• Sonuç bulunamadı

OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSELERİNDE UYGULANAN MODÜLER ÖĞRETİM YAKLAŞIMININ GELENEKSEL ÖĞRETİM YAKLAŞIMI İLE KARŞILAŞTIRILMASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSELERİNDE UYGULANAN MODÜLER ÖĞRETİM YAKLAŞIMININ GELENEKSEL ÖĞRETİM YAKLAŞIMI İLE KARŞILAŞTIRILMASI"

Copied!
125
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSELERİNDE UYGULANAN MODÜLER ÖĞRETİM YAKLAŞIMININ

GELENEKSEL ÖĞRETİM YAKLAŞIMI İLE KARŞILAŞTIRILMASI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan HATİCE DEMİR

ANKARA Kasım, 2009

(2)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSELERİNDE UYGULANAN MODÜLER ÖĞRETİM YAKLAŞIMININ

GELENEKSEL ÖĞRETİM YAKLAŞIMI İLE KARŞILAŞTIRILMASI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hatice DEMİR

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Bilgehan GÜLCAN

ANKARA Kasım,2009

(3)

... ‘ın ... ... ... başlıklı tezi ... tarihinde, jürimiz tarafından ... ... Anabilim / Anasanat Dalında Yüksek Lisans / Doktora / Sanatta Yeterlik Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Üye (Tez Danışmanı): ... ... Üye : ... ... Üye : ... ...

(4)

i

ÖNSÖZ

Bu tezin hazırlanmasında, derin bilgi ve tecrübelerinden faydalandığım, bana her konuda rehberlik eden, yardımlarını esirgemeyen, saygı ve sevgi duyduğum danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Bilgehan Gülcan’a ve çalışmamı, hazırlama aşamasında maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen aileme teşekkürlerimi sunuyorum.

Hatice DEMİR 11.11.2009

(5)

ii ÖZET

OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSELERİNDE UYGULANAN MODÜLER ÖĞRETİM YAKLAŞIMININ

DEĞERLENDİRİLMESİ Demir, Hatice

Yüksek lisans, Turizm İşletmeciliği Eğitimi AnaBilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Bilgehan Gülcan

Eylül – 2009

Bu araştırmanın amacı, otelcilik ve turizm meslek liselerinde uygulanmakta olan modüler öğretim yaklaşımının geçmişte uygulanan geleneksel yaklaşım ile karşılaştırarak turizm eğitimine getirdikleri ve aksayan yönlerinin belirlenmesidir.

Araştırma metot yönünden incelendiğinde betimleme modeli olduğu görülmektedir. Araştırmanın temel bilgi toplama aracı ankettir. Anketlerden elde edilen bilgilerden yola çıkarak değerlendirme yapılmıştır. Çalışma kapsamında hazırlanan öğretmen ve öğrenci anketleri 2008–2009 öğretim yılında Türkiye evrenini temsil edecek şekilde belirlenen illerde uygulanmıştır. Anketlerden elde edilen veriler istatistik paket programı yardımı ile değerlendirilmiştir.

Araştırma sonucunda öğretmenlerin modüler öğretime bakış açıları ile geleneksel öğretime bakış açıları arasında anlamlı bir fark olmadığı ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin ise modüler öğretim yaklaşımını geleneksel öğretim yaklaşımına göre daha iyi buldukları araştırma sonucunda ortaya çıkmıştır. Öğretmenler ve öğrenciler programların belirlenirken yeteri kadar sektör temsilcileri ile işbirliği yapılmadığı ve öğrenci beklentilerinin dikkate alınmadığı konusunda fikir belirtmişlerdir. Okulların fiziki donanımlarının ders içeriklerini uygulama konusunda yetersiz kaldığı, araç ve gereçlerin istenilen düzeyde kullanılmadığı konusunda fikirler mevcuttur.

(6)

iii

çalışmalardan da yardım alınarak eksiklikler giderilmelidir.

Programın uygulayıcısı olan öğretmenlerin yeni benimsenen modüler öğretim yaklaşım hakkında bilgilendirilmesi gerekmektedir.

(7)

iv

ABSTRACT

THE EVALUATION OF MODULAR TEACHING APPROACH APPLIED IN HOTEL AND TOURISM VOCATIONAL SCHOOLS

Demir, Hatice

Master Thesis, Department of Education of Tourism Management Supervisor: Yrd. Doç. Dr. Bilgehan GÜLCAN

September – 2009

The purpose of this research is comparing the modular teaching approach applied at hotel and tourism vocational schools with traditional approaches applied in the past and the specification of halting aspects and bring to tourism education.

When this research is examined from method view, it seems that research is descriptive model. Basic information gathering tool of this research is enquiry. Evaluation will be constructed with the information obtained from enquiry. The teacher and student enquiries which are prepared under the scope of this work are put into practice at 2008-2009 school year in defined provinces as representing the Turkey universe. The data obtained from this enquiry is evaluated with packet program.

Research put forwad that the difference isn’t between the teachers perspective modular teaching approach with their perspective traditional approach. According to research, the students think that moduler approach is beter than traditional approach. In the conclusion of this research regarding to teacher and student opinions it is found that the modular teaching approach is better than the traditional approach. But this situation do not changes the right that the modular approach has shortcoming sides. Teachers and students are formed a view on about

(8)

v

There is opinions about that the physical equipments of the schools are not efficient to perform the lesson contents and, the instruments are not used at wanted levels.

To remove these negations there should be collaboration between all the associated members who are related with this subject. Shortcomings should be eliminated by taking help from the researches which are made about this subject.

The teachers who are the operators of this program should be informed about this newly adopted approach.

(9)

vi İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ………... i ÖZET……….………. .ii ABSTRACT……….... iv İÇİNDEKİLER……… vi TABLOLAR LİSTESİ ……….……... ix BÖLÜM I GENEL BİLGİLER 1.1.Araştırmanın Problemi……….. 1 1.2. Araştırmanın Amacı………... 2 1.3. Araştırman Önemi………... 4 1.4. Araştırmanın Varsayımları………... 5 1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları………... 5

1.6. Tanımlar / Terimler / Kısaltmalar……… 6

BÖLÜM II ÇALIŞMANIN KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ 2.1. Mesleki ve Teknik Eğitim……….. 9

2.2. Mesleki ve Teknik Eğitimin Tanımı………... 11

2.3. Mesleki ve Teknik Eğitimin Amaçları ve Özellikleri……… 11

2.4. Mesleki ve Teknik Eğitimin Tarihçesi……….. 12

2.4.1. Cumhuriyet Öncesi……….... 13

2.4.2. Cumhuriyet Dönemi………..…. 15

(10)

vii

2.5. Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitim………. 21

2.6. Avrupa Birliği Üye Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim………… 27

2.7. Turizm Eğitimi………. 30

2.8. Turizm Eğitiminin Tanımı………... 33

2.9. Turizm Eğitiminin Önemi……… 33

2.10. Turizm Eğitiminin Amaçları……….. 34

2.11. Türkiye’de Turizm Eğitimi………. 35

2.12. Türkiye’de Örgün Mesleki Turizm Eğitimi……… 37

2.12.1. Ortaöğretim Düzeyinde Mesleki Turizm Eğitimi……….... 37

2.12.2. Yükseköğretim Düzeyinde Mesleki Turizm Eğitimi... 41

2.12.2.1.Önlisans Düzeyinde Turizm Eğitimi………...41

2.12.2.2.Lisans Düzeyinde Turizm Eğitimi………. 42

2.12.2.3. Lisansüstü Düzeyde Turizm Eğitimi………. 43

2.13. Türkiye’de Yaygın Turizm Eğitimi………. 44

2.14. Avrupa Birliği Üye Ülkelerde Turizm ve Turizm Eğitimi…………. 46

2.15. Turizm Eğitiminde Modüler Sistem………... 53

2.15.1. Modüler Öğretim Yaklaşımı……… 55

2.15.2. Modüler Öğretim Yaklaşımının Yararları…………... 57

2.15.3. Modül Kavramı……… 57

2.15.4. Modüler Öğretim Yaklaşımında Öğretim Ortamı…... 59

2.15.5. Modüler Öğretim Yaklaşımında Ölçme ve Değerlendirme...60

2.15.6. Modüler Öğretim Yaklaşımı ile Geleneksel Öğretim ……...65 Arasındaki Farklar

(11)

viii

ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

3.1. Araştırmanın Modeli……… 70

3.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi……….……… 70

3.3. Ölçme Aracının Geliştirilmesi………... 72

3.4. Verilerin Toplanması………... 72

3.5. Verilerin Yorumu ve Analizi………... 73

BÖLÜM IV BULGULAR ve YORUM 4.1. Öğretmen Anketine İlişkin Bulgular……… 72

4.1.1.Mesleki Kıdem ... 72

4.1.2.Program Dağılımı………... 73

4.1.3.Ankette Yer Alan Sorulara Verilen Cevaplara İlişkin Dağılım….. 73

4.2. Öğrenci Anketlerine İlişkin Bulgular……….... 78

4.2.1.Programlara Göre Dağılım………. 78

4.3. Hipotez Testleri ……….. 83

SONUÇ ve ÖNERİLER………... 90

KAYNAKÇA……… 97

EKLER……… 107

Ek 1: Araştırma İçin İzin Yazısı……….. 108

Ek 2: Öğretmen Anket Formu………. 109

(12)

ix

Sayfa No

Tablo 1: Cumhuriyet Döneminde Mesleki ve Teknik Eğitim……… 16

Tablo 2: 1995 – 2008 Yılları Arası Ortaöğretim Düzeyinde Mesleki ve Teknik Öğretimle İlgili Sayısal Göstergeler……… 21

Tablo 3: Mesleki ve Teknik Ortaöğretim ile Genel Lise Öğrenci Dağılımları……. ….... 22

Tablo 4: Mesleki ve Teknik Eğitime İlişkin Eski ve Yeni Eğitim Anlayışlarının Karşılaştırılması………. 27

Tablo 5: 2005-2008 Yılları Arası Türkiye Turizm Geliri-Turizm Gelirlerindeki Değişim Oranları-Ziyaretçi Sayısı………. 31

Tablo 6: Yıllar İtibariyle Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Liselerinde Okul – Öğrenci – Öğretmen Sayıları………... 38

Tablo 7: 2007 Yılına Ait Dünya Turizm Gelirleri………. 47

Tablo 8: Türkiye’de Modüler Öğretimle İlgili Çalışmalar……… 54

Tablo 9: Bir Modülde Bulunması Gereken Bölümler……… 58

Tablo 10: Meslek Standartlarının Eğitimci – İşveren – Çalışanlar Açısından Önemi…... 63

Tablo 11: Geleneksel Yaklaşım ile Modüler Yaklaşım Arasındaki Farklar……….. 66

Tablo 12: Ankete Katılan Öğretmenlerin Hizmet Süreleri………... 72

Tablo 13: Bölümlere Göre Öğretmenlerin Dağılımı………. 73

Tablo 14: Öğretmenlerin Sorulara Verdikleri Cevaplara İlişkin Frekans ve Yüzdeler….. 74

Tablo 15: Programlara Göre Öğrencilerin Dağılımı……….. 78

Tablo 16: Ders Programları Hakkında Öğrenci Görüşleri……….. 79

Tablo 17: Öğrencilerin İçerik Hakkında Görüşleri……….. 80

Tablo 18: İlişkili Örneklemler İçin T-test Sonuçları……….. 84

Tablo 19: Birinci Alt Hipoteze İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları …………. 85

(13)

x

Tablo 22: Dördüncü Alt Hipoteze Yönelik Korelasyon Sonuçları………... 88 Tablo 23: Beşinci Alt Hipoteze Yönelik Korelasyon Analizi Sonuçları………... 88

(14)

BÖLÜM I

GENEL BİLGİLER

Bu bölümde araştırmanın problemi, araştırmanın amacı ve önemi, araştırmanın sınırlılıkları ve varsayımları hakkında bilgi verilmektedir. Ayrıca bu bölümde araştırma kapsamında en çok karşılaşılacak olan tanım, terim ve kısaltmalara da yer verilmiştir.

1.1. Araştırmanın Problemi

Ulusal kalkınma çabalarında, büyük umutlar bağlanan mesleki ve teknik eğitim; tüm dünyada ülkelerin karşı karşıya oldukları, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler, küreselleşme, bilginin üretim hızının eğitim sistemlerine adaptasyonunda karşılaşılan sorunlar, mesleklerin dallara ayrılarak profesyonellik alanlarının çoğalması, bireylere mesleklerinde ve toplumsal yaşamlarında değişime ayak uydurabilmesi için verilecek eğitim hizmetlerinin tüm yaşam süreçlerine yayılarak yaşam boyu eğitim ihtiyacının ortaya çıkması gibi küresel problemler karşısında yeniden yapılanma sürecine girmiştir (Akgül, 2004, s.43). Mesleki ve teknik eğitimde yaşanan bu gelişmeler, mesleki ve teknik eğitim çatısı altında bulunan turizm eğitimini de yakından etkilemiştir.

Turizm sektörü, sadece Türkiye'de değil dünyada giderek parlayan sektörlerin başında gelmektedir. Dünya Turizm Örgütü öngörülerine göre, içerisinde bulunulan yüzyılın yarısına kadar turizm sektörü, en hızlı büyüyecek ve gelişmesini devam ettirecek sektör olarak kabul edilmektedir (Kuveloğlu, 2004, s.ll). Ulaşım, konaklama, tur operatörlüğü ve direkt ilişkisi olan sektörlerle hizmet veren tüm ekonomik öğeler bu faaliyetler sonucunda, büyük bir talep yaratarak, yüksek gelirlerin ortaya çıkmasına ve önemli sayıda istihdam sağlamasına neden olmaktadır. Bu süreçte sağlanan istihdamın kalitesi önem arz etmektedir. İstihdamda sağlanacak kalite artışı ile elbette ki o sektöre yönelik mesleki eğitim

(15)

veren okul, kurslar ve benzeri gibi eğitim kurumlarının niceliği ve niteliği ile ilgilidir (Demirkol ve Pelit, 2002, s. 126 ).

Turizm eğitim ve öğretiminin güncel koşullarda taleplere uyum göstermesi ve verimli bir şekilde kaliteli insan gücü üretmesi arzu ediliyorsa kavramsal bir düzeyde değil, gerçek ihtiyaç ve beklentilere cevap verebilir bir düzeyde daha verimli yöntem ve süreçlere dayanması gerekmektedir (Kocaoğlu, 2002, s.163).

Türkiye'de eğitim sisteminin iş yaşamının isteklerine yeterince duyarlı olmaması, iş hayatının ihtiyaçlarına beklenilen hızda ve çeşitlilikte cevap verememesi eğitimin etkinliğini azaltan en önemli unsurdur. Meslek eğitiminin işgücü piyasasının taleplerine uygun nitelik ve nicelikte işgücü yetiştirememesi ve eğitim sonucu verilen belgelerin geçerliliklerinin tatmin edici ölçülere dayanmaması, çözülmesi gereken sorunların başında gelmektedir (Demirezen, 2002, s.214).

Bu noksanlıkların giderilmesi için Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP) başlatılmıştır. Bu araştırma ile; turizm eğitiminde MEGEP ile benimsenen modüler öğretim yaklaşımı hakkında öğretmen ve öğrenci görüşleri doğrultusunda proje sonuçları hakkında önemli bilgiler verilecektir. Elde edilen bilgiler ile modüler öğretim yaklaşımının aksayan yönlerinin düzeltilmesi ve istenilen nitelikte turizm eğitimi verilmesi sağlanacaktır.

1.2. Araştırmanın Amacı

Turizm hizmetinin kalitesi turizm personelinin nitelikli olması ile doğrudan ilişkilidir. Turizm personelinin de istenilen nitelikte olması ise turizm eğitimi ile mümkündür. Araştırmanın temel hipotezi “Öğretmen ve öğrenci görüşleri doğrultusunda turizm eğitiminde kullanılan modüler öğretim yaklaşımı ile geçmişte kullanılan geleneksel öğretim yaklaşımı arasında farklılık vardır.” ifadesine yönelik bulgular elde etmeye çalışmaktır. Araştırmanın genel amacı ifade edildiği gibi birlikte araştırmanın daha net bir şekilde ortaya konulabilmesi için aşağıdaki alt hipotezler belirlenmiştir.

(16)

H1: Öğretmenlerin meslek dallarına (seyahat işletmeciliği alanı, konaklama

hizmetleri alanı, yiyecek-içecek hizmetleri alanı) göre modüler öğretime bakış açıları arasında farklılık vardır.

H2: Öğretmenlerin meslek dallarına (seyahat işletmeciliği alanı, konaklama

hizmetleri alanı, yiyecek-içecek hizmetleri alanı) göre geleneksel öğretime bakış açıları arasında farklılık vardır.

H3: Öğrencilerin meslek dallarına (seyahat işletmeciliği alanı, konaklama

hizmetleri alanı, yiyecek-içecek hizmetleri alanı) göre modüler öğretime bakış açıları arasında farklılık vardır.

H4: Öğretmenlerin meslek hizmet süreleri ve modüler eğitime bakış açıları

arasında farklılık vardır.

H5: Öğretmenlerin meslek hizmet süreleri ve geleneksel eğitime bakış

açıları arasında farklılık vardır.

Araştırmanın temel amacını ve alt hipotezlerini daha iyi ortaya koyabilmek amacıyla aşağıdaki sorulara cevap aranacaktır.

1. Öğretmenlerin, modüler öğretim yaklaşımı hakkındaki görüşleri nelerdir?

2. Öğretmenlerin, modüler programların içeriği hakkındaki görüşleri nelerdir?

3. Öğretmenlerin, modüler programların eğitim ve öğretim süreçlerinin yeterliliği hakkındaki görüşleri nelerdir?

4. Öğretmenlerin, modüler programların sınama durumları yeterliliği hakkındaki görüşleri nelerdir?

5. Öğretmenlerin, okulun fiziki ortamının modüler programların uygulanması için yeterli olup olmadığı hakkındaki görüşleri nelerdir?

6. Öğretmenlerin, kullanılan öğretim materyallerinin (modül) içerik açısından yeterliliği hakkındaki görüşleri nelerdir?

7. Öğretmenlerin, modüler programların öğrenci beklentilerini karşılama yeterliliği hakkındaki görüşleri nelerdir?

8. Öğretmenlerin, modüler öğretim yaklaşımının öğrenci başarısına etkisi hakkındaki görüşleri nelerdir?

(17)

9. Öğrencilerin, modüler öğretim yaklaşımı hakkındaki görüşleri nelerdir? 10. Öğrencilerin, modüler programlarının içeriği hakkındaki görüşleri nelerdir?

11. Öğrencilerin, modüler programların sınama durumları yeterliliği hakkındaki görüşleri nelerdir?

12. Öğrencilerin, okulun fiziki ortamının modüler programların uygulanması için yeterli olup olmadığı hakkındaki görüşleri nelerdir?

13. Öğrencilerin kullanılan öğretim materyallerinin etkili kullanıp kullanılmadığı hakkındaki görüşleri nelerdir?

14. Öğrencilerin, modüler programların beklentilerini karşılama yeterliliği hakkındaki görüşleri nelerdir?

15. Öğrencilerin, modüler öğretim yaklaşımının başarılarına etkileri hakkındaki görüşleri nelerdir?

 

1.3. Araştırmanın Önemi

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bütün dünyada turistik hareketler çok hızlı bir ilerleme göstermiştir. Kişilerin gezip görme isteği tatillerin ve boş zamanların çoğalması, sosyal ilerlemeler ve harcanabilir gelirdeki artış turistik gezilerin artmasını sağlamıştır. İşte bu durumda kişilere verilecek hizmetin kalitesini artırmak için kişi ve kurumların eğitilmesi öne çıkmış ve turizm eğitiminin önemi daha çok anlaşılmıştır. Bu yüzden bir ülkenin turizm alanındaki başarısı, eğitim ve öğretim alanındaki başarısını sağlama yönünden tedbirler alınmaya başlanmıştır (Kızılelma, 2002, s.34).

Türk turizmine olan talebin artmasıyla birlikte turizm işletmelerinde çalışacak nitelikli personele olan ihtiyaç da artmıştır. Eğitim kurumları, turizm işletmelerinin aradığı özelliklere cevap verebilecek nitelikte turizm personeli yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı 2004–2005 öğretim yılında pilot okullarda başlayan Türkiye'deki Mesleki Eğitim ve Öğretim Sistemini Güçlendirme Projesi'ni (MEGEP) uygulamaya koymuştur.

(18)

Bu çalışma ile yeni uygulanmaya başlanan modüler öğretim yaklaşımının değerlendirilmesi ile örgün turizm eğitiminin istenen kalitede olması için geri bildirimler sağlanacaktır. MEGEP, 2002 yılında başlatılan ve 2007 yılında sona eren bir projedir. Bu çalışma ile MEGEP’in değerlendirilmesi ve elde edilen sonuçların ilgili makamlara kaynak teşkil etmesi beklenmektedir.

Modüler programın içinde yer alan öğretmen ve öğrenci görüşlerinin alınması ile; modüler öğretim programının olumlu ile sınırlı yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu tespit ile yeni uygulamaya konulan modüler öğretim programının daha verimli olabilmesi ve aksayan yönlerinin giderilmesi için öneriler de getirilmiştir.

Turizm eğitiminde modüler öğretim yaklaşımının sorunları ile ilgili bir araştırmanın henüz yapılmamış olması da bu çalışmanın diğer bir önemli katkısı olabilecektir. Ayrıca bu çalışma, konu ile ilgili araştırma yapacak araştırmacılar ve bu konuya ilgi duyan diğer kişiler için bir kaynak olabilecektir.

1.4. Araştırmanın Varsayımları

Bu araştırmanın temelinde aşağıdaki varsayımlar yer almaktadır.

1. Araştırmanın uygulanacağı yerdeki denekler araştırma konusuna ilgi duymaktadır.

2. Araştırma kapsamında anketi yanıtlayan denekler düşüncelerini samimi ve doğru olarak ifade etmektedir.

3. Ankette yer alan sorular ve konular, Otelcilik ve Turizm Liseleri’nde

görev yapan meslek öğretmenlerinin ve ilgili okulda öğrenim gören 11. sınıf öğrencilerinin görüşlerini önemli ölçüde yansıtmaktadır.

1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları

Bu çalışma ile ilgili olarak aşağıdaki sınırlılıklar dikkate alınmaktadır.

1. Veriler, MEGEP sonuçlarını uygulayan Türkiye'deki Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri ile sınırlıdır.

(19)

2. Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri’nde 2008–2009 eğitim öğretim yılında görev yapan meslek dersleri öğretmenlerinin ve bu liselerde öğrenim gören 11. sınıf öğrencilerinin anket sorularına verdikleri cevaplarla sınırlıdır.

3. Literatür, ulaşılabilen yerli ve yabancı kaynaklarla sınırlıdır.

 

1.6. Tanımlar / Terimler / Kısaltmalar

Çalışmanın bu bölümünde çalışma sırasında sıklıkla kullanılan, bazı kavramların (turizm eğitimi, modül, modüler öğretim yaklaşımı, geleneksel öğretim yaklaşımı, Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri, örgün eğitim, yaygın eğitim, ortaöğretim kurumu) ne anlamda kullanıldığı üzerinde durulmuştur. Ayrıca araştırma kapsamında kullanılan kısaltmalara yer verilmiştir.

1. Mesleki Turizm Eğitimi: Turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu,

araştırma ve planlama çalışmalarını geliştirecek, işletmelerin verimliliğini arttıracak, sektörde ve dünyada meydana gelen gelişme ve yenilikleri takip edebilecek bilimsel metotların ortaya çıkarılması için yapılan mesleki eğitimdir (Aymankuy ve Aymankuy, 2002, s.30).

2. Modül: Ulaşılacak amaçları gösteren, bunun için yapılması gereken

etkinlikleri belirleyen, amaçlara ne ölçüde ulaşılıp ulaşılmadığını kontrol etme olanağı sağlayan, değişik öğrenme koşulları içerisinde bulunan bireylerin eğitimde etkili biçimde kullanılabilme özelliği taşıyan, kendi içerisinde bütünlüğü olan öğretme-öğrenme kaynağıdır (METGE, 2004, s.8).

3. Modüler Öğretim Yaklaşımı: Bireysel öğretime dayalı, eğitim

ortamında öğrencinin aktif olduğu ve davranışların ölçülebildiği, kendine özgü öğretim materyalleri ile öğrencide öğrenme ilgi ve isteği oluşturmayı amaçlayan öğretim yaklaşımıdır (Taşpınar, 1997, s. 10).

4. Geleneksel Öğretim Yaklaşımı: Eğitim ortamında büyük ölçüde

öğretmenin aktif olduğu, öğrencinin pasif olduğu, çoğunlukla öğretmenin sözel anlatımına dayalı olan, öğretmen öğrenci dialoğunun oldukça düşük olduğu, belirli

(20)

ölçüde soru-cevap, tartışma gibi farklı ortamlara da yer verilen öğretim yaklaşımıdır (Taşpınar, 1997, s.10).

5. Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri: Hizmet sektörü içerisinde en

önde gelen ve ülke ekonomisini kalkındıracak döviz girdisinde en büyük paya sahip olan turizm sektörünün; yiyecek içecek hizmetleri, konaklama ve seyahat hizmetleri, eğlence hizmetleri, gıda teknolojisi, güzellik ve saç bakım hizmetleri, hasta ve yaşlı hizmetleri ve denizcilik alanlarında sektörde görev alacak veya kendi başına iş yapabilecek, yabancı dil bilir nitelikli elemanları yetiştiren, ilköğretim üzerine dört yıl eğitim veren okullardır (http://ttogm.meb.gov.tr).

6. Örgün Eğitim: Amaca göre hazırlanmış programlarla okul çatısı altında, belirli yaş grubundaki ve aynı seviyedeki bireyler için yapılan düzenli eğitimdir. Örgün eğitim; okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsamaktadır (http://www.meb.gov.tr).

7. Yaygın Eğitim: Yaygın eğitim, örgün eğitim olanaklarından hiç

yararlanmamış durumda olanlara, gittikleri okullardan erken ayrılanlara ya da örgün eğitim kurumlarında okumakta olanlara ve meslek dallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlere uygulanan eğitimdir (Demirel ve Ün, 2007, s186).

8. Ortaöğretim Kurumu: İlköğretime dayalı resmî ve özel; genel,

meslekî ve teknik ortaöğretim programlarının uygulandığı okul ve kurumlardır (http://ogm.meb.gov.tr).

Araştırma kapsamında kullanılan kısaltmalar açıklamalarıyla aşağıda verilmiştir.

AB: Avrupa Birliği

DGVT: Mesleki Eğitim Genel Müdürler Kurulu GSYH: Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

(21)

İKMEP: İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla Gerçekleştirilmesi

Projesi

İLO: Uluslararası Çalışma Örgütü İŞKUR: Türkiye İş Kurumu MEB: Milli Eğitim Bakanlığı

MEGEP: Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi METGE: Mesleki Teknik Eğitimi Geliştirme Projesi

MGEP: Mili Eğitimi Geliştirme Projesi

MTEM: Mesleki ve Teknik Eğitimin Modernizasyonu Projesi MYK: Mesleki Yeterlilik Kurumu

SEGEM: Sınai Eğitim Geliştirme Merkezi T.C.: Türkiye Cumhuriyeti

TUREM: Turizm Eğitim Merkezi

UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu YÖK: Yüksek Öğretim Kurumu

CEDEFOP: Avrupa Mesleki Eğitimi Geliştirme Merkezi ÖSYM: Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi

(22)

BÖLÜM II

ÇALIŞMANIN KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ

 

2.1. Mesleki ve Teknik Eğitim

Bir ülkenin gelişmişliği, sahip olduğu doğal kaynakların ve insan gücünün verimli kullanılmasına bağlıdır. Elindeki doğal kaynakları en etkili şekilde değerlendirmek isteyen ülkeler, sahip olduğu insan gücünü bu amaç doğrultusunda harekete geçirmek zorundadır. Bu amacın gerçekleştirilmesi yani iş ve eğitimin bütünleştirilmesi için mesleki ve teknik eğitime ihtiyaç vardır.

Bunun yanında bilim ve teknoloji alanlarında yaşanan gelişmelere ülkelerin ve insanların uyum sağlaması artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu durumu kendi lehine çevirmek isteyen ülkeler, eğitim sistemlerini özellikle de mesleki ve teknik eğitim alanını bu doğrultuda düzenleyerek geliştirmektedirler. “İyi yetişmiş insan gücü, teknolojik ilerlemenin ortaya çıkaracağı toplumsal ve bireysel uyumsuzluk sorunlarını daha aza indirebilecek, ülke ekonomisi dolaylı olarak bu durumdan yararlanabilecektir.” (Aykaç, 2002, s.1). Çünkü nitelikli işgücü daha çok hatasız ve kaliteli ürün üretebilme becerisiyle hem kaynak hem de zaman tasarrufu sağlamakta ve böylece ekonomik fayda yaratmaktadır. Ayrıca nitelikli işgücü, yeni teknolojilere daha kolay uyum sağlayabilmekte ve çoğu zaman kendini geliştirme potansiyeline de sahip bulunmaktadır (Büyükutku, 2004, s.7).

Nitelikli işgücü ülkelerin ekonomik kalkınmalarında oldukça etkilidir. Bu amaç doğrultusunda yapılan bir araştırmada Doğu Asya ve Güneydoğu Asya’daki on gelişmekte olan ülke 1970 ve 1980 yılları arasında incelenmiştir. “Bu ülkeler arasında Güney Kore, Tayland gibi çok çarpıcı ekonomik gelişmeler gösterenler de vardır. Bu ülkeler içinde bu on yıllık sürenin başında ekonomik yatırımdan ziyade

(23)

eğitime yatırım yapan ülkeler diğerlerine göre daha hızlı gelişme göstermiştir. Hatta zorunlu eğitim sürelerini uzatarak eğitime ciddi olarak yatırım yapan ülkelerin, bunu yapmayan ülkelerden dört misli daha hızlı bir şekilde ekonomik gelişme kaydettikleri bu araştırma tarafından ortaya konulmuştur.” (Kağıtçıbaşı, 1997, s. 20-21).

Orhaner ve Tunç (2003, s.200–201) mesleki ve teknik eğitimin önemini daha iyi ortaya koyabilmek için mesleki ve teknik eğitimin, eğitim sistemine, topluma, ülkeye katkılarını şu şekilde sıralamışlardır:

• Mesleki ve teknik eğitim, öğrencilere belli alanlarda bilgi ve beceri kazandırdığı için okulu bitiren öğrencilerin iş bulma imkânı daha geniştir.

• Mesleki ve teknik eğitimden mezun olan öğrenciler, kısa sürede üretici konuma geldikleri için topluma ve ülke ekonomisine katkıları daha çabuk olmaktadır.

• Mesleki ve teknik eğitimde; işverenin, sektörün, ekonominin ihtiyaçları göz önüne alındığı için bu eğitimde dinamizm vardır. Öğretmenler, okul yöneticileri değişen şartları, teknikleri, araç-gereçleri izlemek ve öğrencileri değişen şartları da göz önüne alarak yetiştirmek zorundadırlar.

• Mesleki ve teknik eğitim ile iş piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücü hem ortaöğretim hem yüksek öğretim seviyesinde sağlanabilmektedir.

• Yetişkinler için mesleki ve teknik eğitim programları da istihdama yönelik ya da gelir artırıcı programlar olarak çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından sürdürülmektedir. Yetişkinler bu programlar sonucunda bir işyerinde çalışabilecek veya kendi işini kurabilecek bilgi ve becerilere sahip oldukları gibi aile bütçelerine de katkı sağlayabilmektedirler.

• İş sahibi olan yetişkinlerin de kendi alanında bilgi ve becerilerini artırmak için mesleki ve teknik eğitimden (sertifika programları, kurslar) yararlanması mümkündür.

(24)

2.2. Mesleki ve Teknik Eğitimin Tanımı

Mesleki eğitim, bireye iş hayatında belirli bir meslekle ilgili bilgi, beceri ve iş alışkanlıları kazandıran ve bireyin yeteneklerini çeşitli yönleriyle geliştiren eğitimdir. Teknik eğitim, ileri düzeyde fen ve matematik bilgisi ile uygulamalı teknik yetenekleri gerektiren, meslek hiyerarşisinde orta ve yüksek kademeler arası düzey için gerekli bilgi, beceri ve iş alışkanlıkları kazandıran ileri düzeyde bir meslek eğitimidir (Özsoy, 2007, s. 106–107).

Genel anlamda kullanılan mesleki ve teknik eğitim ise tanım olarak, bireysel ve toplumsal yaşam için zorunlu olan belirli bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve pratik uygulama yeteneklerini kazandırarak bireyi zihinsel, duygusal, kişisel, sosyal ve ekonomik yönleriyle dengeli bir biçimde geliştirme sürecidir (Alkan vd., 2001, s. 3–5).

Mesleki ve teknik eğitim; belirlediği kesin hedefler doğrultusunda bireyleri meslek dünyasına ve hayata hazırlayan, bunu yaparken de toplum ihtiyaçlarını dikkate alan ve bu yüzden gelişime daima açık, bireylere gerçek yaşantı ortamlarını sağlayarak uygulama olanağı veren, olumlu sonuca ulaşmayı hedefleyen bir eğitimdir.

Yapılan tanımlar mesleki ve teknik eğitimin bireyi iş yaşamına hazırlayan, bunu da gerçeğe en yakın biçimde ve pratik olarak veren bir eğitim olduğu noktasında birleşmektedir.

2.3. Mesleki ve Teknik Eğitimin Amaçları ve Özellikleri

Mesleki ve teknik eğitim; “bir toplumdaki bireylerin meslek sahibi olabilmeleri ve mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve pratik uygulama yetenekleri kazandırmak suretiyle birey kabiliyetlerini entelektüel, duygusal ve ekonomik yönlerden geliştirmeyi (Hacıoğlu, 1995,s.3) amaçlamaktadır. Kuzu ve Demirli (2002, s.10) mesleki ve teknik eğitimin amaçlarını aşağıdaki gibi sıralamıştır:

(25)

• İşgücü piyasasının ihtiyaçlarının karşılanması, • Üretimde verimlilik ve kalite artışının sağlanması, • İşsizliğin azaltılması,

• Daha ucuz ve kaliteli mal ve hizmet üretilmesi, • İç ve dış pazarlarda rekabet gücünün yükseltilmesi

• Kaynakların etkinlik, verimlilik ve rasyonellik esaslarına göre kullanılması,

• Çağdaş teknolojinin izlenmesi, yorumlanması, mal ve hizmet üretimine yansıtılması,

• Hızlı istikrarlı ve sağlıklı bir ekonomik kalkınmanın desteklenerek gerçekleştirilmesidir.

Mesleki ve teknik eğitimin özelliklerini ise şu şekilde sıralamak mümkündür; (Hacıoğlu, 1995, s. 4).

• Mesleki eğitim, alışkanlık psikolojisi ile ilişkili olup, yaparak öğrenme esasına dayanır,

• Mesleki eğitimde ucuz maliyetli, etkili eğitim sağlayan sosyal verimlilik esastır,

• Meslekler alanındaki değişmelere göre programlar adapte edilerek uygulanması esastır,

• Değişen sosyo-ekonomik şartlara ve taleplere uyar,

• Mesleki eğitimde eğitim-öğretim ortamı iş ortamının kendisidir, • Mesleki eğitim öğrenciye bir işte çalışabilecek üretici gücü geliştirinceye kadar devam eder,

• Mesleki eğitim programlarında yönetim esnek ve dinamiktir, • Mesleki eğitim hayata hazırlayıcı niteliktedir.

2.4. Mesleki ve Teknik Eğitimin Tarihçesi

Türkiye’de mesleki ve teknik eğitimin tarihsel gelişimini farklı gruplamalarla incelemek mümkündür. Alkan (1999, s.225) mesleki ve teknik eğitimin tarihsel gelişimini dört dönemde incelemiştir. Bu dönemler sırasıyla;

(26)

başlangıç (1), kuruluş (2), ülke çapında yaygınlaşma (3) ve ulusal nitelik kazanma (4) dır. Araştırma kapsamında mesleki ve teknik eğitimin tarihsel gelişimi, yukarıdaki gruplamayı da kapsayacak şekilde cumhuriyet öncesi ve cumhuriyet sonrası olmak üzere iki dönemde incelenecektir.

2.4.1. Cumhuriyet Öncesi

Osmanlı Devleti döneminde meslek öğretimi genellikle yaygın eğitim (Ahilik, Lonca Teşkilatı) şeklinde yürütülürken “19. yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın başlarında ise, Sadık Rıfat Paşa’nın fikirlerinden yararlanan Mithat Paşa tarafından erkek ve kız okullarıyla ticaret öğretimi okulları açılmış, ıslahhane ve vilayet okulları kurularak” (Alkan, 1999, s.225) örgün eğitim boyutunda da devam etmiştir. Cumhuriyet öncesi mesleki ve teknik eğitimi yaygın eğitim ve örgün eğitim alt başlıkları altında incelemek mümkündür.

Cumhuriyet öncesi mesleki ve teknik eğitime ilişkin yaygın eğitim deyince Ahi ve Lonca Teşkilatları akla gelmektedir. Ahi Teşkilatı, Anadolu’da Selçuklular döneminde ortaya çıkan ve Osmanlı Devleti’nin ilk yüzyıllarında etkili olan yaygın eğitim kurumudur. “Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nin ilk zamanlarında mükemmelleşen ve Ahilik adıyla anılan sistem sayesinde meslek ve sanatların, usta-çırak ilişkisi içinde kuşaktan kuşağa aktarıldığı görülmektedir.” (Hacıoğlu vd., 2008, s.8). Lonca Teşkilatı ise XVII. yüzyılda kurulan yaygın eğitim kurumudur. Ahilik ile Lonca Teşkilatı’nın kuruluş amaçları, işleyişleri hemen hemen aynıdır. “Loncalar bugünkü modern sanayide olduğu gibi, sırf çalışanları veya çalıştıranları kapsamayıp her iki grubu da içermekteydi. Yani işveren durumunda olan ustalarla, işçi durumunda olan kalfalar, son olarak çıraklar bu teşkilata dâhildi. Loncalar küçük sanatların mesleki, idari ve iktisadi bütün sorunlarıyla ilgilenmekte ayrıca mesleki teknik öğretimi de düzenlemekteydiler. Hatta bunlar birer idari kaza mercii durumunda olup, ihtilafları çözümleme ve suçluları cezalandırma konularında da yetkiliydiler.” (Tuna, 1973, s. 22-23).

(27)

Ahilikten loncalara geçilmesinin en önemli sebepleri; merasimlerin zor ve geniş bir kültüre bağlı oluşu ile esnafın içinde Müslümanlar kadar gayrimüslimlerin de bulunuşu olmuştur (MEB, 2005, s. 21).

Ahilikte işbaşında eğitim ve iş dışında eğitim olmak üzere iki eğitimden bahsedilir. İşbaşında eğitime esnaf ve sanatkârların dükkânlarını zamanında açıp kapatmaları, üretimi artırma, çıraklarını iyi yetiştirme gibi davranışların kazandırılması amaçlanmıştır. İş dışındaki eğitim daha çok askeri, dini ve sosyal yaşam becerileri ile ilgilidir.

Mithat Paşa kimsesiz erkek ve kız çocuklarının hem iş bulması hem de ülkenin ihtiyaç duyduğu küçük sanatkâr yetiştirmek amacıyla çeşitli okullar açmıştır. Kimsesiz erkek çocuklarının eğitim gördüğü ve ilkinin Niş’te 1860 yılında açıldığı ıslahhaneler ordunun ihtiyaçlarını karşılamıştır. Mithat Paşa 1865 yılında Rusçuk’ta Kız Sanayi Mektebi’ni açmıştır. Cumhuriyet öncesi mesleki ve teknik eğitimle ilgili çalışmalar endüstriyel kalkınmayı istenilen düzeyde sağlayamamıştır.

Osmanlı Devleti’nin mevcut şartları eğitim ile ilgili yapılan yeniliklerin daha çok askeri alanda yapılmasına neden olmuştur. Mühendishane-i Bahri-i Hümayun (1773), Mühendishane-i Berri-i Hümayun (1793), Askeri Tıbbiye (1826), Mekteb-i Ulum-u Harbiye (1834), Muzika-i Hümayun Mektebi (1834) kurulan ilk teknik okullardır.

Cumhuriyet öncesi mesleki eğitimin nitelikleri şu şekilde özetlenebilir: Mesleki eğitim, eğitim sisteminin dışında düşünülmüştür. Devletin üst düzeyde mesleki eğitime ilişkin bir politikası yoktur. Okullar velilerin özel girişimleri ile geliştirilmiştir. Gelir kaynakları, yerel düzeyde karşılanmıştır. Okullar yerel ihtiyaçlara göre kurulmuştur. Eğitim programı, öğretmen, tesis ve öğrenci nitelikleri için ortak standartlar oluşturulmamıştır. Sonuç olarak mesleki teknik öğretim kurumları ve yapılan faaliyetler oldukça yetersizdir (Doğan, 1983, s.171).

(28)

2.4.2. Cumhuriyet Dönemi

Cumhuriyet döneminde mesleki ve teknik eğitimin temel amacı “mesleki ve teknik eğitime, eğitim sistemi bütünlüğü içinde gereken önemi kazandırmak, bu eğitim kademesini ülkenin gelişen ve değişen ekonomik ve sosyal koşullarına uygun olarak yeniden düzenlemektir.” (Alkan, 1999, s.226). Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında mesleki ve teknik eğitim ülkenin endüstriyel ve ekonomik kalkınmasının temeli olarak görülmüştür. Kalkınmanın nitelikli insan gücüne bağlı olduğunu düşünen Rüştü Uzel, cumhuriyet döneminin mesleki ve teknik öğretim sisteminin kurucusu ve geliştiricisi, alanın ilk genel müdürü ve müsteşarıdır.

1920’li yıllar mesleki eğitimin, tüm eğitim sistemi içinde ele alındığı, temel kavram ve ilkelerin oluşturulduğu yıllar olmuştur. Bu yıllarda Atatürk, mesleki teknik eğitimin kurulması ve yoğunlaştırılması için özel ilgi ve çaba göstermiştir. Özellikle bu konuda uzman kişiler Türkiye’ye davet edilmişlerdir. Örneğin; 1924 yılında Amerikalı profesör John Dewey, 1925 yılı sonlarında Alman Ticaret ve Sanayi Müşaviri Künhe, 1926 yılı sonlarına doğru da Belçika’nın Brüksel şehri Mesleki ve Teknik Öğretim Genel Müdürü Ömer Buyse, Milli Eğitim Bakanlığı’nın davetlisi olarak Türkiye’ye gelmiştir. Dewey, raporunda okul-endüstri işbirliğinin gerekliliğini belirtmiştir. Künhe, Türkiye’de mesleki eğitim için temel olan ilköğretim sonuna doğru öğrencilere meslekleri tanıtıcı bilgi ve beceriler verilmesini önermiştir. Buyse ise raporunda, mesleki ve teknik eğitimin yönetimde yerel sanayi ve ticaret dallarının temsilcilerin de katılımlarını önermiştir. Mevcut ve açılacak okulların, bölgelerin ekonomik kalkınmışlıklarını ve endüstriyel yapılarına göre düzenlenmesini öne sürmüştür (Doğan, 1983, s. 363– 364).

Cumhuriyet döneminde mesleki ve teknik eğitim ile ilgili gelişmelere ait kronolojik sıralama Tablo 1’de verilmiştir.

(29)

Tablo: 1

Cumhuriyet Döneminde Mesleki ve Teknik Eğitim

Tarih Açıklama

1926 Mesleki ve teknik öğretim alanında 1052 sayılı yasa ile öğretmen yetiştirme, program geliştirme, eğitim ortamı oluşturma sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığı’na verilmiştir. 1927 İlk Kız Teknik Öğretim Okulları faaliyete geçmiştir.

1928 Yeni harfler kabul edilmiş ve millet mektepleri açılmıştır. 1929 1491 sayılı yasa ile mesleki ve teknik eğitim okullarının

giderleri Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinden sağlanmaya başlanmıştır.

1930 Erkek ve kadın köy kursları ile akşam sanat okulları ve halk okuma odaları açılmıştır. Amaç meslek ve teknik eğitimi köylülere kadar ulaştırmaktır.

1931 1867 sayılı yasa ile 9 Mesleki ve Teknik Eğitim Bölge Okulu oluşturulmuştur.

1933 2287 sayılı yasa ile Mesleki ve Teknik Eğitim Umum Müdürlüğü kurulmuştur.

1934 Mesleki ve teknik eğitimle ilgili bakanlıklar arası komisyon kurulmuştur.

1934–1935 Öğretim yılında kız teknik okulları açılmıştır.

1935 2765 sayılı yasa ile meslek okullarının giderleri devlet tarafından karşılanmaya başlamıştır.

1937–1938 Öğretim yılında Erkek Teknik Okulları açılmıştır.

1941 4113 sayılı yasa ile Mesleki ve Teknik Öğretim Müsteşarlığı kurulmuştur.

1944 İstanbul Yüksek Mühendis Okulu, Teknik Üniversite haline getirilmiştir.

1951 Mesleki ve Teknik Öğretim Müsteşarlığı kaldırılarak teşkilat tekrar genel müdürlük haline getirilmiştir.

1955 Ticaret Yüksek Okulları açılmıştır.

1958 Mesleki ve Teknik Öğretim Müsteşarlığı yeniden kurulmuştur. 1986 3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu çıkarılmıştır.

(Bu kanunun adı 4702 sayılı kanun ile Mesleki Eğitim Kanunu olarak değiştirilmiştir. )

2001 4702 sayılı kanun çıkarılmıştır.

Kaynak: Büyükutku, T. A. (2004). Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitim. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstrisi İlişkileri Anabilim Dalı, Çalışma Ekonomisi Bilim Dalı.

Doğan, H. (1983). Cumhuriyet Döneminde Eğitim. İl MEB İstanbul: Yayınları.

Türkiye’de 2001 yılında mesleki ve teknik eğitimle ilgili olarak; “Genel, mesleki ve teknik ortaöğretime daha çok kaynak sağlamak, mesleki ve teknik eğitim hizmetlerinin yürütülmesinde katılımcı bir yaklaşımla hükümet-işçi-işveren ve sivil toplum örgütlerinin katılımını ve katkıda bulunmasını daha da kurumsallaştırmak, ortaöğretim çağ nüfusunun % 65'inin mesleki ve teknik

(30)

öğretimde, % 35'inin de genel öğretimde okullaşmasını gerçekleştirmek amacıyla çerçeve niteliğinde eğitime, özellikle mesleki ve teknik eğitim sistemine çok önemli yenilikler getiren 4702 sayılı kanun çıkarılmıştır.” (http://mevzuat.meb.gov.tr).

Mesleki ve teknik eğitimle ilgili 2001 yılında çıkarılan 4702 sayılı kanun ile; 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nda, 3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu’nda, 3797 sayılı MEB Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’da ve 4306 sayılı Sekiz Yıllık Zorunlu İlköğretimin Uygulanmasına İlişkin Kanun’da da değişiklik yapılmıştır.

2.4.2.1. Şûralarda Mesleki ve Teknik Eğitim

Eğitim şûraları Türk Milli Eğitim Sistemi’nin hedeflerini belirlemek, var olan problemlerini ve eğitim politikalarını gözden geçirmek amacıyla düzenlenmektedir. Şûraların birincisi 1939 ve 17.’si de 2006 yılında yapılmıştır. 1999 yılına kadar yapılan Milli Eğitim Şûraları’nda mesleki ve teknik eğitim ile ilgili alınan kararları Alkan (1999, s.230-231) şu şekilde sıralamıştır:

• Mesleklere ve mesleki eğitime destek verme, • Alanda yeniden yapılanma,

• Sistemde bütünlüğü esas alma,

• Öğrencileri mesleğe yönlendirmeyi esas alma,

• Eğitim kademelerinde yatay ve dikey geçişler sağlama,

• Programlarda alt kademelerde geniş tabanlı içerikle başlayıp üst kademelerde uzmanlaşmaya yönelme,

• Eğitimde sürekli gelişim yapılanmasını esas alma,

• Meslek eğitimi mezunlarına unvan, yetki ve statü sağlama,

• Ortaöğretimde genel ve mesleki boyutlarda bütünleşme ve mesleki eğitime ağırlık verme,

• Öğretmenlerin yetiştirilmesinde uzmanlığı, profesyonelliği ve gelişimi esas alma,

• Finansman kaynaklarını geliştirme,

(31)

• Mesleki eğitimle ilgili kuruluşlar arası işbirliği ve bütünleşmeyi esas alma,

• Mesleki eğitimde eğitim sitelerini yapılaştırma,

• Eğitim süreçlerinde ders geçme ve kredi sistemini esas alma,

• Öğretmenliğin mesleki unvan ve statüsünü geliştirme ve istihdam olanaklarını iyileştirme,

• Eğitim programlarının ve teknolojilerinin sürekli gelişimini sağlamaktır.

2.4.2.2. Kalkınma Planlarında Mesleki ve Teknik Eğitim

Türkiye’nin planlı bir şekilde kalkınmaya başladığı ve ilk beş yıllık kalkınma planını hazırladığı 1963 yılından itibaren, mesleki ve teknik eğitimin ülke ihtiyaçları doğrultusunda olması gerektiği ve kalkınmada mesleki ve teknik eğitimin önemli olduğu olgusu benimsenmiş ve bu bağlamda kalkınma planlarında eğitimle ilgili politikalar belirlenmiştir.

Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1963-1967) ortaöğretim çağındaki çocukların büyük bir çoğunluğunun mesleki ve teknik eğitime yönelmesi amaçlanmıştır. Bu amacın gerçekleşmesi için teknik öğretim, çıraklıktan teknisyenliğe kadar bütünüyle sanayi ile bağlantılı, onun imkân ve ihtiyaçlarıyla uyuşan bir sistem olarak kurulmalı ve işletilmesi gerekliliğinin üzerinde durulmuştur (http://ekutup.dpt.gov.tr).

İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1968–1972) lise seviyeli teknik okullarda ihtiyaç duyulan teknisyen ihtiyacını karşılamak üzere ilgili okulların öğrenim süresinin 4 yıla çıkarılması, öğretim programlarının geliştirilmesi ve bu okullardan mezun olanların kendi ihtisas dallarında yüksek öğrenime devam etmeleri için imkân sağlanması kararlaştırılmıştır. Ayrıca iş hayatı ile okul hayatı arasında iyi bir ilişki kurulması stajların, uygulama çalışmalarının sanayi kuruluşlarında yapılmasını ve iş hayatındaki gelişmelerin öğretim programlarına yansıtılmasını sağlamak, mezunların okul sonrası yaşamları ile ilgili programların düzenlenmesi kararları alınmıştır (http://ekutup.dpt.gov.tr).

(32)

Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1973–1977) örgün ve yaygın eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesinin gerektiği, sanayileşme doğrultusunda eğitim kurumlarının mesleki ve teknik dallarına gereken önemin verilmesi gerektiği ortaya konulmuştur. Mesleki ve teknik örgün eğitim; teknik liseler, meslek liseleri (sanat okulları, tarım meslek liseleri, kız enstitüleri, orman tekniker okulları vb.) ve diğer meslek liseleri (konservatuvarlar, imam-hatip okulları) olarak üç grupta incelenmiştir (http://ekutup.dpt.gov.tr).

1979–1983 yıllarını kapsayan Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda “ortaöğretimde mesleki ve teknik öğretime ağırlık kazandırılması” temel ilke olarak kabul edilmiştir. Ortaöğretim sistemi, fiziki olanakların ve öğretmenlerin en verimli biçimde kullanılmalarını gerçekleştirecek, öğrencilerin üretim sürecine daha etkin olarak katılmalarını sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerektiği bu planda yer almıştır (http://ekutup.dpt.gov.tr).

Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1985–1989) yaygın ve örgün eğitimin aynı eğitim kurumları tarafından paralel yürütülmesi, iş hayatının ihtiyaç duyduğu yeni alanlarda içeriğin planlanması ve yürütülmesi kararlaştırılmıştır. Yaygın ve örgün eğitimin aynı seviyesinden mezun olanlara eşdeğer meslek sertifikalarının verilmesi kararı alınmıştır. Ayrıca bu dönemde 3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu 1986 yılında çıkarılmıştır. Bu kanun kapsamında kurulan fon ile çıraklık ve mesleki eğitim maliyetinin karşılanması için kaynak bulunmuştur (http://ekutup.dpt.gov.tr).

Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1990–1994) mesleki ve teknik eğitimde okullaşma oranı % 21,2 olarak öngörülmüştür. Mesleki ve teknik eğitimde endüstri meslek liseleri ile otelcilik ve turizm meslek liselerine ağırlık verilmesi, kız meslek liselerinin işlevsel hale getirilmesi amaçlanmıştır. Bu kalkınma planında mesleki ve teknik eğitime ilişkin benimsenen temel ilke ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli ara insan gücünün yetiştirilmesinde mesleki ve teknik eğitimin kalitesinin artırılması için eğitim programlarının ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma doğrultusunda düzenlenmesi kararı alınmıştır (http://ekutup.dpt.gov.tr).

(33)

1996–2000 yılları arasını kapsayan Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda mesleki ve teknik örgün ve yaygın eğitimin amaçlanan düzeyde olmadığı özellikle yaygın eğitim de yetersiz kalındığı belirtilmiştir. Bu yüzden mesleki ve teknik eğitimde, örgün eğitim ile yaygın eğitim arasında uygun bir işbölümü yapılmasının gerekliliği ortaya konulmuştur. Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda mesleki ve teknik eğitimde modüler sisteme geçilmesi, müfredat programlarının modüler sisteme uygun hale getirilmesi, örgün veya yaygın eğitim alan ve aynı mesleki becerilere sahip olan kişilere eşdeğer meslek sertifikası verilerek denkliklerin sağlanması, meslek standartlarının tespit edilerek, bu standartlara uygun sınav ve sertifikasyon sistemi kurulması ve Meslek Standartları Kurumu oluşturulması kararı alınmıştır (http://ekutup.dpt.gov.tr).

2000 yılında oluşturulan ve 2001 ile 2005 yılları arasındaki kalkınmaya hedefleyen Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda mesleki ve teknik eğitime ilişkin örgün ve yaygın mesleki-teknik eğitime ağırlık verilmesi, ortaöğretimde mesleki teknik eğitimin payının artırılması, üniversitelere giriş sınavlarında normal liseler ile meslek ve teknik lise mezunları arasındaki farklı değerlendirmelerin kaldırılarak, mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaşmasının teşvik edilmesi, mesleki teknik eğitim programlarının meslek standartlarına dayalı olarak yapılmasının sağlanması ve çalışma hayatı ile işlevsel işbirliği geliştirilmesi kararı alınmıştır

(http://ekutup.dpt.gov.tr) .

2007–2013 dönemini kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda, eğitim programlarının gözden geçirilmesi çerçevesinde, mesleki eğitimin işgücü piyasasındaki gelişmelere cevap verecek esnekliğe kavuşturulması amacıyla modüler sisteme geçilmesine yönelik çalışmalara sosyal tarafların katılımıyla başlandığı ve meslek standartları, sınav ve belgelendirme sistemini devlet, işçi ve işveren kesimleriyle işbirliği içinde kurmak, yaygınlaştırmak, geliştirmek ve idame ettirmek amacıyla Ulusal Mesleki Yeterlilikler Kurumu’nun oluşturulmasına yönelik yasal düzenleme çalışmaları sürdürülmüş ve bu kurum kurulmuştur (http://ekutup.dpt.gov.tr).

(34)

2.5. Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitim

Türkiye’de mesleki ve teknik eğitim örgün ve yaygın olmak üzere işleyişini sürdürmektedir. Ortaöğretimde mesleki ve teknik eğitim MEB bünyesinde her biri bir genel müdürlük düzeyinde kurumsallaşan; erkek teknik, kız teknik, ticaret ve turizm ve din öğretimi olmak üzere 4 sınıfa ayrılmıştır. Bu araştırmada ortaöğretim kademesinde örgün eğitim olarak verilen ve mesleki ve teknik eğitimin bir alt dalı olan turizm eğitimi incelenecektir.

Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği’ne göre; örgün mesleki ve teknik ortaöğretim programlarındaki amaç; “öğrencilere ortaöğretim düzeyinde ortak bir genel kültür kazandırmak, öğrencileri ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda hem mesleğe hem de yüksek öğretime veya hayata ve iş alanlarına hazırlamaktır.” (http://www.mevzuat.adalet.gov.tr).

Tablo: 2

1995-2009 Yılları Arası Ortaöğretim Düzeyinde Mesleki ve Teknik Öğretimle İlgili Sayısal Göstergeler

Yıllar Okul sayısı Öğretmen sayısı Öğrenci sayısı

1995-1996 2. 791 74. 136 961. 727 1996-1997 3. 060 75. 151 980. 203 1997-1998 3. 212 71. 766 963. 774 1998-1999 3. 365 74. 559 998. 071 1999-2000 3. 344 73. 242 916. 438 2000-2001 3. 544 68. 467 875. 238 2001-2002 3. 732 72. 263 906. 456 2002-2003 3. 660 60. 703 985. 575 2003-2004 4. 204 68. 231 1. 050. 394 2004-2005 3. 877 74. 405 1. 102. 394 2005-2006 4. 029 82. 736 1. 182. 637 2006-2007 4. 244 84. 276 1. 244. 499 2007-2008 4. 450 84. 771 1. 264. 870 2008-2009 4. 622 88. 924 1. 565. 264 Kaynak:www.tuik.gov.tr

Tablo 2'deki bilgiler dikkate alındığında 2009 yılı itibariyle mesleki ve teknik ortaöğretimdeki okul sayısı 4.622, öğrenci sayısı 1.565.264, öğretmen sayısı ise 88.924’dür. Buna göre her öğretmene ortalama 18 öğrenci düşmektedir. 2008– 2009 eğitim öğretim yılında örgün eğitimde (okul öncesi, ilköğretim ve

(35)

ortaöğretim) 15.351.849 öğrenci eğitim görmektedir. Mesleki ve teknik eğitimde ortaöğretim düzeyinde eğitim gören öğrenci sayısı ise 1.565.264’dür (www.tuik.gov.tr). Türkiye’de 2008–2009 eğitim öğretim yılı itibariyle örgün eğitimde öğrenim gören öğrencilerin ancak % 10’u mesleki ve teknik eğitim

almaktadır.

Tablo: 3

Mesleki ve Teknik Ortaöğretim İle Genel Lise Öğrenci Dağılımları

Kaynak: http://sgb.meb.gov.tr/istatistik/meb_istatistikleri

Tablo 3’teki veriler incelendiğinde 2008–2009 eğitim-öğretim yılında ortaöğretimde 3.837.164 öğrencinin eğitim gördüğü anlaşılmaktadır. Ortaöğretimde öğrenim gören öğrencilerin % 59,3’ü genel ortaöğretimde, % 40,7’si ise mesleki ve teknik eğitim veren okullarda eğitim görmektedir. Diğer taraftan Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1973–1977) Türkiye 1995 yılı itibariyle ortaöğretimde öğrenim gören öğrencilerinin % 65’nin mesleki teknik eğitimde, % 35’nin ise genel eğitimde öğrenim görmesini hedef olarak belirlemiştir. Tablo 3’teki veriler hedeflenen bu sayılara ulaşılamadığını göstermektedir.

Türkiye’de mesleki ve teknik eğitimin istenilen seviyede olmadığı, genel ortaöğretimin içindeki payının gelişmiş ülkelerde payın tam tersi bir durum gösterdiği görülmektedir. Mesleki ve teknik eğitimdeki öğrenci payının Almanya’da % 80, Hollanda’da % 70, Fransa’da % 69, İtalya’da % 67, Belçika’da

1980-1981 1994-1995 2000-2001 2004-2005 2005- 2006 2007– 2008 2008- 2009 Genel Orta Öğretim Öğrenci sayısı 534.605 1.226.519 1.704.279 1.933.782 2.075.617 1.980.452 2.271.900 % 50.7 57.7 65.4 63.6 63.7 61 59.3 Mesleki ve Teknik Orta Öğretim Öğrenci sayısı 520.332 897.779 902.715 1.105.667 1.182.637 1.264.870 1.565.264 % 49.3 42.3 34.6 36.4 36.3 39 40.7 Toplam Öğrenci sayısı 1.054.937 2.124.298 2.606.994 3.039.449 3.258.254 3.245.322 3.837.164 % 100 100 100 100 100 100 100

(36)

% 65, Danimarka’da % 56 ve Avrupa Birliği ülkelerinde ise ortalama % 60 olduğu görülmektedir (www.megep.meb.gov.tr). Bu oran Türkiye’de ise 2008–2009 eğitim-öğretim yılı itibariyle % 40,7’dir.

Mesleki eğitim alan bireyin başarılı olabilmesi için öncelikle temel ve genel eğitimde başarılı olması gerekmektedir. Bireylerin meslek seçimine ilişkin kararı temel eğitim yani sekiz yıllık eğitimi bitirdikten sonra aldığı bilinmektedir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde mesleki ve teknik eğitimin eğitim içindeki yeri;

• Mesleki ve teknik eğitim, bilimsel ve teknolojik gelişmeler sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır.

• Genel eğitim, mesleki ve teknik eğitim bir sistem bütünlüğü içerisinde ele alınır; her iki sistem birbirini bütünleyecek geçişlere açık tutulmuştur. • Mesleki ve teknik eğitim geleceğin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için büyüme ve gelişme yeteneğine ve esnekliğine sahiptir.

• Mesleki ve teknik eğitim bireye, bir meslek için gerekli bilgi, beceri ve davranışlar kazandırmanın yanında; bireyi bir bütün olarak geliştirir,

• Mesleki eğitim ile planlı kalkınmanın gerektirdiği nitelikli insan gücü yetiştirilmesi amaçlanmaktadır (MEB, 2005, s.14).

Mesleki ve teknik eğitimin ülke ekonomisinde önemli olduğunu kavrayan ülkeler bu bağlamda mesleki ve teknik eğitime önem vermektedir. Verilen bu önem “kamu eğitim harcamalarının gayri safi yurt içi hasıla içindeki payından da anlaşılmaktadır. Bu alanda en yüksek oran İsveç tarafından ayrılırken, Almanya, Fransa tarafından da mesleki eğitime büyük oranda kaynak ayrılmaktadır. Bu oran İspanya’da 4,4’e, Türkiye’de ise 3,3’e kadar düşmektedir (Aykaç, 2002, s.10).

Gençlerin büyük çoğunluğu tercihlerini daha çok genel eğitimden ve yüksek öğrenimden yana yapmaktadırlar. Diğer yandan meslek liselerinin üniversiteye giriş şartlarının ağırlaştırılması sonucunda mesleki eğitimden uzaklaşma daha belirgin olarak yaşanmaya başlamıştır. Bu uzaklaşma içerisinde olan gençlerin çoğu vasıfsız olarak çalışmaktadırlar (Aykaç, 2002, s.1).

(37)

Gelişen teknoloji, beraberinde nitelikli işgücü ihtiyacını da getirmiştir. Böyle olunca vasıfsız işgücü 21. yüzyıl dünyasında pek fazla şansa sahip değildir. Özellikle ihraç ekonomilerinde düşük maliyet, kaliteli üretim, tüketici beğenisi gibi hedeflerin öne çıkması, yüksek verimlilikle çalışacak, nitelikli işgücü kullanımını zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle eğitimsizlik, giderek işsizliğin önde gelen sebepleri arasında yer almaya başlamıştır (Serter, 1998, s.49).

Türkiye’de örgün ve yaygın eğitim olarak verilen mesleki teknik eğitim programının öğrenim görenleri iş yaşamına hazırlamak ya da üniversite eğitimlerine devam etmelerini sağlamak olmak üzere iki temel amacı bulunmaktadır. Çıraklık ya da yaygın mesleki teknik eğitimin ise öncelikli amacı iş yaşamının istekleri doğrultusunda eğitim vermektir. Çıraklık eğitimini bitirerek ustalık belgesi alanlar, telafi eğitimini tamamladıktan sonra meslek lisesi diploması alabilmektedirler. Böylece bu kişilerin yüksek öğretime devam etmeleri mümkün olmaktadır (Sert, 2007, s. 28).

Yüksek öğretim düzeyinde mesleki ve teknik eğitim dört yıllık lisans veya iki yıllık ön lisans programlarında devam etmektedir. Mesleki ve teknik eğitime olan ilgi ve talebi artırmak ve bu okullarda okuyan öğrenci sayısını yükseltmek amacıyla 29.06.2001 tarih ve 4702 sayılı yasa gereği mesleki ve teknik ortaöğretim okullarında okuyan öğrencilerin meslek yüksekokullarına sınavsız geçişi sağlanmıştır. 21 Temmuz 2009 tarihi itibariyle YÖK Genel Kurulu’nun Aldığı karar sonucunda meslek lisesi mezunları kendi alanları dışında da tercih yapabileceklerdir. Alan ve alan dışı tercihlerde farklı puanlamalar kullanılacaktır.

Sert (2007, s.31-32) Türkiye’deki ortaöğretim seviyesinde mesleki ve teknik eğitimin sorunlarını şu şekilde sıralamıştır:

• Genel ve mesleki teknik eğitime karşı toplumun değer yargılarının netleşmemiş olması,

• Mesleki ve teknik eğitimde planlama sorununun olması, • İlgili okullarda bina ve tesislerin yetersiz olması,

(38)

• Okullarda finansman sorunlarının yaşanması,

• Sanayi ve hizmet sektörleriyle gerekli işbirliğinin kurulamamış olması,

• Nicelik ve nitelik yönünden öğretmen yetersizliği sorununun olması, • Ders araç gereçlerinin yetersizliği,

• Mezunların istihdam sorunu yaşamasıdır.

Mesleki ve teknik eğitimde Avrupa standartlarına ulaşmak ve yukarıda sıralanan sorunları ortadan kaldırmak için Milli Eğitim Bakanlığı geleneksel eğitim yaklaşımı yerine çağdaş eğitim yaklaşımını uygulamaya koymak amacıyla çeşitli projeler gerçekleştirmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda alınan kararlar doğrultusunda ortaöğretimde okuyan öğrencilerin % 65’nin mesleki ve teknik liselerde, % 35’lik kısmının ise genel liselerde öğrenim görmesini hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye’de Mesleki Teknik Eğitimin Modernizasyonu Projesi (MTEM), Milli Eğitimi Geliştirme Projesi (MGEP), Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme Projesi (METGE), Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP), İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla Geliştirilmesi Projesi (İKMEP) gibi projeleri yürütmüştür.

MTEM; Avrupa Komisyonu ile T.C. Hükümeti arasında imzalanmış olan 42 aylık bir süreyi kapsayan projedir. Mesleki eğitime öğretmen yetiştiren kurumlara yönelik 7 Temmuz 2003 yılında uygulamaya başlayan proje 7 Ocak 2007 tarihinde tamamlanmıştır ( http://www.meb.gov.tr).

MGEP ile; eğitimin kalitesi ve öğrenci başarısının artırılması, yönetim ve eğitim personelinin yeterliliklerinin artırılarak, mesleki becerilerinin geliştirilmesi, kaynak kullanımında daha etkili ve verimli olunması, teknolojinin eğitimde etkin olarak kullanımı amaçlanmıştır (http://www.meb.gov.tr).

Milli Eğitim Bakanlığı Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü’nün değişen ihtiyaçları ve talebi karşılayabilecek eğitimi verebilmek amacıyla yürüttüğü

(39)

METGE nisan 1993 tarihinde başlatılmıştır (Mesleki Araştırma ve Geliştirme Merkezi, 1994, s.70).

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Avrupa Birliği arasında MEGEP anlaşması imzalanmıştır (http://www.megep.meb.gov.tr)

MEGEP ile 2004–2005 eğitim ve öğretim yılından itibaren pilot okullarda uygulanmaya başlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı 02/06/2006 tarihli 269 sayılı kararında ise Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarının 42 Alanına/194 Dalına Ait Haftalık Ders Çizelgeleri ile Modüler Çerçeve Öğretim Programları’nın 2006-2007 öğretim yılından itibaren tüm mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumlarının 9. ve 10.; MEGEP kapsamında pilot uygulama yapılan okulların ise 9.,10. ve 11. sınıflarından başlanmasına ve kademeli olarak uygulanmasına karar vermiştir (http://yayim.meb.gov.tr).

İKMEP işgücü piyasası ile meslek yüksekokulları ve mesleki teknik ortaöğretim kurumları arasında istihdam amaçlı birlikteliğin sağlanarak hayat boyu öğrenme yaklaşımıyla mesleki eğitimin modernizasyonu ve kalitesinin artırılması yoluyla insan kaynakları gelişiminin teşvik edilmesini amaçlayan projedir (www.yok.gov.tr). 2008 yılında başlayan projenin 2010 yılında bitirilmesi amaçlanmıştır.

Değişen koşullara ayak uydurabilen ve istenilen nitelikte bilgi üreten bireyler yetiştirmek isteyen Milli Eğitim Bakanlığı bu amaç doğrultusunda Mesleki Eğitimi Güçlendirme Projesi ile mesleki ve teknik eğitimde yeni bir anlayış benimsemiştir.

2005 yılında Ankara’da düzenlenen AB Kopenhag Süreci ve Maastricht Bildirgesi Açısından Türkiye’de Mesleki Öğretim ve Eğitimi Bekleyen Zorluklar Uluslararası Konferansı’nda mesleki ve teknik eğitime ilişkin eski ve yeni eğitim anlayışlarının karşılaştırılması yapılmıştır. Eski ve yeni eğitim anlayışlarının karşılaştırılması Tablo 4’te verilmiştir.

(40)

Tablo: 4

Mesleki ve Teknik Eğitime İlişkin Eski ve Yeni Eğitim Anlayışlarının Karşılaştırılması

Eski paradigma Yeni paradigma

Arza dayalı yaklaşım Talebe dayalı yaklaşımlara ilişkin arayış İstihdam için eğitim İstihdam edilebilirlik için öğrenme Hizmet öncesi eğitim Sürekli, hayat boyu öğrenme kavramı Eğitim ve öğretmene/eğiticiye

odaklanma

Kendi kendine öğrenme ve öğrenciye odaklanma

Bir defalık eğitim Sürekli, tekrar eden, hayat boyu öğrenme Eğitim ve öğretimin birbirinden

ayrı olması

Eğitim ve öğretimin entegre edilmesi ( Sağlam bir genel eğitim ve geniş tabanlı bir başlangıç eğitimi hayat boyu sürekli öğrenme için temel teşkil eder.) Bir beceri üzerinde uzmanlaşma Çoklu beceri kazanmaya yönelik bir arayış

Öğrenim süresi ve sınava dayalı beceri tanıma

Yeterlilik ve önceki öğrenmelere dayalı tanıma

Sert ve sabit giriş-çıkış Esnek ve çoklu giriş-çıkış

Resmi sektöre odaklanma Hem resmi, hem de gayrı resmi sektörlere odaklanma ihtiyacının tanınması

Merkezileştirilmiş sistem Hem güçlü ulusal kurumlar, hem de yerelleşmiş kurumlar gerektiren yerelleşmiş sistem

Politika ve eğitimin verilmesinde devlet hâkimiyeti

Politika ve eğitimin verilmesi birbirinden ayrıdır, piyasaya dayalıdır.

İdarede devlet hâkimiyeti Katılımcı hükümet, birçok aktörün tanınması, sosyal diyalog

Kaynak: AB Kopenhag Süreci ve Maastricht Bildirgesi Açısından Türkiye’de Mesleki Öğretim ve Eğitimi Bekleyen Zorluklar Uluslararası Konferansı Philip Read’n Sunusu.

2.6. Avrupa Birliği Üye Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim

Ülkeler, sanayinin ihtiyaç duyduğu işgücü gereksinimini, uluslararası deneyimlerden de yararlanarak kendilerine göre oluşturdukları mesleki teknik

(41)

eğitim yöntemleri ile karşılamaktadırlar. Dünyada bu amaçla üç farklı sistem uygulanmaktadır. Bunlar; okul-işyeri temeline dayalı eğitim uygulayanlar, sadece okula dayalı eğitim uygulayanlar ve her iki anlayışı da benimseyen ama sürekli arayışlar içerisinde olan ülkelerdir (http://ekutup.dpt.gov.tr).

Avrupa Birliği üye ülkeleri incelendiğinde bu ülkelerde mesleki teknik eğitime ilişkin farklı uygulamalar yapılmaktadır. Almanya’da teorik ve uygulamalı eğitim programlarının birleştirildiği İkili Sistem tercih edilmektedir. “Alman mesleki eğitim sisteminde, firmaların kiralanarak kullanılması başarılı bir şekilde sürdürülmektedir. Alman mesleki eğitim sisteminin kurumsal şartları ile yüz yüze olan iş dünyasındaki firmaların kiralama ve ödeme davranışları basit yolla modellenmiştir. Almanya’da olduğu gibi iş gücünün büyük bölümü mesleki eğitime devam eder. Çalışma tabanlı eğitimin yararları, deneysel çalışmalarda henüz ölçülmemesine karşın, öğrenmeyi daha verimli yapan bilginin eş zamanlı uygulanması mantıklı sayılabilir. Bu programın başarısı, firmalar ve okullar arasındaki işbirliği ve eğiten ve eğitilenlerin yeterli ve becerikli olmalarına bağlıdır. Milli standartları korumak ve firmaların taleplerini yerine getirerek eğitim yapmak, bugüne kadar Almanya’daki mesleki eğitim sisteminin başarısında önemli faktörlerdir (Lindner, 1998, s.411–423). Almanya’da vasıflı işçi statüsünde olanların % 90’ı bir meslek diplomasına sahiptir (Nielsen, 2005, s.59).

Fransa’da mesleki ve teknik eğitim iki şekilde örgütlenmiştir. Başlangıç mesleki eğitimde lise eğitimi ve kısa süreli yüksek öğretim yer alır. Bu tür meslekî eğitim 16-26 yaş arasındaki genç insanlara sunulmaktadır. Gençler çıraklık sözleşmesi dâhilinde, eğitim kurumlarında ya da ön kalifiye dersleri yoluyla eğitilmektedir. Sürekli meslekî eğitimin amacı işçilerin çalışma teknikleri ve koşullarındaki değişimlere uymasına, işçilerin sosyal gelişimini desteklemeye yardımcı olmaktır. İleri eğitim hâlen istihdam edilmiş olan yetişkinlere ve genç insanlara yöneliktir. Statüleri ne olursa olsun istihdam edilen tüm çalışanlara verilmektedir (CEDEFOP, 1998, s.5).

İngiltere’de ortaöğretim kademesinde “ileri eğitim kolejlerinin birçoğu genel eğitim verse de bunlar büyük oranda mesleki eğitim vermektedirler.”

(42)

(www.megep.meb.gov.tr.). Üçüncü Kademe Kolejleri ise mesleki ve genel eğitimin bir arada olduğu kurumlardır. Burada öğrencilerin niteliklerine göre düzenlemeler yapılmakta ve İleri Seviyede Genel Eğitim Sertifikası, Genel Ulusal Mesleki Nitelikler ve Ulusal Mesleki Nitelikler gibi sertifikalar verilerek adaylardan özel meslekler için bazı zorunlu yeteneklerin gösterilmesi istenmektedir (Nielsen, 2005, s.59).

Avrupa Birliği ülkelerinde mesleki ve teknik eğitim uygulamaları ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Gümüş ve Tekin (2005, s. 180–181) Avrupa Birliği ülkelerinde mesleki ve teknik eğitimle ilgili genel olarak yaşanan gelişmeleri aşağıdaki gibi sıralamışlardır.

• Eğitim ve mesleki eğitim sistemindeki reformlar toplumsal değişimin bir parçası olarak kabul edilmektedir.

• Mesleki eğitim bilim tekniğin, teknolojik süreçlerin, ekonominin/işverenin ihtiyaçlarını ele almaktadır ve bunların gelişimi için olanaklar üretmektedir.

• Mesleki eğitimdeki reform hızı artmaktadır, yeni nitelikler, yetkiler ve meslekler tanımlanmaktadır. Mesleklerin ve etkinliklerin sistematiği ve sınıflandırılması değişmekte ve yeni standartlar geliştirilmektedir.

• Mesleki eğitimle ileri eğitim metotları, yeni sınav, denklik ve sertifika yöntemleri uygulanmaktadır.

• Mesleki eğitimin yerleştirilmesinin ve bölgeleştirilmesinin güçlendirilmesi, mesleki eğitim olanaklarına ilişkin çeşitlerin çoğalması sağlanmaktadır.

• Yeni işbirlikleri geliştirilmekte ve mevcut işbirlikleri güçlendirilmektedir (Özellikle meslek okulları ve işverenlerle dünyası arasındaki).

• Tüm eğitim birimlerinde daha iyi bir koordinasyon sağlanmaktadır. • Nitelikli mesleki eğitim olanağından yararlanan gençlerin oranı artırılmaktadır.

Şekil

Tablo 13 incelendiğinde ankete katılan öğretmenlerin büyük bir  çoğunluğunun % 68,1’lik bir payla yiyecek-içecek hizmetleri alanında olduğu  görülmektedir

Referanslar

Benzer Belgeler

We will find out how comfortable Indian tourists are in using Mobile Wallets while travelling, what their preferred mode of payment is while travelling and also try

SEKTÖRE YENİ GİRECEK FİRMALAR İKAME ÜRÜNLER ALICILAR TEDARİKÇİLER Sektöre yeni girecek firma tehditleri Alıcıların pazarlık gücü Tedarikçilerin pazarlık gücü

Abstract:This study aims to analyze the impact of the COVID 19 pandemic on online marketing for Micro, Small and Medium Enterprises (MSMEs).. The research method used in this

Mesleki deneyimleri (16-25) yıl aralığında olan öğretmenlerin ekip uyumu, kişisel gelişim, işle bütünleşme ve kuruma bağlılık düzeylerinin, diğer öğretmenlerin

Epidex ad› verilen teknikte, saç kökü içinde bulunan ve deri hücresine dönüfltürülebilen kök hücrelerden yararlan›l›yor. fiirketin araflt›rma müdürü Edward

12) Aşağıdakilerden hangisi, Peygamberimizin (s.a.v.) çocuklarına karşı tutum ve davranışları arasında gösterilemez?. A) Çocuklarına sevgi ve merhametle yaklaşmak

[r]

However, the American Institute for Cancer Research, American Cancer Society, and ESPEN due to the side effects of cancer therapy, restricted diets and cachexia existence in many