T. C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANA BİLİM DALI YENİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI
XIX. YÜZYILIN İLK YARISINDA BEYŞEHİR VE ÇEVRESİNİN
SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI
(1790-1864)
DOKTORA TEZİ
Danışman
Prof. Dr. Bayram ÜREKLİ
Hazırlayan Hüseyin MUŞMAL
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ... V KISALTMALAR...VIII
GİRİŞ... 1
I– Tarihî Arka Plan... 1
A–Türk Hâkimiyetinden Önce Beyşehir ve Çevresi ... 1
B–Türk Hâkimiyetinde Beyşehir ve Çevresi ... 3
BİRİNCİ BÖLÜM FİZİKÎ KONUM VE İDARÎ YAPI I–Fizikî Konum ve İskân Durumu ... 11
A–Beyşehir Gölü Havzası’nın Coğrafî Yapısı ve Sınırları ... 11
1–Beyşehir Gölü ve Çevresi ... 12
2–Havzayı Çevreleyen Dağlar ve Havza Sınırları... 13
B–Havzanın Çevre İle Bağlantısı ... 16
1–Yol Ağı ... 16
2–Haberleşme Ağı ... 21
C–Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan İskân Merkezleri... 21
1–Beyşehir Kenti, Adı, Kuruluşu ve Gelişimi... 23
2–Mahalleler ... 28
3–Köyler ... 30
II– İdarî Yapı... 33
A–Tanzimat’a Kadar Bölgenin İdarî Yapısı... 34
1–Bölgenin İdarî Statüsü ... 35
2–Yöneticiler ve Görevliler ... 41
B–Tanzimat Döneminde Bölgenin İdarî Yapısı ... 57
1–Yönetim ... 59
2–Yargı ... 78
3–Yöneticilerin Halk ile İlişkileri ... 81
İKİNCİ BÖLÜM DEMOGRAFİK VE SOSYAL DURUM I–Demografik Durum... 86 A–Nüfus... 86 1–Şehir Merkezi... 87 2–Kırsal Nüfus... 88 3–Gayrimüslim Nüfusu... 91 B–Nüfus Hareketleri ... 92 1–Beyşehir’e Yerleşenler ... 93 2–Beyşehir’den Göçenler... 97 II–Sosyal Durum ... 102 A–Aile Yapısı ... 102 1–Eş Sayıları ... 103
2–Çocuk Sayıları... 104
3–Şahısların Tipolojisi... 106
4–Ev ve Eşyaları ... 107
B–Meslekî Dağılım... 112
1–Tarımla İlgili Meslekler ... 113
2–Sanayi ve Ticaretle İlgili Meslekler... 120
3–Üretim İle İlgili Olmayan Meslekler ... 126
4–Mesleği Bilinmeyenler... 129
C–Toplum Sağlığı ve Sağlık Hizmetleri... 129
III– Servet Dağılımı ... 132
A–Emlâk ... 133
B–Hayvanat ... 136
C–Temettuat... 137
IV– Şehir, Çarşı –Pazar ve Sosyal Hareketlilik ... 140
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MÜESSESELER I–Eğitim Müesseseleri... 148
A–Medreseler... 148
1–Beyşehir Merkez Eşrefoğlu Süleyman Bey Medresesi... 149
2–Beyşehir Merkez İsmail Ağa Medresesi... 150
3–Beyşehir Merkez Köprübaşı Medresesi... 152
4–Beyşehir Merkez Osman Efendi Medresesi... 153
5–Beyşehir Kazası Davgana Köyü Medreseleri ... 153
6–Beyşehir Kazası Gurgurum Köyü Medresesi ... 154
7–Beyşehir Kazası Eğirler Köyü Medresesi... 154
8–Kıreli Kazası Köşk Köyü Süleyman Paşa Medresesi ... 154
B–Diğer Eğitim Müesseseleri... 155
II–Dinî Müesseseler ... 157
A–Camiler... 158
1–Eşrefoğlu Cami ... 158
2–Hacı Armağan (Cuma) Cami)... 167
3–El-Hâc Lütfullah Ağa (Çarşı) Cami ... 168
4–Hamidiye Mahallesi Cami ... 169
B–Mescitler... 170
1–Subaşı (Demirli) Mescidi... 170
2–Meydan Mescidi ... 172
3–İbrahim Ağa Mescidi ... 174
4–Hacı Hamza Mescidi... 175
5–Günüş Efendi Mescidi ... 175
6–Debbağlar Mescidi... 175
7–Dalyan Mahallesi Mescidi ... 176
8–Yeşiloğlu Mescidi ... 177
9–Kapı Mescidi... 177
11–Hoca Balı (Çiftçiler)Mescidi ... 178
12–Cemalzâde Mescidi... 178
C–Tekke ve Zaviyeler... 179
1–Beyşehir Merkez Çilledar Sultan Zaviyesi ... 180
2–Beyşehir Merkez Kalenderhane Zaviyesi ... 181
3–Beyşehir Merkez Şeyh Balı Zaviyesi... 185
4–Beyşehir Merkez Şeyh Hamza Zaviyesi... 185
5–Beyşehir Merkez Arbayak Zaviyesi ... 187
6–Beyşehir Merkez Ahi Mesut Zaviyesi ... 188
7–Beyşehir Kazası Avdancık Köyü Ali Küçük Zaviyesi ... 188
8–Beyşehir Kazası Başlamış Köyü Âşık Ahmet Sultan Zaviyesi ... 189
9–Beyşehir Kazası Bayındır Köyü Şeyh Ahmet Zaviyesi... 190
10–Beyşehir Kazası Bayındır Köyü Surnayî Zaviyesi ... 191
11–Beyşehir Kazası Çonya Köyü Şükran Dede Zaviyesi ... 192
12–Beyşehir Kazası Gönen Köyü Gönen Abdal Zaviyesi... 193
13–Beyşehir Kazası İsa Köyü Şeyh Muhyiddin ve Abdi Zaviyeleri... 193
14–Beyşehir Kazası Afşar Köyü Afşar Bey Zaviyesi ... 194
15–Beyşehir Kazası Çiftlik Köyü Hoca Cihan Zaviyesi ... 196
16–Göçü Kazası Hüssün Köyü Ahi Seydi Zaviyesi ... 196
17–Göçü Kazası Karahisar Köyü Hacı İlyas Zaviyesi ... 197
18–Göçü Kazası Karacaviran Köyü Karamanoğlu Osman Zaviyesi... 197
19–Göçü Kazası Söbüçimen Köyü Yatağan Mürsel Zaviyesi... 197
20–Kıreli Merkez Şeyh Armağan Tekkesi ... 200
21–Kıreli Kazası Selki Köyü Şeyh Hasan Zaviyesi ... 200
22–Kıreli Kazası Kıyak Dede Sultan Zaviyesi ... 201
23–Kıreli Kazası Göçeri Köyü Samut Dede Zaviyesi ... 201
24–Ali Bey Köyü Ali Bey Zaviyesi... 202
25–Bereket Köyü Sinan Dede Tekkesi... 202
26–Kükürdî Köyü Şeyh Said Zaviyesi ... 203
27–Şeyhler Köyü Şeyh İdris Zaviyesi ... 204
28–Davudlar Köyü Sağır Şeyh Zaviyesi ... 205
29–Yassıviran Köyü Şeyh Murat Zaviyesi... 206
30–Alpgazi Köyü Hacı Armağan Zaviyesi... 207
31–Diğer Zaviye ve Tekkeler ... 208
D–Türbeler... 209
1–Eşrefoğlu Türbesi... 209
2–Yarım Türbe... 209
3–Diğer Türbeler... 210
III– Sosyal, Ticarî ve İdarî Müesseseler... 210
A–Su Yapıları ... 210
1–Ilıca ve Hamamlar... 210
2–Çeşmeler ... 213
3–Köprüler ... 214
B–Hükümet Konağı ... 216
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ÜRETİM VE EKONOMİK YAPI
I–Üretim ... 219
A–Tarım... 219
1–Toprağın Kullanım Şekilleri ... 220
2–Ekilebilirliğine Göre Toprak Sınıfları... 235
3–Tarım İşletmeleri... 249
4–Tarımsal Üretim... 256
5–Üretim Analizleri ... 266
6–Tarımsal Üretim Faaliyetlerini Etkileyen Faktörler... 278
B–Hayvancılık ... 288
1–Küçükbaş Hayvancılık... 289
2–Büyükbaş Hayvancılık... 293
3–Yük ve Binek Hayvancılığı... 295
4–Balıkçılık... 299
5–Arıcılık... 301
6–Hayvancılık Faaliyetlerini Etkileyen Faktörler... 302
7–Hayvansal Üretim ... 304
II–Ekonomik Yapı... 308
A–Gelir Kaynakları... 308
1–Gelirlerin Kaynakları İtibariyle Dağılımı ... 310
2–Gelir Kaynaklarının Meslek Gruplarına Göre Dağılımı ... 316
SONUÇ... 324
BİBLİYOGRAFYA... 328
ÖNSÖZ
Toplumlar, tarihin hemen her döneminde medeniyetlerin birikimleri ve gelenekleri doğrultusunda bazı idarî ünitelere ayrılmak suretiyle yönetilmiştir. Bu hem idarenin daha rahat olmasına, hem de yerleşim birimlerinin daha kolay tanımlanabilmesine fırsat tanımaktadır. Böylece, her yerleşim birimi, coğrafî bir zeminde fizikî bir varlık taşımasının yanı sıra ait olduğu ünite içinde idarî bir kimlik de kazanmaktadır.
