F ABAD Farın. Bil. Der.
14, 224-243, 1989
FABAD J. Pharm. Sci.
14, 224-243, 1989
Göz PreparaUarmda
Biyoyararlılıkve Farmakokinetik II
Nurşen ÜNLÜ Murat ŞUMNU
A. Atilla HINCAL
Özet: Bu derlemede, göze uygulanan ilaçların farmakokinetigi
incelenmiştir. Gözden absorpsiyon için önerilen kinetik modeller, bunların matematiksel bagıntıları ve uygulanışları anlatılmıştır. Ayrıca, göze uygulanan
ilaçların klinik yanıtlarının kinetigine deginilmiştir.
moA v
AILABILITY and PHARMACOKINETTCS OF OPHTHALMIC DRUGSSummary: Pharmacokinetics of the topica//y applied ophthalmic drugs were examined in this review article. The kinetic models of the ocular absorption; the equations ofthese models and their applications were given. ln addition, clinical dose-response relationships and their kinetics for the ophthalmic drugs were explained.
Keywords: Ocular bioavai/ability, Ocular pharmacokinetics, Pharmacokinetics of the ophthalmic drugs, Kinetic model of the ocular absorption, Dose-responserelationshipsofthe ophthalmic drugs.
Başvuru Tarihi: 12.11.1988 Kabul Tarihi: 6.6.1989
Hacettepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Teknoloji Anabil-im Dalı, Ankara.
' - - - - · - - · - - - -- - _ . /
ÜNLÜ ve ark.
GİRİŞ
Göze uygulanan ilaçların biyoya-
rarlılığı, farmakokinetik açıdan üç faktör tarafından değiştirilmektedir.
Bunlar, konjunktival kesedeki ilaç ki-
netiği, korneanın geçirgenliği ve ilacın
gözden eliminisyon hızıdır. Göz prepa-
ratlarında fannakokinetik çalışmaların,
insan gözünde yapılması oldukça zor- dur, bu konudaki az sayıda araştırma
ise sistematik bilgi açısından yetersiz- dir (1, 2). Bu nedenle, ilacın gözdeki absorpsiyon kinetiği için model olarak floreseinin göz içine geçişi seçilmiştir
225 (3-5). Konuyla ilgili çalışmaların
büyük çoğunluğu ise, insan gözünde beklenenden çok farklı sonuçlar venne- mesi dolayısıyla, tavşan ,gözünde
gerçekleştirilmiştir (6-12).
Yakın zamanlara kadar, göze uygu- lana ilaçların dispozisyonu, tek kom-
partmanlı modele göre ifade edilirdi.
Bu model (Şema 1), kısa sürede elde edilen ilaç düzeyleri için başarılı
sonuçlar verilmişse de, ilaç konsan-
trasyonlarının uzun sürelerle tayin
edildiği çalışmalarda bazı sapmalar
gözlenmiştir (13).
~l __ u_y_gu_~~an-an~) _d_o_z~ı---.~ 1
Kornea1
. kç : _ Şema 1Çoğu ilaç, basit tek kopartmanlı
modele göre incelendiğinde, korneaya çok hızlı penetre oluyormuş gibi görünmektedir. Tek doz ile görülen bu
hızlı penetrasyon, kısa süreli çok doz- lu uygulamalarda ve uzun etkili prepa-
Gözyaşı akışı
ratlarda farklı olmaktadır.
Gözün iki temel kompartmandan
oluştuğunu kabul eden görüşlere göre, ilk kompartman prekomeal alandır
(13, 14), (Şema 2).
1 Prek;meal . 1
~
!Aköz hümör 1 ke-
Şema 2Gözyaşı drenaıı
Prekorneal alandaki başlangıç hac- mi, normal gözyaşı ve damlatılan
çözelti hacminin toplamıdır. Burada sabit bir gözyaşı üretimi ve akışı vardır, damlatılan sıvının drenajı ise damla büyüklüğünün bir fonksiyonu- dur. İkinci kompartman aköz hümördür, ilaç buraya korneadan difüzyonla geçerek ulaşır ve birinci derece kinctiğine göre elimine olur (14). Ancak, bu modelde korneanın dis- pozisyon sürecinde belirgin rolü ol-
mayan tek bir zar olarak kabul edilme- si ve tüm prekorneal dispozisvon sabitlerinin tek bir hız sabitinde top-
lanması eksiklik olarak görülmüştür
(15).
Makoid (13)'in, pilokarpin için
önerdiği dört komparımanlı modelde bu eksiklik giderilmiş gözükmektedir
(Şema 3).
Bu çalışmaya göre, yalnızca bu model, kornea ve aköz hümördcn elde
Prekomcal alan
edilen bulguların her ikisine de uyum
göstermiştir. Bu modeli eleştirenler,
kornea epiteli ile stromanın özgün rol- lerinin ayırdedilmemiş olduğunu öne
Kornea
-
epiteli
Farmakokinetik modeller üzerin- deki bu genel girişten sonra, göze uy- gulanan bir ilacın penetrasyon kine-
tiğinin incelenmesine geçilecektir.
1. GÖZE UYGULANAN İLAÇLARIN PENETRASYON KlNETIG.I
1.1. İlacın Konjunktival Kesedeki Davranışı
Göze uygulanan bir ilaç, önce pre-
Şema 3
sürmüşlerdir (15).
Lee ( 15)'nin yine pilokarpin için
önerdiği model ise aşağıdaki gibidir:
Stroma, endotel, aköz hümör
Şema 4
kornea] gözyruıı filmi ile karışır. Daha sonra korneadan emilerek göz içine geçer (16). Bu nedenle, ilacın gözyaşı
ile karışması ve buradaki kinetiğinin,
gözün ilaç absorpsiyonu üzerinde
doğrudan etkisi bulunmaktadır.
Thombre (17), taşvan gözünde
yaptığı kinetik çalışma sonucu, pilo- karpinin prekomeal dispozisyonunu
Şema S'de görüldüğü gibi
açıklamıştır.
