• Sonuç bulunamadı

Hayri ve Sosyal Hizmetler Açısından Vakıfları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hayri ve Sosyal Hizmetler Açısından Vakıfları"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HAYRÎ VE SOSYAL HİZMETLER

AÇISINDAN VAKIFLAR

Nazif ÖZTÜRK

V

A KIF, d in î inanç, uhrevî m ükâfat ve insan sevgisinin mahsulüdür. V akıf, sosyal y ard ım ve h o şg ö rü

hareketidir. Toplum u ve insanları şefkatle bağrına basması, onun genel karak terid ir. V ak ıf, e lb ir­ liği ve gönül birliğinin en güzel ifadesidir. V akıf kurum unda, ferdiyetçilik ile cem iyetçilik, to p lu m c u lu k ile devletçilik yurda ve yurttaşlara hizm et yolunda, m ahirâne bir şekilde birleştirilm iş ve k ay n a ştırılm ıştır.

V akıf mahiyeti itibariyle bir özel h u k u k müessesesidir. Batı h u k u k u n d a bir özel h u k u k müessesesi o la ra k kaldığı halde, Osmanlı İm paratorluğunda, esa$ m ahiyetini kaybetm em ekle beraber, bir kam u h u k u k u m ües­ sesesi şeklinde Devlet kuruluşları içine girm iştir.

Vakıflar, tarihin akışı içinde, bilhassa Osmanlı İm paratorluğu zam anında sosyal ve kültürel h iz m etlerin i en yüksek seviyeye çıkartm ıştır.İm paratorluğun gelişme ve gerilemesinde, idare ve uygarlık tarihim izle b ir paralellik gösterm iştir. Devletin ve kam u kuruluşlarının bugün üzerine aldığı kam u hizm etlerinin b irç o ğ u , tarih boyunca vakıflar tarafından görülmüştür. Bunlar,hayrî, sosyal, kültürel, şehircilik, ulaşım, b ay ın d ırlık ve ekonm ik hizm etlerdir.

Vakıflar d in î inanç ve düşüncelerin güçlü o l d u ğ u müesseseler olarak, siyasi çalkantıların, İdarî i s t i k r a r ­

sızlıkların dışında kalm ışlar ve bu sayede toplum hayatım ızda istikrar ve devamlılık sembolü olm uşfardır (1). Toplum içerisinde gelir dağılım ından doğacak sosyal patlam aların önlenmesi ve ta h ak k u k ettirildiği cem iyet- lede sınıf farkının oluşm aması yönleriyle kitlelerin gruplaşarak toplum hayatını sarsan olum suz d av ran ışla­

rını önlemiş, sosyal adalet ve hizm et dağılımındajbüyük görevler ifa e tm iştir. Bu h iz m e ti kişisel servetleri so s­

yalleştirip kam u hizm etine sunarak, sırf a h la k î ve in sa n îb ir va zi fe anlayışiyle yapm ıştır.G eliştirilen bu v a k ı f

sisteminin bir s o n u c u olaraK, bizim t o p l u m u m u z d a sınıf f a r k ı o l u ş m a m ı ş t ı r (2). Bizce, v aK ifla rın t o p l u m a

sunduğu, en büyük sosyal hizm et budur.

Kişileri hayatın getirdiği her türlü olumsuzluklara karşı koruması ve bundan daha önem lisi iç h u z u r ve asayişin sağlanarak, cem iyet hayatını ahenkli hale getirci rolünden dolayı; İslâm —Türk kiltürü, vakıf k u r u l­ masını "insanların en ziyade m uhtaç olduğu şeyi vakfetm ek, vakıfların en hayırlısıdır" (3) inancı ile asırlar boyunca tejvik etm işilr

İşte vakıflar, bü ahfâki ve insarfT ödevin yerine getirilmesinde kişilere yardım cıl ve faydalı o labilecek müesseselerin en elverişlisi, en sağlamıdır. Vakıflar bünyeleri itibariyle, kurucuların adİarını ve gerç ek le şm e si­ ni arzuladıkları gayeleri, ebedi surette devam ettirecek emin bir h u k u k îy a p ıy a da sahiptir.

Millet olarak, V akıflar toplum hayatım ızda ço k önemli bir yer işgal etm ektedir.O sm anlı İm p arato rlu ğ u devrinde pek büyük b ir inkişafa m azhar olan vakıflar sayesinde, bir adam vakıf bir evde d oğar, vakıf b ir b e ş ik ­ te uyur, vakıf m allardan yer ve içer, vakıf kitaplardan okur, vakıf bir m ektepte hocalık eder, vakıf idaresinden ücretini alır ve öldüğü zaman kendisi vakıf bir ta b u ta konur ve vakıf bir mezarlığa gömülürdü. Bu su retle sosyal hayatın bütün icaplarını ve ihtiyaçlarını vakıf mallarla tem in etm eye pekâlâ im kân vardı (4).

Devlet yöneticileri başta olm ak üzere en yüksek mevkilerde bulunanlardan en mütevazi sahalarda ç a lış a n ­ lara kadar, bir ç o k kimseler, vakıf şeklinde medreseler ve kütüphaneler gibi ilim ve tahsil müesseseleri, h astah a - neler, hanlar,ham am lar ve kervansaraylar gibi sağlık ve içtim ai yardım müesseseleri, zarif çeşm eler, sebiller,

1. Y a lç ın , A y d ın : T ü rk iy e İk tis a t T a rih i, A n k a ra 1 9 7 9 , s. 1 8 4

2 . Ö Z T Ü R K , N a z if : M e n ş e 'İ ve T a rih i G e liş im i A çısın d a n V a k ıfla r, A n k ara 1 9 8 3 , s. 2

3 . Ö M E R : H ilm i E fe n d i : Ith a f'ü l — A h lâ f fi A h k â m 'il — E v kaf, İstanbu l 1 3 0 7 , s. 1 5, M d . 5 3 H A M D İ (Y a z ır ) E lm a lın trşa d 'ü l - A h lâ f fi A h k â m 'il-E v k a f, İs ta n b u l 1 3 3 0 , s. 1 3 4 - 135.

4. A R S E B Ü K , Esat : M e d e n i H u k u k , Başlangıç ve Şahsın H u k u k u , C .l. İs tanbu l 1 9 3 8 , s. 2 9 8 .

(2)

kö p riie r ve y o lla r gibi b ay ın d ırlık eserleri vücuda g etirm işler; bunların zarafetine de önem vererek güzel sa n a t­

l a r a h iz m e t e tm işle rd ir (5) .

Bunlara ilaveten; aşevi, deniz fen e ri, ça m a şırlık , m ezarlık yapılm ası, spor m eydanları ve te şk ilâ tı m ey­ dana getirilm esi, gemi işletilm esi gibi k am u hizm etlerin i gören vakıflar ile öksüz kızlara çeyiz verilmesi,yoksul bekarların evlendirilm esi, müflis ve b o rç lu o lm a k ta n hapsedilenlerin b o rçlarının ödenerek tahliyesi, köy aha­

lisinin yoksullarına y iy e c e k ve giyecek verilm esi, m ahalle ve k ö y le r m ükellefiyetine y ardım edilmesi, kale ve

istihkâm lara veya d o n an m ay a y ard ım d a b u lu n u lm ası, o rd u n u n te çh iz edilm esi, y etim ler, dul kadınlar ve m uhtaçlara yard ım edilm esi, ço c u k la rın b ah a rd a a ç ık havada gezdirilm esi, okul öğrencilerine gıda, elbise, ö ğ ­ retim malzemesi gideri tahsisi, yo k su l ve kim sesizlerin cenazelerinin kaldırılm ası, bayram larda çocukların ve yoksulların sevin d irilm esi, hayvanlara gıda ve su verilmesi gibi, ayrıca sosyal yardım laşm a vakıfları da m evcut­ tu r [6 ]^

G öriİüyor ki, vakıf bilhassa O sm anlı İm p a ra to rlu ğ u n d a , b irç o k eski kavim lerde olduğu gibi yalnız d in î

sahada kalm am ış, devletin faa liy et sahasına giren ve sosyal bir m ahiyet arzeden birçoK Kamu hizm etlerinin

sürekli ve fasılasız bir şekilde görülm esini sağlayan b ir am m e müessesesi m ahiyetini kazanm ıştır (7).

İfade etm ey e çalıştığ ım ız vakıf hizm etleri h ak k ın d a b ir fik ir verebilm ek için, X V I. asrın başlarında yap ıl­ m ış olan nüfus ve vergi tah rirlerin in n eticelerini ihtiva eden defterlerd en bazı rakam lar verm ek faydalı olacak­ tır.

G erçekten, K astam o n u 'd an A n ta ly a 'y a k adar bütün Batı A nadolu Sancaklarını ihtiva eden o zamanki Anadolu E y aleti’nin 1 5 3 0 - 1 5 4 0 tarih leri arasındaki ta h rirle rin e göre to p la m gelir 3 9 8 .9 2 4 .8 0 0 .0 0 TL.dir.

Bu gelirin % 17 'si (yani 6 7 .8 1 7 .2 1 5 .0 0 TL ) vakıfların elin d ed ir. V akıflara a it olan bu gelirlerin büyük

bir kısmı açıkça am m e h izm etlerin e, din ve h ay ır işlerine ta h sis edilm iş b u lu n m ak tad ır.

Meselâ o devirde bu gelirin m ühim bir kısm ı ile A nadolu V ilayetinde 45 im aret (aşevi), 342 cami, 1055

mescid, 110 medrese, 6 2 6 zâviye ve h â n ik â h , 154 m uallim hane, 1 kalenderhâne, 1 mevievihane, 2 d ar'u l-h u f

faz, 75 büyük han ve kervansaray, 2 3 8 h am am ... ilh. idare edilm ek ted ir.B u sayede mühim am m e hizm etleri zamanın şartları için d e en m ükem m el bir şe k ild e ifa ed ilm e k te d ir. Bu müesseselerde çalışan 121 müderris, 3 756 hatip, im am ve m üezzin ile 3 2 9 9 şe y h , k ay y ım ve ta le b e olm ak üzere to p la m 7 176 kam u hizm eti gö­ revlisi ve öğrenci vakıf gelirlerinden a y lık a lm a k ta d ır (8). D iğer vilayetlerde de vakıfların sahip olduğu gelirin büyüklüğü nisbetinde az veya ç o k , ayni tip am m e h izm eti, din ve h ay ır müesseseleri işletilm ektedir.

Aynı yıllarda öteki bölgelerde de to p la m gelirin büyük b ir kısm ı, sözü geçen kam u hizm etlerinin görülm e­ si için vakıflara b ırak ılm ıştır.V ak jf gelirinin % 1 4 'e u laştığ ı K aram an E yaletinde, bu yolla 3 im aret, 75 cami, 319 mescid, 45 m edrese, 2 7 2 zaviye, 2 d ar'ü ş-şifa , 1 4 kervansaray işletilm ek ted ir. Benzer h izm etler için genel

bütçenin Rum V ilayetinde % 15.7 'si, H alep ve Ş a m E yaletin d e % 14'dü, Zülkadiriye de % 5 'i, R um eli'nde

de % 5.4'dü vakıflara ay rılm ış b u lu n m a k ta d ır (9 ).

Geniş b ü tçe im kanlarına sahip b u lu n a n vakıf müessesesi eğ itim ve öğretim üzerinde ilk m edresenin ku ­ rulması, h atta m edrese öncesi eğ itim d evirlerinden itib aren büyük h iz m et görm üştür.

O dönem de, m edrese binalarının inşası, ö ğ retim elem anları ve diğer çalışanların ücretlerinin ödenm esi, kitap kırtasiye tem in i, ısınm a ay d ın latm a ve eğ itim le ilgili bütün giderler vakıf bütçelerinden karşılanm akta­ dır.

Medrese talebeleri, m edreselerin e tra fın d a y ap ılm ış, o ld u k ç a geniş konfora sahip y u rtla rd a kalmaları ve imaretin m utfağından kalori değeri yüksek günde iki öğün y e m e k yem elerine rağm en, hem en istisnasız hepsi vakıf gelirlerinden burs alm a k ta d ırla r (1 0 ).

Osmanlı to p lu m u n u n genel eğ itim i ile u ğ raşa n ve ilkokul seviyesinde olan, her köy ve m ahallede bulunan sıbyan m ektepleridir. M edreseler ve sıbyan m e k tep leri, mart y ö n d en devletin kontrolünden ve soru m lu lu ğ u n ­ da uzak müstakil ö ğ retim müesseseleri idiler (11). V akfa bağlı olm a özelliklerinden dolayı, Devlet bütçesi için hiçbir yük teşkil e tm iy o rlard ı (12).

Küçük y aştaki ço c u k la rın devam e ttiğ i sıbyan m ek tep lerin in ço ğ u n d a , kimsesiz ve yoksul çocuklara her yıl elbise ve ayakkabı verilmesi için gerekli para vak fed ilm iştir (13).

5. O N A R , S. S a m i : İd a r e H u k u k u n u n U m u m i Esasları, İs ta n b u l 1 9 5 2 , s. 5 1 1

6. A Y D E M İ R , S e lâ h a d d in : " V a k ı f l a r ve V a k ıf la r G e n e l M u d u rlu ğ u " , M ü lk iy e lile r B irliğ i Dergisi, S. 1 9 7 7 /2 4 , s. 2 0 - 2 1 7. K Ö P R Ü L Ü , B ü le n t : " T a r ih t e V a k ıf la r " , A H F M . C. V I I I , S. 3 -4, A n k a ra 1 9 5 1 . i . 4 9 5 - 4 9 6 .

8. B A R K A N , Ö m e r L ü tfi : " İm a r e t S ite le r in in K u ru lu ş ve İş le y iş i" , İ K F M . , C . X X U I , S .l - 2, İs ta n b u l, 1 9 6 3 , s. 2 41 - 2 4 2 , A y n ı y a z a r , " H . 9 3 3 * 9 3 4 / M . 1 5 2 7 - 1 5 2 8 L a y i Ş ıy ıh a A it Bir B ütçe ö r n e ğ i" , İK F M , C .X V (1 9 5 3 - 5 4 ), s .l - 4, İstanbu l 1 9 5 5 , s. 2 6 8 .

9. B A R K A N , Ö m e r L ü tfi : " İm a r e t S ite le r in in K u ru lu ş ve İş le y iş i" , İ K F M , C. X X IH , 5 . 1 - 2. İs ta n b u l 1 9 6 3 . 2 4 2 - 2 4 3 .

10. I I . B â y e z id ’ in (E d ir n e ) V a k fiy e s i ( H . 3 9 2 / M . 1 4 8 6 ) : V G M . A rş iv ve Y a y ın D al. B şkitgt, 1 8 5 n u m a ra lı (K asada M a h fu z o r ijin a l) v a k fiy e , s. 9 4

11. K O D O M A N , B a y ra m :A b d u lh a m id D ev ri E ğ itim S is te m i, İs ta n b u l, 1 9 8 0 , s. 10 1 2. K Ö P R Ü L Ü , F u a t : O s m a n lı İm p a r a to r lu ğ u n u n K u r u lu ş u , B. 2, A n k a ra , 1 9 7 2 , s. 1 1 4

(3)

Sıbyan mektepleri genellikle im aret sitelerinin veya camilerin etra fın d a inşa ediliyordu. Y oksul ö ğ re n c i­ ler, giyecek yardım ının haricinde, im aretin m utfağından sürekli olarak, iki vakit yem ek yem ek te idiler (1 4 ).

C um huriyet dönem inde, T e v h id -i Tedrisat Kanunu ile eğitim ve öğretim de birlik ve beraberliğin s a ğ la n ­ ması amacıyle bütün okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlanm ıştır. A ncak, okulların V akıflar İd a re si'n d e n ayrılması, vakıfların eğitim hizm etlerini bırakm asına yol açm am ış, sadece eğitim de h iz m et alanı d e ğ iş m iş tir.

Vakfiyelerde yer alan eğitim ve öğretim şartları gözönünde tu tu larak çeşitli il ve ilçelerde V a k ıf O rta öğ ren im Öğrenci Y urtları açılm ıştır.H alen yoksul öğrencilerin öğrenim lerini tam am lam alarını te m in e tm e k ve ülke eğitim ine katkıda bulunm ak am acıyle açılan, Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetim inde 4 8 V a k ıf O rta Öğrenim Öğrenci Y urdu bulunm aktadır.

Bu yurtlarda, m alî gücü öğrenim yapm aya yeterli olmayan 6000 civarında orta öğrenim ö ğ re n c isin e , öğrenim süresince karşılıksız barınm a ve beslenme im kânı sağlanmaktadır.

V akıf yurtlarına, orta öğrenim yapm aya mali kudreti olmadığını kanıtlayan ve açılacak sın av lard a b a ş a ­ rı gösteren yetenekli öğrenciler alınm aktadır.

Eğitimin diğer kısımlarında olduğu gibi vakıf usulünden yararlanılarak tıp eğitim inde de büyük h iz m e tle r görülmüştür. Devletin görevleri arasında sayılmayan sağlık hizmeti, nazariyeden ziyade uygulam alı o la ra k , din, m illiyet ve sınıf farkı gözetmeksizin toplum un tamam ına, vakıf sistemiyle götürülmüştür.

Devletin katkısı olmaksızın vakıf gelirleriyle işletilen hastahanelerde, hastaların iyileşm esi için gerekli olan hiçbir masraftan kaçınılm am ıştır.

Çeşitli hastahanelere tahsis edilen günlük ilaç ve yiyecek bedelleri şöyledir. Fatih, D âr'u ş-şifa sın m " e ş- ribe ve agdiye vesair levazım-ı edviyesine vakfı şeriflerinden külle yevm in" 1 00.000.00 TL. (15), B â y ez id II, yine her gün 200 dirhem (16), Kanuni 150.000.00 TL. (17), Hafsa Sultan I altın (18), Haseki S u ltan 1 5 0 d ir­ hem (19), N urbanu Sultan 200 dirhem (20) ve Sokullu M ehm et Paşa 600 filuri (21) günlük ilaç ve m u tf a k parasr tahsis etm işlerdir.

B ezniâlem Valide Sultan tarafından, 1261/1843 yılında İstanbul'da tesis edilen ve halen V ak ıflar G enel

Müdürlüğüne bağlı olarak hizm etini sürdüren V akıf G ureba H astahanesi'nin İ 2 safer 1263 tarihli T ü zü ğ iiıd e

öbür vakıfların aksine "erzak-ı lâzim e ile elbise ve eşyayı sairenin m ikdarı şim diden tefrik o lu n a m a y a c a ğ ı" düşüncesiyle, makdu bir tahsisât belirtilm em iştir. Ancak hastaların iaşesi hususunda ço k titiz d av ra n ılm ış ve bir soğanın bir altına çıkması halinde dahi iaşeden en ufak tasarru f düşünülemeyeceği ifade e d ilm iştir. Nitekim hastahanenin 1279/1861 tarihine a it günlük tabelasında; pirzola, sövüş, elmasiye, tavuk, kay ab alığ ı gibi yem eklerin mevcudiyeti görülm ektedir (22). Ayrıca H astahanenin günlük masrafları arasında b u lu n m a y a n ilaç ve gıda maddelerini etibba'nın lüzum göstermesi halinde fiyatı ne olursa olsun alm a yetkilerinin b u lu n d u ­ ğu özellikle belirtilm iştir (23)'

Evliya Çelebi, Fatih ve Bâyezid ll'n in Dar'uş-şifalarında hastalara kuş eti ikram edildiğini b e lirttik te n sonra, Bâyezid ll'n in Edirne'deki şifahanesinde hastaların gıdası konusunda şu bilgileri verm ektedir. "G e ce ve

13. H A F S A S u ltan V a k fiy e s i (H . 9 2 9 /M . 1 5 2 2 : V G M . A rş iv ve Y a y ın D al. B ş k .lığ ı, 5 8 n u m a ralı D e fte r, s. 2 7 - 2 8 . N U R B A N U S u ltan V a k fiy e s i ( H . 9 9 0 / M . 1 5 8 2 ) : V G M . A rş iv ve Y a y ın D a î.B ş k .lığ ı, 1 2 1 /1 4 2 6 h u m a ra lı (K as a d a m a h fu z ) D e fte r, s. 2 1 4

1 4 . S Ü L E Y M A N İ Y E V a k b iy e s i ( H . 9 6 4 /M .1 5 5 7 ? : N eşre ha zırla y a n K Ü R K Ç Ü O Ğ L U , K em al E d ip , V U M .lü ğ ü N e ş r iy a ­ tı, A n k a r a 1 9 6 2 , S. 4 2 (O rijin a l V a k fiy e , S . 1 5 2 - 1 53 )

15. F A T İ H , M e h m e tli V a k fiy e s i (H .8 6 1 (8 6 7 - 8 7 5 ) /M .1 4 5 6 ) : V U M .lü ğ ü N e ş riy a tı, İs ta n b u l 1 9 3 8 , s. 2 5 0 (O r ijin a l va k fiy e , s. 2 8 1 - 2 8 2 )

1 6 . " H a s ta h a n e n in 91da, ş u r u p vesaire gibi ih tiy a ç la r ı i ç i n v â k ıf günde 2 0 0 O sm anlı d irh e m i ta y in e t m iş t ir ..." I I . B â- y e z id 'in (E d irn e 'd e k i H a y ra tın a a it) V a k fiy e s i (H . 8 9 2 / M .1 4 8 6 ) : V G M .lü ğ ü , A rş iv ve Y a y ın D ai. B ş k .lığ ı, 1 8 5 n u m a r a lı (K asada m a h fu z A ra p ç a o rijin a l V a k fiy e ) D e fte r, s. 9 7

17. " D â r u l-ş ifa d e la zım e şribe ve m eâcin vesair e d viye bahası iç in yevm i 3 0 0 a k ç e sarf o lu n a ..." d e m e k s u r e tiy le has­ ta la rın iyileşm esi iç in , gereken h iç b ir m asraftan k a ç ın ılm a d ığ ı gö ste rilm iş tir. S Ü L E Y M A N İ Y E (K a n u n i) V a k fiy e s i (H . 9 6 4 / M . 1 5 5 6 ) : N eşre H a zırla y a n K Ü R K Ç Ü O Ğ L U , Edip, V U M .lü ğ ü n e ş riy a tı, A n k a ra 1 9 6 2 , s. 3 9 : 4 1 - 4 2 (O r ijin a l V a k fiy e , s. 151 - 1 5 2 )

18. 8 n u m a ralı M a h k e m e Sicil D e fte r i, s. 1 5 9 'd a n naklen G Ö K Ç E N , İb ra h im : Manisa T a rih in d e V a k ıf la r ve H a y r a t (H . 9 5 4 - 1 0 6 0 ) İs ta n b u l 1 9 4 6 , s. 1 2 6

1 9. "M u ş a ru n ile y h a v â k ıfa H a z re tle ri şart e tm iş tir ki, ilaç, ş u ru p , y e m e k ve e d v iy e li ç o rb a vesaire iç in hergun 1 5 0 d irh e m sarf o lu n a ..." (H A S E K İ S u lta n V a k fiy e s i (H . 9 5 9 /M . 1 5 5 1 ) : V G M . A rş iv ve Y a y ın D ai. B ş k .lığ ı 6 0 8 / 2 3 n u m a r a lı D e fte r, sıra 1 43 , sayfa 2 2 2 , s. 2 3 1 )

2 0 . " V â k ı f a l m üşarün ileyha, e v k a fı m ezk ü re n in gailesinden ila ç la ra m e ş ru b a ta , m acunlara ve m â k u lâ ta vesair lâ z ım gelen şey lere y e v m iy e 2 0 0 d irh e m s arf edilm esin i şart k ıld ı" ( N U R B A N U S u lta n V a k fiy e s i (H . 9 9 0 / M . 1 5 8 2 ), V G M 'lü ğ ü , A rş iv ve Y a y ın Dai. B ş k .lığ ı, 12 n u m a ra lı (K asada m ah fuz o rijin a l V a k fiy e ) D e fte r, s. 2 1 1 - 2 1 2 - 2 1 3 )

2 1 . " ... M e k k e -i M u ş e rre fe 'd e b u lu n m a s ı pek m üm kün o lm a y a n ve h a s talar iç in ç o k aranan e şrib e -i m u h te life -i e lvan ve edviye-i m ütenevviai sıhhat resan içün h e r y ıl 6 0 0 filu ri ta y in e ttile r ... (Ş e h id S adrazam (S o k u llu ) M E H M E D Paşa V a k ­ fiyesi ( H .9 8 1 / M . 1 5 7 3 ) : V G M .lü ğ ü , A rş iv ve Y a y ın Dai. B şk .lığ ı, 1 4 9 n u m a ralı (K asada m a h fu z o rijin a l V a k fiy e ) D e fte r s. 3 6 3 )

2 2 . G Ü R K A N , K a zım İs m a il : G u re b a Hastahanesi Tarihçesi, B. 3, İs ta n b u l 1 9 6 7 , s. 2 9 - 30

2 3 . B e z m iâ le m V a lid e S u lta n V a k fın d a n G u reba Hastahanesinin 2 2 safer 1 2 6 3 ta rih li Tü -ü ğ ü : V G M .lü ğ ü A r ş iv ve Y a y ın D ai. B ş k .lığ ı, 4 4 . F u d u la D e fte ri, s. 27

(4)

gündüz hastahane m u tfa ğ ın d a hastalara günde üç kere "ed'ım e-i nefise" verilir. D oktorların tavsiyesine göre, keklik, tu ra ç , sülün, güvercin, kaz, ö rd e k ve bülbüle varm cava kad ar cem i k u ş etleri hastalara ikram edilir" (24).

Ruh ve akıl hastaları X V III. asra kadar A v ru p a 'd a " Ş e y ta n " la işbirliği yapan "m el'u n m ahluk" m uam e­ lesi görüyor ve ç o k defa diri diri y ak ılarak vücutlarından Ş e y ta n çıkartılıy o rd u . Oysa müslümanlar nazarında bu çeşit insanlar, A llah'ın cezbesine kapılm ış zavallı hastalardı. Ecdadım ız böyle hastalar için ayrı hastahane- ler yapm ışlar, halkın, " tim a rh â n e " dediği bu hastahanelere " d a r'u ş —şifa (şifa evi)"demişlerdir. Bunların en m eşhuru E dirne'deki II.B ây ezid (1 4 8 1 —1 5 1 2 )'in 1484-88 seneleri arasında tesis ettiğ i hastahanedir. Cami, hastahane, m edrese ve tab h an e d en b aşk a , fırın ve im areti de bulunan Bâyezid II Külliyesi, Tunca Nehri k e­ narında yeşil bir sahada inşa ed ilm iştir. Bugünün m odern İsveç hastahanelerindeki en ileri plânlam a şeklini, Edirne'deki bu külliyede b u lm a k m üm kündür (25).

Bu hastahanede, h astalar m usikî, y em ek ve çiçeklerin koku ve renkleriyle (26) tedavi ediliyordu. Akıl hastaları için hususi bir m u sik î h e y 'e ti vardı (27) ki, bu m e to d ancak 1 9 5 6 'd a Birleşik A m erika'da ta tb ik a t sahasına konulabilm iştir.

H astahaneye bağlı eczah an ed en h er isteyen, sadece yoksul o ld u ğ u n u beyan edip başkaca hiçb ir m uam e­ leye tâbi tutulm ak sızın istediği ilacı a lab iliy o rd u (28). Y alnız duvardaki levhaya, vâkıf II.B âyezid'in, ticaret kasdiyle bedava ilaç alanlara b ed d u â sı yazılm ıştı, o kadar.

İm paratorluğun değ işik eyaletleri ve büyük şehirlerine dağılm ış bulunan bir şefkat yuvası olan bu dar'uş-şifalarda insan psikolojisi ve hastalık ların belirtileri üzerinde duruluyos, idrar ve diğer tahliller yapılı­ yor (29), hastaların nabızları k o n tro l ed iliy o r, ateşleri ölçülüyordu (30). H astahanelerde yara, çıban, flegm on­ ların ilacını, urların ve fıtık ların düzeltilm esini, dişlerin çekilm esini, kan alm ayı, m erhem ve fitil koym ak sure­ tiyle cerahetlerin tem izlen erek y araların kapanm ası am eliyesini bilen ve uygulayan m ahir cerrahlar ça lışıyor­ du (31).

P asteur'dan 4 asır önce, F atih 'in Hocası A kşe/nseddin "M âd d etü l'H a v at (H ayatın m addesi)" adlı eserin­ de ilk defa m ikrop ve bakteri nazariyesini o rtay a atm ış, h er hastalığın ayrı " to h u m u " o ld uğunu söylem iştir. O çağlarda m ikroskop olm adığı iç in , m ikropları görm ek mümkün değildi. Buna rağm en aşı bilinm ekte ve çiçek aşısı asırlardır ku llan ılm ak ta idi (32).

M ikropla hastalık arasında bir b ağ lan tın ın varlığı fikrinin sonucu, "B ezm iâlem Valide Sultan Vakfı Gureba H astahanesi" nin "îd are-i D ahiliye N izam n am esi"n d e, "N euzubillah ta u n veya ilel-i sariyeden bir illet ise diğer salim olan m erzan ın y an ların a k o nulm ayıp m e t'u n o ld u ğ u halde tauna mahsus olan mahalle ve ilel-i sarıye k o ğ u şların a id h âl o lu n a ..." (33), denilm ek suretiyle, b undan 140 yıl önce bulaşıcı bir hastalığa yakalanm ış kim selerin ayrı k o ğ u şla rd a yatırılm ası suretiyle h astalığın yayılm ası önlenm ek istenm iştir.

Ecdadımız, siyasî ve askerî maksatlarla veya seyahat ve ticaretin kolaylaştırılması gayesiyle stratejik yol­ lar üzerine, dil ve din birliğinin, siyasî bütünlüğün temini için cami, medrese, mektep, han, hamam, kervansa­ ray, hastahane, zaviye ve panayır yerleri gibi sosyal yardım müesseseleri kurmuşlardır.

2 4 . E V L İ Y A , C e l e b i S e y a h a t n a m e s i , C . l l l , A h m e t C e v d e t : i:. ! k d a m M a t b a a s ı , D e r s a a d e t ( İ s t a n b u l ) 1 3 1 4 ( V G M . lu ç u K ü t ü p h a n e s i , X. 4 2 9 ) , s. 4 7 0 2 5 . T E R Z İ O Ğ L U , A r s i a n : " O r t a ç a ğ İ s l â m — T u r k H a s t a h a n e i e n ve E v r u p a ' y a T e s i r l e r i " , B E L L E T E N , C. X X X I V . S. . 3 3 - 1 3 6 . A n k a r a 1 9 7 0 , s. 1 3 7 2 6 . " . . . M e v s i m b a h a r d a s u k u f e ( ç i ç e k ) k ı s m ı n d a n s i m ve z e r i n , d e v e b o y n u , m u s k - u r u r n ı , y a s e m i n , gul -u n e s i m , ş e b b o y , k a r a n f i l , r e y h a n , la le , s u m b u l g i b i s u k u f e i e r ı h a s t a l a r a v e r i p b â - t â y ı h a - ı t a y y ı b e s ı y i e s ı f â y â b e d e r l e r . . . ” { E V L İ Y A Ç e l e b i S e y a h a t n a m e s i C. 1 1 1 ( A h m e t C e v d e t t a b ' ı ) D e r s a a d e t ( İ s t ) 1 3 1 4 , s. 4 6 9 . 2 7 . E v l i y a C e l e b i , a k ı l h a s t a l a r ı n ı n m u s i k i i l e t e d a v i e d i l m e s i k o n u s u n d a da s u n i a n y a z m a k t a d ı r : " . . . A m a b u h a M r E v l i y a g a r i p b i r s e y g o r d u m . M e r h u m v e m a ğ f u r B a y e z ı d - ı V e n h a s t a l a r a d e v a , d e r t l i l e r e sı fa , d ı v a n c - U n n t u h u n a c u i a *• d e t '• sevda o l m a k ü z e r e 1 0 a d e t h a n e n d e ve s a z e n d e g u l a m t a h s i s e t m i ş t i r kı, uc h a n e n d e , Dırı n a y z e n , t ■ t ; ı* v • m n i p ır ı ^nısı-* a ' i Diri s a n t u r i. b i r i c e n g i , b i r i c e n g - i su n t u r i. Dırı u ’ dı o l u p h a f t a d a u ç k e r re g e l e r e k h a s t a l a r a ve del ıieı e -.-iki lası ı v t n

er. Bı e m r e h a y y ı k a d i r n i c e s i a v a z ı s a z d a n h o s h a l o l u r l a r . H a k k a k ı i l m i m u s i k i d e n e v a , rast, d u g a h . segah, ç a r o a h , ■. m a k a m l a r ı o n l a r a m a h s u s d u r . A m m a m a k a m - ı s e n g u i e 11o m a k a m ı b u s e l i k t e ras t k a r a r k ı ls a a d a m a h a y a t v e r n . C u m i e saz ve m a k a m l a r d a r u h a g ı d a v a r d ı r . . . " ( a .g e ., s. 4 6 9 - 4 7 0 ) 2 8 . E V L İ Y A C e l e b i , S e y a h a t n a m e s i , C. I I I . De r s a a d e t (i s t ) . 1 3 1 4 , s. 4 7 0 2 9 . " . . . D o k t o r l a r h a s t a l a r ı n , i l i e t h k i m s e l e r i n a h v a l i n e b a k a r , i d r a r l a r ı m ç ö z d e n g e ç i r i r ve d i ğ e r h a s t a l ı ğ ı n m e ş h u r a l â m e t l e r i n i t e t k i k e d e r . . . " ( H A S E K İ S u l t a n V a k f i y e s i ( 9 5 8 1 5 5 1 ) : V G M . l u g u A r s ı v ve Y a y ı n Daı. B ş k . l i g i . 6 0 8 / 2 3 n u m a ­ r a lı D e f t e r , S ı r a 1 4 3 . S a y f a 2 2 2 , s. 2 3 0 ) 30 . " . . . B u d e r t l i l e r i n , b u b î ç a r e l e r i n h â l ve s a n l a r ı n a d i k k a t ve t e k a y y u t e d e r , n a b ı z l a r ı n ı ve h a r a r e t d e r e c e s i n i ve sa ır a l â m â t ı y o k l a r d u r u r l a r . . . T e d a v i l e r i b a b ı n d a m u m k u n o l a n h e r t e s h d â t ı y a p a r l a r . . . ( N U R B A N U S u l t a n V a k f i y e s i ( 9 9 0 / 1 5 8 2 ) : V G M . l u g u , A r ş i v v e Y a y ı n D a i . B s k . l ı g t , 1 2 1 n u m a r a l ı ( K a s a d a m a h f u z o r i j i n a l ) V a k f i y e , s. 1 6 9 31 . S Ü L E Y M A N İ Y E ( K a n u n i ) V a k f i y e s i ( H . 9 6 4 / M . 1 5 5 6 ) : N e s r e H a z ı r l a y a n K u R K C u O Ğ L U , E D İ P , V U M . l u g u , N e ş r i y a t ı , A n k a r a 1 9 6 2 , s. 4 1 ( O r i j i n a l V a k f i y e s. 1 4 3 ) 3 2 . o Z T U N A , Y ı l m ^ : O s m a n l ı İ m p a r a t o r l u ğ u . T u r k A n s i k l o p e d i s i ’n ı n X X V I . C i l d i n d e n a y ı t b a s k ı , S. 1 4 8 A n k j r . ı 1 9 7 7 . 3 3 . B e z m i â l e m V a l i d e S u l t a n V a k f ı n d a n G u r e b a H a s t a h a n e s i ’ n ı n 2 2 S a f e r 1 2 6 3 t a r i h l i T u z u g u , V G M . l u g u A r s ı v ve Y a y ı n D a i. B s k . h ğ ı . 4 4 F o d u l a d e f t e r i , s. 2 7

45

(5)

Külliye diyebileceğim iz bu eserler manzumesi ile şehirlerin kurulm asına, m evcutların im a r ve ih y a sın a büyük ça p ta hizm et verilm iştir.

Külliyelerin bir bölümünü oluşturan im aretlerin; fikir ve mal değişim ini, din ve kültür b irliğ in in te essü sü ­ nü kolaylaştırm ak, açlıktan ölm ek tehdidi altında ahlâk ve cem iyet nizam ı için tehlikeli h a re k e tle re sü rü k le­ necek olan üm itsiz kişilere bir sığınak teşkil etm ek, büyük şehirlerin sosyal yapısında y a tıştırıc ı b ir rol o y n a ­ m ak ve n ihayet, insanlara şefkat ve yoksullara yardım gibi insani ve d in î vecibeleri sistemli ve m üessir b ir şekilde yerine getirm ek gibi gayeleri vardır.

Bir defa im arete gelen her yolcuya, gelir gelmez 150 gram süzme bal ve 30 0 gram ek m e k v e rilm e k s u r e ­ tiyle açlığının giderilmesine çalışılm aktadır.

İm arethane hesapları, Vakıflarda işlerin ne kadar düzenli yürütüldüğünü gösterm esi b ak ım ın d a n ilgi ç e k i­ cidir. Gerekli maddelerin nereden ne m iktarda geleceği, bunların değeri, verilecek yem eğin n ite liğ i, C u m a ve Bayram ziyafetleri hep önceden plânlanm ış, para dikkatle harcanm ış ve hesaplar tu tu lm u ş tu r.-B ir ö rn e k o l­ ması bakımından Bâyezit ll'n in imarethanesinde 1479 yılındaki bal ve yağ sarfiyatına bir göz a talım (3 4 ).

Bal Tutarı (Yaklaşık 3.807.944 X 1 5 0 0 ) = 5 .7 1 1 .9 1 6 .- TL K ilogram

a. Kameri Senenin, Ramazana rastlayan hariç 47 Cum a gecesi için 2 .0 6 3 .0 6 4

b. 30 Ramazan gecesi 51.320 kg.dan 1 .5 3 9 .6 0 0

c. 2 Bayram günü 51.320 kg.dan 1 0 2 .6 4 0

d. Regaib ve Berat geceleri 5 1.320 kg.dan 1 0 2 .6 4 0

3 .8 0 7 .9 4 4

Yağ Tutarı (Yaklaşık 5.581.050 X 1100) = 6 .1 3 9 .1 5 5 .- TL. K ilogram

a. Ramazana rastlayan hariç, kameri senenin 47 Cuma gecesi için 2 .9 6 3 .7 3 0

b. 30 Ramazan gecesi 76.980 kg. dan 2 .3 0 9 .4 0 0

c. 2 Bayram günü 76.980 kg.dan 1 5 3 .9 6 0

d. Regaib ve B erat geceleri 76.980 kg.dan 1 5 .3 9 6 0

5 .5 8 1 .0 5 0 Halkın sağlık eğitim gibi sorunlarını karşılayan öğrencilere ve fakirlere bedava yem ek, yolcu lara y a ta c a k yer sağlayan, dini ihtiyaçların karşılanmasını ve dayanışm ayı mümkün kılan bu sosyal ku ru m ların ö n em i yukarıda verilen rakamlardan anlaşılm aktadır. Hele bütün bunların dünyanın karanlık bir ça ğ ın d a g e rç e k le ş ­ tirilmesi, Osmanlı yönetim inin büyük bir başarısı olarak belirm ektedir (35).

O dönemlerde, I.M urad'ın İznik'teki im aretinde günde 2000, XV. asırda Fatih im aretinde hergün 1 6 5 0 ve

Edirne'deki II.Bâyezid im arethanesinde ise, diğerlerinde olduğu gibi, fakir yolcu, misafir ve ulem adan o lu şa n 1400 kişiye nereden geldiğine bakılmaksızın iki öğün yem ek verilmekte idi (36). Yalnız İstan b u l’daki im a ret-, lerde günde 30.000 kişiye bedava yem ek veriliyordu (37).

F atih'in Vakfiyesinde "F akir zengin herkesin güler yüzle karşılanıp itibar göreceği ve seyahatin m e ş a k - kâtleri altında ta k attan düşüp yorulm uş olan yolcuların üç gün m üddetle dinlenip kuvvet kazanabilm eleri için im aretin tabhanesinde her türlü istirahatleri tem in edileceği, hayvanlarına da yer ve yem verileceği" (3 8 ) kayıtlı bulunm aktadır.

Süleymaniye İm aretinin 1586 yılı-bütçesi bugünkü parayla 238 milyon TL. idi. Bu bütçeye göre en ç o k para harcanan nesneler, sırasiyle un, et, prinç, bal, tereyağ, buğday ve odundur. Bu suretle bir y o lc u n u n koca im paratorluğu bir baştan bir başa kervansaraylarda ve im arethanelerde kalarak yiyecek ve y ak a ca k parası verm eden geçmesi mümkündü (39).

3 4 . B A R K A N , Ö m e r L ü tfi : " im a r e t S ite le rin in K u rulu ş ve İş le y iş i" , İK F M . , C. X X I I I , s. 1 - 2, İs ta n b u l 1 9 6 3 , s. 2 9 6 Bu ta b lo d a ş im d iy e k a d a r biitün k a y n a k la rd a bal ve yağ m ik ta rı o k ka, bedelleri de a kç e o larak g ö s te rilm iş tir. İ l k d e fa o k k a y ı kg.m a ç e v ird ik (1 d k k a 1 2 8 3 kg. hesabiyle 2 9 6 8 o k k a X 1 2 8 3 kg = 3 .8 0 7 .9 4 4 kg bal m ik ta r ı). Günün asgari ra y ic in e göre, e ld e e d ilen bal m ik ta r ı 1 .5 0 0 T L . (3 .8 0 7 .9 4 4 X 1 .5 0 0 = 5 .7 1 1 .9 1 6 .— T L ) ile yağ m ik ta r ı (4 .3 5 0 X 1 2 8 3 = 5 .5 8 1 . 0 5 0 kg y a ğ X 1 1 0 0 T L = 6 .1 3 9 . 1 5 5 .— T L ) da 1 1 0 0 .— T L . ç arp ıla ra k , elde edilen to p la m yağ ve bal b e d e llerin i a k ç e 'y e b ö lm e k s u retiyle, y a k la ş ık satınalm a gücü o la ra k , bugünkü ta rih le (A ra lık 1 9 8 3 ) 1 a k ç e n in 5 0 0 .— T L . o ld u ğ u n u he s a p la d ık. Bu m e tin d e a k ç e o larak ifa d e e d ilen ra k a m la rı, a k ç e X 5 0 0 .— T L y ö n te m iy le T ü rk parasına ç e v ird ik . A n c a k , bu h esaplam a şekli k a lıc ı n ite lik te d e ğ ild ir. H e r y ıl y e n id e n hesaplanm ası ge rek m e kte d ir.

A y n ı usulü ta k ip e d e re k v a k fiy e le rd e geçen dinar, filu r i a ltın ... vs. gibi para b irim le rin in y a k la ş ık bugünkü d e ğ e r le r in i hesaplam ak m üm künse de, şu aşam ada y e te rli a ra ş tırm a y ap arak sonuç eld e e d e m e d iğ im izd e n eski para b irim le r in i k u lla n ­ m aya devam e ttik ( N . ö )

3 5. C E M , İsm ail T ü rk iy e 'd e G e r IK a lm ış llğ ın T a r ih i, B.S. İstanbu l, 1 9 7 7 , s. 9 7

3 6 . B A R K A N , Ö m e r L ü tfi : " im a r e t S ite le rin in K urulu ş ve iş le y iş i" İ K F M . , C . X X I I I , s. 1 - 2, İs ta n b u l 1 9 6 3 , s. 2 7 3 , 2 2 8 - 2 7 9

3 7 . Ö Z T U N A , Y ılm a z : O s m a n lı im p a r a to rlu ğ u , T ü rk A n s ik lo p e d is i'n in X X V I . C ild in d e n a y rı b a s k ı, A n k a r a 1 9 7 7 s .97

3 8 . F a tih M e h m e t I I V a k fiy e s i ( H .8 6 1 / M . 1 4 5 6 ) : V U M .lü ğ ü n e ş riy a tı, İs ta n b u l 1 9 3 8 , s. 2 5 1

3 9 . Ö Z T U N A , Y ılm a z : O s m a n lı im p a ra to rlu ğ u T ü rk A n s ik lo p e d is i'n in X X V I . C ild in d e n a y rı baskı A n k a r a 1 9 7 7 , s. 1 4 6

(6)

V akfiye şa rtların a göre, vakfın en önem li sosyal hizm etlerinden olan im aret açılıp işletilm esine bugün de Vakıflar Genel M üdürlüğünce devam ed ilm ek ted ir.

Cağın değ işen şa rtların a göre bu hizm etin nitelik ve niceliğinde de değişiklikler olm u ştu r. Eski fo n k si­ yonu ortad an kalkan im aretler aş ocağı şekline dönüşm üştür.

Halen y u rd u n çe şitli yerleşim m erkezlerinde açılan 9 a d e t aş ocağında, Mülkî am irlerce te sb it edilen listelere göre 12 0 0 yoksul v a tan d a şa günde bir öğün sıcak yem ek verilm ektedir.

V akıf im a ret sistem i içerisinde ana u n su r cam ilerdir. G erek Osm anlı topraklarına Icatılan şehirlerin mimari yapılarının islâm laştırılm ası ve im arında ve gerekse b oş ve halî yerlerin im ar ve ihyası, ıssız yolların em niyetinin sağlanm ası, h a tta sınır b o ylarının güvenlik altın a alınm ası m aksatlarıyle olu ştu ru lan yeni y er­ leşim ünitelerinin kuru lm asın d a cam ilerin yeri büyüktür.

Camilerin vakıf gelirlerinden elde ettik le ri bütçeleri ç o k yüksektir. X V II.asır sonlarında Fatih Cam ii'nin yıllık bütçesi bugünkü para ile 4 5 0 m ilyon, A yasofya C am ii'nin 10 0 m ilyon, E dirne'deki üç Şerefıyeli Camii' ninki 20 m ilyon T L., yin e II.M u ra d 'ın y ap tırd ığ ı E d irn e 'd e D ar'ul-hadis C am ii'nin 1490 yılı bütçesi 16.7 milyon T L ' idi.

Bir selâtin camii için bugünkü p ara ile 5 0 0 m ilyonla 2 m ilyar TL. arasında para harcandığı söylenebilir.

Mimar S inan'ın Ş e h z a d e Camii için b u g ü n k ü parayla 6 7 5 m ilyon TL., Süleym aniye Camii için

1.740.000. 0 0 0 .— TL. h arc an m ıştır. En ünlü O sm anlı K ülliyesinden olan Süleym aniye Külliyesi için Kanuni

Sultan Süleyman, b u g ü n K ü parayla 5 m ily ar TL. civarında bir para harcam ıştır. Eserin ayaKta durması için

tahsis edilen vakıfların değeri de herhalde 5 m ilyar T L .den aşağı değildir E dirne Selim iyesi'nin ise daha ucuza çıktığı tahm in edilem ez. Tabii bu b inalar ta r ih î değ er kazandıkları için bugün m ilyarlarla ölçülem eye­ cek derecede k ıy m e tlid ir (40).

Bu Camiler, to p lu m dinam izm inin m aya tu ttu ğ u , y etişk in lerin eğitildiği, m ü'm inlerin vecd içerisinde Rableriyle b aşb aşa kalarak ib a d e t e ttik le ri yerlerd ir. Bu y erlerde, K u r'a n —ı Kerim o k u n u y o r, mevlid, buharı ve müslim o k u tu lu y o r, kelim e-i tevhid çe k iliy o r, sa la v â t—ı şerife getiriliyor, ilim öğretiliyor, ibadet yapılıv or, dua ediliyordu.

İslâm dünyası hegom onyasını ellerine alm aya n am ze t H alife—Sultanların, F atih ve A yasofya C am ii’leri gibi şöhretli m â b etleri, göz kam aştırıcı b irer dini vecd ve heyecan m erkezi haline sokm ak için, elden gelen hiçbir m alî fedakarlığı esirgem edikleri görü lm ek ted ir (41). M eselâ, F atih Camii kadrosunda 1 hatip, 2 imam, 12 müezzin, 6 kayyım , 4 kandilci ile kütüphaneci, bahçıvan, tuv aletçi, idari m em ur (noktacı) gibi zorunlu pesonelden başk a, "kelim e-i te v h id i" hergün 3 5 0 0 kerre te k ra r edecek 20 müsebbih, hergün K u r'an 'd a n bir cüz okuyan 2 0 hafız, selâ veren 6 m usallî, 10 devirhan, 2 buh u rcu , 1 0 salavatcı, 1 duacı m evcuttur. Ayrıca, Fatih'in m ezarının b aşın d a üç ekip halinde gece gündüz hatim o k u y an 36, zevciyesinin türbesinde de 30 hafız vazifelidir (42).

Süleym aniye C am ii'n d e de İm am , kayyım , kandilci ve süpürgeci gibi zorunlu hizm etlilerden başka, 24 müezzin, 10 devirhan, 3 0 'a r k işilik 4 grup halinde sürekli görev yapan 1 2 0 cüzhan, 41 en'am cı, 20 mühellil, 10 salavatçı ve 6 m usallî m e v cu ttu r. P ad işah 'ın türbesinde hatim okum akla görevli 9 0 cüzhan ve 4 0 hafız; Hürrem S u ltan 'ın türbesinde de aynı hizm etlerle görevli 9 0 kişilik ayrı bir cüzhan kadrosu vardır (43).

Bu tür hayır ş a rt ve hizm etler p ek ç o k tu r. H em en her vakfiyede istisnasız hayır şartları ve bu şartların yerine getirilmesi için gerekli olan parayı tem in edecek gelir k a y n a k la n gösterilm iştir. Vakfın zenginliği oranında hayır h izm etleri artıp eksilm ektedir. Mahalle m escidinde her nam az vaktinde bir "Y asin" o k u n m a­ sından (44) tu tu n da M ekke M edine ve Kudüs gibi kutsal yerlerde hatim okutulm asına (45), gece gündüz hatim ve tesb ih atın fasılasız devam ettirilm esin e, h a tta hacca vekil gönderilm esine (46) kadar çok çeşitli va­ kıf hayır şa rtın a rastlam ak m üm kündür.

4 0 . U Z T U N A , Y ılm a z : O s m a n lı İm p a r a to r lu ğ u , T ü r k A n s ik lo p e d is i'n in X X V I . C ild in d e n ayrı basım , A n k a r a 1 9 7 7 , s. 1 4 6 .

Y ılm a z Ö Z T U N A 1 9 7 7 y ıl ında d iğ e r s e lâ tin C a m ile r m e y a n ın d a S ü le y m a n iy e K ü lliy e s in in bu günkü p a ra y la 5 m iiya r T L ' y e ç ık tığ ın ı (O s m a n lı İm p a r a to r lu ğ u T ü r k A n s ik lo p e d is i'n in X X V I . C ild in d e n a y rı basım ..A n k a ra 1 9 7 7 , s. 1 4 6 ) h e s a p la m ış tır. ö Z T U N A 'n jn bu r a k a m ı nasıl e ld e e tt iğ in i b ilm iy p r u z . A n c a k biz a lım gücü o la ra k 1 9 8 3 y ılı itib a riy le 1 a k ç e n in 5 0 0 .— T L . civarında o ld u ğ u n u h e s a p la y a b iliy o ru z . Ö m e r L u tfi B a rk a n (S ü le y m a n iy e C a m ii ve im a re ti in$aatı 1 5 5 0 -1 5 5 7 -, C . l , A n k a ra 1 9 7 , s. 1 4 ) S ü le y m a n iy e C a m ii ve im a re ti in ş a a tin e 2 6 . 2 5 1 .9 3 8 a k ç e s a rfe d ild iğ in i b ild irm e k te d ir , itib a ri 1 a kç e de ğ e ri olan 5 0 0 .— T L ile bu r a k a m ı ç a r p tığ ım ız z a m a n ( 2 6 . 2 5 1 . 9 3 8 X 5 0 0 ) 1 3 . 1 2 5 . 9 6 9 . 0 0 0 . 0 0 T L ' elde e d ilm e k te d ir .Bu d u ru m a göre, bugünkü p a ra y la S ü le y m a n iy e C a m i ve im a re tin in in ş a a t m a liy e t i. 1 3 . 1 2 5 .9 6 9 .0 0 0 .0 0 T L 'y i b u lm a k ta d ır .

4 1 . B A R K A N , ö m e r L ü t f i : Mİ m a re t S ite le r in in K u ru lu ş ve İ 5 ley iş i " İ K F M . C . X X | I I ,S . w , s. 2 8 5 4 2 . F A T İ H , M e h m e t M V a k fiy e s i ( 8 6 1 / 8 6 7 , 8 7 5 / 1 4 5 6 ) : V U M .lü ğ ü , n e ş riş a tı, İs ta n b u l 1 9 3 8 , s. 2 4 6

4 3 . S ü le y m a n iy e (K a n u n i) V a k fiy e s i ( H . 9 6 4 / M . 1 5 5 6 ) : n e ş re h a z ırla y a n K Ü R K Ç Ü O Ğ L U , E d ip K e m â l, A n k a r a 1

s. 1 0 7 , 1 6 5 * *,

4 4 . ve m es c id i m e r k u m d a h er k im im a m o lu rsa , o ’na hergün 1 a kç e v e rils in . B u n a k a rş ılık hergun sabah n a m a / ■ dan sonra bir gure-i y a s in i o k u y a r a k sevabını ru h u m a h ib e e y le y e ..." (K a p ı A ğ a sı C ündi M e h m e t İb n i A b d u rra h ım V a k fiy e m (1 0 4 4 /1 6 3 4 ) : V G M Jüğü, A rş iv ve Y a y ın D a i. B S k. I ığ ı, 36 n u m a ra lı d e fte r)

4 5 . " ...M ü te v e llin in her y ıl v a k ıf g e lirle rin d e n bir bölüm ünü M e k k e E m ir in e g ö n d e re re k , H z . P eygam b er (sav) m A : m

H z. A m irıe 'n in türbesi iç e ris in d e K u ra n -ı K e rim i te c v ıd k u r a lla r ın a göre o k u y a n bir şahsın her ay bir h a tim o k u n u ş u . t . .ı . - ■ H z . A b d u lla h b in A b b a s 4 s a ) ’ m T â f ' t e k i tü rb e s in d e K u ra n -ı K e r im i iy i o k u y a n 4 şahsın hergün ik in d i n a m a zın d a n S'.nr.- to p la n a ra k b ire r cüzden fa z ia o k u m a k s u re tiy le 2 8 günde h er b irin in h a tm i ş e r ifi ta m a m la m a la rın ı ve C u m a geceler, h a tu n J u

(7)

Bugün de, bu ve benzeri vakfiye şartlarından esinlenerek, Vakıflar Genel M üdürlüğünce,hatim -m evlid okutulm ası, Ramazan ve Kurban Bayramlarında kurban kesilmesi, yaz aylarında halka ballı ş e rb e t ve so ğ u k su dağıtılm ası, kış aylarında kuşlara yem verilmesi, her yıl nevruzda halka mesir m acunu d ağıtılm ası, R a m a ­ zan aylarında camilerde m ahya kurulması, ilaç ve yol parası bulam ayan vatandaşlara yardım da bulu n u lm ası, 1000 adet am a ve m uhtaça aylık verilmesi gibi hayır şa rtlan fiilen yerine getirilm ektedir.

Hayatın kendisiyle iç içe olduğu vakıf sistemi, ulaşım hizm etlerinde de S elçuklulardan itib aren A n a d o lu toprakları üzerinde önem li görevler yapm ıştır (47). K onya'yı doğuya bağlayan büyük kara y o lu n u n , y aln ız Sivas—Konya arasındaki bölümünde XIII. yüzyılda 23 büyük ve m uhteşem kervansaray b u lu n m a k ta idi (4 8 ). K urdukları bu sistem sayesinde S elçuklular, tüccarların güvenlik ve rahatlık içerisinde yol alm alarını s a ğ la m ış , h atta yabancı tüccarların bu tran sit ticareti esnasında, soygun vs. gibi nedenlerle uğram aları m u h te m e l k a y ıp ­ lar karşısında, bunlara devlet garantisi vererek adeta bir sigorta hizmeti tesis etm iştir.

Aynı sistemi biraz daha genişleterek sürdüren Osmanlı Devleti, Uluslararası ticaretin dah a iyi işlem esi için her ç e şit tedbiri alm ıştır. Yol boyunca kervanların konaklamalarını sağlayan çok sayıda h a n la r, k e rv a n sa ra y ­ lar vardır ve bunların hem en hepsi vakıf niteliğindedir.Yolların güvenliğini koruyan birlikler gece gündüz d e v ­ riye gezm ektedir. Yolların ve köprülerin onarımı, işler durum da tutulm ası için devlet ta ra fın d an g ö re v le n d iril­ miş köyler, kervanlasın hitiyaçlarını karşılayan topluluklar vardır. Devlet kendisine önem li gelir sağlayan bu kaynağı dikkatle korum uş, Uluslararası ticaret ve kervanlara, o çağda rastlanm ayan bir kolaylık ve güvenlik sağlam ıştır (49). Osmanlı dönem inde, yalnız Bosna ve Hersek'te 232 han, 18 kervansaray, 3 2 m isafirh an e, 10 bedesten, 42 köprü yapılm ıştır. Bunların yanında binlerce kuyu, çeşm e, mescid, sığınak gibi tesislerin de bulunduğunu unutm am ak gerekir.

Yol ve geçitlerin, köprülerin güvenliği için, "zaviyeler" yaptırm ışlar, buralardaki to p rak lara "D e rb e n t- ciler" adı verilen ve bu tesisleri korum akla görevlendirilen Türkmenleri yerleştirm işlerdir. B unlar vergiden muaf tutulm uştur. A nadolu'da 2288, R um eli'nde de 1906 aile, bu usûlle kum lan köylere y e rle şm iştir (5 0 ).

Osmanlı İm paratorluğu dönem inde vakıf müessesesinin, devletin görev alanı içerisinde sayılm ayan s o s ­ yal ve hayrî hizm etlerinin haricinde, ticaret ve ulaşım üzerinde silinmez izleri vardır. Osmanlı İm p a ra to rlu ğ u ' nun ulaşım sistemini ve bu sistem içerisinde yer alan han, kervansaray ve bunların etrafında b u lu n a n p a z a r ve panayırların işleyişini kavramadan o'nun ekonom ik yapısını, h atta sosyal politikasını anlam ak m üm kün d e ğ il­ di.

Esasen vakıf müessesesinin gördüğü her hizm ette İm paratorluğun iç ve dış siyaseti takip o lu n m u ş tu r. Ferdin ıslahından tu tu n d a, toplum un huzuru ve şehirlerin kurulm ası, ihya ve imari gibi k onular, bu m üessese- lein görevleri arasında yer alm ıştır.

Vakıflar kurm uş olduğu fonlarla bekârları evlendirerek ahlaksızlıktan, açları d o y u ru p , çıplakları g iy d i­ rerek hırsızlıktan, hastaları tedavi ettirerek sefaletten, doğum undan ölümüne kadar bireyleri eğiterek cahillik ten, çalışamaz hale gelmiş yaşlı, hasta, sakat ve m uhtaçları gözeterek sınıf kavgasından, ana-baba ve yakınları nı kaybeder çocukları sosyal güvenlik kapsam ına alarak öksüzlük duygusundan ve çeşitli saplantılardan k o r u ­ m uştur.

Vakıflar, h ay rî ve sosyal hizm etleriyle toplum dokusunu gergef gibi işlem iş, cemiyeti her türlü o lu m su z ­ lu lara karşı k oruyarak, sosyal dinamizmi sürekli ayakta tu tm u ştu r.

ası y a p m a l a r ı n ı . . " v â k ı f ş a r t k o ş m a k t a d ı r ( İ s m a i l S a d ı k K e m â l P aş a V a k f i y e s i ( 1 2 8 5 / 1 8 6 8 ) V G M . l ü ğ ü , A r ş iv ve Y a y ı n D a i r e s ; B ş k . f i ğ i , 5 7 0 n u m a r a l ı d e f t e r , s. 3 5 ) 4 6 . H a c k u r a l l a r ı n ı i y i b i l e n 5 k i ş i y e h e r y ı l 5 . 0 0 0 a k ç e v e r i l e r e k M e k k e - i M u a z z a m a'yı z i y a r e t e d i p , v â k ı f S u l t a n Ş u ­ le m a n İ ç i n hac e t m e l e r i n i , M e d i n e - i M ü n e v v e r e ' y i ve H z . M u h a m m e d 'in ( s a .) t ü r b e s i n i z i y a r e t e t m e l e r i n i ve b u t u n b u n l a r d a n s a ğ l a n a c a k s e v a b m v â k ı f ı n r u h u n a a r m a ğ a n e d i l m e s i n i ' * ş a r t k ı l m ı ş t ı r . { K a n u n i S u l t a n S ü l e y m a n V a k f i y e s i , V G M . l ü ğ ü , A R ş i v ve Y a y ı n D a i . B ş k . h ğ ı 1 3 8 7 / 1 4 0 ka sa ve 4 5 k a y ı t n o l u d e f t e r s. 1 6 1 - 1 6 2 ) . " . . . H e r y ı l M e d i n e - i M ü n e v v e r e h a l ­ k ı n d a n h a c g ö r e v l e r i n i y a p m a y a m u k t e d i r , s â l f h k i ş ı ^ f ‘. en -J k ı s ı n ı n k e n d i l e r i n e 40 0 0 ' e r a k ç e v e r i l e r e k v a k ı f i ç i n h a c <?**■•' m e ş i n i . . . " v â k ı f ş a r t k o ş m u ş t u r ( G a z i S i n a n Pa ş a İ b n A l i V a k f i y e s i , V G M j ü ğ ü A r ş i v e ve Y a y ı n D a i . B ş k . ı , ğ ı , k a s a d a m a h f u z ( 7 1 n u m a r a l ı o r i i n a l ) V a k f i y e D e f t e r i , s. 1 0 2 - 1 0 3 4 7 . A K D A Ğ , M u s t a f a : T ü r k i y e ' n i n İ k t i s a d i ve İ ç t i m a i T a r i h i (1 2 4 3 — 1 4 5 3 ) C . l , İ s t a n b u l 1 9 7 7 , s. 4 3 5 4 8 . Y A L C I N , A y d ı n : T ü r k i y e İ k t i s a t T a r i h i , A n k a r a 1 9 7 9 , s. 2 5 9 4 9 . C E M , İ s m a i l : T ü r k i y e ' d e G e r i K a l m ı ş l ı ğ ı n T a r i h i , B . 6 , İ s t a n b u l 1 9 7 7 , s. 8 6 5 0 . Y A L Ç I N , A y d ı n : T ü r k i y e İ k t i s a t T a r i h i , A n k a r a 1 9 7 9 , s. 2 6 8 - 2 6 9 .

48

Referanslar

Benzer Belgeler

Pleksi - metal - mermerit- ahşap malzemeleri; kısa dikdörtgen prizma kaide, kesik piramit ve diagonal sergileme için rahle formunda üretilmiştir. Farklı kaidelerle

FESTİVALLER 40th İSTANBUL FİLM FESTIVALİ ULUSAL YARIŞMA (Temmuz, 2021) 25th TALINN BLACK NIGHTS FILM FESTİVALİ ANA YARIŞMA (Kasım, 2021- resmi duyuru henüz yapılmadı)...

''IRCA QMS Auditor/Lead Auditor Training Course/KYS Baş Denetçi Eğitim Sınav'' IRCA ISO 9001:2008 Baş Denetçi eğitim sınavına ancak ISO 9001 eğitimi almış

6- İlçenin Maraşal Fevzi Çakmak Mahallesi 413 ada 6 nolu parsel Belediye Hizmet Alanına isabet etmekte olup, söz konusu alanın A-5 konut alanı olarak

S-001016 İlan Kodlu Diğer Sağlık Personeli Pozisyonuna Yerleştirilen Adayların Listesi. Sıra

VERGİ KESİNTİSİNE TABİ TUTULMAMIŞ VE İSTİSNAYA KONU OLMAYAN MENKUL VE GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARINDA BEYAN SINIRI .... VERGİ MUAFİYETİNE TABİ VAKIFLAR İÇİN ARANAN

Beçin kalade Ahmet Gazi türbesinden biraz uzak Ömer bin Hamza paşa narnma kitaba 814 Milils'ta Hacı İlyas'ta Mentaşa o~lu or an. Bey kitabesi

Üniversiteyi kazanarak onların emeklerini boşa çıkarmadım.” Müdire hanım daha sonra Levent’le aralarındaki daha özel konulara girecek, içinde ne var ne yok