• Sonuç bulunamadı

Dünya tekstil sektöründe Türk yatırımlarının karşılaştırmalı rekabet analizi: Polonya örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dünya tekstil sektöründe Türk yatırımlarının karşılaştırmalı rekabet analizi: Polonya örneği"

Copied!
103
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İŞLETME ANABİLİM DALI

ÜRETİM YÖNETİMİ VE PAZARLAMA BİLİM DALI

DÜNYA TEKSTİL SEKTÖRÜNDE TÜRK

YATIRIMLARININ KARŞILAŞTIRMALI REKABET

ANALİZİ: POLONYA ÖRNEĞİ

Yusuf DEMİRGÜL

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

(2)

Bilimsel Etik Sayfası………...…..iii

Tez Kabul Formu………...iv

Teşekkür………....v Özet………....vi Summary………....vii Kısaltmalar Sayfası………....viii Tablolar Listesi………..…ix Şekiller Listesi………..….xi Giriş………..….1

BİRİNCİ BÖLÜM- GENEL GÖRÜNÜMÜYLE POLONYA………..…..3

1.1.Polonya’nın Tarihi, Siyasi ve Sosyo-Kültürel Geçmişi…………...…3

1.2.Polonya’nın Ekonomik Panoroması………6

1.3.Türkiye-Polonya Ekonomik İlişkilerine Bir Bakış………..…12

İKİNCİ BÖLÜM- POLONYA TEKSTİL SEKTÖRÜ ANALİZİ………….…..16

2.1. Polonya Tekstil Sektörünün Kısa Tarihçesi………...16

2.2. Polonya Tekstilinin Makro Sorunları ve Çözüm Önerileri………...18

2.3. Polonya Tekstilinin Kalbi Łódź ve Çevresinde Durum Analizi………..19

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM- POLONYA TEKSTİL SEKTÖRÜ ÜZERİNE YAPILAN BİR ARAŞTIRMA……….………...………23

3.1. Araştırmanın Amacı………...…...23

3.2. Araştırmanın Kapsamı……….………....24

3.3. Araştırmanın Yöntemi……….…….25

3.4. Araştırmada Elde Edilen Bulgular……….………..28

(3)

4.1. Polonya’daki Türk Yatırımlarına Genel Bakış………...….66

4.2. Türk Tekstil Yatırımları………...68

Genel Değerlendirme……….….71

Kaynaklar………....……77

Ek-1 Anket Formunun Lehçe Hali………..…....82

Ek-2 Anket Formunun Türkçe Hali………....…85

Ek-3 Polonya’da Gerekli Olabilecek Kurumların İletişim Bilgileri………..….88

(4)

BİLİMSEL ETİK SAYFASI Ö ğ re n c in in

Adı Soyadı Yusuf DEMİRGÜL Numarası 074227021006

Ana Bilim / Bilim Dalı İşletme / Üretim Yönetimi ve Pazarlama Programı Tezli Yüksek Lisans x Doktora

Tezin Adı Dünya Tekstil Sektöründe Türk Yatırımlarının Karşılaştırmalı Rekabet Analizi: Polonya Örneği

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(5)

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU Ö ğ re n c in in

Adı Soyadı Yusuf DEMİRGÜL Numarası 074227021006

Ana Bilim / Bilim Dalı İşletme / Üretim Yönetimi ve Pazarlama Programı Tezli Yüksek Lisans x Doktora

Tez Danışmanı Doç. Dr. Muammer ZERENLER

Tezin Adı Dünya Tekstil Sektöründe Türk Yatırımlarının Karşılaştırmalı Rekabet Analizi: Polonya Örneği

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan ‘Dünya Tekstil Sektöründe Türk Yatırımlarının Karşılaştırmalı Rekabet Analizi: Polonya Örneği’ başlıklı bu çalışma 06/08/2010 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Ünvanı, Adı Soyadı Danışman ve

Üyeler

İmza Doç. Dr. Muammer ZERENLER Danışman

Yrd. Doç. Dr. Mehmet YILDIZ Üye

(6)

TEŞEKKÜR

Tez araştırması için burs desteği vererek katkı sağlayan Polonya Devleti Hükümeti’ne ve burs için aracılık yaparak bu sürece katkı sağlayan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne teşekkürü bir borç bilirim. Tez çalışması için; bursa başvurma konusunda bana destek veren, özellikle araştırma süresinde bilgi, tecrübe ve tavsiyelerini benden esirgemeyen danışman hocam Sayın Doç. Dr. Muammer ZERENLER’e, Polonya’da bulunduğum süre içinde araştırmamda yardımcı olan Uniwersytet Łódzki’den Dr Wojciech URBANIAK’a teşekkür ederim. Hayatım boyunca her kararımı destekleyen ve yanımda olan sevgili aileme ve çeviriler konusunda yardımcı olan Kinga KOWALCZYK’a da ayrıca teşekkür ederim.

(7)

ÖZET

Türkiye sanayisi ve ihracatının önemli bir parçası olan tekstil sektörü, her geçen gün zorlaşan rekabet şartları nedeniyle yeni pazarlara açılmak, var olan pazarlarda ise rekabet stratejilerini kullanarak pazar payını korumak ve geliştirmek zorundadır. Bu pazarlardan biri de Polonya’dır. Türkiye ve Polonya arasındaki mesafe çok fazla olmasa da, ticaret hacmi ve ikili ilişkiler açısından yapılması gereken çok iş vardır. Türk tekstilcilerinin Polonya pazar yapısını tanımaları ve yatırımlarını daha sağlam kararlar vererek yapmalarına yardımcı olmak açısından hazırlanan bu çalışmada, öncelikle konu ile ilgili literatür çalışması yapılarak Polonya ve özellikle tekstil sektörü hakkında bilgiler verilmiştir. Polonya’da ki tekstil sektörü temsilcileri arasında yapılan anket çalışması sonucunda ortaya çıkan veriler analiz edilmiştir. Tezin en son bölümünde halihazırda Polonya’da yatırım yapmış olan Türk tekstilcileri hakkında bilgiler verilmiş, tezin genel değerlendirme bölümünde ise ortaya çıkan sonuçlar değerlendirilmiş, yorumlanmış ve ilgililere gerekli tavsiyelerde bulunulmuştur. Tezin Türkiye ve Polonya tekstil sektörü kapsamında, iki ülke ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlaması beklenilmektedir.

(8)

SUMMARY

The textile industry, one of the most important parts of Turkish industry and exports must find a market, keep and improve its market share by using the strategies of rivalry in present markets because of the competitive positions getting harder day by day. One of these markets is Poland. Even though there is not much distance between Turkey and Poland, there are many dealings to be done in terms of trading volumes and bilateral relations. In this study, prepared for helping Turkish textile makers to know the structure of Poland markets better and to make their investments most decidedly, at the beginning the information about Poland and textile industry have been given by doing literature review. The data, taken at the result of overall survey conducted among textile industry agents in Poland, have been analyzed. In the conclusion chapter, the information about Turkish textile makers conducted investments in Poland before have been given, in the overall evaluation chapter, the data have been assessed, criticized, and made essential suggestions for the persons concerned. It is hoped that this thesis would contribute to improve these two countries relations within the context of Turkish and Polish textile industry.

(9)

KISALTMALAR

AB: Avrupa Birliği

ABD: Amerika Birleşik Devletleri

CEFTA: Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması EFTA: Avrupa Serbest Ticaret Birliği

GSYİH: Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ISO: Uluslararası Standartlar Örgütü

İTO: İstanbul Ticaret Odası

KOBİ: Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler KTO: Konya Ticaret Odası

NATO: Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü OECD: Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü PAIZ: Polonya Yabancı Yatırım Ajansı

SSCB: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu

(10)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo No. Tablo Adı Sayfa No.

Tablo 1. Polonya Hakkında Temel Göstergeler Tablosu……….……..….….4

Tablo 2. GSYİH’nın Sektörlere Göre Dağılımı (%)………….………...…7

Tablo 3. Polonya Dış Ticaret Verileri……….…..………...9

Tablo 4. Polonya’ya Doğrudan Yatırım Yapan Ülkeler……….….……..…11

Tablo 5. Türkiye’nin Polonya ile Dış Ticareti………...13

Tablo 6. Polonya’dan Türkiye’ye İhraç Edilen Mallar Tablosu………....14

Tablo 7. Türkiye’den Polonya’ya İhraç Edilen Mallar Tablosu………..…..14

Tablo 8. Araştırmaya Katılan İşletmeler Tablosu………..………28

Tablo 9. İşletmelerin Kuruluş Yılı Bilgileri Tablosu………...29

Tablo 10. İşletmelerin Türlerine Göre Dağılımı Tablosu………..………30

Tablo 11. Çalışan İşçi Sayısı Tablosu………..…………..31

Tablo 12.Çalışan İşçi Sayısına Göre Sektördeki Kuruluşlarla İlgili Temel Veriler...32

Tablo 13.Aylık Ortalama Brüt Ücret Miktarına Göre Sektördeki Kuruluşl. Ver…..33

Tablo 14. Sektörde Çalışan Kişi Sayısı Tablosu………...….34

Tablo 15. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerde Çalışan Kişi Sayısı……...…..35

Tablo 16. İşletmelerin Sahiplik Türlerine Göre Çalışan Sayısı Verileri………36

Tablo 17. Maliyet Çeşitlerine Göre Öncelik Tablosu………...……….37

Tablo 18. Sanayi ile İlgili Temel Veriler………...……....38

Tablo 19. Henüz Devam Eden Yatırımlar Tablosu………40

Tablo 20. Sektördeki Yatırım Harcamaları Tablosu………..41

Tablo 21. Sektördeki Yatırım Harcamaları Endeksi Tablosu………....41

Tablo 22. Sektördeki Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerde Yatırım Harcam...42

Tablo 23. Harcama Çeşitlerine Göre Yatırım Harcamaları Tablosu………..43

Tablo 24. Fabrika / İşletme Yeri Bilgileri Tablosu…...……….44

Tablo 25. İthalat Grafiği……….…45

Tablo 26. İthalat Yapılan Ülkeler Grafiği………..45

Tablo 27. Üretimde Kullanılan Ürün ya da Hammaddelerin İthal Oranı Tablosu.…46 Tablo 28. Çin’den İthal Edilme Oranları Tablosu……….………….…47

(11)

Tablo No. Tablo Adı Sayfa No. Tablo 29. AB’den İthal Edilme Oranları Tablosu……….………….48 Tablo 30. Türkiye’den ithal Edilme Oranları Tablosu……….………..48 Tablo 31. Tekstil İthalatının Ülke Gruplarına Göre Dağılımı Tablosu…………..…49 Tablo 32. Polonya Pamuk İpliği İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı Tablosu…..…50 Tablo 33. İhracat Tablosu……….……..…51 Tablo 34. İhracat Yapılan Ülkeler Grafiği……….……52 Tablo 35. Üretimde Kullanılan Ürün ya da Hammaddelerin İhraç Oranı Tablosu....53 Tablo 36. Tekstil İhracatının Ülke Gruplarına Göre Dağılımı Tablosu……….……54 Tablo 37. Polonya Pamuk İpliği İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı Tablosu….…55 Tablo 38. Ürün Kalitesi Tablosu………...56 Tablo 39. Türk Ürünleri Hakkındaki Düşünceler Tablosu………...……..…...57 Tablo 40. Türk Ürünlerinin Fiyatları Hakkındaki Düşünceler Tablosu………….…58 Tablo 41. Polonya Tekstilinde Kullanılan Yarı- Mamül Tablosu………..59 Tablo 42. Polonya Tekstil Sektöründe Üretilen Ürünler Tablosu………..60 Tablo 43. Polonya’nın En Büyük Tekstil Şirketleri Tablosu (Bin Zloty)…………..63 Tablo 44. Polonya’daki Türk Firmalarının Sektörlere Göre Dağılımı Tablosu….…67 Tablo 45. Yıllara ve Ülkelere Göre İşçi Başına Ödenen Ücret Tablosu ($/Saat)…..68

(12)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil No. Şekil Adı Sayfa No.

Şekil 1. Polonya Tekstil Üretimi………17

(13)

GİRİŞ

Polonya Orta Avrupa’da bulunan Avrupa Birliği üyesi bir ülkedir. Her türlü ekonomik ve ticari faaliyetin yürütüldüğü bu ülkenin yıldızı her geçen gün biraz daha parlamakta ve özellikle yabancı yatırımcı çekme konusunda çok başarılı olmaktadır. Türk tekstil sektöründe her türlü açıdan rakipleriyle yarışır düzeydedir ve Türk tekstili dünyada kabul görmüştür. Bu açıdan Türk tekstilcilerinin Polonya pazarını yakından tanımaları ve gerek ticaret, gerek yatırım imkanlarını bu ülkede kullanabilmeleri gerekmektedir.

Polonya’nın tekstil yapısının ve yeteneklerinin inceleneceği bu araştırmada öncelikli olarak Polonya tekstil sektörü ile ilgili istatistiksel bilgilerin verilmesi ve sektörün ekonomi içindeki yerinden bahsedilecektir. Daha sonra Polonya’da tekstil sektörünün alt yapısı ve üreticilerin tedarikçilerle (hammadde veya yarı mamül) olan ilişkileri kapsamında; üretim yapan işletmelerin teknolojiyi takip etme konusundaki seviyeleri ve fabrikaların ölçeklerinin (Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler veya büyük ölçekli işletme olması) belirlenmesi, üretim süreci bakımından; hangi tür tekstil ürünlerinin üretildiği, ürünlerin ortalama üretim sürelerinin araştırılması, pazarlama bakımından; perakendeciye doğrudan satış ve mağazacılık durumları, maliyet bakımından; işçi ücretleri ve diğer değişken maliyetlerin tespiti, son olarak Polonya’da tekstil sektörüne yatırım yapan Türk yatırımcıların sektör içindeki üretim ve pazarlama payı ve bu sektöre getirdikleri yenilikler incelenecektir. Çalışmanın yöntemi ise; Çeşitli kaynakların taranması yoluyla elde edilen veriler ve daha önceden yapılmış araştırmaların incelenmesi, çeşitli üretim tesislerinin ziyaret edilmesi ve çeşitli mülakatların yapılması yoluyla elde edilen verilerin toplanması, kayıt altına alınması, yorumlanması ve sonuçlarının ortaya konulması şeklinde kapsamlı olacaktır.

Polonya Hükümetinin vermiş olduğu araştırma bursu sayesinde gerçekleştirilen ve sekiz aylık bir çalışmanın sonucunda meydana gelen bu çalışmanın amacı ise; Polonya’daki mevcut tekstil üretim sektörünün artılarının ve

(14)

yapılan yatırımların incelenerek yeni yatırımlar ve ihracat imkanları doğrultusunda Polonya-Türkiye ikili ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlamaktır.

(15)

BİRİNCİ BÖLÜM

1.Genel Görünümüyle Polonya

1.1-Polonya’nın Tarihi, Siyasi ve Sosyo-Kültürel Geçmişi

Polonya’nın tarihi 10.yüzyıl Lehistan Krallığı’na dayanmaktadır. 15 ve 16. yüzyıllar Lehistan Krallığının en güçlü olduğu dönemler olmuş, zaman içerisinde iç ve dış savaşlar nedeniyle zayıflayarak 18. yüzyılda Avusturya, Prusya ve Rusya arasında bölünmüştür. Birinci Dünya Savaşı sonrasında 1918’de tekrar bağımsızlığını kazanan Polonya, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler Birliğinin etkisinde kalarak Doğu bloğunda yer almıştır. Karşı ayaklanmalar düzenleyerek Sovyet sistemine karşı sürekli mücadele eden Polonya, son olarak ‘Dayanışma Hareketi’ ile mücadelesinde başarılı olmuş ve 1989 yılında rejim değişikliğini gerçekleştirerek parlamenter demokrasi ile yönetilmeye başlamıştır. Dayanışma Hareketi’nin lideri Lech Wałesa önderliğinde kurulan hükümette yer alan Leszek Balcerowicz, şok terapi programı ile planlı ekonomiden liberal ekonomiye geçişin temellerini atmıştır. Ekonomide büyümeyi sağlayan ve enflasyonu düşüren bu program sayesinde Polonya, bölgenin güçlü ekonomisi haline dönüşmüştür. 1995’de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Aleksander Kwasniewski, görevi Lech Wałesa’dan devralmıştır. 2000 yılında yapılan seçimlerde Aleksander Kwasniewski yeniden seçilmiştir. Ekim 1997’de yürürlüğe giren Polonya yeni anayasası Cumhurbaşkanı’nın yetki gücünü azaltırken parlamento ve hükümetin yetkilerini arttırmıştır. Polonya Merkez Bankası’nın özerk hale gelmesiyle para politikaları bağımsız komite tarafından hazırlanmaya başlanmıştır(Polonya Ülke Profili, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, 2005).

Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvurusunu 1994 yılında yapan Polonya, müzakerelere 1998’de başlamış ve 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği tam üyesi olmuştur. Polonya, 1996’da OECD ve 1999 yılında NATO üyesi olmuştur. Polonya

(16)

konularda kendi fikirlerini savunmaktadır. Avrupa Birliği yanı sıra, Polonya dış politikasında, Amerika ve Rusya ile sıcak ilişkilere dikkat edilmektedir.16 ilden oluşan ülkede eğitim seviyesi oldukça yüksek olmasına rağmen planlı ekonomi döneminde bilişim ve finans alanlarında eğitim ihmal edilmiştir. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasında en yüksek nüfusa sahip olmakla beraber nüfusu azalan bir yapı göstermektedir. 1980 başlarındaki doğum oranındaki artış nedeniyle 2000-2010 döneminde çalışan nüfusta artış beklenmekle beraber uzun vadede yaşlanan nüfus yapısı görünür olacaktır. Şu anda da nüfus büyüme oranı negatiftir. Kilise ile devletin ayrı olduğu bir siyasi yapı bulunmaktadır. Ancak kilisenin sosyal hayattaki rolü dikkate değer ölçüdedir. Ağırlıklı olarak Katolik olan ülke nüfusunun %85’i Katolik Kilise’sinde vaftiz edilmektedir (Polonya Ülke Profili, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, 2005).

Polonya ile ilgili genel bilgilerin verildiği tablo aşağda sunulmuştur.

Tablo 1. Polonya Hakkında Temel Göstergeler Tablosu

Resmi Adı Polonya Cumhuriyeti

Başkenti Varşova

Yüzölçümü 312.685 km²

Coğrafi Konumu Orta Avrupa

Komşuları

Rusya (Kaliningrad), Litvanya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Almanya

Nüfusu 38.2 Milyon

Para Birimi Złoty

Resmi Dili Lehce

Devlet Yapısı Cumhuriyet

Yasama Organı

İki meclis (460 milletvekilinden oluşan meclis ve iller bazında seçilen 100 temsilciden oluşan senato)

Devlet Başkanı Lech Kaczyński

(17)

Büyük Şehirler Warszawa, Łodz, Krakow, Wroclaw, Poznan, Gdansk

İdari Bölümler

16 bölge; Dolnoslaskie, Kujawsko-Pomorskie, Łódźkie, Lubelskie, Lubuskie, Malopolskie, Mazowieckie, Opolskie, Podkarpackie, Podlaskie, Pomorskie, Slaskie, Swietokrzyskie, Warminsko-Mazurskie, Wielkopolskie, Zachodniopomorskie

Doğal Kaynakları Kömür, sülfür, bakır, doğal gaz, gümüş, kurşun, tuz, işlenebilir arazi

Nüfusun Etnik Dağılımı Polonyalı %97.6, Alman %1.3, Ukraynalı %0.6, Beyaz Rus %0.5

Din Roma Katolikleri %95, Doğu

Ortodoksları, Protestanlar, ve diğer %5

Polonya’nın Üyesi Olduğu Uluslararası Kuruluşlar

AB, ACCT(Gözlemci), Australia Group, BIS, BSEC (Gözlemci), CBSS, CCC, CE, CEI, CERN, EAPC, EBRD, ECE, FAO, IAEA, IBRD, ICAO, ICC, ICFTU,ICRM, IDA, IEA (Gözlemci), IFC, IFRCS, IHO, ILO, IMF,IMO,Inmarsat, Intelsat, Interpol, IOC, IOM, ISO, ITU, MINURSO, MONUC, NAM, NATO, NSG, OAS (Gözlemci), OECD, OPCW, OSCE, PCA, PFP, UN, UNCTAD, UNDOF, UNESCO, UNIDO, UNIFIL, UNIKOM, UNMEE, UNMIBH, UPU,

WCL, WEU,WFTU, WTO, WIPO,

WMO, WTO, ZC

Kaynak:

Polonya Ülke Profili, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, 2005

(18)

1.2-Polonya’nın Ekonomik Panoraması

Polonya önemli ölçüdeki yüzölçümü, nüfus ve ekonomik potansiyeli ile orta büyüklükte bir Avrupa ülkesidir. GSYİH’da son yıllardaki artış nedeniyle dünya ekonomisindeki önemi ve payı yükselmektedir. Özelleştirme uygulamaları neticesinde 1996 yılından beri ülke Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri içerisinde en fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına konu olan ülke durumundadır(KTO Dergisi, 2006).

Bilindiği üzere, Polonya 1989 yılına kadar merkezi planlamaya dayalı bir ekonomik politika izlemiştir. Karar mekanizmasını ise piyasa güçleri yerine Devlet oluşturmuştur. Merkezi planlamaya dayalı sisteme 1989 yılında son verilmesini müteakiben göreve gelen hükümet serbest piyasa ekonomisine geçiş yönünde ekonomik politikalar izlemiştir. Bu dönemde izlenen “Balcerowitz Planı” piyasa ekonomisine geçiş için sistematik bir dönüşümü öngörmüştür. Stabilizasyon programı üç temel prensibi esas almıştır. Bunlardan birincisi, fiyatların serbest bırakılmasıdır. Sosyalist dönemde uygulanan sistem ise devlet tarafından belirlenen sabit fiyatlara dayanmaktaydı. İkinci prensip, devlet bütçe açıklarının sınırlandırılmasıdır. Bu ilke çerçevesinde bütçe açıklarının Merkez Bankası tarafından para basımı yoluyla finanse edilmesi yasaklanmış, dahili piyasadaki üretim ve tüketimin sübvanse edilmesi oldukça sınırlı hale getirilmiştir. Son olarak, para politikasında köklü bir değişikliğe gidilmiş, nominal faiz oranları yükseltilerek yüksek reel faiz uygulamasına geçilmiştir. Diğer taraftan, döviz kuru yüksek oranlı devalüasyonu müteakiben sabitlenmiştir. Hükümet uzunca süre bu kuru muhafazada başarılı olmuştur.

Özelleştirme, ekonomik reformlar içerisinde önemli bir yer tutmuştur. 1990-1998 döneminde sayı olarak devlet işletmelerinin 6.129’una denk gelen %70’i özelleştirilmiştir. 1993 yılındaki yaygın özelleştirme, özelleştirme sürecinde önemli rol oynamıştır. Özelleştirme mülkiyet hisse devri, direk satışlar ve çalışanlara devir

şeklinde gerçekleştirilmiştir. 1997 yılına gelindiğinde özel sektör GSYİH’nın %58,7’sini, toplam istihdamın ise % 68’ini sağlamaktaydı. 2000 yılı itibarıyla toplam

(19)

endüstriyel üretimin % 69,5’i, toplam istihdamın % 69,7’si, toplam yatırımların %66,9’u özel sektör tarafından gerçekleştirilmektedir (KTO Dergisi, 2006).

Aynı zamanda özelleştirme ile birlikte Merkez Bankası ile ticari bankaların fonksiyonlarını ayırarak, bankacılık reformuna da ağırlık verilmiştir. Ekonomi aynı zamanda dış ticarette liberalizasyon yoluyla dünyaya da açılım sağlamıştır. Dış ticarette devlet tekeli kaldırılmıştır. Uygulanan hızlı stabilizasyon önlemleri neticesinde 1992 yılından itibaren ekonomi büyüme trendine girmiştir. 1995 yılındaki %7’lik büyüme ile Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olmuştur. Polonya 1996 yılında da 1989 yılındaki GSYİH seviyesini reel olarak geçen ilk geçiş ekonomisi konumuna gelmiştir. Gayrısafi yurtiçi hasılayı oluşturan sektörlerin payı da zaman içerisinde değişiklik göstermiş, hizmetler sektörünün payı GSYİH içerisinde yükselmiştir(Gülsoy,2008;2)

Tablo 2. GSYİH’nin Sektörlere Göre Dağılımı (%)

SEKTÖRLER 2006 SON ÇEYREK 2007 İLK ÇEYREK SANAYİ 22,9 22,0 İNŞAAT 8,3 4,3 TİCARET 15,7 19,0 NAKLİYE 5,8 5,3

DİĞER TİCARİ HİZMET. 20,0 19,5

KAMU HİZMETLERİ 12,1 14,7

TARIM 2,8 4,2

VERGİLER EKSİ

SÜBVANSİYONLAR 12,4 11,0

Kaynak: ASM Raporu, Polonya İstatistik Kurumu

Uygulanan politikalar neticesinde, ilk anda işsizlik ve enflasyon artmış, ancak yıllar itibarıyla düşüş göstermeye başlamıştır. 1990 yılında %600 olan enflasyon, 1991 yılında %70’e düşmüştür. 1999 yılında hükümet dört temel reform daha

(20)

idarelerin yönetim gücü artırılmıştır. İkinci reform bütçeye dayalı emeklilik sisteminin yeniden yapılandırılmasıdır. Bu reformla üçlü bir sistem yaratılmıştır. Bu sistem, devletin mevcut güvenlik kuruluşu (ZUS), katılımın yarısının işçi, yarısının işverence karşılandığı, özel emeklilik fonları ve işçi veya işletme tarafından finanse edilen emeklilik proğramları tarafından oluşturulmaktadır. Diğer iki reform ise sağlık harcamalarını rasyonel hale getirmeyi amaçlayan sağlık reformu ile eğitim alanındaki reformlardır(Gülsoy,2008;3)

2004 yılı itibariyle Avrupa Birliği üyesi olan Polonya’da 2000 yılındaki GSYİH artışı %4 olarak gerçekleşmiştir. 2000 yılı GSYİH’sı 157,7 milyar $’dır. 1996 yılındaki miktar ise 143.8 milyar $’dır. Bu rakamlar dikkate alındığında son beş yılda GSYİH artışının %9.6 olduğu görülmektedir. Reformların başladığı 1990 yılındaki GSYİH’sı ise 59 milyar $ seviyesindeydi. 2007 yılı itibariyle Polonya’nın GSYİH’si 420,3 milyar dolara (worldbank.org) ulaşmış olup dünyanın en büyük 21. ekonomisi konumuna gelmiştir. GSYİH’nin büyümesi ise Dünya Bankası hesaplamalarına göre % 6,6 olarak gerçekleşmiştir (worldbank.org.pl). Kişi başına düşen milli gelir ise 15,894 $ olarak gerçekleşmiştir (imf.org)

2001 yılı Kasım ayı itibarıyla yıllık % 3,6 olan enflasyon 2005’de % 2,1 2006’da % 1,0 2007’de % 2,5 olarak gerçekleşmiştir (pl.wikipedia.org). 2008’de ise % 4.2 ye yükselmiştir. Enflasyonu baskı altına alan faktörler ise azalan tüketim harcamaları ve gıda fiyatları, petrol fiyatlarındaki düşüş ve Zlotynin değer kazanması neticesinde ithalatın ucuzlamasıdır. Diğer taraftan, cari işlemler açığının kapatılması için yabancı sermayeye ihtiyaç duyulmaktadır. 2000 yılında cari işlemler açığı 9.9 milyar $ olarak gerçekleşmiştir. Önümüzdeki yıllarda global ekonomideki bir durgunluk nedeniyle ihracat gelirleri ve yabancı sermaye girişinde azalma meydana gelmesi halinde bu durumun dış dengeyi olumsuz etkileyebileceği tahmin edilmektedir. Ayrıca Polonya, Almanya’dan 2. Dünya Savaşında esir işçi çalıştırması dolayısıyla 2004 yılı ortasına kadar 800 milyon $ tutarında bir tazminat almıştır. Polonya, Ocak 1990 ile Mayıs 1991 tarihleri arasında Zloty’nin dolar karşısındaki değerini sabit tutmuştur. 1991 Haziran ile 2000 Mart arasındaki dönemde ise Ziloty’nin son zamanda Dolar ve Euro’dan oluşan döviz sepeti karşısında bir band içinde değer kaybına izin verilmiştir. Nisan 2000 yılında ise dalgalı döviz kuruna geçilmiştir.(KTO Dergisi,2006)

(21)

İşsizlik rakamları ise 2006 yılında % 16,20, 2007’de %12.70 ve 2008’de % 9,81 olarak gerçekleşmiştir (stat.gov.pl).

Polonya’nın dış ticaret verileri incelendiğinde ise;

Tablo 3. Polonya Dış Ticaret Verileri

YIL İTHALAT İHRACAT

1980 19 milyar $ 16,9 milyar $ 1990 9,5 milyar $ 14,3 milyar $ 2000 48,9 milyar $ 31,6 milyar $ 2006 125,6 milyar $ 109,5 milyar $ 2007 164,1 milyar $ 138,7 milyar $ 2008 210,4 milyar $ 171,8 milyar $

Kaynak: Polonya İstatistik Kurumu (www.stat.gov.pl, 23.04.2009)

Polonya’nın ithalat ve ihracat hacminin 1990 yılı hariç sürekli arttığı gözlemlenebilir. 1990 yılındaki gerilemenin nedeni ise sosyalist sistemden kapitalist sisteme geçişteki sıkıntılar olduğu söylenebilir. Ayrıca Polonya’nın dış ticaret partneri olarak 1980’de SSCB, Doğu Almanya ve Batı Almanya olurken daha sonraki değişiminde etkisiyle ticaret ortaklığı değişmiştir. 2008 yılı verilerine göre Polonya’nın en çok ithalat yaptığı üç ülke sırasıyla; Almanya, Rusya ve Çin olurken ihracatta ise sırasıyla; Almanya, Fransa ve İtalya bulunmaktadır. Polonya’nın en çok ithal ettiği ürünler ise; makine, teçhizat ve kimyasal ürünler, mineraller ve yakıt ürünleri ve gıda ürünleridir. İhraç ettiği ürünler ise; elektrikli mekanik mühendisliği ürünleri, hammadde, yarı işlenmiş mamüller, metaller, mobilya ürünleri, kereste, otomotiv ürünleri, gıda maddeleridir.

Polonya bazı tarımsal ürün üretiminde Avrupa ve dünyada önemli üretici konumundadır. Üzüm, çavdar, ahududu üretiminde Avrupa ve dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Diğer taraftan, patates, çilek, elma, soğan, şeker pancarı, buğday, süt, domuz eti üretiminde Avrupa’da ve dünyada ilk on sırada yer almaktadır. Polonya’daki hayvancılık esas olarak domuz ve sığır üretimine dayalıdır. Polonya,

(22)

gemilerin % 98’i ihraç edilmektedir. Şeker endüstrisindeki işletmelerde devlet mülkiyeti ağırlıktadır. Bu işletmelerin özelleştirme çalışmaları devam etmektedir. Et işleme sektörü Polonya’daki en büyük imalat sanayi sektörlerinden biri olup, sektörde aşırı kapasite mevcuttur. Süt ürünleri endüstrisi hükümet tarafından stratejik bir endüstri olarak kabul edilmekte olup, sektördeki yabancı yatırımcılara sınırlama getirilmiştir. Hububat ve pastacılık ürünlerindeki üretim, tüketimdeki artışa bağlı olarak son yıllarda artış göstermektedir. Tekstil – konfeksiyon ve deri sektöründe ise, düşen verimlilik ve rekabet edilebilirliği telafi etmek için yeniden yapılandırma çalışmaları devam etmektedir. Ayakkabı ve deri üretimi yüksek gümrük vergisi koruması altındadır. Bu endüstriler içinde, genellikle 250 işçiden daha az eleman çalıştıran işletmeler yoğunluktadır. Polonya’daki temel madencilik ürünleri kömür, bakır, gümüş, çinko ve kurşundur. Avrupa standartlarında Polonya iyi kalite taşkömürü ve linyit üreticisidir. Polonya kömür endüstrisi aşırı kapasiteye sahip olup, devlet yardımlarıyla önemli ölçüde sübvanse edilmiştir. Üretilen kömürün 1/3’ü enerji amacıyla kullanılmaktadır. Madencilik verimliliğini artırmak için yeniden yapılanma gereklidir. Bu amaçla kömür endüstrisine ilişkin program 1999 yılında yürürlüğe konulmuştur. Program, üretim miktarında azaltmaya gitmeyi öngörmekte, 1998 yılında 117 milyon ton olan üretimi, 2020 yılında 80 milyon tona indirmeyi hedeflemektedir (Gülsoy,2005;8).

Polonya önemli ölçüde doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına konu olan bir ülke durumundadır. 1990 yılında yıllık 100 milyon $ olan doğrudan yabancı sermaye yatırımları yıllar itibarıyla yükseliş göstermiş olup, 2001 yılında yıllık yatırım miktarı 7,1 milyar $’a ulaşmıştır. 2001 yılı itibarıyla toplam doğrudan yabancı yatırım miktarı 56,8 milyar $’dır. 2006 yılında bu tutar 15,7 milyar euro, 2007’de 16,6 milyar euro ve 2008’de 11,1 milyar euro olarak gerçekleşmiştir (KTO Dergisi, 2006)

(23)

Tablo 4. Polonya’ya Doğrudan Yatırım Yapan Ülkeler

ÜLKE YATIRIM (EURO) YÜZDE (%)

ALMANYA 2.8 milyar 17.05 FRANSA 1.77 milyar 10.73 HOLLANDA 1.73 milyar 10.48 LÜKSEMBURG 1.0 milyar 6.07 AVUSTURYA 905 milyon 5.46 ABD 835 milyon 5.04 İSVEÇ 813 milyon 4.90

BİRLEŞİK KRALLIK 613 milyon 3.70

İSPANYA 574 milyon 3.46

MALTA 562 milyon 3.39

DİĞERLERİ 4.9 milyar 29.73

Kaynak : Polonya Yabancı Yatırım Ajansı (www.paiz.gov.pl, 05.11.2008)

Tabloda da görüldüğü üzere AB üyesi gelişmiş ülkelerin Polonya’ya çok fazla ilgi gösterdikleri açıktır. Euro’nun Polonya Zloty’si karşısındaki değeri gelişmiş ülkelerin aynı yatırımı Polonya’ya yapmaları durumunda daha ucuza mal edecekleri bir gerçektir. Özellikle Almanya Polonya’nın komşusu olma avantajını en iyi şekilde değerlendirmek isteyen ülkedir. Bunun için % 17.05 ile en çok yabancı yatırım yapan ülke konumundadır. Yabancı yatırımlar imalat sanayinin yanısıra ticaret ve finansman alanlarında yoğunlaşmaktadır. Yabancı yatırımların yoğun olduğu imalat sanayi kolları ise gıda işleme, otomotiv, kağıt, elektrik ve kimya endüstrileridir.

Polonya tekstil sektörünün pay sahipliği yapısı sabittir. Piyasanın toplanma indeksi oldukça yüksektir ve piyasanın yaklaşık % 30’u üç büyük şirkete aittir ki bu

şirketlerin piyasadaki bütün kumaş üretiminin % 50’sini ürettikleri tahmin edilmektedir. Kalan % 50’yi ise küçük yerli üreticiler ve hala oranı yükselen Pakistan, Türkiye ve Çin gibi ülkelerden yapılan ucuz ithalatlar oluşturmaktadır.(Hordyj,2001;8)

(24)

1.3-Türkiye–Polonya Ekonomik İlişkilerine Bir Bakış

İki ülke arasındaki ticari ilişkiler ilk ticaret anlaşmasının imzalandığı 1439 yılına dayanmaktadır. Daha sonra 1923 yılı Temmuz ayında Lozan’da Dostluk Anlaşması ile beraber imzalanan Ticaret Anlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin aktettiği ilk ticaret anlaşması olması nedeniyle özel bir anlam taşımaktadır. 1989 yılı öncesinde Polonya’nın Türkiye’de gerçekleştirdiği dört termik santralin proje bedellerinin Türk malları ihracıyla ödenmesine yönelik anlaşma uyarınca Merkez Bankası nezdinde oluşturulan özel hesapların ikili ticaret hacminin gelişmesinde büyük rolü olmuştur. 1 Mayıs 2000 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye-Polonya Serbest Ticaret Anlaşması ile iki ülke arasındaki sanayi ürünleri ticareti liberalize edilmiş, 2002 yılından itibaren tüm sanayi mallarının ticaretinde gümrük vergileri kaldırılmıştır. Polonya’nın 1 Mayıs 2004 tarihinde gerçekleşen AB üyeliği sonrasında, ilişkiler AB yükümlülükleri kapsamında Gümrük Birliği çerçevesinde yürütülmeye başlanmıştır. Gümrük Birliği uygulamaları ile iki ülke arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması feshedilmiştir (Polonya Ülke Profili, Dış Ekonomik

İlişkiler Kurulu, 2005).

Şubat 2009 istatistiklerine göre Türkiye’nin ihracat yaptığı ilk elli ülke arasında Polonya 24’üncü, ithalatta ise 21’inci sıradadır. Aynı dönemde Türkiye’nin toplam ihracatında Polonya’nın payı % 1,0 iken bu oran ithalatta ise % 1,1 olarak gerçekleşmiştir.(tuik.gov.tr)

Polonya Ekonomi Bakanlığı’nın 2008 verilerine göre ise Polonya’nın ihracatında Türkiye 19’uncu sırada (toplam ihracatın % 1.19’u) yer almaktadır ve Polonya’nın Türkiye’den ithalatında Türkiye 21’inci sırada (toplam ithalatın % 1,26’sı) bulunmaktadır (mg.gov.pl)

Türkiye’nin Polonya ile ilgili dış ticaret rakamlarına aşağıdaki tabloda gösterilmektedir;

(25)

Tablo 5. Türkiye’nin Polonya ile Dış Ticareti

YILLAR İHRACAT (000 $) İTHALAT (000 $)

1998 290.850 82.052 2005 830.483 1.244.447 2006 1.060.078 1.436.586 2007 1.436.402 1.646.232 2008 1.586.368 1.977.852 2009* 552.016 773.443

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (www.tuik.gov.tr, 05.06.2009) * Ocak-Haziran dönemini kapsamaktadır.

Türkiye’nin 1998 yılında ve daha önceki yıllarda lehine olarak açık ara elinde tuttuğu ihracat-ithalat farkı giderek kapanmış ve Polonya bu avantajı eline geçirmiştir. Polonya liberal ekonomiye geçtiği 1989 yılından bu yana sürekli olarak büyüyen ve dünyaya açılan ekonomisiyle bu farkı çok rahat kapatmış ve hatta öne geçmiştir. Türkiye Polonya’ya 1998 yılında Polonya’dan ithalatının yaklaşık üç buçuk katı ihracat yapmıştır. Yalnız bu durum yıllar içinde tersine dönmüştür. Örneğin; 2008 yılında Türkiye’nin Polonya ile ile ona dış ticaret açığı 391.484.000 dolar olmuş ve Türkiye bu konuda geriye düşmüştür.

Ayrıca tablodan çıkan bir diğer sonuç ise Türkiye ve Polonya’nın ticaret hacmi sürekli artış göstermiştir. 2008 yılında bu hacim toplam olarak 3.564.220.000 $’a ulaşmıştır. 1998 yılından 2008 yılına kadar olan on senelik dönemde iki ülkenin toplam ticaret hacmi yaklaşık olarak dokuz buçuk kat artış göstermiştir.

2007 yılı verilerine göre Polonya’dan Türkiye’ye ihraç en çok ihraç edilen mallar;

(26)

Tablo 6. Polonya’dan Türkiye’ye İhraç Edilen Mallar Tablosu

Motorlu Taşıtlar % 26,4

İçten Yanmalı Motorlar % 13,5

Tüpler (Lamba) % 11,1

Televizyon İçin Resepsiyon Cihazlar % 2,63

İzolasyonlu Tel % 2,46

Kaynak: Polonya Ekonomi Bakanlığı (www.mg.gov.pl, 14.10.2008)

2007 yılı verilerine göre Türkiye’den Polonya’ya ithal edilen mallar ise;

Tablo 7. Türkiye’den Polonya’ya İhraç Edilen Mallar Tablosu

Motorlu Taşıtlar % 14,31

Motor Parçaları % 10,12

Yük ve Ulaşım İçin Motorlu Araçlar % 3,82

Meyve ve Fındık % 3,34

Parçalar ve Motorlu Taşıtlar için Aksesuarlar % 3,02

Pamuklu Kumaş % 2,98

Kaynak: Polonya Ekonomi Bakanlığı (www.mg.gov.pl, 14.10.2008)

Almanya, Rusya ve Baltık pazarlarına coğrafi yakınlığı, zengin hammadde olanakları ve gelişmiş bir ulaşım ve sanayi altyapısına sahip olması nedeniyle Polonya pazarı, Türk yatırımcıların da hedef pazarlarından birisi konumuna gelmiştir. Türk yatırımcılar tekstil başta olmak üzere gıda, gastronomi, elektronik, beyaz eşya, turizm, inşaat ve otomotiv gibi sektörlerde faaliyet gösteren büyük ölçekli firmalarla beraber, ağırlıklı olarak tekstil üretimi, ihracatı ve pazarlaması alanında çalışan küçük ölçekli firmalar bulunmaktadır. Tekstil sektöründe ise 2006 yılı rakamlarına göre Türkiye toplam tekstil ihracatının % 4.1’ini Polonya’ ya gerçekleştirmiştir. Böylece Polonya Türkiye’nin yedinci büyük tekstil ithalatçısı konumuna gelmiştir. Türkiye’nin bu yılda Polonya’ya tekstil ihracatı rakam olarak ise yaklaşık olarak 250 milyon dolardır (itkib.org.tr)

(27)

2006 yılı sonunda Polonya’daki doğrudan Türk yatırımı miktarı 34,1 milyon eurodur. 2007 yılında ise bu rakam 58,3 milyon euro olarak gerçekleşmiştir.

(28)

İ

KİNCİ BÖLÜM

2.Polonya Tekstil Sektörü Analizi

2.1-Polonya Tekstil Sektörünün Kısa Tarihçesi

Polonya’da tekstil sektörü 19. yüzyılın son çeyreğinde Łódź ve Żyrardów

şehirlerinde başlamıştır. Buralarda kurulan ilk tekstil fabrikalarının ürettikleri ürünler doğrudan Rusya’ya ihraç ediliyordu. Başka bir deyişle bu fabrikalar Rusya için kurulmuştu. Birinci Dünya Savaşı’ndan önce Łódź, Bielsko-Biala, Środa, Krosno ve Rakszawa şehirlerinde kurulan tekstil okullarında genelde yabancılar eğitim vermekteydi. Nihayet 1922 yılında ilk tekstil birliği olan Tekstil Sanayi Teknisyenleri Sendikası kuruldu. Bu kurum kuruluş amacını; birlik üyelerinin eğitimlerini sağlamak, örgütlenmesini sağlamak ve mesleki çıkarlarını korumak olarak belirlemişti. 1930’lu yıllara gelindiğinde ise tekstil sektörü Polonya’daki en önemli üretim sektörlerinden biri olmuştu. Sektörde yaklaşık olarak 170.000 kişi istihdam ediliyordu ve üretimin % 17’si ihraç ediliyordu. Łódź, Andrychów, Zawiercie, Varşova ve Zyrardow pamuk işleme sanayisinin en önemli merkezleri haline gelmişti. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Polonya’da tekstil sanayi tamamen engellendi. Naziler, tüm değerli makina ve techizatı yok ettiler. Bu yıkımdan sonra sektörün toparlanması bir hayli zaman aldı. Savaştan sonraki tekstil birliği ise 1 Mart 1945’de kurulan Pamuklu Sanayi Birliği olmuştur (Szosland,2003;4).

1970-1980 yılları arasında tekstil sektörü radikal bir modernizasyon yolu izledi. Bununla birlikte bir çok işletme yeni teknoloji ile tanıştı ve fabrikalardaki makina ve techizatlar yenilendi. Bununla birlikte ürün tasarımı, ürün kalitesi gelişmeye başladı. Bu radikal değişiklikler ise bakan Tadeusz Kunicki ile başlamıştır. (Szosland,2003;4)

1989 yılında Polonya’nın rejim değiştirmesi ülkedeki herşeyi etkilediği gibi tekstil sektörünü de yakından etkilemiştir. Daha önce çok iyi ticaret ortağı olan Polonya ve Sovyetler Birliği’nin bu yakınlığı sona ermiştir. Tekstil sektörünün can

(29)

damarı olan bu pazar daralmıştır. Liberal sisteme geçen Polonya tekstil açığını Çin, Vietnam, Kuzey Kore ve Türkiye ve diğer Doğu Asya ülkelerinden temin etmeye başlamıştır. Ayrıca bu dönemde Batı Avrupa’dan gelen kullanılmış giyim eşyaları da unutulmamalıdır. Liberal ekonomiye geçişten sonra ekonomideki en önemli adım olan özelleştirmeler tekstil sektöründe de uygulandı. Bunların arasında Polonya’nın en büyük tekstil işlemeleri olan; CHEMEX – POLONTEX, WISTIL - HAWT – BIELBAW, ZWOLTEX – ELKO, SUNSUIT, FERAX, TEXTIL UNIVERSAL EURO, WOJAS, BUT-S gibi işletmeler bulunmaktadır.(Szosland,2003;5)

Son olarak liberal Polonya’ya geçiş sürecinde tekstil sektörü üretimini şekil yoluyla incelenecek olunursa;

Şekil 1. Polonya Tekstil Üretimi

Kaynak: Wlokiennictwo w Polsce, Janusz SZOSLAND, PRZEGLĄD

WŁÓKIENNICZY 1/2003

Görüldüğü gibi her dönemde en çok üretilen pamuklu kumaşlar ve ondan üretilen ürünler olmuştur. Polonya’nın iklimi gereği örgü ürünleri ikinci sırada yer almıştır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında üretmin düşüşe geçişi şekilde çok açık bir

şekilde görülmektedir. Ayrıca rejim değişikliğinin yarattığı kargaşa tekstil sektöründe de yaşanmış ve üretim seviyesi düşüşe geçmiştir.

(30)

Polonya tekstili ile ilgili güncel istatistikler araştırmamın ileriki bölümlerinde sunulacaktır.

2.2-Polonya Tekstilinin Makro Sorunları ve Çözüm Önerileri

Polonya korumacı giyim pazarı 1 Mayıs 2004 tarihinde AB tek pazarının bir parçası, dolayısıyla tamamen piyasa düzenlemelerine tabi oldu. Tek Avrupa pazarında rekabet gücü elde etmek için, bir şirketin pazarlama stratejisini geliştirmesi ve çok dikkatle planlaması gerekmektedir.(Koszewska,2005;11)

Polonya, 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği’ne katılmıştır. Bu hareket ticaret ve uluslar arası işbirliğinin daha da serbestleştirilmesine katkıda bulunmuştur. Ülke, AB ülkeleri için dış gümrük tarife ve koruma araçlarını uygulamaya mecburdur. Başka bir önemli mesele ise 2004 yılının sonunda, 1994 yılında Marrakesh’de tekstil ve giyim üzerine imzalanan on yıllık geçiş döneminin sonunda ortaya çıktı. Hükümlere göre bu grup malların korunması kaldırıldı, tekstil ve giyim ürünleri Dünya Ticaret Örgütü kurallarına tabi idi (Grandys,2007;7-9).

Avrupa Birliği ile entegrasyon ile birlikte, bağlı ortak pazarda Polonya giyim sanayisinde çoğunlukla ürünlerin rekabet gücünün artırılması gerekir. Şimdiye kadar, yeniden yapılanma sürecinin bu sektörün istikrarlı işleyişi için yetersiz olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır (Malinowska-Olszowy,2008;7-10)

Polonya’da üretim hacmi daralması aşağıdaki faktörlere dayanır (Hordyj,2001;7);

1- Tüketiciler arasında iç talepdeki azalma nedeniyle ekonomik yavaşlama.

