A ksi isbat edilmedikçe, Türk Edebiyatındaki Or- / \ h a n Kemal ismi; ilk defa, ‘Yürüyüş’ dergisinin; 9 llkteşrin (Ekim) 1942 tarihli 11, sayısında ‘B abam ’ başlıklı bir hikâyenin altında görülmüştür. Yanlış an- wr laşılmasın, bu dediğim yazar daha önce yazı yayım- lamamıştı anlamına gelmiyor; yayımlamaz olur mu, . daha30’lu yıllarda, Yedigün’ün ‘Genç Şairler'e ayır dığı sayfalarda, adına rastlanır; daha sonra, ‘Yeni Edebiyat’ dergisinde, şiirleri ve ‘Beyrut Hikâyele ri’ yayımlanmıştır; ama öncekilerde imza -asıl adı- Râşit Kemali; sonrakilerde ise, Orhan Râşit idi; Or han Kemal adı, ilk defa, ‘Yürüyüş’de meydana çı kar, öyle de kalır.
Türkiye’deki ‘demokrasi ilkbaharı ’nın (50’li yıllar) o heyecanlı, o yanlış ümitler ve mübalağalı hayal lerle dolu havasında, onunla bir gün, bunu konuş muştuk; nedense, İkbâl yada M eserret Kıraatha nesinde değil, Beyoğlu’nda ayak üstü bir yerde di ye aklımda kalmış; ‘Sosyalist G erçekçi’ Türk Ede- biyatinın en çarpıcı, en önemli isimlerinden birisi olan Orhan Kemal, beni doğruladıktan sonra, ‘Toplum cu Gerçekçi’ yazarın ‘sosyal fonksiyonu’nageçmiş, amacın ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’ki ‘istisma rı’ (sömürüyü) işlemek olduğunu söylemişti.
Onun bu söylediği, ondan en az on yıl önce Rı fat İlgaz’ın şu yazdıklarını teyit ediyor mu, etmiyor mu?
“...şairin kendinden bahsetmesi ve enfüsî (öz-nel/sübjektif) bir şekilde dış âlemi ele alması; mey dana getirdiği esere, içtimâ! (toplumsal) vasfını kazandırmaz; sanatkâr, her şeyden önce, m u hitini, cemiyetini (toplumunu) kavrayabilecek ileri bir düşünce sistemine sahip olmalıdır. An cak bu seviyeye ulaşan san atkâr kendinden beklenileni verebilir..”Ç ü rü y ü ş ’, 9 Eylül 1942, sa yı, 7/8, s. 2)
‘Mezkûr’ İleri duŞurTce sistemi, besbelli ‘Mark sizm 'dir (Sosyalizm) ama, sanatçı o ‘sistem’e nasıl sahip ve dahil olacaktır? ‘Sosyalist Sol’da, -o ta rihte de, daha sonra da-; bir hayli kavram karışıklı ğına neden olacak, ‘hayati’ bir sorudur bu!
Taha Toros Arşivi