• Sonuç bulunamadı

Dörtlerin Ermeni politikası:Türkiye'ye gelen heyette Amerikan üniforması giyen Ermeniler vardı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dörtlerin Ermeni politikası:Türkiye'ye gelen heyette Amerikan üniforması giyen Ermeniler vardı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

25 NİSAN 1982 PAZAR

Amerika, Sovyetler Birliği, Ingiltere ve Fransa

DÖRTLERİN

ERMENİ

POLİTİKASI

İn c e lem e :

Ergun HİÇYILM AZ

OsmanlI İmparatorluğunun

yenilmesinden sonra

müttefik devletler

İstanbul’a yüksek

komiserler göndermeye

başladılar. Bunların

arasında Amerikan

Filosu Komutanı Amiral

Bristol de vardı.

Bristol 23 Mart

1920’deki raporunda

Maraş olaylarında

Fransa’yı suçluyor ve

şöyle diyordu: "Türk

Ermeni meselesi Fransa kışkırtmasıdır.Ermenilerin

sistematik biçimde öldürüldüğüne ve bunun bir

katliam olduğuna inanmıyorum.”

Türkiye’ ye gelen

SK4*°”

heyette Amerikan üniforması

giyen Ermeniler vardı

Komiser Ravndal Türkiye’de Amerikan mandası ve bunun içindeki Ermenistan meselesini 1919 yılındaki raporuyla Was- hington’a şöyle bildirmişti:

“ Ermenilere birara/i verilebi­ lir. Başlangıçta bu arazinin bö­ lünmezliği konusunda garanti verebiliriz. Bu garanti gerekli­ dir. Karadeniz ve Akdeniz'de bi­ rer liman çok uygundur." (1)

Amerika’nın politikası milli­ yetler ilkesine dayanıyordu.

"Milletlerin kendi mukadderat­ larını bizzat tayin etmesinden"

yola çıkan Amerika, Anadolu’­ nun doğusunda bağımsız bir Er­ menistan’ı Amerikan mandası olarak görüyordu. Harbord gibi Amerikan kuvvetlerinde kur­ may başkanlığı görevini yüküm­ lenmiş üst düzeydeki bir kişinin de Türkiye’ye 46 kişilik bir he­ yetle gelişi bu konuya verilen önemi gösteriyordu. (2)

Özerk Ermenistan ve Ameri­ kan mandası esasları için Türki­ ye’ye gelen generalin emrinde 46 uzman vardı ve bunların 15’i as­ kerdi. Sivas'ta Amerikan Koleji­ ne yerleşen ve 28 gün boyunca konuyu Amerika açısından eni­ ne boyuna inceleyen heyet, çok ilgi çekici kişilerden kuruluydu. Mühendis Binbaşı Şekerciyan, Üsteğmen Kaçadıryan, uzman­ lar Aram Kojassar, Dikran Ser- janyan ve Ohanesyan Amerika üniforması giymiş Ermenilerdi.

Ve Harbord Türkiye’ye ilk gelen değildi.

Osmanlı İmparatorluğunun I miserler göndermeye başladılar. I Mark Lambert Bristol bu görev yenilmesinden sonra müttefik I Lews Heck 1918 Kasım’ında ge- I getirildi. (Sularımızdaki Amerikan

devletler İstanbul’a yüksek ko- I len Amerikalıydı. Daha sonra | komutanı Amerikan Hastanesi

Türk

ne

I I __________________________ | ŞİNORK KALUSTYAN ı (ERMENİ PATRİĞİ)

"Biz kendimizi, bu vata- l nın hakiki evlatları, onun ay- ı rılmaz bir parçası olarak { görüyoruz. Vatanımıza ve ı vatandaşlarımıza gelebilecek J olan herhangi bir acılı, iizün- ı tülü durum, bizim de acımıza | ve üzüntülerimize neden ola- ı çaktır. Ermeni vatandaşları | bu vatanın iyi ve kötii giinle- ı rinde kader birliği etmekte J kararlıdırlar."

\ LEVON PANOS DABAĞYAN (GAZETECİ)

{ " Kendisini Türk hissetme-ı yen, içlerinde başka uluslarhissetme-ın { sevgilerini taşıyanlara, be- ı gendikleri yere gidebilmeleri | için, Türkiye’nin kapıları ar- » dına kadar açıktır. Ç'ekip git- | sinler! Türkiye,Türk olanla- ı rın, Türklüğü ile gurur dıı-* yanların ülkesidir.

{ KARABET ARMAN (DOKTOR)

t “ Tiırk Ermenden btırada- { ki kardeşlik düzeninin bozul- I masını asla istemiyorlar. Biz J Türkiye'deki Ermeniler hiç- l bir zaman politika oyıınları- J na alet edilmek istemiyoruz, ı l)ış memleketlerdeki Ermeni } ırkdaşlarımıza son sözümüz ı şudur: Rahatımızı, lııızıırıı- J muzu gölgelemeyin, başka ı ihsan istemiyoruz."

| NORYAN ALTIN VAN (MÜHENDİS)

"Olaylar hir Rum tertihi- ı dir. Bundan kimseye bir fay- j da gelmez. Biz Ermeniler ! Türkiye'de hiçbir memleket • azınlığının elde edemeyeceği l eşit haklara sahibiz. Saadet J içinde yaşıyoruz ve bunun ı kıymetini takdir edivoruz." t J (YARIN: DİĞERLERİ) ».______________________ Ur f a isyan ı s ıra s ın d a ih tilâ lc i E rm en ilerin kiliseye a s tık la rı O sm anlIca fla m a (üstte) H arbo rd 'un E rm eniler konusundaki ra p o ru n a A m erikan b a s ın ın d a geniş yer v e rild i (yanda).

A vru p a basınının bakışı

Ermeni meselesine gerçekçi bakan

araştırmacılar, gazeteciler engelleniyordu

Dünya basınında Ermeni meselesinin sürek­ li gündeme getirilişi çeşitli noktalardan kay­ naklanıyor. Olaya gerçekçi biçimde yaklaşan araştırmacılar, tarihçiler veya gazeteciler ko­ nuyu geniş biçimde ortaya koymaktan yoksun bırakılıyor. Yazıların yayınlanmasından kon­ feranslara kadar, her konuda baskı görülüyor. Zaman zaman Türk tezine yaklaşan, hiç ol­ mazsa meseleyi tahrif etmeyen yazılı ve sözlü yayınlar ile konferanslariçinsürekli engelleme sistemi uygulanıyor.

Yayın organları ve televizyonlar bulunduk­ ları toplumu öncelikle satış unsuru olarak gö­ rüyorlar. Politikacılara ve tiraja bağımlı gaze­ teler ise, doğruyu yansıtacak yazıyı yayınla­ maktan çekiniyorlar. Politikacılar Ermeni azınlıklarını seçim unsuru olarak görüyorlar. Paralellerindeki gazeteleri de bu şekilde yön­ lendiriyorlar. Ayrıca ekonomik yönden etkin Ermeni işadamları devreye sokuluyor.

Bunun dışında sürekli işlenen Türk düşman­ lığında Yunan propagandası ve desteği yer alı­ yor. Türkiye’yi dışarda zayıflatmayı amaçla­ yan Yunanistan, Ermeni eylem ve gösterileri­ nin arkasında yer alıyor. Diğer dış güçlerde te­ rörün sürekliliği konusunda çaba sarfediyor- lar.

YENİ ÜLKELER EKLENDİ

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türk aleyhtarlığı ve Ermeni yakınlığı içinde bulu­ nan Fransa ve İngiltere’deki basın organlarına daha sonra diğer ülkeler de eklendi.

Fransız Le Temps ve Le Figaro gazetelerin­ de Ermeni Patriğinin iki telgrafının yayınlan­ dığını görüyoruz. (1919).

Telgraf şöyle:

“ Elde ettiğimiz kesin bilgilere göre Şark Or- dusu’nun eski genel müfettişi, halen asi bulu­ nan ve Doğu Anadolu'da duruma hakim olan Mustafa Kemal ile yine asilerden sabık Bahriye Nazırı Rauf'un teşkil ettikleri alaylarla miİis kuvvetleri Ermeni Cumhuriyetine saldırmak için Erzurum'da toplanıyorlar. Silâhları ta­ mamen alınmayan Türk Ordusu’nun elinde her türlü imkân var. Ermeni devletinin kurul­ masını engellemek için Kafkas Ermenilerini katletmeyi tasarlıyorlar. Tehlikeciddidir. Mü­

dahale ediniz.’’

İkinci telgraf ise zaferin meyvelerinin topla­ namayacağı görüşünü savunmakta gecikme­ nin kötü olacağı ifade edilmektedir. (11 Tem­ muz 1919 Le Temps ve 13 Temmuz 1919 Le Fi­ garo)

Le Temps’m 27 Şubat 1919 tarihli sayısında 4.sayfada yayınlanan bir haberde Aharoni - an’ın demeci yer aldı. Ermeni heyetlerinin Pa­ ris Konferansı dışında bırakılmasına 1918 baş­ larında Erivan’da kurulan Ermeni Cumhuri- yeti’nin Cumhurbaşkanı Aharonian şöyle tep­ ki gösterecekti: "Bu Ermeni ulusu için çok acı hayal kırıklığıdır.”

Ve Fransız basını bu kırıklığı paylaşmaya devam etmektedir. 28 Şubat 1919’da aynı ga­ zete başyazıda şöyle diyebilecektir: “ Ermeni ırkı ıstıraplarının kendisine hakettirdiği rö­ vanşı nihayet alıyor.”

Ama arada bir aynı görüşleri paylaşmayan yazılar da görmek mümkün. Ermeni Yunan dostu AugusteGauvain Journal des Debats’da

“ Ermeni isteklerinin ortaya konulduğu biçim­ de kabul edilmesinin olanaksız” olduğunu yazmıştır (1 Mart 1919 Sayfa 1). Ama bu yazı­ nın, çok Ermeni ve Yunan yanlısı tarafından yazılmasında politik sürtüşmelerin rol oynadı­ ğı kuşkusuzdur.

BEYRUT’TAKİ ERMENİ ENSTİTÜSÜ

Son dönemdeki Ermeni Terörü karşısında Fransa ve İsviçre gazetelerinin tutumunu ince­ leyen Aydın Cıngı’nm ortaya koyduğu rakam­ lar hayli ilginç. Günümüzün Le Figaro’su ge­ nelde Ermeni terörüne karşıt bir tavır alıyor. Le Monde, Le Matin ve France Soır meseleye sempati ve anlayışlı bir gözle bakmıştır. İsviçre basını (La Suisse, Tribüne de Lausanne, 24 * Heures ve Journal de Geneve) Ermeni terörü­

nü tam olarak onaylamamıştır.

Ermeni propagandası yolunda en büyük ça­ lışma Beyrut’taki Ermeni Enstitüsü tarafın­ dan yapılmaktadır. Her yıl yüzlerce değişik dildeki kitap ve broşürleri bastıran bu enstitü, yayınları Avrupa ülkelerine göndermektedir. Lübnan’ın dışında Fransa, Amerika, Kanada yayınların sürdürüldüğü diğer ülkeler arasın­ dadır.

onun adını taşır.) Amiral Bristol Ermeni konusunda elbette ülkesi­ nin çıkarlarını gözetmişti ama, kes­ kin bir Ermeni yanlısı olduğu söyle­ nemezdi. 23 Mart 1920’deki rapo­ runda Maraş olaylannda Fransa’yı suçluyor ve şöyle diyordu:

"Türk-Ermeni meselesi Fransa kışkırtmasıdır.”

“ Ermenilerin sistematik bi­ çimde öldürüldüğüne ve bunun bir katliam olduğuna inanmıy o­ rum.”

“ Gayrimüslimlere saldırıları durdurmak için daha çok savıda askere ihtiyaç vardır. Özelİikle paylaşma politikası sürdürülür ve Türk halkının hakları ay aklar altına alınırsa... Türkler de nite­ likleri ne kadar kötü sayılırsa sa­ yılsın insandırlar.”

İki paragrafını sunduğumuz 23 Mart 1920 tarih ve İstanbul çı­ kışlı bu telgrafın Pery ve John­ son adındaki 2 Amerikalının Halep’de öldürülüşü olayından sonra yazıldığını belirtelim. Çünkü 20Şubat tarihli ve Beyrut çıkışlı rapor yukarıdaki ile mu­ kayese imkânı tanımayacak ka­ dar ağırdır. Raporu Amerika Dı­ şişleri Bakanlığına yazan temsil­ ci Engerí, Ermenileri mazlum göstermekte "Türklerin özel Amerikan aleyhtarı duygular beslediklerine inanmıyorum"

demektedir.

AMERİKA’NIN GÖRÜŞLERİ ÇELİŞKİLER

İÇİNDEYDİ

İstihbarat Dairesi Başkanı Binbaşı Devoyantz ise Antep’de Ermenilerin katledildiğini, Teşkilât-ı Mahsusa’nın Ermeni­ leri katletmekle görevli olduğu­ nu belirtmektedir. (23 Mayıs 1920) Amerikan görüşü aynı dö­ nem içinde böylesine çelişkiler içindedir.

Atatürk’ün 19 Temmuz 1920 tarihli bildirisinin kopyasını Amerikan Dışişlerine gönderen Bristol, “ Büyük Britanya ile Yu­ nanlıların Türkiye'ye karşı giriş­ tiği hareket, Türkiye’ye anarşi şartlarını getirmiştir” diyor.

Amerika niçin Türkiye ile bu kadar uzakta olmasına rağmen ilgilendi?

Birincisi Amerikan çıkarları. İkincisi kamuoyundaki Ermeni kıyımı propagandası etkisinde kalışı ve meseleye Amerikan mandası gözüyle bakışı. Bu iki yönü yine bir Amerikalıdan gör­ mek mümkün. Üstelik bu Ame­ rikalı Maliye Bakanı Morgen- tav’dır.

Bakan Amerikalıdır da, aile karışıktır. İstanbul’da bir süre konsolosluk yapan Morgentav’- ın yeğeni. . bir Ermeni ile evlen­ miştir. Ve bu görünüş altında ba­ kanın Amerikan Kongresine o dönemde Ermenistan projesini destekleyen bir plân vermesi do­ ğal bir olaydır.

Amerika’ya göç eden Ermeni ve onların arkasındaki iş çevrele­ rinin desteği ile kongreye Ermeni plânı sur.an Morgentav bugün sürdürülen kampanyanın başla­ tıcısı oluyordu.

(1) 5 Ağustos 1919 İstanbul’dan . bu görüşü bildiren Ravndal G. B.

göreve I Maviş 1919‘da başladı. (2) James G.Flarbord- Amerikan Military Mission to Armenia.

Atatürk ve Türkiye’nin Dış Poiitikası-Prof. Mehmet Gön- liibol ve Dr. Cem Sar.

YARIN

İNGİLTERE’NİN ÇIKARLARI VE PIRLANTA

KALEM HEDİYE EDİLEN GAZETECİLER

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Özel eğitim okullarında çalışan öğretmenlerin örgütsel bağlılık, çalışma yaşamı kaliteleri ve psikolojik iyi oluşları arasında yapılan analizler sonucu

yıs ihtilâlinin önderi Tabiî Se natör Cemal Gürsel’in ölümü işçiler arasında büyük üzüntü , yaratmıştır Türkiye Maden - İş Sendikası Genel

«Eski Dostlar»ın başarısını da Gültekin Çeki her zamanki büyük tevazuu içinde karşılamasını bilmiş, o senenin içinde adeta zorla çıka­ rıldığı bir

hileus'larla dolu şiirleri yüzünden Yunan casusu sanılarak tutuklanan Salih Zeki Ak­ tay sonunda aklanınca, onu gören Haşim, «Ulan casus bile değilmişin»

Bu mülakatta cereyan etmiş olan konuşmalardan çıkan açık netice M.Karahan’m Türkiye’ye vaki olan bu seyahat ve ziyaretinden pek ziyade memnun hissiyat ve

[r]

«Bu yıl burada, gelecek yıl şu­ rada; bu yıl şunlarla, gelecek yıl bun­ larla çalışırız» gibilerden bir tutuma girmemiş; beş yıl küçük Sahne’de on

Cumhu­ riyet’in ilk yıllarında, çağdaş T ürk edebiyatının temel direkle­ rinden Yaşar Nabi N ayır’ın öz T ürkçe’yi yerleştirm ek amacıyla kurduğu