• Sonuç bulunamadı

1. ROMA HUKUKU Tarihi-Kaynaklar-Genel Havramlar- Kişiler Hukuku-Hakların Korunması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "1. ROMA HUKUKU Tarihi-Kaynaklar-Genel Havramlar- Kişiler Hukuku-Hakların Korunması"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1. ROMA HUKUKU

Tarihi-Kaynaklar-Genel Havramlar- Kişiler Hukuku-Hakların Korunması

2. Roma Hukuku Dersleri:

Borçlar Hukuku)

(2)

ROMA HUKUKUNUN KONUSU

• Roma şehrinin kuruluşundan (M.Ö. 753) Doğu Roma İmparatoru Iustinianus’un (M.S. 565)

ölümüne kadar geçen zamanda Roma’da ve Roma egemenliği altındaki ülkelerde

uygulanan hukuktur.

• Batı Roma İmparatorluğunun siyasi olarak ortadan kalkmasından Batı Avrupa’da 19. yy kanunlaştırma hareketlerine kadar gelişen ve değişen Roma hukuku ise, «Ortak Hukuk»

adını almaktadır.

(3)

ROMA HUKUKUNUN ÖNEMİ

• Günümüzde Almanya, Fransa, İtalya ve İsviçre gibi ülkelerdeki özel hukuk kurallarının temeli Roma Hukukudur.

• Özellikle M.S. 962’de kurulan Kutsal Roma-

Germen İmparatorluğu’nda Roma Hukuku, «Ortak Hukuk» olarak benimsendi.

• 11. yy sonlarına doğru İtalya’daki Bologna Üniversitesinde başlayan Roma Hukuku

çalışmaları 12. yy dan itibaren hukuk öğretimini etkiledi. Batı Avrupa’dan İtalya’ya gelen hukuk

öğrencileri Roma Hukuku kavramlarını öğrenerek ülkelerine döndü.

(4)

ROMA HUKUKUNUN ÖNEMİ

• Roma Hukukunun Batı Avrupa hukuklarında genel olarak nüfuz etmesi Orta Çağ’ın sonlarında genel bir nitelik kazandı. Buna «Roma Hukukunun

İktibası (reception)» denmektedir.

• Örneğin Almanya’da en yüksek yargı organının (Reichskammergericht) statüsünde, Roma

hukukunun uygulanacağı zamana ve yere göre değiştirilmiş hâli olan Pandekt hukukuna göre hüküm verileceği belirtilmekteydi.

(5)

ROMA HUKUKUNUN ÖNEMİ

• Batı Avrupa’daki 19. yy kodifikasyon

hareketleri sonucunda çıkartılan Medeni Kanunlar uygulama ile benimsenen Roma Hukuku’na dayanmaktaydı.

• Çağdaş Medeni Kanunların (özel hukukların) anlaşılabilmesi kavramlarının dayanağını

oluşturan Roma hukukunun öğrenilmesini zorunlu kılmaktadır.

(6)

Türkiye Açısından Önemi

• Türkiye Cumhuriyeti 1926’da hukuk devrimi yaparak İslâm Hukukunu terk ederek özel hukuk alanında Batı Avrupa Hukuk sistemi içinde yer alan İsviçre Medeni Kanunu ile Borçlar Kanunu’nu iktibas etmiştir. Borçlar

Kanunu tamamen Romanist karaktere sahiptir.

• Roma Hukuku, bu sebeple Türk özel hukuku bakımından da orijin kaynak olma özelliği kazanmıştır.

(7)

ROMA SİYASİ DÖNEMLERİ

• Dört döneme ayrılır:

– Krallık Dönemi (M.Ö. 753-509) – Cumhuriyet Dönemi (M.Ö. 509-27)

(Consul’ler Dönemi)

– Principatus Dönemi (M.Ö. 27- M.S. 284) (İlk İmparatorluk Dönemi)

– İmparatorluk Dönemi (M.S. 284- 476/1453) (Son İmparatorluk Dönemi)

(8)

I. KRALLIK DÖNEMİ

• Üç siyasal organı vardı:

– Kral (Rex) :

– Halk Meclisi (Comitia Curiata)

Halk üçe ayrılıyordu

• Patricius’lar : soylu tabaka (Roma Vatandaşı/Halk Meclisi’ne katılabiliyorlardı.)

• Pleb’ler: avam sınıfı

• Client’ler (Patricius’ların hizmetlileri)

– Senatus (Yaşlılar Kurulu)

Danışma kurulu/ Sadece Patricius’lar üyesi olabiliyordu.

(9)

II. CUMHURİYET DÖNEMİ

• Yaklaşık 500 yıl süren Cumhuriyet yönetimi kuruldu.

• Her yönden toprakları genişleyen Roma, bu dönemde dünya imparatorluğu hâline geldi.

• Siyasi organları:

– Consul’ler (Halk meclisi tarafından devleti bir yıl yönetmek için 2 consul seçilmekteydi.)

– Diğer Magistra’lar(Bazı işleri yönetme yetkisi bulunan

kişilere magistra denirdi. Özellikle yargı işleri kendisine bırakılan üçüncü consul için «Praetor» adı kullanılmaktaydı.)

– Halk Meclisleri

– Senatus (Danışma kurulu niteliğindeki yaşlılar kuruludur.)

(10)

III. PRINCIPATUS DÖNEMİ

• Sınırların çok genişlemesi ve cumhuriyet

rejiminde bütün yurttaşların yönetime katılmaları gerektiğinden cumhuriyetin uygulanması

imkânsızlaşıyordu.

• Ekonomik hayatta yaşanan değişiklikler, büyük toprak sahibi ve savaşlarda zenginleşen senatus üyelerinin tarımda ve hayvancılıkta başarılı

olmasını sağladı.

• Küçük toprak sahipleri köleler de bulunduğundan ne tarım yapabildi ne de işçi olabildi. Sadece işsiz ve parasız kaldı.

(11)

III. PRINCIPATUS DÖNEMİ

• Bu ekonomik bunalım siyasi mücadelelere sebep oldu. Cumhuriyet sorunlara çare

olamayınca «principatus» adı verilen bir yönetim benimsendi.

• Cumhuriyet dönemi organları üzerinde

«princeps» adı verilen bir organa devlet

yönetiminde tüm yetkiler toplandı. Böylece monarşiye doğru dönüldü. Elbette bu mutlak bir monarşi değildi.

(12)

III. PRINCIPATUS DÖNEMİ

• Siyasi organları:

– Princeps: Senatus tarafından seçilmekteydi. Orduya kumanda etmek, asker toplamak, eyaletleri yönetmek, din ve devlet işlerini yönetmek ve yargı yetkisine

sahipti. Zamanla kanun üstü bir statü kazandı.

– Magistralar: yargı dahil tüm yönetimdekilerin zamanla yetkileri azaltılarak şeref mevkii statüsüne dönüştüler.

– Halk Meclisleri: fonksiyonları zamanla azaltıldı.

– Senatus: tüm yetkileri zamanla princeps yararına azaltıldı.

– Princeps’e bağlı devlet memurları: Zamanla devlet yönetimi bunların eline geçti.

(13)

IV. İMPARATORLUK DÖNEMİ

• M.S. 284 yılında Roma İmparatoruluğu’nda tam bir mutlakiyet yönetimi kuruldu. Buna

«Dominatus» dönemi denir.

• İmparator herkesin üstünde ve mutlak egemendi.

• Bu dönemde gücünü cumhuriyetin

organlarından almayan «Imperator» unvanlı hükümdar bulunmaktaydı.

(14)

IV. İMPARATORLUK DÖNEMİ

• Siyasi organları:

– İmparator (Imperator) : Mutlak monarşi (Bu dönemde biri doğu biri batı olmak üzere

impatorluk ikiye ayrılmıştı.)

– Devlet Memurları: Başında imparatorun

bulunduğu tabana doğru genişleyen memurlardan oluşan bir piramit biçimindeydi.

(15)

IV. İMPARATORLUK DÖNEMİ

• Batı Roma İmparatorluğu yabancı kavimlerin

baskısına daha çok uğradığı için M.S. 476 yılında yıkılmıştır.

• Doğu Roma İmparatorluğu’nda M.S. 527’de Iustinianus Batı Roma topraklarını da ele

geçirerek tekrar Büyük Roma İmparatorluğu’nu canlandırma çabasına girdi. İmparatorluk dönemi Iustinianus’un ölümüyle biter. 1453’te İstabul’un fethi ile Doğu Roma da yıkıldı.

(16)

ROMA HUKUKU DÖNEMLERİ

• Beş döneme ayrılmaktadır:

– Eski Hukuk Dönemi (M.Ö. 753-M.Ö. 150) – Klasik Öncesi Hukuk Dönemi (M.Ö. 150- M.Ö. 27) – Klasik Hukuk Dönemi (M.Ö. 27-M.S. 250)

– Klasik Sonrası Hukuk Dönemi (M.S. 250- M.S. 527) – Iustinianus Dönemi (M.S. 527-M.S. 565)

(17)

I. Eski Hukuk Dönemi

• Bu dönemde sadece yurttaşlara uygulanan hukuka «Ius civile» denmekteydi. Bu

dönemde hukukun temel kaynağı örf ve adetlerdir.

• Roma kavminin bu örf ve adet kuralları daha sonra «On İki Levha Kanunu» ile yazılı olarak tespit edildi.

(18)

II. Klâsik Öncesi Hukuk Dönemi

• Ius civile’nin dar ve biçimci zihniyeti yeni gereksinimleri karşılayamayınca Praetor’lar tarafından «Ius Praetorium» adı verilen bir hukuk sistemi oluşturuldu.

• Bunun yanında bir de Roma yurttaşı statüsü kazanamamış olan kişilere uygulanan birçok hukuk kuralı ortaya çıktı. Buna da «Ius

Gentium» adı verilmekteydi.

(19)

III. Klâsik Hukuk Dönemi

• Bu dönemde Romalı hukukçular, hukuku

işleyip geliştirerek ona çağın sınırlarını aşan

«klâsik» niteliği kazandırmışlardır.

• Romalı hukukçular kuramcı olmaktan ziyade uygulayıcı idiler. Hukuk kurallarını hakkaniyet ile bağdaştırarak büyük bir ustalıkla özel

olaylara uyguladılar. Hukuk kurallarını basit kısa şekilde ifade ettiler.

(20)

IV. Klâsik Sonrası Hukuk Dönemi

• Roma hukukunun İmparatorluğun tümünde uygulanması bir emirname ile gerçekleştirildi.

Ancak doğu eyaletlerinde Helen kültürü ile

gelişen yerleşik hukuk kuralları bulunmaktaydı.

• Bölgesel hukuk karşısında Roma hukukunun zorla uygulanamayacağı anlaşıldığından, eyalet

hukukları da kısmen uygulanmaya devam etti.

• Roma hukukunun bu farklı kültürler içindeki gelişim dönemi, «Klasik Sonrası Hukuk

Dönemi»dir.

(21)

V. IUSTINIANUS DÖNEMİ

• Iustinianus eski Roma İmparatorluğu’nu canlandırma çabasındaydı.

• Sınırlarını genişletti ve imparatorluk sınırları içinde geçerli tek bir hukuk düzeni olmasını istedi.

• Bir yanda Principatus Dönemi hukukunu geçerli kılmayı bir yandan da zamanın

toplumsal ve ekonomik gereksinimlerini

karşılayacak bir düzen oluşturmayı amaçladı.

(22)

V. IUSTINIANUS DÖNEMİ

• Bu amaçlarla Roma’da kodifikasyon hareketine yönelinmiş olup dönemin hukukçuları

tarafından hazırlanan ve Iustinianus’un

ölümüne kadar çıkardığı emirnameleri de içeren bir derleme oluşturulmuştur. Buna

«Corpus Iuris Civilis»

denmektedir.

• Günümüzdeki Roma hukuku çalışmalarında daha çok bu eser esas alınmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

BK.m.390/2’ye göre, “vekil, müvekkile karşı vekaleti iyi bir surette ifa ile mükelleftir.” İsviçre Borçlar Kanununda ise ‘iyi bir suretle ifa’ ifadesi yerine ‘sadakat

Bu bağlamda, mandatum morte solvitur taraflardan birinin ölümü halinde vekâlet sözleşmesinin sona ereceği kuralını ifade ederken, mandatum post mortem ise taraflardan

• Yargıcın Kararı: Formula olmadığından yargıç hakkaniyete en uygun görünen biçimde karar vermekle yükümlüydü. Hakkaniyet gerektirirse davacıyı değil davalıyı

Roma’da Başlangıçta şartın gerçekleştiği andan itibaren ileriye etkili olarak işlemin sonuç doğuracağı kabul edilmekteydi.. Klasik sonrası dönemde şartın geriye

296 Tandoğan, mukayeseli hukuk, s. 297 Tandoğan, mukayeseli hukuk, s. 298 Tandoğan, mukayeseli hukuk, s.. işten doğan yararları elde etmesi ya da elde etme isteminde

Türkiye Cumhuriyeti açısından ise bu önem iki yönlüdür: Birincisi Ön Asya adı verilen coğrafya, yüzyıllar boyu Roma İmparatorluğu’nun bir eyaleti olarak Roma

Eski dönemde krala ait olan imperium yani emir verme yetkisi Cumhuriyet Döneminde consul adı verilen ve süreli olarak görev yapan magistraya geçmişti.. Cumhuriyet terimini

ROMA HUKUKUNUN TARİHİ DÖNEMLERİ VE BU DÖNEMLERDEKİ HUKUK KAYNAKLARI ...55.. GENEL