• Sonuç bulunamadı

KARAKTER VE DEĞERLER EĞİTİMİ 1. HAFTA – 2. DERS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KARAKTER VE DEĞERLER EĞİTİMİ 1. HAFTA – 2. DERS"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KARAKTER VE DEĞERLER EĞİTİMİ

1. HAFTA – 2. DERS

Tarihsel süreç içerisinde üzerinde en fazla tartışmaların yaşandığı ahlak ve ahlaki değerlerin oluşumu, gelişimi ve eğitimi konusu, günümüzün de temel problemlerinden birini oluşturur.

Küreselleşme, bilimsel gelişmeler ve iletişim alanındaki ilerlemeler gibi birçok gelişme, neredeyse her toplumun her bireyinin amaçlarını, beklentilerini ve değerlerini değiştirdi.

Fakat yaşanan bu gelişmeler ahlaki değerler eğitimi ve değerlerin aktarımını olumsuz yönde etkilemiştir.

Bu, çocukların karakterini inşa etmede, hayatta uygulayabilecekleri değer ve ahlakı öğretmek gibi daha büyük bir probleme yol açtı.

Bu durum küresel bağlamda yeni arayışları beraberinde getirirken, konunun temelde bir eğitim problemi olduğu açığa çıkmıştır. ( Oruç, 2010 (2), 37-60)

Ahlaki değer eğitimine duyulan ihtiyaç, toplumda ahlaki değerlerin erozyona uğraması ve toplumu oluşturan insanların ahlaksızlaşmasıyla kendisini gösterir.

Bu ahlaksızlaşmayı ortadan kaldırabilmek için temelden yani çocuk yetiştirmekten başlamak gerekir.

Ahlaki gelişime bağlı olarak çocuğa ahlaki değerleri aktarma ve ahlaki değerlere bağlı bireylerin yetişmesini sağlama insani bir zorunluluktur.

İnsanın sosyalleşmesi ile başlayan ve diğer insanlarla girilen etkileşimle insan hayatında zorunlu bir hale gelen iyi ve kötü kavramlarının çocukta yerleşmesi ahlaki değerler eğitiminin temel bir konusudur.

Okul öncesi ve ilkokuldaki yıllar çocuğun bütün gelişim alanları için kritik yıllar olduğu bilinir. Bu dönemdeki en küçük ihmaller bile hayatın ilerleyen yıllarında geri dönüşü olmayan hatalara yol açabilir.

Bu yıllarda çocuğun gerçekçi bir ahlak anlayışına sahip olamayacağını, fakat belirli ilkeler çerçevesinde verilen eğitimin de gelecek için temel teşkil edeceği bilinir.

Şekil ve niteliği yetişkin eğitiminden farklı olsa da okul öncesi ahlaki değerler eğitimi çocuğun yepyeni bir dünya şekillendirmesi, çeşitli eğitim etkinlikleriyle hayatı öğrenmesi, kendisi dışındaki canlı varlıkların da kendilerine ait bir dünyalarının olduğunu öğrenerek onlara saygı duymayı öğrenmesi gibi ahlaki gelişim açısından kritik bir öneme sahiptir.

Özellikle çocuğun benmerkezci düşünce yapısının, biz anlayışına dönüşmesi ahlaki değerler eğitiminin konusu olarak bilinir. (Oruç, 2010 (2), 37-60)

Modern eğitim günümüzde teknik alandaki gelişmeleri eğitim alanına aktarmada ve onları müfredata adapte etmede başarılı olmakla birlikte şiddet, anlayışsızlık, güvensizlik, dürüst

(2)

olamama gibi sosyal problemleri parçalı ve indirgemeci bir anlayışla ele alarak bunların çözümünde başarılı olamamakla eleştiriliyor.

İnsanlığın ortak kültür mirasını geliştirmeyi amaçlayan uluslararası bir kuruluş olan UNESCO’ya göre de günümüzde doğanın ve yaşamın çeşitli formlarının mahvedilip yok oluşu; temel insani değerlerin erozyona uğraması; sorumsuz, doymak bilmeyen açgözlülüğümüzün yol açtığı üretim ve tüketim çılgınlığı ile karşı karşıya kalınmıştır.3

52

Mevcut insanlık sorunlarımızın yol açtığı felaketleri engellemek için eğitimin her alanında değerleri ön plana çıkarılmalıdır.

Değerler eğitimi bireysel, toplumsal ve eğitimsel gerekçelerle okulun sorumluluk alanlarından birisi olarak görülebilir.

Ancak hangi yöntem, strateji ve teknik kullanılırsa kullanılsın tüm öğrencileri mükemmel bir karaktere ulaştırmak ancak ahlaki bir idealdir.

En iyi karakter veya karakter eğitimi bile bu ideale bir yakınlaşmayı gösterir.

Bu nedenle çoğu zaman eğitimciler öğrencilerin ahlaki gelişimlerini sağlayıp sağlayamadıklarından değil, onlara sağlıklı bir etik ortam sağlayıp sağlamadıklarından sorumludurlar.

Bununla birlikte değerler eğitimi uygulamalarının etkinliği üzerine yapılan uygulamalı araştırmalar olumlu sonuçlara işaret etmektedir

1995 ile 2006 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri Eğitim Departmanı tarafından uygulanan kırktan fazla karakter eğitimi projesinin sonuçları uygulamalar sonucunda öğrenci davranışlarının, personel yeterliliğinin ve okul kültürünün geliştiğini göstermektedir.

Türkiye’de karakter eğitimi programlarının etkililiği üzerine yapılan çalışmalarda bu programların öğrencilerin bilimsellik değerlerini, doğruluk ve barış değerlerini geliştirdiğini ve akademik başarıyı yükselttiğini belirlemiştir.

Değerler eğitiminde yer alan yaklaşımlar birbirinden bağımsız değildirler.

Aynı eğitim ortamı içerisinde birden fazla yaklaşımın farklı yönlerinden istifade edilmesi değerler eğitiminin verimliliğini artıran bir unsur olarak değerlendirilebilir.

Bu doğrultuda yapılan çeşitli çalışmalar, değerler eğitiminde bütüncül yaklaşımların daha etkili olduğunu göstermiştir.

Bu nedenle değerler eğitiminde farklı yaklaşım ve yöntemleri bir arada kullanması, çocuğun hayatını değerlerle çepeçevre kuşatma esasına dayanan bütüncül yaklaşımların kullanılması daha isabetli olacaktır. (Meydan, 2014 (1), 93-108)

Türkiye’de değerler eğitimi konusundaki araştırmalar genel olarak incelendiğinde çeşitli derslerde (sosyal bilgiler, hayat bilgisi, fen bilgisi vb.) değerler eğitimi programının etkililiğini ve değerler eğitimine ilişkin öğretmen görüşlerini inceleyen araştırmalara rastlanılmaktadır.

(3)

Bu çalışmalarda Türkiye’de değerler eğitimi uygulamalarının genelde okul öncesi ve ilkokul düzeyinde yapıldığı ve bu kademedeki öğrenciler üzerinde yapılan çalışmaların daha etkili olacağı yönünde genel bir kanının olduğu söylenebilir.

Değerler eğitiminin etkisinin lise ve ortaokulda mükemmel düzeyde, ilkokulda orta düzeyde olduğu görülmektedir.

Elde edilen sonuçlardan hareketle, özellikle ergen ve genç olarak nitelendirilen gruplar üzerinde yapılacak değerler eğitimi çalışmalarından daha olumlu sonuçlar alınacağı, bu nedenle de bu gruplardaki çalışmaların artırılması gerektiği söylenebilir.

Değerler eğitiminin ailede başladığı düşünüldüğünde, yapılacak eğitimlerin sadece okulla ve öğrenciyle sınırlı olmaması gerektiği de unutulmamalıdır.

Davranışların arkasında tek türden bir değerin bulunmuyor olması ve insan eylemlerinin mekanizmasının bilinenden daha karmaşık olması (Güngör, 1998) değerlerin tespitini ve değerler eğitimini güçleştirmektedir.

