• Sonuç bulunamadı

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ Hat

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ Hat"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

Hatırlatma:

ÇOKLU ZEKA KURAMI:

Gardner insanlarda sekiz zeka alanı olduğunu belirtmiştir.

1. Sosyal zeka 2. İçedönük zeka

3. Matematik-mantık zekası 4. Görsel-uzamsal zeka 5. Sözel-dil zekası 6. Müziksel-ritmik zeka 7. Bedensel zeka 8. Doğa zekası

Doğacı Zeka:

 Doğaya açılma ve gözlem yapma imkanı verildiğinde bazı öğrenciler doğadaki nesneleri görür, diğerlerinin sadece yüzeysel olarak bakıp fark edebildikleri arasında bağlantı kurar ve kendilerini doğada rahat hissederler.

 Doğa zekası denizleri, bitkileri, mevsimleri tanıma ve sınıflandırma yeteneğidir.

 Bu zeka alanına yönelik olarak öğretmen ve öğrencilere sınıfta geliştirilmiş fen ve teknoloji araçlarıyla doğal nesneler ve süreçler

üzerinde çalışılması önerilebilir.

Doğa zekası yüksek olan bireyler

1. Çevre konularına yönelik bilinç düzeyleri çok gelişmiştir.

2. Hayvanat bahçeleri ve müzelere olan gezileri çok severler.

3. Doğa olaylarına karşı çok hassas ve duyarlıdırlar.

4. Ekoloji, doğa, bitkiler, hayvanlar gibi konulara oldukça meraklıdırlar.

5. Hayvan beslemek, kelebek ve böcek koleksiyonu yapmak gibi etkinliklerde bulunmayı çok severler.

6. Toprakla uğraşmayı ve bitki yetiştirmeyi çok severler.

(2)

 Bu sekiz zeka alanı fiziksel olarak birbirinden bağımsız olmalarına rağmen Gardner zeka alanlarının çok nadir olarak bağımsız işlev gördüğünü söylemektedir.

 Bu zeka alanlarını dikkate alan bir eğitimi gerçekleştirmek için öğrenci merkezli bir yaklaşım gerekmektedir.

 Öğrenci merkezli eğitim anlayışı, eğitim sisteminin bireylerin farklı zihinsel yeteneklerini dikkate almasını gerekli görür.

 Bu anlayışa göre geleneksel yaklaşımlar bireylerin farklı yetenek özelliklerini dikkate almamaktadır.

 Her çocuk aynı konuları farklı yollarla öğrenebilir.

 Öğrenci merkezli bir eğitim sürdürüldüğünde her öğrenci kendi becerisinin farkına varacak ve kendini daha iyi hissedecektir.

 Okullarda her sınıf bir zeka bahçesi gibidir.

 Öğretmen öğrencilerinin hangi zeka alanı yönünden üstün olduğunu belirlemelidir. Ancak bu şekilde onların başarıya ulaşmalarına yardımcı olabilir.

 Çoklu zeka kuramı bir kuram olmanın ötesinde bireylerin nasıl öğrendiklerini ve öğretmenlerin nasıl öğreteceğini gösteren bir eğitim felsefesidir.

 Bu kuram kullanılarak eğitim öğretim programların zenginleştirilebilir ve yeni öğrenme durumları düzenlenebilir.

 Çoklu zeka kuramı öğrenme sürecinin bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak düzenlenmesini öngörmektedir.

 Her bireyin farklı zeka türlerine sahip olduğu düşünüldüğünde eğitim ortamının bu zeka türelerine hitap edecek şekilde düzenlenmesi eğitim ve öğretimin etkinliğini arttıracaktır.

 Bireylerde etkin olan zeka türleri dikkate alınarak bir öğrenme yaşantısı geçirmeleri sağlandığında onların problem çözme ve ürün ortaya koyma becerilerinin attığı görülmüştür.

Çoklu zeka kuramının uygulamaya konulmasına dikkat edilecek noktalar şunlardır.

1. Kuram uygulamaya geçilmeden önce çok iyi öğrenilmelidir.

2. İlgili konuda belirlenen amaca ve zeka alanlarına uygun hedef davranışlar belirlenmelidir. Bu davranışlar etkinlik geliştirme ve değerlendirme aşamalarında öğretmen ve öğrencilere kolaylık sağlayacaktır.

3. Sunulacak ünite ve konu iyi bir şekilde analiz edilmelidir.

4. Öğrenme ortamı ve araç gereçler hazırlanmalıdır.

5. Etkinlikler tüm zeka alanlarına yönelik olarak geliştirilmeli ve birbirlerini tamamlayıcı olmalıdır.

6. Etkinlikler bütünüyle öğrenci, merkezli olmalı, uygulama sürecinde öğretmen rehber rolü üstlenmelidir.

(3)

7. Öğretmenler çoklu zeka uygulamalarına farklı tepkiler gösteren öğrencileri hoş görmeli, öğrencilere kuram hakkında ve ilgili etkinliklere yönelik ön bilgiler sunmalıdır. Bu amaçla çeşitli afiş, kitapçık veya görsel materyaller hazırlanabilir.

8. Hazırlanan materyaller konulara yönelik yürütülen etkinlikler ve ders planları arşivlenmelidir. Bu durum ileriki uygulamalarda öğretmenlere yardımcı olacaktır.

BÜTÜNLEŞTİRİCİ ÖĞRENME KURAMI

 Öğrenme öğretme sürecinin doğasını açıklamak için pek çok öğrenme kuramı ortaya atılmıştır.

 Bu kuramlardan birisi son yıllarda en çok savunulan zihinde yapılanma kuramı, bütünleştirici veya yapısalcı öğrenme kuramıdır.

 Bu kuram Wittrock tarafından geliştirilmiştir.

 Öğrenmeyi etkileyen en önemli etken öğrencinin mevcut bilgi birikimidir.

 Yeni öğrenilen bilgiler bunlar üzerine inşa edilir düşüncesi üzerine odaklanmıştır.

 Bu düşünceye göre öğrenci yeni kazandığı bilgileri daha önce sahip olduğu bilgilerle karşılaştırarak yorumlar ve anlamlı hale getirerek zihnine yerleştirir.

 Öğrenci kendisine sunulan bilgileri aynen kabullenmek yerine kendi zihin yapısına uygun olarak anlamlandırır.

 Bu öğrenme yaklaşımının en önemli savunucularından biri olan Bodner öğretmenlerin çok iyi öğreticiler olsa bile öğrencilerin her zaman çok iyi öğrenemeyeceklerini vurgular.

 Bodner’e göre bilgi öğrenenin zihninde yapılandırılır. Bu nedenle öğrencilerin ön bilgileri ve varsa yanlış kavramları ortaya çıkarılmalı ve öğretim bunların dikkate alınmasıyla planlanmalıdır.

 Ön bilgiler hatalıysa inşa edilen yeni bilgiler de hatalı olacaktır.

Bütünleştirici öğrenme kuramına göre öğrenme özetle şu şekilde olur:

 Özümleme:

Bireyin yeni kazandığı bilgiler önceden sahip oldukları ile çelişmiyorsa bu yeni bilgileri kolayca kabullenebilir.

Yerleştirme :

 Yeni kazanılan bilgiler önceki bilgilerle çelişiyorsa öğrencinin kafası karışır. Buna zihin dengesizliği denir.

 Bu dengesizliğin ortadan kaldırılması için zihin yeniden yapılanmaya girer.

 Bu yapılanma üç şekilde gerçekleşir.

(4)

1. Birey yeni kazandığı deneyimi göz ardı eder.

2. Birey yeni kazandığı deneyimi zihninde kendisine uygun bir şekilde değiştirerek kabullenir.

3. Birey düşünme tarzını yeni kazandığı deneyimi kabullenecek şekilde değiştirir.

Zihinde yapılanma:

 Yerleştirme işlemi başarılı olduğunda zihin yeniden yapılanır. Böylece birey kendi gayretleri ile bilgilerini genişletmiş ve düzeltmiş olur. Buna kendi kendine ayarlama denir.

Sürekli özümleme:

 Birey hayatı boyunca sürekli dışarıdan bilgiler aldığı için özümleme ve kendi kendine ayarlama hayat boyu devam eder.

Yaratıcılık (kendi kendine sorular üretme):

 Birey dışarıdan bilgi almadan da zihninde çeşitli sorular üretip bu sorulara cevap bularak yeni bir takım bilgiler kazanabilir.

 Bütünleştirici öğrenme yaklaşımının benimsenip uygulandığı eğitim ortamlarında öğretmen, işbirliği ve etkileşimi kolaylaştırıcı tutum ve davranışlar sergiler.

Geleneksel ve bütünleştirici öğrenme ortamlarının karşılaştırılması

 Geleneksel Sınıflar

1. Önceden hazırlanmış bir öğretim programına sıkı sıkıya bir bağlılık söz konusudur.

2. Eğitim programıyla ilgili etkinlikler ders kitaplarıyla sınırlıdır.

3. Öğrenciler, öğretmenin bilgiyle dolduracağı boş kutular veya boş depolar olarak algılanır.

4. Öğretmenler, bilgiyi öğrencilere aktaran tek kaynak olarak algılanır.

5. Öğretmenler öğrenci başarısını ve öğrenmesini değerlendirmek için sorulara kesin ve tek doğru cevap beklerler.

6. Öğrenci değerlendirmesi öğretimden ayrı bir süreç olarak algılanır ve genellikle eğitim sonunda gerçekleştirilir.

7. Öğrenciler sınıfta genellikle yalnız çalışırlar.

Bütünleştirici Sınıflar

1. Öğretim sürecinde öğrencilerin istekleri, ilgileri, ihtiyaçları ve çeşitli konularla ilgili soruları geniş yer tutar.

2. Eğitim programlarımı ile ilgili etkinlikler geniş ölçüde birincil derecedeki kaynaklara dayanır.

3. Öğrenciler kendi öğrenmelerinden sorumlu olan, edindikleri bilgilere kendi zihinlerinde anlam veren ve bu nedenle de öğretimde aktif olan bireyler olarak algılanırlar

(5)

4. Öğretmenler öğrenme sürecinde öğrencilerle karşılıklı etkileşime girerek öğrenme çevresini düzenlerler.

5. Öğretmenler öğrencilerin belli bir konu hakkında çeşitli görüş ve fikirlerini anlamak için çaba sarf ederler.

6. Öğrenci değerlendirmesinin öğretim sürecine entegrasyonu sağlanır.

7. Öğrenciler sınıfta genellikle grup içinde ve diğerleri ile birlikte çalışırlar.

Bütünleştirici öğrenme kuramı fen bilimleri eğitiminde beş aşamalı olarak uygulanır.

1. Girme aşaması:

Öğrencilerin eski fikirlerinin farkında olmalarının sağlanması amacıyla, öğrencilerin konu hakkında bildiklerini tanımlamalarına yardımcı olunur.

 Bu aşamada eğlendirici ve merak uyandırıcı bir girişle derse başlanır ve öğrencilere anlatılacak olayın nedeni hakkında sorular sorulur.

 Burada önemli olan öğrencilerin doğru cevabı bulmaları değil, değişik fikirler ileri sürmelerini ve soru sormalarını teşvik etmektir.

2. Keşfetme aşaması:

 Öğrenciler birlikte çalışarak, deneyler yaparak, öğretmenin yönlendirebileceği bilgisayar ya da kütüphane ortamında çalışarak sorunu çözmek için düşünceler üretirler.

 Bu düşünceler öğretmenin süzgecinden geçtikten sonra olayı çözümlemek için beceriler ve çözüm yollarına dönüştürülür.

 Bu aşama öğrencilerin en aktif oldukları aşamadır.

3. Açıklama aşaması:

 Bu basamakta öğretmen öğrencilerin yetersiz olan eski düşüncelerini daha doğru olan yenileriyle değiştirmelerine yardımcı olur.

 Modelin en öğretmen merkezli aşamasıdır.

 Öğretmen formal olarak tanımları ve bilimsel açıklamaları yapar.

 Öğrencilere karşılaştıkları durumlarla ilgili düşüncelerini açıklamaları ve problemleri çözmeleri için yardımcı olur.

 Çözüm yolları ile ilgili açıklamalarda bulunmalarını sağlar.

 Gerektiği durumlarda öğrencilere temel bilgi düzeyinde açıklamalar yaparak yardımcı olur.

4. Derinleşme aşaması:

 Bu aşamada öğrenciler kazandıkları bilgileri veya problem çözme yaklaşımını yeni olay ve problemlere uygularlar.

(6)

 Bu yolla zihinlerinde daha önce var olmayan yeni kavramları öğrenmiş olurlar.

 Öğrenciler yeni elde ettikleri bilgileri, formal terim ve tanımları kullanmaları ve yeni durumlarda anlayışlarını sergilemeleri yönünde teşvik edilir.

5. Değerlendirme aşaması:

 Bu dönem öğretmenin problem çözerken öğrencileri izlediği ve onlara açık uçlu sorular sorduğu bir aşamadır.

 Bu aynı zamanda yeni kavram ve becerileri öğrenmede öğrencilerin kendi gelişmelerini değerlendirdikleri bir evredir.

 Bu son aşamada öğrenciler yeni edindikleri bilgilerini ve becerilerini değerlendirerek bir sonuca ulaşırlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çoklu zeka teorisine göre, her öğretmenin sınıftaki her öğrencinin bireysel farklılığını çok ciddi olarak ele.

Zeka, öğrencileri belli seviyelere göre sınıflandırmak ve onların gelecekteki başarılarını tahmin etmek

- Üç boyutlu yapılar kurmaktan hoşlanır, - Resimlerden daha çok öğrenir,.. - Kitaplarını ve defterlerini çizer, - Nesnelerin

 “...bütün çocuklar bu zekâ türlerine çeşitli düzeylerde sahip olarak doğarlar, bu zekâ türlerinden bazılarına daha çok eğilimleri olabilir.”..  Zekâ

Görüldüğü üzere genel olarak üstün yetenekli öğrencilere farklı bir program uygulanıp uygulanmamasını savunan özel eğitim öğretmenlerinin algılarına bakıldığında,

Tablo 3.20: Seçmenlerin Siyasal Parti Tercihleri Đle Siyasal Katılım Düzeyleri Arasındaki Farklılıklara Yönelik Bulgular...156 Tablo 3.21: Siyasal Gündemin Takibi

⮚ Bu nedenle, insanların çok farklı zeka yapılarına sahip oldukları ve her insanın kendine özgü bir zekâ yapısını var olduğu gerçeği kabul edildiğinde, insanlarda

Çoğu insan, insanların ailelerinden, arkadaşlarından ve onları çevreleyen topluluktan bilgi edinmesine rağmen, sosyal olarak zeki bir kişi, başkalarının kendi yetişmelerine