• Sonuç bulunamadı

Dijital Çağın Mali Yansımaları: Dijital Hizmet Vergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dijital Çağın Mali Yansımaları: Dijital Hizmet Vergisi"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Araútrma Makalesi/Research Article

Dijital Ça÷n Mali Yansmalar: Dijital

Hizmet Vergisi

ùahin KARABULUT

*

Öz

Dijital alandaki geliúmeler sonucunda bu alanda faaliyet gösteren kuruluúlarn elde ettikleri gelirlerin tamamn içselleútirmesi ve kaynak ülkesinde kamu gelirlerine herhangi bir katk yapmamas önemli bir vergileme sorunu oluúturmaktadr. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak Ekonomik Kalknma ve øúbirli÷i Örgütü (OECD) ile Avrupa Birli÷i (AB) tarafndan yaplan ve belirli dijital faaliyetlerin vergilendirilmesini içeren çalúmalar ksa vadede, dijital hizmet vergisi ad altnda bir dengeleme vergisi alnmas fikrini ön plana çkarmútr. Bu kapsamda, Türkiye’de de çeúitli ülke uygulamalar ve küresel kuruluúlarn önerileri incelenerek çok uluslu úirketlerin dijital hizmetlerden elde ettikleri gelirlerin vergilendirilmesi amaçlanmú ve “Dijital Hizmet Vergisi” gündeme gelmiútir.

Anahtar Kelimeler: Dijital Ekonomi, Küreselleúme, Dijital Hizmet

Vergisi

Financial Implications of Digital Age: Digital Service Tax Abstract

As a result of the developments in the digital field, the fact that the organizations operating in this field internalize all the revenues and do not make any contribution to the public revenues in the country of origin creates an important taxation problem. In order to solve this problem, the studies carried out by Organisation for Economic Co-operation and Development (OECD) and European Union (EU) that include the taxation of certain



*Arú.Gör.Dr., Karamano÷lu Mehmetbey Üniversitesi, øøBF, Maliye Bölümü, sahin-karabulut@hotmail.com; https://orcid.org/0000-0001-7955-6404

Makalenin Gönderilme Tarihi: 25.03.2020 Kabul Tarihi: 30.06.2020 sector-criticises-commercial-stamp-duty-hike-to-7-5-1.4044098 (Eriúim

Tarihi: 06.02.2020)

The Fry Group (2020), Belgian Stock Exchange Tax Extended to Overseas

Investment Platforms, https://www.thefrygroup.be/belgian-stock-exchange-tax-extended-overseas-investment-platforms/#.Xj2NHU8zbIV (Eriúim Tarihi: 07.02.2020)

Theodorou, N. (2019), INSIGHT: Greece-on the Road to Recovery=? https://news.bloombergtax.com/daily-tax-report-international/insight-greece-on-the-road-to-recovery (Eriúim Tarihi: 11.02.2020)

Vicary, T. (2018), Quick Guide to Taxes in Portugal, https://www.propertyguides.com/portugal/news/a-quick-guide-to-taxes-in-portugal/ (Eriúim Tarihi: 11.02.2020)

VMB (2018), New Flemish Succession Tax Rules Based on new Belgian

Inheritance Tax,

https://vmb.be/en/posts/new-flemish-succession-tax-rules-based-on-new-belgian-inheritance-tax/ (Eriúim Tarihi: 12.02.2020) VRT (2018), Agreement on Changes to Inheritance Tax,

https://www.vrt.be/vrtnws/en/2018/02/24/agreement_on_changestoinherit ancetax-1-3151900/ (Eriúim Tarihi: 12.02.2020)

Wikipedia (2019), Taxation in Norway, https://en.wikipedia.org/ wiki/Taxation_in_Norway (Eriúim Tarihi: 10.02.2020)

(2)

digital activities brought the idea of an equalisation levy under the called digital service tax in the short term. In this context, in Turkey, it is aimed to taxation of the multinational companies’ revenue from digital services by examining various country practices and suggestions of global organizations and the “Digital Service Tax” has been added to agenda.

Keywords: Digital Economy, Globalisation, Digital Service Tax JEL Classification Codes: F65, H25, O33

Giriú

økinci Dünya Savaú’nn sona ermesiyle birlikte politik tercihlerde içsel ve dúsal sebeplerle ortaya çkan de÷iúmelere teknolojik alandaki ilerlemelerin de eklenmesi küreselleúme hareketlerinin hz kazanmasna neden olmuútur. Küreselleúmenin ticari, endüstriyel ve finansal faaliyetlerin yan sra siyasi, sosyal ve kültürel alanda da önemli etkileri olmuútur.

Bunlara ba÷l olarak dijital hizmet sektöründe faaliyette bulunan çok uluslu kuruluúlar oldukça önemli ticari avantajlar elde etmiú ve küresel alanda faaliyetlerini artrmútr. Öyle ki, söz konusu úirketler bir ülkede yerleúik olmalar bir yana genellikle fiziki varlklarnn dahi bulunmad÷ ülkelerde ticari faaliyette bulunma olana÷na kavuúmuútur. Bunlara ba÷l olarak vergi uygulamalar ve politikalarnda da önemli de÷iúiklikler yaplmas gereklili÷i do÷muútur. AB ve OECD tarafndan dijital alanlarn vergilendirilmesine yönelik çalúmalar yaplmú olsa da küresel anlamda henüz bir uygulama birli÷i sa÷lanamamú ve baz ülkelerde dijital hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik tek tarafl politikalar uygulanmaya baúlanmútr.

Amerika Birleúik Devletleri (ABD) Ticaret Temsilcili÷i tarafndan verginin ayrmc niteli÷i hakknda soruúturma baúlatlmú olmasna ra÷men Fransa, dijital hizmet vergisini uygulamaya koymuú ve bu alanda Macaristan’dan sonra Avrupa’da dijital hizmetleri vergilendiren ülke olmuútur. Bunun yan sra Avusturya, Hindistan, øtalya, Birleúik Krallk gibi ülkeler de dijital hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik çeúitli kanun önerileri ya da taslaklar oluúturmuútur.

Bu çalúmada, dijital ça÷n dünya ekonomisinde oluúturdu÷u etkiler sonucunda ortaya çkan dijital hizmet vergisinin Türkiye’deki uygulamas incelenecektir. Bu kapsamda ilk olarak dijital ekonomide ortaya çkan geliúmeler ve bu geliúmelerin neden oldu÷u vergisel sorunlar ortaya koyulacaktr. Ardndan, dijital ekonominin vergilendirilmesine yönelik OECD ve AB gibi uluslararas kurumlar tarafndan geliútirilen çözüm önerileri açklanacaktr. øzleyen bölümde ise bu çözüm önerileri kapsamnda oluúturulan dijital hizmet vergisinin dünyadaki uygulama örnekleri incelenecektir. Son bölümde de 2020 ylndan itibaren Türkiye’de

(3)

digital activities brought the idea of an equalisation levy under the called digital service tax in the short term. In this context, in Turkey, it is aimed to taxation of the multinational companies’ revenue from digital services by examining various country practices and suggestions of global organizations and the “Digital Service Tax” has been added to agenda.

Keywords: Digital Economy, Globalisation, Digital Service Tax JEL Classification Codes: F65, H25, O33

Giriú

økinci Dünya Savaú’nn sona ermesiyle birlikte politik tercihlerde içsel ve dúsal sebeplerle ortaya çkan de÷iúmelere teknolojik alandaki ilerlemelerin de eklenmesi küreselleúme hareketlerinin hz kazanmasna neden olmuútur. Küreselleúmenin ticari, endüstriyel ve finansal faaliyetlerin yan sra siyasi, sosyal ve kültürel alanda da önemli etkileri olmuútur.

Bunlara ba÷l olarak dijital hizmet sektöründe faaliyette bulunan çok uluslu kuruluúlar oldukça önemli ticari avantajlar elde etmiú ve küresel alanda faaliyetlerini artrmútr. Öyle ki, söz konusu úirketler bir ülkede yerleúik olmalar bir yana genellikle fiziki varlklarnn dahi bulunmad÷ ülkelerde ticari faaliyette bulunma olana÷na kavuúmuútur. Bunlara ba÷l olarak vergi uygulamalar ve politikalarnda da önemli de÷iúiklikler yaplmas gereklili÷i do÷muútur. AB ve OECD tarafndan dijital alanlarn vergilendirilmesine yönelik çalúmalar yaplmú olsa da küresel anlamda henüz bir uygulama birli÷i sa÷lanamamú ve baz ülkelerde dijital hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik tek tarafl politikalar uygulanmaya baúlanmútr.

Amerika Birleúik Devletleri (ABD) Ticaret Temsilcili÷i tarafndan verginin ayrmc niteli÷i hakknda soruúturma baúlatlmú olmasna ra÷men Fransa, dijital hizmet vergisini uygulamaya koymuú ve bu alanda Macaristan’dan sonra Avrupa’da dijital hizmetleri vergilendiren ülke olmuútur. Bunun yan sra Avusturya, Hindistan, øtalya, Birleúik Krallk gibi ülkeler de dijital hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik çeúitli kanun önerileri ya da taslaklar oluúturmuútur.

Bu çalúmada, dijital ça÷n dünya ekonomisinde oluúturdu÷u etkiler sonucunda ortaya çkan dijital hizmet vergisinin Türkiye’deki uygulamas incelenecektir. Bu kapsamda ilk olarak dijital ekonomide ortaya çkan geliúmeler ve bu geliúmelerin neden oldu÷u vergisel sorunlar ortaya koyulacaktr. Ardndan, dijital ekonominin vergilendirilmesine yönelik OECD ve AB gibi uluslararas kurumlar tarafndan geliútirilen çözüm önerileri açklanacaktr. øzleyen bölümde ise bu çözüm önerileri kapsamnda oluúturulan dijital hizmet vergisinin dünyadaki uygulama örnekleri incelenecektir. Son bölümde de 2020 ylndan itibaren Türkiye’de

uygulanmaya baúlanan “Dijital Hizmet Vergisi” ayrntl úekilde ele alnacaktr.

1. Dijital Ekonomideki Geliúmeler ve Oluúturdu÷u Vergisel Sorunlar

Toplumsal hayat üzerinde büyük oranda etkili olan ve oldukça karmaúk iliúkilerin söz konusu oldu÷u küreselleúme süreci, “teknolojik ilerlemeler” ve “politik tercihler” olmak üzere iki ana eksen üzerinde yükselmektedir. Bu dinamiklerden teknolojik geliúmeler, firmalar ve bireyler için bilgiye eriúim olanaklarnn geniúlemesi, mal ve hizmetlerin taúnma maliyetlerinin azalmas gibi frsatlar do÷urmaktadr. Buradan hareketle teknolojideki ilerlemelerin toplum açsndan önemli bir belirleyici oldu÷u sonucunu çkarmak mümkündür (Saraç, 2006:39).

Teknolojideki ilerlemeler sonucunda, iletiúim kanallarnn çeúitlili÷inde ve bilgi akúnda ortaya çkan etkinlik ve ivmelenme toplumdaki bireyler üzerinde oldu÷u kadar, firmalar ve devletler üzerinde de ciddi bir etki oluúturarak “dijitalleúme” ad verilen bir dönüúüme yol açmútr. Ekonomik faaliyetlerde yaúanan dijitalleúme süreci, ticaret kanallar ve alanlarnn da hzl bir úekilde çeúitlenmesine olanak sa÷lamútr (ùahin, 2020).

Dijitalleúme sürecinin ekonomideki içerik ve iúleyiúi çeúitli kanallar yoluyla etkilemesi sonucunda da “dijital ekonomi” kavram literatüre girmiútir. Bu kavramn ilk defa kullanld÷ “The Digital Economy: Promise and Peril in the Age of Networked Intelligence (Dijital Ekonomi: Biliúim A÷na Dayal Zeka Ça÷nda Umut ve Tehlike)” isimli kitabnda Tapscott (1996) dijital ekonominin sahip oldu÷u 12 ayrt edici özelli÷i1 belirlemiútir.

Dijital ekonomi kavramnn ortaya çkú incelendi÷inde süreç, son yllarda bilgi ve iletiúim teknolojilerindeki geliúmeler sonucunda kiúiler arasndaki mesafenin soyut olarak ortadan kalkmas ve mal ve hizmetlerin niteli÷inin de÷iúmesi ile baúlamútr. Bu geliúmelere ek olarak kurumsal örgütlenme úekilleri, üretim yöntemleri, pazarlama stratejisi gibi konular yeniden ele alnmú ve dijital özellikteki mallarn ve online ticaretin yaygnlaúmasyla birlikte dijital dönüúüm gerçekleúmiútir. Dijital ekonomi, bu dönüúüm sürecinin bir sonucu olarak ortaya çkmútr (Bülbül ve Ülkü, 2019:26).

Dijital ekonominin dünya ekonomisi içindeki paynda ortaya çkan de÷iúmeler incelendi÷inde küresel ekonomi açsndan taúd÷ önemin her geçen gün hzla artt÷ dikkat çekmektedir. Öyle ki piyasa de÷erleri açsndan dünyann en büyük 10 úirketi 1990 ylnda finans kuruluúlarndan oluúmaktayken 2019 ylnda bu da÷lmda teknoloji úirketleri ön plana çkmú ve en yüksek de÷ere sahip 10 úirketten yedisinin2 bu úirketlerden oluúmas söz konusu olmuútur (Ekinci ve Pala, 2020:114). Dijital ekonomi 

1Bu özellikler, bilgi, dijitalleúme, sanallaútrma, küçük parçalara ayrma, a÷lar aras iletiúim aracnn olmamas, yaknsama, yenilikçilik, tüketerek üretme, anlk/hz, küreselleúme ve uyumsuzluktur (bkz. Tapscott, 1996).

(4)

içinde en büyük paya sahip olan e-ticaret sektöründeki de÷iúmeler, dijital ekonominin küresel alanda önemini hzla artrd÷n göstermektedir.

ùekil 1: Dünyada B2C3 E-Ticaret Hacimleri (Milyar Dolar)

Kaynak: Statista, https://www.statista.com/statistics/261245/b2c-e-commerce-sales-worldwide/ (Eriúim Tarihi: 19.03.2020)

Küresel ölçekte e-ticaret yoluyla yaplan satúlar gösteren ùekil 1 incelendi÷inde e-ticaret hacminin yllar itibaryla daimi olarak yükselme e÷iliminde oldu÷u açkça görülmektedir. 2012 ylnda 1 trilyon dolar tutarnda olan e-ticaret hacmi sürekli artarak 5 yl gibi ksa bir sürede iki katna çkmú ve 2017 ylnda 2,1 trilyon dolar civarna yükselmiútir. Global olarak e-ticaretteki büyüme e÷ilimi Türkiye ekonomisi açsndan da benzer bir geliúme göstermiútir. Buna göre, Türkiye’de e-ticaret piyasasndaki de÷iúmeler ayrntl olarak ùekil 2’de verilmiútir.



3E-ticarette satú iúlemleri B2B, B2C ve C2C olmak üzere 3 farkl úekilde tanmlanmaktadr. Buna göre: B2B, úirketlerin kendi aralarnda satú ve pazarlama yoluyla yaptklar ticareti ifade eder Æ “firmadan firmaya (business to business)”. B2C, úirketlerin satú do÷rudan tüketiciye yapmas anlamna gelir ve bireysel olarak yaplan alúveriúler bu kategoriye girmektedir Æ “ firmadan tüketiciye (business to consumer)”. C2C, biliúim sektörünün hz kazanmasyla birlikte tüketicilerin ellerinde bulundurduklar mallar di÷er tüketicilere satmas olarak tanmlanr Æ “tüketiciden tüketiciye (consumer to comsumer)”

1.058 1.233 1.471 1.700 1.922 2.143 2.356 500 1000 1500 2000 2500 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018

(5)

içinde en büyük paya sahip olan e-ticaret sektöründeki de÷iúmeler, dijital ekonominin küresel alanda önemini hzla artrd÷n göstermektedir.

ùekil 1: Dünyada B2C3 E-Ticaret Hacimleri (Milyar Dolar)

Kaynak: Statista, https://www.statista.com/statistics/261245/b2c-e-commerce-sales-worldwide/ (Eriúim Tarihi: 19.03.2020)

Küresel ölçekte e-ticaret yoluyla yaplan satúlar gösteren ùekil 1 incelendi÷inde e-ticaret hacminin yllar itibaryla daimi olarak yükselme e÷iliminde oldu÷u açkça görülmektedir. 2012 ylnda 1 trilyon dolar tutarnda olan e-ticaret hacmi sürekli artarak 5 yl gibi ksa bir sürede iki katna çkmú ve 2017 ylnda 2,1 trilyon dolar civarna yükselmiútir. Global olarak e-ticaretteki büyüme e÷ilimi Türkiye ekonomisi açsndan da benzer bir geliúme göstermiútir. Buna göre, Türkiye’de e-ticaret piyasasndaki de÷iúmeler ayrntl olarak ùekil 2’de verilmiútir.



3E-ticarette satú iúlemleri B2B, B2C ve C2C olmak üzere 3 farkl úekilde tanmlanmaktadr. Buna göre: B2B, úirketlerin kendi aralarnda satú ve pazarlama yoluyla yaptklar ticareti ifade eder Æ “firmadan firmaya (business to business)”. B2C, úirketlerin satú do÷rudan tüketiciye yapmas anlamna gelir ve bireysel olarak yaplan alúveriúler bu kategoriye girmektedir Æ “ firmadan tüketiciye (business to consumer)”. C2C, biliúim sektörünün hz kazanmasyla birlikte tüketicilerin ellerinde bulundurduklar mallar di÷er tüketicilere satmas olarak tanmlanr Æ “tüketiciden tüketiciye (consumer to comsumer)”

1.058 1.233 1.471 1.700 1.922 2.143 2.356 500 1000 1500 2000 2500 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018

ùekil 2: Türkiye’de E-Ticaret Hacimleri (Milyar TL)

Kaynak: TÜBøSAD, 2019:12.

Not: Çok kanall perakende, e-ticaret yoluyla satú gerçekleútirilen ve fiziki olarak teslimi yaplan giyim ve ayakkab, ev ve dekorasyon, elektronik, e÷lence ve kültür gibi mallar ifade ederken; online perakende satú ise tüm alú, satú, teslim ve tüketme gibi faaliyetlerin dijital ortamda yapld÷ film kanal üyeli÷i, online ders gibi mal ve hizmetlerden oluúmaktadr.

Türkiye’de e-ticaret piyasasndaki geliúmeler incelendi÷inde; yllar itibaryla e-ticaret pazarnn da÷lmndaki a÷rl÷n -2016 yl hariç- srasyla tatil ve seyahat, online perakende, çok kanall perakende ve online yasal bahisten oluútu÷u görülmektedir. Bu kapsamda, Türkiye’de e-ticaret alanndaki en büyük pay tatil ve seyahat harcamalarndan oluúmaktadr. Ele alnan dönem itibaryla sürekli büyüme e÷iliminde olan ve ortalama olarak %33’lük bir büyüme oran yakalayan e-ticaret hacmindeki artú 2018 ylnda ortalamann üzerinde gerçekleúmiú ve %42’lik bir geniúleme olmuútur. Ayrca, 2014-2018 döneminde toplam e-ticaret hacminin 3 kattan fazla artarak4 18,9’dan 59,9’a yükselmesi bu alandaki geniúlemenin açk bir kantdr. Di÷er yandan, e-ticaretin toplam ticaret içindeki paynn ölçülmesi dijital dünyann ekonomi içindeki öneminin belirlenmesi açsndan önem taúmaktadr. Bu kapsamda Tablo 1 yol gösterici olacaktr.



4Bu dönemde; online perakende sektörü ortalama %34 büyüyerek 6,4 milyar TL’den 26,8 milyar TL’ye, çok kanall perakende sektörü ortalama %31 büyüyerek 3,6 milyar TL’den 10,7 milyar TL’ye, tatil ve seyahat sektörü ortalama %36 büyüyerek 6,8 milyar TL’den 22,9 milyar TL’ye, online bahis sektörü ortalama %28 büyüyerek 2,1 milyar TL’den 5,5 milyar TL’ye yükselmiútir.

6,4 8,5 11,3 14,7 20,8 3,6 4,8 6,2 8,2 10,7 6,8 8,9 10,1 14,8 22,9 2,1 2,5 3,2 4,4 5,5 0 10 20 30 40 50 60 70 2014 2015 2016 2017 2018

(6)

Tablo 1: E-Ticaretin Toplam Ticaret øçindeki Pay (2018) Ülke %* Ülke % øngiltere 17,0 Çin 23,7 ABD 13,7 Polonya 6,7 Almanya 11,0 Hindistan 5,2 Fransa 8,8 Brezilya 7,2 Japonya 8,6 Rusya 5,0 øspanya 4,6 Türkiye 5,3 Ortalama** 11,1 Ortalama*** 5,9 Kaynak: TÜBøSAD, 2019:18.

Not: (*) E-ticaretin toplam içindeki pay toplam online perakendenin toplam perakendeye oranlanmasyla bulunmuútur. (**) Geliúmiú ülke ortalamas a÷rl÷n Avrupa ülkelerinin oluúturdu÷u 32 ülke verisi kullanlarak hesaplanmútr. (***) Geliúmekte olan ülkeler Çin haricindeki 47 ülkeden oluúmaktadr. Ülke gruplamalar United Nations (2017) snflandrmas dikkate alnarak düzenlenmiútir.

E-ticaretin toplam ticaret içindeki payn gösteren Tablo 1 incelendi÷inde dijital ekonominin geliúmekte olan ülkelere göre geliúmiú ülkelerde daha yaygn oldu÷u görülmektedir. Öyle ki, geliúmiú ülkelerde ortalama %11,1 olan e-ticaretin pay geliúmekte olan ülkelerde %5,9’dur. Türkiye ise %5,3’lük oranla içinde bulundu÷u grup ortalamasnn altnda yer almaktadr. Ancak, dijital ekonominin geliúme ve yaylma hz göz önüne alnd÷nda Türkiye’de de bu orann artaca÷n beklemek mümkündür.

Teknolojik determinizmle beraber küreselleúmenin hzn artrmas dünya ekonomi piyasasn deyim yerindeyse tek bir pazar haline dönüútürmüútür. Bu açdan, dijital piyasa olarak anlan mekan, bireyleri ve firmalar fiziki olarak hareket etmeden dünyann her alanna ulaúabilme imkânna kavuúturmuútur. Bu da ekonomideki bilinen faaliyetler ve iú dallarna ek olarak yeni iú alanlarnn ve uzaktan gerçekleútirilebilen ekonomik faaliyetlerin do÷masna neden olmuútur. Ortaya çkan bu yeni sektörlerden en büyük pay úüphesiz ki e-ticarete aittir. Arz ve talebin fiziki ortamdan ba÷msz olarak online alanda gerçekleútirildi÷i e-ticaretle birlikte bireyler ve firmalar oldukça büyük avantajlara kavuúmuú olsa da vergileme açsndan çeúitli sorunlar yaúanmaya baúlamútr (Oktay, 2020:96). Esasen, e-ticaret yoluyla satú gerçekleútirilen mallarn fiziki bir mal olmas durumunda bu mallarn vergilendirilmesine iliúkin KDV açsndan herhangi bir sorun bulunmamaktadr. KDV Kanunu’na göre, vergiyi do÷uran olayn gerçekleúmesi için en basit ifadeyle maln teslim edilmiú olmas, hizmetin gerçekleútirilmiú olmas ya da ithalat yaplmas gerekmektedir. Bu kapsamda mallarn fiziki olarak tesliminin gerçekleútirildi÷i durumlarda KDV mallarn teslim edildi÷i yerde tarh ve tahakkuk ettirilirken bu mallarn ithal edilmesi durumunda gümrükten geçiú esnasnda gümrük vergisi ve KDV tahsilat yaplmaktadr. Dolaysyla fiziki mallarn tesliminde mükellefin ve vergiyi do÷uran olayn belirlenmesi açsndan bir sorunla karúlaúlmamaktadr. Ancak, elektronik kitap, dijital platform üyeli÷i, online müzik hizmetleri, dijital e÷itimler, internetten indirilebilen görseller, online bahisler, internet üzerinden oynanan oyunlar gibi dijital mal ve hizmetlerin tesliminde

(7)

Tablo 1: E-Ticaretin Toplam Ticaret øçindeki Pay (2018) Ülke %* Ülke % øngiltere 17,0 Çin 23,7 ABD 13,7 Polonya 6,7 Almanya 11,0 Hindistan 5,2 Fransa 8,8 Brezilya 7,2 Japonya 8,6 Rusya 5,0 øspanya 4,6 Türkiye 5,3 Ortalama** 11,1 Ortalama*** 5,9 Kaynak: TÜBøSAD, 2019:18.

Not: (*) E-ticaretin toplam içindeki pay toplam online perakendenin toplam perakendeye oranlanmasyla bulunmuútur. (**) Geliúmiú ülke ortalamas a÷rl÷n Avrupa ülkelerinin oluúturdu÷u 32 ülke verisi kullanlarak hesaplanmútr. (***) Geliúmekte olan ülkeler Çin haricindeki 47 ülkeden oluúmaktadr. Ülke gruplamalar United Nations (2017) snflandrmas dikkate alnarak düzenlenmiútir.

E-ticaretin toplam ticaret içindeki payn gösteren Tablo 1 incelendi÷inde dijital ekonominin geliúmekte olan ülkelere göre geliúmiú ülkelerde daha yaygn oldu÷u görülmektedir. Öyle ki, geliúmiú ülkelerde ortalama %11,1 olan e-ticaretin pay geliúmekte olan ülkelerde %5,9’dur. Türkiye ise %5,3’lük oranla içinde bulundu÷u grup ortalamasnn altnda yer almaktadr. Ancak, dijital ekonominin geliúme ve yaylma hz göz önüne alnd÷nda Türkiye’de de bu orann artaca÷n beklemek mümkündür.

Teknolojik determinizmle beraber küreselleúmenin hzn artrmas dünya ekonomi piyasasn deyim yerindeyse tek bir pazar haline dönüútürmüútür. Bu açdan, dijital piyasa olarak anlan mekan, bireyleri ve firmalar fiziki olarak hareket etmeden dünyann her alanna ulaúabilme imkânna kavuúturmuútur. Bu da ekonomideki bilinen faaliyetler ve iú dallarna ek olarak yeni iú alanlarnn ve uzaktan gerçekleútirilebilen ekonomik faaliyetlerin do÷masna neden olmuútur. Ortaya çkan bu yeni sektörlerden en büyük pay úüphesiz ki e-ticarete aittir. Arz ve talebin fiziki ortamdan ba÷msz olarak online alanda gerçekleútirildi÷i e-ticaretle birlikte bireyler ve firmalar oldukça büyük avantajlara kavuúmuú olsa da vergileme açsndan çeúitli sorunlar yaúanmaya baúlamútr (Oktay, 2020:96). Esasen, e-ticaret yoluyla satú gerçekleútirilen mallarn fiziki bir mal olmas durumunda bu mallarn vergilendirilmesine iliúkin KDV açsndan herhangi bir sorun bulunmamaktadr. KDV Kanunu’na göre, vergiyi do÷uran olayn gerçekleúmesi için en basit ifadeyle maln teslim edilmiú olmas, hizmetin gerçekleútirilmiú olmas ya da ithalat yaplmas gerekmektedir. Bu kapsamda mallarn fiziki olarak tesliminin gerçekleútirildi÷i durumlarda KDV mallarn teslim edildi÷i yerde tarh ve tahakkuk ettirilirken bu mallarn ithal edilmesi durumunda gümrükten geçiú esnasnda gümrük vergisi ve KDV tahsilat yaplmaktadr. Dolaysyla fiziki mallarn tesliminde mükellefin ve vergiyi do÷uran olayn belirlenmesi açsndan bir sorunla karúlaúlmamaktadr. Ancak, elektronik kitap, dijital platform üyeli÷i, online müzik hizmetleri, dijital e÷itimler, internetten indirilebilen görseller, online bahisler, internet üzerinden oynanan oyunlar gibi dijital mal ve hizmetlerin tesliminde

herhangi bir gümrükten geçiú olmamakla birlikte bu iúlemlerin takip edilmesi de oldukça güçtür. Bu da, dijital ürün ve hizmetlerin denetlenmesi, mükellefinin belirlenmesi ve vergilendirilmesi gibi alanlarda sorunlar ve tereddütler yaúanmasna yol açmaktadr (ùenses, 2018).

