• Sonuç bulunamadı

Dolmabahçe Sarayı rezaleti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dolmabahçe Sarayı rezaleti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sanat

3

^ 3

tT“ SJO0O9

UĞUR

DÜNDAR

İSTANBUL* 215 55 Adfes:Af£NA PROGf No:17 80290 MeckS

A R EN A PROGRAMI

Dolmabahce Sarayı rezaleti

ARENA’dakı arkadaşlar, boimatîah çe Sarayı’nın inanılmaz bir umursa­ mazlık sonucu çürümeye terk edildiği­ ni yansıtan istihbarat raporunu getirdikle­ rinde, durumu biraz abarttıklarım düşün­ müştüm.

Öyle ya, her gün yüzlerce meraklının zi­ yaret ettiği bu görkemli sarayda, bizimkile­ rin iddia ettikleri boyutta çürüme olsa, ARE- NA’ya ihbarların yağması gerekirdi.

Raporu okuduktan sonra, Dolmabahçe Sarayı’mn yeni atanan müdürü Savaş Sav- cı’yı aradım. Deneyimli bir arkeoloji uzmanı olan Savcı, sarayların bağlı bulunduğu TBMM Başkanı Hikmet Çetin’den izin al dığımız takdirde, her soruya yanıt verebile­ ceğini söyledi. Hikmet Çetin de büyük ilgi gösterip, hem röportaj hem de çekim yapma iznini verdi. Bu aşamaların ardından bir ara­ ya geldiğimiz Saray Müdürü Savaş Savcı’yı dinledikçe, bizdeki istihbarat raporunun “Dolmabahçe sarayı rezaleti”nin sadece küçük bir bölümünü yansıttığına inanmaya başladım. Savcı’nm anlattıkları, dehşet veri­ ciydi. Hemen kamera ekibini hazırlayıp, Os­ manlI İmparatorluğumun çöküşüyle, mo­ dern Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden bu tarihi mekânı gezmeye koyulduk.

G öz

YAŞARTAN GÖRÜNTÜLER

Milli Saraylar Daire Başkam Prof. Erol E ti’nin başkanlık ettiği gezimizin gü­ zergâhı, turistlerin izlediği yolun aksine bodrumdan başladı. Bodruma girer gir­ mez, yoğun küf koku- ________ ;______ suyla karşüaştık. Yak­

laşık 15 bin metreka­ relik kapalı alana ya­ yılan saray, klimatize edilmediğinden, bod­ rumdaki tüm oda ve döşemeler rutubetten lime lime dökülmüş, duvarlar yosun ve pa­ mukçuk denilen küfle kaplanmıştı. Dolap ve kapı menteşeleri pas içinde eridiğinden ne­ yi tutsak elimizde ka­ lıyordu. Hiç abartma­ dan söylüyorum, bü­

yük A tatü rk ’ün asansörle indiği ve dış fi­ ziksel etkilerden korunması gereken bölü­ mün duvarlarından süzülen yağmur sula­ rı, küçük çapta bir şelaleye dönüşmüştü!

Gezimizin ilk dakikalarında içimizi kap­ layan hüzün, porselen mezarlığım görün­ ce, derin bir acıya dönüştü. Ağlamamak için kendimizi zor tuttuk. Çünkü bu bö­ lümde girdiğimiz her odada yüzlerce, hat­ ta binlerce kırık porselen eşyayla karşıla­ şıyorduk. Bize verilen bilgiye göre, çoğu Çin’den ve A vrupa ülkelerinden hediye olarak gönderilen, bir bölümü de Yıldı- z’da üretilen değerli porselenlerin kırılma­ sına, boğazdan geçen gemilerin dalgalan neden olmuştu! Yani sorumlu “ihm al” de­ ğil, “gem ileri’di! Sorumuz üzerine, Milli Saraylar Daire Başkanı Prof. Erol Eti, bu inanılmaz tahribatın hangi tarihte gerçek­ leştiğini bilemediğini, kendisinin bu göre­ ve iki yıl önce geldiğim söyledi. Müdür Sa­ vaş Savcı’nın yanıtı ise daha çarpıcıydı:

“T arihe ihanetin tü y ler ü rp erten gö­ rü n tü le riy le dolu bu sa ray d a m ü d ü r olduğum için utanç duyuyorum !”

PASIN KEMİRDİĞİ SARAY

Bazı kayıtlarda, çöken Osmanlı îm para torluğu’nun son prestij yapılarından biri olan Dolmabahçe Sarayı’nda 14 ton civa­ rında altın varak kullanıldığı bilgisi yer alı­ yor. Ancak süslemelerinde barok, rokoko ve ampir üslubun sergilendiği altın yaldız ve al­ tın varaklı eşyaların büyük çoğunluğu, rutu­ betin egemenliğindeki bodrum odalarında toz toprak içinde çürümeye terk edilmiş. Pa­ sın kemirdiği tarihi sinema makineleri, man­ yetolu antika telefonlar, gramofonlar ve çok önemli belgelerin yazıldığı daktilolar, hurda­ cı dükkânı görünümündeki odalara rasgele atılmış.

E

n v a n t e r tu tu lm a m iş

Antika değerinin yanı sıra, tarihe ışık tutacak belge niteliğindeki eşyaların yüz­ de kaçının çürüme nedeniyle yok olduğu­ nu sorduğumuzda, şaşkınlıktan küçük di­ limizi yutturacak bir yanıt alıyoruz:

“Çürüyen ya da kaybolan eşyaların sayısı bilinm iyor! Ç ünkü 1952’den bu yana e n v a n te r tu tulm am ış! G elip gi­ den m ü d ü rle r, zim m etlenen e şy a la rı kâğıt üzerin de alıp, b irb irin e d ev ret­ m işler.”

Hüznün unutulmaz bir acıya dönüştüğü

gezi boyunca gördüklerimiz, anlatmakla bitecek gibi değil. Örneğin, Cumhuriyeti­ mizin kurucusu büyük A ta tü rk ’ün ölüm döşeğiyle, hastalığında kullandığı bazı özel eşyalarının bulunduğu odanın toz toprak ve bakımsızlık içindeki görünümü, ARE- NA’yı izleyen seyircilerimize “Bu k ad arı da olmaz!” dedirtecek.

Kaybolan çok değerli tablolar, hiçbir belgede kaydı olmayan Padişah Abdülazi- z’in fermam, tesadüfen bulunan tarihi sa­ at ve daha neler neler...

iyisi mi, ARENA’yı seyredelim ve daha sonra tarihe ihanetin sorum lularını hep birlikte bulmaya çalışalım.

Müdür Savcı, göreve gelir gelmez yaz­ dığı raporlarla, bu gerçeği tüm yetkililere duyurmaya çahşmış, ama başardı olama­ mış.

ARENA, gücünü sizden abyor. Ben, Türkiye’yi sarsacağımıza inanıyorum.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Etrafındaki kitap mal­ zemesini en az B orges kadar zengin, hatta o- nun gibileri bile kendi­ ne ekleyerek kullana­ bilecek kadar hünerli yazanınıza ‘iyi

Les Allemandes fortes, blondes, aux joues roses étaient pour la plupart sans chapeau, sans bas et marchaient rapidement avec les hommes, dans les robes qui les

La première voulait faire la connaissance d’une dame de Paris plutôt qu’elle ne dé­ sirait s(e flaire confecficJtaner

Nous sommes très contents de vous avoir parmi nous.. Mme Damgar et moi préférâmes prendre du

simple. Cet enfant d’Izmir plei nde franchise me ra­ contait son amour et me proposait le mariage.. Ça tombe juste. Ses parents lut envoient très peu de chose. La

admettait la moxt, si 1 amour voir rudement lutté pour échapper Le jour où ayant rompu mes pouvait tuer, mais elle ne pouvait à la tourmente qui vous

Yaş tayini için güvenilir yapıyı belirlemek amacıyla değerlendirilen omur, pul, asteriskus ve lapillus otolitleri arasında yüzde uyum değeri en yüksek,

Okuma yazmayı 30 yaşından sonra öğrenen Rafet Aydoğdu, Türk mutfağının uluslararası ünlülerinden.. Aydoğdu, aile mesleği olan aşçılığını ünlülerin