Düşün, düşün…
Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (Sayı 12/15, 20 Mart 2015)
Geçen hafta neler oldu?
*** Cumhurbaşkanı Erdoğan; parlamenter sistemle halka ‘haksızlık’ yapıldığını savunarak, "Türkiye bir anonim şirket gibi yönetilmelidir" dedi. Açıklamaya muhalefet liderleri tepki gösterirken, HDP’nin Ak Parti ile başkanlık sistemi konusunda anlaştığı iddialarına cevap veren Selahaddin Demirtaş; “Erdoğan HDP var oldukça başkan olamayacak” dedi.
*** Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Türkiye'nin Kürt sorunu yoktur. Kimliklerinin tanınmaması sorunu vardır. Bugün artık hiç kimse kökeni, inancı, yaşam biçimi, fikri yüzünden baskı altında değildir” dedi. MHP açıklamayı seçim taktiği olarak yorumlarken, CHP ve HDP ise
“O zaman çözüm süreci niye yürütülüyor?” diye sordu.
*** Çözüm sürecinde gözler PKK lideri Öcalan’ın Newroz’da okunacak açıklamasına çevrilirken, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan çözüm süreci için oluşturulacak izleme heyetinin 5-‐6 kişiden oluşacağını ve bazı isimlerin belirlendiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise izleme heyetiyle ilgili çalışmalara sıcak bakmadığını söyledi. Öte yandan Öcalan’ın sekretaryası olarak görev yapacak 5 PKK’li mahkum İmralı Cezaevi’ne naklediliyor.
*** Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarıyla kendisinin ve tüm ülkenin yanlış yönlendirildiğini, aldatıldığını söyledi; “Kurumlarımızın içinde örgütlenmiş bir yapının, Türkiye'yi ele geçirmek için yürüttüğü bir darbe teşebbüsüne hep birlikte maruz kaldık" dedi
*** Kamuoyunda “Akil Adamlar” olarak bilinen Bağımsız Türkiye Komisyonu yayımladığı bir makaleyle “Türkiye’de güç kazanan otoriterleşme eğilimiyle ifade özgürlüğünün, güçler ayrılığının ve hukukun egemenliğinin erozyona uğradığını” belirtti.
*** Hükümetin Alevi açılımı kapsamında Alevi dedeleri yetiştirecek Özel Statülü Hacı Bektaş-‐ı Veli Anadolu Lisesi’nin temeli atıldı. Alevi örgütleri ise zorunlu din dersinin kaldırılması ve cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi için adım atılmasını istiyor.
*** Hükümet, 2015 yılının ilk iki ayında 87 milyon liralık “güvenlik ve savunma”
harcaması yaptı. Kolluk kuvvetlerinin kullanımı için 17 milyon liralık da biber gazı ve ses
*** İstanbul Valisi Vasip Şahin, Taksim’in gösteri ve kutlama yapılan alanlardan biri olmadığını belirterek, 1 Mayıs etkinliklerine yine izin vermeyeceklerini söyledi.
Sendikalar ise konu ile ilgili AİHM kararını hatırlatarak 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamanın suç olduğunu söyledi.
*** Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin gazeteciler arasında yürüttüğü “Türkiye Cezasızlık Araştırması” anketinin sonuçlarını göre gazetecilerin yüzde 86’sı Türkiye’de sansür ve otosansürün yaygın olduğunu düşünüyor. Ayrıntılara erişim için; www.seffaflik.org
-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐-‐
Türkiye iki dosyada daha AİHM’de mahkum oldu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), iki ayrı başvuruda Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlalden tazminat ödemeye mahkum etti.
AİHM, 10 Aralık 2000 tarihinde İstanbul’da bir duvara slogan yazarken polisler tarafından açılan ateş sonucu yaralanan ve gözaltındayken darp edilen Şükrü Yıldız’ın başvurusunda Türkiye’yi işkence yasağını ihlalden ve etkili soruşturma yapmamaktan suçlu buldu, Yıldız’a 19 bin 500 Euro manevi tazminat ve 1,550 Euro da mahkeme masrafı ödenmesine hükmetti.
AİHM ayrıca Diyarbakır’ın Hani ilçesinde 16 yıl önce mayın patlaması sonucu hayatını kaybeden yedi yaşındaki Turgay Ergin ve ağır yaralanan iki çocukla ilgili dosyada da
“makul zamanda adil yargılanma hakkı” ihlalinden Türkiye’yi toplamda 11 bin Euro tazminat ödeyemeye mahkum etti.
Şükrü Yıldız’ın başvurusu üzerine Türkiye’de açılan dava 24 Mayıs 2014 tarihinde polislerin “meşru müdafaa” yaptığı gerekçesiyle beraatla sonuçlanmış, Ergin’in ölümüyle ilgili savcılığın yürüttüğü soruşturma ise hiçbir sonuç alınamadan 3 Temmuz 2009’da zamanaşımından düşmüştü.
AYM: “Kürtçe davetiye ifade özgürlüğüdür’
Anayasa Mahkemesi (AYM), 2007 yılında İdil’de Newroz bayramına davet amacıyla Kürtçe bastırılmış el ilanları dağıtan Demokratik Toplum Partisi (DTP) yöneticilerinin ceza almasının hak ihlali olduğuna karar verdi.
Yerel mahkeme, siyasal partilerin Türkçe dışında dil kullanmalarının yasak olduğu gerekçesiyle DTP’li yöneticiler Hüsnü Babat, Faik Kaplan, Metin Demir, Celile Eraslan ve İsa Yağbasan’ı 5’er ay hapis ve ayrıca 3 bin 600’er lira da para cezasına mahkûm etmişti.
AYM, söz konusu kararın ifade özgürlüğü ihlali olduğuna ve ihlalin ortadan kaldırılması için yargılamanın yeniden yapılmasına hükmetti.
Yargıtay Cemevleri ile ilgili kararının gerekçesini açıkladı
Ankara İl Dernekler Müdürlüğü’nün talebi üzerine, tüzüğünde “cemevlerini ibadet yeri olarak” niteleyen Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği’nin kapatılması amacıyla açılan davada, geçtiğimiz aylarda dernek lehine karar veren Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, gerekçeli kararını yayımlandı.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ilgili kararlarına atıf yapan Yargıtay, devletin inanç özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmak ve her türlü inanca eşit mesafede olmakla yükümlü olduğunu vurguladı.
Yargıtay, “Kişilerin dini inançlarını açığa vurmak için kullandıkları araçların meşru olup olmadığını veya bir ibadet yerinin meşruiyetini belirlemek konusunda devletin takdir yetkisi yoktur” dedi.
Danıştay’dan emsal niteliğinde karar
Danıştay, cinsel yönelimi nedeniyle hakkında soruşturma açılan ve meslekten ihraç edilen öğretmenin davasında idari işlemin hukuka aykırı olduğuna hükmetti.
Anayasa’nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “eşitlik”, “özel hayatın gizliliği” ve
“ayrımcılık yasağını” düzenleyen maddelerine atıfta bulunan Danıştay, “kişinin mahremiyet alanına giren bir fiilin Memur Disiplin Hukukunu ilgilendirmediğini” belirtti ve meslekten çıkarma cezasını iptal etmeyen idare mahkemesi kararını bozdu.
İnternet düzenlemesi Meclis’ten geçti
Telekomünkasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) Başbakanlık ve Bakanlıkların talebi üzerine hakim kararı olmaksızın “içerik çıkarma veya erişim engellenme” yetkisi tanıyan yeni internet düzenlemesinin de yer aldığı “torba yasa” Meclis’te kabul edildi.
Düzenlemeye göre içerik çıkartılması veya erişimin engellenmesi kararının gereği 4 saat içinde yerine getirilecek. Söz konusu içerikler çıkarılıncaya kadar erişimin engellenmesi tedbirine devam edilecek. Ayrıca internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı da verilebilecek.
Anayasa Mahkemesi (AYM), geçtiğimiz yıl yasalaşan ve benzer kısıtlamalar getirilen bir düzenlemeyi Ekim 2014’te verdiği kararla iptal etmişti.
Cumhurbaşkanına hakaret davaları
Gazeteci Mine Bekiroğlu, Facebook paylaşımlarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği suçlamasıyla Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın ilk duruşmasında 5 ay hapis cezasına mahkum oldu. Mahkeme hakimi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
İzmir’de üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hitler’e benzetilmiş fotoğrafının bulunduğu afişi asan üç kişi hakkında dava açıldı. Savcı Cevdet Aydemir, hazırlanan iddianamede şüphelilerin Türk Ceza Kanunu’nun 299/2. maddesi uyarınca
“Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçlamasıyla 4,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasını isterken, davanın ilk duruşması 20 Nisan’da İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
17-‐25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında isimleri yer alan AKP’li dört eski Bakan hakkında Meclis’te kurulan soruşturma komisyonu çalışmalarına getirilen yayın yasağını eleştiren Evrensel gazetesi yazarı Ender İmrek hakkında da dava açıldı.
İmrek’in, 29 Kasım 2014 tarihinde gazetede yayımlanan “Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gizlenebilir mi?” yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik “iftira”, “hakaret” ve
“küçültücü ifadeler” kullanmakla suçlandığı davanın ilk duruşması 2 Haziran tarihinde görülecek.
BirGün Genel Yayın Yönetmeni Barış İnce’nin gazetede yayımlanan yolsuzluk haberleri nedeniyle yargılandığı davadaki savunmasına “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan açılan soruşturma tamamlandı. Beş yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak İnce, 2 Haziran’da İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla tutuklanarak 13 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olan Onur Kılıç hakkında hazırlanan iddianame de İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak
Haftalık mizah dergisi Penguen’in 21 Ağustos 2014 tarihli sayısında yayımlanan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesini konu alan karikatür nedeniyle çizerler Bahadır Baruter ve Özer Aydoğan hakkında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılı Vekili Vedat Yiğit, hazırladığı iddianamede karikatüristleri “toplumun etik, örf ve âdetlerine aykırı davranıp eleştiri hakkının sınırlarının aşarak Erdoğan’ın onur, şeref ve saygınlığına saldırmakla” suçladı. Davanın ilk duruşması 19 Mart tarihinde görüldü.
Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında İzmir'de miting için bulunan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden 10 genç hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla dava açıldı.
Cumhuriyet Savcısı Fehmi Aşgun, “Hırsız, katil Erdoğan” şeklinde slogan atarak pankart astıkları için gençlerin 4,5’ar yıla kadar hapis istemiyle yargılanmalarını istedi.
Diğer yandan Adana’da polis, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ile suçlanan gazeteciler Abdullah Özyurt ve Aytekin Gezici’nin evlerine baskın yaptı. Gazetecilerin Twitter paylaşımları nedeniyle yürütülen soruşturma kapsamında Sulh Ceza Hakimliği kararıyla evlerde arama yapan polisler, cep telefonları ve bilgisayarlara el koydu. Gözaltına alınmayan gazeteciler, ifade vermeleri için emniyete çağrıldı. Ayrıca Cumhuriyet gazetesi muhabiri Emre Döker ve “Big Boss” kitabının yazarı gazeteci Mustafa Hoş da haklarında “Erdoğan’a hakaret” iddiasıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında ifade verdi.
Haber sitelerine sansür
Ankara 8’nci Sulh Ceza Mahkemesi, İnternet haber portalı “www.sendika.org” sitesinde 19 Mart 2014’te yayınlanan “THY tonlarca silah taşımış, ayakkabı kutusundan sonra çikolata paketinde rüşvet” başlıklı haber hakkında “kişilik haklarına saldırı içerdiği”
gerekçesiyle erişim yasağı getirdi.
Mahkeme, erişim yasağını 23 Ocak 2015’de duyuran sitenin bu haberine de aynı gerekçeyle erişimin engellenmesi kararı verdi. Her iki haber ile ilgili olarak Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde başdanışmanlığını yürüten Mustafa Varank şikayetçi olmuştu.
Diğer yandan İstanbul Sulh Ceza Hakimliği de stratejist Cenk Sidar’ın, 12 Ocak 2015 tarihinde “www.diken.com.tr” adlı internet haber portalında yayınlanan “Davutoğlu’nun samimiyetsizliği Paris’te zirve yaptı” başlıklı yazısının siteden kaldırılmasına karar verdi.
Yazı ile ilgili Davutoğlu’nun şikâyeti üzerine hakkında “hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatılan Sidar, “Basın özgürlüğü yok diye Davutoğlu’nu eleştirdiğim yazıyı, hakaret kabul edip soruşturma açılmış, basın özgürlüğünü gene katledilmiş” dedi.
ABD’li Senatörler: “Türkiye’de basına sansür uygulanıyor”
ABD Senatosu’ndan 74 senatör Türkiye’de basın özgürlüğü ihlallerini eleştiren bir mektup kaleme aldı.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’e hitaben yazılan mektupta imzacılar Türkiye’de sürmekte olan insan hakları ihlalleri konusundaki endişelerini dile getirerek, Kerry’den Türkiyeli yetkilerle görüşmesini talep etti.
Gazetecilerin gözaltına alındıklarını ve tutuklandıklarını hatırlatan senatörler, iktidarın özgür medyanın yayınlarını engellenmek amacıyla hukukun üstünlüğü ve demokratik prensipleri çiğnediğini belirtti.
Üniversiteden film gösterimine engel
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi Dekanlığı, İletişim Sanatları Kulübü tarafından bir etkinlikte gösterilmek istenen, “İki Tutam Saç-‐Dersim'in Kayıp Kızları” adlı belgesel filmin gösterimini, “içeriğinin uygun olmadığı” gerekçesiyle engelledi.
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan İÜ'lü öğrenciler, etkinliklerinin sansüre uğramasına tepki gösterdi, “Karşılaştığımız çeşitli bürokratik engellemeler kulüp isminin ve tüzüğünün dekan tarafından değiştirilmesine kadar gitmiştir. Meşru taleplerimiz demokratik olmayan uygulamalarla sabote edilmektedir" dedi.
Yazar Karaman: “Ateist ve eşcinsellere kötü bakmak haktır”
Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman, 16 Mart tarihinde yayımlanan "Ateist ve eşcinsele kötü bakış" başlıklı yazısında ateistlerden ve LGBTİ bireylerden nefret etmenin
“doğal” olduğunu savundu.
Karaman; “İnsan haklarına dayalı demokrasilerde bir kimsenin ateist veya eşcinsel olma ve bunu savunma hakları varsa, böyle olmayanların da ateistlere ve eşcinsellere kötü bakma hakları, hatta Müslüman iseler vazifeleri vardır" dedi.
DÜŞÜNCE SUÇLARI MÜZESİNDE BU HAFTA
*** Newroz yaklaşırken “Barış Süreci” sürüyor gibi görünüyor. Hapisteki PKK lideri Öcalan, 21 Mart'ta yayınlanmak üzere yeni bir mesaj yazıyor.
*** Sadece doların ABD’ye geri dönüşü değil, Türkiye’deki siyasal gerilim ve güvensizlik liranın değer kaybına yol açıyor.
*** 2015 yılında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 66’ya ulaştı.
Ayrıntılar için;
http://dusuncesuclarimuzesi.net
DÜŞÜNCE SUÇU DURUŞMALARI
• İstanbul’un Maltepe İlçesi’ne bağlı Gülsuyu Mahallesi’nde 30 Eylül 2013’te uyuşturucu çeteleri tarafından düzenlenen silahlı saldırılar sonucu yaşamını yitiren Hasan Ferit Gedik’in ölümü ile ilgili davaya 16 Mart tarihinde devam edildi. Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıklar Hasan Ferit Gedik’in ailesini ve avukatlarını bir kez daha ölümle tehdit etti. Çıkan olayların büyümesi üzerine mahkeme heyeti, dava dosyasının HSYK’ye gönderilmesine karar vererek duruşmayı sonlandırdı.
• Kamuoyunda “Red Hack” davası olarak bilinen ve bazı kamu kurumlarının bilişim sistemlerine girerek, gizli verileri ele geçirmekle suçlanan 10 kişinin yargılandığı davaya Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 Mart tarihinde devam edildi. Mahkeme heyeti tüm sanıkların beraatine karar verdi.
• Sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden Haziran 2014’te kaleme aldığı “Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin ortalamasıdır” başlıklı yazısı nedeniyle dönemin Başbakan’ı Erdoğan’a hakaretten 2 yıl hapsi istenen Psikiyatrist Dr. Ahmet Koyuncu hakkında açılan davanın ilk duruşması 18 Mart tarihinde Küçükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme hakimi “yargılamanın durdurulmasına” karar verdi. Eğer Erdoğan 3 ay içinde şikâyetçi olmazsa dava düşecek.
• Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a başbakanlığı döneminde, katıldıkları bir eylemde attıkları sloganlarla "hakaret" ettikleri ileri sürülen 2 sanığın yargılanmasına 19 Mart tarihinde İzmir 27.
Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme hakimi Erdoğan'ın davaya katılma talebini kabul ederek duruşmaya erteledi.
• Ağrı’da Kobani eylemlerine katıldıkları için “yasadışı örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklanan
Karaoğlan’ın yargılanmasına 19 Mart 2015’te başlandı. Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanıkların ifadesini alan mahkeme heyeti, 3 kişinin de tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 26 Mayıs 2015’e erteledi.
• Diyarbakır’ın Lice İlçesi’ndeki kalekol yapımlarına karşı Erzurum’da 9 Haziran 2014’te düzenlenen eyleme katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 2’si 8 kişinin yargılanmasına 19 Mart 2015’te başlandı. “Yasadışı örgüt üyesi olmakla” suçlanan sanıkların savunmasını alan Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, tutuklu sanıklar Sedat Yıldız ile İmdat Candan’ın tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 9 Haziran 2015’e erteledi.
• 22 Mayıs 2014’tarihinde Okmeydanı Cemevi önünde Uğur Kurt adlı yurttaşı açtığı ateş sonucu öldüren polis memuru S.K.’nin “olası kastla adam öldürme” suçundan 25 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması 20 Mart tarihinde İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. S.K.’nin, kendi işlediği cinayet suçuna ilişkin olay yeri inceleme işlemine katıldığı el konacak delillerin başında durduğu belirlendi. Duruşma bülten yayına girdiğinde sürmekteydi.
GELECEK HAFTANIN DURUŞMALARI
• Diyarbakır’da 2006 yılında çıkan olaylarda polis müdahalesinde öldürülen 8 yaşındaki Enes Ata ile 14 yaşındaki Mahsun Mızrak’ın ölümüne ilişkin davanın bir sonraki duruşması sanık ifadelerinin tamamlanması amacıyla 24 Mart 2015 tarihinde Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılacak.
• Soma'daki maden faciasını protesto etmek amacıyla Hatay’daki bir köprüye “Lazkiye’de Alevilerin, Rojava’da Kürtlerin, Soma’da işçilerin katilisin Tayyip” yazılı pankart asan üç kişiye TCK 301.
maddeden dava açılmış ancak bu madde gereği Adalet Bakanlığı’ndan izin alınması gerektiği halde bu işlemin yapılmadığı ortaya çıkmıştı. Davanın bir sonraki duruşması 26 Mart 2015 tarihinde Hatay Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
İfade özgürlüğü ile ilgili olaylara ilişkin haberleri ( http://www.antenna-‐
tr.org/sites.aspx?SiteID=21&mod=cat&ID=705 ) takip edebilir ve haftalık bültene ulaşabilirsiniz.