• Sonuç bulunamadı

Sütyen kullanımında karşılaşılan sorunların belirlenmesine ilişkin bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sütyen kullanımında karşılaşılan sorunların belirlenmesine ilişkin bir araştırma"

Copied!
70
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

MODA TASARIMI ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

SÜTYEN KULLANIMINDA KARŞILAŞILAN SORUNLARIN

BELİRLENMESİNE İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Duygu ÇOLAK

Ankara Temmuz, 2011

(2)

GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

MODA TASARIMI ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

SÜTYEN KULLANIMINDA KARŞILAŞILAN SORUNLARIN

BELİRLENMESİNE İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Duygu ÇOLAK

Danışman: Prof. Dr. Tuba VURAL

Ankara Temmuz, 2011

(3)
(4)

ÖNSÖZ

Sütyen özel ve komplike bir üründür. Kadınlar kullandıkları sütyeni beğenerek takmanın yanı sıra ergonomik olmasını da isterler. Fakat ya aradıkları sütyeni bulamazlar ya da vücut ölçülerine uygun olmayan sütyenleri kullanırlar. Bu durumda kadınların sütyenlerinden rahatsızlık duymasına sebebiyet verir. Göğsü büyük olan kadınlarda ise bu durum bir kat daha önemli ve vahimdir. Doğru sütyen tercihi yapamayan büyük göğüslü kadınların şikâyetleri estetik ameliyatı ile göğüs küçültme operasyonlarına kadar uzanmaktadır. Buradan yola çıkılarak hazırlanmış olan bu araştırmanın amacı, göğsü büyük kadınların sütyen kullanımında karşılaştıkları sıkıntıları tespit etmek ve bu doğrultuda öneriler geliştirmek olmuştur.

Araştırmamın tamamlanmasında en önemli katkıyı sağlayan değerli danışmanım Prof. Dr. Tuba VURAL hocama öncelikle teşekkürü bir borç bilirim. Tez savunmam esnasında ve sonrasında desteğini esirgemeyen değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Birsen ÇİLEROĞLU’na ve Doç. Dr. Aysen SOYSALDI’ya, anket sorularının hazırlanmasında desteğini esirgemeyen Prof. Dr. Mehmet Taşpınar’a, çalışmanın uygulama ve analiz kısmında desteklerini esirgemeyen Öğr. Gör. Esen ÇORUH’a ve Çankırı Karatekin Üniversitesi Çankırı Meslek Yüksekokulunda görev yapan Öğr. Gör. Oğuzhan UZUN hocama sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Araştırmanın uygulama ve analiz kısmında, daima yanımda olan ve araştırmaya ilişkin sorularımı hiçbir zaman yanıtsız bırakmayan Erciyes Üniversitesi Türkan-Tuncel Hasçalık Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’nda görev yapan canım arkadaşım Arş. Gör. Ayşe ÇELİK’e ve Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü yüksek lisans mezunu arkadaşım Eyüp AKSOY’ a bir kez daha teşekkürlerimi sunarım.

Araştırmamın içeriğini oluşturma sürecinde, alanının uzmanı olarak sütyen ile ilgili tüm bilgi ihtiyaçlarımı seve seve karşılayan Sayın Cüneyt AYRAL’ a ve elindeki kaynakları esirgemeden paylaşan İstanbul Verezza Dantel’in sahibi Sayın Seyit ÇATALKAYA’ya yürekten teşekkürlerimi sunarım.

Anketlerimi uygulama sürecinde bana yardımcı olan tüm dostlarıma, her zaman yanımda olan ve hiçbir zaman desteklerini esirgemeyen aileme sevgilerimle…

(5)

iii

ÖZET

SÜTYEN KULLANIMINDA KARŞILAŞILAN SORUNLARIN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA

ÇOLAK, Duygu

Yüksek Lisans, Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. Tuba VURAL

Temmuz – 2011, 60 sayfa

Sütyen oldukça komplike bir ürün olduğu için tasarımdan dikime kadar tüm aşamalarında üzerinde titizlikle durulması gerekmektedir. Üreticilerin sütyeni hangi tarzdaki kadına ne amaçla tasarladığını iyi bilmesiyle birlikte tüketicilerde beden ölçülerinden emin olmalıdır.

Araştırmanın temel amacı, büyük göğüslü kadınların sütyen kullanımından kaynaklı sıkıntılarını belirlemektir. Araştırma, İzmir’ de 95 ve üstü göğüs ölçülerine sahip, üst-sosyo ekonomik düzeyde 176 kadın üzerinde yapılmıştır. Araştırmada anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin frekans ve yüzde dağılımları ile ANOVA testi kullanılarak SPSS 15.0 programı yardımı ile değerlendirilmiştir. Anlamlılık düzeyi, 0,05 olarak kabul edilmiş ve buna göre yorumlanmıştır.

Araştırmada büyük göğüslü kadınların, sütyen alırken dikkat ettikleri özellikler sütyenlerinde deformasyon olan yerler ve sütyen kullanımındaki sorunları ile ilgili bulgulara yer verilmiştir. Analizler sonucunda, büyük göğüslü kadınların yaşlarına göre sütyen alırken en çok kumaşına, kullanım alanına, modeline ve markasına, öğrenim durumlarına göre sütyen alırken ise kullanım alanına, modeline, süsleme ve markasına göre, gelir durumlarına göre sütyen alırken ise kumaşına dikkat ettikleri, doğru göğüs ölçüsünün nasıl belirlendiğini ve büyük göğüslü kadınların hangi fonksiyonel özelliklere sahip sütyenleri kullanmaları gerektiğini tam olarak bilmedikleri, yaşlarına göre sütyende deformasyonun en çok sütyen askılarında ve balenlerin sütyeni delmesi şeklinde görüldüğü, yaşlarına göre sütyen kullanımında sırt/boyun ağrısı, sütyen askılarının omuzları kesmesi ve sütyenin kaşıntı yapması sorunlarını yaşadıkları sonucuna varılmıştır. Kadınların doğru göğüs ölçülerini bilmeleri için bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Bunun sağlanması için satış personellerine bu konuda eğitim verilmelidir. Bununla birlikte, balenlerin sütyene monte edilmesinde farklı teknikler kullanılmasının gerektiği sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Büyük beden, sütyen, büyük beden sütyen, sütyen deformasyonu, sütyen kullanımındaki sorunlar.

(6)

ABSTRACT

A STUDY TO DETERMINE DIFFICULTY OF BRA USAGE ÇOLAK, Duygu

Master Thesis, Clothing Industry and Fashion Design Education Thesis Advisor: Prof. Dr. Tuba VURAL

July – 2011, 60 page

Braissere is very comlicated product and it needs carefully design process. Product producers must now target market’s feature and also consumer must be sure about their size of braissere.

Main purpose of the study to determine oversized braissere user women’s troubles of using oversized braissere. Example study was made to 176 women in İzmir who has 95 and over braissere aize and who belogs with upper socio-economic level. Survey technique was used in study. Gathered datas was analyzed in frequency analysis and ANOVA test with using SPSS 15.0. Significance level was accepted 0.05 and it is evaluated with that level.

Oversized braissere user women’s troubles of using oversized braissere, deformed point of braissere, feature of buying decision of braissere are searched in study. Conclude of the study, how oversized women determine exact cup size, they do not know how fuction braissere need to be used, they have trouble in using braissere according to age such as back/neck ache, problem with braissere strap, itch of braissere were determined. Conclude of the study according to age level, consumers have attention to materials, using purpose, models and brand, accordig to education level, consumers have attention to using purpose, models, adornment and brand, according to income statue consumets have attention to materials. Women mast be informed in using exact size cup. For that reason sales personel must have education in selling exact cup size. In addition to this, different technique need to be used in installing balleens to braissere.

Key words: Oversized, braissere, oversized braissere, braissere deformation, troubles in using braissere.

(7)

v İÇİNDEKİLER Sayfa No JÜRİ VE ENSTİTÜ ONAYI ... i ÖNSÖZ ...ii ÖZET ... iii ABSTRACT ... iv İÇİNDEKİLER ... v

ŞEKİL VE TABLOLAR LİSTESİ ...viii

BÖLÜM I GİRİŞ ... 1 1.1. Problem ... 1 1.2. Alt Problemler... 2 1.3. Sınırlılıklar ... 3 1.4. Tanımlar ... 4 1.4.1. İç giyim ... 4 1.4.2. Sütyen ... 4 1.4.3. Cup - bone ... 4 1.4.4. Kumaş ... 5 1.4.5. Kopça ... 5 1.4.6. Tasarım-tasarlama ... 5 BÖLÜM II KURAMSAL TEMELLER VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 7

2.1. Sütyen ile İlgili Genel Bilgiler ... 7

2.1.1. Sütyenin tanımı ... 7

(8)

Sayfa No

2.1.2. Sütyenin tarihsel gelişimi ... 8

2.1.3. Sütyen çeşitleri ... 11

2.1.4. Geçmişten bugüne sütyen yapımında kullanılan kumaşlar ... 13

2.1.5. Sütyen tasarımının önemi ... 19

2.1.6. Doğru göğüs ölçüsünün belirlenmesi ... 20

2.1.7. Sütyen alırken bilinmesi gerekenler ... 22

2.2. Büyük Göğüslü Kadınlar ... 23

2.3. Büyük Göğüslü Kadınların Sütyen Kullanımı ... 24

2.3.1. Büyük göğüslü kadınlara yönelik sütyen tasarımının önemi ... 24

2.3.2. Büyük göğüslü kadınların sütyen alırken bilmesi gerekenler ... 25

2.4. İlgili Araştırmalar ... 26 BÖLÜM III MATERYAL VE YÖNTEM ... 28 3.1. Araştırmanın Modeli ... 28 3.2. Evren ve Örneklem ... 28

3.3. Veri Toplama Aracı... 29

3.4. Veri Analizi ... 30

BÖLÜM IV BULGULAR VE YORUM ... 32

4.1. Araştırmaya Katılan Kadınların Kişisel Bilgileri İle İlgili Bulgular... 32

4.2. Araştırmaya Katılan Kadınların Sütyen Alırken Dikkat Ettikleri Özellikler ile İlgili Bulgular... 35

4.3. Araştırmaya Katılan Kadınların Doğru Sütyen Kullanımı ile İlgili Bulgular ... 40

(9)

vii

Sayfa No

4.4. Araştırmaya Katılan Kadınların Sütyen Kullanımında

Yaşadıkları Deformasyon ile İlgili Bulgular ... 45

4.5. Araştırmaya Katılan Kadınların Sütyen Kullanımında

Yaşadıkları Sorunlarla İlgili Bulgular ... 47

BÖLÜM V SONUÇ VE ÖNERİLER ... 50 5.1. Sonuç ... 50 5.2. Öneriler ... 53 KAYNAKÇA ... 55 EK (ANKET FORMU) ... 58

(10)

ŞEKİL VE TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa No

Şekil 2.1. Meme ölçü yerleri ... 21

Tablo 2.1. Standart göğüs ve cup (bone) ölçüleri ... 21

Tablo 4.1. Yaş dağılımı ... 32

Tablo 4.2. Öğrenim durumu ... 32

Tablo 4.3. İkamet yerleri ... 33

Tablo 4.4. Aylık ortalama gelir miktarı ... 33

Tablo 4.5. Göğüs ve cup (bone) ölçüleri ... 34

Tablo 4.6. Araştırmaya katılan kadınların yaşlarına göre sütyen alırken dikkat ettikleri özellikler ... 35

Tablo 4.7. Araştırmaya katılan kadınların öğrenim durumuna göre sütyen alırken dikkat ettikleri özellikler ... 37

Tablo 4.8. Araştırmaya katılan kadınların gelir durumuna göre sütyen alırken dikkat ettikleri özellikler ... 39

Tablo 4.9. Doğru sütyen bedeninin belirlenmesini bilme durumu ... 40

Tablo 4.10. Sütyen bedenini bilmeyenlerin başvurdukları yöntemler ... 40

Tablo 4.11. Hangi fonksiyonel özelliklere sahip sütyenleri kullanmaları gerektiğini bilme durumu ... 41

Tablo 4.12. Balenli sütyen kullanmayı tercih etme durumu ... 42

Tablo 4.13. Balenli sütyen kullanmayı tercih etme sebepleri ... 42

Tablo 4.14. Araştırmaya katılan kadınların sütyen alırken tercih ettikleri kumaş türleri ... 43

Tablo 4.15. Araştırmaya katılan kadınların sütyenden beklediği fonksiyonel özellikler ... 44

Tablo 4.16. Araştırmaya katılan kadınların yaşlarına göre sütyenlerinde deformasyonun görüldüğü yerler ... 46

Tablo 4.17. Araştırmaya katılan kadınların yaşlarına göre sütyen kullanımında yaşadıkları sorunlar ... 48

(11)

BÖLÜM I GİRİŞ 1.1. Problem

İç giyim üretimi; dolayısıyla sütyenin de en karışık iç giyim ürünü olduğu göz önüne alınacak olursa, profesyonel sütyen üretimi günümüzde layık olduğu yere gelmeye çalışmaktadır. Piyasa da doğru üretilen ve satışa sunulan sütyenler olduğu gibi, bir kadının vücuduna hitap etmeden, anatomik yapısı hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan kişilerce üretilip satışa sunulan sütyenlerde azımsanamayacak derece de fazladır. Sütyen tasarlandıktan sonra, yapımı esnasında titizlikle durulması gerekmektedir. Bunun yolu ise hiçbir kadının birbirine benzemediği düşüncesini bilerek gerçekleşir. Doğru ve yerinde parametrelerin bulunarak, sütyenin hangi tarzdaki kadınlara, hangi amaçla tasarlandığı çok iyi bilinmelidir. Esas olan kadınların, doğru ve kaliteli sütyenin pahalı sütyen olduğu fikrinin geçerli olmadığının bilincinde olup, sütyen tercihlerini doğru tespit edilmiş göğüs ölçülerine göre yapmalarıdır.

Yanlış sütyen kullanımı sağlık sorunlarına yol açabildiği gibi, uzun vadede meme formunda da olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Özellikle bu sıkıntılara, büyük göğüslü kadınların sıklıkla karşılaştıkları sütyen deformasyonunu da ilave edecek olursak, büyük göğüslü kadınlar için sütyen kullanımı zaman zaman işkenceye dönüşebilmektedir. Bu araştırmada amaç, büyük göğüslü kadınların sütyen kullanırken yaşadıkları sorunların neler olduğunu belirlemektir.

Halil Bezmen, “sütyen önemli bir icattır” diye ifade etmiştir. “Küçük şeyler, büyük sonuçlar doğurabilir” derler. Bu cümleler, sütyenin önemini ifade etmek için oldukça yerindedir. Çünkü sütyen; esasen çok fazla ağırlığı olan ama özünde hafif şeylerdir. Sütyen üretimi, ciddi bir bilgi birikimiyle beraber teknolojiyi de gerektirmektedir. Memelere belli bir şekil verip, iki memeyi de birbirinden ayrı taşıyan ilk fabrikasyon sütyen 1928 yılında üretilmiş olmakla birlikte, cup sistemi yıllar sonra sistematikleşmiştir (Ayral, 2004: 7).

(12)

Sütyen kadınlar için her zaman önemli bir yere sahip olmuş, sosyolojik bir buluş olmasının yanı sıra günümüzde çağdaş bir kadının gardrobunun en önemli tamamlayıcılarındandır fakat giyim ve moda tarihi açısından oldukça da yeni bir buluş sayılmaktadır. Bu buluş, doğru üretilip, doğru kullanıldığı takdirde bir kadının, kişiliğini, kendine olan özgüvenini ve feminenliğini perçinler iken, yanlış kullanımda çeşitli sorunları beraberinde getirebilmektedir. Sütyenin kadın vücuduna form vermesinin yanında rahat olması beklenmektedir. Bu beklenti büyük göğüslü bayanlarda daha fazladır. Çünkü büyük göğüslü bayanlar beklentilerini tamamen karşılayan bir sütyeni piyasa da bulma sıkıntısı ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu beklentinin tam olarak karşılanamamasının en önemli sebeplerinden birisi de kullanıcıların doğru sütyen ölçülerini bilmiyor olmaları ve iç giyim satıcılarının da bu konu da alıcıyı bilgilendirecek bilgi ve tecrübeye sahip olmamalarıdır.

Literatürde sütyen ile ilgili kaynak ve araştırma eksikliğine dikkat edilecek olursa, bu araştırma ile sağlanacak bulguların, büyük göğüslü kadınların sütyen kullanırken yaşadıkları sorunları sebepleriyle birlikte ortaya koyacak olması açısından önemlidir. Bu sorunları tespit etmek amacıyla yapılan bu çalışmada, büyük göğüslü kadınların sütyen kullanırken karşılaştıkları sorunların neler olduğu sorusuna cevap aranacaktır.

1.2. Alt Problemler

Bu araştırmada, problem cümlesinde belirtilen konunun aydınlatılması için alt problemler olarak aşağıdaki sorulara cevap aranacaktır.

a) Büyük göğüslü kadınlar sütyen alırken hangi özelliklere dikkat etmektedir?

 Büyük göğüslü kadınların yaşları ile sütyen alırken dikkat ettikleri özellikler arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

 Büyük göğüslü kadınların öğrenim durumları ile sütyen alırken dikkat ettikleri özellikler arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

(13)

3

 Büyük göğüslü kadınların gelir durumları ile sütyen alırken dikkat ettikleri özellikler arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

b) Büyük göğüslü kadınların doğru sütyen kullanımı ile ilgili bilgileri hangi düzeydedir?

 Büyük göğüslü kadınlar doğru beden ölçüsünün nasıl belirlendiğini biliyor mu?

 Büyük göğüslü kadınlar bedenlerine uygun sütyeni nasıl almaktadır?  Büyük göğüslü kadınlar hangi fonksiyonel özelliklere sahip

sütyenleri kullanmaları gerektiğini biliyor mu?

 Büyük göğüslü sütyen kullanıcıları balenli sütyeni tercih ediyor mu? Tercih ediyor ise tercih sebepleri nelerdir?

 Büyük göğüslü sütyen kullanıcıları sütyende ne tür kumaşları tercih etmektedirler?

 Büyük göğüslü kadınların sütyenden beklediği fonksiyonel özellikler nelerdir?

c) Büyük göğüslü kadınların sütyenlerinde deformasyon en çok hangi bölgelerde görülmektedir?

 Büyük göğüslü kadınların yaşları ile sütyenlerinde deformasyonun görüldüğü yerler arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

d) Büyük göğüslü kadınların sütyen kullanımında yaşadıkları sorunlar nelerdir?

 Büyük göğüslü kadınların yaşlarına ile sütyen kullanımında yaşadıkları sorunlar arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

1.3. Sınırlılıklar

(14)

 Problem, İzmir ilinde yaşayan 95 cm ve üzeri göğüs ölçüsü çevresine sahip kadınlarda izlenecektir.

 Problemi izleme durumu, anket formu ile sınırlı olacaktır.

 Verilen cevaplar deneklerin algısına dayalı olarak sonuçlanacaktır.  Sütyen ile ilgili kaynak yetersizliği, kaynak taramasında dezavantaj

olacaktır.

 Büyük göğüslü kadınların mahremiyet duygusundan kaynaklı ankete karşı olabilecek çekinceleri dezavantaj olacaktır.

 Hamile, loğusa ve çocuk emziren kadınlarda büyük beden standardında olsalar dahi araştırma kapsamı dışında tutulacaklardır.

1.4. Tanımlar 1.4.1. İç giyim

“Vücudun fiziksel sağlığını koruyan, ruhsal kaygıyı ve endişeleri gideren, dış giyime iyi bir görünüş kazandırmayı amaçlayan, vücuda istenilen görüntüyü sağlayacak formu kazandıran ve doğrudan tene giyilen giysidir” (Çileroğlu, 2006: 19).

1.4.2. Sütyen

“Kadınlar tarafından göğüsleri desteklemek, tutmak ve estetik bir görünüm kazandırmak için kullanılan, genellikle omuzlardan geçen askıları olan, arka ortada kopça / toka gibi kapama malzemeleri ile tutturulan, elastik şeritlerle sabitleştirilen, iki göğüs kılıfından oluşan iç giysidir” (Tekel, 1990).

Püsküllüoğlu sütyeni, “göğüsleri dik tutmak için kullanılan, saten, dantel gibi kumaşlarla yapılan kadın iç giyimi” olarak tanımlamıştır. (Püsküllüoğlu, 1995: 1398).

1.4.3. Cup-bone

Cup İngilizce bir kelime olmakla birlikte, Redhouse Sözlüğü’nde; “fincan, kap” olarak ifade edilmiştir (Redhouse, 1996: 66).

(15)

5

Her ne kadar göğüs kılıfı, göğüs kabı v.b. isimlerle de ifade edilebiliyor olsa da, Türkiye’de de sütyen üretimi sektöründe cup ifadesi sıklıkla tercih edilmektedir. Mecazi anlama sahip olan cup sözcüğü, sütyende memeleri çevreleyen, kap şeklindeki çukur parçaları ifade etmektedir.

1.4.4. Kumaş

Eğrilip, bükülebilen lifli maddelerden keçeleştirme, örme, dokuma v.b. yöntemlerle oluşturulan ve giysi yapımında, döşemecilikte kullanılan tabakamsı, yüzeysel yapıların genel adı (Büyük Larousse, 1993: 7154).

1.4.5. Kopça

Tekstil ve Konfeksiyon Araştırmaları Merkezi (T.K.A.M.)’ nin Konfeksiyon Teknolojisi ansiklopedilerinde kopça şu tanımla yer almaktadır; ‘Prinç, nikel veya siyah emaye madenden yapılan, biri çengel şeklinde ve diğeri çengelin içine geçeceği göz şeklinde olan iki parçalı tutturucudur’ (Yakartepe, M., Z., 1993: 3263).

Türk Dil Kurumu ise kopçayı; bir giysinin iki yanını birleştirmeye yarayan ve metal bir halka ile bir çengelden oluşan araç’ olarak tanımlamaktadır (Türk Dil Kurumu, 2008).

1.4.6. Tasarım-tasarlama

Bir tasarlama eylemi sonucunda beliren ve asıl yapıtın gerçekleştirilmesi sırasında yönlendirici olan proje, çizim, maket v.b. ürünlerin tümüne tasarım denilmektedir (Sözen ve Tanyeli, 1992: 231).

Erdoğan’ a göre ise tasarım; “Latince kökenli bir kelimedir. Latince’ de ignore kökünden işaret etmek, belirtmek, planlamak, resmetmek, bir model veya şekil olarak kurmak” anlamına gelmektedir (Erdoğan, 2006: 18).

(16)

Diğer bir tanımda ise tasarım; “bir ürün ortaya koymaya yönelik düşünsel yada maddi çalışmalar sürecidir” (Ana Britannica, 1990: 2547).

Bir tasarımın oluşabilmesi için öncelikle bir konunun olması, ana fikrin yakalanması devamında ise, bir planın oluşturulması, planın denetimi ve geliştirme çalışmaları gereklidir. Tasarımın ilgi odağı piyasa olmalı ve tasarlanan ürün işlevsel olmakla birlikte özgün olmalıdır (Tansoy ve ark., 1994: 72).

Tasarlama; sanatsal değer taşıyan bir ürün ortaya koymak amacıyla yapılan fakat ürünün gerçekleştirilme aşamasını içermeyen çalışmaların tümüne verilen isimdir (Sözen ve Tanyeli, 1992: 231).

(17)

BÖLÜM II

KURAMSAL TEMELLER VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.1. Sütyen İle İlgili Genel Bilgiler

Doğrudan tene temas eden giysiler iç giyim olarak isimlendirilmektedir. Kullanım yerine göre oldukça çeşitlenen kadın iç giyimini;

a) Atlet b) Fanila c) İç gömlek d) Kamisol e) Sütyen f) Jartiyer g) Korse h) Jüpon

j) Kombinezon olarak sınıflandırmak mümkündür. Kadının vücuduyla ilgili olabilecek estetik kaygılarını gidermede, vücuda form vermede ve kendine olan güveninin artmasında en etkili olan iç giyim ise sütyenlerdir (Yakartepe, 1995: 868-876).

2.1.1. Sütyenin tanımı

“Sütyen” sözcüğünün kökeni Fransızca olup, “soutien-gorge” kelimesinden gelmektedir. İngilizcesinin ise, değişik bir etimolojik geçmişi söz konusudur. İngilizler sütyen karşılığı olarak yine Fransızca kökenli “bra” sözcüğünü kullanmayı tercih etmişlerdir. “Bra” Fransızca kökenli brassiere sözcüğünün kısaltması olup, bebek zıbını demektir. Özellikle 1937 yılından itibaren İngilizcede neden brassiere sözcüğünün kullanılmasının tercih edildiği ise bilinmemektedir (Ayral, 2004: 18-19).

(18)

Sütyen için birbirleriyle benzerlik gösteren çeşitli tanımlar yapılmış olmakla birlikte, “kadınların göğüslerini desteklemek, tutmak ve estetik görünüm kazandırmak için kullandığı iç giysisi” olarak tanımlamak mümkündür (Yakartepe, 1995: 868).

2.1.2. Sütyenin tarihsel gelişimi

Sütyenin tarihsel gelişimine değinilecek olursa, geçmiş kaynaklar insanların, ilk çağlarda vücutlarını saran kat kat drapeli kumaşlar ve deriler kullandıklarını göstermektedir. Antik Yunanlılar’ ın ve Mısırlılar’ ın iki kat giysi giydikleri de bilinmektedir. Fakat bunlardan birine iç giyim demek yanlıştır. Ayrıca o dönemden günümüze kadar ulaşan yazıtlarda bele ya da memelere biçim vermek için sarılan keten dolaklardan bahsedilmektedir (Ayral, 1993: 15). Keten, Mısır ve Hindistan’ dan pamuk henüz temin edilmiyorken, Avrupa ‘ da tercih edilen kumaşlardan biriydi (Göknar, 2009: 29). Bu sebeple, o dönemlerde ketenin bu tür kumaşlarda kullanılması olası bir durumdur.

Yunanlılar’ ın, zamanında “mastodeton” olarak bilinen ve büyük olasılıkla memeleri düzleştirmek için kullandıkları bir tür sargının varlığı da bilinmekte olup, Ayral ‘a göre, Yunanlılar’ ın bu buluşunu ilk sütyen olarak nitelendirmekte doğru olmaktadır (Ayral, 1993: 15).

Cecil Saint Laurent’in yazmış olduğu The Great Book Of Lingeria’ ye göre ise, meme örtüsü / sütyen olarak kullanılan ilk giysiler, 3-4. yüzyıllarda İtalya’nın güneyinde Sicilya Adasında kullanılmıştır. Yazar Laurent, buna kanıt olarak Sicilya’ da Prezze Arnmerina Villa’ da bulunan spor yapan 2 kadın mozaiğini göstermiştir. Bu kanıt, sütyenin ilk kullanılmaya başlandığı zamanı yerinde tespit eden bir kanıt olup, günümüzde de kabul görmektedir. Kadın giysileri ilk olarak, 12. yüzyıldan itibaren vücudun şeklini almaya başlamış ve devamında da iç giyim gündeme gelmeye başlamıştır (Ayral, 2004: 20-21).

16. yy.’ ın ikinci yarısında ise, beli oldukça belirginleştiren sıkı korsajlar ve mideyi saran balenalı korseler günlük yaşamın birer parçası haline gelmiştir. 18. y.y boyunca iç çamaşırının temel görevi, kadının elbisesinin vücuduyla uyum içinde olup, vücut yapısını meydana çıkarmaktı. Dönemin şatafatı içerisinde balo kıyafetlerinin

(19)

9

altındaki çamaşırlar, kadınlara özgürlük sağlamaktan ziyade, toparlama, sıkıştırma işlevini yerine getirmekteydi. 18. yy’ ın sonlarına gelindiğinde ise, jüpon, korse v.b. ile daha da belirginleştirilen abartılı giyimin yerini aniden hiçbir iç giyim gerektirmeyen ince yünlü ya da pamuklu uzun giysiler ve pantolonlar almıştır. Bu değişikliğin sebebi 1789 Fransız Devriminin kadınlar içinde bir devrim niteliğinde olmasıyla ilgilidir. Fransız sanat ve mimari akımı olan Rokoko Döneminde popülaritesini sürdüren korseler gözden düşüp, yerini daha kullanışlı modeller almıştır. Bu dönemin devrimcileri eski toplumdan ayrılmalarını sağlamak için kıyafetleri kullanmışlardır. Gösterişli giyinen insanlar devrim karşıtı kitleye ait olarak kabul edilirken, devrimciler külot ve ipek çorapların yerine uzun pantolonlarla gezmeyi uygun bulmuşlar ve isimleri de bu doğrultuda “sans culottes (külotsuzlar)” olmuştur (Ayral, 2004: 22).

19. yüzyılın başlarında ilk kez korselerin üzerinde çanak biçiminde taşıyıcılar görülmüş ama ne yazık ki uzun yıllar sütyen, korsenin esaretinden kurtulamamıştır. XX. yüzyılın ilk on yılında, korsenin sütyene dönüşmesi şeklinde yaşanan değişim, kadınlar için büyük bir atılım anlamını taşımış ve tarihte ilk kez sadece memeler için bağımsız bir iç çamaşırı tasarımı yapılmıştı. ABD’nin ilk patentli sütyeni ise, Newyork’ lu bir genç kız olan Mary Phelps Jacobs tarafından şans eseri icat edilmiştir. Bu genç kız bir dans için hazırlanırken kendisine gösterilen ağır gece korsesini giymek istememiş ve hizmetçisinin de yardımıyla iki mendil ve pembe kurdelelerle kendisi için gerekli iç çamaşırını yaratmıştır. Daha sonra 1914 yılında Caresse Crosby adıyla bu sütyenin patentini almış ve söz konusu stil ‘ sırtsız sütyen’ olarak isimlendirilmiştir. Jacobs, bir süre sonra patent hakkını da yüklü bir ücret karşılığında Amerikan Warners firmasına satmıştır. Henüz I. Dünya Savaşı patlak vermeden önce, Fransızlar savaştan sonra küçük memelerin moda olacağının sinyallerini savaştan çok önce -1912 yılında- vermişler ve memeleri küçültmek üzere göğüsleri sımsıkı saran, elastiki ve askısız olan Junon Meme Küçültme Sütyeni’ ni üretmişlerdir (Yalom, 2002: 172-174).

1. Dünya Savaşı zamanlarında kadınların üniforma giymeleri ve eskiden farklı olarak fiziksel güç gerektiren çalışmalarda da bulunmaları sütyeni ön plana çıkarmıştır. O günün sütyeni, basit bir meme düzleştiricisiydi ve zamanla ünlü korse üreticileri tarafından da sütyen üretimine başlanmıştır. Fakat 1920’lerin ortalarında belirgin meme ve ince bel bir kez daha moda olmuştur. Nitekim ilk fabrikasyon sütyen 1928 yılında üretilmiş ve sütyenler artık yapay “meme büyütücü” ya da “meme bastırıcı” olmaktan

(20)

çıkmıştır. Artık sütyenler sadece kadının memelerinin doğal biçimlerini denetim altında tutmaktaydı. Bu dönemde korse üreticileri de kadın bedeninin tek tip olmadığını fark etmişlerdir. Bu doğrultuda kadın bedenin bilimsel olarak sınıflandıran ilk şirket, Avustralya’ da kurulu Berlei Korse Şirketi olmuştur. Uzmanlar kadın bedeni üzerinden 26 farklı ölçü alarak, beş beden grubu altında toplamışlar ve aynı çalışmayı daha da geliştirerek 1976 ve son olarak 1992 yıllarında da tekrarlamış ve tüm bu bilgiler ışığında iç giyimde ölçü kavramını yerleştirmişlerdir. 1935 yılında ilk defa, A, B, C, D bone (cup fitting) ölçülerini gündeme getiren firma ise, ABD firması olan Warner’ s olmakla beraber bu anlayışın sektörde yerleşmesi oldukça zaman almıştır. Ülkemizde ise, bone ölçülü ilk sütyen 1970’ li yıllarda Kom firması tarafından üretilmiştir (Ayral, 2004: 24-26).

60’ lı yılların başında sütyenler, 50’ lerin sert sütyenlerinden uzaklaşmaya başlamış, 1963 yılında Amerikan Warner’ s firmasının ürettiği elastik streç sütyen tam bir icat olarak kabul görülmüş ve taklitleriyle hızla yayılmıştır. 1960’ lı yıllar yerini 70’ lere bırakırken cinsel devrim, zulmedici bir esaret olarak nitelendirdiği sütyeni reddetmiştir. Feministler, bu yıllarda iç çamaşırı tasarımcılarını kadınlardan çok, erkekleri düşündükleri ve onların arzuları doğrultusunda memeleri paketledikleri için suçlamışlardır. Neden kadınların insan için daha uygun ve rahat sütyenler giymekten yoksun bırakılıp, yerine sert sütyenleri içinde, erkeklerin hayallerine hizmet etmekle yükümlü kılındıklarını sorgulamışlardır. Üreticilerde bu unisex düşünceye kayıtsız kalmamış, olabildiğince hafif ve neredeyse fark edilmeyen sütyenlerle karşılık vermişlerdir (Yalom, 2002: 180).

60’ lı yılların sonlarında, feministlerin sütyen üzerine gerçekleştirdikleri ayaklanmalar sütyenleri yakma eylemlerine kadar uzanmış ve medya da büyük ses getirmiştir. Aslında bu eylemlerin medyada ses getirmesi, sütyeni bilmeyen kadınları da sütyen ile tanıştırarak, daha büyük kitlelere yayılması açısından sütyenin zaferi olmuş ve yine o döneme rastlayan 1965 yılında ten rengi naylondan sütyenler üretilmiş ve “no bra” adı altında piyasada yerini almıştır (Göknar, 2009: 28-31).

1968 yılında İngiliz Gossard firmasının üretip, “Wonderbra” (mucize sütyen) olarak isimlendirerek kadınların beğenisine sunduğu sütyenler ise, sektörde devrim yaratmıştır ve dünyanın en çok satılan sütyeni olarak tarihe geçmiştir. Üretim amacı küçük memeleri olduklarından büyük gösterme olan Wonderbra, 23 dikiş tekniği ve 42

(21)

11

ayrı parçanın bone içerisine yerleştirilmiş özel yükseltici ve doldurucularla birleştirilmesi sonucu elde edilmiş ve göğüs ölçüleri 34, 36A, 34B olan kadınlara önerilmiştir (Ayral, 1993: 57).

Geçen yıllar ve değişen dünya, kadınların olabildiğince hafif, kolay yıkanabilen, kolay giyilip çıkarılabilen ve bir o kadar da fark edilmeyen iç giyimi tercih ettikleri gerçeğini doğurmuş ve yavaş ilerlemiş olan bir sektör olsa da, günümüz sütyenlerine merhaba denmiştir.

2.1.3. Sütyen çeşitleri

Günümüzde sütyen genellikle mideli sütyen, midesiz sütyen ve emzikli sütyen olarak 3 grup altında toplanmaktadır.

Mideli sütyen: Bu sütyenlere korseli büstiyerde denilmektedir. Göğsü ve bele kadar olan vücudu toplayıp saran, giysilerin altına giyilen bir tür korsedir. Bu sütyenlerde vücudun dik durması ve göğüsleri yukarı kaldırması için göğüsün altında kalan kısma balen yerleştirilmektedir.

Midesiz sütyen: Askılı veya askısız olarak kullanılabilen, göğüsleri tam olarak kavrayan ve istenilen görünüşü sağlayan bir iç giysidir.

Emzikli sütyen: Loğusa annenin çocuğunu emzirirken rahatlıkla süt verebilmesi ve göğüslerin yapısal özelliklerine zarar vermeyecek işleve sahip olmasını sağlayacak tarzdaki sütyenlerdir (Tekel, 1990: 45).

Diğer bir gruplandırma ise; daha detaylı olarak Ayral tarafından yapılmıştır. Ayral, özel amaçlı sütyenlerde olmakla beraber sütyen çeşitlerini 8 grup halinde toplamıştır:

(22)

 Yumuşak doğal boneli sütyen (astarsız): Çift ilmekli örgüden veya benzeri olan kumaşlardan üretilen, memeyi çepeçevre saran sütyenler olup, görüntüsü yumuşak ve doğal olduğu gibi aynı zamanda astarsızdırlar.

 İnce astarlı kesimli sütyen: Boneleri ince bir astarla kaplı olan bu sütyenlerin, astarı ile bonesi (cup) arasında ince bir kat elyaf kullanılır. Bu sütyen memelerini daha da belirginleştirmek ya da iri göstermek isteyenlerin tercih ettikleri sütyenler arasındadır.

 Beslenmiş boneli sütyen: Bone (cup) içi, memeyi büyük göstermek için beslenmektedir. Kullanılan elyaf, ortada kalın yanlarda daha ince bir şekilde döşenir. Bu tür sütyenler genelde, yalnızca A ve B boneler için üretilir.

 Elastik sütyen (tamamen esnek boneler): Her tip vücudu kolayca sarıp, ara bedenlere de rahatça uyum sağlayan ve oldukça esnek sütyenlerdir. Kollarını çok sık hareket ettirmesi gerekenler ve spor yapanlar için idealdirler.

 Balenli sütyen: Özellikle büyük memeleri sıkıştırmadan, kaldırmadan rahat bir pozisyonda tutan ve aynı zamanda 2 memeyi birbirinden ayıran sütyenlerdir. Balenli sütyenlerde dikkat edilmesi gereken nokta; memenin tümünün cup içerisine yerleşmiş olmasını sağlamadır. Aksi takdirde; memeyi ezmesi, kesmesi gibi sorunlar ile karşılaşılması olasıdır.

 Askısız sütyen: Askısız sütyenin popülerliği büyük ölçüde hazır giyim modasına bağlıdır. Gelişen modeller, yeni kumaşlar ve en önemlisi alttan balen destek yapımı, askısız sütyenin kullanımını çok belirgin şekilde arttırmıştır. Genelde, bu sütyenlerde bone, meme çizgisini ortaya çıkaracak şekilde astarlanır. Beden biçiminden dolayı birbirinden uzak askı kullanamayan dar omuzlu kadınlara önerilir.

 Dikişsiz boneli sütyen: Cup yüzeyinde herhangi bir dikiş kullanılmadan üretilen, memeleri iyice saran ve kesintisiz, uyumlu bir vücut görüntüsü

(23)

13

oluşturan sütyenlerdir. Amaç; özellikle dar kıyafetlerden, memenin doğal bir çizgisinde görünmesini sağlamaktır.

 Önden agraflı sütyen: Kullanım kolaylığı ve sırtta kat yapmaması nedeniyle tercih edilen sütyenler olup, Türkiye’ de “brijit sütyen” olarak bilinmektedir. Bu sütyenler özellikle A ve B cup’lar için ideal bir modeldir (Ayral, 1993: 90-92).

2.1.4. Geçmişten günümüze sütyen yapımında kullanılan kumaşlar

Sütyen üretiminde ise, geçmişten günümüze kadar çeşitli kumaşlar kullanılmıştır. Sütyen, 1900’lere kadar tam olarak geliştirilip, özgürlüğünü ilan edememiş olsa da, buna korselerde dâhil olmakla birlikte, iç çamaşır ürünlerinde keten daha sonra da pamuklu, ipek v.b kumaşlar kullanılmaktaydı. 1900’ler civarında geliştirilen suni ipek, ucuz iç çamaşırı üretiminde çok sık kullanılmaya başlanmıştır. Suni ipek üretiminden daha sonra, çift taraflı esneme özelliğine sahip olan Lastex’ in icadıyla sütyenler daha fonksiyonel hale gelmişlerdir. Bu dönemde Mark Jacobs’ un bir tasarımını satın alan Warner’ s firması elastiki sütyenleri popüler hale getiren firma olmuştur. Lastex’ in keşfinin ardından, DuPont’ un 1938’ de naylonu - moda endüstrisinde yeni bir devrim yaratacak olan bu çok dayanıklı sentetik ipliği - keşfetmesi izlemiştir ve naylon iç çamaşırları piyasaya hızla yayılmıştır. Fakat patlak veren II. Dünya Savaşı, iç giyim endüstrisine büyük bir darbe vurmuş, kadınlar naylon iç çamaşırlarına, İngiltere ve ABD’ de pek çok fabrikanın yönetimine, askerler için gerekli ürünlerin yapılması amacıyla el konulmasından dolayı ulaşamaz olmuştur. Bu dönemde ipek ve naylon paraşüt yapımında kullanılmış, pamuklular, yünlü ya da suni ipekten dokunmuş kumaşlarda, saten ve dantellerde kıtlık yaşanmıştır. Bu süreç içerisinde, özellikle Maiden Form firması zor olanı yapmış, bulmakta zorlanılan malzemelerin yerine benzerlerini kullanarak sütyen üretimine devam etmiştir. Berlei Korse Şirketi’ de o dönemde aynı politikayı izleyen firmalar arasındadır. Savaş sona erdiğinde ise, Amerikan Firmaları eskiye göre daha kolay elde edilebilen paraşüt ipekleri, suni ipekliler ve naylon trikoları kullanarak bütünüyle farklı tarzda iç giyimi üretimlerine hızlı bir şekilde başlamışlardır (Yalom, 2002: 174-178).

(24)

Bugün ise; sütyen yapımında kullanılan kumaşlar şöyle tanımlanabilir:

Pamuklu: Çok çeşitli türleri olan bitkisel bir kumaştır. Teri emer, serin tutar ve bu doğrultuda hareket özgürlüğü sağlar. Dayanıklı bir kumaş olmasıyla birlikte yıkanması da kolaydır. Sıcak su ve deterjan bozulmasına sebebiyet vermez (Ayral, 1993: 101).

Naylon: Tek başına ya da karışım olarak kullanılabilen yapay bir kumaştır. Gerilmeye dayanıklıdır, toz-toprağı saklar, küf ve bakteriye dayanıklıdır ayrıca statiği önler. Yüksek filamentli naylon iplikleri genellikle spandex (elastan elyaf) ile karıştırılır ve atletik hazır giyim, yüzme kıyafetleri ve çoraplarda kullanılır. Naylon güvenlik ağları, inşaat işçilerini zedelenmelerden korumak için kullanılır. Kuzey kutbu civarında, askeriyede sığınakları yalıtmak için 3 boyutlu naylon kumaşlar kullanılır. Bu sığınaklar dış sıcaklık – 650 °C' nin altındayken iç sıcaklığı 500 °C olarak korur.

Özellikleri: Hafiftir, Kolay yıkanabilir, ütü istemez, çekmeye ve kırışıklığa karşı

dirençlidir. Kıvrılabilir ve esnektir, aşınmaya karşı dayanıklıdır. Hızlı kuruyabilir, düşük nem emilimlidir. Ön boyamaya tabi tutulabilir, geniş sıralı renklerle boyanabilir. Kimyasallardan ve yağdan kaynaklanabilecek aşınmalara karşı dayanıklıdır. Statik ve tüylenme problemi olabilir. Sürekli güneş ışığına karşı direnci düşüktür. Teri emme özelliği yoktur.

Kullanım alanları: Hazır giyim / deniz kıyafetleri, günlük kıyafetler, bluz,

elbise, spor giyim, pantolon, ceket, etek, yağmurluk, kayak ve kar kıyafetleri rüzgarlık, çocuk giyimi, çorap, ev tekstili / halı, kilim, perde, döşemelik, serilebilir kumaş, yatak örtüsü, bavul, şemsiye, uyku tulumu (Aysu, 2011: 2).

Lastik: Doğal elastikiyet veren aynı zamanda vücudu saran kauçuk ağacından üretilen güçlü bir elyaftır. Ancak şampuanla sık sık yıkanması ve giyimine ara verilmesi

(25)

15

gerekir. Esnemeyi ayarlayabilmek için genellikle karıştırılarak üretilir. Lastik tek başına boya tutmaz (Ayral, 1993: 101).

Spandex (elastan elyaf): Sağlam ve esnek fabrikasyon bir elyaftır. Çok ince ve hafif kumaşlar elde etmek için kullanılır. Elastan iplik; herhangi bir kuvvetle çekildiklerinde belli bir derecede uzama ve uzamaya sebep olan kuvvet yok olduğunda ise tekrar eski haline dönme özelliğine sahip poliüretan-elastomerden yapılan ipliklere verilen addır.

Genel özellikleri: 195–200 °C’de yumuşamaya başlar. 230–240°C’nin

üzerindeki sıcaklıklarda erir. Hidrofob bir ipliktir. Ancak % 0,03 ile % 1,5 arasında oranlarda nem alır. Yüksek esneme yeteneği yanında, uzun süre kullanma özelliğine sahiptir. Çok iyi esneme ve geri dönme özelliği vardır. Elastikiyet katsayısı çok yüksektir. İnce, ipeksi bir tutumu vardır. Hijyenitesi iyidir. Vücutla teması mükemmeldir, elastanla yapılan giysiler rahatsız etmez. Elastan iplik yalnız olarak kullanılmaz. Kumaşta esas ipliğin yanında yardımcı iplik olarak kullanılır (www.kimyaturk.net, 2011).

Leno: Leno bir örgü çeşididir. Çapraz dokuma kumaşlara leno örgü kumaşlar denilmektedir. Gevşek yapılı ancak yüksek çekme dayanıklılığı istenilen kumaşlara çapraz dokumacılık ile ulaşılabilir. (www.tekstilbiligi.com, 2011).

Yumuşak ve hafif bir dokumadır. Sağlam ve elastikidir. Sahip olduğu bu elastikiyet kaymayı önler. Vücudu sarar ve kullanıldığı sütyende memeleri kontrol altında tutar (Ayral, 1993: 101).

Fiberfill: Bükülmüş polyester elyaftan yapılmış, hafif ve yumuşak bir dolgu lifidir. Dolgu lifleri, yatak, giysi, döşeme malzemelerinde ve bazı özel malzemelerde kullanılmaktadır. Kullanım yerine bağlı olarak, iyi bir dolgu liflerinden beklenilen özellikler her zaman aynı değildir. Dolgu liflerinin uyku veya giyim konforunu sağlayan

(26)

fizyolojik özellikleri, ısı yalıtımı ile hava ve nem geçirgenlikleridir. Son yıllarda ısı yalıtımının yanı sıra nem transferi ve nem yönetiminin önem kazanmasıyla, yatak ve yorganların oluşturduğu pazarda dolgu lifleri oldukça önem kazanmıştır. Dolgu liflerinden beklenen diğer özellikler, dolgunluk, hacimlilik, elastikiyet, yumuşaklık ve sıkıştırabilirliktir. Bu özelliklerin önem derecesi ise ürün tipine bağlı olarak büyük farklılıklar göstermektedir. Ayrıca bu özellikler kullanıma, kuru temizlemeye veya yıkamaya karsı dayanıklı olmalı ve kullanımdan sonra eski halini alabilmelidir. Eskiden dolgu lifi olarak doğal malzemeler kullanılmasına karsın günümüzde sentetik liflerin, özellikle polyester liflerinin kullanımı artmıştır. Polyester liflerinin artan üretimi, düsen fiyatları, keçeleşme eğiliminin olmaması, güve ve diğer haşerelere karsı dayanıklılığı, toz tutmaması gibi özellikler de dolgu lifi olarak kullanılmasında avantaj sağlamaktadır (Bozacı ve ark., 2009;1).

Ağ örgü: Sağlam, aşağı ve yukarı uzatılabilen bir örgü türüdür. Hafif, serin ve rahattır (Ayral, 1993: 102).

Polyproplen: Olefin olarak da adlandırılan PP elyafı spor alanları için suni çimen, kullanıldıktan sonra atılan hazır çocuk bezi, konut yalıtımı, koruyucu giyecekler, yol döşemelik kumaşları, yırtılmaya ve patlamaya dayanıklı koruyucu zarflarda kullanılır. Ayrıca çok soğuk bölgeler için iç giyim olarak iyi bir seçimdir. Yüksek mukavemetli, yüksek yoğunluklu olefin lifleri, çelikten 10 kez daha mukavim olacak şekilde geliştirilmişlerdir. Ayrıca spor ve otomotiv malzemelerinde hortum ve kayışları kuvvetlendirmek için kullanılırlar. Düşük ağırlıklı olefin, genellikle halıların arka kısımlarında jüt ile yer değiştirmiştir. PP ve akrilik kum torbaları, otoyollarda çarpma bariyeri olarak ve akışı önlemek için sedlerde kullanılır. Nonwoven olarak sahil hattı ve akarsuların akış yataklarını kuvvetlendirmede kullanılmaktadır.

Özellikleri: En hafif liftir, suda yüzebilir. Güçlü ve esnektir. Pas, güneş ışığı,

koku ve statik problemlere karşı dirençlidir. Yüksek yalıtımlıdır, hızlı kuruyabilir. Kimyasallardan dolayı oluşan bozulmalara, küf, ter ve çürümeye karşı dirençlidir. Statik

(27)

17

ve tüylenme problemi olmaz. Ütüleme, yıkama ve kurulama düşük ısıda yapılmalıdır, alerjenik değildir.

Kullanım alanları: Hazır giyim / günlük giyim, spor giyim, iç giyim, astar, kot,

çorap, ev tekstili / iç ve dış halılar, duvar kaplamaları, halı sırtı, mobilya ve yatak kumaşı (Aysu, 2011: 2).

Polyester: Polyester yüksek mukavemet / ağırlık oranına sahiptir ve ticari kullanımda en başarılı yapay elyaftır. Tüm örtü, ev tekstili (yatak takımları, çarşaflar, yastık, perde, mobilya döşemeleri, halılar), lastik, çorap ve kemerlerde destekleyici elyaf olarak kullanılırlar. Ayrıca oldukça sık tekrar kullanılabilen bir elyaftır. Yeni yalıtılan polyester elyaf dolgu ürünleri, Everest Dağında dağcılar tarafından test edilmiştir. Tırmanma elbiseleri, uyku tulumları, parkalar ve diğer yüksek performanslı açık hava giyiminde kullanılırlar. Polyester polar hatları, kış rüzgâr sörfüne izin verecek şekilde elbiseleri kurutur.

Özellikleri: Yumuşak, pütürlü tuşe güçlüdür, çekme ve aşınmaya karşı

dirençlidir. Yıkanabilir, kuru temizlenebilir. Çabuk kurur. Kırışmaya karşı dirençlidir, ısı uygulandığında kıvrılma özelliği vardır. Kimyasallara karşı dayanıklıdır. Statik ve tüylenme problemi olabilir. Düşük emiliminden dolayı pas çıkarma problem olabilir.

Kullanım alanları: Hazır giyim / bluz, elbise, ceket, spor kıyafetleri takım elbise,

gömlek, pantolon, yağmurluk, çocuk giyimi, bayan iç çamaşırı, ev tekstili / perde, serilebilir kumaş, yer kaplaması, döşemelik, nevresim, lif dolgusu (Aysu, 2011: 3).

Viskon: Rayon olarak da adlandırılan selülozik yapılı, kâğıt hamurundan olan viskonun, çok yönlülüğü ve renk alanı uzunluğu, onu ev döşemeciliği ve hazır giyimde popüler bir elyaf haline getirmiştir. Ultra ince viskon, bluz ve elbiselere ipeksi bir görünüm ve tuşe verir. Yüksek ıslak modüllü viskon, tek başına veya karışım olarak kırışmayan kumaşlarda kullanılır. Rengi iyi tutar ve kuru temizleme yapılmadan yıkanabilirler. Ateşe dayanıklı rayon / yün karışımları ticari olarak uçak koltuklarında kullanılırlar.

(28)

Selüloz, ağaç ve pamuk döküntüsünden kimyasal işlemlerle elde edilen viskon, elyaf pamuğa nazaran daha parlaktır, ipek görünümündedir. Tek başına üretim yapılabildiği gibi pamuk ve polyesterle karışım yapılabilir. Islak mukavemeti çok düşük olduğundan tek kullanıldığında özel viskon tercih edilir. Yüksek sıcaklıkta ayrışır. Zayıftır, sıkıştırılınca kolay kırışır. Aşınma dayanıklılığı zayıftır. Güveye karşı dayanıklı, böceklere karşı hassastır. Kimyevilere karşı hassastır çabuk yanar. Güneş ışığına karşı dayanıklıdır. Emici özelliği ve canlı renklere boyanabilmesi dolayısıyla moda kumaşlar için aranılan elyaftır. Yıkanması çok kolaydır. Kuru temizleme tercih edilmelidir. Çok geç kurur, kolay ütü olur, emniyetli ütü sıcaklığı 1200 °C'dir.

Özellikleri: Rahat ve yumuşaktır. Yüksek emilimlidir, kolay boyanabilir ve baskı

yapılabilir. Statik ve tüylenme problemi olmaz. Yıkanabilir ve kuru temizlenebilir. Yıkandığında fark edilir derecede çekme yapabilir, bu yüzden sadece kuru temizlenmelidir.

Kullanım alanları: Hazır giyim / bluz, elbise, ceket, spor gömlek, spor kıyafet,

kravat, takım elbise, iş elbiseleri, bayan iç çamaşırı, astar, pantolon, bayan şapkası Ev Tekstili/ perde, battaniye, yatak çarşafı, masa örtüsü ve döşemeliklerde Endüstriyel/tıbbi ürünler, nonwoven, oto lastikleri ve ayrıca kadın bağlarında kullanılır (Aysu, 2011: 3).

Elastan:

Özellikleri: Hafiftir, yırtılmadan % 500 genişleyebilir. Tekrarlayarak açılabilir

ve orjinal özelliğini korur. Statik ve tüylenme problemi olmaz. Vücut yağına, losyon, ter, temizleyicilere karşı dirençlidir. Pürüzsüz, yumuşak ve bükülgendir. Güçlüdür, aşınmaya karşı dayanıklıdır.

Kullanım alanları: Hazır giyim / mayo, çorap, aerobik / joging giysileri, nakış

ipliği, kayak pantolonu, tıbbi bantlar gibi gerginlik gerektiren alanlarda kullanılmaktır (Aysu, 2011: 4).

Son yıllarda sütyen dikiminde örme kumaşlardan en çok kullanılanlar, microfiber, pamuk-elastanedir (%6 elastanı geçmemek koşulu ile ya da %12 elastan ile

(29)

19

spor sütyenler). Ayrıca, yan panellerde esnek örmeler kullanmak koşulu ile gömleklik poplinden de sütyen dikilmektedir, aynı şekilde yan panellere esnek örmeler kullanmak koşulu ile dokuma satenlerden de dikilmektedir. Son zamanlarda İtalyan “Boselli” dokuma satenlere elastane eklemeyi başarmıştır ve bu kumaş ile de sütyen dikilmektedir. “Sütyeni dikerken hangi kumaşı kullandığından çok, kullandığın kumaşa göre kalıp çıkarmak çok daha önemlidir” diye belirten Cüneyt Ayral ilkece pamuklu sütyenlere, özellikle yaz aylarında tercih edilen pamuklu sütyenlerin teri emerek, meme üstünde soğuyan terin süt bezlerini rahatsız ederek koku yaptığı sebebiyle karşı olduğunu, oysa sentetik kumaşlardan üretilen sütyenlerde ter meme ile sütyen arasından kayarak gittiği için daha iyi olduğunu belirtmiştir (Ayral, 2010).

2.1.5. Sütyen tasarımının önemi

Moda tasarımcıları, mevsimleri göz önüne alarak, belirli zamanlarda kreasyonlarını hazırlayıp, sunmaktadır. Bu iç giyim içinde süregelen bir durumdur.

Değişen dünya, teknolojik gelişmeler, değişen yaşam biçimleri ve bunları izleyen felsefe, sanat v.b. akımlarda modayı derinden etkilemektedir. Düne kadar, kadınları rahatsız edici olduğu kadar belirli bir kalıp içerisine girmek zorunda bırakan iç giyim anlayışı, beklentiler ve yaşantı değiştikçe gelişerek günümüze kadar ulaşmıştır.

Bir iç giyim tasarımcısının sütyen tasarlarken özellikle dikkat etmesi gereken noktalar vardır:

 Sütyenin kullanım alanı neresi olacaktır?  Hangi yaş grubuna hitap edecektir?  Hangi bedenler için üretimi yapılacaktır?

Büyük beden sütyen tasarımı ayrı bir düşünsel yeti ve emek gerektirmenin yanı sıra kullanılan malzemelerin optimizasyonu da oldukça önemlidir. Genel anlamda sütyen üretiminde:

 Vücudu iyi sarması,

(30)

 Vücuda form vermesi,  Sağlıklı olması,

 Estetik olması unsurları ön plandadır (Yeter, 1994: 58).

2.1.6. Doğru göğüs ölçüsünün belirlenmesi

İç giyimde doğru göğüs ölçümüzü bilmek, normal dış giyimimizdeki beden ölçülerimizi bilmekten daha önemlidir. Unutmamalıyız ki; iç çamaşırımızla aramızda hiçbir şey yoktur. Bizimle böylesine yakın temas eden bir giysinin de tam üzerimize göre olması gerekir. İç çamaşırlarımızın en “komplike” parçası sütyenler için doğru ölçü daha da önemlidir.

Sütyen beden ölçüsünün bulunması: Göğüs çevremizin ölçüsünü almak için mezurayı memelerimizin altından göğüs kafesine çepeçevre sarmalıyız. Mezuranın göğüslerin altından ve sırtımızda düz, yatay bir çizgi oluşturacak biçimde geçmesine özen gösterilmesi önemlidir.

Örneğin; çevre ölçümüz 76 ise kullanmamız gereken sütyen 80 beden olmalıdır. Sütyen bedenleri 5 cm’ lik birimler halinde yükseldiğinden ana birimi geçen değerlerde bir üst beden alınmalıdır.

Sütyen cup (bone) ölçüsünün bulunması: Mezurayı yine sırttan öne doğru, ancak bu kez memelerimizin ucundan (üstünden) geçecek biçimde çevrelememiz gerekmektedir. Çıkacak olan değer, birinci aşamada elde edilen meme altı çevresi değerinden daha fazla bir uzunluk olacaktır. Bu fark cup ölçüsünü bulmamıza yarar.

(31)

21

Şekil 2.1. Meme ölçü yerleri (www.womenist.net, 2011) 1.Meme altı çevresi ölçü yeri 2. Meme üstü çevresi ölçü yeri

Tablo 2.1. Standart göğüs ve cup (bone) ölçüleri (www.iccamasiri.com, 2010)

Meme Altı Çevresi Sütyen

Bedeni Fark Cup ölçüsü

70 cm. ve altı 70 6.5 cm.den küçükse A 71 - 75 cm. arası 75 6.5 - 13 cm. arası B 76 - 80 cm. arası 80 14 - 19.5 cm. arası C 81 - 85 cm. arası 85 19.5 - 26 cm. arası D 86 - 90 cm. arası 90 26 cm.den büyükse DD 91 - 95 cm. arası 95 96 - 100 cm. arası 100

Örneğin; meme altı çevresinin 73 cm, meme üstü çevremizin 86 cm. olduğunu varsayalım. İki ölçü arasındaki fark 13 cm. olduğundan cup ölçümüz B olmalıdır. Dolayısı ile sütyen ölçüsü 75B’ dir. Bütün sütyenler cup bedenli üretilmez. B normal cup ölçüsü olarak kabul edilir ve sütyenler genellikle B cup olarak üretilir, eğer sütyende cup belirtilmemişse B olarak düşünülebilir. Zaten kadınların çok büyük bir çoğunluğu B cup ölçüsünü kullanmaktadır. Doğru sütyen ölçümüzü bulmak için regl olmadan bir kaç gün öncesinde ölçü almamız tavsiye edilmektedir. Bu dönemde birçok kadında vücutta su tutulduğu için göğüsler normalden daha şiş ve gergin olabilir. Aslında sütyen ölçüsü 2 değerden oluşur; beden ve cup (bone) ölçüsü. Göğüs ölçüsü vücut büyüklüğü ile ilgiliyken, cup ölçüsü meme büyüklüğüyle ilgilidir. Her

(32)

kadının bir göğüs ve cup ölçüsü vardır ama her sütyen modelinde ayrı cuplar üretilmez. Çünkü genelde kadınların meme büyüklükleri vücutlarıyla orantılıdır (İnternet2, 2010).

2.1.7. Sütyen alırken bilinmesi gerekenler

 Göğüs ölçüsü tam olarak biliniyor ise, sütyen alınırken denenmesine gerek yoktur fakat bilinmiyor ise denenerek alınmasında fayda vardır.  Sütyen en uç agrafından tutturulmalıdır. Eğer yeni iken en uç agrafta

rahat ise, yıkanmaktan ve kullanımdan gevşeyeceği düşünülürse, ileride daha sonraki agrafa tutturma imkânı sağlanacaktır.

 Sütyenin memeye tam olarak oturup, oturmadığı kontrol edilmeli ve 2 meme arasında da bedene yapışmış olmasına dikkat edilmelidir.

 Her iki memenin de sütyeni iyice doldurmuş olması gerekmektedir. Memenin yanlardan ya da üstten fırlaması, sütyenin cup üçlüsünün beden için küçük olduğunu gösterir.

 Eğer her tarafta bir kırışıklık görülmekte ise cup, memenin ölçüsünden küçük demektir. Böyle bir durumda, aynı ölçünün farklı cup ölçüsüne sahip sütyenleri denenmelidir.

 Memenin hiçbir yerinde bir taşma olmamalıdır. Eğer alt bantta bir taşma var ise, daha uzun bir sütyen tercih edilmelidir.

 Balenli sütyen alınırken, balenlerin göğüs kafesine iyice yaslanmaması ve herhangi bir batma hissi yaratmamasına dikkat edilmelidir.

 Askıların rahat olması için yeterince geniş olması gerekir ve omzu kesmemelidir.

 Sütyenin alt bandı göğüs çevresini düz, yatay bir çizgi oluşturacak biçimde çevrelemelidir.

Sütyen otururken de aynı rahatlığı sağlamalıdır, eğer alt bandı olan bir sütyen ise, oturulduğu takdirde bandın kendi üstüne katlanmamasına dikkate edilmelidir (Ayral, 1993: 76-77).

(33)

23

2.2. Büyük Göğüslü Kadınlar

Gebelik ve emzirme döneminde olmadığı dönemlerde de göğüsleri büyük ve belirgin olan tek canlı türü insandır. Kadınların vücudunun önemli bir parçası ve hatta ayrılmaz sembolü olan göğüslerin üçte biri süt yapan meme dokusundan, üçte ikisi ise yağ dokusundan oluşur. Göğüslerin fonksiyonu sadece doğum sonrası emzirmeden ibaret olsa da vücutla uyumsuz büyüklükte göğüsler estetik açıdan oldukça rahatsız olabilmekte ve kadınların günlük yaşamlarını, tercihlerini etkiler hale gelebilmektedir. Göğüsler yapısal olarak genç kızlık çağlarından beri büyük olabilir. Ancak rahatsız edici büyümeler genellikle doğumlardan sonra veya yaşın ilerlemesi ve kilo almalarla oluşur. Göğüs küçültme ameliyatları bu nedenle en çok 35- 40 arası yaşlarda yapılmaktadır. Göğüslerin normalden büyük olması taşınabilir ve saklanabilir düzeyde olduğu zaman rahatsız edici olmayabilir. Genellikle yaşın ilerlemesiyle oluşan sarkma ve vücudun genel olarak kilolu olması kadınların büyük göğüsleri saklayabilmesini sağlamaktadır. Ancak dışarıdan fark edilemeyen sıkıntı kadınların büyük göğüsleri taşırken sırt ve boyunları üzerine binen yüktür. Böyle bir durumda çekilecek sırt ve boyun ağrısını hissetmemek mümkün olmamakla birlikte uzun süre taşınan bu ağırlık bir süre sonra kalıcı omurga bozukluklarına neden olması ise kaçınılmazdır. Büyük ve sarkık göğüslü kadınların yaşadığı diğer bir sorun ise özellikle yazın göğüs altında katlantı yerinde sık sık tekrarlayan pişikler, cilt tahrişleri, mantar enfeksiyonlarıdır. Büyük göğüslü kadınların diğer bir zorluğu giyim seçimi ve spor yapmada zorluktur. Büyük göğüslü kadınlar için hantal bir yaşam sürmek bir kader gibidir. Zayıfladıkça sarkan göğüsler moral bozarken, devamlı taşınmak zorunda olunan ağır göğüslerle spor yapmak da oldukça güçtür (Tugay, 2010: 1).

Edirne Selimiye Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı Dr. Turgut Terzi, büyük göğüslerin bel ağrısına neden olduğunu belirtmiştir. Dr. Terzi, son yıllarda hızla artan ve hemen herkesin bir dönem yaşadığı bel ağrısına günlük yaşamda dikkat etmediğimiz birçok etkenin neden olduğunu söylemiştir. ‘Özellikle kadınların büyük göğüslü olması bel ağrısına neden olmaktadır, bunun nedeni büyük göğüsleri taşımakta zorlanan kadınların omuzlarını öne eğerek yürümesidir’ diyen Dr. Turgut Terzi, büyük göğüslü kadınların kendilerini psikolojik olarak iyi hissetmediklerini, genç kızların göğüsleri ilk çıkmaya başladığında utandıklarını ve göğüsleri belli olmasın diye bol tişörtler giyip, omuzlarını öne eğerek kambur yürüdüklerini, bu durumunda

(34)

ileride bel ve sırt ağrısına neden olabildiğini belirtmiştir. Büyük göğüslü kadınların çoğunluğu omuzlarını öne eğerek yürüdüğü için kamburlarının çıktığını ve bel ağrısı problemi yaşadıklarını ifade eden Dr. Terzi, fizik tedavi için gelen bu tür hastaları estetik cerrahlarına yönlendirdiklerini ve hastaların göğüs küçültme ameliyatlarına girdikten sonra bel ağrılarının sona erdiğine dikkat çekmiştir (Terzi, 2010: 1).

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Barutçu, büyük göğüslerin bazı tıbbi sorunları da beraberinde getirdiğini vurgulayarak, özellikle çok iri göğüslü kadınların “sırt ve boyun ağrısı”, “sutyen bantlarının omuzlarını kesmesi'' gibi şikâyetlerle “meme küçültmek” için başvurduklarını belirtmiştir (Barutçu, 2010: 1).

2.3. Büyük Göğüslü Kadınların Sütyen Kullanımı

2.3.1. Büyük göğüslü kadınlara yönelik sütyen tasarımının önemi

Büyük göğüslü kadınlar sütyenleri, diğer sütyenlere nazaran daha komplikedir. Bu konuda tasarımcının, yeterli anatomi bilgisine sahip olması çok önemlidir. Çünkü kadın vücudunu tanımak ve iç giyimin önemli bir parçası olan sütyeni vücudun özelliklerine göre, aynı zamanda da sağlığa uygun yapabilmek için anatomi bilgisi gereklidir. Kaburga kemikleri elastikiyet özelliğine sahip olduğu için her nefes almada genişleyebilmektedir. Göğüs kafesi, nefes alındığında önde esnemekte, arkada ise sabit kalmaktadır. Bu durum iskeletin en önemli özelliğidir ve omurgaların nefes alıp verme esnasındaki bu durumu sütyen yapımında asla göz ardı edilmemelidir. Tasarımcı, vücudun fiziki yapısını, ölçülerini hatta derini özelliğini de göz önünde bulundurmalıdır. Çünkü sütyen direkt deri ile temas eden bir iç giyimdir (Işıklar ve ark., 1982: 9).

Sütyenin özgün olmasının yanında kadınların beklentilerine cevap verebilmesi için, büyük göğüslü kadınların bir sütyende ne aradıklarının doğru tespit edilmesi gerekmektedir.

(35)

25

2.3.2. Büyük göğüslü kadınların sütyen alırken bilmesi gerekenler

Büyük göğüslü kadınların sütyen alırken bilmesi gerekenler, tüm kadınların sütyen alırken bilmesi gerekenlerle paralellik göstermektedir (Bkz. 2.1.6). Buna ek olarak, büyük göğüslü kadınlar, göğsü küçük gösteren sütyenleri tercih etmelidir. Bu sütyenler balenli ancak dolgusuz, içi yastıksız, göğüsleri tam kavrayacak nitelikte olmalıdır. Bu sütyenlere minimizer sütyen denilmektedir. Bu sütyenler, büyük göğüslü kadınlar için özel olarak üretilmiş sütyenlerdir. Herhangi bir sütyende sivri ve büyük görünecek olan göğüs, bu sütyenle daha yuvarlak ve daha küçük görünür. Bu, sütyenin cup dikişi ile ilgili bir teknolojidir. Memeleri en az bir ölçü küçük gösteren minimizer sütyenler 36 C’ den başlayıp, 42 DD’ ye kadar uzanmaktadır (Ayral, 1993). Warner’s firması tarafından üretilen minimizer sütyenler, Türkiye’ de ise, ilk kez 1993 yılında Gabriel Veneto markası tarafından piyasaya verilmiştir (Gözübüyük, 1993: 12).

Büyük göğüslü kadınlar kendileri için sorun olan, istenilen sütyeni bulma ya da doğru tercih yapabilme konusunda yaşadıkları sıkıntılar bedensel ve ruhsal olarak etki altında bırakabildiği gibi sağlık açısından da olumsuzluklar doğurabilmektedir. Bununla ilgili yapılmış çeşitli araştırmalar mevcuttur.

1999 yılında İngiliz basınından The Observer gazetesinde çıkan bir haber aslında büyük göğüslü kadınların yanlış sütyen kullanımından kaynaklanan sırt, boyun ve omuz ağrısı gibi problemlerin bir devrim yaratan wonderbra sütyen kullanıcılarının da karşılaşabildikleri bir problem olduğu üzerinedir (Mcveigh, 1999: 5).

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, doğru sütyen kullanmanın memenin formunu koruduğu gibi zamanla oluşacak sarkmalara da engel olduğu yönündedir. Yine aynı araştırmaya göre, özellikle büyük göğüslü kadınlarda doğru sütyen kullanımının daha az olmasının yanında, küçük bedenli sütyenlere eğilimleri olduğu tespit edilmiştir (Fındıkçıoğlu ve ark., 2006: 32-36).

(36)

2.4. İlgili Araştırmalar

Yapılan taramalar ve kişisel araştırmalar sonucunda, konuyla ilgili olup, araştırmada da yararlanılan bazı bilimsel araştırmalara tarih sırasına göre yer verilmiştir.

Çileroğlu (2006), iç giyimde 18-50 yaş arası kadın bedeni ölçülerinin standardizasyonunun sağlanması amacıyla yapılan ölçümlerde, 1151 kadın üzerinden toplam 31077 ölçü alınmıştır. Kadınlardan elde edilen ölçülerin dağılım eğrileri çizdirilerek Kolmogorov Smirnov testi ile normallik sınaması yapılarak tanımlayıcı istatistik değerleri hesaplanmıştır. Ölçülerin birbirleriyle ilişkilerinin belirlenmesi için kolerasyon ve regresyon analizleri yapılmış, ağırlık ile genişlik ölçülerinin, boy ile uzunluk ölçülerinin kendi aralarında en yüksek ilişkiyi gösterdikleri belirlenmiştir. Vücut ölçülerinin yaş gruplarına göre farklılıklarının incelenmesi için her yaş grubuna ait ölçülerin korelasyon katsayıları hesaplanmış ve yaş ilerledikçe ölçülerin genişlediği sonucuna ulaşılmıştır. Vücut ölçülerinin bölgelere göre farklılık gösterip göstermediği Anova ve Scheffe testleriyle sınanmış ve en geniş ölçülere sahip kadınların Doğu Anadolu Bölgesi’ ndeki illerdeki kadınladan oluştuğu belirlenmiştir. Ancak bölgeler arasındaki farklılıklar oluşturulacak standardizasyonu etkileyecek düzeyde bulunmamıştır. Standardizasyon, uluslararası standartlarda olduğu gibi göğüs altı çevresi ölçüsüne göre oluşturulmuştur. Ölçüler yedi beden, altı ara bedenden oluşacak şekilde sınıflandırılmıştır.

Fındıkçıoğlu ve arkadaşları (2006), polikliniğe başvuran 18 yaş üstü 100 kadın hastayla doğru sütyen kullanımıyla ilgili olarak bu araştırmayı yapmışlardır. Yapılan bu çalışma sonucunda, doğru sütyen kullanımının yaşla ilişkisi olmadığı, ancak öğrenim durumunun doğru sütyen kullanımına katkıda bulunduğu tespit edilmiştir. Yine araştırma sonucunda, katılan kadınların %59’ unun doğru sütyen numarasını bilmediği ve %45’ inin de uygun sütyen kullanmadığı ortaya çıkmıştır. Özellikle büyük memeli kadınlarda uygun sütyen kullanımının daha az olduğuna dikkat çeken araştırma, bu kadınların daha küçük sütyen kullanma eğiliminde olduklarını açıklamıştır. Araştırmada ifade edilen en çarpıcı sonuç, göğüsleri büyük kadınların, göğüslerini küçük göstermek amacıyla küçük kalıp ölçülü, sıkan sütyenleri tercih ettiği ve bu nedenle sütyen üreticilerinin çok büyük kalıp üretmemekte olduğu ve buna bağlı olarak, bu gruptaki kadınların doğru sütyeni bulma oranlarının azaldığıdır.

(37)

27

Vural ve arkadaşları (2008), bu araştırma iç giyim üretimi için vücut ölçülerinin alınması ve yaşlı kadın beden ölçü standardizasyonunda gerekli ölçülerin tespit edilmesi amacıyla hazırlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmanın verileri, 60 yaş ve üzeri 84 kadından elde edilmiştir. Beden ölçüleri arasındaki ilişkilerin belirlenmesi amacıyla korelasyon analizi, aralarında yüksek ilişki olduğu belirlenen ölçülerden giysi tasarımı açısından anlamlı olduğu düşünülen ölçüler için ise regresyon analizi yapılmış ve regresyon modelleri oluşturulmuştur. Temel ölçüler ve yardımcı ölçüler arasında uzunluk ölçülerinin uzunluk ölçüleriyle, genişlik ölçülerinin de genişlik ölçüleriyle anlamlı düzeyde ilişkili olduğu belirlenmiştir. Aralarında yüksek ilişki olan ölçülerin yetişkin kadınlar için yapılan araştırma sonuçlarıyla benzerlik gösterdiği ancak oluşturulan regresyon bağıntılarının farklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Bağcı (2010), Bu çalışmanın amacı standart Türk kadını vücut ölçülerinden faydalanarak, belirlenen modellerde sütyen ve külot ürünleri için mamül ölçüleri oluşturmaktır. Çalışmanın verilerini elde etmek amacıyla Çileroğlu tarafından geliştirilen iç giyim üretimine yönelik kadın beden ölçüleri kullanılmıştır. Araştırma uygulamalı alan araştırması olup seçilen sütyen ve külot modelleri için Müller biçki sistemi kullanılarak üretim kalıpları hazırlanmıştır. İlk olarak vücut ölçülerine göre üretilen sütyen ve külotların vücuda uyumu incelenmiş ve mamül ölçülerin vücut ölçülerinden farkları değerlendirilmiştir. Hazırlanan kalıplarla seçilen beden ve kap ölçülerinde üç aşamada prototip dikimi yapılmış, her aşamada yapılan mamüller denenerek düzeltmeler sonucunda uygun mamül ölçülerine dönüştürülmüştür. Üretilen iç çamaşırı örnekleri aynı sütyen bedenine ve farklı boy ile kiloya sahip 65 kadın üzerinde denenmiş, tam uyum sağladığı belirlenmiştir.

(38)

BÖLÜM III

MATERYAL ve YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, evren ve örneklemi ile verilerin toplanması ve verilerin analizi konuları üzerinde durulmuştur.

3.1. Araştırmanın Modeli

Bu araştırmada betimsel yöntem kullanılmış olup, analiz teknikleri yönünden nicel bir araştırma, veri toplama aracı bakımından incelendiğinde ise bir anket araştırmasıdır.

3.2. Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini, 2007 nüfus sayımı sonuçlarına göre 18-64 yaşları arasındaki yetişkin ve sütyen kullanımını etkileyecek fiziksel rahatsızlığı bulunmayan, 95 ve üzeri beden ölçüsüne sahip Türk kadınları oluşturmaktadır. Örneklem grubunu ise, İzmir ilinde, orta ve üst sosyo-ekonomik statüdeki, tesadüfî yöntemle seçilmiş 95 ve üstü göğüs ölçüsüne sahip 176 kadın oluşturmaktadır. Sosyo-ekonomik statü için gelir belirlenirken Ocak 2011’ de Türk-İş Sendikası’ nın yapmış olduğu açlık ve yoksulluk sınırından yararlanılmıştır (Türk-İş, 2011). Araştırmada yer verilen gelir durumu aralıkları, araştırmaya katılan kadınların tek başına elde ettiği kazancı göstermektedir.

Bu çalışma sırasında kullanılan örnekleme tekniği ile araştırmaya seçilen örneklem grubu, gerekli ölçütleri taşıyan kadınlar, araştırmacı tarafından seçilmiştir. Seçilen örneklem grubu ile evreni doğru temsil edecek şekilde bir kitleye ulaşılmak istenmiştir.

Şekil

Şekil 2.1. Meme ölçü yerleri (www.womenist.net, 2011)  1.Meme altı çevresi ölçü yeri    2
Tablo 4.1. Yaş Dağılımı
Tablo 4.4. Aylık Ortalama Gelir Miktarı  Aylık Ortalama Gelir  Frekans (f)  Yüzdelik Dağılım (%)
Tablo 4.5. Göğüs ve Cup (Bone) Ölçüleri  Göğüs ve Cup Ölçüleri  Frekans (f)  Yüzdelik Dağılım (%)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu doğrultuda ankete katılan işletme yöneticilerinin (entegre rapor yayınlamayan işletmelerdeki); entegre raporlama farkındalığına, entegre raporlamanın önündeki

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı önce Standart Model’i doğru- luyor, derken Higgs gözleniyor, sonra veya daha ön- ce süpersimetrik parçacıklar gözleniyor vs..

➢ Yıkama çekmelerine karşı dayanım ➢ Renk akmazlık özelliği.. ➢ Uzun

Sınıf öğretmeni adaylarının genetiği değiştirilmiş organizmalara ilişkin “Yararlı görünüp zararlı etkilere sahip olması bakımından GDO’lar”

They differ from DC motors in the sense that step motors work with voltage pulses applied to its windings in the correct order whereas DC motors work with

As a result of the study, correlations were determined between the scholarly creativity domains and sociability, global emotional intelligence (TEQ), science course, verbal

Bu gün Abanoz, Anamur ve Bozyazı ilçeleri gibi kıyı yerleşim yerlerindeki nüfus için yayla mevsiminde sayfiye amaçlı önemli bir dinlenme yeridir.. Hatta yaylanın bu uygun

~am'da (Kanflni) Süleyman Han Medresesinde günlük 80 akçe ile müderrisken ~am Müftüsü oldu. Günlük 20 akçe ile Kütahya'da ba~layan müderrislik görevi terfi ederek