• Sonuç bulunamadı

Cevat Fehmi diyor ki:şehir tiyatrosu ıslaha muhtaç değildir.Orası için Muhsin'den başka bir rejisör tasavvur dahi edemiyorum

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cevat Fehmi diyor ki:şehir tiyatrosu ıslaha muhtaç değildir.Orası için Muhsin'den başka bir rejisör tasavvur dahi edemiyorum"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cevat Fehmi Diyor k i:

Şehir tiyatrosu ıslaha muhtaç değildir. Orası için Mut

şirden başka bir rejisör tasavvur dahi edemiyoruı

"‘Büyük Şehir,, “Ayarsızlar,, bağına belâ kesildiler. Babalivc didinmeler, iztiraplar ve alı

ÎT T/'” .. ... A 1- „ — ».i 11 1 n f »»rviYion <vaf îK/ınlr fn u t Knl-ıncıvtn F i t M il a n î Hf

“Büyük Şehir,, “Ayarsızlar,, ve Hacı Kaptan komedilerinin müellifi muharrir Cevat Felı - mi büyük bir alâka ile karşıla nan anketimize igtirâk ediyor. Şehir tiyatrosunda oynanan üç eseri münasebetile bu teşekkü lün bünyesini yakından tet» kik etmek fırsatını bulmuş o- lan muharrir,

— Şehir tiyatrosu İslaha muhtaç mıdır? sualini şöyle, cevaplandırdı'

1 — Şehir tiyatrosu İslaha; muhtaç değildir. Daha mükem mel olmasını elbette bejder ve isteriz. Tiyatromuzda zaten bu yoldadır

İslâhat bence bunu isteyen *

ter a ra s ın d a ta tb ik olunması gereken âcil bir şifa çaresi ola eaktıı*.

Basınımızın, bilmeyerek, is» temeyerek zararlı olduğu bir mesele üzerindeyiz,

Semavî bir ilham ile günün birinde kendilerine tiyatro mü ııekkidi sıfatını ver i veren bir kaç kalem, bir kısmı gazetele­ rimizin gösterdikleri müsama­ ha ve lâubalilik sayesinde, tiyatro dünyasına da bir Ab duJhamit saltanatı: kurmaya kalktılar Falan muharrir tiyat ro yazmış ha? Kendilerinden i zin almadan. Tepeleyin şunu. Falan aktör selâm vermekte kâ fi istical göstermiyor mu? Alın aşağı.

Bu yeni zaman 12 lerinden bir kısmı ya garpli bir tiyatro muharriri hakkında makale ya zabilmek üzere elinde (Laro- usse) gazete idarehanelerinde, odan oda dolaşıp Fransızca bi­ ten arkadaş arayahilen kadar, cahil, yahut da en soğuk kafa İr, eri sinirsiz insanları dahî çi leden çıkaracak derecede azim kâr. (Bedava şöhret) ihtirası ile hu kör gurur el ele vererek son zamanlarda tiyatromuzun,

başına belâ kesildiler. Babalivc günde 50 telif roman getireck kadar heves ve gayret göste - ıen gençlerden, hattâ tanın» mıg muharrirlerden bir teki ol sun bir piyes tecrübesine kal­ kamıyor. Ayni korku havası on ları da sarmış lVki ama yarı - tını tiyatro muharriri gökten zenbil ile mi inecek? Günün birinde Avrupa fabrikalarına İngiliz kumaşı Bayer asprini i le beraber tiyatıo müellifi de

mİ ısmarlayacağız?

Bu adamlar tiyatro muharrı ri verişmesine yardım etmez - ler. Halk onların fena dediği eserleri tuttuğu için demek hal ka da yol göstü-mezler. O hal de vücutlerinin hikmeti n«*?

Halkımızın yukarıdan işaret ettiğine garezkârlığı ve ceVi, gazete sahifelerinde de malı * kûm edecek şuuru ihtisarı et» meşini sabırla beklerken onlar cüreti gittikçe artırıyorlar Bir kaç fıkra muharriri ile birle * şıp şimdi tiyatroyu teme'.’nden sarsmaya kalktılar. Eğer lı î sui kast teşebbüsü muvaffak olur da Muhsin Ertuğrul ve onu. yalnız brrakmıyaçıkları aşikâr olan arkadaşları giderlerse ti­ yatromuz yıkılar aktır. Niçin ? Bu gürültüye sebep ne? Ga - rezkâr bilgiye bir heyeti edibe, koltuğu hediye edilmiyor, diye mi?

Günün birinde içlerindeki arzuyu belediyenin kararı şek­ linde gösterip havadis diye ga zete sal.ifelerine geçirdiler. Me Sele dalanıp budaklandı. Muh silin Ertuğrul Şehir tiyatrosu, rejisörlüğünden çıknarılaeak - »mş. Yakinen biliyorum ki boy le bir fikir belediye reisimi * zin aklından bile geçmedi. O I nun karan bilâkis Muhsin Er ' tuğrula eskisinden daha fazla, müzaheret ve '.ardını etmek - lir. 30 senelik mahrumiyetler.

didinmeler, iztiraplar ve alın teri bahasına kurulan Türk tiyatrosunu yıkmak vebalini, kim yüklenir ki, Lütfü Kırdar gibi aydin bir belediye reisi omuzlarına alsın !

— Tiyatromuzda edebî bir heyete lüzum var mıdır?

— Tiyatromuzda bir heyeti edebiyeye lüzum yoktur. Bu - nun vaktile tecrübesi yapılmış tır. O kavgalar, haftada bir da ğılan tiyatro heyetleri, bir haf ta seyirci bulamayan piyesler, devrine dönemeyiz. Hem bu> heyeti edebiyeye kim girecek! Bugünün heyeti edebiye iste yenleri mi ? Buna pişmiş ta» vuklar bile güîer .

— Rejisör olarak başka ki­ mi görüyorsunuz?

— Şehir Tiyatrosu içiîı Muh sin Ertuğruldaıı başka bir re jisörü tasavvur dahi edemiyo­ rum. Bilgi, otorite ve tiyatro aşkfnı nefsinde onun kadar toplayan bir başka sanatkâr is mi aklıma gelilmiyor.

— Halk ile münekkid ara ■> sındaki tezad nereden geliyor?

— Tiyatro eserlerine kıymet biçmekte halk ile bizim münek kidlerimiz arasında görülen ayrılığa ne demeli? Halkın an

layışsızlığma hükmedip gene

iftira yoluna Sapmayalım. Hakikat ortada. Bugün vazi yet o kadar komik bir sekle girmiştir ki. tiyatro muharriri için münekkidleriıı eserini he genmemeleri en büyük lûtüf oluyor. Bu gülünç vaziyetten, mütenebbilı olmaları lâzım ge­ lenlere Allah izan versin. Ker van yürüyor!

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ünlü Fransız sanatçısı Pierre Rousseau ise bütün gece boyun­ ca Nazım Hikmet’in şiirlerini okudu.. Fransız Radyosu Program Mü­ dürlerinden Eve Grili

Türkiye’deki ‘demokrasi ilkbaharı ’nın (50’li yıllar) o heyecanlı, o yanlış ümitler ve mübalağalı hayal­ lerle dolu havasında, onunla bir gün, bunu

Çeşitli başlıklarda yalan söyle- yen ve doğru söyleyen insanlardan toplanan bilgiler derin öğrenme teknikleriyle incelenerek yalancıları tespit ede- cek bir yapay

işte bundan dolayı o nazik, zarif, sevimli ve münevver gencin ölümü yalnız muhte­ rem babası Misak Efendi ile âilesi için değil, memleket kültürü için

En examinant les anciens traités conclus entre les États européens et la Turquie, on peut aisément remarquer, de la part de ces puissances, le souci prédominant

Deyince Hamdullah Suphi Bey Reşit Galip hakkındaki iyi kanaatlerini, vatanperver- ligini kendine mahsus talâka- tiyle anlattı ve mebusluğunun temini için cidden

Grif- fith’ten beri yerleşmiş olan klasik sinema­ nın estetik öğeleri Godard tarafından ters­ yüz edilmiştir...” “..Godard, yeni bir estetik çizgiyi gerçekçiliğin

Ama ünlü sanayici Rahmi Koç’un zaman içinde topladığı objeler o kadar çok ve hacimliydi ki, 2100 metrekarelik bir alana kurulu olan Lengerhane binası bu geniş