• Sonuç bulunamadı

İngiltere ile Fransa, İstanbul'dan atılmamız hususunda anlaştılar:yeni (boğazlar devleti) kuruluyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İngiltere ile Fransa, İstanbul'dan atılmamız hususunda anlaştılar:yeni (boğazlar devleti) kuruluyor"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

23 ARALIK 1919 SALI NO: 191

H A Z I R L A Y A N

ÖMER SAMİ COŞAR

Mustafa Kemal I

Hacı Bekfaş‘fa [

HACIBEKTAŞ Önceki geceyi Mucur’da geçiren Mustata

S

Kemal Paşa İle arkadaşları dün saban otomu- * bUlerle buraya gelmişler ye basit bir ey olan (Hacıbektaş Sarayı)nda Çelebi Elendi İle ko­ nuşmuştur.

Görüşmede hazır bulunan Mazhar Mürit £ Bey'ln verdiği bilgiye göre. Çelebi Cemalettln

S

Elendi. Muştala Kemal Paşa’ nm uzun İzahatı- ■ m dinledikten sonra Kuvayı Mllılye'ye yardım- « olmak hususunda söz yermiştir. Muştala Kemal’in Çelebl’ye, bütün mücadele ye maksat ye gayeler etralmda talslllt yermiştir.

Mazhar Müllt Bey’e göre, bu konuşma ea- ! nasmda Çelebi Cemallettln Elendi bir ara Cum hurlyetln teşkilinden bile bahsetmiş, lakat Muştala Kemal Paşa bu nâzik konu üzerinde i durmamış, zamanın gelmediğini İhdas eylemiş-

S

Ur. «

Bir süreden beri Çelebi Ue Hacıbektaş De­ de Postu Vekili Niyazi Salih Baba arasındaki ■ anlaşmazlığın halline de Mustafa Kemal’in yar­ dımcı olduğu ve bir uzlaşmaya yardıkları da söylenmektedir.

Mazhar Müfit Bey’e göre. Mustafa Kemal ■ Paşa Ankara yolunda Hacıbektaş’a uğramaya bilhassa önem yermiştir. Bütün Anadolu’da üş. dört milyondan, belki de daha ziyade miktara S baliğ olan Aleviler, Çelebi Efendl’ ye merbut

S

bulunmaktadır. ■

İstanbul'da

partiler post

kavgasında!

I

Seçimlerin feshi İsteniyor, Alemdar ga-

5

zetesi yeni tevkifler yapılması, İttihat- j çıların başının ezilmesi İçin yayın ya -

S

pıyor.

İstanbul seçimlerinin neticeleri üzerlnd* £ gazete sütunlarında başlayan kavga şiddetlen- S inektedir. (Alemdar), (Peyam) gazeteleri İttihat-

S

çı baskısını İleri sürerek seçimlerin hükümet

S

tarafından feshedilmesini İsrarla talep etmek-

S

tedlrler ;

(Alemdar) gazetesi dünkü başmakalesinde, ' Anadoludan da seçilen milletvekilleri arasında* ■ İttihatçılar bulunduğunu yazmakta: ’’Edirne* ■ den seçilmiş olan milletvekilleri kıpkızıl İt- ■ tlhatçıdır” demekte ve bunlara karşı çok sert tedbirler alınmasını talep ederek şunlan kay-

S

detmektedlr: =

‘O kadar gürültülere, patırdılara rağmen

S

bir seçim yapılmamıştır. Binaenaleyh memle- ! kette bir meclisi mebusan yoktur. Yalnız bir I İttihat ve Terâkki var kİ, şu sırada nedense ha- S vayı biraz açık görmüş ye çörenklendiğl yerden kımıldanarak dilin) oynatmaya başlamıştır. Şimdiye kadar bu çöreklenmiş yılanı ölmüş S

zannedenler aldandıklarına emin oldular. Bl- ; naenaleyh artık yapılacak yegâne vatani vazife , hemen bu yılanın kafasını ökçelerimiz altında

S

ezmek bitirmek olacaktır. Bu yapılmadıktan i

sonra bu memlekette ne secim olabilir ne de S millet huzuı ve sükun görebilir. t

Ingiltere ile Fransa, İstanbul9dan

atılmamız hususunda anlaştılar

o

DEVLETİ 1 KURULUYOR

İngiliz - Fransız idaresindeki bu devletin sınırlarını doğuda

Şile-Gebze, batıda da Enos-Midye hatları teşkil edecek

LONDRA, — Türklerin İstanbul’dan, Edirne’­ den, bütün Trakya’dan çıkarılmala­ rı ve Orta Anadolu’ya atılmaları, Padişah’ın da Konya’ya veya Bursa’- ya gönderilmesi hususunda İngilte­ re ile Fransa arasında anlaşma ol­ muştur.

İngiltere Dışişleri Bakam Lord Curzon ile Fransız Dışişleri Bakan­ lığı Siyasî İşler Kısmı Şefi Bertelo arasında dün burada başlayan mü­ zakerelerin başında Türkiye’nin mu kadderatı ele alınmış ve bu ayın t kinci haftasında gene Londra’da Loyd Corc ile Klemanso arasında yapılan toplantıların ışığı altında bazı neticelere varılmıştır.

Bu gizli toplantıda en mühim gelişme, 11 aralık toplantısında Pa- dişah’m İstanbul’dan atılması hu­ susunda Loyd Corc’un teklifine iti­ razlarda bulunmuş ve aksi tezi sa­ vunmuş olan Fransız Başbakanı Klemanso’nun bu defa İngiliz plâ­ nına tamamîyle yanaşması ve bu görüşü benimsemesidir. Dünkü iç- timada Bertelo, Klemanso’nun da, Türklerin İstanbul’dan atılmaları, Padişahın da Anadolu’da bir yere gönderilmesi hususunda İngiliz gö­ rüşüne katıldığı resmen bildirilmiş­ tir.

Bertelo tarafından — kendisi ta­ rafından itiraf edildiği veçhile — çok acele hazırlanıp sunulan bir muhtırada Türkiye’nin mukadderatı üzerinde söz edilirken İstanbul’dan atılmamız konusunda da şöyle de­ nilmektedir:

«Tarih ve ahlâk bakımından, medeniyetçe daha üstün ve değişik ırklar üzerinde tahakküm ve istilâ hakkına dayanan bir devletin Av­

rupa’dan atılması hukukun zaferi

demektir.

«OsmanlI ahfadının, bu şehrin

sahibi bulunması dolayısıyle İngilte­ re ve Fransa idaresindeki Müslü. man halklar üzerindeki bazı esra­ rengiz kuvvetleri de, İstanbul'un eL lerinden alınması ile sönüp gide­ cektir.

«İstanbul’un Türkler tarafından zaptı Orta Çağ’ın sonu olmuştu. İs­ tanbul’dan Türklerin hicreti yeni bir devrin başlangıcını teşkil edecek­

tir.»

ANİ DEĞİŞİKLİK

Fransız muhtırasında, Fransız halk efkârının Türklerin İstanbul’­ dan atılmasına karşı olduğu, geniş ekonomik bağların mevcudiyetinin de bunda rol oynadığı belirtilmekte­ dir. Buna rağmen Klemanso’nun, birden İngiliz görüşünü benimseme­ si ve daha büyük bir ısrarla ve ge­ rekçelerle Türklerin İstanbul’dan atılmalarını istemelerinin sebepleri, Amerika’nın Avrupa âleminden çe­ kilip gitmesi ve Almanya'nın da ba­ rış antlaşmasını tatbik mevkiine koymayı reddetmesi, direnmeye baş­ lamasıdır. Klemanso, Türkiye’nin sırtından tavizlerle İngiltere'nin yar­ dımım sağlamaya çalışmaktadır.

BOĞAZLAR DEVLETİ

Dünkü gizli görüşmeler esna­ sında bir (Boğazlar Devleti) kurul­ ması da kararlaştırılmıştır. Karade­ niz ve Çanakkale Boğazları ile civar Türk toprakları ve Enos - Midye hat tına kadar Trakya, İngiltere ile Fran­ sa'nın idaresi altında bulunacak bu yeni devletin sınırlan içinde bulu­ nacaktır.

Fransız görüşüne göre, böyle bir devlet kurulmadan Boğazların serbestliği garanti altına almamıya- caktır.

İngiliz Dışişleri Bakanı ise, bu (Boğazlar Devleti) nin Anadolu’daki sınırının Şile ile Gebze hattına ka­ dar yayılmasını istemiştir.

Yalnız bu yeni devletin sınırlan üzerinde henüz kat’î bir karara varı­ lamamıştır. Fransızlar, bu devletin sınırlarının bütün Marmara havza­ sını içine almaşım ve Marmara gü­ ney sahillerinde 25 kilometre derin­ liğinde bir toprak şeridinin de —Ban dırma ile Mudanya’yı da içine ala­ rak— bu Boğazlar Devleti’ne ithal edilmesini istemişlerdir. İngilizler, bu ekonomik çıkış noktalarının A- nadolu’nun elinden alınmasını güç­ lükler yaratabileceğini söyleyerek itiraz etmişlerdir. Bertelo’nun bu itirazı kabul ettiği söylenmektedir. Çanakkale Yarımadası ile Bozcaada karşısına kadar uzanan ve eski Tru. va bölgesini de içine alan topraklar Boğazlar Devleti’nin olacaktır.

Lord Curzon, (Boğazlar Devleti) nin tam bir devlet olarak teşekkül edeceğini, içişleri, adliye, savunma, sağlık, maliye, eğitim, bayındırlık bakanlıkları bulunacağını ve hattâ bir evkaf bakanlığı da olacağını kay­ detmiştir. Her iki taraf: İstanbul ca­ milerinde serbest ibadet yapılması hususunda mutabakata varmışlar, fa­ kat Ayasofya’mn durumunun sonra tesbit edileceğini de eklemişlerdir.

EKONOMİK FELÂKET

Konferansa katılmakta olan İn­ giliz delegesi Armitage ise, İstanbul’­ dan Türk idaresinin çıkarılması ile, Viyana’da olduğu gibi, ekonomik bir felâket başgöstereceğinl hatırlatmış- tjr- Bertelo ise Türk idaresi persone­ linin ve ahalilerinin altı veya sekiz ay gibi bir zaman zarfında ve tedri­ cen Anadolu’ya gönderileceklerini, Konya veya Bursa’da yerleri hazır­ landıkça sevkedileceklerini ve böy­ lelikle ekonomik felâketin patlak vermesinin önlenebileceğini ileri sür müştür.

Türkiye’nin mukadderatı üze­ rindeki konuşmalar devam etmekte-, dir.

(2)

2

~... '

Cihan Harbi’nde Filistin cephesinde esir düşen erlerimiz Mısır'daki İngiliz kamplarında tel örgüler arkasında.

3723 harp esirimiz

dün ¡stanbula döndü

Tiirkleri

desteklemek

suç oluyor!

Avam Kam arasında Lord Cecil, Türkler le­ hinde yazı yazan Fran­ sız gazetelerine çattı.

LONDRA .— Avam Kamarasının son toplantısında Lord Cecil, Fransız gazetele­ rinde son zamanlarda Türkler lehinde yazılar çıkmaya başladığını kay dederek bu tutumu şid­ detle yermiş ve Loyd Corc’dan, İngiltere’nin kat’îyen böyle bir görüşe sürüklenmemesini iste­ miştir.

Lord Cecil konuşma­ sında Yunanistan’ı ve taleplerini şiddetle sa­ vunmuştur. Lord Cecil, Türkiye’nin İstanbul’­ dan atılmasına şiddetle taraftardır.

Diğer taraftan Daily Mail gazetesi de dünkü bir makalesinde Türk meselesinin halli yakın­ dır demekte ve şunları ilâve etmektedir:

«Türkler İstanbul’dan koyulacaklardır. Loyd Corc’un son konuşması bunu kat’î bir şekilde gös teriyor.»

Bu İngiliz gazetesine göre, İstanbul’un akıbe­ ti hakkında şu iki ihti­ mâl mevcuttur:

1. — İstanbul ya, Yu­ nanistan’a verilecek !

2. — Veya Cemiyeti Akvam idaresine terk- edilecektir. Fakat böy­ le bir hâl şeklinin tat­ biki halinde dahi bu ye ni idarede Yuanlılara özel imtiyazlar tanına­ caktır.

Gazete, bu ikine; hâl tarzına eidilmesinin da­ ha muhtemel bulunduğu­ nu rle *>t-t«rnektedir.

Dün Mısır’dan limanımıza Körs ve Hanover vapurları L le 3723 harp esirimiz daha gel­ miştir. Bunların 227’si subay, dır. Ayrıca Mısır’da esir kamp larında bulunan 47 çocuk ve kadın da Hanover vapuru ile yurda yeniden

kavuşmuşlar-NEW YORK, — (New York Times) gazete­ sinin İstanbul’daki muhabi­ ri, Anadolu’dan gelen birçok kimselerle konuştuğunu, Mus­ tafa Kemal hareketi hakkın­ da esaslı bilgiler topladığını kaydederek, şunları bildir­ mektedir:

— Avrupa’nın, Mustafa Ke­ mal hareketinin askerî öne­ mini hissedilir şekilde büyüt­ tüğünü zannediyorum. Evve­ lâ bu hareket halk tarafından desteklenmemektedir. Büyük Türk kütlesi pasif vaziyette­ dir.

— İdarî bakımdan Kemal hareketi yaygındır. Fâkat e- lindeki askerî kuvvet bu İdarî genişlikle mütenasip değildir. Hareketin kurmayını Türk ordusunun en iyi generalleri ve subayları teşkil etmekte­ dir. Bunlar Almanların tale­ beleridir. Bu ordu ise 7,000 ki­ şiden ibarettir. Muntazam bir likler halinde de kurulmamış­ tır ve 50. 100 kişilik çeteler hâlindedir.

— Bu orduyu görenler, ni­ zamî ve hattâ sayıca daha az bir ordu ile çarpışması hâlin­ de maneviyatının hemen yıkı­ lacağını söylemektedirler. Bu ordunun öncülüğünü yapan «yağmacı çeteler* ilk çekilecek olanlardır.

— Mustafa Kemal’in hazır­ lamakta olduğu ordu bir »sa­ vaş ordusu» değildir. O, bir «blöf ordusu» hazırlıyor!

New York Times’in bu mu.

HT,,e-fıfo TZpmaî’jn. miit- * f'*'' v' î” va

dır.

Subaylarımız Şahin Paşa oteli’ne, erler de Selimiye kışlasına yerleştirilmişlerdir.

Bugün de Selânik’den şeh­ rimize 600 esirimizin daha gel­ mesi beklenilmektedir.

pamıyacak durumda oldukla­ rını, orduları bulunmadığını gayet iyi bildiğini de belirte­ rek Yunan ordusunu övmekte ve şöyle demektedir:

«Halbuki Anadolu’da gayet muntazam teşkil edilmiş 270 bin kişilik bir ordu bulun­ maktadır. Ve bu ordu kardeş­ lerinin (!) yardımına koşabil­ mek için beklemektedir. Ne­ den bu ordudan istifade edil­ memektedir?»

- •

---« Siyasi mağdurlar»

ve Ohannes Efendi

‘ 'Siyasi Mağdurların Komisyonu” dün İçişleri Bakanlığında, Bakan­ lık Personel Müdürü Ohannes Efen di’nin Başkanlığında toplanarak, m ü r a c a t etmiş 10 mağ­ durun ifadelerini dinlemiş ve tes­ pit etmiştir.

FEVZİ

PAŞA

BALIKESİR’DEN

DÜN DÖNDÜ

Balıkesir ve havalisinde teftiş­ ler yapmış olan Harbiye Bakanlığı eski müşteşan Fevzi Paşa şehrimi­ ze dönmüş ve dün Başbakan Ali Rıza Paşa ile Harbiye ve İçişleri Bakanlarını ziyaret ederek gezisi hakkında izahat vermiştir.

Hatırlarda olduğu gibi, Balıkesir’ ­ de Kuvayı Millîye sözcüsü (İZ­ MİR* e DOĞRU) gazetesi, Anzavur- culara karşı davranışı dolayısiyle ve onları kolladığı sebebiyle Fevzi Pasa’y» çok ağır bir dille çatojifvfcır

New york Times‘e göre:

Mustafa Kemal “Blöf

ordusu” kuruyormuf!

A M E R İK A L I M U H A B İR , B U O R D U N U N , D A H A K Ü Ç Ü K N İZ A M İ BİR O R D U İLE İLK Ç A R P IŞ M A D A D A Ğ IL A ­ C A Ğ IN I BİLDİR İYOR! İS T İK L Â L H A R B İ G A Z E T E S İ, S A LI 23 A R A L IK 1919

İ S T A N B U L

B A S I N I N D A 5

G Ü N Ü N T E K K O N U S U : I

B

(Pf'YAM) NUMAN EFENDİ-'Yİ TALÂT PAŞANIN

SEÇTİRMİŞ OLDUĞUNU

YAZIYOR

Zeytinburnu fabrikası us- tabaşısı İN ’ uman Liendı’nin

milletvekili seçilmesinin tep kileri devam etmektedir.

ALEMDAR gazetesinde (Aydede), Numan Efendi­ nin gazetelere, takip edece­ ği yol konusunda demeç­ ler de vermeye başladığını bahisle diyor ki:

«Numan Ağa, galiba işi gücü fabrikayı, desdegâhı falan bıraktı. Yazık Dim­ yata pirince giderken ev­ deki bulgurdan da olacak. Gül gibi sanatım kaybedip sefil kalacak. İşte müstak­ bel bir İttihat mağduru da­ ha. Nene gerek senin poli­ tika be adam. Kur maki­ neni, yak ocağını bak işine. Bir kuyu çıkrığı, bir kapı kilidi yapsan memlekete daha faydalı olurdun. Alel husus ve bahengamende fa­ re kapanı revaçta. Para da kazanır, mücadeleicemi- yetten madalya da alır adı­ nı da hayır ile yad ederdik. Yazık oldu.»

MİLLET PİYANGOSU! (Nakşiberab) başlığı al­ tında yayınlamakta olduğu fıkralar da (Aydede) şun­ ları da yazmaktadır:

«İntihabın ertesi sabah Numan Ağa biraz geç kal­ mış, haftalığı alıp hesabı kesmek üzere fabrikaya yol lanmış, ahvalden bihaber olan kapıcı:

— Numan. Yine geç kal­ dın. Gündelik gitti. Sen ar­ tık ipe un seriyorsun di­ ye çıkışmış.

Fakat ne görsün! Bahçe­ de gezinen müdür, fabri­ ka müdürü, arkasında kâ­ tipler birden tutuşmuş gi­ bi koşmuş, Numan Ağa’yı eteklemişler.

— Aman Efendim, ne lu- tûf, ne mürüvvet, ihyâ et­ tiniz, ihsan buyurdunuz!

İltifatları ile karşılayıp el pençe divan geri geriye yürüyerek müdüriyet oda­ sına götürmüşler.

Bizim gazete hamalının biraderi olan bu kapıcı dün matbaaya gelmiş, anlatı­ yordu: «Ne bileyim bey­ efendi. Kör talih, bir gün evvel numaralar çekilmiş, bizim ustaya millet piyan­ gosu vurmuş!»

Biz de teselli ettik. Zi­ yan yok Süleyman Ağa, bu gidişle bir gün sana da vu­ rur.

BİR ŞİİR

İLERİ gazetesinde de (Sir kengebin Efendi) imzalı bir kasideî siyasîye yayınlan­ mıştır:

Ol intihabın yoktur nıenendi Nagâh uzaktan, attın

kemendi Yâ ustabaşı Numan Efendi (Rasinı) dururken mahzun

geride Sordum zavallı (Ahmet

Ferit)e — Kimler su kattı pişmiş tiride — Numan Efendi, Numan Efendi Mürd oldu camuz, ayran

döküldü (Akçora)nm hem boynu

büküldü Dibay’ı (Turan) yandan

söküldü Şensin müsebhib Numan

Efendi. (1)

İstanbul’un yeni milletve- j killerinden Dr. Adnan Bey 5 : TALÂT’IN HİMMETİ!

Peyam gazetesinde ise * yayınlanan bir fıkrasında S Ali Kemal, Numan Usta’- • nın, Almanya’ya firar etmiş g olan eski İttihat Terakki S Başbakanı Talât Paşa’nın g direktifleri ile seçilmiş ol- g duğunu belirtmekte ve şöy S le demektedir,

«Talât’ın himmeti gayreti S olmasaydı, bilfarz geçen » gün Darülfünun salonunda g öğle vakti saati geçtikten " sonra namzetliğini koyan, j nereden geldiği, ne oldu- g ğu kimse bilmeyen, ekseri- ğ yetle ikinci seçmenlerin o g zamana kadar marûfu bi- g le olmayan bir Numan S Usta mebus intihap oluna- g bilir miydi ?

«Bu ustayı, siz ve biz bel­ ki külliyetli İstanbul ahalisi » düne kadar bilmezlerdi. Fa g kat ocak bilirdi. Bu marifet j ise, o sahibi gayret için kâ- « fi muvafakiyet idi. Numan E usta, cemiyeti mukaddese S için meçhul değildi. Mütare ■ keaen sonra bile Berlin’- £ de bulunuyordü. Hattâ ba- ■ zı şahitlerin ifadelerine g göre, Talât ile sık sık gö- I rüsüyordu. Bu sefer İstan- » bul’a avdet edince İttihat g Terâkki merkezî ile umumi ■ toplantılara katıldı.»

(1) Üstad Ahmet Ra î sim ve Yusuf Akçnraoğ- g lu Beyler seçime katıl- g mışlar fakat kaybetmiş- î lerdi.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

ner, Vedat Günyol, Oktay Ak- bal ve Rauf Mutluay’dır. Se­ çim yargısı en az dört oy ka­ zanmakla olur: son yıllarda de­ ğiştirilen yönetmeliğe göre

ki mvhtazır, Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır Yiyin efendiler, yiyin, bu hânı istika sizin: Doyunca, tıksrıınca, çatlayıncaya ka­ dar yiyin. Pek

Bilhassa gravür ve ofortla meşgul olduğu için ve mizacı hüzne fazla meyyal de bulun­ duğundan, belki renklerinde fazla te- nevvü ve neş’e yok.. Ve mutlaka bir

Katılımcıların yenilenen geçiş sistemiyle ve ortak sınavlarla ilgili olarak karşılaştıkları sorunlara ilişkin görüşleri incelendiğinde sorunların genel

• Araştırma öncelikle internet sitesinin diyalojik olarak kurgulanma düzeyine odaklanmış sonra sosyal medya araçları yine diyalojik ilkelere..

Ünlü ve Aydıntan (2011), ilköğretim sekizinci sınıflarda, permütasyon ve olasılık konusunun, işbirlikli öğrenme yöntemi ve geleneksel öğretim yöntemi ile

Brooks, psikanalitik edebiyat eleştirisinin başarılı olamamasının altında yatan neden olarak ilk önce bu yanlış odaklanmayı gösterirken (yazar, okur, kurmaca karakter),

In eight sections, we offer a detailed analysis of the coverage of Islamophobic attacks, the discrimination felt by Turks in European countries, the