• Sonuç bulunamadı

Konkordatonun banka alacakları üzerine etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konkordatonun banka alacakları üzerine etkileri"

Copied!
150
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ÖZEL HUKUK ANABĠLĠM DALI ÖZEL HUKUK BĠLĠM DALI

KONKORDATONUN

BANKA ALACAKLARI ÜZERĠNE ETKĠLERĠ

METĠN KÖSE

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DanıĢman

PROF. DR. MURAT ATALI

(2)
(3)
(4)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ÖZET

Bankalar, faiz ve komisyon karĢılığında Bankalar Kanunu ve diğer yasal mevzuat kapsamında gerçek veya tüzel kiĢilere kredi finansmanı temin eden kuruluĢlardır. Bankaların tahsis etmiĢ oldukları krediler çeĢitlilik arzettiği gibi, gerçek veya tüzel kiĢilerin de kredi ihtiyaçları farklıdır.

Arz ve talepteki çeĢitlilik de kredilerin farklı segmentlerde değerlerdirilmesini, farklı vade ve tahsis Ģartlarını da beraberinde getirmektedir. Devlet mali tablolarında kamu ve özel sektör bankalarından kullandırılan kredilerin büyüklüğü, vadeleri, geri dönüĢleri, piyasaya sağladıkları nakit disiplini önemli bir yer tutmaktadır. Bu alıĢ veriĢ bankalara, faiz, komisyon, aracılık hizmet ücreti, mevduat toplama vb. gelir sağladığı gibi, kredi kullanan taraflar yönünden gerek iĢletme giderlerinin finansmanı, gerek hammadde temini, gerek ihracat ve ithalat iĢlemlerinde hız ve garantiyi temin etme, Uluslararası ticarete olumlu bir ivme sağlamaktadır.

Banka kredileri belirttiğimiz manada olumlu etkilerinin yanında, büyük çaplı finansal krizlerde krediyi kullanan gerçek veya tüzel kiĢiler için hukuki ve mali darboğazda da önemli bir etken olduğu tartıĢmasızdır. Gerçek veya tüzel kiĢilerin finansal yapılarının zayıfladığı kriz dönemlerinde darboğazı aĢmak, kârlılık ve verimliliğin tesisi için kanun koyucu çeĢitli müesseseler ihdas etmiĢtir.

“Ġflâsın Ertelenmesi” müessesesi uygulamasında gerek borçlular gerekse alacaklılar için olumsuz sonuçlar ortaya çıkmıĢtır. Kanun koyucu olumsuz etki ve sonuçların ortadan kaldırılmasına sağlamak, borçluların daha kısa zamanda ve etkin bir denetim ve gözlem ile mali yapısının düzeltilmesi amacıyla 7101 sayılı Kanunla Ġcra ve Ġflâs Kanununda değiĢiklik yaparak “Konkordato” müessesesini ticari hayatın gereğine uyarlayarak yasayı düzenleme yoluna gitmiĢtir.

Bu çalıĢmamız bankalarca kullandırılan kredilerin ve iĢlemlerin çeĢitleri irdelendikten sonra yasal takibe aktarılan kredi alacaklarının tahsili safhasında karĢılaĢılabilecek konkordato ilanının kredi alacaklarına, bankacılık iĢlemlerine etkilerinin incelenmesidir. Öğ renci ni n

Adı Soyadı Metin KÖSE

Numarası 154233001032

Ana Bilim / Bilim Dalı ÖZEL HUKUK / ÖZEL HUKUK

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Prof. Dr. Murat ATALI

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

SUMMARY

Banks are the institutions that provide credit financing in return for interest and commision upon request of real or legal persons of Banking Law and other legal legislation. The credits allocated by banks diversify and the credit needs of real or legal persons may differ.

Diversity in supply and demand also brings about different maturity and allocation terms and valuation of credits in different segments. The credits, extended by public and private sector banks, and their amounts, maturities, repayments and cash displines they provide to the market occupy an important place in the financial structures and financial statements of the states. This deal provides income to the bank like interest, commision, brokerage service fee, deposit collection etc. Additionally, for the side using credits, this deal provides financing of operating expenses, supply of raw materials and provision of speed and guarantee in export and import transaction. Furthermore it leads a positive impetus to the speed in commercial field of international area.

In addition to the positive effects and surplus value of bank credits, it is indisputable fact that the bank credits are also important factors for real or legal persons in legal and financial bottleneck who use credits in large-scale financial crisis. Legislator has envisaged and implemented various institutions in order to overcome the bottleneck and to achieve productivity and profitability in the period when real or legal persons financial diciplines have been deteriorated or economic indicators have declined. “Postponement of Bankruptcy” has been in the implementation of negative consequences have arisen for both borrowers and creditors. In this context, in order to ensure the elimination of negative effects and consequences, and to improve the financial structure of the borrowers in a shorter time with effective supervision and observation, the legislator made changes in Enforcement and Bankruptcy Law with the Law No. 7101, and adopted the “Concordatum” establishment in accordance with the necessity of commercial life.

This study examines the effects of the concordatum declaration on the credit receivables and banking transactions that may be encountered during the collection phase of the credit receivables transferred to legal proceedings after scrutinizing the types of credits and transactions extended by banks.

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Metin KÖSE Numarası 154233001032 Ana Bilim / Bilim

Dalı ÖZEL HUKUK/ ÖZEL HUKUK

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Prof. Dr. Murat ATALI

(6)

ĠÇĠNDEKĠLER

Bilimsel Etik Sayfası………....……….……….……….i

Yüksek Lisans Tezi Kabul Formu………...………ii

Özet……….……….…….……….………iii

Summary………..……….………iv

GĠRĠġ ... 1

I.BÖLÜM BANKA ALACAKLARI VE BUNLARA ĠLĠġKĠN GÜVENCELER ... 2

1. BANKA ALACAKLARININ KAYNAĞI OLAN BANKACILIK ĠġLEMLERĠ .. 2

1.1.Banka Tanımı ... 2

1.2.Bankaların Sınıflandırılması ... 2

1.3.Genel Olarak Bankacılık Faaliyet Alanları ve ĠĢlemleri ... 3

1.3.1. Mevduat ... 5

1.3.2. Kredi ... 7

1.3.3. Kambiyo ... 8

1.3.4. Bankacılık Hizmetleri ... 9

1.3.5. Bireysel Bankacılık ĠĢlemleri ... 11

1.4. Bankaların Ekonomik ĠĢlevleri ... 12

1.4.1. Kredi AlıĢveriĢinde Güveni Sağlama ... 12

1.4.2. Fon Birikimini Sağlama ... 12

1.4.3. Vade UyumlaĢtırma ... 12

1.4.4. Kredilere Aracılık ... 12

1.4.5. Tasarrufları Saklama ... 13

1.4.6. Ulusal ve Uluslararası Ticareti GeliĢtirme ... 13

1.4.7. Kaydi Para Yaratma ... 13

1.4.8. Para Politikalarının Etkinliğini GeliĢtirme ... 13

2. BANKA ALACAKLARI ... 14

2.1. Banka Kredileri Tanımı ... 15

(7)

2.2.1. Nakdi Krediler ... 16

2.2.2. Gayri Nakdî Krediler ... 16

2.3. Kredilerin VeriliĢ Amaçları Açısından Sınıflandırılması ... 17

2.3.1. Ticari Krediler ... 17

2.3.2. Kurumsal Krediler ... 18

2.3.3. Ġhracat Kredileri ... 18

2.3.4. Konut Kredileri ... 18

2.3.5. Bireysel (Tüketici) Krediler ... 18

2.3.6. TaĢıt kredileri ... 19

2.3.7. Esnaf Kredileri ... 19

2.3.8. Zirai Krediler ... 19

2.4. Özel Kanun Ġle DüzenlenmiĢ Krediler ... 19

2.4.1. Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman ġirketleri Kanunundan Doğan Krediler ... 19

2.4.2. Forward SözleĢmesinden Doğan Krediler ... 20

2.5. Kredilerin Ekonomik Etkileri ... 20

2.5.1. Enflasyona Etkisi ... 21

2.5.2. Yatırım ve Ġstihdama etkileri açısından Ekonomik Büyümeye Etkisi ... 21

2.5.3. Tasarrufların Yatırıma DönüĢtürülmesi Yönünden Ekonomik Büyümeye Etkisi ... 22

3. BANKA ALACAKLARINA KARġILIK ALINAN GÜVENCELER (TEMĠNATLAR) ... 22

3.1. Birinci Grup Teminatlar ... 23

3.2. Ġkinci Grup Teminatlar ... 23

3.3. Üçüncü Grup Teminatlar ... 24

3.4. Dördüncü Grup Teminatlar ... 24

3.5. BeĢinci Grup Teminatlar ... 25

4. BANKACILIKTA KREDĠ AÇILMASI SÜRECĠ ... 25

4.1. Kredi BaĢvurusu ve Ön Değerlendirme ... 27

4.2. Kredi Talebinin Değerlendirilmesi ... 28

5. BANKA ALACAKLARINDA KARġI KARġIYA KALINAN RĠSKLER ... 29

(8)

