Reşit Galip; Mersinde verdiği nutukta G a ziye : “ Senin
asıl büyüklüğün, milletin bir ferdiyim, diye öğünmendedir,,
dedi. Bu söz Atatürkün dört beş saattir devam eden
asabiyetini hafifletmişti. ' ■
■
•
_________ '
(6 a yazıların iktibas hakin tamamen mahfuzdur.]
-1 4 0
-Bahçenin tam orta yerinde, birkaç merdivenle çıkılacak tarzda yapılmış, tıpkı tahta benzetilen, biri Gazi, diğeri jua- tife Hanımefendiye mahsus iki koltuktan mürekkep bir yer
hazırlanmıştı. Gûya, hazırla dıkları bu taht şeklindeki yere, Gazi iie Lâtife Hanımefendi oturacaklardı.
Gazi bahçeye girip bu tahtı 8nd»i’aıı vaziyeti görünce bu defa daha ziyade kızdı.
— «Bu ne maskaralık?» Diyerek alelade tahta san* dalvtleıden birini aidi, rastga le bir yere oturdu.
Meğer program mucibince, O zaman Mersinde doktorluk IDevamı Sa: 7 Sü; 1 del
3 MART 1952
Kılıç Ali
anlatıyor
Bas tûrafı ıbirincide] 1 eden Reşit Galip Bey, Mersin Tiirkocağı reisi sıfatiyle, bu-1 rada bir nutuk söyleyecekmiş. I îşte ilk olarak .Gazi, Reşit G a-1 libi orada tanımıştı. Hepimiz] de Reşit Galiple o gün orada i tanışmıştık. ı
Reşit Galip, Atatürkün âsa.'s bi halde olduğunu gördüğü için bu nutkunu söylemeye bir türlü cesaret edemiyordu. Lâ tife Hanımefendiye rica edil di. Gaziden müsaadeyi o aldı. Buııun üzerine Dr. Reşit Galip Bey kürsüye çıktı. Nutkuna başladı. Gazinin muhtelif cep. heîerden büyüklüğünü sayıp tebarüz ettirdikten sonra dö nüp doğrudan doğruya kendi sine hitap ederek:
— «Senin asıl büyüklüğün, «milletin bir ferdiyim !» diye öğünmendedir.»
Dedi. Bu söz Gazinin pek hoşuna gitmişti. Reşit Galibin çok veciz nutkunu Gazi seve seve dinliyordu. Anadolunun içinde, halk arasında çalışan bu genç doktorun samimî hi. taliden Gazinin dört beş sa attir devam eden asabiyetini hafifletmişti. Belliydi ki Reşit Gaiip bu nutku ile Gazinin na zarı dikkatini celbetmiş bulu, nuyordu.
Bu Mersin seyahatinden bir hayli sonra, Mudanyadan Ha- midiye kruvazörü ile Trabzo- zra gidiyorduk. Hamdullah Suphi Bey de birlikte idi. Tam Sinop limanına gireceğimiz es nada münhal bulunan birkaç mebusluk için namzetler mev- zunbahs oluyordu. Gazi he men Reşit Galibi hatırladı:
— «Mersinde bir doktor gör. m üs tük. İsmi Ragıp mıydı ne idi?»
Deyince Hamdullah Suphi Bey Reşit Galip hakkındaki iyi kanaatlerini, vatanperver- ligini kendine mahsus talâka- tiyle anlattı ve mebusluğunun temini için cidden Reşit Gali, be karşı büyük bir dostluk ve kadirşinaslık yaptı. Bu suretle Reşit Galibin namzetliği Ha- midiye kruvazöründe ve Sinop limanında tesbit edilmiş bulu nuyordu. Bu seyahatten An. kara "a avdet edilir edilmez Reşit Galibin derhal namzet gösterilmesi emir buyurulmuşj tu.
O zaman mebus namzetleri ni Heyeti Vekile ve Fırka U . muini Heyeti ile grup heyeti idare azalanndan teşekkül e- den fırka büyük divanı tesbit ve ilân ederdi. Bu salâhiyet doğrudan doğruya divana ve rilmişti. Ben de fırka grupu heyeti idare azası olduğu için divana dahildim. Başvekil Fet. h: Beyin reisliğinde toplanan fırka divanında Reşit Galibin namzetliği mevzuubahs oldu. Buna bazı itirazlar serdedildi. îtiraz eden arkadaşlar Gazinin arzusundan haberdar değiller di. Buna rağmen neticede bü tün arkadaşlar reylerini Reşit Galibe verdiler. Bu namzetli. ğe, o zaman yalnız Sıhhiye Ve kili bulunan Refik (Saydam)
muhalif kalmıştı. Divan içti- maından sonra bir aralık Re. fik .Beyin koluna girdim.
— «Niçin muhalif kaldın?.» Diye sordum ve Gazinin ar zusunu anlattım. Bana:
— «K ılıç A li! Belki doğru yapmadım; fakat ben gidip biz zat Gaziye niçin muhalif kal dığı mı arzedeceğim. O zaman hiç şüphe etmem ki beni haklı bulacaklar ve mazur görecek, lerdir.»
Dedi ve hemen Reşit Galibi kasdederek:
— «Bu adamı çok iyi bili rim. Şimdi bir köy doktorunu mebus yapıyoruz. Yarm me busluk kendisi için az gele, cek, Vekil olmak isteyecek! Vekil otarsa, o da az gelecek Başvekillik isteyecek! Başve kil olursa...»
Derken kotamdan çıktı ve: — «Ondan sonra ne isteye ceğini artık sen anla!»
Diyerek başmı titrete titrete yürüdü, odadan çıkıp gitti.
Reşit Galibin namzetliği ilân edildi. Mebus seçildi. Meclise gelir gelmez daha ilk günlerde Meclisçe de o zaman faaliyete geçen İstiklâl mahkemesi aza. lığına intihap olundu. Beraber ce vazifeye başladık. O andan itibaren başlayan inkılâp ar kadaşlığımız öldüğü güne ka. dar samimî ve karşılıklı mu habbet ve hürmet çerçevesi içinde, çok dürüst geçti. Mer humun bilhassa İstiklâl mah kemesinin faaliyeti anında gös terdiği salâbeti ahlâkiyesini, vatanperverliğini,, memleket hizmetlerini hürmette yâdet- mek vazifedir.
(Devamı yarın)
N O T ;
İzmirdc sayın Doktor Süley man Kunt Alp.
Mektubunuza ve yazılarım hakkındaki alâkanıza teşekkür ederim. Görüyorum ki Serbest Fırka münasebetiyle yazdıkla rımda aramızda tam bir muta bakat vardır. Dikkat bu .vuru lursa ben de «nükûmetin res mî istihbaratı vasıtasiyle alı nan haberler» kaydını bililti zam onun için koymuştum. Bil hassa Balıkesirden fes ısmar lanması hakkındaki telgraf da aynı membadan bildirilmişti.
İçinde bulunduğunuzu bildir diğiniz bu vaka' hakkında muhtemel kaydiyle verebilece ğinizi bildirdiğiniz malûmat, yakında çıkaracağım kitabıma çok yardım edecektir.
Saygılarımla
K.A. ^ v s v v v r v y v v v y r v ıv v V Y 1
Yarınki .
sayım ızda:
Reşit Galip, poli-
t i k a sahnesine
ç ı k ı y o r .
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi