• Sonuç bulunamadı

ÜNİTE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ II İÇİNDEKİLER HEDEFLER NİTEL ARAŞTIRMADA ETİK SORUNLAR. Prof. Dr. Yasemin ÖZKAN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÜNİTE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ II İÇİNDEKİLER HEDEFLER NİTEL ARAŞTIRMADA ETİK SORUNLAR. Prof. Dr. Yasemin ÖZKAN"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İÇİ NDEKİ LE R • Temel Kavramlar

• Sosyal Araştırmada Etik İlkeler

• Sosyal Araştırmalarda Araştırmanın Sınırlılıkları

• Nitel Araştırmalarda Etik Sorunlar

• Tarihte Yaşanan Örnek Araştırma Etik Sorunları

• Nitel Araştırmanın Sorunlarını

Azaltmada Dikkate Alınması Gereken Konular

HEDE FL ER

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

• Araştırma etiği kavramının ne olduğunu anlayabilecek,

• Sosyal bilim araştırmalarında etik ilkeleri öğrenebilecek,

• Nitel araştırmalarda etik sorunları öğrenebilecek,

• Bu araştırma yönteminde etik sorunlar nasıl en aza indirilebileceğini öğrenebileceksiniz.

ÜNİTE

3

NİTEL ARAŞTIRMADA ETİK SORUNLAR

ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ II

Prof. Dr. Yasemin

ÖZKAN

(2)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

GİRİŞ

Sosyal bilimsel araştırmalarda etik, daha çok bilimsel araştırmanın yapılışı esnasında dikkat edilmesi gereken kurallardır. Tamamıyla objektif, araştırmayı yapan kişi, kurum veya kuruluşların kendi düşüncelerinden arınmış; ön yargısız ve doğru bilgiye dayalı verilerden elde edilmesi gereken sonuçlara ulaşmak için uyulması gereken kurallar bütünüdür.

Etik, doğru ve yanlış davranışlara ilişkin kavramları içeren bir ahlak

felsefesidir. Etik kavramı kişiden kişiye, toplumdan topluma ve kültürden kültüre değişiklik gösterebilir.

Bunun için etik kavramı bütün kurum ve kuruluşlarda bireysel yorumlarla değişiklik arz etmemesi için kurumca belirlenmesi ve herkese uygulanabilir olması gerekir.

Etiksel konular her türlü araştırmada yer alır. Araştırma süreci diğerlerinin yararına genellemeler yapma yönündeki araştırma amaçları ile katılımcıların hakları arasında gerilim yaratır. Etik, iyi şeyler yapma ve kötülükten kaçınma ile ilgilidir. Olası zararlar uygun etik ilkelerin uygulanması vasıtasıyla engellenebilir ya da azaltılabilir. Bu yüzden, insan deneklerin ya da katılımcıların herhangi bir çalışmada korunması gerekmektedir. Bilimsel çalışma adına insan haklarının ihlal edilmesi tarihte yer alan en karanlık olaylar arasındadır. Örneğin Etik olmayan bir çalışma 1950 ila 1952 yılları arasında yürütülmüş olan bir deneydir. Bu çalışmada 1000’den fazla hamile kadına düşük önleme amacıyla yapay östrojen verilmiştir.

Bu kadınlar onayları alınmadan kimin test, kimin kontrol grubuna dâhil olduğunun araştırmacı ve katılımcılar tarafından bilinmediği bir çalışmaya katılmışlardır.

Sadece bu kadınların çocuklarında çeşitli bozuklukların görülmeye başladığı 20 yıl sonra bu kadınlar bu deneylerde yer aldıklarını öğrenmişlerdir

Bilim etiği ise, bilimsel çalışmalarda bulunanlara, bu çalışmalar sırasında uymaları gereken ilkeleri gösterir.

Bilim dünyasında emek verenlerin gelenekleri, belirli standartları ve değer ölçütlerinin yanı sıra objektif, dürüst, açık sözlü ve mesleki yönden üstün ahlaklı olma özelliklerini taşımaları gerekir.

Bilim etiği, hatta bilim ahlakı bilimsel araştırmanın planlama ve yürütülmesi ile ilgili uyulması gerekli ahlaki ve bilimsel standartlar olarak tanımlanabilir.

Daha genel olarak da araştırma etiği, akademik etkinliklerin yürütülmesi- gerçekleştirilmesi sırasında karşılaşılan değer sorunları ve bunlara önerilen çözümleri kapsayan bir alan olarak tanımlanır.

(3)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

Bilim etiği konusunda, Türkiye Bilimler Akademisi, 2001 yılında ülkemizde bilim etiği ilkelerinin belirlenmesinde ve ülkemiz bilim insanlarının, özellikle genç bilimcilerin, bu ilkeler doğrultusunda bilgilendirilmelerine ve bilinçlendirilmelerine hizmet etmek amacıyla 2001 yılında bir platform oluşturmuştur.

Bu yolla, yeni yetişecek kuşakların bilimin, akademik ilerleme ve

sosyoekonomik yükselmeye hizmet eden bir araçtan çok; insanları yücelten bir uğraş, bir ülkü olduğu yönünde aydınlatılmalar hedeflenmektedir.

Sosyal bilimsel araştırmalarda etik ilkeler konusundaki ilk adımlardan biri 1964 Helsinki İnsan Hakları Deklarasyonu ile atılmıştır.

Bu ilkeler:

1. Etik sorumluluk bireysel araştırmacıya aittir.

2. Araştırmaya katılanlar; özellikle öğrenciler, kişisel çıkarlar için ruhsal çöküntüye itilmemelidir.

3. Araştırmaya katılanlar için bilgiye dayalı onay önerilir ya da gereklidir.

4. Özel yaşama gizlilik veya anonimlik tanınmalıdır.

5. Katılımcılar zorlanmamalı ya da aşağılanmamalıdır.

6. Probleme uygun bir araştırma yöntemi benimsenmelidir.

7. Katılanlara uygun gelmeyen sonuçlar araştırmadan çıkarılmalıdır.

8. Araştırmayı destekleyen kurum (sponsor) tanımlanmalıdır.

9. Araştırma deseninin bulgularla ilgili ayrıntıları serbest bırakılmalıdır.

10. Bulguların tüm yorumları verilerle tutarlı olmalıdır.

11. En yüksek yöntemsel standartlar kullanılmalı ve doğruluk için çabalanmalıdır.

12. Gizli araştırma yürütülmemelidir.

13. Araştırmanın istenmeyen yan etkileri tahmin edilmeli ve bunlar bulguların yayınlanmasında göz önünde bulundurulmalı gibi ilkelerden oluşmaktadır.

Ayrıca bilimsel bir ortam içinde araştırmanın amaçlanması, tasarımı, iletilmesi veya rapor edilmesi için genel olarak kabul edilen kurallardan ciddi şekilde sapma;

yalan söyleme ve uydurma; tahrif, taklit etme veya değiştirme; aşırmacılık veya benzer uygulamalara bilimde etik dışı, uygunsuz ya da kusurlu davranış adı verilmektedir.

Farklı Aşamalarda Etik Dışı Davranışlar göz önünde bulundurulduğunda görgül araştırma sürecinde;

Gönüllülük, bilgilendirilmiş rıza, mahremiyet, zarar vermeme, gizlilik, ilkelerine aykırı davranışlar şu başlıklar altında ele alınabilir:

(4)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Veri Analiz Sürecinde;

 Sahte veri kullanma, verileri çarpıtma ve filtreleme

 Sahtecilik ve aşırma (intihal) Araştırma Sürecinde;

 Gönüllülük

 Bilgilendirilmiş rıza

 Mahremiyet

 Zarar vermeme

 Gizlilik

 Sahte veri kullanma Analiz sürecinde;

 Anketleri katılımcılar dışındakilere doldurtma

 İstenilen sonuçlar doğrultusunda verilerle oynama

 İstenmeyen sonuçları gizleme Yazma sürecinde;

 Sahtecilik: Başkasına ait bir çalışmayı, araştırmacının kendi çalışmasıymış gibi sunması

 Çalışmayı bir kişiye ya da kuruma yaptırma

 Aşırma

 Alıntı yapıldığı hâlde kaynak göstermeme gibi bazı etik sorunlardan söz edilebilir.

ARAŞTIRMA KONUSUNUN BELİRLENMESİ VE ARAŞTIRMA YÖNTEMİNDE ETİK

Bilimsel merak, bir araştırma girişiminin temelidir. Araştırmacılar bazı araştırma soruları oluşturarak bu sorulara yanıt ararlar. Ancak burada her konuda araştırma yapılabilir mi sorusu akla gelmektedir. Bir araştırmanın hem bilimsel hem de etik anlamda nasıl bir içeriğe sahip olduğu son derece önemlidir. Örneğin Nuremberg Kodu, “Bir araştırmanın, sonuçları ile toplumun iyiliğine hizmet etmesi”

gerektiğini vurgulamaktadır (Yıldırım ve Şimşek 2005).

(5)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Araştırma Etiği 6 Temel Etik Prensibi Ortaya Koyar:

Araştırmacılar bütünlük ve araştırmanın özellikleri gösteren yolları düzenlemelidir. Araştırmacılar çalışmanın amaç, metot, ulaşılması niyetlenen sonuçları ve riskleri ortaya koymalıdır. Elde edilen bilgiler araştırmanın konusuyla alakalı olmalıdır. Araştırmaya katılanların gönüllüğü esas alınmalıdır. Katılımcıların zarar görmesinden kaçınılmalıdır. Araştırmacıların bağımsız ve tarafsız olması gerekmektedir.

Gönüllülük bir araştırmada en temel etik esaslardan biri olarak görülmektedir.

Katılımcıların gönüllüğü:

 Katılımcılarla yürütülen araştırmalar; katılımcıların kendilerinden bilgi sağlayarak (Anket, görüşme, gözlem vb.)

 Katılımcılar hakkında başka kaynaklardan bilgi sağlayarak (Resmî ve özel kayıtların incelenmesi)

 Katılımcıları belli uygulamalara maruz bırakarak (Deneysel uygulamalar) gerçekleştirilebilir.

Bu tür araştırmalarda dikkat edilmesi gereken bazı etik kurallar vardır.

Araştırmalar, katılımcıları olabildiğince riske sokmayacak şekilde planlanmalı ve yürütülmelidir. Veri toplama araçlarının içeriği ve uygulanışı, katılımcıları küçük düşürücü, rahatsız edici, yorucu, işleri aksatıcı olmamalıdır. Katılımcılara;

araştırmanın amacı, umulan yararları, nasıl yürütüleceği, olası riskleri, gizlilik ilkesi ve kendilerinden neler bekleneceği ile ilgili bilgiler verilmelidir. Ancak bu

açıklamalar, katılımcıların araştırma ve ilgili davranışlarını ve veri toplama araçlarına verecekleri yanıtları yönlendirecek nitelikte olmamalıdır. Katılımcıların 18 yaşından küçük olması durumunda, araştırmayla ilgili bilgiler, katılımcıların kendilerine ve ailelerine, katılımcıların herhangi bir nedenle (Engelli, bunama vb.) ayırt etme gücüne sahip olmamaları durumunda katılımcıların yasal sorumlusuna verilmelidir. Deneysel araştırmalarda katılımcıların adı, adresi ve araştırmada neleri kabul ettiği (Video çekme, üç ay süreyle araştırmaya katılma) bir yazılı anlaşma ile onaylanmalıdır. Yazılı bir anlaşma yapılsa bile, katılımcılara dilediklerinde

araştırmadan çekilme hakkı tanınmalıdır. Katılımcıların bilgileri gizli tutulmalıdır.

Sosyal Bilimlerde Araştırmanın Sınırlılıkları

Sosyal bilimlerde araştırma konusu, araştırmacı ve katılımcılar için çeşitli riskler söz konusudur. Risk, fiziksel ve psikolojik zarar olarak tanımlanabilir.

Araştırmacılar insanla çalıştıkları için araştırmanın olası tüm risklerini göz önünde bulundurmalıdır ve zararı en aza indirmelidir. Katılımcılara saygı, yarar konusu göz

(6)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

önünde bulundurulmalı ve gönüllük esas olmalıdır. Araştırma konusu, veri

toplanabilir bir amaç etrafında toplanmalı, her şeyden bağımsız ve kamu hizmeti özelliği taşımalıdır. Sosyal hizmet bilim araştırmaları açısından konuya yaklaşırsak korunmaya muhtaç çocuk, yaşlı, engelli, madde bağımlısı, ergen, suçlu, hasta gibi dezavantajlı gruplarla çalışan bir mesleğin araştırma, veri toplama noktasında sıkıntılı bir süreç geçireceği gerçeği göz önünde bulundurularak hem araştırmadan doğru veriler elde edilmesi hem de müracaatçıların yararının gözetilmesi

noktasında tedbirler alınmalıdır.

Ayrıca şu konuya da değinmekte fayda vardır ki araştırmanın başlangıç kısmını oluşturan “literatür araştırması” için sosyal bilimlerde sınırlı faktörler vardır.

Örneğin; Fen bilimlerinde araştırma alanının uluslararası olması nedeniyle yapılan araştırmalar dünyanın her yerinde aynı alanda çalışan araştırmacıları

ilgilendirmektedir.

Sosyal Bilimlerde ise çalışma alanı içinde bulunulan toplumla yakından ilgilidir ve üretilen bilgi fen bilimlerinde olduğu kadar yansız ve evrensel değildir.

Bu alanda yapılan araştırmalar, sosyal bilimler alanında bilgi üretiminin ve tüketiminin büyük ölçüde ulusal düzeyde gerçekleştiğini, bu alanda çalışan araştırmacıların öncelikle ulusal ve kendi dillerindeki yayınlara atıf yaptığını göstermektedir.

Yerel çalışmanın yanı sıra, ulusal dilde yayın yapma faktörü de literatür araştırmasını etkilemektedir.

Sosyal bilimlerde yerel çalışma, kendi kültür ve düşüncesini en iyi kendi dilinde anlatabilme düşüncesinin yanında bu alanda uluslararası dergilerde yayın yapma seçeneğinni fen bilimlerine oranla daha az olmasının da bu sonuçlar üzerinde etkisi vardır.

Mark Israel ve Lain Hay’ın 2006 yılında yayınladıkları Sosyal Bilimler için Araştırma Etiği kitabında “Niçin Etiğe Özen Göstermeliyiz?” sorusu 6 başlıkta incelenmiştir:

Etik, zararı en aza indirir ve iyiliğin miktarını artırır: Etik davranış, bireyleri, toplumu ve çevreyi korur ve iyilik miktarını yükseltir. Sosyal bilimciler güzel bir dünya oluşturmak için uğraşırlar ve bireysel, çevresel ve toplumsal sorunları en aza indirmeye çalışırlar.

Güven Temin Etmek: Etik davranış, güvenin teminatına yardımcı olur. Sosyal bilimciler dürüst ve güvenilir olurlarsa, insanlar araştırmacının çalışmalarına katkı sağlayabilir.

Araştırma bütünlüğünü sağlama: Araştırmacı, araştırma konusuyla ilgili bilgi konusunda seçici olmalı araştırmanın konusu ve amacına uygun bilgilere yer

(7)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

vermelidir. Alıntı yaparken dikkat etmeli, yanlış, eksik ya da çalıntı bilgi

vermemelidir. Bir de ürettiği bilgi ve araştırma sonuçları geçerli ve mümkün olmalı, diğer sosyal bilimciler tarafından onaylanmalıdır.

Organizyonel ve Profesyonel İsteklerin Tatmini: Etiğin korunması hakkındaki bir diğer sebep; “bireysel yapabilirlik” için kurum ve halkın ortaya koyduğu isteklerdir. Rüşvet, kötü davranış ve uygunsuzluk dünyada rapor edilen kötü davranışlardandır.

Okullar, üniversiteler, işverenler ve profesyoneller; işçi, üye ve temsilcilerinin etik olmayan davranışlarından kendilerini korumaya çalışırlar.

Tarihte, profesyoneller iş, meslek ve halk arasında anlaşma konusunda çok önemli bir rol oynamışlardır. Profesyoneller ahlaklı davranış düzenlemeleri için prosedür ve süreçleri benimsemelidirler.

Yeni ve daha zor problemlerle mücadele etmek: Sosyal araştırmacılar genellikle birtakım zorluklara göğüs gererler. Karşılaşılan sorunlar araştırmanın teknik kalıplarının dışında, sosyal, politik ve ekonomik koşulları içerir. Örneğin; bir araştırmacı kırsal alanlardaki ölümlerle ilgili bir araştırma yapmak istemiş ve oğlu tarım kazasında ölen bir kadının evine gitmiştir.

İlginin Rehberliği: Araştırmacılar erdemli ve doğru işler yapmak adına diğer profesyonellerin de destekleyeceği güvenilir veriler ortaya koyar. Araştırmanın başlangıç noktasında, araştırmacının ilgi ve merakı kişiyi yönlendirir. Araştırmacılar, etik düzenlemelere ilişkin en iyi politikaları geliştirmek durumundadırlar.

NİTEL ARAŞTIRMALARDA ETİK SORUNLAR

Nitel araştırmada etik problemlerin doğası nicel araştırmada yer alanlardan daha belirsiz ve farklıdır. Örneğin, araştırma grubuna araştırmacının nasıl giriş sağladığı ve katılımcılar üzerinde araştırmacının etkileri ile ilgili olası etiksel

çatışmalar vardır. Literatür, nitel sağlık araştırmalarında etik sorunlar ile ilgili birkaç örnek ortaya koymaktadır. Punch (1994) nitel araştırmalarda etiksel hataların hemen hemen hiç duyulmadığı iddiasında bulunmaktadır. Ancak, Batchelor ve Briggs (1994) etiksel konuları ele almada araştırmacıların yaşadığı başarısızlığın bu araştırmacıların nitel çalışmaların tahmin edilemez olan doğası ile başa çıkmada iyi hazırlanmamış olmalarından kaynaklandığı iddiasında bulunmaktadır.

Nitel araştırmacılar araştırmalarını insanları ve onların doğal çevrelerini keşfetmeye, incelemeye ve tanımlamaya odaklarlar. Nitel araştırmanın içinde araştırmacılar ile katılımcılar arasındaki ilişkiler ve güç etkileşimleri ile ilgili kavramlar yer almaktadır. Bir araştırmaya katılma arzusu katılımcının kendi

(8)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

tecrübelerini paylaşma isteğine bağlıdır. Araştırmacılar araştırma ilkeleri ile etik arasında bir denge kurmak zorundadır.

Bu durumda araştırma konusunun belirlenmesinde yarar ve zarar

çözümlemesinin iyi yapılması ve araştırma sonuçlarının, bilimin temel ilkelerine aykırı düşmesi olasılığının gözden geçirilmesi gerekir.

Özellikle araştırmaya konu edilen bireyler herhangi bir biçimde zarar görebilecek iseler böyle bir araştırmanın tasarlanması konusu etik açıdan tartışılmalıdır.

Araştırma etiği kavramının gündeme ne zaman geldiği incelendiğinde, İngiliz Matematikçi Caharles Babbage’nin 1830 yılında Bilimsel Araştırmalarda Sahtekârlık üzerine bir kitap yazdığı görülür.

Babbage, bu çalışmasında hâlâ kullanılan bazı kavramları tanımlamıştır.

Verilerin pişirilmesi (cooking the data), yani araştırmacının yalnızca kendi

hipotezlerine uygun verileri seçmesi ve diğerlerini görmezlikten gelmesi bunlardan biridir.

1950’den 1980’lerin başına kadar geçen sürede bilimsel araştırmalar eşi görülmemiş biçimde artmıştır.

