• Sonuç bulunamadı

Müzik eğitimi anabilim dallarında elektrogitarın bireysel çalgı olarak kullanılmasına yönelik bir öneri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Müzik eğitimi anabilim dallarında elektrogitarın bireysel çalgı olarak kullanılmasına yönelik bir öneri"

Copied!
104
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

i

MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALLARINDA

ELEKTROGİTARIN BİREYSEL ÇALGI OLARAK

KULLANILMASINA YÖNELİK BİR ÖNERİ

Ayça Demirci Özay

YÜKSEK LİSANS TEZİ

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

MÜZİK EĞİTİMİ BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren üç yıl (otuz altı ay) sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Ayça

Soyadı : DEMİRCİ ÖZAY Bölümü : Güzel Sanatlar Eğitimi İmza :

Teslim Tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında Elektrogitarın Bireysel Çalgı Olarak Kullanılmasına Yönelik Bir Öneri

İngilizce Adı : A Suggestion on The Usage of The Electric Guitar as an Individual Instrument in The Department of Music Education

(4)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı : Ayça DEMİRCİ ÖZAY İmza :

(5)
(6)

iv

TEŞEKKÜR

Gazi Üniversitesi’nde, lisansüstü eğitimim süresince bana yön veren, her konuda inanan, güvenen ve desteğini esirgemeyen tez danışmanım Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Yrd. Doç. Dr. Selçuk BİLGİN’e,

Tez yazım sürecinde hiçbir yardım isteğimi geri çevirmeyen, her zaman desteğini hissettiğim, engin bilgi ve tecrübelerini usanmadan aktaran Doç. Dr. Damla BULUT ve Doç. Dr. Ferit BULUT’a,

Lisans ve lisansüstü eğitimim boyunca ve tez yazım sürecinde bilgilerini daima paylaşan çok değerli öğretmenim Doç. Erdal TUĞCULAR’a,

Tanıdığım günden bu zamana adeta kardeş olduğumuz, aramızdaki mesafelere rağmen varlığını her zaman hissettiğim Sena ÖZEN’e, Gazi Üniversitesi lisans ve lisansüstü eğitim hayatımız boyunca Ankara’da aile gibi olduğumuz çok sevgili arkadaşlarıma,

Her zaman istediğim şeylerin peşinden koşmamı sağlayan, hangi yolu tercih edersem edeyim her daim arkamda olduklarını hissettiren, güven ve desteklerini esirgemeyen, beni bugünlere getiren ve yetiştiren, her zaman ne kadar şanslı olduğumu düşündüren çok sevgili annem İsmet DEMİRCİ ve babam Sebahattin DEMİRCİ’ye,

Araştırmanın başından sonuna kadar, fikirleri, yardımları, sonsuz sabrı ve sevgisi ile yanımda olan biricik eşim Yrd. Doç. Dr. Serkan ÖZAY’a sonsuz teşekkürler…

(7)

v

MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALLARINDA

ELEKTROGİTARIN BİREYSEL ÇALGI OLARAK

KULLANILMASINA YÖNELİK BİR ÖNERİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Ayça Demirci Özay

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Nisan 2017

ÖZ

Bu araştırmada, elektrogitar çalgısının müzik eğitimi anabilim dallarında bireysel çalgı olarak kullanılıp kullanılamayacağının ortaya konması amaçlanmıştır. Araştırmada Ankara ve Niğde illerinde görev yapan 49 müzik öğretmenine, Gazi Üniversitesi ve Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde görev yapan 24 öğretim elemanına ve bu üniversitelerde lisans eğitimini sürdüren 153 öğrenciye beş dereceli likert tipi ölçek ve açık uçlu sorulardan oluşan anket uygulaması yapılmış ve çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda; müzik öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda elektrogitarın yapısal ve teknik özellikleri açısından müzik öğretmenliği mesleğinde kullanılmaya elverişli bir çalgı olduğu, öğretim elemanlarının %83,4’ünün müzik eğitimi anabilim dallarında bireysel çalgı olarak elektrogitara yer verilmesi gerektiği görüşünde olduğu ve bireysel çalgı olarak müzik eğitimi anabilim dallarında yer verilmesi durumunda öğrenim görmekte olan lisans öğrencilerinin %32’sinin elektrogitarı bireysel çalgı olarak talep edeceği sonuçlarına varılmıştır.

Anahtar Kelimeler : Müzik eğitimi, mesleki çalgı, bireysel çalgı, elektrogitar Sayfa Adedi : 85

(8)

vi

A SUGGESTION ON THE USAGE OF THE ELECTRIC GUITAR

AS AN INDIVIDUAL INSTRUMENT

IN THE DEPARTMENT OF MUSIC EDUCATION

(MASTER’S THESIS)

Ayça Demirci Özay

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

April 2017

ABSTRACT

In this research, it is aimed to reveal whether the electric guitar can be used as an individual instrument in the department of music education. The five point likert scale and open ended survey questions were analyzed and worked in the research with 49 music teachers who work in Nigde and Ankara, 24 instructors who work in Gazi University and Omer Halisdemir University, and 153 undergraduate students who study in these universities. As a consequence of research, it was determined that the electric guitar is suitable to be used in music education in terms of its structural and technical features in accordance with the opinions of music teachers. At the same time, %83.4 of instructors think that the electric guitar should be taught as an individual instrument in the department of music education. Also %32 of undergraduate students agree with them and assert that they are going to request the electric guitar as an individual instrument.

Key words : Music education, Professional instrument, Individual instrument, Electric guitar

Page number : 85

(9)

vii

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR ... iv

ÖZ ... v

ABSTRACT ... vi

İÇİNDEKİLER ... vii

TABLOLAR LİSTESİ ... xi

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ ... xvi

BÖLÜM 1

GİRİŞ

...

1

1.1. Eğitim ... 1

1.2. Sanat Eğitimi ... 1

1.3. Müzik Eğitimi ... 2

1.3.1. Genel Müzik Eğitimi ... 2

1.3.1.1. Ses Eğitimi Boyutu ... 4

1.3.1.2. Kulak (İşitme) Eğitimi Boyutu ... 4

1.3.1.3. Çalgı Eğitimi Boyutu ... 5

1.3.1.4. Müziksel Beğeni (Zevk) Eğitimi Boyutu ... 5

1.3.2. Özengen Müzik Eğitimi ... 5

1.3.3. Mesleki Müzik Eğitimi ... 6

1.4. Müzik Eğitimi Anabilim Dalları (MEABD) ... 7

1.4.1. Bireysel Çalgı Eğitimi Dersi ... 7

1.5. Çalgı ... 8

1.6. Elektrogitarın Bir Çalgı Olarak Tarihsel Süreç İçerisindeki Gelişimi ... 10

1.6.1. Elektrogitar ... 11

1.7. Elektrogitarın Yapısal Özellikleri ... 12

1.7.1. Gövde ... 12

1.7.1.1. Köprü ... 12

(10)

viii

1.7.2. Sap ... 13

1.7.2.1. Truss Rod (Destek Çubuğu) ... 13

1.7.2.2. Klavye (Tuşe) ... 13

1.7.3. Baş (Kafa) ... 14

1.8. Başlıca Elektrogitar Ekipmanları ... 14

1.8.1. Elektrogitar Amplifikatörleri (Ses Yükselteçleri) ... 14

1.8.1.1. Chorus Efekti ... 15 1.8.1.2. Delay Efekti ... 15 1.8.1.3. Flanger Efekti ... 15 1.8.1.4. Reverb Efekti ... 15 1.8.1.5. Compressor Efekti ... 15 1.8.1.6. Distortion Eekti ... 15 1.8.2. Pena (Pick) ... 16 1.8.3. Askı ... 16

1.9. Elektrogitarda Duruş ve Tutuş ... 16

1.9.1. Ayakta Duruş ve Tutuş ... 16

1.9.2. Oturarak Duruş ve Tutuş ... 17

1.10. Elektrogitar Çalım Teknikleri ... 17

1.10.1. Sol Elin Durumu ve Sol El Teknikleri ... 17

1.10.1.1. Legato Teknikleri ... 18 1.10.1.1.1. Pull off ... 18 1.10.1.1.2. Hammer on ... 18 1.10.1.1.3. Slide ... 18 1.10.1.2. Vibrato Tekniği ... 19 1.10.1.3. Harmonics (Doğuşkanlar) ... 19 1.10.1.4. Bend ... 20

1.10.2. Sağ Elin Durumu ve Sağ El Teknikleri ... 20

1.10.2.1. Pena Tutuşu ve Pena Teknikleri... 20

1.10.2.2. Tapping (Şelpe) ... 21

1.10.2.3. Palm Muting (Avuç İçiyle Susturmak)... 21

1.11. Başlıca Elektrogitar Metotları ... 21

1.11.1. Yurt İçi Kaynaklı Metotlar ... 21

1.11.2. Yurt Dışı Kaynakları Metotlar ... 21

(11)

ix 1.12.1. Alt Problemler ... 22 1.13. Araştırmanın Amacı... 23 1.14. Araştırmanın Önemi ... 24 1.15. Sayıltılar ... 24 1.16. Sınırlıklar ... 24 1.17. İlgili Araştırmalar ... 25 1.18. Tanımlar ... 26

BÖLÜM 2

YÖNTEM ... 27

2.1. Araştırmanın Modeli ... 27 2.2. Çalışma Grubu ... 27

2.2.1. Müzik Öğretmenlerinin Kişisel Bilgilerine Ait Frekans ve Yüzde Değerleri ... 28

2.2.2. Öğretim Elemanlarının Kişisel Bilgilerine Ait Frekans ve Yüzde Değerleri ... 31

2.2.3. Öğrencilerin Kişisel Bilgilerine Ait Frekans ve Yüzde Değerleri ... 33

2.3. Veri Toplama Araçları ... 36

2.4. Verilerin Toplanması ... 36

2.5. Verilerin Çözümlenmesi ve Yorumlanması ... 36

BÖLÜM 3

BULGULAR VE YORUM

... 37

3.1. Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Bulgular ... 37

3.2. Öğretim Elemanlarının Görüşlerine İlişkin Bulgular ... 50

3.3. Öğrencilerin Görüşlerine İlişkin Bulgular ... 63

BÖLÜM 4

SONUÇ VE ÖNERİLER ... 65

4.1. Sonuçlar ... 65

4.1.1. Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Sonuçlar ... 65

4.1.2. Öğretim Elemanlarının Görüşlerine İlişkin Sonuçlar ... 66

4.1.3. Öğrencilerin Görüşlerine İlişkin Sonuçlar ... 66

4.2. Öneriler ... 67

(12)

x

EKLER ... 73

EK-1. Öğretmen Anket Formu ... 74

EK-2. Öğretim Elemanı Anket Formu ... 78

(13)

xi

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Müzik Öğretmenlerinin Mezun Oldukları Üniversitelere Göre Dağılımı ... 28

Tablo 2. Müzik Öğretmenlerinin Mezun Oldukları Fakültelere Göre Dağılımı ... 28

Tablo 3. Müzik Öğretmenlerinin Görev Yaptıkları Şehirlere Göre Dağılımı ... 29

Tablo 4. Müzik Öğretmenlerinin Öğrenim Durumuna Göre Dağılımı ... 29

Tablo 5. Müzik Öğretmenlerinin Meslekteki Çalışma Yıllarına Göre Dağılımı ... 29

Tablo 6. Müzik Öğretmenlerinin Cinsiyete Göre Dağılımı ... 30

Tablo 7. Müzik Öğretmenlerinin MEABD’de Kullandıkları Bireysel Çalgılarına Göre Dağılımları ... 30

Tablo 8. Öğretim Elemanlarının Mezun Oldukları Üniversitelere Göre Dağılımı ... 31

Tablo 9. Öğretim Elemanlarının Mezun Oldukları Fakültelere Göre Dağılımı ... 31

Tablo 10. Öğretim Elemanlarının Görev Yaptıkları Üniversitelere Göre Dağılımı ... 31

Tablo 11. Öğretim Elemanlarının Öğrenim Durumuna Göre Dağılımı ... 32

Tablo 12. Öğretim Elemanlarının Unvanlarına Göre Dağılımı ... 32

Tablo 13. Öğretim Elemanlarının Meslekteki Çalışma Yıllarına Göre Dağılımı ... 32

Tablo 14. Öğretim Elemanlarının Cinsiyetlerine Göre Dağılımı ... 33

Tablo 15. Öğretim Elemanlarının Bireysel Çalgı Dersini Yürüttükleri Çalgı Dağılımı ... 33

Tablo 16. Öğrencilerin Öğrenim Gördükleri Üniversiteye Göre Dağılımı ... 33

Tablo 17. Öğrencilerin Yaşlarına Göre Dağılımı ... 34

Tablo 18. Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Dağılımı ... 34

Tablo 19. Öğrencilerin Mezun Olduğu Lise Türüne Göre Dağılımı ... 34

Tablo 20. Öğrencilerin Öğrenim Gördükleri Lisans Düzeyine Göre Dağılımı ... 35

Tablo 21. Öğrencilerin Bireysel Çalgılarına Göre Dağılımı ... 35

Tablo 22. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin, Müzik Dersinin Ses Eğitimi Boyutunda, Çalgısını Kullanması Önemlidir” İfadesine Katılma Durumları .... 37

Tablo 23. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin, Müzik Dersinin İşitme Eğitimi Boyutunda, Çalgısını Kullanması Önemlidir” İfadesine Katılma Durumları ... 38

(14)

xii

Tablo 24. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin, Müzik Dersinin Teori Eğitimi

Boyutunda, Çalgısının Görsel Olarak Kullanıma Elverişli Olması

Önemlidir” İfadesine Katılma Durumları ... 38

Tablo 25. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin, Müzik Dersinin Çalgı Eğitimi

Boyutunda, Çalgısını Kullanması Önemlidir” İfadesine Katılma Durumları ... 39

Tablo 26. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin, Müzik Dersinin Beğeni

Eğitimi Boyutunda, Çalgısını Kullanması Daha Etkili Olur” İfadesine

Katılma Durumları ... 39

Tablo 27. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Dersinin Şarkı Öğretimi Esnasında, Müzik

Öğretmeninin Çalgısını Kullanması Önemlidir” İfadesine Katılma

Durumları ... 40

Tablo 28. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin Müzik Derslerinde Kullandığı

Çalgının, Ritmik Eşliğe Elverişli Olması Önemlidir” İfadesine Katılma

Durumları ... 40

Tablo 29. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin Müzik Derslerinde Kullandığı

Çalgının, Armonik Eşliğe Elverişli Olması Önemlidir” İfadesine Katılma

Durumları ... 41

Tablo 30. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin Çalgısını Çalarken Aynı

Zamanda Çalgısının Şarkı Söylemesine Elverişli Olması, Müzik Dersleri

Açısından Olumludur” İfadesine Katılma Durumları ... 41

Tablo 31. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeni Derslerde Söylenen Şarkıya

Çalgısıyla Eşlik Ettiğinde, Öğrenciler Derse Daha Çok Motive Olurlar”

İfadesine Katılma Durumları ... 42

Tablo 32. Müzik Öğretmenlerinin “Sınıf Ortamında Öğretmenin Kullandığı Çalgının

Ses Düzeyinin Ayarlanabilir Oluşu Önemlidir” İfadesine Katılma Durumları .. 42

Tablo 33. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin Çalgısıyla Çaldığı Şarkıları

Değişik Efektlerle Zenginleştirerek Sınıf Ortamında Farklı Atmosferler

Yaratması, Dersi İlgi Çekici Hale Getirir” İfadesine Katılma Durumları ... 43

Tablo 34. Müzik Öğretmenlerinin “Düzenlenmekte Olan Okullar Arası Müzik

Yarışmaları Göz Önüne Alındığında, Yarışmalara Öğrenci Grubu Hazırlarken, Müzik Öğretmeninin Popüler Çalgılar Açısından Bilgisi Olması Gereklidir” İfadesine Katılma Durumları ... 43

(15)

xiii

Tablo 35. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin Müzik Dersliği Olmayan

Okullarda Çalgısını Yanında Taşıyabilmesi, Müzik Dersleri Açısından

Olumludur” İfadesine Katılma Durumları... 44

Tablo 36. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmeninin Çalgısını Sınıfta Dolaşarak

veya Koronun Karşısında Bir Yere Sabit Kalmadan Hareket Halinde de Kullanabilmesi, Müzik Öğretmenine Avantaj Sağlar” İfadesine Katılma

Durumları ... 45

Tablo 37. Müzik Öğretmenlerinin “Müzik Öğretmenleri Derslerinde Farklı Türlerden

Müzikler de Çalabilmeli ve Müzik Derslerinde Yerelden Evrene İlkesini

Uygulayabilmelidir” İfadesine Katılma Durumları ... 46

Tablo 38. Müzik Öğretmenlerinin “Çalgı Eğitiminde, Kulaklıkla da Çalınabilen

Çalgılar Toplu Çalgı Eğitiminde Kolaylık Sağlar” İfadesine Katılma

Durumları ... 46

Tablo 39. Müzik Öğretmenlerinin “Sizce Bir Çalgının Müzik Öğretmenleri Tarafından

Müzik Derslerinde Kullanılabilmesi İçin, Hangi Özelliklere Sahip Olması Gereklidir? Lütfen Belirtiniz” İfadesine İlişkin Görüşleri ... 47

Tablo 40. Müzik öğretmenlerinin “Bu Konuyla İlgili Başka Eklemek İstedikleriniz

Varsa Lütfen Belirtiniz” ifadesine verdiği cevaplara yönelik bulgular ... 49

Tablo 41. Öğretim Elemanlarının “MEABD’lerdeki Bireysel Çalgılar, Müzik

Öğretmenliği Mesleğinde Aktif Olarak Kullanılabilecek Çalgılar Olmalıdır” İfadesine Katılma Durumları ... 50

Tablo 42. Öğretim Elemanlarının “Müzik Öğretmeninin Bireysel Çalgısının Müzik

Derslerinin Ses Eğitimi Boyutunda İşlevsel Olarak Kullanılabilirliği

Önemlidir” İfadesine Katılma Durumları ... 51

Tablo 43. Öğretim Elemanlarının “Müzik Öğretmeninin Bireysel Çalgısının Müzik

Derslerinin İşitme Eğitimi Boyutunda İşlevsel Olarak Kullanılabilirliği

Önemlidir” İfadesine Katılma Durumları ... 51

Tablo 44. Öğretim Elemanlarının “Müzik Öğretmeninin Bireysel Çalgısının Müzik

Derslerinin Teori Eğitimi Boyutunda İşlevsel Olarak Kullanılabilirliği

Önemlidir” İfadesine Katılma Durumları ... 52

Tablo 45. Öğretim Elemanlarının “Müzik Öğretmeninin Bireysel Çalgısının Müzik

Derslerinin Çalgı Eğitimi Boyutunda İşlevsel Olarak Kullanılabilirliği

(16)

xiv

Tablo 46. Öğretim Elemanlarının “Müzik Dersinin Beğeni Eğitimi Boyutunda, Müzik

Öğretmeninin Bireysel Çalgısını Kullanabilmesi Önemlidir” İfadesine

Katılma Durumları ... 53

Tablo 47. Öğretim Elemanlarının “Müzik Öğretmeninin Bireysel Çalgısının Müzik

Derslerinin Şarkı Öğretimi Esnasında İşlevsel Olarak Kullanılabilirliği

Önemlidir” İfadesine Katılma Durumları ... 54

Tablo 48. Öğretim Elemanlarının “MEABD’lerdeki Öğrenciler Bireysel Çalgı

Derslerinde Farklı Türlerde Müzikler de Çalabilmeli ve Öğretmenlik Yaparken Yerelden Evrene İlkesini Uygulayabilmelidir” İfadesine Katılma

Durumları ... 55

Tablo 49. Öğretim Elemanlarının “Sabit Perdeli ve Tampere Sisteme Uygun Olarak

Tasarlanmış Çalgıların Müzik Öğretmenliği Mesleğinde Kullanımı Daha

Kolaydır” İfadesine Katılma Durumları ... 56

Tablo 50. Öğretime Elemanlarının “Sabit Perdeli ve Tampere Sisteme Uygun Olarak

Tasarlanmış Çalgıların Bireysel Çalgı Olarak Seçilmesi, Dört Yıllık Lisans Eğitimi Sürecinde Teknik ve Müzikal Açıdan Kolaylık Sağlar” İfadesine

Katılma Durumları ... 56

Tablo 51. Öğretim Elemanlarının “MEABD’lerdeki Öğrenciler, Severek ve İsteyerek

Seçtiği Bireysel Çalgıyı Çalmalıdır” İfadesin Katılma Durumları ... 57

Tablo 52. Öğretim Elemanlarının “Öğrencinin Severek ve İsteyerek Seçtiği Bireysel

Çalgıyı Çalışması, Başarısını Olumlu Yönde Etkiler” İfadesine Katılma

Durumları ... 57

Tablo 53. Öğretim Elemanlarının “MEABD’lerde Bireysel Çalgı Öğretimi Sürecinde

Kullanılan Çalgıların Etütleri ve Eserleri, Nicel ve Nitel Açıdan Yeterli

Olmalıdır” İfadesine Katılma Durumları ... 58

Tablo 54. Öğretim Elemanlarının “Çalgılar Belirli Bir Tür Müziği İşaret Etmez,

Önemli Olan O Çalgıyla Ne Çalındığına Önem Verilmesidir” İfadesine

Katılma Durumları ... 58

Tablo 55. Öğretim Elemanlarının “Çağın Teknolojik Gelişimlerinin İvmelerine

Paralel Olarak, Elektrogitar Gibi Modern Çalgıların Bireysel Çalgı Dersinde Kullanılması, MEABD’lere Olan İlgiyi Arttırır” İfadesine

Katılma Durumları ... 59

Tablo 56. Öğretim Elemanlarının “Elektrogitar MEABD’lerdeki Çalgı Çeşitliliğini

(17)

xv

Tablo 57. Öğretim Elemanlarının “MEABD’lerde Elektrogitar Çalgısının Yer Alması

Farklı Türlerde Çalgı Toplulukları Oluşturulmasını Sağlar” İfadesine

Katılma Durumları ... 60

Tablo 58. Öğretime Elemanlarının “MEABD’lerde Bireysel Çalgı Eğitimi Derslerinde

Elektrogitar Öğretimine de Yer Verilmelidir” İfadesine Katılma Durumları ... 60

Tablo 59. Öğretim Elemanlarının “Sizce Bir Çalgının MEABD’lerde Bireysel Çalgı

Olarak Yer Alabilmesi İçin, Hangi Özelliklere Sahip Olması Gereklidir?

Lütfen Belirtiniz” İfadesine İlişkin Görüşleri ... 61

Tablo 60. Öğretim Elemanlarının “Bu Konuyla İlgili Başka Eklemek İstedikleriniz

Varsa Lütfen Belirtiniz” İfadesine İlişkin Görüşleri ... 62

Tablo 61. Öğrencilerin “Bireysel Çalgı Olarak Elektrogitar Seçeneği Olsaydı,

Seçerdim” İfadesine İlişkin Görüşleri ... 63

Tablo 62. Mevcut Bireysel Çalgılarına Göre “Bireysel Çalgı Olarak Elektrogitar

Seçeneği Olsaydı, Seçerdim” İfadesini İşaretleyen Öğrencilerin Dağılımları ... 63

Tablo 63. Öğrencilerin “Elektrogitarı Bireysel Çalgı Olarak Seçerdim Çünkü”

(18)

xvi

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

akt Aktaran

MEABD Müzik Eğitimi Anabilim Dalı

M.Ö. Müzik Öğretmeni

Ö.E. Öğretim Elemanı

Ö. Öğrenci

s. Sayfa

(19)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Bu bölümde araştırmanın problem durumuna, problem cümlesine, alt problemlerine, amacına, önemine, sayıltılara, sınırlılıklara ve tanımlara yer verilmiştir.

1.1. Eğitim

Eğitim; kişinin zihinsel, bedensel, duygusal, toplumsal yeteneklerinin, davranışlarının en uygun şekilde ya da istenilen doğrultuda geliştirilmesi, ona bir takım amaçlara dönük yeni beceriler, davranışlar, bilgiler kazandırılması yolundaki çalışmaların tümüdür (Akyüz, 2009, s. 2). İnsanın psikolojik yapısı ve ekonomik refahını sağlayabilmesi için öğrenmesi gereken mesleki bilgi ve becerilerin yanı sıra; devlet yönetiminin dayandığı felsefe ve yönetim biçimi de eğitim amaçlarının belirlenmesine etki etmektedir (Özdemir, 2006, s. 41).

1.2. Sanat Eğitimi

“Sanat denen şey, duyma-düşünme ve yaşamın şiirselliği içinde yeryüzünü mesken edinme uğraşında ‘dünyalar’ kurmanın bir yoludur. Dolayısıyla insanı aklın üst düzeylerine yükseltebilecek belki de tek alandır” (Nalbantoğlu, 1995, s.35). Sanatın, bir toplumun ilerlemesindeki öneminin ve vazgeçilmezliğinin bilincinde olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, bu düşüncesini şu sözüyle ifade etmiştir: "Bir millet sanata önem vermedikçe büyük bir felâkete mahkûmdur". Ülkemizdeki durum da aynen bu şekildedir. Bilim, teknik ve sanat; insanın ve toplumların çağdaşlaşma sürecinin ayrılmaz üç temel parçası olmasına rağmen eğitim programlarımız daha çok bilim ve teknik üzerine yoğunlaşmış, sanat ve sanat kolları eğitimleri fazlasıyla geri planda kalmıştır.

Buyurgan (2012)’a göre ülkemizde eğitim programları ağırlıkta beynin sol yarım küresini geliştirmeye yöneliktir. Beynin sağ yarım küresinin gelişimi sanat eğitimi dersleriyle

(20)

2

mümkündür. Tek yönlü gelişmeye ağırlık veren okul programları çocuğun/gencin estetik eğitimden yoksun kalmasına, hatta kendi yetiştiği alandaki veriminin bile düşmesine neden olmaktadır. Çünkü insan beyni bir bütündür ve özellikle gelişim süreci içerisinde, doğru zamanlarda, gerekli uyaranlarla karşılaşmazsa ileride tamamlanması mümkün olmayan eksiklikler oluşur. “Sanat eğitimi ile görsel algısı gelişmiş, kendini sanatsal yollarla ifade edebilen, içinde yaşadığı kültürü önce tanıyan, öğrenen, koruyan ve gelecek nesillere taşıma sorumluluğunu üstlenen, dünya kültür mirasına saygılı, yaratıcı ve yapıcı bireyler yetiştirilmesi hedeflenir” (Buyurgan, 2012, s.V). Sanat eğitimi; fonetik (işitsel) sanatlar eğitimi, plastik (görsel) sanatlar eğitimi ve dramatik (ritmik) sanatlar eğitimi olmak üzere üç ana koldan oluşur. Müzik eğitimi, fonetik sanatlar eğitiminin başlıca dallarından biridir.

1.3. Müzik Eğitimi

“Müzik eğitimi, bireye kendi yaşantısı yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel davranışlar kazandırma, bireyin müziksel davranışında kendi yaşantısı yoluyla amaçlı olarak belirli değişiklikler oluşturma ya da bireyin müziksel davranışını kendi yaşantısı yoluyla amaçlı olarak değiştirme veya geliştirme sürecidir” (Uçan, 2005, s. 30). “Müzik eğitimi, bireyde müzikal duyarlılığın geliştirilmesi, değişen ve gelişen ortamda müzik ile ilgili seçimlerde bilinçli davranışların sağlanması, müzik kültürünün geçmişten geleceğe, doğru aktarılması amacını taşımaktadır” (Piji, 2013, s. 113). Bireylerin, giderek de toplumların sağlıklı, saygın, becerikli, yordamlı, dürüst, çalışkan, üretken, uyumlu ve çağdaş olabilmeleri için bir düşünce ve davranış eğitimi olan müzik eğitimi, insan hayatının ayrılmaz bir parçasıdır (Ünal, 1989, s. 240).

Müzik eğitimi üç ana amaç doğrultusunda; genel müzik eğitimi, özengen müzik eğitimi ve mesleki müzik eğitimi olarak düzenlenmiştir.

1.3.1. Genel Müzik Eğitimi

“İş-meslek, okul, bölüm, kol-dal ve program türü ne olursa olsun, ayrım gözetmeksizin, her düzeyde, her aşamada, her yaşta, herkese yönelik olup, sağlıklı ve dengeli bir insanca yaşam için gerekli asgari-ortak genel müzik kültürünü kazandırmayı amaçlar” (Uçan, 2005, s. 31).

Ülkemizde genel müzik eğitimi, okul öncesi eğitimde okul öncesi öğretmenleri, ilkokulda sınıf öğretmenleri, ortaokul ve liselerde ise müzik öğretmenleri tarafından yürütülmektedir. Ancak günümüzde sayısı git gide artmakta olan özel okullarda, okul yönetiminin tercihi

(21)

3

doğrultusunda okul öncesi ve ilkokul müzik dersleri müzik öğretmenleri tarafından yürütülebilmektedir. Nasıl ki ilköğretim ortaöğretimin temeliyse, ilköğretim müzik eğitimi de ortaöğretim müzik eğitimine temel olur. İlköğretimsiz ortaöğretim olamayacağı gibi ilköğretim müzik eğitimi ve öğretimi olmadan ortaöğretim müzik eğitimi ve öğretimi gereği gibi yapılamaz (Yönetken, 1950, s. 2).

İlköğretimde müzik eğitiminden bahsetmeden önce okulların fiziki yapısı, maddi yeterlilikleri ve sınıf mevcutları hakkında genel bir bilgiye sahip olmak gereklidir. Tanyeli (2007, s.18-20) çalışmasında ilköğretim okullarında müzik öğretimi için gerekli olan alt yapının yetersiz olduğunu, birçok okulda müzik sınıfı bulunmadığını ve buna bağlı olarak araç-gereç eksikliği yaşandığını, araç-gereç eksikliğinin öğrencilerin yeni müziklerle tanışıp uygulama yapmasını, şarkı söyleme becerisini geliştirmesini ve müzik kültürünü genişletmesini engelleyici veya geciktirici nitelikte bir sorun olduğunu belirtmiştir. Müzik sınıfı olmayan okullarda öğretmenin dersini asgari düzeyde işleyebilmesi için çalgısını derse gireceği sınıflara yanında kolayca taşıyabilmesi gereklidir. Haftalık müzik dersinin bir ders saati oluşu ve sınıfların kalabalık olması ise sınıf içi etkinliklerde karşılaşılan en büyük sorun olarak görülmektedir. Sınıf mevcudu göz önüne alındığında öğretmenin çalgısının ses düzeyinin ayarlanabilir oluşu öğretmene kolaylık sağlayabilir.

Müzik derslerinin verimli geçebilmesi için öğretmenin çalgı kullanması ve kullandığı çalgının temel işlevsel özellikleri taşıması önemlidir. İlköğretim müzik öğretiminde kullanılacak çalgıların çeşitli müziksel görev ve işlevleri vardır. Bunlar dört maddede incelenebilir:

1. Ritimsel Görevler / İşlevler 2. Ezgisel Görevler / İşlevler

3. Renksel / Tınısal Görevler / İşlevler

4. Armonisel Görevler / İşlevler (Uçan, 1999, s.20).

Müzik eğitiminin ses eğitimi, işitme eğitimi, çalgı eğitimi, beğeni eğitimi boyutlarında çalgıların bu görev ve işlevleri hem öğrenci hem öğretmen açısından derslerin verimli geçebilmesi için önemlidir.

(22)

4

1.3.1.1. Ses Eğitimi Boyutu

İlköğretimde müzik eğitiminin temelini ses eğitimi oluşturmaktadır. Eğitim-öğretim programlarında müzik dersi ve çalışmaları bulunan ülkelerin hepsinde, insan sesi, müzik yapılan araçların en başında yer almaktadır (Satır, 2011).

Ses eğitimi çalışmalarının ve şarkı seçiminin yaş gruplarının ses gelişim özellikleri göz önünde bulundurularak doğru yapılması ve uygun şarkı öğretim yöntemlerinin seçilmesiyle, hem öğrencilerin ses sağlığı korunur, hem de istenilen düzeyde ve nitelikte ses eğitimi verilebilir (Ekici, 2010, s. 166).

Ülkemizde uygulanmakta olan ilköğretim müzik dersi programı incelendiğinde şarkı öğretimi oldukça önemli bir yere sahiptir. Topluluk içinde şarkı söylemek öğrenciye; sesinin gürlüğünü denetlemeyi, ritmik açıdan arkadaşlarıyla uyum içinde olmayı öğretir. Müzik dersinin ses eğitimi ve şarkı öğretimi boyutunda, müzik öğretmeni çalgısını ezgisel ve armonik eşlik aracı olarak kullanmalıdır. Küçükosmanoğlu (2011) tarafından yapılan araştırmada müzik öğretmeninin müzik derslerinde okul şarkısı ve marş öğretimi yaparken çalgı kullanmasının, öğrenmeye katkı sağladığı görülmektedir. Keman ya da vurma çalgılar veya benzeri diğer çalgı eşliklerinden (gitar, flüt) kaçınılmaması gerektiğini, aksine çocukların ilgisini çekeceğinden, bizzat kullanılacağından, çoksesliliğe götüreceğinden, temel oluşturacağından bu gibi dinamik müzik unsurları ile çocukların özellikle tanıştırılması gerektiğini belirtmektedir (Elmas, 1998; Akt. Yalçın, 2005).

1.3.1.2. Kulak (İşitme) Eğitimi Boyutu

“Kulak (müziksel işitme) eğitiminin en önemli amacı; çocuğa/öğrenciye sesleri, incelikleri-kalınlıkları ve ritimleriyle doğru kavratma bunun sonucunda ezgileri yineleme becerisiyle birlikte okuyup yazabilme becerisi kazandırmaktır” (Satır, 2011). Müzik dersinin kulak (işitme) eğitimi boyutunda, müzik öğretmeni çalgısını hem referans (rehber) ses olarak hem de ritmik ve armonik eşlik öğesi olarak kullanmalıdır. Yönetken (1952)’ e göre entonasyon zorluğu ve bozukluğu olmaması, sabit perdeli olması, ses sınırlarının genişliği, armonik-polifonik karaktere sahip olması nedeniyle kulak eğitimine en uygun çalgı piyanodur. “Müzik öğretmenleri, piyano ile eşlik ederken öğrencilerle beraber müzik yapar, onları tempo ve ton içinde tutar. Şarkıyı söyleyen öğrencilerin hem birbirlerini hem de piyanoyu dinlemelerini sağlayarak onlara çok seslilik duygusunu da kazandırmış olurlar” (Özay, 2013, s. 18). Fakat ağır ve pahalı bir çalgı olması, ekonomik açıdan edinimi, mekânsal açıdan özel bir yer gerektirmesi nedeniyle, müzik öğretmeni piyano

(23)

5

yerine, kolay taşınabilen, sınıf içinde sıraların arasında rahatça dolaşabilmeye elverişli, eğitimini aldığı başka bir bireysel çalgı da kullanabilir.

1.3.1.3. Çalgı Eğitimi Boyutu

“Müzik eğitiminin içerisinde yer alan çalgı eğitimiyle, kişinin çok yönlü düşünebilmesi ve kendini disipline edebilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçlarla çalgı eğitiminin ilk temelleri ilköğretim çağında blokflüt eğitimiyle başlamaktadır” (Önal & Aydoğan, 2012, s. 59). Blokflüt, ekonomik açıdan edinebilirliğinin ve boyutsal açıdan taşınabilirliğinin kolay olması nedeniyle, okullarda eğitim amaçlı kullanılmaktadır. Fakat blokflüt üflemeli bir çalgı olduğu için üfleme kontrolsüzlüğünden kaynaklanacak entonasyon bozulması riski her zaman vardır. Ezgisel yapıya sahip bu çalgıya öğretmenin armonik yapılı bir çalgıyla eşlik etmesi, öğrencilerin blokflütle çaldığı seslerin entonasyonu açısından daha doğru ve ortaya çıkan müziğin de daha zengin olmasını sağlayacaktır.

1.3.1.4. Müziksel Beğeni (Zevk) Eğitimi Boyutu

“Müziksel beğeni (zevk) eğitimi, ilköğretim müzik eğitiminin diğer boyutları olan ses eğitimi, işitme eğitimi ve çalgı eğitiminden farklı bir özellik göstermektedir. Diğer alanlar müziğin uygulama ve teknik süreçlerini kapsarken, müziksel beğeni eğitimi öğrenciden herhangi bir beceri beklemeden yapılan eğitimi içermektedir” (Satır, 2011). Beğeni eğitimi boyutunda müzik öğretmeninden, sesiyle ya da çalgısıyla, öğrencilere sevecekleri örnekler sunarak, onları etkilemesi beklenir. Öğrencide müziğe karşı ilgi ve sevgi uyandırmak ve öğrenciye müzik anlayışı kazandırabilmek için müzik eğitiminin beğeni eğitimi boyutu önemlidir.

1.3.2. Özengen Müzik Eğitimi

“Müziğe ya da müziğin belli bir dalında özengence (amatörce) ilgili, istekli ve yatkın olanlara yönelik olup, etkin bir müziksel katılım, zevk ve doyum sağlamak ve bunu olabildiğince sürdürüp geliştirmek için gerekli müziksel davranışlar kazandırmayı amaçlar” (Uçan, 2005, s. 31). Özengen müzik eğitimi zorunlu olmamakla birlikte tamamen kişinin ilgisine, isteğine, yatkınlığına ve içinde bulunduğu hayat koşullarının sağladığı fırsat ve olanaklara bağlıdır.

(24)

6

Özengen müzik eğitimi örgün eğitim kurumlarında genellikle eğitsel müzik kol çalışmaları (ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında), koro ve orkestra çalışmaları, bireysel ve toplu müzik kursları, isteğe bağlı müzik etkinlikleri ve müzik yarışmaları yoluyla gerçekleşir. Özengen müzik eğitiminin örgün olmayan boyutunda ise resmi, özel ve gönüllü kuruluşların bünyesinde özel dersler, bireysel ve toplu çalışmalar, konserler, yarışmalar gibi etkinliklerle gerçekleşir.

Özengen müzik eğitimi, genellikle, üniversitelerde bu iş için istekli ve yeterli müzik okutmanları ya da müzik öğretim görevlileri, orta ve daha alt dereceli okullarda ise müzik öğretmenleri, yarı amatör/yarı profesyonel müzikçiler, bazı durumlarda profesyonel müzikçiler, bu işe yatkın olan ya da bunu kendine iş edinmiş belli kişilerce gerçekleştirilir (Uçan, 2005, s. 32).

Örgün olmayan (yaygın) kurumlarda verilen özengen müzik eğitiminin denetimi, örgün kurumların bünyesine bağlı özengen müzik eğitiminin denetlenmesinden daha zordur. “Müzik öğretmeni, eğitim biliminin konu alanı içine giren plan, program yapabilme; öğreteceklerini güçlük derecesine göre basamaklayabilme; öğrencilerde gelişim ve öğrenme psikolojisine ait bilgilere sahip bulunmalıdır” (Küçüköncü, 2006, s. 23). Bütün bu bilgilere ve bu bilgileri kullanabilme özelliğine pedagojik formasyon adı verilir. Özengen müzik eğitimi mutlaka, yürüttüğü derste uzman öğreticiler tarafından, yöntemli ve programlı olarak sürdürülmelidir. Özellikle çalgı eğitimi sürecinin çok iyi planlanmış ve verimi arttırmaya yönelik ortamların hazırlanmış olması gereklidir. Davranışsal boyutta yanlış öğrenilmiş bilgilerin değiştirilmesi zordur ve zaman kaybına yol açar. Bu nedenle özengen müzik eğitimi kurumlarında derslerin, mesleki müzik eğitimi almış öğreticiler tarafından yürütülmesi daha doğru olacaktır.

“Müzik eğitiminin kendine özgü bütünlüğü ve çeşitliliği içinde, genellikle, genel müzik eğitimi özengen müzik eğitimine, özengen müzik eğitimi mesleki müzik eğitimine hazırlayıcı konumdadır” (Uçan, 2005, s. 33).

1.3.3. Mesleki Müzik Eğitimi

Müzik alanının bütününü, bir kolunu ya da dalını, o bütün, kol ya da dal ile ilgili bir işi meslek olarak seçen, seçmek isteyen, seçme eğilimi gösteren, seçme olasılığı bulunan ya da öyle görünen, müziğe belli düzeyde yetenekli kişilere yönelik olup, dalın, isin ya da mesleğin gerektirdiği müziksel davranışları ve birikimi kazandırmayı amaçlar (Uçan, 2005, s. 32).

Ülkemizde mesleki müzik eğitimi, üniversitelerin eğitim fakültelerinin müzik eğitimi anabilim dallarında, güzel sanatlar fakültelerinin müzik bölümlerinde, konservatuarlarda ve güzel sanatlar liselerinin müzik bölümlerinde bu iş için yetiştirilmiş uzman kişiler

(25)

7

tarafından yürütülür. Müzik eğitimi anabilim dallarında, mesleki müzik eğitiminin bir dalı olan müzik öğretmenliği eğitimi verilmektedir

1.4. Müzik Eğitimi Anabilim Dalları (MEABD)

Berki ve Karakelle (2009) çalışmasında; MEABD’lerin ders içerikleri Müzik (Genel), Pedagoji (Eğitim), Ortak Zorunlu Dersler ve Diğer Dersler başlıkları altında dört ana grupta toplanmıştır. Müzik (genel) derslerini oluşturan dersler ise; Müzik Performansı, Kompozisyon, Müzik Teorisi, Müzik Tarihi, Çalgı Bakım-Onarım, Geleneksel Türk Müzikleri ve Müzik Pedagojisi olarak yedi alt alana ayrılmaktadır. Okul Çalgıları, Piyano I-VII, Piyano ve Öğretimi, Bireysel Çalgı I-VII, Bireysel Çalgı ve Öğretimi gibi dersler de Müzik Performansı alt alanı adı altındaki derslerdir.

“Okul çalgıları dersi, müzik öğretmeni adaylarının blok flüt, gitar, akordeon, mandolin, bağlama vb. eğitimde nasıl kullanılacağına dair öğrenme ve öğretme tekniklerini edindikleri derstir. Bu ders, öğrencilere üç yarıyıl boyunca, her yarıyıl farklı çalgının öğretilmesi şeklinde uygulanmaktadır” (Karabulut, 2009, s. 6). Piyano dersi ise sekiz yarıyıl boyunca devam eder ve sekizinci yarıyıl “Piyano ve Öğretimi” adını alır. Bireysel çalgı eğitimi ve piyano dersleri, hazırlanan, uygulanan, gözden geçirilen, değiştirilen, yeniden yapılandırma ile yürürlüğe giren tüm programlarda, öğrenim süresi boyunca devam eden dersler olma özelliği göstermektedir. Bu da bize tüm programlarda öncelikli amacın müzik öğretmeni adayına piyano ve çalgı çalma becerisi kazandırmak olduğu gerçeğini göstermektedir. (Sevgi, 2003; Akt. Özay, 2013).

1.4.1. Bireysel Çalgı Eğitimi Dersi

“Çalgı eğitiminin amacı, teknik ve müzikalite bakımından gelişmiş öğrenciler yetiştirmenin yanı sıra aynı zamanda çalgılarını müziğin ve müzik eğitiminin her alanında işlevsel olarak kullanabilen bireyler yetiştirmektir” (Coşkuner, 2007, s. 2).

Çalgı eğitimi, bireyin fizyolojik yapısı ve beğenisi doğrultusunda seçtiği ya da uzman kişiler tarafından seçilen bir çalgıda, o çalgı için belirlenmiş teknik, metot ve yöntemler çerçevesinde uygulanan çalışmalarla gerçekleştirilen uzun bir süreci kapsar. Bu süreçte etkili faktörlerden biri de kişinin çalgıya olan yatkınlığı ve yeteneğidir (Konakcı, 2010, s. 39).

“Çalgı eğitimi, çalgı çalmayı öğrenebilme, çalgıyı etkin kullanabilme, çalgı çalmayı geliştirebilme ve çalgı çalmayı öğretebilme basamaklarını gerçekleştirecek biçimde programlanıp yürütülür” (Yıldız, 1986, s. 3). MEABD’lerin ders içerikleri incelendiğinde “kuramsal” olarak yer alan bireysel çalgı dersi, toplam sekiz öğretim dönemini

(26)

8

kapsamaktadır. Bu sürecin son dönemi, çalgının öğrenim sürecinin yanında, öğretim yöntemleri ve hangi düzeyde uygulanabilirliğiyle ilgilidir.

Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Programlarında yer alan çalgı eğitimi süreciyle hedeflenen, öğrencilerin etüt, sonat, konçerto ve okul müzik eğitiminde kullanılabilecek yapıtları belirli bir düzeyde seslendirebilecek seviyelere gelmeleridir. Bu, öğrenim sürecinin iyi planlanması ve programlanması ile mümkün olacaktır. Öğretim dönemlerine uygun davranış ve repertuarın kazandırılması, onların çalgılarında başarılı olacağı sonucunu sağlayacaktır (Akbulut, 2013, s. 59).

“Çalgı eğitiminde öğrencinin çalgısına yönelik tutum düzeyi, çalgısını çalabileceğine yönelik inancı ve çalgısını çalmak ya da onda başarılı olmak için duyduğu isteklilik, çalgısında başarıyı yakalayabilmesi açısından en az çalgı yeteneği ve aldığı eğitimin yeterliliği kadar önemli olabilmektedir” (Özmenteş, 2012, s. 48).

1.5. Çalgı

“Çalgı, müzikal sesler üretmek amacıyla yapılmış, belirli biçim, tını ve kullanım özellikleri olan alet. Batı dillerinde yazım değişikliğiyle aynı anlama gelen terim: instrument. Dilimizde eski kullanımıyla saz ya da Fransızca söylenişiyle enstrüman da denir” (Say, 2005, s. 371).

Orkestra çalgıları telli çalgılar (yayla çalınan, mızrap ya da parmakla çalınan, klavyesindeki tuşlarla çalınan telli çalgılar) , üflemeli çalgılar (ahşap üflemeli, bakır üflemeli çalgılar), vurmalı çalgılar (perdelerine düzen verilebilen vurmalı çalgılar, perdeleri belirsiz olan vurmalı çalgılar) olmak üzere üç ana başlık altında gruplandırılmıştır. Bu sınıflama orkestra çalgılarını gruplandırmak bakımından sağlıklıdır ancak; “çalgı” kavramı, gelmiş geçmiş her çeşit, tüm çalgıları kapsadığı için, belirli orkestra çalgıları için yapılmış bu sınıflandırma yetersiz kalacaktır (Say, 2005, s. 371). 20. yüzyıl müzikologlarından Erich von Hornbostel ve Curt Sachs tarafından 1914 yılında yapılan “Systematik der Musikinstrumente” (Müzik Aletleri Sınıflandırması) adlı çalışmadaki saygıdeğer ve bilimsel açıdan kabul gören çalgıbilim sınıflandırmalarına göre, ilkel örneklerden modern döneme kadar bütün çeşitleri kapsamak üzere çalgılar, şu türleri sergiler:

Y. İdiofon: Kendiliğinden ses üreten, kaşık, kastanyet gibi gereç olarak deriden yapılmayan vurmalı, sallamalı, sürtmeli çalgılardır.

M. Membranofon: Gerilmiş derinin titreşmesiyle sesi oluşan, gereç olarak deriden yapılmış, davul, timpani, tef, trampet gibi çalgılardır.

(27)

9

C. Kordofon: Tellerin titreşmesiyle ses üreten telli çalgılardır.

A. Aerofon: Hava basıncıyla titreşerek ses üreten bütün üflemeli çalgılardır (Say, 2005, s. 371).

E. Elektrofon: 5.üst düzey kategori olan ve elektrik içeren aletleri tanımlamak için 1940 yılında Curt Sachs tarafından eklenmiştir.

“Akustik ses üreten materyaller kullanan, mekaniksel tahrikli sinyal kaynakları, elektronik olarak saklanan verileri ya da elektronik devre parçalarıyla elektriksel sinyalleri üreterek, sesi hoparlöre (ses yükseltir) iletilen enstrümanlardır” (MIMO H-S classification, 2011, s. 21).

Elektrofonik enstrümanlar şu şekilde sınıflandırılmıştır; E1 Elektro-akustik enstrümanlar ve aygıtlar

E2 Elektro-mekanik enstrümanlar ve aygıtlar

E3 Analog elektronik enstrümanlar, modüller ve bileşenleri E4 Dijital elektronik enstrümanlar, modüller ve bileşenleri E5 Hibrit analog/dijital yapılandırmalar

E6 Yazılım (Knight, 2015, s. 10).

E1. Elektro-akustik enstrümanlar ve aygıtlar: Akustik veya mekanik titreşim elektrik akımının analog dalgalanmasının içine dönüştürülür. Akustik ses özelliğine sahip olsalar bile, sinyali hoparlöre ve amplifikatöre iletmek için yapılmış veya yapısal olarak modifiye edilmiş tüm enstrümanlar elektrofons olarak sınıflandırılır.

E1.1 Elektro-akustik idiofonlar: Fender-Rhodes, Wurlitzer Dijital piyano, Hohner Dijital Piyano

E1.2 Elektro-akustik membranofonlar

E1.3 Elektro-akustik kordofonlar: Elektrogitar, Neo-Bechstein Dijital Piyano, Yamaha Dijital Grand, Elektrokeman

E1.4 Elektro-akustik aerofonlar

E1.5 Transformatörler (Dönüştürücüler): Mikrofonlar, pikaplar, hoparlörler (MIMO H-S classification, 2011, s. 21).

Günümüz etnomüzikologlarından Margaret Kartomi ve Terry Ellingson, enstrümanda başlangıç sesini ilk üreten şey tarafından sınıflandırma olan Orijinal Hornbostel Sachs

(28)

10

sınıflandırma şemasının ruhuna uygun olarak tek alt kategori 53’ün yani; sesi ilk olarak elektriksel tahrikli osilatörden geçerek üreten çalgıların, elektrofonlar kategorisinde kalması gerektiğini öne sürmüşlerdir. Bu nedenle; borulu orgun aerofon, elektrogitarın da kordofon da kalması gerektiğini önermişlerdir (Vikipedia Özgür Ansiklopedi, 2016).

1.6. Elektrogitarın Bir Çalgı Olarak Tarihsel Süreç İçerisindeki Gelişimi

“Gitarı andıran bir enstrümanın 1500’den önce, Rönesans sırasında Avrupa’nın Akdeniz bölgesinde var olduğu bilinmektedir. 13. ve 14. yüzyıldan kalma betimlemeler kuş tüyü bir penayla çalınan “8” şeklinde bir enstrümanın varlığını gösterir. Gitar için müzik içeren kitapların tarihi 16.yüzyıla kadar uzanır” (Chapman,2005, s. 14). 16. yüzyılda “vihuela” olarak adlandırılan ve altı çift teli bulunan çalgı klasik gitarın atası olarak kabul edilir (Kanneci, 2001, s.10). “16.-17. yüzyıllarda gitarın ilk hallerinden daha üstün olduğu düşünülen bu popüler enstrüman için çok sayıda eser yazılmıştır. Gitara benzeyen büyük bir gövdesi ve düz bir sırtı vardır. İlk lavtalarda olduğu gibi çiftler halinde sıralanmış on iki tel G-C-F-A-D-G notalarına akortlanmıştır” (Chapman, 2005, s. 14).

18.yüzyılın başında vihuelanın devamı denebilecek “Barok Gitar” şekillenmiştir. Barok gitar beş çift telli, akort sistemi ise dörtlü aralıklara göre düzenlenmiş ve bu enstrüman için önemli eserler ve metotlar yazılmıştır. 18. Yüzyılın ortalarında ise “Romantik Gitar” şekillenmiştir. Romantik gitar önceleri beş tek telli olarak tasarlanmış ve teller aşağıdan yukarıya la, re, sol, si, mi’ye akortlanmıştır. Daha sonra tasarlanan altı telli tipinde ise la telinin altına mi teli de eklenerek teller mi, la, re, sol, si, mi olarak akortlanmıştır. Bu akort sistemi günümüze kadar korunmuş ve hala dünyada kullanılmakta olan akort sistemidir (Kanneci, 2001, s. 12).

“Modern klasik gitar; 19.yüzyılda İspanya’da gelişerek bugünkü halini almıştır. Antonio de Torres büyük gövdeli bir gitar tasarlayarak ses şiddeti ile ton kalitesini arttırmak amacıyla yelpaze destek sistemini geliştirmiştir” (Öztürk, 2004, s. 3). Torres’in çalışmaları gitar yapım tarihindeki en önemli gelişmeler arasındadır. Çoğu enstrüman geliştirilirken temel alınan Torres’in genel anlayışı sonraki gitar ustaları tarafından örnek alınmış, bu sayede gitarın bir konser enstrümanı olarak gelişimi hızlanmıştır (Öztürk, 2004, s. 3). “Klasik gitarın tasarımı, yeni malzemelerden ve mühendislik ile akustik alanlarındaki gelişmelerden yararlanılması sayesinde sürekli değişmektedir. Günümüzde enstrümanın ses rengi ve doğal karakterini bozmadan daha yüksek ses şiddeti ve tınlama uzunluğu elde etmeye yönelik talepler artarak sürmektedir” (Chapman, 2005, s. 25).

(29)

11

Çelik telli akustik gitarlar; ilk olarak 19.yüzyılda Amerika’da ortaya çıkmıştır. Bu dönemde, Avrupa geleneklerinden yola çıkarak yeni bir tür akustik gitar Amerikan üreticisi vardı. Çelik teller 1860 ile 1900 arasında yaygınlaşmış, 1930’larda ise standart bir aksam haline gelmiştir. Çelik telli gitarlar, yüksek tel gerilimine dayanabilmeleri için sağlam bir destek sistemi ve güçlü bir takviyeli köprü ile imal edilir. Akustik ton parlak ve temiz olmasının yanında oldukça ataktır. Köprüye yaklaştıkça sertleşen ve klavyeye yaklaştıkça yumuşayan tonlar arasında çok çeşitli ses renkleri elde etmek mümkündür. Bu gitarlar parmak veya pena ile çalınabilmekte ve oldukça yüksek ses şiddetleri elde edilebilmektedir. Çok yönlü yapıları nedeniyle çeşitli müzik türlerinde yaygın olarak kullanılmaktadırlar (Chapman, 2005, s. 26).

1.6.1. Elektrogitar

Elektrogitardan önce klasik ve akustik gitar çalanların en büyük sorunu, çalgılarının ses hacminin sınırlı olmasıydı. Özellikle açık havada ve kalabalık orkestralarda gitar çalan müzisyenler için durum daha da güçleşiyordu (Öcek, 2010, s. 7). 20.yüzyılın başlarında Eddie Durham, kendisinin yaptığı resanator gitarıyla büyük orkestralarda gitarın ses hacmini arttırmıştır. Yine aynı yıllarda RCA firmasının ürettiği amplifikatörler, gitarın ses hacmini arttırmak isteyen müzisyenler için dönüm noktası olmuştur. Bu amplifikatörler sayesinde daha sonra Les Paul olarak tanımlanacak genç Lester Polfus; fonograf iğnesi, mikrofon veya telefon manyetiklerini gitarın gövdesine yerleştirerek ilk elektrogitarın temelini atmıştır. Böylece ilk kez gitarın sesi akustik olmayan bir yolla arttırılmıştır. Pikap iğnesi veya mikrofon gövdenin titreşimini amplifikatöre aktarmış, amplifikatör ise bu sesleri büyütüyordu (Öcek, 2010, s. 7). “Fakat klasik ve folk gitarların gövdeleri, ses arttırıldıkça vibrasyona girerek uğultulu bir ses çıkartmıştır. Bu durum 1934 yılına kadar devam etmiştir” (Öztürk, 2004, s. 6). “Lloyd Loar adlı bir mühendis 1934 yılından beri kullanılan elektrogitarın çalışma ilkesini ortaya koydu. Gitarda gövdenin değil tellerin titreşiminin önemli olduğunu düşündü ve bugünkü manyetiklerin basit bir örneğini yaparak tellerin altına yerleştirdi” (Öcek, 2010, s. 7). “Ortaya çıkan, içinde normal gitar sesinden de bir şeyler içeren ama aslında yeni ve farklı bir enstrüman olan elektrogitardı” (Öcek, 2010, s. 8).

(30)

12

1.7. Elektrogitarın Yapısal Özellikleri

“Elektrogitar çok basit bir tanımla çelik tellerin titreşimini gövdesinde bulunan manyetikler sayesinde elektriğe çeviren ve böylece amplifikatöre bağlandığında yüksek miktarda ses alınabilen gitarlardır” (Öcek, 2012, s. 9). Diğer birçok telli çalgıda olduğu gibi elektrogitar da gövde, sap ve baş olmak üzere üç ana bölümden oluşur.

1.7.1. Gövde

Gövde, diğer telli çalgılarda ses kutusu görevi görürken, elektrogitarlarda manyetikleri, sesin tonunu ve seviyesini ayarlayan kontrol düğmelerini içeren ve tellerin uçlarını tutarak sabit durmalarını sağlayan köprünün bulunduğu bölümdür.

“Gövde gitarın görünüşünü belirleyen en önemli bölümdür. Gövde biçiminin akustik ve klasik gitarların aksine elektrogitarın sesi üzerinde çok etkisi olmadığı için birçok farklı gitar gövdesi ortaya çıkmıştır” (Öcek, 2012, s. 10). Gitarın gövdesi tasarlanırken farklılıklar olmasına rağmen, elektrogitar omuza asıldığında dengeli duracak ve çalanı fazla yormayacak şekilde yapılmaktadır. “Gövdenin şekli, elektrogitar oturarak veya ayakta çalınırken en iyi dengeyi sağlayacak şekilde tasarlanır” (Öcek, 2012, s. 9). Gövde şekli estetik açıdan önemli olmakla birlikte, aynı zamanda gövdenin sapla birleştiği yerleri oyuk olan elektrogitarlarda alttaki perdelere basmak daha kolaydır. Elektrogitarda gövdenin arka yüzü çalanın gövdesine tam oturacak ve ön yüzü de sağ kolunun tellere rahatça ulaşabileceği şekilde oyulmuştur.

“Gövdeyle ilgili önemli bir konu da gövdenin kalınlığıdır. Gövdenin kalınlığı arttıkça ağırlığı da artacağından ince gövdeli gitarlar daha kullanışlıdır” (Öcek, 2012, s. 14).

1.7.1.1. Köprü

Gövde üzerinde yer alan, tellerin titreşimini gövdeye aktaran, tellerin uçlarını tutarak sabit durmalarını sağlayan mekanik parçadır. “Köprünün yapıldığı malzeme, sesin sürekliliğini artırmada önemli rol oynamaktadır. Köprü yapımında pirinç gibi sert metaller veya başka sert alaşımlar kullanıldığında, ses kısa sürede sönmemekte, sesin sürekliliği artmakta, gitarın tonu daha keskin ve temiz olmaktadır” (Öcek, 2012, s. 18).

(31)

13

1.7.1.2. Manyetik

“Manyetikler tellerin mekanik titreşimini elektrik enerjisine dönüştürür ve böylece sinyalin efektlerle değiştirilmesine ve güçlendirilmesine olanak tanır” (Ratcliffe, 2008, s.14). Elektrogitarlarda bir veya daha fazla sayıda manyetik olabilir. Her manyetik gövde üzerindeki pozisyonuna bağlı olarak farklı ses karakterine sahiptir. Sapa yakın olan ritim manyetiği yumuşak bir tona sahiptir. Köprüye yakın olan solo manyetiğinden de daha sert ve tiz sesler elde edilir. Ayrıca bu manyetiklere bağlı olan ses ve ton kontrol devreleri de manyetiklerden alınan sesin değiştirilmesinde önemli rol oynar (Öcek, 2012, s. 21).

1.7.2. Sap

Elektrogitarda sap; başı, truss rod’u ve klavyeyi kapsayan kısımdır. Sap gövdeye ya kalıcı olarak yapıştırılmakta ya da vida ile tutturulmaktadır. Diğer gitar türlerine göre elektrogitarın sapı daha ince tasarlanabilmektedir. Bu da çalan kişiye ergonomik açıdan kolaylık sağlayacaktır.

1.7.2.1. Truss Rod (Destek Çubuğu)

Sapın içinde truss rod adı verilen ayarlanabilir ince bir metal çubuk bulunmaktadır. Bu metal çubuk sapın ince olmasına rağmen, tellerin gerginliğine dayanmasını sağlar. Sapın kalınlığının az olması sapın kavramasını ve üst tellere ulaşılmasını kolaylaştırarak çalım rahatlığı sağlar. Truss rod, sapın eğrilik miktarını istenen seviyeye getirerek tellerin yüksekliğini ayarlamayı mümkün kılabilmektedir.

1.7.2.2. Klavye (Tuşe)

Sapta, perde demirlerinin (fret) yerleştirildiği ve notaların basıldığı yüzeydir. Klavyenin üzerinde sap boyunca dizilen perde demirleriyle ayrılan bölgelere perde adı verilir. Perdeler, telleri bölerek basıldığında belirli notaların çıkmasını sağlar. Klavyede kullanılan perde demirlerinin genişliği ve şekli de elektrogitarın çalınışında büyük role sahiptir. Elektrogitarlarda perde demiri sayısı 19 ile 24 arasında değişmektedir. Elektrogitarlarda 12.perdeden daha üst perdeler de sıkça kullanıldığı için gövdeyle sap yüksek perdeden birleşmektedir. Böylece 12.perdenin üstündeki perdelere de kolayca erişilebilir.

(32)

14

1.7.3. Baş (Kafa)

Hemen her gitarda bulunan burguların (akort kulaklarının) yerleştirildiği sapın en uç kısmıdır. Elektrogitarın baş kısmında tel sayısı kadar bulunan burgular, tellerin gerginliğini değiştirerek çalgının akort edilmesini sağlar. Bazı elektrogitarlarda ise tellerin gitara tutturuluşu farklıdır ve hiç baş yoktur. Baş ile klavyenin birleştiği yerde ise üst eşik adı verilen, tellerin aralığını ve perdelere göre yüksekliğini belirleyen kısım bulunmaktadır. Tellerin titreşim uzunluğu buradan başlar ve sıfırıncı perde ya da perde demiri olarak da adlandırılabilir.

1.8. Başlıca Elektrogitar Ekipmanları

1.8.1. Elektrogitar Amplifikatörleri (Ses Yükselteçleri)

“Gitar amplifikasyonu ilk olarak o günün radyo ve hi-fi teknolojisine dayanarak 1930’larda geliştirilmiştir” (Chapman, 2005, s. 159). Amplifikatör, elektrik sinyallerini güçlendiren elektronik bir alettir. Elektrogitarda çelik teller gövdedeki manyetiklerle etkileşime girerek, çok zayıf bir elektrik akımı oluşturur. Amplifikatör de bu zayıf elektrik akımından gelen sinyali alıp yüzlerce defa güçlendirerek hoparlöre gönderir. Zayıf sinyalin yükseltilerek kuvvetli hale getirilmesindeki kesinlik, duyarlık ve orijinal sese sadık kalma gibi faktörler amplifikatörün kalitesini belirler.

İlk amplifikatörler elektrogitarın tonuna etkisi olmayan yalnızca ses yüksekliğini sağlayan cihazlardı. 1950’lerin başlarında elektrogitarın popülaritesi artmaya başlayınca çalıcılara amplifikatörlerinin ses seviyesi ve ton çeşitliliği yetmemeye başladı. Zamanla gelişen teknolojiyle birlikte amplifikatörlere efekt işlevselliği de kazandırıldı.

Elektrogitarın sesini zenginleştirmek, farklı sesler elde etmek ve elektrogitarı farklı bir çalgı haline getirmek için yıllarca çeşitli elektronik devre tasarımları ve uygulamaları gerçekleştirilmiştir. “Efektler, elektrogitar tellerinin manyetiklerin üzerinde titreşerek oluşturduğu yalın elektrik sinyali üstünde değişiklik yaparak elektrogitardan alınacak sesi değiştirirler” (Öztürk, 2004, s. 27). “Efektlerin kullanılmaya başlanmasından sonra sadece gitar çalış tekniğinde değil, efektlerin kullanımı ve uygulaması konusunda da müzisyenin yaratıcı olabilmesine yardım edilmiş ve gitaristin ifade gücü geniş efekt olanakları sayesinde artırılmıştır” (Öztürk, 2004, s. 28). Efektleri etkin bir şekilde kullanabilmek için doğru bir eğitim ve tecrübe gereklidir. Efektler; filtre efektleri, dinamik efektler, overdrive, modülasyon, seviye, frekans tabanlı, zaman tabanlı olarak sıralanabilir. Birden fazla efekti

(33)

15

bir arada kullanarak elektrogitar çalıcıları kendi tonlarını yaratabilmektedir. Bu efektlerden bazıları aşağıdaki gibidir;

1.8.1.1. Chorus Efekti

Gerçek hayatta aynı anda, aynı partisyon çalınırken ortaya çıkan zaman ve akort farklılıklarını simule eden modülasyon tabanlı efekttir. Chorus efektiyle daha hacimli bir ses yaratılır bu da özellikle stereo açısından iyi bir özelliktir. Örneğin; 6 telli bir gitardan 12 telli bir gitar tınısı sağlamak için chorus efekti kullanılabilir.

1.8.1.2. Delay Efekti

Asıl sesin bir ya da daha fazla sayıda tekrarlanmasıyla yansıma sağlayan, zaman tabanlı bir efekttir. Bu efekt, çalınan notadan sonra hemen eklenerek birinci gitara sanki başka bir gitar eşlik ediyormuş hissi verir. Tekrarlanan sesin zamanlaması ayarlanabilmektedir.

1.8.1.3. Flanger Efekti

Modülasyon tabanlı bir efekttir. Delay efekti gibi sesler art arda gelirken, sesler arasında milisaniyeler olduğu için ayrı ayrı duyulmaz. Rezonansın yüksek olması durumunda “jet uçağı” efekti elde edilir.

1.8.1.4. Reverb Efekti

Zaman tabanlı bu efekt, kapalı bir mekanın içinde sesin yansımalarının doğal üst üste binme etkisini taklit eder. Bu efekt çok sayıda tekrardan oluşur. Tekrarlanan sesler tınlamaya devam ettikçe seviyeleri ve tonları zamanla farklılaşır.

1.8.1.5. Compressor Efekti

Dinamik tabanlı bir efekttir. Ses seviyesini kontrol etmek amacıyla güçsüz notaların sesini arttırırken, sert vurulmuş bir teldeki gürültü sinyallerinin de sesini azaltır. Bu efekt çalarken ortaya çıkan doğal seviye farklarını dengeler. Çalınan partisyonları yumuşatır ve akıcı hale getirir.

1.8.1.6. Distortion Efekti

(34)

16

1.8.2. Pena (Pick)

“Pena, tellere vurularak ses çıkartmaya yarayan, işaret parmağıyla baş parmak arasında tutulan, yassı ve üçgen biçiminde, çeşitli malzemelerden üretilen bir parçadır” (Öztürk, 2004, s. 31). Penaların kalınlığı, kenarlarının eğriliği ve esnekliği gitarın tonunda farklılıklar yaratır. Sivri uçlu ince penalar parlak ve seri bir attack özelliğine sahiptir ve bunlarla çalarken pena sesleri yoğun bir şekilde duyulur. Yuvarlak köşeli, kalın bir pena; çok geniş, sıcak bir tona, daha az vurgulu bir attack özelliğine sahiptir ve tellerde daha az pena gürültüsüne sebep olur (Ratcliffe, 2008, s. 66).

Pena üreticileri penaları tasarlarken, çalıcıların rahatlığını ön planda tutmaktadır. Penaların yüzeylerini matlaştırma, penaların üzerlerindeki metinleri kabartma şeklinde yazma, delik açma gibi yöntemler bunlardan bazılarıdır. Pena yapımında; plastik, selüloit, kaplumbağa kabuğu, metal (bakır, paslanmaz çelik, alüminyum), taş, keçe, tahta, grafit gibi çok sayıda alışıldık ve sıra dışı malzemeler de kullanılmıştır.

1.8.3. Askı

Elektrogitarı bir askıyla çalmak mümkündür. Elektrogitarlarda gövdenin alt kısmında ve üstteki oyuk kısmının ucunda ya da sapla gövdenin birleştiği yerde askı düğmeleri bulunur. Standart her askı bu düğmelere uyar. Askılar, uç kısımlarında bulunan anahtar şeklindeki deliklerden bu düğmelere takılır. Geniş bir askı gitarın ağırlığını sırtın ve omzun geniş bir alanına dağıtır ve bu da sırtla ilgili fiziksel sorunlar yaşanmasını engeller. Deri, kumaş ve sentetik malzemelerden, farklı renklerde ve farklı genişliklerde üretilebilen askıların uzunlukları, çalıcının istediği şekilde ayarlanabilir (Ratcliffe, 2008, s. 67).

1.9. Elektrogitarda Duruş ve Tutuş

Elektrogitar ayakta ve oturarak çalınabilir.

1.9.1. Ayakta Duruş ve Tutuş

Bu duruşta ayaklar omuz mesafesinde açılır ve elektrogitar askıyla boyundan geçirilerek

omuza takılır. “Rahat bir çalım pozisyonu için klavye yukarı doğru bir eğimle tutulmalıdır” (Chapman, 2005, s.45). “Elektrogitarlar aslında en dengeli konumlarına, bir askıyla desteklendiklerinde kavuşacak şekilde tasarlanır. Bu, elin daha doğru bir konumda kullanılmasını sağlar ve gitarın ağırlığını sol el ile destekleme zorunluluğunu ortadan

(35)

17

kaldırır” (Ratcliffe, 2008, s.67). Çalıcı çalgısını çalmadığı zamanlarda, bir yere bırakmak için zaman kaybetmeden iki elini de kullanabilir. Ayakta çalımın bir diğer avantajı ise çalıcının bir yere sabit kalmadan, hareket halinde de elektrogitarı çalabilmesidir.

1.9.2. Oturarak Duruş ve Tutuş

Gitarı bu şekilde tutmak için gövdenin ağırlığı kalçaya, bacakların ağırlığı da ayaklara dengeli biçimde aktarılarak gövde doğal dikliğinde rahat bir oturma pozisyonu alınır. Elektrogitarın gövdesinin alt kısmındaki oyuk, sağ bacağın üzerine yerleştirilerek klavye yukarı doğru bir eğimle tutulur. Sağ kol, gövdenin sağ üst köşesindeki eğimli bölgeye yerleştirilerek; insan yapısına uygun, rahat, yumuşak ve dengeli bir biçimde tutulmuş olur.

1.10. Elektrogitar Çalım Teknikleri

1.10.1. Sol Elin Durumu ve Sol El Teknikleri

Sol el için iki temel bilek pozisyonu vardır. Bunlardan biri klasik gitar çalım tekniği de olan sapın arkasına yerleştirilmiş başparmakla elde edilen pozisyon, diğeri de daha çok elektrogitara özgü olan sapın sol el tarafından kavranarak başparmağın klavyeye doğru kıvrılmış olduğu pozisyondur. Sapın arkasına yerleştirilmiş başparmak ile elde edilen pozisyon çalıcıya daha geniş bir alana hakim olma avantajını ve tüm parmakların eşit şekilde kontrol altına alınmasını sağlar. Bu pozisyon, birinci parmakla veya diğer sol el parmaklarından biriyle, birkaç tele birden basarak gerçekleştirilen bare (barré) tekniğinin uygulanmasını kolaylaştırır.

Sapın sol el tarafından kavranarak başparmağın klavyeye doğru kıvrılmış olduğu diğer pozisyon ise alt üç telde (bend telleri) daha fazla güç gerektiren teknikler için kullanılır (Stetina, 1990, s. 9).

Bilek pozisyonu seçildikten sonra parmaklar parmak uçları klavyeyi gösterecek şekilde kıvrılır ve tellere parmak uçlarıyla basılır. Parmak pozisyonları roma rakamlarıyla (I, II, III, IV, vb.) parmak numaraları ise işaret parmağından başlayarak 1’den 4’e kadar numaralarla gösterilir. Parmaklar klavyeye yakın mesafede olmalıdır. Eğer uzak mesafeden perdelere basılırsa, parmağın harekete geçmesiyle perdeye basması arasında geçen süre gecikmeye neden olacaktır. Çalıcının çalarken tellere uygulayacağı gereksiz fazla güç ise yavaşlamaya neden olacaktır. Parmak uçları çalınmak istenen perdenin sağ perde demirinin tam arkasına yerleştirilir. Bu, sol ele daha fazla keskinlik ve doğruluk kazandırır (Stetina, 1990, s. 9).

(36)

18

1.10.1.1. Legato Teknikleri

Notaları, aralarında hiçbir kopukluk olmaksızın bağlı çalmaya legato adı verilir. Elektrogitarda legato, “Pull off” (çekme), “Hammer on” (çekiçleme) ve “Slide” (kaydırma) teknikleri ile yapılır.

1.10.1.1.1. Pull off

İnce bir notadan kalın bir ya da birden fazla notaya doğru, aynı tel üzerindeki notaları akıcı ve hızlı çalmak amacıyla yapılır. Basılan notadan önceki perdeye pena vurulmadan, sadece parmağı klavyeden kaldırırken hafifçe aşağı çekilerek ses elde edilmesidir.

1.10.1.1.2. Hammer on

Kalın bir notadan ince bir veya birkaç notaya doğru, aynı tel üzerinde, sadece ilk notaya pena vuruşu yapıldıktan sonra sıradaki notaya, tel titrerken parmağın uç kısmının dik ve güçlü bir şekilde tele vurulmasıyla ses elde edilmesidir.

1.10.1.1.3. Slide

Bir notaya basıp tele penayla vurduktan sonra çalınmak istenilen diğer notaya parmağın hiç kaldırılmadan kaydırarak götürülmesiyle ses elde edilmesidir. İnce bir sesten sonra kalın bir sesi ya da kalın bir sesten sonra ince bir sesi çalmak amacıyla kullanılır. Slide tekniğini uygulamak için seramik, metal, cam gibi sert malzemelerden yapılmış slide yüzükleri de kullanılabilmektedir.

Bağlı Slide: İki notayı birbirine bağlamak için birinci sesten ikinci sese geçilirken, ikinci seste pena vuruşu yapmadan çalmaya devam edilmesidir. Sadece basılan ilk notaya pena vuruşu yapılır ve parmak diğer notaya gerektiği zaman kaydırılır.

Bağsız Slide: İki notayı birbirine bağlamak için birinci sesten ikinci sese geçilirken, ikinci seste pena vuruşu yaparak çalmaya devam edilmesidir. İlk notaya pena vuruşu yaptıktan sonra parmak ikinci notaya kaydırılır ve ikinci notaya da pena vuruşu yapılır.

Glisando: Geçiş sırasında, iki ana nota arasındaki bütün seslerin duyurulmasıdır. Slide yavaşça çalarak gerçekleştirilir. İlk notadan ikinci notaya geçene kadar parmağı yavaş yavaş kaydırarak aradaki seslerin de duyurulması sağlanır.

Şekil

Tablo  1’e  göre  araştırmaya  katılan  müzik  öğretmenlerinin  %40,8’i  Gazi  Üniversitesi,  %34,7’si Ömer Halisdemir Üniversitesi, %8,2’si KTÜ, %6,1’i Selçuk Üniversitesi, %4,1’i  İnönü Üniversitesi, %2’si Erciyes Üniversitesi, %2’si Harran, %2’si 9 Eylü
Tablo  3’e  göre  araştırmaya  katılan  müzik  öğretmenlerinin  %61,2’si  Ankara’da,  %38,8’i  Niğde’de  görev  yapmaktadır
Tablo  6’ya  göre  araştırmaya  katılan  müzik  öğretmenlerinin  %63,3’ü  kadın,  %36,7’si  erkektir
Tablo  8’e  göre  araştırmaya  katılan  öğretim  elemanlarının  %83,3’ü  Gazi  Üniversitesi,  %8,3’ü İTÜ, %4,2’si Hacettepe ve %4,2’si, ODTÜ mezunudur
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nefes, ses eğitimine en uygun olan nefestir.Diyafram nefesinde hava, diyafram ve ses organının güç birliği şarkı söylememizi kolaylaştırır. Diyafram nefesi, diğer

Lyrik tenor: Rengi daha aydmlık ve daha yumuşak olan (lirik tenor hemen bütün İtalyan operalarının baş erkek rollerini elinde tutar ve tizlerinin parlaklığı ile belirir.

• Ortaçağda kullanılan temel 7 kilise modunu, içinde majör ve doğal minör gamları da barındırdığı için ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Kilise modları 7 sesten

臺北醫學大學今日北醫: 附醫重陽節敦親睦鄰,舉辦社區菁英愛卡拉歌唱活動

Eğer İçtimaî mesleğin çizdiği yollar takip edilseydi, bugün Türkiye, zâhiren değil, gerçekten garp milletlerinin takdir ve hayran­ lığını kazanacaktı ve

This study aims to calculate the heat requirement and fuel consumption of a modern greenhouse in Adana with the ISIGER-SERA specialized system, according to DIN 4701

İkisi de kısacık yaşamların­ da nice bunalıma cevap getirmiş, en umutsuz arayışlardan aydınlık yollara çıkmayı başarmışlardır..." (Birkaç aylık,

Eğitim fakültesi müzik eğitimi anabilim dallarında yürütülen bireysel çalgı eğitimi- kanun dersinin içerik ve kullanılan yöntemlerinin incelenerek var olan durumun