Kornea! absorpsiyon Drenaj
" Prekomeal alan
~onnal gözyruıı
devrillaç-protein etkileşmesi
G.. b h 1 / Konjunktival absorpsiyon
ozyaşı u ar aşması
Artan biyoyararlılık Azalan biyoyararlılık
Şema 5 Göze uygulanan ilaçların biyoya-
rarlılığmı etkileyen bu prekorneal faktörler, korneadan absorpsiyon ile
yarışır (8, 18). Bir çözelti, göze dam-
latılmasmın ardından, normal gözyaşı
hacmi olan 7.5 µ!'ye gelene kadar dre- najla prekorneal alandan uzaklaşır.
Drenaj, damlatılan çözelti hacminin fonksiyonudur ve ilacın konsanırasyo
nunu değil, miktarını değiştirir.
Başlangıçta, ilaç miktarı drenaj nede- niyle hızla azalırken, konsantrasyon çok daha yavaş düşer. Gözdeki sıvı
hacmi normal değerine ulaştıktan son- ra ilaç miktarındaki azalma çok daha
yavaşlar. Bu süreç yaklaşık 5 dakika sürer (11,14). Daha sonra, absorpsiyo- nun başlaması ve yeni üretilen
gözyaşının etkisiyle konsantrasyon hızla düşmeye başlar. ilacın korneaya
ÜNLÜ ve ark.
geçişi, prekorneal konsantrasyon, kor- neadaki konsantrasyonun altına düştüğüne kesilir.
Drenaj, sadece absorpsiyonda uygu- lanan dozu kontrol etmemekte, aynı
zamanda kornea epitelinde doruk kon- santrasyona erken ulaşılmasına yol
açmaktadır. Ancak, drenajın bu etkisi,
diğer kayıp mekanizmalannınkindcn
dahaazchr.
Bu eşitlikte Vı, t zamanında pre- korneal alandaki sıvının toplam hac- mi; Qı, normal gözyaşı üretim hızı;
C, prekorneal alandaki ilaç konsantras- yonu; kp, prekorneal alandan absorp-
kp+ kn+ Q, k
,=-
~--v-,-- zamana karşı ilaç konsantrasyonueğrisinin eğiminden bulunan k" deney-
Burada V 0 , O zamanındaki; Vt(S) ise 5. dakikadaki prekorneal alan sıvı
227 Prekorneal alanda sıvı hacmi za- manla sürekli olarak değiştiğinden, tek bir hız sabiti elde etmek mümkün ol- maz. İlaç miktarına göre bulunan zahi- ri hız sabiti, drenaj nedeniyle konsan- trasyona göre bulunandan daha büyük
çıkar. Aşağıdaki bağıntı, ilacın uygu-
lanmasından sonraki ilk 5 dakika içinde, gözyaşı filmi ilaç konsantras- yonundaki değişimi ifade eder (15).
Eşitlik l
siyan hız sabiti ve ~ ise, diğer yollar- la kayıp hızıdır. k, zahiri birinci derece
hız sabiti yardımıyla, parantez içindeki terim bulunabilir.
Eşitlik 2
sel hız sabiti ise, aşağıdaki örnekte
olduğu gibi uygulanabilir.
Eşitlik 3
hacmidir.
Q,, O olursa;
Eşitlik 4
yazılabilir., Buna göre, 25 µI'lik hacim için:
10 µl'lik hacim için:
Hacim azaldıkça hız sabiti yükselir. Q1 • O olı;nadığı durumda, V ı
'ye karşı kı'nin grafiği ı·izilcrek kı'
bulunabilir.
Mishima (3), floresein kullanarak insanlarda yaptığı çahşma sonucu,
gözya!jıyla karışan floreseinin konsan- trasyon undaki azalnıayı, zamanın.
fonksiyonu olarak birinci derece kine-
tiği ile ifade etmiştir.
Makoid (13) de, ilacın uygulan-
masından sonraki ilk 5 dakikanın, ab- sorpsiyon için önemini vurgulamış ve prekomeal alandan eliminasyonun, bi-
rınci derece kinetiğine göre
gerçekleştiğini göstermiştir. Ancak bu
çalışmada, prekomeal alandan drenajın,
Gözya!jı değişim hızı
Giren sıvının geçiş hızı
Burada Cı gözyaşındaki ilaç kon- santrasyonu; kt, gözyaşından uzak-
laşma hızı; A, kornea yüzey alanı; L, kornea kalınlığı ve Ca ise, aköz
vctcd
C p o = - - - Yct+ Vo olarak yazılabilir. Burada, Cd, dam-
latılan çözeltideki ilaç konsantrasyonu;
V d ise damlanın hacmidir.
Çalış"manın bulgularına göre,
ilacın prckorneal alandaki dispozisyo- nu, korneadan absorpsiyonu etkile- mekte ve damlatma hacmi küçüldükçe komeaden geçen miktar azalmaktadır.
l_<Jöze d~mlatılan bir pilokarpin
hacme bağlı olduğu gözönüne
alınmamıştır.
Adler (l 9)'in, floresein ile yaptığı çalışmada, yukarıdaki eşitliklerde hız sabiti, lakrimasyonun derecesine bağlı olarak 0.05-0.3 dak-1 arasında bulun-
muştur. Çözelti iritasyon yaptığında hız sabiti, 1-2 dak-1' e çıkmıştır.
Sieg (ll)'in araştırmasında ise, ıo-2 M pilokarpin çözeltisinde 25 µl
damlatıldıktan sonra, prekomeal alan- daki miktarı 1.6 mg.m1-l olarak bu- lunmv§tur. Himmelstein (14), prekor- neal alandan aköz hümöre geçişi
incelediği iki kompartmanlı modelinde
(Şema 2), çözeltinin uygulanmasından
sonra prekorneal alandaki hacim
değişimini a!jağıdaki gibi ifade etmiştir:
Drenajla
kayıp hızı
Aköz hümöre difüzyonla kayıp hızı
Eşitlik 5
hümördeki ilaç konsantrasyonudur.
Prekomcal alandaki ba!jlangıç konsan- trasyonu ise,
Eşitlik 6
çözeltisinin ancak % l-2'si gözün iç bölümüne ula!jabilmektedir (20).
Lee (15)'nin önerdiği modelde ise
(Şema 4), ilaç geçişi kendiliğinden oluşan ve her aşaması Fick'in birinci
yasasına göre yürüyen bir dizi basit difüzyon evresinden oluşmaktadır.
Araştırmacı pilokarpin ile yaptığı çalışmada, ilacın prekomeal alandaki
ÜNLÜ ve ark. 229
değişim hızını
Himmelstein'a benzer 1şekilde
ifadeetmiştir. (Eşitlik
7)ııv
,cp _
---ı:ıı-
- -
kp( CP- Ccl - kct( V,- V 0) CP- Q,CP- knCp Eşitlik 7 Burada CP, prekorneal alandaki ilaçkonsantrasyonu ve krl ise, drenaj
hız sabitidir. Konjunktivada "sink"
koşullarının olduğu varsayılarak oluşturulan bu ifadeye göre, gözyaşı hızının artması sonucu kalan prekor- neal hacim önemli ölçüde değişmez,
e -k 0 t
Eşitlik 9'da Q0, normal gözyaşı akışıdır. Bu çalışmaya göre, prekomeal
çünkü yeni gözyaşı üretimi ile ortaya
çıkan hacim alam terkeder; böylelikle prekorneal alanda önemli bir sıvı biri- kimi olmaz. Damlaı:manın ardından,
prekorneal alandaki ilaç konsantrasyo- nunun ifadesi aşağıdaki gibidir:
Eşitlik 8
Eşitlik 9
pilokarpin dispozisyonu ile ilgili hız
sabitleri Tablo l'de belirtildiği gibidir:
Tablo 1: Tavşan Gözünde Pilokarpinin Dağılımına A·:t Parametreler (15)
Parametre kp
kct
kn Qo
Tablo 2'de ise, prekorneal dispozis- yon faktörlerinin göreceli öneminin
anlaşılmasına yardımcı olacak para-
meırel:r gösterilmi~tir.
Veriler gözönüne alındığında, ilaç absorpsiyonu üzerinde prekorneal dis- pozisyon faktörlerinin göreceli etkisi
aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Drenaj > V azodilatasyon > Kon- junktival olmayan kayıp > Lakrimas-
B ulıman Değer
0.13 dak-1 0.54 dak-1 8.38 dak-1 0.66 µl.dak-1
yon > Konjunkıival kayıp > Normal
gözyaşı devri > Korneadan absorp- siyon.
Lee (15)'nin çalışmasında elde
ettiği bulgular, tek komparımanlı
modelden daha farklıdır (Şekil 1). Bu- rada görüldüğü gibi, 5 µ1 ve 25 µl'lik hacim ile aynı drenaj hızı elde edil-
miştir. Dolayısıyla, uygulanan hacim yüzünden ortaya çıkan farklılıkların
Tablo 2: Prckomeal Kayıp Faktörlerinin Biyoyararlıhk Üzerine Etkisi (15)
Paralel kayıp faktörü OranAa Oran
sb
Drenaj 0.24 30.4
Normal gözyaşı akışı 0.18 22.1
Gözyaşı artışı 0.13 16.4
Konjunktival absorpsiyon 0.16 20.9
Pilokarpinin vazodilatasyonu 0.03 3.5
Konjunktival olmayan kayıp 0.05 5.9
Tüm faktörler 0.007 1.0
a) A oranı hiçbir paralel kayıp faktörünün olmaması halinde (aköz hümörde eğri
altında kalan alan 9716 µg.mı-1 dak)
b) B oranı bütün paralel faktörlerin bulunması halinde (ak öz hümörden eğri altında
kalan alan 77 µg.mı-1 dak)
-
~:z.o
- :!z.. --"-'-
~'
5 5 . .ı.2 O.Jt2 5 5 . .ı 2 0.54
;. -
3 25 2.09 0.54"'
"
1.5 O .. = !1.ös ~l.dak·1- "
"'
~
"'
1.0"
'
::
•O
o.5
il
'-
i~
ı
·o
"'
<(
1
o
20 30 60 90Zaman daki~al
Şekil 1: llaç miktarı sabitken konsantrasyon ve hacmin değişmesinin aköz hümör konsantrasyonu üzerinde etkisi (15)
ÜNLÜ ve ark.
yalnızca drenaja değil, gözyaşı filmin- deki başlangıç konsantrasyonuna da
bağlı olarak anlaşılmaktadır.
Drenajın, gözden absorpsiyonu bu derece etkilemesi, ilacın kornea ile te-
masının artırılarak gözyaşı filmindeki konsantrasyonunun yüksek ve uzak-
laşma hızının az olmasının yararını düşündürmüştür. Viskoz taşıyıcılarla yapılan çalışmalarda (21, 22), gözyaşı
filmindeki konsantrasyonda belirgin
artış gözlenmişse de, gözyaşından ıızaldaşma hızında fazla bir azalma ol- mamıştır. Tc99 m ile yapılan bu
çalışmalarda, uzaklaşma hız sabili 0.06-0.1 dak-1 arasında bulunmuştur.
Chrai (9) ve Green (10), tavşan
231 gözünde viskozite ile gözyaşından uzaklaşma hızının ilişkisini araştırmışlar, 13-15 cps viskozitede hız sabitinin 0.1 dak-l•cte sabitleştiğini
görmüşlerdir.
1.2. Göz İçine Penelrasyoıı
Ki neliği ·
1 2 .1. Korneadan ilaç "U pıake"i
Prekorneal alanda gözyaşı ile
karışan bir ilacın, bir önceki böliimde sözü edilen kayıp yollarıyla uzaklaşan dışında kalan miktarı, kornea ta-
rafından absorplanarak gözün iç bölümündeki aköz lıümöre ulaşır, bu- radan da irise geçer. Göze uygulanan bir ilacın dağılımı Şema 6'da
gösterilmiştir.
Prekorneal
ı ~ ı
Kornea epitel.1 ~
1 Aköz hilmör!
allan ~ stroma endotel
I
DepoI
Eliminasyonkayıp
1 I
iç oda (vitröz)
İris Silier Lens cisim
Şema 6
İlacın kornea ıarafınan absorpsiyo- ı genel
nunuıı, tek kompartmanlı modele göre 16).
ifadesi aşağıdaki gibidir (13,
cJCC ·k,.l
dt ; kp . C to . e - kc C c Eşitlik 10 Burada, Cc, korneadaki ilaç kon-
santrasyonu; C10 , gözyaşındaki başlangıç konsantrasyonu; kc, kornea-
T _in ( k1 / kc) c k, - kc
Gözyaşıyla uzaklaşma hızı, kornea- dan uzaklaşma hızından çok büyük
olduğundan, doruk konsantrasyona
ulaşma zamanı çok kısa olur. Bu süre
dan uzaklaşma hız sabitidir.
Korneada doruk konsantrasyona
ulaşma süresi ise aşağıdaki gibidir:
Eşitlik l 1
tavşan gözünde 5-30 dakika bulun-
muştur (11). Doruk konsantrasyona erken ulaşılması ve absorplanan mik-
tarın az oluşu', alışılmış famıakokine- a) Gozyaşı fılm1ndekı başlangıç konsantrasyonu 8 µg.ml 1 olan pılokarpının korneadaki en yüksek konsantrasyonu 30 µg.g- 1 olarak bulunmuşttır (24).
tik yöntemlerle elde edilen zahiri ab- sorpsiyon hız sabitinin hesaplanandan fazla bulunmasına yol açmaktadır (23).
Bu durum, prekorneal eliminasyon
~
-;- E
Ol :ı
~
c: ::ı
o »
Ul
"'
~
c:
"'
Ul c::
o
""'"
o
"'
~
:o E
:::ı
.c :o N
""
<{
5 10 20 30
yanında, gözaşı ile kornea yüzeyi
arasındaki konsantrasyon farkının hızla azalması nedeniyle de ortaya
çıkmaktadır (13).
60 90 120
Zaman (dakika)
Şekil 2: Pilokarpin çözeltisinin uygulanmasından sonra kornea-ilaç konsantrasyonundaki değişim (11) (8, sağlam göz; O, tahriş olmuş
göz)
ÜNLÜ ve ark. 233
Şekil 2'de görüldüğü gibi, sabiti 0.06 dak-l'dir. Buna eşlik eden pilokarpinin korneadan "upıake"inin zahiri absorpsiyon hız sabiti ise 0.50 son derece hızlı oluşu, ilacın korneaya dak-1 bulunmuştur. ikinci faz olan iki
kısa sürede bağlandığını (epitel müsin saatlik süre boyunca, zahiri eliminas-
tabakasında adsorpsiyon) düşün- yon hız sabiti 0.016 dak-l'e düşmüştür dürmektedir. Pilokarpinin korneadan (11). Sırama, endotel ve aköz hümör eliminasyonunun iki fazlı olduğu ile aynı çalışma tekrarlanmış, tek fazlı
görülür. llk faz, 5 dakikalık doruk absorpsiyon ve eliminasyon süresinden sonra 20-30 dakika kadar gözlenmiştir. Çalışmaya ait farmako- sürer. Buradaki zahiri eliminasyon hız kinetik bulgular Tablo 3'dedir:
Tablo 3: Pilokarpinin Kornea ve Aköz Hümördeki Dağılımına ait Fannakokinetik Bulgular (11)
Doku Doruk zamanı (dak.) kabs. (dak-1) k0 (dak- 1)
Epitel 4 0.50 0.06, 0.02
Stroma-endotel 20 0.09 0.021
Aköz hümör 20 0.08 0.017
Stroma-endoıel ile aköz hümör Epiteldeki salım hızı, aközdeki ilaç ki- verilerinin benzerliği, pilokarpinin bu neliği için hız sınırlayıcı bir faktördür.
iki doku arasında tek bir faz olacak Uygulamadan hemen sonra,
şekilde serbest difüzyonuyla korneadaki konsantrasyonu doğru açıklanabilir. Pilokarpinin korneadan olarak saptamak oldukça zordur. Doruk
geçiş mekanizmasında, endotelin et- konsantrasyona ulaşıldıktan sonra,
kinliği bulunmamaktadır; epitelin genellikle konsantrasyon azalmaya böyle bir rolü vardır (11, 13). Normal başlar. Bunun için,
o
zamanınagözde, aköz hümörden eliminasyon ekstrapolasyon ve cco'ın bulunması yarı ömrü 42 dakika iken, epiteli kolay olur. kı'nin kc'den çok büyük
çıkarılınış gözde 34 dakikaya inmiştir. olması nedeniyle,
kpCı
Cc0= - - kpCı/k1 Eşitlik 12
kı - kc
yazılabilir. Bura da Cco, gözyaşı- Grass ve Robinson (25, 27), kor- kornea geçiş katsayısı kp'nin hesaplan- neal ilaç penetrasyonunun, hidrofilik
masında kullanılır. ve lipofilik ilaçlar için farklı mekaniz- Tablo 4 'de çeşitli ilaçlar için he- malarla gerçekleştiğini belirtmişlerdir.
saplanmış kornea! geçirgenlik değerleri Hidrofilik bileşikler için hız sınırlayıcı
görülmektedir. etken epitel iken, lipufilik bileşikler
'
Tablo 4: Tavşan Kornea Epitelinin Çeşitli 11açlar lçin Geçirgenlik Değerleri (16)
İlaç Pilokarpin
Dekz.ameıazon
Timolol Epinefrin
Dipivalil epinefrin için stroma bu etkiyi göstennektedir.
