• Sonuç bulunamadı

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma"

Copied!
174
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ KAMU HUKUKU ANABİLİM DALI

KAMU HUKUKU BİLİM DALI

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Dr. Öğr. Üyesi M. ONURSAL CİN

HAZIRLAYAN Yaşar ÖZKAN

(2)
(3)
(4)
(5)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Yaşar ÖZKAN

Numarası 084234001010

Ana Bilim / Bilim Dalı Kamu Hukuku

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi M. ONURSAL CİN

Tezin Adı SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA

ÖZET

İnsanoğlu geçmişten beri güçlerini birleştirmek için örgütlenme yoluna gitmiştir. Amaç meşru olduğu sürece herkes örgütlenme hakkına sahiptir. Örgütlenme bu anlamda doğal bir ihtiyaç olup, gerek ulusal ve gerekse uluslararası hukukta temel bir hak olarak güvence altına alınmıştır.

Ancak çalışmamızın konusu olan örgütler, amacı meşru olan örgütler değil; suç işlemek amacıyla kurulan, kamu barışı ve güvenliği üzerinde ciddi bir tehlike oluşturan suç örgütleridir.

İki bölümden oluşan çalışmamızın ilk bölümünde suç örgütleri, kavramsal ve tarihsel olarak ele alınmış, akabinde benzer kavramlarla ilişkisine yer verilerek, özellikleri ve ayırıcı kriterleri ayrı ayrı açıklanmıştır.

İkinci bölümde ise suçun maddi ve manevi unsurları ile özel görünüş biçimleri açıklanarak, cezayı kaldıran veya azaltan bir sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerine yer verilmiştir.

(6)

T.R.

SELÇUK UNIVERSITY

Department of Social Sciences Institute

Stu den t' s

Name and Surname Yaşar ÖZKAN

Number 084234001010

Department /

Discipline Public Law

Program Masters with Thesis Doctorate Thesis Advisor Dr. Lecturer M. ONURSAL CİN

Name of Thesis ESTABLISHING AN ORGANIZATION FOR FELON INTENT

SUMMARY

Mankind has resorted to be organized to join forces since old times. Everyone has the right to organize as long as the purpose is legitimate. Organization is a natural need in this sense and it is guaranteed as a fundamental right in both national and international law.

However, organizations that are the subject of our study are not legitimate organizations. They are criminal organizations established for felon intent and constitute a serious danger to public peace and security.

In the first part of our work, which is composed of two parts, the criminal organizations are discussed conceptually and historically, then their relation with similar concepts is given and their characteristics and distinctive criteria are explained individually.

In the second part, the material and spiritual elements of the crime and special appearance forms are explained, and effective remorse provisions are included as a reason for removing or reducing the penalty.

Key Words: Organization, Organized Crime, Turkish Criminal Code, Public Peace and Security

(7)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... İ YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU... İİ ÖZET ... İİİ SUMMARY ... İV İÇİNDEKİLER ... V KISALTMALAR ... İX GİRİŞ ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM KAVRAM VE TARİHSEL GELİŞİM, KORUNAN HUKUKSAL YARAR, SUÇUN ÖZELLİKLERİ VE SUÇ İÇİN ARANAN KRİTERLER I. KAVRAM VE TARİHSEL GELİŞİM ... 4

A. KAVRAM ... 4

1. Genel olarak ... 4

a. Meşru Örgütler ... 4

b. Suç Örgütleri ... 6

2. Organize Suçluluk Kavramı ... 10

B. TARİHSEL GELİŞİM ... 21

II. KORUNAN HUKUKSAL YARAR ... 27

III. SUÇUN ÖZELLİKLERİ ... 29

A. Çok Failli Bir Suçtur ... 29

1. Tek Failli ve Çok Failli Suç Kavramı ile Suça İştirak Kavramı ... 29

a. Tek Failli ve Çok Failli Suç Kavramı ... 29

aa. Genel Olarak ... 29

(8)

cc. Çok Failli Suç Kavramı ... 30

b. Suça İştirak Kavramı ... 31

2. Çok Failli Suç Kavramının Suça İştirakten Farkı ... 33

B. Mütemadi (Kesintisiz) Bir Suçtur ... 36

C. Tehlike Suçudur ... 42

D. Seçimlik Hareketli Bir Suçtur ... 46

E. Genel ve Tamamlayıcı Bir Suçtur ... 47

IV. SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA KURULAN ÖRGÜT İÇİN ARANAN KRİTERLER ... 48

A. Genel Olarak ... 48

B. Süreklilik ... 49

C. Belirsiz Sayıda ve Tipte Suç İşlemek Amacıyla Belirsiz Bir Süre İçin Fiili Olarak Bir Araya Gelme ... 53

D. Hiyerarşik Bağ, Planlı Bir Şekilde Gerçekleşen Ortaklık ve İşbölümü ... 54

E. En Az Üç Veya Daha Fazla Kişi ... 56

F. Amaçlanan Suçların İşlenmesi Bakımından Örgütün Yapısı, Üye Sayısı ile Araç ve Gereçlerinin Elverişli Olması ... 59

İKİNCİ BÖLÜM SUÇUN UNSURLARI, ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ, CEZAYI KALDIRAN VEYA AZALTAN BİR SEBEP OLARAK ETKİN PİŞMANLIK I. SUÇUN UNSURLARI ... 64

A. SUÇUN MADDİ UNSURLARI... 64

1. Genel Olarak ... 64

2. Fail ve Mağdur ... 65

a. Fail ... 65

(9)

3.Fiil ... 70

a. Örgüt Kurma ve Yönetme ... 70

aa. Örgüt Kurma... 70

bb. Örgüt Yönetme ... 79

b. Suç İşlemek Amacıyla Kurulmuş Olan Örgüte Üye Olma ... 86

c. Örgüte Üye Olmamakla Beraber Örgüt Adına Suç İşleme ... 97

d. Örgüt İçindeki Hiyerarşik Yapıya Dahil Olmamakla Birlikte, Örgüte Bilerek ve İsteyerek Yardım Etme ... 105

e. Örgütün Propagandasını Yapma ... 115

B. SUÇUN MANEVİ UNSURU……… . 124

C. SUÇUN HUKUKA AYKIRILIK UNSURU ... 130

II) SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ ... 135

A. Genel olarak ... 135

B. Suça Teşebbüs ... 135

C. Suça İştirak ve İçtima ... 140

III) CEZAYI KALDIRAN VEYA AZALTAN BİR NEDEN OLARAK ETKİN PİŞMANLIK ... 144

A. Genel Olarak ... 144

B. TCK’nın 221. Maddesinde Düzenlenen Etkin Pişmanlık Halleri ... 146

1. Hiçbir Amaç Suçu İşlememiş Örgüt Kurucusu Veya Yöneticisinin Etkin Pişmanlığı ... 146

2. Örgüt Faaliyeti Çerçevesinde İşlenen Amaç Suçlara İştirak Etmeyen Ve Gönüllü Olarak Örgütten Ayrılan Örgüt Üyelerinin Etkin Pişmanlığı... 148

3. Örgüt Faaliyeti Çerçevesinde İşlenen Suçlara İştirak Etmeyen Örgüt Üyesinin Yakalanması Durumundaki Etkin Pişmanlığı ... 151

(10)

4. Amaç Suçları İşlemiş Bir Örgüt Kurucusu, Yöneticisi, Üyesi, Örgüt Adına Suç İşleyenin ve Örgüte Yardım Edenin Teslim Olması veya Yakalanması Durumundaki Etkin Pişmanlığı ... 154 SONUÇ ... 156 KAYNAKÇA ... 160

(11)

KISALTMALAR AİHS : Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Bkz. : Bakınız

C. : Cilt

CD : Ceza Dairesi

CMK : Ceza Muhakemesi Kanunu

çev. : Çeviren

ÇASÖMK :Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu

E. : Esas

İBD : İstanbul Barosu Dergisi

in : İçinde

İÜHFM : İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası

K. : Karar

m. : Madde

SÖSKBMS :Sınır Aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi

S. : Sayı

s. : Sayfa

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi

TCK : Türk Ceza Kanunu

TMK : Terörle Mücadele Kanunu UYAP :Ulusal Yargı Ağı Projesi

vd. : Ve devamı

YCGK : Yargıtay Ceza Genel Kurulu

(12)

GİRİŞ

Herkesin barışçı ve hoşgörülü olduğu idaeal bir toplum düzeninde, devletin zor kullanma yetkisine sahip organlarına ihtiyaç duyulmayacağı ortadadır. Böyle bir ortamda her birey karşılıklı saygı çerçevesinde adaletin sağlanmasına yardımcı olacaktır. Hiç kimse böyle bir ortamda kamu düzenini bozmaya yönelik bir davranışta bulunma hakkına sahip olduğunu iddia edemez. Ancak tarihi geçmişe bakıldığında adalet ve güvenliğin sağlanması amacıyla oluşturulan devlet içinde, insan ilişkileri ve karşılıklı güven problemlerinin bu ideal düzene izin vermediği, her zaman için kamu düzenini bozan davranışlara rastlandığı görülmektedir.1

Ne yazık ki toplumu oluşturan bir kısım bireyler, suç işleyerek diğer bireylerin ve genel olarak toplumun huzurunu kaçırmakta, bununla yetinmeyip daha da ileriye giderek suç işlemeyi kurumsal hale getirmek suretiyle kamu güvenliği ve barışı üzerinde ciddi bir tehlike oluşturabilmektedir.

Kavram olarak yeni olmakla birlikte, tarihi çok eskilere dayanan suç örgütleri, her ülkenin siyasal, soysal ve ekonomik şartlarına göre farklı şekillerde ortaya çıkabilmekte, ortaya çıkan bu yapı kamu barışı ve güvenliği açısından potansiyel bir tehlike oluşturmaktadır. Genellikle adam öldürme, fuhuş, uyuşturucu ticareti, parada sahtecilik, ihaleye fesat karıştırma gibi suçlarda varlığını daha çok hissettiren bu tür yapılanmalar, gün geçtikçe toplumun korkulu rüyası olmakta, içe ve dışa karşı korunma mekanizması sayesinde uzun süreler ayakta kalabilmekte, varlıkları bile toplumda tedirginlik yaratmaktadır.

Bilişim ve teknoloji alanındaki gelişmeyle birlikte suç ve suçlulukla mücadelede kullanılan yeni yöntemler profesyonel suçluları teknolojik gelişmelere paralel yeni yapılanmalar oluşturmaya itmekte, bu durum suç ve suçlulukla mücadeleyi zorlaştırarak klasik mücadele yöntemlerini çaresiz bırakmaktadır. Profesyonel suçlular, devletin savunma mekanizmalarını etkisiz hale getirecek yeni yapılanmalar oluşturmaya yöneldikçe, devlet de bu kişilerle mücadelede yeni yöntemler kullanmakta, uzman kişilerle hareket ederek bu tür yapılanmaları çökertmek zorunda kalmaktadır.

1 CİN, Onursal, Kolluğun Zor Kullanma Yetkisi, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Yıl 2000, Cilt 8, Sayı 1-2 ( Milenyum Armağanı ), s. 685.

(13)

Suç işlemenin adeta kurumsallaştırıldığı suç örgütleri, teknolojik imkânların sağladığı kolaylıklar dışında devletin bünyesinde bulunan kamu görevlileriyle yasadışı ilişkiler kurarak da devleti çaresiz bırakabilmekte, kamu görevlileri ile kurulan yasadışı ilişkiler dışında mevcut yasadaki boşluklar, mevzuatın sorunlu olması veya suç örgütleri ile mücadelede yetersiz kalması, devletin yeteri kadar uzman personele sahip olmaması veya teknolojik imkânlardan mahrum olması, suç örgütlerinin daha da tehlikeli hale gelmesine neden olmakta, bu tehlike karşısında devlet de gerekli tedbirleri alarak kendini yenilemek zorunda kalmaktadır.

Hukukun yeterince uygulanmadığı antidemokratik ülkelerde daha çok gelişme imkânı bulan suç örgütleri insan hak ve özgürlükleri üzerinde korkulu bir rüya olmakta, suçu toplu halde işlemenin sağladığı kolaylık sayesinde mevcut yasal boşluklar da kullanılarak birçok insan mağdur edilmektedir.

Bu çalışma kapsamında öncelikle üzerinde mutabakata varılmamış “örgüt” kavramın herkesçe kabul edilen ortak yönlerine yer verilerek konuya açıklık getirilecek ve ortak bir tanıma varmaya çalışılacaktır. Ortak tanıma ulaşmaya çalışırken bu kavramın diğer kavramlarla ilişkisine de yer verilerek kavram karmaşasının zihinlerde bıraktığı olumsuz duruma da vurgu yapılacaktır.

Bu çalışmanın konusu olan “örgüt”, amacı meşru olan örgütler değil, suç işlemek amacıyla kurulan veya meşru amacından saparak suç örgütüne dönüşen yapılanmalardır. Dolayısıyla, çalışma kapsamında suç örgütleri kavramsal ve tarihsel olarak açıklanmakta; suçun özelliklerine, maddi ve manevi unsurlarına yer verilmektedir. Ayrıca örgütün tarihi geçmişine gidilerek suçun toplu olarak işlenme fikrinin ilk ne zaman ortaya çıktığı üzerinde durulacak, bu minvalde örgüt suçunun ülkemizdeki tarihi geçmişi yasal süreçlerle birlikte aktarılıp, suçun hangi evrelerden geçtiği açıklanmaya çalışılacaktır.

Örgüt kavramına ve bu kavramın benzer kavramlarla ilişkisine yer verilip tarihi geçmişi de aktarıldıktan sonra, kriminal düzeyde bu suçun özellikleri ile bu suç için aranan kriterlere ve bu suçun koruduğu hukuksal yarara ayrıntılı bir şekilde yer verilecektir.

Akabinde örgüt suçunun maddi ve manevi unsurlarına yer verilerek, bu çerçevede örgüt kurma ve yönetme, örgüte üye olma, örgüte üye olmamakla birlikte

(14)

örgüt adına suç işleme, örgüte yardım etme ve örgütün veya amacının propagandasını yapma suçları maddi ve manevi unsurları ile birlikte ayrı ayrı aktarılıp, 2012 ve 2013 yıllarında yapılan değişiklikler ışığında konuya açıklık getirilecektir.

Son olarak suçun özel görünüş biçimleri ile cezayı kaldıran veya azaltan bir sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerine yer verilecektir.

(15)

BİRİNCİ BÖLÜM

KAVRAM VE TARİHSEL GELİŞİM, KORUNAN HUKUKSAL YARAR, SUÇUN ÖZELLİKLERİ VE SUÇ İÇİN ARANAN KRİTERLER

I. KAVRAM VE TARİHSEL GELİŞİM A. KAVRAM

1. Genel olarak

Örgüt, ortak bir amaç ya da eylemi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşkilat, teşekkül veya organizasyondur.2 Bu yapılanma tamamlayıcı ve süreklilik gösteren kurumsal bir yapılanmadır. Bu yapılanmada bireylerin birbiriyle bağlantılı eylemlerinin gerçekleştirilmesi için önceden belirlenmiş davranış kalıpları, görev ve sorumlulukları bulunmaktadır.

İnsanlar, toplum halinde yaşamalarının bir sonucu olarak amaçları doğrultusunda örgütler kurmaya ve bu örgütleri yaşatmaya çalışmaktadır. Örgütlenme anayasal bir hak olup, amaç meşru olduğu sürece herkes örgütlenme hakkına sahiptir. Ancak kamu güvenliği ve kamu barışını bozan, kanunun suç saydığı fiileri işlemek amacıyla kurulan örgütler, toplumda hâkim olan hukuk düzeni ile barışçıl ve adil toplum düzenini ciddi bir tehlikeye maruz bıraktığı için bizatihi suç teşkil etmektedir.

Örgüt, üzerinde uzlaşmaya varılmış bir kavram olmayıp, bu durum kavramın özelliğinden kaynaklanmaktadır. Suç örgütlerini daha iyi analiz edebilmek için öncelikle “örgüt” ve “örgütlenme” kavramının iyi anlaşılması gerekmektedir. Bu bakımdan konumuz olan suç örgütlerini açıklamdan önce anayasal bir hak olan meşru örgütlere değinmekte yarar vardır.

a. Meşru Örgütler

Epitemoloji açısından örgüt sözcüğünün Latince “organum” ve Yunanca “organon” kelimelerinden türediği söylenebilir. Türkçede organ olarak kullanılan bu

2 ÇANAK, Erkan, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Çıkar Amaçlı Örgütlenme Suçları, 1. Bası, Vedat Yayıncılık, İstanbul 2005, s.1

(16)

kelime, bütünün bir parçası anlamını taşımaktadır. Organ, yapının diğer organlarıyla uyumlu olarak, ortak bir görev ya da amaç için bütüne hizmet eder. 3

Örgüt kavramı, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, siyaset ve yönetim bilimi gibi çeşitli sosyal bilimlerin ilgi alanına giren bir kavram olduğundan, söz konusu bilim dallarına bağlı olarak farklı biçimlerde örgütsel tanım ve çözümlemeler yapılabilmektedir4

Örgütler, insanların tek başlarına gerçekleştiremedikleri amaçlarına ulaşmak veya gerçekleştirebildikleri amaçlarını daha etkili ve verimli kullanmak adına oluşturdukları toplumsal yaşam kadar eski sosyal bir bulgu ve araç niteliğindedir. Bu açıdan yaklaşıldığı zaman örgütün bir amaç değil belirlenen amaçlara ulaşmak için bir araç niteliğinde olduğu anlaşılacaktır.5 Bu tür yapılanmalar, farklı beklentilere

sahip üyelerin hedeflerine ulaşmak için çeşitli şekillerde bir araya gelerek oluşturdukları, farklı çevresel faktörlerin etkisi altında ayakta kalmaya çalışan sosyal yapılardır. 6

Örgüt kurularak, iki veya daha fazla kişi, ortak bir amaç için, davranışlarını şekilsel kurallara göre planlar. Bir örgütte meydana gelen olaylar, karşılıklı davranışlardır. Örgüt, yapısal olarak bu karışıklı davranışları tanımlar. Örgüt yapısının doğası ve karşılıklı davranışların özel nitelikteki süreçleri, bir örgütten diğerine değişecektir. Bununla beraber her örgütte bireyler amaçlar için karşılıklı davranışlarda bulunurlar. Bu karşılıklı davranışların her zaman bir tip yapı ile tanımlanması mümkündür.7

Örgütler hayatımızın büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Geçmişten günümüze kadar farklı özelliklere sahip çok çeşitli örgüt şekillerine rastlansa da örgütler sosyal hayat içerisinde daha çok modern dönemde etkin hâle gelmişlerdir. Uzun vadede hayatta kalabildikleri için durağan, belli prosedürler dahilinde ve planlı

3 Dönmez, Burcu, Yüksek Lisans Tezi, Örgüt Kültürü ile Örgüt İklimi Arasındaki İlişki, s. 3, file:///C:/Users/user/Downloads/254077.pdf, Erişim Tarihi 11.02.2019; İÇERLİ, Leyla, Örgüt Yapısı ve Örgütsel Adalet Arasındaki İlişkiler, Doktora Tezi, 2009, s. 10

4 ŞİŞMAN, Mehmet, Örgütler ve Kültürler, 2007, 2. Bası, s. 25,

http://pegem.net/dosyalar/dokuman/290920071201490.%20%C3%96NS%C3%96Z%20ve%20%20% C4%B0%C3%87%C4%B0NDEK%C4%B0LER.pdf, Erişim Tarihi 11.022019.

5 İÇERLİ, Leyla, Örgüt Yapısı ve Örgütsel Adalet Arasındaki İlişkiler, Doktora Tezi, 2009, s. 10 6 TAŞÇI,Deniz; EROĞLU, Erhan, Kurumsal İletişim Kalitesinin Oluşmasında Yöneticilerin Geri Bildirim Verme Becerilerinin Etkisi, Selçuk İletişim, 2008, s.4

7 Dönmez, Burcu, Yüksek Lisans Tezi, Örgüt Kültürü ile Örgüt İklimi Arasındaki İlişki, s. 3, file:///C:/Users/user/Downloads/254077.pdf, Erişim Tarihi 11.02.2019

(17)

çalıştıkları için güvenilir, kayıt sistemi ile faalyet gösterdikleri için açık ve hesap verebilir olmaları, örgütlerin önemini büyük ölçüde yükseltmiştir. Şirketler, okullar, hastaneler, ordu, itfaiye, dernekler, medya kuruluşları, cemaatler, sendikalar, alışveriş merkezleri, hatta mafya ve terör örgütleri gündelik hayatımızın bir parçasını oluşturan örgütlere örnek verilebilir.8

Anlatılanlar ışığında örgütü; ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayamayan insanların bir araya gelerek oluşturdukları, ortak bir amaca sahip ve bu amacı gerçekleştirmek için maddi ve manevi yetenek, güç, bilgi, beceri ve benzeri bütün kaynaklarını belirli bir düzene göre paylaştıkları (eşgüdümledikleri); dinamik ve açık bir sosyal birim olarak tarif etmek mümkündür. 9

Yukarıda anlatıldığı şekilde örgütlenme insan ihtiyaçlarının doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmış olup, bu kapsamda ulusal ve uluslararası hukukta bir hak olarak güvence altına alınmıştır. Örgütlenmeyi bir hak olmaktan çıkaran husus meşru olayan bir amaçla kurulması veya amacının zaman içerisinde meşru olamaktan çıkmasıdır. Meşru olmayan sonuç bazen suç olarak kendini göstermekte, bazen ise mevzuta aykırılık nedeniyle idari yaptırımlara maruz kalma şeklinde kendini göstermektedir. Çalışmamızın konusu olan örgütler meşru amaçla kurulan ve bu minvalde faaliyet gösteren örgütler değil, amacı suç işlemek olan suç örgütleridir.

b. Suç Örgütleri

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknoloji ve bilişim alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak işlenen suçların işleniş biçimleri ve niteliklerinde de önemli değişimler olabilmekte, suç örgütleri, bu imkanları kullanarak suçları daha organize ve yoğun bir şekilde işleyerek devleti savunmasız bırakabilmektedir. Devlet, mevcut imkânları daha hızlı ve etkin kullanarak suç örgütleriyle mücadele etmek durumunda olup; failleri yakalayacak, hukukun gerektirdiği şekilde soruşturma yapacak uzman personele ve teknik donanıma sahip olmak zorunda kalmaktadır.10

Demokrasinin yeterince uygulanmadığı, hukuk devleti kurallarının işlerlik kazanamadığı, kaba gücün hakim olduğu ortamlarda, yasadışı ilişkiler kendisini

8 TAŞÇI, Deniz; EROĞLU, s.4

9 KARCIOĞLU, Fatih, Örgüt Kültürü ve Örgüt İklimi İlişkisi, s. 266, http://dergipark.gov.tr/download/article-file/29932, Erişim Tarihi 11.02. 2019.

(18)

gösterir. Yasadışı ilişkilerden oluşan birliktelikler, sosyal ve ekonomik alanlarda farklı şekilde ortaya çıkmaktadır.

Kimi zaman ise otorite boşluğu, toplumsal düzenin sosyal ve ekonomik yönden yozlaşmasını hızlandırmakta, bu durumda otorite boşluğunun yerini yasa dışı oluşumlar almaktadır. Bu yasa dışı oluşumlar, kendilerine özgü kurallar içerisinde, bazen aralarında dayanışmada bulunup, bazen de birbirleriyle çatışmaya girerek etki alanlarını genişletmek suretiyle bulundukları toplumda söz sahibi olurlar.11

Bu çalışmanın konusu olan örgüt; amacı meşru olan örgütler değil, suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerdir. Amacı meşru olan örgütler yasal çerçevenin dışına çıktıklarında mevzuatlarında belirtilen yaptırımla karşılaşırlar ve bu şekilde yasal çerçevede kalmaları sağlanır. Amacı suç işlemek olan örgütler ise kuruldukları anda suçun kanuni tanımında öngörülen yaptırımla karşılaşırlar.

Örgütlenme özgürlüğü; amacı, kapsamı, faaliyet alanı kanunlarla belirlenmiş örgütler bakımından söz konusudur.12 Bunun dışında suç işlemek amacıyla

oluşturulan örgütler Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 20 inci maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11 inci maddesinde belirtilenin aksine, barışçıl bir biçimde örgütlenmediklerinden ve demokratik bir toplumda, ulusal güvenlik, kamu güvenliği ve suçun önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla getirilen yasal sınırlamalar bağlamında suç olanak düzenlenmesi temel hak ve hürriyetler açısından her hangi bir sorun teşkil etmemektedir.13

Kanunkoyucu burada suç işlemek amacıyla örgüt kurmayı ifade özgürlüğünün bir parametresi olarak görmemiş, amacın ve aracın yasa dışı olması bağlamında, bu durumun kamu düzenini bozduğu varsayılarak hukuka aykırı kabul edilmiştir.14

11 MIHÇAK Muhittin, Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ve Cürüm İşlemek İçin Teşekkül Oluşturmak Suçları, Seçkin Yayınları, Ankara 2003, s. 15-16

12 EVİK, s.181 13 EVİK, s.181 14 KAVLAK, s.284.

(19)

Yasal olarak kurulmuş bir örgütün amacından saparak suç işlemeye başlaması durumunda nasıl bir değerlendirme yapılmalıdır? Legal olarak kurulmuş bir örgüt illegal faaliyetlere girerek kamu düzeni ve güvenliği açısından tehlikeli bir durum arz etmesi durumunda bunların da suç örgütü olarak kabul edilmesi gerekir. Ayrıca bir örgüt (bu dernek, vakıf, ticaret şirketi de olabilir.) kuruldukları faaliyet alanındaki işleri sembolik olarak yapıyor, asıl amaçları da suç işlemek ise, bu tür örgütleri de suç örgütü olarak değerlendirmek gerekir. Amaçlarından sapan veya sembolik faaliyetlerde bulunan bu tür örgütlerle mücadele etmek daha zordur. Bu tür örgütler yasal kılıfa bürünerek, gerek devlet nezdinde gerekse toplum nezdinde faaliyet alanlarının meşru olduğu konusunda yanıltıcı bir profil sergilemektedirler. Kısaca kurulan yasal bir örgütün (dernek, siyasi parti, sendika, şirket, vakıf vs.), bir suç örgütüne dönüşmesi mümkün olup, özel bir düzenleme yoksa bu tür örgütleri de 5237 sayılı TCK m.220 kapsamında değerlendirmek gerekir.

Ceza hukukunda bir suçun cezalandırılabilmesi için o suça ilişkin icra hareketlerine başlanmış olması gereklidir.15 İcra hareketleri boyutuna ulaşmamış ve

hazırlık hareketleri aşamasında kalmış eylemler, topluma bir zarar vermedikleri için cezalandırılamazlar. Fakat kanunlar -ülkeden ülkeye değişmekle birlikte- üç kişinin bir araya gelerek suç işlemek amacıyla anlaşma fiilini, hazırlık hareketi olmasına rağmen örgüt suçu sayarak cezalandırmaktadır. Bunun nedeni bizatihi hazırlık hareketinin toplum için bir tehlike doğurmasından kaynaklanmaktadır.16

Örgüt suçunun düzenlenişi her ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik durumuna, teknolojisine göre farklı olabilmektedir. Zira suçluların suç işlemede kullandığı yöntemler, ülkenin geneline hakim olan siyasal yapı, terörizm gibi olgular düzenlemenin normatif çerçevesini etkileyebilmektedir. Ülkemizde uzun yıllardan beri devam eden terörizm olgusu, Terörle Mücadele Yasası' nı ortaya çıkarmış, bu yasada bazı suçların terör amacıyla işlenmesi durumunda daha ağır cezai yaptırım öngörülmüştür. Bu da bir ülkede terörizm olgusunun örgütlü suçlara ilişkin normatif bakış açısını ne şekilde etkilediğini açıkça ortaya koymaktadır.

15 AKBULUT, Berrin, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, 5. Baskı, s. 598 16 ÖZEK, Çetin, “Devletin Şahsiyetine Karşı İşlenen Cürümlerde Cezalandırılan Hazırlık

(20)

Suç işlemek amacıyla kurulan örgüt öyle bir yapılanmadır ki, suç işlemek adeta kurumsal bir hale getirilmektedir. Tıpkı, meşru bir kurum gibi iş bölümü ve hiyerarşik yapılanması bulunmaktadır. Bu nedenle suç örgütlerinin varlığı toplum açısından başlı başına bir tehlike oluşturmaktadır. Kamusal güvenliği sağlamakla yükümlü olan devlet, bu tür örgütlerle mücadele etmek ve onları ortadan kaldırmak zorundadır.

Örgüt kurma en az üç kişinin belirsiz sayıda suçları işlemek amacıyla işbölümüne dayalı, planlı ve hiyerarşik bir düzen içinde bir araya geldiği organize bir yapılanmadır. Örgüt kurma, suç işlemenin kurumsal hale getirildiği planlı bir oluşumdur. Genellikle profesyonel suçluların başvurduğu bu yol toplum için potansiyel bir tehlike arz etmektedir. Kurulan örgüt, amaçlanması planlanan suçlar için hazırlık hareketi niteliğinde olup, hazırlık hareketleri kural olarak cezalandırılmadığı halde örgütün bizzatihi varlığı bir haksızlık şekli olarak ortaya çıktığından kanun koyucu tarafından bağımsız bir suç tipi olarak düzenlenmiştir. Örgüt kurma suçunda kanunkoyucunun hazırlık hareketlerini cezalandırmasının sebebi işlenmesi planlanan suçların işlenmesini suç işlenmeden önce önlemektir.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu 5237 sayılı TCK' nın 220. maddesinde düzenlenmiş olup, bu düzenleme genel bir düzenlemedir. 5237 sayılı TCK öncesi 765 sayılı TCK' da ve diğer kanunlarda çeşitli örgüt suçları; çete kurmak, cemiyet kurmak, teşekkül kurmak, örgüt kurmak adları ile düzenlenmiştir. 5237 sayılı TCK, örgüt suçlarının sayısını azaltmış ve "örgüt kurma" ifadesini kullanarak kavram birliğini sağlamıştır. TCK' da 220. madde dışında özel nitelikli örgüt kurma suçları da vardır. Nitekim TCK' nın 78. maddesine göre soykırım veya insanlığa karşı suçları işlemek amacıyla örgüt kurulması suç olarak düzenlenmişken, devletin güvenliğine karşı suçları ya da anayasal düzene ve bu düzene karşı işlenen suçları işlemek amacıyla bir silahlı örgüt kurulması, TCK' nın 314. maddesinde suç olarak düzenlenmiştir. TCK dışında Terörle Mücadele Kanunu'nda da cebir ve şiddet kullanılarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, 1 inci maddede belirtilen amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere, terör örgütü kurmak mümkün hale getirilmiştir. Buna göre TCK' nın 220. maddesindeki hüküm, TCK' nın 78. ve 314. maddesi ile TMK' nın 7. maddesindeki hükümlerin uygulanmadığı

(21)

durumlarda uygulanan genel bir hükümdür.17 O halde örgüt kurma suçu bağımsız suç

tipi olarak cezalandırıldığı gibi, kanunda özel olarak düzenlenmesi şartıyla nitelikli hal olarak da cezalandırılmakta, ayrıca konusuna göre farklı yasalarda da düzenleme alanı bulabilmektedir.

Doktrinde örgüt suçuna ilişkin değişik tanımlar yapılmakta, ayrıca örgüt kavramı; organize suç, organize suçluluk, çete, teşekkül, mafya gibi kavramlarla birlikte ele alınmakta, bu kavramların farkları ve benzerliklerine değinilmektedir. Bu durum kavramın özelliğinden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada öncelikle bu konuya değinerek doktrinde yapılan tanımlamalara yer verilip sözü edilen kavram benzerlikleri/farklılıkları açıklanmaya çalışılmıştır.

Kavram karmaşası iki ana eksende ortaya çıkmaktadır. Bunlardan ilki organize suçluluk, diğeri ise örgüt kavramdır. Örgüt kavramı her türlü suç örgütünü (organize yapılanmayı) içine alan üst bir kavram olup, suç örgütleri, amacı ve konusuna göre çıkar amaçlı suç örgütleri (geleneksel söylemle organize suçluluk), silahlı ve silahsız terör örgütleri şeklinde ortaya çıkabilirler. Konumuz olan suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ise bütün organize yapılanmaları (suç örgütlerini) içine alan genel bir suç olup, TCK' daki 220. madde örgütsel bütün yapılanmaları cezalandıran genel bir düzenlemedir.

Toplumda en çok kullanılan ifade tarzı olması sebebiyle organize suçluluk kavramına açıklık getirilmesi önem arz etmektedir.

2. Organize Suçluluk Kavramı

Örgüt kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için organize suçluluk kavramına değinmekte yarar vardır. “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ifadesi yeni ceza yasamızın kavram karmaşasını önlemek amacıyla getirmiş olduğu yeni bir ifade tarzı olup, suç örgütlerinin toplum arasında bilinen geleneksel ismi organize suçluluktur.

Organize suçluluk, her toplumun siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel özelliklerine, tarihin akışı içerisinde geçirmiş olduğu evreler ve karşılaşmış olduğu olaylar penceresinde sahip olduğu birikimlere, kazanmış olduğu alışkanlıklara, bu ve

17 DURSUN, İsmail, YDT, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu, s.4, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/, Erişim Tarihi 10.12.2012.

(22)

buna benzer birçok geleneksel veya dinamik öğeye bağlı olarak farklı biçimlerde ortaya çıkabilmekte ve kendine özgü bambaşka nitelikleri bünyesinde barındırabilmektedir. Nitekim, organize suçluluğun ortaya çıkışıyla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri ile İtalya'da organize suçluluğun gelişmesi aynı biçimde olmamıştır. Yine Rusya’daki organize suçluluğun da farklı kökenlerden beslendiğini ve kendisine özgü farklı özellikleri bulunduğunu ifade etmek gerekir.18

Aynı şekilde Albanese-Das-Verma, örgütlü yapılanmalara veya organize suçluluğa ilişkin tanımların ülkelerin sosyolojik yapısına ve o ülkenin hassas olduğu noktalarda değişkenlik gösterebileceğine dikkat çekmiştir.19

Organize suçluluğun her ülkenin mevcut durumuna göre farklılık arz etmesi ve gelişme göstermesi bu kavramın tanımlanmasını güçleştirmektedir. Doktrinde herkesin üzerinde anlaştığı genel geçer bir tanım verilememiştir. Erdem, kavramı tanımlamaktaki bu zorluğu faaliyet alanlarının çokluğu ve işlenen suçların çeşitliliği ile açıklamaktadır. Yazar kriminalistik ve kriminolojik bir kavram olarak nitelendirdiği organize suçluluk kavramını tanımlama çabasının daha başta yetersiz kalmaya mahkum olduğunu savunmuştur.20

Tanım vermedeki bu zorluğa karşın doktrinde organize suçlulukla ilgili bir çok tanım yapılmıştır. Bu tanımlardan bir kaçı verildikten sonra konu daha iyi anlaşılacaktır.

Özek’e göre; “Organize suç” genel anlamda, birden fazla kişinin,

“hi-yerarşik düzende”, “disiplinli”, “sürekli”, “kamu düzenini bozduğu varsayılan “aynı amaca yönelik” suçları işlemek için oluşturdukları örgütlenmedir.21

Evik’e göre; Organize suçluluk, doğrudan veya dolaylı olarak haksız mali çıkar sağlamak için süreklilik içinde ve planlı olarak bir veya birden fazla suçları işlemek üzere üç veya daha fazla kişinin hiyerarşik yapı ve işbölümü esasına göre bir araya gelmesidir.22

18 KAVLAK, s.23-24

19 Jay S. ALBANESE/ Dilip K. DAS/ Arvind Verma, Organized Crime World Perspectives, Prentice Hall, New Jersey, 2003, s. 5; Aktaran KAVLAK, s. 25.

20 ERDEM, Mustafa Ruhan, Ceza Muhakemesinde Organize Suçlulukla Mücadelede Gizli Soruşturma Tedbirleri, Seçkin Yayınları, Ankara 2001, s. 25

21 ÖZEK, Çetin, Organize Suçluluk, Prof.Dr. Nurullah Kunter’e Armağan, İstanbul 1998, s.195. 22 EVİK, s.25.

(23)

Demirbaş ise organize suçluluğu, profesyonel suçluların bir organizasyonu olarak tanımlamıştır.23 Yazara göre organize suçluluk, ikiden fazla kişinin uzun veya

belirsiz bir süre işbölümü içinde, kazanç ve güç gayretiyle tek tek veya bütünlük içinde önemli anlamı olan suçların belirli plan içerisinde işlenmesidir.24

Evik, organize suçluluğu: “ ...doğrudan veya dolaylı olarak haksız mali çıkar sağlamak için süreklilik içinde ve planlı olarak bir veya birden fazla suçları islemek üzere üç veya daha fazla kişinin hiyerarşik yapı ve işbölümü esasına göre bir araya gelmesidir.” biçiminde tanımlanmıştır. 25

Lammer, organize suçluluğu, ekonomik kazanç elde etmek için modern altyapılardan yararlanmak suretiyle işbölümüne dayalı olarak belirsiz bir süre için birden fazla kişinin suç işlemek amacıyla işbirliği yapmasıdır. 26

Organize suçluluğu, bulunması gereken kriterlerle açıklamaya çalışan yazarlardan Öztürk-Özbek-Erdem, bulunması gereken kriterleri: “Aralarında kazanç temin etmek için fonksiyonel işbölümü yapılmış elemanlar bakımından hiyerarşik bir yapı; suç organizasyonu içinde bir yaptırım sistemi; karaparanın aklanması; devlet memurları veya hizmetlileri ile özel sektör görevlilerinin korkutulup, yolsuzluk yapar hale getirilmeye çalışılması; suç organizasyonunun, kural olarak, suç işleyerek kazanç temin etmesi; suç işlememin süreklilik arzetmesi; suç organizasyonunun faaliyet gösterdiği alanlarda kişilere karşı şiddete başvurması ve suç organizasyonunun paravan firmalar kurması” olarak saymıştır.27

Sözüer ise, organize suçluluğun kriterlerini “yasaklanmış mal ve hizmetlere olan ihtiyacın karşılanması, fonksiyonel işbölümü ve hiyerarşik düzen, kısa zamanda ve hızlı biçimde kazanç sağlayabilmek, maliyeti düşük, yakalanma riski az olan suç alanlarının tercih edilmesi, şiddet kullanma, siyaset, polis, adliye, basın ve ekonomik çevrelerin desteği, dayanışma ve karşılıklı bağımlılık içinde ortak çıkarın

23 DEMİRBAŞ, Kriminoloji, 2. Baskı, Ankara 2005, s.309 24 DEMİRBAŞ, Kriminoloji, s. 311

25 EVİK, s. 25

26 LAMMER, Dirk, Verdeckie Ermittlungen im Sirafprozefîrecht, Regensburg 1992, s.21, Aktaran KAVLAK, s. 27

27 ÖZTÜRK/ ÖZBEK/ERDEM, Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara, Seçkin, 2001, s. 639-643

(24)

amaçlanması...” olarak saydıktan sonra28, bu suçun özelliklerini ise aşağıdaki gibi

sıralamıştır.29

1. Organize suç örgütleri, genellikle kanunen yasaklanmış olan ve toplumun bazı kesimlerince talep edilen mal ve hizmet ihtiyacını karşılamaktadırlar.

2. Kazanç ve güç sağlamak için fonksiyonel işbölümü ve hiyerarşik bir düzen içinde faaliyet göstermekte, stratejik ve taktik planlar çerçevesinde, rasyonel bir hareket tarzına göre suç işleyen ve çeşitli suçlar bakımından uzmanı aşan faillerden oluşmaktadırlar. Ancak her suç örgütü aynî biçimde katı bir hiyerarşik yapılanma içinde olmayabilir.

3. Kısa zamanda ve hızlı bir biçimde kazanç sağlayabilecek maliyeti düşük, riski az kriminal faaliyetleri tercih etmekte ve yakalanıp cezalandırılma ihtimalini azaltmak için görünüşte mağdurları olmayan suçluluk alanlarında uzmanlaşmaktadırlar. Zira uyuşturucu madde ve illegal şans oyunları gibi suçlarda, mağdurlar suçun işlenmesinde kendi katkılarından dolayı suçu ihbar etmekten kaçınmaktadırlar.

4. İllegal ve legal faaliyetlerini sıkı bir biçimde bağlantılandırarak, hukuka aykırı fiillerin gizlenmesi ve kazançlarının legal hale getirilmesi amacıyla karapara aklamaktadırlar.

5. Amaçlarına ulaşmak için şiddet kullanmaktadırlar. Ancak her zaman açıkça cebir, şiddet kullanmazlar. Kamuoyunun dikkatini çekmemek işin önce tehdit, son çare olarak cebir ve şiddete başvururlar. Şiddete veya şiddet kullanma tehdidine, örgütün normlarını ayakta tutmak, örgütün denetimini sağlayan ve kuralları ihlal eden üyelerini cezalandırmak, örgütün korunmasını veya amaçlarına ulaşmasını sağlamak için başvururlar.

6. Etkili bir suç kovuşturmasından korunmak, organize suçlulukla mücadele edecek kişi ya da kuruluşları nötralize ederek hareketsizleştirmek, hukuki yardım almak, hukuka aykırı yollarla elde edilen kazançlarının aklanılması veya toplumda kendi haklarında olumlu bir imaj yaratılmasını sağlamak için siyaset, polis, adliye,

28 SÖZÜER, Adem, “Organize Suçluluk kavramı ve Batı ülkelerinde Bu Suçla Mücadele ile İlgili Gelişmeler, Marmara Üniversitesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C:9, S:1-3, Y:1995, s. 258 29 SÖZÜER, s. 56-59

(25)

basın ve ekonomi çevrelerine nüfuz etmeye çalışırlar. Böylelikle kamu makamları veya toplumda önemli konuma sahip çevrelerde bulunan kişilerin güç ve prestijinden yararlanmak isterler. Zira bu çevrelerden destek görmeden organize suç örgütlerinin var olması mümkün değildir.

7. İllegal mal ve hizmetlerin elde edilmesi ve dağıtımı için ulusal ve uluslararası planda işbirliği yapmak suretiyle dayanışma ve karşılıklı bağımlılık içinde ortak bir çıkar topluluğu oluştururlar. Ayrıca üyeler arasında suç örgütüne aidiyet duygusu ve bu üyeler için gerekli olan örgüt kuralları yaratılır.

Organize suç örgütünün ayırıcı kriterlerini, zorunlu kriterler ve ihtiyari kriterler olarak ikiye ayıran Yücel ise, zorunlu kriterleri: “Üç veya daha fazla kişinin işbirliği; uzunca ve gayrimuayyen bir süre; ciddi suçları islemekten hükümlü veya zanlı olması; kazanç ve/veya güç elde etme amacıyla yapılması..” olarak ifade ettikten sonra, ihtiyari kriterleri ise: “Her katılanın belli bir görevi ve rolü olması; dahili disiplin ve kontrolün varlığı; tehditkar şiddet ve diğer vasıtalara başvurulması; siyaset, medya, kamu yönetimi, kolluk, adalet veya ekonomi üzerinde yolsuzluk veya diğer vasıtalarla etki icrası; ticari veya işletme benzeri örgütler kullanılması; karapara aklanmasıyla iştigal edilmesi; uluslararası düzeyde çalışılması...” olarak ifade etmiştir.30

Yenisey, organize suçluluğun tespitinde kullanılan kriterleri; ayrıntılı hazırlık, profesyonellik, tüccar gibi davranma, karşı tedbirler alma, bölgesel veya uluslararası ilişki, hiyerarşi, yardım alma, yüksek hayat standardı, şirketleşme ve medya ile bağlantı olarak sıralamıştır.31

Kocasakal ise : “....organize suç örgütünden söz edebilmek için mutlaka bulunması gereken hususlar; ikiden fazla kimsenin söz konusu olması, ağır bir takım suçların işlenmesi amacı, bu suçların işlenmesi ile haksız ve yasadışı gelir elde etmenin amaçlanması, örgütün belli bir hiyerarşi ve işbölümü içinde faaliyet göstermesi, birleşmenin belirli bir devamlılık göstermesi, şiddet ve yıldırmanın araç

30 YÜCEL, Mustafa Tören , “Organize Suç”, TBBD, Y. 1998, Sayı 3, s 1067

31 YENİSEY, Feridun, Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele yöntemleri ( Kurultay), Ankara Barosu Hukuk Kurultayı 2000, 12/16 Ocak 2000, Ankara, s. 116-117

(26)

olarak kullanılmasıdır.” İfadelerini kullanarak organize suçluluğun teşhis edilmesinde bulunması gereken kriterleri saymıştır.32

Uluslararası hukuka baktığımızda, Türkiye'nin 30.01.2003 tarihinde 4800 sayılı yasayla TBMM tarafından onaylanması uygun bulunan33 Sınıraşan Örgütlü

Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 2a maddesi organize suç grubu: “doğrudan ya da dolaylı olarak, mali veya diğer bir maddi çıkar elde etmek amacıyla belli bir süreden beri var olan ve bu sözleşmede belirtilen bir veya daha fazla ağır suç veya yasadışı eylemi gerçekleştirmek amacıyla birlikte hareket eden üç veya daha fazla kişiden oluşan yapılanmış bir grup” olarak tanımlamıştır. Yine sözleşmenin 2b maddesine göre ağır suç: “üst sınırı dört yıl veya daha fazla hürriyetten mahrumiyeti veya daha ağır bir cezayı gerektiren bir suçu oluşturan davranış” olarak tanımlanmıştır. 2c maddesinde ise yapılanmanın: “belirli bir suçu derhal işlemek için tesadüfi olarak oluşturulmamış ve üyelerinin rollerinin şeklen belirlenmesi şartı olmayan, üyeliğinin devamlılığı veya gelişmiş bir yapısı olması gerekmeyen bir grup” olması gerekmektedir. 34

Avrupa Organize Suçla Mücadele Çalışma Grubu’nun 1996’da Almanya’nın Leipzig kentinde düzenlemiş olduğu toplantıda, bir teşekkülün organize suç grubu olarak nitelendirilmesi için aşağıdaki özelliklerden en az beş tanesini taşıması gerektiği kararlaştırılmıştır. Bu özellikler şunlardır:35

1. Haksız kazanç sağlamak üzere bir araya gelmiş ve aralarında iş bölümü ilişkisi bulunan hiyerarşik bir yapının varlığı.

2. Suçtan elde edilen bir kazancın varlığı.

3. Suç aktivitesi konusunda bir sürekliliğin olması. 4. Bir yaptırım sisteminin olması.

5. Şiddet, tehdit gibi yöntemlerin kullanılması.

32 KOCASAKAL, Ümit, “Organize Suçluluğun Tanımı Özellikleri ve Kapsamı”, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Kemal Oğuzman’a Armağan, İstanbul 2002, s. 142-143

33 http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4800.html, 11.01.2013 34 DURSUN, s. 145

35 GÜVEL, E. Alper, Organize Suç Ekonomisi ve Hukuk Uygulaması, Roma Yayınları, 1.Bası, Ankara 2004, s.13.

(27)

6. Kamuya ve özel sektöre nüfuz edilmesi. 7. Elde edilen karaparanın aklanması.

Avrupa Konseyi ise, organize suçluluğu, üç ya da daha fazla kişi tarafından oluşan; uzun bir zamandan beri var olan; korkutma, şiddet, yolsuzluk ya da diğer vasıtaları kullanarak, birlikte planlanmış eylemler yoluyla ciddi suçlar işleme amacı taşıyan; doğrudan ya da dolaylı olarak mali ya da diğer maddi çıkarlar elde etmek amacıyla yapılanmış bir grup tarafından işlenen yasadışı faaliyetler olarak tanımlanmaktadır.36

Görüldüğü üzere kamuoyu, yasama organı, kolluk kuvvetleri, ve sosyal bilimciler gibi farklı gruplar tarafından değişik şekillerde tanımlanması ve yorumlanması yapılan organize suçun herkesin üzerinde anlaştığı genel geçer bir tanıma ulaşılamamıştır. Bir kesim konuya hukuki açıdan yaklaşırken, bir kesim ise sosyolojik veya farklı perspektiflerden ele almaktadır. Organize suç bir taraftan "endişe verici ve ürkütücü suçlu organizasyonu" olarak ifade edilirken, diğer taraftan da "sosyal değişimin yapısal çürümesi" olarak değerlendirilmektedir.37

Organize suçluluk denilince ilk akla gelen mafya ve terör örgütleri, başka bir ifadeyle ekonomik ve siyasi mafya olmuştur. Ancak bu görüş, son yıllarda terk edilmeye başlanmıştır.38

Dönmezer: “Terör örgütü, münhasıran siyasal amaçlar güden, devletin iç siyasal yapılarını, ülkenin bütünlüğünü ihlal amacı ile şiddet hareketleri sürdüren örgütlerdir. Terör örgütünün yakın ve uzak hedefi vardır. Yakın hedef toplumu kaosa sürükleyici eylemleri gerçekleştirmek ve bu kaos üzerinden nihai olarak siyasal temel hedefe ulaşmaktır. Çıkar amaçlı örgütler ise, iktisadi amaçlara yönelik faaliyetleri, bu maksatla suçları işleyen kuruluşlardır.” şeklindeki ifadelerle her ikisi arasındaki farkı ortaya koymaya çalışmıştır.39 Yazara göre terör örgütlerinin nihai

36Avrupa Konseyi Yayınları: “Best practice survey no. 4”, 2002 Strazburg, s.6. http://www.coe.int/t/E/Committee_of_Ministers/Home/Documents/, 17.01.2013

37 KAHYA/ Yavuz ve ÖZERKMEN/Necmettin, Bir Gulyabani, Organize Suç Örgütleri-Mafya, Adalet Yayınevi, Ankara 2007, s.26-74.

38 EVİK, Vesile Sonay, Çıkar Amaçlı Örgütlenme Suçu, Beta Yayıncılık, İstanbul 2004, s. 8 39 DÖNMEZER, Sulhi, “Organize Suçlulukla Mücadele”, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Kemal Oğuzman’a Armağan, Galatasaray Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2002, s. 3

(28)

amacı toplumu kaosa sürüklemek suretiyle siyasi hedefler elde etmek iken, çıkar amaçlı suç örgütlerinin nihai amacı ise iktisadi menfaatler elde etmektir.

Abadinsky ise organize suç grubunun amacının siyasal veya ideolojik olmaktan ziyade para ve güç elde etmek olduğunu, bu amacı için siyasete karışabileceğini, böyle yaparak korunma ve bağışıklık sağladığını, bu yönüyle de siyasal amaçlarına ulaşmak için organize olan terörist gruplardan ayrıldığını ifade ederek Dönmezer'e paralel görüşlerde bulunmuştur.40

Bu kapsamda terör örgütleriyle çıkar amaçlı suç örgütleri birbirinden farklı olup her ikisi de konumuz olan suç örgütlerinin özel bir halini teşkil etmektedir. Organize suçluluğun iktisadi amacı ön plana çıkarken, terör örgütlerinin siyasi amacı ön plana çıkmaktadır. Çıkar amaçlı suç örgütlerinin (organize suçluluğun) amacı finansal kazanç elde etmek iken terör örgütlerinin amacı sistematik şiddet yöntemlerini kullanarak ideolojik görüşlerin devlet ve iktidar nezdinde kabul görmesini sağlamaktır. Terör örgütleri genellikle silahlı iken çıkar amaçlı suç örgütleri silahsız olabileceği gibi silahlı da olabilir.

Organize suçluluk, terör dışında mafya kavramıyla da karıştırılmaktadır. İtalyan Ceza Yasasına eklenen 416. bis maddesinde41 mafya, “örgüt üyeleri,

birden çok cürüm işlemek, doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik faaliyetlerin, yetki, izin, ihale, kamu hizmetlerinin yönetim ve kontrolünü elde etmek veya kendisi veya başkaları için haksız kazanç veya yarar sağlamak veya serbest oy kullanımını engellemek veya seçim yoklamaları yoluyla kendisine veya başkalarına oy sağlamak için örgütün yıldırma gücünden, buyruğu altına alma ve gizli işbirliği durumundan yararlanır ise örgütlenme mafya tipidir.” şeklinde ifade edilerek hangi tür örgütlerin mafya olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

T.C. İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın Kaçakçılık ve Organize Suç Terimleri Sözlüğünde mafia, “en geniş anlamıyla, merkezi otoriteye karşı, yerel güç odaklarının direnişi; tüm özgürlüklerin

40 ABADİNSKY, Howard, Organized Crime, Belmont, Wadsworth/Thomson, 2003, Aktaran Barış Yüksekkaya, Organize Suçluluk Kavramı üzerine, http://www.academia.edu/20081341/ORGAN%C4%B0ZE_SU%C3%87LULUK_KAVRAMI_%C3% 9CZER%C4%B0NE, Erişim Tarihi 10.02.2019

(29)

kullanıldığı hukuki zeminin garantörü, kollayıcısı ve koruyucusu olan çağdaş devletin merkezi otoritesine karşı, yerel değerlere dayanarak bireysel çıkarları doğrultusunda direnen yerel güç odaklarının ortaya çıkardığı kapsamlı bir yasadışı sosyal organizasyon” olarak ifade edilmiştir. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere mafya yerel güç odaklarının ortaya çıkardığı bir organizasyon olarak tanımlanmış, bu yönüyle uluslararası bir anlam ifade eden organize suçluluk kavramından farklı bir anlam taşıdığı vurgulanmıştır.

Thierry Cretin ise, organize suçluluğun mafyayı da kapsadığını, ancak bu kavramın ulusal sınırları aşan tüm suç topluluklarını da içine alan daha geniş bir kavram olduğunu belirterek, organize suçluluğun uluslararası düzeyde bir anlam ifade ettiğini açıkça vurguladıktan sonra mafyayı organize suçluluktan ayıran temel özellikleri biat etme, ölüm kültürü, onur vurgusu, mafyöz düzen, ailenin merkezi konumu ve geleneklere saygı olarak saymıştır.42

Kavlak da: “Mafya terimi .. hatalı olarak birçok defalar organize suçlulukla

eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Farklı nitelikleri nedeniyle popüler ve ilgi çekici bir kavram haline dönüşen mafianın organize suçluluk kavramı içinde değerlendirilmesinin gerekliliği konusunda duraksamaya yer yoktur. Hatta mafia organize suçluluğun en klasik ortaya çıkış biçimidir denebilir. Ancak mafia da organize suçluluk içinde değerlendirilebilecek yapılanmalardan yalnıcza bir tanesi olup; farklı kültürel yapı içerinde doğup büuyüyen mafia, kendisine has özellikleri bünyesinde barındıran bir olguyu ifade etmektedir. Dolayısıyla organize suçluluğu yalnızca mafia kavramıyla sınırlandırmak, her şeyden önce onunla mücadelede yapılacak önemli hatalardan birisi olacaktır.” diyerek43, mafianın organize suçluluk

içerisinde mütalaa edilmesi gereken, ancak ondan farklı ve daha geniş bir kavram olduğuna vurgu yapmıştır.

Mafya ile organize suç örgütlerinin kullanılan yöntemler açısından da birbirinden ayrıldığını söylemek mümkündür. Mafya, şiddet kullanarak ekonomik çıkar elde ederken, organize suç örgütleri şiddet kullanmadan da kazanç elde

42 CRETİN, Thierry, Mafias du Monde Puf, Paris, 1997; Aktaran Barış Yüksekkaya, Organize

Suçluluk Kavramı üzerine,

http://www.academia.edu/20081341/ORGAN%C4%B0ZE_SU%C3%87LULUK_KAVRAMI_%C3% 9CZER%C4%B0NE, Erişim Tarihi 10.02.2019

(30)

etmektedir. Bu anlamada organize suçluluk, mafyayı da kapsayan üst bir kavramdır. Mafya, sadece kullanılan yöntemler yönüyle değil organize yapının toplum nezdinde sahip olduğu duruş, üyelerinin toplum tarafından bilinen kişiler olması ve bu yönüyle toplum nezdinde korkutucu bir etkiye sahip olması açısından da çıkar amaçlı suç örgütlerinden ayrılır. Yani mafya bir suç örgütü olduğu devlet ve toplum tarafından bilinen ve devletçe sürekli takip edilen, dışa karşı korunma mekanizması olan ve üyeleri arasında katı bir hiyerarşi bulunan, genellikle etki gücü yüksek bir kişinin liderliğinde örgütlenen sistematik ve kurumsal bir yapılanmadır.

Gerek doktrinde yapılan tanımlar, gerekse uluslararası teşekküllerin yaptığı tanımlara baktığımızda organize suç grubunun mutlaka haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla hareket etmesi gerektiği, bu amaçla planlı ve hiyerarşik bir örgütlenme içinde ve belirli sayıda kişinin bir araya gelerek oluşturduğu yapısal bir organizasyon olduğu anlaşılacaktır. Belirtmiş olduğumuz unsurlar organize suçluluğun olmazsa olmaz şartları olup, bunlardan birisinin dahi olmaması organize suç grubu şeklinde örgütlenen bir yapılanmadan bahsedilemeyecektir. Bu zorunlu unsurlar dışında organize suç grubunun dışa karşı korunma mekanizmasının bulunması, siyaset dünyası, medya, kamu yönetimi, yargı erki ve ekonomi üzerinde nüfuz sahibi olması, şiddet veya tehdit yöntemlerin kullanılması, ticari bir yapı ya da tipte olması, medya ile bağlantılı olması, karaparanın aklanması gibi unsurlar organize suç örgütünün zorunlu unsurları sayılmasa da, bir organize suç örgütünün toplum üzerindeki tehlikelilik durumunu arttıran ve örgütü daha kurumsal bir yapıya kavuşturan unsurlar olarak değerlendirilebilir.

Suç örgütünün, organize suçluluk kavramından daha geniş ve organize suçluluğu da kapsayan üst bir kavram olduğu yukarıda belirtilmişti. Doktrin ve uluslararası hukukta yapılan tanımlar da dikkate alındığında organize suçluluğun 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu' nun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun' la yürürlükten kaldırılan 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nun birinci maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan “çıkar amaçlı suç örgütü” ile benzer niteliklere sahip olduğu görülecektir.

Gerçekten 4422 sayılı kanunun 1. maddesinde çıkar amaçlı suç kavramı: "Doğrudan veya dolaylı biçimde bir kurumun, kuruluşun veya teşebbüsün yönetim

(31)

ve denetimini ele geçirmek, kamu hizmetlerinde, basın ve yayın kuruluşları üzerinde, ihale, imtiyaz ve ruhsat işlemlerinde nüfuz ve denetim elde etmek, ekonomik faaliyetlerde kartel ve tröst yaratmak, madde ve eşyanın azalmasını ve darlığını, fiyatların düşmesini veya artmasını temin etmek, kendilerine veya başkalarına haksız çıkar sağlamak, seçimlerde oy elde etmek veya seçimleri engellemek maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak (...) suretiyle yıldırma veya korkutma veya sindirme gücünü kullanarak suç işlemek için örgüt kuranlara veya örgütü yönetenlere veya örgüt adına faaliyette bulunanlara veya bilerek hizmet yüklenenlere sadece bu nedenle üç yıldan altı yıla kadar; örgüte üye olanlara iki yıldan dört yıla kadar ağır hapis cezası verilir." şeklinde tanımlanmaktadır.

Kanundaki tanıma bakıldığında çıkar amaçlı suç kavramının oldukça geniş bir şekilde tarif edildiği görülecektir. Cebir ve tehdidi de çıkar amaçlı suç kavramı içinde mütalaa eden kanunkoyucu, bunu yapmasındaki maksadının her türlü örgütsel yapılanmayı cezai yaptırım altına almak istemesindendir. Maddede belirtilen amaçlarla örgüt kuran veya yöneten, kurulan örgüte üye olan, örgüt adına faaliyette bulunan ile örgüte bilerek hizmet yüklenenlerin cezalandırılacağı ifade edilmiştir.

Maddede kurulacak örgütün hangi amaçlarla kurulacağının tahdidi olarak sayılması hatalı olmuştur. Bu kapsamda: “Doğrudan veya dolaylı biçimde bir kurumun, kuruluşun veya teşebbüsün yönetim ve denetimini ele geçirmek, kamu hizmetlerinde, basın ve yayın kuruluşları üzerinde, ihale, imtiyaz ve ruhsat işlemlerinde nüfuz ve denetim elde etmek, ekonomik faaliyetlerde kartel ve tröst yaratmak, madde ve eşyanın azalmasını ve darlığını, fiyatların düşmesini veya artmasını temin etmek, kendilerine veya başkalarına haksız çıkar sağlamak, seçimlerde oy elde etmek veya seçimleri engellemek” amaçlı kurulan yapılanmaların çıkar amaçlı suç kapsamında değerlendirileceği ifade edilerek, bu amaçlar dışında başka suçları çıkar amaçlı işleyenlerin durumu ise tartışmalı olmaktadır. Bu nedenle 1 Haziran 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ifadesi kullanılmış, suç işlemek amacıyla kurulan her türlü organize yapılanma cezai yaptırım altına alınmıştır. Bu şekilde suç işlemek amacıyla kurulan örgüt, tüm organize yapılanmaları kapsayan genel bir kavram haline gelmiş, çıkar amaçlı kurulmuş olsun veya olmasın her türlü organize yapılanma tek bir maddede tanzim edilerek kavram karmaşasına son verilmiştir.

(32)

Buna göre yeni ceza yasasıyla, tartışma konusu yapılan “çete”, “teşekkül”, “organize suç”, “organize suçluluk”, “mafya” gibi kavramlar, suç işlemek amacıyla kurulan örgüt kapsamında ele alınan kavramlar haline gelmiştir.

B. TARİHSEL GELİŞİM

Suç işlemek için örgüt kurma suçunun tarihi kökeni 19. yy’ın başlarında çetecilik olaylarının bastırılmasına duyulan gereksinime dayandığı44 ifade ediliyor

ise de, bu suç 19. yy da ortaya çıkmış yeni bir suç değildir. Hammurabi Kanunu’nda yer alan “eşkiyalık suçu” örgütlü suçların ilk örneklerinden sayılabilir.45 Suç örgütleri

Roma'da cumhuriyet döneminin sonlarından itibaren kamu düzenini bozan bir olgu olarak ortaya çıkmıştır. Roma da silahlı çete de örgüt suçu sayılıyor, suçun oluşumu için on kişiden fazla kimsenin varlığı aranıyor ve bunların etkisiyle suça katılanlara ise daha fazla ceza veriliyordu.46

Suç işlemek için örgüt kurmak fiilinin ilk görünüş şekli ve bugünkü düzenlemeye en yakın denilebilecek hali ilk defa 1810 Fransız Ceza Kanunu’nda yer almıştır. Fransa’da devrimin ardından siyasal karmaşa nedeniyle toplumsal disiplinin yitirilmesi, özellikle mala ve kişiye karşı suçları (yağma, hırsızlık, yaralama, adam öldürme vb.) işleyen örgütlenmelerin ortaya çıkması, böyle bir suç tipinin tanımlanmasına yol açmıştır.47

Birçok ülkenin ceza kanunlarında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin hükümler bulunmakta olup, bu ülkelerdenİtalyan Ceza Kanunu’nun 416’ ncı maddesine göre “3 veya daha fazla kişi birden fazla suç işlemek için birleştiklerinde, örgüte öncülük edenler veya örgütü kuranlar veya organize edenler sadece bu nedenle cezalandırılır.” Ayrıca İtalyan Ceza Kanunu’nda, mafya tipi örgütlenme suçu kanunun 416. maddesinde suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan ayrı olarak düzenlenmiştir. Alman Ceza Kanunu’nun 129’ uncu maddesine göre “Her kim, amacı ve eylemleri suç işlemeye yönelik bir örgüt kurar veya böyle bir örgüte üye olarak katılır veya örgüt propagandasını yapar ve örgütü desteklerse… cezalandırılır”.

44 EVİK, Cürüm, s.365

45 AVCI, Mustafa, “Örgütlü Suç Kavramı”, Kamu Hukuku Arşivi, İlhan Akın Armağanı, C. IV, S. 12, Mart 2003, s. 2

46 OKANDAN, Recai Galip, “Romalıların Suç Telakki Ettikleri Fiiller ve Bunlara Terettüp Eyleyen Cezalar”, s. 330.

(33)

Fransız Ceza Kanunu’nun 450-1 maddesine göre ise, “Bir veya birden fazla maddi eylemle somutlanan en az 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılan bir veya birden fazla cürüm veya cühanın hazırlanması amacıyla oluşturulmuş her birlik veya kurulmuş teşekkül bir suç örgütü oluşturur.” İsviçre Ceza Kanunu’nun 260’ıncımaddesi ise şöyledir. “Her kim, amacı suç niteliğindeki şiddet hareketleri yapmak veya suç niteliğindeki araçlarla zenginleşmek olan, yapısı ve üyeleri gizli tutulan bir organizasyona katılır veya suç niteliğindeki eylemlerinde böyle bir organizasyonu desteklerse..cezalandırılır.” Portekiz Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesinin yer verdiği düzenlemeye göre “Her kim amacı veya faaliyetleri birden fazla cürüm işlemeye yönelik olan bir grup organizasyon veya örgüte öncülük eder veya kurarsa… cezalandırılır.”48

Türkiye’nin tarihi açısından değerlendirildiğinde, Osmanlı Hukuku'nda Tanzimat Dönemi'ne kadar suç işlemek için örgüt kurma fiiline ilişkin bağımsız hükümlere rastlanmamakta, örgüt kurmak suçu, tarihimizde ilk olarak "Ceza Ka-nunnamei Hümayun"un 58. maddesinde suç olarak yer almıştır.49 Maddede; "Balada

mezkür olan cinayetlerden ve 55. ve 56. maddelerde beyan olunan fesatlardan birini icra kastı ile iki veyahut daha ziyade eşhas beyninde bir ittifak-ı hafi teşkil olunup da ol ittifakta tasmim olunan fesadın icrası söyleşilip karargir olduktan başka esbab-ı icraiyyesini tehyie zımnında bazı ef'al ve tedabire dahi teşebbüs olunmuş ise ol ittifakta bulunan kimseler müebbeden kalebent olunur. Ve eğer öyle bir ittifak-ı hafide ber vech-i muharrer fesadın esbab-ı icraiyyesini tehyie zımnında teşebbüs olunmuş bir fiil ve tedbir tebeyyün etmeyip yalnız icrası söyleşilerek karar verilmiş olmaktan ibaret bulunur ise ol halde dahil-i ittifak bulunan kimseler muvakkaten kalebent kılınır. Ve eğer beyan olunan cinayetlerden birini icra etmek üzere bir ittifak-ı hafi teşkiline dair teklif vuku bulup da kabul olunmamış ise ol teklifi eden kimse bir seneden üç seneye kadar hapis olunur" denilmektedir.

Tanzimat döneminde üç ayrı ceza kanunu uygulanmış olup, bunlardan ilki 1256 tarihli "Ceza Kanunnamesi", ikincisi 1267 (1851) tarihli "Kanunu Cedit", Tanzimat döneminde yürürlüğe giren üçüncü ceza kanunu ise 1 Temmuz 1926

48 EVİK, s.367-371

49 GÖKCEN, Ahmet, Tanzimat Dönemi Osmanlı Ceza Kanunları ve Bu Kanunlardaki Ceza Müeyyideleri, İstanbul 1989, s.127.

(34)

tarihine (765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlük tarihi) kadar uygulanacak olan ve 1810 tarihli Fransız Ceza Kanunu'nun çevirisi mahiyetindeki 1274 (1858) tarihli "Ceza Kanunnamei Hümayun"udur50.

1 Mart 1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 13.03.1926 yılında resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 313. maddesinde örgüt kuma suçu düzenlenmiş, maddede: "İkinci Fasıl: Cürüm İkaı İçin Cemiyet Teşkil Edenler: Üç Yüz On Üçüncü Madde: (1 .fıkra) Beş kişi ve daha ziyade kimse adliye kuvveti veya ammenin emniyet veya selameti veya adabı ve aile intizamı yahut mal ve şahıs aleyhine cürüm işlemek için bir cemiyet teşkil ettiği halde bunlardan her birisi yalnız cemiyet teşkilinden dolayı üç seneye kadar hapse mahkum olur. (2. fıkra) Bu cemiyete dahil olanlar on sekiz aya kadar hapse ve yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahkum olurlar. (3.fıkra) Eğer bu cemiyet efradı dağlarda ve kırlarda ve umumi yollarda dolaşır, yahut içlerinden iki veya daha ziyadesi silah taşır yahut emin bir mahalde silah saklarsa altı aydan beş seneye kadar hapse mahkum olur. (4.fıkra) Eğer cemiyeti muharrik ve reisleri var ise onlar bu maddenin birinci fıkrasında altı aydan eksik olmamak üzere üç seneye ve ikinci fıkrasında bir seneden eksik olmamak üzere beş seneye kadar hapse mahkum olur" denmektedir.51

Görüldüğü üzere kanunda örgüt kelimesini karşılamak üzere “cemiyet” ifadesi kullanılmış, “cemiyet” için de beş kişinin bir araya gelmesi zorunlu kılınmıştır. 2. fıkrada örgüt kuranların üç sene hapis cezasıyla cezalandırılacakları öngörüldükten sonra, örgüte üye olanların on sekiz aya kadar ve para cezasıyla cezalandırılacakları da aynı maddede ifade edilmiştir. Ayrıca örgüt üyelerinin silah taşıyıp taşımamasına göre ve örgütün faaliyet gösterdiği yere göre de ayrı cezalar öngörülmüş, son fıkrasında ise yukarıda eylemleri belirtilen kişilerin sevk ve idare edilmesi durumunda, bunu yapanların da cezalandırılacakları hüküm altına alınıştır.

765 s. TCK' nın 313. maddesi birçok defa değişikliğe uğramış, bu değişikliklerden ilki, 1936 tarih ve 3080 sayılı kanun ile yapılmıştır. Bu kanun, suçun

50 ARTUK, M. Emin, "Ceza Hukukunun Tarihi", in: Ceza Hukuku El Kitabı, İstanbul 1989, s.31; ARTUK, M. Emin, Ceza Hukukuna Giriş, İstanbul 1983, s.73; DÖNMEZER, Sulhi, Örgütlü Suçların Önlenmesi ve Değerlendirilmesi, Ceza Hukukunun Güncel Kaynakları, C. I, 8, İstanbul 2004, s.64. 51 İÇEL, Kayıhan/YENİSEY, Feridun, Karşılaştırmalı ve Uygulamalı Ceza Kanunları, İstanbul 1994, s.637.

(35)

sistemini değiştirmemiş, sadece ceza artırımı ile yetinmiştir. 1937 tarih ve 3112 sayılı kanun ise maddeyi ilk şekline döndürmüştür 52.

1979 tarih ve 2245 sayılı kanun ile maddede köklü değişiklikler yapılarak halk arasında panik, endişe, korku yaratmak, siyasal veya sosyal görüşten kaynaklanan amaçla ya da ammenin selametine karşı cürümler ile kasten adam öldürmek, yağma ve adam kaldırmak için teşekkül meydana getirilmesi ve silahlı olunması ağırlatıcı sebep olarak sayılmış, ayrıca birinci fıkra da değiştirilerek, teşekkül oluşturmanın "adliyeye", "ammenin itimadına", "adabı umumiye" ve "nizamı aile" ile "şahıs ve mala karşı" suçlarla ilgili bulunması koşulu kaldırılmış, suçun "her ne suretle olursa olsun" ibaresiyle her türlü suçu işlemek amacıyla kurulması mümkün hale getirilmiş ve ceza artırımı yoluna gidilmiştir. Gerekçede, eski kanunda kapsamın sadece bazı suçların işlenmesiyle sınırlı tutulmuş olmasının, her türlü genişletici yoruma engel olduğundan dolayı, örgüt halinde suç işleme olayları ile mücadelede ciddi bir engel teşkil ettiğinden söz edilmiştir.53

Aynı değişlikle yürürlükteki ikinci fıkraya, "meskûn mahal" ve "buluşma yerleri", deyimleri eklenmiş, "iki veya daha fazla" söylemi yerine "içlerinden velev biri" söylemi kullanılmak suretiyle maddeye açıklık getirilmiştir.

Metnin üçüncü fıkrasındaki "cemiyetin muharrik veya reisleri" deyimi yerine "yöneticileri" ifadesi getirilmiş, böylece teşekkülü yönetenlerin daha kolay belirlenmesi sağlanmak istenmiştir.

Maddenin birinci fıkrasındaki "beş veya daha ziyade kimsenin belli suçları işlemek üzere cemiyet teşkili" öngörülmekte iken, eklenen bu fıkra ile uygulamada gerek "cemiyet" deyiminin yanlış yorumlara neden olması, gerekse sosyal sınırı tam olarak saptanamaması nedeniyle, bu maddenin uygulanmasında güçlükler çıktığından hükme işlerlik kazandırmak üzere, beş kişilik birleşme sınırı, ikiye

52 ÖZEK, Organize Suç, s.204; Değişik metin için bkz. İÇEL/YENİSEY, s.637. 3112 sayılı kanunun gerekçesinde, "bu maddede, mevzu bahis edilen fiil ile tayin edilen ceza arasında bir nispet olmadığından cürüm ikaı için cemiyet teşkil eden kimselere üç günden başlayan hapis cezası verilmesi doğru görülmemiş ve bu madde bu mülahazaya göre yeni baştan ve mehazına uygun bir şekilde tanzim edilmiştir" ifadelere yer verilmiştir. Bkz. SAVAŞ/MOLLAMAHMUTOĞLU, s.3022-3023; Resmi gazetede yayınlanan 29.01.1937 gün 3112 sayılı kanun ile yapılan değişiklik metni için bkz. ÇAĞLAYAN, Muhtar, Türk Ceza Kanunu, Genişletilmiş 3. Bası, (m.125-315), C.II, Ankara, Tarihsiz, s.1144.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir kişinin kimliğini saptarken parmak ve avuç izleriyle yüzünün ve gözünün iris tabakasının resimlerine ait kayıtların aynı anda kullanılabileceği bir sistem

İddianamede; Nadir Koç, Nihat Dal, Adnan Beker ve Erdal Şimşek’in suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu belirtilirken, “Suç gürütü, Ankara’da yıllardır cebir, tehdit,

Bundan dolayı, mala karşı işlenen suçlar ile uyuşturucu suçları erken yaşlarda, kötü evlilikler ve aile içi şiddete bağlı olarak ortaya çıkan sorunlar

Cumhuriyet Savcılıklarınca veya zabıta makam ve memurlarına yapılacak askeri yargıya tabi suç, ihbar ve şikâyetlerin şüphelinin amiri olan makama

… ve Mustafa …'ü evinde barındırıp, Mustafa …'ün yurt dışına çıkması için kardeşi Er- kan …'in kimlik bilgileri vermek suretiyle sahte kimlik

(7) Hasar tespit raporu ve ödetmeye esas bedelleri gösterir belge veya tutanak, (8) Yaralananların şikayetçi olup almadıkları, kaç gün iş ve güçlerinden kalacaklarına

“ÖRGÜT” olduğu kabul edilen, ancak önceki eylemleri zaman aşımına girdiği için cezai yaptırımdan kurtulan “İnsanlığa karşı suç işlemek için eylemlerde bulunan

´ Suçun kanuni tanımında yer alan objektif unsurları; fail, mağdur, suçun konusu, hareket, hareketin tür ve şekilleri, gerektiği takdirde netice olarak belirlemek