• Sonuç bulunamadı

TRT Çocuk Dergisi'nde Milli Değerler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TRT Çocuk Dergisi'nde Milli Değerler"

Copied!
164
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

TRT ÇOCUK DERGİSİ’NDE MİLLİ DEĞERLER

Mehmet YILMAZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(4)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren yirmi dört (24) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Mehmet

Soyadı : YILMAZ

Bölümü : Eğitimin Sosyal ve Tarihi Temelleri Bölümü

İmza :

Teslim Tarihi : …/…/2018

TEZİN

Türkçe Adı : TRT Çocuk Dergisi’nde Milli Değerler İngilizce Adı : National Values In TRT Children’s Magazine

(5)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazım sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı : Mehmet YILMAZ

(6)

iii

JÜRİ ONAY SAYFASI

Mehmet YILMAZ tarafından hazırlanan “TRT Çocuk Dergisi’nde Milli Değerler” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Eğitimin Sosyal ve Tarihi Temelleri Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Prof. Dr. Tayyip DUMAN

Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, Bozok Üniversitesi ………

Başkan: Prof. Dr. Tayyip DUMAN

Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, Bozok Üniversitesi ………

Üye: Prof. Dr. Hasan COŞKUN

Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, Çankırı Karatekin Üniversitesi ……… Üye: Doç. Dr. Şaban ÇETİN

Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………

Tez Savunma Tarihi: 04 / 06 / 2018

Bu tezin Eğitimin Sosyal ve Tarihi Temelleri Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Selma YEL

(7)

iv

(8)

v

TEŞEKKÜR

Tez yazım sürecinde benden yardımlarını esirgemeyen, kıymetli görüşleriyle yol gösteren, öğrencisi olmaktan gurur duyduğum kıymetli hocam ve tez danışmanım Prof. Dr. Tayyip DUMAN’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Çalışmamı hazırlarken, yanına ne zaman gitsem bana vakit ayıran, değerli görüş ve eleştirileriyle yolumu aydınlatan değerli hocam Prof. Dr. Yücel GELİŞLİ’ye teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmam sürecinde desteğini esirgemeyen değerli hocam Doç. Dr. Şaban ÇETİN’e teşekkür ederim.

Ders alma sürecinde tecrübelerinden ve engin bilgilerinden faydalanma fırsatı bulduğum eğitim bilimleri bölümünün kıymetli hocalarına teker teker teşekkür ederim.

Doğduğum günden bu yana benden her konuda desteğini ve sevgisini eksik etmeyen sevgili ANNEM Sakine YILMAZ’a, varlığıyla her zaman bana güven veren, arkamda dağ gibi durduğunu bildiğim kıymetli BABAM Sadık YILMAZ’a en derin minnetlerimi sunarım. Eğitim hayatım boyunca kimi zaman elimden tutup okula götüren, kimi zaman benim okuyabilmem için her türlü fedakârlığı yapmaktan çekinmeyen canım ABLALARIM Fatma YILMAZ’a ve Şehriban DÜZYOL’a çok teşekkür ederim. Tezimin tamamlanması aşamasında bana destek olan sevgili kardeşim Alper ATEŞ’e ve çalışmamı tamamlama noktasında bana motivasyon sağlayan sevgili EŞİM Eda YILMAZ’a çok teşekkür ederim.

Mehmet YILMAZ Ankara, 2018

(9)

vi

TRT ÇOCUK DERGİSİ’NDE MİLLİ DEĞERLER

(Yüksek Lisans Tezi)

Mehmet YILMAZ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Haziran, 2018

ÖZ

İnsanların tutumlarını, davranışlarını, inançlarını etkileyen en temel unsur değerlerdir. Toplumların kendilerine has kültürel tutum, davranış ve inançları sonucunda milli kültürleri oluşmakta ve milli kültür bağlamında milli değerleri meydana gelmektedir. Milli değerler bir toplumu bir arada tutan en önemli unsurdur. Milli değerlerini koruyup yeni nesle doğru şekilde aktarmayı başarabilen milletler bekasını korumada ve küreselleşen dünyada milli benliğini yaşatma noktasında daha başarılı olacaklardır. Türk milletinin yarınları olan çocuklara Türk milli değerlerinin aktarımı da bu bağlamda büyük önem taşımaktadır. Çocuklara değer aktarımının sağlanmasında örgün ve yaygın eğitim ortamlarının büyük önemi vardır. Okullar değerler eğitiminin örgün eğitim yoluyla verilmesi noktasında büyük önem taşımaktadır. Ancak insan sadece okulda öğrenmemektedir. Bunun yanı sıra sosyal öğrenme kapsamında aile, arkadaş çevresi ve medya ortamları büyük önem taşımaktadır. Özellikle iletişim çağının getirdiği sonuçlardan birisinin de yediden yetmişe nerdeyse herkesin televizyondan sosyal medyaya kadar olan geniş bir yelpazede görsel ve basılı medya ortamlarından etkilendiği gerçeğidir. Çocuk medyası da bu bağlamda çocuklara değer aktarımında önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde en çok izlenen çocuk kanallarından birisi TRT Çocuk kanalıdır. TRT Çocuk Kanalının basılı yayın organı olan TRT Çocuk Dergisi ise TRT Çocuk Kanalı ile paralel bir şekilde yayın yapmaktadır. Değerler eğitiminin, 2010 yılında yapılan 18. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlardan sonra daha ciddi ve kapsamlı bir şekilde ele

(10)

vii

alınmaya başladığı görülmektedir. Değerler eğitimi konulu bilimsel araştırmaların artması da bu bağlamda değerlendirilmektedir. Bu çalışmada 18. Milli Eğitim Şurasında alınan kararların akabinde bir devlet kurumunun yayın organı olan TRT Çocuk Dergisinde, milli değerlere nasıl yer verildiğinin araştırılmasının önemli olduğu düşüncesinden yola çıkılarak bu yönde bir araştırma yapılmıştır. Ortaya konan sonuçlar aynı zamanda şura kararlarına devletin yayın organlarının hangi oranda uyduğunu göstermesi bakımından da önem taşımaktadır. Araştırma derginin 2010 Ekim ayında yayımlanan ilk sayısından başlanarak 2016 yılında yayımlanan Haziran sayısına kadar çıkmış 69 sayısı ile sınırlandırılmıştır. Çalışmanın temel amacı yayımlanan 69 sayıda milli değerlere ne oranda ve nasıl yer verildiğinin tespit edilmesidir. Çalışmanın Çocuk dergilerinde milli değerler bağlamında literatüre katkıda bulunması beklenmektedir. Derginin sayılarında incelenen milli değerler literatür taraması sonucunda belirlenmiştir. Dergi sayılarındaki değerler içerik analizi yoluyla tespit edilerek yüzde ve frekans tabloları çıkarılarak yorumlanmıştır. Bazı milli değerlere yeterince yer verilirken bazılarına çok az miktarda yer verildiği tespit edilmiştir. Sürekli gelişen, değişen ve birbirinden daha fazla etkilenen toplumların var olduğu dünyamızda, çocuklara ulaşmak için en etkili yollardan biri olan çocuk dergilerinde milli değerlere daha sık ve somut bir şekilde yer vermenin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.

Anahtar Kelimeler : Değer, Değerler Eğitimi, Milli Değerler, Çocuk, Dergi, Sayfa Adedi : xviii + 143

(11)

viii

NATIONAL VALUES IN TRT CHILDREN’S MAGAZINE

(M. Sc. Thesis)

Mehmet YILMAZ

GAZİ UNIVERSITY

INSTITUTE OF EDUCATIONAL SCIENCES

June, 2018

ABSTRACT

It is the most fundamental element that affects people's attitudes, behaviors, beliefs. As a result of the cultural attitudes, behaviors and beliefs of the societies, the national cultures are formed and the national values come into being in the context of the national culture. National values are the most important factor that keeps a society together. The nations that are able to protect their national values and succeed in transferring them to the new generations will be more successful at protecting the national survivability and keeping the national identity in the globalizing world. The transfer of Turkish national values to children who are the future of the Turkish nation is also of great importance in this context. Schools are of great importance at the point of delivering value education through formal education. However, people do not only learn at school. In addition to this, social, family, friends environment and media environments are very important. One of the consequences of the communication age, in particular, is the fact that almost everybody is influenced by visual and print media in a wide range of media, from television to social media. In this context, the media for children are also seen as an important factor in the transfer of values to children. One of the most watched children channels in our country is TRT Çocuk channel. TRT Children's Magazine that is the printed publication of the TRT Children's Channel, publishes in parallel with the TRT Children's Channel. It seems that the values education has started to be dealt with more seriously and comprehensively after the decisions taken in the 18th National Education Seminar held in 2010. The increase in

(12)

ix

scientific research on values education is also assessed in this context. In this study, a study was carried out on the basis of the idea that it is important to investigate how national values are included in the TRT Children's magazine, which is the publication body of a government institution, following the decisions taken in the 18th National Education Seminar. The results are also important in that they show how well the government media be in rapport with the board decisions. It was limited by the number of the research journals which started from the first issue published in October 2010 to the June issue published in 2016. The main aim of the study is to determine how and what proportion the national values are included in the published 69 prints. The study is expected to contribute literature in the context of national values in children's magazines. The national values examined in the journals were determined as a result of literary survey. The values in the journals were determined by content analysis and interpreted by subtracting percentage and frequency tables. It has been found that while some national values are sufficiently given, very few are included in some of them. In our world of constantly evolving, changing and mutually influential societies, it is obvious that it is useful to include national values more frequently and concretely in children's magazines, one of the most effective ways to reach children.

