Pazar
Konuşmaları
B
A B A M IN kütüphanesinde müthişbir ganimet buldum. Gerçek bir ha zine, adı Pazar Konuşmaları, yazarı
Falih Rıfkı Atay.
Pazar Konuşm aları, başmuharririn 1941-1950 arasında Ulus, Cumhuriyet, Yeni İstanbul ve Dünya gazetelerinde aynı başlıkla çıkan yazılarını topladığı bir kitap. 1965 yılında kaleme aldığı önsöz de, "Dün bugün için söylediklerim i bu gün de yarın için söylemek durumunda yım . 1946 ve daha sonra yazdıklarım , küçük bir iki dokunuşla birer 1964 Pa zar Konuşması olabilir" diye yazmış.
Pazar Konuşmaları'nı bü yük bir keyifle tekrar tekrar okuyorum. 1964 ne demek, 1994'te bile güncelliğini ko ruyor bu yazılar, hatta eko nomi gibi bir konuda olanı bile...
Yazının başlığı, Ucuz pa h alı... Bir yerinde "kay- ma"nın ne olduğunu anlatı yor Falih Rıfkı. Yazarın ge çen yüzyılın sonuna rastla yan çocukluk yıllarında, ki barların "kaaim e", halkın
kayma dediği Rus harbi sıra sındaki kağıt para enflasyo- nu kâbusu sürmekteymiş.
Buradan daha eskilere atlıyor Falih Rıfkı. Kağıt para basılmadığı, Hazine sı kıştığı vakit maden ayarının bozukluğu yıllara uzanıyor. Yazardan öğrendiğimi ze göre, yine böyle bir enflasyon sıkıntı sında Silahtarağa tarihi, İstanbulu "Artık bu m emlekette oturulm az, Fas'a mı Ce za y ir'e m i g ö çm elL " dedikodusunun sardığını yazıyor.
"Fas ve Cezayir de nereden çildi?"
derseniz, eh o zamanlar daha İsviçre fa lan yok ortalıkta tabii. Falih Rıfkı'nın yo rumuna göre M üslüm anlar Hıristiyan mem leketlerinde yaşayamayacakları n- dan ve Şii İran Sünni Osmanlı Müslü manları için Kâfiristan'dan beter oldu ğundan, hatıra gelen yabancı ülkeler ya Fas'mış ya da Cezayir...
★ ★ ★
Bir başka pasajda ünlü Kıbrıs hikâye sini anlatıyor yazar: ingilizler Kıbrıs'a gel dikleri vakit Osmanlı polislerinin maaşı birer altın imiş. Polisleri toplamışlar:
- Maaşları ile yaşayabilenler bir tarafa, yaşayamayanlar karşı tarafa emrini ver mişler. Ve yaşadıklarını iddia eden tarafı hemen meslekten kovarak yaşayamadık larını itiraf edenlere:
- Maaşlarınızı beş liraya çıkardık. Fa kat bundan sonra da rüşvet alırsanız,
UFUK TURU
• • w •«ZEYN EP GOGUŞ
• Silahtarağa
tarihi, paranın
değer kaybına
tepki olarak
İstanbulluların
Cezayir ya da
Fas’a göçmeyi
düşündüklerini
yazıyor, acaba
neden?
yalnız kovmayız, sizi hapislerde çürütü rüz demişler....
Falih Rıfkı'ya göre geçim sıkıntısına pek az ahlak dayanabilir. Rüşvet, bir suç olmak mahiyetini kaybeder de adeta ve renin yardımı, alanın hakkı haline gelir.
★ ★ ★
1950'de yazıldığı anlaşılan Ucuz Pa- halı'nın son bölümünü olduğu gibi ak tarmak istiyorum:
"İktisadi gelişmeler, hele henüz en düstrileşen memleketlerde, birtakım mu vazenesizliklere sebep olabilir. Ama yaşa yan vatandaşların, gelecek nesiller uğru na katlanmaya razı olacakla rı fedakârlık geçinememek derecesini buldu mu, kimse nin gözü yapılanı da yapıla cağı da görmez olur.
O vakit türlü fesatla rın halk yığ ın ları arasında kaynaştırıcı tahriklerini ön lemek üzere dikta idareleri ve dikta polis rejim leri kur mak lazım gelir.
Biz bu halden uzağız. Fakat kayıcı bir yamaç üs tündeyiz. Belki de ruhi amil, yani geleceğe inanm azlık, maddi şartlardan daha bü yük rol oynamaktadır. Demokrat iktidarın ikinci dört yılına başladığı bu sı rada güven yaratıcı tedbirler alması pek faydalı olacağına şüphe yoktur.
G erçi m emlekette bugünkü fiyat lar dört misline çıksa da hiç hissetmeye cek olanlar var. Bunlar buzlu şerbet bar daklarını üstüste yuvarlayıp:
-O oh...Ö ldüm .
Derken, karşısında susuzluktan du dağı çatlayan fakirin:
- Efendimiz bir bardak da bize ina yet buyursan, biraz da biz ölsek... hikâyesini lüzumundan fazla hatıriatm a- m alıdırlar."
★ ★ ★
Falih Rıfkı Atay 1971'de öldü. Pazar Konuşm aları ise birer sosyal determi nizm belgesi olarak 1994 yılında da ge çerliliğini koruyor. Olaylar arasındaki se bep sonuç zincirlenmesi ve sonunda ta rihin tekerrürden ibaret olması rahatsız edici bir kaderciliğe dönüşebiliyor.
Geçmişi sonsöz olmaktan çıkarma nın, önceden belirlenmişliği aşabilmenin, tek yolu var, o da zihniyet devrimi. De terminizmin sebep sonuç zincirini kıra- bilmenin koşulu bu.
Türkler zihniyet devrim ini yapana dek, zaman ve olaylar Falih Rıfkı'ya hak vermeye devam edecek.