•“ 7—
p & o t r Z S
22 H A Z İ R A N 1966
Din değiştirmemi
babam hoş karşılamadı
0
H ALÛK F İK R E T , B AB A SIYLA İL G İL İ H Â T IR A VE BELG ELERİ E D E B İYA T T A R İH İM İZ E M ALETM ESİ U Ğ RUNDAKİ IS R A R LI R İC A LA R IM A 28 OCAK 1964 T A R İH L İ MEKTUBUNDA ŞU CEVABI VERDİ :
«S A Y IN H A L M A N :
1
24 EYLÜ L, 28 K ASIM VE 24 OCAK T A R İH L İ N A Z İK M E K T U P L A R IN IZ IN HEPSİ ÖNÜM DE DURUYOR. BİRKAÇ DEFA OKUDUM O N LAR I. R İC A N IZ I Y E R İN E G E TİR M E K N İY E T İY LE B İR İK İ K E R E YAZM AĞA B A ŞLA D IĞ IM I SÖYLERSEM B E L K İ DE BANA İN A N M A Z S IN IZ .5 AMA GERÇEKTEN BAŞLADIM VE H ER S E F E R İN D E AN LAD IM K İ G İR İŞ M İŞ OLDUĞUMUZ ARAŞTIRM AYA YAPA B İLE C E Ğ İM B İR YARD IM YOKTUR. BU YÜZDEN, DAHA ÖNCE M EK T U P L A R IN IZ I C EVAPLAND IRAM AD IĞ IM İÇ İN ŞİM D İ B Ü YÜ K B İR UTANÇLA YAZIYORU M VE B E N İ B A Ğ IŞ LA M A N IZ I RİC A EDİYORUM.
E YLÜ L tarihli mektubunuzda sıra ladığınız beş maddeyi gözden geçi rince görüyorum ki değerli olacak bir yardımda bulunmaktan âcizim. Bu memlekette 1913 Ağustosunda Michigan Üniversitesinde mühendislik eğitimime devam etmek üzere geldiğim vakit, mezun olduktan ' sonra Türkiyeye dönmeyeceğimi ne babam tah- || min ediyordu, ne de ben düşünüyordum. Ama f: demek ki kısmet buymuş. Bu yüzden, babamla
ilgili hâtıra, kitap ve yadigâr gibi hiçbir şeyi yanıma almış değildim. 1925 de - babamın g ölümünden sonra - annem bir yıl kadar bizim- |: le kalmak üzere Amerikaya gelirken karımın || hoşuna gidecek bazı şeyler getirmişti, ik i ulak
halıyla babamın yaptığı en küçük tablolardan ikisi bunlar arasmdaydı. Tablolar, babamın _ ressamlığını gerçekten temsil eden resimler
değil.
Türkçe - arapça ve farsça - öğrenimim ; cidden pek kıt olmuştu. Babamın sanat ve şiir
il
yeteneklerine kıyasla ben fazla pratik bir in-I sandım. Zannederim, kendi hayatında gayet II önemli olan şeylere ciddî ilgi göstermeğe elverişli olmayışım onu zaman zaman hayal
kırıklığına uğratmıştı.
AMERİKA’YA DOĞRU
Ş
ÜPHESİZ biliyorsunuz ki babam RobertKolejin ihzarı sınıflarında birkaç yıl süren öğrenciliğimden sonra dostları va
li
sıtasıyla benim Iskoçyaya gidip Royal Techni" î| cal College’da (K raliyet Teknik Okulunda) mü- II hendislik öğrenimine başlamamı sağladı. Ora- §1 da üç yıl kaldıktan ve Glasgow mühendisliki şirketlerinde bir süre çalıştıktan sonra yurda || döndüm. O sırada, Robert Kolej - deyim ye l i rindeyse - elektrikleniyordu. Mühendislik Oku-
lu da kurulmaktaydı. Bütün binalara elektrik verecek bir jeneratör, bir de kalorifer sistemi hazırlanıyordu. Michigan üniversitesinden Prof. John R. Ailen geçici olarak bu işin başına getirilmişti.
Prof. Ailen Makine Mühendisliği alanında
İl
eğitim yapmış olduğumu ve akıcı bir İngilizce, .‘I konuştuğumu, plân ve projeleri iyi bildiğimiöğrenince Glasgow’a eğitimimi tamamlamağa
: döneceğime hiç değüse bir yıl kendisiyle bir
li
likte çalışmam üzerinde ısrar etti. Ben de kail
bul ettim. B ir yıl sonra, Prof. Ailen Amerika ;*••• Birleşik Devletlerine gelip Michigan Üniversitesine devam etmemi sağladı.
BABAMIN MEMNUNLUĞU
B
ABAM, ilk defa olarak, Prof. Allen’in yö netimi altında tatminkâr bir çalışma yaptığımı ve belki de günün birinde bir |§ baltaya sap olabileceğimi öğrenince bazı mem- | nuniyet belirtileri gösterdi!İ
lstanbuldan 1913 Temmuzunda ayrıldım.Glasgow’da iki hafta eşi-dostu ziyaret ettikten I sonra Amerikaya gidip Michigan Üniversitesine I yazıldım. 1916 Haziranında Makine Mühendis
liği bölümünden mezun oldum. Yurda hiç dön medim. 1920 de Robert K oleje Makine Mühen- İ! dişliği Profesörü olarak gidecektim. Eşimle - ben pasaportlarımızı çıkartmıştık, birkaç hafta içinde vapurla yola çıkacaktık. Tam o sırada
yurda’ dönmemin uygun olmayacağı haberi
geldi. Bu, tabii dini inancımdaki değişme yü- - ziindendi.
Dinî temayüllerimdeki değişmeyi babam
biliyordu. Bir kere bu konuyu birlikte konuş- İ muştuk, ama kendisi bu bakımdan çok açık fikirliydi, kendi kararlarımı kendi başıma ver- ; memi istedi. Annem hiç memnun olmadı. Sofu
¡
24
-herhangi
Müslüman olan dedem (Annemin babası) hayal kırıklığına uğradı.
Babama Tanrının birliğine inananlardandı
demek doğru olur. Tanrıya yaradan olarak
inancı vardı. Şiir yazan, tabiat resim leri yapan, hayatını yurdunda ve ulusunda hürriyetin, ada letin ve iyi niyetin gerçekleşmesi uğrunda ya şayan bir insan, Tanrıya yaradan olarak inan maktan başka birşey yapamaz.
«SİS» VE ÖTESİ
E
N yüce şüri, «S is» adlı olanıydı. Bu şiirin temel konusunu «S is » adlı bir tabloda da ele almıştı. En iyi tablolarından biriydi bu, Daha büyük ve daha güzel başka tablo larla birlikte bu tablonun Aşiyanda - Devletin devraldığı evimizde - olduğunu işitmiştim.Bütün bu dağınık sözlerimden anlıyacak- smız ki olup bitenlerden tamamiyle habersi zim. Şunu utanarak kabul etmek zorundayım ki babamın şiirlerini kolaylıkla ve anlayarak okumak artık benim için gayet zor. Bu yüz den, size yardımda bulunamayacağımı söyler
ken tekrar özür dilemeliyim. Mektubunuzda
sorduklarınızın cevabını almak için, korkarım, kendisine ölümüne kadar yakın olan kimselere başvurmanız gerekecektir. Robert Kolejin ilk Türk mezunu, babama öğrencisi ve asistanı olarak çok yakm olan ve sonradan Türk dili ve edebiyatı Profesörü olarak babamın yerine geçen, Kolejde ikinci Müdürlük yapan Prof. Hüseyin Pektaş size çok daha etraflı bilgi ve rebilir. Kendisine yazsanıza. Bir de Profesör Feridun Niğâr var. Kendisi babama çok ya kındı, öğrencisiydi. Zannederim hâlâ Robert Kolejdedir.
«ÖZÜR DİLERİM»
B
U hususta sizi hayal kırıklığına uğrattı ğım için sizden tekrar yürekten özür dilerim. Son elli yılın olayları ve şart ları, cehaletimi arttırdı Tabiî, sizin yapmak istediğinizi yapmağa teşebbüs etmediğim için kabahat bende. Bu, babama saygım, muhab betim ve sevgim olmamıştır veya yoktur de mek değildir. Yülar beni gitgide ulusumdan uzaklaştırdı; bu uzaklaşmada hayatımın geliş me tarz mm payı büyük olmuştur. Istanbulda kalan tek tük akrabam da kayıplara karıştı. Beni sadece Tevfik Fikret’in oğlu olarak tanı yan bazı kimselerden Hıristiyan papazı olduğu mu işitip okuduktan sonra yazdıkları şiddetli kınamalarla dolu bir takım mektuplar almış tım. Bu kınamaları 'iyiden iyiye anlıyorum.Kendilerine hiç kabahat bulmuyorum. Şuna
inanıyorum ki Yüce Tanrı - babamın Tanrısı ve benim Tanrım - beni dilediği yola götür müştür.
Size en iyi dileklerimi gönderirim, efendim. Umarım ki uzun yılar ve özellikle Jön TUrkler Devrimini gerçekleştirmeğe kendisini adadığı o muazzam yıllar boyunca babama yakm olan ve adlarmı verdiğim kimselerden ve başkala rından, istediğiniz bilgileri sağlamak bakımın dan bana kıyasla daha başarılı olursunuz.
Saygılarımla. H. Halouk Fikret Bu mektup için özür dilerim. Mektubumu başka birisine dikte etmek istemedim. Yazı makinesini kullanmak da pek elimden gelm i
yor.» ,
---Y A R I N
---HALÛK’UN SÜKÛTU
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi