• Sonuç bulunamadı

Dormen göçtü gitti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dormen göçtü gitti"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

I

!

i

!

-/

/

!

I

I

i

i

I

jj

DORMEN

GÖÇTÜ GİTTİ

I

i

I

I

I

I

I1

I

I

!

i

Haldun Dormen Onalt/ /il Türk seyircisine per­

de açmış air topluluk daha göçtü gitti...

Onaltı yıl ve tam altıbinbeşyüz kere perdesini açmış bir topluluk.

Haber kulislerde bomba gibi patladı önce.

Dormen Tiyatrosunu kesinlikle dağıtıyormuş.

Dormen Web ofsete televizyon yönetmeni olacakmış.

Ama platosunu dağıtmıyormuş. Filimcilere kiralıyacakmış. Dormen belki Devlet Tiyatrosuna konuk sa­ natçı olabilirim demiş.

Ara - sırada bazı Tiyatrolarda konuk sanatçı olarak çalışabilirim, demiş...

Dormen Tiyatrosu kapatma ka­ rarını üç - beş dostuna dertleşme ola­ rak açmıştı ki daha sözünün, soluğu soğumadan T i y a t r o çevrelerinde «DORMEN DAĞILIYOR» dedikodu­ su aldı yürüdü. Tüm tiyatro sanatçı­ larının bu köklü topluluk ile bir ara­ sı vardı. Nice aslar, nice «Biz olduk artık» diyerek adına tiyatro kuran

hep Dormen’in tezgâhından geçmiş­ lerdi.

GERÇEK NEYDİ

Gerçi 1971 -1972 Tiyatro sezo­ nu tiyatrolar için acı bir yıl olmuştu. Birçok topluluk bu yıkım yılında eri­ yip gitmişlerdi. Üstelik sezon sonunu getirememişti çoğu. Üstelik akıl al­ maz borçlar kalmıştı yıkıntının ardı­ na. Örneğin Gülsüm Kamu sezon içinde apar - topar bir gece tiyatrosu­ nun kapısına kamyonu dayamış Azak salonuna kaçmıştı'da yine de canım yıkımdan kurtaramamıştı. Ayfer Fe- ray Küçüksahneden Ümit Tiyatrosu­ na geçmiş burada da olmayınca Ti­ yatrosunu dağıtmıştı. Aslında yıkım Alganlar çiftinin ilk oyunları olan «MÜFETTİŞ» in tökezlemesiyle» başlamıştı.

Bu arada Mart aymda krizin ge­ tireceği yıkımdan sıyrılmak için yurt­ içi turnesine kaçanlar da işin caba- sıydı. Evet buraya kadarki dağılma ve bölünmelerin tümünden daha tü­ mü, daha beklenmiyeni DORMEN’in Tiyatrosunu dağıtma kararı alması

(2)

olmuştu. Bu kararın şaşırtıcılığı, DORMEN Tiyatrosunun yıllar yılı müesseseleşmiş bir tiyatro olarak isim yapmasmdan geliyordu. Haldun Dormen onaltı yıldır sürekli olarak tiyatro yapıyordu.

«Bu yıl burada, gelecek yıl şu­ rada; bu yıl şunlarla, gelecek yıl bun­ larla çalışırız» gibilerden bir tutuma girmemiş; beş yıl küçük Sahne’de on yıldır da Dormen Tiyatrosu olarak isim yapan eski SES Tiyatrosu salo­ nunda çakşmış kadrosundaki; belirli kopmaların dışında, sezon başlarında oyuncu avına çıkmak alışkanlığını getirmemişti.

Bütün iyi niyetlere rağmen Dor­ men Tiyatrosu günden güne krize düşmekten kurtulamadı. Umutlarla sahneye konan her yeni oyun, ek masraf kapısı olmaktan öte hiçbir şey getirmiyordu. Biraz daha renkli kostümler, biraz daha zengin dekor­ lar belki seyirciyi etkiler düşüncesi­ ne saplanan Dormen yöneticileri, yıl­ larca önce renkli filmleri kucakların­ da kahvenmiş Hollywood

patronları-mn çaresizliğinde, aynı yanılgıya dü­ şüyorlardı. Seyirci artık renklerle, yaldızlarla, göz alıcı sahnelerle yetin­ miyordu. Dormen Tiyatrosundan da­ ha sonra kurulan ekonomik zorluklar içinde çalışmalarını yürütme gayre­ tinde olan bir çok topluluk seyirci salonu hergün biraz daha tenhalaş- buluyordu.

