• Sonuç bulunamadı

K i m l e re M i m ar d i y o r uz M i m ar B e h ç et ve Bedrettin

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "K i m l e re M i m ar d i y o r uz M i m ar B e h ç et ve Bedrettin"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K i m l e r e M i m a r d i y o r u z

M i m a r B e h ç e t ve Bedrettin

M i m a r î n i n m o t i f l e a l a k a s ı y o k t u r . M i m a r î ' l ü z u m l u v e m e n f a a t l ı ş e k i l l e r i n t e r k i b i y e ışık a l t ı n d a y e r l e ş t i r e b î l n ı e s i d i r . O; b i r icat i ş i d i r . D a i m a i c a t i s t e r . K ı y m e t ; b u i c a d ı n y e n i l i k

v e ş a h s i v e t i n d e n d i r .

Büyük ş a r k m ü t e f e k k i r i S a d i ' n i n güzel bir sözü var. « S a n ' a t z a h m e t t i r » diyor. B u n u bir tenkitçi a l a r a k : «Hakikî ve h ü r bir s a n ' a t eseri, bir çok i t i n a l a r ı n eseridir. Bir resim ki, yalnız renklerden, bir n a z ı m ki, yalnız kelime ve ve- zinden, bir beste ki, yalnız sesten, bir b i n a ki, yalnız istif ve d i r e k t e n i b a r e t t i r veya en ziyade bize bu h a r i c i u n s u r l a r ı gösteriyor, m a n a s ı y o k - tur. O bir şey değildir.» şeklinde genişletiyor..

Mimarlık dediğimiz; z a r u r e t l e r e cevap v e r e - bilen güzel inşa s a n ' a t ı ; ilim h a m u l e s i n i b a ş ı n - da toplarken elini güzel s a n ' a t l a r a v e r e n bir meslektir. B u n u n da m a n a s ı z ve z a h m e t s i z bir istiften i b a r e t k a l m a m a s ı lâzımdır.

Dün bir k e m e r , bir k u m saati, d ö r t çini ve bir saçağı y a n y a n a , ü s t ü s t e , rasgele k o y a n l a r mimarî y a p t ı k l a r ı n ı zannettiler.' B u g ü n de m e m -

• leketin uzak, y a k ı n köşelerinde bir köşe p e n c e - resi, iki s ü t u n , d ö r t b a l k o n u istif edebilenler y i n s öyle yaptıklarını z a n n e d i y o r l a r . H a l b u k i göz gö-

rüyor ve işliyen bir i n s a n k a f a s ı pek â l â anlıyor ki bunların m i m a r l ı k l a a l â k a s ı y o k t u r . Y a p a n ı ve yaptıranı ayni derecede mes'ul t u t t u ğ u m u z bu bahiste; y a p a n l a r m i m a r î y i yalnız bir süs ve bir taklitçilikten ileri g ö t ü r e m i y e n cahiller, y a p - tıranlar ise bediî terbiyesi n o k s a n bir kitledir.

Biz bu gibilerine m i m a r diyemiyeceğiz. O halde kimlere m i m a r diyoruz? B u n d a n evvel mimarlık nedir?

Son suale cevap verebilmek m i m a r l ı ğ ı n k e n - disi k a d a r zor bir meseledir.

B u g ü n m i m a r l ı k , h â l â u m u m î m a n a s i l e y a - şıyor; k ı s ı m l a r a ayrılmıştır. B i l h a s s a memle-^

ketimizde bir dahilî m i m a r bir b a h ç e ve bir şe- h i r m i m a r ı h e n ü z birer istiklâl y a p a m a m ı ş l a r d ı r . Esasen ş ü m u l l ü m a n a s i l e şimdiye k a d a r bir m i - m a r î h a y a t ı m ı z da m e v c u t değildi. B u g ü n ü n g e n ç m i m a r l a r ı b u n l a r ı n h e p s i n i y a p a c a k t ı r ; ve h e r şeyi bilecektir. O n u n için o çok m ü ş k ü l bir vazi- yet ve bir mes'uliyet k a r ş ı s ı n d a d ı r . M i m a r l ı k h a y a t ı n n i z a m ve a h e n k i h t i y a c ı n d a n d o ğ m u ş - t u r derler.

Nizam ( o r d r e ) t a b i a t ı n m u h t e l i f t e n e v v ü - lerini bir sistem d a h i l i n e a l m a k için ö t e d e n b e r i

•insanların t a n i d ı k l a r ı y e g â n e h a l çaresi o l m u ş - t u r . H a y a t böyle ister, t a b i a t ve h i l k a t böyle a r - zu eder. Bu lâzımdır, böyle o l m a s a idi bir k a r - gaşalık (desordre) içinde ç a l k a n ı r d ı k . İ ş t e böy- lece ev, yol, şehir, i n s a n zekâsının i c a d e t t t i ğ i şeylerdir. B u n l a r d a n en a z a m î verimi elde e t - m e k için bir i n t i z a m dairesi içinde olması m u - h a k k a k t ı r . B u n d a n s o n r a güzellik endişesi baş göstermiştir.

T a b i a t güzeldir, f a k a t a n l a ş ı l m a z . Ç ü n k ü o bize çok m ü t e n e v v i bir m a n z a r a h a l i n d e k e n d i - sini gösterir. S e m a n ı n m a v i kubbesi deniz ve s u - l a r ı n k ı v r a k sahilleri, d a ğ l a r ı n kesik ve kırık m a n z a r a s ı b ü t ü n bir kesret h a l i n d e d i r .