Key Words : Values, Values Education, National Values, Child, Magazine Page Number : xviii + 143

(13)

x

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU ... İ

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI ... İİ

JÜRİ ONAY SAYFASI ... İİİ

TEŞEKKÜR ... V

ÖZ ... Vİ

ABSTRACT ... Vİİİ

İÇİNDEKİLER ... X

TABLOLAR LİSTESİ ... Xİİİ

ŞEKİLLER LİSTESİ ... XİV

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ ...XVİİİ

BÖLÜM I ... 1

GİRİŞ ... 1

Problem Durumu... 1 Araştırmanın Amacı ... 4 Araştırmanın Önemi ... 4 Sayıltılar ... 5 Sınırlılıklar ... 5 Tanımlar ... 5

(14)

xi

BÖLÜM II ... 7

KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 7

Değer Kavramı ... 7 Değer, Kültür ve Toplum... 13 Değerlerin Sınıflandırılması ... 17

Milli Değer Kavramı ... 19

Türk Milli Değerleri ... 22

Değerler Eğitimi ... 28

Türkiye’de Çocuk Dergiciliği ... 33

İlgili Araştırmalar ... 35

BÖLÜM III ... 38

YÖNTEM ... 38

Araştırmanın Modeli... 38 Evren ve Örneklem ... 38 Verilerin Toplanması ... 39

Verilerin Çözümlenmesi ve Yorumlanması ... 39

BÖLÜM IV ... 41

BULGULAR VE YORUMLAR ... 41

TRT Çocuk Dergisi’nde Yer Verilen Milli Değerler... 41

Kahraman-Lider: ... 45 Bayrak: ... 57 Din: ... 62 Milli Bayram-Gün: ... 67 Dil: ... 75 Ordu:... 79 Millet-Milliyetçilik: ... 85 Gelenek-Görenek: ... 89 Vatan-Vatanseverlik: ... 98 Devlet: ... 101 Milli Marş:... 103

(15)

xii

TRT Çocuk Dergisi’nde Yer Alan Milli Değerlerin Verilme Sıklığı ... 105

BÖLÜM V ... 118

SONUÇ VE ÖNERİLER ... 118

Sonuç ... 118

TRT Çocuk Dergisinde Yer Verilen Milli Değerler ... 118

TRT Çocuk Dergisinde Yer Alan Milli Değerlerin Verilme Sıklığı ... 122

Öneriler ... 126

(16)

xiii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Araştırma Kapsamında İncelenen Milli Değerler ... 40

Tablo 2. TRT Çocuk Dergisi’nde Milli Değerlerin Yer Aldıkları Sayılar Ve Adetleri ... 42

Tablo 3. TRT Çocuk Dergisi’nde Milli Değerlerin Dergi Sayılarında Yer Alma Oranları 43 Tablo 4. Milli Kahraman – Lider Değeri İçerikleri ... 45

Tablo 5. Din Değeri İçerikleri ... 63

Tablo 6. Milli Bayram – Gün Değeri İçerikleri ... 67

Tablo 7. Gelenek – Görenek Değerini İçeren Konular ... 89

Tablo 8. Milli Değerlerin Yıllara Göre TRT Çocuk Dergisinde Yer Alma Sayıları ... 105

Tablo 9. Kahraman - Lider Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı ... 107

Tablo 10. Bayrak Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı ... 108

Tablo 11. Din Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı... 109

Tablo 12. Milli Bayram - Gün Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı ... 110

Tablo 13. Dil Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı ... 111

Tablo 14. Ordu Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı ... 112

Tablo 15. Millet – Milliyetçilik Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı ... 113

Tablo 16. Gelenek - Görenek Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı ... 114

Tablo 17. Vatan - Vatanseverlik Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı ... 115

Tablo 18. Devlet Değerinin Aylık Yer Alma Sıklığı ... 116

(17)

xiv

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Canım Atam . ... 47

Şekil 2. Atam’dan hatıralar . ... 48

Şekil 3. Atam’dan mektuplar . ... 49

Şekil 4. Geçilmez . ... 49

Şekil 5. Sinan’ın hayalleri . ... 50

Şekil 6. Dede Korkut’un tarih defteri . ... 51

Şekil 7. Piri Reis’in gizli defteri . ... 52

Şekil 8. Dede Korkut’un tarih defteri . ... 52

Şekil 9. Fatih Sultan Mehmet . ... 53

Şekil 10. Mehmet Akif’in hikâyesi . ... 54

Şekil 11. Ben kimim . ... 54

Şekil 12. Atalarımızın yazdığı destan Çanakkale . ... 55

Şekil 13. Dilimden düşmeyenler . ... 55

Şekil 14. Sevimli resimli tarih . ... 56

Şekil 15. Ben kimim . ... 56

Şekil 16. Geçilmez . ... 57

Şekil 17. Şairler ve şiirleri . ... 58

Şekil 18. Atam’dan mektuplar . ... 58

(18)

xv

Şekil 20. Küçük sanatçılar . ... 60

Şekil 21. İlk tren seferi . ... 61

Şekil 22. Dede Korkut’un tarih defteri . ... 61

Şekil 23. Senden kaçmaz . ... 62

Şekil 24. Dilimden düşmeyenler . ... 62

Şekil 25. Ya böyle olsaydı . ... 64

Şekil 26. Köstebekgiller . ... 65

Şekil 27. Piri Reis’in gizli defteri . ... 65

Şekil 28. Sinan’ın hayalleri . ... 66

Şekil 29. Yeşilcan’ın maceraları . ... 67

Şekil 30. Sevimli sözlü tarih ... 68

Şekil 31. Atam’dan hatıralar . ... 69

Şekil 32. Dede Korkut’un tarih defteri . ... 69

Şekil 33. Dede Korkut’un tarih defteri . ... 70

Şekil 34. Atam’dan hatıralar . ... 71

Şekil 35. Dede Korkut’un tarih defteri . ... 71

Şekil 36. Köstebekgiller . ... 72

Şekil 37. Hezarfen haber . ... 73

Şekil 38. Hezarfen haber . ... 74

Şekil 39. Selim ve Pelin . ... 75

Şekil 40. Sevimli sözlü tarih ... 75

Şekil 41. Sevimli sözlü tarih ... 76

Şekil 42. Türk dünyasından bilmeceler . ... 76

Şekil 43. Fikrinin fikri . ... 77

Şekil 44. Fikrinin fikri . ... 77

(19)

xvi

Şekil 46. Tel Ali’nin kelimeleri . ... 78

Şekil 47. Tel Ali’nin kelimeleri . ... 79

Şekil 48. Geçilmez . ... 80

Şekil 49. Sevimli sözlü tarih ... 80

Şekil 50. Mülayim . ... 81

Şekil 51. Atam’dan hatıralar . ... 82

Şekil 52. Dede Korkut’un tarih defteri . ... 83

Şekil 53. Köstebekgiller . ... 83

Şekil 54. Çanakkale şehitlerine . ... 84

Şekil 55. Atam’dan hatıralar . ... 85

Şekil 56. Çanakkale’den sonra . ... 85

Şekil 57. Türk dünyasından bilmeceler . ... 86

Şekil 58. Atam’dan hatıralar . ... 87

Şekil 59. Atam’dan hatıralar . ... 88

Şekil 60. Çanakkale’den sonra . ... 88

Şekil 61. Neslihan ve Dudu nine . ... 90

Şekil 62. Meraklı kaplumbağa ... 91

Şekil 63. Dilimden düşmeyenler . ... 92

Şekil 64. Dilimden düşmeyenler ... 93

Şekil 65. 2012 Ağustos sayısı kapağı ... 94

Şekil 66. Bayramımız bayram ola ... 94

Şekil 67. Şirin’in bir günü ... 95

Şekil 68. Sevimli resimli tarih ... 96

Şekil 69. Sadaka taşı ... 97

Şekil 70. Dede Korkut’un tarih defteri ... 97

(20)

xvii

Şekil 72. Geçilmez . ... 99

Şekil 73. Mülayim . ... 100

Şekil 74. Dede Korkut’un tarih defteri . ... 101

Şekil 75. Atam’dan hatıralar . ... 102

Şekil 76. Atam’dan hatıralar . ... 103

Şekil 77. Ben kimim . ... 103

Şekil 78. Mehmet Akif’in hikâyesi . ... 104

(21)

xviii

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

Akt. Aktaran

Ed. Editör

EBA Eğitim Bilişim Ağı

F Frekans

Hzr. Hazırlayan

MEB Milli Eğitim Bakanlığı TDK Türk Dil Kurumu

TRT Türkiye Radyo Ve Televizyonu vd. ve diğerleri

% Yüzde

(22)

1

BÖLÜM I

GİRİŞ

Problem Durumu

Literatürde değer kavramının çeşitli tanımları mevcuttur. Bobaroğlu’na (2002) göre uğruna yaşamaya değer inanç, fikir, eylem ve ülküler değerleri oluştururlar (s. 66). Dilmaç (2007) değeri bireylerin diğer insanları, onların özelliklerini, istek ve niyetlerini değerlendirirken başvurduğu ölçütler olarak tanımlar. Erdem (2003) ise bir durumu diğerine tercih etmek olarak tanımlamaktadır. Değeri Oral (2014) belli durum ve şartlara bağlı kalmadan arzu edilen ve beğenilen olguları gösteren kıstaslar olarak tarif eder. Kuçuradi’ ye (1998) göre bir şeyin kendi alanı veya benzerleri arasındaki yeri onun değeridir (s. 26). Toplumların ve bireylerin davranışlarını yönlendiren, kontrol eden ve kıymetlendiren yazılı olmayan örfi kurallara değerler denir.

Hoşgörü, dayanışma, yardımlaşma, vatanseverlik gibi değerler kişiler arası ilişkileri sağlamlaştırarak toplumsal huzurun sağlanmasında rol oynarlar. Bu ortak kabuller toplumsal bütünlüğü sağladığı gibi bireyin içsel bütünleşmesine de katkı sağlar. Bundan dolayı değerler insanların kendi yaşantılarında ve toplumsal hayatta önem taşırlar (Kumbasar, 2011).

Topluma bağlılık gibi kurallarda birleşmeyen insan zümresi yoktur. Bu birleşme, şüphesiz değer normlarının genelliğinden kaynaklanmaktadır (Ülken, 1965, s. 276-277). İnsan kavramı kendi bütünselliği içerisinde düşünüldüğünde, fertlerin insan olarak eylemlerini yöneten ve onlara rehberlik eden değerlerle örülmüş bir atmosferde soluk alıp verdikleri anlaşılacaktır (Toku, 2002, s. 107).

(23)

2

Toplumsal davranışlar, karşılıklı ilişkiler, roller ve kişilerin konumları değerler ve normlara göre düzenlenirler. Kimi toplumsal değerler yaygınken kimileri değildir, kimileri süreklilik arz ederken kimileri geçici nitelik taşır. Bazı değerler dikkati çeken ve topluma uyum için itici güç oluşturan bir nitelik taşırken bazılarında ise bu görülmez. Toplumun değerleri sözcüklerle ve anlamlarla ifade edilirler ve değerlere ortak iyilik durumunun ürünü olarak bakılır. Toplumsal değerler yüksek duygusal inançlar taşırlar (Köknel, 2007, s. 20).

Bir toplumun bir arada kalması ve bütünlüğünü koruması için nesilden nesle aktarılan değerler vardır. Bu değerleri toplumun ortak davranış karakterlerini meydana getirirler. Toplumsal kuralların etkisiyle bireyler tarafından da benimsenen bu değerler toplumun dengesini sağlarlar ve toplumsal düzenin bekçiliğini yaparlar. (Köknel, 2007, s. 316). Toplumun kendisine özgü, kendi gelenek ve kültürel yapısından getirdiği bu değerlere milli değerler denmektedir. Evin ve Kafadar (2004) yaptıkları çalışmada milli değerleri “ Millet, devlet, vatan, ordu, cumhuriyet, milli simgeler (Milli Marş, milli anıtlar, milli bayramlar, bayrak), kahramanlık, dil, gelenek ve görenekler” olarak belirlemişlerdir. Savaşkan ve Arslan (2015)’ın çalışmasında ise milli değerler olarak “kültür, dil, aile, din, bayrak, vatan, milli marş” gibi kavramlar ele alınmıştır. Demircioğlu ve Tokdemir (2008) ise milli değerler olarak “devlet, millet, vatan, dil, gelenek görenekler, ordu ile milli marş, bayrak ve milli bayramlar”ı ele almışlardır.

Her toplum milli değerlerini kendini korumak ve varlığını devam ettirebilmek amacıyla yaşatmak ister. Bu görevi ise eğitim üstlenmektedir (Binbaşıoğlu, 1968, s. 79). İnsanın fikri, psikolojik, toplumsal ve manevi yaşantısı seçtiği, öğrendiği ve bağlandığı değerler çerçevesinde oluşur. Benimsenen bu değerler toplumsal aktarım ve eğitim yoluyla sonraki nesillere aktarılır ve toplumlar bu değerler yoluyla yoğrularak milli kimliklerini oluştururlar (Bobaroğlu, 2002, s. 66).

Toplum maddi ve manevi olarak ele alınan işler, karakterler, eylemler ve değerler sistemidir. Toplumun oluşumunu sağlayan temel noktalardan biri değerlerdir denebilir. Değerlerin yeni nesle aktarımı ise eğitim yoluyla mümkündür (Aydın & Gürler, 2014, s. 1).

Değerler eğitimi toplumsal düzenin sağlanması açısından önemli bir yere sahiptir. Toplumsal düzeni sağlamak için sadece yasalar yeterli olmamaktadır. Değerler insanın otokontrol mekanizmasını kullanmasını sağlar. Değerler olmadan toplum hayatı rayında

(24)

3

yol alamaz. Doğruluk, konukseverlik, hoşgörü, saygı gibi değerler hiçbir yasa ile benimsetilemezler (Aydın & Gürler, 2014, s. 15).

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçerken, milli ve kültürel değerleri, gelişime engel olmayacak şekilde koruyup geliştirmek ve özellikle yetişmekte olan kuşaklara kazandırmak gerekmektedir (Yılmaz, 2010). Kendi toplumsal temelleri üzerinde durmayan ve milli değerlerinden hareket etmeyen bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir. Var olan değerlerin her kuşakta yeniden üretilmesi ve yeni kuşağa aktarılması gerekmektedir (Aydın & Gürler, 2014, s. 17).

Değerler, aileden, yakın çevreden, yazılı ve görsel materyallerden taklit ya da model alma yolu ile öğrenilir (Karababa, 2014, s. 5). Değerler sosyal karakteri olan olgulardır. Sosyal öğrenmelerin birçoğu da gözleme ve yaşantıya dayalıdır. Değerlerin öğrenilmesi de yaşantının yanı sıra gözlemleme ve model alma ile olur. Bir ailede, millette ya da ırkta ortak karakter özelliklerine rastlamanın nedeni, birinin diğerinde gördüğü özellikleri benimsemesi, kendinde başkalarındakine benzer özellikler geliştirmesi, başkalarından kimi özellikleri alarak kendine mal etmesidir. Taklit değer eğitiminde önemli bir yere sahiptir (Aydın & Gürler, 2014, s. 26).

Örnek bir fiili ve davranışı sürekli göstermek her zaman mümkün olmayabilir, işitmek ve hayal etmek de onu taklit ve tekrar arzusunu yaratacaktır. Bu konuda öykülerden ve masallardan, gazete haberlerinden, seyredilen filmlerden yararlanılabilir (Aydın & Gürler, 2014, s. 41).

Son yıllarda toplumsal değişmenin artan bir ivme yakalaması ile değerlere verilen önem artmıştır. Bu bağlamda 18. Milli Eğitim Şurasında değerler eğitimi hakkında kararlar alınmıştır. Şura kararlarında “spor, sanat ve değerler eğitimi” başlığı altında alınan kararlardan bazıları şöyledir (MEB, 2010):

Karar 20: “Sanat İnsanı Yetiştirme Projesi” ve “Değerler Eğitimi Projesi” hazırlanarak yürürlüğe konmalıdır.

Karar 30: Öğretim programlarında, değerler eğitiminde değer aktarımı yerine milli ve evrensel değerler birlikte düşünülerek farkındalık kazandıracak yaklaşımlara öncelik verilmelidir. Karar 35: Değerler eğitimine, okul öncesinden başlayarak yaygın eğitim dâhil olmak üzere eğitim-öğretimin her kademesinde, tüm dersler ve okul kültürü içerisinde yer verilmeli ve bu konuda öğretmen, yönetici, öğrenci, aile ve çevre ile iş birliğine gidilmeli, farkındalık oluşturulması için kitle iletişim araçlarından faydalanılması amacıyla gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Karar 37: Medya ve değerler eğitimi ilişkisi konusunda farkındalık kazandırmaya yönelik araştırma ve eğitim çalışmalarına önem verilmeli; bu konuda gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

(25)

4

Şura kararlarından “spor, sanat ve değerler eğitimi” başlığı altında toplanan, özellikle 35. ve 37. kararlarda değerler eğitimi konusunda kitle iletişim araçlarından yararlanılması ve medya-değerler eğitimi ilişkisi konusunda çalışmalar yapılmasına yönelik öneriler çalışmanın dayanak noktasını oluşturmaktadır. Çocuklara değer aktarımında çocuk dergileri bir medya aracı olması ve sayılarına internet yoluyla da rahatça ulaşılabilmesi nedeniyle büyük önem taşımaktadır. TRT Çocuk Dergisi de bu kapsamda en çok takip edilen çocuk kanallarından olan TRT Çocuk Kanalının yayın organı olduğundan milli değerler bağlamında incelenmesi büyük önem taşımaktadır.

Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı TRT Çocuk Dergisi’ni milli değerler açısından incelemektir. Bu genel amaca ulaşmak için aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.

1. TRT Çocuk Dergisi’nde milli değerlerden hangilerine yer verilmiştir? 2. TRT Çocuk Dergisi’nde yer alan milli değerlerin verilme sıklığı nedir?

Araştırmanın Önemi

Son yıllarda artan toplumsal ve bireysel şiddet olayları, aile kurumunun gün geçtikçe zayıflaması, gençler arasında hızla yayılan topluma ve dolayısıyla toplumsal değerlere yabancılaşma ile sosyal çevrelerinin değişime uğraması değerler eğitiminin önemini gün geçtikçe daha da artırmaktadır.

Medyanın ve sanal dünyanın sunduğu popüler kültürün etkisi altında kalan çocuklar ve gençler, değer yozlaşması tehlikesi ile yüz yüze gelmekte ve buna bağlı olarak da olumsuz davranışlar sergileyebilmektedir. Avrupa’da ve Amerika’da uzun süredir yaşanan bu tarz sorunlar artık ülkemizde de sıkça görülmeye başlanmıştır. Bu sorunların temelinde, ahlaki çöküntünün, değersizleşmenin olduğu söylenegelen bir tespittir (Aydın & Gürler, 2014, s. 15-16).

Toplumsal değişmelerle birlikte toplumun değerleri de değişime uğramaktadır. Bu değişmeler değerler üzerinde yapılan tartışma ve araştırmaların artmasına yol açmaktadır. Değer eğitimi, çocuk veya gencin kendini ve toplumu anlamlandırma, keşfetme ve iyi ilkeleri kendisine rehber edinmesini sağlayacak şekilde planlanmalıdır.

(26)

5

Bireyler çoğu şeyi diğer insanların yaptıklarını izleyerek; söylediklerini dinleyerek; nesne ve olaylara bakarak; televizyon, video, cd, internet, gazete, dergi, kitap vb. okuyarak, seyrederek veya dinleyerek; yani kısaca “gözlem” yoluyla öğrenirler (Aydın & Gürler, 2014, s. 26). Bireylerin değer sistemlerinin gelişmesinde sosyal çevre haline gelmiş kitle iletişim araçları, aile, akran ilişkileri, okul etkili olabilmektedir. (Sevinç, 2006, s. 230) Medya günümüzde basılı yayınlar olmasının yanında internet dünyasının da katkısıyla toplumun daha geniş kesimlerine ulaşabilmektedir. Çocuk dergilerinin içeriklerinin internet sitelerinde de yayınladığı göz önüne alınırsa ulaştıkları kitlenin büyüklüğü daha net bir şekilde görülecektir. Bu bağlamda çocuk dergileri toplumun büyük kesiminin ulaşabildiği öğrenme ve örnek alma araçlarına dönüşmektedir. Bu araştırma bir sosyal öğrenme aracı olarak çocuklar üzerinde etkili olan çocuk dergilerinde yer alan milli değerleri incelemesi açısından önem arz etmektedir.

Sayıltılar

TRT Çocuk Dergisi’nde milli değerlerin yansıtıldığı varsayılmıştır.

Sınırlılıklar

Bu araştırma, TRT Çocuk Dergisi’nin Ekim 2010 - Haziran 2016 tarihleri arasında çıkan sayıları ile sınırlıdır.

Bu araştırmada milli değer olarak incelenen değerler; vatan-vatanseverlik, bayrak, milli kahraman-lider, milli marş, milli bayram-gün, dil, gelenek ve görenek, millet-milliyetçilik, din, devlet ve ordu değerleri ile sınırlıdır.

Tanımlar

Değer: uğruna yaşamaya değer inanç, fikir, eylem ve idealler değerleri oluştururlar (Bobaroğlu, 2002, s. 66). Tepe’ye (2002) göre değer herhangi bir nedenle iyi olduğu düşünülen, yani kendisine ilişkin pozitif bir değer yargısı bulunan her şeye denir (s. 349). Değer bir tek inanca değil, bir arada organize olmuş bir grup inanca karşılık gelmektedir. Değerler belli bir durum ve şartlara bağlı kalmaksızın, arzu edilen, yararlı görülen ve beğenilen şeyleri gösteren kıstaslar olarak da tarif edilebilir (Oral , 2014, s. 21).

(27)

6

Dergi: Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, bülten, mecmua (TDK, 2016).

Gelenek: Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane (TDK, 2016).

(28)

7

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Değer Kavramı

Türk Dil Kurumu’nun Türkçe sözlüğünde, “Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, kıymet, paha, valör. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi öğelerin bütünü” (TDK, 2016) olarak tanımlanan değer kavramı olması istenen durumu belirtir ve daha çok pratik bir amaca yönelir. Bireyin varlık şartları olarak ifade edilebilen değerler bir bakıma bireyin çevresiyle kurduğu ilişkiler sonucunda şekillenir (Oktay, 2011, s. 5).

Kişilerin ya da toplulukların ideal kabul edip benimsediği hareket tarzı olan değer kavramı, hayranlık duyulan, ilham kaynağı olan ve örnek alınan davranış kalıbının kabulü düşüncesine işaret eder (Özkan, 2006, s. 34).

Değer kavramı günümüze kadar ekonomi, sosyoloji, felsefe, davranış bilimleri ve eğitim gibi birçok alanda kullanılmıştır. Bunun sonucu olarak çeşitli değer tanımları ortaya çıkmıştır (Keskin, 2014, s. 105).

Shalom’a göre uzun zamandır sosyal bilimcilerin ilgi alanında olan değerler bireyler ve toplumların değişikliklerini açıklamak için temel oluşturmaktadırlar. Yalnızca sosyolojide değil psikoloji, antropoloji ve ilgili birçok bilim alanında da önemli bir rol oynamakta,

(29)

8

toplumların ve bireylerin davranış değişiklerini açıklamak için kullanılmaktadır (Çetin, 2013).

İlk defa Znaniecki tarafından sosyal bilimlere kazandırılan değerler, inanılan, arzu edilen ve davranışlar için bir kıstas olarak kullanılan olgulardır. Değer kavramı Latince kıymetli olmak veya güçlü olmak anlamlarına gelen valere kökünden türemiştir (Bilgin, 1995, s. 83).

Davranış bilimciler değerlerin bireysel tutum ve davranışlarla bilişsel süreçleri etkilediğini, diğer yandan da toplumun kültürel davranışlarıyla etkileşimde bulunarak onları yansıttığını kabul etmektedirler (Dilmaç, 2012, s. 1).

Topçuoğlu (1971) sosyolojik açıdan değerleri, bir grubun ya da toplumların; kişilerin, modellerin, amaçların ve diğer sosyo-kültürel şeylerin önemlerini ölçmeye yarayan ölçütler olarak tanımlar (s. 11).

Sosyologlar, psikologlar, eğitimciler kendi çalışma alanlarındaki bakış açılarını yaptıkları tanımlara yansıtmaktadırlar. Bütün bu tanımların kesiştiği noktalar arasında değerin, insanların yaptığı “iyi-kötü”, “doğru-yanlış” davranışları etkilemesi olduğu görülmektedir. Değerlerin alanı içine giren davranışlara kültürel yaşantıyla gelen gelenek, görenek ve töre yoluyla yaptırım uygulamaktadır. Değerler, yerel manada içinde yaşanılan toplumu, daha genel olarak ise tüm insanlığı ilgilendiren davranışların nasıl olması gerektiğini belirleyebilmektedir (Ulusoy, 2007, s. 41).

Değer merkeze insanı alan, insanların bir kişi, olay, varlık, durum karşısında gösterdikleri hassasiyetlerdir. Aynı şekilde insanı değerli kılan, sahip olduğu üstün nitelikler ve sahip olduğu donanımlar olarak da tanımlanabilmektedir (Yaman E. , 2012, s. 17-18).

Demircioğlu ve Tokdemir’e (2008) göre değer, duyuşsal alan içerisinde yer alan düşünceleri ve buna bağlı olarak eylemlerimizi etkileyen, onlara yön ve şekil veren zihinsel olgulardır. Başka bir tanımda ise değer, bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet, yüksek ve yararlı niteliklerdir (Dilmaç & Ulusoy, 2012).

Herhangi bir sebepten ötürü iyi olduğu düşünülen, kendisine karşı pozitif bir yargı bulunan her şeye değer denmektedir (Tepe, 2002, s. 349). Arda’ya (2003) göre değer insanlar veya gruplar tarafından, toplumsal yaşamda yol göstermesi için neyin istenen, uygun, güzel, iyi veya kötü olduğu yönünde kültürel olarak tanımlanmış kurallardır (s. 126).

(30)

9

Akbaş (2004) ise değeri, bireyin içinde yaşadığı toplumla etkileşimi sonucunda benimsediği ve davranışlarını yönlendiren kurallar olarak tanımlamıştır (s. 44). Bu tanım, değerlerin bireysel kazanımı boyutunu öne çıkarmaktadır. Özden (2000) de benzer bir şekilde değerleri, insanların hareketlerini yöneten yetiler şeklinde tanımlamıştır (s. 50). Sahip olduğu değerler insanın eylemlerini yönlendirmediğinde anlamsız kalmaktadır. Erdem’e (2003) göre kişinin karşı karşıya kaldığı durumlarda neye göre tepki vereceği konusunda kişiye yol gösteren unsur niteliğinde olan değerler, bireysel ve toplumsal hayatın düzen içinde işleyebilmesini ve bu işlerliğin devam etmesini sağlayan kabullerdir. Öncül (2000) ise değeri bireyin benimseyip değer ölçütü olarak kullandığı ürünler olarak tanımlar. Bireyler, bu değerleri toplumsallaşma sonucunda edinirler (s. 281).

Değerler milletlerin sosyal bir varlık olan bireylere sosyalleşme yoluyla aktardığı; iyi ve kötüyü, güzel ve çirkini, onurlu ve onursuzu, hoş olanı ve olmayanı belirleyen kıstaslardır. Değerler genellikle gerekçelendirmeye gerek kalmayan açık, net ve besbelli mahiyettedirler (Dönmezer, 1999).

Değerler insanların kıymet atfettiği, ulaşmak istediği ve ulaşmak için çaba gösterdiği şeylerdir. Bunlar mal, mülk, servet gibi kişisel değerler olduğu gibi mutluluk, huzur, Allah sevgisi, vatan sevgisi, bayrak sevgisi gibi manevi ve milli değerler de olabilir (Bolay, 2007).

Değerler milletin devamını sağlayan araçlardır. Toplum yapısının değişmesiyle birlikte değerlerde de değişmeler söz konusu olabilir. Bireyin yaşamında da farklı dönemlerde farklı değerlere önem vermesi mümkün olabilir (Çileli, 2000). Değerler insanların tutum ve davranışlarını etkiler; tutum ve davranışları belirleme, biçimlendirme ve yönlendirmede önemli rol oynarlar.

Güngör’e (1993) göre değer bir şeyin arzu edilebilir veya edilemez olduğu hakkındaki inançtır (s. 53). Değerler, bir inanç olması bakımından dünyanın belli bir kısmıyla ilgili algı, duygu ve bilgilerimizin bir bileşimidir (Güngör, 1998, s. 44).

Theodorson’a göre, değer sosyal ilişkilerin ve kavramların önemi üzerine yapılan değerlendirmelerde eylemleri ve amaçları yargılamak için temel ölçüleri sağlar ve toplumun üyelerinin güçlü duygusal bağlarıyla oluşmuş davranış prensipleridir (Aydın M. Z., 2005).

(31)

10

Değerler kısaca inançlar olarak ifade edilebilir. Ancak bu kavram, tümüyle nesnel, duygulardan arındırılmış düşünce olarak nitelendirilemez (Çetin, 2004). Değerler her hangi bir konuda karar verirken kullandığımız ilkelerdir. Başka bir ifadeyle değerler, davranışları yönlendiren ilkeler ve temel inançlar, eylemlerin iyi ya da istenen olarak yargılandığı standartlardır (Halstead & Taylor, 2000). Değerler aslında tüm yaşantımızı etkileyen ya da yaşantımızda önem verdiğimiz düşüncelerdir (Doğanay, 2006). Daha geniş anlamıyla değerler, bir toplumun, grubun ya da milletin kendi varlık, birlik, işleyiş ve devamını sağlamak için çoğunluk tarafından doğru ve gerekli görülen ortak düşünce, amaç, hedef, temel ahlaki ilke ya da inançlar olarak tanımlanabilir.

Hökelekli (2006), değerleri; neyin, hangi davranışların iyi, güzel, doğru, kutsal ve toplumca onaylanan; neyin, hangi ve nasıl davranışların da bunun aksi olduğuna dair inanç, uygulama ve kabullerimiz olarak tanımlamıştır.

Değerler, hangi bireysel ve toplumsal ihtiyaçların istenir ve gerekli olduğunu belirleyen, zaman içinde kalıcı hale gelen ve davranışlarla durumlar içinden seçim yapmamızı sağlayan hiyerarşik olarak yapılandırılmış inançlardır (Demirutku, 2007, s. 155).

Bir insan inandığı değerler doğrultusunda harekete geçmeye gönüllü değilse, bu inancı onun yaşam tarzını, düşünme biçimini ve duyuşlarını etkilemiyorsa bu değerler hoş fakat herhangi bir anlam ifade etmeyen sözler olarak kalır (Gedik, 2010, s. 12). Kimi zaman boş zaman etkinlikleri, kimi zaman otobüsteki insanların konuşmaları, kimi zaman izlediğimiz televizyon, kısaca yaşadığımız her an değerlerimiz oluşmaktadır (Ruyter, 2002, s. 33). Doğan ve Gülüşen (2011) değerleri, ‘genelde inanılan, istenen ve davranışlar için bir ölçü olarak kullanılan olgulardır’ şeklinde tanımlarlarken Uysal (2003) ise “insanın yapıp-etmelerini belirleyen eden ilke ya da ilkeler” olarak tanımlar.

Değer kavramı davranışlara yön veren en önemli faktörlerden biri olarak ele alındığında, belli bir davranış ya da yaşam şeklinin diğerlerinden üstün olduğu yönündeki sürekli ve derin bir inanç olup, bir nesne, bir kişi ya da durumun diğerinden üstünlüğünü ifade eder (Traş, 2014, s. 141).

Tural (1992) toplumsal ve milli kültürü oluşturan inançları, fikirleri ve normlar sisteminin hepsini, birer değer olarak nitelendirmektedir. Sosyal bir varlık olan insan, toplum içerisinde yaşamak ve içinde yaşadığı milletin değerlerini, inançlarını, davranış biçimlerini dikkate almak zorundadır (Doğan N. , 1993, s. 13).

(32)

11

Değer aynı zamanda, bir sosyal grubun veya milletin kendi varlık, birlik, işleyiş ve devamını sağlamak ve bekasını sürdürmek için üyelerinin çoğunluğu tarafından doğru ve gerekli oldukları kabul edilen; milletin ortak duygu, düşünce, amaç ve çıkarını ortaya koyan genelleştirilmiş temel ahlaki ilke veya inançlara denir (Kızılçelik & Erjem, 1994, s. 99). Çavdarcı (2002) da bu bağlamda değeri bir toplum, bir inanç, bir ideoloji içinde veya insanlar arasında kabul edilmiş, içselleştirilmiş ve yaşatılmakta olan toplumsal, insanî, ideolojik veya ilahî kaynaklı her türlü duyuş, düşünüş, davranış, kural ve kıymetler olarak tanımlamaktadır.

Değerler, bir karar vermeyi gerektiren; kişinin ikilemde kaldığında nasıl davranacağına dair ölçütleri belirleyen ve günlük yaşantısına rehberlik eden, somut davranışlara dönen inanç veya bu davranışlara dair tercihlere dayanan bireysel veya öznel yapılardır. Başka bir deyişle alışkanlıklara, gelenek ve göreneklere veya evrensel kabullere dayanan; bir insanın hayatı boyunca oluşturduğu; toplum içinde sosyal etkileşim ile başlayıp son olarak karar ve hareketlerle ifade edilmek istenilen davranış şekilleri ve tercihleridir (Evans, 2005, s. 60). Çelikkaya’ya (1996) göre değerler, bir toplumun, bir inanç grubunun, bir ideolojik düşüncenin içinde ya da toplumlar arasında kabul edilmiş, benimsenmiş ve yaşatılan milli, bireysel, ideolojik veya dini kaynaklı her türlü duyuş, düşünüş, davranış, kural ya da kıymetlerdir (s. 133).

Değerler aynı zamanda milletlerin tarihi birikimleri ile ortaya koyduğu, milletin tamamı tarafından kabul edilip, milletin varlık, birlik ve devamının sebebi olarak görülen, tasvip ve teşvik gören, korunan kabulleniş ve inançlardır (Tural, 1992, s. 29). Bir milletin değerleri, bazen iman ve inanç, bazen kanaat, bazen bilgi ve kültür şeklinde ortaya çıkar. Ne şekilde ortaya çıkarsa çıksın, değerler, kavramlara yüklenilen manalardır (Ulusoy, 2007, s. 23). Tarihsel eylem standartları olan değerler (Kuçuradi, 1998), yalnızca içsel motivasyonla iyilikleri gerçekleştirmemizi sağlayan eğilimler değil, aynı zamanda karşı karşıya kalınan kötülükleri, tehlikeleri, sıkıntıları ortadan kaldırmayı sağlayan ve sözü edilen iyiliklerin gerçekleştirilmesi sürecinde destekleyici olan ve kişileri iyi olanın bilgisiyle de donatan eğilimlerdir de (Toku, 2002, s. 110-111).

Değerler, sosyal hayatın ölçütlerini oluşturur. Bir davranışı bir başka davranış yerine tercih etme noktasında değerler önemli bir rol üstlenmektedir. Başka bir açıdan, değerler davranışların kaynaklarını oluşturduğu gibi değerlendirme ölçütlerini de belirler. Belirli bir

(33)

12

davranış oluşturmada etkin olan değer, onun nasıl olduğuna da karar verir (Sarı E. , 2005, s. 76).

İnsanlar iyi olanı yapma ve kötü olandan kaçınma durumunda bir yargıya vararak tercih yapmak durumundadır. Bu yargı, iyi olan durumu, arzu edileni diğerine yani kötü olana tercih etme durumudur. Uyanık’a (2010) göre değer dediğimiz bu tercih etme durumudur (s. 39).

Kısacası değer, karşılaşılan durumlar arasında birini tercih etme eğilimi olarak tanımlanmaktadır. Değerler, davranışlara kaynaklık eden ve onları yargılamaya yarayan anlayışlardır. Değerler ayrıca, bireylerin neyi önemli gördüklerini tanımlayarak istekleri, tercihleri, arzu edilen ve edilmeyen durumları gösterir (Erdem, 2003, s. 56).

Değerlerin başlıca özelliklerini Feather’a göre bireyin gösterdiği hem olumlu hem de olumsuz davranışları açıklayan bir yapıya sahip olması belirler. Schwartz’a göre ise insanların günlük yaşantılarında neyin önemli neyin önemsiz olduğunu etkileyen bir yapısı olması ve bireyin sosyal yaşantısını kapsayacak şekilde hayatının her aşamasında tüm durumlara karşı alacağı her tavrın ve tutumun bir değere dayanması şeklinde sıralanabilir (Yılmaz E. , 2009).

Bunların yanında yine Schwartz ve Bilsky değerlerin özelliklerini şöyle belirtmişlerdir: 1. Değerler, inançtır. Ancak tümüyle nesnel, duygulardan arındırılmış fikirler değildirler. Değerler etkinlik kazandıklarında duygularla iç içe geçerler.

2. Değerler, bireyin amaçlarıyla ve bu amaçlara ulaşmada etkili olan davranışlarıyla (hak bilirlik, yardımseverlik) ilişkilidirler.

3. Değerler, özgür eylem ve durumların üzerindedirler. Örneğin, itaatkârlık değeri, evde, işte, okulda ve tanımadığımız ilişkilerin tümünde geçerlidir.

4. Değerler, davranışların, insanların ve olayların seçilmesini ya da değişimini yönlendiren standartlar olarak işlev görürler.

5. Değerler verilen öneme göre kendi aralarında da sıralanırlar. Bu sıralama değer önceliklerini belirleyen bir sistem oluşturur.

6. Değerler değişime açık yapılardır. Zaman içinde etkileşim ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçları karşılamak için değer önceliklerinde değişiklikler olabilir (Kuşdil & Kağıtçıbaşı, 2000, s. 60).

(34)

13 Değer, Kültür ve Toplum

İnsanlarla birlikte diğer bütün canlılar da, özünde bulunan değerler, nitelikler, özellikler doğrultusunda oluşur, gelişir, yaşamını sürdürür. İnsanın değerini, özünü fiziksel yapısı ve görüntüsü değil, ruhsal yapısı, bu yapının başka insanlarla; doğayla, canlı ve cansız varlıklarla bağlantısı, ilişkisi belirler (Köknel, 2007, s. 18). Bireylerin olumlu ya da olumsuz her davranışı dolaylı ya da dolaysız olarak değerler tarafından yönlendirilmektedirler (Özgüven, 2014).

Birey günlük yaşantısı ve toplumsal ilişkileri süresince karşılaştığı tüm durumlara tepki gösterir. Sergileyeceği bu tepkiler ise değerlere dayanır. Başka bir ifadeyle her türlü amaç ve hedefler, ilişki ve çıkarlar, tutkular, her tür idealler, güç ve iktidar, sevgi ve nefretler, inanma ve inkârlar, dostluklar, sadakat ve doğruluklar bir değer ifade eder ve aynı zamanda da bir değere dayanırlar (Kıllıoğlu, 1988).

Diğer kişilerle ve kendimizle olan ilişkilerimizde, başkalarının ve kendimizin yapıp ettikleriyle ve ortaya koyduklarıyla olan ilgimizde, yakın çevremiz, çağımız, geçmiş ve gelecekle olan bağımıza belli bir bütünlükte bir kişi olarak var olmamızın temelinde değer anlayışımız bulunur (Kuçuradi, 1998, s. 5).

Bireylerin inandıkları değerler onların yaşam tarzına, hayata bakış açılarına etki ederler, yani değerler bireyin yaşamı anlamlandırma ve tercih ettikleri yaşam tarzını oluşturmada önemli bir role sahiptir (Girmen, 2013). Toplum yaşamında her şey milletin değerlerine göre algılanır ve karşılaştırılır. Buna göre değer için soyut ya da somut kavramların önemini belirlemeye yarayan ölçü birimi denebilir (Köknel, 2007).

Değerlerin nesnel olduğu fikrini savunanlar değer yargıları değişse bile değerlerin hiç bir zaman değişmeyeceğini belirtirler. Değerler toplumdan topluma değişip, farklı zamanlarda farklı insanlarca farklı şeyler değerli görülse bile bu değişenin değerler değil, onları algılayan gruplar ya da bireyler olduğunu gösterir (Toku, 2002, s. 103).

Değerlerin insan yaşamını derinden etkilediği şüphesizdir. Değerler her gün tecrübe edilen, yüz yüze gelinen sosyal gerçekliğin en önemli parçalarıdır. İnsan hayatına yön verirler ve beşeri var oluşun anlamına katkıda bulunurlar. Değerler bazı motivasyonları oluşturmada, hayatı anlamlandırmada bireye yardımcı olurlar. Değerler bireyin hayatının her kademesinde, eş, arkadaş, meslek ve grup tercihlerinde en önde yer alırlar. Değerler bireye iyi bir hayat beklentisi sunar, ömür boyu sürecek bağlılıkları üretir ve hatta insanın nasıl ölmesi gerektiğinin kıstaslarını bile oluştururlar. Örneğin “vatanı için ölümü göze alan bir

(35)

14

kişinin durumu” buna iyi bir örnektir. Bir değer olarak sahip olduğu “vatan sevgisi” hayatını sonlandırması için yeterli olabilmektedir (Özensel, 2014, s. 73).

Değerler kişiler arasında uzlaşma gerektirdiği için, kavramsal olarak diğer değerli nesnelerden soyutlanabilir. Değer yargısı veya sosyal değerlendirme zorunlu olarak neyin iyi veya kötü, neyin yüksek veya düşük olduğunu karşılaştırmak demektir (Ulusoy, 2007, s. 26).

Değerler bireysel yönde incelendiğinde güdü, karar verme, tutum, inanç, ihtiyaç gibi kavramlar öne çıkmaktadır. Toplumsal olarak incelendiğinde ise değerler, toplumun çoğunluğunca en iyi, en doğru ve en faydalı olduğu kabul edilen kavramları belirtir. Sosyalleşme, sosyal bilinç, norm ve grup ruhu gibi kavramlar toplumsal değerlerin tanımlanmasında kullanılmaktadır (Gedik, 2010, s. 11). Toplum bilimsel anlamda nesne ve olayların toplumca önem atfedilen niteliklerini dile getiren değerler, hangi anlamda kullanılırsa kullanılsın, sosyal bir olgu olarak toplumun gereksinimlerini karşılar (Hançerlioğlu, 1976, s. 275).

Değerler ve insanlar arasında karşılıklı bir ilişki vardır, iki unsur birbirini yaşatır. Ancak değerler genç-yaşlı, zengin-fakir, kadın-erkek, okumuş-okumamış gibi sosyal kategorilere göre farklı olarak algılanabilirler. Değerlerin sosyal hayatta gerçekleşmesi karmaşık süreçleri ifade eder çünkü değerler ve insan davranışları arasındaki ilişki tek yönlü ve bire bir değildir. Değerlerin en önemli özelliklerinden birisi değişebilir olmalarıdır. Aslında değerler salt biçimleriyle değişmezler, değerlerin değişimi reel bir varlık olan insan ile ilişkileri bakımındandır (Aydın M. , 2003).

En genel anlamıyla bireysel ve toplumsal açıdan değerleri açıklamak gerekirse; birey açısından değer, uğrunda uğraşılan, çaba gösterilen, gerçekleştirilmesi gereken; çoğu zaman benimsenen, imrenilen, önemsenen, üstün tutulan; nesne, olgu ve olayların kendisinde bulunmayan, fakat insanlar tarafından bunlara bireysel ve öznel olarak atfedilen, yüklenen niteliktir. Toplum açısından değer ise, bir sosyal grubun, zümrenin veya toplumun tamamının kendi varlık, bütünlük ve bekasını sürdürmek için üyelerinin büyük çoğunluğu tarafından uygun ve gerekli oldukları kabul edilen, toplumun ortak duygularını, düşüncelerini, amaçlarını ve çıkarlarını yansıtan, genelleştirilmiş ilkeler, kurallar ve inançlardır. Grupların veya toplumların isteneni ve istenmeyeni, beğenileni ve beğenilmeyeni, doğru olanı ve doğru olmayanı belirleyen temel kıstaslarıdır (Özlem, 2002, s. 283).

(36)

15

Değerler aynı zamanda kültür ve topluma anlam ve önem veren ölçütlerdir. Değerler toplumca paylaşılırlar, kişilerin çoğu değerler üzerinde uzlaşmışlardır. Değerler herhangi bir bireyin yargısına bağlı değildir. Değerler ciddiye alınırlar, kişiler bu değerleri, ortak refahın korunması ve sosyal gereksinimlerin karşılanması ile birlikte görür. Değerler coşkularla birlikte bulunur, kişiler yüce değerler için özveride bulunur, dövüşür hatta ölümü göze almaktan çekinmezler (Ulusoy, 2007, s. 26).

Her millet varlığını devam ettirebilmek için değerlere ihtiyaç duyar ve değerler milli kültürü özgünleştirip diğer kültürlerden ayırt eder yani biz ve onlar ayrımını oluşturur ve bu durumun süreklilik kazanmasını sağlar (Yapıcı, Kutlu, & Bilican, 2012). Bu bakımdan değerler bir milletin kültürünü diğer milletlerin kültürlerinden ayırıp milli sınırlar içindeki toplumun dağılmasını önleyeni milli birlik ve beraberliği pekiştiren, sosyal dayanışmayı sağlayan unsurlardır (Seyyar, 2003, s. 99-100).

Değer, bir milletçe benimsenen ve yaşatılan her türlü duyuş, düşünüş, davranış, kural ve kıymettir. Değerler bir araya gelerek milletin kültürünü oluşturmaktadır. Her millet kendi kültür değerlerini, yaşadığı toplum içinde sürdürmektedir (Bozok, 2010, s. 41).

Zeylan’a (2007) göre değer; insanların nasıl yaşamak istediğini belirleyen tutarlı önceliklerdir. Değerler bireylerin günlük hayattaki faydalı, değerli prensiplerini ve standartlarını ifade eder ve içinde bulunduğu toplumun ve kültürel ortamın şekillendirerek ortaya çıkardığı duyarlıklardır(s. 1-2).

Toplum, kültür ve değer ilişkisini şöyle formüle etmek mümkündür: toplumsal davranışlar kültürü, kültür de değer olarak adlandırılan soyut ölçütleri üretmektedir. Topluma yeni katılan fertler ilk olarak toplumun değerlerini benimseyerek toplumun bir parçası olurlar. Bu sayede, toplumun varlığını sürdürmesi mümkün olmaktadır (Yazıcı M. , 2014). Değerler kültürle birlikte hareket ederek toplumun değişmesine ve şekillenmesine katkıda bulunurken, kendisi de toplumsal değişmeden etkilenebilmektedir (Kaymakcan, 2012). Toplumlar arasındaki sınırlar gelişen teknolojiyle birlikte kalkmakta, farklı coğrafyalardaki değişik kültüre, dile mensup insanlar aynı yaşam alanlarında ortak yaşama, paylaşma durumuna gelmektedirler. Bu noktada insanlar arasında ortak anlaşma zemininin oluşmasını sağlayan kavramlardan birisi değerdir (Karababa, 2014, s. 1).

Kültürel anlamda değer topluluğun nasıl davranması gerektiği, duyguları ve düşündüğüdür. Bu açıdan bakıldığında değerler bir milleti diğerlerinden ayıran ve ona milli bir kimlik

(37)

16

kazandıran örf, adet ve gelenekler olarak da betimlenebilir. Sosyal açıdan değerler, insanın toplum içindeki hareket tarzını belirleyen normlardır (Özensel, 2014, s. 68).

Değerler bireyin içinde yaşadığı topluma uyum sağlamasını ve içinde yaşadığı toplumla çatışma yaşamadan hayatını sürdürmesini sağlar. Sosyalleşen birey mensubu olduğu grubun veya kültürün değerlerini, inançlarını ve dünyayı algılama biçimlerini içselleştirmiş ve benimsemiştir. Sosyalleşip toplumun değerlerini benimseyen birey davranışsal alternatifler arasından daha az çatışma yaşayarak seçim yapabilir hale gelir. Sosyalleşme sürecinin nihai hedefi, bireyin toplumca kabul gören davranışları ve hedefleri ifade eden normları ve değerleri içselleştirmesidir (Demirutku, 2007, s. 160-161).

Rokeach’a göre sosyal bir davranış biçimi olarak da değerlendirilen değerler, tutum, ideoloji, kıyaslama, değerlendirme, sosyal tepki, ahlaki yargı, kendini başkalarına ifade etme, başkalarını etkileme gibi hemen hemen tüm yaşamımız içerisinde yer alan davranış biçimlerinin nedeni konumundadır (Karababa, 2014).

Değere dönüşen kavramlar onu yaşatan ve paylaşan insanlar olmaksızın var olamazlar. Uygarlığı yaratan birikim milletlerce benimsenmiş değerlerdir. Kültür nesnelerinde, ancak yaşamın ve uygarlığın (değerlerin) izlerini, yansımalarını ve sonuçlarını bulabiliriz; yaşamın kendisini değil (Bobaroğlu, 2002, s. 66).

Kültürün temel dayanakları arasında yer alan değerler bireylerin birlikte yaşayabilme erdemini kazanmasında vazgeçilmez olgular olarak düşünülmektedir. Bireylerin sosyal grup ve toplumsal kurumlarla olan ilişkilerinde, kurumsallaşmış değerlerin işletilmesinde değerler aynı zamanda vazgeçilmez “etik kodlar” üretir (Tatlıdil, 2009).

İnsan her dönemde değerlerini yeniden gözden geçirme ve yeni değerler arama ya da yaratma durumuyla karşı karşıya kalır. Tarihsel süreç içerisinde sürekli bir ilerleme ifade etmese de temel bazı değerlerin hemen hemen her dönemde ve kültürde var olduğunu saptamak da mümkündür. Elbette her dönemin belli bir değerden anladığı şey konusunda önemli farklılıklar görülebilir (Günay, 2002, s. 272). Değerler sadece bireysel değil aynı zamanda kurumsal, toplumsal ve kültürel kaynaklara dayanır ve bireylerce benimsenen değerler, tutum ve inançların rasyonelleşmesini sağlayarak davranışlara şekil ve yön verir. Bununla birlikte değerler, taşıdıkları manalara göre kendi aralarında sınırlanırlar. Sıralanmış bir değerler kümesi, değer önceliklerini belirleyen bir sistem oluşturur. Kültürler, milletler ve bireyler sergiledikleri değer öncelikleriyle betimlenebilirler. Buna ilaveten, değerlerin değişime açık yapılar olduklarını da belirtmek gerekir. Özellikle

(38)

17

zamanla ortaya çıkan gereksinimleri ve yenilikleri karşılamak için değer önceliklerinde çeşitli değişiklikler olabilir (Kuşdil & Kağıtçıbaşı, 2000, s. 59).

Değerlerin Sınıflandırılması

Değerlerin incelenmesi bireylerin ve toplumların anlaşılabilmesi bakımından önem taşır. Değer yargılarının incelenmesi bireysel anlamda tutum ve davranışlar hakkında fikir verirken, toplumsal açıdan ise farklı toplulukların kıyaslanması ve toplumların ideal düşünme, davranma biçimlerindeki değer yargılarının gelişmesinde etkili olur (İmamoğlu & Aygün, 1999).

Değerlerin ahlaki, estetik, dinsel, toplumsal vb. olmak üzere, çeşitli tipleri olduğunu bilinmektedir. İçeriği farklı olsa da, bütün değerler; insan ürünüdürler ve insan tarafından yaşatılmaları bakımından ortak bir özelliğe sahiptirler (Günay, 2002, s. 266).

Kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişen, bireylerin yetişme sürecinde benimsediği değerlerin bireylerin tutum ve davranışlarını etkileyen en önemli faktörlerden olduğunu söylemek mümkündür. Kişisel değerler göreceli olarak belirli bir süreklilik taşıyan ve bireyin genel karakterini biçimlendiren unsurlar olarak tanımlanmaktadır (Balcı & Yelken, 2010).

Literatürde değerlerin farklı şekillerde sınıflandırıldığı görülür. Değerleri bireysel değerler ve iş değerleri, amaç ve araç değerler, milli ve manevi değerler, milli ve evrensel değerler gibi farklı şekillerde sınıflandıranlar olmuştur.

Değerlerle ilgili ilk testi Spranger kullanmıştır. Değerleri altı kısma ayıran Spranger, her davranışın altı temel değer tipinden birine girebileceğini belirtmiştir. Daha sonra Allport, Vernon, Lindzey bu çalışmaları geliştirmiş, değerleri altı gruba ayırmak genel kabul görmüştür. Bilimsel, ekonomik, estetik, sosyal, politik ve dini değerler bu altı grubu oluşturur (Güngör, 1998). Güngör bu altı gruba ahlaki değerleri de ekleyerek yedi farklı değer grubu oluşturmuştur.

Değerleri iki grupta toplayan Rokeach ise; yaşamın temel amaçlarını gösteren değerlere amaç değerler, bu amaçlara ulaşmayı sağlayacak davranışlara ise araç değerler demiştir. Değerleri amaç ve araç olarak ikiye ayıran Rokeach, amaç değerler arasında milli güvenlik değerini de sayar (Dilmaç & Ulusoy, 2012).

(39)

18

Schwartz ise değerleri on başlık altında gruplamıştır (Kuşdil & Kağıtçıbaşı, 2000). Schwartz değerleri; güç, başarı, hedonizm, güdüleme ve özdenetim gibi bireyselliğe yönelik değerler; cömertlik, gelenek ve konformite gibi kolektivizme yönelik değerler; evrenselcilik ve güvenlik değerlerini ise ikisinin karışımı değerler olarak sınıflamıştır (Orhan, 1997).

Bu sınıflamaların dışında başka sınıflamalar da vardır. Birçok eğitimci yaptıkları çalışmalarda değerleri evrensel ve milli değerler olarak ele almıştır. Milli değerler: devlet, millet, vatan, dil, gelenek görenekler, ordu ile milli marş, bayrak ve milli bayramların oluşturduğu milli simgelerdir. Evrensel değerler ise demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri, barış, hoşgörü, sevgi, saygı, bağımsızlık, bilim, eşitlik ve çevre duyarlılığı gibi değerler olarak belirlenmiştir (Demircioğlu & Tokdemir, 2008).

Günümüzde bireyden beklenen en önemli özellik bilgi toplumuna uyum sağlayabilmesidir. Bu bağlamda bireye yardımcı olabilecek üç değer alanı şöyle özetlenebilir. Geleneksel değerler; adil olmak, güvenlik, dostluk, ahlaki tutarlılık, güven, saygı, sadakat, sorumluluk vb. hedonisttik değerler; özgürlük, başarı, heyecan, rahat bir yaşam ve son olarak evrensel değerler; dünya barışı, bilgiye önem vermek, bilimsel tutum/araştırma vb. (Uyguç, 2003). Özelden genele doğru düşünüldüğünde; bireyselliği ön plana çıkaran değerleri hedonisttik değerler, bir millete ait, o milletin duygularını ifade eden sosyal dayanışma ve birlikteliği vurgulayan değerleri milli değerler, tüm dünyayı ve insanlığın ortak paydalarını ilgilendiren değerleri ise evrensel değerler olarak ifade etmek mümkündür (Evin & Kafadar, 2004).

Değerler hem dar hem de geniş anlama sahip kavramlardır. Dar anlamda ve bireysel davranış temelinde değerler, bireyin ihtiyaçları ile toplumsal yaşamın taleplerini uzlaştıran kanıksanmış kurallardır. Bu durumda değerler bireylere eylemleri için uygun seçenekleri sunmaktadır. Kültürel yaşam gibi geniş anlamdaki boyutta ise değerler toplumsal yaşamla bütünleşmeye olanak veren paylaşılan anlamları belirtmektedir. Değerlerin sadece bir bireyi değil toplumdaki bütün bireyleri kapsıyor ve paylaşılıyor olması değerler için milli değerler, aile değerleri, evrensel değerler gibi tanımlar yapmamıza imkân sağlamaktadır (Balcı & Yelken, 2010).

Yılmaz’a (2013) göre değerler olumlu ve olumsuz olarak ikiye ayrılır. Olumlu değerlerin altında yer verdiği ülküsel değerler vatan ve millete ait değerlerdir. Vatan uğrunda

(40)

19

savaşmayı şeref sayma, vatan uğrunda çalışma, milleti yüceltmeye çalışma bunlar arasındadır.

Özkan’a (2006) göre değerler, birey, toplum ve evrensel değerler olarak sınıflandırılabilir. Bireysel değerler bir kişinin değerleri gibi görünse de bu değerlerin oluşturduğu kabuller toplumların değerlerini oluştururlar. Yani bireysel değerler toplumun inançlarından, milletin tarihi birikiminden ve geçmiş tecrübelerinden etkilenir. Toplumun tarihinden devralarak taşıdığı, gelenek görenek ve inançlarıyla şekillendirdiği ve üyelerinin çoğunluğu tarafından kabul gören değerler ise milli değerler olarak adlandırılır. Daha çok şuur altında yaşatılan milli değerler her zaman ortaya çıkmayabilir. Bu değerler gerektiği zamanlarda kendini hissettiren değerlerdir. Milli değerler bir milleti diğer milletlerden ayıran önemli özellikler taşır. Milletlerin birbirinden farklılığını ortaya koyan ayıraç görevini üstlenirler (s. 55).

Milli Değer Kavramı

Tüm insanlığı bağlayan evrensel değerlere ulaşmak için yerelden yola çıkarak kendi kültürümüze ve geleneklerimize kök salmak gerekmektedir. İnsanları geçmişten geleceğe bağlayan ve evrenselleştiren temel dayanak noktası kendi milli ve kültürel değerleridir (Sevinç, 2006, s. 224).

Değerler bir toplumun fertlerini birbirine bağlayan ve toplumun devamını sağlayan unsurların başında gelmektedir. Değerler insan topluluklarını millet haline getiren en önemli faktörlerden biridir. Sosyal dayanışma oluşturarak toplumda uyulması gereken ortak davranış kalıplarını değerler belirlemektedir (Yaman, Taflan, & Çolak, 2009). Toplumları ayakta tutan unsurların başında değerler gelmektedir. İnsan davranışları değerler ile şekillenmektedir. Değerler, birey ve toplumun birbirini karşılıklı olarak etkileşmesi ile ortaya çıkar (Traş, 2014, s. 142).

Bir milletin var olması, devamlılığını sağlaması ve birlik içinde yaşayarak işleyişini sürdürmesi değerleri sayesinde olur. Değerler, bireyin düşünce, tutum, davranış ve yapıtlarında birer ölçüt olarak ortaya çıkar ve toplumsal bütünselliğin bir öğesini oluşturur. Bireyler içinde oldukları grubun, topluluğun, kültürün ve milletin değerlerini benimseyip bunları yaşamlarında birer ölçüt olarak kullanırlar. Böylece daha doğru, daha iyi, daha

(41)

20

güzel, daha önemli, daha uygun ve daha adil gibi genel yargılara varma olanağını bulurlar (Öcal & Yıldırım, 2014).

Bireyler davranış ve tutumlarını değerlere göre düzenler, ayarlar ve uygularlar. Değerler topluma, sisteme, onun parçalarına, amaçlarına, hedeflerine ve fonksiyonlarına meşruluk kazandırır, toplumda hak ve görevleri belirler. Değerler sayesinde politika tespiti tamamen idarecilerin tekeline bırakılmaz çünkü değerleri milletin hayat tarzı, iradesi ve inançları belirler (Akyol, 1991, s. 191-192).

Değerler bir milletin diğer milletlerin kültürlerinden etkilenmesini engelleyen ve milli sınırlar içindeki toplumun ayrışmasını önleyen pekiştirici ve kaynaştırıcı faktörlerdir. Milli değerler sosyal ilişkilerin gelişmesinde ve toplumsal kutuplaşmaların önlenmesinde büyük önem taşırlar (İşçi, 2000, s. 26).

Evrensel değerlerden farklı olarak milli değerler, bir millete ait, o millet için önemli olan, o milletin duygularını yansıtan değerlerdir. “Kendi içinde uyumlu bir toplumun kurulabilmesi ve kendisini yeniden üretebilmesi için o toplumda yaşayan bireylere kazandırılan davranışlar ve eğitsel kodlar” (Demir & Acar, 2005, s. 84) olarak tanımlanabilen kültürel değerler de millî değerler içinde ele alınabilir. Yurt, bayrak, dil sevgisi ve bu unsurlara saygılı olma, ülke büyüklerine saygı duyma ve değer verme vb. değerler millî değerler içinde sayılabilir (Fırat & Mocan, 2014).

Milli değerlerin ve kuralların kaynağı milli kültürdür. Milli kültür ise milletin orijinal ürünüdür. Nesilden nesle aktarılarak fertlerin gelenek, inanç, değerler sistemi, dünya görüşü ve hayat tarzlarını etkiler. Bu yüzden millî kültür, canlı, sürekliliği olan bir değerler sistemi, öğrenilmiş davranış biçimleridir. Birey milli kültürü doğuştan hazır bulur, hayatının her safhasında bu kültür kural ve değerlerine uymak suretiyle kişilik kazanır ve toplumdaki yerini alır. O hâlde sosyalleşme, kişiliğimizi oluşturan kültürel norm ve değerleri öğrenme ve benimseme, millî kültüre katılma sürecidir. Milli kimliği oluşturan millî kültür, ona dâhil olan her bireye kendi değerlerini ve kurallarını öğreterek bireyi sosyalleştirir, milletin bir üyesi hâline getirir. Milli değerler ve kurallar toplumsal düzenin devamını, millî birlik ve bütünlüğün korunmasını, fertlerin mutlu ve huzurlu olmasını sağlar (Türkdoğan, 1996, s. 180).

Bir milletin bireylerinin kişilik yapıları o milletlerin kendi kültür değerleri içinde oluşmaktadır. Millet kendi kültür değerlerini toplumsal değerlere ne kadar yansıtabilirse, eğitim süreçlerinde bu değerleri nesillerine aktarabilirse, o milletin bireyleri o nispette

Şekil

Tablo  2’ye  göre  genel  bir  değerlendirme  yapıldığında  milli  değerlerin  sayılarda  yer  alma  oranları; kahraman-lider değeri 69 sayının 63’ünda yer bularak % 91,3’lük oranla en fazla  yer  alan  değer  grubu  olmuştur
Şekil 7. Piri Reis’in gizli defteri (TRT Çocuk Dergisi, 2013e).
Şekil 11. Ben kimim (TRT Çocuk Dergisi, 2013j).
Şekil 15. Ben kimim (TRT Çocuk Dergisi, 2013h).
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilim Çocuk, Gonca, NG Kids, TRT Çocuk dergilerinde yer alan ahlaki, dini, estetik, iktisadi, siyasi, sosyal ve teorik değerler hangi sıklıkta yer almıştır.. Bilim Çocuk, Gonca,

Buna göre 90° den çizilen kenaror- tay hipotenüs uzunluğunun yarısıdır... 90° den çizilen kenar ortay taban uzunluğunun yarısına

İngiltere Dışişleri Bakam Lord Curzon ile Fransız Dışişleri Bakan­ lığı Siyasî İşler Kısmı Şefi Bertelo arasında dün burada başlayan mü­ zakerelerin

Tezkirelerde iki tane CeHili isminde şairin yer aldıgım ve bunlar hakkında da yeterli bilgi olmadıgı için hangisinin, üzerinde çalıştıgımız 'Mir-i Alem' mesnevisinin

İstanbul'da görevli bir hâkim dar gelirli insanların, kullandığı kaçak elektrik nedeniyle cezalandırılmasının sosyal devlet anlay ışına aykırı olduğu belirterek,

• Çocuk edebiyatı ürünleri, okurlarını insan ve yaşama ilişkin gerçekliklerle buluştururken çeşitli erdem ve değerleri de sezdirerek çocukların kişilik

Mesleğini sevmeyen ve yapmaktan memnun olmayan, mesleğini gerçekleştirdiğini ve hemşire sayısının yeterli olduğunu düşünen ve ayda 1-5 nöbet tutan hemşireler- de

Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Ders Kitabındaki Metinlerin Kelime Evreninin İncelenmesi" adlı tez çalışması, aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu