• Sonuç bulunamadı

HASTA ÇOCUK HAKLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "HASTA ÇOCUK HAKLARI"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HASTA ÇOCUK HAKLARI

Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN Ankara Üniversitesi

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü

(2)

Çocuk, hukuki olarak “hak ehliyetine” sahip bir “kişi” dir

Kendi bedeni ve geleceği konusunda karar verme yeteneğine ve yeterliliğine henüz sahip görülmediğinden;

hasta olduğunda ne yapılacağı konusunda başkalarının velayetine ve temsiline muhtaç bir varlık konumundadır.

Herhangi bir nedenle sağlık sorunu yaşayan, hatta tedavilerini hastanede yatarak almak zorunda olan çocuklara verilecek hizmetlerde çocuklar, üzerinde tasarruf edilmesi değil, kendi istediği yaşamı kurabilmesi için

desteklenmesi ve güçlendirilmesi gereken kişiler olarak görülmelidir.

Çocuğun hasta olması sadece hasta olan çocuğu değil aynı zamanda ailesini de doğrudan etkiler. Hasta çocuğa sahip olmak, aile için önemli bir stres kaynağıdır.

Aileler hastalık gerçeğini yaşarken maddi güçlük, çocuğun sürekli bakımı ile ilgili güçlükler, sosyal izolasyon, evlilik ilişkilerinde ortaya çıkan gerginlikler, iş değişiklikleri ya da işten ayrılmalar ve diğer çocuklara yeteri kadar zaman ayıramama gibi stres nedenleri ile de baş etmek durumundadırlar.

Bu nedenle hasta çocuğa sahip ailelerin destek sistemlerine sahip olmaları, sağlık profesyonellerinin önerilerine uymalarını ve sağlığa uygun davranışları benimsemelerini kolaylaştırır ve sağlık hizmetlerinden daha fazla

yararlanmalarını sağlar.

Çocukların özerkliğinin ve özgürlüğünün modern dünyada daha fazla savunulmaya ihtiyacı vardır.

Çocukta özerklik/otonomi, kendi yaşam tarzını seçme, yetişkinler tarafından kontrol edilmeyen kendi istekleri doğrultusunda sosyal ilişkilerini yönlendirme özgürlüğünü ifade eder.

Çocukların hayata ilişkin bilgi ve deneyim kazanma ihtiyacı, onların güçlendirilmesi ile ilgilidir.

Güçlendirme kavramı, otonomi sahibi olmayan ya da kendi yaşamları ile ilgili karar verme ve söz sahibi olma yeterliliği olmayan insanlar için kullanmaktadır.

Güçlendirme, hastaların haklarını koruyan bir süreçtir. Uzun süreli bakım gereksinimi olan kişinin

güçlendirilmesindeki amaç ise, hem bakım kalitesini geliştirmek hem de kişinin kendi yaşamını kontrol etmesini sağlamaktır.

(3)

Sağlık bakım sisteminden maksimum yarar sağlamak üzere güçlendirilmek her çocuğun hakkıdır. Bu nedenle

güçlendirme yaklaşımı kullanılırken dikkat edilmesi gereken temel ilkeler şu şekilde sıralanabilir:

Saygılı olmak

Bireyi merkez almak

Bireylerin deneyim ve katkılarına değer vermek ve onaylamak

Araştırıcı/meraklı olmak

Aynı dili konuşmak

Gözden geçirmek ve değerlendirmek

Geleceği planlamak

(4)

HASTA ÇOCUK HAKLARI

İnsan hakları, kişinin doğuşundan itibaren sahip olduğu ve  birey olarak hakettiği, kimsenin ondan alıp veremeyeceği, yaşaması için gerekli, toplumsal açıdan kabul görmüş olan yasal haklardır.

Sağlık açısından irdelendiğinde ise insan hakları, eşitlik çerçevesinde kişinin tedavisinin yapılması, otonomisine/özerkliğine ya da kapasitesine saygı duyulması gerektiğini belirtmektedir.

