Uşak Eşme-Ulubey ilçesi arasındaki Kışladağ Altın Madeni, çevrede yaşayan halka yaşamı zehir etmeye devam ediyor. Yaklaşık 3 yıldır siyanürle altın işletmeciliği yapılan madene, yıllardır madenin çalışmasına en büyük desteği...
Uşak Eşme-Ulubey ilçesi arasındaki Kışladağ Altın Madeni, çevrede yaşayan halka yaşamı zehir etmeye devam ediyor. Yaklaşık 3 yıldır siyanürle altın işletmeciliği yapılan madene, yıllardır madenin çalışmasına en büyük desteği veren Gümüşkol köylüleri bile isyan etti.
Önceki gün Ulubey Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran köylüler, madendeki dinamit patlamaları yüzünden evlerinde çatlaklar oluştuğunu, madenden çıkan toz ve kimyasalların sağlıklarına, yetiştirdikleri ürünlere zarar verdiğini ileri sürerek şikayetçi oldular.
33 KÖY BAŞVURDU
Kendisi de Gümüşkollu olan, şikayet dilekçesi veren köylülerin avukatı Sibel Sayın, altın madeninin zararlarının her geçen gün daha da fazla hissedilmeye başlandığını söyledi. Sayın, şu an için iki köylünün kendisine vekalet verdiğini, 33 kadar köylünün de aynı şikayetlerle savcılığa başvurmaya hazırlandığını aktardı.
ENDİŞELİLER
Ulubey Savcılığı’na şikayet dilekçesi veren Gümüşkollular, dilekçelerinde altın madeninde patlatılan dinamitler nedeniyle evlerinde derin çatlaklar meydana geldiğini belirttiler. Maden alanından çıkan tozlar nedeniyle birçok kişide solunum rahatsızlığı başladığından yakınan köylüler, panikatak türü psikolojik rahatsızlıkların da görüldüğünü
söylediler. Madende siyanürün geçtiği borularla uğraşan S.Ö. adlı işçinin bir aydır yüksek ateş şikayeti ile E.Ü.
hastanesi’nde yattığı bilgisini veren köylüler, bağlarının, sebze bahçelerinin ve meyve ağaçlarının da çıkan tozdan kuruduğunu dile getirdiler.
Büyük bir endişe içinde olduklarını söyleyen köylüler, madene yakın yerlerdeki pınar ve çeşmelerin sularını da kullanmadıklarını anlattılar. Köylüler, çocuklarında da sık sık mide bulantısı, kusma, gözlerde kızarıklık gibi şikayetler oluştuğunu belirttiler.
‘DEVLET YANIMIZDA!’
Köylülerden yaklaşık 80 kişinin madende çalıştığını aktaran Gümüşkollular, çalışma koşullarını da şöyle anlattılar:
“Köyden işçiler 650-700 lira maaşla çalışıyorlar. Madenin öğütme bölümünde 12 + 12 saat iki vardiya halinde çalışılıyor. 4 gün çalışılırken, 3 gün istirahat ediliyor.” Köylülerden Ömer Yıldırım ve Eyüp Özkan, halkın çok zor durumda olduğunu, işsizlik nedeniyle madene karşı olan köylülerin sesini çıkaramadıklarını söylediler. Özkan, madenin zararlarını şirketin yetkililerine anlatıp yasalara uygun çalışmalarını istediklerinde, şirket görevlilerinden Hakan Ünal, Özer Şener, Metin Demir ve Ahmet Raci Uslu’nun, kendilerine; “Devletin bütün birimleri, jandarma falan bizim yanımızda. Siz bize hiçbir şey yapamazsınız. Siz çobansınız, cahilsiniz. Bizler trilyonluk adamız”
dediklerini şikayet dilekçesine yazdı.
MADEN ŞİRKETİ ZAAFLARINI KULLANDI
Bilim insanlarının “Dünyanın en vahşi yöntemi” dediği “siyanür yığın liçi” yöntemi ile altın işletmeciliği yapılan Kışladağ Altın Madeni, bir yılı deneme izni olmak üzere üç yıldır yoğun bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Altın madeninin birkaç kilometre çevresinde birçok köy yerleşimi mevcutken, maden işletmesinin tam ortasında kalan Ovacık köyü ise şirket tarafından satın alınıp boşaltıldı. Köyün bütün evleri yıkılarak köy haritadan silindi. Madene kimi köylüler karşı çıktı. Bu süreçte Kanada sermayeli TÜPRAG Şirketi, madene karşı çıkmamaları için sus payı olarak yakın köylerden madene işçi alımına başladı. Madene yakın köylerden birisi konumundaki Gümüşkol köyü, 80 kişi ile madene en çok işçi veren köy oldu. Maden, Gümüşkol köyü ile birlikte Bekişli, Söğütlü, Kışla, Katrancılar gibi yakın köylerden de işçiler alarak, madene karşı çıkılmasını önleme politikası güttü. Madene en çok karşı çıkan köy ise maden alanına 5 kilometre mesafesi ile nispeten diğer köylerden daha uzak bir konumda bulunan İnay köyü oldu. Köylüler, yıllardır madene karşı birçok eylem ve etkinlikler yaparken, İnay köylülerinin mücadelesi, “2.
Bergama Köylü Mücadelesi” olarak anılmaya başlandı.
ÇED DAVASINDA YENİ KARAR
Kışladağ Altın Madeni ÇED olumlu belgesi davası dosyasında, Manisa İdare Mahkemesi’nin “davanın reddi” kararını bozan Danıştay 6. Dairesi kararına yapılan karar düzeltme istemi de reddedildi. Bu yeni mahkeme kararını
yorumlayan İnay köylülerinin avukatı Arif Ali Cangı, Danıştay’ın bozma kararının kesinleştiğini belirtti. Cangı,
“Kışladağ Altın Madeni’nin yasaya/hukuka aykırı faaliyetine daha fazla göz yumulmamalı, maden işletmesi hemen mühürlenmelidir. Aksi halde, başta Uşak valisi olmak üzere ilgili tüm kamu görevlileri, ‘görevlerinin gereklerini yerine getirmemiş’ olacaklar, hukuki ve cezai sorumlulukları doğacaktır” dedi.
Özer Akdemir, Mehmet Çancı Evrensel 27.8.2009
