T.C.
NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI
TÜRKİYE’DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ ve GİRİŞİMCİ
KADINLARIN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR ÜZERİNE BİR
ARAŞTIRMA
Yüksek Lisans Tezi
Ahmet Merih ÖZYILMAZ
Danışman
Yrd.Doç.Dr. Hasan YAVUZER
Nevşehir Haziran 2016
T.C.
NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI
TÜRKİYE’DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ ve GİRİŞİMCİ
KADINLARIN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR ÜZERİNE BİR
ARAŞTIRMA
Yüksek Lisans Tezi
Ahmet Merih ÖZYILMAZ
Danışman
Yrd.Doç.Dr. Hasan YAVUZER
Nevşehir Haziran 2016
TÜRKİYE’DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ ve GİRİŞİMCİ KADINLARIN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Ahmet Merih ÖZYILMAZ
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji, Yüksek Lisans, Mayıs 2016
Danışman: Yrd.Doç.Dr. Hasan YAVUZER ÖZET
21. yüzyıla girerken ekonomik ve sosyal gelişim, kadınların çalışma hayatına daha fazla katılmalarına imkan sağlamıştır. Kadın girişimcilerin, hem kendileri hem de istihdam ettikleri kişiler için iş yaratmaları ve çalışma yaşamında daha etkin ve aktif olmaları; onların toplumdaki konumlarını güçlendirmesine, toplumların gelişmişlik düzeyini etkilemesine ve gelir dağılımındaki adaletsizliğini önlemeye önemli katkılar sağlamaktadır. Diğer taraftan kadın girişimciler gerek işletmelerini kurarken gerekse işletmelerinin faaliyetleri sırasında birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu da kadınların girişimci olarak işletmelerini kurmalarına ve mevcut kadın girişimcilerin de işletmelerini ayakta tutmalarına engel olmakta veya işlerini zorlaştırmaktadır. Kadın girişimcilerin sayısının artması ve kadın girişimcilerin daha güçlü işletmelere sahip olması için kadın girişimcilerin karşılaştıkları sorunların belirlenmesi ve bu sorunlara yönelik çözümler üretilmesi gerekmektedir.
Bu çalışmada; girişimcilik ve kadın girişimciliği konularında literatür taraması yapılmış, kadın girişimcilerin iş kurma aşamasında ve işletme faaliyetleri sırasında karşılaştıkları sorunlar ile kadın girişimcilerin aile yaşamındaki sorunlarının tespitine yönelik Türkiye genelinde 1.457 kadın girişimcinin katıldığı anket çalışması ve 32 kadın girişimci ile yüz yüze görüşme yapılarak bulgular elde edilmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, kadın girişimcilerin girişimcilik özelliklerini yüksek oranda sağladıkları, girişimci olma nedenlerinden en çok kendi işinin patronu olma ve kendini kanıtlama isteğinin baskın olduğu, iş kurarken en çok aile bireylerinden destek gördükleri, bunun da girişimci olmalarına önemli katkılar sağladığı tespit edilmiştir. Kadın girişimcilerden büyük çoğunluğu iş kurarken her hangi bir sorunla karşılaşmazken, işlerini yürütürken sorunlarla karşılaştığı, en çok finansal konularda ve bürokratik işlemlerde sorun yaşadıkları tespit edilmiştir. Kadın girişimciler bölgesel olarak incelendiğinde ise, bölgelerin gelişmişlik düzeyi azaldıkça yaşadıkları sorunların arttığı sonucu elde edilmiştir.
Kadın girişimciliğinin geliştirilmesine yönelik olarak finansmana erişimin kolaylaştırılması, iş yaşamında kadının hayatını kolaylaştıracak sosyal imkanların arttırılması ve bölgesel yapılara uygun destek sisteminin kurulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
WOMEN ENTREPRENEURSHIP IN TURKEY AND RESEARCH ON PROBLEMS WOMEN ENTREPRENEURS ENCOUNTERED
Ahmet Merih ÖZYILMAZ
University of Nevşehir Hacı Bektaş Veli , Institute of Social Sciences Sociology, MA, May 2016
Supervisor: Asst.Prof.Dr. Hasan YAVUZER
ABSTRACT
Into the 21st century, economic and social development have increased the participation of women in business life. Women entrepreneurs' job creation both for themselves and their employees and so being active in business life; strengthens womens' position in the community, affects the development level of society and contributes to preventions of injustice in income distribution. On the other hand women entrepreneurs are faced with many problems in both setting up and operating their business. These may be hinder women entrepreneurs to establish their company and/or make it difficult or hinder to keep up the business of existing women entrepreneurs. To increase the number of women entrepreneurs and to being the owner of more powerful enterprises, it is necessary to identify the problems women entreprenuers' encountered and solutions of these problems must be produced.
In this study; a litereature survey on entrepreneurship and female entrepreneurship issues, questionnaire addressed to 1457 women participant and interview vis a vis with 32 women participants conducted to identify the problems that women entrepreneurs encountered in setting up their business, operating their business and family life.
According to the results of survey, it is determined that women entreprenuers have entrepreneurial characteristics at high rates, primary reasons for being an entrepreneur are having her own business and desire to prove herself and women entreprenuers highly promoted by their family and this has been a major contribution to to be an entrepreneur. It is determined that the vast majority of women entrepreneurs do not encounter any problems in establishment phase but they face to financial and bureaucratic problems in operation phase. In regional perspective, it is observed that there is an correlation between development level of region and problems that women entreprenuers encontered. Women entreprenuers in higher developed regions encounters less problems compered to lower developed regions. Consequently, to develop women entrepreneurship, facilitating access to finance, improving social services to facilitate business life of women and establishment of appropriate support system fits regional structures are necessary.
Keywords: Entrepreneurship, Women Entreprenuer, Business Life, Problem, Solution
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK ... ii
TEZ YAZIM KLAVUZUNA UYGUNLUK... iii
KABUL VE ONAY SAYFASI ... iv
ÖZET... v ABSTRACT ... vi İÇİNDEKİLER ... vii KISALTMALAR TABLOSU ... x TABLOLAR LİSTESİ ... xi GİRİŞ ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞİMCİLİK VE GİRİŞİMCİLİĞİN ÖNEMİ 1.1. Girişimcilik ile İlgili Temel Kavramlar ... 4
1.1.1. Girişim Kavramı ... 4
1.1.2. Girişimci Kavramı ... 6
1.1.3. Girişimcilerin Özellikleri ... 8
1.1.4. Girişimcilik Kavramı ... 11
1.2. Girişimciliği Etkileyen Faktörler ... 13
1.2.1. Kültür ... 14
1.2.2. Aile ve Sosyal Çevre ... 14
1.2.3. Yasal, Siyasal ve İdari Faktörler ... 15
1.2.4. Mali Çevre ... 15
1.2.5. Eğitim ... 15
1.2.6.Psikolojik Faktörler ... 15
1.3. Girişimciliğin Tarihsel Gelişimi ... 16
1.3.1. Dünyada Girişimcilik ... 16
1.3.2.Türkiye’de Girişimcilik ... 18
İKİNCİ BÖLÜM KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ
2.1. Kadın Girişimci Kavramı ... 25
2.1.1. Kadın Girişimcilerin Özellikleri ... 28
2.1.2. Kadın Girişimci Türleri ... 30
2.2. Kadın ve Erkek Girişimci Arasındaki Farklar ... 32
2.3. Kadın Girişimciliğinin Gelişimi ... 37
2.4. Kadın Girişimciliğin Önemi ... 39
2.5. Kadınları Girişimciliğe Yönlendiren Faktörler ... 41
2.5.1. İtici Faktörler ... 42
2.5.1.1. İşsiz Kalma ... 42
2.5.1.2. İşlerindeki Memnuniyetsizlik ve Cam Tavan Sendromu ... 42
2.5.1.3. Çalışma Saatlerinde Esneklik İsteği ... 44
2.5.2. Çekici Faktörler ... 44
2.5.2.1. Kendini Gerçekleştirme İsteği ... 44
2.5.2.2. Girişimcilik Güdüsü ... 45
2.5.2.3. Zengin Olma İsteği... 45
2.5.2.4. Sosyal Statü Edinme İsteği ... 45
2.5.2.5. Güç Elde Etme İsteği ... 45
2.6. Türkiye’de Kadın Girişimciliği ... 46
2.6.1. Türkiye’de Kadın Girişimciliğin Mevcut Durumu ... 47
2.6.2. Kadın Girişimciliği Alanında Faaliyet Gösteren Kurum ve Kuruluşlar ... 48
2.7. Kadın Girişimcilerin Karşılaştıkları Sorunlar ... 54
2.7.1.1. Eğitim ve Tecrübe Eksikliği ... 54
2.7.1.2. Toplumsal Rol ... 57
2.7.1.3. Toplumsal ve Çevresel Tepkiler ... 57
2.7.1.4. Ayrımcılık ... 58
2.7.1.5. İletişim ve Koordinasyon ... 59
2.7.1.6. Finansal Zorluklar ... 60
2.7.1.7. Bürokratik Engeller ... 61
2.7.1.8. Örgütlenme ... 61
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
GİRİŞİMCİ KADINLARIN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
3.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi ... 67
3.2. Araştırmanın Yöntemi ... 68
3.3. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi ... 69
3.4. Araştırma Hipotezleri ... 70
3.5. Araştırmanın Analizi ve Elde Edilen Bulgular ... 71
3.5.1. Kullanılan İstatistiki Analizler ... 72
3.5.2. Güvenilirlik Analizi ... 72
3.5.3. Kadın Girişimcilerin Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular ... 72
3.5.4. Kadın Girişimcilerin İş Hayatına Başlamalarına İlişkin Bulgular ... 78
3.5.5. Kadın Girişimcilerin İşletme Faaliyetleri Sırasındaki Yaşadıkları Sorunlara İlişkin Bulgular ... 91
3.5.6. Kadın Girişimcilerin Aile, Sosyal Yaşam ve Gelecek Planlarına İlişkin Bulgular ... 94
3.6 Hipotezlere İlişkin Testler ... 101
3.6.1 Girişimci Kadınların Özellikleri ve Karşılaştıkları Sorunlara İlişkin Hipotez Testleri: ... 101
3.6.2 Türkiye’de Kadın Girişimciliğinin Bölgesel Farklılıklarına İlişkin Hipotez Testleri ... 116
SONUÇ ... 133
KAYNAKÇA ... 140
EKLER ... 145
KISALTMALAR TABLOSU
AB : Avrupa Birliği
ABD : Amerika Birleşik Devletleri GAP : Güneydoğu Anadolu Projesi
GİDEM : GAP Bölgesi Girişimci Destekleme Merkezleri İŞGEM : İş Geliştirme Merkezi
İŞKUR : Türkiye İş Kurumu
KAGİDER : Türkiye Kadın Girişimcileri Derneği KEDV : Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı KİŞGEM : Kadın İş Geliştirme Merkezi
KOBİ : Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme
KOSGEB : Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
KSGM : Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
MEKSA : Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı MYO : Meslek Yüksek Okulu
OECD : Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü SGK : Sosyal Güvenlik Kurumu
SPSS : Statistical Packages for the Social Sciences T.C. : Türkiye Cumhuriyeti
TESK : Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu TKV : Türkiye Kalkınma Vakfı
TOBB : Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TSE : Türk Standartları Enstitüsü
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1. Girişimci Tanımındaki Vurgular ... 7
Tablo 2. Girişimcilerin Temel Özellikleri ... 9
Tablo 3. Türkiye Cumhuriyeti Döneminde Ekonomik Yapılanmalar ... 19
Tablo 4. Modern ve Geleneksel Kadın Girişimciler ... 30
Tablo 5. Kadın ve Erkek Girişimcilerin Karşılaştırılması ... 33
Tablo 6. KOSGEB Yeni Girişimci Desteğinden Yararlanan Sayısı ... 69
Tablo 7. Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 72
Tablo 8. Kadın Girişimcilerin Bölgelerine Göre Dağılımı ... 73
Tablo 9. Kadın Girişimcilerin Yaşlarına Göre Dağılımı ... 73
Tablo 10. Kadın Girişimcilerin Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı ... 74
Tablo 11. Kadın Girişimcilerin Medeni Durumlarına Göre Dağılımı ... 75
Tablo 12. Kadın Girişimcilerin Çocuk Sayısına Göre Dağılımı ... 75
Tablo 13. Kadın Girişimcilerin İşletme Kuruluş Yılı Dağılımı ... 75
Tablo 14. Kadın Girişimcilerin İşletmelerinin Hukuki Yapısı Dağılımı ... 76
Tablo 15. Kadın Girişimcilerin Faaliyet Gösterdiği Sektör Dağılımı ... 76
Tablo 16. Kadın Girişimcilerin Çalışan Sayısı Dağılımı ... 77
Tablo 17. Kadın Girişimcilerin Aylık Ortalama Kazanç Dağılımı ... 78
Tablo 18. Kadın Girişimcilerin İş Kurmadan Önceki Uğraşı Dağılımı ... 79
Tablo 19. Kadın Girişimcilerin Ailesinde Girişimci Dağılımı ... 79
Tablo 20. Kadın Girişimcilerin Anne Çalışma Durumu Dağılımı ... 80
Tablo 21. Kadın Girişimcilerin Mesleki Deneyim Durumu Dağılımı ... 80
Tablo 22. Kadın Girişimcilerin Mesleki Bilgi ve Beceri Kazanma Dağılımı ... 81
Tablo 23. Kadın Girişimcilerin Girişimcilik Özelliklerine Katılım Dağılımı ... 82
Tablo 24. Kadın Girişimcilerin Girişimcilik Özelliklerine Katılım Derecesi ... 83
Tablo 25. Kadın Girişimcilerin İşini Kurmak İçin Ailesini İkna Dağılımı ... 83
Tablo 26. Kadın Girişimcilerin İş Kurarken Destek Alma Dağılımı ... 84
Tablo 27. Kadın Girişimcilerin İş Kurma Nedenlerine Katılım Dağılımı ... 85
Tablo 28. Kadın Girişimcilerin İş Kurma Nedenlerine Katılım Derecesi ... 86
Tablo 29. Kadın Girişimcilerin Sermaye Temini Dağılımı ... 87
Tablo 30. Kadın Girişimcilerin İşletmelerini Kurarken Karşılaştıkları Sorunların Dağılımı ... 88
Tablo 31. Kadın Girişimcilerin İşletmelerini Kurarken Karşılaştıkları Sorunlara Katılım Derecesi ... 90
Tablo 32. Kadın Girişimcilerin İşlerini Yürütürken Sorunla Karşılaşma Dağılımı ... 91
Tablo 33. Kadın Girişimcilerin İşletmelerini Yürütürken Karşılaştıkları Sorunlara Katılım Dağılımı ... 92
Tablo 34. Kadın Girişimcilerin İşletmelerini Yürütürken Karşılaştıkları Sorunlara Katılım Derecesi ... 93
Tablo 35. Kadın Girişimcilerin Aile Yaşamlarında Karşılaştıkları Sorunlara Katılım Dağılımı ... 94
Tablo 36. Kadın Girişimcilerin Aile Yaşamlarında Karşılaştıkları Sorunlara Katılım Derecesi ... 95
Tablo 37. Kadın Girişimcilerin Ev İşleri/Çocuk İçin Destek Alma Dağılımı ... 96
Tablo 38. Kadın Girişimcilerin Girişimci Olmanın Sağlamış Olduğu Avantajlar Dağılımı ... 97
Tablo 39. Kadın Girişimcilerin Girişimciliğin Alternatifi İle İlgili
Düşüncelerinin Dağılımı ... 98
Tablo 40. Kadın Girişimcilerin İşiyle İlgili Gelecek Planlarının Dağılımı ... 98
Tablo 41. Kadın Girişimcilerin Devletten Beklentilerinin Dağılımı ... 99
Tablo 42. Kadın Girişimcilerin Sivil Toplum Örgütüne Üyelik Dağılımı ... 100
Tablo 43. Kadın Girişimcilerin Girişimcilik Öncesi ve Sonrası Kişisel İmaj ve Güven Durumu Dağılımı ... 100
Tablo 44. Kadın Girişimcilerin Girişimciliği Tavsiye Etme Durumu Dağılımı ... 101
Tablo 45. Girişimcinin Yaşı * Toplumun Olumsuz Bakışı Karşılaştırması ... 102
Tablo 46. Girişimcinin Eğitim Durumu * İş Bulamama Karşılaştırması (ki-kare) ... 103
Tablo 47. Girişimcinin Eğitim Durumu * İş Bulamama Karşılaştırması (Anova) ... 104
Tablo 48. Girişimcinin Eğitim Durumu * İş Bulamama Karşılaştırması (Post Hoc) ... 105
Tablo 49. Girişimcinin Çocuk Sayısı * Karşılaşılan Sorunlar -1 (Ki-kare) ... 106
Tablo 50. Girişimcinin Çocuk Sayısı * Karşılaşılan Sorunlar -2 (Ki-kare) ... 107
Tablo 51. Girişimcinin Çocuk Sayısı * Karşılaşılan Sorunlar -3 (Ki-kare) ... 108
Tablo 52. Girişimcinin Çocuk Sayısı * Karşılaşılan Sorunlar (Anova) ... 109
Tablo 53. Girişimcinin Deneyim Süresi * Elde edilen Gelir Karşılaştırması(ki-kare) ... 110
Tablo 54. Girişimcinin Deneyim Süresi * Elde edilen Gelir Karşılaştırması(Anova) ... 111
Tablo 55. Girişimcinin Medeni Durumu * Aile İhtiyaçları İçin Karşılaştırması ... 112
Tablo 56. Girişimcinin Elde Ettiği Gelir * Gelecek Planlaması Karşılaştırması ... 113
Tablo 57. Girişimcinin Faaliyet Süresi * İmaj/Güven Gelişimi Karşılaştırması (ki-kare) ... 114
Tablo 58. Girişimcinin Faaliyet Süresi * İmaj/Güven Gelişimi Karşılaştırması (Anova) ... 114
Tablo 59. Girişimcinin Risk Üstlenebilme Yeteneği * Girişimciliğin Alternatifi Karşılaştırması ... 115
Tablo 60. Girişimcinin Bölgesi * Ailede Girişimci Olma Karşılaştırması ... 116
Tablo 61. Girişimcinin Bölgesi * Mesleki Bilgi Beceri Kazanma Şekli Karşılaştırması ... 118
Tablo 62. Girişimcinin Bölgesi * İletişim Kurma Karşılaştırması (ki-kare) ... 119
Tablo 63. Girişimcinin Bölgesi * İdealini Gerçekleştirmek Karşılaştırması (Anova) ... 120
Tablo 64. Girişimcinin Bölgesi * İletişim Kurma Karşılaştırması (ki-kare) ... 120
Tablo 65. Girişimcinin Bölgesi * Sermaye Temin Yöntemleri Karşılaştırması ... 122
Tablo 66. Girişimcinin Bölgesi * Toplumun Bakışı Karşılaştırması (Anova) ... 123
Tablo 67. Girişimcinin Bölgesi * Toplumun Bakışı Karşılaştırması (ki-kare) ... 124
Tablo 68. Girişimcinin Bölgesi * Kadın Olmadan Kaynaklı Sorunlar Karşılaştırması (ki-kare) ... 125
Tablo 69. Girişimcinin Bölgesi * Kadın Olmadan Kaynaklı Sorunlar Karşılaştırması (Anova) ... 126
Tablo 70. Girişimcinin Bölgesi * Fiziksel Zihinsel Yorgunluk
Karşılaştırması (ki-kare) ... 127
Tablo 71. Girişimcinin Bölgesi * Fiziksel Zihinsel Yorgunluk Karşılaştırması (Anova) ... 128
Tablo 72. Girişimcinin Bölgesi * Eşinden Yardın Alma Karşılaştırması ... 129
Tablo 73. Girişimcinin Bölgesi * Sosyal Statü Karşılaştırması ... 130
Tablo 74. Girişimcinin Bölgesi * Girişimciliğin Alternatifi Karşılaştırması ... 131
GİRİŞ
Dünyadaki gelir dağılımındaki adaletsizlik, ekonomik gelişmişlik açısından bölgesel farklar, giderek artan işsizlik ve yoksullaşma, yeterince büyüyememe ve etkin bir rekabet ortamının oluşturulamaması gibi etmenler günümüz dünyasında girişimcilik faktörüne hayati bir önem kazandırmıştır. Birçok ülke, girişimcilerin niteliklerini ve niceliklerini arttırmak için yeni politikalar ve teşvikler uygulamaya başlamıştır.
Özellikle 1980’lerden itibaren hızlı bir gelişme gösteren girişimcilik anlayışı, erkekler kadar kadınların da ilgi alanı içerisine girmiştir. Son yıllarda çalışanların demografik yapısında görülen birçok değişiklik kadınları da etkileyerek onları iş yaşamının vazgeçilmez aktörleri haline getirmiştir. Sanayi Devrimi’ne kadar kadınların görevleri çok belirgin bir şekilde ev veya el işi olarak belirlenmişken, sonraki dönemlerde kadınların toplumdaki yerinde anlamlı değişimler olmuştur. Kadın girişimcilerin ekonomik aktörler olarak görülmesinin ardından araştırmacılar kadın girişimciliğini hem ekonomik hem de sosyolojik açıdan önemli bir olgu olarak kabul etmişlerdir.
Son yıllarda toplumda her alanda büyük bir atılım ve aktiflik içerisinde olan kadınlar, özellikle çalışma hayatı içerisinde ağırlıklarını gittikçe artan bir oranda hissettirmeye başlamışlardır. Kadınlar; sahip oldukları yetenek ve becerileri kullanabilme, bağımsız olabilme, esnek çalışma saatlerine sahip olabilme, toplumda sosyal rollerinde değişiklik yaparak ağırlıklarını hissettirebilme, ücretli olarak çalışma yerine gelirlerini kendi işlerinden elde edebilme vb. nedenlerle kendi işlerini kurma yolunu benimsemektedirler.
Kadın girişimciliği, istihdam artışının yanı sıra kadının toplum içinde sahip olduğu rol ve statüsünü güçlendirmesi, kendine olan güvenini arttırması ve ekonomik bağımsızlığını elde etmesi açısından son derece önemlidir. Tüm bunlar kendine güvenli bireyler yetişmesini ve daha sağlıklı bir toplum yapısının ortaya çıkmasını sağlar. Ayrıca kadın girişimcilerin ekonomiye katılımı, üretken nüfusun toplumun geneline oranını artırmakta ve ekonomik büyümeye olumlu etki yapmaktadır. Bu sebeplerle atıl kapasite olarak tanımlanabilecek kadın girişimcilerin desteklenerek ekonomiye kazandırılması Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kalkınmaya yönelik önemli adımlardan biri olmaktadır.
Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de kadın girişimciliğini desteklemek amacıyla kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları tarafından çeşitli proje ve programlar gerçekleşmektedir. Her ne kadar kadınların erkeklere göre işgücüne katılımı ve girişimcilik faaliyetleri konusunda istenen seviyede olamadığı bir gerçek olsa da, kadınların her geçen gün hem girişimcilikte, hem de ekonomik hayatta daha etkin hale gelmeye başladığı söylenebilir.
Ancak kadın girişimciler gerek işlerini kurarken gerekse işlerini yürütürken toplumun kadınlara yüklediği rollerden oluşan ön yargılar, bürokratik engeller, sermaye eksikliği ve rol çatışması gibi birçok engel ile karşılaşmaktadırlar. Türkiye’de kadın girişimcilerle ilgili ortaya çıkan ortak sorunların başında, sosyal ve kültürel ortamda kadın rollerinin kalıplaşmış olması, eğitimlerinin yetersizliği, aile tepkileri, iş yükünün fazla oluşu, finans bulma güçlüğü, güvenilirlik sağlamak için kadınların erkeklerden daha fazla çaba gösterme gerekliliği ve kadınların kişisel özgürlüklerini kullanabilme ihtiyaçlarının artması gelmektedir.
Kadınların çalışma hayatındaki paylarının başarılı bir şekilde artması için onları girişimciliğe sürükleyen etkenlerin ve motivasyon kaynaklarının belirlenmesine, iş kurma ve yürütme süreçlerinde karşılaştıkları sorunların neler olduğuna yönelik araştırmalara ihtiyaç vardır. Türkiye’de bu alanda yapılan çalışmalar incelendiğinde, çalışma evreninin bir il ya da bir bölge ile sınırlı kaldığı, kadın girişimciliği ile ilgili elde edilen bulguların ülke genelini yansıtmadığı ve bölgesel farklılıkları ortaya koyamadığı görülmektedir. Kadın girişimcilerin yaşadığı sorunların tespiti ve bu
sorunların çözümü için geneli yansıtacak ve bölgesel farklılıkları ortaya koyacak çalışmalar, bu alanda oluşturulacak uzun vadeli plan ve programların başarısını güçlendirecektir.
Bu çalışmada Türkiye’de girişimci kadınların iş kurma nedenleri ile iş kurma ve yürütme sırasında karşılaştıkları sorunların tespit edilmesi, bu bulgularda bölgesel farklılıkların ortaya konması amaçlanmıştır.
Çalışmanın birinci bölümünde girişimcilik ve girişimciliğin önemi başlığı altında; girişim, girişimci ve girişimcilik kavramları, girişimci özellikleri, girişimciliği etkileyen faktörler, girişimciliğin önemi ve girişimciliğin tarihsel gelişimi konuları incelenmiştir.
Çalışmanın ikinci bölümünde kadın girişimciliği kavramı incelenmiş, kadın girişimcilerin özellikleri ve türleri, kadın ve erkek girişimci arasındaki farklar, kadınları girişimciliğe yönlendiren faktörler, Türkiye’de kadın girişimciliği ile kadın girişimciliği konusunda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların tanıtımı ve yaptıkları faaliyetlere yer verilmiştir.
Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde ise; ülke genelinde KOSGEB desteği ile işini kurmuş 1.457 kadın girişimcinin katılımıyla gerçekleştirilen anket çalışmasının analizi gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Ankara ilinde 32 kadın girişimci ile yüz yüze görüşme yapılarak anket bulgularından elde edilen sonuçlar test edilmiş, kadın girişimcilerin yaşadıkları başka sorunların olup olmadığı araştırılmıştır.
Yapılan çalışmanın amacından ve araştırma sorularından yola çıkılarak uygulama bölümünde test edilmek üzere;
a) Girişimci kadınların özellikleri ve karşılaştıkları sorunlar için 8 adet, b) Türkiye’de kadın girişimciliğinde bölgesel farklılıkların belirlenmesi
amacıyla 12 adet,
olmak üzere iki ana başlıkta toplam 20 adet hipotez geliştirilmiş ve geliştirilen hipotezler test edilerek elde edilen sonuçlar doğrultusunda değerlendirmeler yapılmıştır.
BİRİNCİ BÖLÜM
GİRİŞİMCİLİK VE GİRİŞİMCİLİĞİN ÖNEMİ
1.1. Girişimcilik ile İlgili Temel Kavramlar
Girişimciliğin, yenilik, insan sermayesi, sosyal ve ekonomik büyüme üzerinde yarattığı olumlu etkiler, bu konunun üzerinde daha fazla durulmasına ve detaylı bir şekilde incelenmesine neden olmaktadır. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişte girişimcilik; düşünsel emeğin ekonomik değerlere dönüşmesi olarak ifade edilmekte ve emek, teknoloji, sermaye ve doğal kaynaklar gibi üretim faktörleri arasında yer almaktadır. Girişim, girişimci ve girişimcilik kavramları günümüzde sık gündeme gelen kavramlar olup, bu kavramlarla ilgili pek çok tanım mevcuttur. Bu bölümde girişimcilik ile ilgili temel kavramlara yer verilmekte ve bu kavramlar ayrıntılı olarak irdelenmektedir.
1.1.1. Girişim Kavramı
İnsan sosyal bir varlık olup, giderilmesi gereken pek çok ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçları ancak, belirli bir toplumun üyesi olmaları durumunda karşılayabilirler. Toplum, insanın ihtiyaçlarını en başta ekonomik özellikli kurumlar olmak üzere çeşitli kurumlarıyla karşılar. Ekonomik özellikli kurumlar, insanların parayla ölçülebilen ve parayla karşılanabilen ihtiyaçlarını tatmin etmeye yöneliktir. İnsan ihtiyaçlarını tatmin etmeye yarayan mal ve hizmetler, ekonomik kurumlar aracılığıyla üretilir ve bu kurumlar aracılığıyla ihtiyaç duyanlara sunulur. Toplumun ekonomik ve sosyal kalkınması için ihtiyaç duyulan kurumları oluşturmak, doğal kaynakları, sermayeyi ve emeği bir araya getirmeyi gerektirir.
Girişim, başkalarının gereksinimlerini sürekli kılarak karşılamak üzere; doğal kaynakları, sermayeyi, emeği ve diğer faktörleri bir araya getirerek mal ve hizmet üretmek için kurulan ekonomik birimler olarak değerlendirilmektedir.
Girişim (teşebbüs); emek, sermaye ve diğer üretim faktörlerini (girişimci, doğal kaynaklar gibi) planlı, bilinçli ve sistemli bir biçimde bir araya getirerek mal veya hizmet üretimine yönelen ve bu doğrultuda amaçlarına ulaşmak için üretim kaynaklarının kullanımında ekonomik ve akılcı (rasyonel) kararlar alan toplumsal, ekonomik ve teknik bir birim olarak tanımlanmaktadır.1
Kâr veya başka şekilde yarar sağlamak amacıyla, ücret karşılığında satmak için mal ve hizmet üretmek ya da fonlar sağlamak üzere kurulan, hukuki ve finansal kişiliğe sahip, devamlı nitelikte bir örgüt olarak tanımlanan girişimin özellikleri şu şekilde sıralanabilir:2
- Girişimin amacı, kazanç/yarar sağlamaktır.
- Girişim, ücret karşılığında satmak üzere mal veya hizmet üretir veya fonlar sağlar. Bu özellik, girişim olmanın olmazsa olmaz unsurudur. - Girişimin üç temel görevi, üretim, satış ve bu iki görevin yerine
getirilmesi için gerekli fonların sağlanması olan finansmandır.
- Girişim hukuki bir kavramdır. Tüzel kişiliğe sahip olan girişim, sahiplerinden ayrı bir tüzel kişiliğe sahiptir.
- Girişim finansal bir kavramdır. Girişimin kendisine ait varlıkları ve bunları karşıladığı öz ve yabancı kaynakları bulunur.
Girişim ile ilgili yapılan tanımlara bakıldığında iki farklı bakış açısı ile karşılaşmak mümkündür. İlki üretim faktörlerinin bir araya getirildiği toplumsal, ekonomik ve teknik bir birimi açıklarken, ikincisi girişimcilerin emekleri ve bu emeklerinin sonuçlarını açıklamaktadır.
1 M. Şerif Şimşek, İşletme Bilimlerine Giriş, 5.Basım, Ankara: Nobel Yayıncılık, 1998, 31.
2 Hasan Tutar, Orhan Küçük, Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi, Ankara: Seçkin Yayıncılık,
1.1.2. Girişimci Kavramı
Girişimci kavramı ilk olarak Fransızca entreprendre’den gelen, girişmek fiilinden türemiş ve anlamı bir şey yapmak olan kelimedir. İlk anlam olarak da araştırmacı, maceracı, hükümet alt yapı bağlantılarını kuran kişi, mimar ve tarım ile ilgilenen insanlar için kullanılmakta idi. Daha sonra sanayi alanında, risk alan veya riski hesaba katabilen sermayedarlar için de kullanılmış ve böylece anlamı genişlemiştir.3
18. yüzyıldan bu yana birçok ekonomist tarafından girişimcinin çok değişik tanımları yapılmıştır. 20. yüzyıl da ise Schumpeter girişimcinin modern bir tanımını yapmıştır. Yapılan bu tanımda girişimcinin yenilikçi ve dinamik olma özelliğini ekonomik kalkınmada, insan kaynaklarının ana yapı taşlarından birisi olarak ilk kez vurgulayan ve gündeme getiren Schumpeter’dir. Girişimcilik ile ilgili çalışmalara en büyük katkısı bulunan kişilerden biri olan ve teknoloji ile girişim kavramını bütünleştiren Schumpeter; girişimciyi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin yenilikçilik (inovasyon) kavramı olduğunu vurgulamış ve girişimciyi, toplumda değişimi yaratacak kişi ve kurumlar olarak tanımlamıştır. 4
1980’lerden itibaren hızlı bir gelişme ve değişme gösteren girişimcilik anlayışı, ekonomik ve teknolojik gelişmeler sayesinde daha da ivme kazanmıştır. Girişimciyi, kısaca kaynaklar konusunda öngörüde bulunarak işi planlayan, insan kaynaklarını örgütleyerek girdilerin işlenmesini sağlayan ve elde edilen çıktıyı da kârlılık yaratacak biçimde tüketicilerin kullanımına sunan kişi şeklinde tanımlamak mümkündür.5
İşletme kurmak öncelikle bu konuda bir girişim faaliyetini gerektirmektedir. Girişim faaliyetini gerçekleştirmek için ise girişimci (müteşebbis) gerekmektedir. Üretim faktörlerinin bir araya getirilmesi tek başına yeterli değildir, bu faktörlerin bir girişimci tarafından planlanması, uygulanması ve bunları yaparken de fırsatların
3 Hiroshi Shimazaki, Vision in Japanese Entrepreneurship, NewYork: Routledge, 1992, 242. 4 Yeşim Gürol, Yasemin Bal, Türkiye’de Girişimciliğin Evrimi ve Gelişimi İçin Girişimcilik
Eğitiminin Önemi, Yıldız Teknik Üniversitesi Ekonomi Bölümü Working Papers, Sayı 19, 2009.
5
değerlendirilerek, risk alınarak bir kazanç veya yarar sağlamak amacında olması gerekir.
Girişimci her şeyden önce bir insandır ve ihtiyaçlarını karşılamak için bazı sosyal ve ekonomik ilişkilerde bulunması gerekir ki; bazen üretici bazen de tüketici durumunda kalabilir. Bu sebeple girişimciler, yaşadıkları sosyo-ekonomik ortamın ürünüdürler. Girişimciliğin, insanın bireysel yetenekleri ve eğitimiyle ilgisi varsa da tek başına bu iki faktör yeterli olmamaktadır. Girişimciliğin niteliğini ve boyutunu, bireysel yeteneklerden daha çok toplumsal çevre belirlemektedir. Bu sebeple özellikle geleneksel değer yargılarının oldukça fazla ve belirleyici olduğu ve ataerkil bir aile yapısının hâla yaygın olduğu ülkemizde bu nokta çok önemlidir.6
Girişimcilik konusunda literatürde yer alan yazarlar tarafından girişimcinin farklı yönlerine yapılan vurgular Tablo 1’de özet halinde belirtilmektedir:7
Tablo 1. Girişimci Tanımındaki Vurgular
Kaynak: Seyfi Top, Girişimcilik Keşif Süreci, 1.Baskı, İstanbul: Beta Yayınevi, 2006, 6.
Yazarlar, girişimciyi kendi anlayışlarına göre tanımlamalarına rağmen bunların hemen hepsinde ortak olan noktalar bulunmaktadır. Bu ortak noktaları; girişimcinin daima başkalarının baktığı fakat göremediği fırsatları görüp, bunları birer iş fikrine dönüştürebilme yeteneğine sahip olma ve risk alma yatkınlığı olarak belirtmek mümkündür.
6 Necla Arat, Türkiye’de Kadın Girişimcilik, Ankara: TES-AR Yayınları No:7, 1993, 204-212. 7Seyfi Top, Girişimcilik Keşif Süreci, 1.Baskı, İstanbul: Beta Yayınevi, 2006, 6.
Yazarlar Girişimci Tanımındaki Vurgular
- Schumpeter Yenilik Yapan - Marshall, Say Yönetici - Menger, Kynnes, Mises Karar Verici - Cole, Cantillon, Say İşi Organize Eden - Smith Kapitalist
- Kırzner, Kirchoff , Leibenstain Piyasada Fırsat Yaratan - Knight, Cantillon Belirsizlikten Fırsat Yaratan - Mil, Knight, Cantillon Risk Alan
1.1.3. Girişimcilerin Özellikleri
Çeşitli araştırmacılar başarılı girişimcilerin görüntüsünü çizmeye çalışan çok sayıda araştırma yapmıştır. İş hayatına yeni başlayan bazı girişimcilerin büyük başarılar elde ederken diğer bazılarının başarısız olması ve işletmelerini kuruluş tarihinden kısa bir süre sonra kapatmalarının sebeplerini açıklamaya çalışan çeşitli yazarlar vardır. Örneğin Baron R.A., başarılı girişimciliği bilişsel ve sosyal faktörlere bağlamış ve başarılı girişimcilerin, çeşitli özellikleri itibariyle daha farklı olduklarını belirtmiştir. Baron’a göre başarılı girişimciler kendi yargılarına fazlasıyla güvenen, diğer insanlarla başarılı bir biçimde etkileşimde bulunan, sosyal algıları yüksek ve değişikliklere daha hızlı uyum sağlayabilen insanlardır.8
Aslında girişimci olmak girişimin başlangıç aşamasında değil her aşamasında girişimci özelliklerini taşımayı gerektirir.