1948 yılında kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, çocukların hak ve özgürlüklerini içermekle birlikte onların özel olarak özen ve bakıma kavuşmaları gerektiğini kabul etmektedir.

Uluslararası alanda çocukların korunmasına yönelik yapılan ilk beyanname, 1924 yılına ait Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi’dir. Bu Bildiri, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi ile şekillenmiştir.

1945 yılında kurulduğundan bu yana çocuk refahı ve çocuk hakları konularına özel ilgi gösteren Birleşmiş Milletler tarafından güncellenerek 20 Kasım 1989 yılında Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme adıyla kabul edilmiştir.

Çocuk hakları, kanunen ve ahlaken dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma, fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel bir kavramdır ve toplum içinde dezavantajlı konumda olan çocukları korumak, desteklemek, güçlendirmek için vardır.

Her biri ayrı bir hakkı özetleyen 54 maddeden oluşan Sözleşmede haklar dört temel gruba ayrılmıştır: Ayrım gözetmeme (Madde 2), Çocuğun yüksek yararı (Madde 3),Yaşama ve gelişme hakkı (Madde 6), Katılım hakkı (Madde 12).

(5)

Sözleşmenin 24. Maddesi temel koruyucu sağlık bakımına, halk sağlığı eğitimine ve bebek

ölüm oranının azaltılmasına özel bir vurgu yapmaktadır. Zarar verici geleneksel uygulamaların ortadan kaldırılması için çalışmalar yapmada taraf devletler zorunlu tutulmaktadır.

Çocukların katılım konusundaki durumu ve gelişimi, çocuk hakları kavramını doğrudan ilgilendirir.

Çocukların etkin katılım gerçekleştirebilmeleri için onlara fırsat ve sorumluluk vermek ve desteklemek gerekir.

Alderson ve Montgomery (1996) çocuğun katılımı konusunda dört aşamalı bir model geliştirmişlerdir.

Bunlar:

Bilgilendirilme,

(Bir Görüşü) İfade Etme, (Bir Kararı) Etkileme, Asıl Karar Verici Olma.

Buna göre; bütün düzeyler katılımın önemli aşamalarıdır ve çocuğun bilinçli bir seçim yapması için ilk üç düzey dördüncünün önündedir. Bu ilk üç düzey, BM Çocuk Haklarına Dair

Sözleşmenin içinde yer alır.

İlk düzey, bilgi sahibi olmayı; ikincisi, bir görüş oluşturmayı ve üçüncüsü de karar verme sürecine faydalı olabilecek bir görüşü mümkün olduğunca düşünebilmeyi içerir.

Bu model, sağlık hizmetlerine çocukların katılımını sağlamada faydalı bir çerçeve sunar.

(6)

Hasta Hakları

Hasta hakları, sağlık hakkının ve temel bir insan hakkı olan yaşama hakkının uzantısı olarak son yıllarda tıp etiği alanında üzerinde önemle durulan bir konu durumundadır.

Üçüncü kuşak insan hakkı kapsamında hemen bir bireye uygulanabilecek haklardan olmayıp daha çok bir topluluk, nüfus grubu, toplum ya da bir millet için anlam taşıyan haklardan biri olan hasta hakları, hasta ile sağlık çalışanları arasında bireysel ve toplumsal düzeyde ortaya çıkan, sağlık çalışanlarının hastaya ve hastanın sağlık çalışanlarına karşı görev ve sorumlulukları olan, daha iyi  sağlık ortamı

için hasta ve sağlık çalışanlarının birlikte sahip çıkması gereken haklardır.

Ülkemizde de bu yönde çalışmalar yapıl maktadır. Avrupa Birliği sürecinin de etkisiyle, 1998 yılında

“Hasta Hakları Yönetmeliği” yayınlanmıştır.

Sağlık Bakanlığı, bu yönetmeliğe işlerlik kazandırmak amacıyla, 2003 yılında “Sağlık Tesislerinde Hasta Hakları Uygulamalarına İlişkin Yönerge”yi yayınlamış ve 2005 yılında ortaya çıkan ihtiyaçlara göre bu yönergeyi yenilemiştir.

Bu yönetmelikte:

Sağlık Hizmetlerinden Faydalanma,

Sağlık Durumu İle İlgili Bilgi alma,

Mahremiyete Saygı Gösterilmesi,

Tıbbi Müdahalede Hastanın Rızası,

Tıbbi Araştırmalar,

Diğer Haklar başlıkları altındaki alt başlıklarla hastaların hakları ele alınmıştır.

(7)

Hasta Çocuk Hakları

Çocuklara, gençlere ve onların velilerine karşı sağlık kuruluşlarının hangi yükümlülükleri olduğu değişik yasalarda belirtilmektedir.

Çocukların sağlık kuruluşlarında yatmak sureti ile sürekli hizmet almaları halinde sahip oldukları haklara ilişkin olarak Avrupa Hastanede Yatan Çocuklar Derneği tarafından (EACH) 1988'de Leiden (Hollanda) da gerçekleşen I. Konferansta "Hasta Çocuklar Bildirgesi” ilan edilmiştir. Söz konusu bildirge, 2001 yılında Brüksel'de yapılan 7. Konferansta düzenlenmiş ve yeniden yayınlanmıştır. Bu bildirgeye göre;

Çocuklar, ancak gereksinim duydukları tıbbi tedaviyi, evlerinde ya da bakım merkezlerinde yapılamadığı durumda hastanede almalıdır. 

Hastanede yatan çocuklar ebeveynlerini ya da diğer yakınlarını her zaman yanlarında bulundurma hakkına sahiptir. 

Çocuklar, yaşlarına ve durumlarına uygun, oynamak, dinlenmek ve eğitim almak için kapsamlı olanakları olan bir çevrede bulunma hakkına sahiptir.

Çevre, çocukların gereksinimlerine uygun bir şekilde düzenlenmeli ve uygun personele sahip olmalıdır.

Çocuklar, eğitimleri ve empati yetenekleri çocukların bedensel, ruhsal ve gelişimsel

gereksinimlerine, ailelerinin gereksinimlerine yanıt verebilecek görevliler tarafından bakım görme hakkına sahiptir.

Hasta çocuğa kesintisiz bakım, olabildiğince küçük bir ekip tarafından verilmelidir. 

Çocuklara duygu ve anlayışla yaklaşılmalı, mahremiyetlerine her zaman saygı gösterilmelidir.

(8)

Ülkemiz açısından değerlendirildiğinde, çocuklar için bu anlamda yazılı özel

düzenlemeler yoktur. 2006 yılında kabul edilen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 18 yaşından küçüklere sosyal güvenlik primi ödeme şartı aranmaksızın  ücretsiz sağlık hizmeti verilmesi imkanı sağlanmıştır.

8 Mayıs 2014 tarihinde yenilenen Hasta Hakları Yönetmeliğinde ise çocuğun katılımı eskisine göre biraz daha ön planda olmasına karşın yasal boşluklar bulunmaktadır.

Ancak hakları ortaya koyan bu tür bildirgeler, yayınlandıktan sonra benzer

hizmetlerden yararlananlar için de, bildirgenin içinde belirtilenler birer "hak" haline gelmektedir.

Hastanede yatan herkes kaliteli bakım alma hakkına sahiptir.

Hastane personelinin ve ailenin çocuğun haklarını, çıkarlarını ve isteklerini korumak için yasal sorumlulukları ve çocuklara yönelik özel bakım hizmetleri vardır. Bu durum çocukların yaşlarına, aldıkları tedaviye ve anlayışlarına bağlı olarak değişmektedir.

(9)

Hastaneden yatan bir çocuk,

klinik ihtiyaçları temelinde tedavi almayı,

mahremiyetine ve onuruna saygı görmeyi,

oyun ve eğitim materyallerine sahip yaşına ve tıbbi durumuna uygun bir çocuk hastanesinde, biriminde veya koğuşunda tedavi almayı,

iyi eğitim almış çocuk hemşireleri tarafından bakım görmeyi,

(anlama ya da muhakeme düzeyine sahip iseler) tartışmalara dahil edilmeyi ve isteklerinin dikkate alınmasını,

bakım veren personel ile tanıştırılmayı,

ameliyatlarının çocuk bakımı konusunda eğitim almış ve deneyimli cerrahlar tarafından yürütülmesini ya da denetlenmesini

çocuk bakımı konusunda eğitim almış ve deneyimli anestezi uzmanları tarafından anestesinin yapılmasını bekler.

(10)

Tüm bunlara ilaveten hasta çocuğun ailesinin,

bütün hastane personeline, diğer hastalara ve ailelerine nazik ve saygılı davranma,

ikamet adresi ya da telefon numarası değişmesi durumunda bunları hastaneye bildirme,

hasta çocuk hakkında hastane personeline detaylı bilgi verme ve eğer çocuklarının sağlığında bir değişimi, fiziksel ya da öğrenme ile ilgili bir engeli, alerjileri,

hassasiyetleri var ise bunu hastane yetkililerine bildirme,

ameliyat sonrası çocuğun yapması gereken tavsiyelere uyduğundan (egzersiz ve diyet yapma gibi.), belirtilen ilaçları aldığından ve tedaviyi bitirme ya da

değiştirme öncesi tıbbi tavsiyeler istediğinden emin olma

tavsiye edilen tedaviyi kendisinin veya çocuğununun reddetmesi veya doktorun tavsiyesine uymama durumunda olabileceklerin farkında olma, bunlar hakkında düşünme ve tüm bu faaliyetlerin ve takip eden sonuçların sorumluluğunu alma,

çocuğun belirlenmiş tüm randevulara katılımını, randevulara katılımın zamanında yapılmasını ya da makul bir nedenden dolayı iptal edilen randevuların

ayarlanmasını sağlama,

hasta çocuğun, aile üyelerinin ve eşlik eden tüm ziyaretçilerin hastane ve koğuş kurallarına uyma sorumluluğu bulunmaktadır.

(11)

KAYNAKLAR

BAYKOÇ N (2006). Hastanede Çocuk ve Genç. 1. Baskı. Ankara: Gazi Kitabevi.

BÜTÜN AYHAN A (2015). Hasta Çocukların Gelişimi ve Eğitimi, Anadolu Üniversitesi Yayınları.

KEENE N. Your Child In Hospital. 3. Edition. Childhood Cancer Guides.

Referanslar

Benzer Belgeler

Eski Yunanlılarda, çocuk ve genç için kullanılan sözcüklerin çok belirsiz olduğu görülmekte ve bu konuyla ilgili sözcüklerin bebeklik ve yaşlılık arasında kalan hemen

Savaştan sonra Çocukları Koruma Derneği’nin Savaştan sonra Çocukları Koruma Derneği’nin kurucusu İngiliz Eglantyne Jebb’in “Çocukları kurucusu İngiliz

Çocuğun bu özelliklerini ve gereksinimlerini dikkate alan uluslararası toplum tüm insanların sahip olduğu genel insan haklarının yanında, çocukların haklarını

düzeyde gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan eğitim hakkı, oyun ve dinlenme hakkı, bilgi edinme hakkı, din, vicdan ve düşünce özgürlüğü, bilgi alma hakkı

• Çocuğun yüksek yararı tehlikeye düştüğü takdirde ana-baba bu tehlikeleri gideremezse, aile mahkemesi uygun tedbirleri alabilir... Medeni Kanun evlilik dışı

Yargı Kararıyla Kazanılan Erginlik: Bazı koşulların gerçekleşmesi durumunda çocuk normal erginlik yaşını doldurmadan hâkim kararıyla ergin kılınabilir.

Çocuğun yararı önceliği ilkesi, çocuk hukukunda karşılaşılan tüm sorunlarda, görevli ve yetkilere yol gösteren ve çocuk yararına çözümün tercih edilmesini

Tam ehliyetsiz küçüklerin; hukuka uygun fiillerde bulunabilme, hukuka aykırı fiillerden sorumlu tutulabilme ehliyeti ve bunların istisnai durumları vardır.... Hukuka Uygun