(2)

Biz onların karşısında şaşırır, bir şey a n l a y a - mayız; onların üzerinde u ğ r a ş m a k ve çalışmak, m ü ş a b i h ve mümasillerini bir m a n z u m e y e r a p - t e t m e k lâzımdır. B u n u öğrenmek ve gördükleri- mizi d a ğ ı t m a m a k için onlara bir v a h d e t verme- liyiz.

İşte şehir ve b i n a n ı n menşei b u r a d a n başlar, müstakil bir m i m a r î s a n ' a t m ı n lüzumu b u r a d a hissolunur.

Böylece m i m a r l ı k ve y a h u t m i m a r t a b i a t ı n bir nazım:, güzelliğin tasnifcisi ve yapıcısı olu- yor. R u h u m u z a h i t a p ediyor, arıyor, buluyor, toplıyor, şiddet ve kuvvet vererek gözlerimiz ö n ü n e koyuyor. Bu; yüksek bir kültüre ihtiyaç hissetirir. Mimar; eserini ışık a l t ı n d a kurduğu için onu çerçeveliyen t a b i a t ı n bir âlimi olmalı- dır. Bu meziyetler çok eski T ü r k m i m a r l a r ı n d a vardı ve kendilerini anlıyan bir m u h i t içinde b u - lunuyorlardı. Bu memleketimize Avrupai şeklin girdiği barok ve a m p i r devirlerine k a d a r devam etti .. --

B u n d a n sonra h a l k ı n lâkaydisi ve m i m a r l a - rın cehaleti yüzünden hakikî olmıyan t a k m a bir güzellik başladı. T ü r k m i m a r î âleminde şu ve bu milletlere m e n s u p y a r ı m y a m a l a k k a l - f a l a r türedi. B u g ü n k ü sınıfsız ve plânsız İ s t a n - bul onların m e n f a a t m a h s u l ü eserlerile (!) do- ludur.

Beri t a r a f t a Sanayii nefise mektebi bir çok

m i m a r yetiştiriyordu. F a k a t bunlar çok fena ye- tiştirildiği için bir mevcudiyet gösteremediler.

Çünkü mimarlığa bir üslûpçuluk bir organ- cılık (tezyin e t m e k ) nazarile bakıldı. Onlar da b u g ü n k ü zevksiz, san'atsız şehrin d a h a fazla in- h i t a t etmesine yardım ettiler ve böylece bir de- vir y a ş a t t ı l a r ve bir t a r i h kapattılar. Bugün mi- marlık bir ornemancılık değil, h a y a t ı n ihtiyaç- larının en m u v a f ı k ve uygun bir şekilde tertip ve tanzimi demektir. İ h t i y a ç ve zaruret yeni bir şekil ister, yeni şekil için de yeni malzeme ve yeni bir teknik lâzımdır.

^ İ n ş a a t için malzemenin h ü s n ü suretle kul- lanılmasını bilmek güzelliği t e m i n eden san'at zevkini veren en basit bir vasıtadır. Güzellik zorla yapılabilen lüzumsuz bir şey değildir. O bir z a r u r e t i n ifade ve neticesidir.

M i m a r î n i n motifle alâkası yoktur. Mimarî lüzumlu ve m e n f e a t l i şekillerin terkibi ve ışık a l t ı n d a yerleştirilmesidir. O; bir icat mahsulü- dür. Daima icat ister. Kıymet bu icadın yenilik ve şahsiyetindedir.

Mimar evvelâ doktor olmalı, mühendis ol- malı, âlim olmalı, fen a d a m ı ve her şey; bütün bir h a y a t olmalı; o n d a n sonra s a n ' a t k â r olma- lıdır.

O cemiyette mevcut tek başına bir mahlûk bir medeniyet timsalidir. O n u n eseri medeniye- tin aynasıdır. Onu tavsif etmek b u n u n için güç- tür. Biz böyle kimselere m i m a r diyoruz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yazıhanesinin başında otururken bir kâğıt üze- rine gelişi güzel bir kaç çizgi ile güzel bir başlık, bir motif ve bazan bir karikatür yapıverdiği görülürdü..

1936 senesinden evvel diploma almış olan mimar- lardan yalnız yüzde yirmi yedisi, 1939 senesinde diploma almış olan mimarlardan ise yüzde altmış üçü henüz bir iş

Bina iki kattan ibaret olup zemin katı şömineli bir ka- bul salonu, oturma köşesi ve çalışma odasile yemek salonu ve servisi ihtiva etmekte, birinci katta ise yatak odaları

Her bir dairede bir antre ile geçilen genişçe bir hol etra- fında salon, yemek odası, 2 yatak odası, banyo, mutfak, helâ ve sandık odası yapılmıştır.. Plân taksimatında

Hâlen inşa edilmekte olan 5.000 tonluk Afyon silosu, 4.000 tonluk Polatlı, Yerköy siloları ile 1.000 tonluk Çiftlik si- losunun tipleri yukarıdakilerden farklıdır.. Bunların

Cami tadile uğramış ve sonradan yapılan minaresinin mimarî şekli çok güzel ve enteresandır.. Yine Fatihle beraber İstanbula giren gazilerden Kadı Mehmede ait

Duyarlı Olmayan (Analitik Olmayan) Ortalamalar Medyan (Ortanca)   Mod Kantiller Düzeltilmiş Ortalama Kırpılmış

Seride önceden belirlenen bir yüzde kadar veri atılmasıyla elde edilen yeni veriye aritmatik.