• Sonuç bulunamadı

E Genel Görelilik Kuramından Kuasarlara

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "E Genel Görelilik Kuramından Kuasarlara"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Genel Görelilik

Kuramından

Kuasarlara

R. Büşra Kamiloğlu

E

PFL astrofizik laboratuvarında ilk defa Dünya ile uzak bir gökada arasına yerleşmiş ve kütleçekimsel mercek görevi gören bir kuasar keşfedildi.

Einstein’ın genel görelilik kuramına göre, büyük kütleli bir cisim (büyük gö-kadalar ya da yıldız kümeleri gibi) Dünya ile bir gökadanın arasına girerse, bu gö-kadadan gelen ışık kırınıma uğrar. Başka bir deyişle gökadanın ışığı büyük kütleli cismin yanından geçerken onun kütle-çekimine girmiş gibi davranır ve ışıkta sapmalar olur. Burada gökadadan gelen ışığın kırılmasına sebep olan gökcismi mercek görevi görür ve bu olay kütleçe-kimsel merceklenme olarak adlandırılır.

Bu yöntemle gökcisimlerinin kütlelerinin yani madde yoğunluğunun ölçülebileceği düşüncesi ilk olarak 1936 yılında ortaya atıldı ve 1979 yılında ilk gözlem yapıldı. Kuasardan gelen ışığın bir gökada tarafından kırınıma uğraması sonucu yeni kuasarlar keşfedildi ve gökadalar hakkında bilgi toplandı. Ancak tersi durum, yani gökadadan gelen ışığın kuasar tarafından kırınıma uğratılmasının keşfi ilk defa 16 Temmuz 2010’da oldu.

Kuasarlar gökadaların merkezinde olduğu düşünülen ve büyük kütleli karadelik içeren, çok parlak gökcisimleridir. Tek bir kuasar, yüz milyarlarca yıldız

içeren bir gökadanın tamamından 1000 kat parlak olabilir. Bu kadar parlak olmaları gözlemlenmelerini zorlaştırır. EPFL laboratuvarından Frédéric Courbin kuasarları gözlemlemeyi, geceleyin farlarına bakarak bir otomobilin rengini ayırt etmeye benzetiyor. Kütleçekimsel merceklenme, kuasarların gözlemlenmesindeki bu zorluğu ortadan kaldırıyor. Böylece kuasar içeren bir gökadanın ağırlığı, madde yoğunluğu ve hatta karanlık madde hakkında bilgi toplanabilecek.

Kütleçekimsel mercek gibi davranan gök cisimlerini bulabilmek için, araştırmacılar SLOAN Dijital Gökyüzü

İnceleme Veritabanını (SDSS) incelemiş. Gökyüzünün çeyreğinden fazlasının 3 boyutlu haritasını ve 1 milyon gökada, 120.000’in üzerinde kuasar içeren bu veritabanından 23.000 kuasarı örnek olarak almışlar. İçlerinden 4’ünün kütleçekimsel mercek gibi davrandığını tespit etmişler. Bu 4 kuasardan Dünya’dan 1,6 milyar ışık yılı uzakta olan birini de Hawaii’deki Keck Teleskobu’yla gözlemleyerek kuasarın 7,5 milyar ışık yılı uzaktaki bir gökadanın ışığını saptırdığını fark etmişler. EPFL ekibinin başkanı böyle bir sonuç almaktan çok mutlu olduklarını, böylece kuasarlar ve gökada oluşumu hakkında daha çok bilgi edinebileceğimizi söylüyor.

EPFL/C alt ech/WMK O EPFL/C alt ech/WMK O

Arkadaki gökadanın büyütülmüş görüntüsü

Teleskobun gördüğü

Uzaktaki gökada

Kütleçekimsel mercek

ışınları eğer

Kuasar

(karadelik + gökada)

Dünya

Uzaklık: 7,5 milyar ışık yılı

1,6 milyar ışık yılı

Öndeki kuasar

Haberler

Referanslar

Benzer Belgeler

Cüce Eliptik Gökada Takımyıldız: Andromeda Uzaklık: 2,2 milyon ışık yılı Parlaklık: 8,1 kadir.. M32, Andromeda’nın çok yakınında bulunan küçük ama

La da’ya gö re bu ge ze gen ays ber gin su üze rin de ki te pe si ola

Bul- gu, Büyük Patlama’n›n fosil ›fl›n›m› demek olan kozmik mikrodalga fon ›fl›n›m› üzerine kaz›nm›fl büyük ölçekli bir evren yap›s›n› be- lirleyen

Japonya’n›n optik Subaru Teleskopu ve XMM-Newton X-›fl›n› Uzay Teleskopu’yla al›nan bir derin uzay görüntüsü, gökada kümelerinin Büyük Patlama’dan 1 milyar

Perdelenmifl gökcisim- lerinden gelen ›fl›¤›n izledi¤i yollar›n uzunlu¤undaki çok küçük farkl›l›klar nedeniyle ayn› cismin birden çok gö- rüntüsü olufluyor

Seyfert gökadalar› da Aktif Gökada Çekirdekleri (Active Galactic Nuclei – AGN) denen daha büyük bir kategori içinde yer al›yorlar.. AGNler, bofllu¤a ›fl›k

Araştırmacılara göre bunun anlamı, kümeden önce var olan kütlenin, ilk kuşak yıldızları süpernova patlama- larıyla yok olduktan sonra bile yeni yıldız oluşumu

Bu durumda deminki uzaylılar için ortalık biraz kararacak ama, bu karanlık mad- de, bizim tanıdığımız, sıradan madde- den oluşmuş, ancak ya yeterince küt- lesi olmadığı