• Sonuç bulunamadı

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDE DEKORATİF AMAÇLI KULLANILAN İÇ MEKAN BİTKİLERİNİN KULLANIM PARAMETRELERİNİN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDE DEKORATİF AMAÇLI KULLANILAN İÇ MEKAN BİTKİLERİNİN KULLANIM PARAMETRELERİNİN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA"

Copied!
222
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ EL SANATLARI EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

DEKORATĠF ÜRÜNLER EĞĠTĠMĠ

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDE DEKORATİF AMAÇLI KULLANILAN İÇ MEKAN BİTKİLERİNİN KULLANIM PARAMETRELERİNİN SAPTANMASI

ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Tez DanıĢmanları : Prof. Dr. Hüdaver COġKUN

Prof. Dr. Murat Ertuğrul YAZGAN

Hazırlayan : Parisa ALĠASGHARĠ KHABBAZĠ

ANKARA Aralık, 2009

(2)

Ġnsanlar kentin günlük koĢuĢturmacası içinde, evle iĢleri arasında haftanın günlerini, büyük bir hızla harcarken, ihtiyaçları ve çeĢitli alıĢveriĢ gereksinimlerine ayıracakları zamanın daralmasıyla, tüm ihtiyaçlarını karĢıladığı büyük alıĢveriĢ merkezleri büyük kolaylıklar sağlamıĢlardır. Bu yerlerin tekdüze, kitlesel yapılar olmaları ve büyük ziyaretçi kalabalığının ve mağazaların teĢhir unsurlarının renk ve ıĢık curcunasının insanları sıkıcı bir psikolojik baskı altına aldığı, gerçeğinden hareketle araĢtırma konumu seçtim.

ÇalıĢmamı oturttuğum temel, çalıĢmamı yürüttüğüm alıĢveriĢ merkezlerinin, dinlenme ve yemek yeme alanlarında, çeĢitli dekoratif unsurlardan, tablolar, mobilya, mefruĢat, metal ferforjeler yanında, su oyunları, fiskiye havuzları ve mutlak olarakta, bitkilerin var olmasının, ziyaretçilerinde, psikolojik rahatlama sağladığı gözlemlerim olmuĢtur.

AraĢtırma yaptığımız Ankara, Ġstanbul, Erivan‟deki alıĢveriĢ merkezlerinde, bitki çeĢidi ve seçimi ile bitkilerin ekolojik isteklerindeki küçük noksanlıkların dıĢında, merkezlerin, giriĢlerinden katlara, terasları ve dinlenme mahallerine kadar, bitkilerin dekoratif amaçlı kullanılmaları baĢarılı olarak gerçekleĢtirilmiĢtir.

AraĢtırma konumun, ilklerden birisi ve orijinal olmasını kılan nedenlerin en baĢında, bana bu konuyu veren ve çalıĢmam boyunca yüreklendiren, bilgisi ve özel kaynakça materyalleri ile destekleyen, baĢta danıĢmanlarımdan Prof. Dr. Hüdaver COġKUN‟a, aynı desteklerle bana çalıĢma Ģevki ve zevki veren, Prof. Dr. Murat

(3)

Ertuğrul YAZGAN ve onun değerli araĢtırma görevlisi yardımcısı Ömer Lütfü ÇORBACI‟ya araĢtırmamı yaparken en sıkıntılı anlarımda, bana moral desteklerini Ġran‟dan hemen hergün veren, sabırlarını esirgemeyen sevgili anneme, babama ve kardeĢime, arkadaĢlarım Esra ÇAY ve Borhan Mirzaei FARD‟a, yabancı uyruklu bir öğrenci olarak, bana destek veren, sabırla dinleyen, G.Ü.Eğitim Bilimleri Enstitüsü değerli yöneticileri hocalarıma ve öğrenci iĢleri sorumlusu Sn.Ceylan KONUK‟a, çok teĢekkür ederim.

Saygılarımla,

(4)

DanıĢman: Prof. Dr. Hüdaver COġKUN Prof. Dr. Murat Ertuğrul YAZGAN

Aralık – 2009

Dekorasyonun bir parçası olan iç mekan bitkilerine verilen önem, giderek artmaktadır. Kent yaĢamında doğayla özlemi, evlerimizde yetiĢtirdiğimiz bitkiler ile gideririz. Kentin unsurlarından olan alıĢveriĢ merkezlerindeki iç mekan bitkilerininde insanlardaki ruh huzurunu sağladığı açıktır.

Bu çalıĢmanın amacı, alıĢveriĢ merkezlerinde kullanılan iç mekan bitkilerinin yetiĢme ve geliĢme koĢulları, kullanılan türler ve bunlara uygulanan bakım tedbirleri ele alınmıĢ, yapılan hatalara, karĢılaĢılan sorunlara ve problem çözmeye yönelik önerilere yer verilmiĢtir.

Bu araĢtırma; 4 ana bölümden oluĢmaktadır. I. Bölümde araĢtırmanın kapsamı, II. Bölümde araĢtırmanın yöntemi ile ilgili bilgilere yer verilmektedir. III. Bölümde araĢtırmanın kavramsal çerçevesi, bilgi formları, bulgular ve yorum konularına yer verilmiĢ, IV. Bölümde ise sonuç ve öneriler yer almaktadır.

Ġç mekanda yapılacak olan düzenlemelerde peyzaj mimarının rolü bitkilere ait özellikleri ve mekana ait iĢlevsel ve yapısal özellikleri dikkate alarak amaca en uygun bitkileri seçmektir. Bitkilerin seçiminde gerekli olan faktörler (ıĢık, sıcaklık, nem, toprak vb.) araĢtırılmıĢtır.

(5)

AlıĢveriĢ merkezlerini ziyaret edenler, iç mekan bitkilerinin dekorasyon amaçlı kullanılmasının, insan sağlığındaki yararlarına ait anketler uygulanmıĢtır. AraĢtırma, alıĢveriĢ merkezlerinde kullanılan iç mekan bitki türleri ile sınırlıdır. Ġç mekanda kullanılan bitki türlerinden 68 örnek araĢtırma kapsamına alınmıĢtır. AlıĢveriĢ merkezlerinde bulunan bitkisel tasarım ile ilgili 35 örnek sunulmuĢtur.

Büyük alıĢveriĢ merkezlerinde dekorasyon amaçlı bitki kullanımının, baĢarıyla uygulandığı örnekleriyle ortaya konmuĢtur. Gelecekte bu çalıĢma, yeni araĢtırıcılar için önemli bir baĢlangıçtır. AVM‟lerinde daha fazla bitki türü, doğal kriterler yanında, yapay yetiĢtirme ortam kriterlerinin yerine getirilmesiyle kullanılabilecektir.

Anahtar Kelimeler: AlıĢveriĢ Merkezi, Ġç Mekan Peyzajı, Ġç Mekan Bitkilendirilmesi, Ġç Mekan Dekoratif Bitkileri, Ekolojik Ġstekler

(6)

Consultant: Prof. Dr. Hüdaver COġKUN Prof. Dr. Murat Ertuğrul YAZGAN

December – 2009

Recently as the most part of the building decorations, the importance of indoor plants continuously have been increasing. As urban life, to satisfy our yearning of nature we growing plants in our homes. Which is one of the elements of urban, shopping centers indoor plants also provide peace of mind that a human soul is clear.

The purpose of this study is to examine the development conditions of indoor plants in shopping centers, plants species and the care measures applied to them were discussed. Configuration errors, meeting problems and solution of recommendations are given to the place.

This research is composed of 4 main chapters. Chapter I is about scope of the research and Chapter II is about methods applied in the study while the last chapter covers framework of the research, information forms, finding and comments while the last section, III, covers the conceptual framework of the research, information forms, finding and recommendations.

The role of Landscape Architect on setting up and applying for most appropriate aimed being functional and structure properties as attention to choosing plants. The factors (light, temperature, humidity, ground, etc.) are examined for the choice of the plants.

(7)

Shopping center visitors, interior decoration purpose of the use of plants, human health benefit of belonging to the questionnaires were administered. The research is limited to indoor plants species in shopping centers. The interior of the plants species used in 68 samples were taken in the including of research. Shopping centers found in 35 samples were presented with floral design.

Use of plants for decorative purpose in large shopping centers, have revealed examples of successfully applied. In the future, this work is an important baseline for new investigators. More plants species in shopping centers, natural criteria, as well as the implementation of artifical rearing enviroment can be used criteria.

Key Words: Shopping Centers, Interior Landscaping, Interior Plantscaping, Interior Decorative Plants, Ecological Requests

(8)

TABLOLAR LĠSTESĠ...xx 1.GĠRĠġ 1.1. Problem...1 1.2. Amaç...3 1.3. Önem...4 1.4. Varsayımlar...5 1.5. Sınırlılıklar...6 1.6. Tanımlar...7 2. ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR...9 3. YÖNTEM 3.1. AraĢtırmanın Modeli...11 3.2. Evren ve Örneklem...11 3.3. Verilerin Toplanması...11 3.4. Verilerin Analizi...12 4. BULGULAR VE YORUM 4.1. AraĢtırmanın Kavramsal Çerçevesi...13

4.1.1. Bitkilerin Ġç Mekanda Bulunma süreci...13

4.1.2. Ġç Mekan Bitkileri...20

4.1.2.1. Ġç Mekan Bitkilerinin Tanımı...20

(9)

4.1.3.1. Ekolojik Ġsteklere Göre Sınıflandırma...21 4.1.3.1.1. Toprak...21 4.1.3.1.2. Sıcaklık...22 4.1.3.1.3. IĢık...24 4.1.3.1.3.1. Yapay IĢık...26 4.1.3.1.4. Nisbi Nem...28

4.1.3.2. Form Özelliklerine Göre Sınıflandırma...30

4.1.3.2.1. Sarılıcı, Tırmanıcı Bitkiler...30

4.1.3.2.2. Sarılıcı Tırmanıcı ve Sarkıcı Olanlar...31

4.1.3.2.3. Mimari Formlu Olarak Kullanılan Bitkiler...32

4.1.3.3. Yaprak Özelliklerine Göre Sınıflandırma...33

4.1.3.4. Çiçek Özelliklerine Göre Sınıflandırma...41

4.1.4. Bitkilerle Tasarımda Yardımcı Ġlkeler...41

4.1.4.1. Ölçü (norm)...41

4.1.4.2. Form (biçim)...42

4.1.4.3. Doku (tekstür)...43

4.1.4.4. Renk...44

4.1.5. AlıĢveriĢ Merkezlerinde Dekoratif Amaçlı Ġç Mekan Bitkilerin Kullanımı ve Tasarımı...45

4.1.5.1. AlıĢveriĢ Merkezinin Tanımı...45

4.1.5.2. AlıĢveriĢ Merkezlerinin GeliĢimi...46

4.1.5.3. Mekan ve Ġç Mekanın Tanımı...46

4.1.5.4. Ġç Mekanda Tasarımı Belirleyen ve Etkileyen Etmenler...48

4.1.5.4.1. Mekanın Özellikleri...49 4.1.5.4.2. Kullanıcı Özellikleri...50 4.1.5.4.2.1. Antropometrik Yapı...53 4.1.5.4.2.2. Duyusal Boyutlar...54 4.1.5.4.2.3. Algısal Boyutlar...54 4.1.5.4.2.4. Ġnsan-Çevre ĠliĢkileri...56

4.1.5.4.2.5. Ġnsanın algısal ve zihinsel boyutu...57

4.1.5.4.3. Bitki Etkisi...57

4.1.5.4.4. Tasarımcının Etkisi...58

(10)

4.1.5.6.1.2. Asimetrik Denge...66 4.1.5.6.2. Uyum...67 4.1.5.6.3. Zıtlık...68 4.1.5.6.3.1. Biçimde Zıtlık...68 4.1.5.6.3.2. Yönde Zıtlık...68 4.1.5.6.3.3. Ölçüde Zıtlık...69 4.1.5.6.4. Koram...69 4.1.6.4.5. Renk...70

4.1.6.4.5.1. Tek Renk Düzeni...71

4.1.6.4.5.2. Yakın Renkler Düzeni...72

4.1.6.4.5.3. Zıt Renkler Düzeni...73

4.1.6.4.5.4. Sıcak ve Soğuk Renkler...73

4.1.6.4.5.5. Tarafsız (Nötr) Renkler...74

4.1.6.4.5.6. Çok Renkli Düzen...74

4.1.5.7. Ġç Mekanda Bitkisel Tasarım Yöntemleri...75

4.1.5.7.1. Tek Soliter Tasarım...75

4.1.5.7.2. Grup Tasarımı...77

4.2. Bulgular ve Yorum 4.2.1.AlıĢveriĢ Merkezleri ve Diğer Ġç Mekanlarda Dekorasyon Amaçlı Kullanılan Bitki Türleri Bilgi Formu...82

4.3. AlıĢveriĢ Merkezlerinde Bitki Kullanım Örnekleri...159

4.4. Analiz Tabloları...177

5. SONUÇ VE ÖNERĠLER...183

(11)

5.2. Öneriler...191

KAYNAKÇA...194

EKLER...199

Ek – 1 Bilgi Formu Örneği...200

(12)

Resim No: 6 Chamaedora elegans...33

Resim No: 7 Küçük Yapraklılar, Pilea depressa...34

Resim No: 8 Küçük Yapraklılar, Peperomia rotundifolia...34

Resim No: 9 GeniĢ Yapraklılar, Monstera deliciosa...34

Resim No: 10 Ġnce-Uzun Yapraklılar, Pandanus veitchii...35

Resim No: 11 Ġnce-Uzun Yapraklılar, Isolepsis cernua...35

Resim No: 12 Yaprak Yapısıyla Etkili Olan Bitkiler, Ananas bracteatus...37

Resim No: 13 Yaprak Rengiyle Etkili Olan Bitkiler, Cordyline terminalis...37

Resim No: 14 Yaprak Rengiyle Etkili Olan Bitkiler, Aphelanra sqaurrosa...38

Resim No: 15 Pembe Alacalı Yapraklılar, Oxalis purpurata...39

Resim No: 16 Sarı alacalı Yapraklılar, Sansavieria trifasciata... 39

Resim No: 17 Krem alacalı yapraklılar, Acorus gramineus...40

Resim No: 18 Gri-GümüĢi Alacalı Yapraklılar, Pilea cadierei...40

Resim No: 19 Uyum...67

Resim No: 20 Çok Renkli Düzen...75

Resim No: 21 Tek Tasarım...76

Resim No: 22 Grup Tasarımı, Petunias, Geraniums, Lysimachina nummularia...78

Resim No: 23 Mimari Formlu Bitkiler...79

Resim No: 24 Mimari Formlu Bitkiler...79

Resim No: 25 Tırmanıcı Bitkiler. Rhoicissus rhomboidea...80

Resim No: 26 Sarkıcı Bitkiler. Chlorophytum comosum...80

Resim No: 27 Çok Renkli Yapraklı Bitkiler. Begonia rex varieties...81

Resim No: 28 Çiçekli Saksı Bitkileri. Azalea indica...81

(13)

Resim No: 30 Acalypha hispida...84

Resim No: 31 Achimenes hybrida...85

Resim No: 32 Achyranthes verschaffeltii...86

Resim No: 33 Adiantum tenerum...87

Resim No: 34 Aechmea fasciata...88

Resim No: 35 Agapanthus africanus... 89

Resim No: 36 Aglaonema hybrida...90

Resim No: 37 Allamanda cathartica...92

Resim No: 38 Aloe arborescens... 93

Resim No: 39 Ampelopsis brevipedunculata var. Elegans...94

Resim No: 40 Ananas comosus...95

Resim No: 41 Anthurium andreanum...96

Resim No: 42 Aphelandra squarrosa...97

Resim No: 43 Araucaria heterophylla...98

Resim No: 44 Areca lutescens...100

Resim No: 45 Asparagus plumosus...101

Resim No: 46 Asparagus sprengeri...102

Resim No: 47 Aspidistra lurida...103

Resim No: 48 Asplenium Nidus...104

Resim No: 49 Aucuba Japonica var. Variegata...105

Resim No: 50 Begonya rex...106

Resim No: 51 Begonya semperflorens...107

Resim No: 52 Begonya tuberhybrida...108

Resim No: 53 Bilbergia nutans...109

Resim No: 54 Bougainvillea glabra var. Sanderiana...110

Resim No: 55 Caladium Bicolor...111

Resim No: 56 Calathea makoyana...112

Resim No: 57 Calathea triostar...113

Resim No: 58 Calceolaria hybrida...114

Resim No: 59 Chamaedorea elegans...115

Resim No: 60 Chamaerops humilis...116

(14)

Resim No: 70 Dizygotheca elegantissima...126

Resim No: 71 Dracaena deremensis...127

Resim No: 72 Euphorbia pulcherrima...128

Resim No: 73 Fatsia japonica...129

Resim No: 74 Ficus lyrata...130

Resim No: 75 Ficus pumila...131

Resim No: 76 Fuchsia hybrida...132

Resim No: 77 Gardenia jasminoides...133

Resim No: 78 Guzmania lingulata...134

Resim No: 79 Helxine soleirolii...135

Resim No: 80 Hoya bella...136

Resim No: 81 Impatiens walleriana...137

Resim No: 82 Kalanchoe blossfeldiana...138

Resim No: 83 Monstera Deliciosa...139

Resim No: 84 Nephrolepsis Exaltata ...140

Resim No: 85 Neoregelia carolinae...141

Resim No: 86 Nolina recurvata...142

Resim No: 87 Pelargonium grandiflorum...143

Resim No: 88 Pelargonium zonale...144

Resim No: 89 Peperomia obtusifolia...145

Resim No: 90 Phenix canariensis...146

Resim No: 91 Primula obconica...147

Resim No: 92 Rhododendron simsii...148

(15)

Resim No: 94 Sansevieria trifasciata...150

Resim No: 95 Schefflera arboricola...151

Resim No: 96 Setcreasea purpurea...152

Resim No: 97 Sinningia speciosa...153

Resim No: 98 Spathiphyllum wallisii...154

Resim No: 99 Tradescantia albiflora...155

Resim No: 100 Vriesea splendens...156

Resim No: 101 Yucca...157

Resim No: 102 Zebrina pendula...158

Resim No: 103 Ankara, Ankamall...159

Resim No: 104 Ankara, Ankamall...159

Resim No: 105 Ankara, Ankamall...160

Resim No: 106 Ankara, Ankamall...160

Resim No: 107 Ankara, Ankamall...161

Resim No: 108 Ankara, Ankamall...161

Resim No: 109 Ankara, Ankamall...162

Resim No: 110 Ankara, Ankamall...162

Resim No: 111 Ankara, Ankamall...163

Resim No: 112 Ankara, Ankamall...163

Resim No: 113 Ankara, Ankamall...164

Resim No: 114 Ġstanbul, Historia...164

Resim No: 115 Ġstanbul, Historia...165

Resim No: 116 Ġstanbul, Historia...165

Resim No: 117 Ankara, Armada...166

Resim No: 118 Ankara, Armada...166

Resim No: 119 Ġstanbul, Cevahir...167

Resim No: 120 Ġstanbul, Cevahir...167

Resim No: 121 Ġstanbul, Cevahir...168

Resim No: 122 Ġstanbul, Cevahir...168

Resim No: 123 Ġstanbul, Cevahir...169

Resim No: 124 Ġstanbul, Cevahir...169

(16)

Resim No: 134 Erivan, Plute...174

Resim No: 135 Erivan, Golden...175

Resim No: 136 Erivan, Golden...175

Resim No: 137 Erivan, Golden...176

(17)

ŞEKİLLER LİSTESİ Sayfa No

ġekil No: 1 1857 Yılına Ait Sera Örneği...14

ġekil No: 2 Victoria Dönemine Ait Ġç Mekan Bitki Düzenlemesi...18

ġekil No: 3 Bitkiyi saksısı ile birlikte içi nemli kum dolu ikinci bir kaba koymak bitki civarındaki havayı nemlendireceğinden, nem açısından olumlu katkı ağlar...29

ġekil No: 4 Bitkiyi, içi su dolu ikinci bir kaba ters olarak konulmuĢ boĢ saksı üzerine yerleĢtirmek de bu konuda olumlu sonuç verecektir ...29

ġekil No: 5 Bir baĢka yöntem ise, bitkiyi içi nemli çakıl dolu ikinci bir kaba Koymaktır...30

ġekil No: 6 Bitkinin yapraklarına hergün sabah ya da akĢam saatlerinde su püskürtmek sıkca kullanılan bir yöntemdir...30

ġekil No: 7 Bitki Formları...43

ġekil No: 8 Ġç Mekanda Görsel ĠliĢkisi...47

ġekil No: 9 Mekanı Tanımlayan Elemanlar...48

ġekil No: 10 Ġnsanın Ortalama Ölçüleri...53

ġekil No: 11 Sıcaklık...55

ġekil No: 12 Kokusal...55

ġekil No: 13 ĠĢitsel...55

ġekil No: 14 Dokunsal...56

ġekil No: 15 IĢık Yoğunluğu ġeması...61

ġekil No: 16 Simetrik Denge...65

ġekil No: 17 Simetrik Denge...66

ġekil No: 18 Asimetrik Denge...66

ġekil No: 19 Asimetrik Denge...67

ġekil No: 20 Biçimde Zıtlık...68

ġekil No: 21 Yönde Zıtlık ...69

ġekil No: 22 Ölçüde Zıtlık...69

ġekil No: 23 Eksensel Koram ...70

ġekil No: 24 Renk Çemberi...71

(18)
(19)

TABLOLAR LİSTESİ Sayfa No

Tablo1. Ankete Katılan Bireylerin Cinsiyetini Belirleyen Sayısal Dağılım...177 Tablo2. Ankete Katılan Bireylerin YaĢ Durumunu Belirleyen Sayısal Dağılım...177 Tablo3. Ankete Katılan Bireylerin Medeni Durumunu Belirleyen Sayısal Dağılım....178 Tablo4. Ankete Katılan Bireylerin Eğitim Durumunu Belirleyen Sayısal Dağılım...178 Tablo 5. Ankete Katılan Bireylerin Tesrcih Ettikleri AlıĢveriĢ Merkezini

Belirleyen Sayısal Dağılım...178 Tablo6. Ankete Katılan Bireylerin AlıĢveriĢ Merkezine GidiĢ Sebebini

Belirleyen Sayısal Dağılım...179 Tablo 7. Ankete Katılan Bireylerin AlıĢveriĢ Merkezi Seçerken Dikkate

Aldıkları Unsurları Belirleyen Sayısal Dağılım...179 Tablo 8. Ankete Katılan Bireylerin AlıĢveriĢ Merkezlerinde Bitki Bulundurma Gereksinimini Belirleyen Sayısal Dağılım...180 Tablo 9. Ankete Katılan Bireylerin AlıĢveriĢ Merkezinde Bitki Bulundurulmasının Tercih Nedenlerini Belirleyen Sayısal Dağılım...180 Tablo 10. Ankete Katılan Bireylerin AlıĢveriĢ Merkezlerinin Yemek

Bölümünde Bitki ve Görsel Eleman Bulundurma Gereksinimini

Belirleyen Sayısal ağılım...181 Tablo 11. Ankete Katılan Bireylerin AlıĢveriĢ Merkezlerinde Gün IĢığı

Kullanımı Hakkında Ġsteklerini Belirleyen Sayısal Dağılım...181 Tablo 12. Ankete Katılan Bireylerin AlıĢveriĢ Merkezlerinde Ağaç ve Çiçek

Türleri ÇeĢitliliği Hakkında GörüĢlerini Belirleyen Sayısal Dağılım...182 Tablo 13 . AlıĢveriĢ Merkezlerinden Elde edilen Sonuçlar...190

(20)

Çağlar boyunca daha fazla ürün, daha iyi bir yaĢam düĢüncesinde olan insan; tarımda geliĢtirdiği yeni teknikler ve yöntemlerle yavaĢ yavaĢ çevresini değiĢtirmeye, gereksinimleri arttıkça da doğal çevreyi bozan, yıpratan uygulamalara baĢlamıĢtır (Yazgan,1990, s.1).

Özellikle endüstri devriminden sonra fabrikaların kurulması, yeni geniĢ yerleĢme alanların açılması, bunlara bağlı olarak ulaĢım olanaklarının artması, baraj, liman, ve köprülerin yapılması, insanın yaĢam düzeyini yükselttiği ölçüde doğadan uzaklaĢmasına neden olmuĢtur. Doğal çevreden uzaklaĢıp sert, soğuk ve cansız malzemeden oluĢan modern yerleĢme alanlarında yaĢamak zorunda kalan insan; yeĢile olan özlemi ve doğanın bir parçası olma düĢüncesiyle yapay da olsa doğayı yakınına getirme çabasına yönelmiĢtir. Bu nedenledir ki, günümüzün modern kentlerinde yeĢil‟in en yoğun olduğu parklar, çocuk oyun alanları, meydanlar ve yollar; taĢ, beton ve asfalttan oluĢan kentleri güzelleĢtiren, yaĢanılır hale getiren mekanlardır (Yazgan,1990, s.1).

Günümüz insanı bununla da yetinmeyerek bitkiye yaĢamının büyük bir bölümünü geçirdiği evin içine, çalıĢtığı bürosuna kadar getirmiĢtir. Saksı bitkileri veya kesme çiçeklerin bulunduğu vazolarla süslenmiĢ bir iç mekan insana bir nebze olsun doğayla bir arada olma ve onun zevkini tatma olanağı vermektedir (Yazgan,1990, s.1).

Bitkilerin doğal olarak yaĢadıkları ortamdan alınarak kap içerisinde, çeĢitli mekanlarda yetiĢtirilmesi (konut gibi özel yada otel, alıĢveriĢ merkezi, havaalanları gibi kurumsal alanlar), “ Ġç Mekan Bitkisel Tasarım “ kavramını tam olarak ifade edememektedir. Ġç mekan bitkisel tasarımın belirli ve özel amacı bulunmaktadır.

(21)

Ġç mekan bitkilerle yapılan tasarımın amacı; bitkileri mimari birer eleman gibi değerlendirerek bitkilerin çeĢitli özelliklerini kullanmak koĢuluyla, bitkiler için yaĢanabilir ve insanlar için iĢlevsel ve estetik mekanlar düzenlemektedir. Bitkilerle yapılan tasarım;

 Ġç mekan elemanlarını organize ve koordine eder,  Mekana kimlik kazandırır,

 Ġç mekan elemanları ile insan arasındaki uyumu sağlar,

 Yapı içindeki mekanları daha yaĢanabilir kılar, estetik değerlerini arttırır.

 Bitkisel materyal, iç mekandaki elemanları organize ederek birbiri ile çakıĢan iĢlevler için fiziksel ya da görsel bir engel olarak iĢlev yapar.

 Yapı içinde yer alan renkli çiçekli ya da yoğun olarak kullanılan sarkıcı formlu bitkiler mekanın “ insana yönelik “ olduğunu adeta vurgular. Yapay olarak sağlanan ve tamamen kontrollü mekanların (aydınlatma, ısıtma, havalandırma ile) bireyler tarafından daha kabul edilebilir yaĢama ortamı olarak algılanmasında etkilidir (Yazgan, Uslu ve TanrıvermiĢ, 2003, s.1).

Türkiye‟de süs bitkileri konusunda çalıĢan kürsülere sahip üniversitelerimiz vardır. Son yıllarda çiçekçiliğe karĢı da geniĢ bir ilgi yaygınlaĢmak eğilimini göstermektedir. Ancak bütün bu çabalara karĢın, gerek amatör ve gerekse profesyonel çiçek yetiĢtiricilerine yararlı olabilecek kitapların sayısı yok denecek ölçüde azdır. Bazı ansiklopedi, gazete ve dergilerin verebileceği bilgilerin yeterli olmadığı da bir gerçektir (Öğe, 1997, s.3).

Bugün bahçesi olan her yapı ya da apartman bahçelerini süsleyen mevsimlik çiçeklerin giderek çeĢitlenmesinin ve ev, apartman dairelerindeki çeĢitli çiçek ve süs yapraklarının giderek artmasının bir sonucu olarak, bununla ilgili türlü sorunlar ortaya çıkmıĢtır. Bu sorunlar, zararlı böcekler ile mantar bakteri ve virüs kaynaklı hastalıklar tarafından oluĢturulmakta, kuruma ya da solmalar ortaya çıkmaktadır. Sonuçlar amatör çiçek meraklılarını üzmekte ve bu sorunlara iliĢkin önlemleri bulmakta her zaman zorlukla karĢılaĢılmaktadır (Öğe, 1997, s.3)

(22)

AlıĢveriĢ merkezlerinde dekoratif amaçlı iç mekan bitkilerinin kullanım olanakları nelerdir?

1.2. Amaç

Bu araĢtırmanın genel amacı “AlıĢveriĢ Merkezlerinde Dekoratif Amaçlı Ġç Mekan Bitkilerinin Kullanım Parametrelerinin” incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda aĢağıdaki sorulara cevap aranmıĢtır :

Alt Problemler

1. Ġç mekanda bitki kullanımının tarihi süreci nedir?

2. Ġç mekan tasarımında kullanılabilecek iç mekan bitkileri hakkında genel bilgiler nelerdir?

3. Ġç mekan bitkilerinde yetiĢme ve geliĢmeyi etkileyen etmenler nelerdir?

4. AlıĢveriĢ merkezlerinde kullanılan iç mekan bitkilerin tasarımında karĢılaĢılan güçlükler nelerdir?

5. AlıĢveriĢ merkezlerinde ortam koĢullarına uygun ve istenilen amaca hizmet edecek özellikte olan bitki türleri hangileridir?

(23)

1.3. Önem

Günümüz insanı, konforun artması ile birlikte yaĢama mekanlarını daha kolay ısıtma ve havalandırma sistemleri ile donatmakta, kentsel alanlarda daha fazla alıĢveriĢ merkezleri ve daha fazla kontrol altına alınmıĢ mekanlarda yaĢamaktadır. Ġyi koĢullarla donatılmıĢ mekanlar tüm konforuna karĢın dıĢ mekandan ve doğadan arıtılmıĢ, tamamen yapay çevreler olmak zorundadır (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.17).

Bitkiler yapay olarak oluĢturulmuĢ mekanların doğal elemanlardan izler taĢımasına yardımcı tasarım elemanlardır. Modern teknolojinin yarattığı çelik yapılar, cam, beton gibi masif yüzeyler arasında, yaĢayan ve doğadan yansımaları taĢıyan bitkiler, iç mekan organizasyonunda önemli yer tutarlar. Mevsim değiĢiklikleri, yıl boyunca canlı olması ve çeĢitli renklere bürünmesi gerek mimari formlar gerekse yaprak, çiçek, gövde özellikleri ile mekana hareketlilik kazandırırlar (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.17).

Kent yaĢamında doğaya özlemin giderilmesinde, yalnızca oturulan mekanlarda dekoratif amaçlı bitkilerin kullanılması değil, kentte paylaĢılan tüm alanlarda da uygulanması ruh sağlığı ve huzuru için gereklidir. Bu çalıĢmada tüm boyutlarıyla dekoratif amaçlı bitki kullanımının AVM‟lerindeki hali hazırdaki durumu, örnek büyük alııĢveriĢ merkezleri seçilerek ele alınmıĢtır.

Ġç mekanda bitkilere yapılan bir düzenleme ile bitkinin renk, koku, form veya ölçü özelliklerinden yararlanarak mekan daha çekici ve farklı bir atmosfere sahip olur. Cansız malzeme ile de yapılacak bazı iĢlevlerin; canlı bir obje ile baĢarılması doğal peyzajı kapalı mekanlarda yaĢatmaktadır. Mekanın iĢlevine bağlı olmakla birlikte; mekanda yönlenmenin sağlanması, istenmeyen objelerin gizlenmesi, keskin hatların yumuĢatılması, mekan organizasyonunun sağlanması gibi pek çok iĢlevsel özellikleri nedeni ile bitkiler, iç mekan düzenlemede kullanılması gereken elemanlardır (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.17).

Günümüzde modern iç mimari tasarımında bitkiler özellikle saksı bitkileri iç dekorasyonu tamamlayan, canlılık kazandıran malzeme olmaları yanında insanların doğaya olan özleminin sonucu olarak kullanılmaktadır. Saksı bitkileri

(24)

Ġç mekanlarda dekorasyonu tamamlayan, bu mekanları kullananların doğa özlemlerini gideren canlı varlıklar olan bitkileri kullanırken kiĢisel isteklerimize göre değil; mekana ait özellikleri ile kullanıcı özelliklerine bağlı olarak bitkilerin ekolojik istekleri göz önüne alınarak yerleĢtirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bitkilerin yetiĢme ortamı istekleri ile yetiĢtirililecekleri mekanın yetiĢme ortamı koĢulları mümkün olduğunca birbirine yakın olmalıdır. Bitkiler için gerekli yetiĢme ortamı koĢulları olan ıĢık, sıcaklık, hava rutubeti ve havalandırma koĢullarına dikkat edilmelidir (Atalay, 2004, s.61).

Bu araĢtırma iç mekan bitkileri tasarımının incelenmesi, bitkilerin sınıflandırılması, geliĢme ve yetiĢtirme özellikleri ve alıĢveriĢ merkezlerinin koĢullarına uygun bitkilerin tespiti açısından önem taĢımaktadır.

1.4. Varsayımlar

Bu araĢtırmanın temelinde aĢağıdaki sayıltılar yer almaktadır.

1. Anket uygulanan örneklem grubu evreni temsil edecek niteliktedir.

2. Tespit edilen bitkilerin tanıtım formları araĢtırmacının bilgi sahibi kiĢilerle yaptığı bilgi alıĢveriĢi ve mesleki gözlemlerine göre hazırlanmıĢtır.

(25)

1.5. Sınırlılıklar

1. Bu araĢtırma iç mekan bitkileri ile sınırlıdır.

2. AraĢtırma yazılı kaynaklardan ve sanal ortamdan elde edilen görsel bilgiler ile sınırlıdır.

3. AraĢtırmanın çalıĢma planı; araĢtırmacıya verilen yüksek lisans tezi süresi ile sınırlıdır.

4. AlıĢveriĢ merkezlerinde anket uyguladığımız kiĢileri rastgele seçerken, alıĢveriĢ maksadıyla gelip gelmediklerine bakılmaksızın, tez konumuzdaki dekoratif bitkilerle ilgili çeĢitli sorulara çok kiĢinin cevap vermekten kaçınması sınırlayıcı faktör olmuĢtur. Bazende çiftlerden kadınlar fikirlerini beyan etmekten kaçınmıĢ, eĢlerine bırakmıĢlardır.