Gelir üzerinden alnan vergilerde dijital ekonominin do÷urdu÷u en büyük problem mükellefiyetin mevcut vergi kanunlaryla tesis ettirilememesidir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesinde tanmlanan uyrukluk veya yerleúme ölçütüne göre tam mükellefiyet kapsamna girenler Türkiye içinde ve dúnda elde ettikleri kazanç ve iratlarn tamam üzerinden gelir vergisi ödemekle yükümlüdürler. Di÷er yandan, Kanun’un 6’nc maddesinde ise Türkiye’de yerleúmiú olmayan ancak Türkiye'de kazanç ve irat elde eden gerçek kiúiler dar mükellef olarak tanmlanmú ve dar mükelleflerin yalnzca Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilmesi hükmü getirilmiútir. Ticari kazancn Türkiye’de elde edilmiú olmas için de kazanç sahibinin Türkiye’de bir iúyerinin olmas ve kazancn bu iúyerlerinde sa÷lanmas ya da daimi temsilci bulundurarak kazancn bu temsilciler aracl÷yla elde edilmesi gerekmektedir. Burada, bir kiúinin daimi temsilci saylabilmesi için bir hizmet ya da vekillik sözleúmesi ile kazanç sahibine ba÷l olup, onun nam ve hesabna belirli ya da belirli olmayan bir süreyle veya birden fazla sayda ticari iúlem yapma hakkna sahip olmas gerekmektedir. øúyeri kavram için ise Vergi Usul Kanunu’na (VUK) atf yaplmútr. Kanun’un 156’nc maddesinde “ma÷aza, yazhane, idarehane,

muayenehane, imalathane, úube, depo, otel, kahvehane, e÷lence ve spor yerleri, tarla, ba÷, bahçe, çiftlik, hayvanclk tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taú ocaklar, inúaat úantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, snai zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasna tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanlan yer”ler iúyeri kabul edilerek net bir tanm

yaplmútr. Buradan hareketle tam mükellef olmayan ve Türkiye’de daimi temsilcisi ya da iúyeri bulunmayanlarn elde ettikleri kazançlar dolaysyla dar mükellef saylmas ve vergilendirilmesi mümkün olmamaktadr.

Kurumlar vergisi açsndan mükellefiyet úekilleri kanuni veya iú merkezi üzerinden tanmlanmútr. Buna göre bunlardan herhangi birisi Türkiye’de bulunanlar tam mükellef saylarak yurt içi ve yurt dú tüm kazançlar üzerinden vergi ödemekle yükümlü olurken kanuni veya iú merkezinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar dar mükellef saylarak yalnzca Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergi ödemekle yükümlü tutulmuúlardr. Kurumlar vergisinde kazancn Türkiye’de elde edilmiú olmasnn úartlar gelir vergisinde oldu÷u gibidir. Buna göre, Türkiye’de kanuni merkezi, iú merkezi, iú yeri ya da daimi temsilcisinden hiçbirisi bulunmayan iúletmeler kurumlar vergisi mükellefi saylamamaktadr.

Bu durum temelde, dijital hizmetler üzerinden gelir sa÷layan úirketlerin genellikle fiziki olarak sabit bir iúyerine ba÷l olmadan online iúletmelerde faaliyet göstermelerinden ve gelir yaratma úekillerinin geleneksel iúletmelerden farkl olmasndan kaynaklanmaktadr. Online iúletmeler

(8)

esasen, algoritmalar, kullanc verileri, bilgi birleúimi gibi unsurlarla mal ve hizmet sunmaktadr. Bu iúletmelerin kaynak ülkesinde sabit bir iúyerinin bulunmamas durumunda, gelir kaynak ülkesinde elde edilmiú olsa dahi, vergi mevzuatndaki eksiklikler nedeniyle bu de÷erler üzerinden elde edilen gelir, kaynak ülkesinde vergilendirilememekte ve söz konusu ülke bu gelirden pay alamamaktadr (Saraço÷lu ve Kahraman, 2020:11). Teknolojik ilerlemeler sonucunda, dijital sektörde faaliyet gösteren çok uluslu úirketler vergi yükünün azaltlmas amacyla úirket merkezleri, faaliyetleri ve gelirlerini daha düúük oranda vergilendirilecekleri ülkelere taúmútr. Dijital ekonominin yaps gere÷i oldukça kolay uygulanabilen bu esnekli÷in agresif vergi planlamas ile biraraya gelmesi ise ülkelerin vergi gelirlerinde önemli kayplar yaúatmaktadr (Taúdöken, 2015). Di÷er yandan, teknoloji üretmek yerine ksa vadede daha kolay görünen teknoloji ithali yapmak isteyen ülkelerin, dijital alanda hizmet sa÷layan çok uluslu úirketlere çeúitli vergisel avantajlar sa÷lamas faaliyet alanlar oldukça dar olan yerli bebek dijital úirketlerle yabanc úirketler arasnda vergi adaletsizli÷i oluúturmakta ve küçük úirketlerin rekabet úansnn oldukça düúmesine neden olmaktadr (Orkuno÷lu-ùahin, 2019:110).

Dijital ekonominin vergilendirilmesinde iúyeri kavramnn oluúturdu÷u sorunlarn yan sra dijitalleúmeyle birlikte ekonomik faaliyetlerin ve üretimin sürekli olarak boyut ve úekil de÷iútirmesi nedeniyle mal ve hizmetlerin muhteviyatnda ortaya çkan farkllklar da çeúitli vergisel sorunlara neden olmaktadr. Sonuçta, dijital ekonominin soyut mahiyeti nedeniyle geleneksel vergi sistemi ve kurallar bu sektörün etkin bir úekilde vergilendirilmesinde yetersiz kalmaktadr. Uluslararas hukukta ülkelerin vergilendirme yetkileri açk úekilde belirlendi÷inden dolay dijital iúlemler nedeniyle edinilen gelirin vergilendirilmesinin sa÷lanmas için baz temel hukuk ve vergi kavramlar ile içeriklerinin geliútirilmesi gerekmektedir (Bülbül ve Ülkü, 2019:27).

Özetle küreselleúme sonucunda ortaya çkan vergi rekabeti, vergi cennetleri, transfer fiyatlandrmas gibi vergi sorunlarna üretim ve ticari faaliyetlerin dijitalleúmesi ile yenileri eklenmiútir. ùöyle ki, iú modelleri freelancer olarak ifade edilen çevrimiçi ba÷msz çalúanlar, web alan (hosting) hizmetleri, çevrimiçi reklam ve araclk hizmetleri, sanal para, üç boyutlu yazc hizmetleri úeklinde artmas ve mutasyona u÷ramas vergi kanunlar açsndan mükellefiyet tesis ettirme, gelir türünün ve elde edildi÷i yerin belirlenmesi, gelirin ne kadarnn dijital alandan sa÷land÷nn belirlenmesi, dolayl-dolaysz vergi kapsamna girip girmeyece÷inin tespiti birçok vergisel soruna neden olmakta, ulusal ve uluslararas vergi mevzuatnn düzenlenmesini zorunlu klmaktadr (Orkuno÷lu-ùahin, 2019:110). Özellikle, global ölçekte yaúanan dijital ekonomik dönüúüm, vergi kanunlarnn güncel koúullarla uyumlaútrlmasn gerektirmekte ve matrah erozyonu ve kâr aktarma gibi konularn her geçen gün daha fazla gündeme gelmesine neden olmaktadr (Saraço÷lu ve Kahraman, 2020:11).

(9)

esasen, algoritmalar, kullanc verileri, bilgi birleúimi gibi unsurlarla mal ve hizmet sunmaktadr. Bu iúletmelerin kaynak ülkesinde sabit bir iúyerinin bulunmamas durumunda, gelir kaynak ülkesinde elde edilmiú olsa dahi, vergi mevzuatndaki eksiklikler nedeniyle bu de÷erler üzerinden elde edilen gelir, kaynak ülkesinde vergilendirilememekte ve söz konusu ülke bu gelirden pay alamamaktadr (Saraço÷lu ve Kahraman, 2020:11). Teknolojik ilerlemeler sonucunda, dijital sektörde faaliyet gösteren çok uluslu úirketler vergi yükünün azaltlmas amacyla úirket merkezleri, faaliyetleri ve gelirlerini daha düúük oranda vergilendirilecekleri ülkelere taúmútr. Dijital ekonominin yaps gere÷i oldukça kolay uygulanabilen bu esnekli÷in agresif vergi planlamas ile biraraya gelmesi ise ülkelerin vergi gelirlerinde önemli kayplar yaúatmaktadr (Taúdöken, 2015). Di÷er yandan, teknoloji üretmek yerine ksa vadede daha kolay görünen teknoloji ithali yapmak isteyen ülkelerin, dijital alanda hizmet sa÷layan çok uluslu úirketlere çeúitli vergisel avantajlar sa÷lamas faaliyet alanlar oldukça dar olan yerli bebek dijital úirketlerle yabanc úirketler arasnda vergi adaletsizli÷i oluúturmakta ve küçük úirketlerin rekabet úansnn oldukça düúmesine neden olmaktadr (Orkuno÷lu-ùahin, 2019:110).

Dijital ekonominin vergilendirilmesinde iúyeri kavramnn oluúturdu÷u sorunlarn yan sra dijitalleúmeyle birlikte ekonomik faaliyetlerin ve üretimin sürekli olarak boyut ve úekil de÷iútirmesi nedeniyle mal ve hizmetlerin muhteviyatnda ortaya çkan farkllklar da çeúitli vergisel sorunlara neden olmaktadr. Sonuçta, dijital ekonominin soyut mahiyeti nedeniyle geleneksel vergi sistemi ve kurallar bu sektörün etkin bir úekilde vergilendirilmesinde yetersiz kalmaktadr. Uluslararas hukukta ülkelerin vergilendirme yetkileri açk úekilde belirlendi÷inden dolay dijital iúlemler nedeniyle edinilen gelirin vergilendirilmesinin sa÷lanmas için baz temel hukuk ve vergi kavramlar ile içeriklerinin geliútirilmesi gerekmektedir (Bülbül ve Ülkü, 2019:27).

Özetle küreselleúme sonucunda ortaya çkan vergi rekabeti, vergi cennetleri, transfer fiyatlandrmas gibi vergi sorunlarna üretim ve ticari faaliyetlerin dijitalleúmesi ile yenileri eklenmiútir. ùöyle ki, iú modelleri freelancer olarak ifade edilen çevrimiçi ba÷msz çalúanlar, web alan (hosting) hizmetleri, çevrimiçi reklam ve araclk hizmetleri, sanal para, üç boyutlu yazc hizmetleri úeklinde artmas ve mutasyona u÷ramas vergi kanunlar açsndan mükellefiyet tesis ettirme, gelir türünün ve elde edildi÷i yerin belirlenmesi, gelirin ne kadarnn dijital alandan sa÷land÷nn belirlenmesi, dolayl-dolaysz vergi kapsamna girip girmeyece÷inin tespiti birçok vergisel soruna neden olmakta, ulusal ve uluslararas vergi mevzuatnn düzenlenmesini zorunlu klmaktadr (Orkuno÷lu-ùahin, 2019:110). Özellikle, global ölçekte yaúanan dijital ekonomik dönüúüm, vergi kanunlarnn güncel koúullarla uyumlaútrlmasn gerektirmekte ve matrah erozyonu ve kâr aktarma gibi konularn her geçen gün daha fazla gündeme gelmesine neden olmaktadr (Saraço÷lu ve Kahraman, 2020:11).

2. Dijital Ekonominin Vergilendirilmesine Yönelik Uluslararas Çözüm Önerileri

Sanayi devriminden sonra küresel ekonomideki en önemli yapsal krlmalardan birisi olarak kabul edilen dijitalleúme sonucunda ticaret de boyut de÷iútirmiú ve dijital ekonomi kavram ortaya çkmútr. Teknolojideki geliúmelerle birlikte çok uluslu úirketlerin faaliyet alanlar ve bölgelerinin soyut bir hal almaya baúlamas dijital ekonominin vergilendirilmesinde klasik vergi uygulamalarnn yetersiz kalmas sonucunu do÷urmuútur. Dijital ekonominin vergileme açsndan oluúturdu÷u bu soruna yönelik çözüm arayúlar kapsamnda OECD ve AB baúta olmak üzere uluslararas ve/veya uluslar üstü kuruúlar tarafndan çalúmalar yaplmaktadr (Akkaya ve Gerçek, 2019:167).

Bu kapsamda, OECD ve Group of Twenty (G20) ülkelerinin dijital ekonominin vergilemeye iliúkin oluúturdu÷u sorunlarn çözülmesi talebi üzerine ilk olarak 2013 ylnda “Base Erosion and Profit Shifting (Matrah Aúndrma ve Kâr Aktarm)” ismiyle BEPS Eylem Plan OECD tarafndan yaynlanmú ve raporda dijital ekonomiye yönelik toplamda 15 eylem plan belirlenmiútir.

Tablo 2: BEPS Eylem Planlar

1. Dijital ekonominin oluúturdu÷u vergi sorunlarnn belirlenmesi

2. Ülkelerin mevzuat ve uygulamalar arasndaki farkllklardan kaynaklanan olumsuz etkilerin ortadan kaldrlmas

3. Kontrol edilen yabanc úirketlerin vergilendirilmesine iliúkin kurallarn güçlendirilmesi

4. Faiz kesintileri ve di÷er finansal ödemelerden kaynaklanan matrah aúndrlmasnn snrlandrlmas

5. “ùeffaflk” ve “özün önceli÷i” dikkate alnarak zararl vergi uygulamalarna karú daha etkin önlemler alnmas

6. Vergilemeye iliúkin uluslararas anlaúmalarn kötüye kullanmnn engellenmesi

7. “øúyeri” olgusunun yapay olarak yok edilmesinin engellenmesi

8. Maddi olmayan duran varlklarn transfer fiyatlandrmas yoluyla aktarlmas durumunda de÷erin ortaya çkt÷ yerin dikkate alnmasnn sa÷lanmas

9. Risk ve sermayenin transfer fiyatlandrmas yoluyla aktarlmas durumunda de÷erin ortaya çkt÷ yerin dikkate alnmasnn sa÷lanmas

10. Di÷er yüksek riskli iúlemlerin transfer fiyatlandrmas yoluyla aktarlmas durumunda de÷erin ortaya çkt÷ yerin dikkate alnmasnn sa÷lanmas

11. Matrah aúndrma ve kâr aktarmnn izlenmesi ve belirlenmesi

12. Vergi mükelleflerinin agresif vergi planlama düzenlemelerinin kamuoyuna açklanmas

13. Transfer fiyatlandrmasna iliúkin belgelerin yeniden incelenmesi

14. Vergiye iliúkin anlaúmazlk çözme mekanizmalarnn etkinli÷inin artrlmas 15. Çok yönlü bir çözüm yönteminin geliútirilmesi

(10)

BEPS eylem planyla belirlenen amaçlar özün önceli÷i, úeffaflk ve kesinlik olmak üzere üç temel ayak5 üzerine konumlandrlmútr. Bu kapsamda 1, 6, 7, 8, 9, 10 ve 15’inci eylemler özün önceli÷i; 11, 12, 13 ve 14’üncü eylemler úeffaflk; 2, 3, 4 ve 5’inci eylemler ise kesinlik prensibine göre oluúturulmuútur.

Dijital ekonomi sonucunda ortaya çkan vergileme sorunlar birçok alanda etkili oldu÷undan “dijital ekonominin vergilendirilmesi” eylem plannn bir numaral maddesini oluúturmuútur. Bu kapsamda, iki yllk bir araútrma sonucunda 2015 ylnda “Addressing the Tax Challenges of the Digital Economy” baúlkl bir numaral eylem plannn final raporu açklanmútr. Söz konusu raporda, dijital ekonomiden kaynaklanan vergisel sorunlarn belirlenmesi ve bu sorunlarn çözümüne iliúkin politika önerileri geliútirilmiútir. Final raporunda getirilen öneriler hakknda ülkelere tam bir standart getirilmemiú ve önerilerden ülkelerin kendi iç mevzuatlarna uygun olan birisini seçerek uygulamalar konusunda serbestlik tannmútr. Tüm ülkeler açsndan geçerli tek bir yöntemin belirlenememiú olmas nedeniyle de vergisel sorunlar ve çözüm önerilerinin ayrntl olarak incelenmesine yönelik çalúmalarn devam ettirilmesi ve bu çalúmalarn OECD tarafndan yürütülmesi G20 ülkeleri tarafndan karara ba÷lanmútr (Oktay, 2020:99). OECD’de bir numaral eylem planna iliúkin nihai plann 2020 ylna kadar tamamlanmas ve yaynlanmasn planlayarak söz konusu çalúmalarn yürütülmesi amacyla G20 ülkelerinin OECD ülkeleriyle eúit úartlarda iútirakçi olarak katld÷ “Mali øúler Komitesi”nin (Committee on Fiscal Affairs, CFA) bir yan kuruluúu olarak “Dijital Ekonomi Görev Gücü”nü (Task Force on Dijital Economy, TFDE) kurmuútur. Oluúturulan bu çalúma ekibi dijital ekonominin vergilemede oluúturdu÷u zorluklara iliúkin 2018 ylnn Nisan aynda “Tax Challenges Arising from Digitalisation-Interim Report 2018 (Dijitalleúmeden Kaynaklanan Vergi Sorunlar-Ara Rapor 2018)” isimli bir rapor yaynlamútr.

OECD tarafndan yaplan çalúmalar neticesinde dijital tüketimin vergilendirilmesi konusundaki sorunlar ve çözüm yollarnn belirlenmesine iliúkin çalúmalar büyük ölçüde tamamlanmú ve 2017 ylnda “International VAT/GST Guidelines (Uluslararas Katma De÷er Vergisi/Mal ve Hizmet Vergileri Rehberi)” yaynlanmútr. Bu raporla birlikte dijital ekonomiye iliúkin dolayl vergilerde oldukça önemli yol kat edilmiútir.

Di÷er yandan dolaysz vergilerde BEPS kapsamnda u÷ranlan kayplarn ölçülmesi zor olsa da bu kapsamda yaplan araútrmalarn bulgular sorunun potansiyel büyüklü÷ünü do÷rulamakta ve tahminler, kurumlar vergisinde küresel gelir kayplarnn yaklaúk olarak %4 ile %10 arasnda olabilece÷ini göstermektedir. Bu da yllk 100 milyar ile 240 milyar dolar arasnda bir 

5Özün önceli÷i, faaliyetlerin muhasebeleútirilmesi ve vergilendirilmesinde olayn biçiminden ziyade içeri÷inin yani özünün esas alnmasdr. ùeffaflk, uygulama sebep ve sonuçlarnn kamuoyu ile do÷ru ve açk bir úekilde paylaúlmas ve herhangi bir sebeple bilgi saklanmamasdr. Kesinlik, uygulamalarn úekil, zaman ve içeri÷inin önceden belli olmasdr.

(11)

BEPS eylem planyla belirlenen amaçlar özün önceli÷i, úeffaflk ve kesinlik olmak üzere üç temel ayak5 üzerine konumlandrlmútr. Bu kapsamda 1, 6, 7, 8, 9, 10 ve 15’inci eylemler özün önceli÷i; 11, 12, 13 ve 14’üncü eylemler úeffaflk; 2, 3, 4 ve 5’inci eylemler ise kesinlik prensibine göre oluúturulmuútur.

Dijital ekonomi sonucunda ortaya çkan vergileme sorunlar birçok alanda etkili oldu÷undan “dijital ekonominin vergilendirilmesi” eylem plannn bir numaral maddesini oluúturmuútur. Bu kapsamda, iki yllk bir araútrma sonucunda 2015 ylnda “Addressing the Tax Challenges of the Digital Economy” baúlkl bir numaral eylem plannn final raporu açklanmútr. Söz konusu raporda, dijital ekonomiden kaynaklanan vergisel sorunlarn belirlenmesi ve bu sorunlarn çözümüne iliúkin politika önerileri geliútirilmiútir. Final raporunda getirilen öneriler hakknda ülkelere tam bir standart getirilmemiú ve önerilerden ülkelerin kendi iç mevzuatlarna uygun olan birisini seçerek uygulamalar konusunda serbestlik tannmútr. Tüm ülkeler açsndan geçerli tek bir yöntemin belirlenememiú olmas nedeniyle de vergisel sorunlar ve çözüm önerilerinin ayrntl olarak incelenmesine yönelik çalúmalarn devam ettirilmesi ve bu çalúmalarn OECD tarafndan yürütülmesi G20 ülkeleri tarafndan karara ba÷lanmútr (Oktay, 2020:99). OECD’de bir numaral eylem planna iliúkin nihai plann 2020 ylna kadar tamamlanmas ve yaynlanmasn planlayarak söz konusu çalúmalarn yürütülmesi amacyla G20 ülkelerinin OECD ülkeleriyle eúit úartlarda iútirakçi olarak katld÷ “Mali øúler Komitesi”nin (Committee on Fiscal Affairs, CFA) bir yan kuruluúu olarak “Dijital Ekonomi Görev Gücü”nü (Task Force on Dijital Economy, TFDE) kurmuútur. Oluúturulan bu çalúma ekibi dijital ekonominin vergilemede oluúturdu÷u zorluklara iliúkin 2018 ylnn Nisan aynda “Tax Challenges Arising from Digitalisation-Interim Report 2018 (Dijitalleúmeden Kaynaklanan Vergi Sorunlar-Ara Rapor 2018)” isimli bir rapor yaynlamútr.

OECD tarafndan yaplan çalúmalar neticesinde dijital tüketimin vergilendirilmesi konusundaki sorunlar ve çözüm yollarnn belirlenmesine iliúkin çalúmalar büyük ölçüde tamamlanmú ve 2017 ylnda “International VAT/GST Guidelines (Uluslararas Katma De÷er Vergisi/Mal ve Hizmet Vergileri Rehberi)” yaynlanmútr. Bu raporla birlikte dijital ekonomiye iliúkin dolayl vergilerde oldukça önemli yol kat edilmiútir.

Di÷er yandan dolaysz vergilerde BEPS kapsamnda u÷ranlan kayplarn ölçülmesi zor olsa da bu kapsamda yaplan araútrmalarn bulgular sorunun potansiyel büyüklü÷ünü do÷rulamakta ve tahminler, kurumlar vergisinde küresel gelir kayplarnn yaklaúk olarak %4 ile %10 arasnda olabilece÷ini göstermektedir. Bu da yllk 100 milyar ile 240 milyar dolar arasnda bir 

5Özün önceli÷i, faaliyetlerin muhasebeleútirilmesi ve vergilendirilmesinde olayn biçiminden ziyade içeri÷inin yani özünün esas alnmasdr. ùeffaflk, uygulama sebep ve sonuçlarnn kamuoyu ile do÷ru ve açk bir úekilde paylaúlmas ve herhangi bir sebeple bilgi saklanmamasdr. Kesinlik, uygulamalarn úekil, zaman ve içeri÷inin önceden belli olmasdr.

rakama denk gelmektedir. Çok uluslu úirketlerin düúük vergi politikas benimsemiú ülkelerde faaliyet gösteren iúletmeleri ba÷l bulunduklar küresel gruplarn varlklarna göre yaklaúk olarak iki kat tutarnda kâr açklyor olmas da BEPS nedeniyle ekonomide oluúan bozulmalarn çarpc úekilde kantdr. Geliúmekte olan ülkelerin kurumlar vergisi gelirlerine daha fazla ba÷ml olmas nedeniyle BEPS'in neden oldu÷u vergi geliri kayplarnn geliúmekte olan ülkeler üzerindeki etkisine iliúkin tahminler geliúmiú ülkelerden daha yüksektir. Küreselleúen ekonomide hükümetlerin bu vergi kayplarn engellemek için iúbirli÷i yapmas ve zararl vergi uygulamalarndan kaçnmas zorunludur. Aksi halde böyle bir iúbirli÷inin sa÷lanamamas durumunda, kaynak mobilizasyonu dolaysz vergilerin etkinli÷inin azalmasna neden olacaktr. Bu da geliúmekte olan ülkeler üzerinde orantsz úekilde zararl bir etki do÷uracaktr (OECD, 2015b:16).

Dolaysz vergilerde yaúanan bu sorunlarn üstesinden gelebilmek için dijital hizmetlerde iúyeri kavramnn belirlenmesi, dijital hizmetlerin stopaj yoluyla vergilendirilmesi ve dengeleme vergisi getirilmesi olmak üzere üç yöntem önerilmiútir. Bu kapsamda gelirin dayand÷ faktörlerin, dijital faktörlerin ve kullancya dayal faktörlerin ekonomik varlk açsndan bir kant oluúturmas durumunda ve dijital hizmetlerde iúyeri kavram belirlenirken bu faktörler gösterge olarak kullanlabilecektir. Dolaysz vergilerin uygulanabilmesi için ikinci bir öneri ise dijital iúlemlerin stopaj yoluyla vergilendirilmesidir. Bu durumda, dijital hizmetten yararlanan kiúinin hizmet sa÷laycsna yapaca÷ ödemede belirli bir oranda ya da tutarda kesinti yapmas gerekmektedir. Dijital ekonomiye yönelik do÷rudan vergileme yöntemlerinin üçüncüsü ise dengeleme vergisi olmuútur. Bu öneri, iúyeri kavramndan ba÷msz olarak hizmet sa÷laycsnn elde etti÷i haslattan belirli bir oranda vergi alnmasna dayanmaktadr (OECD, 2015a:106-117).

Dijital ekonominin vergilendirilmesindeki sorunlarn çözümüne yönelik olarak Avrupa Komisyonu da 21.03.2018 tarihinde “Dijital Ekonominin Adil Vergilendirilmesi (Fair Taxation of the Digital Economy)” isimli öneri paketini yaynlamútr. Komisyon tarafndan önerilen paket, dijital ekonominin vergilendirilmesine iliúkin uzun ve ksa vadede iki öneri getirmektedir. Rapor uzun vadede “belirgin dijital mevcudiyet (significant digital presence)” kavramn kullanmak suretiyle dijital iúyerinin belirlenmesini ve bu sayede kurumlar vergisi reformunu gerçekleútirerek vergi mevzuatndaki iúyeri tanmna iliúkin eksikliklerin çözülmesini hedeflemektedir. Komisyon tarafndan sunulan öneride dijital iúyerinin mevcudiyetinin belirlenmesine yönelik úartlar úu úekildedir (SzczepaĔski, 2018:5):

x Bir üye devlette kullanclara sa÷lanan hizmet nedeniyle toplamda 7 milyon avrounun üzerinde gelir sa÷lanmas,

x Bir üye devlette 100 binden fazla sayda -IP adresi üzerinden belirlenen- kullancya hizmet sunulmas,

(12)

x Bir üye devlette dijital hizmeti sunan ve talep edenler arasnda 3 binden fazla sayda iú sözleúmesi yaplmasdr.

Sanal ba÷lantnn var oldu÷unun tespit edilmesi ve komisyon raporunda saylan bu kriterlerden en az birisinin karúlanmas durumunda vergilendirilebilir bir “dijital mevcudiyet”in varl÷ kantlanmú olacaktr. Bu durumda komisyon teklifine göre bir úirketin üye ülkede hiçbir fiziksel varl÷ bulunmasa dahi üye devlet topraklarnda üretilen úirket kârlarnn orantl bir payn vergilendirebilecektir.

Ksa vadeli çözüm olarak geliútirilen model ise dijital hizmetler nedeniyle elde edilen gelirler üzerinden belirli bir oranda “dijital hizmet vergisi” alnmas yöntemidir. Bu kapsamda, dijital hizmetlerden elde edilen gelirleri küresel alanda 750 milyon avro ve AB alannda 50 milyon avro tutarndaki snrlardan her ikisini de aúan iúletmeler “vergiye tabi kiúi” olarak kabul edilecektir. Bu mükelleflere elde ettikleri gelir üzerinden de %3 orannda dijital hizmet vergisi ödeme yükümlülü÷ü getirilecektir (European Commission, 2018:25-28). Görüldü÷ü üzere, AB Komisyonu tarafndan geliútirilen dijital hizmet vergisi önerisi OECD’nin raporlarnda üzerinde durulan dengeleme vergisinden baúka bir úey de÷ildir.

Komisyon tarafndan dijital hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik geliútirilen dijital hizmet vergisi gibi özel bir vergi türü uygulanmasna yönelik öneri, vergilendirmenin ulusal bir konu oldu÷unu ve teklifin yasal dayana÷nn zayf oldu÷unu savunan Danimarka, ørlanda, Hollanda ve Malta gibi üyeler tarafndan subsidiarite ilkesine6 aykr oldu÷u gerekçesiyle kabul görmemiútir. Bu nedenle, üye ülkeler arasnda amaçlanan birlik oluúmamú ve Almanya, Fransa ve øtalya gibi baz üye ülkelerin, uluslararas alanda uygulama birli÷i tesis edilinceye kadar, tek tarafl önlemler almasna yol açmútr (Akay-Güvendi, 2020:55; Ekinci ve Pala, 2020:116). Bu kapsamda, izleyen bölümde dijital hizmet vergisi planlamas ve uygulamasna yönelik dünyadaki örnekler verilmiútir.

3. Dijital Hizmet Vergisinin Dünyadaki Örnekleri

Dijital ekonominin yol açt÷ vergi kayplarnn önlenmesine yönelik dijital hizmet vergisi uygulamas henüz birkaç yllk bir öneri olmakla birlikte dünya üzerinde birçok ülke bu yönteme baúvurmaktadr. Benzer ya da farkl isimler altnda uygulanan ve dijital ekonomiyi do÷rudan vergilendirmeyi amaçlayan dijital hizmet vergisinin yan sra vergi mevzuatnda düzenleme yapmak suretiyle dijital ekonominin vergilendirilmesini amaçlayan ülkeler de azmsanmayacak düzeydedir.

Dijital hizmet vergisi kapsamnda dünya üzerinde uygulanan ilk örnek Hindistan tarafndan 2016 ylnda getirilen “Dengeleme Vergisi (Equalisation Levy)”dir. Bu vergi ile Hindistan’da yerleúik olmayan ve 

6Subsidiarite ilkesi, Birli÷in üye ülkelerin anlaúma ile devretti÷i yetki alanlar dúnda üye ülkeler adna karar alamamasdr. Bu nedenle, Birlik yetkisi dúnda kalan hususlarda üye ülkelerin egemenlik hakk vardr.

(13)

x Bir üye devlette dijital hizmeti sunan ve talep edenler arasnda 3 binden fazla sayda iú sözleúmesi yaplmasdr.

Sanal ba÷lantnn var oldu÷unun tespit edilmesi ve komisyon raporunda saylan bu kriterlerden en az birisinin karúlanmas durumunda vergilendirilebilir bir “dijital mevcudiyet”in varl÷ kantlanmú olacaktr. Bu durumda komisyon teklifine göre bir úirketin üye ülkede hiçbir fiziksel varl÷ bulunmasa dahi üye devlet topraklarnda üretilen úirket kârlarnn orantl bir payn vergilendirebilecektir.

Ksa vadeli çözüm olarak geliútirilen model ise dijital hizmetler nedeniyle elde edilen gelirler üzerinden belirli bir oranda “dijital hizmet vergisi” alnmas yöntemidir. Bu kapsamda, dijital hizmetlerden elde edilen gelirleri küresel alanda 750 milyon avro ve AB alannda 50 milyon avro tutarndaki snrlardan her ikisini de aúan iúletmeler “vergiye tabi kiúi” olarak kabul edilecektir. Bu mükelleflere elde ettikleri gelir üzerinden de %3 orannda dijital hizmet vergisi ödeme yükümlülü÷ü getirilecektir (European Commission, 2018:25-28). Görüldü÷ü üzere, AB Komisyonu tarafndan geliútirilen dijital hizmet vergisi önerisi OECD’nin raporlarnda üzerinde durulan dengeleme vergisinden baúka bir úey de÷ildir.

Komisyon tarafndan dijital hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik geliútirilen dijital hizmet vergisi gibi özel bir vergi türü uygulanmasna yönelik öneri, vergilendirmenin ulusal bir konu oldu÷unu ve teklifin yasal dayana÷nn zayf oldu÷unu savunan Danimarka, ørlanda, Hollanda ve Malta gibi üyeler tarafndan subsidiarite ilkesine6 aykr oldu÷u gerekçesiyle kabul görmemiútir. Bu nedenle, üye ülkeler arasnda amaçlanan birlik oluúmamú ve Almanya, Fransa ve øtalya gibi baz üye ülkelerin, uluslararas alanda uygulama birli÷i tesis edilinceye kadar, tek tarafl önlemler almasna yol açmútr (Akay-Güvendi, 2020:55; Ekinci ve Pala, 2020:116). Bu kapsamda, izleyen bölümde dijital hizmet vergisi planlamas ve uygulamasna yönelik dünyadaki örnekler verilmiútir.

3. Dijital Hizmet Vergisinin Dünyadaki Örnekleri

Dijital ekonominin yol açt÷ vergi kayplarnn önlenmesine yönelik dijital hizmet vergisi uygulamas henüz birkaç yllk bir öneri olmakla birlikte dünya üzerinde birçok ülke bu yönteme baúvurmaktadr. Benzer ya da farkl isimler altnda uygulanan ve dijital ekonomiyi do÷rudan vergilendirmeyi amaçlayan dijital hizmet vergisinin yan sra vergi mevzuatnda düzenleme yapmak suretiyle dijital ekonominin vergilendirilmesini amaçlayan ülkeler de azmsanmayacak düzeydedir.

Dijital hizmet vergisi kapsamnda dünya üzerinde uygulanan ilk örnek Hindistan tarafndan 2016 ylnda getirilen “Dengeleme Vergisi (Equalisation Levy)”dir. Bu vergi ile Hindistan’da yerleúik olmayan ve 

6Subsidiarite ilkesi, Birli÷in üye ülkelerin anlaúma ile devretti÷i yetki alanlar dúnda üye ülkeler adna karar alamamasdr. Bu nedenle, Birlik yetkisi dúnda kalan hususlarda üye ülkelerin egemenlik hakk vardr.

daimi bir iúyeri bulunmayan B2B hizmet veren úirketlerin yerleúik úirketlere verdikleri dijital reklam ve tantm hizmetlerinden elde ettikleri gayri safi gelirlerinin %6 orannda stopaj yoluyla vergilendirilmesi sa÷lanmútr. Bu kapsamdaki úirketlerin dengeleme vergisine tabi tutulabilmesi için bu úirketlerin Hindistan’da kurumlar vergisi mükellefi olmamalar ve dijital reklam hizmetlerinden elde ettikleri gelirlerinin yllk 100 bin Hindistan rupisinden (yaklaúk 1300 avro) fazla olmas gerekmektedir (OECD, 2018:142).

Macaristan’da dijital ve fiziksel platformlar üzerinden yaynlanan reklamlardan elde edilen net satú gelirleri (KDV hariç) firmalarn yerleúik olup olmama durumlarndan ba÷msz olarak “Reklam Vergisi”ne tabi tutulmaktadr. Baúlarda dikine artan oranl bir tarifeye sahip verginin, AB komisyonu tarafndan incelenmesinden sonra reklam geliri 100 milyon Macar frontiden (yaklaúk 320 bin avro) az olanlar için uygulanmamas ve bu tutar aúanlar için ise %5,3 orannda uygulanmas kararlaútrlmútr. Ancak, Macaristan hükümeti bu oran sonradan %7,5 olarak revize etmiútir (OECD, 2018:145).

Fransa, 25.07.2019 tarihinde yürürlü÷e koydu÷u “Dijital Hizmet Vergisi” ile yerli ya da yabanc úirket ayrm gözetmeksizin dijital reklamclk, dijital ara yüz ve kiúisel verilerin iletilmesi gibi dijital hizmetleri sunanlarn gelirlerini vergilendirmeyi amaçlamútr. Bu kapsamda, söz konusu faaliyetler nedeniyle küresel anlamda 750 milyon avro ve Fransa’da 25 milyon avrodan fazla gelir elde edenlere %3 orannda vergi uygulanacaktr ve bu verginin 01.01.2019 tarihine kadar geriye dönük olarak da yürütülmesine karar verilmiútir (United States Trade Representative, 2019:1-3).

øtalya, 2017 ylnda alnan kararla, belirli dijital faaliyetlerden elde edilen gelirlerin 01.01.2019 tarihinden itibaren %3 orannda dijital hizmet vergisine tabi tutulmasn amaçlamútr. Ancak, uygulamaya koyulmadan önce verginin oran ayn kalmakla birlikte úartlar, úekli ve uygulama tarihi birkaç kez de÷iútirilmiútir. 2020 ylndan itibaren yürürlü÷e giren dijital hizmet vergisinin uygulanabilmesi için gelir eúikleri dünyada 750 milyon avro, øtalya çapnda ise 5,5 milyon avro olarak belirlenmiútir (KPMG, 2020:19).

Avusturya, Ocak 2020’den itibaren, IP adresi Avusturya’da olan cihazlara sa÷lanan dijital hizmetler ile Avusturyal kullanclara yönelik sa÷lanan reklam hizmetlerinden elde edilen gelirlerden dijital hizmet vergisi almaya baúlamútr. Bu kapsamda hizmet sa÷layanlarn vergi mükellefi saylabilmesi için küresel ölçekte elde etti÷i gelir tutarnn ço÷u Avrupa ülkesinin kabul etti÷i gibi 750 milyon avrodan, Avusturya’da elde etti÷i gelir tutarnn ise 25 milyon avrodan fazla olmas gerekmektedir. Vergi orannn %5 olarak belirlendi÷i ülkede, verginin vergilendirme dönemini takip eden ikinci ayn 15’inci gününe kadar ödenmesi gerekmektedir (Austria Federal Ministry of Finance, 2020).

(14)

Pakistan’da çevrimiçi reklamclk, web sitelerinin tasarlanmas, bakm, dijital bir içeri÷in yüklenmesi, depolanmas veya da÷tlmas, verilerin toplanmas veya da÷tlmas için hizmet sa÷lanmas karúl÷nda yaplan belirli ödemelerde 01.07.2018 tarihinden itibaren %5 orannda stopaj vergisi uygulanmaktadr (Orbitax, 2020).

øngiltere’de, 01.03.2020 tarihinde dijital hizmet vergisine yönelik bir kanun tasars yaynlamútr. Bu kapsamda 01.04.2020’den itibaren elde edilen gelirleri de kapsayacak úekilde 2020 yl ortasndan itibaren bir dijital hizmet vergisinin uygulamas öngörülmektedir. Söz konusu taslakta, arama motorlar, sosyal medya platformlar ve çevrimiçi ma÷azalardan elde edilen gelirlerin hizmet sa÷layclarnn dünya çapndaki gelirlerinin 500 milyon poundu, øngiltere’deki gelirlerinin 25 milyon poundu aúmas durumunda ise %2 orannda vergilendirilmesi planlanmaktadr. Ayrca, dijital hizmet vergilerinde çifte vergilendirilmenin önlenmesi amacyla bu vergi türünü uygulayan ülkelerin listesinin çkarlmas kararlaútrlmútr. Di÷er yandan, dijital ekonominin vergilendirilmesine iliúkin uluslararas bir model geliútirildi÷inde, øngiltere hükümeti 2020 yl ortasndan itibaren uygulamay planlad÷ vergiyi iptal etmekte kararl oldu÷unu açklamútr (HM Treasury, 2020).

Dijital hizmet vergilerine karú olarak dünya üzerindeki ülkeler arasnda en kat tutum Amerika Birleúik Devletleri (ABD) tarafndan sergilenmiútir. ABD’nin bu alanda uygulanacak vergilere karú tutumu ABD Hazine Bakanl÷ Sekreterinin OECD Genel Sekreterine yazd÷ mektupta açkça görülmektedir. Söz konusu mektupta, bu tür vergilerin ABD'deki iúletmeler üzerindeki “ayrmc etkisi” nedeniyle dijital hizmet vergilerine kesin olarak karú çkld÷ belirtilmiútir (Mnuchin, 2019). Önceki bölümlerde bahsedildi÷i üzere dijital hizmet sa÷layan dünyann en büyük ilk beú firmas ABD úirketlerinden oluúmaktadr. Buradan hareketle dijital alann vergilendirilmesi durumunda ABD’nin büyük bir mali kayba u÷rayaca÷ açktr. Dolaysyla dijital hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik ABD tarafndan sergilenen bu kat tutumun temel sebebi dijital alanda faaliyet gösteren ve en yüksek geliri elde eden firmalarn a÷rlkl olarak ABD úirketleri olmasdr.

Dijital ekonominin vergilendirilmesinde yaúanan sorunlar ve vergi gelirlerindeki kayplara iliúkin G20, OECD ve AB tarafndan yürütülen çalúmalar ve yaynlanan raporlar bu alann vergilendirilmesi konusunda henüz uluslararas bir uzlaú sa÷layamamútr. Ancak, ekonomi literatürü açsndan dijital ekonominin oldukça yeni bir kavram oldu÷u göz önüne alnd÷nda vergi mevzuatnn dijital sektöre uyum sa÷lamas açsndan bu alana yönelik uluslararas çalúmalar büyük önem taúmaktadr. Geliútirilen çözüm önerileri kapsamnda Avrupa Birli÷i ülkeleri baúta olmak üzere ülkelerin -dijital alann vergilendirilmesine yönelik olarak- vakit kaybetmeden kanunlarn revize etmeleri ve/veya yeni vergiler yürürlü÷e koymalar durumun ehemmiyetini ortaya koymaktadr. Bu kapsamda,

(15)

Pakistan’da çevrimiçi reklamclk, web sitelerinin tasarlanmas, bakm, dijital bir içeri÷in yüklenmesi, depolanmas veya da÷tlmas, verilerin toplanmas veya da÷tlmas için hizmet sa÷lanmas karúl÷nda yaplan belirli ödemelerde 01.07.2018 tarihinden itibaren %5 orannda stopaj vergisi uygulanmaktadr (Orbitax, 2020).

øngiltere’de, 01.03.2020 tarihinde dijital hizmet vergisine yönelik bir kanun tasars yaynlamútr. Bu kapsamda 01.04.2020’den itibaren elde edilen gelirleri de kapsayacak úekilde 2020 yl ortasndan itibaren bir dijital hizmet vergisinin uygulamas öngörülmektedir. Söz konusu taslakta, arama motorlar, sosyal medya platformlar ve çevrimiçi ma÷azalardan elde edilen gelirlerin hizmet sa÷layclarnn dünya çapndaki gelirlerinin 500 milyon poundu, øngiltere’deki gelirlerinin 25 milyon poundu aúmas durumunda ise %2 orannda vergilendirilmesi planlanmaktadr. Ayrca, dijital hizmet vergilerinde çifte vergilendirilmenin önlenmesi amacyla bu vergi türünü uygulayan ülkelerin listesinin çkarlmas kararlaútrlmútr. Di÷er yandan, dijital ekonominin vergilendirilmesine iliúkin uluslararas bir model geliútirildi÷inde, øngiltere hükümeti 2020 yl ortasndan itibaren uygulamay planlad÷ vergiyi iptal etmekte kararl oldu÷unu açklamútr (HM Treasury, 2020).

Dijital hizmet vergilerine karú olarak dünya üzerindeki ülkeler arasnda en kat tutum Amerika Birleúik Devletleri (ABD) tarafndan sergilenmiútir. ABD’nin bu alanda uygulanacak vergilere karú tutumu ABD Hazine Bakanl÷ Sekreterinin OECD Genel Sekreterine yazd÷ mektupta açkça görülmektedir. Söz konusu mektupta, bu tür vergilerin ABD'deki iúletmeler üzerindeki “ayrmc etkisi” nedeniyle dijital hizmet vergilerine kesin olarak karú çkld÷ belirtilmiútir (Mnuchin, 2019). Önceki bölümlerde bahsedildi÷i üzere dijital hizmet sa÷layan dünyann en büyük ilk beú firmas ABD úirketlerinden oluúmaktadr. Buradan hareketle dijital alann vergilendirilmesi durumunda ABD’nin büyük bir mali kayba u÷rayaca÷ açktr. Dolaysyla dijital hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik ABD tarafndan sergilenen bu kat tutumun temel sebebi dijital alanda faaliyet gösteren ve en yüksek geliri elde eden firmalarn a÷rlkl olarak ABD úirketleri olmasdr.

Dijital ekonominin vergilendirilmesinde yaúanan sorunlar ve vergi gelirlerindeki kayplara iliúkin G20, OECD ve AB tarafndan yürütülen çalúmalar ve yaynlanan raporlar bu alann vergilendirilmesi konusunda henüz uluslararas bir uzlaú sa÷layamamútr. Ancak, ekonomi literatürü açsndan dijital ekonominin oldukça yeni bir kavram oldu÷u göz önüne alnd÷nda vergi mevzuatnn dijital sektöre uyum sa÷lamas açsndan bu alana yönelik uluslararas çalúmalar büyük önem taúmaktadr. Geliútirilen çözüm önerileri kapsamnda Avrupa Birli÷i ülkeleri baúta olmak üzere ülkelerin -dijital alann vergilendirilmesine yönelik olarak- vakit kaybetmeden kanunlarn revize etmeleri ve/veya yeni vergiler yürürlü÷e koymalar durumun ehemmiyetini ortaya koymaktadr. Bu kapsamda,

Türkiye’de 2020 ylndan itibaren uygulanmaya baúlanan dijital hizmet vergisi izleyen bölümde ayrntl úekilde incelenmiútir.

4. Türkiye’de Dijital Hizmet Vergisi

Küreselleúme süreciyle birlikte teknolojide yaúanan hzl ilerlemeler toplum üzerinde önemli etkiler oluúturarak iktisadi, sosyal, siyasal ve kültürel birçok alandaki iúleyiú ve anlayúta çeúitli dönüúümlere yol açmútr. Bu durum, dijital hizmet sunan ve bilgi teknolojisi7 açsndan avantajl konumda olan çok uluslu iúletmelerin önemli ticari avantajlar elde etmesine neden olmuútur. Söz konusu úirketler, ulusal devletlere ço÷unlukla herhangi bir fiziki yatrm yapmadan dijital hizmet yoluyla kazanç sa÷lama imkânna kavuúmuútur.

Katma de÷eri oldukça yüksek olan ve úirket açsndan minimum maliyetle servis edilebilen dijital hizmetlerden elde edilen gelirin vergilendirilmesine yönelik görüúün genel kabul görmesiyle birlikte bu alana iliúkin ulusal ve uluslararas çalúmalar hz kazanmútr. Ancak, vergilendirme alanndaki geliúmelerin dijital alandan daha yavaú hareket etmesi nedeniyle dijital hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik küresel ortak bir yöntem henüz uygulamamakta, alnan önlemler ulusal düzeyde kalmaktadr. Türkiye’de de dijital hizmetlerden elde edilen gelirin vergilendirilebilmesi için 2019 ylnda “Dijital Hizmet Vergisi” gündeme gelmiú ve 2020 ylndan itibaren uygulanmaya baúlanmútr. Bu bölümde, Türkiye’de uygulanan “Dijital Hizmet Vergisi (DHV)” incelenecektir.

4.1. Verginin Konusu

7194 sayl Kanun’la getirilen dijital hizmet vergisinin konusu Türkiye’de sa÷lanan dijital hizmetlerden elde edilen “haslat” olarak belirlenmiútir. Haslat kavram Kanun’da belirtilmemiú olmakla birlikte iúletmenin faaliyet konusunu oluúturan etkinlikler dolaysyla elde edilen para ve tahakkuk etmiú alacaklardan oluúmakta ve haslatn elde edilmesiyle ilgili olarak yaplan giderler kapsam dúnda tutulmaktadr (Baúaran-Yavaúlar, 2020:11). Buradan, verginin gelir üzerinden alnan ve gayrisafi kazanc dikkate alan dolaysz bir vergi oldu÷u açkça görülmektedir. DHV’nin konusuna giren hizmetler 7194 sayl Kanun’un 1’inci maddesinde úu úekilde ifade edilmiútir:

a) Reklam kontrol ve performans ölçüm hizmetleri, kullanclarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamn sunulmasna iliúkin teknik hizmetler dahil olmak üzere dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetleri,

b) Bilgisayar programlar, uygulamalar, müzik, video, oyunlar, oyun içi uygulamalar ve benzerlerini de kapsayan sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeri÷in dijital ortamda satú ile bu içeriklerin dijital ortamda 

7Veri veya bilgileri depolamak, almak, iletmek ve de÷iútirmek için ticari iúlemler ba÷lamnda bilgisayarn kullanlmas olarak tanmlanan bilgi teknolojisi ksaca bilgiye dayal teknolojik geliúmeleri ifade etmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha fazla bilgi için Deloitte Türkiye (Deloitte Touche Tohmatsu Limited üye şirketi) ile

bulunulmadığının tevsik edilememesi halinde, muafiyetten yararlanılamaz. Gelir İdaresi Başkanlığı veya Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı, bir hesap dönemi içinde

INGEV, bu doğrultuda yürüttüğü Özel Sektör Dijital Monitörü Araştırması ile Türkiye’de Suriyeliler tarafından kurulan küçük- ve orta- ölçekli

SUMMARY: The Office of the United States Trade Representative (USTR) requests written comments regarding a potential trade action in connection with the Section 301 investigation

Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin (bilgisayar programları, uygulamalar, müzik, video, oyunlar, oyun

Binek otomobillerin sıfır olarak satın alınması halinde, ÖTV ve KDV hariç ilk iktisap bedeli 230.000 TL’yi; söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği hallerde

Haz odaklı yaşam süren hedonist bireyler ve dijital ortamlarda yaşanan teknolojik yenilikler, dijital göçebelik kavramının daha iyi bir şekilde anlaşılabilmesi

7.2 – Katılımcılar satın aldıktan sonra rezervasyon esnasında belirtmiş oldukları mail adresine gönderilen dijital hizmet sözleşmesinde; Doğadayız tarafından aktarılan