TEMEL FOTOĞRAF 7
HABER FOTOĞRAFI
FOTORÖPORTAJ
1920’lerde kitle iletişimi şaşırtıcı derecede bir ilerleme
kaydetti. Örneğin, Berlin’de 45 gündüz ve 14 akşam gazetesi basılıyordu. Bu arada resimlerle dolu yüzlerce dergi moda, sağlık, otomobil gibi konulara odaklanıyordu. Resimli
dergilerin çoğalması “photojournalism” teriminin genel kullanıma girmesine yol açtı.
Almanya’da 1890’dan beri çıkmakta olan haftalık dergi BIZ (Berliner Illustrirte Zeitung), Fransa’da 1928’de çıkmaya başlayan VU dergisi ve daha sonra 1936 yılında Amerika’da çıkmaya başlayan Life dergisi fotoğraflı dergiler olarak yayın hayatlarını sürdürdüler (Mary Warner Marien, Photography:
A Cultural History, Sf. 237-239)
Leica fotoğraf makinesi, 1924
Teknolojik gelişmeler fotoğraf sayısında artışa neden oldu.
I. Dünya Savaşı’ndan önce sinema
filmlerini test etmek için geliştirilen Leica fotoğraf makinesi, 1924’te daha geniş bir kitleye tanıtıldı.
Leica ve rakibi Contax kamera, 35 mm roll film kullanıyordu ve hızları da
geliştiriliyordu.
1925 yılında magnezyum flaşların yerini Almanya’da geliştirilen flashbulb’lar aldı.
(Mary Warner Marien, Photography: A Cultural History, Sf. 237-239)
İki savaş arası dönem gazetelerin yoğun şekilde fotoğraf kullanmaya başlamalarına tanık oldu.
Özellikle tabloid gazeteler yoğun şekilde ve büyük fotoğraflar kullanıyordu.
Tabloid gazeteler, sansasyonel suç ve şiddet fotoğrafları kullanıyorlardı, büyük fotoğraflar ve özet altyazılarla hızlı bir şekilde hikayelerini anlatıyorlardı.
Amerika’da New York Illustrated Daily News, 1919’da ortaya çıktı. 1928 yılında bu gazetede yer alan bir fotoğraf ortalığı karıştırdı. Tom Howard’a ait bu fotoğraf baş sayfadan verilmişti. Kocasını öldürmekten suçlu
bulunan Ruth Snyder’in elektrikli sandelyedeki görüntüsü
(Mary Warner Marien, Photography: A Cultural History, Sf. 237-239)
FOTORÖPORTAJ
Fotoröportaj, bir dizi fotoğrafın bir yayında kullanılmak üzere projelendirilmesidir.
Ardı ardına gelen bir dizi fotoğrafın belirli bir bağlam içinde kullanılmasıdır.
Olay ya da olgu anlatabilir. Örneğin göç ya da kentleşme olgusu üzerine fotoröportaj yapılabilir.
Dennis Stock’un James Dean Fotoröportajı
1950’lerde önemli kişilerle ilgili fotoröportajlar yapılmıştır. Örneğin Dennis Stock, James
Dean’e ilişkin bir fotoröportaj çalışması
yapılmıştır. Dean, bir kasabadan çıkıp yıldız olan bir kişi olarak Amerikan rüyasını temsil ediyor.
Bu nedenle Dennis Stock onu doğduğu kasabaya götürüyor ve orada fotoğraflıyor.
Roger Fenton ve Kırım Savaşı
Kırım Savaşı (1853-1856) sırasında Roger Fenton’ın çektiği fotoğraflar.
İlk fotomuhabilirlik örneği olarak kabul edilir.
Mathew Brady ve Amerikan İç Savaşı
Mathew Brady, 1861-1865 yıllarında Amerikan İç Savaşını 20’den fazla fotoğrafçıdan oluşan ekibiyle birlikte fotoğraflamıştır. İç savaşa ait binlerce fotoğraf çekmişlerdir.
Fotomuhabirliğin kurucularından biri olarak kabul edilir.
Robert Capa/Photographs
Robert Capa
1931-1932 yıllarında Alman fotoğraf ajansı Dephot’ta çalıştığı sırada Kophenag’da
Troçki’nin konuşmacı olduğu toplantıda çektiği fotoğraflarla mesleğinde yükselmeye başlıyor.
Robert Capa
Cumhuriyetçi Askerin Ölümü, 1936
1936–1939 yılları arasında İspanya iç savaşını
görüntülüyor.
1938 yılında Picture Post dergisine yaptığı İspanyol iç savaşından görüntülerden oluşan “This is War”
Capa’nın ilk önemli çalışması oluyor.
Robert Capa
D-Day’de ABD ordusunun Normandiya’da, Omaha sahilinden çıkışını fotoğraflıyor. 6 Haziran 1944
W. Eugene Smith
“İnsanların fotoğraflarını çekmek istiyorsanız öncelikle onları tanımayı öğreniniz. İnançlarını, tavır ve hareketlerini, hislerini anlamaya çalışınız.
Kültürünüz ve ilgilendiğiniz konu hakkında bilginiz ne kadar derin olursa başarı oranı da o kadar büyük olur” E. Smith.
Fotoroportajın kurucusu sayılır. Fotoğraf kariyeri boyunca belirli konularda bir dizi fotoğraf üretmiştir. Bir fotoğraf projesine girişmeden önce konusu üzerinde dikkatli bir biçimde çalışmasıyla ünlüdür.
Fotoğraflarının her biri tek başına güçlüdür, aynı zamanda bir bütünün parçası olarak bir hikaye anlatırlar.
Tüm hayatı boyunca fotoğrafçının fotoğrafları, alt yazıları, başlıkları ve
sergilemesi üzerindeki editöryal kontrol hakkını savunmuş ve bunun için
mücadele etmiştir.
W. Eugene Smith İkinci Dünya Savaşı,
Saipan Dağlarında Amerikan askeri
tarafından bulunan yaralanmış, ölmekte olan bir bebek, Haziran 1944
1938-1943 yılları arasında Black Star fotoğraf ajansında çalışır.
Fotoğrafları Life, Harper’s Bazaar gibi dergilerde yayınlanır.
1947-1955 yılları arasında Life’de kadrolu olarak çalışır.
II Dünya Savaşı sırasında Pasifikteki ABD- Japon savaşını fotoğraflar.
W. Eugene Smith Postwar America
Genellikle Rembrand aydınlatması kullanır.
Bunun için gün ışığı ya da iç mekanda lamba vb.dan faydalanır. Böylece konusuyla
bağlantılı biçimde dramatik fotoğraflar elde eder.
W. Eugene Smith
Tomoko Uemura, AT A CENTRAL
POLLUTION BOARD MEETING
Japan
Minamata projesinde, Japon balıkçı köyünde Chisso adlı bir fabrikanın atıklarını denize dökmesi nedeniyle meydana gelen zehirlenmelere odaklanır. Civa zehirlenmesine maruz kalanların fotoğraflarını çeker. Smith’in fotoğrafları çok etkili olur.
Gilles Peress
“İlk hedefim bir orada ne olup bittiğini anlamaktır. İlk hedefim, bir birey olarak dışarıda olup bitenle ilgili olarak bilincimi inşa etmektir...Ben iletişim kurmak istiyorum”
Albüm haline gelen ilk çalışması 1984 yılında yayınlanan TELEX IRAN'dır. Bu albümde 1979 Devriminin ardından yaşanan toplumsal hareketlere, değişen sosyal mekanlara ışık tutar.
1997 yılında "Elveda Bosna”
Yugoslavya'da yaşanan iç savaşa, Rwanda çalışması da Hutu-Tutsi kabileleri arasında yaşanan çatışmaların ardından bıraktığı izlere odaklanır.
James Nachtwey/Inferno, Sudan (1993)
James Nachtwey
Dünyadaki savaşları, iç savaşları, çatışmaları fotoğraflıyor.
Ana temalar, açlık, yoksulluk ve göç.
Fotoğraflarında savaşın yıkıcılığını çıplak bir şekilde gözler önüne seriyor.
Ona göre bir savaş fotoğrafçısı iki şekilde
çalışabilir; tarafsız bir kayıtçı olarak ya da partizan bir tarihçi olarak. “Savaş karşıtı bir fotoğrafçı
kurbanların yanındadır” der Nactwey. Ona göre Fotoğrafçının görevi “istatistikleri somutlaştırmak, ideolojik meşrulaştırmaya karşı çıkmak, ölümün ve acıların izlerini, savaşı uzaktan izleyenlerin, özellikle de kişisel bir tehdit hissetmeyenlerin yüzüne vurmak, dünyaya sesini duyuramayanlar için aracılık” yapmaktır.