5. Bitki seçimi, ekolojik isteklerine göre, kaynakçada belirtilen teknik koĢulların bazen yerine getirilmemesiyle sınırlı kalmıĢtır.

6. Anket uygulamasının, Erivan‟(Ermenistan)daki AVM‟lerinde, anket sorularına Türkçe veya Ġngilizce lisan ortaklığı bulunamadığından, yapılamaması da sınırlayıcı diğer bir faktör olmuĢtur.

(26)

Çelik : Bitkinin kök, gövde, sap, ve dal gibi bölümlerinden kesilen ve yeniden köklenme yeteneği taĢıyan canlı parçasıdır. Bu çeliklerin alt kısmını kolay köklenebilmesi için bir yanına doğru eğimli olarak kesilir. Kimi bitkilerde gövde ya da dal çeliklerinin belli boylarda olması da önemlidir (Ebcioğlu, 2007, s.165).

Daldırmak : Bitkilerden alınan gövde, sap, dal, yaprak yada kök parçalarının (çeliklerinin) o bitkiye uygun toprağa sokulup bolca sulanarak çoğaltılması denilir. Bu iĢlemde gövde, sap ya dal çiçekleri alt kısmının ve yaprağın sapının toprağa daldırması gerekir (Ebcioğlu, 2007, s.165).

Dinlenme : Organizmanın bir kısmında veya tümünde; aynı zamanda veya farklı zamanlarda canlılık olaylarının adeta durur derecede yavaĢlaması sonucu ortaya çıkan fizyolojik bir olaydır (Oral, 1991, s.173).

Enfeksiyon : Konukçu dokusuna giren etmenin orada yerleĢerek tutunması ve konukçuyu hastalandırmasıdır (Oral, 1991, s.173).

Havalandırmak : Havadar ortamları seven bazı bitkiler sıcak ya da havasız yerde kalınca çiçek ve yaprakları cansızlaĢır pörsür gibi olur ve görünüĢleri bozulur. Bu durumda böyle bitkilerin çevresindeki pencereler açılarak ya da bitkiler balkon gibi açık yerlere çıkarılıp o bitkiye uygun yerlerde havalandırılmaktan yarar görer (Ebcioğlu, 2007, s.165).

(27)

Kaba Dere Kumu : Suya süzeklik (akıntı) kazandırmak için bitkinin toprağına kaba dere kumu katılır. Bu kum sıva iĢlemlerinde kullanılan ince dere kumunu elde etmek için yapılan elemede elek üzerinde kalan irice taneli olan kumlardır. Bitki toprağında kesinlikle kaba deniz kumu kullanılmaz (Ebcioğlu, 2007, s.165).

Kompost : Saksı, yastık, kasa vb. yerlerde bitki üretim ve yetiĢtirme amacıyla kullanılan tın, turba, yaprak çürüntüsü, kum, perlit vb. materyallerin çeĢitli oranlardaki karıĢımlarıdır (Oral, 1991, s.173).

Orantılı Nem : Belirli bir sıcaklıkta havanın taĢıdığı su buharı miktarının, o sıcaklıkta taĢıyabileceği en yüksek su buharı miktarına oranı olup, % olarak ifade edilir (Oral, 1991, s.173).

Soğuklama Dönemi : Bazı bitkilerin soğanının üretici niteliğini koruması için soğuk yerde bekletilmesine, o soğuk ortamda geçirilmesi gereken süreye denir (Ebcioğlu, 2007, s.165).

Sukkulent Gövde : Kurak ortamda yaĢayan bir çok bitkilerin gövdeleri küre veya silindir Ģeklini alır ve dokuları arasında bol su depo ederler. Dokuları içinde su topladıklarından dolayı ĢiĢkin olan bu Ģekildeki gövdelere sukkulent (etli) denir (Oral, 1991, s.173).

Sukkulent : Bütün yaprak ve dallarında su biriktiren bitkilerdir (Ebcioğlu, 2007, s.165).

Terleme : Bitkilerin metabolizmaları gereği olan, enerji değiĢiminde rol oynayan unsurlardan yetiĢme ortamlarındaki karbondioksid ve oksijen alıĢveriĢi sırasında ve bazende ortamın sıcaklık koĢullarına göre gövde, yaprak açıklıklarını ayarlamak, ortama nem verme olayına terleme (Transpiration) denir (CoĢkun, 2009).

Toprak Tekstürü : Topraktaki inorganik primer taneciklerin büyüklük bakımından dağılıĢ ve oranlarını ifade eder.Yani toprağı oluĢturan kum, silt ve kil büyüklüğündeki taneciklerin toprağın katı fazı içerisindeki oranlarını belirler (Oral, 1991, s.173).

(28)

ATALAY, Emine. (2004), “ Ġç Mekan Bitkiler ve Plastik Öğelerin Tasarımınsa IĢık ve Renk “,Yüksek Lisans Tezi. Bu çalıĢmanın amacı, iç mekan tasarımının öğesi olan iç mekan bitkilerini fonksiyonel ve estetik açıdan incelemektedir.

ERTUĞRUL YAZGAN, Murat. (1990), “ Ġç Mekan Bitkileri “ adlı ders kitabını yayınlamıĢtır. Bitkilerin mekan düzenleme çalıĢmaları, iç mekan bitkilerin ekolojik istekleri, bitkilerin geliĢmesini etkileyen etmenler, bakım hatalarından kaynaklanan sorunlar ve iç mekan bitkilerinde üretim teknikleri açıklanmıĢtır.

EROĞLU, Engin. (2004), “ Düzce Kent Açık ve YeĢil Alanlardaki Bazı Bitki Ve Bitki Gruplarının Mevsimsel değiĢim Potansiyelinin Bitkisel Tasarım Yönünden Ġncelenmesi” Yüksek Lisans Tezi. Bu çalıĢmada, düzce kenti açık ve yeĢil alanlarında, yıl boyu bitkilerin mevsimsel değiĢiminin, algıdaki farklılaĢma ve bu farklılaĢmaların psikolojik etkilerinin neler olduğu, algıdaki bu değiĢimlerin bitkisel tasarımlarla olan uyumunun ortaya konulması amaçlarıyla yapılan çalıĢmada bitki ve bitki grupları belilemiĢtir.

TURHAN, Emrah. (2007), “Mimari Tasaımda Cam Kullanımı ve AVM Merkezlerinde değerlendirilmesi” Yüksek Lisans Tezi. Bu tezin amacı, camın yapı ve mekan tasarımını geçmiĢten günümüze nasıletkilediğini, mevcut cam teknolojisini, bunun ortaya çıkardığı kullanım biçimlerini belirlemektir. Camın yapıda doğru yerde ve biçimde kullanılmasını sağlamak amacın baĢka bir boyutunu yansıtmaktadır. Cam kullanımının alıĢveriĢ merkezi tasarımını nasıl etkilediğini, alıĢveriĢ merkezleri üzerinde bir görsel değerlendirme çalıĢması yapılarak ortaya çıkarılması, tezin amacına yönelik önemli bir aracı olmaktadır.

(29)

ULUS, Aysel. (1993), “ Bazı Ġç Mekan Süs Bitkilerinin Kullanım Tekniği Üzerine ÇalıĢmalar” Yüksek Lisans Tezi. Bu tezin amacı, iç mekann bitkileri ve genel özellikleri, iç mekan bitkilerinin yetiĢme ortamı koĢulları, iç mekanda (ofis ve otellerde) tür seçimi ve tasarımı ele alınmıĢtır.

(30)

tasarım ve iç mekan bitkilerinin çeĢitleri incelenmiĢtir. AraĢtırma konusu ile ilgili bilgiye ulaĢmak için Ankara, Ġstanbul, ve Tebriz‟deki kütüphaneler ve tezler araĢtırılmıĢtır, elektronik ortamdan elde edilen bilgiler incelenmiĢtir.

3.2. Evren ve Örneklem

Bu araĢtırmanın evrenini, 2009-2010 öğretim yılı, “AlıĢveriĢ Merkezlerinde Dekoratif Amaçlı Ġç Mekan Bitkilerinin Kullanım Parametrelerinin Saptanması”na yönelik, kütüphanelerden yapılan araĢtırmalar oluĢturmuĢtur. Örneklemi ise 103 adet iç mekanlarda ve alıĢveriĢ merkezlerinde kullanılan iç mekan bitkileri örnekleri incelenmiĢ envantar bilgileri doğrultusunda bilgi formları düzenlenmiĢtir. Ankara‟da Ankamall, Armada, Ġstanbul‟da Cevahir, Historia, Erivan‟da Plute,TaĢir, Golden‟da çekilen örnek fotoğraflara yer verilmiĢtir. Ankara‟daki AVM‟lerini ziyaret edenlere, AVM‟lerde dekoratif amaçlı bitki kullanımı ile ilgili anket uygulanmıĢtır. Anket 120 kiĢi üzerinde, 12 adet soru ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Anket uygulaması Ankamall‟da 60 kiĢi, Karum‟da 20 kiĢi, Cepa‟da 20 kiĢi ve Armada AVM‟indeki 20 kiĢi üzerinde yapılmıĢtır. Anket soru formu, çalıĢmada Ek-2 de verilmiĢtir.

3.3. Verilerin Toplanması

Bu araĢtırmada kullanılan veriler, çeĢitli kütüphanelerden yazılı kaynaklar taranarak tespit edilmiĢtir. Ġlgili kitap, makale ve elektronik ortamda bulunan kaynaklar taranarak, Ankara Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümündeki tezler incelenerek, alıĢveriĢ merkezlerinde kullanılan iç mekan bitki örnekleri fotoğraflanarak, tespit edilmiĢtir. Ġç mekan bitkilerinin

(31)

çeĢitleri araĢtırılmıĢtır, bu alanda çalıĢan uzmanların görüĢ, bilgi ve deneyimlerine yer verilmiĢtir, elde edilen bilgiler derlenerek, fotoğraflar yardımıyla desteklenmiĢtir. Anket uygulanan 120 kiĢiden alınan sonuçlar, çalıĢmanın sonuç ve öneriler kısmında,ayrıntılı olarak irdelenmiĢtir.

3.4. Verilerin Analizi

AraĢtırmada toplanan veriler; " literatür taraması sonucu elde edilen veriler " ve "yapılan araĢtırmalar sonucunda elde edilen bulgular" adı altında baĢlıca iki kategoride ele alınmıĢtır. Ankamall, Karum, Armada, Cepa alıveriĢ merkezlerinden elde edilen veriler (bitki örnekleri); araĢtırmanın üçüncü bölümünde (bulgular ve yorum) çözümlenmiĢtir. Elde edilen bulgular SPSS 17.0 For Windows programından yararlanılarak gerçekleĢtirilmiĢtir.

(32)

dekorasyonunda bitki kullanımının yaygınlaĢması yeniyeni baĢlamıĢtır. Bitkilerin iç mekanda ilk belirdiği zamanları tespit etmek zordur. Fakat 3000 yıl önce Çin‟deki evlerde kullanımının baĢladığını söyleyebiliriz. Pompeii Ģehrinin harabeleri, iç mekan bitkilerinin 2000 yıl önce kullandığını göstermektedir. Pompeii‟deki büyük evlerde bitkiler, sütunlarla çevrelenmiĢ avlularda, tuğla rengi kaplarda yer alırken, daha küçük evlerde iyi ıĢık alan yerlerde az sayıda saksılar bulunurdu. Bitkilerin kimliğini belirlemek zordur, ama bunların muhtemelen defne ağacı, mersin, limon veya ağaç kavunu ve belki de yaprağını dökmeyen bodur ağac ve yabancı bitkiler olduğu tahmin edilmektedir (Manaker, 1987, s.5).

Tabiat, insanoğlunun kullanımına bazı imkanlar sunmuĢtur. Ġnsanoğlu öncelikle doğadaki bitkileri kendilerine yarar sağlayacak bir araç olarak görmüĢtür. Doyuran, onaran ve yenileyen bir araç.... Sonra teknoloji geliĢmiĢ, bu geliĢme insanları doğadan koparmıĢ, bir mimarinin içine sokmuĢ ve doğaya özlem baĢlamıĢtır. Bu özlem insanların evlerinde bitki yetiĢtirmeye baĢlamasıyla bir ölçüde azaltmaya çalıĢmıĢtır. Günümüzde herkes imkanları nispetinde iç ve dıĢ mekanlarda bitki yetiĢtirmekte ve bunu da psikolojik bir rahatlama Ģekli olarak değerlendirilmektedir. Tabi ki insanların ihtiyacı olan herĢey, teknolojinin bir ürünü olarak insanlara hizmet vermektedir. Bunun bir getirisi de çiçekçilik sektörüdür. YaĢamın her alanına girmeyi baĢaran bitkiler insanın her türlü sağlığını, ruhsal ve bedensel olarak etkiler hale geldi ve geçmiĢten bugüne inançların Ģekillendirdiği bahçe tiplerinin ortaya çıkmasında temel unsur olmuĢtur (Çalık, 1996, s.2).

(33)

Tarihin ilk dönemlerinde yetiĢitiricilik yapan çiftçiler, iç mekana bitki getirmemiĢlerdir. Ancak çok zengin ya da günlük yaĢamın içinde biraz değiĢiklik isteyen kiĢiler, estetik amaçlı olarak kesme çiçek kullanmıĢlardır. Romalılar asma, sebze ya da meyvelerin korunması amacıyla ilk ilkel basit sera yerine geçebilecek bazı yapılar yapmıĢlardır. Ġmparatorlarının her gün taze salatalık yeme istekleri, sera tipi yapıların yapılmasına neden olmuĢtur. Bu yapılar, çürümüĢ gübre ile ısıtılan ve üzerleri Ģeffaf mika kristalleri ile çevrelenmiĢ yerlerdir. Ortaçağ‟da da benzer yapılar yapılmıĢtır. Örneğin Avrupa‟nın en eski botanik bahçesi olan Padua‟da (Ġtalya) 1550‟li yıllarda bazı cam yapılar kullanılmıĢtır. Bununla beraber 17.yüzyıla kadar bitkilerin korunaklı mekanlarda yetiĢtirilmeleri yaygınlaĢmamıĢtır. Ancak soğuk mevsimlerde bitki yetiĢtirmek ya da meyve üretmek amacı ile yapılan korunaklı mekanlar ya da seraların yapısal geliĢim süreçleri, iç mekanda bitki kullanımının yaygınlaĢması açısından önemli rol oynamıĢtır (ġekil 1 ) (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.3).

Şekil 1: 1857 Yılına Ait Sera Örneği (Yazgan, 2003, s.4)

17. yüzyıl boyunca, özellikle Ġngiltere‟de, zenginlerin arazileri üzerinde bulunan seralarda portakal yetiĢtirilirdi. O dönemlerde sera demek; Soğuğa karĢı hassas bitkileri

(34)

17. yüzyıl, çoğunlukla meyveleri yenilebillir bitkilerin soğuktan korunması ve yetiĢtirilmesine yönelik çabaların ön plana alındığı bir dönemdir. Bu yüzyılda Sir Huge Platt tarafından yazılan “ Flores Paradise” adlı eserde, dıĢarıda yetiĢen kayısı, asma gibi bitkilerin evlerde yetiĢtirilebilmesi için tavanlara doğru sardırılması önerilmiĢtir. Ġngiltere, Almanya ve Hollanda gibi ülkeler nar, mersin, limon ve asmaların kıĢ mevsiminde korunmaları için, bahçivan ve yetiĢtiriciler tarafından iç mekanlara alındıkları görülmüĢtür. Ayrıca günümüzde ilkel bir yöntem olarak görünse de, bitkilerin keçe gibi malzemelerle tamamen kapatılarak, soğuk havadan donmasını engellemek, bitkilerin soğuktan korunması için kullanılan bir baĢka yöntemdir (Manaker, 1987, s.8).

17. yüzyılın sonlarında ısıtma yöntemleri yaygınlaĢmaya baĢlamıĢtır. Hollandalılar, ilk defa mangal yerine bacalı dökme demirsobaları ısıtmada kullanarak, insan ve bitki için tehlike yapan dumanı mekandan uzaklaĢtırmıĢlar ve bitki yetiĢtiriciliği alanında bir yeniliğe öncülük etmiĢlerdir. Ancak bu dönemde yetiĢtiricilik ve korumaya yönelik olan iç mekanda bitki kullanımı, estetik amaçlı değildir (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.3).

18. yüzyıl boyunca, egzotik bitkilere büyük bir ilgi gösterildi ve dönemin ortalarında yaklaĢık olarak 5000 tür tanıtıldı. Aristokrasi‟ye dek, Amerikada 18.yy‟da egzotik bitkilere ilgi azdı. Dönemin sonlarında ananas, muz ve mimoza gibi tropikal bitkileri de içeren bir sera kuruldu (Manaker, 1987, s.8).

18. yüzyılda çok farklı türlerde bitkilerin keĢfedilmesi ile bitki bilimi, bilimsel bir disiplin olarak geliĢmeye baĢlamıĢtır. Yazın dıĢarıda yetiĢen bitkilerin kıĢ mevsiminde

(35)

körüklü sobalarla ısıtılan galerilere alındığı bu dönemde, iç mekanda meyve ve sebze yetiĢtirmek, yetiĢtirilen ürünlerin konuklara ikram edilmesi sosyal statünün önemli bir göstergesi olmuĢtur. Bu nedenle pek çok aile cam evlerde portakal, ananas, nar gibi meyvelerle birlikte koleksiyon amacıyla farklı yerlerden getirilen kaktüs ve bitki türlerini de yetiĢtirmiĢlerdir (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.4).

Bu yüzyılda özellikle Ġngiltere‟de bitki yetiĢtiriciliği teĢvik edilmiĢ ve ahlaki açıdan savunulmuĢtur. Kadın iĢi olarak görülen bitki üretimi, bakımı ve yetiĢtiriciliğinin kadını eve bağlayacağı düĢüncesi yaygınlaĢmıĢtır. Özellikle iç mekan bitkileri ile uğraĢmanın tüm gün evde can sıkıntısı çeken ev hanımı için, enerjisini harcama uğraĢısı olarak görülmüĢtür. “ Kadın için en uygun yer evidir ve bunu sağlayan araç da bitkidir ” düĢüncesi hakim olmuĢtur. Ancak bu düĢüncenin aksine, kadınlar edindikleri deneyimleri paylaĢmak üzere çeĢitli bahçecilik kulüpleri gibi organizasyonlar kurmuĢlar ve bu tip organizasyonlarla daha dıĢa dönük yaĢamaya baĢlamıĢlardır (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.4).

19. yüzyıl‟ın baĢlamasıyla birlikte tropikal bitkiler, serada ve limonluklarda dekoratif aksesuar olarak kullanılmaya baĢlandı ve böylece zaman ve parası olan aristokratların merakı ve zevki olarak kaldı. Diğerlerinin bitkilerle, yeteri kadar günlük iliĢkisi olduğu için hobi olarak bile evde istemediler. 1816‟nın ilk baĢlarında, yapraklarının güzelliği için yetiĢtirilen bitkiler iç mekanlarda kullanıldı. 19. yy‟ın ilk yarısı sona erdiğinde , nadir egzotik bitkileri bulunan seralar, yükselen orta sınıfın zerafetine ve prestijine iĢaret eden bir unsur olarak kaldı (Çalık, 1996, s.9).

19. yüzyıla doğru yeni teknolojik olanaklara daha fazla yapı tesis edilerek, geliĢmiĢ ısıtma sistemleri ile bitkilere iç mekanda daha iyi koĢullar sağlanmıĢtır. Bitki çeĢitliğinin artması, bitkiler arasından seçim yapılmasına ve yanlızca yararları için değil, görünüĢlerinin estetik yanı ile de ilgilenilmesine yol açmıĢtır. Böylece bitkiler sürekli kalmaları amacı ile olmasa da, iç mekanlarda çiçekli oldukları dönemde geçici dekoratif eleman olarak kullanılmıĢtır (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.4).

Yeni bitkilerin tanınmasında, farklı ülkelere seyahat eden bilimsel amaçlı botanikçiler ve ticari amaçlı bitki toplayıcısı gezginlerin çok önemli rolleri olmuĢtur. Bu

(36)

mekanlarına bitiĢik seralara götürülmüĢlerdir (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.5).

19. yüzyıl baĢlarında, kömürlü sobalardan sonra, buharla ısıtılan seralar da kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Dökme demir ve cam yapımında kullanılan teknolojik olanakların geliĢimi, seraların daha büyük ve etkileyici yapılar olmasını sağlamıĢtır. