• Sonuç bulunamadı

Gonartrozlu Hastalarda Balneoterapi Sırasında Görülen Cilt Değişiklikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gonartrozlu Hastalarda Balneoterapi Sırasında Görülen Cilt Değişiklikleri"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Erkan Kaya, Selçuk Özdo¤an*, Ali Hikmet Kayar, Mehmet Zeki K›ralp**

Bursa Asker Hastanesi, Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon Servisi, Bursa, Türkiye

*Bursa Asker Hastanesi, Dermatoloji Servisi, Bursa, Türkiye

**GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon Servisi, ‹stanbul, Türkiye

Gonartrozlu Hastalarda Balneoterapi S›ras›nda

Görülen Cilt De¤ifliklikleri

Skin Changes in Patients with Gonarthrosis During Balneotherapy

Orijinal Makale

/ Original Article

ÖZET

Amaç: Diz a¤r›s› flikâyeti ile kapl›ca tedavisi gören yafll› hastalarda balneoterapi nedeniyle oluflan cilt de¤iflikliklerini saptamak.

Yöntemler: 2009 Ekim-Kas›m ay› aras›nda gonartrozlu 50 yafl›ndan büyük toplam 51 hasta balneoterapi ile tedavi edildi. Tüm hastalara 19 gün kapl›ca tedavisi verildi. Hastalar›n cilt analizleri tedavinin ilk günü ve 19. günü olmak üzere iki kez yap›ld›. Cilt analizleri yüz bölgesinden ve önkol fleksör yüzünden yap›ld›. Cilt analizinde cildin ya¤ oran›, nem oran›, pigmentasyonu ve elastikiyet miktarlar› hesapland›.

Bulgular: Çal›flmaya 20 erkek 31 kad›n olmak üzere toplam 51 kifli kat›ld›. Balneoterapi öncesi ön kol bölgesinde ortalama nem oran› %67 iken balneoterapi sonras›nda %47’ye geriledi. Balneoterapi sonras›nda yüz bölgesinde ortalama nem oran› %54’den %45’e geriledi. Ya¤ oran› %28’den %20’ye geriledi. Balneoterapi öncesi ve sonras› elastikiyet ve pigmentasyon oranlar› aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml› de¤ildi.

Sonuç: Yafllanmayla birlikte cilt çevresel faktörlere karfl› daha fazla hassaslafl›r. Cilt kurumas› balneoterapi s›ras›nda hastalarda s›k karfl›lafl›lan bir durumdur. Ciltte kuruluk nedeniyle hastalarda kafl›nt› ve huzursuzluk meydana gelebilir. Balneoterapi gören hastalara kuru cilt flikâyetleri ile karfl›laflmalar›n› önlemek için balneoterapi s›ras›nda hastalar›n nemlendirici ajanlar kullanmalar› önerilebilir.(FTR Bil Der 2010;13:54-7)

Anahtar kelimeler: Balneoloji, cilt nemlenmesi, geriatrik rehabilitasyon, dermatoloji

ABSTRACT

Objective: The aim of this study was to determine skin changes due to balneotherapy in elderly patients who were treated with termal therapy for knee pain.

Methods: Older than 50 years old 51 patients with gonarthrosis were treated with balneotherapy between October-November 2009. All patients treated 19 days with balneotherapy. Patient’s skin analyses were done twice, in the first day and in the 19th day of the treatment. Skin analyses were done for face region and fore arm flexor region. Moisturing, elasticity, pigmentation, fat ratio assessed in skin analysis.

Results: 20 male and 31 female, totally 51 patients were enrolled our study. Before balneotherapy, mean moistur-ing was 67%, mean moisturmoistur-ing decreased 47% at fore arm region after balneotherapy. After balneotherapy, mean moisturing decreased from 54% to 45% at face. Fat ratio decreased from 28% to 20%. Before balneotherapy and after balneotherapy elasticity and pigmentation differences were not significant statistically.