6. BANKALARIN TAHSĠL EDĠLEMEYEN ALACAKLARINDA ĠZLEDĠKLERĠ

YOL ... 32

6.1. Ġdari ve Yasal Takibat ... 32

6.2. Tahsil Edilemeyen Alacaklarını Varlık Yönetim ġirketlerine SatıĢı ... 34

6.3. Bankaların Faktoring Uygulamaları ... 34

7. ÜLKEMĠZDE KREDĠ KULLANIMI ĠSTATĠSTĠKĠ VERĠLERĠ ... 35

7.1. Krediler ... 35

7.2. Ticari krediler... 36

7.3. Bireysel krediler ... 36

7.4. Kredi Kartı Kullanımı ... 37

II.BÖLÜM KONKORDATO ĠLE ĠLGĠLĠ YENĠ YAPILAN DÜZENLEMELERĠN ĠNCELENMESĠ ... 38

1. GENEL BĠLGĠ ... 38

2. YENĠ DÜZENLEMELERE GÖRE KONKORDATO SÜRECĠ ... 39

2.1 Adi Konkordato Talebi Ve Görevli Mahkeme ... 39

2.2 Konkordato Talebinde Yapılan Masraflar ... 42

2.2.1. Konkordato Gider Avansları ... 42

2.2.2. Avukatlık ve Mali MüĢavirlik Masrafları ... 44

2.3. Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler ... 46

2.4. Geçici Mühlet Verilmesi ... 47

2.4.1. Borçlunun Konkordato talebinde bulunması durumunda ... 48

2.4.2. Konkordato Talebini Alacaklılardan Birini Talep Etmesi ... 49

2.5. Geçici mühletin sonuçları, ilânı ve bildirimi ... 50

2.6. Kesin Mühlet ... 52

2.7. Alacaklılar Kurulu OluĢturulması ve Görevleri ... 57

2.8. Borçlunun Malî Durumunun Düzelmesi Nedeniyle Kesin Mühletin Kaldırılması ... 58

2.9. Kesin Mühlet Ġçinde Konkordato Talebinin Reddi Ġle Ġflâsın Açılması ... 59

2.10. Konkordato Sürecinde BaĢvurulacak Kanun Yolları ... 60

2.11. Kesin Mühletin Alacaklılar Bakımından Sonuçları ... 62

2.12. Kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçları ... 68

2.13. Kesin mühletin sözleĢmeler bakımından sonuçları ... 69

2.14. Kesin Mühletin Borçlu Bakımından Sonuçları ... 70

2.15. Defter Tutulması Ve Rehinli Malların Kıymetinin Takdiri ... 72

(9)

2.17. Alacaklar Hakkında Borçlunun Beyana Daveti ... 74

2.18. Alacaklılar toplantısına davet ... 75

2.9. Alacaklılar Toplantısı Ve Projenin Kabulü Ġçin Gerekli Çoğunluk ... 76

2.20. Borçtan Birlikte Sorumlu Olanlara KarĢı Haklar ... 78

2.21. Konkordatonun Mahkemede Ġncelenmesi ... 79

2.22. Konkordatonun tasdiki Ģartları ... 80

2.23. Konkordatonun tasdiki kararı, kapsamı ve ilânı ... 82

2.24. Rehinli malların muhafaza ve satıĢı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesi ... 83

2.25. Konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflâsı ... 86

2.26. Konkordato Kararlarına KarĢı Kanun yolları ... 86

2.27. ÇekiĢmeli alacaklar hakkında dava... 86

2.28. Konkordatonun hükümleri ... 87

2.29. Konkordatonun sonuçlanmayan takiplere etkisi ... 89

2.30. Konkordato Haricinde Yapılan Vaatler ... 89

2.31. Konkordatonun kısmen feshi ... 90

2.32. Konkordatonun tamamen feshi: ... 91

2.33. Konkordatoda harç, vergi istisnaları ve teĢvik belgeleri ... 92

2.34. Rehinli Alacaklilarla Müzakere Ve Borçlarin Yapılandırılması ... 93

2.35. Ġflâstan Sonra Konkordato ... 95

III.BÖLÜM KONKORDATODA GEÇĠCĠ VE KESĠN MÜHLETĠN BANKA ALACAK VE ĠġLEMLERĠ BAKIMINDAN HUKUKĠ SONUÇLARI ... 109

1.1. Genel Kredi SözleĢmelerine Etkisi... 109

1.2. Borçlu Hakkındaki Tüm Takiplerin Durması ... 111

1.3.Rehinli Alacak Takiplerinde SatıĢ ĠĢleminin Durması ... 113

1.4. Rehinli Malların Muhafaza ve SatıĢının Ertelenmesi ... 114

1.5. Finansal Kiralama Konusu Malların Ġadesinin Ertelenmesi ... 115

1.6. Davaların Devam Etmesi ... 116

1.7. Takas Mahsup Hakkının Sınırlandırılması ... 117

1.8. Muhafaza Altındaki Malların Durumu ... 120

1.9. Üçüncü KiĢiler Nezdinde Haciz ĠĢlemi ... 121

1.10. Temlik Alacaklılarının Durumu ... 121

1.11. Para Alacağı DıĢındaki Alacaklıların Durumu ... 122

1.12. Faizlerin Durması... 123

(10)

1.14. Konkordato Gecici Mühlet Kararından Sonra Bankanın Borçlunun Banka Hesapları Hakkında Bloke ĠĢlemleri ... 124 1.15. Bankaların Kredi Riski Stratejilerine Olumsuz Etkisi Dolayısı Ġle Gelirlerine Etkisi ... 128

1.16. Konkordato Talep Eden Borçluların Ġmzaladıkları Çeklerin Bankalar

Nezdinde Hukuki Durumu ... 128

1.17. Bankaların VermiĢ Olduğu Teminat Mektuplarının Paraya Çevirilmesine Etkisi ... 129

IV.BÖLÜM SONUÇ VE DEĞERLENDĠRME ... 134

(11)

GĠRĠġ

Bankalar, faiz ve komisyon karĢılığında bankalar kanunun da belirtilen sınırlar çerçevesinde gerçek veya tüzel kiĢilere çıkarttıkları kredi limitlerine göre teminatlı, teminatsız, uzun veya kısa vadeli nakdi, mal, kefalet ve teminat mektubu gibi gayri nakdi krediler kullandırmaktadırlar.

Kredi, bankaların ve diğer finansal kredi kurumlarının gelir sağlayan en önemli aktif kalemlerinden biridir. Çünkü, bankalar ve diğer kredi kurumları, kredi yolu ile elde ettikleri gelirleri değerlendirerek faiz ve komisyon gibi önemli gelirler elde ederler.

Bunun yanında krediler, ülkelerde ekonomik kalkınmanın sağlanması açısından vazgeçilmez finansal kaynaklarıdır. ĠĢletmeler büyüyebilmek ve geliĢmelere çabuk ayak uydurabilmek için bankalardan aldıkları kredilerle fon ihtiyaçlarını karĢılarlar. Krediler tedavül aracı olmaları sayesinde nakit para taĢınmasını azaltmakta ve ticari iĢlemleri hızlandırmaktadırlar. Kredi sistemi aracılığıyla kullanılmayan fonlar, kredi olarak paraya ihtiyaç duyanlara aktarılır ve fon sahiplerine gelir sağlanırken, ekonomide arz talep hareketliliği sağlanır.

Ancak tüm bunların yanında krediler bankacılıkta en önemli risk unsurudur. Bankacılıkta risk, kredinin tahsiline ve taahhüdün yerine getirilmesine kadar ortaya çıkabilecek kredinin zamanında ve eksiksiz ödenmemesi, sözleĢmedeki koĢulların yerine getirilmemesi gibi tehlikelerin hepsi olarak tanımlanabilir.

Bankalar, açtıkları kredinin belirli sürelerde ödenmemesi halinde bunları önce idari takibe, sonra yasal takibe alarak izlemeye devam ederler.

Son dönemde, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluların kendilerine vade verilmesi veya alacaklıların alacağında indirim yapılması suretiyle borçlarını ödeyebilmesi ve iflastan kurtulması amacıyla, Ġcra ve Ġflas Kanununda yapılan yasal önemli değiĢiklikler ile iflasın ertelenmesi kurumu hukuk sistemimizden çıkarılarak KONKORDATO kurumu yeniden düzenlendi.

Bu çalıĢmada, bankacılık sisteminde en önemli gelir kaynağı olan kredi iĢlem ve çeĢitleri irdelendikten sonra hukuk sistemimizden kaldırılan iflasın ertelenmesi ile yeni düzenlenen Konkordato iĢ ve iĢlemleri arasındaki farklılıkları belirtip yeni konkordato düzenlemeleri açıklanacak ve konkordato ilanının bankaların gerçek ve tüzel kiĢilere kullandırdıkları kredi alacaklarına etkisi incelenecektir.

(12)

I.BÖLÜM

BANKA ALACAKLARI VE BUNLARA ĠLĠġKĠN GÜVENCELER

1. BANKA ALACAKLARININ KAYNAĞI OLAN BANKACILIK

ĠġLEMLERĠ

1.1. Banka Tanımı

Banka kelimesi Ġtalyanca "sıra, tezgah" anlamına gelen "banco" kelimesinden gelmektedir. Banka, en basit bir anlatımla; "para üzerine ticaret yapan iĢletmeler" Ģeklinde tanımlanmaktadır. Banka, toplumun tasarruflarını kabul ederek, kendileri veya sahipleri adına değerlendiren, karĢılığında faiz adı altında belirli bir ücret ödeyen ya da talep eden, düzenli ya da gereksinim olduğunda yapılması gereken ödemelerde aracılık yapan, ticari ve ekonomik yaĢamı verdiği hizmetlerle kolaylaĢtıran kurumlar olarak tanımlanabilir.

Günümüzde hem ulusal hem de uluslararası ekonomi ve ticaret alanında etkin bir rol oynayan bankalar, hemen hemen tüm toplumu ilgilendiren hizmet seçenekleri ile önemli bir konuma sahiptir.

1.2. Bankaların Sınıflandırılması

Bankaları çeĢitli kriterlere göre farklı Ģekillerde sınıflandırmak mümkündür. Bankacılık Kanunu kapsamında yapılan sınıflandırmaya göre banka türleri;

Mevduat bankaları: Kendi nam ve hesabına mevduat kabul etmek ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluĢlar ile yurt dıĢında kurulu bu nitelikteki kuruluĢların Türkiye'deki Ģubeleridir.

Katılım bankaları: Faizsiz bankacılık uygulamasını benimsemiĢ, ticari bankalara benzer (faizsiz olmak kaydıyla) hizmetler veren finans kurumlarıdır. Özel cari ve katılma hesapları yoluyla fon toplamak ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluĢlar ile yurt dıĢında kurulu bu nitelikteki kuruluĢların Türkiye'deki Ģubeleridir.

(13)

Kalkınma ve yatırım bankaları: Mevduat veya katılım fonu kabul etme dıĢında; kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren ve/veya özel kanunlarla kendilerine verilen görevleri yerine getiren kuruluĢlar ile yurt dıĢında kurulu bu nitelikteki kuruluĢların Türkiye'deki Ģubeleridir.

1.3. Genel Olarak Bankacılık Faaliyet Alanları ve ĠĢlemleri

Banka kavramını tanımlarken genellikle dikkat ettiğimiz iki önemli öğe, bankanın halktan tasarruflarını topladığı ve bunları ihtiyacı olan gerçek ve tüzel kiĢilere faiz geliri karĢılığında kredi olarak vermesidir. Kısacası, sadece tanımı dikkate aldığımızda bankanın mevduat toplama ve kredi verme faaliyetlerinde bulunduğu anlaĢılmaktadır. Bankanın bu iki görevi dıĢında ekonomiye doğrudan etki ettiğini ve birçok faaliyette bulunduğunu görmekteyiz. O halde banka sadece mevduat toplayan ve ihtiyacı olan kiĢilere kredi sağlayan bir kurum değil, aynı zamanda, konomik hayata çok büyük etkisi ve faydası olan iĢlemleri de yapmakla yükümlü olan bir tüzel kiĢiliktir.

Bankacılık Kanunu bankaların faaliyet göstereceği konuları ve alanları belirlemiĢtir. Bankacılık Kanunu‟nun 4. maddesine göre bankalar aĢağıdaki faaliyetleri gerçekleĢtirebilirler:

 Mevduat Kabulü  Katılım Fonu Kabulü

 Nakdî, Gayrinakdî Her Cins Ve Surette Kredi Verme ĠĢlemleri

 Nakdî Ve Kaydî Ödeme Ve Fon Transferi ĠĢlemleri, Muhabir Bankacılık Veya Çek Hesaplarının Kullanılması Dahil Her Türlü Ödeme Ve Tahsilat ĠĢlemleri

 Çek Ve Diğer Kambiyo Senetlerinin ĠĢtirası ĠĢlemleri  Saklama Hizmetleri

 Kredi Kartları, Banka Kartları Ve Seyahat Çekleri Gibi Ödeme Vasıtalarının Ġhracı Ve Bunlarla Ġlgili Faaliyetlerin Yürütülmesi ĠĢlemleri

(14)

 Efektif Dahil Kambiyo ĠĢlemleri; Para Piyasası Araçlarının Alım Ve Satımı; Kıymetli Maden Ve TaĢların Alımı, Satımı Veya Bunların Emanete Alınması ĠĢlemleri

 Ekonomik Ve Finansal Göstergelere, Sermaye Piyasası Araçlarına, Mala, Kıymetli Madenlere Ve Dövize Dayalı; Vadeli ĠĢlem SözleĢmelerinin, Opsiyon SözleĢmelerinin, Birden Fazla Türev Aracı Ġçeren Basit Veya KarmaĢık Yapıdaki Finansal Araçların Alımı, Satımı Ve Aracılık ĠĢlemleri

 Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Ve Satımı Ġle Geri Alım Veya Tekrar Satım Taahhüdü ĠĢlemleri

 Sermaye Piyasası Araçlarının Ġhraç Veya Halka Arz Yoluyla SatıĢına Aracılık ĠĢlemleri

 Daha Önce Ġhraç EdilmiĢ Olan Sermaye Piyasası Araçlarının Aracılık Maksadıyla Alım Satımının Yürütülmesi ĠĢlemleri

 BaĢkaları Lehine Teminat, Garanti Ve Sair Yükümlülüklerin Üstlenilmesi ĠĢlemleri Gibi Garanti ĠĢleri

 Yatırım DanıĢmanlığı ĠĢlemleri  Portföy ĠĢletmeciliği Ve Yönetimi

 Hazine MüsteĢarlığı Ve/Veya Merkez Bankası Ve KuruluĢ Birlikleri Nezdinde OluĢturulan Bir SözleĢme Kapsamında Üstlenilen Yükümlülükler Çerçevesinde Alım Satım ĠĢlemlerine ĠliĢkin Piyasa Yapıcılığı

 Faktöring Ve Forfaiting ĠĢlemleri

 Bankalararası Piyasada Para Alım Satımı ĠĢlemlerine Aracılık  Finansal Kiralama ĠĢlemleri

 Sigorta Acenteliği Ve Bireysel Emeklilik Aracılık Hizmetleri  Kurulca Belirlenecek Diğer Faaliyetler.

Yukarıda sayılan maddeler bankaların yapabileceği faaliyet konuları olup banka türlerine göre bazı sınırlamalar getirilmiĢtir. Buna göre; Mevduat bankalarının katılım fonu kabulü ve finansal kiralama iĢlemlerini,Katılım bankalarının mevduat kabulünü,Kalkınma ve yatırım bankalarının ise mevduat kabulü ve katılım fonu kabulünü gerçekleĢtiremezler.

Bankacılık faaliyetlerinin ilk yapılmaya baĢlandığı, ödeme aracı olarak sadece paranın kullanıldığı yıllardaki bankacılık faaliyetleri ile günümüzdeki

(15)

modern bankacılık dönemi göz önüne alındığında bankacılık faaliyetleri arasında büyük farklılıklar vardır. Temel bankacılık faaliyetleri mevduat ve kredi ikilisi iken, temel bankacılık faaliyetlerinden türetilmiĢ finansal araçlar dikkat çekmektedir. Bunun en önemli nedeni, ekonomik ve teknolojik koĢullara paralel olarak bankacılığın da sürekli ve hızlı bir değiĢim içinde olması dolayısı ile yirmibirinci yüzyılın iletiĢim teknolojileri sayesinde ülkeler ile kıtalar arasında çok kısa sürelerde satın alma gücü transferleri yapılabilmesidir. Böyle bir ortamda bankaların faaliyetleri, örgütlenme ve çalıĢma düzenleri ile ekonomilerin geliĢmiĢlik düzeyleri birbirlerini etkilemektedir. Örneğin, son yıllarda ekonomik hayatta kredi kartı ve internet bankacılığının ve iletiĢim teknolojisinin kullanılmaya baĢlanması bankacılık hizmetlerinin daha kolay yapılmasını sağlamaktadır.

Bankacılık iĢlemlerini mevduat, krediler, kambiyo, bankacılık hizmetleri ve bireysel bankacılık iĢlemleri olmak üzere beĢ ana baĢlık altında toplayabiliriz.

1.3.1. Mevduat

5411 sayılı Bankacılık Kanunua göre mevduat, yazılı ya da sözlü olarak veya herhangi bir Ģekilde halka duyurulmak suretiyle ivazsız veya bir ivaz karĢılığında, istendiğinde ya da belli bir vadede geri ödenmek üzere kabul edilen para; tasarruf mevduatı ise, mevduat bankaları nezdinde açtırılan, gerçek kiĢilere ait ve münhasıran çek keĢide edilmesi dıĢında ticari iĢlemlere konu olmayan mevduat hesapları olarak tanımlanır.

Uygulamada mevduattan banka hesabı Ģeklinde bahsedilmektedir. Mevduat, mudi ile banka arasında bir sözleĢmenin konusudur. Bankanın sözleĢmenin vadesi sonunda mevduatı iade etmesi, sözleĢmeden kaynaklanan borcudur. Mevduatı geri alma hakkı da mudinin bu sözleĢmeden dolayı sahip olduğu bir haktır.

Bankalar kendi öz kaynaklarını değil yabancı kaynakları fon olarak kullandırmak amacıyla kurulmuĢ finansal aracılardır. Bankaların en önemli yabancı fon kaynağını mevduat hesapları oluĢturur. Burada belirtmemiz gereken nokta, bankalar açısından mevduatın vadesi yapısı ile birlikte hangi para cinsinden yani

(16)

ulusal para mı (TL) yoksa yabancı para mı (döviz cinsinden) olduğudur. Günümüz bankacılığında hem TL hesaplar, hem de yabancı para cinsinden açılan hesaplarla ilgili tüm iĢlemler cari hesaplar servisleri tarafından yapılmaktadır.

Türkiye‟de yerleĢik gerçek ve tüzel kiĢilerle; dıĢarıdan yerleĢik gerçek ve tüzel kiĢiler adına hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın vadeli ya da vadesiz Döviz Tevdiat Hesabı (DTH) açabilmektedir. Yabancı para mevduatı veya bir baĢka deyiĢle döviz tevdiat hesapları ticari bankaların ana fon kaynaklarından biridir. Ülkemizde özellikle son dönemlerde toplam mevduat içinde döviz tevdiat hesaplarının payı giderek artmıĢ ve bu hesapların toplam değeri Türk Lirası mevduat hesaplarından fazla hale gelmiĢtir. Firmalar döviz tevdiat hesaplarından özellikle ithalat bedellerinin ödenmesinde yararlanmaktadır. Ayrıca TL hesaplarda çek, senet, kredi geri ödemeleri, masraf ve komisyon tahsili gibi her türlü iĢlemi yapabilmek için kullanılır.

Katılım hesabı ile mevduat hesabı arasında hem yapı açısından hem de sürecin iĢleyiĢi açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. Mevduat hesabı ile katılım hesabının en önemli farkı "faiz"dir. Ancak bu noktada belirt- mek gerekir ki burada farklı olan sadece yatırılan paraya verilen isim değildir. Mevduat bankasına yatırılan para, bankaya borç olarak verilmekte, katılım fonu ise bankaya sermaye olarak verilmektedir. Katılım bankası, yatırılan tutarı sadece faizsiz ürünlerde kullanabiliyorken mevduat bankası faizli, faizsiz istediği alanda kullanabilir. Diğer önemli farklılıklardan biri ise katılım hesabı için katılım bankası vade sonu gelmeden ne kadar kar vereceğini söylemez. Ancak mevduat bankalarının mevduat hesaplarına iĢlediği faiz vadenin baĢında bellidir (Gündoğdu, 2014: 37).

Gerçekte mevduatlar bir bankanın mevduat yatırana karĢı borçluluğunu gösteren bir kayıttır. DeğiĢen kullanım ve geri çekme koĢullarına bağlı olarak mevduatlar çeĢitli tipte hesaplarda tutulur. Ticari bankalar mevduatları vadelerine ve türlerine göre sınıflandırmak zorundadırlar. Bankaların temel fon kaynağı olan mevduatlar bankacılık iĢlemleri açısından ilk sırayı almaktadır. Hem tasarruf hesapları, hem de ticari hesaplarla ilgili iĢlemler bankaların cari hesaplar servisleri tarafından yapılır. Bankaların cari hesaplar servislerinin temel iĢlemleri tahsil ve

(17)

tediye (ödeme) olarak sınıflandırılabilir. Bunların dıĢında çek kullanımı ve çekli hesaplarla ilgili iĢlemler ; krediler ve diğer iĢlemler ile ilgili her türlü tahsil ve tediye mevduat hesaplarını takip eden birimler tarafından yapılır. Bu anlamda ödemelerin yapıldığı ve tahsilatların gerçekleĢtiği cari hesaplar servislerinin bankaların kasası olduğu söylenebilir.

1.3.2. Kredi

Ticari bankalar ekonominin fon ihtiyacını sağlayan kuruluĢlardır. Bankacılıkta kredi paranın mübadelesi olup; para ile ödeme vaadinin değiĢtirilmesidir. Kredi veren para verip ödeme vaadi almakta, kredi alan ise para alıp ödeme vaadinde bulunmaktadır. Kredi, belli koĢullarda kiĢilere ödünç para verilmesi veya onların bazı yükümlülükleri için garanti verilmesi anlamına gelmektedir.

Bankacılık Kanunu‟na göre izlendikleri hesaba bakılmaksızın uygulamada kredi sayılan iĢlemler Ģöyle sıralanabilir;

• Bankalarca verilen nakdî krediler ile teminat mektupları,

• Kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayri nakdî krediler ve bu niteliği haiz taahhütler,

• Satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları,

• Tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir Ģekil ve surette verilen ödünçler,

• Varlıkların vadeli satıĢından doğan alacaklar, • Vadesi geçmiĢ nakdî krediler,

• Tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiĢ faizler, • Gayri nakdî kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, • Ters repo iĢlemlerinden alacaklar,

• Vadeli iĢlem ve opsiyon sözleĢmeleri ile benzeri diğer sözleĢmeler nedeniyle üstlenilen riskler,

(18)

• Ortaklık payları ve kurulca kredi olarak kabul edilen iĢlemler

Buna ilave olarak, kalkınma ve yatırım bankalarının finansal kiralama yoluyla sağladığı finansmanlar ile katılım bankalarının taĢınır ve taĢınmaz mal ve hizmet bedellerinin ödenmesi suretiyle veya kâr ve zarar ortaklığı yatırımları, taĢınmaz, ekipman veya emtia temini veya finansal kiralama, mal karĢılığı olan vesaikin finansmanı ve ortak yatırımlar veya benzer yöntemlerle sağladıkları finansmanlar da yürürlükteki Kanun uygulamasında kredi sayılmaktadır.

Ekonomik kalkınmanın sağlanmasında, krediler vazgeçilmez finansal kaynaklardır. Bankalar ellerinde bulunan fonlarını kredi Ģeklinde kullandırarak varlıklarını ve geliĢimlerini sürdürürler. Bu çerçevede bir ticari bankanın asli iĢlevi fon sağlamak, yani kredi vermektir. Çünkü bankalar kredi verebilmek amacıyla fon toplamaktadır. Bankaların, çeĢitli Ģekillerde elde ettikleri fonların kullanımı yine değiĢik araçlar ile yapılır. Fon kullanımının baĢında yer alan kredileri türlerine göre ayırmak gerekir. Bankalar genel olarak kredilerini çeĢitlendirirken, uzmanlaĢtıkları alanlara ağırlık verirler. Bazı uzmanlaĢmıĢ bankalar sadece uzmanlık alanı ile ilgili kredi verirler. Krediler teminatlarına göre, teminatsız (açık) ve teminatlı krediler olmak üzere ikiye ayrılır. Teminatlı krediler, kefalet karĢılığı açılan krediler ile rehin ve ipotek karĢılığı açılan krediler olarak ayrıĢtırılabilir. Kredilerin bu ayrımı, kredi açma tekniği ve kredi talep edenlerin ekonomik durumlarını yansıtması bakımından önemlidir.

1.3.3. Kambiyo

Kambiyo sözcüğü bankacılık açısından yabancı para cinsinden yapılan iĢlemleri ifade etmektedir.

Bankaların mevduat toplayıp ve diğer kaynaklardan sağladığı fonları kredi olarak kullandırmak dıĢında yapmıĢ olduğu iĢlemlerin baĢında dıĢ ticaret iĢlemlerine aracılık etmek üzere yabancı para cinsinden yapmıĢ olduğu iĢlemler gelir. Ticari bankalarda döviz tevdiat hesapları dıĢında diğer kambiyo iĢlemlerini gerçekleĢtirecek Ģubelerin kambiyo iĢlemleri yapmaya yetkili Ģube olması, bunun için de bu konuda uzman personel çalıĢtırması gerekir.

(19)

Bankalar, kambiyo yetkili Ģubeleri aracılığıyla, ithalat, ihracat ve transit ticaret gibi dıĢ ticaret iĢlemlerine aracılık ederler. Bu dıĢ ticaret iĢlemlerinin bazı türleri kredili iĢlemlerdir. Özellikle akreditif iĢlemleri ve kabul kredili iĢlemler aracılığıyla bankalar dıĢ ticaret iĢlemlerinde çoğunlukla gayri nakdî kredi kullandırırlar. Yani bankalar firmaların dıĢ ticaret iĢlemlerinde sadece aracılık etmez, garantör olmak suretiyle gayri nakdî kredi de kullandırabilirler. Ayrıca bütün ithalat ve ihracat iĢlemleri için nakdî kredi kullandırmaları da mümkündür. Bunun dıĢında bankalar navlun ve sigorta bedelleri transferleri ve diğer yurtdıĢı iĢlemlere aracılık ederler. Bu iĢlemlere görünmeyen kalemler iĢlemleri adı verilir. Ayrıca yabancı para cinsinden yurtdıĢı teminat mektubu vermek, yurtdıĢı krediler ve sermaye hareketlerine aracılık etmek, yurt dıĢına gönderilen havaleler ve yurtdıĢından gelen havalelerin ödenmesi de bankaların kambiyo alanında vermiĢ olduğu diğer hizmetlerdendir.

1.3.4. Bankacılık Hizmetleri

Fon toplayıp, topladıkları fonları kredi olarak kullandırmak suretiyle ekonominin hizmetine sunmak dıĢında bankaların asli iĢlevlerinden bir diğeri de bankaların birer ödeme merkezi olması ve her türlü para transferine aracılık etmeleridir. Ġnsanlar arasında iĢ bölümü ve mübadele geliĢtikçe maddi para ile ödemelerin bazı sakıncaları ortaya çıkmıĢtır. Mübadele hacminin artması paraya ihtiyacı artırmıĢtır. Bunun için gerekli paranın hazırlanması, bir yerden bir yere taĢınması, saklanması, yönetimi masraflıdır, zaman kaybına neden olur, güvenlik istemektedir. Bunu açıklayabilmek için bütün alacak ve borçlarını para ile kapatan büyük bir ticari iĢletmenin sadece para saymanın neden olacağı zaman kaybını ve giderlerini düĢünmek yeterlidir. Uzak yerler arasında para kullanarak ödemeler daha masraflı ve zorludur. Bankaların, bir finansal aracı olarak, gerçekleĢtirmiĢ oldukları en önemli hizmetler gerçek ve tüzel kiĢilerin ödeme iĢlemelerine aracılık etmeleridir. Nakit para ödemeleri dıĢında en önemli ödeme kalemi ise çek ve senet gibi kıymetli evrakların bedellerinin tahsil edilmesi ve ödenmesidir. Birçok bankacılık iĢlemlerinin yapılmasında önemli bir iĢlevi olan cari hesaplar, ekonomide özellikle bankacılık iĢlemlerinde büyük önem taĢır. Çünkü cari hesaplar aracılığıyla borç ve alacakların

(20)

mahsubu ve çek aracılığıyla dolaĢımı açıcından da bir ödeme kolaylığı yaratılmıĢ ve böylece nakdî ödeme maliyetleri ortadan kaldırılmıĢtır.

Cari hesap, mali kurumların yapmıĢ oldukları anlaĢma gereğince kısa süreli parasal iĢlemleri dolayısı ile likidite yatırılan ve çeken müĢteriler emrine hazır tuttukları mali fondur.

Cari hesapları genellikle bankalar açar. Cari hesaplara, cari hesap sahibi ve üçüncü kiĢiler para yatırabilirler. Bankalar, nakit, çek, döviz, kupon ve ödeme süresi gelmiĢ tahvillerin cari ödemelerle kullanımını kabul ederler. Cari hesaplar, büyük hareket gösteren fonlardır. Cari hesaba bir günde birden fazla para yatırılabilir ya da cari hesaptan çekilebilir.

Cari hesap sahibinin, hesabından çekebileceği para miktarına provizyon denir. Ticari bankalar cari hesap kredileriyle mevduat (kaydi para) ve satın alma gücü yaratır.

Bir diğer önemli bankacılık hizmeti de bankaların sermaye piyasası iĢlemlerine aracılık etmeleridir. Yani, bankalar kaynaklarının bir kısmını tahvillere ve hisse senetlerine plase edebilirler; Ģirketlerin tahvil ve hisse senedi ihracına aracı olurlar; müĢterileri namına tahvil ve hisse senedi alıp satarlar; müĢterilerin tahvil ve hisse senetlerini muhafaza ve idare ederler; tahvil ve hisse senetlerine açtıkları kredilere teminat olarak kabul edebilirler. Bankaların vermiĢ oldukları hizmetlerin baĢlıcaları Ģunlardır:

• Kiralık Kasalar,

• Ticari Senetlerin Tahsili, • Fatura Tahsili ve Ödenmesi,

• Kupon Tahsili, Pay Senedi ve Tahvil Kupon ve Anaparalarının Ödenmesi, • Mali ve Ticari Bilgi Toplama,

• Sigortalama ĠĢlerinde Aracılık, • Havale ĠĢlemleri,

(21)

1.3.5. Bireysel Bankacılık ĠĢlemleri

Dünya da ve Türkiye‟de özellikle 1980 sonrasında bireysel bankacılık iĢlemlerinin bankacılık iĢlemleri içindeki yeri artmaya baĢlamıĢtır. Teknolojinin geliĢmesi ve tüketimin ve ödemelerin yoğunlaĢması ile birlikte bankalar kaynaklarının bir kısmını ticari iĢletmelere ve tacirlerin dıĢında kredi ihtiyacı olan kiĢilere sunmaya baĢlamıĢlardır ve bunun toplam krediler içindeki hacmi artmaya baĢlamıĢtır. Buna bireysel krediler ya da tüketici kredileri adı verilmektedir.

Tüketici kredileri (bireysel kredi) ticari amaçlar dıĢında kullanılan kredilere verilen genel isimdir. Tüketici kredilerinin yanı sıra bankalar bireylere kredi kartları ve ATM olmak üzere değiĢik hizmetler sunmakta ve ürünlerini çeĢitlendirmektedirler. Bireysel bankacılık iĢlemlerinden elde edilen gelirler bankacılık iĢlemlerinin en önemli gelir kalemi haline gelmiĢtir. Bireysel Bankacılık ürünleri sonuç olarak bankaların müĢterileri için çıkardıkları veya geliĢtirdikleri birer üründür. Bu ürünler sayesinde kiĢiler gelirlerini arttırmayı hedeflerler ya da yapmakla yükümlü oldukları bazı hizmetleri bankalara yüklemiĢ olurlar. Bankalarda sundukları bu ürün ve hizmetlerle kiĢilerin hayat Ģartlarını kolaylaĢtırmayı ve kendilerine gelir elde etmeyi amaçlarlar. Bu ürünlerden ya da hizmetlerden en basiti olan otomatik ödeme talimatı ile kiĢiler uzun sıralar beklemeden ya da zamanlarını harcamadan faturalarını ödeme Ģansı bulabilmektedir. Bu sayede bankalar da anlaĢma yaptıkları kurumlardan gelir elde etmiĢ olmaktadır. Bireysel krediler bazı durumlarda nakit ihtiyacı çeken kiĢilerin, isteklerini yerine getirmesinde onlara yardımcı olan en önemli araç olabilmektedir. KiĢiler böyle bir kredi imkanı olmasa isteklerini o an karĢılayamayacaklardır. Bankalarda sundukları bu krediyle faiz ve komisyon geliri elde ederek kendisine kaynak yaratabilmektedir.

Ayrıca kredi kartları da yine bireysel kredi gibi insanların yaĢam seviyelerini artırıcı birer araç olarak düĢünülebilir. KiĢilerin nakit olarak ulaĢamayacakları ürünlere kredi kartı sayesinde üstelik taksitte yapılarak kolayca ulaĢabilmektedir. Ayrıca son ödeme tarihlerinde ekstre borçları ödendiği takdirde nakit avans hariç olmak üzere herhangi bir faiz tahakkuku da olmayacaktır. Sonuçta kredi kartları da düzenli kullanıldığı ve düzenli ödeme yapıldığı takdirde kiĢilerin yaĢamını kolaylaĢtıran bir araçtır.

(22)

Bu ürünlerin yanında bankalar müĢterilerine hayatlarını ya da eĢyalarını sigortalama imkanı sağlamaktadır. Sonuçta kiĢiler Ģu anda elde ettikleri menkul ya da gayrimenkulleri deprem, su baskını gibi afetler ya da hırsızlık, gasp gibi istenmeyen olaylarla kaybedebilirler. Sigorta sayesinde yeniden eski mali durumlarına kavuĢabilme Ģansı olmaktadır ya da insanlar bireysel emeklilik sistemine katılarak gelecekteki yaĢamlarını garanti altına alma imkanına sahip olabilmektedirler. Türkiye‟de tüm bankalarda bu ürünlerin tümüne yakını yer almaktadır. Sonuç olarak bireysel bankacılık ürünleri ile bankalar kiĢilerin yaĢam standartlarını yükseltici ve koruyucu hizmetler sunmaktadırlar.

1.4. Bankaların Ekonomik ĠĢlevleri

1.4.1. Kredi AlıĢveriĢinde Güveni Sağlama

Fon fazlası olanlar ile fon ihtiyacı olanlar arasında kredi alıĢ-veriĢinin meydana gelebilmesi için ödünç verenin ödünç alana güvenmesi Ģarttır. Bu güveni sağlayan kurumların baĢında ise bankalar gelmektedir.

1.4.2. Fon Birikimini Sağlama

Bankalar, fon fazlası olan ekonomik birimlerin küçük/büyük fonlarını toplayarak, iĢletmelerin, devletin ve bireylerin kredi taleplerini karĢılama olanağı sağlarlar.

1.4.3. Vade UyumlaĢtırma

Bankaya yatırılan mevduatın büyük bir bölümü vadeleri geldiğinde geri çekilmezler ve bankalara her gün para giriĢleri devam eder. Bu sayede bankalar kredi ihtiyacı olan ekonomik birimlere uzun vadeli kredi verebilir.

1.4.4. Kredilere Aracılık

Bilindiği üzere bankalar, fon fazlası olan ekonomik birimlerden fon açığı olan ekonomik birimlere fon transferine aracılık eden ve amaçları kar maksimizasyonu

(23)

olan ticari iĢletmelerdir. Bankalar en basit haliyle topladıkları vadeli ve vadesiz mevduattan elde edilen paranın belli kısmı karĢılıklar ayrıldıktan sonra geri kalanı ekonomide kullandırtarak ekonomik aktiviteye katkı sağlamaktadırlar. Bu Ģekilde bankalar gerek firmaların gerekse de bireylerin paraya olan gereksinimlerinin karĢılanmasını kolaylaĢtırır.

1.4.5. Tasarrufları Saklama

Bireyler yapmıĢ oldukları tasarrufların güvenle korunacağı ortamlara ihtiyaç duyarlar. Bankalar bireylerin tasarruflarının güvenle saklandığı ve aynı zamanda nemalandığı yerlerdir.

1.4.6. Ulusal ve Uluslararası Ticareti GeliĢtirme

Bankacılık sistemi geliĢtirdiği ve uyguladığı çeĢitli ödeme ve kredilendirme yöntemleri, finansal kiralama, faktöring, forfaiting gibi finansman teknikleri, teminat mektupları, vesaik mukabili ödeme ve akreditif gibi ödeme yöntemleri sayesinde ticaretin hızlı ve güven içinde gerçekleĢmesine katkı sağlarlar.

1.4.7. Kaydi Para Yaratma

Kaydi para, bankaya yatırılan mevduatın kanuni karĢılık düĢüldükten sonra tekrar kredi olarak verilmesidir. Kaydi para çek vasıtasıyla mevduatın bir hesaptan diğer hesaba devredilmesi yoluyla tedavül eder.

1.4.8. Para Politikalarının Etkinliğini GeliĢtirme

Merkez bankalarının para politikasına iliĢkin olarak kullandıkları reeskont faiz oranları, açık piyasa iĢlemleri, karĢılık oranları gibi tüm araçlar, ancak geliĢmiĢ bir bankacılık sistemi aracılığı ile ekonomi üzerinde etkili olabilir.

(24)

2. BANKA ALACAKLARI

Banka alacakları, krediler ve diğer alacaklardan oluĢmaktadır. Kredi ve diğer alacaklar ise 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun 48 inci maddesi uyarınca bankaların kredi sayılan iĢlemler ile bilançonun aktifinde kayıtlı diğer alacakları olarak tanımlanmaktadır. Bankaların diğer alacakları, bankacılık faaliyetleri dıĢında oluĢan kısa vadeli alacakları kapsamaktadır. Bu nedenle çalıĢmamızda banka alacağı olarak sadece banka kredileri dikkate alınacaktır.

01.11.2005 Tarih ve Mükerrer 25983 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu‟nun 48. Maddesine göre, bankalarca verilen nakdi krediler ile teminat mektupları, kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayri nakdi krediler ve bu niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir Ģekil ve surette verilen ödünçler, varlıkların vadeli satıĢından doğan alacaklar, vadesi geçmiĢ nakdi krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiĢ faizler, gayri nakdi krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiĢ faizler, gayri nakdi kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo iĢlemlerinden alacaklar, vadeli iĢlem ve opsiyon sözleĢmeleri ile benzeri diğer sözleĢmeler nedeni ile üstlenilen riskler, ortaklık payları ve Kurulca kredi olarak kabul edilen iĢlemler, izlendikleri hesaba bakılmaksızın kredi sayılır.

Yine Bankacılık Kanunun 48. maddesinin 2. Fıkrasında ise yukarıda belirtilenlere ilave olarak, kalkınma ve yatırım bankalarının finansal kiralama yöntemi ile sağladığı finansmanlar ile bu bankaların taĢınır ve taĢınmaz mal ve hizmet bedellerinin ödenmesi suretiyle veya kâr ve zarar ortaklığı yatırımları, taĢınmaz ekipman ve emtia temini veya finansal kiralama, mal karĢılığı vesaikin finansmanı, ortak yatırımlar veya benzer yöntemlerle sağladıkları finansmanlar da bu kanunun uygulamasında kredi sayılmaktadır.

Bunların yanında, 20.12.2009 Tarih ve 27438 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5941 sayılı Çek Kanunu‟nun 3. Maddesi hükmünce, süresinde ibraz edilmiĢ ve karĢılığı bulunmayan çekin, her çek yaprağı için bankanın 1.000.-TL sorumluluğunun, banka yönünden dönülemez gayrinakdi bir kredi olduğu kabul edilmiĢtir.

Diğer taraftan,Yargıtay‟ın uygulamalarında karĢılıksız çekin bedelinin bilerek veya bilmeyerek çek lehdarına ödenmesi veya havale lehdarına yapılan mükerrer

(25)

ödemenin iade edilinceye kadar geçen süre için Banka tarafından açığa kullandırılmıĢ kredi olduğu kabul edilmektedir.

Banka alacaklarına iliĢkin güvenceler ise, Kredilerin ve diğer alacakların geri ödenememesi riskine karĢılık banka alacağının tamamen veya kısmen güvence altına alınmasını sağlayan her türlü varlık, garanti ve kefaletler ile sözleĢmeden doğan haklardır.

2.1. Banka Kredileri Tanımı

Türk Dil Kurumu Sözlüğünde kredinin anlamı; Borç ödemede güvenilir olma durumu, ödünç alınan veya verilen mal veya para, Güven, Saygınlık ve Ġtibar, Ģeklinde açıklanmaktadır.

BaĢka bir tanıma göre ise; Bankaların gerçek veya tüzel kiĢilere vermiĢ olduğu ödünç para karĢılığında borcun ödenmesi veya bir iĢin yapılması konusunda girdiği taahhüde kredi denilmektedir (Ture, 2015: 9).

Bu tanımlamaların ıĢığında kredinin bankacılık açısından tanımı Ģöyle yapılmaktadır: Bir bankanın yapacağı iĢlem sonucunda gerçek ya da tüzel kiĢilere iç kurallarını, yasalarını ve kendi kaynaklarını da göz önünde tutarak teminatsız veya teminat karĢılığında kullandırdıkları para, kredinin bankacılık açısından tanımı olarak ifade edilmektedir (Parasız, 2014: 339).

2.2. Bankacılık Kanununa Göre Kredilerinin ÇeĢitleri

Bankacılık Kanununa göre kredi türleri temel olarak, Nakdi ve Gayri Nakdi Krediler Ģeklinde aĢağıdaki Ģekilde sınıflandırılmaktadır. Ancak bu sınıflandırmada kesin sınırlar bulunmamakta, bir kredi çeĢitli açılardan bakıldığında birden fazla gruba dahil olmaktadır. Nitekim banka kredi çeĢitlerinin daha iyi anlaĢılması için Nakdi ve Gayri Nakdi Krediler sınıflandırılmasından sonra veriliĢ amaçlarına göre kredi sınıflandırmasını da irdeleyeceğiz.

(26)

2.2.1. Nakdi Krediler

Bankanın kredi sözleĢmesindeki veya belli koĢullarla teminatlı veya teminatsız olarak belli bir miktar parayı, kredi müĢterisine yahut onun göstereceği üçüncü bir Ģahsa kullandırmasıdır. Kullandırılacak nakdi krediler, Türk parası cinsinden olabileceği gibi, yabancı para üzerinden de olabilir.

Kredinin yabancı para yani döviz kredisi olarak kullandırılması yahut yabancı para üzerinden keĢide edilmiĢ bir senedin iskontosu halinde, kredinin bankaya iadesinin hangi cins paraya göre yapılacağı ve Türk Parası olarak ödenmesi durumunda, hangi tarihteki kur fiyatının nazara alınacağı hususları takip hukukunun konusuna girmektedir.

Nakdi krediler, kredi müĢterisi tarafından nakit olarak kullanılan bir kredi olup, uygulamada sıkça görülenler;

-Kıymetli evrakın iskonto ve iĢtirası -Senet ve emtia rehni karĢılığı

-Forfait ve faktoring iĢlemleri karĢılığı -Açık kredi,

-Bireysel tüketim kredileri -Konut kredileri

-Akreditif ile ilgili krediler

Nakdi kredilere örnek olarak gösterilebilir.

2.2.2. Gayri Nakdî Krediler

Gayri nakdi kredilere örnek olarak teminat mektubu, ithal garantisi, aval ve kabul kredisini gösterebiliriz. ĠĢlemin yapılması sırasında nakit kullanımı olmayan bu tür krediler, bir akdin taahhüt edilen edimi yönünden bankanın garantisini sağlayan hukuki bir iĢlemdir. Gayri nakdi krediler için, teminat mektupları, kefaletler, aval, ciro ve kabul gibi iĢlemler örnek olarak sayılabilir.

Gayri nakdi krediler içinde teminat mektuplarının, kefalet, aval, ciro ve kabul iĢlemlerinden ayrı bir niteliği mevcuttur.

Bankalar tarafından düzenlenen teminat mektupları/kontragarantiler Bankalar Kanunun kredilerle ilgili hükümlerine tabi bulunmaktadır. Bankalar Kanunu, teminat

(27)

mektubunun tanımına ve hükümlerine yer vermemekte, ancak çeĢitli maddelerinde bu tür mektuplara değinmektedir.

Banka teminat mektupları, gayri nakdi kredi türü olarak Bankalar Kanununa göre her bankanın öz kaynağı esas alınarak, bunların toplamının belli bir oranında verilebilmekte ve böylece belli bir güvence yaratılmıĢ iken, 2886 sayılı Kanun resmi daireler açısından ikinci bir güvenceye gerek görmüĢ, bir bankanın bu kanuna tabi iĢler için devlet dairelerine verebileceği teminat mektuplarının toplamı için ayrıca “resmi daire” limiti ihdas etmiĢtir.

Kural olarak bir teminat mektubu, muhatabın uğrayacağı zararın tazminini öngörür. Bankanın herhangi bir taahhütte bulunmadığı kiĢinin zararından sorumlu olamayacağı ise temel hukuk kuralıdır. Ancak teminat mektuplarının kolayca paraya çevrilebilmeleri, devletin iĢverenlerden tahsil etmekte güçlük çektiği sigorta primlerinden ötürü de bankanın kanundan ötürü sorumlu olacağı Ģeklinde kanun maddelerinin kabulüne yol açmıĢtır (Seza, 2003: 24).

Her teminat mektubu ile (ister süreli ister süresiz olsun) belli bir risk garanti edilmektedir. Bu risk genellikle baĢkasının (lehtarın) edimini, fiilini taahhüt Ģeklinde ortaya çıkar. Bu riskin ortaya çıkması halinde, garanti alan (muhatap) teminat mektubunda belirlenen azami garanti miktarına kadar bankadan tazmin talebine hak kazanmaktadır.

Öğretide, bankanın bağımsız bir borç altına girmesi nedeniyle burada bir tazminatın değil, para borcunun bulunduğu vurgulanmaktadır. Buna karĢılık banka uygulamasında kullanılan banka teminat mektubu tazmininden söz edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır (Seza, 2003: 231).

2.3. Kredilerin VeriliĢ Amaçları Açısından Sınıflandırılması

2.3.1. Ticari Krediler

Ticaretle uğraĢan kiĢilere verilen kredilerdir. Bankaların genellikle küçük ve orta büyüklükteki iĢletmelere kullandırdıkları kredilerdir.

(28)

2.3.2. Kurumsal Krediler

Genellikle Bankalarca büyük firmalara verilen kredilerdir.

2.3.3. Ġhracat Kredileri

Ġhracat faaliyetlerini finanse etmek amacıyla kullandırılan kredilerdir.

2.3.4. Konut Kredileri

Konut edinme amacıyla bankalar tarafından verilen bir kredi türüdür. Bir çeĢit tüketici kredisi olup, gerçek kiĢilerin yeni veya kullanılmıĢ konut alımında doğacak finansman ihtiyacına yönelik nakdi kredi olup aynı zamanda uzun vadeli kredi sınıfına da girmektedir, kredi konusunun mahiyeti gereği krediler 5-20 yıl arasında değiĢebilen vadeler uygulanmaktadır.

2.3.5. Bireysel (Tüketici) Krediler

Bireylerin herhangi bir ticari faaliyete konu olmayan ihtiyaçlarına yönelik kullandırılan kredilerdir. Gerçek kiĢilere ait tasarruf mevduatlarına bağlı olarak kullandırılan kredili mevduat hesabı kredileri ile bankalar tarafından uygulanan tekdüzen hesap planlarına göre tüketici kredisi olarak izlenen krediler ve gerçek kiĢilere kredi kartları vasıtasıyla, ticari amaçlı olanlar hariç mal ve hizmet alımı için veya nakit olarak kullandırılan kredileri tarif eder. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki Kanunun 22. Maddesinde yer alan tanıma göre; “kredi verenin tüketiciye faiz veya benzeri bir menfaat karĢılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman Ģekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleĢmeyi ifade eder” tanımını yapmıĢtır. Madde metninin ikinci ve üçüncü fıkralarında faiz veya benzeri bir menfaat karĢılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzeri Ģekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması halinde bu tür sözleĢmeler de tüketici kredisi sözleĢmesi olarak değerlendirilir. Devamla madde

(29)

hükmünde, tüketici kredisi sözleĢmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmayacağı hüküm altına alınmıĢtır.

2.3.6. TaĢıt kredileri

TaĢıt edindirme amacıyla kullandırılan kredilerdir. Bu kredi türüyle istenilen araca, uygun ödeme seçenekleri ile sahip olmak mümkün oluyor. Sıfır km. araç alınacaksa kredinin geri ödeme süresi boyunca araç rehin ediliyor. Kredi için kefil istenmiyor. Ġkinci el otomobil kredisiyle araç alındıysa, kredinin geri ödeme süresi boyunca araç rehin ediliyor ve kredi için kefil isteniyor.

2.3.7. Esnaf Kredileri

Kimi banka uygulamalarında esnaf kredileri ayrı bir tür sınıflandırılmaktadır. Esnaf Kredisi, esnafların kolay ödeme koĢuluyla bankalardan aldıkları, iĢlerini geliĢtirmek için bir kredi türüdür.

2.3.8. Zirai Krediler

Bazı bankaların çiftçilere yönelik özel teminatlı ve faiz oranlı kredi uygulamaları bulunmaktadır.

2.4. Özel Kanun Ġle DüzenlenmiĢ Krediler

2.4.1. Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman ġirketleri Kanunundan Doğan Krediler

13.12.2012 tarih ve 28496 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman ġirketleri Kanununa göre; Bir finansal kiralama sözleĢmesine dayalı olmak koĢuluyla, Katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile finansal kiralama Ģirketleri tarafından finansman sağlamaya yönelik olarak bir malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi; kiracıya kira süresi sonunda malın rayiç bedelinden düĢük bir bedelle satın alma

(30)

hakkı tanınması; kiralama süresinin malın ekonomik ömrünün yüzde sekseninden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya finansal kiralama sözleĢmesine göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının malın rayiç bedelinin yüzde doksanından daha büyük bir değeri oluĢturması hâllerinden herhangi birini sağlayan kiralama iĢlemine finansal kiralama denilmektedir.

Diğer bir tanımla Finansal kiralama, yatırım yapmaya karar vermiĢ olan ihtiyaç sahibi yatırımcının talebi doğrultusundaki yatırım mallarının, finansal kiralama Ģirketi tarafından satın alınıp, müĢteriye belli bir bedel karĢılığında ve belli bir süre için kiralanmasına imkan tanıyan bir finansman aracıdır (Oy, 2015: 3).

Bankalarca yapılan faktoring iĢlemleri ile katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarınca yapılan finansal kiralama iĢlemlerinde, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kiĢinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören Finansman sözleĢmesi çerçevesinde Kredi geri ödemeleri, adına kredi açılanlar tarafından finansman Ģirketlerine yapılır.

2.4.2. Forward SözleĢmesinden Doğan Krediler

Genellikle, vadeli sözleĢmeler döviz üzerine yapılırken, faiz riskinden korunmak için de vadeli sözleĢmeler yapılabilir. Bu sözleĢmeler, faiz forward sözleĢmeleri olarak tanımlanmaktadır. Faiz forward sözleĢmelerini yapanların amacı,kendilerini gelecekteki faiz değiĢmelerine karĢı korumaktır. Burada kredi kullanan iĢletme, kendisini gelecekteki faiz artıĢlarına karĢı korumaya çalıĢırken, kredi veren taraf ise, gelecekteki faiz düĢüĢlerine karĢı korunmaya çalıĢmaktadır. Bu nedenle, faiz forward sözleĢmelerinde taraflar, belli tutardaki anaparaya, belirli bir süre için uygulanacak olan faiz oranı üzerinde anlaĢırlar. Bu orana da forward faiz oranı da denir (Kırlıoğlu ve Altınkaynak, 2016: 606).

2.5. Kredilerin Ekonomik Etkileri

Kredilerin ekonomik etkileri genel olarak dört ana baĢlık altında ele alınmaktadır. ġunlar: kredilerin enflasyon, yatırım, istihdam, faiz oranı ve kredilerin büyüme etkisidir. Bu konular aĢağıda teker-teker daha geniĢ Ģekilde açıklanmaktadır.

(31)

2.5.1. Enflasyona Etkisi

Ekonomilerde birçok Ģirket parasal ihtiyaçlarını bankalardan aldıkları kredi ile karĢılamaktadırlar. Kullandıkları kredinin vadesi gelince veya zamanından önce, önceden belirlenmiĢ faiz ile beraber geri ödemekle yükümlüdürler. Eğer söz konusu ekonomide maliyet enflasyonu söz konusu ise, yani üretim unsurları ve girdilerinin fiyatları talep dıĢı nedenlerle artıyorsa (örneğin ücretler sendika baskılarıyla yükseliyor ya da enerji maliyetleri petrol ve doğalgaz fiyatlarının uluslararası alanda artması nedeniyle yükseliyor ve bunlar da enflasyona neden oluyorsa) o zaman enflasyonun artıĢı faizi de arttırır. Faizin bir maliyet unsuru olması nedeniyle (finansman maliyeti) buradaki faiz artıĢı enflasyonun daha da artmasına yol açar (Eğilmez, 2014: 1).

2.5.2. Yatırım ve Ġstihdama etkileri açısından Ekonomik Büyümeye Etkisi

GiriĢimciler ve yatırımcılar yatırımlarını gerçekleĢtirebilmek ve ekonomik faaliyetlerini sürdürebilmek için ihtiyaç duydukları sermayeyi öz kaynaklarından veya banka kredilerinden sağlamaktadırlar.

Faiz oranlarının düĢük olduğu ekonomilerde giriĢimciler ve yatırımcılar yatırımlarını kredi kullanarak gerçekleĢtirdiği zaman kredi, yatırımlarda artıĢ sağlamaktadır. Yatırımlardaki artıĢta sonunda istihdamda bir artıĢ sağlar. Bu durumda ülke ekonomisinin büyümesini arttırıcı etki eder. Enflasyonun hüküm sürdüğü bir ekonomilerde ise faizler yüksek olmaktadır. Faizlerin yüksek olması da kredilerin maliyetini yükseltmektedir. Böyle kredi kullanan kiĢilere maddi yük ve belirsizlik yaratmaktadır. Bu da sonuçta kredilere olan talebi azaltmaktadır. Böyle olunca da yatırımlar ve istihdam da azalma olmaktadır. Böylelikle ülke ekonomisinin büyümesi olumsuz etkilenir.

(32)

2.5.3. Tasarrufların Yatırıma DönüĢtürülmesi Yönünden Ekonomik Büyümeye Etkisi

Ekonomideki sermaye ve tasarruflar kredi iĢlemleri sayesinde ekonomik hayata kazandırılmaktadırlar. Bazı fonlar sahipleri tarafından kullanılmaz. Kullanılmayan bu fonlarda kredi olarak kullandırılmaktadır.

Sermaye birikimi krediler sayesinde artar. Yani krediyi kullanan gerçek ve tüzel kiĢiler ihtiyaç duydukları sermayeyi kredi kullanma yoluyla elde ederler. Kullandırdıkları krediyi de vadesi geldiğinde geri öderler ve böylece sermaye birikimi elde etmiĢ olurlar (Mehtizada, 2017: 43).

Kredi iĢleminin diğer önemli iĢlevi de tedavül faaliyetini yerine getirmesidir. Bunla da ticari faaliyetlere hız kazandırır ve para ekonomisi geliĢir.

Diğer taraftan, Kredi, tasarrufları sermayeye dönüĢtürür, giriĢimcilerin ülkedeki tasarrufları kullanmasında katkıda bulunur, ekonomik faaliyetlere hız vererek ekonomik hayatın geliĢmesine önemli etki eder, olumsuz arz ve talebin dengeli olarak yürütülmesini sağlar, oluĢan sermayenin ne Ģekilde ve nasıl dağılım yapılacağını düzenler, ticari faaliyetleri düzenler ve düzenli bir Ģekilde ilerlemesine yardımcı olur.

3. BANKA ALACAKLARINA KARġILIK ALINAN GÜVENCELER (TEMĠNATLAR)

Banka alacaklarına karĢılık alınan güvenceler yani diğer bir deyiĢle teminatlar, bankaların verdiği kredilerin ve diğer alacakların geri ödenememesi riskine karĢılık banka alacağının tamamen veya kısmen güvence altına alınmasını sağlayan her türlü varlık, garanti ve kefaletler ile sözleĢmeden doğan hakları kapsamaktadır.

22.06.2016 tarih ve 29750 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kredilerin Sınıflandırılması Ve Bunlar Ġçin Ayrılacak KarĢılıklara ĠliĢkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte bankaların, kredilerine iliĢkin güvenceler (teminatlar) düzenlenmiĢtir. Bu güvenceler (teminatlar) aĢağıda sınıflandırılarak gösterilmiĢtir.

(33)

3.1. Birinci Grup Teminatlar

a) Rehin veya temlik sözleĢmesi düzenlenmiĢ olması kaydıyla nakit, mevduat, katılım fonu ve altın depo hesaplarını, kredi kartından doğan üye iĢyeri alacaklarını ve banka nezdinde saklanan altını,

b) Türkiye Cumhuriyeti Merkezi Yönetimi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı ve Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığınca ihraç edilen borçlanma araçları ve bunların fon kullanıcısı olduğu kira sertifikaları ile bunlar tarafından verilen garanti ve kefaletleri,

c) Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine ĠliĢkin Yönetmelik uyarınca yüzde sıfır (%0) risk ağırlığına tabi kuruluĢlarca ihraç edilen borçlanma araçları, bunların fon kullanıcısı olduğu kira sertifikaları ile bunlar tarafından verilen garanti ve kefaletleri,

d) Avrupa Merkez Bankasınca ya da bu Bankanın kefaletiyle ihraç edilen borçlanma araçları ile bu Banka tarafından verilen garanti ve kefaletleri,

e) (b) ve (c) fıkralarında belirtilen menkul kıymetlere dayalı olarak yapılan repo iĢlemlerinden sağlanan fonları ve bu menkul kıymetleri içeren yatırım fonu katılma paylarını,

kapsar.

3.2. Ġkinci Grup Teminatlar

a) Altın haricindeki kıymetli madenleri,

b) Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine ĠliĢkin Yönetmelik uyarınca %20 risk ağırlığına tabi kuruluĢlar tarafından ihraç edilen borçlanma araçları, bunların fon kullanıcısı olduğu kira sertifikaları ile bunlar tarafından verilen garanti ve kefaletleri,

c) Türkiye‟de faaliyette bulunan bankalarca verilen garanti, kefalet, teminat mektubu, aval, kabul ve cirolar,

d) Türkiye‟de faaliyette bulunan bankalarca ihraç edilen borçlanma araçları ile ipotek teminatlı menkul kıymetleri ve varlık teminatlı menkul kıymetleri ve bunların fon kullanıcısı oldukları kira sertifikalarını,

(34)

e) Borsada iĢlem gören pay senetlerini,

f) Borçlu tarafından ihraç edilenler hariç olmak üzere, Türkiye‟de kurulu özel sektör kuruluĢları tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarını, ipotek teminatlı menkul kıymetleri, varlık teminatlı menkul kıymetleri ve bunların fon kullanıcısı oldukları kira sertifikalarını,

g) Kredi riskine karĢı koruma sağlayan kredi türev anlaĢmalarını,

h) Gerçek ve tüzel kiĢilerin kamu kurumları nezdinde doğmuĢ istihkak alacaklarının temliki veya rehnini,

i) Kredi Garanti Fonu A.ġ. tarafından verilen ve Hazine MüsteĢarlığının desteğini haiz olmayan kefaletleri, kapsar.

3.3. Üçüncü Grup Teminatlar

a) Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine ĠliĢkin Yönetmelik uyarınca %50 risk ağırlığına tabi kuruluĢlar tarafından ihraç edilen borçlanma araçları, bunların fon kullanıcısı olduğu kira sertifikaları ile bunlar tarafından verilen garanti ve kefaletleri,

b) Emtiayı temsil eden kıymetli evrak ile rehinli her türlü emtia ve menkulleri,

c) Gayrimenkul ipoteklerini,

d) Deniz konĢimentosuna veya taĢıma senedine dayalı ya da ihracat kredi sigortası poliçesi kapsamında sigortalanmıĢ ihracat vesaikini,

e) Ticari alacak sigortası poliçelerini, f) Borsada iĢlem görmeyen pay senetlerini, kapsar.

3.4. Dördüncü Grup Teminatlar

a) Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine ĠliĢkin Yönetmelik uyarınca %100 risk ağırlığına tabi kuruluĢlar tarafından ihraç edilen borçlanma araçları, bunların fon kullanıcısı olduğu kira sertifikaları ile bunlar tarafından verilen garanti ve kefaletleri,

(35)

b) Ticari iĢletme rehnini, c) Diğer ihracat vesaikini,

d) TaĢıt rehni, ticari taĢıt hat rehni ve ticari taĢıt plaka rehnini, e) Uçak veya gemi ipoteğini,

f) Kredi değerliliği borçlununkinden daha yüksek gerçek kiĢilerin ve tüzel kiĢilerin kefaletlerini,

g) Kredi değerliliği borçlununkinden daha yüksek gerçek kiĢilerden ve tüzel kiĢilerden alınan senet ve çekleri,

kapsar.

3.5. BeĢinci Grup Teminatlar

Ġlk dört grup dıĢında kalan teminat türlerini kapsar.

a) Finansal kiralama iĢlemlerinde kiralayan sıfatıyla bankanın mülkiyetinde bulunan varlıklar, yukarıda belirtilen niteliklerine uygun teminat gruplarına göre dikkate alınır.

b) Yatırım fonu katılma payları, katılma paylarını ihraç eden fonun içerdiği para ve sermaye piyasası araçlarının ağırlıkları oranında ilgili teminat gruplarında dikkate alınır.

4. BANKACILIKTA KREDĠ AÇILMASI SÜRECĠ

Bankacılık Kanunu‟nun 51.maddesine göre, kredi açma yetkisi Banka yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu, kredi açma, onay verme ve diğer idari esaslara iliĢkin politikaları oluĢturmak, bunların uygulanmasını ve izlenmesini sağlamak ve tedbirleri almakla yükümlüdür.

Yönetim Kurulu, kredi açma yetkisini BDDK‟nın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde kredi komitesine veya genel müdürlüğe devredebilir.

Genel müdürlük kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer birimleri, bölge müdürlükleri veya Ģubeleri aracılığıyla da kullanabilir.

(36)

Kredi komitesinin oluĢumuyla, çalıĢma ve karar alma esasları BDDK tarafından belirlenir. Bu kanunun kredi sınırlarına tabi olmayan krediler için kredi açma yetkisi yönetim kurulunca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde devredilebilir.

Kredi açma yetkisine haiz olanlar kredileri ile eĢ ve velayeti altındaki çocuklarının veya bunlarla risk grubu oluĢturan diğer gerçek ve tüzel kiĢilerin taraf olduğu kredi iĢlemlerine iliĢkin değerlendirme ve karar verme aĢamalarında yer alamaz ve bu hususu yazılı olarak yetkililere bildirir.

Bankalarda kredilendirme süreci, kredi talep eden müĢteri ile ilk iliĢkiye geçilmesiyle baĢlayan ve kredinin ana parası ile tüm faiz, komisyon vb. ek ödemelerinin yapılarak (veya verilen garantinin sona ermesiyle) teminatların serbest bırakılması ve iliĢkinin tasfiye edilmesi ile sona eren bir zaman dilimini ve bu zaman dilimi içerisinde yapılan tüm iĢlemleri kapsayan bir süreçtir (ġakar, 2002: 63).

Kredi talebinde bulunan birey ya da iĢletmenin baĢlattığı zaman dilimine kredilendirme süreci denir. Verilen kredi miktarı ile, buna eklenen faiz, komisyon ve ilave ödemelerin gerçekleĢtirilerek devam eden bir süreçtir.

Farklı bir bakıĢ açısına göre kredilendirme süreci; sanayi, ticaret ve hizmet kuruluĢlarının çalıĢma Ģekillerine katkı sağlamak maksadıyla, bankalar tarafından sağlanan bilanço aktiflerine karılık Ģeklinde gösterilen iĢlemlerin yürütülmesi biçimidir.

Kredilerin güven ortamında, tutarlılık bazında, zamana karĢı koyan ve randımanlı bir Ģekilde sürdürülmesi için müĢteri bazında değerlendirilmesi öngörülmektedir. Bu yaklaĢımın faydaları aĢağıdaki maddelerde özetlenmiĢtir:

• Ġstenilen pazarın tanınmasına yardım etmek, • MüĢteri niteliklerini tanımlamak,

• MüĢteri talep kayıtlarını saklamak,

• Finansal analiz araçlarının kullanımı ile geliĢimini incelemek,

• Risk, muhasebe iliĢkileri ve pazar etkilerine dayanarak bir fiyatlandırma modeli saptamak,

(37)

• Kredi belgelerini doğru ve standardize biçimde hazırlamak, • Kredilere iliĢkin muhasebe kayıtlarını kontrol etmek,

• MüĢteri iliĢkileri yönetimi ve kredilerin izlenmesine olanak vermek, • Kredi performansını izlemek.

Kredilendirme iĢleminde bankalar aĢağıdaki süreci gerçekleĢtirmektedir (B.ġakar: 2006: 31);

•GörüĢme ve görüĢme sonrası müĢterinin banka ile iliĢki kurmak hususunda baĢvurusu,

• MüĢteri ile ilgili bilgi toplama,

• MüĢterinin verilerinin kalitatif ve kantitatif analizi, • Kredi tahsisi için öneri,

• Doküman hazırlama, • Kredinin tesisi, • Kontrol (izleme) • Ödeme

Bankalar, etkin bir kredilendirme iĢleyiĢinde, sağlam bir planlamaya, bilinçli iĢleyiĢ ve koordinasyona ve denetim mekanizmasına ihtiyaç duyarlar. AĢağıdaki Ģekilde kredilendirme süreci verilmiĢtir.

4.1. Kredi BaĢvurusu ve Ön Değerlendirme

Bankalar ile kredi talebinde bulunan birey ya da kuruluĢların ilk teması, banka Ģubelerine müracaat etmeleri ile baĢlar. Dünya genelinde teknoloji sektöründe yaĢanan değiĢimler neticesinde, müĢteriler artık kredi baĢvurularını telefon ve internet bankacılığı ile de yapabilmekteler. Bu durum kredi talebinde bulunacakların ön aĢama bakımından zaman kazanmasını sağlamaktadır.

Bu ön görüĢme, kredi talebinde bulunanın mali yapısının ve imkanlarının ayrıntılarını tespit etmek amacıyla yapılır. Süreçte belirlenmesi gereken bilgiler analizi için bankalar ve kredi talep edenlerin buluĢmaları sağlanır. Doğru kredi tespiti analizi yapmak için etkin bir detay olan müĢteri ile ön görüĢmenin yapılmasının maksadı

Referanslar

Benzer Belgeler

arım Kredi Kooperatif Market’in 1000’inci şubesinin açılışı, Mardin Vali Yardımcıları Gürsel Temurci, Bir- kan Tatlısöz, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Mer-

Mezun olmak için tezli yüksek lisans programlar›nda al›nmas› gereken ders say›s› toplam› / Tezli yüksek lisans program

Okçuluk,  her  spor  dalında  olduğu  gibi  öncelikle  kişinin  sağlığını,  bedenini  olumlu  etkiler.  Buna  bağlı  olarak 

Okçuluk,  her  spor  dalında  olduğu  gibi  öncelikle  kişinin  sağlığını,  bedenini  olumlu  etkiler.  Buna  bağlı  olarak 

‘Proje karlılık analizi’ piyasa fiyatıyla gerçekleştirilirken, ‘eko- nomik karlılık analizinde’ projenin toplumsal refah düzeyi üzerindeki etkisi gölge

In addition, figure 2 shows oil price change versus inflation changes and also the figure shows OECD inflation rate and average IEA (International Energy Agency) crude

İflasın ertelenmesi kurumunda alacaklıların herhangi bir şekilde söz sahibi olmaması, sürecin borçlu ve mahkeme arasında yürütülmesi ve yaşanan yargılama

Türk Dil Kurumunca kaos için Yabancı Sözlere Karşılıklar Kılavuzu’nda karmaşa kelimesi karşılık olarak gösterilmiş.. Aynı yayında sıfatı kaotik