2- Ülkenin önemli ekonomik ortaklarındaki tüketici talebindeki gerileme (Almanya ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri)

3- Polonya tekstil üretiminin geleneksel alıcıları olan Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya vatandaşlarının satın alma gücünün düşmesi. Ayrıca Rusya’da doların yükselmesi sonucu bütün ithal ürünlerin fiyatlarının artması

4- Polonya giyim sanayi çıkarlarını korumak için devlet politikası eksikliği. Aşağıdaki belirtiler dahil;

(31)

a-) Sık sık ve yasadışı kontrolsüz ithalatla birlikte yerli sanayide gerileme b-) Devletin gümrük sınırlarında yeterli denetim eksikliği

c-) Üretimi doğrudan veya dolaylı olarak sübvanse eden ülkede mal ve miktar kotalarının eksikliği,

d-) Şartları belirleyen tüketici ürünlerinde kalite standartlarının eksikliği, e-) Etkili yeniden yapılanma operasyonlarında yerli üretici için finansman dahil etkin mali enstrümanların eksikliği

f-) Firmaların pratikte iflas ve giderler hakkında vizyon eksikliği, Bu tür firmalar genellikle yükümlülüklerinin bir parçasını ödememeyi bir şirket politikası haline getirirler. (örneğin sosyal güvenlik)

Bu sektörün makro sorunları genel olarak, AB ile entegrasyon, AB müktesebatına uyum, AB standartlarında üretim yapamama sorunu, markalaşma sorunu ve özellikle daha önce imzalanan ve dünya ticaretiyle uyumu içeren anlaşmaların Avrupa Birliği’ne üye olmakla birlikte geçerliliğinin yitirip yitirmediğidir. Bu sorunların çözülmesiyle birlikte hem Polonya ile ticaret yapan ülkeler hem de Polonya’daki üreticiler kendilerine yeni bir yol haritası çizebilecektir.

İlgili sorunların çözülebilmesi için Dünya Ticaret Örgütü, Avrupa Birliği kriterleri göz önüne alınarak uluslar arası hukuğa uygun yeni bir düzenlemeye gidilerek ilgili tarafları mağdur etmeden ve kazanılmış hakların yitirilmesini önlemektir. Özellikle malların serbest dolaşımı ve gümrük tarife oranlarının yeniden belirlenmesi, göz önüne alınması gereken konuların başında gelmektedir.

2.3-Polonya Tekstilinin Kalbi Łódź ve Çevresinde Durum Analizi

Tekstil sanayisinin dünyadaki mevcut çerçevesi, Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkelerin bu alandaki analizleri, ulusal tekstil sanayinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini söylemektedir. Örneğin dünyadaki çok gelişmiş ülkeler, özellikle ABD ve Japonya bu yenilikçi teknolojilerin kullanımı, ekonomik büyümenin itici gücü ve rekabet için Dünya ticaretine katkıda bulunur sonucuna ulaşmışlardır. Ulusal tekstil sanayi için yenilik yeteneği, esneklik ve gittikçe artan bir

(32)

kaynaklarının kullanımı amacına dayanan bir süreçtir. Amacı ise bu yenilikleri ürünlere ve üretim sürecine uygulamaktır. Yenilikçi sistemler, rekabet gücünü artırabilmek için yeni fikirlerin geliştirilmesini destekler. Łódź bölgesi tekstil sanayi işlerinin %37’sini üretmektedir. Łódź’un 150 yıldan fazla geleneği, benzersiz bir atmosferi, geniş tabanlı yüksek öğrenimi ve orta öğrenimi, güçlü bir bilimsel araştırma geçmişi olan personeli mevcuttur. Łódź ve Łódź bölgesinde Avrupa ölçeğinde tanıtım ve moda tasarımı geleneği yoktur. Łódź 2013’de daha az moda

şehri olarak görünecektir (Polipowski,2008;38-40)

Tekstil ve giyim sektörü, genel yargının aksine bu grup endüstrilerde en son teknik ve teknolojik çözümlerin yoğun olması üzerinde çalışmaktadır. Tekstil ve giyim sanayi ürünleri; sağlık, inşaat, mimarlık techizatları, otomotiv endüstrisi, gemi inşaası, enerji, yol, spor giyimin ve özel koruyucu giysilerin üretiminde kullanılır.

Şık, modern kumaşlar, son trend ürünlerin üretilmesinde hayati önem taşımaktadır. Tekstil ürünlerinin geliştirilmesi, tekstil bilgileri, elektronik ve bilişim kullanılarak devam etmektedir (Kubiak,2007;15-16)

Łódź bölgesinde Tekstil ve konfeksiyon, tarım ve tarımsal gıda işleme üretimiyle birlikte bölgesel ve ulusal düzeyde önemli bir role sahiptir. Dokumada ulusal üretimin %65’ini, pamuklu kumaş, havlu ve pamuklu kadife üretiminin % 40’ını, battaniye ve seyahat eşyaları üretiminin % 30’dan fazlasını gerçekleştirir. Ayrıca sentetik kumaşlar, keten, kaban ve giyim kumaşları yerli üretiminin % 20’den fazlasının üretimini yapmaktadır. Łódź bölgesi Polonya giyim ve konfeksiyon aksesuarları ihracatında yaklaşık % 57 ve tekstil parçaları ihracatında ise %8’den fazla bir orana sahiptir. ( Polipowski,2008; 38-40)

Łódź bölgesinde AB ve Hükümet kamu sübvansiyonları fon yardımıyla bölgedeki ekonomik kalkınmayı desteklemek için yaklaşık 40 farklı türde merkez bulunmaktadır. Yenilikçi çözümler promosyonu teknoloji gelişmesi için bölgedeki bilimsel çalışma ve araştırma merkezi ile üniversiteler arasındaki teknoloji transferini sağlamaya yöneliktir. Anahtar kurumlar Łódź ve bölgenin ekonomik kalkınmasını destekleyebilir, bunlar bölgesel kalkınma ajansları olabilir. Bölgesel çalışmada işveren kuruluşları, sanayi odaları, bölgesel dernekler ve ticari kuruluşların da lobi faaliyetleri önemlidir. Önerilen yeni bir büyük girişim ise Łódź ve bölgesinde tekstil sektörü de dahil olmak üzere bir "küme" nin oluşturulmasıdır. Seçilen kümeler ve

(33)

sanayi sektörlerinin etkili olması için Avrupa kaynakları tarafından 2007-2013 yılları arasında desteklenmektedir. Łódź 2007 yılında iki ayrı ve rekabetçi kümeleri geliştirdi;

1.Küme Merkezi Moda için Promosyon (sanat biliminin konsolidasyonu. Güzel Sanatlar Akademisi, Ulusal Moda Odası, Łódź Bölgesel Kalkınma Ajansı, kamu yönetimi, proje dernekleri, yerel kuruluşlar, moda tanıtımı ile ilgili kuruluşlar, iş lobisi)

2. Küme bilimi, teknoloji ve tekstil (öğrenimin birleşmesi JBR, IW, IPiWCh, CIOP, MORATEX, yüksek öğretim (Łódź Teknik Üniversitesi) ve mesleki eğitim, devlet idaresi ve yerel yönetim, endüstrinin geliştirilmesi için enstitüler, iş lobisi vb)( Polipowski,2008; 38-40)

1 Mayıs 2004’de Polonya Avrupa Birliği’ne girdi ve bu ülkelerin temel amacı ücretsiz mal birliği hareketine katılmak olsa bile yeni üye ülkelerin geçiş dönemi bazı kısıtlamalara tabi oldu. Aynı zamanda bu ülkeler zorunlu dış gümrük tarifelerini AB’nin üçüncü ülkeler ile ticareti için uygulamak zorunda kaldılar. Çünkü yeni durum önemli ölçüde Polonya işletmeleri ve çalışma koşullarını değiştirmiş ve Polonya işletmelerinin Avrupa tekstil ve giyim pazarına yönelik AB ekonomi politikası verileri ve tüm mevcut kaynakları analiz etmeleri sonucunu doğurmuştur. (Grandys,2005;8-10)

Polonya sanayi, düşük seviyeli yenilik anlayışı ile karakterize olmuştur. Son yapılan sıralamalara göre Polonya AB üyesi içindeki ülkeler içinde son sırayı almıştır. Bu nedenle sorunları sadece üretici taraflı bakmak yanlış olur. Yatırımlar, yeni teknolojiler, modern makineler, son derece yetenekli iş gücü ve sözleşmeler ve araştırma hizmetleri için alım sözleşmeleri her girişimci için açık eylem hatlarıdır. Ama giyim endüstrisinin dönüşümü emek yoğundan bilgi yoğuna geçerken birçok engelle karşılaşmaktadır. Bunlar ikiye ayrılmaktadır;

(34)

Bilim ve sanayi arasındaki bilginin aktarılmasındaki limitin iki ana kaynağı vardır; düşük mali kaynaklar, bu giyim üreticisinin kendine ait borçlanma sorunlarıdır. Durum göz önüne alındığında düşük bütçe geliri ve iş kaybı sonucu olarak sadece üreticiler değil, aynı zamanda devletinde bazı taahhütleri gerekir, çünkü devlet de giyim sanayinin bozulmasından çekinmektedir. Sektördeki engeller ise şunlardır (Grandys,2008;9-12);

- Bilgi transferinin finansmanı için dış engeller

- Yüksek işçi maliyetleri

- Bazı mesleklerdeki kalifiye işçi sıkıntısı

- Konfeksiyon ve tekstil sektörünün temsil edilmemesi

- Bilim ve sanayi arasındaki kurumsal çözümler için ortak bir erişim sağlanamaması

- Polonya nüfusunun yeni antropometrik verilerine erişilememesi

- Bilgi transferinin finansmanı için iç engeller

- Kalite yönetimi bilgi sıkıntısının ISO 9000 sertifikası ile onaylanması

- Stratejik kararların Pazar analizleri ile desteklenmemesi

- Düşük kaliteli ürünlerin yerel giyim sektöründeki rekabeti

- İşletmelerin kurumsal yapısı ile ürün türünün uyuşmazlığı

- İşletmelerdeki sınırlı yenilik hareketleri

Bütün bunlara ilave olarak Polonya tekstil sektörünün sınırları çizilecek olursa; özellikle pamuk olmak üzere hammadde ithal eden bunları işleyen ve satan bir ülkedir. Ayrıca tekstil sanayisi daha çok KOBİ’ler üzerinden faaliyet göstermekte olup, büyük çapta üretim yapan işletmeler de bulunmaktadır. Almanya gibi gelişmiş Avrupa ülkeleri tekstil üretimlerini Polonya’da yaptırarak daha düşük maliyetle ürün elde etme olanağına sahiptirler.

(35)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3-Polonya Tekstil Sektörü Üzerinde Yapılan Bir Araştırma

Dünya genelinde pazarın ve alıcı tercihlerinin hızla değişmesi, krizlerin meydana gelmesi nedeniyle özel işletmeler bu duruma ayak uydurmak durumunda kalmışlardır. Bu da işletmelerin yapılarını sürekli dinamik tutması ve hızlı bir değişim yaşaması anlamına gelmektedir. Bu nedenle işletmeler üzerinde yapılan araştırmalar ve literatüre geçen çalışmalar çok çabuk eskiyebilmekte ve yeni çalışmalara kaynak olamayacak duruma gelmektedirler. Bu tezde bir araştırma çalışması yapılması fikri de bu şekilde gelişmiştir.

Bu araştırma Polonya’nın en önemli tekstil merkezlerinden biri olan Łódź

şehrinde bulunan Ptak Tekstil Ticaret Merkezi’nde gerçekleştirilmiştir. Yıllık 4,5 milyon müşterinin ziyaret ettiği merkez Polonya’nın en büyük tekstil toptancı merkezlerinden birisidir. Ptak Tekstil Ticaret Merkezi’nde kendi ürünlerini üretip toptan satışını yapan şirketlerin yanında, çeşitli ülkelerden ithal ettikleri ürünleri satan ya da başka firmaların ithal ettiği malları toptan olarak satın alıp yine toptan olarak satan firmalar bulunmaktadır.(ptak.com.pl) Aşağıda bu çalışmanın amacı,yöntemi ve kapsamı açıklandıktan sonra, araştırmada elde edilen sonuçlar değerlendirilecektir.

3.1- Araştırmanın Amacı

Türkiye’nin dünya genelinde kabul görmüş önemli bir sektörü olan teksitl sektörünün daha fazla büyümesi ve gelişmesi için yeni pazarların bulunması, var olan pazarların geliştirilmesi, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ortaklıklar kurulması ve yeni yatırımlar yapılması gerekmektedir. İşte Polonya, Türk tekstilcileri tarafından çok fazla tanınmayan ve yatırım yapılmayan bir pazar olarak karşılaşılmaktadır.

(36)

Bu araştırmanın amacı Polonya pazarına yatırım yapmak isteyen Türk yatırımcılara ülke tekstilinin şuanki durumu hakkında bilgi vermek ve teksitl işletmelerinin yapısını göstermek, yatırım ve ortaklık olanaklarını en iyi şekilde ortaya koymak ve Türk tekstilcilerinin karar verebilmesine yardımcı olmaktır. Ayrıca bu araştırmayla şirket yapıları, yaşam süreleri, üretimdeki maliyet yapıları, üretim çeşitlilikleri, dış ticaret yapabilme kabiliyetleri ve Türk teksil ürünlerinin imajı gibi bilgilerinde ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır

3.2- Araştırmanın Kapsamı

Araştırmanın ana kütlesi Polonya tekstil sektörü temsilcileridir. Ancak bu çok büyük bir kitleyi içerdiğinden araştırma, bu kitleyi en iyi temsil eden Polonya tekstilinin kalbi olarak tabir edilen ve Polonya’nın Varşova’dan sonra en büyük şehri olan Łódź şehrinde bulunan ve Polonya’nın en büyük tekstil ticaret merkezi olan Ptak Ticaret Merkezinde yapılmıştır. Ptak Ticaret Merkezi 1993 yılında üç ticaret kompleksi ile birlikte 25 hektar alan üzerine kurulmuştur. Merkezde 3,000 tane toptancı mağazası bulunmaktadır.(ptak.com.pl)

Araştırma için Ptak Tekstil Merkezi tarafından 01.04.2009-30.04.2009 tarihleri arası uygun görülmüştür. Merkezde her ne kadar 3,000 adet mağaza bulunsa da bunların yaklaşık 2,000 tanesi faaliyet göstermektedir. Faaliyet gösteren işletmelerden yasadışı çalışanlar, araştırmaya konu olamayacak kadar çok küçük olan işletmeler gibi araştırma kriterlerine uymayan işletmeler çıkartıldıktan sonra ve kalan işletmelerden tercüman aracılığıyla iletişim zorluğu, zaman yetersizliğinden dolayı irtibat kurulamayan işletmeler çıkarıldıktan sonra 254 işletmeye anket formu dağıtılmıştır. Anket formları fotokopi yoluyla çoğaltılarak tek tek elden şirketlere dağıtılmış ve birkaç gün içinde tekrar toplanmıştır. Ancak işletmelerin bilimsel araştırmaya ilgisizliği, önyargılı davranması ve daha sonra kendilerine herhangi bir yükümlülük yükleyeceği korkusuyla ankete cevap vermekten çekinmeleri nedeniyle 53 anket formu toplanabilmiş ve bunların 3 tanesi sorulara tamamen alakasız cevaplar verilmesi nedeniyle elenmiştir. Değerlendirmeye 50 adet anket formu konu olmuştur. Böylece araştırmada oluşturulan örneklem yaklaşık % 20 olmuştur.

(37)

Öğüt’ün işletmelerle ilgili yaptığı bir çalışmasında bu oran % 22 olmuştur.(Öğüt,2003;293) Ayrıca Zerenler’in de işletmelerle ilgili yaptığı araştırma da % 20 örneklemle çalıştığı görülmüştür (Zerenler,2003;329)

3.3- Araştırmanın Yöntemi

Araştırmada uygulamalı araştırma tekniğinden yararlanılmıştır. Uygulamalı araştırmalar,üretilen bilgilerin değerlendirilmesi çevrenin kontrol edilmesi ve sorunların çözümünün sağlanması amacıyla yapılan araştırmalardır. Bir başka deyişle, bu araştırmalar daha çok pratiğe yönelik, bilgi üretmekten çok sorun çözmeyi amaçlayan araştırmalardır. Bu araştırmalara, üretilen bilgilerin denemeli uygulaması gözüyle de bakılabilir.(Gökçe&Çukurçayır,2003;23)

Çalışmalar araştırmanın amacına yönelik oluşturulan aşağıdaki plan çerçevesinde yürütülmüştür.

(38)

Şekil 2. Araştırma Süreci

Bir araştırma projesine başlamadan önce ilgili alandaki literatürün taranması gerekir. Daha önce yapılan araştırmaların gözden geçirilmesi, kitapların ve makalelerin okunması iyi bir araştırma probleminin ortaya koymak için yararlı

Yazılı Kaynakların İncelenmesi

Araştırmanın Amacı, Kapsamı ve Yönteminin Belirlenmesi

Anketin Hazırlanması

Anketin Yapılması

İstatistiksel Analizlerin Yapılması

Araştırma Sonuçlarının Değerlendirilmesi

(39)

olacaktır. Sadece sizin ilgi duyduğunuz konu ile ilgili değil, bu konu ile ilişkili olan kitap, makale, dergi gibi kaynakların da gözden geçirilmesi şeklindeki bir literatür taraması, en azından başka araştırmacıların neler yaptıklarını öğrenmenize yarar (Gürsakal,2001;103-104)

Plan’da da görüldüğü gibi araştırmanın yöntemi; önce ikincil veriler kullanılarak literatür taraması ile araştırmanın temelinin oluşturulmasıdır. Araştırma için gereksinim duyulan özgün verilerin araştırmacının kendisi tarafından toplanmasına birincil veriler denilmektedir. Her türlü araştırmada birincil veri toplamada başlıca üç yöntemden yararlanılabilir; Anket, gözle, röportaj/mülakat (Gökçe&Çukurçayır,2003;54) Araştırmada birincil veri toplama yöntemi olarak anket kullanılmıştır. Burda izlenen yolda ilk olarak anket soruları hazırlanmış daha sonra anketler doğrudan işletmelere dağıtılmış ve birkaç gün sonra tekrar toplanmıştır. Daha sonra anketler değerlendirilmiş ve istatistiki tabloları oluşturulmuştur. Son olarak istatistiki sonuçlar değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır.

Anket soruları hazırlanırken daha önce özellikle KOBİ’lere yapılan anketler incelenmiş ve benzer bir anket formu oluşturulmuştur. Anket soruları;

- İşletmelerin temel bilgilerini öğrenmeye yönelik sorular,

- İşletmelerin yatırım durumlarını öğrenmeye yönelik sorular,

- İşletmelerin dış ticaret kabiliyetlerini öğrenmeye yönelik sorular,

- Türk ürünlerinin imajı hakkında bilgi sahibi olmaya yönelik sorular olmak üzere toplam 13 ana sorudan oluşmaktadır. Bazı soruların altında ana soruyla ilgili ara sorularda bulunmaktadır. Anket çalışması Polonya’da yapıldığından anket formu Lehçe’ye çevrilmiş olup ilk olarak Łódź Üniversitesi (Uniwersytet Łódźki)’nden Dr. Wojciech URBANIAK ile gözden geçirilmiş olup ve son olarak Doç Dr. Muammer ZERENLER’den yardım alınarak ve hataları düzeltilerek son hali verilmiştir. Anket formunun Lehçe hali EK-1’de, Türkçe hali ise EK-2’de gösterilmiştir.

(40)

3.4. Araştırmada Elde Edilen Bulgular

Bu bölümde anket sonuçları ortaya konularak, istatistiki bilgiler ışığında değerlendirilerek tablo yardımıyla sunulacaktır.

Firma sahiplerinin üretici mi yoksa başka yerden aldığı malı satan toptancı mı olduğunun tespiti yapılan soruda; Ankete katılanların 23’ü sadece üretici, 26’sı sadece toptancı,1’i ise hem üretici hem toptancıdır. Bu durum aşağıdaki tabloda gösterilmiştir;

Tablo 8. Araştırmaya Katılan İşletmeler Tablosu

İşletme Bilgisi Sayı Yüzde (%)

Sadece Üretici 23 46

Sadece Toptancı 26 52

Her İkiside 1 2

Toplam 50 100,0

Polonya’da ki üretici firmalar genellikle çok küçük üretim tesisleri olan ve işçi sayısı bir kaç kişiyi geçmeyen işletmelerdir. Bu firmalar genelde emek yoğun çalışırlar. Makina ve techizat açısından çok fazla gelişmiş değillerdir. Toptancı olan firmalar ise genelde ürünlerin ithal edildiği ülkelerdeki firmların şubeleri gibi çalışmaktadır. Yurtdışındaki bir çok iş adamı ürünlerini satabilmek için buraya da kendi firmalarını kurmuşlardır ve ihracatı sadece bu firmaya gerçekleştirerek işlemlerini yürütmektedirler. Tablo 8’de de görüldüğü gibi ankete katılan firmalar sırasıyla % 52 sadece toptancı, % 46 sadece üretici ve % 2 hem üretici hem de toptancı firmalarıdır.

Ankete Katılan Firmaların Kuruluş Yıllarına İlişkin Bilgiler; Ankete katılan işletmelerden hangi yılda faaliyete başladıklarını yazmaları istenmiştir. Bu sorunun amacı; genel olarak Polonya’daki işletmelerin köklü işletmeler mi olduğu yoksa hayatına yeni başlamış işletmeler mi olduğunu anlamaya çalışmaktır. Cevaplayıcıların bu soruya verdiği cevaplar ise aşağıdaki tabloda gösterilmiştir;

(41)

Tablo 9. İşletmelerin Kuruluş Yılı Bilgileri Tablosu

Kuruluş Yılı Sayı Yüzde (%)

1970’ler 1 2 1980’ler 7 14 1990’lar 23 46 2000’ler 18 36 Cevap Vermeyenler 1 2 Toplam 50 100,0

Tablo 9’da da görüldüğü gibi işletmelerin birçoğu Polonya’nın liberal ekonomiye geçiş yılı olan 1989’dan sonra kurulmuştur. 1990’lar ve 2000’lerin toplamı olan % 82 rakamı da bunu işaret etmektedir. Bu yıldan itibaren gerekli sermayesi olan herkes işletmesini kurmuştur. Ayrıca görüldüğü üzere Polonya’daki tekstil işletmelerinin çok köklü kuruluşlar olmadığı da söylenebilir. Yapılan ankette en eski işletme, 1972 yılında kurulduğunu beyan etmiştir. Bunda da biraz önce bahsedildiği gibi Sosyalist devlet düzeninin etkisi çok büyük olmuştur.

Tekstil ve giyim sanayinin, 1980’lerden başlayıp 1990’lara kadar yaşanan on yılda işletme sayısı azaltılmasına rağmen Polonya ekonomisinde önemli bir yeri bulunmaktadır. 2001 yılında 50’den fazla işçi çalıştıran tekstil şirketlerinin sayısı önce 328 daha sonra ise 621 olmuştur. (Polish Textile and Clothing Industry Right Before EU Englargement, Conferance :The Future of Textile and Clothing Industry in Englared Europe, 20 March 2003 Brussesls)

Ankete Katılan İşletmelerin Yasal Durumları Hakkında Bilgiler; Bu soruyla işletmelerin hangi tür bir işletme oldukları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ankete katılanlar çoktan seçmeli şirket türlerinden birini işaretleyerek ankete cevap vermişlerdir. Ankete verilen cevaplar ise aşağıda gösterilmiştir;

(42)

Tablo 10. İşletmelerin Türlerine Göre Dağılımı Tablosu

Yapılan ankette ortaya çıkan sonuca göre Polonya tekstil işletmelerinin genellikle tek kişi işletmeleri olduğu gözlenmektedir. Tek kişi işletmeleri küçük çapta talebi karşılayabilecek üretim yapan ve pazarı çok dar olan işletmelerdir. Ankete katılan işletmelerin 34’ü yani % 68’i tek kişi işletmelerinden oluşmaktadır. 14 işletme yani % 28’i adi ortaklık olarak kurulmuştur. Ortaklıklar genellikle adi ortaklıklar şeklinde bulunmakla birlikte ortak sayısı ikiyi geçmemektedir. Ortaklıklar aile şirketlerinde daha fazla görülmektedir.

Araştırmaya göre sermaye şirketleri ise % 4’lük bir paya sahiptir. Sosyalizm döneminde kurulan bir çok tekstil ve hazır giyim tesisleri, liberal sisteme geçişle birlikte tek tek özelleştirmeye konu olmuştur. Özellikle özelleştirilen dev tekstil işletmeleri Batı Avrupa’dan gelen yabancı yatırımcılar tarafından satın alınmış ve sermaye şirketleri olarak yönetilmeye başlanmıştır. Polonya İstatistik Kurumu verilerine göre 2007 yılının sonunda tekstil işletmesi olarak faaliyet gösteren firma sayısı toplamda 5.513’dür. Bu sayının yalnızca 14’ü devlet işletmesi iken 5.499’u ise özel girişme ait olan firmalardır. Ayrıca giyim eşyaları ve kürkçülük sektöründe faaliyet gösteren toplam firma sayısı ise 18.163'dür. Bu işletmelerin yalnızca 12 tanesi devlet işletmesi iken 18.151 tanesi özel sektor işletmesidir. Deri ve deri ürünleri üreten işletmelerde ise 4.548 tane özel, 7 tane devlet işletmesi olmak üzere toplam 4.555 tane işletme bulunmaktadır. Sonuç olarak Polonya tekstil ve hazır giyim sektöründe 28.231 işletme faaliyet göstermekte olup bunların yalnızca 33 tanesi devlet teşebbüsüdür. (Polish Central Statistical Office- Statistical Yearbook of Industry, 2008;43)

Bu nokta Polonya tekstilinin geldiği konumun görülmesi açısından önemlidir. Polonya’daki tekstil işletmelerinin küçük boyutlarda olmasının bir başka nedeni ise

Şirket Türleri Sayı Yüzde (%)

Tek Kişi İşletmesi 34 68

Adi Ortaklık 14 28

Sermaye Şirketi (AŞ,LTD) 2 4

(43)

henüz yeni kurulan işletmeler olması ve kendilerini geliştirecek yeterli sermayeye sahip olamamalarıdır. Vergi ve diğer yükümlülükler de girişimcilerin önünde bulunan başka bir engeldir.

Ankete Katılan İşletmelerin Çalıştırdıkları İşçi Sayısı Bilgileri; Ankete katılanlara sorulan bu sorunun amacı işletme büyüklüklerini anlayabilmektir. Genellikle, çalıştırdığı işgören sayısı 1-49 arasında olan işletmelere çok küçük, 50-99 arasında olanlara küçük işletme, 100-499 arasında olanlara orta büyüklükte işletme, 500-1999 arasında olanlara büyük işletme ve kişi sayısı 2000 ve daha fazla olan işletmelere ise dev işletmeler adı verilmektedir (ŞİMŞEK, 2004; 57-58).

Anketin daha küçük çapta işletmelere göre daha duyarlı olabilmesi için yapılan ankete ‘1-5 işçi arası’ seçeneğinin de konulması uygun görülmüştür. Böylece Ptak Tekstil Ticaret Merkezi’nin işletme büyüklükleri yapısı dolayısıyla Polonya tekstilinin işletme büyüklüğü yapısı hakkında daha detaylı bilgi edinme şansına sahip olundu. Ankete verilen cevaplar aşağıdaki tablo yardımıyla incelenmektedir;

Tablo 11. Çalışan İşçi Sayısı Tablosu

Çalışan Sayısı Aralığı Sayı Yüzde (%)

1-5 38 76 6-49 11 22 50-99 0 0 100-499 0 0 500 ve üzeri 0 0 Cevap Vermeyenler 1 2 Toplam 50 100,0

Tablo 11 incelendiğinde, tekstil sektöründe çok büyük bir çoğunlukla 1-5 işçi aralığında işçi çalıştığı görülür. Ankete katılan işletmelerin % 76’sı 1-5 işçi aralığında işçi çalıştırırken, % 22’si 6-49 aralığında işçi çalıştırmaktadır. Bu durum Polonya tekstil sektörünün üretim kapasitesinin ne kadar düşük olduğunu göstermektedir. Bu tür işletmelerin üretim sahaları da çok fazla büyük değildir.

Şekil

Tablo 1. Polonya Hakkında Temel Göstergeler Tablosu
Tablo 3. Polonya Dış Ticaret Verileri
Tablo 4. Polonya’ya Doğrudan Yatırım Yapan Ülkeler
Tablo 5. Türkiye’nin Polonya ile Dış Ticareti
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

13 Dariusz Kołodziejczyk, Polonya ve Osmanlı Devleti Arasında Tarih Boyunca Siyasî ve Diplomatik İlişkiler, Savaş ve Barış, 15-19.. Yüzyıl Osmanlı-Lehistan İlişkileri,

Memleketimizde Tanzimattan beri batılılaşma ve kalkınma yolunda pek çok gayretler sarfedilmiş, münakaşalar yapılmış, çareler aranmış olmakla beraber bütün bu

Bu anket ‘‘Polonya Müslüman Topluluğunun Dini Hayat Analizi (Polonya Lipka Tatarları örneği)’’ adlı yüksek lisans tez çalışmasının bir parçasıdır. Anketi

In our study, we emphasize on topics such as Hüseyin Cahit's unders- tanding of criticism, his expectations from the writer, periods of Turkish litera- ture and representatives of

Eklemeli imalat ile üretilen parçadan kaynak dikiş yönüne paralel olarak kesilen numunenin çekme deneyi grafiği Şekil 5.1’de gösterilmiştir.. Kaynak yönüne

Hasta grupları arasındaki NHP değerlerinin karşılaştırılmasında ağrı, fiziksel aktivite, yorgunluk, sosyal izolasyon ve emosyonel reaksiyonlar alt başlıklarında, WOMAC

備急千金要方 針灸 -仰人頭面三十六穴遠近法第二 原文 頭部中行,上星,在顱上直鼻中央,入發際一寸陷容豆

Bay Semih Mümtaz gene diyor ki: «Bu şefler musiki âleminde şöhret bulan adamlardan intihap olunur.» I Muhterem muharririn bu sözüne de.. zühul diyelim; herhalde Bay