• Sonuç bulunamadı

Kayseri'ye yerleşen geçici koruma altındaki Suriyelilerin Eskişehir Bağları semtinin gettolaşma sürecinin başlaması üzerindeki etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kayseri'ye yerleşen geçici koruma altındaki Suriyelilerin Eskişehir Bağları semtinin gettolaşma sürecinin başlaması üzerindeki etkisi"

Copied!
199
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i T.C.

NEVġEHĠR HACI BEKTAġ VELĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

SOSYOLOJĠ ANABĠLĠMDALI

KAYSERĠ’YE YERLEġEN GEÇĠCĠ KORUMA ALTINDAKĠ

SURĠYELĠLERĠN ESKĠġEHĠR BAĞLARI SEMTĠNĠN

GETTOLAġMA SÜRECĠNĠN BAġLAMASI ÜZERĠNDEKĠ

ETKĠSĠ

Yüksek Lisans Tezi

Kutluay Yağmur KURU

DanıĢman

Dr. Öğr. Üyesi Neval KARANFĠL

NevĢehir

ġubat-2021

Ku tl uay Yağm u r KURU Kays er i’ye Y er leĢ en Geç ici Koruma A ltın d ak i S u riyelil er in E sk eh ir Bağl ar ı S em tini n Get tolaĢm a S ü re cin in B aĢlaması Üz er in d ek i E tkis i Yük se k L isa n s Ne vĢehi r 2021

(2)
(3)

T.C.

NEVġEHĠR HACI BEKTAġ VELĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

SOSYOLOJĠ ANABĠLĠMDALI

KAYSERĠ’YE YERLEġEN GEÇĠCĠ KORUMA ALTINDAKĠ

SURĠYELĠLERĠN ESKĠġEHĠR BAĞLARI SEMTĠNĠN

GETTOLAġMA SÜRECĠNĠN BAġLAMASI ÜZERĠNDEKĠ

ETKĠSĠ

Yüksek Lisans Tezi

Kutluay Yağmur KURU

DanıĢman

Dr. Öğr. Üyesi Neval KARANFĠL

NevĢehir

ġubat-2021

(4)

iv

TEġEKKÜR

Tez çalıĢmamın her aĢamasında büyük bir sabır ve özveriyle değerli katkılarını ve eleĢtirilerini sunan, emeğini hiçbir zaman esirgemeyen, her görüĢmede bana istediğim her Ģeyi baĢarabileceğimin duygusunu yaĢatan ve ileride nasıl bir akademisyen olmam gerektiğini bana en güzel Ģekilde gösteren danıĢmanım Sayın Dr. Öğr. Üyesi Neval KARANFĠL‟e, değerli yorum ve değerlendirmeleri ile çalıĢmama katkıda bulunan jüri üyelerim Sayın Doç. Dr. Hasan YAVUZER‟e ve Sayın Dr. Öğr. Üyesi Hasan GÜLER‟e, maddi manevi her zaman yanımda olan babam Müstecep SARIÇĠÇEK‟e, desteğini hiç esirgemeyen baĢarılı olacağıma her zaman inanan ve bu yoldaki en büyük destekçim olan annem AyĢegül SARIÇĠÇEK‟e, tez çalıĢmamı bitirebilmem için her konuda özverili davranan, büyük bir sabırla her ihtiyacımda yanımda olan, eleĢtirileri ve yorumları ile katkıda bulunan sevgili eĢim Hasan Onur KURU‟ya içten teĢekkür ederim.

(5)

v Kayseri’ye YerleĢen Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin EskiĢehir Bağları

Semtinin GettolaĢma Sürecinin BaĢlaması Üzerindeki Etkisi

Kutluay Yağmur KURU NevĢehir Hacı BektaĢ Veli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Sosyoloji Bilim Dalı, Yüksek Lisans, ġubat 2021 DanıĢman: Dr. Öğr. Üyesi Neval KARANFĠL

ÖZET

Kayseri ilinin Melikgazi ilçesine bağlı „gecekondu önleme bölgesi‟ olan ve zamanla Türkiye‟nin çeĢitli kırsal alanlarından aldığı iç göçlerle Ģekillenen EskiĢehir Bağları semti, dıĢ göçler için de tercih edilir hale gelmiĢtir. Bu çalıĢmada, EskiĢehir Bağları semtine Suriyeli göçmenlerin göç etmesi ile gettolaĢma sürecinin baĢlama durumu ortaya konmaya çalıĢılmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda son 8 yıldır bu bölgede yaĢayan ve bu süreç içerisinde semtte görülen değiĢimlere Ģahit olmuĢ ve günümüz ile son 8 yıllık süreci kıyaslayabilecek yerli halk ile görüĢmeler yapılmıĢtır. Yapılan görüĢmelerde semt genelinde yaĢanılan değiĢimlerin neden ve nasıl olduğunu anlamlandırabilme ve bu süreci yorumlayabilme amacı güdülmüĢtür. Bu nedenle de nitel araĢtırma yöntemi tercih edilmiĢtir. GörüĢmeler, açık uçlu yarı yapılandırılmıĢ sorular ile yüz yüze yapılmıĢtır. 2011 Suriye iç savaĢı sonrası baĢlayan Suriyeli göçmenlerin semte göç süreci günümüzde halen devam ettiği için çalıĢmanın yaklaĢımı olarak durum çalıĢması kullanılmıĢtır. Semti oluĢturan Osmanlı, DaniĢmend ve Selçuklu mahallelerinde aldığı dıĢ göçlerin etkisi ile farklı etnik yapılı bireylerin olması ve göç sürecinin aktif olması sebebiyle örneklem olarak semtte yaĢayan Türkler seçilmiĢtir. Örneklem belirlemede öncelikle anahtar kiĢi olarak semtin üç mahallesinin muhtarları seçilmiĢtir. Mahalle muhtarlarına ulaĢtıktan sonra kartopu örneklemi kullanılmıĢtır. Elde edilen verilerin analizi sonucunda elde edilen bulgular Ģunu göstermiĢtir: Semtte hakim olan farklı yapı içerisinde Suriyelilerin sayısı, Afgan ve Türkmen göçmen sayısına göre fazla olması ve göç sürecinin hâlâ devam ediyor olması değiĢimleri kaçınılmaz kılmıĢtır. Afgan ve Türkmen göçmenlerin birçoğunun yasal haklarını henüz kazanamamıĢ olması ve yaĢam Ģartlarının iyi olmaması sebebiyle semt genelinde değiĢimlere sebep olmamıĢ, düzeni

(6)

vi bozmamıĢlardır. Suriyeli göçmenlerin sebep oldukları değiĢimlerden dolayı semti terk etmeye baĢlayan Türk aileler olmuĢtur. Yapılan görüĢmeler sonucunda, EskiĢehir Bağları semtine Suriyelilerin göç etmeye baĢlamaları devamında ise zamanla kendi düzenlerini kurmaya yönelik giriĢimlerde bulunmaları ve bu giriĢimlerin sonuçları doğrultusunda değiĢimlerin yaĢanması gettolaĢma sürecinin sızma ve iĢgal aĢamalarının yaĢandığını ancak günümüzde hala tam anlamıyla ele geçirme sürecinin gerçekleĢtirilemediği yorumu yapılabilmiĢtir.

Anahtar Kelimeler: Göç, Kent, Kentteki DeğiĢimler, Getto/GettolaĢmak, Geçici Koruma Kanunu, Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler

(7)

vii Impact of Temporary Protected Syrians Settled in Kayseri on The Start of

Ghettoization Process of EskiĢehir Bağları District

Kutluay Yağmur KURU NevĢehir Hacı BektaĢ Veli University, Institute of Social Sciences

Sociology M.A, February 2021 Supervisor: Dr. Öğr. Üyesi Neval KARANFĠL

ABSTRACT

EskiĢehir Bağları district, which is a 'slum prevention zone' in Melikgazi district of Kayseri province and is shaped by internal migrations from various rural areas of Turkey over time, has become preferred for external migrations. In this study, it was tried to reveal the beginning of the ghettoization process with the migration of Syrian migrants to EskiĢehir Bağları district. For this purpose, the locals who have lived in this region for the last 8 years and witnessed the changes seen in the neighborhood during this process and interviews were held with local people who can compare the process between today and the last 8 years. In the interviews, it was carried out to understand why and how the changes experienced throughout the district were made and to interpret this process. For this reason, qualitative research method was preferred. Interviews were conducted face-to-face with open-end semi-structured questions. Since the migration process of Syrian migrants to the district, which began after the Syrian civil war in 2011, is still going on today, the situation study has been used as the approach of the study. Turks living in the district were selected as examples due to the influence of the external migrations received in the Ottoman, Danishmend and Seljuk neighborhoods that constituted the district and because there were individuals of different ethnic structures and the migration process was active. In sampling, the governors of the three neighborhoods of the district were chosen as the key person. After reaching the neighborhood governors, snowball sampling was used. The findings obtained as a result of the analysis of the data obtained showed that the number of Syrians in the different structures prevailing in the district, the

(8)

viii number of Afghan and Turkmen migrants is high and the migration process is still ongoing, making changes inevitable. Since many Afghan and Turkmen migrants have not yet earned their legal rights and their living conditions are not good, they have not caused changes and disturbed order throughout the district. There have been Turkish families who have started to leave the neighborhood due to the changes caused by Syrian migrants. As a result of the negotiations, it was commented that syrians began to migrate to EskiĢehir Bağları and that they made attempts to establish their own order over time and that the ghettoization process was infiltrated and occupied in line with the consequences of these initiatives, but that the process of fully seizing it could not be carried out today.

Keywords: Migration, City, Changes in the City, Ghetto, Temporary Protection Law, Syrians Under Temporary Protection.

(9)

ix

ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa No. ĠÇĠNDEKĠLER

BĠLĠMSEL ETĠĞE UYGUNLUK ………….………....i

TEZ YAZIM KILAVUZUNA UYGUNLUK ………ii

KABUL VE ONAY SAYFASI………..iii

TEġEKKÜR………iv ÖZET………....v ABSTRACT………...vii ĠÇĠNDEKĠLER………...ix TABLOLAR LĠSTESĠ………...xvi ġEKĠLLLER LĠSTESĠ………...xvii GĠRĠġ………... 1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM ARAġTIRMANIN METODOLOJĠSĠ 1.1.AraĢtırmanın Konusu………..……... 6 1.2.AraĢtırmanın Amacı………... 7 1.3.Kapsam ve Sınırlılık……….. 8 1.4.AraĢtırmanın Yöntemi……….. 8

1.5. Veri Toplama Teknikleri………. 11

1.6. Veri Toplama Süreci………... 13

1.7. AraĢtırmanın Örneklemi ve Örneklem Belirleme Tekniği………. 14

(10)

x

1.9.Kavramsal Çerçeve……….. 19

1.9.1. Göç……….... 19

1.9.2. Göçmen………. 20

1.9.3. Mülteci………... 20

1.9.4. Geçici Koruma Statüsü………. 21

1.9.5. Kent………... 22

1.9.6. Getto……….. 22

1.10.Kuramsal Çerçeve……….. 23

1.10.1.Asimilasyonun Yüzleri Teorisi………..……. 23

1.10.2.ĠliĢkiler Ağı (Network) Kuramı………... 23

1.10.3.Ġtme-Çekme Kuramı………... 23

1.11.Literatür Taraması……….. 26

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE 2.1. Göç……….. 31

2.1.1. Göç Kategorileri…………...…………... 34

2.1.1.1.Ülke Sınırları Esasına Dayalı Göçler……….….. 35

2.1.1.1.1. Ġç Göç………... 35

2.1.1.1.2. DıĢ göç………... 35

2.1.1.2.ÇalıĢma ġartları Esasına Dayalı Göçler………...………36

(11)

xi

2.1.1.2.2. ĠĢgücü (Emek) Göçü………. 36

2.1.1.2.3. Mevsimlik Göçler……… 36

2.1.1.3. Ġrade Esasına Dayalı Göçler………..37

2.1.1.3.1. Zorunlu Göç………37

2.1.1.3.2. Gönüllü Göç………37

2.1.1.4. Yoğunluk Esasına Dayalı Göçler (KiĢi Sayısına Dayalı )………..38

2.1.1.4.1.Bireysel Göçler………..38

2.1.1.4.2.Kitlesel Göçler………... 38

2.1.1.5.Yasayla ĠliĢkisi Bakımından Göçler………... 39

2.1.1.5.1.Yasal Göçler (Düzenli Göç)………. 39

2.1.1.5.2.YasadıĢı Göçler (Düzensiz Göç)………... 41

2.1.1.6.Süre iliĢkisi Bakımından Göçler………... 40

2.1.1.6.1.Kalıcı Göçler………...40

2.1.1.6.2.Geçici Göçler………. 40

2.1.2.Göç Eden KiĢilerin Adlandırılması……… 40

2.1.2.1.Göçmen……….... 40 2.1.2.1.1.Düzensiz Göçmen………....41 2.1.2.1.2.Ekonomik Göçmen………... 41 2.1.2.1.3.Transit Göçmen………....41 2.1.2.2.Mülteci………..… 41 2.1.2.2.1.ġartlı Mülteci………...43 2.1.2.3.Ġkincil Koruma………..43

(12)

xii

2.1.2.4.Sığınmacı………...44

2.1.2.5.Toplu Sığınma/ Geçici Koruma……….…… 45

2.1.3. Göç Teorileri………. 46

2.1.3.1. Ravenstein Göç Kanunları………... 47

2.1.3.2. KesiĢen Fırsatlar Teorisi………. 49

2.1.3.3. Ġtme- Çekme Kuramı……….. 50

2.1.3.4. Peters‟in Göç Tipleri………51

2.1.3.5. Denge Kuramı………... 52

2.1.3.6. Neoklasik Kuram……… 53

2.1.3.7. Merkez Çevre (Dünya Sistemi) Kuramı………. 53

2.1.3.8. Göç Sistemleri Kuramı………....54

2.1.3.9. ĠliĢkiler Ağı (Network) Kuramı………...…55

2.2. Kent………..56

2.2.1. KentleĢme………...60

2.2.1.1.KentleĢme Kuramları ……….……63

2.2.1.1.1.Avrupa‟da KentleĢme Kuramları………...63

2.2.1.1.1.1.Tek Faktörlü Kuramlar……….63

2.2.1.1.1.2.Çok Faktörlü Kuramlar……….…………64

2.2.1.1.2.Amerika‟da KentleĢme Kuramlar………...………… 65

2.3.Göç Olgusunun Sosyo-Kültürel Boyutu……….. 67

2.3.1.HemĢehri……… 70

(13)

xiii 2.4.Suriye Ġç SavaĢının Türkiye‟ye Etkileri………... 85 2.4.1. Suriye‟de YaĢanılan Ġç SavaĢ………... 85 2.4.2. Suriye Halkının KaçıĢında Merkez Ülke: Türkiye………86

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ARAġTIRMA BULGULARI

3.1. Göç Sürecinin Destekleyici Mekanizması: HemĢehriliğin GettolaĢmaya Etkisi………..…………93 3.2. EskiĢehir Bağları Semtine Yapılan Ġç ve DıĢ Göçlerde Sosyo-Kültürel Entegrasyonun Destekçisi: HemĢehrilik Mekanizması………..95 3.3. EskiĢehir Bağları Semtinin Sosyo-Kültürel Yapısı………100 3.4. GettolaĢma Sürecinin ĠĢgal AĢamasında EskiĢehir Bağları Semtinin Sosyal ĠliĢki Ağı……….105 3.4.1. Yerli Halk- Yerli Halk KomĢuluk ĠliĢkisi………...107 3.4.2. EskiĢehir Bağları Semt Genelinde Hâkim Olan KomĢuluk ĠliĢkilerinin DeğiĢmesi………...114 3.4.3. Yerli Halk-Suriyeli Göçmenler KomĢuluk ĠliĢkisi………..117 3.4.4. Suriyeli Göçmenler- Suriyeli Göçmenler KomĢuluk ĠliĢkileri…………120 3.5. EskiĢehir Bağları Semtinin Güvenlik Yapısı……….124

3.5.1. Suriyeli Göçmenlerin EskiĢehir Bağları Semtine Göç Etmeden Önce Semtin Güvenlik Yapısı……….124 3.5.1.1.Suriyeli Göçmenlerin EskiĢehir Bağları Semtine Göç Etmeden Önce Semt Ortamının Daha Güvenli Olması………...124

(14)

xiv 3.5.1.2.Suriyeli Göçmenlerin EskiĢehir Bağları Semtine Göç Etmesinin

Semt Güvenlik Ortamını DeğiĢtirmemesi………..126

3.5.2. Suriyeli Göçmenlerin EskiĢehir Bağları Semtine Göç Ettikten Sonra Semtin Güvenlik Ortamı………128

3.6. Göçlerin Etkisi Ġle EskiĢehir Bağları Semtinin Fiziksel (Mekânsal) Yapısında Sosyo-Ekonomik DeğiĢimler………131

3.6.1.DeğiĢimin Etki Alanları: Konut ve ĠĢ Yerlerinin Kira Fiyatları………...132

3.6.2. DeğiĢimin Etki Alanları: Değersiz Görülen Yerlerin Değer Kazanması...135

3.6.3. DeğiĢimin Etki Alanları: Parklar……….138

3.6.4. DeğiĢimin Etki Alanları: Ürün/Pazar Fiyatları………140

3.6.5. DeğiĢimin Etki Alanları: ĠĢ Yeri Sahipleri………..141

3.6.6. DeğiĢimin Etki Alanları: MüĢteri Potansiyeli……….…….144

3.7. ĠĢgal Sürecinden Ele Geçirme Sürecine: Yerli Halkın Semtten Göç Etmeye BaĢlaması………..146

3.7.1.Suriyeli Göçmenlerin BaĢlattığı GettolaĢma Sürecinin ĠĢgal AĢamasında Yerli Halkın EskiĢehir Bağları Semtinden Göç Etmeye BaĢlaması ve Nedenleri………....147

3.7.1.1.Yerli Halkın Semtten Göç Etmesinde Suriyeli Göçmenlerin Etkisinin Olmaması………....148

3.7.1.2.Yerli Halkın Semtten Göç Etmesinde Suriyeli Göçmenlerin Etkisi………..…149

3.7.2. Suriyeli Göçmenlerin BaĢlattığı GettolaĢma Sürecinin ĠĢgal AĢamasında Yerli Halkın EskiĢehir Bağları Semtinden Göç Etmelerinin Sonuçları………....153

(15)

xv 3.7.2.1. Suriyeli Göçmenlerin BaĢlattığı GettolaĢma Sürecinin ĠĢgal AĢamasından Ele Geçirme AĢamasına Geçme Sürecinde Semtte Sebep Oldukları

DeğiĢiklikler………...158

SONUÇ………....162

KAYNAKÇA………..167

EKLER………..181

EK1.GörüĢme Formu Soruları……….181

EK2. Etik Kurul Kararı ………..……….183

(16)

xvi

Tablolar Listesi

(17)

xvii ġekiller Listesi

ġekil 1.1. :YaĢanan ve Göçülecek Yerlerdeki Faktörler ve ĠĢe KarıĢan Faktörler………..27 ġekil 2.1. : YasadıĢı Göçmen/Düzensiz Göçmen ve Sığınmacı/Mülteci Arasındaki Farklar……….47 ġekil 2.2. : Burgess ve Mckenzie‟nin Boğa Gözü (EĢ Merkezli Çemberler) Modeli EĢ Merkezli Çemberler Modeli………69 ġekil 2.3. : Kentsel YoğunlaĢma Bölgeleri……….78

ġekil2.4. : Wacquant‟ın Sosyo-Mekânsal Ġnziva Diyagramı………...81 ġekil 2.5. : Getto‟ Kavramının Temel Özellikleri ve AyrıĢtırıcı DeğiĢkenleri……...84

(18)

1 Kayseri’ye YerleĢen Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin EskiĢehir Bağları

Semtinin GettolaĢma Sürecinin BaĢlaması Üzerindeki Etkisi

GiriĢ

Milattan önceki dönemlerde önemli ticaret yolları üzerinde yer alan Kayseri ili, Türkiye‟deki ilk organize sanayi olma özelliği taĢıyan Bacıyan-ı Rum‟un (Keskin, 2018, s.11; Özsöz, 2017, s289), kurulmasıyla birlikte ticaretteki önemi daha da artmıĢtır ve oldukça önemli bir ticaret merkezi haline gelmiĢtir. Dolayısıyla ticaretin ve zamanla da sanayinin hızla geliĢiyor olması Kayseri ilini göçler için çekici bir hale getirmiĢtir ve bu nedenle birçok göçe ev sahipliği yapmıĢtır. Aldığı göçlerin sayısının artmasıyla 14 Aralık 1988 tarihinde büyükĢehir belediyesine bağlı olarak Kocasinan ve Melikgazi olmak üzere iki ilçe kurulmuĢtur (Somuncu, 2010, s.55). ÇalıĢmanın yapıldığı EskiĢehir Bağları semti, Melikgazi ilçesine bağlı üç mahalleye sahip olan bir semttir. Kayseri ilinin Türkiye‟nin çeĢitli il ve ilçelerinden aldığı iç göçlerde EskiĢehir Bağları semti, Ģehir merkezine ve sanayi bölgesine yakın olan konumundan dolayı ve sahip olduğu düĢük ekonomik Ģartlardan dolayı öncelikli tercih edilen bir bölge haline gelmiĢtir. EskiĢehir Bağları semti, bağlık bahçelik bir alan olmasının etkisiyle de aldığı iç göçlerde süreci destekleyen en önemli mekanizma hemĢehrilik bağı olmuĢtur. HemĢehri bağının göç ve sonrası süreci kolaylaĢtırması gerçekleĢtirilen göçlerin sayısını artmıĢtır ve semt, herkesin köyünü taĢıdığı bir bölge haline gelmiĢtir. Bu durum sonucunda 1994 yılına kadar yapılan göçlerin etkisi ile bölgede gecekondu sayısı hızla artmıĢtır. Bu artıĢı önlemek amacıyla 1994-1998 yılları arasında Melikgazi Belediyesi tarafından Mehmet Özhaseki BaĢkanlık döneminde gecekondulaĢmayı önleme amacıyla bir imar projesi yapılmıĢtır. Türkiye‟de ilk olma özelliğine sahip olan “EskiĢehir Gecekondu Önleme Bölgesi” projesinde 16.500 konutun yapılabileceği 3 milyon metrekarelik alan, 7200 parsele bölünmüĢtür ve gelir seviyesi düĢük vatandaĢlara tahsis edilerek bu bölge imara açılmıĢtır. Projede, 2981 sayılı Kanun‟un 10/b maddesi uygulanarak vatandaĢlara tahsis edilen parseller hisseli tapulardan tek tapuya dönüĢtürülmüĢtür. Böylelikle konut yapıları düĢük bütçeli, sağlık Ģartlarına uymayan gecekondu yapılarından katlı yapılar haline dönüĢmüĢtür. Her gecekondunun yanına ve üstüne eklemeler yapılarak dağınık semt görünümünden düzenli bir semt görünümüne geçilmiĢtir ve kaçak yapılaĢmanın önüne geçilmiĢtir. Proje sonucunda ise EskiĢehir

(19)

2 Bağları, her birinde 80-100 bin kiĢinin barındığı Osmanlı, DaniĢmend ve Selçuklu adında üç mahallesi olan büyük bir semt haline gelmiĢtir (Demir, 2010, s. 246; Erkiletlioğlu, 2010, s.246; Tekinsoy, 2011, ss.68-69). Var olan bu yapısından dolayı aldığı göçler sonucunda demografik olarak karma bir yapıya sahip olan EskiĢehir Bağları semti, köylerden göç eden Türklere, doğudan göç eden Kürtlere ve ülke sınırları dıĢından göç eden Afgan, Türkmen ve Suriyelilere ev sahipliği yapmaktadır. Türk ve Kürt aileler zamansal olarak önceden göç ettikleri için ve sayıca üstün oldukları için semtin yerli halkı olarak kabul görmektedir ve yapılan görüĢmelerde katılımcıların mahalle nüfusunu tanımlamalarında Türk-Kürt ayrımına hiç rastlanmamıĢtır. Semt nüfusunda sayıca az olan Afgan ve Türkmenler ise kaçak ya da Ģartlı mülteci oldukları için resmi birçok hakka sahip olamamalarından dolayı yerli halk tarafından benimsenmiĢ ve yaĢamlarını idame ettirme çabalarına destekler sağlamıĢtır. Ancak Suriyeli göçmenlerin benimsenmesi konusunda aynı destekler söz konusu olamamıĢtır. Gerek Suriyeli göçmenlerin ülkeye kitlesel göç etmeleriyle beraber „geçici koruma statüsü‟ dahilinde sahip oldukları olanaklardan kaynaklı oluĢan ön yargılarından gerekse semte göç etmeleri sonrasında kendi sosyo-kültürel yapılarını semti değiĢtirircesine yansıtmalarından dolayı yerli halk tarafından benimsendiği yorumu pek yapılamamaktadır.

Suriyeli göçmenler, 2011 yılında ülkelerinde yaĢanılan iç problemlerden ötürü büyük bir kaos ortamı içinde kalmıĢlardır. Burada yaĢanılan savaĢ ortamından kaynaklı Ģiddet olayları ve fazlalaĢan can kayıpları halkı Ģehri terk etmeye mecbur bırakmıĢtır. Zaruri olarak Suriye halkı, Türkiye dahil komĢu ülkelere ve Avrupa‟ya göç etmiĢtir. Uluslararası bir nitelik taĢıyan dünya tarihinin en büyük kitlesel göçü olan Suriye halkının göçü Türkiye‟de „‟açık kapı politikası‟‟ ile kabul görmüĢtür ve gelen Suriyeli göçmenlere „‟geçici koruma statüsü‟‟ verilmiĢtir (AktaĢ ve Gülçür, 2016, ss.208-209). Suriyeli göçmenlerin göç sonrasındaki yaĢam koĢulları ve gelecekleri ile ilgili araĢtırmaların yapılması gerekli olduğu kadar göç ettikleri ülkelerin yerli halkı ile olan iliĢkileri ve göç ettikleri bölgelerde sebep oldukları etkileri üzerine de çalıĢmalar yapılması gerekmektedir. Suriyeli göçmenlerin gerçekleĢtirdikleri bu göçlerde yerli halk ile karĢılıklı sosyal uyum sorunu oluĢturduğu ise göz ardı edilmemelidir (Orhan ve Gündoğar, 2015, s.16). Türkiye‟ye göç eden Suriyeli göçmenler üzerine çalıĢmalar yapılırken barınma merkezinde yaĢayan Suriyeliler ve

(20)

3 barınma merkezi dıĢında yaĢayan Suriyeliler olarak iki ayrı grup oluĢturulmalıdır. Türkiye‟de 10 farklı ilde (Hatay, Kilis, ġanlıurfa, Gaziantep, KahramanmaraĢ, Osmaniye, Adıyaman, Adana, Mardin, Malatya)kamplar kurulmuĢtur(Orhan ve Gündoğar, 2015, ss.10-15) ve bu kamplarda, 2021 ġubat ayı verilerine göre biyometrik verilerle kayıt altına alınan 3.650.496 Suriyeli göçmenden yalnızca 58 bin 481 Suriyeli barınma merkezlerinde kalmaktadır. Geriye kalan 3.592.015 Suriyeli ise barınma merkezlerinin dıĢında yaĢamaktadırlar (goc.gov.tr/geçici-koruma5638). Gerek kampların doluluğu nedeniyle gerekse kampların her ilde olmaması nedeniyle barınma merkezleri dıĢında yaĢayan Suriyeli göçmenler, göç ettikleri Ģehirlerde yerleĢecekleri semtleri seçerken temelinde Ģehrin zorluklarını beraber aĢabilmek için kendinden önce göç eden hemĢehrilerinin olduğu yerleri tercih etmektedirler. Bu durum göçmenlerin kültürel entegrasyonunu zorladığı gibi yerli halkın da var olan düzeninin bozulmasından dolayı aralarında çatıĢmalara sebep olmaktadır(Adıgüzel, 2016b, s.175). Gün geçtikçe göç edilen yerleĢim yerlerinde Suriyeli göçmenlerin sayısı artarken yerli halkın sayısı azalmaktadır. Öyle ki literatür taramasında elde edilen verilere göre Kilis ili 2016 yılındaki nüfusunun %94.35‟ini Suriyeli göçmenler oluĢturmuĢtur. Bu durum sonucunda da Kilis ilinde gerek yerleĢim yerlerinde gerekse iĢletmelerde artık çoğunluk olarak Suriyeli göçmenler görülmektedir. Benzer durum ülkenin birçok illerinde de görülmektedir. Güncel olarak 2021 ġubat ayı verilerine bakıldığında Suriyeli göçmenlerin sayısı Kilis ilinde 105 bin 211‟dir. Yüzdelik dilime bakıldığında (%73.84) azalma görülse de kentteki üstün çoğunluk hala Suriyeli göçmenlere aittir (“Türkiye‟deki Suriyelilerin sayısı”, 2019; goc.gov.tr/geçici-koruma5638).

Kayseri ili için de bu durum geçerlidir. Kayseri ilinin ticari hayatının geçmiĢi ve kentli hayatının baĢlangıcı 16. yüzyıla kadar dayanması, sanayi bölgesi olması, sağlık, eğitim, yaĢam alanları ve geliĢmiĢ belediyecilik imkanlarının çok olmasından kaynaklı olarak Suriyeli göçmenler Kayseri‟ye yoğun bir Ģekilde göç etmektedirler.Göç idaresinin 2017 verilerine göre Kayseri‟de resmi kayıt altında olanlar göçmenlerin ve kayıt altında olmayan „kaçak‟ statüsündeki göç eden kiĢilerin sayısı 65.000 civarında iken (BÜSAM, 2017, ss.12-14), 2021 yılı verilerine bakıldığında ise Kayseri‟de 79 bin 205 (%5,63) Suriyeli göçmenlerin geçici koruma kanunu kapsamında kayıt altına alındığı görülmektedir (“Türkiye‟deki Suriyelilerin

(21)

4 sayısı”, 2019; goc.gov.tr/geçici-koruma5638). Kayıt altına alınan Suriyeli göçmenler Kayseri ilinde en yoğun Melikgazi ilçesinde ikinci olarak ise Kocasinan ilçesinde yaĢamaktadırlar. Melikgazi ilçesinde ise en yoğun Sahabiye mahallesinde ve EskiĢehir Bağları semtinde yaĢamaktadırlar. ÇalıĢmanın uygulama alanı olarak Sahabiye mahallesinin seçilmeme sebebi ise bölgenin kentsel dönüĢüm alanı olmasından kaynaklı gettolaĢma sürecinin olma durumunun gözlemlenemeyecek olmasıdır.

Suriyeli göçmenlerin Ģehir ve mekân tercihlerinde birbirlerine bağımlılıklarından ve bir arada kültürel varlıklarını devam ettirebilme arzularından dolayı getto adı verilen „‟ırk, din veya kültürel (etnik) özellikleri itibariyle bütünüyle kaynaĢamayan fertlerin yoğunlaĢtığı bir alan ve bölgeler‟‟ (Adıgüzel, 2016, s.155) oluĢmaktadır. Suriyeli göçmenlerin bir kendi yaĢam alanlarını oluĢturması da kentteki o bölgenin gettolaĢma sürecinin baĢlamasına sebep olmaktadır. Sayıları azımsanamayacak kadar çok olan geçici koruma altındaki Suriyeli göçmenlerin, göç ettikleri yaĢam merkezlerini dönüĢtürmeden yaĢamaları mümkün değildir. Bu nedenle de Suriyeli göçmenler ile yerel halkın arasındaki en önemli hususun uyum problemi olduğu görülmektedir(Orhan ve Gündoğar,2015,s.16). Bu uyum sağlama sürecinde kentin ekonomisinde, yaĢam alanlarında ve sağlık kuruluĢlarında çok çeĢitli farklılıklar ortaya çıkmasıyla kentlerde dönüĢümler yaĢanmaya baĢlamaktadır ve sıkça çatıĢmalar söz konusu olmaktadır. Bu uyuĢmazlık durumunda dönüĢen kentin merkezlerinde yaĢamak istemeyen yerli halk, yaĢam alanlarını zaman içerisinde terk etmeye baĢlamaktadırlar. Yapılan bu çalıĢmada ise bahsedilen bu uyuĢmazlıkların ve değiĢimlerin uygulama alanı olan EskiĢehir Bağları semtinde Suriyeli göçmenler ile yerli halk arasında baĢlama durumu, Suriyeli göçmenlerin mekânsal değiĢimlere sebep olarak yerli halkın semtten göç etmesini sebep olmaları getto sürecini baĢlatıp baĢlatmadığı ele alınmıĢtır. Bu bağlamda çalıĢma 3 ana bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde araĢtırmanın konusu, amacı, kullanılan yöntemi, çalıĢmaya katılan kiĢilerin belirlenmesi, araĢtırmayı temellendiren problem cümleleri ile çalıĢmanın temeli ele alınmıĢtır. Ġkinci bölümde çalıĢmanın konusu ve amacına uygun tercih edilen kavramlar ve kuramlar literatürden örnekler verilerek tanımlanmıĢ, çalıĢmada hangi bağlamda kullanıldığı belirtilmiĢtir. Üçüncü bölümde ise; uygulama alanı olarak seçilen EskiĢehir Bağları semtinde yaĢayan katılımcılar ile yapılan

(22)

5 görüĢmelerin analizlerine yer verilmiĢ ve bu analizlerin sonuçları problem cümlelerinde ortaya konulan soruları yanıtlama durumları ele alınmıĢtır.

(23)

6

1.BÖLÜM

ARAġTIRMANIN METODOLOJĠSĠ

1.1. AraĢtırmanın Konusu

“Kentin merkezinde iĢ yerleri, bunların etrafında “geçiĢ bölgeleri” ve merkeze daha uzak yerlerde ise farklı sınıfların oturduğu yerleĢim bölgeleri bulunmaktadır. GeçiĢ bölgeleri, yeni gelen göçmenler için en doğal ortamdır. Hem, iĢ merkezine yakın olmaları hem de uygun ucuz konut bulmaları nedeniyle bu ortamda Ģehre giriĢ yaparlar. Bu noktada baĢlayan yerleĢim süreci, yeni göçmenlerin eski göçmenleri ve sakinleri buradan sürmesiyle sonuçlanacak olan üç aĢama izler: Sızma, iĢgal ve ele geçirme. Göçmenler, sızma aĢamasında bölgenin sakinleri tarafından iyi karĢılanırlar, iĢgal aĢamasında yerleĢik grup kendini tehdit edilmiĢ hisseder ve zamanla mahalleden kaçar. Bu aĢamada çatıĢma ve gerilimler beklenebilir. Son aĢamada ise, göçmen grup mahallede yoğunlaĢmıĢ ve bir nevi getto oluĢturmuĢtur‟‟(Canatan, 2011, ss.14-15)

AraĢtırmanın incelenme alanı olarak seçilen Kayseri ilinin Melikgazi ilçesine bağlı „gecekondu önleme bölgesi‟ olan EskiĢehir Bağları semti, ucuz konuta sahip olduğu için ve iĢ merkezleri ile Ģehir merkezine yakın olduğu için geçiĢ bölgesi olarak nitelendirilebilmektedir. Afgan, Türkmen ve Suriyeli göçmenlerin yoğunlukta yaĢadığı bu bölgede özellikle geçici koruma statüsünde olan Suriyeli göçmenlerin göç etmesiyle sızma aĢamasının yaĢandığı ve günümüze kadar olan süreçte ise artık iĢgal aĢamasının baĢladığı görülmektedir. Bu aĢamada, geçici koruma altındaki Suriyeli göçmenlerin sayısı arttığı ve bu artıĢtan rahatsızlık duyarak zaman içerisinde yerli halkın semtten göç etmeye baĢladığı görülmektedir. Bu sürecin baĢlaması ile semtin, sahip olduğu mekân düzeninin, yerli halkın yaĢam koĢullarını zaruri olarak değiĢtirmiĢtir.

ÇalıĢmada ise, geçici koruma statüsünde olan Suriyeli göçmenlerin semte yerleĢmesi ile baĢlamıĢ olan değiĢim sürecinin semtte yaĢayan yerli halkın semtteki yaĢam

(24)

7 Ģartlarını ve gündelik hayatları neden ve nasıl değiĢtirdiği derinlemesine bir Ģekilde ele alınmıĢtır.

ÇalıĢmada ele alınan bir diğer durum ise, mekânın nasıl bir değiĢim yaĢadığıdır. Semtte özellikle Suriyeli göçmenlerin esnaflar yaygınlık göstermeye baĢlamıĢtır ve „‟yerli halk esnafı‟‟ ile „‟Suriyelilerin esnafı‟‟ Ģeklinde bir ayrım oluĢmaya baĢlamıĢtır ve semt bu ayrım çerçevesinde düzenini değiĢtirmeye yeniden oluĢmaya baĢlamıĢtır.

Semtte, baĢlamıĢ olan bu değiĢimler doğrultusunda görülen gettolaĢma sürecinin baĢlamasıyla iĢ yerleri ve ev kiralarında artıĢ görülmektedir. ÇalıĢmada bu artıĢtan kaynaklı yerli halkın semtten taĢınmaları ve taĢınan halkın yerine yerleĢen Suriyeli göçmenlerin kalan yerli halkı nasıl etkilediği ele alınmıĢtır.

Ele alınan bu araĢtırma konularının ortaya konulabilmesi için semti, göçmenlerden öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırarak gettolaĢma süreci yerli halkın görüĢleri çerçevesinde ortaya konulmuĢtur.

1.2. AraĢtırmanın Amacı

Merkezde yer alması, sanayi iĢletmelerine yakın olması ve ucuz yaĢam Ģartlarına sahip olmasından dolayı özellikle göçmenlerin tercih ettiği bir yaĢam alanı olan EskiĢehir Bağları, geçici koruma altındaki Suriyeli göçmenlerin gelmesi ile birçok alanda değiĢim yaĢamaya baĢlamıĢtır. Bu araĢtırma, yerli halkın var olan yaĢam düzeninde meydana gelen değiĢimler ve mekânın gettolaĢma süreciyle ilgili fikir sahibi olmak için yapılmıĢtır.

GettolaĢma sürecinin ilk aĢaması olan sızma sürecinde göçmenler, yerli halk tarafından kabul görmektedir. Kabul süreci olumlu geçtiği için gelen göçmenlerin devamı da bu bölgeye yerleĢmeye baĢlamaktadır. Bu durum gettolaĢma sürecinde iĢgal olarak adlandırılmaktadır (Canatan, 2011, ss.14-15). ĠĢgal sürecinin baĢlaması ile mekânsal değiĢimler ve yerli halkın gündelik hayatında değiĢimler ortaya çıkmaktadır. Yapılan bu araĢtırmada; mekânsal değiĢim bağlamında konut ve iĢ yeri kiralarındaki rant kaynaklı artıĢları, iĢ yerlerinin sahipleri ve buna bağlı iĢ yerleri türlerinin değiĢmesi ile yerli halkın gündelik hayatındaki komĢuluk iliĢkilerinin,

(25)

8 günlük rutinlerinin ve semt genelindeki yüz yüze iliĢkilerinde meydana gelen değiĢimler ele alınmıĢtır. Bu iĢgal sürecinde görülen değiĢimler sonucu yerli halk semtten taĢınmaya baĢlamaktadır. Yerli halkın semti boĢaltmaya baĢlaması göçmeleri semte daha da çekmektedir. AraĢtırmada ise, geçici koruma altındaki Suriyeli göçmenlerin EskiĢehir Bağları semtinin iĢgal sürecini nasıl etkilediğini ortaya koyarak ele geçirme sürecinin baĢlama durumu tartıĢılacaktır.

1.3. Kapsam ve Sınırlılıklar

Yapılan bu araĢtırmanın örneklemi; Türkiye‟ye farklı ülkelerden göç eden göçmenler arasından devletin oluĢturduğu politika ile koruma altına alınan ve Kayseri ilinin Melikgazi ilçesine bağlı gecekondu önleme bölgesi olan EskiĢehir Bağları semtinin Osmanlı, Selçuklu ve DaniĢmend mahallelerinde yaĢayan Suriyeli göçmenleri kapsamaktadır. Konu olarak ise bu çalıĢma, bir mekânın gettolaĢma sürecini, bu süreçte görülen sızma, iĢgal ve ele geçirme aĢamalarını, göçmenlerin yaĢam alanı tercihlerinde hemĢehri bağlarının önemini ve tercihlerin Osmanlı, Selçuklu ve DaniĢmend mahallelerinde yaĢayan Türk halkı üzerindeki etkisini kapsamaktadır. AraĢtırmanın sınırlılığı ise nitel araĢtırma yöntemi kullanılacağı göz önünde bulundurularak belirlenmiĢtir. Bu bağlamda bu üç mahallede yaĢayan bütün Türk halkı ile görüĢmek mümkün olmadığı için kiĢi sayısı sınırlandırılmıĢtır. Ayrıca çalıĢma sınırlılığını belirleyen dıĢ faktörler de bulunmaktadır. Bu faktörlerin baĢında Kayseri ilinin gelir seviyesinin düĢük olduğu semtler içerisinde en fazla Suriyeli göçmenlerin yaĢadığı mahalleler tercih edilmiĢtir. Gelir seviyesi yüksek olan semtlerde yaĢayan Suriyeli göçmenlerin davranıĢ ve yaĢayıĢ biçimleri daha fazla Türk halkına benzemeye baĢladığı ve bu semtlerde Suriyeli göçmenlerin herhangi bir dönüĢtürme sürecini baĢlatmadığı gözlemlenerek bu semtlerde yaĢayan Suriyeli göçmenler çalıĢmaya dahil edilmemiĢtir. .

1.4. AraĢtırmanın Yöntemi

Bir araĢtırmada belirli bir amaca ulaĢmak için izlenilecek yolların hepsine yöntem adı verilir. Yöntem, „‟Nasıl‟‟ sorusuna cevap arayan bir süreçtir. Yöntemin görevi, araĢtırma konusunu anlaĢılır hale getirmektir (Kocacık,2003,s.75). Bilimsel araĢtırmalarda ise alanında kabul görülen yöntemler kullanılmaktadır. Sosyal bilimlerde yapılan araĢtırmalarda hakim olan iki araĢtırma yöntemi vardır. Bu

(26)

9 yöntemlerden birisi pozitivist yöntem bir diğer adı nicel araĢtırma yöntemidir. Diğer yöntem ise yorumlayıcı yöntem bir diğer adı nitel araĢtırma yöntemidir. „‟Nitel kelimesi, nicelik, kapsam, yoğunluk ya da frekans terimleriyle keskin olarak sınanıp ölçülemeyen süreçlere ya da anlamlara vurguda bulunur(KuĢ, 2003, s.106).

GiambattistaVico ve Wilhelm Dilthey‟in önemli temsilcileri olduğu nitel yöntemde evren tarihsel ve toplumsallığı içinde anlamaya çalıĢır. “Öznel olan, anlam içeren yorumsallık önemlidir. Benzerlik iliĢkisi kurar ve bütünden parçaya gider. Belirli bir özel durumu araĢtırmaya yönelik olduğu için araĢtırmacıların kiĢilerin çabaları ile sonuçlandırılabilir. AraĢtırma süreci sonunda belli kavramlara, teorilere ulaĢılması beklenir‟‟ (Bal, 2015, ss.30-31). Buradan hareketle nitel araĢtırma yöntemleri için „‟ […] karmaĢık, değiĢken, tartıĢmalı – birçok yöntem ve araĢtırma uygulamalarının olduğu- bir alandır. Nitel araĢtırma dolayısıyla tek bir varlık değil, devasa bir çeĢitliliği kapsayan bir Ģemsiye terimdir‟‟ denilebilir.‟‟ (Punch, 2005, s.132) ÇalıĢmada sorulan sorular ile „‟Nasıl?‟‟, „‟Neden?‟‟ sorularının cevabı aranmaktadır. AraĢtırmanın sonucunu, rakamsal ifadeler kullanılarak değil, var olan durum üzerinden açıklanmaktadır. Nitel araĢtırma yöntemlerinde, toplumsal süreçler ve örnek olaylar kendi sosyal ortamında incelenerek ve buradan hareketle katılımcıların anlam yaratmalarına ve yorumlarına yer verilir. Bu yöntemin kullanıldığı çalıĢmalarda özellikle insanların kimliklerini nasıl inĢa ettiği ve bakıĢ açıları ele alınır. Bundan ötürü de, “az sayıda kiĢinin detaylı bakıĢ açısını sunar, katılımcıların görüĢlerini ortaya koyar, araĢtırmacının değil katılımcıların görüĢlerine dayalıdır, insanların yaĢam öykülerini yansıtır‟‟ (Creswell, 2017, s.5), ele alınan gerçek olaylar kaydedilmeli, kiĢilerin konu ile iliĢkili davranıĢları gözlemlenmeli, yazılı kaynaklar incelenmeli ve görsel imgeler incelenmelidir (Neuman, 2006, ss.232-233). „‟Nitel araĢtırmalarda kavramlar; temalar, motifler, genellemeler ve taksonomiler biçimindedir. Veriler; belgeler, gözlemler ve yazıya dökülmüĢ konuĢmalardan kelime ve imgeler biçimindedir. Kuram; genellikle tümevarımcıdır. Analiz; kanıtlardan temalardan veya genellemeler çıkararak ve verileri tutarlı, anlaĢılır bir resim oluĢturacak Ģekilde düzenleyerek ilerler.‟‟ (Neuman, 2006, s.233-236). Nitel araĢtırma raporları ise, çok az sayıda rapor içerir. Görsel sunumlar, haritalar, fotoğraflar kullanılarak anlatılar arası bağlamlar kurulur(Neuman, 2006, s.236).

(27)

10 Nitel araĢtırma yöntemi içerisinde yer alan 5 yaklaĢım çeĢidi vardır. Bu yaklaĢımlar;

1. Anlatı araĢtırması: Katılımcıların yaĢam öyküleri analiz edilir. Genellikle bir ya da çok az sayıdaki kiĢilerin yaĢam öyküleri ele alınır. Biyografik çalıĢma, otoetnografi, yaĢam öyküsü ve sözlü tarih Ģeklinde çeĢitleri vardır (Creswell, 2013, s.76).

2. Fenomenoloji: AraĢtırma çerçevesinde yer alan ilgili bir kavram yani fenomen belirlenir. AraĢtırma, katılımcıların belirlenen fenomenle ya da kavramla ilgili yaĢanmıĢlıklarını ve deneyimlerini ele alır. (Creswell, 2013, s.77).

3. Kuram OluĢturma: Bu yaklaĢım da önceden kullanılan kuramlardan ziyade katılımcılarla görüĢme sonrası ortaya çıkan verileri analiz ederek ve temellendirmesini bu veriler üzerine analizler yaparak yeni bir kuram ortaya koymak amaçlanmaktadır. (Creswell,2013,s.85).

4. Etnografi: Bu yaklaĢımın araĢtırmalarında aynı kültürü paylaĢan grubun tümüne odaklanılır.Bu araĢtırmalarda grubun dili, değerleri ve davranıĢları ele alınır. AraĢtırmanın amacı „‟aynı kültürü paylaĢan grubun nasıl çalıĢtığına, nasıl hareket ettiklerinin özüne ve grubun yaĢam Ģekline dair bir anlayıĢ‟‟ geliĢtirmektir.‟‟ (Creswell, 2013, s.92).

5. Durum ÇalıĢması: Bu yaklaĢımın kullanıldığı araĢtırmalar, gerçek yaĢamı güncel bağlamda kendi ortamında ele almaktadır. „‟Durum çalıĢması araĢtırması, araĢtırmacının gerçek yaĢam, güncel sınırlı bir sistem (bir durum) ya da belli bir zaman içerisindeki çoklu sınırlandırılmıĢ sistemler (durumlar) hakkında çoklu bilgi kaynaklarının (örneğin gözlemler, mülakatlar, görsel-iĢitsel materyaller ve dokümanlar ve raporlar) aracılığıyla detaylı ve derinlemesine bilgi topladığı, bir durum betimlemesi ya da durum temaları ortaya koyduğu nitel bir yaklaĢımdır. Durum çalıĢmasındaki analiz birimi birden fazla durum (çok mekânlı çalıĢma) veya tek bir durum (tek mekânlı çalıĢma) olabilir.‟‟ (Creswell, 2013, s.97). Durum çalıĢmalarında, özel bir zaman ya da yer gibi belirli parametlerle sınırlandırılabilir ya da tanımlanabilen durumlar üzerinde çalıĢılmaktadır. Bu çalıĢmalarda, benzersiz, kendisine has bir özelliğe sahip durum üzerinde çalıĢılabileceği gibi amacı belli bir problem, durum üzerinde de çalıĢılabilmektedir. Bu durumların,

(28)

11 analizlerinin derinlemesine yapılabilmesi için mülakatlar, gözlemler, dokümanlar, görsel-iĢitsel materyaller kullanılabilmektedir. ÇalıĢmanın sonunda ise toplanan veriler raporlaĢtırılarak var olan durum derinlemesine ele alınmıĢ olmaktadır. Bu çalıĢmalarda araĢtırmacı, durumun tarihi itibariyle olayları kronolojik bir sıralamayla ele alır ve devamında günbegün oluĢan durumlar üzerinde durur (Creswell, 2013, s.96-101).

Verilen bu bilgiler dahilinde çalıĢmada kullanılan yöntem nitel araĢtırma yöntemidir. Nitel araĢtırma yöntemini seçmedeki öncelikli sebep; iĢgal sürecinin etkisiyle ortaya çıkan değiĢimlerin neden ve nasıl olduğunu ve bu değiĢimlerin sosyal ortamında incelenerek katılımcıların değiĢimlerle ilgili yarattıkları anlam ve yorumlarının ele alınmasıdır. AraĢtırmada ele alınan göç kaynaklı değiĢim, halen devamlılığı olduğu için gerçek ve var olan bir durum niteliğindedir. YaĢanılan gettolaĢma sürecinin halk tarafından kabul edilebilirliğine bakılmaksızın karmaĢıklaĢan ve iç içe geçmiĢ iliĢkiler oluĢmuĢ durumdadır. Bu durum bölgedeki özel niteliğe sahip olduğundan dolayı ve güncelliğini koruduğu için araĢtırma durum çalıĢması yaklaĢımıyla hazırlanmıĢtır. YaklaĢımın yöntemi gereği, var olan özel durumu anlamlandırabilmek ve çözümleyebilmek için katılımcıların yaĢam tarzları, mahalle yapıları, komĢuluk ve esnaf iliĢkileri belirli süre araĢtırmacı tarafından gözlemlenmiĢtir. Sonrasında katılımcılarla yarı yapılandırılmıĢ mülakat tekniği ile yüz yüze görüĢmeler yapılmıĢtır. GörüĢmeler sonucunda elde edilen verilerden hareketle, değiĢen mahalle yapısı ve bu mahallede kimliklerin nasıl inĢa edildiğine dair bulgulara yer verilmiĢtir. Yapılan görüĢmeler ile gettolaĢma süreci ve oluĢan değiĢimler ortaya konmaya çalıĢılmıĢtır.

1.5. Veri Toplama Teknikleri

Tümevarımcı bir yapıya sahip olan nitel araĢtırmalarda, katılımcıları gerçek ortamlarında gözlemleyebilmek ve betimleyebilmek için veriler 4 teknik kullanarak toplanmaktadır (Çokluk, Yılmaz ve Oğuz, 2011, s.96). Bunlar;

1. Odak Grup GörüĢmesi: Belirlenen konuyla ilgili 10-12 kiĢilik katılımcıdan oluĢan grup görüĢmesidir. Gruba konuyla ilgili önceden hazırlanan sorular yöneltilerek konu hakkındaki düĢünceleri, duyguları, konu ile ilgili deneyimleri paylaĢılması istenmektedir (Güzel, 2006, s.1).

(29)

12 2. Gözlem: AraĢtırmada üzerine çalıĢılan konunun neden ve nasıl tekrarladığını ortaya koyabilmek için standart bir tekniğe dayanmadan veya standartlaĢtırılmıĢ araçlarla gözlem yapılarak verilerin toplanmasıdır (Gökçe, 1988, ss.53-55).

3. Doküman Ġnceleme: AraĢtırmada ele alınan problemin çözümü için belge, literatür vb. kaynakların incelenmesidir (Padem, Göksu ve Konaklı, 2012, s.65).

4. GörüĢme: “AraĢtırılan konu hakkında sözlü olarak bilgi toplama tekniğidir‟‟ (Gökçe, 1988, s.56). Bu teknik de katılımcı araĢtırma problemi ile ilgili görüĢlerini, düĢüncelerini sınırlama olmadan özgürce paylaĢabildiği gibi, araĢtırmacı da verilen cevapları katılımcının görüĢme esnasındaki davranıĢlarını, ses tonunu, mimiklerini gözlemleyerek derinlemesine değerlendirebilmektedir (Tekin, 2006, s.102). Bilgi kaynağı olarak görülen kiĢilerle yapılandırılmıĢ, yarı yapılandırılmıĢ veya yapılandırılmamıĢ Ģekilde hazırlanan görüĢme formundaki sorularla toplanmaktadır veriler. YapılandırılmıĢ görüĢme formundaki soruları araĢtırmacı önceden hazırlar ve bütün katılımcılara aynı soruları yöneltir. “Soru sırasında sapma olamaz, ek sorular dahil edilemez‟‟ (Berg ve Lune, 2015, s.133). Yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formunun soruları, görüĢme öncesi açık uçlu sorular Ģeklinde hazırlanarak katılımcının düĢüncelerini özgür bir Ģekilde ifade etmesi sağlanır. Bu görüĢme formunun kullanımında görüĢme esnasında katılımcının ifadelerinden hareketle yeni sorularda sorularak problem daha da derinlemesine ele alınabilmektedir. YapılandırılmamıĢ görüĢme formunda ise önceden hazırlanmıĢ sorular bulunmamaktadır. GörüĢmeler sohbet Ģeklinde ilerlemektedir. GörüĢme tekniğinde en önemli husus verilerin kayıt edilebilmesidir. Verileri kayıt etme yazarak, ses, görüntü kayıt eden vb. cihazları kullanılarak yapılmaktadır (Padem, Göksu ve Konaklı, 2012, ss.66-67).

Bu araĢtırmada, veri toplama amacıyla görüĢme tekniği kullanılmıĢtır. Bu tekniğin kullanılmasındaki temel amaç, öngörülen araĢtırma problemini, birincil kaynakların anlatımlarından elde etmektir. Yapılan görüĢme süreci boyunca katılımcının sorulara verdiği cevaplar ve gösterdiği tepkiler var olan durum derinlemesine ortaya koymak

(30)

13 amaçlanmıĢtır. Veri toplamada bu teknik seçilirken katılımcının ifadelerini rahat kullanabilmesi, problem ile ilgili bütün düĢüncelerini ortaya koyabilmesindeki önemede dikkat edilmiĢtir. GörüĢmeler esnasında var olan durumla ilgili ayrıntılara değinilmeme durumunun olmaması ve katılımcıların gözden kaçan bir duruma değinebilme ihtimalinden dolayı yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formu hazırlanmıĢtır. Göç etkisi ile değiĢim ve gettolaĢma sürecinde olan EskiĢehir Bağları semtinin bu süreçleri nasıl geçirdiğini ortaya koyabilmek için „‟göç öncesi ve göç sonrası‟‟ Ģeklinde var olan görseller kullanılmıĢtır.

1.6. Veri Toplama Süreci

ÇalıĢmanın konu içeriği, kapsamı ve sınırlığı, tam oluĢturulabilmesi için öncelikli olarak 2018 yılı Mayıs ayı ile Ağustos ayı aralığındaki süreçte gerekli kaynaklar toplandı ve okumaları yapılarak sistematik hale getirildi. Eylül ayı itibari ile aralık ayı sonuna kadar literatür taraması yapıldı ve bu bağlamda çalıĢmanın konusu, amacı, yöntemi, ve kullanılabilecek kuramlar belirlenip yazıldı. Aynı zaman içerisinde görüĢme soruları hazırlandı ve sahaya inmeden önce araĢtırmanın yakın çevresi ile pilot uygulama yapıldı. Böylelikle ortalama görüĢme süresi belirlendi ve katılımcı tarafından açık bulunmayan ifadeler daha da ayrıntılandırıldı. 18.02.2019 tarihi itibari ile araĢtırma sahası olarak belirlenen EskiĢehir Bağları semti içerisinde yer alan Osmanlı, DaniĢmend ve Selçuklu mahallelerinde görüĢmeler yapılmaya baĢlanmıĢtır ve bu süreçte 28 katılımcı ile görüĢülerek 27.02.2019 tarihinde tamamlanmıĢtır. Pilot uygulama da, araĢtırmacı olarak her ne kadar görüĢme yapmaya yönelik üniversite kurulu tarafında verilen izin belgesine ve öğrenci belgesine sahip olunsa da bazı katılımcılar tanımadığı ve güvenmediği için çalıĢmaya katılmayı istemedi. Bu doğrultuda görüĢmeler öncelikli olarak „kilit isim‟ niteliğindeki araĢtırmacı tarafından tanınan kiĢiler ile ve halkın tanıdığı en güvendiği kiĢiler olan mahalle muhtarları seçilmiĢtir. GörüĢmeye katılan bazı katılımcılar verilerin devlet tarafından da inceleneceğini ve yanlıĢ anlaĢılabileceğini düĢünerek konuĢmaktan korktuğunu dile getirirken, bazı katılımcılar bu görüĢmeyi seslerini duyabilme aracı olarak görmüĢtür ve görüĢme sonunda yaĢanılan bu sorunlara istedikleri çözümü devletin ilgili birimlerine iletilmesini istemiĢtir. Bazı katılımcılar araĢtırmacının kendini tanıtmasına rağmen „güvenmediği‟ için görüĢme yapmak

(31)

14 istemezken birçok katılımcı tanıdıkları tarafından gönderildiğini öğrendikleri anda araĢtırmacının kimliğini sorgulamaksızın evlerinin içlerine davet ederek görüĢmeyi kabul etmiĢ hatta „xxxx ablanın/ abinin tanıdığıysan benim de misafirim sayılırsın‟ diyerek birçok ikramlarda bulunulmuĢtur, öyle ki bu katılımcılar araĢtırmacı ile ilk karĢılaĢmalarında „sizli‟ ifadeler kullanırken tanıĢtıktan sonra „canım, ablam, gardaĢım, bacım‟ gibi daha samimi ifadeler kullanılmıĢtır. Bazı katılımcılar araĢtırmaya katılmayı kabul etse de ses kaydının alınmasını istememiĢ ve soruları kendi önce okuyup cevaplarını katılımcıya yazdırırken de her yazılanı tek tek kontrol etmiĢtir. Erkek katılımcılar daha çok semt genelindeki ekonomik değiĢimi ele alırken, kadın katılımcılar bu değiĢim sürecini komĢuluk iliĢkisi ve kültürel farklılıklar üzerinden ele almıĢtır. 11 günlük görüĢme sürecinin sonucunda toplanılan görüĢme verilerinin analizi 04.03.2019 tarihinde yapılmaya baĢlanmıĢtır. Analizler nitel araĢtırma çözümleme teknikleri ilk önce açık kodlar oluĢturulmuĢtur. Ġkinci aĢama olarak açık kodlar eksen kodlara çevrilmiĢtir ve son olarak eksen kodlar selective kodlara dönüĢtürülerek temalara ulaĢılmıĢtır. UlaĢılan temalar çalıĢmanın ana baĢlıklarını oluĢturmuĢ ve literatür ve katılımcıların ifadelerinin desteği ile açıklamalar yapılmıĢtır.

1.7. AraĢtırmanın Örneklemi ve Örneklem Belirleme Tekniği

AraĢtırma sonuçlarının geçerli olacağı büyük gruba evren adı verilir (Büyüköztürk, 2012, s.1). AraĢtırma için belirlenmiĢ olan evren içerisinden belirli yöntemlerle seçilmiĢ evrenden daha küçük birey ve objelerle oluĢturduğu gruba örneklem adı verilir (Kocacık, 2003, s.79). Örneklemler, basit tesadüfi örnekleme, sistematik örnekleme, tabakalı örnekleme ve küme örnekleme, geliĢigüzel örnekleme, kota örneklemesi, amaçlı örnekleme ve kartopu örneklemesi Ģeklinde çeĢitliliğe sahiptir. Her örneklem türünün tercih edilme sebebinde ve büyüklüğünde farklılıkları vardır. Örneklemler, olasılıklı ve olasılıklı olmayan ikiye ayrılmaktadır. Olasılıklı örnekleme evrenden belirli olasılıklarla çekilen birimlerdir (Büyüköztürk, 2012, s.5). Örneklemler aracılığıyla elde edilen paradigmaların, evrenin genelini yansıtması beklenmektedir (ġimĢek, 2012, s.117). Olasılıklı örnekleme türleri; basit tesadüfi örnekleme, sistematik örnekleme, tabakalı örnekleme ve küme örnekleme baĢlıkları altında ele alınacaktır. Olasılıklı olmayan örneklemede ise, „‟evrenden örneklem için

(32)

15 birim çekmede olasılık yoktur‟‟ (Büyüköztürk, 2012, s.5). Olasılıklı olmayan örneklem türleri; geliĢigüzel örnekleme, kota örneklemesi, amaçlı örnekleme ve kartopu örneklemesi olarak ayrılmaktadır.

Olasılıklı örnekleme türleri;

1. Basit Tesadüfi Örnekleme: Evrende yer alan bütün katılımcılara örneğe girmesi için eĢit hak tanımak amacıyla kullanılan örnekleme yöntemidir. Eğer evren belliyse bütün evrendeki kiĢilerin olduğu bir liste hazırlanır ve uygun olan yöntemle katılımcı olacak kiĢiler belirlenir (Gökçe, 1988, s. 79).

2. Sistematik Örnekleme: Evrende kaç katılımcının olduğu biliniyorsa (ġimĢek, 2012, s.119) kullanabilen bu örnekleme türünde, katılımcılar özelliklerine göre gruplandırılarak tabakalar oluĢturulur ve örneklem bu tabakalardan seçilir (Gökçe, 1988, s.80).

3. Küme Örnekleme: “Evreni oluĢturan birimlerin tam olarak listelenemediği hallerde küme örneklemesinden yararlanılır. Örnekleme direkt evrenden almak yerine oluĢturulan alt gruplardan seçilir (Padem, Göksu ve Konaklı, 2012,s.88). Yani belirli özellikler etrafında kümelenen kiĢilerin olduğu küçük yapılardan seçilir örnekleme (ġimĢek, 2012, s.120). Özellikle ülke çapında yapılan araĢtırmalarda kullanılır.‟‟ (Gökçe, 1988, s.82).

4. Tabakalı Örnekleme: Evreni oluĢturan örneklemlerin özelliklerine göre homojen bir Ģekilde tabakalar oluĢturulmaktadır. Bu tabakalar genellikle yaĢ, cinsiyet, meslek, eğitim vb. demografik özelliklere göre oluĢturulur (ġimĢek, 2012, s.120). Tabakaların örnek içindeki sayısal ağırlıkları da oldukça önemlidir. Çünkü katılımcılar özelliklerine göre ayrıldığında az sayılı katılımcının olduğu grup ile çok katılımcının olduğu gruptan eĢit sayıda katılımcı örneklemi temsil yeteneği farklı olacağı için dahil edilemez tabakaya. Bundan dolayı tabakalara katılımcıları seçmek için oranlı ve oransız olmak üzere iki farklı yöntem kullanılmaktadır. Oransız tabakalı örneklemede “tabakadan örneğe girecek birim sayısı rastlantısal ve değiĢkendir‟‟. Oranlı tabakalı örneklemede ise “her tabakadan evren içindeki oranıyla orantılı olarak örnek alınır‟‟ (Gökçe, 1988, s.81). Örneklem

(33)

16 içerisinden oluĢturulan tabakalara dahil edilecek katılımcı sayısı belirlenirken Ģu hesaplama yöntemi kullanılmaktadır:

1. Bir tabakanın içinde yer alan örneklem sayısı / Evren = a 2. a x Bir tabakanın içinde yer alan örneklem sayısı

Bütün tabakaların sahip olduğu örneklem sayısı ile bu hesaplama yapılarak hangi tabakaya evrenden kaç kiĢi dahil edileceği bulunabilmektedir (Padem, Göksu ve Konaklı, 2012,s.87).

Tabakalı örneklemde tabakadaki birimlerin homojen olması beklenirken, küme örneklemede birimlerin heterojen olması beklenir (Gökçe, 1988, s.82). Olasılıklı olmayan örnekleme türleri ise;

1. GeliĢigüzel Örnekleme: Bu örnekleme yönteminde herhangi alt grup, kümeleme vb. hiçbir ayrım yapılmamaktadır. Bu örneklemede, evrende olan herkes örnekleme dahil edilir ve ulaĢılabildiği kadar fazla örnekleme ulaĢılmaya çalıĢılır. AraĢtırma sonunda ulaĢılan örneklemeden hareketle sonuç evrene genellenmektedir. Evrenin özelliklerini tamamen yansıttığı düĢünülmediği için çok fazla güvenirli ve geçerli görülmemektedir (Padem, Göksu ve Konaklı, 2012,s.89).

2. Kota Örneklemesi: Sınırlı bir evrene sahip olan araĢtırma konularında, araĢtırmacı öngördüğü değiĢkenler çerçevesinde (Gökçe, 1988, s.83) evrenin belirli özelliklerine göre gruplandırılan örneklemedir. Tabakalı örneklemin olasılıklı olan türdeki karĢılığıdır (Padem, Göksu ve Konaklı, 2012,s.89). 3. Amaçlı Örnekleme: Bu örneklemede araĢtırmacı sadece ulaĢmak istediği

örneklemle ilgilenir (Padem, Göksu ve Konaklı, 2012,s.89). AraĢtırmanın amacına göre evrenden en uygun örneklemin seçilmesi ile oluĢturulan bu örnekleme türünde, evren içerisinde sadece belirli bir amaç için belirli sayı ve özellikteki birimin seçimi yapıldığı için evrenin genelini temsil etmemektedir. Bu nedenle de genelleme yaparak yorumlama yapmak doğru olmamaktadır (ġimĢek, 2012, s.121).

4. Kartopu Örneklemesi: Evren içerisinde yer alan örneklemin sayısının tam olarak bilinmediği ve örneklemin zincir Ģeklinde bağlantılar kurarak büyüyebilecek örneklemelerde kullanılmaktadır (Padem, Göksu ve Konaklı, 2012, s.90). “Dedektif yaklaĢımı‟‟ olarak da adlandırılan bu örneklemede,

(34)

17 baĢlangıçta araĢtırma konusuna uygun örnekleme grubunun bilinmemesi durumunda kullanılmaktadır. BaĢlangıçta anahtar katılımcı seçilir ve anahtar katılımcı yardımıyla baĢka katılımcılara ulaĢılır ve onların verdiği bilgilerle veri toplamaya devam edilir (ġimĢek, 2012, s.122). Adete küçük baĢlayıp karlar üzerinde yuvarlandıkça (Neuman, 2006, s.324) kartopunun giderek büyümesi gibi evren içerisindeki katılımcıların birbirlerine yönlendirmesi sonucunda yayılarak örneklem sayısı artmaktadır. Kartopunun büyümesi, araĢtırma baĢlangıcında belirsiz olan örneklem boyutunu netleĢtirmektedir (ġimĢek, 2012, s.122). Kartopu örneklemesinde en önemli özellik, her bir katılımcının birbiri ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantısının olmasınındır. Örneğin bir araĢtırmacı bir toplulukta yaptığı araĢtırmada birbirini tanımayan birkaç kiĢi seçerek baĢlar örneklem oluĢturmaya. Her katılımcı bağlantısının olduğu birkaç kiĢiye yönlendirir. Bu yönlendirmeler her katılımcı tarafından yapıldıkça çok hızlı bir Ģekilde geniĢleyen ve bağı olmayan fazlaca kiĢiye ulaĢılarak evren için genelleme yapılabilmektedir (Neuman, 2006, s.325). Katılımcılar, araĢtırmacının kendilerine tanıdıkları kiĢiler tarafından yönlendirildiği için görüĢmeyi kabul etmektedirler çünkü referans kiĢiye karĢı bir güven söz konudur.

AraĢtırma evreninde, araĢtırma konusunun kapsadığı özellikler dıĢında farklı özelliklere de sahip olan kiĢiler olduğu için evren, tabakalara ayrılmıĢtır. Evren içerisinde, yaĢ, cinsiyet, meslek gibi demografik farklılıklar olduğu gibi, araĢtırma yapılan semtte yerli halkın orada bulunma süreci ve mülk sahibi olup olmama durumları da farklılık göstermektedir. Bu farklılıklardan yola çıkarak çalıĢmanın evreni tabakalara ayrılmıĢtır. Tabakalar araĢtırmanın amacı gereği 35 yaĢ ve üzeri olan, ev sahibi, iĢ yeri sahibi ve Suriyeli göçmenlerin semte gelme tarihinden önce semtin yerel yapısını bilen, en az 8 yıldır o semtte yaĢayan, yerli halk ile

X

Y T Z

A

B D C

K

L N M

(35)

18 oluĢturulmuĢtur. Tabaka içerisine evrenden kaç kiĢi dahil edileceğini belirleyebilmek amacıyla anahtar kiĢi olarak seçilen mahalle muhtarlarından oluĢturulan tabakalara kimlerin dahil edilebileceği bilgileri alınmıĢtır. Mahalle muhtarlarının referansıyla tabakaları oluĢturan bu kiĢiler ile derinlemesine görüĢmeler yapılmıĢtır. Katılımcı sayısının azlığı nedeniyle ve evrenin tamamen bilinmemesinden dolayı kartopu örneklemesi kullanılarak, tabakaları oluĢturan katılımcıların tavsiye ettiği kiĢiler ile görüĢülmüĢtür. Tavsiye üzerine görüĢmeye gidilen her kiĢi, referans olan katılımcıya güven duyduğu için araĢtırmacıyla görüĢmeyi kabul ederek araĢtırma evrenine dahil olmuĢtur. Bu Ģekilde örneklem halkası geniĢleyerek evreni en iyi Ģekilde yansıtan örneklem oluĢturulmuĢtur.

Tablo 1.1: Örneklem Olarak Seçilen Katılımcıların Bilgileri

Katılımcı Cinsiyet YaĢ Meslek YaĢadığı Mahalle

1. Erkek 44 Muhtar Azası Osmanlı Mah.

2. Erkek 30 Esnaf Osmanlı Mah.

3. Kadın 21 ĠĢçi Osmanlı Mah.

4. Erkek 38 Esnaf Osmanlı Mah.

5. Erkek 51 Emekli Osmanlı Mah.

6. Erkek 52 ĠĢsiz Osmanlı Mah.

7. Kadın 46 ĠĢçi Osmanlı Mah.

8. Erkek 54 Esnaf Osmanlı Mah.

9. Kadın 50 Ev Hanımı Osmanlı Mah. 10. Kadın 40 Ev Hanımı Osmanlı Mah.

11. Erkek 39 Esnaf Osmanlı Mah.

12. Kadın 19 ĠĢçi DaniĢmend Mah. 13. Erkek 41 ġoför Selçuklu Mah. 14. Kadın 42 Ev Hanımı Selçuklu Mah. 15. Kadın 44 Ev Hanımı DaniĢmend Mah. 16. Kadın 34 Ev Hanımı DaniĢmend Mah. 17. Kadın 42 Ev Hanımı DaniĢmend Mah. 18. Kadın 60 Ev Hanımı DaniĢmend Mah. 19. Kadın 45 Ev Hanımı, Selçuklu Mah. 20. Kadın 35 Ev Hanımı Selçuklu Mah. 21. Kadın 43 Ev Hanımı Selçuklu Mah. 22. Kadın 39 Ev Hanımı Selçuklu Mah. 23. Kadın 31 Ev Hanımı DaniĢmend Mah. 24. Kadın 35 Ev Hanımı DaniĢmend Mah. 25. Kadın 44 Esnaf DaniĢmend Mah. 26. Erkek 23 Esnaf DaniĢmend Mah.

27. Kadın 28 ĠĢçi Osmanlı Mah.

(36)

19 1.8. AraĢtırma Problem Cümleleri

1. GettolaĢma sürecinin iĢgal aĢaması EskiĢehir Bağları semtini nasıl etkilemiĢtir?

Alt AraĢtırma Soruları

A. EskiĢehir Bağları semtinde yaĢayan yerli halkın gündelik hayatı nasıl değiĢmiĢtir?

B. EskiĢehir Bağları semtindeki mahalle yapısında nasıl değiĢmeler olmuĢtur?

C. Yerli halkın, komĢularının EskiĢehir Bağları semtinden göç etme süreci nasıldır?

D. EskiĢehir Bağları semtine göçmenlerin gelme süreci nasıldır?

2. EskiĢehir Bağları semtinde Suriyeli göçmenlerin göç etmesi ile semt gettolaĢmıĢ mıdır?

A. GettolaĢma sürecinin ele geçirme aĢaması EskiĢehir Bağları semtinde görülmekte midir?

1.9. Kavramsal Çerçeve

Yapılan bu çalıĢmada kullanılan “göç‟‟, “göçmen/mülteci/geçici koruma‟‟, “kent‟‟, “mekânsal dönüĢüm‟‟, “ getto/gettolaĢma” kavramları çalıĢmanın temelini oluĢturmaktadır. Kavramların literatürdeki karĢılığı ve çalıĢmada kazandığı anlamlar ise Ģu Ģekildedir:

1.9.1. Göç

Göç, insanlığın var olduğu ilk zamandan beri görülmektedir. Ġnsanlar, yaĢamlarını idame ettirmek için, barınacak yer, beslenecek besin bulma gibi arayıĢlar içerisinde sürekli yer değiĢtirmektedir. Göç olarak adlandırılan bu yer değiĢtirme birçok tanımla açıklanmaya çalıĢılmıĢtır (Sağlam, 2006, s.34). Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ‟nün “Göç Terimleri Sözlüğü‟‟nde yapmıĢ olduğu göç kavramının tanımı “Uluslararası bir sınırı geçerek veya bir Devlet içinde yer değiĢtirmek. Süresi, yapısı ve nedeni ne olursa olsun insanların yer değiĢtirdiği nüfus hareketleridir[…]” Ģeklindedir (Göç Terimleri Sözlüğü, 2009, s.22). Yapılan bir baĢka tanım ise “Göç, dini, iktisadi, siyasi, sosyal ve diğer sebeplerden dolayı insan topluluklarının hayatlarının tamamını veya bir bölümünü geçirmek üzere bir iskân ünitesinden, bir

(37)

20 baĢkasına yerleĢmek suretiyle yaptıkları coğrafi yer değiĢtirme hareketidir.‟‟ (Sayın, Uslanmaz ve Aslangiri, 2016, s.2.). ÇalıĢmada ise göç kavramı, ülke sınırları içerisinde yaĢayan halkın ülke genelinin her kesiminde görülen iç savaĢtan kaçarak yaĢamlarını idame ettirmek için baĢka ülkelere gitmesi anlamında kullanılmıĢtır. Bu kullanım ise Suriye halkının iç savaĢtan kaçarak Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine göç etmesini, ve bu göçler içerisinde yer alan Türkiye‟ye yapılan göçleri kapsamaktadır. ÇalıĢmada kullanılan göç kavramının bu tanımı Türkiye‟nin Kayseri ili EskiĢehir Bağları semtine göçen Suriyelilerin yapmıĢ olduğu göç hareketinin tanımlanmasıyla anlam kazanmıĢtır.

Göç eden kiĢiler için yaptıkları göçün amacına göre, sahip olunan yasal haklarına göre ve daha pek çok değiĢkene göre farklı adlandırmalar yapılmaktadır. Bu adlandırmaların baĢında göçmen, mülteci, gibi yaygın bilinen adlandırmalar gelmektedir. ÇalıĢmada önem arz eden temel kavramların literatürdeki karĢılıkları Ģu Ģekildedir:

1.9.2. Göçmen

Göçmen teriminin de göç kavramı gibi evrensel ve kalıp bir tanımı bulunmamakla beraber göç eden kiĢinin rızası olma durumu temele alınarak yapılan çeĢitli tanımlamalar bulunmaktadır. Uluslararası Göç Örgütü(IOM)‟nün yapmıĢ olduğu tanımlamaya göre göçmen; “kiĢinin hukuki statüsü ne olursa olsun, hareketin isteyerek veya istem dıĢı olup olmaması, hareketin sebepleri veya kalma süresinin ne olduğu kadar olduğuna bakmaksızın, yaĢadığı yerden ayrılarak uluslararası bir sınırdan geçmekte olan ya da geçmiĢ veya ülke içinde yer değiĢtirmiĢ olan bir kiĢi” Ģeklinde tanımlanmaktadır (LIAM,s.3). Bir baĢka tanım olarak ise Adıgüzel göçmeni Ģöyle tanımlamıĢtır: “ bireyin göç etme kararını, kendi özgür iradesiyle ve „kiĢisel rahatlık‟ sebepleriyle aldığı tüm durumları kapsar” (Adıgüzel,2016, s.4).

1.9.3. Mülteci

Göç eden kiĢinin/lerin göç etme sebeplerinin ve Ģartlarının göçmenden farklı olan mülteci kavramının literatürdeki karĢılığı Ģu Ģekildedir: “1951 Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre SözleĢmesi‟nde (1951 SözleĢmesi) mülteci kavramı “ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düĢünceleri yüzünden, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaĢı olduğu

(38)

21 ülkenin dıĢında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle, yararlanmak istemeyen yahut tabiiyeti yoksa ve bu tür olaylar sonucu önceden yaĢadığı ikamet ülkesinin dıĢında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen Ģahıs” Ģeklinde tanımlanmaktadır” (Özgüzel ve Çetintürk, 2016, s.555). Bir diğer tanım ise; “Mülteci uluslararası literatürde ırkı, dini, tabiiyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti ve siyasi görüĢleri yüzünden haklı bir zulüm korkusu nedeniyle vatandaĢı olduğu ülkenin dıĢında bulunan ve söz konusu korku yüzünden ilgili ülkenin korumasından yararlanmak isteyen kiĢi olarak tanımlanmaktadır.” Ģeklindedir (Balcı, 2017, s.32). Günümüzde gerek yerel basında gerekse halk arasında göçmen ve mülteci kavramları aynı anlamda kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Ancak bu kavramların en temel farklılığı göçmenin göç etme eylemi Ģahsi karara bağlı iken mültecilerin göç etme eylemi ülkesel zorunluluklara bağlıdır. Bu nedenle de mültecilerin hakları uluslararası yasalar ile korunmakta ve güvenlikleri sağlanmaktadır (BM Mülteci Örgütü, 2016, s.1).

9.1.4. Geçici Koruma

2004 tarihli 100 No‟lu BirleĢmiĢ Milletler Yürütme Komitesi kararına göre; ülke sınırları dıĢına ülke nüfusunun oldukça fazlasının hızlı bir Ģekilde ülke dıĢına göç etmesi ve göç ettikleri ülkenin bireysel ya da daha az sayıdaki grupların yaptıkları göçler için uyguladıkları kanunları uygulayamayacağı büyüklükteki kitleler için acil çözüm ve yardım bulabilmek için koruma biçimi geliĢtirilmiĢtir (“genel bilgi”,- ). Göç kavramının temele alındığı bu çalıĢmada Türkiye‟ye göç eden Suriyeli göçmenlerin Suriyeliler için yukarıda tanımlaması yapılmıĢ olan göçmen ve mülteci veyahut halk arasında yaygın olarak kullanılan iltica etmiĢ, ensar gibi kavramlar uluslararası bağlamlarda ve literatür de kullanılmamaktadır. Sayılarının oldukça fazla olmasından dolayı Türkiye var olan göçmen/mülteci kanunlarını uygulamakta yetersiz kalacağı için Türkiye Cumhuriyeti devleti Suriyeliler için “ Geçici Koruma” statüsünü oluĢturmuĢ ve bütün kaynaklarda bu Ģekilde adlandırılmıĢlardır. Bu statünün getirdiği haklar, statünün politik yönleri çalıĢmanın ilerleyen bölümlerinde yer almıĢtır.

Şekil

Tablo 1.1: Örneklem Olarak Seçilen Katılımcıların Bilgileri
ġekil  1.1:YaĢanan  ve  Göçülecek  Yerlerdeki  Faktörler  ve  ĠĢe  KarıĢan  Faktörler
ġekil  2.1.:  YasadıĢı  Göçmen/Düzensiz  Göçmen  ve  Sığınmacı/Mülteci  Arasındaki  Farklar       (Kaynak: Demir ve Erdal, 2010, s.38)
ġekil 2.3. :Kentsel YoğunlaĢma Bölgeleri                                                                                                                                     (Kaynakça: Çetin, 2010 , s.27)
+2

Referanslar

Benzer Belgeler

Lee’nin bu görüşünü destekler nitelikte bulgulara ulaşılan bu araştırma sonrasında Geçici Koruma kapsamında Trabzon’da yaşayan Suriyeliler için dini

BİRİNCİ BÖLÜM: TÜRKİYE’NİN GÖÇ POLİTİKALARI VE POLİTİKA ANALİZİ TÜRÜ OLARAK SÜREÇ MODELİ ... Kamu Politikası Alt Alanı Olarak Göç ... Göç Politikalarına

Bu çerçevede, İstanbul Aydın Üniversitesi çatısı altında faaliyet gösteren 30’u aşkın araştırma merkezinden biri olan ve sosyal alanda çalışan İAÜ

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yayınları Kitaplar Serisi Yayın No:1 , 4... Et Bilimi

Ülkemizdeki duruma bakıldığında; Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması (KYAİŞA) 2008’e göre %39 olarak saptanan fiziksel şiddet yaygınlığı, 2014

Bazan garplının yaptığını, basit bir görüşle haricî ve yâ- bancı bir kabuk ve cilâ gibi kopye edip değerli bir şey yap- tığımıza kani oluyoruz, bazan cahil ve

Afgan toplumu hem ülke içinde, hem de ülke dışında ye- rinden edilmiş ya da kendi istekleri ile göç etmişlerdir ve yakın tarihi kitlesel göç hareketleri ile dolu olan

Ön kayıt işlemlerini tamamlayan kişilerden, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından geçici koruma kapsamına alınmasına karar verilenlerin, bulundukları ildeki İl