• Sonuç bulunamadı

Atatürk bir gün bana demişti ki:"Şef, büyük kararları milli varlığın özünden almalıdır"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk bir gün bana demişti ki:"Şef, büyük kararları milli varlığın özünden almalıdır""

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cum artesi

26

İK İN C İ T E ŞR İN

193 8

T A N E V İ

İstanbul, Ankara Caddesi 102 TELGRAF ; TAN, İSTANBUL

TELEFON: 24310. 24318, 24319 DÖRDÜNCÜ YIL — No. U 9 3

5

K~U~R U Ş

A

r

--- ---

Resimli Hafta neşriyatından

A T A T Ü R K

(A lb ü m ü )

G Ü N L Ü K S İ Y A S İ H A L K G A Z E T E S İ

Büyük Şefin doğumundan ölümüne kadar 300 ze yakın canlı hatırası.

68 Sayfa 30 Kuruş

Tedarikte acele ediniz.

J

Ingiltere - Fransa

müzakereleri Bitti

İsmet

• •

nun

Beyanatı

Bu sözler, dün olduğu gi­

bi, bugün de Türkiye ha­

riciye siyasetinin sulh yo­

lunda en kuvvetli bir un­

sur olarak devam edece­

ğine en büyük delildir.

Yazan: M . Zekeriya SERTEL Atatürk, memleketin dahilî -ve ha-

bricî siyasetinde doğrudan doğruya (âmil olan bir kuvvetti. Onun hariç- tte gözü yoktu. Hiç bir memleketin fcir santim toprağım istemiyordu. ¡Kendi milllî hudutlarımız dahilin-

ideki toprakların bu millet için kâfi olduğuna kanidi. Yalnız millî hudut­

lar içinde rahatsız edilmeksizin, sulh

İçinde yaşamak, inkılâplarım tahak­

kuk ettirmek, ve bu milleti refaha »erdirmek isterdi. Bunun için de Tür- Ikiyeye devamlı bir sulh temin et- pnek lâzımdı.

Ou beş sene içinde haricî siyase­ timizi, hep bu gayeye tevcih etti. Hudutlarımız üzerinde yaşayan bü­ tün milletlerle dostluk veya ittifak muahedeleri akdetti, Türkiyeyi her (tarafından Fransızların Magino hat-

Üanndan daha kuvvetli dostluk

Alm an Hariciye Nazırı

Parise Gidiyor

İngiliz - Fransız Askerî Teşriki Mesaisinin

Esaslarını Eksperler Tesbit Edecek

H e y e t l e r D ö n e r k e n

Binbir tehlikeyi göze

alıp Ankaraya gelen

Ispany oll telâki

Matem Düğümü Çözülmeden

Chamberlain

nalb fstlhkâmlarile çevirdi. Onun

ı r z

KaCrv.cşlarctır.

Londra 25 (Hususî) — Pariste yap tıkları temasları tamamlayan İngiliz başvekili Mister Chemberlain ile ha­ riciye nazın Lord Halifax geri dön­ müşlerdir.

Resmen bildirildiğine göre iki ta­ raf beynelmilel meseleleri tetkik et- ve j mişler ve her mesele üzerinde muta-K“ 1 ne Avrupanîh en sulh seven dev­

let adamı olarak şöhret buldu. *

Haricî siyasetimizi doğrudan doğ rüya idare eden en büyük âmil oldu­ ğu için, ölümü haberi biran için ba­ ta Avrupa siyasî mahfillerinde mu­ vakkat bir telâş uyandırdı. Atatürkü kaybedince acaba, Türkiyenin haricî (siyaseti değişecek miydi? Avrupa- y ı kasıp kavuran siyasî ihtiraslar bu fırsattan istifade ederek Türkiyeye girip yerleşmek fırsatım bualacak- ¡lar mıydı?

Türkiye Atatürk zamanında bağ­ landığı dostluk ve ittifak bağlarım bozacak mıydı?

Bu endişe bir aralık Avrupa mat­ buatından bazılarının sütunlarına kadar geçti.

Fakat aradan yirmi dört saat geç- meden Cümhur Riyasetine ismet İ- nönü seçilince rejimin bir kuvvetli elden diğer kuvvetli bir ele geçtiği görüldü. Derhal bütün endişeler da­ ğıldı. Uyanan ihtiraslar sönüverdi. Türkiyenin dahili ve ıaricî siyase­ tindeki istikrarın devam edeceği an­ laşıldı. Avrupa siyasî mahfillerine emniyet geldi.

Çünkü ismet İnönü’nün on beş se­ nelik başvekilliği zamanında tuttuğu siyaset daima “ Dahilde sulh, hariç­ te sulh,, vecizesiyle hulâsa edilmişti. Türkiyenin haricî siyasetini Atatürk- le beraber çizen ve yürüten o olmuş­ tu. Bütün ittifak ve dostluk bağları­ nı o bağlamıştı. Binaenaleyh, ismet İnönü, istikrarın ve şimdiye kadar takip edilen siyasetin bir devamı de­ mekti.

ismet İnönü, her hangi bir suite- fehhüme mahal kalmamak için, An- karada ecnebi matbuat mümessille­ rine beyanatta bulunarak tekit etti:

‘ Türkiyenin haricî siyasetinde sulh davasına sadıkane bağlılık, Ke­ malist rejimin birbirini takip eden hükümetleri tarafından şimdiye ka­ dar tatbik olunageldiği şekilde an­ laşma ve beraber çalışma zihniyeti, dostluklarına ve ittifaklarına hulûs ve sadakat ve sulhun muhafaza­ sı emrinde gösterilen itinanın en bü­ yük muvaffakiyet şanslariyle ihata­ sını mümkün kılan kuvvet seviye­ sinde kendisini mütemadi tutmak kaygısı hâkim olmakta devam ede­

cektir.

Nizam ve terakki âmili olan Tür* ve mi

i - f ™

1 1Havas Ajansı tarafından verilen tafsilâta göre Fransız - Alman beyan name projesi Cemberlain tarafından tamamile tasvip edilmektedir. Bu yeni diplomatik vesika, vaziyetteki

gerginliğin izalesi ve sulhun istikra­ rı yolunda çalışan iki memleket için yeni bir teşriki mesai unsuru mahi­ yetinde telâkki edilebilir.

Anlaşılan Alman hariciye nazırı Fon Ribbentrop gelecek pazartesi gü nü bu vesikanın imzası için Parise hareket edecektir.

Bir aralık, Fon Ribbentropun Pa­ rise bu sırada gelmesinde tehlike se- zildiği için ziyaretini tehir etmesinin istendiği şayi olmuşsa da şayia he­ men tekzip olunmuştur. Fransa za - bıtası, bu sırada herhangi bir hâdise nin vukubulmaması için icabeden fevkalâde tedbirleri almıştır.

İngiltere ve Fransa nazırlarının gö rüşmeleri hakkında verilen diğer taf silâta göre millî müdafaa meselesi çok mühim bir mevki almış ve anla­ şıldığına göre bu teşriki mesainin başlıca hatları çizilmiştir. Bunlar - dan pratik neticeler çıkarmak işi as­ keri eksperlere bırakılmıştır.

Fakat Mister Chemberlain ile lord Halifax, Fransa erkânıharbiyesile görüşmüşlerdir. İngiltere hava nazı­ rı Sir Kingsby Wood haftaya Parise

gidecek ve hava silâhı meselesi ile

TTTvşgut ırftrcaJVcrı-.

Akdeniz meselesinin Fransız - î- talyan cephesi hakkında 16 nisan ta­ rihli İngiliz - İtalyan itilâfının Fran- sız-İtalyan münasebetlerinin ıslahı i-

(Sonu: Sa. 6 Sü. 5)

Ispanyol Sefaretine Uğrayan Her Gazeteci

Şu Cevabı Alıyordu: "Konuşmıya

Değil, Ağlamıya G eldik.,,

Dün gelen dost Iran ve Afgan heyetleri

Leh - Çek Müsademeleri

H u d u t t a K a n l ı

Çarpışmalar Oldu

Hadiseden Sonra Çekler Ingiltereye,

Rütenler de İtalyaya M üracaat Ettiler

Londra, 25 (Hususî) — Lehistan askerleri bugün Çekoslovak­ ya hududu içinde, gelecek perşembe günü işgal edilmesi lâzım olan bir sahayı birdenbire işgal etmiş ve bu yüzden iki taraf ara­ sında bir takım çarpışmalar vuku bulmuştur. Çarpışmalar esna­ sında birkaç kişinin yaralı düştüğü bildiriliyor

Bayrakları yarıya indirilmiş lüks otomobiller silindir şapkalarla dolu. Büyük otellerin Hollerinden sokak­ lara silindir şapka taşıyor. Ankara Palasın, Belvünün salonlarında bi- ribirinden parlak üniformalar, mu­ rassa nişanlar göz kamaştırıyor. Se- -fteriî. binalarının bütün pencerele­

rinden ışıldar fışkırıyor, zira Ulu Türkün tabutu ardından son saygı­ larını taşıyacak murahhasları se­ çerken milletler asla hasis davran­ mamışlardır. Hem en önde gelenle­ rini göndermişlerdir, hem de bol bol göndermişlerdir.

İran, Yunan, Rumen, İngiliz, Fran sız, Alman askerî müfrezelerinden gayri Ankarada tam beş yüz yirmi yabancı devlet mümessili asker ve diplomat vardır. Bunların arasında 2 Mareşal, 25 General, 11 Amiral, Başvekiller, Nazırlar, Sefirler, her rütbeden diplomatlar, subaylar var­ dır. Ve bunların her biri ayn ayrı enteresan adamlardır. Fakat bütün Ankara ve bizzat bu fevkalâde mu­ rahhaslar, sefirler ve yabancı güzi­ deler, dünyanın dört bir tarafından gelmiş gazeteciler fotoğrafçılar,

si-Lehistan hükümeti. Çeklerin bir takım muntazam hücumlarından oahsetmekte ve hükümet bu vaziyet karşısında haklarım sağlamlamak için bir müddet soma işgal edeceği araziyi derhal işgal ettiğini bildir­

mektedir.

Prag resmî mahafiline göre, Leh çeteleri, Rütenyaya taarruza devam ediyor ve Macaristan ile müşterek hudut tesisi için uğraşıyor.

Almanyamn kararlaştırılan hudu­ du kat’î mahiyette saydığı ve Lehis­ tan ile Macaristan arasında müşte­ rek hududun temini için yeni hudu­ dun değiştirilmesine taraftar olma­ dığı anlaşılıyor.

Londra resmî mahafiline göre, Çek hükümeti, Münih anlaşması mu­ cibince yeni hududunun teminini istemiş ve bunun için Ingiltere hâri­ ciyesine nota vermiştir. Notada. Mü- nihte kararlaştırılan beynelmilel te­ minatı tatbik etmek sırası geldiği anlaşılmaktadır.

Peşteden haber verildiğine göre, j Beregazacz’daki Ruten cemiyetleri Sinyor Mussolinıye Lir telgraf çeke­ rek Çekoslovakyada kalan Rütenle- rin kurtarılmasını istemişlerJ.ir.

Çek maslahatgüzarı B. Braunerda dün Romada, B. Ciano ile mühim bir mülâkatta bulunmuştur. Zannedildi­

ğine göre, maslahatgüzar, Münih kon feransında tesbit edildiği veçhile, yeni Çek hudutlarının garanti edil­ mesini Italyan hükümetinden iste­ miştir.

Slovakya Dahiliye nazırı Alman i sosyal - demokrat partisini feshet­ miştir.

Macar sosyal demokrat partisi de faaliyetten menolunmuştur

Polonya hükümeti hudutta asker tahşit ediyor

Londra, 25 (A.A. i — Evenıııg Stan­

dard gazetesinin bildirdiğine göre,! Polonya hükümeti Rüten hududunda

(Sonu: Sa. 6 Sü. 6)

kiye, gayretlerini bu prensipler yo­ lunda sarfetmeğe devam eyliyecek ve dünyada sulhu muhafaza maksadi- le kendisine her müracaat vukuun­ da “ mevcut,, cevabını vermekte ku­ sur etmiyecektir,,,

Bu sözler, dün olduğu gibi, bugün

de Türkiye hariciye siyasetinin sulh yolunda en kuvvetli oir unsur ola­ rak devam edeceğinin en büyük de­ lilidir ve Atatürk’ün ölümünden son­ ra Türkiyede bir değişiklik olabile­ ceğini vehmedebilenler varsa, bunla­ rın vehimlerini boğmağa kâfidir.

Atatürk Daimî

Ankara Mebusu

Kalacak

Ankara 25 (TAN) — Eski Ad liye vekili Mahmut Esat Boz - kurt ile arkadaşları tarafından Meclise bir kanuıı lâyihası teklif edileceği haber alınmıştır. Bu lâyiha şu esasları ihtiva ede -

çektir. «r»

1 — Atatürk daimî Ankara mebusudur.

2 — Atatürkten inhilâl eden Ankara mebusluğuna bir başka sı intihap olunmaz

3 — Meclis umumî içtima - lanndaki yoklamalarda Ata - türkün adı okunur ve Meclis he yeti umunıiyesi “ burada,, diye cevap verir.

4— Bu kanun hükümlerinin tatbikine Biiyiik Millet Meclisi memurdur.

Bu lâyihanın hukukî forma­ litesi ile teşkilâtı esasiyeye ta - allûk eden cihetleri lâyiha okun duktan sonra kararlaştırılacak­ tır.

Bu haber bütün Meclis maha filinde alâka ve heyecanla kar­ şılanmıştır.

nemacılar, hep, İspanyadan gelen fevkalâde heyeti konuşmaktadırlar. Hayat ve ölüm mücadelesine giriş­ miş bir Cümhuriyetçi İspanya düşü nünüz ki Ulu Türkün cihansaran şahsiyetine karşı duyduğu hayran­ lığı izhar edememiye katlanamamış ve kardeş kavgasının en kaniı, en korkunç günlerini yaşadığı bir de­

virde bir nazırını iş başından ve iki Generalle bir Amiral ve dört harp uçakçısmı kara, deniz ve hava cep­ helerinden ayırmış, Ankaraya yol­ lamıştır.

Bunlar Barselonadan yola çık­ mışlardır. Barselona Avrupada ve Akdenizin garp kıyısındadır. Lâkin bugünkü siyasî şartlar bu Akdeniz limanını Ankaradan o kadar uzak­ larda bulundurmaktadır ki...

Hükûmetçi İspanyadan bir heyet gelmiştir denince insan, bu heyet sanki bir Avrupa merkezinden de­ ğil de Merihten gelmişmiş gibi bir hayrete düşüyor. Tayyare ile yola çıkmışlar. Balearían geçerken Fran konun uçaklan tarafından kovalan­ mışlar. Majorka bataryalarının sed ateşi arasından geçmişler. Tun usta tevkif edilmişler ve buna benzer sa­ yısız zorluklara rağmen yine Tür­ kiyeye gelebilmişler. Yabancı gaze­ tecilerin, fotoğrafçıların ve sinema­ cıların hepsinde İspanya sefaretine doğru bir akın var. Fakat Emniyet âbidesinden on adım ötede, durma­ dan yağan yağmurla ıslanmış sarih kırmızı bir bayrağın matemimize

hususîî ve asıl bir melâli katarak iş­ tirak ettirdiği binadan içeriye, ga­ zetecinin tecessüsü giremiyor. Her gazeteci bu binanın kapısından ayni cevabı alıyor:

— Konuşmıya gelmedik. Ağla- mıya geldik.

Bu haî, onları görmek merakını bende birkat daha kuvvetlendrimiş- ti. Ankara Palasın barında, biraz ısınmak için konyak yuvarlyan ga­ zetecilere:

— Belki... -dedim- hep birden gi­ dersek bizi reddetmezler.

Talih denemiş olmanın verdiği bir çekingenlikle birer birer itizar etti­ ler. O zaman tek başıma yola dü­ züldüm.

Her türlü hud’aya başvurmıya karar vermiştim. Yenişehirdeki köşkün ziline basınca kapıyı açan hizmetkâra gayet hâkim bir

sesle-— Son ekselans de Los Riyos be­ ni bekliyor...

-dedim-Ve tek kelime söylemesine mey­ dan bırakmadan şapkamı, paltomu eldivenlerimi uzatarak salona dal­ dım.

De Los Riyos heyete başkanlık e- den Münakalât Nazırının adıydı Herhalde o beni protokoldan biri veyahut bir davetli sanmış olacaktı ve salona girer girmez, sonradan İspanya sefiresi olduğunu öğrendi­ ğim çok zarif bir bayanla karşılaşın­ ca derhal selâmlayıp elini öptüğü-

(Sonu: Sa. 6 Sü. 1)

Atamızın Son Günleri

Ebedî Şefimiz Atatürkün, hattâ her nefes alışı millet için 1: hâtıra hâdisesi oldu. O sebepledir ki bugün bu sütunlarda, az Atamızın Savarona yatında, lâtife ettiği bir anda aldırdığı resi görüyorsunuz. (Devamı 12 nci sayfadadır)

(2)

26 - 1 1 . 9 3 8

s. Z

G Ü M

«a

AŞIRI

Hayal

İnsan başı dediğimiz bu esrarlı makinenin dokuyabileceği en mü* kemine! kumaş bu: Hayal:

Bütün büyük hakikatler hayalin çocuğudur; bütün güzel şeyleri ha­ yal doğurur.

Kahramanlar, hayalperestlerdir, dahîler, hayalperestlerdir, âlimler hayalperestlerdir, mucitler hayalpe­ restlerdir. Kimi bir milletin başında, kimi yazı masasında, kimi kütüpha­ nesinde, kimi lâboratuvannda sade­ ce bir hayali hakikat yapmağa uğra­ şır durur....

Muhayyilesi* adam, en geri insan safına, ancak mantıkçıların (Hayva­ nı natık) tarifiyle girebilir.

Hayalsiz ne sanat, ne inkılâp olur. Türk inkılâbı 1919 da bir hayal di. Bir gece, Samsuna gitmeğe ha­ zırlanan üçüncü ordıı müfettişine, Cevat Paşa yavaşça şunu soruyor­ du:

— Bir şey mi yapmakistiyorsu mız, Paşam?

Henüz, hayalini gönlünde sakla yan Mustafa Kemal §u cevabı verdi: — Evet, bir şey yapmak isliye rumî

Bugünkü Türkiye, işte, bu “ Bir şey„ den doğdu; yarınki Tihkiyeyi de bu “ Bir şey,, 1er doğuracak

insanlar, hayalsiz yaşayamaz. Ha­ yalini kaybeden adam, yaşamak için bütün ümidini kaybeden adamdır. Milletler de hayalsiz yaşayamaz. Ga­ yesini kaybeden bir cemiyet, mana­ sız bir kalabalıktır,- inkıraz bulma­ ya mahkûm bir kalabalık!.. ,

Türk milleti, Atatürk’ünü kaybet­ ti; fakat hayalini değil!

Bugün yeni bir Şefin arkasında kendini daha iyi tanıyan ,kendine daha çok güvenen bir millet var. Ne yapmak istediğini ve nereye gittiği­ ni pek iyi biliyor. Sarsılmaz bir azim ile bu yepyeni medeniyet yolunda yürürken, 1919 da içimizden yalnız birinin söylediğini, şimdi hepimiz tekrarlıyabiliriz:

— Evet, bir şeyler yapmak isti­ yoruz ve bir şeyler yapacağız!

Beş Kişi Yaral.

Orhan Seyfi ORH13N

Bir Günde 6

Otom obil

Kazası Oldu

Son yirmi dört saat içinde şehri­ mizde 6 otomobil ve araba kazası olmuş, beş kişi muhtelif yerlerin - den hafifçe yaralanmışlardır.

1 — Şoför Ramazanm idaresinde­ ki 1834 numaralı otomobil, Okçumu- sa caddesinden geçerken Galatada oturan Halile çarpaiak başından ya­ ralamış ve bir dişinin kırılmasına sebebiyet vermiştir.

2 — Şoför Ömer tarafından idare clunan 3398 numaralı otomobil ile. 124 numaralı Taksim - Fatih tram­ vayı arasında Tepebaşmda bir çar • pışma olmuş, ikisi de hasara uğra­ mıştır.

3 — Şoför Ahmet tarafından ku1 lanılan 9 numaralı Edirne otobüsü, Saraçhane başından geçerken o ci - varda oturan 7 yaşında Mustafaya çarpmış, başından yaralamıştır.

4 — Şoför Serkisin idaresindeki 3322 numaralı otobüs, Pangaltıdan geçerken Muharrem isminde birin? çarparak başından yaralamıştır.

5 — Sürücü Osman tarafından i- dare olunan 1886 numaralı yük ara­ bası Feriköyden geçerken ayni semt te oturan Şahabettine çarparak ko - lundan yaralamış, arabacı yakalan­ mıştır. ■--- o---İ H R A C A T :

Eminönünde Son

İstim’

â k

İşleri de

Bitriliyor

---o— —

G alata Köprüsünün Kati

Vaziyetini Prost

Tesbit Edecek

Eminönünde, Yenicamiin ön kıs­ mına rastlıyan adalardaki binalar­ dan bir kısmı yıktırılmış, yerlerinin düzeltilmesine başlanmıştır. Bu haf­ tadan itibaren, eski Selânik Bonmar-

şesinin karşısındaki ada üzerinde bu­ lunan binaların, istimlâki tamamla­ nacaktır.

Yenicami meydanının genişletil - mesi işi bittikten sonra Galata köp - rüsüne verilmesi icap eden vaziyet henüz tesbit edilmemiştir. Bazı mü­ hendisler, Eminönündeki rıhtım se­ viyesinin 30 santim kadar yükseltil­ mesini ve bu ucun gümrük binası is­ tikametinde yana çekilmesini teklii ediyorlar. Bazıları bunun maksadı temin edemiyeceğini, köprüyü vazi­ yeti umumiyesile Haliç istikameetin de çekilmek lâzım geldiğini söylü yorlar.

Mütehassis, Prost, bu husustaki tetkiklerini yakında bitirerek kara­ rını belediyeye bildirecektir. B E L E D İY E D E ^ H A R İ Ç T E :

Y unanistanda

Zeytinyağı

Rekoltesi A z

Kuraklık ve Böcekler

Bazı Mıntakalarda

Mahsulü Bozdu

Yunanistanın zeytinyağ rekoltesi geçen seneden noksandır. 1937 sene­ si rekoltesi 120 milyon kilogram tut muştu. Fakat geçen sene Yunanis - tanın on senedenberi görmediği be reketli bir sene olduğu için bu mik­ tar âzamî bir randıman olarak ka - bul edilmişti. Bu seneki zeytinyağ larmm geçen senenin kilosundan yüzde yirmi kadar noksan olacağı tahmin ediliyor. Bu sene zeytin bö­ cekleri ve kuraklık yüzünden, bazı mıntakalarda % 20 ve bazılarında %25 msbetinde zeytinler bozulmuş­ tur.

Para Cezası Ödeyecek

Tahtakalede sandıkçılık yapan I- nebolulu* Mustafa, hemşerisi ve mes- lekdaşı Recep oğlu Ahmede geçen lerde bir keçe satmış. Ahmet, 125 kuruş borçlanmıştır. Mustafa dün, sandıkçı Hakkının dükkânında Ah­ mede rastlamış ve:

— Arkadaş bayram arası, elim dardır. Şu benim 125 kuruşu verir­ sen işime yarar, demiştir.

Öteki:

— Ne parası istiyorsun? Benim borcum yoktur., deyince ağız kavga­ sı bıçağa dayanmıştır.

Ahmet saldırmasını çekerek Mus- tafanın üstüne yürümüş, ve başından yaraladıktan sonra polis yetişmiştir. Sultanahmet sulh üçüncü ceza mah­ kemesi, dün bu davayı tetkik ederek Ahmedin suçunu sabit görmüştür.

Henüz on dokuz yaşım bitirmedi­ ği için kendisine yirmi dört lira dok­ san kuruş ağır para cezası vermiş­ tir.

A ’ivre Pamuk

Satışları

Devam Ediyor

---

o---Çekoslovakya ve

¡falyadan

Yeni

Talepler Oldu

îzmirden Almanya için yapılan satışlardan son günlerde pamukla - nn sevkedilmesine başlanmıştır. Is teklerin artması ve alivre satışların devamı Ege mıntakasuıda pamuk du rumunu muhafaza etmektedir. Ada nadan dış talepler az olduğu için pi­ yasa biraz durgun gitmiştir. Fakat son günlerde Çekoslovakya ve İtalya için talepler vaki olmuştur. Ayni günlerde Filistin ve Radosa da bir miktar satış yapılmıştır. Evvelki ay­ lara nazaran pamuk satışlarında gö­ rülen piyasa vaziyeti Çukurova müs tahsillerini memnun edecek nisbet- tedir. Bu sene hariç piyasalardan fazla miktarda pamuk talep edilece ğine dair piyasalarımızda iyi haber­ ler dolaşmaktadır. Yerli fabrikala - rımızm da geçen seneden fazla pa­ muk işliyecekleri söylendiği için bu seneki rekoltemizin kolaylıkla erit* - leceği ümitleri günden güne kuvvet bulmaktadır.

İzmirde Tütün

Satışları

îzmirde tütün satışları iyi bir saî hada devam ediyor. Almanya ile A nierika için alınacak tütünlerden baş ka Polonya ve Çekoslovakya için de gelen siparişlere göre, bu sene İzmir piyasasından mühim partilerin satı lacağı bildirilmektedir. Bu hafta i- çinde yapılacak satışlar Eğenin tü - tün piyasalarındaki vaziyeti daha sarih olarak gösterecektir.

Limanda Balık Bekllyen

Gemiler

Limanımızdan balık yüklemek ü- zere gelmiş olan 18 Yunan ve 9 Ital­ yan balık gemisi havaların müsait gitmesinden dolayı tutulmakta olan torik ve palamutları yüklemektedir­ ler. Bayram münasebetile balıkçıla­ rın bir kısmı çalışmadığından tutu­ lan balık miktarı bu gemilerin an - cak ikisini doldurabilecek kadardır. Bu hafta büyük partilerde balık ih ra'ç edileceği ümit ediliyor.

Otobüs Servisleri İşin

Otobüs servisleri hakkında Avru- pada tetkikler yapan belediye maki­ ne ve sanayi şubesi müdüriLNusret, raporunu bugünlerde belediye reisli­ ğine verecektir. Raporun tetkikin­ den sonra şehir otobüslerine ait şart­ name hazırlanarak ilân edilecektir.

Tramvay, Tünel

Şirketleri İle

Müzakere

Otobüs Davası

Konuşmalara Esas Olacak

Bütün Meseleler

Tesbit Edildi

Tramvay ve Tüneel şirketlerinin satın alınması için yakında müzake­

relere başlanacaktır. Nafıa Vekâleti nin bu şirketlere yaptığı tebligat ü- zerine, her iki şirketin murahhasla­ rı bu ay sonunda Ankarada bulun­ mak üzere bugünlerde Belçikadan hareket edeceklerdir.

Nafia Vekâleti, evvelce bir komis­ yon toplıyarak müzakerelere esas olacak meseleleri tesbit etmiştir. Ni­ hayet bir ay içerisinde müzakerele­ rin neticeleneceği ve yılbaşından iti­ baren her iki şirketin hükümet tara­ fından işletilebileceği ümit edilmek­ tedir.

Tramvay ve Tünel şirketleri kâ­ nunuevvelin 19 unda umumî heyet toplantılarını yapacaklar ve satış işi üzerinde meclisi idarelerine salâhi - yet vereceklerdir.

ÜNİVERSİTEDE :

Şehir Meclisi Bu

Hafta Üç Gün

Toplanacak

Şehir Meclisi toplantılarının 15 gün müddetle uzatılacağı doğru de­ ğildir. Meclisin işleri bitmek üzere olduğu için buna lüzum görülmemiş­ tir. Yalnız bu hafta salı, çarşamba ve perşembe günleri fasılasız topla­ nılacak, elde kalmış bulunan tek tük meselelerle bir iki müesseseye ait hesabı kat’î raporları ve yanan maddeler haklımda hazırlanan lA>- matname müzakere edilecektir, ilk devre toplantıları bu suretle nihayet bulacaktır.

Posta Kongresi

Toplanıyor

Milletlerarası posta kongresinin gelecek nisanda Boenos Ayreste top lanması kararlaştırılmıştır. Bu kon­ greye dünya hükümetlerinden sek - sen dokuzunun murahhasları iştirak edecektir. Kongre birkaç hafta de vam edecek ve milletlerarası posta işlerinin 1934 senesindenberi teknik olarak tesbit edilen esaslarına göre yeni posta birliği mukavelesi hazır- lıyacaktır. Beynelmilel Ticaret Oda sı bu kongre için bir proje hazırla - mıştır.

Yeni Koşu ve Yarış Yeri

îstanbulun imar plânile şehrin haricinde bir de koşu ve yarış ma halli yaptırılacaktır. Şehir mütehas­ sısı Prostun bugünlerde meşgul ola­ cağı bu yarış mahalli İstanbul cihe­ tinde, surların dışında olacaktır.

Şehrin merkezinden koşu mahal­ line 60 metre genişliğinde bir cad - de açılacaktır. Bundan başka yine bu anacaddeye mülâki olmak üzere şehrin muhtelif semtlerinden ikinci det ece caddeler açılacaktır. Anacad* denin, şehir haricinden koşu mahal­ line kadar devam edecek olan kıs - mmda iki taraflı.hayvanat ve neba­ tat bahçeleri yapılacaktır.

Ankara Caddesindeki

A sfalt İnşaatı

Kanalizasyon, elektrik, havagazı ve su şebekelerine ait hatların de ■ ğiştirilmesi yüzünden asfalt inşaatı geçken Ankara caddesi üzerindeki faaliyet dünden itibaren tekrar baş­ lamıştır. Bu cadde üzerindeki şebe - keler kısmen yaya kaldırımları altı- pa alınmıştır. Yalnız bu saha dahi - linde Evkaf idaresine ait altı bina nm elektrik, havagazı ve su borula­ rı henüz değiştirilmemiştir. Beledi­ ye, bu cadde üzerindeki asfalt inşaa­ tın daha fazla gecikmemesi için Ev­ kaf idaresine müracaat ederek bu ev­ lere ait su, elektrik, kanalizasyon ve havagazı borularının değiştirilmesini istiyecektir.

Şeref Sütunu İçin

Hazırlık Başladı

Üniversiteye dikilecek olan şeref sütununun yazılış ve rekzi işlerile Güzel Sanatlar Akademisi profesör­ leri meşgul olacaklardır. Başta ebe­ dî şefimiz Atatürkün hayatı olmak

üzere millî mücadeleden bugüne ka­ dar gerek İçtimaî, gerek siyasî saha­ larda mühim vazifeler deruhte et - miş büyüklerin hayatlarını ihtiva e- decek olan bu sütun, bir ihtimale göre, Üniversitenin giriş kapısından! Tç meydana dikilecektir.

Rektörlük, şeref sütununa ait iş­ lerle bu haftadan itibaren meşgul o lacaktır.

S U A L

Recai Nüzhet

Bandırmada

Yakalandı

Arkadaşımız Ahmet Emin Yal­ man, bazı kimselere verilen otobüs imtiyazlarım tetkik ve tenkit eder - ken, dişçi Avni Bayer bir protesto göndererek arkadaşımıza bin lira ver diğini söylemek suretile hakaret et­ tiği ve Recai Nüzhet Baban da ken­ disine bu işte yardım ettiği için asli­ ye birinci ceza mahkemesi dişçi Av­ ni Bayeri üç ay, Recai Nüzhet Ba - banı da bir buçuk ay hapse mahkûm etmişti. Bu hükümler katiyet kesbet fiğinden müddeiumumilik hüküm - lerin infazı için mahkûmları arıyor, fakat adreslerinde bulamıyordu. Re­ cai Nüzhet Babanın Bandırmada ya­ kalandığı ve hükmün infazı için müd deiumumiliğe gelen bir telgrafta Ban dırma hapishanesine konduğu bildi­ rilmiştir. Mısıra gittiği söylenen Av­ ni Bayer henüz bulunamamıştır.

---o---M Ü TEFER R İK :

P O L İS T E :

Sarhoşluk Yüzünden

Birbirlerini Yaralad ılar

Beşiktaşta Bosna sokağında otu­ ran Artin ile arkadaşı Muzaffer ve Beyazıt Çadırcılar caddesinde soba­ cı Mehmet ile arkadaşı Halil sarııoş Hık yüzünden kavga etmişlerdir. Mu­ zaffer Artini, Halil de Mehmedi bl­

okla yaralamışlardır.

Bir Çocuk Yaralandı

Üsküdarda Araplar sokağında, o- turan Ercüment, Emin ve Emrullah ismindeki üç çocuk ellerine geçirdik leri karpiti bir kutu içinde yakarlar ken, kutunun patlaması neticesinde Emıullah başından yaralanmıştır.

Mektepler ve Daireler

Bugün de Tatil

Bugün resmî ve hususî bütün da­ ireler kapalı kalacaklardır. Buna se­ bep, iki resmî tatil günü araşma bir yarım çalışma günü girmesidir. A-radaki yarım çalışma günü, bu va­ ziyette kanunen tatilin devamı ola­ rak sayılacaktır.

Bütün daireler ve mekteplerle Üniversite pazartesi sabahından iti­ baren çalışmağa başlıyacaklardır.

Bayram Neşesiz Geçti

Büyük matemden sonra gelen üç günlük Şeker bayramı, havanın gü­ zelliğine rağmen, tatsız ve neşesiz geçti. Bayram yerleri bomboştu.

Pek çok kimseler, bayram ziya - retleri yapmadılar ve tebrik kart - lan göndermediler.

Parti Kaza Kongreleri

Cümhuriyet Halk partisi Ocak ve nahiye kongreleri bitirilmiş, bu kon­ grelerde verilen kararlar ve tesbit edilen temenniler kaza parti kurul­ larına bildirilmiştir. Kaza parti kon­ grelerine de bugünden itibaren baş­ lanacaktır. Bugün Kartal, Sarıyer, Beşiktaş ve Beyoğlu kaza kongrele­ ri toplanacaktır. Ayın 27 inci pazar günü Bakırköy, Eyüp, Beykoz ve Ka­ dıköy; 28 pazartesi günü Yalova, 29 salı günü Şile,Üsküdar, 30 çarşamba günü de Silivri, Eminönü ve Fatih kazaları kongreleri toplanacaktır.

S — Alman matbuatı Atatürk’ün ölümü ve ismet İnönü’ nün Ciimhur riyasetine seçilmesi münasebetiyle bir şeyler yazmadı mı? Avrupa ga­ zetelerinin neşriyatı arasında Alman gazetelerinin yazılarına tesadüf ede­ medik.

C —- Atatürk’ün ölümü hakkında Alman matbuatı ilk gün teessür ya­ zıları yazdılar ve onun şahsiyeti et­ rafında neşriyetta bulundular. Fakat ismet İnönü, Cümbur Reisliğine se­ çildikten sonra bu neşriyat birdenbi­ re durdu... Bir daha Alman matbua­ tından bir ses çıkmadı. Bilirsiniz ki, Almanyada matbuatı propaganda ne­ zareti idare eder. Y'azılıp yazılmıya- cak mevzuları o tayin eder. İhtimal Alman propaganda nezareti neşriya­ tın devamını faydalı görmemiştir. Fakat Çin matbuatının bile medih- kâr neşriyatı karşısında Alman mat­ buatının susması her halde manalı olmaktan uzak değildir.

S — Dünyamn en kalabalık şehri hangisidir?

C — Dünyanın en kalabalık şehri Londradır. Nüfusu sekiz milyondan fazladır.

Yani bizim nüfusumuzun yarısı kadar nüfusu vardır. Ondan sonra, Nevyork şehri gelir ki, omuı da nü­ fusu sekiz milyondur.

Hazırlıklar bitirilirse, belediye, ilk - bahardan itibaren şehir dahilinde o- tobüs servislerini kendisi idare ede­

cektir.

Adananın

Yeni Pamuk

Stoku

Bu ayın iptidasında Adana mıntakasmın pamuk stoku 71220 balya tahmin edilmiştir. Bu miktardan 3545 balya yerli pamuk ve 8652 balya Klevland pamuğu ihraç edilmiş ve 8920 balya yerli dokuma fabrika­ ları tarafından satın alınmış ol­ duğundan stok olarak 50103 bal ya kalmıştır.

Adana Ticaret ve Sanayi o- dası tarafından yapılan tahmin­ lere göre 1938 — 1939 devre sinde yerli pamuklardan 124000 ve Klevland nevinden 50 bin balya olduğu anlaşılmıştır. Ege mıntakasında rekoltenin 80 bin balyası Akala ve 10-15 bin bal­ yası da yerli olmak üzere 90 - 95 bin balya olduğu tahmin edil miştir. Birleşik Amerikada re - kolte 11.988.000 balyadır.

S — Bayramda niçin yalnız Kızı­ lay gazetesi çıkar ve bu gazete­ yi kim çıkarır?

C — Otedenberi Türk gazeteleri­ nin bayramda tatil yapmaları tea­ mül haline gelmiştir. Fakat Türk okuyucularım gazetesiz bırakmak da mümkün değildir. Hem karie bir gazete vermek, hem de bu vesile ile Kızılaya bir yardımda bulunmuş olmak maksadiyle, bayramda gazete çıkarmak hakkı bu cemiyete veril­ miştir. Kızılay cemiyeti mevcua mat­ baalardan biriyle anlaşarak, hu ga­ zeteyi neşreder. Gazeteyi çıkaran

müessese bayram müddetinee Kızı­

lay hesabına çalışır» Kâr mtinhası- * ran Kızılaya aittir.

S — Istanbulda ne kadar kahve hane vardır?

C — Türkiye kahvehanesi bol o* lan memleketlerden biridir. En kü­ çük kasabalarda bile bakkal dük­ kânından çok kahvehane vardır.Istan buldaki kahvehanelerin miktarı 2500 kadar tahmin edilmektedir. Her gün ıu kahvehanelere vasati onar kişi gitse, günde kahvehane müdavimle­ rinin adedi 25 bini buluyor demek­

tir.

C . Halk Partisi Genel

Sekreterliğinin

Neşrettiği Tebliğ

Cümhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği şu tebliği neşretmiştir:

“ Büyük Halaskar, Millî Şef Ata­ türkün fanî hayata gözlerini kapa yıp istiratgâhma tevdii ânına kadar geçen günlerde yurdun her köşesin­ de vatandaşlarımız huzur, sükûn ve büyük milletlere yaraşan vakar için de derin teessürlerini izhar etmiş lerdir. Bugünler zarfında bütün va tan çocukları ölçüye sığmıyan dem teessürlerini istisnasız ve farksız su­ rette her tarafta muazzam tezahürler

'alinde ve inkıtasız surette Atatür kün manevî huzuruna arzeylemışler dir.

Değil sade Türkiye hudutları için e, hariçte de herkes Türkiyenin bu millî mateminden dolayı duydukları derin ve içten teessürleri muhtelif

’esilelerle göstermişlerdir.

Dahiliye Vekili ve Parti Genel 'kreteri Doktor Refik Saydam, y? lı günlerimizde vazife alan valilere idare âmirlerine ve zabıta memurla­ rımıza büyük teessürün izharında bı le gösterilen vakar ve sükûndan do layı hükümetin takdirlerini Parti ve

ılkevleri teşkilâtına teşekkürlerin.

1 * bîMhrmffeffrC!

Tren Erzincanda

Erzincan, 25 (TAN muhabirin • den) — ilk posta treni, evvelki gün, halkın coşkun tezahüratı arasında Erzincana geldi. Bu münasebetle halk ve civardan gelen köylüler is - tasyonu sabahtan itibaren doldur - muşlardı. Tren, akşam saat 20,55 de halkın alkışları ve muazzam tezahü­ ratı arasında istasyona girdi. Halk, sonsuz bir neşe ve sevinç içindedir.

ııımımmttNiımHHroımmKHMiinımmiiKmmıri'.ıtmıımmiiiııiHmımfnmHnnuuKŞ

TAKVİM ve H A V A

26 Ikinciteşrin 1938

C U M A R T E S İ

11 inci ay Gün: 30 Kasım: 10 | Arabi: 1357 Rumî 1354 | Şeval: 3 İkinciteşrin: 13 | Güneş: 7.01 — Öğle: 12.01 | İkindi: 14.29 — Akşam: 16.43 | Yatsı: 16.21 — îmsâk: 5.15 I

MMiftmnMMM« ımıttmtmmtiH inimi

YURTTA HAVA VAZIYETİ

Yeşilköy meteoroloji istasyonundan alı­ nan malûmata göre hava yurdun, Trakya, Kocaeli, Ege bölgeleri ile Akdeniz kıyıla­ rında çok bulutlu ve kısmen lağışlı, di­ ğer bölgelerde umumiyetle bulutlu geç­ miş, rüzgârlar doğu ve cenup doğusu ile Orta Anadoluda sakin kalmış, diğer yer­ lerde umumiyetle şimal istikametinden orta kuvvette, Ege denizinde kuvvetlice, esmiştir.

Dün Istanbulda hava kapalı geçmiş rüz­ gâr cenubu şarkîden saniyede 2 — 4 met­ re hızla esmiştir. Saat 14 te hava tazyiki 761,1 milimetre idi. Suhunet en yüksek güneşte 40,2 gölgede 16,6 ve en düşük 12,î santigrat olarak tesbit edîlmîst.îr.

(3)

25 - Tl - 938

İngiliz - Fransız

Konuşmaları

Yazan: Ömer Rtza D O Ğ R U L Ingiltere Başvekili Mister Cham­ berlain ile Hariciye Nazın Lord Ha­ lifax, Fransa Başvekili ve Hariciye nazırı ile görüşmelerini tamamhya- rak Londraya döndüler.

Konuşmalardan sonra neşrolu­ nan tebliğde iki tarafın da aşağı yu­ karı bütün arsıulusal meseleleri gö­ rüştükleri ve aralarında fikir tıpkı- bğı görüldüğü anlatılıyor.

Verilen tafsilâta göre, görüşülen meselelerin birineisi müdafaa mese­ lesidir.

Meseleyi bu sütunlarda bir kaç de­ fa tetkik etmiştik. Tekrar hulâsa e- debiliriz: Avrupanın bugünkü askerî kuvvetleri, daha fazla tedafüi mahi­ yettedir. Fransanm hududunda mo­ dern bir Çin şeddi var. Fakat Al- manyanın, Fransaya bitişik hududu üzerinde de buna benzer bir sed var. Bu iki taraftan bilinin diğer tarafa taarruz etmesine imkân yok gibidir. Fakat bu tedafüi vaziyeti bozan bir silâh, tayyaredir. Tayyare halis muh­ lis tecavüz silâhıdır. Bir aralık In­ giltere, Fransa, Almanya ve İtalya arasında hava yansını durdurmak i- çin bir anlaşmadan bahsedilmişti. Fakat bu yolda yapılan konuşmalar henüz müsbet bir istikamet alma­ mış ve hava yarışını durdurmak im­ kânı hasıl olmamıştır. Bilâkis her memleket hava kuvvetine en büyük önemi vermektedir. Anlaşılan, Ingil­ tere ile Fransa hava silâhına karşı e- lele vererek çalışmak lüzumunu da hissediyorlar. Çünkü ancak bu şekil­ de Almanyanm hava silâhı bakımın­ dan üstünlüğüne karşı gelmek müm­ kün olacaktır.

Tedafüi muvazeneyi bozam hava yarışı, henüz bu vaziyette olduğu halde Almanya ile Fransa arasında da, önümüzdeki günlerde, bir sulh delklârasyonunun imzalanması bek leniyor.

Münihte Ingiltere He Almanya a- rasmda imzalanan bu deklârasyo­ nun Fransa ile Almanya arasında da imzalanması için Almanya Hari­ ciye nazırı Von Ribbcntrop’un Pari se gitmesi beklenmekte ve Fransa

hükümeti de bu ziyaretin iyi hava i- j/fioV r-uAuanu temin için fevkalâ- (

ûe VviiV>«:\eT almaktadır.

Deklârasyonun hulâsası, iki tara­

fın aralarında çıkan ihtilâfları barış yoluyla halletmeleri, ve her hangi ihtilâf yüzünden silâha sarılma­ mak için söz vermeleridir.

Bu sözleşme ne netice verebilir? Ingiltere ile Fransanm Almanya ile aralarındaki bütün meseleleri barış yoluyla halle ve bu yüzden hiç bir veçhile silâha sarılmamak için karşılıklı sözleşmeleri, şüphesizdir ki, Avrupa siyaseti bakımından bir kıymeti haizdir.

Fransa, bu şekilde hareket etmek­ le Sovyet Birliği ile imzaladığı kar­ şılıklı yardım paktım büsbütün suya düşürmüş olmuyor mu?

Fransa ile Almanya birbirlerile harp etmemeğe sözleştiklerine göre, Fransanm Orta Avrupada ve Cenu­ bu Şarkî Avrupada dost edinmeğe, müttefik sahibi olmağa ihtiyacı ka­ lır mı?

Demek ki, bu sözleşmenin mühim bir kıymeti vardır.

Hattâ, bu ehemmiyet Orta Avru­ pa ile Cenubu Şarki Arupa, Avru- paya, hattâ Sovyet Itusyanm Fran­ sa ile münasebetlerine münhasır kal­ mayacaktır. Çünkii bu anlaşma ve sözleşme, belki de dörtler paktına doğru mühim bir adım teşkil edebi­ lir.

Fakat bu neticeye varmak için bir çok meseleleri halletmek gerek- leşiyor. Hava yarışı, bunların başın­ dadır. Ispanya meselesi ise, ayni de­ recede, belki de daha fazla mühim­ dir. Çünkü, Ingiltere ve Fransanm Akdenizdeki istikbali, ispanyanın tamamiyetini muhafaza etmesine bağlıdır. Almanya He Kalyanın is­ panyada aldıkları vaziyet ise, bu ba­ kımdan bir tehlike teşkil ediyor.

Hulâsa, Avrupanm siyaseti bir ta- havvül arifesinde görünüyor.

BulgaristanlI!

H aricî Politikası

Dün Sabah Üniversite

Talebesi Tarafından

Bir Nümayiş Yapıldı

Sofya, 25 (A.A.) — Bulgar ajansı bildiriyor:

Bugün Sofyada bulunan bütün mebusların iştirak ettiği tnr toplan­ tıda başvekil B. Köseivanof, Bulgar dış politikasının ana hatları hakkın­ da izahat vererek demiştir ki:

Bu politika, Bulgaristanm Avru­ pa ve Balkan barışma olan kat’î ve halisane merbutiyetine, Yugoslavya ve Türkiye ile olan ebedî dostluk paktlarına ve Romanyaya ve Yuna - nistan ile bu memleketlerle muallak ta olan meselelerin hürmet, samimî karşılıklı itimat, hüsnüniyet ve hak - haniyet havası içinde hallini tazam- mun eden filî teşriki mesai ve tam anlaşmaya dayanmaktadır.

Bütün mebuslar, hi^ip farkı ol­ maksızın, söz alarak memnuniyetle­ rini ve hükümetin dış politikasma ı- timatlarını bildirmişlerdir.

Sofya; 25 (A.A.) — Bugün yüzler­ ce üniversite talebesi hâlen parla - mentonun hariciye kamitesinin top - landığı parlâmento binası önünde toplanarak Nöyyi muahedesinin tadi­ li ve bu muahede ile bazı komşu mem leketlere geçen Bulgar ekseriyetti yerlerin geri verilmesi lehinde teza- hüratt bulun, aşlardır.

Polis tezahüratçıları dağıtmıştır. Nümayişler hakkında kendisine sorulan suallere cevap veren Dahi­ liye nazırı, B. Nedef, demiştir ki::

Bazı kimselerin hiçbir kimsenin menfaatine hizmet etmiyecek olan tezahürata hazırlandıkları hakkında malûmat aldım. Halkı sükûnu muha­ fazaya ve bu tezahürlere iştirak et - memeğe davet ederim. Bur.dan baş­ ka, bazı müfrit unsurlar bu tezahü- \ rattan kendi gayeleri için istifade et / mek istiyorlar. Polise halkxn to/oJ**,-

t-cv&tii olmasını ve alman ted­ birlere itaat etmiyenlere karşı şid - detle hareket edilmesi için emir ve­ rilmiştir.

Bulgar Kralı,

O rta Elçimizi

Kabul E fiî

Sofya, 25 (A.A) — Bulgar Ajansı bildiriyor:

Kral saat 11 de Türkiye Orta El­ çisi B. Berkeri kabul etmiştir.

Elçi Krala, büyük Türk matemi­ ne iştirakinden dolayı Cümhur Baş­ kanı İsmet İnönünün teşekkürlerini bildirmiştir.

M üstem leke

M eselesi

Parlâmento Âzaları

Fransanm Bu Bahiste

Müzakereye Girişmemesini

İstiyorlar

Paris, 25 (A.A.) — Bütün parti­ lere mensup mebuslardan mürekkep ©lan parlâmentonun müstemleke gu­

rubu aşağıdaki karar suretini kabul etmiştir:

“ Gurup, Fransa halihazırda, man­ dası altında bulunan ve sözlerine ve insani idealine itimat etmiş olan yerli ahaliyi Almanyaya devrettiği takdirde haysiyetşiken bir hareket­ te bulunmuş olacağına kani olduğu için bu ahaliyi Almanyanm hâkimi­ yeti altına koymağa matuf müstem­ leke talepleri hakkında müzakerele­ re girişmeği kabul etmemesini hükû metten talep ederiz.,,

Afrika Birliği Müdafaa Nazırının Roma ve B erlinde ki temasları

Londra, 25 (A.A.) — Daily Mail gazetesinin bildirdiğine göre cenubî Afrika birliği müdafaa nazırı Pi - row gelecek pazar günü Romaya ge­ lecek ve Kont Ciano ile Afrika müs­ temleke meseleleri ihdası imkânları hakkında görüştükten sonra Musso- lini tarafından kabul edilecektir.

Berlin, 25 (A.A.) — Emin bir mem badan öğrenildiğine göre Hitler ile cenubî Afrika birliği müdafaa nazı­ rı Pirow arasında yapılan mülakat esnasında birkaç mesele hakkında ve bilhassa İngiliz - Alman münasebet­ leri hakkında bir noktai nazar teati­ sinde bulunmuştur.

Hitler ile Romanya kralı arasında yapılan görüşmeler esnasında da Al­ manya ile Polonya arasındaki yalnız siyasî değil, fakat İktisadî ve kültü­ rel münasebetlere dair en mühim me seleler tetkik edilmiştir.

Fransada Umumî Grev İlân Ediliyor

Sosyalistler, Hükümeti

İstifaya

Davet Ettiler

Hükümet, Tedbirler

A

,

Dem ir Yollarını

işletm ek için A skerî Kuvvetlerden İstifade

Ediyor

,

Bu Hâdiselerde 8 0 Memur Yaralandı

Paris, 25 (Hususî) — Fransa a- melesi sindikalar birliği gelecek çar­ şamba günü umumî grev ilân ederek hükümeti, uzun çalışma saatleri yü­ zünden protestoya karar vermiştir. Demiryolu amelesi, hükümeti, uzun saatler kararnamesini ilgaya davet etmiş bulunuyor. Dün akşam binler­ ce amele tarafından işgal edilen re- no fabrikalarının tahliyesi sırasında polisle amele çarpışmış, 10 kadar polis, 12 seyyar muhafız yaralanmış­ lardır. Tevkif edilenlerin sayısı 500 kadardır. Bunlar silâhlı isyan çıkar­ mak suçile muhakeme edilecekler - dir. Reno fabrikaları tamamile tah­ liye edilmiştir.

Paris, 25 (A.A.) — Petit Journal gazetesi, Pariste ve şimalî Fransada- ki grevler hakkında yazdığı bir ma­ kalede, bu hareketin komünist pro - pagandasından doğduğunu ve komü­ nistlerin her ne pahasına olursa ol­ sun Fransız - Alman deklarasyonu yapılmadan evvel hükümetin düşme­ sini istediklerini yazmaktadır. De­ miryolu amelesi sendikal meclisi dün gündüz servisleri için umurhi greve karar vermiştir.

1919 danıberi bu kadar mühim grevler kaydedilmediği

bildirilmek-Matin gazetesi, grevcilerin bir po lis kamyonunu çevirdiklerini ve Ha­ vas ajansı da diğer kamyonun teker­ leklerinin tahrip edildiğini bildiri - yorlar. Hâdiseler esnasında iki sivil ve bir jandarma küçük zabiti yara­ lanmıştır. Geceye doğru, Valancien- ne vali muavini, Denain komünist belediye reisi ve maden amele sen­ dikasının mümessilleri arasındaki görüşmeden sonra seyyar müfrezeler çekilmiş ve grevciler işgal ettikleri fabrikaları boşaltmışlardır.

Gazetelerin mütaleaları Nafia nazırı, hükümete el koymak salâhiyetini veren bir kararnameyi Başvekile imza ettirmiştir. Hükümet bu salâhiyetine dayanarak Anzinde madenlerin Belçika hududuna giden demiryolu hatlarına el koymuştur.

Paris, 25 (A.A.) — Şimalî

Fran-Küçük haberler :

ve

Yugoslav Başvekili

Rumen Askerî Heyetini

Kabul Etti

Belgrat, 25 (A.A) — Başvekil Hariciye Nazın Stoyadinoviç, Bal­ kan Antantı devletleri Erkânı Har­ biye Reislerinin konferansına işti­ rak etmek üzere Atinaya giden Ru­ men ordusu Erkânı Harbiye Reisi Jonesco ile Rumen askerî heyetini kabul etmiştir.

Kaliforniyada

Büyük

Bir

Yangın Çıktı

Nevyork, 25 (A.A.) — Kaliforni- anın cenubundaki ormanlarda çıkan yangın 50.000 “ akr„ genişliğinde bir sahaya yayılmıştır. 700 ev harap ol­ muştur. Binlerce kişi yangmı tecrit etmeğe çalışmaktadır.

Yeni Bir Hava Silâhı

Amsterdam, 25 (A.A.) — Fokker tayyare fabrikaları gelecek Paris ser gisinde teşhir edilecek olan yeni bir avcı tayyaresi inşa edildiğini bildir­ mektedir. Tayyare saatte 500 kilo - metre süratle uçabilecek ve büyük çapta silâhlarla mücehhez olacaktır.

Papa Ağır Hasta

Vatikan, 25 (A.A.) — Papanın sıh­ hî vaziyeti yeniden endişe verici bir mahiyet almıştır.

sadaki Anzin maden havzası komite si, umum grev ilân etmiştir.

Hükümet A m in deki şimendifere el koydu Polis gözyaşı gazı kullanmak mec buriyetinde kalmıştır. Bir aralık a- mele zabıtanın hareketini geciktir - mek için barikatların birine ateş ver iniş, fakat yangın derhal söndürül - mü'ştür. Amelenin yarm yapmak is­ tediği miting menolunmuştur. Paris amelesinden 80.000 i bugün hüküme­ ti protesto etmiş bulunuyor

Hükümetin aldığı tedbirler Paris, 25 (Hususî) — Fransa hü­ kümeti grevler yüzünden âmme iş - lerinin arızaya uğramaması için ted­ bir almaktadır. Grevciler yalnız bi­ na içlerinde toplanacak ve söz söy- liyeceklerdir. Halihazırda matör, me tal ve maden ameleleri grev halin­ dedir. Maden amelesi, maden kuyu­ larından zorla çıkarıldıkları takdirde

#E L E K

ı ı

kuvvet kullanacaklarını bildirmiş - lerdir. Hükümet demiryollarını iş - letmek için askerî kuvvetlerden isti fadeye Başladı.

Fransanm en kuvvetli fırkası olan sosyalistler bugün hükümeti teh likeli ve irticacı bir siyaset tuttuğu için istifaya davete karar vermişler­

dir.

M. Blum, hükümetin tuttuğu si­ yaseti tenkit etmekte ve önün Fran­ sız efkârı umumiyesini ayrılığa sev- kettiğini söylemektedir.

Paris, 25 (A.A.) — Hükümet mah­ filleri, meclisin 6 kânunuevvel için derpiş edilniş olan toplantısının 13 kânunuevvele tehirini mümkün ad­ dediyorlar. Bunun sebebi Finans ko­ misyonuna bütçe projesini tetkik im kânını vermek olacaktır. Zira korniş yon geceleri de çalışmak şartiyle, me saisini 12 kânunuevvelden önce bi - tiremiyecektir.

Almanya

Japonya

Anlaşması

Japonya, Yahudiler

Aleyhine Tedbirler

Almıyor

Berlin, 25 (Hususî) — Almanya ile Japonya bugün yeni bir kültürel anlaşma imzalamışlardır. Bu anlaşma iki tarafın edebiyat sanat, spor ve sa­

ir sahalarda faaliyet iştirakini temin

etmektedir. Yalnız Japonya, AlnfcSi- yada olduğu gibi yahudiler aleyhin­ de tedbirler alacağını tekzip etmiş­ tir.

Almanya hariciye nazırı Fon Rîb- bentrop bugün radyoda söylediği bir nutukta Almanya ile Japonya ara - smda imzalanan anti komintern paktına îtalyamn da iştirak ettiğini, bu. üç devlet tarafından komünizm aleyhinde açılan mücadelenin iyi ne­ ticeler verdiği, komünizmin Ispan - yada, Çinde ve Çekoslovakyada mağ lûp edildiğini söylemiştir.

İSPANYADA

Barselon Yine

Bombardıman Edildi

Salamanka, 25 (A.A.) — Barselon limanının askerî hedefleri bombar - dıman edilmiş ve birçok mağazalar­ da yangın çıkmıştır. Barselonda Pu­ eblo Nuevo istasyonile askerî hedef­ lere ve cephane yüklü vagonlara bir çok bombalar isabet etmiştir.

Valansiya, 25 (A.A.) — Saat 11.50 de beş deniz tayyaresi liman bölge­ sine elli kadar bomba atmıştır.

İsveç, Frankistleri

Tanıyor

Stokholm, 25 (A.A.) — İsveç bir kaç güne kadar Burgos hükümeti nezdine bir mümessil gönderecek ve halihazırda Stokholm’de bulunan Kont Fernandes de Dorata’yı general Frankonun resmî mümessili olarak tanıyacaktır.

—---

o---Meşhur Alman Tarihçisi

Öldü

Berlin, 25 (A.A.) — Meşhur Al - man tarihçisi profesör Erich Marcks,

bugün 77 yaşında ölmüştür.

Araplar Kültür

Birliği

Yapıyorlaor

Mısır Maarif Nezareti

Bu Hususta Teşebbüslere

Girişti

Bağdat, (Hususî) — Elyevm ga - zetesi yakıyor: Mısır Maarif nezareti bütün Arap memleketlerinin taî*n ve terbiye programım birleştirecek bir kongrenin toplanmasını temin için Mısır hâriciyesinin Arap mem- leketlerile temas etmesini istemiştir. Mısır hükümetinin bu maksadı te­ min için evvelâ Irak, Suriye ve Lüb­ nan hükûmetlerile temas etmesi bek leniyor. Teklifin mukavemetle kar - şılanmaması umuluyor. Çünkü Arap âleminde kültür birliğini sağlamla - mak cereyanı çok kuvvetlidir.

uiHHMilttlillllljlIillllJllllliıiııiın

Polonya Mason

Cem iyeti Lâğvedildi

Varşova 25 (A. A.) — “ Kanunlar gazetesi,, bugün meriyete girecek o- lan iki kararnamenin metnini neşret mektedir. Kararnamelerden biri ma son cemiyetlerinin lağvı, diğeri dev­ letin bazı menfaatlerinin korunması hakkındadır.

Bütün mason cemiyetleri bu su - retle kaldırılmış oluyor. Bu cemi - rine ve arşivler de hükümete dev - yetlere ait emlâk hayır müessesele - rolunacaktır.

Diğer kararname, millî müdafaa - mn zararına yapılan faaliyetler, dev letin malî kredisini izrar edebilecek hareketler, umumî greve veya lou - kauta her türlü teşvikler ve devle - tin menfaatini tehdit eden yalnış ha­ berlerin işaası için şiddetli cezaları ihtiva etmektedir .

Yüksel kİ Yerin

Bu Y er Değildir.,,

Yazan: B. F E L E K Ben şairlerin adını unuturum. Şi­ irlerini de pek zor ezberlerim. Bir hayli güçlükle hatırladığım şu mıs­ raın kime ait olduğunu bulamayı­ şım gibi...

Küçüklüğümdenberi, kimin elini öpsem, tuhaf bir tesadüf eseri ola­ rak ekseriya:

inşallah yüksek makamlara çı­ karsın!

— Allah, âlî etsin!

Falan, kıvammda dııaıar alırdım. Hattâ babam merhum, mektepte, şu­ rada burada çocukluk çağımın mu­ vaffakiyetli hâdiselerini kendisine naklettiğim zaman, bana ekseriya:

“— Yüksel ki yerin bu yer değil­ dir.,,

Mısraını söylerdi.

Merhumun ve bana yükseklik di­ leyenlerin. duası makimi olduğunu hele son günlerde, durmadan mutta­ sıl yükselişimden, yükseklere çıkı­ şımdan anlıyorum, bakınız nasıl:

Bir apartımanm beşinci kattaki son dairesinde oturuyorum. Her gün iki, üç defa beş kat, yani yüz on üç ayak merdiven çıkıyorum. *

Bir mektepte hocalığım var. Okut­ tuğum sınıflar binanın en üst katın­ da. Her derste, yani saatte bir kero yetmiş sekiz ayak merdiven çıkıyo­ rum.

Son günlerde, belediye fen heye-. tinde bir işim oldu, imar şubesine intikal etti. Altmış ayak kadar da ti­ rada, merdien çıktım. Ayni iş, Emi­ nönü belediyesine intikal etti. Elö ayaktan fazla da orada çıktım. V© böylece durmadan her gün yükseli­ yorum. Ama bu yükseliş, bana dua edenlerin kasdettikleri mânada de­ ğilmiş. Orasını iddiaya imkân yok. Yükselmemi istemediler miydi? işte: merdiven! Çık bire çık!

Ve eğer:

— Hay yerin dibine gir!

Diye dua etselerdi, ya kuyucu, ya* maden amelesi olacakmışım.

Hâdiseler, bunu gösteriyor»

Dua bahsinde bektaşînin hakki varmış. Dinleyin neden?

Vaktiyle bir bektaşi dervişi, Eyüp Sultanda hacet penceresinin önün­ den geçerken üstü başı yerinde bhr adamın:

— Aman yarabbi! Sen bana şu reisliği ihsan et! diye dua etiğini işit­ miş. Hemen yanına sokulup sormuş: — Efendi hazretleri! Affedersi­ niz. Niyaz ettiğiniz reislik ne reisli­ ğidir?

Duacı bu müdahaleden memnun olmamış.

— Ne vazifen senin be adam! Baş­ ka işin yok mu? Benimle Allah ara­ şma ne girersin?

— Hâşâ! O maksatla söylemedim. Yani ne reisliği istiyorsunuz?

— Bizim mahkeme reisliği mün­ hal; onu istiyorum.

— Çok güzel! Hak muvaffak

et-Edirnemizin

Kurtuluş Günü

Edirne, 25 (A.A) — Edirnenin kurtuluşunun yıldönümüne rastlı- yan bugün, Edirneliler, Atatürk â- mtı önünde toplantı yapmakla ik­ tifa etmişlerdir. Toplantıda bir nu­ tuk söyliyen vali, yurdun diğer kö­ şelerinin olduğu gibi, Edirnenm de kurtuluşunu Atatürke borçlu oldu­ ğumuzu,, anlatmış ve bu münasebet le Ebedî Şefimizin aziz hâtırası bir kere daha minnet ve şükranla yâd ve taziz edilmiştir.

sin! Yalnız ne reisliği olduğunu tas­ rih etmeden isterseniz ucuza daya­ namaz, sizi tulumbacı reisi yapar. Bütün ömrünüz oldukça sandık ar­ dında koşmaktan ananız ağlar. O- nun için mahkeme reisliğini istedi­ ğinizi açıkça söyleyin! demiş.

Bana da dua edenler yükselmemin mahiyetini açıkça söylemedikleri i- çin yükseliyorum, yükseliyorum a- ma, asansörle bile değil, merdiven­ le üst katlara yükseliyorum. Bu yük­ selişim devam ederse, bu yaştan sonra tayyareci olamıyaeağnn için ya selâtin camilerdim birine meyzin, yahut yangın kulesine nöbetçi tayi­ nimden haklı olarak korkmaktayım.

Chamberlain, Windsor

Dükü İle Görüştü

Londra, 25 (A.A.) — B. Chamber- lain ile Vindsor dükü arasında Paris­ te yapılan mülâkattan bahseden York

Shir gazetesinin husûsî muhabiri bu sabah yazıyor:

Dük ile B. Chamberlain’in mülâ- katı. İngilterede büyük bir alâka u- yandırmaktadır. Kuvvetle zannedı liyor ki. Dük. hâlen yaşadığı işsizlik hayatının kendisinin pek de hoşuna gitmediğini bildirmiş ve hizmet tdk- lif etmiştir. Dükün îngiltereyi ziya - reti meselesine temas edildiği haber veriliyor. B. Chamberlain bu meşe - lenin kendisi Londraya döner dön­ mez tetkik edileceğini vadetmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

yapılacak olan konuşmaların ardından saat 11.00’de Yıldız Sarayı Dış Karakol binasında Sermet Sami Uysal’ın ‘Şiire Adanmış Bir Yaşam: Yahya Kemal Beyatlı’

We should suggest that PROS length change may not be an important determinant of postoperative visual acuity gain following surgery for ERM removal in both idiopathic and diabetic

萬芳醫院獲行政院衛生署國民健康局頒發「健康促進標章」 萬芳醫院自 2010

Experimentally, the genotype A is classified according to that when position_104 shows “K” of P gene, position_47 shows “L” and position_59 shows N of S gene at the same

In a previous study, in vitro treatment of HCT-116 colon carcinoma cells with the range of 0–50 μM ZA reduced cell growth dependently, after 5 days treatment with 50 μM ZA resulting

In this study, chy- mase protein and the collagen content significantly increased in paraquat-treated human lung fibroblasts, whereas the addition of a chymase inhibitor, chymase

Çalışmada üretilen kavun çekirdeği tozu katkılı eriştelerin çözünür, çözünmez ve toplam diyet lifi analiz sonuçları tespit edilmiştir. Çözünür ve çözünmez