Çalışmacılara göre, korneadan absorp- siyon hem partisyon katsayısı,hem de molekül ağırlığına bağımlı olarak
"por"dan geçiş mekanizmasıyla açıklanabilir. Hidrofilik maddeler, hücreler arası boşluklarla birikerek
geçiş yaparken, lipofılikler membranın
lipid yapısıyla bütünleşerek pcnetre olurlar.
Korneadan absorpsiyon, ilacın uy-
gulanmasından 4-5 dakika sonra kesi- dCc _;kaCa-kcCc
dt
-dCa ; kcCc- kaC .- k0C a dt
Buraka, ka ve kc, sırasıyla aköz- kornea ve kornea-aköz geçiş kat-
sayılandır. Korneadaki sıvı hacmine göre ifade edilmişlerdir. Cc ve Ca ise, rca = kafkc olur. ka ve kc, aköz hümör hacmine göre geçiş hız sabitlcridir.
Şekil 3 ve 4 incelendiğinde, eğrilerin benzer olduğu ve birinci dere- ce kinetiğine uydukları görülür. !ç oda konsantrasyonu başlangıçta artar,
5.2 - 7.3 33 14.38 1 53
lir, çiiııkü eliminasyon anar ve kornea yüzeyinde ilaç birikimi fazlalaşır.
1.2.2. flacın Gözün
iç
BölümüneGeçişi
llacm konjunktival keseden kaybı hızlı olduğundan, korneadan absorp- siyonun 5 dakikada kesildiği belirtil-
mişti. Absorplanan ilaç iç odaya geçer, burada aköz akış ile taşınarak difüzyon yoluyla dolaşıma karışır. iki kompart-
manlı bir model için geçiş kinetiğine
ait bağıntı şöyle yazılabilir:
Eşitlik 13
Eşitlik !4
kornea ve aköz hümör konsantrasyon- larını göstennektedir. Kornea ve aköz hümör arasındaki kararlı durum
dağılım oranı ise,
Eşitlik 15
doruğa ulaşır ve üssel olarak azalır.
Azalan fazdaki eğim (A), zahiri elimi- nasyon hız sabitini, (B) ise zahiri ab- sorpsiyon hız sabitini verir. A ve B
değerleri birlikte, kornea-aköz geçiş katsayısı ve iç odadaki kayıp kat-
sayısının fonksiyonudur.
ÜNLÜ ve ark.
-10-"
E ai
c:
"'
"'
c: o
"'
o
o
o.
o'
A
2 3 Zaman
4 5 6 ( s aaı)
235
Şekil 3: Tavşan gozune befunolol uygulanmasından sonra, kornea (noktalı doğru) ve iç odadaki konsantrasyon değişimi (16)
7 E
°'
c: ~
o >
"'
"'
::
_,c: 10
"'
"'
c: o
"'
c:
"
"'
"
~ ou.
-·
10
• \8
. ..
\ \2 3 4 5 6 7 Zaman (saat)
Şekil 4: İnsan gözüne floresein uygulanmasından sonra kornea (kesiksiz doğru)
ve ak.öz hiimördeki konsantrasyon değişimi (16)
Makoid (13), uygulamadan 5-6 saat sonra, korneadaki pilokarpin miktannı
aköz hümörden üç katı fazla bularak, kornea epilelinin depo görevini
doğrulamıştır. Buna karşılık beta adre- nerjik blokörler için endotel tabakası, hız sınırlayıcı faktör olınaktadır.
Sieg (11), korneadan peneırasyonu
birinci derece kinetiğine uygun bulurken, Lazare (24) sapmalar
gözlemiştir. Bu durumu da göz doku-
larında dağılımın yavaş olması ve uzun süre dengenin kurulamamış ol-
masına bağlamıştır.
Zahiri dağılım hacmi, topik olarak göze uygulanan ilaçların da dispozisyon özelliklerini tanımlamak
için uygun bir parametredir.
Proteinlere bağlanma, gözün
pigmenıasyonu ve ilacın kendisine ait farmakolojilc etkiler, gözdeki ilacın dağılım hacmini etkileyen faktörlerdir.
Conrad (28), pilokarpin ve inülinin zahiri dağılım hacimlerini hesaplamış
ve klerenslerini sırasıyla 33.9 µl.dak-1 ve 4.59 µı.dak-1 olarak bulınuştur (Cl
; V dk). Yüksek dağılım hacmi ve klerensin, dokuya geçişin fazla
olduğunu gösterdiği bilinmektedir.
Sıeroidler için, dağılım hacmi, iç
odanın gerçek hacmine eşittir. Bunun nedeni, albino irisde steroidlerin birikmesidir. Beta adrenerjik blokörlerde ise, göz dokularına bağlanın~ nedeniyle daha büyüktür.
iris ve silierde, aközden daha yüksek konsantrasyonlarda bulunurlar (16).
Francoeur (29), geliştirdiği in s.itu kor- nea! perfüzyon sistemi ile pilokarpinin
dağılım hacmini ve klerensini sap-
tamış ve bunun kornea! "uptake"in tayininde kullanılabileceğini belirt-
1.2.3. Göz içi Farmakokinetiifi İlaç aköz hümöre girdikten sonra tüm göze dağılır. Gözün iç odası,
kornea, iris, silier cisim, lens ve
viıröz ile yakın temastadır. Bu nedenle, iris ve silierdeki ilaç konsantrasyonu aköz hümörinkine paralel gider (13).
Absorplanan ilacın yaklaşık % 75'i lens ve vitröz depolarına geçer. Daha önceki çalışmalar, lensin iç ve dış kısımları arasında önemli bir konsantrasyon farkı olduğunu göstermiştir. llaç önce iç odaya penetre
olduğundan, lensin ön yüzeyindeki
konısantrasyonu daha yüksek ola-
caktır. Vitrözün yapısındaki fibriller, ufak moleküllerin difüzyonunu engel- lemez. Böylelikle, vitrözden difüzyon göreceli olarak hızlıdır ve konsantras- yon farla azdır.
Pek çok ilaç, göz içinden aköz hümörün hareketi ile uzaklaşır, bir miktar da sistemik kayıp olur. İlacın
oküler enzimlerle metabolizması da gözönüne alınmalıdır.
Pilokarpinin eliminasyon hızının,
aköz hümör akış hızından çok daha küçük olduğu bulunmuştur (13).
Bunun nedenleri şunlardır: Korneadan aköze geçiş yavaştır; kornea depo rolü oynar. İris ve pigmentleri de bu etkiyi gösterir; ya da yavaş hızlarda reseptör
bağlanması olur. Tablo 5'de Makoid (13)'in yaptığı çalışmanm bulguları
görülmektedir (Şekil 5). Pilokarpinin dispozisyonuna ait birinci derece hız
sabitleri aşağıdaki gibidir.
miştir.
'---~---~~~~~~~~_!__~~~~~~~~~~~~~·
ÜNLÜ ve ark. 237
SJıJıi.I. I!allilı~ -ı
k, (kayıp) 5.71 x 10 -1
kp 6.20 x 10 -3 k' c 4.85 x IO -2
kc'.
(geri) 4.03 x 10 -2ka 8.89 x ıo-3
k'
a (geri) 3.39 x ıo-3 k. (kayıp) 3.49 x ıo·2Tablo 5: Pilokarpinin Göz Dokularındaki Dağılımı (13)
Gözlenen parametre Kornea Aköz Sili er İris Lens Vilröz Model doku büyüklüğü
(mg) 50
Gözlenen doku
büyüklüğü (mg) 53.1 AUC (µg-dak) mı-1 25.4
Miktar (µg) 0.75
Uygulanan doz(%) 1.1 Absorplanan miktar
(bağıl,%) 100
1.2.4. Doku ve Pigment/ere ilaç
Baglanması ve Farmakokinetik
Sonuçları
Pilokarpinin göz dokuları ve serum proteinlerine bağlandığı, iris ve silier cisimde .biriktiğinden söz edilmişti
(30). Bu nedenle pilokarpinin farma-
kokinetiği dört kompartınanlı modele
oturtulmuştur (13). Bundan başka pilo- karpin göz dokularında metobolize ol-
maktadır (31), ancak ilacın göziçi far-
makokinetiği üzerinde çok yavaş bir etkisi vardır.
Bazı ilaçların melanine bağlandığı
250 20 20 250 1000
300 20.7 19.7 257 1077 27.2 2.17 2.17 6.4 11.82 0.8 0.064 0.064 0.19 0.35 1.2 0.1 0.1 0.28 0.52
110 8.8 8.8 26 48
ve pigment yardımıyla gözde daha çok
biriktiği bilinmektedir (32-34). Albino gözdeki iris ve silierde ilaç birikimi az olur ve ilaç dağılımındaki kararlı
duruma çabuk ulaşılır. Sonuç olarak, aköz, kornea ve iç odadaki konsantrasyonlar aynı hızla azalır,
böylelikle iki kompartmanlı modele uyan bağlantılar uygulanabilir.
2. Göze Uygulanan İlaçların Klinik Yanıtlarının Kinetiği
2.1. Göz İçi Basıncı Yanı
tının Farmakokinetiği
Göz içi basıncı tam olarak
- -
'7
-
Eai 1.0
!
-
:ı!D
.• il
..
A::ı cı
c:
•
o
•
>
"
A"'
"'
~ il A
-;:::0.10 :- Ll.
"' -
ij"' -
c: o
-
.><
-
@
Ai
Ao
"' •
@·-
A A• ~
0.01
. . . . .
2 4 6 8 10 12
Zaman (saat)
Şekil S: Pilokarpinin, aköz hümör (GI ), iris (O) ve silierdeki (ti)
konsantrasyonlarının karşılaştırılması (13) ölçülebildiğinden, glokomda kul-
lanılan ilaçlarla yapılmış pek çok
çalışma vardır. Ancak bu yanıta ait kinetik, biyofazdaki ilaç konsantrasyo- nu ve yanıt arasındaki ilişkiyi gösteren basit bir şema ile açıklanamaz.
Gerçekte, göz içi basıncı değişimi ile konsantrasyon değişimi arasında belirgin bir gecikme süresi vardır.
Nonnalde gözlerden biri test, diğeri
ô. P;
x · - - -ı-Pi-9
Burada Xi, ilaç konsantrasyonu;
ô.Pi , göz içi basıncı azalması; Pi ise, göz içi basıncıdır.
de kontrol için kullanılabilir. Aynca,
aynı gözde ilaç uygulanmadan Jnce ve sonraki göz içi basınçları ölçülerek de
karşılaştırma yapılabilir; kontrole göre
% azalma (35) ya da basınçtaki % azalma veya azalma oranı (36) gibi ifade edilir. ilacın yaptığı göz içi
basıncı azalması ile basıncın kontrol düzeyi arasındaki ilişki doğrusaldır. Bu
ilişki aşağıdaki ifadeyle tanımlanır.
Eşitlik 16
Uzun süreli antiglokom ilaçlarda etkisinin bitiş zamanı, göz içi
basıncının zamana karşı değişimi
/
ÜNLÜ ve ark.
ilişkisinin eksıraspolasyonu ile elde edilebilir. Etki süresi, ilaç konsant- rasyonu ile de ilişkili olabilir.
Buna bir örnek, Şekil 6'da
gösterilmiştir.
Buradaki ilişki doğrusaldır ve birinci derece kinetiğine uymaktadır.
Gözdeki konsanırasyon ile göz içi
basıncı arasındaki ilişki bilinme-
diğinden, regresyon doğrusunun eğimi,
12
10
-
<1l <1l 8"'
"'
Ql ~ 6
:::ı
"'
-"' 4 w
2
////1 l
o
0.08 0.125ilaç
Şekil 6: Befunolol konsantrasyonu
arasındaki ilişki (16) 2.2. Pupil Yanıtlarının Far-
makokinetiği
Başlangıç pupil çapı (D0) ve ilaç
uygulanması sırasındaki pupil çapı (D)
değerleri yardımıyla yanıt pararneıresi
(RP) bulunur: (Eşitlik 17 ve 18).
Doruk konsanırasyonda ölçülen pupil çapı ile hesaplanan RP, ilaç
239
ilacın eliminasyon hız sabiti yerine, etkinin azalma hızı olarak tanımlanır.
Eğrinin eksırapolasyonu en düşük et- kin konsanırasyonu verir. Etkinin azalma hızı ve en düşük etkin konsan- trasyon, lıipotansif ilacın belli bir konsantrasyondaki etki süresini tah- min etmeye yardımcı olur. Do-
layısıyla, preparatın konsanırasyonu
ve uygulama sıklığının belirlenmesi mümkün olur.
0.25 0.5 1.0
konsantrasyonu (0/o)
ile hipotansif etkinin ortalama süresi konsantrasyonuna karşı grafıklenir. Bu
ilişki pilokarpin için Şekil 7'de görülmektedir.
Şekilde, eğimi bire çok yakın doğruya bakıldığında, RP'nin biyofaz- daki ilaç konsantrasyonuyla orantılı olduğu görülür. Tek bir doz ilaç
uygulanmasının ardından pupil
yanıtının, zamanın fonksiyonu olarak
Dd-D
RP = - - (miotik yamı)
D - 1 Eşitlif 17
D-00
RP = - - (midriatik yanıt)
8.5 -D Eşitlik 18
·-<!)
Q)
-
~ Q)E
"'
~
"'
o.-
-c"'
;>-
101
10 o
"
_, 10
"
_,
10 -4 10
•
•
ııi' 10 -ı
_,
10
Konsantrasyon
_,
(g_ mi )
Şekil 7: Pilokarpinin konsantrasyonu ile yanıt parametresi arasındaki ilişki (16)
matematiksel ifadesi insan gözünde
belirlenmiştir (37).
Salazar (38), bir antikolinerjik
ilacın sıçanlarda i.v. uygulanmasından
sonra ortaya çıkan midriatik yanıttaki
azalmayla, ilaç eliminasyon sabitini
hesaplamış, doz-yamı ilişkisini belirlemiştir. Smolen (39), i.v.
uygulamayla elde edilen doz-yanıt
ilişkisine dayanarak, sfinkter kasın biyofazındaki ilaç konsantrasyonunu gösteren parametreller arasında pupil
yanıtını belirlemek için bir fonksiyon
geliştirmiştir.
2.3. Sikloplejik Yanıtların Farmakokinetiği
Burada maksimum yanıt sıfır
uyum durumu (akomodasyon)
olmalıdır.
RP Eşitlik 19
ÜNLÜ ve ark.
Eşitlikteki 60, ilaçtan önceki, 6 ise ilaçtan sonraki uyum geniş
lik!eridir (refraktif değişimler).
Sikloplejik yanıt için gecikme süresi ve doruk zamanı, pupil
yamtındakine benzer. Bu da ilacın irise
ulaşması için geçen zamanın, sfinktere
ulaşması için geçen zamana eşit olduğunu gösterir.
Doza bağlı olarak alınan yanıtın
analizine aiı yöntemler, ilaçların
gözün iç bölümlerine absorpsiyon ve eliminasyon hızları konusunda bilgi verir. Bu parametrelerin bilimesiyle,
farklı uygulama şekilleri (tek ya da çok damlalı çözelti, merhem, ilaç
dağıtım sistemleri) ile göz içi ilaç
konsantrasyonlarının grafikleri elde edilerek hastanın gereksinimine uygun doz rejimi planlanabilir.
KAYNAKLAR
ı. Linn, M.L., Jones, L.T., "Rate of Lacrimal Excretion of Ophthalmic Vehicles", Am. J. Oplıibalmol., 65, 76-78, 1968.
2. Krohn, D.L., Breitfeller, J.M.,
"-Transcorneal Flux of Topical Policarpine to the Hum an Aqueous", Am. J. Ophthalmol., 87. 50-56, 1979.
3. Mishima, S ., Gasset, A., Klyce, S.D., Baum, J.L., "Determination of Tear Volume and Tear Flow", Invest.
Ophthalmol., 5, 264-276. 1966.
4. Anderson, R.A., Cowle, J.B.,
"Influence of pH on the Effect of Pilocarpine on Aqueous Dynamics", Brit. J. Ophthalmol., 52, 607-611, 1968.
5. Benedetto, D.A., Shah, D.0., Kaufman, H.E., "The Instilled Fluid Dynamics and Surface Chemistry of Polymers in the Preocular Tear Films", Invest. Ophthalmol., 14, 887-902, 1975.
241 6. Maurice, D.M., "Structure and Fluids Involved in the Penetration of Topically Applied Drugs. Clinical Phannacology of the Anterior Segment", Int. Ophlhalmol. Clin., 20, 7-20, 1980.
7. Benson, H., "Permeability of the Comea to Topically Applied Drugs", Arcb. Opbthalmol., 91, 313-327, 1974.
8. Chrai, S.S., Makoid, M.C., Eriksen, S .P ., Robinson, J .R., "Drop Size and Initial Dosing Frequency Problems of Topically Applied Ophthalmic Drugs", J. Plıarm. Sel., 63, 333-338, 1974.
9. Chrai, S.S., Robinson, J.R.,
"Ocular Evaluation of Methylcellulose Vehicle in Albino Rabbits", J. Pharm.
Sel., 63, 1218-1223, 1974.
10. Green, K., Downs, S., "Ocular Penetration of Pilocarpine in Rabbits", Arch. Ophthalmol., 93, 1165-1168, 1975.
11. Sieg, J.W., Robinson~ J.R.,
"Mechanistic Studies on Transcomeal Permeation of Pilocarpine", J. Pharm.
Sel., 65, 1816-1822, 1976.
12. Sieg, J.W., Robinson, J.R.,
"Vehicle Effects on Ocular Drug Bioavailability I. Evaluation of Fluorometholone", J. Pharm. Sci., 64, 931-936, 1975.
13. Makoid, M.C., Robinson, J.R.,
"Phamıacokinetics of Topically Applied Pilocarpine in the Albino Rabbit Eye",
J. Pharm. Sel., 68, 435-442, 1979.
14. Himmelstein, K.J., Güvenir, 1., Patton, T.F., "Preliminary Pharmacokinetic Model of Pilocarpine Uptake and Oisribution in the Eye", J.
Pbarm. Sel., 67, 603-606, 1978.
15. Lee, V.H., Robinson, J.R.,
"MeChanistic and Quantitative Evaluation of Precomeal Pilocarpine Disposition in Albino Rabbits", J.
Pharm. Sel., 68, 673-684, 1979.
16. Mishima, S., "Clinical Pharmacokinetics of the Eye", Invest.
Opbthalmol. Vls., 21, 504-541, 1981.
17. Thombre, A.G .• Himmelstein, K.J., "Quantitative Evaluation of Topically Applied Pilocarpine in the Precomeal Area", J. Pharm. Sci., 73, 219-222, 1984.
18. Chrai, S.S., · Robinson, J.R.,
"Binding of Sulfisoxazole to Protein Fractions of Tears", J. Pharm. Sel., 65, 437-439, 1976.
19. Adler, C.A., Maurice, D.M., Paterson, M.E., "The Effect of ·viscosity of the Vehicle on the Penetration of Fluorescein into the Human Eye", Exptl. Eye Res., il, 34-42, 1971.
20. Chrai, S .S ., Robinson, J.R.,
"Corneal Permeation of Topical Pilocarpine Nitrate in the Rabbit", Am.
J, Opbthalmol., 77, 735-739, 1974.
21. Hardberger, R., Hanna, C., Boyd, C.M., "Effects of Drug Vehicles on Ocular Contact Time", Ar c h.
Ophthalmol., 93, 42-45, 1975.
22. Trueblood, J.H., Rossomondo, R.M., Carlton, W.H., Wilson, L.A.,
"Comeal Contact Times of Ophthalmic Vehicles", Arch. Ophtbalmol., 93, 127-130, 1975.
23. Wagner J.G., Nelson, E.,
"Percent Absorbed Time Plots Derived From Blood Level and/or Urinary Excretion Data, J, Pbarm. Sel., 52, 610-611, 1963.
24. Lazare, R., Herlington, M.,
"Pi.locarpine Levels in the Eyes of Rabbits Following Topical Application", Exptl. Eye. Res., 21, 281-287, 1975.
25. Grass, G., Robinson, J.R.,
"Relationship of Chemical Structure to Corneal Penetration and Influence of Low-Viscosity Solution on Ocular Bioavailability", J. Pharm. Sel., 73,
1021-1027, 1984.
26. Grass, G.M., Robinson, J.R.,
"Mechanisms o'f Comeal • Drug Penetration I: in Vivo and in V itro Kinetics", J. Pharm. Sel., 77, 3-14, 1988.
27. Grass, G.M., RobinsQn, J.R.,
"Mechanisms of Corneal Drug Penetration Il: Ultrastructural Analysis of Potential Pathways for Drug Movement", J. Pbarm. Sel., 77, 15-23, 1988.
28. Conrad, J.M., Robinson, J.R.,
"Aqueous Chamber Drug Distribution Volume Measurement in Rabbits", J.
Pbarm. Sel., 66, 219-224, 1977.
29. Francoeur, M., Patton, T.F.,
"Kinetics of Comeal Perfusion in situ I.
Evaluation of System and Uptak:e of Ethyl p-Aminobenzoate in Rabbits", ini. J. Pharm., 2, 337-342, 1979.
30. Newsome, D.A., Stern, R.,
"Pilocarpine Absorption by Serum and Ocular Tissues", Am. J.
Opblbalmol., 77, 918-922, 1974.
31. Ellis, P.P., Littlejohn, K., Deitrich, R.A., "Enzymatic Hydrolysis of Pilocarpine", I n ve s t.
Ophthalmol., il, 747-751, 1972.
32. Pati!, P.N., "Cocaine-Binding by the Pigmented and Non-Pigmented Iris and its Relevance to the Mydriatic Effect", Invest. Opblhalmol., 11, 739-746, 1972.
33. Lyons, J.S., Krohn, D.L.,
"Pilocarpine UptakebyPigmented Uveal Tissues", Am. J. Ophlhalmol., 75, 885-888, 1973.
34. Patil, P .N ., J acobowitz, D.,
"Unequal Accumulation of Adrenergic Drugs by Pigmented and Nonpigmented Iris", Am. J. Ophthalmol., 78, 470-477, 1974.
35. Zimmerman, T.J., Kaufman, H.E., "Timolol, Dose-Response and Duration of Action", Ar c h.
Ophtbalmol., 95, 605-607, 1977.
ÜNLÜ ve ark.
36. Drance, S .. , Nash, P.A., "The Dose Response of Human Intraocular Pressure to Pilocarpine", Can. J.
Ophtbalmol •• 6, 9-13, 1971.
37. Davanger, M., "The Pupillary Dilatation Curve Af ter Mydriatics ", Acta Opbtbalmol., 49, 565-571, 1971.
38. Sa!azar, M., Shimada, K .• Pati!.
243 P .N.. "iris Pigmentation and Atropine Mydriasis", J. Pharmacol. Exptl.
Ther., 197, 79-88, 1976.
39. SmoJen, V.F., "Determination of Time Course of in vivo Pharmacological Effects from in vitro Drug Release Testing", J. Piıarm. Sd., 60, 878-882, 1971.
Cesaret;
strasında ayağa kalkıp konuşabilmek, sırasındada yerine oturup dinleyebilmektir.
Cari Herman VOSS