Conclusion: By aging, skin becomes sensitive to environmental factors. Dry skin is a usual problem during bal-neotherapy. Patients with dry skin have pruritus and discomfort. We can suggest patients treated with balneother-apy to use moisturing cream for protecting dry skin problems during balneotherbalneother-apy.(J PMR Sci 2010;13:54-7)

Keywords: Balneology, skin humidification, geriatrics rehabilitation, dermatology

Yaz›flma Adresi

Corresponding Author

Dr. Erkan Kaya

Bursa Asker Hastanesi, Fiziksel T›p ve Rehebilitasyon Servisi,

Bursa, Türkiye Tel.: +90 224 239 38 41 Faks: +90 224 239 38 49 E-posta: doktorerkankaya@yahoo.com Gelifl Tarihi/Received: 24.12.2009 Kabul Tarihi/Accepted: 16.04.2010

Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon Bilimleri Dergisi, Galenos Yay›nevi taraf›ndan bas›lm›flt›r. Journal of Physical Medicine and Rehabilitation Sciences, Published by Galenos Publishing.

(2)

Kaya ve ark. Balneoterapi ve Cilt Analizi FTR Bil Der 2010;13:54-7

J PMR Sci 2010;13:54-7

Girifl

Derinin öncelikli görevi vücudu d›fl çevreden gelebilecek fi-ziksel veya kimyasal etkilere karfl› korumakt›r. Enfeksiyonlar, hassasiyet oluflturucu (irritan) ve alerjen maddeler, UV, radyas-yon, s›cak su gibi çeflitli çevresel faktörler derinin koruma iflle-vinin bozulmas›na neden olan cevaplar oluflturabilir (1-4). Bu nedenle de cildin normal kompozisyonunun sa¤lanmas› hasta sa¤l›¤› aç›s›ndan önemlidir.

Balneoterapi (BT); banyo, içme ve inhalasyon yöntemleriy-le mineralli ve termal sular gibi do¤al faktöryöntemleriy-lerin kullan›lmas›y-la gerçekleflen geleneksel ve eski bir tedavi yöntemidir. Roma lejyonlar›n›n savafl öncesi güçlenmek için kapl›caya gitmeleri, savafl sonras›nda da yaralar›n› bu kapl›calarda tedavi etmeleri Eski Yunan ve Roma dönemlerinde termal sular›n önemli bir yerinin oldu¤unun kan›t›d›r (5,6). Günümüzde BT özellikle kas iskelet sistemi rahats›zl›klar›nda hastalar›n her hangi bir sa¤l›k çal›flan›na dan›flmadan da tercih ettikleri bir a¤r›lardan kurtul-ma yöntemidir. Herhangi bir akurtul-maçla, kapl›ca kürüne özgü teda-vi yöntemi yafll›larda gündeme geldi¤inde, özellikle pulmoner ve kardiyovasküler ifllevlerde s›n›rl›l›k ilk akla gelen k›s›tl›l›klar-d›r (5-7). ‹lerleyen yaflla birlikte deri duyarl›l›¤›nda bozulma, de-ri turgorunda azalma, elastikiyet kayb› ve k›lcal damarlar›n ze-delenebilirli¤inde art›fl nedeniyle BT planlamas›nda banyo uy-gulamalar›n›n cilt üzerindeki primer etkilerinin de hesaba kat›l-mas› gerekir. BT nedeniyle oluflan cilt de¤iflikliklerine ait kan›-ta dayal› bir çal›flma literatürde bulunmamakkan›-tad›r. Bu nedenle çal›flmam›zda BT nedeniyle oluflan cilt kompozisyonundaki de-¤ifliklikleri araflt›rmay› amaçlad›k.

Gereç ve Yöntem

Çal›flmam›za hastanemiz yerel etik kurulunun 14 Ekim 2009 tarihli 7 no lu izniyle Ekim-Kas›m 2009 tarihlerinde yata-rak kapl›ca tedavisi görmesi planlanan diz a¤r›s› flikâyeti ile bafl-vuran, ACR (American Collage of Rheumatology) ölçütlerine göre klinik olarak gonartroz tan›s› konulan 50-80 yafl aras› 51 hasta al›nd›. ‹leri derecede akci¤er ve kalp yetmezli¤i, cilt lez-yonu olan, boyun ve üst ekstremiteye yönelik fizik tedavi ve rehabilitasyon planlanan hastalar çal›flmaya dahil edilmedi.

Tüm hastalara 19 seans 20 dakika kapl›ca kür tedavisi uy-guland›. Hastalara kapl›ca tedavisinin nas›l olaca¤› konusunda grup hemflireleri taraf›ndan e¤itimleri verildi ve kapl›ca tedavi-si s›ras›nda oluflabilecek yan etkiler nedeniyle yak›n takipleri yap›ld›. Hastanemiz kapl›ca suyu 39°C s›cakl›¤a sahip, 623 mg/L konsantrasyona sahip düflük mineral yo¤unluklu, her-hangi bir mineralin kabul edilen eflik de¤erlerin üstünde bulun-mad›¤› bir sudur. Hastalar›n 20 dakikadan fazla kapl›ca tedavi-sinde kalmas›na izin verilmedi. Hastalar›n özellikle yüz bölgesi-ne herhangi bir kozmetik ürün kullanmas›na izin verilmedi.

Tüm hastalara BT’nin 1. günü ve 19. gününde olmak üze-re iki kez cilt analizi yap›ld›. Cilt analizi Multi Dermascope 800 (MDS800) analizatörü ile al›n bölgesinden ve önkoldan yap›ld›.

Nem miktar› cilt direncinin % oran›, ya¤ miktar› cildin fotomet-rik % oran› olarak, elastikiyet miktar› cildin kuvveti emifl gücü-nün % oran› olarak, pigmentasyon miktar› absorbsiyon / reflek-siyonun % oran› olarak hesapland›.

Elde edilen verilerin de¤erlendirilmesi SPSS 11.0 progra-m› kullan›larak yap›ld›. Ortalamalar ve standart sapmalar ta-n›mlay›c› analizler ile hesapland›. BT öncesi kad›n ve erkek hastalar aras›ndaki verilerin ortalamas› aras›ndaki fark Mann Whitney U testi ile de¤erlendirildi. Verilerin normal da¤›l›ma uyumu One sample Kolmogorov Smirnov testi ile de¤erlendi-rildi. BT öncesi ve BT sonras› cildin elastikiyeti, yüz ve ön kol nem oranlar›, pigmentasyon oranlar› aras›ndaki farklar Paired Sample t-testi ile de¤erlendirildi. Normal da¤›l›ma uymayan BT öncesi ve BT sonras› cilt ya¤ oran› aras›ndaki fark Wilco-xon Signed Rank testi ile de¤erlendirildi. Anlaml›l›k düzeyi p<0,05 olarak kabul edildi.

Sonuçlar

Ekim- Kas›m 2009 tarihlerinde BT için toplam 114 hastan›n yat›fl› yap›ld›. Boyun ve üst ektsremiteden fizik tedavi ve reha-bilitasyon uygulanacak 24 hasta, 50- 80 yafl aral›¤›nda olmayan 34 hasta çal›flmaya al›nmad›. Befl hastan›n da erken taburcu ol-mas› nedeniyle BT sonras› veriler al›namam›flt›r. Çal›flmaya al›-nan toplam 51 hastan›n (20 erkek, 31 kad›n) yafl ortalamas› 66,61±7,49 idi.

BT öncesinde kad›n ve erkek hastalar›n cilt özellikleri aç›-s›ndan istatistiksel olarak anlaml› bir fark yoktu (Tablo 1).

BT öncesi ve BT sonras›nda ön kol cilt nem oran›nda, ya¤ oran›nda istatistiksel olarak anlaml› düzeyde azalma görüldü. BT öncesi ve BT sonras›nda yüz bölgesi nem oran›nda, elasti-kiyet ve pigmentasyon miktar›nda istatistiksel olarak anlaml› bir fark görülmedi (Tablo 2).

55

Kad›n (n=31) Erkek (n=20) p Yafl 64,94±6,81 69,20±7,92 0,065 Elastikiyet (%) 50,19±21,37 57,5±22,53 0,279 Nem (Yüz) (%) 56,00±16,04 51,90±17,98 0,475 Nem (Önkol) (%) 64,10±18,03 71,25±19,88 0,118 Pigmentasyon (%) 26,87±7,27 31,30±10,11 0,139 Ya¤ (%) 21,90±26,66 37,40±34,12 0,095 Tablo 1: Kad›n ve erkek hastalar›n cilt özellikleri

BT Öncesi BT Sonras› p Elastikiyet (%) 53,00±21,89 52,82±21,52 0,643 Nem (Yüz) (%) 54,39±16,77 45,29±12,22 0,000* Nem (Ön kol) (%) 66,90±18,91 46,92±13,19 0,000* Pigmentasyon (%) 28,61±8,67 28,39±8,73 0,369 Ya¤ (%) 27,98±30,45 20,31±22,41 0,000** BT: Balneoterapi

* : Mann Whitney-U **: Wilcoxon Signed Rank

(3)

FTR Bil Der 2010;13:54-7 J PMR Sci 2010;13:54-7 Kaya ve ark.

Balneoterapi ve Cilt Analizi

Tart›flma

Günümüz dünyas›nda yafll› nüfusun yükselen oran› yafl-l›l›ktaki sa¤l›k sorunlar› ile daha etkin mücadele etme yan›n-da yafll› sa¤l›¤›n› koruma ve sa¤l›kl› bir yafllanmay› sa¤lama gerekliliklerini de gündeme getirmifltir. BT, yafll›l›¤a ba¤l› ge-liflen biyolojik ve fizyolojik de¤iflikliklerin patolojik düzeylere varmas›nda önleyici ve tedavi edici bir yöntem olarak anlam kazanabilir (6,7).

Çal›flmaya al›nan tüm hastalara toplam 19 günlük tama-men ça¤dafl kapl›ca kür tedavisi ve fizik tedavi ve rehabilitas-yon program› uygulanm›flt›r. Bulundu¤umuz merkezdeki ter-mal su s›cakl›¤› 20º C’nin üzerinde, toplam minerilizasyonu 1 gr/l’nin alt›nda olan ve eflik de¤erin üzerinde mineral içer-meyen akrotermal özelliktedir. Merkezimiz ülkemizde kapl›-ca tedavisinin etkilerinin yak›ndan de¤erlendirilebildi¤i 2-3 merkezden birisidir. Kapl›ca tedavisi sonras›nda hastalar›n a¤r› düzeylerinin azalmas›n›n yan›nda di¤er vücut sistemle-rinde de olumlu de¤iflmeler gözlenmektedir. Özellikle hasta-lar kendilerini genç hissetmelerinin yan›nda daha da genç göründüklerini düflünmektedirler. Bu elbette ki sudan gelen sa¤l›k olmakla birlikte kapl›ca suyunun cilt üzerindeki etkile-ri tam olarak aç›klanmam›flt›r. Bununla birlikte kapl›ca suyu-nun bir tak›m yan etkileri de vard›r (7). Bizim takibimizdeki hastalar›m›zda da görüldü¤ü gibi ciltte kuruma ve kafl›nma gibi kuru deri flikâyetleri BT gören hastalarda oldukça s›k gö-rülmektedir. Ayr›ca ilerleyen yaflla birlikte deri duyarl›l›¤›nda bozulma hipertermal banyolarda risk teflkil ederken, deri tur-gorunda azalma hipertonik tuzlu su banyolar›nda risk olufltu-rur (8). Elastikiyet kayb› ve k›lcal damarlar›n zedelenebilirli-¤inde art›fl olan hastalarda özellikle su alt› tazyikli dufl uygu-lamalar› risklidir (7,8). Bu nedenle banyo kürleri fleklinde kap-l›ca tedavisi plan›nda banyo uygulamalar›n›n cilt üzerindeki primer etkilerinin de hesaba kat›lmas› gerekir.

Sabun ve deterjanlar, yün veya sentetik fiberler, baz› par-füm ve kozmetikler, toz, kum ve sigara duman› derinin en üst tabakas› olan Stratum korneum’un içeri¤ini azaltan çev-resel faktörlerdir (8-12). Bununla birlikte kuru deri sendromu ile birlikte seyreden çeflitli deri hastal›klar›nda do¤al nemlen-dirici faktör (Natural Moisturising Factor, NMF) olarak adlan-d›r›lan maddelerin seviyesinde azalma oldu¤u saptanm›flt›r (13). Çal›flmam›zda da görüldü¤ü gibi cildin nem miktar›nda azalma olmas› hastalar›m›z›n ciltlerinde kuruma ve kafl›nma olmas›n› aç›klayabilir.

Kuru deri flikâyetlerinin oluflmas›nda di¤er bir etken me-napozla birlikte, östrojenin deriyi yafllanmaya karfl› koruyucu etkisi çok azalmas›d›r. Bu nedenle hormonal yafllanma belir-tileri, kronolojik yafllanma belirtilerine eklenir. Bu nedenle menapoz ile birlikte derinin yafll› görünümü daha da belirgin duruma gelir (14-16). Menapoz sonras›nda derinin kollajen içeri¤inde dolay›s›yla elastikiyetindeki azalman›n da östrojen düzeyinin azalmas›na ba¤l› oldu¤u belirtilmifltir (16). Bunun-la birlikte di¤er bir deri kurulu¤unun bir sebebi de yaflBunun-lan-

yafllan-mayla birlikte sebum düzeyindeki azalmaya ba¤l› olarak de-rinin su tutma kapasitesinin azalmas›d›r (17-19). Bizim çal›fl-mam›zda da tüm kad›n hastalar menapoza girmiflti. Ancak çal›flmam›zdaki hasta grubunun yafl ortalamas›n›n yüksek ol-mas› sebebiyle kad›n ve erkek hastalar aras›nda cilt kompo-zisyonu aç›s›ndan anlaml› bir fark bulunamam›flt›r.

Sonuçta çal›flmam›zdaki hastalar›n cilt nem ve ya¤ oranla-r›nda kür tedavisi bafllang›c›ndaki de¤erlendirmeye göre an-laml› düzeyde azalma olmufltur. Bu azalma nedeniyle hastala-r›m›zda kuru cilt flikayetleri oluflabilmektedir.

Kapl›ca kür tedavisinin devam eden bir süreç oldu¤u ve tedaviye ara verilmemesi gerekmektedir. Bu nedenle de kapl›ca tedavisi s›ras›nda oluflacak komplikasyonlar yak›ndan ele al›nmal› ve kür program›n›n aksamas› engellenmelidir. Özellikle belirli zaman dönmelerinde kapl›ca tedavisi alabilen hastalar için tedaviye ara verilmemesi önemlidir. Gerçekten de kapl›ca tedavisi s›ras›nda kardiyovasküler rahats›zl›klar kür tedavisinin kesilmesinin en büyük nedenidir. ‹kinci s›kl›k-ta kür tedavisine araya giren alt solunum yolu enfeksiyonla-r› yer al›r. Her ne kadar kapl›ca tedavisi s›ras›nda görülen cilt kurumas› flikâyetleri kür program›n› etkilemese de kür visi s›ras›nda hastalar›n konforlar›n› etkilemekte ve kür teda-visinin etkinli¤ini azaltmaktad›r. Bu nedenle bizler hastalar›-m›za kapl›ca tedavisi s›ras›nda nemlendirici kremler kullan-mas›n› önermekteyiz.

Ça¤dafl kapl›ca küründe, BT yöntemleri yan›nda baflka tedavi yöntemleri de ayn› zamanda uygulanabilir. Bu tedavi yöntemleri aras›nda ilaç tedavisi, fizik tedavi, egzersiz teda-visi, diyet, psikoterapi, sa¤l›k e¤itimi ve sosyal t›p önlemleri yer al›r. Ayr›ca kapl›ca kürü s›ras›nda hastalar›n günlük ya-flant›s›n› düzenleme, do¤ru ve yeni davran›fl biçimleri kazan-malar› sa¤lanabilir (5,6). Ancak bu flekilde kombine edilmifl kür tedavisi optimal tedavi ve rehabilitasyon baflar›s› sa¤la-yabilir. Bizler de BT s›ras›nda ciltte kafl›nt› flikâyeti geliflen hastalara önerilecek uygun bir nemlendirici ve yumuflat›c› ürünün, hastan›n kapl›ca tedavisinden sa¤layaca¤› fayday› art›raca¤› kanaatindeyiz.

Kaynaklar

1. Petrofsky JS, Bains G, Raju C, Lohman E, Berk L, Prowse M, Gunda S, Madani P, Batt J. The effect of the moisture content of a local source on the blood flow response of the skin. Arch Der-matol Res 2009;301:581-5.

2. McLellan K, Petrofsky JS, Bains G, Zimmerman G, Prowse M, Le-e S.ThLe-e Le-effLe-ects of skin mosyurLe-e and subcutanLe-eous fat thicknLe-ess on the ability of the skin to dissipate heat young and old subjects, with and without diabetes, at three enviromental room tempera-tures 2009;31:165-72.

3. Menon GK. New insights into skin structure: struching the surfa-ce. Adv Drug Del Rew 2002;1:3-17.

4. Miranda A, Miller KW, Berardesca E, Maibach H. Clinical implica-tions of aging skin: Cuteneous Disorders in the elderly. American Journal of Clinical Dermatology 2009;10:73-86.

5. Ozçelik S, Akyol M. Balneotherapy and alternative treatments in psoriasis (kangal hot spring). Turkiye Klinikleri J Int Med Sci 2005;1:89-94.

(4)

Kaya ve ark. Balneoterapi ve Cilt Analizi FTR Bil Der 2010;13:54-7

J PMR Sci 2010;13:54-7

6. Karagülle Z. Kapl›ca Tedavisi, Balneoterapi, Hidroterapi. Beyazova M., Kutsal G. Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon. Ankara: Günefl Kita-bevi, 2000.

7. Karagülle MZ, Karagülle M. Yafll›l›kta balneoterapi ve kapl›ca teda-visi. Turkish Journal of Geriatrics 2000;3:119-24

8. Jung SH, Seo YK, Youn MY, Park CS, Song KY. Anti-aging and an-ti-inflammation effects of natural mineral extract on skin kerati-nocytes. Biotechnology and Bioprocess Engineering 2009;14; 861-8.

9. Flynn TC, Petros J, Clark RE, Viehman GE. Dry skin and moisturi-zers. Clin Dermatol 2001;19:387-92.

10. Sato J, Yanai M, Hirao T, Denda M. Water content and thickness of the stratum corneum contribute to skin surface morphology. Arch of Dermatol Res 2000;292:412-7.

11. Loden M. Skin Barrier Function: Effects of Moisturizers, Cosm Toilet 2001;116:31-40.

12. Katagiri C, Sato J, Nomura J, Denda M. Changes in environmen-tal humidity affect the water-holding property of stratum corneum and its free amino acid content, and the expression of filaggrin in the epidermis of hairless mice. J Dermatol Sci 2003;31:29-35.

13. Nakagawa N, Sakai S, Matsumoto M, Yamada K, Nagano M, Yuki T, Sumida Y, Uchiwa H. Relationship between NMF (lactate and potassium) content and the physical properties of the stratum cor-neum in healthy subjects. J Invest Dermatol 2004;122:755-63. 14. McCullough JL, Shull T. Reducing wrinkles and other signs of

aging. Dermatol Nurs 2000;12:385-90.

15. Hall GK, Phillips TJ. Skin and hormone therapy. Clin Obstet Gyne-col 2004;47:437-49.

16. Affinito P, Palomba S, Sorrentino C, et al. Effects of postmenopau-sal hypoestrogenism on skin collagen. Maturitas 1999;33:239-47. 17. Zouboulis CC, Boschnakow A. Cronological ageing and

photoage-ing of the human sebaceous gland. Clin Exp Dermatol 2001;26: 600-7.

18. Curdy C, Naik A, Kalia YN, Alberti I, Guy RH. Non invasive asses-ment of the effect of formulation excipients on stratum corneum barrier function in vivo. Int J Pharm. 2004;271:251-6.

19. Sato J, Katagiri C, Nomura J, Denda M. Drastic decrease in envi-ronmental humidity decreases water holding capacity and free aminoacid content of the stratum corneum. Archives of Dermato-logical Research. 2001;293:477-80.

Referanslar

Benzer Belgeler

Biz de okskarbazepin kullan›m›na ba¤l› olarak hiponatremi geliflen bir olguyu saptad›k ve okskarbazepin kullan›m› s›ras›nda hiponat- remi geliflebilece¤inden,

Klasik Eagle sendromunda; yutkunma s›ras›nda bo¤az a¤r›s›, bo¤azda yabanc› cisim hissi ve uzam›fl stiloid ç›k›nt›n›n oldu¤u tarafta kulak ve yüz a¤r›s›

Su çiçe¤i, sa¤l›kl› çocuklarda hafif seyreden bir infeksi- yon hastal›¤› olarak kabul edilmesine ra¤men immün yetersizli¤i olmayan bireylerde de hayat› tehdit

Çal›flmam›zda, endometrial biyopsi sonucu endometrial hiperplazi gelen 8 hastada sonohisterografi de polip ya da submukoz myom izlenmedi.. Buradan

Bu çal›flmada, nonoküler cerrahide genel anestezi s›ra- s›nda göz korunmas› amac›yla nonallerjik flasterle göz kapatma, antibiyotikli göz pomad›, antibiyotikli göz

Ekibin lideri Christer Höög’e göre yeni mekanizma, difli yumurta hücrelerinde kromozom bozukluklar›n›n neden bu kadar yayg›n oldu¤unu aç›klamada yard›mc›

Sonuç olarak; interferon tedavisi s›ras›nda ortaya ç›kan yan etkilerin hastada oluflturdu¤u genel düflkünlük halinin Tbc gibi kronik hastal›klarda re- aktivasyona

‹statistiksel Analiz: Afl› etkinli¤i hesaplamas›nda daha önce suçiçe¤i geçiren veya yuva d›fl›nda suçiçe¤ine ma- ruz kalanlar çal›flma d›fl› tutuldu..