• Sonuç bulunamadı

Vasküler "Leak" Sendromu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vasküler "Leak" Sendromu"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Güncel Gastroenteroloji 6/3 147

Güncel Gastroenteroloji

Vasküler "Leak" Sendromu

Dr. Kubilay ÇINAR

Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dal›, Ankara

KL‹N‹K BULGULAR

Klinik olarak bu sendrom bir triad ile tanımlanır; hipotansiyon, hemokonsantrasyon ve hipoalbu-minemi (bu tabloya sıklıkla monoklonal gamma-pati eülik eder-multiple myelom varlıùına dair bir kanıt olmaksızın).

VLS de prodromal semptomlar irritabilite, halsizlik, bulantı ve karın aùrısıdır. Bu tabloya çoùu zaman hipovolemi semptomları eülik eder (susama hissi, senkop-presenkop). Ayrıca myalji gözlenir bu çoùu zaman subklinik kompartman sendromuna baùlıdır (7).

VLS kliniùi pek çok olayların yol açtıùı bir kaskad halinde gözlenir (Tablo );

Azalmıü serum albumini ve plazma osmolar-itesi sonucunda su ve elektrolitlerin doku aralıùına kaçması ve interstisyel ödem

Azalmıü mikrosirkülatuar perfüzyon ve hipok-si

Çoklu organ yetmezliùi

Akut atak sırasında -4 gün süresi ile akut hipo-volemi semptomları gözlenir, belirgin bir üekilde sıvılar ve makromoleküller de doku aralıùına bir kaçıü mevcuttur. Bu dönemde kapillerler düzeyinde özellikle boyutları 200 kDa nın altında olan moleküllere karüı bir geçirgenlik gözlenir zaman zaman bu geçirgenlik boyutları 900 kDa civarındaki moleküllere kadar artabilir. Ayrıca hastalarda bu dönemde hemokonsantrasyon, lökositoz, IgM konsantrasyonunda artıü, albumin C3 ve C4 düzeylerinde bir azalma gözlenir (8).

V

askuler leak sendromu(VLS) nadir gözlenen

bir tablodur; ilk kez Clarkson ve arkadaüları tarafından 960 yılında tanımlanmıütır (). ûu ana kadar(2000 yılı için) bildirilmiü toplam 50 den fazla hasta mevcuttur. Tanımlanan ilk 25 has-tada 5 yıl içerisinde mortalite %76 olarak gözlen-miütir. Morbidite ve mortalite oranları bu sendrom için hala yüksek olmakla birlikte yakın zamanda prognoz bir miktar daha iyileümiütir (2).

VLS; artmıü vasküler permeabilite, sıvı ve protein-lerin kapiller alandan dokuya kaçıüı sonunda interstisyel ödem, azalmıü mikrosirkülatuar per-füzyon ve deùiüik üiddette organ hasarı ile karak-terize bir tablodur.VLS pek çok patolojik durumda gözlenebilir;

únterlökin (IL)–2, -3, -4 ile tedavi edilen kanser hastalarında ve interferon alfa kullanımı sırasında (3).

úmmunotoksinlerin kullanımı sırasında (4).

Granulosit makrofaj koloni stimule edici fak-tor (GM-CSF)

Anti gangliozid antikorlar

Siklosporin A, siklofosfamid, mitomisin C, sitozin arabinozid

Kemik iliùi transplantasyonu (5)

T hücreli lenfoma (6)

Sepsis, travma, cerrahi ve yanıklardan sonra (7)

Anti viral proteinler

Pseudomonas ekzotoksini (PE)

de VLS ye yol açabilir. Ön planda suçlanan ajan interlökin -2 aracılı; lenfokin ile aktive olmuü katil hücreler (LAKs), tumor infiltre eden lenfositler (TILs), diùer sitokinler ve monoklonal antikorlardır.

(2)

VLS DE TANI VE LABORATUAR

Birkaç istisna dıüında multiple myeloma için bir kanıt olmaksızın monoklonal gammapati mevcut-tur. IgG ön planda kappa veya lambda hafif zin-cir artıüı gözlenir. Diùer laboratuar incelemeleri(hematolojik, endokrinolojik, roma-tolojik, immunolojik, ve infeksiyöz) genellikle negatifdir. Hemokonsantrasyonun üiddeti akut ataùın ciddiyeti ile koreledir (7).

VLS’DE

ALTTA

YATAN

OLASI

MEKANIZMALAR

Vaskuler endotel yapısının modifikasyonu;

Endotel hücrelerinin tek sıralı (monolayer) Akciùerlerdeki interstisyel ödemin miktarı

pul-moner yetmezliùin üiddetini belirler. Sıvı kaçaùına sekonder geliüen intravaskuler hipovolemi kardio-vasküler bulgulardan sorumludur. Solunum yet-mezliùi çoùu zaman mekanik ventilasyonu gerek-tirir. Benzer üekilde hipotansiyon vazopressor kul-lanımını gerekli kılar. Proteinüri ve oligüri böbrek yetmezliùi(hipotansiyon ve rabdomyoliz nedeni ile geliüir) ve azalmıü böbrek perfüzyonunun erken bulgularıdır. VLS nin sistemik bulgularından hipoalbuminemi ve kilo artıüı ve ödem sıklıkla rapor edilir. Bunun yanında gastrik ödeme baùlı anoreksi ve bulantı gözlenir ve beyin ödemine baùlı afazi vakaları bildirilmiütir (4). Benzer üekilde myalji ve rabdomyoliz muskuler ödem ile iliükili olabilir (9).

VLS nin düzelme döneminde baülangıçta damar dıüına kaçan sıvı ve bu dönemde tedavi amaçlı olarak verilen sıvı yeniden damar içine dönmeye baülar. Bu dönemin en önemli problemi artmıü intravaskuler volümdür. VLS de ölümlerin en sık nedeni olan pulmoner ödem bu dönemde belir-gindir. Hastalar bu dönemde asemptomatiktir ve laboratuar parametrelerinde de monoklonal gammapati dıüında bir problem gözlenmez (0). Sausville ve arkadaüları 995 yılında vaskular leak sendromu için bir sınıflandırmaya gitmiülerdir (Tablo 2).

148 Eylül 2002

Tablo. VLS de bulgular

I. Organ yetmezliùi 5. Hepatik yetmezlik . Pulmoner 6. Gastrointestinal

Takipne Kanama

üük PaO2 Bulantı, iütahsızlık Azalmıü ventilasyon/perfüzyon oranı II. Sistemik bulgular Pulmoner ödem Hipoalbuminemi

2. Kardiyovasküler Kilo artıüı

Taüikardi Ödem

Hipotansiyon Periferik

ûok Plevral/Perikardiyal

3. Renal Anazarka

Albuminüri Azalmıü plazma onkotik basıncı

Oligüri Azalmıü DO2

Azalmıü Na eksresyonu Azalmıü VO2 Azalmıü kreatinin klerens Ateü 4. Hematolojik

Eozinofili

Trombositopeni/Hemokonsantrasyon

Tablo 2 Grade

I Ayak bileùinde gode bırakan ödem

II Ayak bileùinde gode bırakan ödem ve 4.5 kg dan az kilo artıüı

III Periferik ödem veya 4.5 kg dan fazla kilo artıüı veya so-lunum fonksiyon bozukluùu olmaksızın plevral effüzyon varlıùı IV Anazarka; plevral effüzyon veya asit ve solunum fonksi-yon bozukluùu veya pulmoner ödem

V Mekanik ventilasyon gerektiren solunum fonksiyon bozukluùu veya pressor kullanımı gerektiren hipotansiyon tabloları gözlenebilir.

(3)

yapılanmasında deùiüiklikler

Endotele lokositlerin adhezyonu

Lokositlerin damar dıüına çıkıp interstisyuma infiltrasyonu en önemli patogenetik yoldur. Bu deùiüiklikler olagelirken VLS aynı zamanda hücre/hücre ve hücre/matrix iliükisinde de infla-matuar cevap aracılı bozulmaya yol açar. Özellik-le IL-2 ve immunotoksinÖzellik-lerin; endotel hücreÖzellik-leri, hücre iskeleti ve extrasellüler matrix deki hasar oluüturucu etkileri ile vaskuler permeabilite de artıüa yol açarlar. Özellikle risin A zinciri (RTA) içeren immunotoksinler, insan umbilikal kord endotel hücrelerine (HUVECs) karüı direkt bir etki ile endotel hücrelerinde yuvarlaklaüma ve tek sıralı yapılanmada bozulmaya yol açarak per-meabilitede artıü yaptıkları gösterilmiütir. Bu etkinin endotel ribozomundaki hasarlanma ile iliükili olduùu düüünülmektedir. Endotel hücresin-deki bu yapı deùiüiklikleri PE yapısındaki immuno-toksinler ile de gösterilmiütir (). Hücre kültürü çalıümalarında IL-2 nin vaskuler endotelde perme-abiliteyi direkt olarak artırdıùı gösterilmiütir, bu etki aynı zamanda anti-IL-2 reseptör antikorları ile bloke edilebilir. Fakat bu bulguya raùmen kültüre edilmiü insan umbilikal kord endotel hücrelerinde IL-2 nin bu etkisi gösterilememiütir. Sonuç olarak IL-2 aracılı VLS geliüimi için; bir kaskad sistemi-nin(aktive olmuü lökositler, sekonder sitokinler ve inflamatuar mediatörlerin) gerekli olduùu kanısına varılmıütır (2).

VLS’DE PATOF‹ZYOLOJ‹

Olayın düzelme döneminde kapiller permeabilite normaldir. Extravazasyon sadece akut atak sırasında gözlenir. Bu kaçıüın patofizyolojisi çok kaotikdir; klasik kompleman sisteminin aktivas-yonu, kalıcı bir üekilde 5-lipoksigenazın stimulas-yonu (3), son olarak ta IL-2 suçlanan mekaniz-malardır (4). Artmıü monoklonal proteinlerin rolü açık deùildir (5).

VLS DE TEDAV‹

VLS eùer IL-2 uygulaması sırasında geliümiü ise bu uygulamayı kesmek öncelikli yaklaüımdır. Ama VLS de tedavi yaklaüımı hasta özelinde uygu-lanacak bir algoritm gerektirir. Bunlar ödem, oligüri ve kilo fazlası için diüretik uygulamaları, pulmoner yetersizlik için entübasyon ve mekanik ventilasyon, renal perfüzyon ve kan basıncını düzeltmek için sıvı tedavisi ve vasopressor uygula-marı yapılabilir.

TNF alfa IL-2 aracılı VLS de primer mediatör olduùundan; TNF üretiminin inhibisyonu VLS de

etkili bir yaklaüım olabilir. Bunu destekler üekilde ratlarda yapılmıü bir çalıümada TNF ye karüı pasif immunizasyonun IL-2 aracılı VLS de(makro-moleküler kaçıü ve hipotansiyon) etkili olduùu gös-terilmiütir. Bu durumda IL-2 nin anti tumor etkisi de azalmaktadır (2).

Pentoksifilin, TNF alfa üretiminde inhibitör rol oynar; farelerde IL-2 aracılı VLS de çoklu organ hasarı ve ödemi önlediùi gösterilmiü olup VLS tedavisinde kullanılabilecek bir tedavi seçeneùidir (2). Bunu yanında pentoksifilinin yanı zamanda IL-2 ile aktive olmuü lökositlerin integrin aracılı adherasyonuna engel olduùu da gösterilmiütir (6).

Buna ek olarak antiinflamatuar tedavi ve immunosupressif tedavi de IL-2 aracılı VLS de etkili bulunmuütur. Yapılan bir çalıümada dexametazon ve siklofosfamid VLS tablosundaki akciùer ödemi tedavisinde farelerde etkili bulunmuütur. Non steroid antiinflamatuarlar da benzer üekilde VLS semptomlarını azaltmıülardır (7).

Bu deneysel uygulamalar ıüıùında önerilen güncel tedavi yaklaüımı; kapiller kaçıü fazında böbrek, beyin ve diùer vital organlarda perfüzyonun devamı için sıvı desteùi uygulamaktır. Bu dönemde tansiyonu normal düzeylere getirme çabası hastalıùın düzelme fazında ödemde artıüa ve pulmoner ödeme zemin hazırlar. Kolloidlerin kristaloid sıvı uygulamalarına bir üstünlüùü yok-tur. Diùer tedavi yaklaüımları; IV aminofilin, terbü-talin, plazmaferez, prostasiklin ve Gingko biloba uygulamarını içerir kısmen baüarılı sonuçlar mev-cuttur (7).

VLS nin düzelme aüamasında ise klinisyen bir anda hipovoleminin düzeltilmesinden hipervolemi ile mücadele tedavisine kendisini hazırlamalıdır. Santral venöz basınç takibi yararlıdır, ve bu dönemde loop diüretiklerinden efektif bir üekilde faydalanılabilir. Böbrek fonksiyon bozukluùu gözleniyor ise hemodiyaliz ve hemofiltrasyon agre-sif bir üekilde uygulanmalıdır.

VLS DE PROFLAKS‹

VLS için küratif tedavi yaklaüımı mevcut deùildir. Teofilin ve terbütalinin ataklar arasında uygulan-ması hastalardaki atak siddetini ve sıklıùını azalt-maktadır. Fakat kullanılan dozlar atak aralarında maksimal tolere edilebilen dozlara çekilmelidir. Literatürde VLS sonrası multiple myelom gözlenen bildirilmiü iki hastadan dolayı, tüm VLS tanısı alan hastalar multiple myelom yönünden düzenli takipte tutulmalıdırlar (2).

(4)

distress syndrome complicating a systemic capillary leak syndrome [Letter]. Intensive Care Med 1994; 20: 307-8. 11. Kuan C, Pai LH, Pastan I. Immunotoxins containing

pseudomonas exotoxin that target LeY damage human endothelial cells in an antibody-specific mode: Relevance to vascular leak syndrome. Clin Cancer Res 1995; 1:1589–94.

12. Edwards MJ, Abney DL, Heniford BT, Miller FN. Passive immunization against tumor necrosis factor inhibits IL-2-induced microvascular alterations and reduces toxicity. Surgery 1992: 112; 480–6.

13. Rondeau E, Sraer J, Bens M, Doleris LM, et al. Production of 5-lipoxygenase pathway metabolites by peripheral leukocytes in capillary leak syndrome (Clarkson disease). Eur J Clin Invest 1987;17:53-7.

14. Cicardi M, Gardinali M, Bisiani G, et al. The systemic cap-illary leak syndrome: appearance of interleukin-2-receptor-positive cells during attacks. Ann Intern Med 1990; 113: 475-7.

15. Zhang W, Ewan PW, Lachmann PJ. The paraproteins in sys-temic capillary leak syndrome. Clin Exp Immunol 1993; 93: 424-9.

16. Kovach NL, Lindgren CG, Fefer A, Thompson JA. Pentoxifylline inhibits integrinmediated adherence of interleukin-2-activated human peripheral blood lympho-cytes to human umbilical vein endothelial cells, matrix components and cultured tumor cells. Blood 1994; 84: 2234–42.

17. Siegall CB, Liggitt D, Chace D, et al. Prevention of immunotoxin-mediated vascular leak syndromein rats with retention of antitumor activity. Proc Natl Acad Sci 1994; 91: 9514–8.

KAYNAKLAR

1. Clarkson B, Thompson D, Horwith M, Luckey EH. Cyclical edema and shock due to increased capillary permeability. Am J Med 1960; 29: 193-216.

2. Amoura Z, Papo T, Ninet J, et al. Systemic capillary leak syndrome: report on 13 patients with special focus oncourse and treatment. Am J Med 1997;103:514-9. 3. Rosenberg SA., Lotze MT, Muul LM, et al. A progress report

on the treatment of 157 patients with advanced cancer using lymphokine-activated killer cells and interleukin-2 or high-dose interleukin-2 alone. N Engl J Med 1987: 316; 889–97.

4. Soler-Rodriguez AM, Ghetie MA, Oppenheimer-Marks N. Ricin A-chain and ricin A-chain immunotoxins rapidly damage human endothelial cells: Implications for vascular leak syndrome. Exp Cell Res 1993: 206; 227–39.

5. Funke I, Prummer O, Schrezenmeier H. Capillary leak syn-drome associated with elevated IL-2 serum levels after allo-geneic bone marrow transplantation. Ann Hematol 1994: 68; 49–52.

6. Dereure O, Portales P, Clot J. Biclonal Sezary syndrome with capillary leak syndrome. Dermatology 1994: 188;152–6.

7. Teelucksingh S, Padfield PL, Edwards CR. Systemic capil-lary leak syndrome. Q J Med 1990;75:515-24.

8. Atkinson JP, Waldmann TA, Stein SF, et al. Systemic capil-lary leak syndrome and monoclonal IgG gammopathy; studies in a sixth patient and a review of the literature. Medicine (Baltimore). 1977; 56: 225-39.

9. Dolberg-Stolik OC, Putterman C, Rubinow A, et al. Idiopathic capillary leak syndrome complicated by mas-sive rhabdomyolysis. Chest 1993; 104: 123–6.

10. Bouhaja B, Somrani N, Thabet H, et al. Adult respiratory

150 Eylül 2002

Hiçbir şey bilmeyen hiçbir şeyi sevmez. Hiçbir şey yapmayan, hiçbir şey anlamaz. Hiçbir şey anla-mayan değersizdir. Oysa anlayan kişi aynı zamanda sever, farkına varır, görür... Birşeyin aslında, ne

kadar bilgi varsa daha fazla sevgi vardır. Paracelsus

Referanslar

Benzer Belgeler

Bizim olgumuzda olduğu gibi nörofibromatozis tanılı olgularda plevral kitle görünümü saptandı- ğında primer hastalığa bağlı nörofibrom da düşü-

Bu yazıda, sol akciğerde plevral aralıkta kitle olan ve sol tek port video yardımlı torakoskopik cerrahi ile endoskopik stapler kullanılarak total olarak eksize edilen

Hastaneye yat›fltan 15 gün sonra yüz ve boyunda flifllik ve gövdenin üst k›sm›nda kollateraller beliren hastada vena kava superior sendromu düflünülerek tekrar

A comparison of chemical pleurodesis using 8 f percutaneous catheter and 28 f chest tube thoracostomy in malignant pleural effusions.. Malign plevral efüzyonlarda perkutan 8 f

Üç gün sonra, göðüs tüpü çekildikten sonra alýnan PA akciðer grafisinde sað paramediastinal alanda izlenen nodüler gürünümün sebat ettiði ve ilave olarak sol akciðer

Çalışmamızda, sağ dizinde 5 yıldır devam eden şişlik, şişliğin olduğu dönemlerde hareket kısıtlılığı ve ağrı şikâyetleri olan 72 yaşında erkek hasta

Âni, anlatılmaz bir kâbus, eğer bacaklarını yine yer­ li yerlerine, ayaklarıyla eski durdukları aynı ye­ re hemen uzatıp, orada tek başlarına kalaka­ lan ayaklara

Çizelge 4.10 : Numune II’nin hava ile katalitik oksidasyonu sonrası etrinjit çöktürmesinde optimum pH’larda sülfür giderim verimleri