Araştırmacılar olgular ve kuramlar üzerine kafa yormuşlar ancak araştırma öznelerinin bedensel ve ruhsal bütünlüğüne karşı çok az bir dikkat göstermişlerdir

İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi dönemi bilim adamlarının, insanlar üzerinde bilim adına yaptıkları insanlık dışı deneyler, canlı virüs, zehir ya da test edilmemiş ilaçların verilmesi gibi uygulamalar araştırma etiğinin tartışılmaya başlanmasında önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Bu dönemde Nazi toplama kamplarındaki kişiler üzerinde 26 farklı deney yapılmıştır. Bunlar;

 Soğuk su deneyleri

 Gerekli olmadığı halde kemik ve organ aktarımları

 Antibakteriyal ilaçların etkilerini görmek için kişilere bakteri aşılanması

 İkizlerin organlarını ve kan damarlarını birleştirerek siyam ikizleri üretmek

 Sıtma ilaçlarını denemek için tutsaklara sıtma aşılanması,

 Hardal gazı deneyleri

 Tifüs aşılanması

 X-ray etkisi deneyleri

(9)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

 Çocukların göz renklerini değiştirmek için onlara Metylen enjekte edilmesi gibi pek çok deney insanların sakatlanmasına ve ölmesine yol açmıştır.

Bu deneyler yapılırken insanlara ne bilgi verilmiş ne de onların rızası alınmıştır. Risklerin azaltılması için en küçük bir girişimde bulunulmamıştır. Bu dönem bilimsel araştırma adına insan yaşamı ve onurunun ayaklar altına alındığı bir dönem olmuştur.

Ardından gelen yıllarda da dünyanın çeşitli ülkelerinde etik kaygı uyandıran bazı araştırmalar uygulamaya konmuştur.

Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Kamu Sağlığı Servisince 1932-1972 yılları arasında gerçekleştirilen ve 40 yıl süren “Tuskegee Frengi Çalışmaları”, etik uygulamanın ciddi biçimde ihlal edildiği çok önemli bir örnektir.

Bu araştırmanın amacı frengiye yakalanmış zenci erkekleri uzun süreli olarak gözleyerek, tedavi edilmeyen frenginin ne gibi sonuçlar doğuracağını tanımlamaktı

Bu araştırma için hastaların onayı alınmamıştı ve araştırmaya katılan 400 erkek tedavi dışında bırakılarak yaşamları ve sağlıkları ellerinden alınmıştı.

Araştırma sırasında ölen kişilere otopsi yapılabilmesi için, araştırma ekibi ücretsiz defin hizmeti sağlıyordu. Aile bireylerinin ise otopsi yapıldığından haberi yoktu. Çalışma 1972 yılında, medyanın çabası ile kamuoyunun yetkililere baskı yapmaları sonucunda bitirildi.

Kaç hastanın ilerlemiş frengi nedeniyle yaşamını kaybettiğine ilişkin tahminler 28 ila 100 arasında değişiyordu.

Bu araştırmanın sonlandırılmasından kısa bir süre sonra, resmî organlar bu araştırmanın etik olarak kabul edilemeyeceğini ilan ettiler

Araştırma sürecindeki etik dışı uygulamalar sadece tıbbi ya da temel araştırmalarda değil, davranış bilimleri ile ilgili araştırmalarda da ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bu örneklerden önemlileri arasında Stanley Milgram’ın (1963) insanın emir ve kontrol edilmeye ilişkin eğilimleri araştırması ile Humprey’in (1970) erkeklerin kamuya açık tuvaletlerdeki homoseksüel ilişkilerini konu eden araştırması sayılabilir.

Milgram insanın otorite figürlerine itaat etme eğilimini öğrenmesi konusuna ilgi duymuştur.

Bu olguyu gözlemek için öğretici konumundaki deneklere, öğrenen konumundaki denekler bir hata yaptıklarında, öğrenmelerini kolaylaştırmak için onlara elektro şok vermelerini söyledi. Öğretici denekler, her hatada daha fazla şok

(10)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

verme eğilimine girdiler. Hatta pek çoğu öldürücü dozda şok vermeye başladı.

Gerçekte deneklerin hiçbirine şok verilmiyordu. Ancak öğrenici deneklere bir işareti gördüklerinde şok verilmiş gibi davranmaları istenmişti. Deneklerin hiç birinde duygusal anlamda bir acıma ya da suçluluk gözlenmedi (Berg, 1995)

Etik açıdan tartışmalı bir diğer araştırma da sosyoloji alanında doktora adayı olan Humpreys’in farklı restoran ya da parkların tuvaletlerinde erkeklerin

homoseksüel ilişkilerine ilişkin olarak yaptığı araştırmadır (tearoom trade).

Humpreys insanları gizlice gözledi ve sonra onları izleyerek arabalarının plaka numaralarını aldı.

Daha sonra bu plaka numaralarından yola çıkarak bu kişilerin adreslerini saptadı ve yaklaşık bir yıl sonra bu kişilere kendini “sağlık hizmetleri araştırmacısı”

olarak tanıtıp onları ziyaret etti.

Bu ziyaretle Humpreys, bu kişilerin cinsel davranışları ve medeni durumları hakkında pek çok bilgi elde etti

Humpreys’in 1970 yılında bu araştırmasını yayınlamasından sonra,

mahremiyeti ihlal ettiği, araştırmacı kimliği konusunda yalan bildirimde bulunduğu, araştırma kapsamındaki kişileri kandırdığı için çok ciddi eleştirilere uğradı.

Bu eleştiriler bugün araştırma etiğinin ana konularındandır.

Bilimsel araştırma adına yapılan pek çok etik dışı uygulamanın önüne

geçilebilmesi bazı etik ilkeler ve düzenleyici kodların oluşturulmasını gerektirmiştir.

1949 yılında yayınlanan Nüremberg Kodu (The Nuremberg Code), İkinci Dünya Savaşı döneminde bilim adamı ve doktorların yaptıkları acımasızca eziyetler nedeniyle yargılanması için gereken standartları oluşturmak amacını taşıyordu.

Nuremberg Kodu, klinik araştırmalarda gönüllü olarak kullanılabilmesi için gerekli koşulları içeren on temel ilkeden oluşuyordu. (Bulger, 2002)

Sosyal hizmet alanında araştırmacılar araştırma ve uygulamacı olarak rollerini birbirleri ile çatışma içinde bulabilirler. Nitel çalışmalar insanların günlük

yaşamlarında katılımlarını içeren ortamlarda sıkça yürütülür. Bu yüzden, insanları içeren her türlü çalışma bu türden etkileşimlerden ortaya çıkan etiksel konuların farkındalığını gerektirir.

NİTEL ARAŞTIRMA İLE İLGİLİ KONULAR

Her ne kadar etik denetleme kurulları pek çok sağlık araştırma önerilerini inceleyen, aynı zamanda katılımcıları korumada sorumlu olan araştırmacılardır.

Dresser (1998) etik sorgulamalar ve prosedürlerin yönetimsel yükünün

katılımcıların korunması tarafından dengelendiğini ifade etmektedir. Yüksek riske

(11)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

sahip olan çalışmaların yakından denetlenmesi gerekir. Nitel çalışmalarda,

araştırmacılar büyük oranda görüşmeler, gözlemler, yazılı materyaller ve duyusal- görsel materyaller vasıtasıyla veri toplanmasına bağlıdırlar. Sahada, veri toplamak için araştırmacıların katılımcılara ulaşarak görüşmeler yapması gerekir, böylece araştırmacılar ile katılımcılar arasında gerçekleşen sosyal etkileşimin kalitesi bilgiye ulaşmayı kolaylaştırabilir ya da engelleyebilir. Alana giriş sağlandıktan ve veri toplamanın ilk safhaları gerçekleştirildikten sonra, araştırmacılar araştırma planlarında tahmin edilmemiş olan etiksel ikilimler yaşayabilirler (Field & Morse, 1992).

Ramos (1989) nitel çalışmaları etkileyebilecek olan üç tür problemi tanımlamaktadır: Araştırmacı/katılımcı ilişkisi, araştırmacının veriler ile ilgili subjektif yorum yapması ve dizaynın kendisi. Örneğin, araştırmacının kandırması ya da zarar verici bilgileri açıklaması gerçekleşebilir. Humphrey’in homoseksüeller ile ilgili gerçekleştirmiş olduğu çalışma bunun bir örneğidir (Punch, 1994). Onun yanlış yönlendirme kullanarak gerçekleştirmiş olduğu katılımcı gözlemleri onun doktora derecesini elinden geri almak isteyen Amerikalı akademisyenleri şok etti.

Erkekleri kamu banyolarında gözlemledi ve farklı bir proje altında çalışıyormuş süsü vererek onları evlerine kadar takip etti (Punch, 1994). Clarke (1996) adli

laboratuvar biriminde bu insanları yanıltmayı kullandı ve bunun da “kirlenmemiş”

veri elde etmek için gerekli olduğunu iddia etmekteydi. Bir hemşire yardımcısı olarak çalışırken altı haftalık bir dönem boyunca katılımcı gözlemlerini kullandı.

Clarke araştırmacı rolünü açığa çıkarmadı. Notlarını almak istediğinde ya da bir şeyler kaydetmek istediğinde lavaboya gitmekteydi. Clarke metodunu deneklerin davranışlarının duyarlı yönleri ile uğraşırken bir miktar yanıltmanın uygulanabilir olduğunu ifade ederek savunmaktaydı.

Araştırma protokollerini hazırlarken, araştırmacılar bilgi verilerek alınan rıza, gizlilik, veri yaratma ve analiz etme, araştırmacı-katılımcı ilişkileri ve nihai çıktıların bildirilmesi gibi çalışmada ortaya çıkması beklenebilen olası etiksel konuları dikkate almalıdırlar (Neuman, 2011).

Veri Toplama Süreci

Nitel araştırmaların amacı görüşmeler ve gözlemler yoluyla katılımcıların bakış açısından bir olgunun tanımlanmasıdır. Araştırmacının niyeti katılımcıların sesini dinlemek ve onları doğal ortamlarda gözlemlemektir. Araştırmacının bu tecrübeler ile ilgili yorumları içeriden/dışarıdan bir bakış açısı olarak tanımlanmalıdır (Field &

Morse, 1992). Bu ifadenin kabulü araştırmacıların, katılımcıların bilgilerini gönüllü bir biçimde paylaşacak olan bağımsız kişiler olduğunu fark etmeleri anlamına gelmektedir. Dengeli bir araştırma ilişkisi kendini ifade etmeyi, güveni ve olası

(12)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

etiksel konuların farkındalığını destekleyecektir. Kvale (1996) görüşmeyi bir ahlaki girişim olarak kabul etmiş ve katılımcıların cevaplarının görüşmeden etkilendiğini ve görüşme yolu ile elde edilen bilgilerin insan tecrübelerini anlamamızı etkilediğini iddia etmektedir. Araştırmacılar ve katılımcılar arasında var olan kişisel etkileşim veri toplamda önemlidir ve bunun için araştırmanın odak noktası ve araştırmacının rolü net olmalıdır. Araştırmacının sahanın durumu ile ilgili algılamaları bu

etkileşimlerin doğası tarafından etkilenir (Punch, 1994).

Nitel araştırma metotları görüşmeler ve gözlemler vasıtasıyla verilerin nasıl toplanacağını tahmin etmeyi zorlaştırsa da (Streubert & Carpenter, 1999), araştırmacıların görüşmelerin olası sonuçları ile ilgili beklentileri olması ve olası fayda ve zararları tartması gerekir. Örneğin, şiddet madurları ile görüşme yapma söz konusu olduğunda, bu görüşme acı dolu tecrübeleri harekeet geçirebilir ve katılımcı görüşme esnasında kendini sıkıntılı hissedebilir. Bu durumda, araştırmacı bir etiksel ikilem ile karşı karşıyadır: Görüşmeye devam etmek ve incelenen konu ile ilgili daha fazla bilgi edinmek ya da görüşmeyi kesmek ve katılımcıyı uygun bir tedaviye yönlendirmek. Devam etmeye karar vermek araştırmacının sıkıntı verici tecrübeden elde edilecek olan verileri katılımcının yaşadığı stresten daha değerli gördüğü anlamına gelmektedir. Smith (1999) katılımcıların hoş olmayan hatıraları ile yüz yüze bırakılmasının olası tedavi edici faydalarından ve sürekli olarak rıza almanın öneminden bahsetmektedir. Hutchinson,” Wilson, ve Wilson (1994) nitel görüşmelerin faydalarını şöyle tanımlamaktadır; iç dökme, olayın kabulü, bir amaca sahip olma duygusu, kişisel farkındalık, güçlenme, iyileşme kurbanın sesini

duyurması. Görüşmeyi kesmek ve katılımcının sıkıntısı için olası çözüm yolları aramak araştırmacının katılımcının kırılganlığını ve haklarının farkında olduğunu işaret eder. Araştırmacıların ahlaki yükümlülüğü katılımcıları danışmanlara yönlendirmek ve konuşarak durumun kontrolünü yeniden ele geçirdiğinden emin olmaktır. Bazı durumlarda, görüşme sonrası telefon etme ya da ziyaret uygun olabilir.

Görüşmeden ortaya çıkabilecek olan etiksel ikilemleri tahmin etmesi zordur ancak araştırmacılar olası duyarlı konuların ve olası çatışma alanlarının farkında olmalıdırlar. Bir görüşmenin en önemli özellikleri gizlilik ve bilgi temelinde alınan rızadır fakat aynı zamanda eski yaraların açılması ve sırların paylaşılmasıdır.

Görüşme hem araştırmacı hem de katılımcı açısından yeni riskleri ortaya çıkarır.

Araştırmacılar kanun gereği çocuk ya da yetişkin tacizi, uyuşturucu satıcılığı, ya da suçlar ile ilgili bilgileri bildirmek zorunda olabilir. Ev içi şiddet ya da suç ile ilgili davalarda araştırmacıların kayıtları istenebilir (Lutz, Shelton, Robrecht, Hatton, &

Beckett, 2000).

(13)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Nitel araştırma literatüründe önemli kabul edilen etiksel ikilemlere

verilebilecek bir örnek şu şekildedir. Bir görüşme esnasında, bir katılımcı kendisi ile görüşme yapmakta olan yüksek lisans öğrencisine uyuşturucu satım işine karıştığı yönünde bir ifadede bulundu, öğrenciye hocalarından birisi tarafından bu türden görüşmeleri rapor edilmemesi gerektiği yönünde tavsiyede bulunuldu. Bir yıl sonra bu katılımcının eşi aşırı uyuşturucu kullanımından dolayı öldü. Nitel sağlık çalışması yapan araştırmacılar sadece gizliliğin korunması ile ilgili verdikleri sözün

farkındalığını sürdürmekle kalmamalı ayrıca karşılaşılabilecek olan etiksel ve hukuksal olaylar karşısında da dikkatli olmalıdır. Araştırma projeleri için var olan etik kodlar ve rehberler araştırma esnasında ortaya çıkabilecek olan olası etiksel konuların hepsine cevap veremeyebilir. Ayrıca, bir klinik alanda gerçekleştirilen gözlem esnasında çalışmanın bir parçası olmayan etiksel ikilemler de ortaya çıkabilir.

Patton (1990) katılımcı gözlemi gerçekleştirirken çalışmanın amacının tam olarak ortaya konulmasını tavsiye eder ve yanlış ya da yanlı açıklamaların çok riskli olduğunu ve gereksiz bir stres yarattığını iddia etmektedir. Nitel araştırmacıların genellikle araştırma tecrübesini orijinal haliyle tanımlamaları beklenir (Munhall, 1988). Araştırma protokolü insani deneklerin korunmasını sağlayacak olan yeterli bilgiyi sağlamalıdır. Ayrıca, bu türden protokoller çalışmanın nasıl yürütüleceği ile ilgili detaylar vermelidir be verilere ulaşma ve verilerin saklanması takip etmelidir.

Etik İlkeler

Nitel araştırmanın doğasında yer alan güçlükler iyi bir biçimde oluşturulmuş olan etik ilkelerin ve özellikle de otonomi, fayda ve adalet ilkelerinin farkındalığı ve kullanımı tarafından yumuşatılabilir.

Otonomi (özgürlük)

Bazı araştırmacılar katılımcıların sağlıklarının korunmasının en önemli şey olduğunu iddia etmektedirler (Dresser, 1998; Kvale, 1996; Munhall, 1988;

Raudonis, 1992). Capron (1989) her türlü araştırmanın rehberinin insanlara saygı, fayda ve adalet ilkeleri olması gerektiğini ifade etmektedir. İnsanlara saygılı olmayı katılımcıların haklarının korunması olarak görmektedir, bunların içinde çalışma hakkında bilgilendirilme, özgür bir biçimde çalışmaya katılma kararını alabilme ve herhangi bir yaptırıma maruz kalmadan istediği zaman çalışmadan ayrılabilme yer almaktadır.

Nitel bir çalışmada, bu ilke bilgi temelli rıza alınarak karşılanabilir, bu da çok fazla bilgilendirme ile eksik bilgilendirme arasında bir denge kurmak anlamına gelmektedir (Kvale, 1996). Ayrıca özgür insanlar olarak katılımcıların kendi sahip

(14)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

oldukları çalışmaya katılmayı reddetme ya da kabul etme haklarından yararlanması anlamına gelmektedir. Rıza, güven ile ilgili görüşme ve sürekli bir görüşme

anlamına gelmektedir (Field & Morse, 1992; Kvale, 1996; Munhall, 1988).

Bilgi temelli rıza dinamiktir. Örneğin, kronik hastalara bakım veren ailelerin tepkileri incelendiğinde bilgi temelli rızanın kimden alınması gerektiği

belirlenmelidir. Bu sadece bakım sağlayanları ya da hastanın kendisi ve ailenin diğer bireylerini de ilgilendirebilir.

Fayda

Araştırma ile yakından bağlantılı ikinci bir etik ilke faydadır (diğerlerine iyilik yapmak ve zarara engel olmak). Bazı durumlarda fayda aşırı abartılıp baba gibi davranmaya kadar gidebilir. Baba gibi davranma yaklaşımı otonominin ve tercihte bulunma özgürlüğünün devre dışı bırakılması anlamına gelmektedir. Örneğin, araştırmacı yaşlı kadınlar arasında şiddet problemini ele alabilir ancak çok kırılgan oldukları için onları dâhil etmemeye karar verebilir. Bu durumda, araştırmacı yaşlı kadınlara kendileri adına karar verebilme ve tecrübelerini duyurabilme

özgürlüğünü tanımamaktadır.

Veri toplamak ve seçim kriteri olarak kullanılan araştırma stratejilerinin de etiksel bazı yansımaları olur. Örneğin, Raudonis (1992) yaşlılar evlerinden hastaların empati algıları ile ilgili olarak yapılacak çalışmanın katılımcılarını belirleme esnasında dâhil etme kriterlerine büyük önem atfedilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Rıza verememe ya da açık uçlu görüşmelere katılamama durumunda olan hastalardan katılımda bulunmaları istenmedi.

Eğer araştırmacılar fayda ilkesini önemsiyorsa, katılımcıların kimliklerinin açıklanmasının olası sonuçlarını dikkate almaları bir ahlaki yükümlülüktür. Takma isimlerin kullanılması tavsiye edilir. Ancak, çalışmanın katılımcıların kolayca tanınabileceği küçük toplumlarda yapılması durumunda bu strateji yeterli olmayabilir. Bu tür durumlarda, çalışmanın açıklanacağı ortamlar

sınırlandırılmalıdır. Gizlilik ve izin vermeme gibi durumlar sadece araştırmanın mahkemeye çağrıldığı hukuksal durumlarda göz ardı edilebilir. Eğer mahkemede ifade vermek gerekliyse, çocuk ya da yetişkin tacizlerinde olduğu gibi, katılımcılara ilgili bilgilerin gizlilik dışı tutulacağı bilgisi verilmelidir. Gizlilik için var olan

gereksinime rağmen, nitel araştırma bir araştırmada gerçekleşen her türlü

aktivitenin dokümanlara kaydını gerektirir. Bunun amacı diğer araştırmanın yapılan çalışmayı takip edebilmelerini sağlamaktır (Streubert & Carpenter, 1999). Bu süreç gizlilik ve isim vermeme ile ilgili etiksel bir ikilem yaratır. Bazı durumlarda,

katılımcıların diğer başka araştırmacılarında süreç ve verileri gözden geçirmek isteyebileceklerini bilmeleri gerekir.

(15)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Nitel araştırmacılar tartışma, analiz ve

gelecekte benzer hataların engellenmesini

sağlamak için çalışmalarında karşılaştıkları etik sorunları ve olayları bildirmelidirler. Hemşire araştırmacılar etik ilkelere

önem vermenin insan haklarının korunması

anlamına geldiği anlayışına saygı

duymalıdırlar.

Adalet

Adalet ilkesi eşit pay ve adil olmayı ifade etmektedir. Bu ilkenin önemli ve ayırt edici özelliklerinden birisi katılımcıların sömürülmesinden kaçınılmasıdır. Nitel çalışmada araştırmacının adalet ilkesini anlaması ve uygulaması katılımcıların kırılganlıklarının farkındalığı ve onların çalışmaya katkılarının bilinmesi ile gösterilebilir.

Örneğin, eğer araştırmacılar veri analizi esnasında bir kavram ya da raporun başlığının bir katılımcının katkılarından temel alacağını dikkate alırsa, etiksel olarak araştırmacının bu kavramı kullanmak için izin alması ya da en azından konuyu katılımcı ile tartışması gerekir. Bu şekilde, bu katılımcının katkıları takdir edilmiş olur. Adalet ilkesini uygulamanın diğer bir yolu da azınlık ya da dezavantajlı olan grupların seslerini dinlemek ve çocuklar, mahkûmlar, zihinsel özürlüler ve yaşlılar gibi en kırılgan olanları korumaktır.

Capron (1989) araştırmacılar adalet ilkesini uygulamak istediklerinde uygulama sorunlarının ortaya çıktığını söylemiştir. Örneğin, adalet ilkesinin uygulanması zaten yük altında olan katılımcıların üzerine daha fazla yük bindirmemelidir. Bir örnek olarak kuduz aşısı yapılacak olan Etiyopyalılardan alınacak olan rıza formunun yerel dile çevrilmemiş olmasıdır (News in Brief, 1999).

Benzer bir durum Zambia ve Malavi’den çocuklar ile gerçekleştirilen sıtma projesinde yaşanmıştır, bu çalışmada da ebeveynler çalışmanın deneysel doğası hakkında bilgilendirilmemişlerdir.

ARAŞTIRMACILAR İÇİN ORTAYA ÇIKAN SONUÇLAR

Araştırmacının içinde çalıştığı ya da bildiği bir alanda nitel bir araştırma yürütmek bazı etiksel durumlara yol açabilir. Klinikçi/araştırmacı durumları bildiği için daha iyi sonuçlar alabilir ve hastaların güvenini kazanabilir. Ancak, tanınan bir araştırmacı daha az bilgi edinebilir. Hastalar ve çalışanlar katılmaya ve verdikleri bilgileri sınırlamaya zorlanabilir. Field ve Morse (1992)’e göre, kişinin kendi çalışma alanında araştırma yürütmesi verilerin geçerlilik, güvenirlik ve anlamlılığı ile ilgili problemler yaratmaktadır. Başka bir ortamda araştırma yürütmek, iyi ilişkiler kurmak ve ortamı öğrenmek için araştırmacıların daha fazla çaba ve zaman harcamaları anlamına gelmektedir. Ancak bu değişim daha objektif olan gözlemler ile sonuçlanabilir.

Bir klinik birimde araştırmacının rolünün münazara edilmesi önemlidir. Eğer araştırmacının rolü grup tarafından net bir biçimde tanımlanırsa ve çalışmanın amaçları tartışılırsa, araştırmacı şüpheli bir şeyler yapan birisi olarak

(16)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

algılanmayacaktır. Bu ayrıca grubun yanlış beklentilerini de azaltacaktır.

Araştırmacının yoğun olunan zamanlarda kullanılabilecek olan bir çift el olarak algılanması çekici bir fikirdir.

Rolün müzakere edilmesi veri toplama esnasında araştırmacının rolünün net bir biçimde anlaşılmasına olanak tanıyacaktır. Grubun güvenini kazanmak ve araştırmacının rolünü destekleme yönünde gösterdikleri isteklilik doğru yönde adımlara işaret etmektedir, ancak her türlü araştırmaya rehberlik edecek olan şey etik ilkelerin gerekliliğinin farkındalığıdır (Orb, Eisenhauer, Wyanaden, 2000).

Sonuç olarak nitel araştırmacılar tartışma, analiz ve gelecekte benzer hataların engellenmesini sağlamak için çalışmalarında karşılaştıkları etik sorunları ve olayları bildirmelidirler. Araştırmacılar etik ilkelere önem vermenin insan haklarının korunması anlamına geldiği anlayışına saygı duymalıdırlar.

Bireysel Etkinlik

•Bir nitel araştırmada gizlilik, en az zarara uğrama bakış açısı ile değerlendirdiğimizde, hangi koşullarda etik ikilem yaratır. Örnekle anlatınız.

(17)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

Öz et

•Sosyal bilimsel araştırmalarda etik, daha çok bilimsel araştırmanın yapılışı esnasında dikkat edilmesi gereken kurallardır. Etiksel konular her türlü araştırmada yer alır. Araştırma süreci diğerlerinin yararına genellemeler yapma yönündeki araştırma amaçları ile katılımcıların hakları arasında gerilim yaratır. Etik iyi şeyler yapma ve kötülükten kaçınma ile ilgilidir. Olası zararlar uygun etik ilkelerin uygulanması vasıtasıyla engellenebilir ya da azaltılabilir. Bu yüzden, insan deneklerin ya da katılımcıların herhangi bir çalışmada korunması gerekmektedir.

•Nitel çalışmalarda, araştırmacılar büyük oranda görüşmeler, gözlemler, yazılı materyaller ve duyusal-görsel materyaller

vasıtasıyla veri toplanmasına bağlıdırlar. Sahada, veri toplamak için araştırmacıların katılımcılara ulaşmak için görüşmeler yapması gerekir, böylece araştırmacılar ile katılımcılar arasında gerçekleşen sosyal etkileşimin kalitesi bilgiye ulaşmayı kolaylaştırabilir ya da engelleyebilir. Alana giriş sağlandıktan ve veri toplamanın ilk safhaları gerçekleştirildikten sonra, araştırmacılar araştırma planlarında tahmin edilmemiş olan etiksel ikilimler yaşayabilirler.

•Sonuç olarak nitel araştırmacılar tartışma, analiz ve gelecekte benzer hataların engellenmesini sağlamak için çalışmalarında karşılaştıkları etik sorunları ve olayları bildirmelidirler.

Araştırmacılar etik ilkelere önem vermenin insan haklarının korunması anlamına geldiği anlayışına saygı duymalıdırlar.

(18)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “bölüm sonu testi”

bölümünde etkileşimli olarak

cevaplayabilirsiniz.

DEĞERLENDİRME SORULARI

1. Sosyal bilimsel araştırmalarda …….., daha çok bilimsel araştırmanın yapılışı esnasında dikkat edilmesi gereken kurallardır. Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

a) etik b) mantık c) nitel d) ilke e) tümevarım

2. Nitel araştırmanın doğasında yer alan güçlükleri yumuşatmada hangi ilkeler etkilidir?

a) Mahremiyet b) Gözlem

c) Bilimsel dayanışma d) Otonomi, fayda ve adalet e) Otorite

3. Aşağıdakilerden hangisi nitel görüşmelerin faydaları arasında değildir?

a) İç dökme b) Olayın kabulü

c) Bir amaca sahip olma duygusu d) Objektif olma

e) Kişisel farkındalık

4. Aşağıdakilerden hangisi, Mark Israel ve Lain Hay’ın 2006 yılında yayınladıkları Sosyal Bilimler için Araştırma Etiği kitabında “Niçin Etiğe Özen Göstermeliyiz?”

başlığı altında yer alan etik ilkeler kapsamı dışındadır?

a) Etik, zararı en aza indirme ve iyiliğin miktarını artırma b) Güven temin etme

c) Araştırma bütünlüğünü sağlama

d) Organizyonel ve profesyonel isteklerin tatmini e) Yenilik yaratmak

(19)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

5. Aşağıdakilerden hangisi “araştırma etiğinin temel prensipleri arasında

değildir?

a) Araştırmacılar bütünlük ve araştırmanın özellikleri gösteren yolları düzenlemelidir.

b) Araştırmacılar, çalışmanın amaç, metot, ulaşılması niyetlenen sonuçları ve risklerini ortaya koymalıdır.

c) Elde edilen bilgiler araştırmanın konusuyla alakalı olmalıdır.

d) Araştırmaya katılanların gönüllüğü esas olmalıdır.

e) Araştırmacı mahremiyete riayet etmek zorunda değildir.

6. ……… bir araştırmada en temel etik esaslardan biri olarak görülmektedir Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

a) Gönüllülük b) Kuram c) Analiz d) Fayda e) Zaman

7. 1949 yılında yayınlanan …………İkinci Dünya Savaşı döneminde bilim adamı ve doktorların yaptıkları acımasızca eziyetler nedeniyle yargılanması için gereken standartları oluşturmak amacını taşıyordu.

Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

a) Nuremberg kodu b) Helsinki bildirgesi c) Etik ilkesi

d) Nobel barış ödülü e) Rio Zirvesi

8. Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

a) Helksinki zirvesi 2003 yılında gerçekleşti.

b) Nuremberg Kodu, klinik araştırmalarda gönüllü olarak kullanılabilmesi için gerekli koşulları içeren on temel ilkeden oluşuyordu.

c) Araştırmacı istediği biçimde araştırma sonuçlarını yönlendirebilir.

d) Humpreys insanları gizlice gözlemiş ve sonra onları izleyerek arabalarının plaka numaralarını almış ve bu davranışı ile ödül kazanmıştır.

e) Humpreys insanın otorite figürlerine itaat etme eğilimini öğrenmesi konusuna ilgi duymuştur.

(20)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

9. Aşağıdakilerden hangisi İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi dönemi bilim adamlarının, insanlar üzerinde bilim adına yaptıkları insanlık dışı deneylerlerden biri değildir?

a) Soğuk su deneyleri b) Hardal gazı deneyleri c) X-ray etkisi deneyleri d) Katımcı gönüllüğü e) Tifüs aşılanması

10. Amerika Birleşik Devletleri Kamu Sağlığı Servisince 1932-1972 yılları arasında gerçekleştirilen ve 40 yıl süren “……… çalışmaları”, etik uygulamanın ciddi biçimde ihlal edildiği çok önemli bir örnektir.

Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

a) Punch b) Nuremberg c) Humpreys d) Tuskeegee frengi e) Helsinki

Cevap Anahtarı:

1.A, 2.B, 3.D, 4.E, 5.E, 6.B, 7.A, 8.E, 9.D, 10.D

(21)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR

Orb, A., Eisenhauer, L., Wyanaden, D., 2000. Ethics in Qualitative Research.

Profession and Society. Journal of Nursing Scholarship.33(1):93-96.

Yıldırım,A, Şimşek,H., 2005. Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Seçkin Yayıncılık. Beşinci Baskı, Ankara.

Neuman,W.L, 2011. “Toplumsal Araştırma Yöntemleri Nitel ve Nicel Yaklaşımlar”

Cilt:1,2, Çeviren: Sedef Özge, Yayın odası yay.İstanbul.

Rubin, A. ve Babbie, E.R. (2008), “Research Methods for Social Work”, Thomson Brooks/Cole

Yegids,B.L. ve Weinbach, R.W. (2005), “Research Methods for Social Workers”, Pearson yay

Bilim Etiği Kılavuzu, Anadolu Üniversitesi, 2011

Skelton, 1973; Slatter 1988; Hicks, 1999; 2004, Akt; ULAKBİM, III. Ulusal Kurultay Bildirileri, 79, 2008

Ramos, 1989

Whitbeck, 1998, 837 Loue, 2000, 6-10 Berg, 1995, 202 (Loue, 2000, 18).

Referanslar

Benzer Belgeler

• Ortalama alma, sinyal filtreleme ve diferansiyel düzeltme dahil konumsal belirsizliğin üstesinden gelmek için birden fazla yöntem mevcuttur. •

İkincil veriler ise, resmî veya özel kurumlardan, kişilerden, basından, istatistik kurumlarından, kayıt defterlerinden elde edilen kısaca analiz için hazır olan

bir bakış açısına ihtiyaç varsa nitel araştırma uygundur. Burada üzerinde çok çalışılmamış alanlarda derinlemesine bir anlayışın ortaya çıkarılması ihtiyacı vardır.

Araştırmacı örnekleme büyüklüğüne bir dizi faktörü göz önünde tutarak karar vermektedir (Grubun heterojenliği, seçim kriterleri, çoklu örneklem gruplarının

Araştırmacıların, en uygun veri toplama yöntemini ve bu verilerin analizi için en uygun stratejileri belirleyebilmeleri için öncelikli olarak araştırma sorununa bağlı

•Betimsel analiz ve içerik analizi, sosyal ve insan bilimlerinde farklı araştırma amaçları ve maksatları ile yaygın biçimde kullanılan oldukça esnek bir araştırma

➢ Yeni Medya Patronlarının gazete ve TV kanallarını güç ve kazanç için silah olarak kullanmaları.. MEDYA SAHİPLİK

Bu araçlardan telefon görüşmesi, çevrimiçi tartışma grupları, çevrimiçi topluluklar, blog, web kamerası, çevrimiçi yazılı sohbet (forum) ve anlık