Kazdağlarında yapılmak istenen altın işletmeciliğine karşı yöre köylüleri mücadeleyi her geçen gün daha da
büyütüyorlar. Geçtiğimiz günlerde altın madencilerine ÇED halkın katılımı toplantısı yaptırmayan Bayramiç Muratlar köyü, köy meclisini toplayarak altın madeni karşıtı yeni kararlar aldılar. Madencileri köylerine sokmama, onların hiçbir araç-gerecini kullanmama, hiçbir yardımı kabul etmeme gibi kararlar ön plana çıkarken, madende çalışan köylülerin de işten çıkmasına karar verildi. Bir zamanlar madencilerin kalesi olarak bilinen köy, aldığı bu kararlarla yöredeki diğer köylere örnek bir konuma geçti.
Bayramiç’e bağlı Muratlar köyü daha birkaç hafta öncesine kadar, yörede altın işletmeciliği yapmak isteyen Amerika sermayeli Newmont’a bağlı Truva Madencilik AŞ’nin en güvendiği köy olarak biliniyordu. Başta köy muhtarı olmak üzere, maden çalışmalarına destek bulmuş, özellikle sondaj çalışmaları için birçok köylüyü de işçi olarak
çalışmalarına katmıştı. Sondaj aşamalarının ardından işletme izni ve buna paralel ÇED halkın katılımı toplantılarına gelince yörede bir süredir cılız bir şekilde giden maden karşıtı mücadele de büyümeye başladı. Çanakkale ve
Bayramiç Çevre Platformlarının çabaları ile yöre köylerinde yapılan toplantılar, bir süre sonra meyvelerini vermeye başlamıştı. Zaten sondaj aşamasında ortaya çıkan çeşitli çevre sorunları, Etili köyünün içme sularının kirlenmesi, kesilen ağaçlar, sondaj sırasında kullanılan kimyasalların yörede yaptığı tahribatlar köylülerdeki endişeyi arttırmıştı.
Kazdağlarının ormanları, suları, tarihsel dokusu büyük bir tehditle karşı karşıyaydı. Sonuçta Söğütalan köyünde yapılmak istenen ÇED halkın katılımı toplantısı tepkiler nedeniyle yapılamadı. Yöre köylüleri, Çanakkale, Çan, Bayramiç ve civar köylerden gelen halk altın madencilerini bölgede istemediklerini bu nedenle yapacakları hiçbir toplantıya katılmayacaklarını kararlı bir şekilde ortaya koydu.
Madenciler Kovalandı
Madencilerin ÇED halkın katılımı toplantılarından bir diğeri Halilağa köyünde yapılacaktı. Bu toplantıdan önce aralarında Çanakkale 18 Mart Üniversitesine bağlı çok sayıda öğretim üyesi, meslek örgütü temsilcisi ve yaşam savunucusunun olduğu kalabalık bir grup köye giderek, gece geç saatlere kadar altın işletmeciliğinin yörede yaratacağı tahribatı anlattılar. Halilağa köyünde bu toplantının ardından oluşan maden karşıtı hava altın madencilerinin gözünü korkutunca, ikinci bir Söğütalan deneyimi yaşamamak için ÇED halkın katlımı toplantısını madencilerin kalesi olarak bilinen Muratlar köyüne kaydırdılar. ÇED toplantısının Muratlar köyüne alınmasının ardından çanakkale çevre Platformunun bu köyde ve civar köylerde yaptıkları toplantılar madencilerin korktuklarının başlarına gelmesine neden oldu. ÇED toplantısının yapılacağı gün köyde toplanan 500 kişi ve Muratlar köylüleri tıpkı Söğütalan köylüleri gibi
altın madencilerini topraklarında istemediklerini kararlı bir şekilde ortaya koydular. Köylü kadınların madenin halkla ilişkiler biriminde çalışan iki kadını araçlarına kadar adeta kovalamaları ve sert sözlerle onları topraklarında
istemediklerini söylemeleri orada bulunan televizyon kameralarından “Köylüler madencileri kovaladı” başlığı ile servis edildi. Madende halkla ilişkiler biriminde çalışan kadınlardan birisi bir süre sonra köylülere haber göndererek tepkilerinde haklı olduklarını, yaşadığı bu olayın kendisini etkilediğini ve korkuttuğunu belirterek madenden
ayrıldığını açıklayacaktı. Madencilerin kalesi düşmüştü.
Altıncı Şirketle İlişkileri Kesecekler
Muratlar köylüleri bu direnişin ardından geçtiğimiz günlerde yöredeki diğer köylülere örnek olacak yeni bir adım attılar. Madencilerin kalesi şimdi altın madeni karşıtı direnişin en önünde bir konuma gelmişti. Geçtiğimiz hafta içerisinde yapılan anonslar sonrası köy kahvesinde toplanan aralarında köy muhtarı, azaları ve ihtiyar heyetinin de bulunduğu köylüler maden ve madencilerle ilgili önemli kararlar aldılar. Yapılan konuşmalarda, madenin zararlarının artık görülmeye başlandığı, köyün bir bütün olarak bölünmeden altın madenine karşı olduğu ortaya konurken
konuşmalar sonrası üzerinde ortaklaşılan kararlar şu başlıklar halinde toplandı.
*Altın madeni ile bütün ilişkiler kesilecek. Madencileri hiçbir köylü evine almayacak, misafir etmeyecek.
*Hiçbir köylü altıncı şirkete çalışmayacak, çalışacak olan köylü tarafından dışlanacak. Şirket dışarıdan işçi getirirse buna tepki gösterilecek.
*Şirketin araçları köy hududuna sokulmayacak.
*Altıncı şirketin hiçbir araç gereci, kepçesi kullanılmayacak. Yapılacak işler köylünün kendi olanakları ile yapılacak.
*Şirketin sosyal sorumluluk adı altında köye yaptığı madde yardımlar kabul edilmeyecek.
Toplantıda ÇED toplantısında tutulan tutanağın bütün köylülerce imzalanması, muhtarın alınan kararlarda yalnız olmadığının ortaya konması da kararlaştırıldı. Bu konuşmaların ilçe kaymakamına da iletilmesi ve ileride yaşanacak sorunların önlenmesi için jandarmayı şimdiden uyarmasının istenmesine de karar verildi .
Yapılan toplantı ile ilgili görüştüğümüz Köy Muhtarı Muharrem Savaş, köylünün madene karşı olduğunu, bu konuların yazılı olmasa da köylüler tarafından ortaklaşa dile getirildiğini söyledi.
Evrensel