T e z y i^n î s a n a t l a r v e k u m a ş
i. H a k k ı O y g a rG. S . A k a d e m i s i m u a l l i m l e r i n d e n
Eskiden memleket dahilindeki her türlü ihtiyaçlara gö- re kumaş dokunur ve dış piyasalara da ihraç edilirdi. Doku- macılık bizde yalnız geniş bir endüstri değil zengin bir ev san'ati halinde idi. Bugün de makinenin kuvvetli rekabeti karşısında bile Anadolunurr bir çok yerlerinde ve bilhassa (Ege) bölgesinde tezgâh çalışmakta, el dokumaları makine- den d a h a ucuz mal çıkarmaktadır. F a k a t kalite itibarile kul-
lanılacağı yerler m a h d u t olan bu kumaşlar eski T ü r k men- sucatının dahili dekorasyondaki yerini tabiiki dolduramiyor.
Son on sene içinde bizde de ehemmiyet verilmeğe başlanan dahili dekorasyon işlerinde bu boşluk bütün kuvvetlie hisse- dilmişti. Yerli veya Avrupadan gelen makine dokumaları bin- lerce metro dokunduğundan herhangi bir işte t a m a m e n h u - susiyet ariyan bir dekoratör için istediği renk ve desende bir
fflff' ISRM
« i l i l i İ l *
kumaş yaptırmak değil, kendi projesile ahenk temin edecek bir şeyi bulması bile kabil değildi.
Pamuk, ipek, yün ve tiftik gibi maddelerin çok zengin bu- lunduğu memleketimizde dokumacılığın bütün inceliklerini bi- len mütehassıs eller olduğu halde bugünün zevklerini t a t m i n edecek el dokuması kumaş yapılmamasının sebepleri umumi İhtiyaçta fabrika ile el dokumasının hususiyetindeki zevkin anlaşılmamış olmasından ileri geliyordu.
F a k a t makinenin dokuduğu hatasız düz çıkan kumaş- ların yorucu makine efesi A n k a r a d a başlıyan modern yapı- ların mobilye ve perdelerinde yerini dekoratörün gösterdiği renk ve desenlerde dokuyacak atölyelere bıraktı. B u n u n neti- cesi olarak Viyana, Paris ve Berlinden hususî olarak bir çok kumaşlar büyük paraların dışarı çıkmasile temin edildi.
Fransızlar Normandie vapurunu tezyin ederlerken bu asır Fransız sanatının bir müzesi gibi yaptılar.
S a n a t ı n bütün şubelerinde ve bilhassa tezyini sanatlarda n e kadar kuvvetli dekoratör varsa hepsi bu vapuru süsledi ve Goblen manifaktörü enfes kumaşlar dokuyarak dünyayı dolaşan bu vapurun döşemelerini kapladı.
Tezyinî sanatların her şubesinin eski ve çok zengin bir mazisi olan bizde kumaşları dokuyacak eleman ve dahilî de- korasyonda çalışacak dekoratör ve dekoratör yetiştiren G ü - zel Sanatlar Akademisinin Teayinî Sanatlar şubesi olduğu halde hakikî dekoratör vasfını taşıyan bir tek dekoratör a r - kadaşa ihtisası olduğu böyle bir iş d a h a henüz verilmemiştir.
Tezyinî sanatların yeniliklerini Avrupa mecmualarından nakleden dekoratör olmıyan kimseler içtimaî hayatımıza so- karlarken bize hiç bir şey kazandırmıyorlar.
Eğer eski Türk tezyinî sanatlarının bir hususiyeti varsa ki o d a gayrı kabili inkâr bir hakikattir. Bu hususiyet ve s a n a t zenginliğini, çininin Kütahyada, İznik veya başka yerlerde Türk toprağile, T ü r k boyası ve T ü r k sanatkârının çizdiği kompozisyonla; kumaşımn, demir işlerinin, halı, kilim, bro- derilerinin velhasıl bütün s a n a t işlerinin T ü r k sanatkâr tek- nisyenler t a r a f ı n d a n yapılmış olmasındadır.
Bugün de bütün bu işleri yine eskiden olduğu gibi bu işlerin ehli olan s a n a t k â r ve teknisyenlere yaptırmak yalnız s a n a t için değil her gün ehemmiyeti a r t a n T ü r k endüstrisi için de bir ihtiyaçtır.