• Sonuç bulunamadı

Erken Ortaçağların Şehirler Topluluğu: Medâ’in

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Erken Ortaçağların Şehirler Topluluğu: Medâ’in"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRK TAR ~ HKURUMU

BELLETEN

Cilt: LXXVIII

N~SAN2014

Say~:281

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EH~RLER TOPLULU~U:

MEDÂ'~N

ABDULHAL~K BAK~R* - AHMET ALTUNGÖK"' Giri~~

Mezopotamya topraldan tarih boyunca Ortado~u'nun en önemli merkezlerin-den birisi olmu~tur. Bu bölgeye hakim olan devletlerin büyük bir k~sm~~ zamanla tüm Ortado~n'yu etkileri alt~na alm~~lard~': Erken Ortaça~larda, Ortado~u topraklar~~ dünyan~n merkezi olarak kabul edilmekteydil. Bu topraklara egemen olan milletlerin bütün dünyaya egemen olduklar~~ yönünde bir dü~ünce hâldm idi2. Bu nedenle sürekli olarak sava~lar~n ve istilalann merkezinde olan Ortado~u topraldan büyük imparator-luklar~n mücadele sahas~~ haline gelmi~tir. Büyük medeniyederin ortaya ç~kt~~~~ bu top-raklarda uygarl~klar~n rnihverini te~kil eden büyük ve kalabal~k ~ehirler kurulmu~tur. ~lkça~lar ve Erken Ortaça~larda Mezopotamya topraklar~~ üzerinde dünyan~n en bü-yük metropolleri say~lan birçok antik kent ortaya ç~km~~t~r. Bunlar~n en önemlileri Su-riye topraklar~~ üzerinde kurulan Antiokheia (Antakya), Mezoptamya'da kurulan Sus, Seleukeia ve Tisfun (Ctesiphon), Iran topraklar~~ üzerinde Persepolis ve ~stahr, M~s~r Prof. Dr., Bilecik ~eyh Edebâli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Bilecik/ TÜRKIYE, abdulhalik.bakir@bilecik.edu.tr

•• Yrd. Doç. Dr., Bilecik ~eyh Edebâli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Bilecik/ TÜRK~YE, alunetaltungok®bilecik.edu.tr

I Kemalettin Köro~lu, "Tarih Öncesinden Perslere Kadar Mezopotamya", Toplumsal Tarih, Ayl~k Tarih Dergisi, Say~~ 149, May~s, 2006, s. 16, 27.

Erken ortaça~larda Medain ~ehrine egemen olan Sâsâniler ~ran topraktan üzerinde kurulmu~~ fakat Irak'a ta~~nm~~~ bir imparatoriuktur. Bütün Orta Do~u'ya hâlcim olabilmek için Mezopotamya topraklar~na sahip olmak gerekti~inin fark~nda olan S'âsâni imparatorlu~u Fars eyaleti üzerinde bulunan ~stahr ~ehrinde kurulduktan k~sa bir zaman sonra ba~kentini Mezopotamya'n~n kilit bir noktas~nda bulunan Tisfi~n ~ehrine kayd~rarak bu topraklar~~ merkez olarak kullannu~larchr. Kemalettin Köro~lu, "Eski Mezopotamya Tarihi, Ba~-lang~c~ndan Perslere Kadar", ileti~im, 2009, s. 11-14.

(2)

2 ABDULHAL~K BAK~R - AHMET ALTUNGOK

topraldan üzerinde kurulan Thebes ve iskenderiye ~ehirleri bunlardan baz~land~r3. Uygarl~~~n ilk tohumlanmn at~ld~~~~ bu ~ehirlerin fiziki, be~eri ve tarihi aç~dan incelen-mesi uygarl~~~n geli~im salhalanm ortaya koymas~~ aç~s~ndan önemli bir husustur. Bu nedenle Erken Ortaça~lann en büyük ~ehirlerinden biri olan Tisfun veya çok sonralan yap~lan bir isimlendirmeyle ad~na Medâ'in denilen ~ehri incelemeye de~er bulduk. Bu ~ehir çok uluslu yap~s~n~n yan~nda sahip oldu~u jeopolitik öneminden dolay~~ birçok defa güçlü imparatorluklar aras~nda el de~i~tirmi~~ ve onlara ba~kentlik yapm~~t~r4. Bu nedenle ~ehrin fiziki, demografik, ekonomik ve sosyal yap~s~nda birçok kültüre ait mo-tiflere rastlamak mümkündür.

~ehir çal~~malan alan~nda en önemli hususlardan birisi hiç ku~kusuz üzerinde çal~~~lan ~ehrin sahip oldu~u uygarl~kla ilgili özelliklerinin dünya uygarl~~~~ üzerinde-ki etüzerinde-kilerinin göz önünde bulundurulmas~d~r. ~ehrin yap~s~ndan bahsederken onun fiziki yap~s~~ ve mimarisi, içinde bulundu~u dönemde sahip oldu~u ekonomik yap~s~~ ve dünya ticari faaliyetleri aç~s~ndan önemi, ~ehri olu~turan sosyal s~n~flar ve bu s~n~f-lann hangi sosyal kitlelerden meydana geldi~i, ~ehrin ad~n~n nereden geldi~i ve ~ehrin kimler taraf~ndan kurulmu~~ oldu~u önemli bir yer tutmaktad~r. Aynca ~ehrin içinde bulundu~u dönemin siyasi tarihi ayn bir önemli konuyu te~kil etmektedir. ~ehirlerin fiziki görünümleri ~ehir çal~~malan ile ilgili önemli bir noktay~~ te~kil etmektedir'. ~e-hirlerin fiziki yap~lan sahip olduklan co~rafi alan, binalann~n yap~s~, ~ehrin konumu; ~ehir mimarisi ve mimari eserlerde kullan~lm~~~ olan malzemeler ~ehir incelemelerinin önemli bir k~sm~n~~ olu~turmaktad~r. ~ehrin kuruldu~u andan itibaren sahip oldu~u demografik ve toplumsal yap~s~~ incelenmesi gereken di~er bir konudur. Bunun yan~n-da incelenen ~ehirde ya~ayan halk~n hangi milletlerden olu~tu~u, konu~mu~~ oldulyan~n-dan diller, sahip olduldan inançlar di~er önemli bir konuyu te~kil etmektedir.

Erken Ortaça~larda Medâ'in ~ehirler toplulu~unun egemenli~ini elinde bulun-duran Sâsâni imparatorlu~u bu bölgede önemli bir yere sahiptir. Iran'da kurulmu~~ fa-

Mehmet Karaka~, "Tarihsel Geli~im Sürecinde Kent K~s~tl~~ Tarihsellik Anlay~~~~ Üzerine Ele~tirel Bir Yakla~~m" &Dul Bilimler Dergisi; c. III, s. I, s. 125; Ayr~ca Gordon Childe medeniyetlerin ilk olu~maya ba~lad~~~~ kentleri "Nil vadisi, Mezopotamya ve ~ndus vadisi kentleri" ~eklinde sm~fland~rm~~t~r, Bkz; Gordon Childe, Kendini raran ~nsan, ~stanbul 1978, s. 146; Gene R Gartwhite, The Persians, Blakwell Publishing, 2005, p. 59.

Sâsâni imparatorlu~u ile beraber Partlar ve Selevkoslar taraf~ndan da ba~kent olarak kullan~lan Medâ'in Romalilar taraf~ndan da birçok defa ele geçirilmek istenmi~tir. Garthwaite, age., p. 66-85 aras~.

Mehmet Karakuyu, "Tarihi ~ehir Co~rafyas~~ Çal~~malar~nda Co~rafi Bilgi Sistemleri Teknoloisinin Kullan~m~: Manisa örne~i" 4. Cografi Bilgi Sistemleri Bilirim Günleri, 13 — 16 Eylül 2006, Fatih Üniversitesi, ~stanbul-Türkiye; üzerinde çal~~ma yap~lan ~ehirlerin erken dönemlerdeld konumlar~~ ile ilgili çal~~malarda istilalar, depremler, yang~nlar ve do~al sebeplerden ötürü ~ehir mimarisi üzerinde meydana gelen tahribat ve o döneme ait yaz~l~~ kaynaklar~n k~s~tl~~ olmas~~ gibi sebeplerden dolay~~ ~ehirlerin genel görsel yap~s~~ ve insanla-n~un ekonomik yap~lan hakk~nda elde edilen bilgiler maalesef çok k~s~tl~~ boyutlarda kalmaktad~r. ~ehircilik çal~~malar~~ için ayr~ca bltz, Mehmet Bayartan: "Tarihi Co~rafya Çah~malan Aç~s~ndan ~ehir ve Osmanl~~ ~ehri" ~ü Edebb,at Fakültesi Co~rafra Dergisi, s. 13, s. 85-92, ~stanbul 2005.

(3)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EHIRLER TOPLULU~U: MEDA'~N 3 kat akabinde ~rak topraklar~na ta~~nm~~~ olan imparatorluk k~sa zamanda bölgeye Fars damgas~n~~ vurmu~tur6. Bu nedenle ~ehrin siyasi tarihi Sâsâni Devletinin bu bölgede uygulam~~~ oldu~u siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel çal~~malann~n bütününü kapsa-maktad~r. Medâ'in ~ehirler toplulu~u üzerindeki bu makalemizde Sâsânilerin ~ehirci-lik çal~~malar~, bu ~ehirde ya~ayan insanlar~~ iskan politikas~, mimari tarz~~ ve saraylar, yollar, köprüler ile bu sahada çal~~t~r~lan insanlar; Sisânilerin ~ehri savunma ~ekilleri, ~ehir yönetiminde izlenen sistem incelenmeye çal~~~lm~~t~r.

Medâ'in ~ehirler Toplulu~unun Co~rafi Yap~s~~

Ba~dâd ~ehrinin 35 kilometre güney do~usunda bulunan Medâ'in, Dicle Nehri-nin her iki tarafina kurulmu~~ yedi antik kentten olu~an büyük bir ~ehirdir7. Bu ~ehre "Medâ'in" denmesinin sebebi ~ehrin birçok büyük kentten olu~mas~d~r. Arapça "Me-dine" (~ehir) sözcü~ünün ço~ulu olan "el-Medâ'in", ~ehirler anlam~na gelmektedir°. Araplar Sâsâni imparatorlu~unu MS. 642 y~l~nda y~kt~ktan sonra ~ehri ele geçirmi~ler ve Dicle nehrinin kenar~nda birbiriyle iç içe görmü~~ olduklar~~ bu ~ehirlerin hepsini "el-Medâ'in" olarak adland~rm~~lard~r9. Bu kentler F~rat ve Dicle Nehirlerinin birbiri-ne en yak~n oldu~u bölgede kurt~lmu~lard~r'°. Medâ'in ~ehrini olu~turan kentlerin en büyükleri Tisfun (Ctesiphon), Seleukeia, Vehantiok Hüsrev (Rumegân), Veherde~ir, Vehantiok Sâpür (Bih~âptir), Bala~kert ve Aspanbar ~ehirleriydi". Bu kentlerin en es-kisi ise Tisfun kentidir. Bu kentlerden Part imparatoru I. Vologeses'in kurmu~~ oldu~u Bala~kert, Erken Ortaça~larda canl~l~~~n~~ yitirmi~~ ve at~l duruma gelmi~ti. Seleukeia ve Tisfun hariç di~er dört kent ise Sâsâniler döneminde kurulmu~tur. Bu yedi büyük ken-tin d~~~nda irili ufakh birçok kent ve kasaba daha bulunmaktayd~. Sâsâni imparatorlu-~unun ilk dönemlerinde bu kentlerden ba~kent olarak Tisfun kenti kullan~lmaktayd~~ Medâ'in ~ehirler toplulu~u, Mezopotamya topraklar~n~n Asuristan veya Babilonya ad~~ verilen bölgesinin tam merkezinde bulunmaktayd~. Sâsâniler döneminde bu bölgeye Havarvaran ad~~ verilmekteydi. Bu bölge bat~dan Süryâniler, güneyden Araplar, ku-zeyden Ermeniler ile çevrili bir aland~. Perslerin a~~rl~k merkezlerini Asuristan'a kay-

Ali Mousavi, "A Survey of the Archaeology of the Sâsânian Period During the Past Three Decades" SASAN~KA 1, 2008 s. I.

' Sir William Muir, The Caliphate: Its Rise, Dedine and Fall Fmm Original Sources, Edinburg1924, p. 124; M. Th Houtsma, "Al-Madâ'in", E. j. Brill's First Enryclopaedia of Islam 1913-1936, C. IV, s. 75, Leiden 1987. Avinoam Shalem, "The Fall of Al-Mada'in: Some Literary References Concerning Sâsânian Spoils of War in Mediaeval Islamic Treasuries" Iran, V ,OCIV, p. 77.

Edward G. Browne, A Literary History of Persia, (Edit. Cam Owen Miniasian), London 1908, s. 132; Medâ'in'in Müslümanlar taraf~ndan fethi için bkz. Halife b. Hayât, Tarihu Hah/e b. Haydi, (Çev. Abdulhalik Bak~r), Ankara 2008, s. 168-170.

I° Yakut el-Ha~nevi, Mu'cemul-Bulddn, c. 5, s. 88. "Yakut el-Hamevi, a.ge., c. 5, s. 89.

12 Garthwaite, 77ze Persians, p. 89.

(4)

4 ABDULHAL~K BAKIR - AHMET ALTUNGOK

d~rchklan dönemde bu bölgenin sakinleri Yunanca ve Aramca konu~an insanlar ile Hristiyan ve Yahudilerden olu~maktayd~'3.

Medâ'in metropolünü olu~turan ~ehirlerin ilk ikisi olan Seleukeia ve Tisfun ~ehri Dicle ile birbirinden ayrllm~~~ ikiz iki kent görünümündeydP4. Tisfun kenti imar edil-meden önce nehrin bat~~ tarafinda bulunan Seleukeia kenti Selevkoslann ba~kenti ko-numundayd~15. Mö. 305 y~l~nda Makedonyal~~ ~skender'in halefi I. Nicator Seleucus taraf~ndan kurulmu~~ ve Büyük ~skender'e ba~l~~ dört büyük satrapl~ktan birisinin mer-kezi olarak kullan~lm~~t~r'6. Partlann eline geçmeden önceki dönemlerde ~ehir nüfusu 600 000 ki~iden olu~maktayd~~ ve buras~~ üç yüz ki~ilik bir senato taraf~ndan yönetil-mekteydi'7. Buran~n yerle~imcileri Yunanl~lar, Makedonyahlar, Süryâniler ve Yahudi-lerden olu~maktayd~. MS. I. yüzy~lda ~ehir Yunan karakterini kaybetmeye ba~lam~~-t~r. Sâsâniler dönemine gelinceye kadar buradaki Yunan ve Makedon varl~~~~ oldukça azalm~~t~. Partlar buradaki yo~un Yunan varl~~~ndan dolay~~ Seleukeia'n~n kar~~s~ndaki Opis'i imar edip ba~kent olarak kullandllar's. Tisfun ~ehri Seleukeia'dan çok önceleri Opis ad~yla in~a edilmi~~ bir kent olmas~na ra~men Selevkoslar döneminde terkedilmi~~ antik bir ~ehir durumundayd~~ ve sadece bu imparatorluk döneminde askeri garni-zon olarak kullan~l~yordu. Dicle Nehri oval bir ~ekilde Seleukeia kentinin etraf~ndan akmaktayd~. Fakat MS. 5. yüzy~lda Sâsâniler döneminde Dicle nehri yata~~n' de~i~-tirince bu kent nehrin uza~~nda kald~'9. Strabon'un rivayetine göre bu iki kentin et-raf~~ geni~~ ve yüksek bir duvarla çevriliydi". Partlar taraf~ndan ba~kent olarak seçilen Tisfun, daha sonra Sâsânilerin Araplar taraf~ndan ortadan kald~r~lmas~na kadar, iki dönem boyunca toplam sekiz yüz y~l Farslar tarafindan ba~kent olarak kullan~lm~~-t~r21. Araplar Medâ'in kentlerini ele geçirdikten sonra, bu dönemde merkezi kent olan Aspanbar'a bir vali ve bir de vergi memuru atam~~lard~r.

Yaalcov Elman, The Balonian Talmud in Its Historical Context, New York 2005, p. 24.

" Muir, The Caliphate: Its rise, Dedim and Fall From Original Sources, p. 50; Cristopher Buck, "'The Universality of the Church of the Ea.st" Th e journal of the Asplian Academie SocieN s. 60; Houtsma, "Al-Madâ'in", C. TV, s. 75.

~ 5 Edward Gibbon, Henry Hart Milmana, 77~e history of the decline and fall of the Roman Empire, V I,

Philadelphia 1868, s. 241.

" A. Missiou , "The Helenistic Period", A History of Ancient Greek: From the Beginnings ta Late Antiqui (Edt-A. E Christidis), New York 2007, s. 332; Houtsma, "Al-Madâ'in", C. P s. 76.

I7 R J Bert van der Spek, Feed~ng Hellenistic Seleucia on the Tign's And Babylon, Athens 2004, s. 1, 5; James Rennell, The Geography System of Herodotus Examined and Explained, V I, London (Trz), s. 456.

'Yarshater, "The Seleucid, Parthian and Sâsânian Periods", The Cambridge History of Iran, V 3, s. 482; Opis kentinin ilk olarak Farslann eline geçmesi, Cyrus döneminde Persler ve Babilonyahlar aras~ndaki bir sava~ta Cyrus'un Babilonya hükümdan Nabonidus'u ele geçirmesinden sonra olmu~tur. Bkz. Garthwaite, The Persians, p. 29.

Raymond le Coz, History of the Church of the East: Christians' Iraq, Iran and Turkey, (Rey- George Yana), Paris 1995, p. 3-4.

20 Houtsma, "Al-Madâ'in", C. IV, s. 75, 76. 21

Yarshater, "The Seleucid, Parthian and Sâsânian Periods" D~e Cambridge History of Iran, V 3, s. 68,74, 594; Ellers, "Iran and Mesopotamia" 77re Cambridge History of Iran, V 3, p. 483.

(5)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EH~RLER TOPLULU~U: MEDÂ'~N 5 Medâ'in ~ehirler toplulu~unu olu~turan kentlerden bir di~eri Erde~ir taraf~ndan kurulan Veherde~ir kentidir". Sâsâni imparatorlu~unun kurucusu olan I. Erde~ir, Dic-le Nehrinin eski yata~~~ iDic-le yeni yata~~~ aras~ndaki bat~~ yakas~na yeni bir ~ehir kurdu ve ad~n~~ Erde~ir'in en iyi ~ehri anlam~na gelen "Veherde~ir" koydu". Tisfun kentinin güne-yinde, Dicle'nin eski yata~~~ üzerinde kurulan bu ~ehir antik kent Seleukeia'n~n güney do~usuna dü~üyordu. Dffirevi bir kent görünümünde olan bu ~ehir Sâsâni beyzi ~ehir tarz~n~n tipik bir örne~idir24. Di~er bir kent ise I. ~âpür'un Roma seferinden sonra ele geçirmi~~ oldu~u Antiokheia (Antakya) ~ehrine hayran kalmas~ndan sonra bu ~ehrin benzerini kendi ülkesinde kurmak istemesi sonucunda olu~turulmu~tur. ~âpür, Antiok-heia ~ehrinin benzeri olan bu ~ehri Medâ'in'de Dicle nehrinin kenanna kurdurmu~~ ve buradan getirmi~~ oldu~u insanlan bu ~ehre yerle~tirmi~tir. ~apür, Antiokheia ~ehrine nazire olarak bu ~ehre en iyi Anüokheia anlam~nda "Vehantiok" ad~n~~ koymu~tur".

Medâ'in'e ait di~er bir kent ise Sâsâni imparatoru I. Hüsrev Anü~irvan tarafin-dan yapt~r~lan ve Antiokheia ~ehir plan~~ örnek al~narak yap~lan "Vehantiok Hüsrev" ~ehridir28. Bu ~ehir, Antiokheia ~ehri örnek al~narak yap~ld~~~~ için ~ehre bu ~ehrin ad~~ verilmi~; Hüsrev'in en yi Antiokheia'st anlam~nda "Vehantiok Hüsrev" ~eklinde isim-lendirilmi~tir". Fakat ~âpür'un yapm~~~ oldu~u Vehantiok ~ehri ile kan~t~rdd~~~~ için I. Hüsrev'in yapm~~~ oldu~u ~ehre genelde "Urâmiye" veya "Rumegân" denmi~tir28. Saltanat merkezini buraya kayd~ran I. Hüsrev, burada yönetim amaçl~~ bir saray yap-t~rm~~t~r. Dicle nehrinin kar~~s~nda kurulmu~~ olan di~er kenderle ba~lant~y~~ sa~lamak amac~yla nehrin üzerine bir ta~~ köprü in~a etmi~tir-29. Söz konusu bu kentlerin Sele-ukeia ve Tisfun (Ctesiphon) olmak üzere ikisi hariç be~~ tanesi Sâsâni imparatorlu~u döneminde kurulmu~tur. Tisfun ad~~ verilen kent bu kentlerin en eskisi oldu~u için ayn~~ zamanda Medine-i Atika ~eklinde de adland~nlmaktayd~30.

" Houtsma, a.g.m., C. IV, s. 75.

Josef Wiesehöfer, Antik Pers Tarihi, (Çev. M. Ali ~nci), Telos Yay~nc~l~k, ~stanbul 2003, s. 232; Karnyar Abdi, Susan Pollock, Reinhard Bernbeck, "Fars Archaeology Project 2003: Excavations at Toll-e Bashi" Iran, V. XLI, p. 333.

24 Kamyar Abdi, Susan Pollock, Reinhard Bernbeck, a.g.m., V. XLI, p. 332.

25 Morony, "Continuity and Change in the Adrninistrative Geography of Late Sâsânian and Early

Islamic al-Iraq", Iran, V XX, p. 4; Medain ~ehrini olu~turan kentlerden dört tanesi Antakya ~ehri örnek al~narak yap~ld~~~~ için bu kentlerin dördü de birbirinin ayn~slyd~lar. Bkz. E. J. Keal, "Qalah-~~ Yazdigird" Iran, V V, p. 103, London 1967.

" Yarshater, a.g.m., V. 3, p. Lxiv.

27 Houtsma, agm C. IV, s. 75.

" Yarshater, a.g.m., V. 3, p. vay; Frye: "The Political History of Iran Under the Sâsânians", The Camb-ridge Histo of Iran, V. 3, p. 120, 121, 155.

" Muhammed ~bnu'l Havkal, Suretül-Arz, (Çev. Dr. Cafer ~iar), Tahran, 1338h~, s. 22; ~bnu'l Havkal Dicle nehri üzerinde bu ~ehirleri birbirine ba~layan ve tu~ladan yap~lm~~~ bir köprüden bahsederek, bu köprünün Sâsâni ~ahlan zaman~nda yap~ld~~~n~~ ve kendi ya~ad~~~~ dönemde y~k~lm~~~ oldu~unu bildirir ve bu köprüden geriye kalan kahnt~lardan bahseder. Bkz ~bnu'l Havkal ayn~~ yer.

(6)

6 ABDULHAL~K BAKIR - AHMET ALTUNGOK

Sasanfler döneminde 30 kilometre karelik bir alana yay~lan Tisfun ~ehri MS. IV. yüzy~lda dünyan~n en büyük üç ~ehrinden birisi unvan~na sahipti. Ar~aldann im-paratorluk ba~kenti olan Tisfun ~ehri daha sonralar~~ onlar~n halefleri Sâsânilere de MS. III. ve VII, yüzy~llar aras~nda dört yüz y~l boyunca ba~kentlik yapm~~t~r3'. Eski Mezopotamya'n~n en büyük ve ilk kurulan ~ehirlerinden bir tanesi olmakla beraber Tisfun kenti Mezopotamya'n~n merkezi olarak kabul edilmektedir". Tisfun ~ehri Dic-le nehrinin bat~~ yakas~nda kurulu bulunan eski Yunan kolonisi HeDic-lenistik dönem ~e-hirlerinden olan Seleukeia ~ehrinin tam kar~~s~na kurulmu~tur". Daha sonralar~~ bu iki ~ehir birle~tirilmi~tir34. Tisfun ~ehri eski antik sitelerden birisi olan Opis kenti kal~nt~la-r~~ üzerine kurulmu~tur. Bu kent Dicle ile Diyala nehirlerinin birle~ti~i yerin güney k~s-m~nda bulunmaktayd~35. Tisfun ayn~~ zamanda Kral Yolu36 olarak adland~r~lan yolun üzerindeydi. Bu güzergâh önce Elam ba~kenti Sus'a, oradan Asur topraklar~na oradan da Lidya ülkesinin ba~kenti Sardes" (Sart)'a uzanmaktayd~. Medâ'in'de ilk olarak Opis kentinin kar~~s~nda Seleukeia ~ehri kurulmu~tur. ~ehrin sahip oldu~u alan ve büyük-lü~ü 20. yüzy~l~n ba~lannda yap~lan kaz~~ çal~~malar~yla ortaya ç~km~~~ ve çok geni~~ bir alana yay~lm~~~ kompleks bir yap~da oldu~u fark edilmi~tir.

Medâ'in ~ehirler Toplulu~unun Antik Dönemdeki isimleri

Tisfun ~ehri ad~n~~ eski Yunanca T(h)esifon veya Et(h)esifon sözcüklerinden al-m~~t~r. Bu sözcülderin Latince telaffuzlan Ctesiphon veya Ktesiphon ~eklindedir". Sonraki Grek metinlerde Ktesipfon ~eklinde telaffuz edilmi~tir. Bu sözcük eski Pehlevi dilinde "Tizpon" ~eklinde söylenmekteydi fakat Sâsâniler dönemi orta Farsça'da "Tis-

31

~bnu'l Belhi, "Farsnâme" (tashih ve sunu~: Guy Le Strange- Reynold Elen Nikolsen) s. 70,Tahran 1339h~; ~bnu'l Belhi, Sâsânilerin iki asli ba~kentinin oldu~unu söyler, birisi Babil topraldarmdaki Medain ~ehri, di~eri ise Horasan topraldanndaki Belh ~ehridir. Bkz. ~bnu'l Belhi, cige, s. 99. Ayr~ca bl~z. ~bnu'l Belin, "Farsnâme", (Çev. Abdulhalik Bak~r-Ahmet Altungök), Ortaça~~ Tarih ve Medenetine Ddir Çeviriler I, Ankara 2008, s. 21-164.

32 Bosworth, "Iran and the Arabs Before Islam" The Cambridge History of Iran, V 3, s. 594.

" Eilers, "Iran and Mesopotarnia", The Cambridge History of Iran, V 3, p. 483; Jeffrey D. Lerner, The

Impact of Seleucitt Decline on the Eastern Iranian Plateau, Stuttgart 1999, p. 45.

" Raymond le Coz, History of the Church of the East: Christians Irag, Iran and Turkey, s. 1.

" Garthwaite, 77ze Persians, p. 99; Rennell, The Geography System of Herodot~~s Examined and Explained, V. I, p. 105.

36 Kral Yolu: Lidya Devletinin Ba~kenti Sart ile Elam imparatorlu~unun ba~kenti olan Sus kentini birbirine ba~layan ve Irak, Suriye ve Güney Bat~~ Anadolu topraklann~~ birbirine ba~layan ticaret yoluna verilen add~r. A. Tuba C>KSE: "K~z~l~rmak ve F~rat Havzalann~~ Birbirine Ba~layan Eski Kervan Yollan"

B~L~G, Yaz / 2005, s. 34, s. 15-32.

37 Sard: Günümüzde Manisa iline ba~l~~ Salihli merkezine 9 km mesafede ~zmir-Ankara karayolu üzerinde bulunan antik bir kenttir. Komisyon, Büyük Larousse Süzlük ve Ansiklopedisi, "Sard Maddesi", Milliyet Yay., ~stanbul 1986 c. XX, s. 10194.

" Bivar, "The History of Eastern Iran", The Cambridge History of Iran, V. 3, p. 90, 91, 472, 482; E Ba-dian, J Moor, "Alexander in Iran" The Median and Achatmenian Periods The Cambridge History of han, V 2, (Edt: William Bayne Fisher, ~lya Gershevitch), Cambridge University Press, 1985, s. 481, 482, 484, 485, 491.

(7)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EHIRLER TOPLULU~U: MED;V~N 7

fim" ~eklinde telaffuz edilmeye ba~land~". Sâsâni imparatorlu~unun kurulmu~~ oldu~u dönemlerde I. Erde~ir zaman~nda bile bu ~ehir için Tisfim sözcü~ü kullarulmaktayd~". Erken ortaça~~ Arap metinkrinde ~ehrin ad~~ orijinal ~ekliyle "Taysafim" veya "Qatay-safun" ~eklinde telaffuz edilmekteydi". Daha sonralar~~ modern Arapça'da bu ~ehrin ad~~ "Medâ'in" veya "el-Medâ'in" ~eklinde de~i~mi~tir". ~ehrin ad~na ilk defa Eski Azra Kitab~'nda rasdan~lmaktad~r. Etnik bir isim olan Cas veya Caspian'dan ad~m alan ~ehrin ad~~ Eski Alliete Kasfia veya Casphian ~eklinde geçmektedir. ~skender istilas~~ döneminde Casphian sözcü~ünden yola ç~karak Grek diliyle bu ~ehre Ctesip-hon dendi~i yönünde güçlü bir kan~~ vard~r". ~ehir, ad~m ya eski Sus ~ehrinden ya da Kafkaslara ait etnik bir isim olan Kaspilerden alm~~~ olabilir. Yâküt'a göre, bu ~ehrin ad~n~n orijinal formu "Tusfun" ~eklindedir". Eski Süryâni ve ikrâmi metinlerde de Latin ve Yunan metinlerindekine yak~n bir ~ekilde "qtyspwn" olarak geçmektedir. Eski So~d metinlerinde ise Farsça'ya daha yak~n bir ibare ile "tyspwn" ~eklinde geçmek-tedir. Arâmiler, Dicle nehrinin etraf~na kurulmu~~ bu ~ehirler toplulu~una "Medinet-ta" ad~n~~ vermi~lerdir". Yine Süryânice metinlerde Arapça Medâ'in sözcü~üne yak~n olarak Ermenice ~ehirler anlam~na gelen "Mahoze" sözcü~ü de kullan~lm~~t~r". Bu metinlere dayanarak, Medâ'in ~ehrinin erken Ortaça~larda oldu~u gibi, ~lk Ça~lar'da da birçok kentten meydana gelen bir ~ehirler toplulu~u oldu~unu söyleyebiliriz.

Erken Ortaça~da Medâ'in'de Kurulan Kentler Veherde~ir (Behra~ir)

Medâ'in ~ehirler toplulu~unu olu~turan kentlerden Veherde~ir, Medâ'in metro-polünün güney bat~s~na beyzi olarak in~a edilmi~~ ve kentin etraf~~ I. Erde~k taraf~ndan surlarla çevrilmi~tir". Surlar~n~n Sâsâni tarz~~ farkl~~ bir mimari yap~s~~ bulunmaktayd~. Duvarlar~n üzeri belirli arahklarla dikilmi~~ dairevi süttmlarla çevriliydi". Bu ~ehirin sahip oldu~u tar~m arazileri F~rat ve Dicle nehirleri aras~nda aç~lan Mülka ve Kutha

39 W. B. Henning„ "Mani's Last Journey," BSOAS 10/4, 1942, pp. 911-53. 4° Rami Yelda, A h~sian OrOss9: Iran Revisited, New York 2005, p. 386.

"G. W. S. Benjamin, Pasta, London 1891, p. 164; Yakut el-Hamevi, Mu'c~tm~l-Buldtbz, c. 5, s. 89; Henning, a.g.m., pp. 911-53; Rennell, The Geogor~ply System of Herodotus Examined and Erok:Med, V. I, s. 462.

"Yakut el-Hamevi, age., C. 5, s. 88; Casim Avc~, "Medâ'in", s. 289, Ankara 2003.

43 Eilers, "Iran and Mesopotamia", V. 3, s. 483; Benjamin, age., p. 164; Henning, a.g.m., pp. 911-53. "Yakut el-Hamevi, a.go, c. 5, s. 89.

45 Houtsma, "Al-Madâ'in", C. IV, s. 75; Avc~, a.g.m., c. XVIII, s. 289.

Frye, "The Political History of Iran Under the Sk'sânians", The Cambridge History of Iran, V. 3, p. 120; Eilers, a.ge., V. 3, p. 4.89; Houtsma, a.g.m., C. IV, s. 75.

Georgina Herrmann, K. Kurbansakhatov, St John Simpson: "The InterNational Merv Project. Preli-minary Report on the Sixth Season" Iran (The ittitish &silme of Benim: Studies), V XXXVI, p. 67, London 1998.

44 P. H. Morgan, "Archaeological Reports Some Remarks on a Preli~ninary Survey in Eastern Fars" Iran (The British Institute of Persian St~~dies) V XLI, p. 333, London 2003.

(8)

8 ABDULHAL~K BAIUR - AHMET ALTUNGÖK

kanallan taraf~ndan sulanmaktayd~49. Bunlar, Medâ'in ~ehrinin bat~~ yakas~ndaki ara-zileri sulamak amac~yla Sâsâniler taraf~ndan aç~lan kanallardan iki tanesiydi. Sonraki dönemlerde bu kanallar aras~nda kalan arazilerin ve Rumegân ~ehrinin vergilerini toplamak amac~yla bir vergi tahsildan atanm~~t~. Kutha arazisi Arap fetihlerinden sonra VII. ve VIII. yüzy~lda Medâ'in'in en önemli bölgelerinden biri haline gelecekti. ~ehrin kuzeyinde in~a edilen bir kalede ~ehrin merzubân~" ikamet etmekteydi. Bunun yan~nda ~ehirde mobadlann" ikamet etti~i bir kö~k de bulunmaktayd~. Bu ~ehir hem idari ve hem belediyecilik faaliyetlerini birlikte yürüten ve ad~na "~ehrdâr" denilen ki~i tarafindan yönetilmekteydi". Medâ'in ~ehirler toplulu~unun yönetim merkezinin buraya naldedilmesinden sonra bu ~ehre de Tisfun denmeye ba~lanm~~t~r. Tisfun'un bu ~ehirler toplulu~unun ilki olmas~ndan dolay~~ Medâ'in ~ehirler toplulu~unda han-gi kent önem kazanm~~~ ise oras~~ halk taraf~ndan Tisfun olarak adland~r~lm~~t~r. I. Erde~ir'in kurmu~~ oldu~u bu ~ehrin yap~s~~ yanm daire ~eklindeydi. Bu haliyle bir at nal~n' and~ran ~ehrin aç~k olan k~sm~nda Dicle nehri bulunmaktayd~. Buras~~ ticari yönü a~~r basan bir ~ehirdi. Etraf~~ surlarla çevrili olup, ~ehir merkezinde bir darphane bulunmaktayd~. ~ehirde yo~un olarak Nestüriler ya~~yordu; bundan dolay~~ burada bir Nestüri katedrali vard~~ ve Nestüri piskoposunun evi burada bulunmaktayd~. MS 5. yüzy~lda önemini kaybeden ~ehir yava~~ yava~~ terk edilmeye yüz tutmu~~ ve daha çok Yahudi a~~rl~ld~~ bir kasaba haline gelmi~tir. Yahudiler ve Süryâniler bu kente "Kökhe" ad~n~~ vermekteydiler".

1923 y~l~nda Alman arkeologlann yapm~~~ olduklan kaz~lar sonucunda, bu ~ehir-de geç dönem Sâsâni imparatorlu~una ait büyük bir kilisenin temellerine ula~~lm~~t~n Bu durum, Hristiyan tebanm buradaki varl~~~n~n yo~unlu~unu ortaya koymaktad~r. Son zamanlarda bu ~ehirde yap~lan kaz~larda elde edilen Sâsâni dönemine ait demir paralar aras~nda, en son 628 y~hn~~ gösteren ve II. Hüsrev Perviz döneminde darp edilen madeni paralar ele geçirilmi~tir'''. Araplar Medâ'in ~ehirler toplulu~unu ele Bivar, "The History of Eastern Iran", The Cambridge Hisu~ry of Iran, V. 3(1), p. 90; Rennell, The Ge-ography System of Herodotus Examined and Explained, V. I, s. 463.

Sâsâniler dönemi s~n~r eyaletlerinin valileri için kullan~lan bu ünvan, daha sonralan Sisâni eyalet ordulann~n komutanlanna da ~âmil luhr~m~~ur. Bkz. David Nicolle, Sassank~n Ar~ntes: the Iranian Empire Earb~~ 3rd ta mid-711z Centuries AD, Montvert, 1996, p. 14, Sâsân£ hanedan~ndan merzubân olanlara "~iiri" ünvan~~ verilmekteydi. Bkz. Roman Giri~men, Iran ez Aghdz td ~slam, (Trc. Muhammed Mu'in), Tahran 1336, s. 311. Sâsâni toplumunda, "Asravan" ad~~ verilen din adamlar~~ s~n~f~m olu~turan ve yarg~çl~k, ö~retmenlik, bilim, sanat, t~p, astronomi alanlannda çal~~an bir suufur. Bkz. Said Nefisl, Tanh-i Temeddün-i Iran-i Sdsdn, Tahran, 1331, s. 1; Daha sonralar~~ adlar~na "mag" veya "magan" denmeye ba~lanan bu din adamlar~-na sonralar~~ "hirbez", "mubez" ve "mobad" denmeye ba~land~. Bkz. Artur Kristensen, Iran der Zaman-i Sdsd~4yan, (Trc-Ra~id Yas~~~i), Tahran 1368, s. 151.

" Sâsâniler döneminde ~ehir merkezlerine "~ehristan" ad~~ verilirdi ve buralar "~ehrdâr" ad~~ verilen valiler tarafindan yönetilirdi. Bkz. Cevad Me~kür, Tarih-i Iran Zemin, Tahran 1366, s. 105.

" Houtsma, "Al-Madâ'in", E j. Brill's First Encyclopaedia of Islam 1913-193; C. IV, s. 75.

(9)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EHIRLER TOPLULU~U: MEDA'~N 9 geçirdikten sonra Veherde~ir ~ehrine Behra~ir ad~n~~ vermi~lerclir". ~slam fetihlerin-den sonra sahip oldu~u önemfetihlerin-den dolay~~ Medâ'in ~ehirler toplulu~una genel valiler atanm~~~ ve Müslümanlar~n Behra~ir ad~n~~ verdikleri bu kente gelen ilk vali ise Hz. Ali tarafindan atanan Adiy bin Hâris olmu~tur. Bu ~ehir her ~eyden önce ~ran Hristi-yanlann~n merkezi konumundayd~. Sasani dönemi Hristiyan teba bu ~ehirde bulunan Nestûri Kilisesine ba~hyd~lar ve Nestfiri ba~piskoposlar~~ bu ~ehirdeki kilisede ikamet etmekteydiler. Bu kent, Mezopotamya topraklar~~ üzerinde Hristiyanlara ait bulunan doksan alt~~ piskoposluk ve on metropolitin merkezi konumundayd~".

Vehantiok Hüsrev (Rumegan)

I. Hüsrev, Medâ'in'de kendi ad~na yapt~rm~~~ oldu~u kente, Antiokheia'dan

ge-tirmi~~ oldu~u binlerce esiri yerle~tirmi~tir". Antiokheia'dan getirdi~i esirleri, Andok-heia ~ehir plan~n~n bir benzeri olarak in~a etti~i bu ~ehire yerle~tirmesi, Anü~irvân'~n Bizans toplum ve ~ehir ya~ant~s~n~n hayran~~ oldu~u yönündeki kamp da beraberinde getirmi~tir". Asûriler, bu ~ehre Süryâncayeni ~ehir anlam~na gelen "Mahoza" Hedha-ta", Araplar ise "Rumiye" ad~n~~ vermi~lerdir". ~ehir sakinleri Antiokheia'dan getirilip buraya yerle~tirilen esirlerden meydana geldi~i için, ~ranhlar buraya Yunanhlann ~ehri anlam~na gelen "Rumegân" ad~n~~ vermi~lerdir61. Anti~irvan, ~ehrin sahip oldu~u ara-zileri sulamas~~ için Dicle nehrinin üzerinde bulunan Nehrevan ve Jaljalaya (Bugün-kü Diyala) aras~nda Nehrevan kanal~n~~ açfirm~~t~r. Ayn~~ hü(Bugün-kümdar, ~ehri idare etmek maksad~yla buraya bir ~ehrdar (vali) tayin etmi~ti. Ayn~~ zamanda o, 554 y~l~nda ~ehre bir Nestûri kilisesi açtrarak buraya bir piskopos atad~. Arap fethinden sonra buradaki Nestûriler haraç vermek ~art~yla inançlar~n~~ devam ettirmi~lerdir. ~ehrin nüfusunun VI. yüzy~lda otuz binin üzerinde oldu~u ifade edilmi~tir. Vehantiok Hüsrev ~ehri öne-mini VIII. yüzy~l~n ikinci yar~s~na kadar koruyabilmi~tir. Bu ~ehir merkezi konuma and Early Islamic al-Iraq", Iran, V. XX, p. 22.

" Yakut el-Hamevi, Mu'cemul-Bulddn, c. 5, s. 89; Morony, "The Effects of the Muslim Conquest on the Persian Population of Iraq", Iran, V XIV, p. 46; Houtsma, a.g.m., C. IV, s. 75.

" Sebastian P Brock, "Christians in the Sâsânian Empire", Syriae Perspectives on Lale Antiquip, VI, s. 3, Hampshire 1985.

57 Antakya benzeri ~ehir yapma gelene~i Sâsânilerden önce Büyük Do~u Seferi s~ras~nda Makedonya-l~~ ~skender taraf~ndan ba~laulm~~ur. Maveraünnehir bölgesinde bulunan Tirrniz ~ehri Büyük ~skender tara-findan Antakya ~ehir plân~~ örnek al~narak yap~lm~~t~. Do~u seferi s~ras~nda ~skender "Antioltheia Tarmata» ad~n~~ verdi~i Tirmiz ~ehri ile ~ehrin sakinlerinden dolay~~ "~skitlerin Antakyas~" anlam~na gelen "Antiokheia Scythia» ad~n~~ verdi~i Eschata ~ehirlerini kurmu~tun Bkz. E. V. Zeimal: "The Political History of Transoxi-ana" The Cambridge History of Iran, V. 3, p. 237.

" Patricia Crone, "Kavad's Heresy and Mazdak's Revolt" Iran (The British Institute of Persian Studies) Volume-XXIX, p. 30, London 1991.

" Yaakov Elman, The Balonian Talmuel in Its Historical Context, p. 19-27. 60

~bnu'l Belhi, Farsndme, s. 72, 94.

(10)

10 ABDULHAL~K BAKIR - AHMET ALTUNGOK

ula~t~ktan sonra ~ehrin geni~li~i Veherde~ir ~ehrinin güney k~s~mlanna kadar ula~m~~-t162.

Vehantiok ~âpür (Bih~âpfir)

Sâsâniler döneminde Medâ'in ~ehirler toplulu~una eklenen büyük kentlerden bir di~eri I. ~âpûr'un, Tisfun'un güney k~sm~nda kurarak kendi ad~n~~ verdi~i ve Araplar~n daha sonra Bih~âpûr dedikleri kenttir". ~âpi~r, MS. 253 ve MS. 256 y~lan aras~nda Roma imparatorlu~u üzerine yapm~~~ oldu~u bir seferden sonra Antiokheia ~ehrinden getirmi~~ oldu~u altm~~~ bin esiri yerle~tirmek amac~yla Antiokheia benzeri bir ~ehir in~a etmi~tir. Böylece bu hükümdar, ~âpûr'un en iyi Antiokheia's~~ anlam~na gelen "Vehan-tiok ~âpûr" ad~n~~ verdi~i kendi ~ehrini kurmu~tur". ~âpûr buraya Eyvân-~~ Kisrâ de-nen bir de saray in~a etmi~tir". ~âpûr'un Roma üzerine düzenlemi~~ oldu~u bu seferin sonucunda imparator Valerianus esir edilmi~, kral bu ba~ar~s~n~~ Bih~âpûr ~ehrindeki Nak~-~~ Rüstem'de resmetmi~tir66. ~âpûr'un bu sava~~ s~ras~nda tutsak etti~i Antiokhe-ialdar aras~nda Antiokheia ba~piskoposu Demetrianus da bulunmaktayd167. Vehand-ok ~âpi~r ~ehri in~a edildikten sonra an~lan ba~piskopos da di~er esirlerle birlikte bu ~ehirde ikamet ettirilmi~tir. Bu ~ehir daha sonralar~~ Hristiyanlar için önemli say~lan merkezlerden biri haline gelmi~tir". Bu ~ehirlere ek olarak ~bnü'l-Havkal, bu bölgede Kusa Rabba ad~nda bir ~ehirden bahsederek buran~n sahip oldu~u mimari kal~nt~lar-dan dolay~~ eski dönemlerde Babil'den bile daha büyük bir ~ehir oldu~unu iddia eder69. Ancak onun belirtmi~~ oldu~u bu ~ehrin, Medâ'in ~ehirler toplulu~unu olu~turan yedi kentten birisi mi veya bunlar~n d~~~nda ba~ka bir kent mi oldu~u konusunda herhangi bir bilgiye rasdanmamaktad~r.

62 Morony, "Continuity and Change in the Administrative Geography of Late Sâsânian and Early

Islamic al-Iraq", Iran, V XX, p. 23, London 1982. " Avc~, "Medâ'in", c. XVIII, s. 289.

64 Frye, a.g.m., V. 3, p. 126.

" ~bnu'l Belhi, a.ge., s. 22.

" Giri~men, ~ran ez Aghdz td ~slam, s. 294.

" Beate Dignas-Engelbert W~nter, Rome And Persia In Lale Antiquip,, Cambridge University Press, 2007, p. 255.

" Richard Kalmin, frwish Babylonia Between Persia and Roman Palestine, Oxford Universty Pres, 2006, P-

69

~bnu'l Havkal., Suretül-Arz, s. 22. 7.

(11)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EH~RLER TOPLULU~U: MEDA'~N 11

Aspanbar

Aspanbar, Medâ'in ~ehirler toplulu~una ait yedi kentten biridir. Aspanbar, Arap-lar~n Medâ'in ~ehrini ele geçirerek Sâsâni imparatorlu~unu y~kmas~ndan sonra eyalet merkezi olarak kullan~lm~~t~r". Hz. Ömer taraf~ndan vali olarak atanan Selmân-~~ Farsi ve haraç amili (görevlisi) olarak gönderilen Huzeyfe, Aspanbar ~ehrine yerle~mi~ler-dir". Tak-~~ Kisrâ bu kentte oldu~u için merkez olarak buray~~ seçmi~lerdir. Sâsâniler döneminde yedi büyük kentten olu~an Medâ'in ~ehirler toplulu~una ait kentlerin say~-s~, Araplann buray~~ fethetmelerinden sonra dörde dü~mü~tür". Medâ'in ~ehirler top-lulu~unun a~~rl~k merkezi Tisfun kenti yerine art~k Aspanbar'a kaym~~t~r". Araplar~n, "Beytü'l-Ebyaz" (Beyaz Saray) olarak adland~rd~klan Sâsâni ~ahlann~n hükümdarl~k saray~~ Tisfun kentinde bulunmaktayd~". Tak-~~ Kisrâ, Hüsrev Anü~irvan tarafindan restore edilmeden önce, Sâsâni hükümdarlan Tisfun ~ehrinde bulunan Beytü'l-Ebyaz'~~ yönetim merkezi olarak kullan~yorlar& Araplar Medâ'in ~ehirler toplulu~unu ele geçirdikleri zaman an~lan saray 11.1â ayaktayd~". Dicle'nin kenar~nda bulunan bu saray~n tam kar~~s~nda bir ta~~ köprü bulunmaktayd~. ~ehir nüfusunun kalabal~k olma-s~ndan dolay~, II. ~âpür bu köprünün yan~na ba~ka bir köprü daha yapt~rm~~t~. An~lan köprülerden biri gidi~~ di~eri dönü~~ amac~yla kullan~lmaktayd~".

Mectâ'in ~ehirler Toplulu~unun Tarihi Geçmi~i

~skender Pers topraklann~~ istila etti~i dönemlerde Opis ad~yla bilinen Tisfun'u ele geçirerek bu ~ehirden yüklü miktarda bir ganimet elde etmi~tir". ~skender ~stilâsfndan sonra Tisfun ~ehrinin harab olmas~ndan dolay~~ ~ehrin kar~~~ taraf~nda Dicle nehrinin do~u yakas~na Seleukeia ~ehri kurulmu~~ ve buras~~ da ordugâh olarak kullan~lm~~t~r". Part imparatrolu~unu yöneten Ar~aklar, Mezopotamya topraldanm ele geçirdikleri za-man ba~kentlerini Kumis'ten Tisfun'a ta~~m~~lard~r". Partlar M.O. 129 y~l~nda Babil'i ele geçirmelerinden sonra, Tisfun'un önemli bir askeri üs olmas~n~~ f~rsat bilerek buray~~ " Morony, "Continuity and Change in the Administrative Geography of Late Sâsânian and Early Islamic al-Iraq", Iran, V. )0C, p. 20.

"Bu ~ehirde vefat eden Selman-~~ Farsrnin burada bulunan kabrinden dolay~~ bu bölgeye günümüzde "Selmân Pâk" ad~~ verilmektedir. Houtsma, "Al-Madâ'in", C. IV, s. 79.

12 Avc~, "Medâ'in", c. XXVIII, s. 289.

" Beate Dignas, Engelbert Winter, a.ge., p. 15. Houtsma, "Al-Madâ'in", C. IV, s. 76.

" Morony, "Continuity and Change in the Administrative Geography of Late Sâsânian and Early Islamic al-Iraq", Iran, V. XX, p. 18; et-Taberrnin bildirdi~ine göre, Araplar Medain kentini ele geçirdi~inde, bu saray henüz y~kilmanu~t~.

" Kristensen, ~r~~n der Zaman-i Sdsdnfyan, s. 328.

"E. Badian, J. Moor, "Alexander in Iran", The Cambridge Histmy of Iran, V. 2, s. 481. 78 Ana Britannica, "Tisfun", c. XIX, s. 406.

(12)

12 ABDULHAL~K BAKIR - AHMET ALTUNGOK

merkezi bir konuma getirdiler". Pardar için bölgenin önemi büyük oldu~u için Tisfun ~ehrine önemli bir yat~r~m yapt~lar ve buray~~ antik dünyan~n en modern ~ehirlerinden birisi haline getirdiler. Mö. 41 y~l~nda Tisfun ~ehri bölgenin en büyük ~ehirlerinden birisi haline gelmi~ti. Bu ~ehrin Pardar için daha önemli bir hale gelmesi, Selet~keia'da imparator Vardanos'a kar~~~ ba~lat~lan bir isyanla olmu~tur. imparator nehrin kar~~~ tarafindaki Tisfun'un merkezi hale getirilmesi için çal~~malar yapm~~t~r. imparator I. Pacorus ise ~ehrin etraf~n~~ duvarlarla çevirmi~tir. Ammianus Marcellinus, bu duvar~n içinde kalan ~ehrin otuz kilometre kare geni~li~inde oldu~unu söylemektedir. Bunun yan~nda Tisfun ~ehri, imparator I. Vologeses zaman~nda önemli bir ticaret merkezi ve askeri üs haline gelmi~tir81. Pan hükümdan II. Artaban, Seleukeia ~ehrine kar~~l~k Tisfun'un nüfusunu artt~rmak için u~ra~m~~~ ve buray~~ Iran kökenli bir nüfusla besle-meye çali~m~~t~r. Tisfun'u temiz ve sa~lild~~ havas~ndan dolay~~ k~~~ aylar~nda ba~kent olarak kullanan Part hükümdarlar~~ yaz aylarmda ise di~er önemli bir merkez olan Akbatana82'y~~ kullan~rlard~". Bu durumuyla Tisfun, Partlar'm bir nevi Mezopotma-ya'daki lu~lak ba~kentiydi".

MÖ 123 y~l~nda Part imparatoru olan II. Artaban, Mezopotamya ve Babil topraldann~~ ülkesinin merkezi haline getirmi~~ ve Dicle nehrinin kenannda bulunan Tisfun ~ehrini ba~kent olarak segni~tir. An~lan tarihten önce Part imparatorlu~unun ba~kenti Nesa85 ~ehriydi. Artaban'm ba~kenti daha bat~ya Tisfun'a kayd~rmasm~n üç temel nedeni vard~. Do~uda bulunan göçebe kavimlerin sürekli sald~rdanna maruz kalmas~, ~ehrin ticari aç~dan önemli bir kav~akta bulunmas~~ ve Tisfun'un geçmi~te Mezopotamya'da kurulan medeniyederin önemli bir yönetim merkezi olmas~d~r. Tis-fun, MS. 116, 165 ve 198 pllannda Partlar döneminde s~ras~yla Roma imparatorlan

James Ferguson, Rome and Parthk~: Power Politks and Dipk~nzaty Across Cultural Frontiers, Bond University, 2005, s. 7: R. Ghirshrnan. Iranfrom the Earliest Tirr~e.s ta the Islamic Conquest, Harmondsworth, Penguin, 1954, pp. 243-245; A. D. H. Bivar, "The Political History of Iran Under the Arsacids", 77~e Cambridge History of Iran, VoL 3(1): The Seleucid Parthian and Selsdnian Ft-riods, Cambridge, 1983, p. 86; Keal, "After Alexander", (Edt- Arthur Cotterell) The Encyclopedia of Ancient Civilizations, London, Windward, 1980, p. 159; Richard N. Frye, The Heritage of Persia, London 1962, p. 182-184.

8' Jacob Neusner, A History of jews in Babylonia: The Parthian Periodl, Leiden 1969, s. 3, 8.

Akbatana (Ecbatana): Günümüz Hemedan ~ehri yak~nlar~nda 1700 metre yükseklikteki Alvand Da~~~ eteklerinde kurulmu~~ olan Akbatana (Ecbatana) ~ehri antik dönemlerde Med imparatorlu~unun ba~kentiydi. Galya D. Toteva: "Pers Kentleri ve Sanat~-On Binlerin Dü~ü", Arkeoatlas. 6, 2007, (Ed. N. Karul), s. 36-53.

Garthwaite, The Persians, p. 77; Vaux, a.ge., s. 130; Rennell, The Geograply System of Herodotu.s Examined and Explained, V. I, s. 456.

84 William Sandys Wright Vaux, Ancient Histo9, from the Monuments; Persia, the Earliest Period ta the Arap

Conquest, New York, 2005, s. 130; R. Ghrishman, Iranfrorn the Earliest Times ta the Islami Conquest, Harmond-sworth, Penguin, 1954, p. 243, 245; Bivar, "The Political History of Iran Under the Arsacids", 77~e Cambridge History of Iran, Vol. 3 (1), p. 86; Frye, 77~~~ Herige of Persia, p. 182-184.

Nesa: Horasan bölgesinde Kopet da~lar~n~n kuzey eteklerinde kurulmu~~ olan tarihi bir kenttie Gü-nümüzde A~kabat ~ehrinin 19 km bat~smda yer almaktad~r. Komisyon, BiOik Larousse Stizlük ve Ansiklopedisi, "Nesa Maddesi", Milliyet Yay. ~stanbul 1986, c. 17, s. 8603.

(13)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EHIRLER TOPLULU~U: MEDk~N 13 Traianus, Lucius Verus ve Septimus Severus taraf~ndan ele geçirilmi~tir88. Bu i~gal-lerden sonra Tisfun ~ehri Partlar aç~s~ndan önemini yitirmeye ba~lam~~t~r. MS. 116 y~l~nda Romal~lar ~ehri i~gal ederek buradaki Yunan kültürünü yok ettiler. Traianus tarafindan ele geçirilen Tisfun ertesi y~l Traianus'un halefi olan Adrianus taraf~ndan bir bar~~~ anla~mas~yla tekrar Partlar'a iade edilmi~tir"'. Bu zapt s~ras~nda A~kani kral~~ Khosro (Hüsrev)'nun k~z~~ alt~n kaplama yata~~~ ile beraber Romahlann eline geçmi~~ fakat Adrianus tarafindan tekrar serbest b~rak~lm~~t~88. M.S. 165 y~l~nda Romal~~ ko-mutan Marcus Aurelius ile Partlar aras~ndaki sava~ta Tisfun tekrar Romahlann eli-ne geçmi~~ fakat sava~~ sonras~~ terkedilmi~tir89. M.S. 197 y~l~nda imparator Septimus Severus'un Tisfun'u ele geçirmesi ~ehir için büyük bir y~k~m~~ beraberinde getirmi~tir. Severus ~ehri tahrip etmi~~ ve halk~n~n büyük k~sm~n~~ köle olarak satm~~t~r. Severus'un Tisfun'u zapt~, Part imparatorlu~unun zay~flamas~na ve Sâsâniler taraf~ndan kolayca ortadan kald~r~lmas~na neden olmu~tur9". Severus'un bu esnada Part hazinesini ya~-malad~~~, Roma hazinesini Part alt~n ve gümü~leriyle doldurdu~u ve böylece son k~rk y~ld~r ekonomik krizde olan Romaldann bu kazançtan sonra ekonomik buhrandan kurtulduldan söylenmektedir91. Son Ar~ak hükümdan Artaban, Traianus döneminde Roma topraklar~na ilhak edilmi~~ olan birçok vilayeti tekrar Iran topraklar~na katarak Mezopotamya'daki Roma üstünlü~üne son verebilmi~tir".

Tisfun, Erde~ir Papakan'~n, 226 y~l~nda ba~kenti ~stahr'~~ b~rakarak buradaki taç giyme merasiminden sonra 642 y~l~nda Araplar tarafindan y~k~l~ncaya kadar Sâsâni imparatorlu~una ba~kentlik yapm~~t~r". Sâsâni ~ahlan önceki Pers ve Part imparatorla-n gibi, Tisfuimparatorla-n ~ehriimparatorla-ni k~~lak ba~keimparatorla-nt olarak kullaimparatorla-nmaktayddar94. Yaz aylar~imparatorla-nda ise daha serin olan Arran~ahr platosunu tercih ediyorlard~98. Birçok özelli~inden dolay~~ Tisfun " Yarshater, "The Seleucid, Parthian And Sâsânian Periods", The Cambridge Histo? of Iran, V 3, p. 1; Bosworth, "Iran And The Arabs Before Islam" The Cambridge Histog, of Iran, V. 3, p. 594. Vaux, Ancient History from the Monuments; Persia, the Earliest Period ta the Arap Conquest, s. 149.

Brian Campbell, "The Severan Dynasty" The Cambridge Ancient History: The Cn:sis of Empir4 AD. 193-337, V, XII, (Edited by Alan K. Bowman, Peter Garnsey and Averil Cameron) Cambridge University Pres, 2008, p. 1,10; aynca bkz, Ferguson, Ro~ne and Parthia: Power Politics and Diploma? Across Cultural Frontiers, s. 1-39.

Reza Shabani, Iranian History ata Glance, (Trc. Mahmüd Farrokhpey), Tehran 2005, s. 97.

89 Ferguson, Rome and Parthia: Power Politics and Diploma? Across Cultural Frontiers, s. 1-39.

9° Reza Shabani, a.ge., s. 106.

Campbell, a.g.m., V XII, p. 1-10.

92 Sir Percy Sykes, History of Persia, c. I, London and New York 2004, s. 30.

93 Me~kür, Tarih-i ~ran Zemin, s. 80; E. A. Grantovski, Tarih-i ~ra~~~ Zaman-~~ Bostan ta Emruz, (Ter-Keyhüsrev Ki~averzi), Tahran 1359, s. 156.

" Avinoam Shalem, "The Fail of Al-Mada'in: Some Literary References Concerning Sâsânian Spoils of War In Mediaeval Islamic Treasuries", Iran, V. )0(IV, p. 77.

95 Sâsânilerin, ad~na "Dil-i Erran~ahr" dedi~i ve Sâsâni ülkesinin kalbi say~lan bu co~rafyamn merkezi

olan Hemedan ~ehri Sâsâni imparatorlannm vazgeçilmez yaylak ba~kentleriydi. Bkz. Frye, "The Political History of Iran Under the Sâsânians", The Cambridge Histog of Iran, V 3, p. 120.

(14)

14 ABDULHAL~K BAKIR - AHMET ALTUNGÖK

~ehri stratejik öneme sahip bir ~ehirdi". Bu ~ehir F~rat ve Dicle nehirlerinin sulam~~~ oldu~u geni~~ düzlüklere yak~n, ayn~~ zamanda kuzey-güney ve do~u-bat~~ ticaret yolla-r~n~n çok iyi bir ~ekilde kontrol edilebildi~i bir noktadayd~. An~lan ~ehrin sahip oldu~u bu avantajlann yan~nda, Roma imparatorlu~u topraklar~na yak~n olmas~~ ve kuzeyden gelebilecek istilalara aç~k bir mevkide bulunmas~, buran~n en büyük mahzurlan olarak gösterilmekteydi97. Sâsâhi hükümdarlann~n bu ~ehri ba~kent olarak seçmesindeki as~l neden, ~ehrin stratejik konumu ve k~~~ aylar~nda havas~n~n Ilik ve sa~hld~~ olmas~ndan kaynaldarnyordu. Bu ~ehrin d~~~nda Hemedan ve ~stahr ~ehri de Sâsâni imparatorla-n taraf~imparatorla-ndaimparatorla-n ba~keimparatorla-nt olarak kullaimparatorla-n~lmaktayd198. Tisfuimparatorla-n ayimparatorla-n~~ zamaimparatorla-nda Sâsâimparatorla-ni tahtma geçen bütün ~ahlar için taç giyme merasiminin yap~ld~~~~ vazgeçilmez bir ~ehirdi. Tah-ta ç~kan Sâsârü ~ahlan imparatorluk merasimlerini mutlaka bu ~ehirde düzenlerler-di. Bunun yan~nda tahta çdu~lann~~ takdis etmek amac~yla mutlaka SâsânIlerin dinsel merkezi olan Tebriz ~ehrine giderler, buradaki ana ate~gedelerde bu merasimi devam ettirerek imparatorluklann~~ takdis etmeye çal~~~rlar& Ayr~ca, Partlar'~n y~k~lmas~ndan sonra Mülük-ü Tavâif olarak adland~r~lan mahalli krall~klan kontrol alt~na alabilmek için Tisfun ~ehri önemli bir konuma sahipti". Part hükümdarlar~~ ülkelerinde mevcut bulunan 240 adet mahalli krall~~~~ Tisfun merkezli olarak yönetmekteydilerm. Bu kral-l~klan ortadan kald~rarak ülkesinin milli birli~ini kurmak isteyen I. Erde~ir, Tisfun'a yerle~erek bu krall~ldan k~sa bir zaman içerisinde ortadan kald~rarak ülkesini tek bir çat~~ alt~nda toplam~~t~rm'. Bu ba~ans~n~n ard~ndan Erde~ir otoritesini güçlendirince, Roma'ya kafa tutmaya ba~la&°2. Erde~ir 237 y~l~nda Roma'ya sava~~ ilan ederek Ana-dolu üzerine sald~r~lar düzenledi ve Roma ordusunu yenerek Nizip'e kadar ilerledi. Romahlar, Erde~ir'in Anadolu üzerine yapt~~~~ ak~nlar~~ güçlükle durdurabilmi~lerdiri°3. Tisfun ~ehrinin bu stratejik özelli~i ve Romaldara kar~~~ Sâsânilere kazand~rm~~~ oldu~u avantajlan, I. ~âpür döneminde Roma ordulann~n ~ehri ku~atmas~na sebep ol-mu~tur. Erde~ir'in Partim ortadan kald~rmas~yla beraber bir anda Romahlann korkulu rüyas~~ haline gelen Sâsâni imparatorlu~unun bu h~zl~~ yükseli~i ve 230 y~l~nda Nisibis sa-va~~yla Sisâniler'e yenilmeleri ile beraber Harran ve civar~= elden ç~kmas~~ Romal~lar~~ harekete geçirrni~tir. Sâsânilerin yukan Mezopotamya ve Ermenistan yönünde s~n~rla-r~n~~ geni~letme çabalar~~ kar~~s~nda Romahlar tedirgin oldularl". Romahlar, Medâ'in ~e-

96 Morony, "Continuity and Change in the Administrative Geography of Late Sâsânian and Early Islarnic al-Iraq", Iran, V XX, p. 41, London, 1982; Sâsâni ~ahlan ba~kentlerinin i~gal edilebilece~i dü~ün-cesiyle ülke için farkl~~ ba~kentler edinmi~lerdir. Garthwaite, The Persians, p. 89.

" Garthwaite, p. 89.

" Frye, "The Political History of Iran Under the Sâsânians", 77w Cambridge History of Iran, V. 3, p. 121. 99 Hakikat, Tarih-i Kumis, s. 59; Malcolrn, The History of Persia, V. I, s. 72.

Sykes, History of Persia, c.1, s. 422, 423, 424.

Ol

~bnu'l Belbi, Farsndme, s. 61; Me~kür, Tarih-i han Zemin, s. 80.

~°2 Ahmet Altungök, Sdstl~dkr Dönemi Türk-Fars (Bas~lmanu~~ Yüksek Lisans Tezi), Elaz~~~ 2006, s. 58.

103 Me~kür, a.ge., s. 80.

1" Michael H. Dodgeon, Samuel N.C. Lieu, The Roman Eastern Frontier and the Persian Wars, London

(15)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EHIRLER TOPLULU~U: MED;V~N 15 hirler toplulu~unu ele geçirmek ve Sâsânileri Mezopotamya topraklar~n~n d~~~na atmak amac~yla M.S. 244 y~l~nda an~lan ~ehrin önlerine geldiler ve buray~~ ku~att~lar". Roma imparatoru Gordianus'm hedefinde Seleukeia ve Tisfun ~ehirlerini i~gal etmek vard~. Fakat bu sava~~ Romahlar için büyük bir y~k~m oldu. Sava~~ s~ras~nda imparator Gordia-nus öldürüldü. Yerine geçen Philippe, Sâsâni ordusuyla Dicle'nin bat~~ tarafinda ~iddetli bir çat~~maya girdi. Sava~, ~âpûr'un kesin zaferiyle sonuçland~. Philippe 500.000 bin al-t~n dinar sava~~ tazminat~~ kar~~l~~~nda geri kalan ordusunu ~âpûr'un elinden kurtarabil-di". M.S. 361 y~l~nda Tisfun üzerine sefer düzenleyen Romaldann bask~c~~ imparatoru Iulianos'a kar~~~ ~imdiki Anbar'" ~ehrinde hendekler kazd~ran II. ~âpûr Roma ordusu-nu burada a~~r bir yenilgiye u~ratm~~t~r. Kazan~lan bu zaferden sonra buraya ~âpiir'un zaferi anlam~nda "Piruz~âpûr" ad~~ verilmi~tir". ~âpûr buraya ilk olarak askeri bir üs kurdurmu~~ daha sonralar~~ buras~~ büyük bir kent halini alm~~t~r.

363 y~l~nda II. ~âpûr döneminde Roma imparatoru Iulianos, ordusun~n ba~~nda tekrar Tisfun kap~lar~na dayand~. II. ~âpûr ise onu fillerle ve sava~~ arabalanyla dona-t~lm~~~ a~~r z~rhh bir orduyla kar~~lad~". A~~r donan~ml~~ Sâsâni ordusunu yarmay~~ ba-~aran Iulianos, kaçan orduyu, askerlerini teknelerle Dicle'yi geçirerek takip etti. Fakat Tisfun, etrafi hendelderle ve geni~~ surlarla çevrili bir ~ehirdi ve her türlü ku~atmaya ay-larca dayanabilecek ekonomik güce sahipti. Ayay-larca süren ku~tamaya Romahlann hiç tahammül edemeyece~i yaz s~caldan eklenince, dirençleri k~r~ld~. Orduda s~tma has-tal~~~~ ba~gösterdi. Geri dönme karan alan Iulianos teknelerle Dicle nehri üzerinden ordusunu geri çekmeyi dü~ündü. Fakat geri dönü~~ esnas~nda Sâsâni ordusunun ani bir sald~ns~~ ile kar~~la~t~. Bunun sonucunda Roma ordusu karg~~ ve m~zrak ya~muruna tutuldu. Bu a~~r sald~r~~ neticesinde gö~süne bir karg~~ saplânan imparator Iulianos can

'" Garthwaite, a.ge., p. 90.

'" Beate Dignas, Engelbert Winter, Ro~ne And Perçin In Lale Antiqui p. 22. Genç imparator Gordianus'un yakaland~~~~ bir hastalktan dolay~~ ölmü~~ olabilece~i üzerinde de durulmaktad~r. Yerine im-parator olan Philippe ise Arap as~ll~d~r. Bkz. David M. Lang: "Iran, Armenia And Georgia" The C~~mbridge History of Iran, V. 3, p. 519.

1" Anbâr: Medain kompleksine ait askeri banliyölerden birisi durumunda olan bu ~ehir daha sonra-lar~~ Medain'in Araplar taraf~ndan ele geçirilmesinden sonra Piruz~âpür olan ismi Anbâr olarak de~i~mi~~ ve günümüzde de bu isimle bilinmektedir. Bu ~ehre Araplar döneminde Anbâr denmesinin nedeni bu ~ehrin tah~l ambar~~ olarak kullan~lmas~ndan kaynaldanmaktayd~. Kudama bin Ca'fer, Aitabul-Hardc ve S~nd'atul-Kildbe, (Thk. Muhammed Hüseyin ez-Zebidi), Ba~dâd, 1981, s. 356; el-Bekri, Mu'cem ~ndisWcem min Esmdi'l- Bildd (Thk. Mustafa es-Sakkâ), Beyrut 1983, c. 1, s. 197-198; Yakut el-Hamevi, Mu'cemul- Bulddn, (Thk. Ferid Abdulaziz el-Cüncli), Beyrut, (trz), c. 1, s. 305-306; Abdulaziz ed-Düri, 7DV~A, Anbâr Maddesi, ~stanbul 1995, c. XI, s. 171.

Frye, "The Political History of Iran Under the Sâsânians" The Cambridge History of Iran, V 3, p. 125; Eilers, "Iran and Mesopotamia" The Camb~i~lge History of Iran, V 3, p. 485.

(16)

16 ABDULHAL~K BAKIR - AHMET ALTUNGOK

verdi"°. Yerine geçen imparator Iovianus güçlü bir dirençle ~âpür'u ban~a zorlad~'". Iovianus ve ~âpür aras~ndaki anla~ma gere~ince Dicle nehri, Roma ve Sâsâni devletleri aras~nda s~n~r haline geldi. Yine bu anla~ma sonucunda Sâsâni ba~kenti Tisfun, Roma imparatorlu~unun s~n~r~na çok yak~n bir mevki durumuna dü~tü. II. ~âpür, Tisfun'un Roma i~galine u~ramas~~ ihtimalini göz önünde bulundurarak Fars'ta Bi~âpürm ad~n~~ verdi~i bir ~ehir in~a ederek ülkesinin merkezini buraya nâklettim.

Sâsânilerin korkulu rüyas~~ haline gelen Arap istilalanna kar~~~ II. ~âpûr, Roman-lar~n müttefikleri olan Araplann Tisfun ~ehrine ak~nlanm önlemek amac~yla güneyde Arap çöllerine yak~n k~s~mlarda uzun hendekler kazd~rm~~~ ve an~lan ~ehrin bat~~ k~s-m~nda yer alan Anbar'da Araplara kar~~~ yap~lacak sava~larda ordugâh ~ehir görevi görmesi için bir cephanelik kurdurmu~tu"4. Tisfun ~ehri özellilde kuzeyden F~rat ve Dicle nehirleri sayesinde dü~man~n gemilerle çok kolay bir ~ekilde ~ehire inebilecelderi bir mevkiye sahipti. Roma imparatoru Iulianos Ermeni birlikleri ile birlikte 1100 adet tekneden olu~an filosunu F~rat nehrinden indirerek Tisfun önlerine kadar getirmi~ti'''. Kolay istila edilebilecek bu mevkisine ra~men ekonomik ve stratejik öneminden dola-y~~ bu ~ehir tamamen terk edilmemi~, ancak herhangi bir istila tehlikesine kar~~~ farkl~~ yönetim merkezleri in~a edilmek zorunda kalmm~~t~r. Daha sonralar~~ güneyde artan Arap tehlikesine kar~~~ II. ~âpür devletin merkezini Cündi~âpür'a naldetmi~tir' 16. Her

üç ~ehri de ba~kent olarak kullanan ~âpür daha çok Bi~âpür"7 ~ehrini ba~kent olarak kullanm~~~ ve son nefesini de burada vermi~tir'''.

Daha geni~~ bilgi ve farkl~~ aynnular için bkz. Vaux, Ancient History from the Monuments; Persia, the Ear-liest Period to the Arap Conquest, s. 174 vd.

I A. J. S. Spawforth, The Court and Court Sociep, in Ancient Monarchies, Cambridge University Press, 2007, p. 60.

112 Bi~âpür: Günümüz ~l-an~nda Faliyan ~ehrinin güneyinde yer alan bu ~ehir eski Persis ve Elam aras~ndaki tarihi yol üzerinde bulunmaktayd~. Sâsâniler döneminde ise ~stahr ve Medain'i birbirine ba~la-yan yolun üzerinde bulunmaktayd~. (Bi~âpûr için bkz; Oliver Herper, "Potrait of a King" The Metropolitan Museum of Art Bulletin, Ekim, 1966, s. 143, 145; Frye, "The Political History of Iran Under the Sâsânians", The Cambridge History of Iran, V. 3, p.117-139 aras~).

Frye, a.g.m., V. 3, p. 121.

"14 Eilers, "Iran and Mesopotamia" The Cambridge History of Iran, V. 3, p. 485.

115 Sykes, History of Persia, c. I, s. 35; Frye, a.g.m., V. 3, p. 138.

Abdulhusein Zarinkoob, Ruzgaran: Tarih-i Iran az Aghaz ta Sukut-u Saltanat-1 Pahlaz~i, Sulchan1999, s. 206.

Bkz. Habibullâh Ayetullâhi, The Book of Iranian: The History of Iranian Art, (Ter. Shermin Haghshenâs), Tahran, 2003, s. 120, 124, 130, 138, 148. Bi~âpür ad~~ verilen ~ehir ile Medâ'in ~ehirler toplulu~u içerisinde kurulan Bih~âpür ~ehri birbirine kan~t~nlmamahd~n O dönemde Sâpür ad~yla Irak ve Iran topraldan üz-erinde onlarca ~ehir bulunmaktayd~~ ve bu ~ehirlerden baz~lar~~ günümüzde halen mevcuttur. (Blcz. Ayn~~ yer)

(17)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EHIRLER TOPLULU~U: MED/V~N 17 II. Behram dönemi iç kan~~kl~klan, Sâsâniler döneminde bir defa defa Roman-lara, ba~kent Tisfun ~ehrini i~gal etme firsan vermi~tir"9. imparator Carus MS. 283 y~l~nda Sâsâni varl~~~n~~ tamamen ortadan kald~rmak amac~yla donan~ml~~ bir orduyla Mezopotamya topraklanna geçerek ~ehri i~gal etmeye çah~t~120. Carus'un bu istilas~, Romal~lar~n Sâsâni ba~kentini son i~gal giri~imleriydi121. Bununla beraber Tisfun'a ç~-karma yapan hiçbir Roma imparatoru Tisfun'dan öteye gidememi~tir. ~~in daha ilginç yan~, Tisfun kentini ele geçirmek amac~yla Sâsâniler üzerine harekât ba~latan hiçbir Roma imparatoru ülkesine sa~~ olarak dönememi~tir. Daha önce Sâsâniler üzerine sal-d~n düzenleyen Valerianus, Iulianus ve III. Gordianus gibi Carus da bu seferden sa~~ olarak ülkesine dönememi~~ ve Tisfun ~ehrinde ölmü~tür. Romanlar~n bu duruma ver-di~i isim ise "Ctesiphon Oracle" yani "Tisfun'un Laneti" olmu~tur. Carus'un ölümü üzerine yerine geçen Numerianus ordusunu alarak Tisfun'u terk etmi~tir'". Bu i~gal giri~imi II. Behram dönemi Sâsâni taht kavgalann~n ya~and~~~~ ve ülkenin bir kaosun içerisine girdi~i döneme rastlamaktad~r. Carus'un Sâsânilerin zay~f bir durumda ol-du~u bu dönemde gerçekle~tirmi~~ olol-du~u istila giri~imi kendisinin mucizeyi bir ~ekilde ölümüyle son bulmu~tur. Carus, Tisfun'a son darbeyi indirmek amac~yla düzenlemi~~ oldu~u bir ç~karma s~ras~nda büyük bir firtma meydana gelmi~~ ve kendisi y~ld~nm çarpmas~~ sonucu ölmü~tür'". Böylece II. Behrâm'~n zay~f yönetimi alt~ndaki Sâsâni imparatorlu~u önemli bir badireyi atlatm~~~ oluyordu'24. Bu dönemde ülkede otoritenin zay~flamas~~ ile beraber Kafkaslar, Hazar, Bulgar ve Hun ak~nlar~na sahne olmu~tur. Hazar ve Bulgar kabilelerini önlerine katan Hunlar Azerbaycan ve Mezopotamya topraklar~na yay~lm~~lar ve hatta 390 y~l~nda Tisfun kap~lar~na kadar dayanm~~lard~. Üstelik bu esnada Sâsâniler'den hiçbir direni~~ görmeden Tisfun'a kadar sokulabilmi~-lerdir'25. 450 y~hna kadar Hun toplululdanna kar~~~ üstünlük kurmak isteyen Sâsâniler, II. Yezdicürd döneminde Hunlan yenerek onlar~~ Kafkaslann kuzeyine geri çeldlmeye zorlam~~lard~r'26.

IV. Hürmüz döneminde, Mezopotamya üzerine yürüyen Bizans generali Mau. ricius 579 y~hnda Tisfun ~ehrini ele geçirmek amac~yla ordusunu güneye kayd~nnca,

' 19 Bivar, "The History of Eastern Iran" 77,e Cambridge History of Iran, V. 3, p. 210.

129 George Rawlinson, A Manuel of Ancient History; from the Earliest Times to the Fail of the Sassanian Empire, Oxford Universty Press, (Trz), s. 577; Beate Dignas, Engelbert Winter, Rome And Persia In Lak Antiquip,, p. 26; Me~kür, Tarih-i ~ran Zemin, s. 83; Sykes, a.ge., c. I, 440; Frye, a.g.m., V. 3, p. 127; Gartwhite, The Persians, p. 97; Sir John Malcolm, The Hiatosy of Persia from the Most Early Period to Present Time, V. I, London 1806, s. 81.

121 Sykes, a.ge., c. I, s. 33.

22 Beate Dignas, Engelbert Winter, Rome And PersM In Late Antiquip,, p. 26.

23 Said Alizade, Iran a Chronological History, Tahran 2002 s. 53; Beate Dignas-Engelbert Winter, Rome And Persi~~~ in Lale Antiquip,, p. 26; Me~kür, Ta~ih-i ~ran Zemin, s. 83; Sykes, H~stoy of Persia, c. I, s. 440.

124 Giri~men, ~ran ez Aghdz t~f ~slam, s. 296.

125 Rahim Reisneya, Azerb~~ycan der S9r-i Tarih-i ~ran, Tahran (Trz), s. 512. 26 Zarinkoob, Ruzgaran: ~ran az Aghaz ta Sukut-i Saltanat-, Pahla~ri, s. 200 vd.

(18)

18 ABDULHAL~K BAKIR - AHMET ALTUNGOK

Sâsâni ordusu ile Mezopotamya'da kar~~~ kar~~ya gelmi~lerdir. Mauricius'un hedefinde Tisfun ~ehrinin i~gali vard~~ fakat 580 y~l~nda Konstantinopolis (~stanbul)'te impara-tor Tiberus'un öldü~ü haberi ula~~nca ordusunu toplayarak geri dönmü~tür'". Tisfun ~ehri sadece Bizanshlar taraf~ndan de~il ayn~~ zamanda Sâsâni ordu komutanlar~~ ve ~ehzâdeler taraf~ndan da i~gal edilmek istenmi~tir. Sâsâni ~alu IV. Hürmüz'ün ordu komutan~~ olan Behram Çubin, Hürmüz ile aralar~nda meydana gelen siyasi anla~maz-l~k üzerine h~zl~~ bir ~ekilde gelerek Tisfun ~ehrini i~gal etmi~~ ve Sâsâni tahtma otur-mu~turu8. Sâsâni hanedan= mensup olmayan Behram Çubin, Tisfun'u i~gal ede-rek Sâ'sâni tahtuu ele geçirdi~i için, ~ranh tarihçiler taraf~ndan süede-rekli olarak "gâs~b" olarak nitelendirilmi~tir. Behram Çubin'in, Tisfun'u i~gal etmekle Sâsâniler aras~nda meydana getirdi~i buhran yakla~~k dört y~l sürmü~tür'2". Bizans imparatoru Mauricius ile beraber Behram Çubin'e kar~~~ ittifak kuran Hürmüz'ün o~lu Hüsrev Perviz, 590 y~l~nda Behram Çubin ile yapt~~~~ sava~~~ kazanarak Tisfun ~ehrine gelip Sâsâ'n'i taht~-na oturmu~turm. II. Hüsrev ve Mauricius aras~ndaki bu ittifak~n sonucunda Tisfun ~ehri Sâsâni ~âh~~ ile Bizans imparatorunun k~z~~ Meriem (Meryem)'in evlili~ine ~ahit-lik etmi~tir'''. Bunun kar~~l~~~~ olarak Bizanshlar Ermenistan ve Yukar~~ Mezopotamya üzerinde önemli kazammlar elde etmi~lerdir'". ~ehrin sahne oldu~u bir ba~ka taht kavgas~~ ise Kesti ile Behram Gür aras~ndaki mücadeledirl". Behram Gur babas~~ I. Yezdicürd taraf~ndan Hirem'de bulunan Lahmi emiri Münzir'in vesâyetine verilmi~-ti'''. Behram Arap geleneklerine göre yeti~mi~, yetenekli, cesur ve gözü pek bir ki~ili~e

1" Frye, "The Political History of Iran Under the Sâsânians", The Camb~idge History of Iran, V. 3, p. 162. 128 Rawlinson, A Manuel of Andent Histog~~ s. 591; Giri~men, a•ga, s. 308; Alizade, age., s. 60;

Spaw-forth, The Court and Court Sociep i~~~ Amient Mona~r,hies, s. 60; Gartwhite, 77~~~ Persians, p. 109. ~bnu'l Belin "Farsnâme", Ortaya~~ Tarih ve Medeniyetine Dair Çeviriler 1, 3. 23-148.

Ahmed bin ~shak Yakübi, Ta~ih-i Takdbf, C. I, ('I'rc-M. ~brahim Ayeti), Tahran 1382, s. 209; ~bnu'l Belhi, Farsnd~ne, s. 103; Me~kür, age., s. 98; Rawlinson, a.ge., s. 591; Alizade, a.ge., s. 60; Warren T Tre-adgold, A History 9f the Byzantine State and Society, California, 1997, s. 231; Gartwhite, 7-he Pe~sians, p. 109; Altungök, Sdsdnfler Dönemi Türk-Fors ~li~kileri, s. 66.

is' ~bnu'l Belhi, age., s. 103; Yakiitii, Takdbf, C. I, s. 208; et-Taberi, Taberf, C. II. s. 322;

Timothy E. Gregory, A History of Byzantium, Singapore, 2010, s. 163; Grantovski, Tarih-i Iran Zaman-t Bastan ta Extruz, s. 172.

'"Rawlinson, A Manuel of Ancient History, s. 591; Alizade, Iran a Chronological History, s. 60; Me~kür,

Tarih-i Iran Zemin, s. 98; Giri~men, Iran ez Aghdz td Islam, s. 308; Treadgold, A History of the Byzantine State and Society, s. 231.

"Garthwaite, 77te R~sians, p. 103.

Hir' e: Kiife'nin 5 km güneyinde F~rat nehrinin kenar~nda geni~~ bir ovada kurulmultur. Bu ~ehrin ilk olarak Babil hükümdan Buhtunnas~r zaman~nda kuruldu~u söylerunektedir. ~ehir ad~n~~ Arâmi-Süryâni dilinde oniugâh anlam~na gelen "Hirta" sözcü~ünden alm~~t~r. Bu ~ehir, Sâsâniler döneminde 240 y~l~nda kurulan Lahmi krall~~~= ba~kenti durumundayd~. H. Ali Dakuki: "Hir' e Maddesi" 7DV~A, C. 18, Ankara 2003, s. 122; bu ~ehirle ilgili geni~~ bilgi için bkz. ~bnül-Fakih, Mutasaru Kitabil-Bulddn, Leiden, 1302, s. 181; el-Bekri, Mu'cem ma ista'can min Es~ndil-Bilad vel-Meodzi, C. ll,s. 478-47; Corci Zeydan, el-Arab A-ablel-IsId~n, Beyrut, (Trz), s. 393;Cemâl Bâbâ~l, Usdlu Es~nd'il-Müdtin vel-Ma~dki' el-lrakiyye, Ba~dâd 1989, C. I, s. 101.

(19)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EHIRLER TOPLULU~U: MEDA'~N 19 sahipti. Avlanmaktan ho~lanan ve atik bir vücuda sahip olan Behram'~n vah~i hayvan-larla güre~~ tutacak kadar yabani olan ki~ili~inden dolay~~ kendisine Arap ve ~slami kay-naklanyaban e~e~i anlam~na gelen "Gür" lalcâbln~~ takm~~lard~r"6. Babas~n~n ölümüne kadar burada kalan Behram Arap geleneklerine göre yeti~tirildi~i için, Sâsâni soylu-lan babas~n~n ölümünden sonra kendisinin hükümdar olmas~na kar~~~ ç~km~~lard~rm. Bundan dolay~~ Sâsâni hanedan~ndan olan Kesrl'yi tahta ç~kard~lar. Bunun üzerine Behram Gur, Numan bin Münzir'e on bin ki~ilik bir Arap süvari birli~i ile ba~kent Tisfun'a bask~n düzenletti; amac~~ ~ehri ele geçirmek olmayan Behram bununla Sâsâni soylulann~~ sindirip kendi saltanat~na raz~~ etmek istiyordu. Ba~kent Tisfun civanndaki kentleri ya~malayan Arap süvarileri, Behram'~n emriyle geri çekildilerm. 421 y~l~nda güçlü bir Arap ordusuyla ~ehri ku~atma alt~na alan Behram Gi~r'dan çekinen Kesti saltanat~~ Behram'a b~rakmak zorunda kalm~~t~r'''.

Tisfun, IV. Hürmüz döneminde, Göktürk hükümdarlanndan Buyruk Han'~n esaretine ev sahipli~i yapm~~t~r. Göktürk hükümdan Saveu° Hakan'~n (Baga Tigin) Sâsâni komutan~~ Behram taraf~ndan öldürülmesinden sonra Bat~~ Göktürk yabgusu olan ve Sasanilerin ad~na "Bermude" (Fermude) dedikleri Buyruk Tigin esir edilerek Tisfun ~ehrine getirilmi~tir'41. Sâsâni hükümdan IV. Hürmüz, Buyruk Tigin'i ~ehrin d~~~nda törenle kar~~lam~~~ ve ona büyük de~er vermi~tirm. Hürmüz, Göktürk Hakam için Kisrâ saray~nda özel bir taht yapt~rarak onu taht~n üzerinde a~~rlam~~t~r. Buyruk Han'~~ burada bir süre a~~rlayan Hürmüz, onun tekrar güvenle ülkesine dönmesine izin vermi~tir-H'. IV. Hürmüz'ün bu tutumunda onun Türklerle akraba olmas~n~n pay~~ büyüktür. Kendisi ~stemi Yabgu'nun Anü~irvân ile evlenen k~z~~ Fakim'in o~ludur. Yap~~ ve karakter olarak dedesi ~stemi Yabg~fya benzedi~i için IV. Hürmüz'e "Türkzâde"

136 et-Taberi, Tarih-i Tabe~ f, C. II. s. 223; Me~kür, a.ge., s. 88; Alizade, age, s. 56; Malcolm, The Hisüny ?f' Persia,V.I, s. 91; Gartwhite, a.ge, p. 103; Eilers, "Iran and Mesopotamia", The Cambridge H~Sffily ~f Iran,V3, p. 485

~ " Yakübi, Tarih-i Yakübi, c. I, s. 199; ~bnu'l Belhi, Farsndme, s. 75; et-Taberi, a.ge., c. II. s. 224. '" ~bnu'l Belhi, a.ge., s. 76.

I" Me~kür, a.ge, s. 88vd; Altungök, Stisdniler Dönemi Türk-Fors ili~kileri, s. 61; Yezdicürd öldükten sonra onun yerine Sâsâni soylulan Kesri veya ad~na baz~~ kaynaklar~n Kusro dedilderi ~ehzadeyi tahta ç~karm~~lard~r. Bkz. Frye, "The Political History of Iran Under The Sâsânians", The Cambridge Hisffiry of Iran, V. 3, p. 144.

H° Çin kaynaklar~nda Yang-su, Arap kaynaklannda ~abe ve Farsça kaynaldarda Save ~eklinde geçen bu ki~i Bat~~ Göktürk Imkan~~ Tardu'nun o~lu Baga Tigin'dir. Blcz. Zeki Velidi Togan, Umümi Türk Tarihine Giri~, ~stanbul, 1981, s. 72; Gaybullah Babayar, "Göktürk Ka~anh~~~ Döneminde Bat~~ Türkistan Yönetimi", Türkler, c. I, s. 107

et-Taberi, Tarih-i Taberf, C. II. s. 317; Yak~:~bi, Tarih-i Takübf, C. I, s. 204, 205; Çin kaynaklannda Ni-ii, Arap kaynaklar~n& Yel (~l) Tigin ve Farsça kaynaldarda Bermude ~eklinde geçen bu yabgunun ismi Buyruk anlam~na gelmektedir. Babayar, a.g.m., s. 107

42 Altungök, a.gt., s. 123; Reisneya, Azerbaycan der Seyri Tarih-i Iran, s. 537; Hasan Dursun Y~ld~z, ~slamyet ve Türkler, ~stanbul 2000, s. 25.

(20)

20 ABDULHAL~K BAKIR - AHMET ALTUNGOK

lakâb~~ tak~1m~~t~'44. Sâsâni soylulann~n Hürmüz'ü tahttan indirmeleri ve kendi o~lu Perviz taraf~ndan öldürülmesi üzerine Buyruk Han, Behram Çubin'in ordusuna kat~-larak Perviz'e kar~~~ sava~m~~t~r'45.

MS. 431 y~l~nda Efes Konsili'nin din d~~~~ ilan etti~i Patrik Nestorius'un yanda~-lann~n dini faaliyetleri Bizanshlar tarafindan yasakland1146. Bunun üzerine Sâsânisler, Bizanshlann içine dü~mü~~ olduklar~~ bu mezhep kavgalar~ndan yararlanmak amac~yla kap~lanru Nestürilere açt~lar ve Seleukeia ~ehrinde bir Nestüri kilisesi kurulmas~na izin verdilerm7. MS. V Yüzy~l, Hristiyanli~~n Iran'da geli~me kaydetti~i bir yüzy~l olmu~tur. Ayn~~ zamanda bu durum, Hristiyanli~~n Çin'e ula~mas~na da zemin haz~rlad~. Seleu-keia ve Cündi~âpür Hristiyan okullar~nda yeti~mi~~ olan Nestüri misyonerler dinlerini yaymak için ipek yolunu kulland~lar. Orta Asya ve oradan da Çin'e yönelen misyoner-ler, MS. 630 y~l~nda ilk defa bu dinin Çin'e ula~mas~na sebep oldular. Yüzy~l~n ba~~nda özellilde de MS. 410 y~l~nda I. Yezdicürd, Seleukeia kentinde bir konsil toplayarak onlara burada bir kilise kurmalanna izin verdi'. Ayn~~ y~l büyük bir konsil düzenleyen Nestüriler buradaki faaliyetlerine ba~lam~~~ oldular'49. Piruz'un saltanat~mn son y~lla-r~nda Nestüri mezhebini kabul etmesiyle birlikte, Iran Nestüri kilisesi ba~~ms~z bir hale geldim. Bu tarihten itibaren Patrik, Sâsâni ~ahlan taraf~ndan atanmaya ba~lam~~~ ve kilise patri~i devlete ba~l~~ bir memur haline getirilmi~tir. Nestûriler, Piruz'un deste~i ile 484 y~l~nda, Cundi~âpür'da bir konsil daha toplad~lar'''. 488 y~l~nda Sâsâni tahtma ç~kan Kabad Tisfun ile Cündi~âpür'da birer t~b mektebi ve hastane açarak buraya Ni-sibis (Nusaybin) ve Edessa (Urfa)'dald t~b okullar~nda okuyan ö~rencileri davet etmi~tir. Nestüri ö~retisine sahip bu ö~renciler Yunan medeniyetine ait t~bbi ve felsefi kitaplar~~ beraberlerinde bu okullara getirdiler.

MS. 614 y~l~nda Hüsrev Perviz, generali ~ahrbaraz komutas~ndaki Sisâni or-dusunu Bizans'~n üzerine yollayarak Anadolu'yu tamamen ele geçirdi'". Ayr~ca o, Filistin, M~s~r ve ~skenderiye'yi Bizanshlardan alarak Konstantinapolis (~stanbul)'i ku-

'" Y~ld~z, age., s. 25; Me~kür, a.ge., s. 97; et-Taberi, a.ge., C. II. s. 318

'" Onver Günay-Harun Güngör, Ba~lang~çtan Günümüze Türklerin Dini Tarihi, ~stanbul, 2003, s. 204. 1" ~lber Ortayh, Türkiye ~dare Tarihine Giri~, Ankara, 1996, s. 9; Raymond Furan, ~ran, (Trc. G. Kemali Söylemezo~lu), ~stanbul 1943, s. 98; Warwick Ball, "Some Rock-Cut Monuments In Southern Iran" Iran (The British Institute of Persian Studies), V. XXIV, p. 111, London 1986.

'47 enver Günay, Harun Güngör, a.ge., s. 60.

' 49Garthwaite, 77~e Persians, p. 103; Richard Kalminjewish Babyloni~~~ Between Persia and Roman Palestine, p. 193; Beate Dignas, Engelbert Winter, Ro~ne And Persi~~~ in Late Antiquiy, p. 270.

'49 Morony, "Continuity and Change in the Adrninistrative Geography of Late Sâsânian and Early

Islarnic al-Iraq", Iran, V. }O{., p. 2, London 1982.

°°Vaux, An~ient Historyfrom the Monuments; Persia, the Earliest Period to the Arab Conquest, s. 158. 15' Ball, a.g.m., V. XXIV, p. 111.

52 Alizade, Iran a Chronologkal Hiotorj, s. 61; Giri~men, ~r~~n ez Aghdz td ~slam, s. 308; Grantovski, Tarih-i Iran Zaman-~~ Bast4n ta Emruz, s. 173.

(21)

ERKEN ORTAÇA~LARIN ~EH~RLER TOPLULU~U: MED:V~N 21 satt~. Kad~köy'de konaldayan Sâsâni ordusu art~k Konstantinapolis'i ele geçirmek için haz~rl~k yapmaktayd~'53. Bizansl~lar üzerine düzenlemi~~ oldu~u bu seferini Avarlarla ittifak kurarak gerçekle~tiren Hüsrev Pe~viz onlar~n da yard~m~yla Konstantinapolis'i ku~atm~~t~r°54. Y~lulma tehlikesi ile yüz yüze kalan Bizans devleti, Avarlar'~n kuzeyden ve Sâsânilerin do~udan düzenlemi~~ olduklar~~ sald~nlar neticesinde oldukça zor anlar ya~ad~m. Konstantinapolis'i alamayan Sisâni ordusu Filistin'e yönelerek Kudüs'ü ele geçirdi ve burada Hristiyanlara yönelik bir katliam düzenledi. Sâsâniler, Hristiyanlann kutsal sayd~klar~~ ve Hz. ~sa'n~n çarm~ha gerildi~ine inand~klan "kutsal haç~" alarak Sâsâni ba~kenti Tisfun'a getirdilerm. Bizans imparatoru Herakleios, Sâsâni istilas~-n~n intikam~n~~ almak ve "kutsal haç~" geri alabilmek için Sâsâni topraklar~na girerek Tisfun'a do~ru yürüdüm. Hazarlarla yapt~~~~ ittifak sayesinde, Sâsâni ordulann~~ büyük ölçüde imha ettti. Heraldeios, ordusunun ba~~nda Tisfun ~ehri yak~nlar~na kadar gel-mi~~ Kudüs ~ehrine kar~~l~k Sâsâni kentlerini yerle bir etmi~tirm. ~iroye'nin, babas~~ II. Hüsrev'i ortadan kald~rarak Sâsâni tahtma ç~kmas~~ üzerine, Heraldeios; Sâsâni ordu-lanmn i~gal etmi~~ olduklan Bizans vilayetlerinden geri çekilmeleri ~art~yla kendisiyle anla~arak Tisfun i~galini kald~r~p ülkesine geri dönmü~türm.

637 y~l~nda güçlü Arap ordular~, Göktürk, Hazar ve Bizanshlarla yapm~~~ olduk-lar~~ sava~lar~n neticesinde eski gücünü kaybetmi~~ Sâsâni ordulanmn kar~~s~na ç~kt~-lar°60. Medâ'in ~ehirler toplulu~u yak~nlar~ndaki Kadisiyel61'de yap~lan sava~ta büyük bir hezimete u~rayan Sâsâni ordusu Araplara kar~~~ bütün savunma gücünü yitirdi. Medâ'in ~ehirler toplulu~u üzerine hücuma geçen Arap ordular~~ ilk olarak nehrin bat~~ taraf~ndaki Seleukeia kentini ele geçirdiler'62. Arap fatihleri bu ~ehre girdikleri s~rada ~ehirde bulunan Hristiyan ahali onlara palmiye a~açlann~n yapraklar~n~~ sallayarak

'" ~bnu'l Belhi, Farsndme, s. 105.

54 Fernand Grenard, Aya'ntn Tükseli~i ve Dü~ü~ü, (Çev. Orhan Yüksel), s. 19, ~stanbul 1992; Sevda

Süleymanova: "Kafkasya ve Avarlar", (Çev. Bilgehan A. Gökdag), Türkler, Ankara 2002, c. II, s. 675. '55 ~brahim Kafesoglu, Tii~* Milli Kültürü, Ankara 1988, s. 154; Reisneya, Azerbaycan der Seyri Tarih-i ~ran, s. 535.

156 Grantovski, Tarih-i ~ran Zaman-, Bastan ta Emruz, s. 173; Giri~men, Iran ez Aghdz ta ~slam, s. 309; Ali-zade, age, s. 62; Me~kür, Tarih-i ~ran Zemin, s. 98; Gregory, A Histo9, of Byzantium, s. 172; Walter Emil Kaegi, Heraclius, Emperor of Byzantium, Cambridge 2003, s. 80; Gartwhite, The Persians, p. 110.

1" A Rafi Hakikat, Tarih-i Kumis, Tahran 1362, s. 68; Grantovski, Tarih-i ~ran Zaman-, Bostan ta Emruz, s. 173; Rawlinson, A Manuel of Ancient Histo~); s. 592; Treadgold, A History of the Byzantine Site and Sodep', s. 20; Kaegi, a.ge., s. 153.

'58 Nina Garsoian, "Byzantium and the Sâsânians" The Cambridge Histo9, of Iran, V. 3, p. 569. 1" Me~kür, Tarih-i ~ran Zemin, s. 99; Alizade, Iran a Chronological Histog,, s. 70; Grantovski, a.ge., s. 173; Gartwhite, The Persians, s. 110; Giri~men, ~ran ez Aghdz td ~slam, s. 309

160 Hakikat, a.ge., s. 70vd.

161 Kadisiye: Küfe ~ehrinin 30 km güneyinde bulunan Sâsâni s~n~r ~ehridir. Hayrettin Yücesoy: "Ka-disiye Maddesi" ~A C.24, Ankara 2003, s. 136.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bütünleme sınavına not yükseltmek için girmek isteyen öğrenciler, Bursa Teknik Üniversitesi internet sayfasında ilan edilen tarihlerde öğrenci işleri bilgi

Devlet üniversitesi olarak kurulan Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde Doğa Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi altında, ülkemizin ilk ve tek Lif ve

Bir sanat dostu çıkıp ta, -ba- sın aracılığıyla- ölümünden sonra, bu çok yönlülüğüyle ünlü kadını anma ve tanıt- ma görevini yapamadı.. Öyle tahmin edi- yorum

Direkler evin dere- cesine göre işlenmeden bırakıldığı gibi ayrı ayrı renklere d

Çünkü aksi tesir- lerin bu tarzda hesabında döşemenin kenarlarının istinadlandırma tarzları (Dört kenarın serbest veya mütedahil, iki kenarın serbest, diğer ikisinin

Tablo sonuçlar›na göre, sertlik de¤eri en yüksek metot düzeyinde natürel (28,556) ve renk açma ifllemi yap›lm›fl (27,667) numunelerde, en düflük 12 ay d›fl

baumannii suþunda meropenem ve sulbaktam arasýndaki antibiyotik etkileþimini dama tahtasý yöntemi ile araþtýrmýþlar, izolatlarýn meropenem ve sulbaktam için MÝK 50

2 Haziran 2008 tarihinde sizlik Sigortas kapsam nda, 20 i siz için Ayval k Halk E itim Müdürlü ü i birli inde bayanlara yönelik “Gümü Has r Tak Örücülü ü” mesle inde