Lambing ve Kuehl ise girişimcilerde bulunan özellikleri şu şekilde sıralamıştır: iş kurmaya hevesli olmak, başarısızlığa rağmen yılmamak, güven, kararlılık, risk yönetimi, yaratıcılık, değişimi fırsat olarak görmek, belirsizliğe karşı toleranslı olmak, önayak olma ve başarı ihtiyacı, ayrıntılara önem verme ve mükemmeliyetçiliktir.9
Değişik yazarlar tarafından girişimcilere ilişkin belirtilen özellikler, kronolojik olarak Tablo 2’de ortaya konulmuştur. Farklı yazarlar girişimciyi kendi anlayışlarına göre tanımlamalarına rağmen bunların hemen hepsinde risk alabilme ve başarma güdüsü gibi ortak noktalar bulunmaktadır: 10
8
Robert A. Baron, Psychological Perspectives on Entrepreneurship: Cognitive and Social Factors
in Entrepreneurs Success, New Jersey:Current Directions in Psychological Science Vol.9, 2000, 15.
9 Peggy R. Lambing, Chars R. Kuehl,. Entrepreneurship, 2nd Edition, New York: 2000, 15-18. 10 Semra Arıkan, Girişimcilik, Temel Kavramlar ve Bazı Güncel Konular, 2. Baskı, Ankara:
Tablo 2. Girişimcilerin Temel Özellikleri
Kaynak: Semra Arıkan, Girişimcilik, Temel Kavramlar ve Bazı Güncel Konular, 2. Baskı, Ankara: Siyasal Kitapevi, 2004, 25.
Girişimciler her yaştan, her gelir seviyesinden, her ırktan ve her cinsiyetten olabilir. Eğitim ve deneyim durumları farklılık gösterebilir. Ancak yapılan araştırmalar sonucu elde edilen veriler birleştirildiğinde girişimcilikte başarılı olabilmek için şu niteliklere sahip olmak gerekmektedir: 11
- Yaratıcılık, iş yapmak için yeni ürünlerin, servislerin ya da yolların geliştirilmesini sağlayan kıvılcımdır. Yeniliğin ve gelişmenin itici gücüdür. Kalıp yargıların dışından bakarak düşünmek, sürekli öğrenmek ve sorgulamaktır.
- Kendini adama, bir girişimciyi, özellikle başlangıç aşamasında, başarılı olabilmesi için, haftanın 7 günü ve günde 12 saatten fazla olabilecek kadar çok çalışması için motive eden güdüdür. Başarılı olabilmek için çok
11Mehmet Başar, Girişimcilik içinde Ünite 1: Girişimcilik ve Girişimcilik Süreçleri, Eskişehir:
Anadolu Üniversitesi Yayını , 2013, 5.
Tarih Yazar Özellikler
1848 Mill Risk alma
1917 Weber Biçimsel otoritenin kaynağı olma 1934 Schumpeter Yenilik, önayak olma
1954 Sutton Sorumluluğa istek duyma 1959 Hartman Biçimsel otoritenin kaynağı olma 1961 McClelland Risk alma, başarı güdüsü
1963 Davids Hırslı olma, bağımsızlık isteği, sorumluluk, özgüven 1964 Pickle İnsan ilişkileri, iletişim becerisi, teknik bilgi
1965 Litzinger Riski tercih etme, bağımsızlık, tanınma, babacanlık, liderlik 1965 Schrage Doğru algılama, güç motivasyonu, gerginliğin
performansı azalttığı gerçeğinin farkına varma 1971 Palmer Risk ölçme
1971 Hornadey ve Aboud
Başarı güdüsü, özerklik; saldırganlık; güç; tanınma 1973 Winter Güç ihtiyacı
1974 Borland İçsel güç odağı 1974 Liles Başarı ihtiyacı
1977 Gasse Kişisel değerlere dönüklük
1978 Timmons Güdü/özgüven, amaca dönüklük; orta düzeyde risk alma; kontrol odağı, yaratıcılık/ yenilikçilik 1980 Brockhaus Risk üstlenme eğilimi
1980 Sexton Enerjik olma/ hırs; olumlu terslikler 1981 Mescon,
Montanari
Başarı, hakimiyet, özerklik, dayanma gücü, kontrol 1981 Welsh- White Kontrol ihtiyacı, sorumluluk isteği, öz güven/ güdü;
mücadele etme, orta düzeyde risk alma 1982 Dunkelberg-
Cooper Welsh- Young
Büyümeye dönüklük, bağımsızlığa dönüklük, zanaatkarlığa dönüklük, kontrol kaynağı, öz güven, yenilikçilik
çalışmaya, planlama ve fikir üretmenin de katılması gerekmektedir. Kendini adama bunu gerçekleştiren özelliktir.
- Kararlılık, başarıya ulaşmak için duyulan normalin üzerinde güçlü bir arzudur. Aynı zamanda istikrar ve zor zamanlardan sonra yeniden kendini toparlama becerisini içerir. 9 kere bir sonuç alamasa da, girişimciyi 10. telefon aramasını yapmak için ikna eden de budur. Gerçek bir girişimci için para motivasyon kaynağı değildir. Başarı, motive eden temel faktördür, para ise bunun ödülüdür.
- Esneklik, değişen pazar ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde cevap verebilme yeteneğidir. Bir hayale sadık kalırken aynı zamanda piyasa gerçekliğinin de farkında olmaktır. Bu gerçeklik, gerekiyorsa girişimcinin vizyonunu değiştirmesine bile yol açabilir
- Liderlik, kurallar yaratmak ve hedefler oluşturmaktır. Kurallara uyulacağını ve başarıya ulaşılacağını görerek hareket etme kapasitesidir.
- Tutku, bir girişimciye başlangıcı yaptıran faktördür. Girişimciye, kendi vizyonuna inanmaları için başkalarını ikna etme gücü verir. Planlamanın yerine geçemez ama girişimcinin odaklanmış bir şekilde kalabilmesini ve girişimcinin planının diğer insanlar tarafından görülmesini ve uygulanmasını sağlar.
- Kendine güven, belirsizliği ve risk seviyesini azaltan planlar sayesinde gelişir. Uzmanlığın da kendine güvenin oluşmasında katkısı vardır. Kendine güven, girişimciye kolayca aklı çelinmeden ve gözü korkmadan başkalarını dinleme yeteneği verir.
1990’lı yıllarda yapılan bir çalışmada, Türk Girişimcilerin; yeniliklere açık, çalışkan, risk üstlenebilen, kararlı, liderlik edebilen, hizmet anlayışını ön planda tutan, başarma hırsı taşıyan, iletişimi güçlü, vb. girişimcilik ana özelliklerini taşıdığı belirtilmektedir.12
12 TUGİAD, Ekonomik Kalkınmada Girişimciliğin Önemi ve Değişen Girişimcilik Nitelikleri,
1.1.4. Girişimcilik Kavramı
Girişimcilik kavramı bilimsel literatürde pek çok yazar tarafından farklı boyutları vurgulanarak tanımlanmaya çalışılmıştır. Kavramla ilgili yapılan bütün tanımlamalarda ortak nokta girişimciliğin ekonomik fırsatların yeni değerlere dönüştürüldüğü bir süreç olarak ele alınmasıdır.13
Girişimsel süreç genel olarak fırsatların görülerek bir iş fikrinin ortaya çıkması, gerekli kaynakların sağlanması ve geliştirilen iş fikrinin uygulanması ve yönetilmesi aşamalarından oluşmaktadır.
Girişimcilik; yaşanılan çevrenin yarattığı fırsatları sezme, o sezgilerden düşler üretme, düşleri projelere dönüştürme, projeleri yaşama taşıma ve zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırma becerisidir14
Girişimciliğin özellikleri arasında fırsatları sezmek, talepleri başkasından önce görmek önemli bir yer tutmaktadır.
Girişimcilik;15
- Rolleri uygulamadan uygulatıcılığa doğru koymaktır. - İnsan faktörünü tanımak ve kullanmayı bilmektir. - Problemleri önlemeyi ve çözmeyi bilmektir. - İş ve arkadaşlığı ayırabilmektir.
- Sınır koymayı ve korumayı becerebilmektir. - Değer vermeyi ve verdirmeyi sağlayabilmektir. - Vermeyi ve almayı becermektir.
- Saygı ve sevgiyi kazanabilmektir.
- Değişim uygulamadan önce destek almaktır. - Rakipleri iyi tanımaktır.
- Dinlemeyi öğrenmektir.
- “Bilmiyorum ama öğrenirim” diyebilmektir. - Bağımsızlığına düşkün olmaktır.
- Sürekli kendini yenilemektir. - Eleştirilerden ders almaktır.
13Durmuş Yörük, Veysel Ağca, Bağımsız Girişimcilik ve İç Girişimcilik Arasındaki Farklar:
Kavramsal Bir Çerçeve, Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Aralık 2006, 160.
14Rana Özen Kutanis, Girişimci Kadınlar, İstanbul: Değişim Yayınları, 2006, 5. 15
- “Hep ve Hiç” yerine belki diyebilmektir. - “Keşke”leri gerçeğe dönüştürebilmektir.
- “Yarın yeni bir gün” görüşünü hiç kaybetmemektir. - Zordan kaçmamaktır.
Girişimcilik özetle; risk alma, fırsatları yakalama, yaratıcı düşünme, yenilik yapma süreçlerinin tümüne verilen addır. Yapılan girişimcilik tanımlarına bakıldığında girişimciliğin ekonomik faaliyetlerin temelini oluşturduğu söylenebilir.
Girişimcilik; yaşanılan çevrenin yarattığı fırsatları sezme, o sezgilerden düşler üretme, düşleri projelere dönüştürme, projeleri yaşama taşıma ve zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırma becerisidir. 16 Girişimciliğin özellikleri arasında fırsatları sezmek, talepleri başkasından önce görmek önemli bir yer tutmaktadır.
Başka bir tanıma göre ise girişimcilik, gerekli zaman ve çabanın temin edilerek sosyal, finansal ve psikolojik risklerin alınması yoluyla parasal kazançların ve kişisel tatminin elde edildiği, katma değeri olan farklı şeyler ortaya koyma sürecidir.17
Tanımda da yer aldığı üzere girişimcilik ekonomik faaliyetlerin temelini oluşturmaktadır. Girişimcilik bireysel düzeyde refahın kaynağını oluşturmada önemli bir role sahiptir.
Girişimcilik kavramı bilimsel literatürde pek çok yazar tarafından farklı boyutları vurgulanarak tanımlanmaya çalışılmıştır. Kavramla ilgili yapılan bütün tanımlamalarda ortak nokta girişimciliğin ekonomik fırsatların yeni değerlere dönüştürüldüğü bir süreç olarak ele alınmasıdır.18
Girişimsel süreç genel olarak fırsatların görülerek bir iş fikrinin ortaya çıkması, gerekli kaynakların sağlanması ve geliştirilen iş fikrinin uygulanması ve yönetilmesi aşamalarından oluşmaktadır.
16 Rana Özen Kutanis, 5.
17 Berfu İlter, Girişimcilik Sürecinde Kadın Girişimcilerin Karşılaştıkları Sorunların Analizi:
Kagider Örneği, 1. Baskı, Ankara: Adalet Yayınevi, 2010, 8.
18
Küresel rekabetin yoğun olarak yaşandığı günümüzde sadece gelişmekte olan ülkeler değil, gelişmiş çoğu ülke de ekonomik sorunlarla yoğun bir şekilde uğraşmaktadır. Bu sorunların başında da istihdam sorunu gelmektedir. Özellikle son yıllarda Avrupa Birliği’nde yaşanan işsizlik sorunlarını araştıran ve çözüm arayan araştırmacılar ABD’de ortaya çıkan yeni işlerde girişimciliğin, istihdama çok büyük katkısı olduğunu, istihdam artışının yaklaşık %85’inin yeni girişimler sonucu ortaya çıktığını tespit etmişlerdir.19
Çünkü girişimci kendi işini kurarak kendi işsizliğine karşı bir çözüm oluştururken, aynı zamanda yarattığı iş sayesinde kendi dışındaki bireyler için de istihdam olanağı tanımaktadır.
Girişimcilik, geri kalmış ekonomilerde yapılanmanın, gelişmekte olan ekonomilerde kalkınmanın, gelişmiş ekonomilerde ise dinamizmin, zenginlik ve refah yaratmanın temelini oluşturmaktadır. Çünkü yeni işletmeler kurarak, sosyal iyileştirmeler yaparak ve yeni işler yaratarak gayri safi milli hâsılaya katkıda bulunmak, ekonomik değer yaratmanın sürükleyici gücü olmaktadır. Bu anlamda ekonomik değer yaratılmasının kaynağını da girişimci işletmeler teşkil etmektedir.20
Ekonomik büyüme ve kalkınma yönünden önem taşıyan bu işletmelerin varlığı ve sürdürülebilirliklerinin sağlanması sağlıklı bir toplum yapısının oluşmasını da sağlamaktadır. Bu nedenle girişimcilik, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm dünya ülkelerinde kabul görmekte ve kalkınma stratejilerine konu teşkil etmektedir.
1.2. Girişimciliği Etkileyen Faktörler
Girişimcilikle ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında en çok üzerinde durulan konulardan birisi de girişimciliği etkileyen ve/veya tetikleyen faktörlerin neler olduğudur. Girişimciler içinde yaşadıkları toplumun bir parçası oldukları için, toplumdan, yaşadıkları çevreden bağımsız düşünmek yanlış olur. Yaşadıkları çevrede girişimciliklerini etkileyen pek çok faktör vardır. Girişimciliği etkileyen bu faktörler bazen kişilik özelliklerinden kaynaklanabildiği gibi bazen de çevresel faktörlerden kaynaklanabilmektedir.
19 Berfu İlter, 20.
Girişimciliği; kütür, aile, sosyal çevre, eğitim ve psikolojik faktörler etkileyebileceği gibi, siyasi ve idari faktörler ile mali çevre de etkileyebilecektir. 21
1.2.1. Kültür
Kültür, tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan her türlü değerdir. Girişimciliğin odak noktası ise insan unsurudur. Bu yüzden Türk girişimcisi muhakkak ki bir Alman, bir Japon veya bir Amerikalı girişimciden farklıdır. Hatta ülke içinde bile girişimcilik nitelikleri açısından bölgesel farklılıklar söz konusu olabilir. Girişimciliğin temel kavramları bazı kültürlerde gayet doğal karşılanıp desteklenirken, bazı kültürler de ise; henüz yer edinmemiş popüler olmayan niteliktedir.
1.2.2. Aile ve Sosyal Çevre
Ailede alınan eğitim, görgü, etik vb. faktörler çocuğun girişimcilik istek ve yeteneği üzerinde teşvik edici (olumlu etki), kısıtlayıcı (olumsuz etki) ve kararsızlık yaratıcı etki bırakabilmektedir. Teşvik edici etki durumunda aile, çocuğu hayatını serbest kazanma ve kendi işini kurma konusunda teşvik eder. Aile reisi girişimci ise veya yakın akraba ile aile çevresinde girişimci kişiler var ise, bu kişiler çocuğa örnek olarak gösterilir, onun gibi olması ve hatta onu geçmesi istenir. Kısıtlayıcı etki durumunda aile içinde maddi imkânsızlıkların yarattığı etki veya tarıma dayalı yaşamını sürdürme çocuğun girişimci olmasını önlemektedir. Bu tür ailede çocuğun horlanması tek başına başarma arzusunu köreltmektedir. Kararsızlık yaratıcı etki durumunda ise aile, özellikle modern toplumlarda çocuğu toplumsallaştırmak yerine eğitim ve formel toplumsallaştırma rolünü üzerine alır. Uzun süre okula devam etmesi beklenen ve başarılması güç işlere zorlanan bu çocuklar ailede aldıkları eğitim yeterli olmadığı için ikilemde kalırlar.
21 Rıfat İraz, Yaratıcılık ve Yenilik Bağlamında Girişimcilik ve KOBİ’ler, Konya: Çizgi Kitapevi,
1.2.3. Yasal, Siyasal ve İdari Faktörler
Bir ülkedeki yasal, siyasal ve idari ortam ile koşulların girişimciliğin gelişip gelişmemesinde önemli payı vardır. Eğer ilgili ülkede girişimcilik aleyhinde bir oluşum veya şüphe var ise bu durum yasalara, idari kararlara ve siyasal arenaya da yansıyacaktır. Dolayısıyla bu durum yeni şirket kuruluşlarını azaltacaktır. Yasal düzenlemelerin, ekonomi politikalarının ve bürokratik mekanizmanın girişimciliği teşvik ettiği ortamlarda girişimcilik daha rahat kök salıp gelişebilecektir.
1.2.4. Mali Çevre
Girişimcilik için uygun bir mali ortamın oluşturulması, düzenli para ve maliye politikalarına bağlıdır. Hükümetler, maliye politikalarıyla girişimciliği ciddi olarak etkilemektedirler. Ekonomide yaşanacak olası negatif etkiler ve hatta beklentiler girişimciliği doğrudan etkilemektedir.
1.2.5. Eğitim
Aile ve eğitim kurumlarında gerçekleşen eğitim süreçleri bireylerin girişimciliğinin ve yaratıcılığının gelişmesinde veya körelmesinde etkili olabilmektedir. Bireyin aldığı eğitimin felsefesi, programı ve kapsamı girişimciliği ve yaratıcılığı belirlemektedir. Gelişmiş ülkelerde bireyleri zorunlu olarak girişimci olmaktan çok fırsatları görebilen ve yenilik yaratabilen iş imkanları yaratabilecek eğitim sistemlerinin ilköğretim ve lise düzeyinden itibaren verilmesi hedeflenmekte ve bu yönde çalışmalar yapılmaktadır.
1.2.6.Psikolojik Faktörler
Girişimcilerin sahip oldukları psikolojik özellikler girişimciliği doğrudan etkileyen faktörlerdendir. Girişimcinin başlıca psikolojik özellikleri şunlardır;
- Kararlarda kişisel sorumluluk alma, - Risk içeren kararları tercih etme, - Kararlardan somut önerilere ulaşma,
- Parasal dürtülerden kaynaklanan çalışma isteği, - İleriyi görme ve düşünme eğilimi,
- Çalışma sırasında arkadaşlık ve akrabalık ilişkilerinde profesyonellik.
Girişimcinin bu psikolojik özelikleri; iletişim yeteneği, risk alabilme, karalılık, öngörülü olma gibi özelliklerini doğrudan etkilemektedir.
1.3. Girişimciliğin Tarihsel Gelişimi
İlk çağlardan bu yana insanoğlunun yaşamak ve ihtiyaçlarını karşılamak için yürüttüğü avcılık, çiftçilik, hayvancılık, vb. faaliyetleri basitçe girişim olarak nitelendirilmektedir. Tarihsel süreci insanoğlunun varoluşuna kadar uzanan girişimcilik, içinde bulunduğu çevreden ayrı düşünülemeyeceği için çevre şartlarının ve ekonomik şartların değişmesi girişimciliğin zaman içinde algılanışını da değiştirmiştir. Özellikle sanayileşme süreci ile birlikte girişimcilik toplumda hak ettiği değeri görmeye başlamıştır.
1.3.1. Dünyada Girişimcilik
Tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan “girişimcilik”, insanlığın bilinen dönemlerinden bu yana ekonomik ve toplumsal gelişmede daima anahtar rol oynamış bir olgudur. İlk çağlardan beri, insanların sayısız gereksinimlerini karşılamak için üretim faaliyetleri gerçekleştirilmiş, bu da girişimciliği ortaya çıkarmıştır. Girişimciliğe ilişkin gelişmeler, bugünkü modern üretim ve yönetim tekniklerine ulaşılıncaya kadar çeşitli evrelerden geçmiştir. Girişimcilik, tarihsel süreçte varlığını ve önemini çeşitli formlarda koruyup sürdürmüştür.
Orta çağlarda girişimci kavramı hem yönetici hem de çalışan olarak büyük çaplı üretim projelerini yöneten kişi demekti. 17. yüzyılda girişimci, bir hizmet sunmak ya da taahhüt edilen bir malı üretmek üzere hükümetle anlaşma yapan kişiydi. Yapılan bu anlaşmada yer alan fiyat sabit olduğundan kâr ya da zarar girişimciye
aittir. 18. yüzyılda girişimci, gelirlerin belirsiz, harcamaların ise belirli olduğu şartlar içerisinde faaliyet gösteren, risk alan ya da üstlenen kişi olarak tanımlanmıştır.22
Modern girişimci tanımının oluşması ise 19. yy’da olmuştur. Tanımın oluşmasında; sanayinin hızlanması, makineleşen sistemler ile birlikte bireysel girişimlerdeki gelişen atakların etkisi büyüktür. Profesyonel anlayışın yönetim sistemini işletmelere getirmesi ve uzmanlaşmanın getirdiği kitlesel üretim girişimcilik için en büyük destekler olmuş, girişimci sayılarının dünyada hızla artmasına olanak sağlamıştır.23
Özel girişimciliğin, gelişmiş ülkelerde ulusal kalkınma yolunda öncelikli devlet politikaları arasında birincil seçenek olarak ilgi odağı haline gelmesi 1970’lerde başlamıştır. Bu dönemde yaşanan küresel petrol şokunun yol açtığı ekonomik kriz, büyük ölçekli işletmeler üzerinde yıkıcı etkilerde bulunmuş ve çok sayıda büyük ölçekli firmayı iflasa sürüklemiştir. Böylece, büyük ölçekli işletme anlayışına dayalı ekonomik yapılanmanın, güçlü bir ekonomik kriz karşısındaki kırılgan niteliği açığa çıkmıştır. Buna karşılık, küçük ölçekli işletmelerin söz konusu krizden daha az etkilenmeleri, dikkatleri bu tür yapılanmalara çekmiş ve o zamana kadar önemli bir seçenek olarak dikkate alınmayan küçük ölçekli işletmeler temelinde organize olma seçeneğine yönelmenin itici gücünü oluşturmuştur.
19. yy’da girişimcilik kavramında ön plana çıkan isim ekonomist Jean Baptiste Say olmuştur. Say’in girişimcilik kavramı üzerindeki asıl etkisi girişimcinin işletme içindeki yerini ve rollerini belirlemesi ile olmuştur. Bu bağlamda Say’i tarihe geçiren girişimcinin yönetsel rolünü öne çıkarması olmuştur. Girişimci ile sermaye sahibi arasındaki ayrımı oluşturan Say’e göre sermayedar; para verip finansal bir risk alan kişi iken girişimciyi; yeni bir refah yaratacak şekilde üretim faktörlerini uyumlu bir biçimde bir araya getiren kişidir. Sermaye sahibinin bir girişimci olmasını gerekli değildir. Girişimci hem risk alanın hem de yöneticinin özelliklerini bir araya getiren kişidir.24
22
Semra Güney, Girişimcilik: Temel Kavramlar ve Bazı Güncel Konular, Genişletilmiş Baskı, Ankara: Siyasal Kitabevi, 2008, 4.
23 Hülya Şekerler, Kadın Girişimciler, Karşılaştıkları Sorunlar ve Bu Sorunlara Yönelik Çözüm
Önerileri, Yüksek Lisans Tezi, Kütahya:Dumlupınar Üniversitesi, 2006, 46-50.
24
1930'lara kadar girişimcilik kavramına dair önemli değişiklikler olmamasına rağmen 20.yy’ın ikinci çeyreğinde Joseph Schumpeter isimli Avusturyalı ekonomistin yayınladığı “The Theory Of Economic Development” isimli eser ile girişimciliğin ekonomik teorisinin temellerini atan önemli bir kaynak olmuştur.25 Schumpeter’in bu kaynakta girişimcilik konusunda vurgu yaptığı konu “yenilik”tir. Schumpeter’in girişimcilik için yeniliğe önem vermesinin temelinde yeniliği iktisadi oluşumun temel prensibi kabul etmesi yatmaktadır.26
20. yy da girişimcilik kavramı için Schumpeter’den sonra iki önemli isim Krizner ve Drucker olmuştur. Krizner için girişimci fırsatlar konusunda sezgileri güçlü, başkalarının fark edemediği fırsatları gören kişidir. Drucker ise girişimcilik için fırsatları en üst düzeye çıkarmayı sağlayan itici güç tanımını kullanmıştır.27
1.3.2.Türkiye’de Girişimcilik
Türkiye’de girişimciliğin tarihsel gelişimine bakıldığında konunun bin yıllık süreç içinde şekillendiği görülmektedir. Türklerin Orta Asya’dan gelip Anadolu’ya yerleşmeleri, göçebe toplumundan yerleşik toplum düzenine geçmeleri ile birlikte ticaret ve zanaatkârlık konularında aktif oldukları bilinmektedir. Selçuklular döneminde ve Osmanlıların kuruluş döneminde bir esnaf-zanaatkâr örgütü olan Ahilik teşkilatının oldukça etkin ve başarılı olduğu bilinmektedir.28 Dürüstlük,
güvenirlik, çalışkanlık, iş tutma, sanat- meslek sahibi olma ve üretkenlik gibi özellikler ahiliğin esasını teşkil etmektedir.
Yapısı itibari ile sendikal bir sisteme benzetilen Ahilik bütün tüccar, esnaf, sanatkâr ve işçilerin ayrı ayrı meslekler etrafında teşkilatlandırıldığı, her meslek kolunun en üst noktada tekrar birleştirildiği ve birbiriyle ilişkilendirilerek bir disiplin altına alındığı bir sistem olarak nitelendirilmektedir. Ahilerin kurdukları teşkilat bir bakıma bugünkü esnaf odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, işveren sendikaları, eğitim
25 Rıfat İraz, 154, 26 Semra Arıkan, 7.
27 M. Coulter, Entrepreneurship in Action, Small Business2000, NewJersey: 2001, Rıfat İraz, 154. 28
hizmetleri veren kuruluşlar, Bağ-Kur, TSE ve belediye gibi kurum ve kuruluşların temeli sayılmaktadır.29
Ahi Teşkilatı’nın Müslümanlara has bir kurum olarak iş görmesi 17. yüzyıla kadar devam etmiştir. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu Döneminde imparatorluğu oluşturan topluluklar arasında adeta bir iş bölümüne gidilerek Türklerin ticaret işleri dışında bırakıldığı ve askerlik, ulemalık, bürokratlık, hayvancılık ve tarıma yönlendirmiş, ticaret işi ise Rumlar, Yahudiler ve Ermeniler tarafından üstlenilmiştir. Uzun yıllar boyunca Türk toplumunda istenilen derecede bir ticaret alt yapısı oluşturulamamıştır. Türk’ten iş adamı ve tüccar yapma gayreti, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde önem kazanmıştır.
Cumhuriyet döneminde girişimcilik, Cumhuriyet ilan edilmeden 9 ay önce Şubat 1923’te Atatürk’ün önderliğinde İzmir İktisat Kongresi’nin toplanması ve Türkiye’de ekonomik gelişme ve kalkınmanın girişimcilikle sağlanabileceğinin ifade edilmesiyle başlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti döneminde girişimciliğin gelişimi ve girişimciliği etkileyen faktörleri Tablo 3’te görüldüğü üzere beş ayrı bölümde incelenmiştir.30
Tablo 3. Türkiye Cumhuriyeti Döneminde Ekonomik Yapılanmalar
1923-1930 Ulusal Ekonominin Kurulması 1930-1950 Devletçilik Dönemi
1950-1970 Liberal Ekonomi ve Planlı Dönem 1970-1980 İthal İkamesi Dönemi
1980 ve Sonrası Dışa Açık Büyüme
Kaynak: Berfu İlter, Girişimcilik Sürecinde Kadın Girişimcilerin Karşılaştıkları Sorunların Analizi: Kagider Örneği, 1. Baskı, Ankara: Adalet Yayınevi, 2010, 27.
1923-1930 ulusal ekonominin kuruluşu; bu dönemde yabancıların farklı alanlardaki hâkimiyetlerine son verilmeye çalışılarak Türkler arasında girişimciliği teşvik etmek amacıyla bir dizi önlem alınmıştır. Ancak, bu konudaki bazı yetersizlikler ve savaşın etkilerinin devam etmesi nedeniyle, önemli bir gelişme sağlanamamıştır.31
Cumhuriyetin ilk yıllarında özel teşebbüsün yatırım yapacak yeterli sermaye ve birikime sahip olmaması nedeniyle devlet ekonomik gelişmenin baş aktörü durumuna gelmiştir. İktisadi yapının güçlendirilmesine yönelik devlet
29 Nurettin Öztürk, Ahilik Teşkilatı ve Günümüz Ekonomisi, Çalışma Hayatı ve İş Ahlakı Açısından
Değerlendirilmesi. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2002, 45.
30 Berfu İlter, 27. 31
yardımları ve teşvik düzenlemeler bu dönemde uygulamaya geçmiştir. Devlet tarafından özel girişime destek olmak amacıyla 1924 yılında İş Bankası ardından 1925 yılında kamu kesiminin özel kesimle ortaklıklar kurmasını teşvik eden ve doğrudan özel kesime kredi vermeyi amaçlayan Sanayi ve Maadin Bankası kurulmuştur. 1927 yılında da endüstrileşmede özel girişime öncelik veren Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanunla özel kesime karşılıksız arazi verilmesi, vergi muaflığı ve özel kesimin ürettiği girdilerin kamu kesiminde alınması zorunluluğu gibi düzenlemeler yapılmıştır. Ancak 1929 yılının Ekim ayında New York borsasında patlak veren ekonomik kriz sanayileşme politikalarını kısmen değiştirmiş ve devletin sanayileşmede itici güç haline geldiği bir stratejinin benimsenmesini gerekli kılmıştır. 32
Bu yaklaşım devletçi bir yapılanmayı da beraberinde getirmiştir.
1930-1950 devletçilik dönemi; Sermaye yetersizliği, risk ve belirsizlik faktörleri, teknoloji ve kalifiye insan gücünün yetersizliği vb. unsurlar özel teşebbüslerin gelişmesine olumsuz etki etmiştir. Bir yandan uluslararası ticaret hacmi azalırken, diğer yandan ulusal ekonomi üzerinde devletin etkisi artmaya, ekonomide devlet müdahalesi yaygınlaşmaya başlamıştır. 1930 yılından itibaren, ülkenin ekonomik kalkınmasında istenilen hedeflere ulaşılması için özel sektörün yanında devletin de ekonomik alanda daha aktif rol oynaması gerektiği düşüncesi kabul görmeye başlamış, özel sektörün yetersiz kaldığı alanlarda devletin yatırım yapmasını öngören devletçilik politikası uygulanmaya başlanmıştır. Devletin buradaki asıl amacı özel sektörün önünü kesmek değil tam tersine özel sektör ile yan yana bir arada ülke kalkınması için yatırımlarda bulunmak olmuştur. Gerçekten de bu dönemde devlet özel sektörün çıkarlarına ters düşebilecek yatırımlarda hiç bulunmamıştır.33
Bu dönemde beş yıllık sanayi planları hazırlanmış, 1933 yılında Sümerbank ve Belediyeler Bankası, 1935’te Etibank, 1938’de Halk Bankası kurulmuştur. Tüm bunlar kredi temini ve iktisadi kalkınma planlarınca öngörülen altyapı ve sanayi yatırımlarını kolaylaştırmak için atılmış adımlar olmuştur.
32 Gencay Şaylan, Türkiye'de Kapitalizm Bürokrasi ve Siyasal İdeoloji, 1. Baskı, Ankara: Sevinç
Matbaası, 1974, 78-79.
33 Türkiye’de Sosyal ve Ekonomik Gelişmeler
II. Dünya Savaşının başlaması nedeniyle devletin savunmaya büyük bir kaynak aktarmak zorunda olması, kamu yatırımlarında çok büyük ölçüde kısıntıya gidilmesi, dış ticaretin giderek durma noktasına gelmesi, kaynak yaratmak amacıyla yeni vergilerin uygulamaya konulması ve savaş tehlikesi nedeniyle çok sayıda yetişmiş iş gücünün askere alınmasından dolayı tarımsal üretimde meydana gelen düşüşler gibi birçok etken 1940’lı yıllarda ekonomiyi olumsuz bir şekilde etkilemiştir.34
1950-1970 liberal ekonomi ve planlı dönem; Demokrat Parti 1950 yılında iktidara geldiğinde Türkiye ekonomik ve politik açıdan yeni bir döneme girmiştir. Yoğun devletçilik uygulaması terk edilerek liberal bir iktisat politikasına öncelik tanınmıştır. İktidar partisinin programına göre iktisâdi hayatın temeli özel sektör ve özel sermayedir yaklaşımı kabul edilmiştir. 1950 yılında özel girişime düşük faizli, proje bazında kredi verme amacıyla Türkiye Sınaî Kalkınma Bankası kurulmuştur. Bu dönemde karayolları, limanlar, elektrik santralleri gibi büyük alt yapı yatırımlarına önem verilmiş, tarım ön plana çıkarılmıştır. 1960 askerî darbesi sonrasında siyasî yapı değişikliğiyle birlikte ekonomi politikasında da yeni ilkeler kabul edilmiştir. Bu dönemde ülkenin 1950’lerde uğradığı ekonomik bunalımlara plansız ve programsız bir politikanın izlenmiş olması sebep gösterilerek, ekonomi politikasının bir plana göre yürütülmesi fikri benimsenmiştir.35
Bu amaca yönelik olarak 1961 yılında Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuştur. Planlı dönemde özel sektöre ağırlık verilmiş ve özel sektör yatırımlarının artış gösterdiği gözlemlenmiş ve özel girişimin sanayideki payı %70’lere yükselmiştir.36
Bu dönemde özel sektöre ağırlık verilmesi ve bu yönde politikaların benimsenmesi girişimci sayısını artırmıştır.
1970-1980 ithal ikamesi dönemi; ithal ikamesi politikasının -daha önce yurt dışında üretilmekte olan malların uygulanan koruyucu ve özendirici önlemlerle yurt içinde üretilmesi- giderek yaygınlık kazandığı bu dönemde kamu yatırımlarında düşme eğilimi olmuş, sanayileşme eğilimi ve özel sektör girişimciliği artmıştır.37
İleri üretim tekniklerini gerektiren türden gelişmiş teknolojilerin transferleri önemli bir döviz
34 http://w2.anadolu.edu.tr/aos/kitap/IOLTP/1269/unite09.pdf, 08.08.2015 35 http://www.merhabahaber.com/author_article_print.php?id=4277, 08.08.2015 36 Berfu İlter, 28. 37 TÜGİAD, 20.
kaybına neden olduğu için bu nitelikteki ürünlerin ülke kaynakları ile üretiminin teşviki önem kazanmıştır.
1970’li yıllarda buzdolabı, televizyon ve çamaşır makinesi gibi dayanıklı tüketim mallarının yanı sıra artık otomobil de üretilmeye başlanmıştır. Devlet yerli sanayinin gereksinimi olan ara malların üretimini karşılayarak ülkede ‘ağır sanayi’ hamlesini desteklemiş ve buna ek olarak da önemli ölçüde büyüyen ve genişleyen küçük ve orta boy işletmelerden oluşan yan sanayi ortaya çıkmıştır. Daha çok yerli sanayicinin büyümesi ve iç pazarın genişlemesi için ithal ikameci sanayileşme politikaları uygulanmış ancak ihracatı artırmak için önemli bir girişimde bulunulmamış, bu da ülkenin döviz gelirlerinin artmamasına neden olmuştur. Giderek büyüyen yerli sanayici iç piyasayı küçük görmeye başlamış ve artık dış pazarlara açılmak istemiştir. Bu kapsamda, dış ticaret ile ilgili yeni düzenlemeler gerekmiş ve ülke ekonomisinin dışa açılması bir zorunluluk haline gelmiştir. Ülkenin ekonomik darboğaza girmesine bağlı olarak ülke içinde siyasal ve toplumsal huzursuzluklar ortaya çıkmaya başlamış, artan grev ve lokavtlardan dolayı çalışma barışı bozulmuş, iç pazarın sınırlılığına ulaşılmasından dolayı sanayideki üretim, verimlilik ve kârlılık düşmeye başlamıştır.38
Bu olumsuz gelişmeler ithal ikamesi politikasının tıkanmasına neden olmuştur.
Bu dönemde Kıbrıs Barış Harekâtı ve sonucunda gelen ambargo, petrol şokları, yüksek enflasyon, siyasal ekonomik istikrarsızlık, ithal ikamesi politikasının tıkanması, döviz sıkıntısı, dışa açık olamama girişimcilik üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır.39Bu olumsuz koşullar 1980 yılına kadar uygulanan ekonomi politikasına
yönelik bir yol ayrımına gidilmesi gerekliliğini de beraberinde getirmiştir.
1980 ve sonrası dışa açık büyüme; 1980’li yıllara gelindiğinde Türkiye için bir dönüm noktası olmuştur. Artık, ithal ikameci sanayileşme politikası bir tarafa bırakılarak, ihracatın geliştirilmesine ve ekonominin dışa açılmasına yönelik bir gelişme politikası benimsenmiştir.40
Özal dönemi de diye adlandırılan ve ihracata dayalı büyüme modeli olarak anılan 1980-88 döneminde, ücretlerin maliyet etkisi
38 http://w2.anadolu.edu.tr/aos/kitap/IOLTP/1269/unite09.pdf, 08.08.2015 39 TÜGİAD, 23.
40