Günümüzde Osmanlı tarihi hakkındaki bazı araştırmalar, bu idarî tanımlamaların ortaya çıkardığı eyalet, sancak veya kaza ölçeğinde yapılmaktadır. Bu çalışmaların büyük çoğunluğu, arşiv kaynaklarının özelliği dolayısıyla, XVI. ve XIX. yüzyıl gibi iki farklı yüzyılda yoğunlaşmaktadır. İnceleme alanı olarak tespit ettiğimiz Beyşehir ve çevresi ile ilgili olan bu çalışmanın kronolojik sınırlarını kararlaştırırken, XVI. yüzyıl ölçeğinde “Osmanlı Yönetiminde Beyşehir Sancağı (1522– 1584)” isminde bir araştırmanın yapılmış olduğu görülmüştür. Diğer taraftan sonraki dönemlerle ilgili geniş çaplı bir araştırmanın yapılmadığı anlaşılmış ve bu sebeple inceleme dönemi olarak XIX. yüzyıl tercih edilmiştir. Böylece, XVI. yüzyıl ölçeğinde özellikle tahrir defterleri kullanılmak suretiyle yapılmış olan söz konusu çalışmaya, 1840 ve 1844 yıllarında düzenlenmiş olan temettuat defterleri kullanılarak yapılan bu çalışma ile önemli bir katkı sağlanması amaçlanmıştır. Tabiatıyla XIX. Yüzyıla ait diğer arşiv kaynaklarından da faydalanılabilmesi maksadıyla, çalışmanın inceleme zamanının 1790–1864 yıllarını ihtiva edecek şekilde genişletilmesi uygun görülmüştür. İnceleme alanımız olan Beyşehir Sancağı’nın zaman zaman sınırları daraltılan veya genişletilen bir sancak olması yada XIX. yüzyılın ilk yarısında sancak statüsüne son verilmesi dolayısıyla çalışmanın isminin Osmanlı idarî yapılanmasına bağlı bir terimle ifade edebilmenin sıkıntısı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle araştırmanın ismi “XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Beyşehir ve Çevresinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı (1790–1864)” olarak tespit edilmiştir.
Yukarıda ifade edilen düşünceler doğrultusunda hazırlanmış olan bu araştırma giriş ve 4 bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde, inceleme zamanına kadar olan devrede Beyşehir ve çevresinin tarihî geçmişine değinilmiştir. ‘Fizikî Konum ve İdarî Yapı’ başlığını taşıyan birinci bölümde, inceleme alanının fizikî konumu genel özellikleri ile ortaya konulmuştur. Ayrıca bu bölümde, Beyşehir ve çevresinin idarî yapısı, Tanzimat’ın ilanından önce ve sonra olmak üzere iki ayrı başlık halinde incelenmiştir. Beyşehir ve çevresinin sosyal ve demografik durumu, ikinci bölümün konusunu oluşturmaktadır. Bu bölümde nüfus ve nüfus hareketleri başta olmak üzere bölgenin demografik durumu ve sosyal yapı tahlil edilmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise, bölgedeki müesseseler ile bunların, idarî, sosyal, ticarî ve dinî alanlardaki faaliyetleri ve fonksiyonları incelenmiştir. ‘Üretim ve Ekonomik Yapı’ başlığını taşıyan dördüncü bölümün bu
çalışmanın ağırlık merkezini oluşturduğu söylenebilir. Üretim bölümünde, Beyşehir ve çevresinde ortaya konulan tarımsal ve hayvansal üretim ele alınmıştır. Bu çerçevede bölgenin arazi yapısı ve toprağın kullanım şekilleri gibi özelliklere de yer verilmiştir. Ayrıca bölgedeki tarım işletmeleri incelenmiş üretim ve verim analizleri yapılmış, üretim faaliyetlerini etkileyen faktörler tartışılmıştır. Ekonomik yapı bölümünde bölgede yaşayan insanların gelirleri, gelirlerin kaynakları ve meslek grupları açısından dağılımı incelenmiştir. Dördüncü bölümün verileri Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde muhafaza edilen Temettuat defterlerinden alınmıştır. Temettuat defterleri taşıdıkları hususiyetleri dolayısıyla bu tür tahlillere imkân verecek niteliktedir. Bu anlamda Beyşehir ve çevresinde yer alan kazalarda, bir başka deyişle, Beyşehir Gölü Havzası’nda ortaya çıkarılan üretimin genel özellikleri tahlil edilmiştir. Böylece 5 kazaya ait olan 1840 ve 1844 yıllarında düzenlenmiş olan Temettuat defterlerinden hareketle Beyşehir Gölü Havzası’nın üretim ve tüketim potansiyeli ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bunların yanı sıra, bu verilerden hareketle grafik, tablo ve haritalar oluşturulmuş ve metinde ifade edilenler bunlarla desteklenmiştir. Ayrıca tablo, grafik ve haritalar Beyşehir ve çevresinde yer alan kazaların çeşitli özelliklerini görsel açıdan da mukayese edebilmemize imkân tanımıştır.
Bu çalışmanın tespit edilmesi ve hazırlanmasında her zaman yardım ve desteğini gördüğüm danışmanım Prof. Dr. Bayram Ürekli’ye, eleştirileri ve tavsiyeleri ile sürekli katkı sağlayan hocam Doç Dr. Muhiddin Tuş’a sonsuz minnettarım. Bölümde bizlere çalışma imkanı sağlayan başta Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mikail Bayram’a ve her fırsatta danışma imkânı bulduğum hocalarım Yard. Doç. Dr. Alaaddin Aköz, Yard. Doç. Dr. İzzet Sak, Yard. Doç. Dr. Ruhi Özcan’a müteşekkirim. Ayrıca haritaların çizimi, fotoğrafların çekilmesi ve saha araştırması verilerinin değerlendirilmesi safhasındaki katkıları için Yard. Doç. Dr. Özdemir Koçak, Arş. Gör. Alirıza Soyucak ve Arş. Gör. Deniz Pastutmaz’a teşekkür ederim. Bu çerçevede tavsiyeleri ve teşvikleri için Arş. Gör. Cemal Çetin ve Arş. Gör. Salih Kış’ın şahsında tüm mesai arkadaşlarıma da şükranlarımı sunarım. Son olarak bu çalışmanın hazırlanmasında maddi kaynak sağlayan Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğüne, arşiv kaynaklarının kullanılmasında kolaylık gösteren Başbakanlık Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivleri ile Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi personeline ve Devlet Arşivleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yusuf Sarınay’a teşekkür ederim. Bu arada gösterdikleri sabır sebebiyle eşim Zeynep Banu ve kızım Zeynep Bilge’ye ve beni yetiştiren rahmetli babam Ali Rıza Muşmal’a hep minnettar kalacağımı belirtmeliyim.
Hüseyin MUŞMAL Konya Mart 2005
KISALTMALAR
A.AMD : Amedi Kalemi Belgeleri
A.MKT : Sadaret Mektubî Kalemi Belgeleri
A.MKT. MVL : Sadaret Mektubî Kalemi Meclis-i Vâlâ Yazışmalarına Ait Belgeler A.MKT. NZD : Sadaret Mektubî Kalemi Nezaret ve Devâir Yazışmalarına Ait Belgeler A.MKT.DV : Sadaret Mektubî Kalemi Deâvi Yazışmalarına Ait Belgeler
A.MKT.MHM : Sadaret Mektubî Kalemi Mühimme Odası Belgeleri
A.MKT.UM : Sadaret Mektubî Kalemi Umum Vilâyet Yazışmalarına Ait Belgeler AÜDTCFD : Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi
AÜDTCFTAD : Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Araştırmaları Dergisi
AÜSBE : Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
b. : Bin
BCA : Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi
Bkz. : Bakınız
BOA : Başbakanlık Osmanlı Arşivi
BŞS : Beyşehir Şer’iye Sicili
bt. : Binti
C. BL : Cevdet Belediye
C. MF : Cevdet Maarif
C.ADL : Cevdet Adliye
C.AS : Cevdet Askeriye
C.DH : Cevdet Dâhiliye
C.DP : Cevdet Darphane
C.EV : Cevdet Evkaf
C.ML : Cevdet Maliye
C.NF : Cevdet Nafıa
C.TM : Cevdet Tımar
Çev. : Çeviren
D.MKF : Bâb-ı Defteri Mevkûfat Kalemi
Der. : Derleyen
DH.EUM.MH : Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Muhasebe Kalemi Belgeleri DH.İD : Dâhiliye Nezareti İdari Kısım Belgeleri
DH.KMS : Dâhiliye Nezareti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti Belgeleri DH.MB.HPS : Dâhiliye Nezareti Meban-i Emiriye ve Hapishaneler Müdüriyeti
Belgeleri
DH.MUİ : Dâhiliye Nezareti Muhaberat-ı Umumiye İdaresi Belgeleri
DH.UMUM : Dâhiliye Nezareti Umur-ı Mahallîye-i Vilâyât Müdüriyeti Belgeleri DÜSBE : Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Edt. : Editör
EÜEFTİD : Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih İncelemeleri Dergisi
GKBCE : Genel Kurmay Başkanlığı Coğrafya Encümeni
H : Hicri
Haz. : Hazırlayan
HD : Hurufât Defteri
HH : Hatt-ı Hümayûn Tasnifi
HÜ : Hacettepe Üniversitesi
İA : İslam Ansiklopedisi
İD : İrade Dâhiliye
İTÜFBE : İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
İÜEFTAM : İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Araştırma Merkezi İÜEFTD : İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi
İÜSBE : İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İÜTED : İstanbul Üniversitesi Tarih Enstitüsü Dergisi
KA.D : Karaman Ahkâm Defterleri
KŞS : Konya Şer’iye Sicili
M : Miladi
MAD : Maliyeden Müdevver Defterler Tasnifi
ML.VRD.TMT : Maliye Nezareti Temettuat Defterleri
MÜFEFTAD : Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türklük Araştırmaları Dergisi
Nr. : Numara
OA : Osmanlı Araştırmaları
ODTÜ : Orta Doğu Teknik Üniversitesi
S : Sayı
SDÜFEFSBD : Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
SÜEFD : Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
SÜ Selçuk Üniversitesi
SÜFBE : Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
SÜFEFFD : Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fen Dergisi SÜSBE : Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
SÜSOSBED : Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi SÜTAD : Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi
TCTA : Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi
TDAD : Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi
TDTD : Türk Dünyası Tarih Dergisi
TDVİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
TED : Tarih Enstitüsü Dergisi
TOEM : Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuası
TTAED : Türk Tarih Arkeologya ve Etnenografya Dergisi
vd : ve devamı
VD : Vakıflar Dergisi
VGMA : Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi
Y.PRK.AZJ : Yıldız Perakende Arzuhal Jurnal Belgeleri Y.PRK.UM : Yıldız Perakende Umum Vilayet Evrakı
Yay. : Yayınlayan
HİCRİ AYLAR M : Muharrem S : Safer Ra : Rebiü’l-evvel R : Rebiü’l-ahir Ca : Cemaziye’l-evvel C : Cemaziye’l-ahir B : Receb Ş : Şaban N : Ramazan L : Şevval Z : Zilhicce Za : Zilkâde
Grafik Listesi
Grafik 1:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Tarıma Elverişli Arazinin Kullanım Amaçlarına Göre Dağılımı.. .. ... 221 Grafik 2:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Başına Düşen Arazi Miktarının Kazalara
Göre Dağılımı ... 223 Grafik 3:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Arazinin Vasıflarına Göre Dağılımı. . 224 Grafik 4:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Âlâ Arazinin Kazalara Dağılımı. ... 225 Grafik 5:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Evsat Arazinin Kazalara Dağılımı. ... 226 Grafik 6:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Edna Arazinin Kazalara Dağılımı. .... 226 Grafik 7:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Mesleki Yapılanmasına Göre
Zirâi Arazi Dağılımı. ... 228 Grafik 8:Beyşehir Gölü Havzası’nda Meslek Türlerine Göre Hane Başına Düşen Zirâi
Arazi Miktarı... 229 Grafik 9:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Ekili Arazinin Tasarruf Şekillerine Göre
Dağılımı. ... 232 Grafik 10:Beyşehir Gölü Havzası’nda Sahipleri Tarafından Tasarruf Edilen Arazide
Hane Başına Düşen Miktar . ... 233 Grafik 11:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Ekili Arazinin Kazalara Dağılımı. .. 236 Grafik 12:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Kazalarda Hane Başına Düşen Ekili
Arazi Miktarı. ... 237 Grafik 13:Beyşehir Gölü Havzası’nda Tahıl ve Baklagil Ekili Arazinin Kazalara Göre
Dağılımı. ... 238 Grafik 14:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Başına Düşen Tahıl ve Baklagil Ekili Arazi
Miktarının Kazalara Göre Dağılımı. . ... 239 Grafik 15:Beyşehir Gölü Havzası’nda Sınaî Bitki Üretilen Toprakların Türlerine Göre
Dağılımı... 240 Grafik 16:Beyşehir Gölü Havzası’nda Dikili Tarıma Ayrılmış Arazinin Kazalara Göre
Dağılımı. ... 242 Grafik 17:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Başına Düşen Dikili Tarım Arazisi
Miktarının Kazalara Göre Dağılımı. . ... 243 Grafik 18:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bağcılığa Ayrılmış Olan Arazinin Kazalara Göre
Dağılımı. ... 244 Grafik 19:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Başına Düşen Bahçe–Bostan Ekimine
Ayrılmış Arazinin Kazalara Göre Dağılımı. ... 245 Grafik 20:Beyşehir Gölü Havzası’nda Nadasa Ayrılmış Toprakların Kazalara Göre
Dağılımı. ... 246 Grafik 21:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Başına Düşen Nadasa Bırakılmış Arazinin
Kazalara Göre Dağılımı. . ... 247 Grafik 22:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Küçük Boy Tarım İşletmelerinin
Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 252 Grafik 23:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Orta Boy Tarım İşletmelerinin Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. . ... 253 Grafik 24:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Büyük Boy Tarım İşletmelerinin
Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 254 Grafik 25:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Buğday Miktarının Kazalara Göre
Dağılımı. ... 258 Grafik 26:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Arpa Miktarının Kazalara Göre
Dağılımı... 259 Grafik 27:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Yulaf Miktarının Kazalara Göre
Grafik 28:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Burçak Miktarının Kazalara Göre Dağılımı... 261 Grafik 29:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Melez Miktarının Kazalara Göre
Dağılımı. ... 261 Grafik 30:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Mıhtan Miktarının Kazalara Göre
Dağılımı. ... 262 Grafik 31 Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Nohut Miktarının Kazalara Göre
Dağılımı... 263 Grafik 32:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Mercimek Miktarının Kazalara Göre
Dağılımı. ... 262 Grafik 33:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Fiğ Miktarının Kazalara Dağılımı.. .. 263 Grafik 34:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Sınai Bitki Miktarının Kazalara Göre
Dağılımı. ... 265 Grafik 35:Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Artı ürün Miktarının Kazalara Göre
Dağılımı... 269 Grafik 36:Beyşehir Gölü Havzası’nda Kazalara Göre Hane Başına Düşen Buğday
Miktarı... 272 Grafik 37:Beyşehir Gölü Havzası’nda Kazalara Göre Hane Başına Düşen Arpa
Miktarı……….. 272 Grafik 38:Beyşehir Gölü Havzası’nda Kazalara Göre Hane Başına Düşen Yulaf
Miktarı... 273 Grafik 39:Beyşehir Gölü Havzası’nda Kazalara Göre Hane Başına Düşen Nohut
Miktarı... 274 Grafik 40:Beyşehir Gölü Havzası’nda Kazalara Göre Hane Başına Düşen Tarım
Hâsılatı.. ... 276 Grafik 41:Beyşehir Gölü Havzası’nda Kazalara Göre Hane Başına Düşen Küçükbaş
Hayvan Miktarı.. ... 290 Grafik 42:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Koyunların Kazalara Dağılımı... 291 Grafik 43:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Keçilerin Kazalara Göre Dağılımı. . 292 Grafik 44:Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Büyükbaş Hayvanların Kazalara Göre
Dağılımı. ... 293 Grafik 45:Beyşehir Gölü Havzası’nda Kazalara Göre Hane Başına Düşen Büyükbaş
Hayvan Miktarı. ... 294 Grafik 46:Beyşehir Gölü Havzası’nda Kazalara Göre Hane Başına Düşen Koşum
Hayvan Miktarı.. ... 298 Grafik 47:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Başına Düşen Et ve Süt Miktarının
Kazalara Göre Dağılımı. ... 306 Grafik 48:Beyşehir Gölü Havzası’nda Kazalara Göre Hane Başına Bal Miktarı.. ... 307 Grafik 49:Beyşehir Gölü Havzası’nda Yıllık Gelirin Türlerine Göre Dağılımı. . ... 309 Grafik 50:Beyşehir Gölü Havzası’nda Elde Edilen Yıllık Gelirin Kaynaklarına Göre
Dağılımı... 310 Grafik 51:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Başına Düşen Ziraî Gelir Miktarının
Kazalara Göre Dağılımı. . ... 311 Grafik 52:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Başına Düşen Hayvancılık Gelir Miktarının
Kazalara Göre Dağılımı. . ... 313 Grafik 53:Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Başına Düşen Ek Gelir Miktarının Kazalara
Dağılımı. ... 315 Grafik 54: Beyşehir Gölü Havzası’nda Gelir Sağlayan Hanelerin Toplam Hane İçindeki
Grafik 55: Beyşehir Gölü Havzası’nda Tarımla İlgili Meslek Sahiplerinin Gelir Kaynaklarının Dağılımı... 317 Grafik 56: Beyşehir Gölü Havzası’nda Çiftçilerin Elde Ettikleri Gelirin Toplam Gelir
İçindeki Payın Kazalara Göre Dağılımı. . ... 319 Grafik 57: Beyşehir Gölü Havzası’nda Tarım İşçilerinin Toplam Gelirin Kaynaklarına
Göre Dağılımı. ... 319 Grafik 58:Beyşehir Gölü Havzası’nda Sanayi ve Ticaretle İlgili Meslek Sahiplerinin
Tablo Listesi
Tablo 1: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Yerleşim Birimlerinin Kazalara Dağılımı……...346 Tablo 2: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Yerleşim Birimlerinin Sahip Oldukları
Hane Sayıları.. ... 348 Tablo 3: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Sakal Görünümleri Açısından
Yaş Durumları. ... 358 Tablo 4: Beyşehir Gölü Havzası’nda: Hane Reislerinin Bıyık Görünümleri... 362 Tablo 5: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Boy Tanımlamaları ... 363 Tablo 6: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yerleşim Birimlerine Göre Hane Reislerinin
Meslekî Dağılımı Tarımla İlgili Meslekler. ... 365 Tablo 7: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yerleşim Birimlerine Göre Hane Reislerinin
Meslekî Dağılımı–Sanayi ve Ticaret ile İlgili Meslekler. ... 367 Tablo 8: Beyşehir Merkezde Bulunan Dükkân Sahiplerinin Meslekî Yapılanması. . . 369 Tablo 9: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yerleşim Birimlerine Göre Hane Reislerinin
Meslekî Dağılımı–Üretim İle İlgili Olmayan Meslekler. ... 371 Tablo 10: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yerleşim Birimlerine Göre Hane Reislerinin
Meslekî Dağılımı–Mesleği Bilinmeyenler. ... 373 Tablo 11: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerine Ait Emlakın Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. ... 374 Tablo 12: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Hayvanatın Yerleşim Birimlerine Göre
Dağılımı. ... 376 Tablo 13: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Gelirlerinin Yerleşim
Birimlerine Göre Dağılımı. ... 378 Tablo 14: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Arazinin Kullanım Alanları Açısından
Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 380 Tablo 15: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Arazinin Vasıfları Açısından Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. . ... 382 Tablo 16: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Âlâ Arazilerin Yerleşim Birimlerine
Dağılımı. ... 384 Tablo 17: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Evsat Arazilerin Yerleşim Birimlerine
Dağılımı... 385 Tablo 18: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Ednâ Arazilerin Yerleşim Birimlerine
Dağılımı... 386 Tablo 19: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Meslekî Yapılanmasına Göre
Ziraî Arazinin Yerleşim Birimlerine Dağılımı . ... 387 Tablo 20: Beyşehir Gölü Havzası’nda Sahipleri Tarafından Tasarruf Edilen Ekili
Arazinin Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 391 Tablo 21: Beyşehir Gölü Havzası’nda Kiracılık Yoluyla Tasarruf Edilen Arazilerin
Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 392 Tablo 22: Beyşehir Gölü Havzası’nda Vakıflar Yoluyla Tasarruf Edilen Arazilerin
Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 393 Tablo 23: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Ekili Toprakların Yerleşim Birimlerine
Dağılımı... 394 Tablo 24: Beyşehir Gölü Havzası’nda Tahıl ve Baklagil Üretilen Toprakların Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. ... 396 Tablo 25: Beyşehir Gölü Havzası’nda Afyon Üretilen Toprakların Yerleşim Birimlerine
Dağılımı... 398 Tablo 26: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yonca Üretilen Toprakların Yerleşim Birimlerine
Tablo 27: Beyşehir Gölü Havzası’nda Dikili Arazinin Yerleşim Birimlerine Göre Dağılımı. ... 399 Tablo 28: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Bağ Ekili Arazinin Yerleşim Birimlerine
Dağılımı... 400 Tablo 29: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Bahçe ve Bostanların Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. ... 402 Tablo 30: Beyşehir Gölü Havzası’nda Nadasa Bırakılmış Toprakların Yerleşim
Birimlerine Dağılımı ... 404 Tablo 31: Beyşehir Gölü Havzası’nda Toprağı Olmayan Hanelerin Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. ... 406 Tablo 32: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Tarım İşletmelerinin Yerleşim
Birimlerine Dağılımı ... 407 Tablo 33: Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Ürünlerin Toplam Tahıl Üretimi İçindeki
Durumu... 409 Tablo 34: Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Tahılların Yerleşim Birimlerine
Dağılımı... 411 Tablo 35: Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretilen Baklagillerin Yerleşim Birimlerine
Dağılımı... 413 Tablo 36: Beyşehir Gölü Havzası’nda Sınaî Bitki Ekili Toprakların Yerleşim
Birimlerine Dağılımı.. ... 414 Tablo 37: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Bağ–Bahçe ve Bostan Miktarlarının
Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 415 Tablo 38: Beyşehir Gölü Havzası’nda Üretim–Tüketim ve Artı ürün Miktarlarının
Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 416 Tablo 39: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yerleşim Birimlerine Göre Buğday Üretimi
Analiz Tablosu. . ... 418 Tablo 40: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yerleşim Birimlerine Göre Melez Üretimi
Analizi Tablosu ... 422 Tablo 41: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yerleşim Birimlerine Göre Yulaf Üretimi Analiz
Tablosu. ... 423 Tablo 42: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yerleşim Birimlerine Göre Nohut ve Mercimek
Üretimi Analiz Tablosu... 425 Tablo 43: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yerleşim Birimlerine Göre Mıhtan ve Fiğ
Üretimi Analiz Tablosu... 425 Tablo 44: Beyşehir Gölü Havzası’nda Sahipleri Tarafından Tasarruf Edilen Tahıl ve
Baklagil Üretimi Yapılan Toprakların Verim Analizi. ... 426 Tablo 45: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bağcılık Yapılan Toprakların Verim Analizi
Tablosu. ... 428 Tablo 46: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bahçecilik Yapılan Toprakların Verim Analizi
Tablosu. . ... 430 Tablo 47: Beyşehir Gölü Havzası’nda Küçükbaş Hayvanların Yerleşim Birimlerine
Dağılımı. ... 432 Tablo 48: Beyşehir Gölü Havzası’nda Koyunların Çeşit ve Miktarlarının Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. . ... 434 Tablo 49: Beyşehir Gölü Havzası’nda Keçilerin Çeşit ve Miktarlarının Yerleşim
Birimlerine Dağılımı.... ... 436 Tablo 50: Beyşehir Gölü Havzası’nda Büyükbaş Hayvanların Yerleşim Birimlerine
Dağılımı. ... 438 Tablo 51: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Kara Sığırların Çeşit ve Miktarlarının
Tablo 52: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Mandaların Çeşit ve Miktarlarının Yerleşim Birimlerine Dağılımı ... 442 Tablo 53: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Yük ve Binek Hayvanlarının Çeşit ve
Miktarlarının Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 444 Tablo 54: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Koşum (Çift) Hayvanlarının Çeşit ve
Miktarlarının Yerleşim Birimlerine Dağılımı . ... 446 Tablo 55: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Kovan Sayıları ve Bal Hâsılatı Verim
Analizi Tablosu.... ... 448 Tablo 56: Beyşehir Gölü Havzası’nda Et Üretme Potansiyelinin Yerleşim Birimlerine
Dağılımı. ... 450 Tablo 57: Beyşehir Gölü Havzası’nda Süt Üretme Potansiyelinin Yerleşim Birimlerine
Dağılımı ... 452 Tablo 58: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bal Üretme Potansiyelinin Yerleşim Birimlerine
Dağılımı. ... 454 Tablo 59: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Gelir Kaynaklarının Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. ... 455 Tablo 60: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Ziraî Gelirlerinin Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. ... 457 Tablo 61: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Hayvancılık Gelirlerinin
Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 459 Tablo 62: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Rant Gelirlerinin Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. . ... 461 Tablo 63: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hane Reislerinin Ek Gelirlerinin Yerleşim
Birimlerine Dağılımı .. ... 462 Tablo 64: Beyşehir Gölü Havzası’nda Çiftçilerin Elde Ettikleri Gelirlerin Kaynakları
İtibariyle Dağılımı.. ... 465 Tablo 65: Beyşehir Gölü Havzası’nda Rençperlerin Elde Ettikleri Gelirlerin Kaynakları
İtibariyle Dağılımı. ... 467 Tablo 66: Beyşehir Gölü Havzası’nda Irgatların Gelir Kaynaklarının Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. ... 468 Tablo 67: Beyşehir Gölü Havzası’nda Çobanların Gelir Kaynaklarının Yerleşim
Birimlerine Dağılımı.... ... 469 Tablo 68: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hizmetkarların Elde Ettikleri Gelirlerin
Kaynaklarının Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 470 Tablo 69: Beyşehir Gölü Havzası’nda Amelelerin Elde Ettikleri Gelirlerin Kaynakları
İtibariyle Dağılımı. . ... 471 Tablo 70: Beyşehir Gölü Havzası’nda Satıcı Esnafların Gelir Kaynaklarının Yerleşim
Birimlerine Dağılımı. . ... 472 Tablo 71: Beyşehir Gölü Havzası’nda Mal ve Hizmet Üreten Esnafların Gelir
Kaynaklarının Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 473 Tablo 72: Beyşehir Gölü Havzası’nda Hamalların Elde Ettikleri Gelirlerin Kaynakları
İtibariyle Dağılımı.. ... 474 Tablo 73: Beyşehir Gölü Havzası’nda Görevlilerin ve Üretim Dışı Meslek Sahiplerinin
Gelir Kaynaklarının Yerleşim Birimlerine Dağılımı.. ... 475 Tablo 74: Beyşehir Gölü Havzası’nda Rant Gelir Sahibi ve Yetim, Dul, Kimsesiz vs.
Gelir Kaynaklarının Yerleşim Birimlerine Dağılımı. . ... 477 Tablo 75: Beyşehir Gölü Havzası’nda Mesleği Bilinmeyenlerin Gelir Kaynaklarının
Yerleşim Birimlerine Dağılımı. ... 478 Tablo 76: Beyşehir Gölü Havzası’nda Askerde ve Aharda Olan Hane Reislerinin Gelir
Haritalar Listesi Harita 1: Günümüzde Beyşehir ve Çevresi
Harita 2: Beyşehir Gölü Havzası’nda Bulunan Yerleşim Birimlerinin Hane Sayıları Harita 3: Beyşehir Gölü Havzası’nda Yer Alan Müesseseler
Harita 4: Beyşehir Gölü Havzası’nda Buğday Üretiminin Yerleşim Birimlerine Dağılımı Harita 5: Beyşehir Gölü Havzası’nda Arpa Üretiminin Yerleşim Birimlerine Dağılımı
Harita 6: Beyşehir Gölü Havzası’nda Burçak, Melez ve Yulaf Üretimin Yerleşim Birimlerine Dağılımı
GİRİŞ I– Tarihî Arka Plan
İnceleme alanı, çalışmanın konu olduğu tarihsel döneme kadar nasıl bir tarihî birikime sahiptir? Bu birikim, içerisinde hangi siyasî, kültürel, sosyal ve ekonomik hadiseleri barındırmaktadır? Kısacası tarihî seyir, bölgeye nasıl bir doku armağan etmiş, bu doku nasıl bir dönüşüm geçirerek XIX. yüzyıla ulaşmıştır? Burada öncelikle bu sorulara cevap verilmeye çalışılacak ve XIX. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti idaresinde bulunan bölgenin asırlardır tanıklık ettiği tarihî hadiselere değinilecektir.
A–Türk Hâkimiyetinden Önce Beyşehir ve Çevresi
Anadolu’da bilinen en erken yerleşimlerin günümüzden yaklaşık 10.000 yıl kadar önceye gittiği bilinmektedir. Yapılan araştırmalara göre Anadolu’da ilk köy tipi yerleşimlerin ortaya çıkışı da bu döneme rastlamaktadır1.
IV. Jeolojik zamanda sıcaklığın artması ile Anadolu’daki kapalı havzalarda bulunan göllerin suları yavaş yavaş azalmaya başlamış, göllerin seviyelerinin düşmesine bağlı olarak çevrelerinde tarıma uygun geniş alanlar ortaya çıkmıştır. Böylece göllerin çevrelerini uygun bulan insanlar buralarda ilk yerleşimleri kurmaya başlamıştır. Neolitik Dönem’e ait bu yerleşimler çoğunlukla İç Anadolu’da göller yöresinde kurulmuş2 ve bu sahalarda ilk olarak tarım yapılmaya başlanmıştır. Bu bölgede sözü edilen dönemi temsil eden en önemli yerleşimler Çatalhöyük, Suberde ve Erbaba yerleşimleridir3. Erbaba yerleşimsi Beyşehir Gölü’nün doğu kısmında yer almaktadır. Yine
Beyşehir Gölü’nün kuzey istikametinde bulunan Çukurkent yerleşmesi4 de bu döneme aittir5.
1 Bu konuda bkz. J. Mellaart, Earliest Civilisations of the Near East, London 1965; J. Mellaart, Çatal Hüyük: a Neolithic Town in Anatolia, London 1967; H. Hauptmann, “Recent Archaeological Research in Turkey: Nevali Çori”, Anatolian Studies, 37, London 1987, s. 206-207.
2 Ali Rıza Çetik, Türkiye Vejetasyonu:1 İç Anadolu’nun Vejetasyonu ve Ekolojisi, Konya 1985, s.40; İbrahim Atalay, “Pleistosen Sonu ve Holosen Başlarında Anadolu’nun Paleoğrafya Şartlarına Genel Bir Bakış”, Coğrafya Araştırmaları, S. 4, 1996, s. 11-14; İbrahim Atalay, Türkiye Coğrafyası, İzmir 1994, s. 302.
3 J. Bordaz, “Suberde”, Anatolian Studies, 15, 1965, s. 30-32; J. Bordaz, “The Suberde Excavations South West Turkey. An Interium Report”, Türk Arkeoloji Dergisi, XVII-2, 1968, s. 43-71; J. Mellaart, “Preliminary Report on a Survey of Pre-Classical Remains in Southern Turkey”, Anatolian Studies, 4, 1954, s. 175-240.
4 Çukurkent Höyük, bugün Konya ili Hüyük ilçesi Çukurkent Kasabası’nın kuzeyinde su deposunun bulunduğu yamaç üzerinde yer alır. Bu yerleşme kuzeye doğru 500m.uzaklıktadır. Hasan Bahar, “1998-1999 Yılı Konya-Karaman İlleri Yüzey Araştırmaları”, XVIII. Araştırma Sonuçları Toplantısı, (22-26 Mayıs 2000), II, Ankara 2001, s.191. 5 J. Bordaz, “Erbaba The 1977 and 1978 Seasons in Perspective” Türk Arkeoloji Dergisi, XXVI/1, 1982, s.86-94;
Erbaba ve Çatalhöyük gibi olgun neolitik dönem yerleşmelerinde günümüzden 8000 yıl önce yabani buğday türlerinin ekimine başlanmış olduğu belirtilmektedir. Beyşehir bölgesindeki eskiçağ yerleşmelerini ele alan başka çalışmalar için bkz. H.A.Ormerod,“Prehistoric Romains in South-Western Asia Minor III”, The Annual of the Btirish School At Athens, XIX, 1912-1913; J.Mellaart, “Pottery From the Bwer leves of Beycesultan”, Anatolian Studies, VIII, 1958, s.113 vd; J.Mellaart, “Early Cultures of the South Anatolian Pleteau”, Anatolian Studies, XI, 1961, s. 159 vd; S. Lyoyd-J.Mellaart, Beycesultan I, The Chalcolithic and Early Bronze Age Levels, London 1962; J. Bordaz, “A Pelimanry Report of the 1969 Excavations at Erbaba a Neolitic Site Near Beyşehir Turkey”, Türk Arkeoloji Dergisi, XVIII/2, 1969, s. 59-64; J. Bordaz, “Erbaba The 1977”, s. 86-94; M. Özsait, Helenistik ve Roma Devrinde Pisidya Tarihi, İstanbul 1985; M. Özsait, İlk Çağ Tarihinde Pisidya; Hasan Bahar, “1998-1999 Yılı Konya-Karaman”,s.191 vd; Hasan Bahar, Özdemir Koçak, Eskiçağ Konya Araştırmaları 2, (Neolitik Çağdan Roma
Proneolitik ve Neolitik çağlarda iklimin bir hayli yağışlı ve serin olduğu belirtilmektedir. Henüz tahrip edilmemiş ormanlarda vahşi hayvanların yaşadığı bu çağlarda insanlar, stepteki tahıl bitkilerinin tohumlarından, göldeki balıklardan faydalanmışlar ve açık alanda vahşi hayvanları her zaman gözetlemek fırsatını bulmuşlardır. Bununla birlikte göl kenarlarındaki bu yerleşimlerin çoğu, vahşi hayvanlardan ve bataklıklardan kurtulmak için toprak yığınları (hüyükler) üzerinde yapılmıştır6. Bilindiği gibi Neolitik Dönem’in en önemli özelliği insanların toplayıcılıktan üreticiliğe geçiş dönemine girmeleridir. Nitekim bu döneme ait yerleşimlerde yapılan kazılarda arpa, buğday, mercimek gibi tahılların yetiştirildiği anlaşılmış, tarımda sulamanın yapıldığı ortaya çıkarılmıştır7.
Beyşehir Gölü Havzası hakkında yapılan çalışmalar, bölgenin Neolitik Çağ sonrası da iskâna tâbi tutulduğunu göstermektedir. Bu çalışmalarda Kalkolitik, Tunç ve Demir Çağı’na ait çok sayıda yerleşmenin8 varlığı, bölgenin binlerce yıllık bir sürede kesintisiz olarak kullanıldığını göstermektedir9.
Beyşehir Gölü Havzası, Hitit İmparatorluğu Dönemi’nde de büyük bir öneme sahiptir. Bölge, Hititler Devrine ait, arkeoloji ve tarih dünyasının yakından tanıdığı Eflatun Pınar ve Fasıllar adıyla anılan iki önemli anıtı asırlardır muhafaza etmektedir10. Nitekim bazı araştırmacılara göre, bu anıtlar sebebiyle Beyşehir ve çevresi, XIX. yüzyılın ortasından itibaren gittikçe ün kazanmaya başlamıştır11. Vilâyet Salnamelerinde bu abidelerden bahsedilmekte, anıtların yabancılar tarafından sürekli ziyaret edildiği belirtilerek en iyi şekilde muhafaza olunduğu ifade edilmektedir12.
Dönemi sonuna Kadar), Konya 2004, s.6; Ercan Çokbanker, “Beyşehir Kuşluca Köyü Buluntuları”, Türk Arkeoloji Dergisi, S. XXI/2, Ankara 1974 , s.31.
6 Çetik, Türkiye Vejetasyonu, s.40. 7 Atalay, Coğrafya, s.303.
8 Beyşehir bögesinde bulunan Eflatun, Bayat, Çavuş, Çukurkent, Görünmez ve Köşk Höyükleri için Bkz. Bahar, “1998-1999 Yılı Konya-Karaman”, s.189-191.
9 Bahar, Koçak, Konya, s. 13 vd; Yurt Ansiklopedisi, “Konya”, C.7, İstanbul 1982-1983, s. 5147, Daha geniş bilgi için bkz. Hasan Bahar, Demir Çağı’nda Konya ve Çevresi, Konya 1999.
10 Eflatun Pınar Anıtı, bazı kaynaklarda kutsal bir anıt olarak nitelendirilmektedir. Buradaki kaynak, büyük bir güçle topraktan fışkırır ve doğal bir kaya seti ile toplanarak çok küçük ölçüde bir kaynak gölü oluşturur. Hititler bu küçük gölün kıyısına önyüzünde kabartmalar olan bir kült düzseti yapmıştır. Anıtın resim ve çizimleri için Bkz. Rudolf Naumann, Eski Anadolu Mimarlığı, Ankara 1998, s.451-452, Ayrıca bir sonraki dipnottaki literatüre de bakınız. 11 Remzi Oğuz Arık, Ankara-Konya-Eskişehir, Yazılıkaya Gezileri, (Haz. Tahsin Özgüç), Ankara 1956, s.12; Bölgenin
Hitit dönemi ve abidelerini ele alan diğer kaynaklar için Bkz. W. Hamilton, Researches in Asia Minor, Pontus and Armenia II, London 1842; Eduard Meyer, Reich und Kultur der Chjetiter, Karl Curtius Berlin Verlag Karl Curtius in Berlin 1914, s.114-115; F.Baştak, “Konya Vilâyetindeki Hitit Abideleri ve Hititlerin Dinleri”, Konya Dergisi, Mart 1937, s. 399-408; H.Güterbek, “Alte und New Hethitische Denkmaler”, Halil Ethem Hatıra Kitabı, Ankara 1947, s. 48-51; K.Bittel, “Beitrag un Eflatun-Pınar”, Bior, X, 1/2, 1953; E.Laroche, “Eflatunpınar”, Anadolu/ Anotolia, III, 1958, s. 43-47; J. Mellaart, “The Late Bronze Age Monuments of Eflatun Pınar and Fasıllar Near Beyşehir”, Anatolian Studies, XII, 1962, s. 111-117; Naci Fikret Baştak, Konya 1, Konya 1945, s.40-45; İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleriyle Beyşehir Tarihi, (Haz. Ahmet Savran), Erzurum 1991, s.330-343.
12 Ayrıca aynı yerde, Eflatun Pınarı Abidesi’nin İskender’in bu bölgeyi istilasında veziri yahut muallimi olan Eflatun tarafından yaptırılmış olduğu ve set yapıldıktan hemen sonra Beyşehir Gölü’nün oluştuğu gibi ilginç bir düşünce nakledilmektedir. Bkz. H 1332 Malî 1330 (1914) Konya Vilâyeti Sâlnâmesi, İstanbul Babıali Cihan Matbaası, 1330/1914, s.604; 1947 yılında Beyşehir’e giden Halil İnalcık ve Halil Demircioğlu, “Eflatun Pınar emsaline nadir
Hitit Egemenliğinden sonra Demir Çağı’nda bölgede Frigler’in hâkim olduğu görülmektedir13. Bölge M.Ö. VII. yüzyılda Lidya, M.Ö. 546’da Pers, M.Ö. 333’te Makedonya ve M.Ö.120’de Roma egemenliğine ve daha sonra da Bizans hâkimiyetine girmiştir14.
Eski çağın önemli tarih ve coğrafyacılarından Strabon, Konya platosunun soğuk ve ağaçsız bir bölge olarak yabani merkeplerin otlak yeri olduğunu ve suyun çok az bulunduğunu belirtmektedir15. Strabon bu bölgede büyüğü Karalis (Beyşehir Gölü) küçüğü de Trogitis (Suğla Gölü) olmak üzere iki gölün bulunduğunu söyler16. Bazı kaynaklarda eskiçağlarda bu gölün daha büyük olduğu ve sonradan küçüldüğü ve şehir merkezinin önemli bir kısmının eskiden su altında bulunduğu tahmin edilmektedir17. Beyşehir, bu dönemlerde göller bölgesinin büyük bir bölümünü kapsayan Pisidia sınırları içerisinde gösterilmektedir18. Pisidia bölgesinin sınırları kesin olarak saptanamamış olsa da kuzey ve kuzeybatıda Phrygia, doğuda Lykaonia, batıda Milyas Kabalis, güneyde Pamphylia, güneydoğuda Isauria ve Kilikia bölgeleriyle komşudur19.
B–Türk Hâkimiyetinde Beyşehir ve Çevresi
Beyşehir ve çevresinin uzun bir süre Bizans hâkimiyetinde kalmış olduğu, Türklerin Beyşehir bölgesinde görünmelerinin XI. yüzyılın sonlarına rastladığı bilinmektedir. Büyük Selçuklu Sultanı
rastlanan büyük bir kaynaktır. Suları genişçe bir yer kaplayan fakat yeryüzüne pek çıkmamış olan kayalar arasından hemen hemen bir çay gibi teşkil edecek kadar çok kuvvetli çıkıyor. Bu hal, öyle görülüyor ki, insanları çok eskiden, burada tanrısal kudretlerin tecelli ve tezâhür ettiği inancına götürmüştür. Filhakika daha M.Ö. 2.000’de Hititlerin buraya hususi bir önem verdikleri ve burasını mukaddes bir pınar telakki ettikleri artık anlaşılmış bulunuyor. Araştırmalar kaynaktan çıkan suların genişce bir havuz halinde toplandığını su birikintisinin suni olduğunu ve Hititler tarafından daha aşağıda bir bent yapılma suretiyle vücûda getirildiğini göstermiş bulunuyor. Hatta bu havuzun dibinin dahi o zamanlar döşeli olması ihtimalini düşündürecek emâreler bile mevcuttur.” demişlerdir. Halil Demircioğlu, Halil İnalcık, “Tarih Enstitüsünün Orta Anadolu Gezisi”, AÜDTCFD.,V, Ankara 1947, s.173.
13 H. Bahar, Demir Çağı’nda Konya ve Çevresi, Konya 1999; Bahar, Koçak, Konya, s.25; Besim Darkot, “Konya”, İA, VI, Eskişehir 1997, s. 842; Baştak, Konya I , s.229-231;Yurt Ansiklopedisi, “Konya” s. 5147.
14 Herodotos, Herodot Tarihi, (Çev. M. Ökmen), İstanbul 1982, I, s. 16.-74; Ksenophon, Anabasis, (Çev.Tanju H. Gökçöl), İstanbul 1974, II, s. 1-19; Darkot, “Konya”, s.842; İbrahim Hakkı Konyalı, Beyşehir Gölü’nün Kıreli taraflarının Roma ve Bizans devrine ait kalıntılarla dolu olduğunu ifade etmektedir. Bkz. Konyalı, Beyşehir, s.11, Bu kalıntılar, Beyşehir Gölü Kenarında bulunan Kubadababad Sarayının kazıların yapan Rüçhan Arık ve ekibi tarafından göldeki adalarda yapılan yüzey araştırmaları tarafından da tespit edilmiştir. Bkz. Rüçhan Arık, Kubadabad Sarayı, İstanbul 2000, s.48.
15 Konya Ovası’nda sulama için gereken suyun azlığı Konya’daki yöneticileri Beyşehir Gölü’nün bol sularından yararlanma düşüncesine götürmüş, XIX. yüzyılda bazı girişimler olmuşsa da sonuç alınamamış, ancak XX. yüzyılın başlarında Beyşehir Gölü Konya Ovası’na akıtılmıştır. Mehmet Bildirici, Tarihi Su Yapıları, Konya-Karaman-Niğde-Aksaray-Yalvaç-Side-Mut-Silifke, Ankara 1994, s.89.
16 Strabon, Antik Anadolu Coğrafyası, XII-XIII-XIV, (Çev. Adnan Pekman), İstanbul 1993, s.49-50.
17 M. Vıvıen De Saınt Martın, Descrrıptıon Hısterıque Et Geographıque De Lasıe Mıneure, Parıs 1852, s.463-464. 18 Psidia bölgesi hakkında bilgi için bkz. Mehmet Özsait, İlk Çağ Tarihinde Pisidya, İstanbul 1980; Strabon, Psidialılar
hakkında, “Bu insanların çoğu Torosların tepesinde oturur, fakat bazıları da Pamfilya kentleri olan Side ve Aspendos’un üst tarafında, zeytin ağaçlarıyla dolu tepelerde otururlar” demektedir. Pisidialılar hakkında bilgi için bkz. Strabon, Anadolu, s.52-54.
19 Bu konuda bkz. Hasan Bahar, Isauria Bölgesi Tarihi, (SÜSBE, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Konya, 1991; Mehmet Özsait, İlk Çağ Tarihinde Pisidya; M.Özsait, Helenistik ve Roma Devrinde Pisidya Tarihi, İstanbul 1985; Veli Sevin, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası 1, Ankara 2001, s.153-155.
Alparslan’ın emirleri 1067 yılında Konya Kenti’ne ulaşmıştır20. Selçuklu Devleti’nin kurulması ile Malazgirt Zaferi arasında geçen 30 yıllık dönemde Türkmenler Anadolu’nun doğu ve orta kısımlarına kadar yayılmışlarsa da Anadolu’yu henüz kendileri için emniyetli bir yurt görmemişlerdir. Ancak Malazgirt Zaferi’nden sonra Bizans’ın ordusu ve mukavemeti kalmadığı için Türkmenlerin muhacereti sel haline dönüşmüştür21.
Beyşehir henüz bir uç bölgesi iken göldeki adalarda yaşayan Rumlar’ın Türkler ile ticarî ilişkiler kurdukları22 ve bu münasebetler neticesinde zamanla Türk âdet ve geleneklerini benimsedikleri belirtilmektedir23. Rumlar’ın Türkler’le dostça ilişkilerde bulundukları sıralarda Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Mesut, Antalya bölgesini fethetmek istemekte, bu nedenle Selçuklu kuvvetleri Antalya yörelerine sürekli saldırılarda bulunmaktadır24.
Bizans İmparatoru Ioannes Komnenos 1142 yılında bu hareketleri durdurmak ve İstanbul– Antalya yolunu güven altına almak maksadıyla25 Selçuklular üzerine düzenlediği seferde Antalya’ya giderken, Beyşehir Gölü’ndeki adalarda yaşayan Hıristiyan halkın Selçuklulara tâbi olduğunu görünce, sal ve kayıklarla adalardaki kalelere saldırmış, adaları zapt etmiş ve burada Selçuklulara bağlı bulunan Hıristiyanları Konya’ya sürmüştür26. Beyşehir bölgesi bu dönemde
20 Malazgirt Zaferi’ne kadar bazı şehirlerin fetih tarihleri 1048’de Erzurum, 1057’de Malatya, 1059’da Sivas, 1064’de Kars, 1067’de Kayseri Niksar ve Konya’dır. Büyük Türk Muhacereti ve Anadolu’nun Türkleşmesi hakkında bkz. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 1993, s.1-44; Mükrimin Halil Yinanç, Türkiye Tarihi Selçuklular Devri, İstanbul 1944, s.19-85.
21 Turan, Türkiye, s.37. 22 Turan, Türkiye, s.177.
23 Fuad Köprülü, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu, Ankara 1994, s.79; W. M. Ramsay, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, (Çev. M.Pektaş), İstanbul 1961, s.82.
24 Turan, Türkiye, s.177.
25Bu durum, Bizans kaynaklarında şu şekilde ifade edilmektedir. “İmparator Ioannes, Phrygia kenarından geçerek Attalos’un harika şehri Antalya’ya ulaştı. Civardaki bölge ve şehirlerde düzen ve asayişi kurmak için burada bir süre kalmak fikrindeydi. Çünkü bazı yöreler Türk boyunduruğuna boyun eğmişlerdi. Bunlar arasında hemen hemen bir deniz kadar büyük Pusguse (Karalis Bugünkü Beyşehir) Gölü de vardı. Gölün içinde birçok yerden sudan fışkıran küçük fakat çok müstahkem adaların ahalisi Hıristiyan olmakla beraber, bunlar o sırada kayıkları aracılığı ile Konya Türkleriyle canlı ilişkiler sürdürmekteydiler. Böylece bunlarla Türkler arasında sadece kuvvetli bir dostluk kurulmakla kalmamış, bunlar adet ve gelenekleriyle hemen hemen Türkleşmişlerdi. Bu sebepten de sınır komşularının tarafını tutuyorlar ve Bizanslıları kendilerine düşman olarak görüyorlardı. Uzun bir alışkanlık işte milliyet ve dinden daha güçlü oluyor, bunlar akıllarını yitirmişçesine davrandılar, imparatora küfürler savurdular ve adalarını koruyan su engeline güvenip onun emirlerine açıkça karşı koydular. İmparator her ne kadar bunlara, gölün eskiden beri Bizans’a ait olduğunu eğer gerçekten istiyorlarsa, adaları boşaltıp açıkça Türklerin tarafına geçmelerini söyledi. Eğer böyle yapmayacak olurlarsa imparator gölün, belki de uzun bir süre Bizans Devleti için kaybedilmesine hiç bir surette tahammül etmeyecekti. Fakat sözlerinin bir yararı olmadı. Bu yüzden de imparator icraata geçti. Gezi ve balıkçı kayıklarını birbirine bağlayarak sallar yaptırdı. Surları yıkan koçbaşlarını bunların üzerine yükleyerek müstahkem adalara karşı sevk etti. Böylece bu adaları zaptedebildi. Ama bu arada Bizanslılarda bazı felaketlere uğramaktan kurtulamadılar. Birkaç kez, gölde patlayan fırtına salları sürükleyip parçaladı, bunların yükü ya suların derinliğine gömüldü, yada dalgalarla sürüklenip kayıplara karıştı.” Niketas Hkoniates, Hıstorıa, (Çev. Fikret Işıltan), Ankara 1995, s.24-25.
26 Ali Sevim, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, Ankara 1993, s.142; Turan, Türkiye, s.177; Muharrem Kesik, “Sultan Melikşah ve Sultan I. Murat Dönemleri”,Türkler, VI, Ankara 2002, s.556; İ. Hakkı Konyalı Beyşehir Gölü adalarında yaptığı incelemelerde birçok adada sur kalıntıları bulunduğunu tespit etmiştir. Mada ve Eşek Adası ile özellikle Mındıras Adası’ndaki sur kalıntılarının bazı bölümlerin hala çok sağlam halde bulunduğunu, 2 katlı
İstanbul–Antalya yolu üzerinde çok stratejik bir öneme sahiptir. Bölge Türk hâkimiyetine geçtikten sonra da önemini yitirmemiş, hatta Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat kendi adına Beyşehir Gölü kenarında bir saray27 inşa ettirmiştir28. Kubadabad, Türkiye Selçuklularının 42 idarî biriminden biri29–bir vilâyet merkezi– olarak uzun yıllar mamur kalmış30, XIV. yüzyıl başlarında Eşrefoğlu Süleyman Bey’in gölün, güneydoğu kıyısına Beyşehir’i kurması yüzünden yavaş yavaş terkedilmiştir31. Kubadabad’ın tamamen terkedilmesi, şehrin kurucuları ve varlık nedeni olan Türkiye Selçukluları yönetici–askerî sınıfının ortadan kalkması neticesinde gerçekleşecektir32.
Kubadabad’ın ayakta olduğu dönemlerde; Anadolu Selçukluları tarafından çeşitli hizmetlerine mükâfat olarak kendilerine malikâne tarzında yerler verilmiş olan emirler siyasî durumdan
surların Romalılar veya Bizanslılara ait olabileceğini ve bazı yerlerde duvar yüksekliğinin 2-3 metreden fazla olduğunu ifade etmektedir. Konyalı, Beyşehir, s. 395, 399-403.
27 Kubâdâbad Sarayı’nın kurulması İbni Bibi tarafından ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Bkz. İbn Bibi, El-Evamirü’l- Ala’iye Fi’l Umur’il Alai’ye, Selçukname I, (Haz: Mürsel Öztürk) Ankara 1996, s.362-363; Turan, Türkiye,s.397-398.
28 Uğur Tanyeli, Anadolu-Türk Kenti’nde Fiziksel Yapının Evrim Süreci XI.-XV. Yüzyıl, (İTÜFBE, Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul 1987, s.175-176; Kubâdâbad, A. Keykubat tarafından Beyşehir Gölü kenarında, Konya Antalya yolunda tesis edilmiş bir saray-şehir olup nerede olduğu bilinmiyor iken, Osman Turan tarafından dönemin kaynaklarına dayanılarak Beyşehir Gölü civarında olabileceği işaret edilmiş ve daha sonra yeri Zeki Oral tarafından tespit edilmiştir. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmî Vesikalar, Metin, Tercüme, Ve Araştırmalar, Ankara 1988, s.14; M.Zeki Oral, “Kubâdâbad Bulundu”, Anıt, S. 10 Kasım 1949; İ.H. Konyalı Kubadabad Sarayı’nın yerinin kendisi tarafından bulunduğu söylemektedir. Konyalı, Beyşehir, s.170; Rüçhan Arık, Kubadabad ile ilgili eserinde Kubadabad’ın keşfedilişi başlığında bu meseleye değindikten sonra, 1908 yılında demiryolu güzergahı için Anadolu’da araştırmalar yapan Graf Von Schweinitz tarafından görüldüğünü ve hatta Kız kalesi’nin bir fotoğrafının yayınladığını fakat neresi olduğu keşfedemediğini söylemekte ve bu konuda Zeki Oral’ın ilk tanıtma yazılarını yazdığını ifade etmektedir. Rüçhan Arık, Kubadabad Sarayı, İstanbul 2000, s.44; Kubâdâbad Sarayı bulunduktan sonra sarayla ilgili birçok yayın yapılmıştır. Bazı örnekler için bkz. M. Zeki Oral, “Kubadabad Çinileri”, Belleten, S.66, Ankara 1953; M. Zeki Oral, “Kubadabad Yolunda”, Anıt, S. 26, Konya 1960; Mehmet Önder -Katherina Otto Dorn, “Kubâd-abad Kazıları, 1965 yılı Ön Raporu”, Türk Arkeoloji Dergisi, S. XIV, Ankara 1967, Mehmet Önder, “Kubadabad Sarayları Harpi ve Simurgları”, Türk Etnoğrafya Dergisi, S. X, Ankara 1968; Rüçhan Arık, Kubadabad Sarayı, İstanbul 2000.
29 Tuncer Baykara, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyasına Giriş 1, Anadolu’nun İdarî Taksimatı, Ankara 1988, s.59; İ.H. Konyalı, Kubadabad Sarayı yapıldıktan sonra burada aynı adlı şehrin ve vilâyetin çekirdeği olduğunu söylemektedir. Bu civarda bir köyde bulunan mescit kitabesine göre de sarayın; kuruluşundan on sene kadar sonra vilâyet merkezi haline geldiğini söylemektedir. Kitabeye göre 1235 yılında bu vilâyetin valisi Bedreddin Sütaş adındaki kişidir. Bu kitabe ve Kubadabad Sarayı hakkındaki ayrıntılı bilgi için bkz. Konyalı, Beyşehir, s.165-193,373; Kitabe için bkz. Rüçhan Arık, Kubadabad, s.45.
30 Kubadabad, üzerinde yapılan araştırmaların ortaya koyduğu ve bugün görüldüğü durumu ile şöyle tanımlanmaktadır. “Beyşehir Gölü’nün güneybatı kıyısında, Torosların bir kolu olan Anamas Dağları’nın eteklerindeki küçük alüvyon ovasında, göle doğru çıkıntı yapan kayalık tepe ile toprak tol denen bronz çağı höyüğü çevresine yayılan bir külliye, bir site harabesidir. Eski adıyla Hoyran, bugünkü adıyla Gölyaka denilen, Beyşehir’e bağlı beldenin 3 km kadar kuzeyindedir.” Bkz. Rüçhan Arık, Kubadabad, İstanbul 2000, s.48.
31 Oral, “Kubadabad Yolunda”, s.10; Konyalı, Beyşehir, s.182.
32Tanyeli, Anadolu-Türk Kenti, s.176; Kubâdâbad şehri Selçuklulardan sonra terkedilmiş olsa da, bölge halkı Selçuklu kültürüne ait örnekleri hala yaşatmaktadır. Örneğin Beyşehir Gölü’nün batı sahillerinde bulunan ve o dönemde Kubâdâbad şehrinin mahalleleri durumunda olan Hoyran, Kurucaova, Muma ve Bademli köylerinde Selçuklu devri yemeklerinden olan ‘Tutmaç’ adlı yemeğin hala yaşadığı söylenmektedir. Mehmet Yusufoğlu, “Selçuk Devri Yemeklerinden Herise ve Tutmaç”, Anıt, S.16, Konya 1950, s.11.
faydalanarak merkezle olan bağlarını koparmak suretiyle müstakil beylikler kurmuşlardır33. Bu emirlerden Seyfeddin Süleyman Bey de Beyşehir bölgesinde Eşrefoğlu Beyliği’ni kurmuştur34.
Eşrefoğulları, ilk merkez olarak Gorgorum şehrini seçmiştir35. Süleyman Bey gerek Anadolu’daki Moğol tahakkümünden gerekse 1277 ve 1282 yıllarında Karaman ve Menteşe Türkmenlerinin Konya’ya yaptıkları saldırılarından faydalanarak bulunduğu Gorgorum ve çevresinde nüfuzunu artırmaya başlamıştır36. Tarihî kayıtlara göre Eşrefoğullarının ilk defa tarih sahnesinde görünmeleri bu dönemdedir37.
Bu sıralarda Selçuklu hükümdarı III. Gıyaseddin Keyhüsrev, İlhanlı Sultanı tarafından öldürülmüş ve yerine II. Gıyaseddin Mesut geçmiş38, ancak öldürülen sultanın annesi Mesut’un hükümdarlığına itiraz ederek Karamanoğulları ve Eşrefoğullarından yardım istemiştir. Bunun üzerine Gıyaseddin Keyhüsrev’in uç beylerinden olan Eşrefoğlu Süleyman Bey, 1283 yılında Selçuklu tahtına oturan Mesut’a muhalif olmasından dolayı Karamanoğlu Mehmet Bey’le birlikte Konya’ya hareket etmiştir. Böylece Karamanoğlu ve Eşrefoğlu’nun yardımları ile Keyhüsrev’in oğulları olan iki şehzade tahta çıkmış ve yapılan antlaşmaya göre Beylerbeyliği Karamanoğlu’na, Saltanat naipliği de Eşrefoğlu’na verilmiştir. Bu gelişmeleri dikkatle takip eden Sultan Mesut, Konya’ya kuvvetli bir ordu göndermiş, bu orduya karşı koyamayacağını anlayan Eşrefoğulları, merkezleri Gorgorum’a çekilerek Mesut’a karşı cephe almıştır. Ancak Sultan Mesut’un intikam seferinden çekinen Süleyman Bey çok geçmeden Sultan Mesut’un onay vermesiyle bizzat Konya’ya gelerek itaatini arz etmiştir39. Süleyman Bey bu tarihten sonra beyliğin merkezini Gorgorum’dan Beyşehir’e taşımıştır. Bütün bu gelişmelerden sonra Eşrefoğlu ile barışı sağlamlaştırmak için II. Gıyaseddin Mesut, kardeşi Rükneddin Geyümers’i Süleyman Bey’in kızı Gülcemal ile evlendirmek isteğindedir. Bu hususu görüşmek için Beyşehir’e giden Geyümers Eşrefoğlu tarafından hapsedilince II. Mesut ordusuyla Beyşehir’e yürümüş, çıkması muhtemel bir
33 Yaşar Yücel, Beylikler, XIII. XV. Yüzyıllar Kuzey Batı Anadolu Tarihi, Çobanoğulları, Candaroğulları Beylikleri, Ankara 1980, s.78.
34 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara 1988, s.58; İbrahim Kafesoğlu, “Selçuklular”, İA, X, Eskişehir 1997, s. 396-397; Ayrıca bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Claude Cahen, Osmanlılar’dan Önce Anadolu, (Çev. Erol Üyepazarcı), İstanbul 2000.
35 Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri, s.58; Mesalikü’l-Ebsar’ın Anadolu Beylikleri kısmında Eşrefoğulları için şu bilgiler nakledilmektedir: “Şeref-oğlu (Eşref) ili: Bu memleketin sınırı, Anadolu’nun kuzeyinde Dündaroğlu ilinin batısındaydı. Karamanoğlu ilinin de güneyine düşmekteydi. Kuzeyde bulunan Cengiz Han ailesine mensup memleketlerin doğusuna düşmekteydi. Bu il müstakildi. İdare merkezi Beyşehri’dir. Askerleri 70.000 atlı civarındadır. Bu ülke 65 şehre maliktir. Timurtaş bu ülkenin sahibini tuttu. Gözünü oymak ve kulağını kesmek gibi türlü işkence yaparak öldürdü.” Yücel, Beylikler, s.188.
36 Sait Kofoğlu, “Eşrefoğulları”, TDVİA, XI, s. 484; Ahmet Şimşirgil, “Eşrefoğulları Beyliği”, Türkler, VI, Ankara 2002, s.771.
37 Salim Koca, “Anadolu Türk Beylikleri”, Türkler, VI, Ankara 2002, s.715; Cahen, Anadolu, s.266.
38 Gıyaseddin Mesut, Eşrefoğlu ve Karamanoğlu kuvvetlerinin Gıyaseddin Keyhusrev’e taraftar olmaları sebebiyle Konya’yı bırakarak Kayseri’yi devlet merkezi yapmıştır. Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri, s.58.
savaş Karamanoğullarının araya girmesiyle önlenmiş ve Geyümers serbest bırakılmıştır. Anadolu’da görevli Moğol Noyanlarının sık sık ayaklandığı ve Anadolu Selçuklularının son yıllarını yaşadığı bu dönemde, diğer Türk beyleri gibi Eşrefoğlu Süleyman Bey de ölümünden kısa bir süre önce (1299 veya 1300 yılında) istiklalini ilân etmiş, 1302 yılı Ağustos ayında vefat ederek Beyşehir’de yaptırdığı Eşrefoğlu Cami’nin yanındaki türbesine defnedilmiştir40. Süleyman Bey babasının adına izafeten kurduğu beyliğin sınırlarını merkezleri olan Beyşehir ve Gorgorum bölgesinden güneyde Seydişehir ve Bozkır’a, kuzeyde ise Doğanhisar ve Şarkîkaraağaç’a kadar genişletmiştir41.
Süleyman Bey askerî ve siyasî alanda çok fazla başarı gösterememişse de imar faaliyetlerinde büyük başarılar göstermiştir. Bunlardan en önemlisi Beyşehir’in bugün İçerişehir adıyla bilinen kısmında inşa edilen şehirdir. Çağına göre çok modern olan bu şehrin bir kısmı göl, bir kısmı da surlarla çevrilidir. Surların ayakta olduğu dönemlerde şehre giriş kalenin büyük kapısından yapılmakta, surların hemen önünde içi su dolu büyük bir hendek bulunmaktadır. Şehrin içinden hem göl tarafına hem de kara tarafına çıkan iki yeraltı kanalı ile şehrin ortasında cami, türbe, han, bedesten ve hamam gibi birçok eser yer almaktadır42.
Süleyman Bey’in Mehmet ve Eşref isminde iki oğlu bulunduğu, ölümü ile birlikte büyük oğlu Mehmet’in hükümdar olduğu bilinmektedir. Mehmet Bey babasının kendisine bıraktığı memleketi büyütmeyi başarmış, hududunu kuzeye doğru genişleterek Akşehir ve Bolvadin taraflarını da elde etmiş43; fakat kısa süre sonra buraları güçlü komşusu Hamitoğullarına bırakmak zorunda kalmıştır. Bu arada İlhanlı hükümdarı Olcaytu Han’ın Memluk seferinde başarısızlığa uğraması ve Anadolu’daki karışıklıklarla baş edemeyen dayısı İrinci’nin zulümleri Türk beylerini harekete geçirmiştir. Karamanoğlu Mehmet Bey Konya’yı işgal ederken Eşrefoğlu Mehmet Bey de Ilgın ve Akşehir yöresini zaptetmiştir. Türkmen beylerin bu cüretlerinden telaşlanan Olcaytu Han, beylerbeyi Emir Çoban’ı üç tümen askerle Anadolu’ya göndermiş, Emir Çoban Anadolu’ya geldiğinde diğer bazı Türkmen Beyleri gibi Eşrefoğlu Mehmet Bey de huzuruna giderek itaatini arz etmiştir. Fakat daha sonraları İlhanlı’da yaşanan taht değişikliğinden faydalanan aralarında
40 Kofoğlu, “Eşrefoğulları”, s.484. 41 Kofoğlu, “Eşrefoğulları”, s.484.
42 Koca, “Beylikler”, s.716; Kale kapısında bulunan kitabe için bkz. Halil Edhem, “Anadolu’da İslami Kitabeler, Beyşehri-Uluborlu-Alaiyye”; TOEM, IV/27, İstanbul 1330, s. 139-140; Eşrefoğlu Süleyman Bey’in yaptırdığı külliyenin sanat tarihi açısından değerlendirildiği örnekler için bkz. Yusuf Akyurt, “Beyşehir Kitabeleri ve Eşrefoğlu Cami ve Türbesi”, TTAED, IV, İstanbul 1940; Muzaffer Batur, “Beyşehir Eşrefoğullarına Ait Ağaç Oyma Pencere Kapakları Hakkında”, Arkitekt, . 7, XVIII, İstanbul 1949, s.211-214; Yılmaz Önge, “Konya Beyşehir’de Eşrefoğlu Süleymen Bey Hamamı”, VD, S.VII, İstanbul 1968; Erdem Yücel, Beyşehir Demirli Mescit ve Çinileri, Arkitekt, 37, İstanbul 1967, s.177-179; Daha tafsilatlı bir çalışma olarak bkz. Yaşar Erdemir, Beyşehir Eşrefoğlu Süleyman Bey Camii ve Külliyesi, Beyşehir 1999; Konyalı, Beyşehir, 217-241; Ahmet Çaycı, Eşrefoğlu Beyliğinin Mimarî Eserleri, (SÜSBE Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 1993.
Eşrefoğlu Mehmet Bey’in de bulunduğu Türk Beyleri Emir Çoban’ın 1318 yılında Anadolu’ya vali tayin ettiği oğlu Demirtaş’ı (Timurtaş) tanımayıp istiklâllerini yeniden ilân etmişlerdir44.
Eşrefoğlu Mehmet Bey, 1320 yılından sonra vefat etmiş ve yerine oğlu II. Süleyman geçmiştir. II. Süleyman Bey’in hükümdarlığı Demirtaş’ın Anadolu beylerini ortadan kaldırmak için harekete geçtiği zamana rastlamıştır. Zira Demirtaş Beyşehir’e gelerek şehri zaptetmiş ve II. Süleyman Bey’i yakalayıp işkence ettikten sonra Beyşehir Gölü’ne attırmak suretiyle öldürmüştür. (9 Ekim 1326) II.Süleyman Bey’in vefatıyla Eşrefoğulları Beyliği sona ermiştir45.
Süleyman Şah öldürüldükten ve Demirtaş 1328 yılında Mısır’a kaçtıktan sonra Beyşehir bölgesi Tatar beylerinden Halil Ağazâde İsmail Ağa’nın hâkimiyetine girmiştir. Karamanoğlu Musa Bey de 1328 yılında Beyşehir’i hâkimiyeti altına almış ve İsmail Ağa’yı Beyşehir Beylerbeyliğinde bırakmıştır46. İsmail Ağa’nın bundan sonra Karamanlıların kontrolünde olduğu anlaşılmaktadır. Demirtaş’ın idam edilmesinden sonra Moğollar Anadolu’daki hâkimiyetlerini kaybetmiştir47. İlhanlı Hükümdarı Ebu Said Bahadır Han’ın 1335 yılında ölümünden sonra İsmail Ağa’nın Beyşehir havalisinde tam olarak bağımız olarak hareket etmeye başladığını söylemek mümkündür. İsmail Ağa Beyşehir yöresinde aşağı yukarı 44 yıl (1335–1379) hüküm sürmüş ve bu dönemde, gerek Beyşehir merkezinde gerekse Beyşehir’e bağlı bazı köylerde birtakım eserler yaptırmıştır. Zengin vakıflar tahsis ettiği bu eserlerden, Beyşehir merkezindeki Kalenderhane ile Avşar ve Bereket köylerindeki zaviyeler günümüze ulaşmamıştır48. Ancak Beyşehir merkezinde yaptırdığı medresenin, bir türbesi ile taç kapısı, Afşar köyündeki köprü ve belediye hamamı olarak bilinen hamam halen ayaktadır49.
İsmail Ağa’nın Beyşehir yöresinde hüküm sürdüğü sırada Karamanlılarla iyi geçindiği, emrindeki 6000 Tatarla Karamanoğulları beyliğinin hizmetine girdiği50 ve vefatına kadar Karamanlıların hizmetinde kaldığı anlaşılmaktadır51. İsmail Ağa’nın Memluk Sultanı ile yazışmalar
44 Kofoğlu, “Eşrefoğulları”, s.484; Turan, Türkiye, s.639; Müsâmeret’ül Ahbâr’da bu husus özetle şöyle ifade edilmektedir. “Velhâsıl her tarafta bulunan Türk emirleri başlarını itaat çizgisine koydular. Önceki devirlerden hiçbir devirde çağrılmaları ve huzura gelmeleri istenmemiş olan beyler arasında Eşrefoğulları da vardı.” Kerimüddin Mahmud-i Aksarayî, “Müsâmerett’ül-Ahbâr,” (Çev. Mürsel Öztürk,), TTK, Ankara 2000, s.252.
45 Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri, s.60; Konyalı, Beyşehir, s.42.
46 Konyalı, Beyşehir, s.50; Faruk Sümer, “Karamanoğulları, Karamanlılar”, (Çev. M. Akif Erdoğru), TDAD, S. 100, Şubat 1996, s.75.
47 Turan, Türkiye, s.650.
48 Adı geçen zaviyeler için bu çalışmanın III. bölümüne bakılabilir
49 İsmail Çiftçioğlu, “Beyşehir’de Moğol Emiri İsmail Ağa’nın Eserleri ve Vakıfları”, SDÜFEFSBD, S. 6-7, 2002, s.1; Köprü kitabesi için ekler bölümüne bakılmalıdır.
50Şikari, Karamanoğulları Tarihi, (Haz. Mesut Koman), Konya 1946; s.31, Konyalı, Beyşehir, s.261; Çiftçioğlu, “İsmail Ağa”, s.3
51 Şikari Tarihinde birçok vesile ile İsmail Ağa ve Beyşehir’den bahsedilmektedir. Bazı örnekler için Bkz. Şikari, Karamanoğulları, s. 74-76, 145-146, 120.