Bu nedenle, değerler eğitimi konusunda eğitimciler ve araştırmacılar tarafından farklı araştırma yöntemleri kullanılarak yapılacak yeni araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Ayrıca, verilecek değerler eğitimin içeriği ve şekli, öğretim yöntemi, öğrencinin bulunduğu eğitim kademesi gibi değişkenler arasındaki ilişkilerin tespit edilebileceği daha ayrıntılı çalışmaların yapılmasına gereksinim olduğu da söylenebilir. (Ateş, 2017 (34), 41-60)

KARAKTER EĞİTİMİ TANIMI VE KAPSAMI

Okullar, yeni nesil öğrencilerin değerlerini, alışkanlıklarını ve sosyal davranışlarını etkileyebilmelidirler. Çağın getirdiği olumsuz durumlar karşısında, okullar öğrencilerine iyi tercihler yapabilmek için fırsatlar sağlamalı ve aynı zamanda bu tercihleri yapabilme stratejilerini ve amaçlarını sunabilmelidirler.

Bir toplumun gelecek nesli iyi yetişmiş ve karakter sahibi insanlara bağlıdır. İnsanlar iyi ahlakî karaktere kendiliğinden sahip olamazlar. Bundan dolayı öğrenim çağındaki her bireyin uygun ahlakî kararlar ve davranışlar sergilemesini sağlayacak değerler ve becerilerle donatılmalı ve okulların temel hedefleri olmalıdır.

Bu anlamda karakter eğitimi, öğrencilerin sorumluluklarını taşıyabilecekleri makul seçimler yapabilmelerine yardımcı olan bilgi, beceri ve yeteneklerinin geliştirilmesi demektir (Ryan &

Bohlin, 1999).

Dolayısıyla karakter eğitimi ayrı bir müfredat gibi görülmeyerek okulun bütün ders programlarına eklemlenmiş (entegre) bir müfredat şeklinde olmalıdır.

Bu sebeple karakter eğitimi sabit bir program olarak düşünülmemeli, okul yaşamının bir parçası olmalıdır. Sınıf, günlük bazda olumlu karakter değerlerinin pekiştirildiği, modellendiği ve uygulandığı bir mekan olabilmeli, öğretmen de asıl görevin kendi omuzlarında olduğunun farkında olmalıdır (Anderson, 2000 (3), 139-142). (Aktarandan Ekşi, 2004 (1), 79-96)

II. Meşrutiyetin ilanından günümüze kadar yayınlanmış tüm ilkokul, ortaokul ve ilköğretim okulu programlarında doğrudan veya dolaylı, az ya da çok değerlere yer verildiği bilinir.

Bu değerlerde dönemlere göre farklılıklar görülmekle birlikte ortak olan nokta; değerlerin ve değerler eğitiminin tüm programlarda önemli görüldüğüdür.

(4)

Cumhuriyet döneminde yayınlanmış ilkokul, ortaokul ve ilköğretim okulu programlarında yer verilen değerler yayınlandıkları dönemlere göre bazı farklılıklar gösterse bile genel anlamda tümünde vurgulanan değerlerde bir örtüşme olduğu görülmektedir. (Keskin, 2010 (18), 68-72) KİŞİLİK – KARAKTER İLİŞKİSİ

Kişilik, insanların yaşadıkları hayat ve sürdükleri ömür içinde ortaya koydukları bütün davranışların ve sahip oldukları özelliklerin toplamıdır. Bu davranışların bir kısmı, bedeni özellikler, toplumsal özellikler ve ruhsal niteliklerden kaynaklanır.

Bedeni özellikler; kişilerin yaşı, cinsiyeti, bedeni ve fiziki görünümleri gibi beden ve biyolojik yapılarına dair olan kişilik özellikleridir. Toplumsal veya sosyal özellikler; sosyal kurallar, ilkeler, değerler, sosyal ilişkiler, iletişim tarzı gibi kişilerin içinde yaşadıkları toplum kültürünün onlara öğrettiği davranış kalıpları ile ilgili özelliklerdir.

Kişiliğin, en alt ve derin tabakası olan ruhsal niteliklerde ise; kişilerin iyilik, güzellik, dürüstlük veya kötülük, çirkinlik, yanlışlık gibi “tabiat” ve “öteki insanlar” ile ilgili bakış açıları ve kanatları bulunmaktadır.

Karakter kavramını kişilikten ayıran en önemli husus, karakter kavramının çoğunluk tarafından ahlaksal özellikleri anlatmak üzere kullanılmış olmasıdır. Toplumda “karakterli” ve

“karaktersiz” insanlardan söz edilir (Baymur, 1994: 252). Karakter ve karakterli olmak iyiyi, güzeli, doğruyu yapmak, başkalarını sevmek, özveride bulunmak demektir. İyi huylu, güzel ahlaklı, doğru sözlü insan karakterlidir (Köknel, 2005: 20). Bu anlamda davranışlarına toplumda değer verilen ahlak kurallarına uygun olarak yönetebilen, sosyal değerler sistemini benimsemiş olan kişilere “karakterli” denilmektedir (Baymur, 1994: 252). Kötü huylu, yalancı, bencil insan da karaktersizdir.

Ayrıca iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-hatalı, olumlu-olumsuz kavramları göreli olduğu için karakterli ya da karaktersiz olmak da göreli olup zaman içinde gruptan gruba, toplumdan topluma, ülkeden ülkeye değişebilir.

Ayrıca karakter, ilk yaşlardan itibaren sosyal yaşantılar sonunda birtakım değer yargılarının benimsenmesi ile gelişir. Benimsenen değerler, kişiliğin bir yanını oluşturur.

Bu bakımdan karakter sözünün kişilik ile ilişkisi vardır. Fakat kişilik, karakteri de içine alan ve bir insanın kendine özgü fiziksel ve ruhsal bütün niteliklerini içeren daha kapsamlı bir terimdir (Baymur, 1994: 252).

Ayrıca iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-hatalı, olumlu-olumsuz kavramları göreli olduğu için karakterli ya da karaktersiz olmak da göreli olup zaman içinde gruptan gruba, toplumdan topluma, ülkeden ülkeye değişebilir.

Ayrıca karakter, ilk yaşlardan itibaren sosyal yaşantılar sonunda birtakım değer yargılarının benimsenmesi ile gelişir. Benimsenen değerler, kişiliğin bir yanını oluşturur.

Bu bakımdan karakter sözünün kişilik ile ilişkisi vardır. Fakat kişilik, karakteri de içine alan ve bir insanın kendine özgü fiziksel ve ruhsal bütün niteliklerini içeren daha kapsamlı bir terimdir (Baymur, 1994: 252).

Karakter, iyi alışkanlıkların veya erdemlerin, kötü alışkanlıkların veya bizleri olduğumuz gibi yapan alışkanlıkların karışımıdır.

Bu iyi ve kötü alışkanlıklar bizi gösterir, hayata ve mücadelelerimize karşı tavrımızı sürekli olarak etkiler.

(5)

Örneğin, dürüstlük erdemine sahipsek, birinin cüzdanını kaldırımda bulduğumuzda karakteristik olarak sahibini arar bulur ona cüzdanı veririz. Eğer kötü alışkanlıklara, hainliğe sahipsek etrafta uygunsa onu alır sağa sola bakar olduğumuz yerden uzaklaşırız (Ryan ve Bohlin, 1999:

Karakter özellikleri çoğu insanın sandığı gibi doğumsal nitelik taşımaz ve insana doğa tarafından bağışlanmaz. Karakter özellikleri bir model gibi insan varlığına yerleşir ve onun fazla düşünmeye gerek kalmadan her durumda tutarlı bir kişi gibi davranabilmesini sağlar.

Doğumsal temellere dayanmayan bu özellikler, yaşam içerisinde sonradan edinilir (Adler, 1927/2001: 174).

Karakter Eğitimi, “olumlu karakter gelişimini sağlamak için okul hayatının tüm boyutlarının amaçlı bir şekilde kullanılması”dır.

Karakter Eğitiminin bu geniş çerçeveli yaklaşımı, müfredatın içeriği ve uygulanması, eğitim süreci, ilişkilerin kalitesi, disiplin gibi okulun tüm yönlerini kullanır (Battistich, 2005: 3). Bu noktada Karakter Eğitimi “istendik kişisel özelliklerin ya da niteliklerin gelişimini etkilemek için sarf edilen her türlü bilinçli ya da aleni çaba olarak” tanımlanabilir (Hoge, 2002: 104).

Karakter Eğitimi, genç insanların davranışlarını direkt ve sistematik olarak şekillendirmek için oluşturulmuş okul temelli bir programdır (Loockwood, 2009: 12).

Karakter Eğitimi, sosyal problemleri çözmede, okul müfredatının ve eğitimsel önceliklerin öğrenci ihtiyaçlarına ve sosyal ihtiyaçlara cevap vermediği durumda verilen bir eğitimdir.

Karakter Eğitimi, öğrencilerin problemleri çözmeleri ve potansiyellerinin tam olarak farkına varmaları için ihtiyaç duydukları ahlaki düşünme becerisini ve erdemleri üretmeleri için gereken değişiklikleri okulun yapabileceği konusunda görüş öne süren eğitim reformundaki bir yaklaşım olarak görülebilir (Vessel, 1998: 3).

Değerler eğitimi içerisinde yer alan “Karakter Eğitimi, topluma hizmet ve hoşgörü çeşitliliği, empati ve ilgilenme, sosyal ve duyuşsal öğrenme, saygı ve sorumluluk, vatandaşlık erdemleri gibi bir çok özellikleri öğretmek için odaklanmış çabaları tarif eden şemsiye terim”dir.

Bireylerin demokratik topluma olumlu katkı sağlamaları için etik ve ahlaki yönlerini geliştirerek bu alanların her birinde çalışmaları gerekir. Demokratik toplum ilgilenen, sorumluluk, dürüstlük, adalet gibi değerleri paylaşan vatandaşlara bağlıdır. Bu bağlamda değerleri öğretmek hem devlet hem özel okulların zorunluluğudur (Schwartz, Beatty ve Dachnowicz, 2006: 26, 27).

Referanslar

Benzer Belgeler

1930’lardan sonra Karakter Eğitimi, artan çoğulculuk, bireyciliğin vurgulanması, okul sistemlerini yapılandıran Amerika Birleşik Devletleri Yargıtay

Bunlar; genel doğru kabul edilen değerleri öğrenciye aktarmayı hedefleyen tümdengelimci (değerlerin doğrudan öğretimi), öğrencilerin kendi değerlerini

Örneğin; değer aktarımı temelli karakter eğitimini onaylayan Lickona değerlerin doğrudan öğretilmesi yaklaşımını ve çeşitli hikâyelerin kullanılmasını

Sosyolojik açıdan bakıldığında değerler ile insanlar arasındaki ilişki karşılıklıdır; değerler insanları, insanlar değerleri yaşatır.. Ancak değerler

Sınıf Sosyal Bilgiler Dersinde Değer Eğitiminin Etkililiği”, adlı çalışmasında sosyal bilgiler dersinde değerlerin gerçekleşme düzeylerinin ne olduğunu;

Bu kişiliğin küçük bir parçası bile aile ortamını etkileyebileceği gibi olumsuz da etkileyebilir bu nedenle çocuklar ve gençler ahlak eğitimi ve karakter eğitimi

Araştırma sonuçlarına göre; benlik saygılarının, sahip olduğu değerler ölçeğinin alt boyutları ile ilişkisine bakıldığında; sırasıyla güç, başarı,

Sınıf Sosyal Bilgiler öğretiminde vatanseverlik değerini geleneksel Türk gölge oyunu olarak bilinen ‘Hacivat ve Karagöz’ ile Kohlberg’in ahlaki değerleri ortaya koymada