Bu durumun temel nedeni ülke­ deki genel ekonomik krizin günden güne baskısını arttırmasıydı. Bu kriz tiyatroları iki yönden etkiliyordu. Bir yandan kadro masrafları artıyor, oyunların prodüksiyonu eskisinden kat kat pahalıya mal oluyor; öte yan­ dan aynı krizin içinde yaşayan seyir­ ci, ister istemez bütçesinde kısıntı yaparken tiyatro masrafını öncelikle çizip atıyordu. Bir başka neden, ti­ yatro enflasüonuydu. İşporta tablası açar gibi tiyatro yürütenler, hem se­ yircinin ayağını alıştığı tiyatrolardan çekiyor, hem de kapkaççı tutumla masrafı düşürüp ne vurursak kazanç­ tır diyerek, alabildiğine kalitesiz oyunlarla seyirciyi tiyatrodan büs­

bütün koparıyorlardı. Tiyatro sayısı­ nın artması, televizyonun giderek yayılması, bunlarm üstüne bindiren ekonomik kriz seyirci sayısmı etki­ lerken, Dormen Tiyatrosunun temel­ lerini sarsan en büyük güç belirli tür­ deki oyunları oynamakta direnmek oldu. Seyirci artık karı - koca - aşık üçgeninin ucuz güldürülerinden bi­ zim sorunlarımıza uzak yabancı o- yunlardan usanmıştı. Kucak dolusu para verip tiyatroya gitti mi, keçiboy­ nuzu çiğnemek istemiyordu artık. Günlük toplumsal ve siyasal gelişim­ leri iradeleyen, olaylara belirli bir bi­ linçle bakan tiyatroları üstün tutma­ ya başlamıştı halk.

İşte bütün bu nedenlerin sonucu olarak, Haldun Dormen, tiyatroyu sürdürmekte direnmenin anlamsız olacağı kanısına varmış ve kapatma karan almıştı.

Dormen Tiyatrosu topluluğun mukavele süresinin sonu olan Ağus­ tos ayma kadar Anadolu turnesi ya­ pacak, Ağustos başında da kesin ola­ rak dağılacaktı.

RÖPORTAJ 72 SAYFA ; 7

Referanslar

Benzer Belgeler

Tasar ı kanunlaştığında şu köprü ve otoyolların işletme hakkı özel şirketlere devredilecek: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü, Edirne-İstanbul-

Sonuç olarak hemşire, kendi dini veya manevi ilgi, inanç ve düşüncelerinden etkilenmeden, hastanın gereksinimlerine yönelik bakım verecek olursa, hastanın, çatışma

Elde edilen bulgular genel olarak değerlendirildiğinde uzay uygulamalarında kullanılan MJ güneş hücrelerinin performansını artırmak ve uzay ortamı etkilerinden

Kristal solar hücrelerde en önemli materyal olan silisyum, yarı iletken özelliğe sahip ve fotovoltaik güneĢ hücresi üretiminde en fazla tercih edilen bir

zen Âşık, bazen Şatıroğlu, bazen de Veysel efendi diye çağırırlar, nedense kimse Veysel bey de­ mez,.. Veysel’in Sivrialandakl adı İsa Veysel Emmi, ama

Kocası, daha karısının ce­ nazesi kalkmadan, onun yerini al­ mağa hazırlanan bir arkadaşile, bo­ zulan işlerini düzeltmek için yeni bir Ankara seyahatine

Vaktile, benim de kalem yar­ dımımla milliyetçi “Turan,, gazete­ sini çıkarmış olan Zekeriya Beyin Türk ordusunu, Türk milliyetper­ verlerini ve Türk

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil