• Sonuç bulunamadı

i k t i b a s l ar : İSTANBUL BELEDİYESİNİN DURUMÜ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "i k t i b a s l ar : İSTANBUL BELEDİYESİNİN DURUMÜ"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i k t i b a s l a r :

İSTANBUL BELEDİYESİNİN DURUMÜ

Memleketimizde, Vilâyetle, Belediye-nin birleşik bir hale bulunduğ utek vi-lâyet İstanbuldur.. Demokrat Parti se-çim kampanyası yaparken bu anormal vaziyeti de islâh edeceğini, Belediyeyi müstakil hale getireceğini vaid etmişti. Esasen. C. H. Partisi iktidarda iken Be-Ideiye ile vilâyetin ayrılması için icav eden kanun tasarısını da hazırlamıştı, fakat iktidarı kaybedince bu iş geri kal-mıştır.

Bundan bir buçuk ay önce yeni İç İşleri Bakanı İstanbulu ziyaretinde ga-zetecilere, hükümetin ve Demokrat Partinin bu meseledeki görüşüne taban tabana zıt bir fikir ortaya atmış, Be-lediye ile vilâyetin birleşik olmasında, fayda memul olduğunu beyan etmiştir. Bu beyanat, haklı olarak, İstanbullular arasında memnuniyetsizlik uyandırmış-tır. Bu hususta kalem sahiplerinin ve eski belediyecilerin görüşlerini naklet-meği faydalı gördük.

B E L E D İ Y E L E R D E M Ü S A V A T A DOĞRU Yazan: A. Adnan Adıvar

İstanbul Belediyesinin Vilâyetten a y -rılarak memleketin en küçük, en ücra şehir ve kasabalarında olduğu gibi, halk tarafından veyahut halkın seçtiği belediye âzası tarafından seçilmiş bir B e -lediye Reisi ile idare olunması için söyledik, yazdık. Akıl ve mantığın, ada-elt mefhumunun bütün icaplarını orta-ya döktük. Eski hükümet partisi de de-mokrasinin bu icabına karşı dayanama-dı; bir kanun teklifini Meclise getirdi. Fakat araya seçim hengâmesi girince, bu kanunda sanki bir uğursuzluk görmüş gibi kendi teklifini geri almak c e saretini gösteremiyerek yine kendi a -damlarma bir parlâmento oyunu ile geri bıraktırttı.

Sonra Demokratlar iş başına gelince, açık mektup şeklinde, makale şeklin-de yazdık ve akabinşeklin-de gazetelerşeklin-de sa-bik Vekilin beyanatını okuduk:

Bele-diyeler Kanunu yeniden tadil ediliyor ve bu arada İstanbulun müstesna hali de değişecektir. Bir sene geçti bir şey yok. Nihayet bir iki gün evvel İstanbu-lun hiç bir şehre reva görülmiyen ve bütün şehir halkının kifayet ve revi-yetinden şüphe edildiğini gösteren bu müstesna halinin ne zamana kadar sü-receğini soran gazetecilere yeni Dahili-ye Vekili demiş ki:

«— Böyle bir şeyi henüz düşünme-dik; esasen birçok yerlerde belediyele-rin, vilâyetin nüfuzundan istifade etme-si meseleetme-si de var. Bu halde şimdilik bir şey söyliyemeyiz.»

Bir kere «Henüz böyle bir şey dü-şünmedik» sözü biraz sakattır, çünkü evvelki kabinede Dahiliye Vekili olan zat bu işin hükümetçe drepiş edildiğini söylemişti. O halde ya o vakit yanlış söylenmiş, yahut şimdi yanlış söyleni-yor. Fakat biz bu işi daha başka türlü anlıyoruz. Şimdiki Dahiliye Vekili bey adliyeden yetişmiş bir zat olduğu için nasıl olursa olsun adaleti temin zım-nında İstanbulu demokratça bir beledi-ye sistemine kavuşturamıyacağım an-layınca diğer belediyeleri İstanbul Be-lediyesi haline getirerek bu aykırılığı ortadan kaldırmak istiyor demek ola-cak. Vâkıa müsavata doğru gitmek is-tiyen bir demokrat hükümet için bu da bir yoldur.

Fakat acaba nasıl yol? Elbette ki doğ-ru bir yol değildir. Çünkü demokrasi rejimi ile gelen ve adliyede iken bu V e -kil beyin ağzıyle bütün antidemokratik kanunların kaldırılacağını vaadeden bir hükümetin demokrasinin halka ilk bahşettiği imtiyazların en önünde gelen her şehrin belediyesini idarede muhtar olup mümkün olduğu kadar hüküme-tin tesir ve nüfuzundan kurtulmuş bir hale getirmek istemesi beklenirken, ak-sine olarak belediyeleri, güya arada çıkan ihtilâfların önünü almak veya-hut belediyelerin vilâyet nüfuzundan istifadesini temin etmek için valilerin emri altına vermeğe kalkışılacak olur-sa bunun demokrasiyi anlayışımız ve antidemokratik kanunları tefrik edebil-mek hususundaki irfan ve kiyasetimize

bir nakîse verip vermiyeceğini düşün-mek lâzım gelmez mi?

Sadece mutlak bir müsavat, yani na-sıl olursa olsun, bir müsavat arıyanlar için İstanbul halkmı kendilreine bir Belediye Reisi seçmek için her hangi bir şehir kadar kabiliyte ve kifayet sahibi görmemekten ise, bütün şehirlerimizi böyle bir intihaba lâyık görmemek de-mek olan bu yeni tesviye şekli de bir yoldur. Amma bu yolun adına demok-rasi yolu demezler; antidemokratik ve tersine giden bir yol derler. Öyle te-menni ediyoruz ki Vekilin ağzından çı-kan bu sözler gazeteler tarafından har-fi harhar-fine zaptedilememiş olsun; eğer İstanbul Belediyesine istiklâlini verme-mek için memleketin bütün şehir ve kasabalarını demokratik rejimden a -yırmak gibi garip bir tasavvurun mev-, cut olduğu İstanbul halkına resmî bir lisanlara bir kere daha teyid edilirse, İstanbulun hürriyet ve demokrasiyle pek bel bağlamış olan halkının, bu an-tidemokratik vaziyetten memleketin di-ğer şchirelrini olsun korumak için, ken-di beleken-diyelerinin istiklâlini mütalebe-den şimdilik vazgeçecek kadar feragat göstermekten geri durmıyacağı tahmin olunabilir.

A. Adnan - ADIVAR

Eski Şehremini Profesör Cemil To-puzlu bu hususta "Akşam» gazetesi mu-habirine şunları söylemiştir:

n— Muhterem İçişleri Bakanı, umu-miyetle, Belediyeler için behemehal vi-lâyet otoritesine ihtiyaç olduğunu ve aynı zamanda bir tefrik kararının he-nüz verilmediğini söylüyor.

Demek oluyor ki zavallı Belediyemiz bundan sonra da senelerce daha bütün Bakanlıkların birer bürosu, halinde ve gene bütün Bakanların emir, tesir ve nüfuzları altında kalacak ve bu suretle İstanbul Belediyesine muhtariyet ve-rilmiyerek şimdi olduğu gibi antide-mokratik bir tarzda idaresine devam edilecektir.

Halbuki geçen sene seçim sıraların-da, Demokrat Parti namzteleri radyoda

(2)

ve her yerde seçim propagandası yapar-larken, İstanbul Vilâyetiyle Belediyesi-nin ayrılacağını ve Belediyemize tam muhtariyet verileceğini bu şehrin hal-kına vadetmişlerdi. Mazideki bu sarih tmeinatla İçişleri Bakanı muhterem Halil Ozyörük'ün bu demecini kabili telif bumluyorum.

Otorite bahsine gelince: Filhakika Belediyelerin ve Belediye reislerinin bugün Valiler kadar otoriteleri yoktur. Fakat demokratik memleketlerde Be-lediye reislerinin normal hak ve salâ-hiyetleri bizde de tanındığı gün ortada bir otorite meselesi kalmaz. Gidilecek yol bu iken, Belediyenin otoritesizliğini Kîo n g r e I e r :

a © s a

İNŞAAT ARAŞTIRMA KONGRESİ

Binden fazla murahhas beklenilmektedir

Londrada gelecek eylülde, toplana-cak olan İnşaat Araştırma Kongresi teşkilât komitesi kongre için âza liste-sini kapamış sayılır.

Binden fazla murahhas daha şimdi-den daveti kabul etmişlerdir. Bunların içinde on Komunvelt ve kontinantal memleketler inşaat araştırmaları mü-dürleri ve birçok müstemleke ve diğer memleketler resmî mümessilleri de var? dır.

Her ne kadar, sivi Imühendislre ens-titüsü, İngiliz Mimarları Kraliyet Ens-titüsü, Organik Mühendisler Enstitü-tü, Yeminli Sürveyanlar Kraliyet Ens-titüsü, Elektrik Mühendisleri Enstitü-sü ve Londra Belediye Meclisi salonla-rı Kongre âzalasalonla-rının emrine tahsis e-dilmiş ise de buraları Kongreye iştira-ki beklenen murahhasların tamamile yerleştirilmesi için ancak kâfi gelebile-cektir.

ileri sürerek İstanbul Belediyesinin hükümet merkezinin bir bürosu halinde bırakılmak, yani antidemokratik tarzda idaresine devam edilmek istendiğini görmek hazindir. Zavallı İstanbulumu-zun kalkınmasına ve imarına dair se-nelerdir beslediğim ümitler büsbütün kırıldı. Ben Demokrat Parti iktidara gelince, Belediyeye sarih hakkı olan salâhiyet ve varidatın da verileceğini ummuştum. Ne yazık ki bugün durum tam aksine olarak belirmektedir.

Şunu da ilâve edeyim ki ben, şehir meclisi âzasından bulunduğum sırada buna dair bir kaç defa takrir vermiş-tim. Hattâ benim son takririm üzerine

Belediye teşkilât ve varidatı mevzuun-da çalışmak üzere Meclis karariyle bir komisyon teşkil edilmiş ve komisyonun yaptığı tetkikat neticesi reislik maka-mı tarafından hükümete bildirilmişti. Fakat o zamandanberi şehir meclisinin bu hararı da semeresiz ve muallâkta kaldı. Şimdi merak ediyorum:

İstanbulun muhterem milletvekille-riyle şehir meclisinin sayın âzası, bir se-nedenberi muallâkta kalan ve İstanbul için pek hayatî ehemmiyeti haiz bulu-nan İstanbulda Vilâyetle Beldeiyenin ayrılması, mevzuuna dair son beyanatı hakkında ne düşünüyorlar acaba?» KÜÇÜK HABERLER

— Bir müddetten beri neşriyatını kesmiş olan «Mi-marlık» dergisi yeniden intişara başlamıştır. Başarı di-leriz.

— T. Y. Mimarlar Birliği İstanbul şubesi idare he-yeti istifa etmiştir. Yeni idare hehe-yetini seçmek için kon-gre 16.6.951 tarihli cumartesi günü saat 15 de Birlik mer-kezi olan 4 üncü Vakıf handa toplanacaktır

— Beyoğlu Rumeli han pasajmdaki T. Y. Mimar-lar birliği kulübü yeniden tanzim edilerek açılmıştır.

r

A R K I T E K T İ N A B O N E Ş A R T L A R I

ÇİFT SAYISI : 2.50 Lira PRIX D UN NUMERO 1.6 Dolar ALTI AYLIĞI : 7.00 „ „ pour 6 M0IS 3,6 „ YILLIĞI : 12.60 „ „ „ UN AN 6 „

1 ci s e r i

Arkitoktln kollekslyonları :

1931 " 1932

1933 beher ciltli koleksiyonu 22 Ura

1934 1935 2 ci s e r i 3 cU s e r i 1936 1937 1938 1939 1940 1941-42 ' 1943 1944 1945 . 20 „ 18 „ 4 cU s e r i 16 1946 1947 1948 1949 1950

BCltUn yazılar, realmler, reklâm ve abone bedelleri Posta İle ARKİTEKT'In İdare yerine gönderilmelidir, isteyenlere Reklâm tarifesi gönderilir. Adreslerini değiştiren aboneler süratle bildirmelidirler. Aksi takdirde kaybolan dergilerden

dolayı müdürlüğümüz sorumlu değildir

Pour tout paiement et demande de renseignemet, ains que pour tout envoi de document tels que photos.artiloes annonoes, blbliographie i Inserer s'adresser * la Direction

Referanslar

Benzer Belgeler

Orta okul yerleşme birimi olarak se- çilen talî merkezler ise, haftalık ihtiyaç- ların karşılanacağı şekilde donatılmışlar ve her 15.000 kişilik mahalle gurubu için

Kesitte'de görülece- ği gibi dairelerin dar ve uzun oluşları, ışık sisteminde bir araştırmayı gerektir- miş, ve Mimar Blok'u ortadan ikiye bö- lerek, Deniz tarafına

( zaman kayb› olmas›, evde kar›fl›kl›k yaratmas› gibi) Oldukça fazla Çok Hafif Hiç yok ‹lgisi yok.. dahelenin, tedavinin uygunlu¤unun ve sonuçlar›n›n

MÜ SBF Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümümüz; 15.03.2019 tarihi itibariyle YÖK tarafından görevlendirilen Sağlık Bilimleri Akreditasyon Derneği (SABAK) tarafından 5

İMKB’da faaliyet gösteren 123 işletmenin 1993 ile 2002 yılları arasındaki verilerini inceleyen Sayılgan, Karabacak ve Küçükkocaoğlu (2006),

Roma tiyatroları Yunan tiyatroları gibi sahne (scene), yarım daire şeklinde basamaklı oturma yerleri (cavea) ve yarım daire meydan (orkestra) Roma tiyatrolarında bu üç bölüm

Uluslararası TURAZ Adli Bilimler, Adli Tıp ve Patoloji Kongresinde "Evalution ps-13 MKEK Yapımı 9x19 mm Parabellum Fişekleri Kullanarak Yapılan Atışlardan

Tıbbi-Aromatik bitki ihraç eden firmalar, baharat bitkileri üreten ve ihraç eden firmalar, Baharat bitkileri işleyen ve yurtiçi-yurtdışına pazarlayan firmalar, ilaç,