• Sonuç bulunamadı

Başlık: KÖPEKLERDE SERuMİNÖZ BEZ ADENOMtYazar(lar):KÖKÜUSLU, Cemalettin;ASLANBEY, Doğan;HAZIROĞLI, RıfkıCilt: 32 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000967 Yayın Tarihi: 1985 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KÖPEKLERDE SERuMİNÖZ BEZ ADENOMtYazar(lar):KÖKÜUSLU, Cemalettin;ASLANBEY, Doğan;HAZIROĞLI, RıfkıCilt: 32 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000967 Yayın Tarihi: 1985 PDF"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. V. Vet. Fak. Derg.

32 (2): 371-377, 1985

KÖPEKLERDE SERuMİNÖZ BEZ ADENOMt

Ceınalettin Köküuslu * Doğan Aslanbey* * Rıfkı Hazıroğlu

* * *

Adenoma of the ceruminous gland in dogs

Suınınary: Cerumiııous gland tumoul"S are uııcommon in dogs. They

are excessively rare in man. The ceruminal glands are normally situated deep in the dermis near the cartilage of the external auditoıy canal. They are 1-2 cm in diameter. The tumOlLTis pleomorphic histologically. Three cases of such tumours which arose in the ears of three dogs are reported for the first time in Turkey. It was seen that ceruminal gland tumOlırs histologically showed papil-lary character, hyperplasia and squamous metaplasia of the alveolar cells. The golden brown pigment granules were observed in the cytoplasm of histiocytes in the stroma. Although this tumour is inteıpreted as an adenocarcinoma, we have not observed arry cemminal gland tumour that had metastasized in these cases.

Özet: Seruminöz bezlerin adenomu köpeklerde çok az sayıda

görülmek-tedir. Seruminöz bezler normalolarak dış kulak işitme yolu kıkırdağıııa yakın ve dermisin derin kısımlarında bulunmaktadır. Çapları i-2 cm olan bu tümö'rlerin

pleomoıfik bir histolojik ,yapıları vardır. Çalışmada, incelenen ve son i5 yıl

içerisinde yalnız üç köpekte rastlanan seruminöz bez adenomunda histolojik ola-rak, kistik papiller oluşumlar, bez epitellerinde hiperplazi ve metaplazi ile stromadaki histiyositlerin sarı kahverenkli bir pigmenti içerdiği gö'rüldü. Tür-kiye' de köpeklerde ilk defa bildirilen seruminöz bez adenomlarını, adenokarsi-nom olarak kabul edenler de vardır. Ancak tümörün inva<;yonunaait bir bulguya dr;ı rastlanılmamıştır.

Giriş

Senıminöz bezlerin adenomIarı genellikle küçük evcil hayvanlar-da ve özellikle kedi ve köpeklerde, hayvanlar-daha az olarak hayvanlar-da insanlarhayvanlar-da görül-mektedir. Bu tümörleri oluşturan seruminöz bezler, normalolarak dış kulak işitme yolu kıkırdağına yakın ve dermisin derin kısımlarında

• Prof. OL, A. Ü. Veteriner Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Ankara . •• Prof. Dr., A.Ü. Veteriner Fakültesi, Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara . ••• Araş. GÖL, A.Ü. Veteriner Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Ankara.

(2)

372 C. KÖKÜUSLU - D ASLANBEY - R. HAZIROGLU

bulunmaktadır. Bu bezler apokrin tipte ter bezlerinin modifiye olmu~ ~ekilleridir (1, 3). Seruminal bcz adenomları 1-2 cm çapında, kesit yüzü gri-kahverenkli, lobüllü, kırmızı-kahverenkli hemoraji alanları gösteren, pleomorfik bif histolojik yapıya sahip tümöral olu~umlardır (1, 4). Çok katlı yassı epitel tabakası altında tümörü şekillendiren, çoğalmış, gcni~lemi~ adenoid yapıların kistik papiller oluşumlaf mey-dana gctirdiği, kısa vcya uzun, daha çok kübik epitel hücreleri ile çevrildiği gözlenir. Bu hücrelerin nuklcusları sitoplazmaların bazal kısmına çekilmi~tir. Sitoplazmalar oldukça geniş çekirdekli, bazen eozinofilik pembe, fakat daha çok koyu boyanmıştır. Ayrıca, bunların sık sık yağ ve pigment globulleri ile koyu eozinafilik granüIIer içerdiği seçilir. Tümörde bezleri döşeyen tek sıralı epitel hücreleri çok katlı yassı epitele dönüşebilir (metaplazi). Bazen bu metaplazi odakları keratinle~me dahi gösterebilir. Alveollerin lumenlerinde ve stromada amorf altın kahverengindcki materyal, eozinofilik granüller ve amorf hyalin maddesi bulunur. Bu matcfyaller yer yer mikzomatöz değişik-lik göstefen stromada histiyositlcr tarafından fagosite edilmiştir (2). PerI'ün demir boyası ile boyanan preparatlarda altın kahverengin-deki pigment granüllerinin demir içerdiği saptanır (5).

Seruminal bez adenomlarının hemekadar adenokarsinom ol-dukları kabul edilirse de bunların metastaz yaptıklarına dair bir ka-yıda rastIanmamı~tır (I -3).

Patoloji Anabilim Dalı'na son i5 yıl içerisinde köpeklerden ope-rasyonla alınıp histolojik tanı için gönderilen 208 tümörlü materyal ara~ında ancak 3 adet seruminal bez adenomuna rastlanılmıştır.

Bu çah~manın konusunu teşkil eden scruminal bez adenomunun tipik pleomorfik bir histolojik yapıya sahip olması, çok az bir oranda görülmesi ve metastaz yapmayan bir adenokarsinom özelliğinin bulunması nedenleri ile yayımlanması uygun görülmü~tür.

Materyal ve Metot

Fakültemiz Cerrahi Kliniğine i984 ve 1985 yıllarında gelen biri yerli erkek köpeğe, diğeri II ya~ında Spaniel cockcl' di~i köpeğe ve diğeri de 16 yaşında siyah bir di~i köpeğe ait olup, dış kulak i~itme yolundan operasyonla alınarak, tümör klinik teşhisi ile ve histopatolojik inceleme yapılması amacı ile gönderilen 3 adet tümöral olu~um, Patoloji Laboratuvarıarında bilinen yöntemlerle tesbit edildi. Parafin bloklarından elde edilen 5-10 mikron kalınlığındaki kesitler, H~ma-toxylin-eosin ve Perl'ün demir boyası ilc boyandı (5).

(3)

KÖPEKLERDE SERUMINÖZ BEZ ADENOMU

Bulgular

373

a) Makroskopik bu(r;ular

ı. olgu: IxlxO,6 cm boyutlarındaki tümöral kitlenin kesit yü-zünde gri-kahverengi ve sarı-kırmızı hemoraji alanları görüldü.

2. olgu: IxlxO,5 cm boyutlarında tümöral oluşum görünümün-de idi. Yapılan kesitte yukarıda tarif edilen makroskopik bulguları gösteriyordu.

3. olgu: IxlxO,3 cm ve O,5xO,5xO,2 cm boyutlarında iki tiimöral parçadan ibaretti. Parçaların, yapılan kesitlerde yukarıdaki bulguları gösterdiği saptandı (Şekil I).

Şekil i: Seruminöz bez adenomunun makroskopik görünümü. (Ceruminous gland adenoma, the gross appearance of the tumour) b) MikroJkopik bulgular

Her üç olgudan yapılan preparatların histolojik incelenmesİnde; bir tarafta örtücü çok katlı yassı epitel, daha derinlerde ise artmış ve genişlemiş adenoid yapılar görüldü. Bunların bazen kistik hal al-dığı ve papiııer çıkıntılar oluşturduğu, silindirik veya kübik döşeyici epitel hücrelerinin hiperplazi gösterdiği, bazı bez epiteııerinde de çok katlı yassı epitel metaplazisi seçildi (Şekil 2,3). Eozinofilik sitoplaz-malı bez epiteııerinde genellikle çekirdeklerin, sitoplazmanın bazal kısmına çekildiği, bazı hücrelerin sitoplazmalarında altın kahve-renginde bir pigmentin mevcudiyeti ve bezlerin lumenlerinde amorf, kahverenkli, pembe, hyalini bir madde gözlendi. Stromada pek çok

(4)

pig-3H C. KÖKÜUSLU - D. ASLANBEY - R. HAZIROGLU

Şekil 2: Tümörün histolojik görünümü. HxE X 120 (Microscopica! appearance of the tumour)

.1

'o'; ~

~_o'ı,3

Şekil 3: Genişlemiş, kistik hal almış ve papiııer çıkıntılar gösteren bez. HxE X 750 (eysticaııy dilated glands ",ith papilliform projections)

(5)

mcnti fagosite etmiş histiyositlcr saptandı (Şekil 4.). Arada lenfosit, plazmosit infiltrasyonu ile dar ve geniş kanama alanları görüldü.

Şekil 5: Stromada histiyositler (--+). HxE X 1200 (Stromal Iıistiocytes)

(6)

376 C. KÖKÜUSLU - D. ASLANBEY -- R. HAZIROGLU

Ayrıca, incelenen preparatlarda stromada mevcut kan damarları lumenlerinde tümöral invazyona ait bir hücre topluluğuna rastlan-mamıştır. Perl'ün demir boyası ile boyanan preparatlarda histiyosit-lerin sitoplazmalarında anılan pigmentin demir içerdiği seçilmiştir.

Tartışma ve Sonuç

Seruminöz bez adenomları gerek insanlarda ve gerekse küçük evcil hayvanlarda çok az sayıda rastlanan tümörlerdir (1-4). ~itekim son i5 yıl içerisinde yalnız köpeklerden operasyonla alınan ve histo-lojik tanı için Patoloji Anabilim Dalı'na gönderilen 208 tümörlü materyal arasında ancak üç adet seruminöz bez adenamunun saptan-ması, tümörün çok düşük insidansta görüldüğünü doğrulamaktadır. Tümörün histolqjik yapısında gözlenen, çoğalmış, kistik hal almış adenoid yapıları döşeyen bez epiteııerindeki hiperplazi, papiııer pro-jeksiyonlar ve bazen de metaplazi (I ,2) konuyu teşkil eden olgularda

da gözlenmiştir. Bu olgularla birlikte mevcut bezlerin lumenlerinde biriken amorf, kahverenkli, pembe, hyalini madde ilc stromada şekil-lenen lenfosit ve plazmosit infiltrasyonunun yanısıra Perl'ün demir boyası ile boyanan preparatIarda sitoplazmalarında demir içerdiği anlaşılan altın kahverenginde bir pigmenti fagosite etmiş, histiyositle-rin şekillenmesi; tümöre, olgularda saptandığı gibi pIcomorfik bir histolojik görünüm kazandırmaktadır (I ,2).

Tümörün histolojik görünümü ve bezleri döşeyen epiteııtrdeki mitotik figürler, hiperplazi ilc metaplazi gibi bulgular hemekadar bu tümörleI'in adenokarsinom olabileceklerini akla getiriyorsa da, karı damarlarında veya lenf damarlarında tümör hücrelerine rastlanıl-maması, bu tümörleI'in benign natürde olduklarını kabul ettirmekte-tir (I ,2). Olgulara ait preparatların yapılan mikroskopik incelemesinde de damar lumenlerinde herhangi bir tümör hücre grubu saptanama-ma mıştır.

İncelenen literatür bilgilerinin ışığı altında ve olgularda gözle-nen bulgulara göre seruminöz bez adenomlarının benign natürde olduklarını kabul etmek gerekmektedir.

Kaynaklar

ı. Anderson, W.A.D. (1971). Patlıology volume two. Sixıh Edition. The C.V. Mosby Company. St Louis.

(7)

KÖPEKLERDE SERUM1NÖZ BEZ ADENOMU 377

2. Black, M.B. (1949). Adenoma of muminous g/and in the dog. Areh. PathoL., 48: 85-88. 3. Jabara, A.G.(1976). A mixed-tumour and an adenoma both of ceruminoııs g/and origin in a

dog. Aust. vet.J., 52: 590 :592.

4. Jones, T.C. and Hunt, R.D. (1983). Veterinary Path%gy. Fifth Edition. Lea Febiger. Philadelphia.

5. ı:una, L.G.(19G8). Manua/ of Hist%gic Staining Methods of the Armed Forces institute of Palhology, Third Edition, :Yle Graw-HilI Book. Comp. New York, Toronto, Sydney.

Şekil

Şekil i: Seruminöz bez adenomunun makroskopik görünümü. (Ceruminous gland adenoma, the gross appearance of the tumour) b) MikroJkopik bulgular
Şekil 3: Genişlemiş, kistik hal almış ve papiııer çıkıntılar gösteren bez. HxE X 750 (eysticaııy dilated glands &#34;,ith papilliform projections)
Şekil 5: Stromada histiyositler (--+). HxE X 1200 (Stromal Iıistiocytes)

Referanslar

Benzer Belgeler

Because optimum conditions for measuring arginase activity in rabbit kidney tissue were not determined, it was aimed to optimize arginase of rabbit kidney tissue and

The objective of this study was to investigate the status and changes in herd-level mastitis pathogens, mastitis incidence and bulk tank milk somatic cell count

In contrast, the present study indicated that there was no difference between foals and adult horses for the percent volume of connective tissue in the pineal gland,

reported that pulsed wave Doppler ultrasonography can be used to analyze blood flow to udder, sharing the finding that ultrasonographic parameters regarding blood flow

As a result of the study, it has been determined that, boiling and grilling processes reduced the residues of SMZ at different rates in broiler tissues; storing in the deep

Summary: The aim of this study was to determine the presence of exfoliative toxin in Staphylococcus species isolated from nose and skins of 50 healthy dogs and skin lesions of 50

First record of Myxobolus muelleri (Myxosporea: Myxobolidae) in flathead grey mullet Mugil cephalus (Teleostei, Mugilidae)

Summary: The objective of this research was to determine the presence of equine herpesvirus types 1 (EHV-1) and 4 (EHV- 4) antibodies in local horses from five provinces in the