(¡£ )
Cumhuriyet
SA N A T o ED EBİV A T o M A G A Z İN
3 ŞUBAT 1981 #
KULAK EĞİTİMİ
Mehmet ERGÜVEN
D
ağınık ayrıntılar, kimi kez bir bütünün geniş boyutlu kavranması yolunda ola ğanüstü İlginç İpuçları İçermektedir. Geçtiğimiz günler İçinde birbirinden bağım tuz görünen Ikl olay yanyano koyulunca, müzik politikamızın cılızlığı olanca açıklığı İle ortaya çıkmaktadır. Bunlardan birincisi Bakanlar Kurulu’nun son olarak hazırladı ğı liberasyon listesinde damızlık merkebe kadar hemen her türlü ayrıntı düşünüldüğü holde plâk dışalımı atlanmıştır. Diğeri de. yeril plâk endüstrisinin en oğır bunalımı yaşadığı bir dönemde Kibarlye’nln tam bir milyon lira alarak uzunçalar (LP1 hazırlığı na girişmesidir.Açıkça söylemek gerekirse, çoksesli müziğin belli bir kesimden çıkıp geniş halk dilimlerine ulaşmayışı genellikle yanlış yo rumlanmakta; kişisel özlemler nesnel yakla şıma gölge düşürmektedir Bu açıdan ba kınca, arabesk türdeki müziğin giderek yay gmlaşmosı olayı Incelenlrksn. konunun ko layca saptırılıp, halkla bütünleşme adına kendisinden yararlanılacak bir kaynak gi bi tanıtıldığı görülür. Oysa herhangi bir so runun çözümünde ilk önemli adım soruyu doğru belirlemeye bağlıdır, örneğin, sık sık yangın çıkan bir yerde araştırma yapılır ken, kozo nedenlerini bilimsel yöntemle İn celemek yerine, o yöredeki kişilerin evlerini
niçin yaktıkları sorusu gündeme o e lîrs » kalıcı çözümler bulmak olası değildir. Bu
bağlamda, arabesk müziğin k ıta *üred* yayılması blzlerl şaşırtıp, olmayan güzellik leri zorla onda bulmaya İteliyorsa, sağlıklı çıkış yollan özlem evresinde tıkanıp kala bilir. içinde bulunduğumuz ortam, bu tür den bir tıkanmanın somut örnekleri İle d o ludur.
Yıllardır halkın duyarlığı ile oynayan lar, sonunda öyle bir beğeni ortamı oluş turmuşlardır ki, sağduyusu çarpılmamış her aydın, ürettiğim kolayca pazarlayıp satabilen tüm sanatçılardan ürkmeye baş lamıştır.. Böyle bir ortamda Nevld Kodallı nın Eurovlsion'a seçilecek parça için halk Kirişine karşı çıkması doğal ve yerinde bir uyarıdır. Seş dünyası egzos gürültüsü ile Kibarlye arasına sıkışmış bir toplum dan müzik konusunda dengeli karar ver
mesi beklenemez.
Özerinde yaşadığımız toprağı kutsal ve diğer ülkelerden farklı kılan öge, jeo lojik özelliği değil, bin yılların birikimiyle oluşan ortak duyarlığımıza eşlik etmesi dir. Bu anlamda ulusal bütünlüğümüzün en büyük güvencesi, bilgisayarlı roketler den çok, duyarlığımızın ortak bir paydayı bölüşmesinden kaynaklanmaktadır.. Dile yelim. Atatürk’ün yüzüncü doğum yıldönü mü, yıllardır savsaklanan plâk endüstrimi zin silkinip toparlanması yolunda im adı mı oluştursun.
ÖZDEM İR AS AF Ü STÜ N E BİRK A Ç S A N İY E ...
TELEVİZYON
S E L Ç U K UR ALStüdyo I’de
neler var? (2105)
Program, deterjanların cilde etkisinin anlatıl dığı, «Dikkatli Seçelim, DikkatH Kullanalım» adil
bölümle başlıyor. Daha sonra mektup zarflarını ya zarken yapılan hataların yol açtığı güçlüklerin ko
nu edildiği, «S'zin Köşeniz» programına yer veri lecek. «Trafik», evlerde mum yapımını tanıtan bö lümden sonra yayınlanıyor. Adil Örs. Nuray Yılmaz, Salih Bozbeyoğlu ve Metehan Canpolafın hazırla dıkları ve Enis Fosforoğlu tarafından sunulan prog ramın müzik bölümünde Selçuk Ural, Atilla içli ve Nilüfer yer alıyor. ,
20.00 AÇILIŞ
20.05 SAZ ESERLERİ
Programda Kantemlroğlu’nun Sazkar Peşrevi yer alıyor.
20.10 UYKUDAN
ÖNCE
Adile Naşlt’in anlatacağı «Cifti He İbikli» adlı masaldan sonra «Kahraman Pire» adlı bir çizgi film İzliyoruz.
20.30 HABERLER
20.50 HAVA DURUMU
21.05 STÜDYO I
21.55 KAPTAN
ONEDİN
Dizi bu akşam yayınlanacak olan bölümle sona eriyor. Sal gından sonra Llverpool'da bir İşsizlik başgösterm ştlr. Jam es de kredi alabilmek için gemi lerini İpotek ettirmek zorunda kalır. Kaptan Balnes bir rastlan tı sonucu, İleride mail sıkıntı lar içinde olan gemiciler İçin yeni kazanç kaynağı oluştura cak, kuş gübresiyle örtülü bir adaya rastlar. Kaptanlık belge sİ olan Matt Harvey de söz ko nusu adanın yerini öğrenir. Kon dişine bu adadaki gübrenin faz ki asitli olduğu söylenince de gemisini balina yağı ve kemi ğiyle doldurarak Liverpool’a dö ner.
Kaptan Onedin adlı dizinin sona ermesiyle gelecek hafta dan başlayarak «Smith ve Jo - nes» adlı diziyi İzleyeceğiz.
22.45 HABERLER
GÜLİBİK, 53 MİLYON
LİRAYA MALOLACAK
T
elevizyon yapımcılarından Çetin ner'in Güübik adlı yapıtı Federal Alö -man NDR Televizyonu, Provobis Film Şirketi ve T R T tarafından ortak yapım olarak film yapılacak.
Çetin Öner'in yazdığı. Almanca, İngi lizce, Fransızco ve Lehçe'ye çevrilen öy kü Federal Alman Televizyon ve Film Şir keti tarafından T R T ’ye önerilmişti. 1979 yılı başlarında yapılan öneri benimsendi. Yönetim Kurulu'nun onayından çıktıktan sonra film çalışmaları başlayacak.
Ortak yapım İçin Almanlar 1 milyon 54 bin mark TR T 3 milyon 322 bin lira harcayacak. Televizyon ve sinema filmi olarak hazırlanocak filmin Almanya dışın daki tüm hakları T R T ’nin olacak Ortak yapımda 10 Alman televizyoncusu da gö rev alacak.
Daho birçok Türkçe yopıtı da Almon- co'vo çeviren Cornelius Bischoff’un çe
virdiği öykü Federal Almanya’nın sayılı drama yapımcılarından Jurgen Haase ta rafından benimsenmiş ve bağlı bulunduğu kuruluş tarafından 1979 yılında T R T 'y e or tak yapım olarak önerilmişti. Gsçen yıl oy kûnün yazarı Çetin ö ner Almanya'ya gide rek. Bıschoff ve Haase İle birlikte öykü yü senaryolaştırdılar. Geçtiğimiz hafta An kara'ya gelen Bischoff İle Haase gerekil görüşmeleri yaptıtor. Yönetim Kurulu’nun onayı alındıktan sonra çekim yaz oyla rında Ürgüp. Göreme ve Nevşehir'de ya pılacak. Filmde Türk sanatçıları rol ala caklar.
Gülibik bir köyde yaşayan İlkokul öğ rencisinin doğumundan ölümüne dek duy gusal ilişki kurduğu Gülibik adlı bir horo zun öyküsünü konu alıyor.
45’şer dakikalık iki bölüm olarak ha zırlanacak Gülibik tüm Avrupa ülkelerine pazarlanacak. Film Türkçe ve Almanca olarak hazırlanacak.
TRT I
05.00 Açılış, program ve tas»
haberler. 05.05 Ezgi Kervanı.
05.30 Şarkılar ve oyun h a-aian.
06.00 Kısa haberle! 06 02 Böl
gesel vayın 06.30 Köye haber ler 06.40 Günaydın 07 30 haber
ler 07 40 Atatürk Dlyorkt.
07.45 Günün İçinden 10.00 Kı
sa haberler 10.02 Arkası yarın
10 22 Bölgesel yayın ve rek
lam lar 1100 tasa haberler.
11.05 Hafit müzik. 11.30 Şarkı
lar. 11.45 Türküler 12.00 Kı
sa haberler, 12.0» reklamlar.
12.10 Öğle üzeri (1 ) 12.55 Rek
lam lar ve radyo TV program
la n 13.00 Haberler 13.15 Saz
eserleri 13.30 Bölgesel yayın »e
reklam lar. 1445 Öğleden son
ra 16 00 Kısa haberler 16.05
Şarkılar 1620 Türküler. 16.45
Hafif müzik. 17 00 Oiaylann
içinden 17.30 Beraber ve soıo
şarkılar 18.00 Kısa haberler.
18.05 Çocuk bahçesi 18.20 Haf
tanın çocuk şarkısı 18.23 Böl
gesel yayın ve reklamlar. 19.00 0100 TRT • H İle ortak yayın
19.00 haberler 1930 Beraber
ve solo türküler. 20.00 Köyü müz köylümüz 2020 Şarkılar. 20.40 Türkçe sözlü hafif mü
zik. 21.00 Kısa haberler 2105
Dinleyici istekleri 21 30 Solist ler geçidi 22.00 Kısa haberler.
22.05 Türküler. 22 20 Çeşitli
müzik 22.40 Şarkılar. 23.00
Ha-RADYO
herler 23.15 Gecenin içinden
00.55 Günün haberlerinden özet ler 01.00 .‘rcgram ve kapanı*. 01.05 . 05.00 Gece vansı.
TRT II
07.00 Açılı* ve program. 07.05 Solistlerden seçmeler. 07-30 Ha berler 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için mü zik, 09.00 Şarkılar. 09.15 Folk lorumuzdan motifler 09.30 Sa
bah konseri. 10.00 Şarkılar.
1020 Bir solistten türküler 10. 40 Har vurup harman savurma. 11.00 Ho» şada 11.30 Türküler. 11.45 Çeşitli müzik. 12.00 Ka
dınlar topluluğu. 12.30 Küçük
koro 13,00 Haberler 13.15 Ha
fif müzik 13.30 Türküler ge
çidi. 14.00 fki solistten şarkılar,
yabancı dil öfrendim 1420 İn
gilizce Orta I I . 14.45 Fransızca Orta II 18 00 Almanca O rta XI. 15.15 Fransızca Lise IH . 15.30
Rönesans müziği 16 00 Halk
müziğinin eski ustalan. 16.20
Arkası yarın 16.40 Şarkılar. 17 00 Oiaylann içinden. 17.30 Yurt- tan sesler. 18.00 Çağdaş Türk sanat müziği. 18.30 Yayınlarla
Atatürk 19.08 . 01.00 T R T - 1
İle ortak yayın.
TRT III
07.00 Açılış ve program. 87.02
Güne başlarken. 08.00 Sabah
konseri. 09.00 Türkçe haberler 09.03 Barok müzik 09.30 Hafif müzik, 10.00 T ürk halk müziği.
10.30 Fransıs şarkı cilan 11.00
Öğleye doğru. 12.00 Türkçe h * herler. 12.03 İngilizce haberler.
12.00 Fransızca haberler. 12.09
Diskoteğimizden 13.00 Konser
saati. 14.30 Ca* müziği. 15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Türkçe haberler
17.03 İngilizce haberler. 17.00
Fransızca haberler 17.08 Sisler
İçin. 18.00 Salıdan salıya
19.00 Türkçe haberler. 19.03 İn gilizce haberler. 19.06 Fransız
ca haberler. 19.09 Müzik Dün
yasından. 20.00 Müzik sözlüğü. 20.30 Caz müziği 21.00 Solodan orkestraya 22.00 Türkçe haber ler. 22.03 İngilizce haberler 22
06 Fransızca haberler. 22.09
Gecenin getirdikleri. 23.00 Salı
konseri 24.00 Gece ve müzik
01.00 Program ve kapanı*.
Dr.
J a kDELEON
B
ehçet NeeotlgllTe öç radyo oyununun görsel uygula ma türleri üstünde çalış tığımız günlerde, Boğaziçi Üni versitesi tiyatro salonundan geceyarısından çok sonra çı kar, ne denli yorgun olursak olalım, özdem ir Asat’ın Be bek'teki yerine, «içmeye, mü zik dinlemeye, şiir konuşmaya» giderdik. Şimdi yerinde yeller esen bu odacık .ağaç duvariı sıcak bir yüreği andırırdı; boy dan boya kitap radarı, duvarlar da şiirler ya da dizeler (yalnız gittiğim bir akşam, özdem ir kulağıma eğilip, tam ortayer-deki kö! rengi saat! göstere rek. «sayılardan korkuyorum» demişti. Gerçekten de akreple yelkovan dışında zamanı gös teren tek bir iz yoktu «oatin üstünde! »eski bir gramofon, birkaç plâk Hayhuysuz, İnsanı boğmayan .abartısız bir ortam da az az İçip, cok cok konu şurduk özdem ir Hoca'yla. 1974, 75'lerdevdi bu. Sonra pek gö rünmemeye başladı. Yakınları çok içtiğini, az yediğini, kendi ne hiç takmadığını söylediler. 1979 mayısında İzmir gemisin de rastladığım büyük oğlu Gün. Bebek'teki verin kimi olanak sızlıklar yüzünden kapanmak üzere olduğuna değindi, Cok geçmeden kapandı da. O gün
lerden sonra kısmet olmadı gö rûşmek.
Doha gidilecek yerlerimi* var Şu sohbetinizi dinler gideriz Coştukça şarkılar, türküler,
sazlar Rakı mı, şarap mı, İçer
gideriz
(«Knlmok Türküsü»)
S O Y U T derglslnds çıkan es ki bir şiirini İmzaladığı gün, «Çok yayınlandım ama bölük pörçük yayınlandım,» demişti. Sormamıştım ne demek istediği ni, saygısızlık olur diye düşün müştüm, yo da ne bileyim, giz İl bir yaraya basmak İstememiş
& »i.,-. fcu-atSöS«»:,- '.-1 ■ . _ _________________________________. - ufhlık
Şiirli
bir
yaşam
Doğan
H I Z L A NÖ
zdemir A safın şiirini cümleyle anlatmak gerekir tek se, kendine özgü deyimini kullanabiliriz. Batıdan, doğudan okuduklarını bambaşka biçim de öğütmüş, kendine özgü bir poetika oluşturmuştur.Kimi şairlerin şiir serOvenle- rt bir çok aşamayı İçerir. Belli dönemlerde, şiirleri değişime yada gelişime uğrar, özdem ir Asaf’ın şiir çizgisini İzlediğimiz de görürüz ki, o İlk kitabından
son kitabına kadar aynı şiir dünyasını yansıtmıştır. Onun şiir kuramındaki değişikliği ki tabına almadığı şiirlerle — der gllerde kalmış— kitapîaşmış şiirleri arasındaki bolumda va rolur.
Şairin Servetifünün - Uyanış dergisinde yayınlanan şiirleri 1940'iarın duyarlığını, şiirselliği nl taşır ama onda özdem ir A- saf’ın pluşmaya başlamış kişi liğinin izlerine rastlanır. O şiir lerinde tema’lar; sevgi, ayrılık özellikle ölüm üzerinde yoğun laşmıştır. Bazı dizelerindeki şi İr işçiliği onun sonradan şiirde ki yoğunlaştırma işleminin ha bercisidir.
Son Buluşma’dan bir dört lük onun M* şiirlerinin üzerine ön bilgiler verebilir: «Bu öyle bir âfet ki korksan bile adı yok / Yalnız dudaklarında hapis hisler kalmasın. / inanmazsan ölüm yok, İnanırsan tadı yok. / Ellerin titremesin, göğsün inip kalkmasın.»
O dönemin ürünlerinden son ra, Özdemir Asaf, şiiri biçim olarak aza İndirgemenin çaba sına girişmiştir. İkilikler, dörtlük ler içinde bir büyük şiirden da ha çoğunu vermenin geriilminl yaşar.
Servetifünün Dergisinde ya yınladığı «Ş iir Kitapları ve Şiir» başlıktı yazısındaki bir cümle onun şiirdeki yoğunluk anlayı şını özetier:
«Ş a ir o ikişer dörder satırlık anlarıyla bize bütün bir haya tı çizebilir.»
özdem ir Asaf da Dünya Kaç tı Gözüme'den Yalnızlık Payla- şılmaz'a kadar bütün kitapların da «bütün bir hayatı çizmeyi» amaçlamıştı.
ikilikler ve dörtlüklerden son ra Çiçekler] Yemeyin ve Yal nızlık Paylaşılmaz kitaplarında k| şiirler onun biçim ve İçerik olarak daha boyutlu şiire yö neldiğini göstermektedir.
ilk kitaplarında şiiri kimi za man özdeyiş niteliğine bürün dürmüştü, bir dizede cok şey söylemenin olanağını böyle bu! duğu kanısını taşıyordu.
Özdem ir Asafın, şiirine ya ni yorumlar getirecek düz yazı kitabı Yuvarlağın Köşe leri adını taşır. Şair, De yişler - etika alt başlığını koy duğu bu kitapta çeşitli kavram lar özerine ürettiği özdeyişleri sunmuştur. Deyişleri İlk okudu ğumuzda bir dize tadı alırız, örnek: «Ben aşkı hic ölçeme dim. Ama aşk beni ölçtü.»
«Aşka gönül ile düşersen ya narsın. Zekâ İle düşersen kav rulursun. Akıl He düşersen çıl dırırsın. Duygu İle düşersen gü lüne olursun.
Aşka düşmezsen kalabalığa karışırsın, ezilirsin.
Sersem sersem bakınıp dur ma, bir yol sec.»
Bu deyişlerden anlaşılacağı üzere aşk onun şiirinde İnsanı seçkin kılan, «Kalabalığa karış memtan» koruyan bir yaşam
oı-rimldlr.
Şiirin, yazarın İşlevi, şairin du rurauna değgin deyişleri onun şiir tavrını da açıklar: «İnanma dıklarını yazan yazardan aşağı İnsan yoktur.
Vardır— inandıkların» yozun»- yan.»
Coşkulu Wr yaşamın hızın da şiir, özdem ir Asaf’a dalma dinginlik getiren bir sığınak gö revi üstlenmiştir, öyle diyordu gene bir deyişinde «aydınlar şiir 1er« sığınır.»
özdem ir te a fTn şiirde yoğun luk anlayışı, onun şiirlerinin se vilmesini sağladı. Başka bir yo rumla, uzun şiirlerin söyledik lerini sıkıştırılmış dizelerde söylüyordu.
1940 ile 1944 arasında yazdı ğı şiirlerdeki umut, güven, aşk yavaş yavaş tedirginliğe dönüş tü Sevgilerin yerini tedirginlik ler, kaçışlar, umutsuzluklar aldı. özdem ir Asaf. Oscar W llde’in oma Readlng Gaol Zindanı Baliadı’nı dilimize çevirmişti. Belki o da, Wilde gibi üstün ye teneğini ürünlerine, dehasını da yaşamına koydu.
Şiiri salt Ş H r olarak almıyor du Özdem ir Asaf. Şiirin, bir dü şünceyi, bir bildiriyi, belli bir dünya görüşünü yansıtmasını amaçlardı.
Her şiirin ardında bir yaşam felsefesinin olmasını dilerdi. Şii re düşünceyi yüklemek, onla bir düşünceyi vermek, bazı şiir lerinin ona Ilkesiydl. Jü ri şiiri bu kanımızı desteklen «B ü tün renkler aynı hızla kirle niyordu / Birinciliği beyaza ver diler.»
Özdem ir A sa fın cok sevdiği Oscar Wilde bir mektubunun başına, «Yaşam Taklit Sanatı» diye yazmıştı. Şairin de Neyzen Tevflk İçin dizelerle çizdiği port re biraz da Özdem ir A sa fı an latıyor:
«Bütün metroların ve santim lerin. / Bütün kiloların ve gram lorın, /Bütün rakıların /Ürktüğü adam.»
İnsan İlişkilerinin, ben - sen karmaşıklığının serüvenini, bü tün bir yaşam kaypaklığında ustaca veren ender Türk şairle rinden biriydi. Düşünmenin şiiri ni yazmak İsteyişinin nedenini buna bağlayabiliriz. İşte Sanı şiiri. «Y ü z - binler İçinde İkimiz ağlayoruz. / Doğrularımız bir, yalanlarımız ayrı. / Korkarım kİ İkimiz de anlayoruz. / Başka başka şeyleri aynı.»
Aşk’ı, sevgiyi, seviyi, bayağı lıklardan uzak, soylu bir duyar lıkla dile getirdi. Sevmenin ve şiirin düzeyini hep. yücede tut tu.
Ölçekleri Yemeyin. Yalnızlık Paylaşılmaz’da yer alan şiirleri, bir şairin, ikiliklerden, dörtlük lerden sonra uzun şiirde bile yo ğunluğu nasıl sağladığını göre bilirler.
Kitaplarına girmeyen şiirlerini saymazsak, İlk kitabından bu yana, Özdem ir Asaf ustaydı. Ge
lişkin bir düzeyde şiire başladı, onu sürdürdü. Şiir İşçiliğini hep sakladı, kolay bir İş yaparmış gibi davrandı. Tekdüze mutluluk ların. uydurma tedirginliklerin I şairi olmadı hic bir zaman. Y a
şamıyla ve şiirle her an hesap laştı.
Çiçekleri Yemeyln'ln girişin de şöyle demişti: «Her insanın bir öyküsü vardır ama her İn sanın şiiri yoktur.» Özdemir A - safın bir şiiri vardı.
tim belki de. Bir akşam da «Ç ok içiyorsunuz,» diyecek ol dum, paldır küldür kovdu beni. Yıllar sonra, üniversitedeki derslerimden, kolumun oltındo sınav kâğıtları, başımda çatla yan sancılarla döndüğüm bir ocak sonu akşamı, televizyon haberlerinde şair Özdemir A safın İstanbul'da öldüğünü duydum.
Durur bir nöbetçi gibi
Durur bir bekçi gibi
Zamana gOlmeK-götmel
(«A ğlam ak»)
Duyduğum an. yazmaya doymuş muydu özdem ir, «üye
düşündüm. Bezglnflk.
mıydı son yıllarını doldurt»*, yoksa çıkış yolu arayan tüken mez bir şiirse! birikimin M h rekti ve Örtülü doğum açıla»« mı? Bilinmez. Necatigil g ib i bir «saklı su» şairiydi Ö zde mir Asaf; yalnızlık tutkusuyks yalnızlık korkusunun birleştiği
dizeleriyle, yaşamayı erte ley» «uteieye, gizli gizil yaşlanmat«
göze almıştı.
lamanda* ffirkan w»
m
gülen adam. yasdtıMnnnd»
yaşıyor bundan böyle A
m imsaygı-.
S o n
B u lu şm a
Merak ediyorum söyleyeceklerini Nasıl olursa otsun anlat sevgilim Kavuşmak yok ki, cihanda, ayrılık olsum.
Sil gözlerini. Ben seni sevdiğimden pişman değilim.
Gözyaşı var yere, gözyaşı var yüze damlar. Sevmeden sevilmek, sevilmeden sevmek
v a r .
Gayrisi yalandır, gerisi yalan» Ve bütün efsane İşte o kadar.
B u öyle b ir afet kİ korksan bile adı yok. Yalnız dudaklarında hapis hisler kalmasın. İnanmazsan ölüm yok, İnanırsan tadı yok. Ellerin titremesin, göğsün inip
f a jh a m t u
Sesin belki güzeldir, sesin belki tatlıdır. Belki gözyaşlannda b ir ferahlık «aklıdır. Hem baran da ayrılık öylesin* gelir kİ; B ir gelin gibi duvaklıdır.
— IMS — Özdemir A S A F Ö Z D E M İR A S A F T N K İT A P L A R IN A G İR M E M İŞ B İR Ş İ İ R L
Dostların
Anısına
özdem ir Asaf fte ffurer
dikleri dostların ardından, yüreklerindeki acıyı, anılar birikimini dizeleştlrlrlerdi.
Aşağıda Behçet Necatigil ve Öm er Faruk Toprak’ın ardından yazdıkları dört
lükleri yayınlıyoruz:
Dörtlüklerdeki İlk Ikl dize Nurer D» ğurlu'nun son İki dize de Özdem ir A s a f indir.
»ehcet Gönül • NecatlgB
Bile kaldı-BII» yazdı Necatigil bizden bize yazdı O şiirler, kitaplar bile yazdı O bize hep kış ama hep size yazdı*
Öm er Faruk Toprak
Ak topraktı, kır topraktı, yoz topraktı Doğayı doğa yapan bu topraktı Sokaklarımızdan, susmalarıyla İz bırak» Bize bir vitrin değil, bir depo bıraktı. .
■ _1 „ „
OD/I Æ
J/
4
NS
IIy a ır o ı [ar s in e m a la r
270011
A Lİ POYR AZOĞLU
KO H H AN AR AY
TİY A TR O S U
Ş lŞ L t K Ü L T Ü R M ERKEZİ (Eski Ümit Tiyatrosu)Te l: 47 7216 S o n 2 H a f t a *
çılgınlar
kulübü
' r. * - .V*... ÿ>, e**?!? ¿i •„ f- jşLjf, 1 3 5 . 0 y u n * * 15 Ş U B A T T A N İ T İB A R E N M . G A Z Z O / A . P O Y R A Z O Ğ L UMORFİN
A K S A R A Y K Ö Ş E B A Ş I T İ Y A T R O S U TURGUT ÖZAKMAN’INFEH İM PA ŞA
KONAĞI
MOZİKÜ GOLDORO 2 BÖLÜM A L T A N E R B U L A K vş 15 U S T A S A N A T Ç I birarad* P.tesi hariç her akşam 20.00 Gtesi Pazar matine 17.00'deT o l : 2 2 4 1 1 2
ERDEM KÜLTÜR MERKEZİ
Çapa Başvekil Cadde» No. 2 6 1
ANKARA OYUNCULARI
M U Z A F F E R İZ G Ü ’nün mizah ödülü alan eseri
donumdaki
para
M ik İK Güldürü 2 Bölüm Derleyen ve Yöneten: O k ta y GUzeioğlu T e l : 21 09 19 P.tesi h a riç , hergim 20.15 Çarş. C.tesi Pazar: 15.30-2015K Ü Ç Ü K SAHNE Beyoğlu 4 9 56 52
ORTAOYUNCULAR
Ferhan Şensoy un
¡ŞAHLARI DA VURURLAR
Müzik: Fuat Güner
225-oyun
Perşembe, Cuma: 18.30
Çarşamba, Cumartesi, Pazar: 15.30 • 18.30_________
'SM BIHIt.liUJltlT.mTOHlfi.ll!
B A R I Ş M A N Ç O
KURTALAN EKSPRES
7 Şubat Cumartesi
8 Şubat Pazar
Saat: 19.30’da
Saat 19.00'da
. O
3
-•
KaragÜtnrük HAKAN
-Beşiktaş.MİST)
Sinemasında
Sinemasında
•
Tel 23 42 33
Tel : 60 25 25 : \
BİLETLER SİNEMA GİŞELERİNDE SATILMAKTADIR
TİYATRO ZENGİN
Çapa Başvekil Cad. No. 26 "Eski Zengin Sineması
T e ! : 21 09 19
sahte sevgili
Yazan ve Y ö n A H M E T Ü S T E L Müzikal Komödi 2 perde P.tesi hariç her gece 20.00'de Çarş. Gtesi Pazar mati.:15.00
gogol
Mehmet Keskinoğlu
b ir d e lin in
h a t ı r a d e f te r i
Yöneten: M Ü ŞFİK KEN TER Dekor: M ETE Y ILM A Z Çeviren: COŞKUN TU N Ç T A N Müzik d ü z .: BAHA BODUROĞLU Kente? Tiyatrosunda Salı Ctesi 20.30
Çarş. 15.30 Perş. 18.00 T e l : 47 36 34 - 46 35 89
Y A L N I Z S İN E M A M IZ D A
Bakırköy YENİ SİNEMA
D Ü Ş M A N
senaryo-. YILM AZ G Ü N E Y
■
— y ö n e t m e n : Z E K İ Ö K T E N A Y T A Ç A R R U A N 2 ve G Ü N G Ö R B A Y R A K 2 2 H Ü 2 Ü E Seanslar: 11.00 -1 4 .0 0 -1 7 .0 0 - 20.00 T e l : 71 68 26Kent Oyuncuları
V-i
:% )Y Ü N 2 BÖLÜM İaj>-U
Yazan ; COLIN HIGGINS
Yöneten : YILDIZ KENTER
Cuma : 20.30 '"i;
t
C.tesi; Pazar : 15.00-18.00
MUŞRK KENTTİR GÖSTERİSİ
U N 2 B Ö L Ü M . , r ‘i t » /■ m ı r t ı r - ı n v u RATH AN MUNGAN tı. ve dekor : O Ğ U Z -A R A L . - . OYUN. DÜ/.LNİ .
alı Çarş. 1 &ÖQ. fetiş. 20Í30
'
‘kariiköy gı’şesî
'' '" >
;I.FSENYÜN .EFEŞ ,ÇAR Şİ Ş İ*
V i' A' Kültür Merkezi (Kültür Sineması)
T Ü M
B İ R
W k Ş A İ V 8
( T O U T E U N E V İ E ) Yönetmen C L A U D E L E L O U C H Her g ü n : 19.00 Kore Şehitleri Cad. No. 50Zincirlikuyu T e l : 66 74 19 Kültür Merkezi (Kültür Sineman) 1. A R K A D A Ş Yılm az Güney Z C E N N E T Y O L U " L a valle de n n e d «* James Dean 3. C A M D A K İ K A D IN
"U n e Semmea sa senetre* R om m y Schneider Philippe Noiret 4. Y Ü Z Y O Z E
."Face to Face”
Yönetm en: Ingmar Bergman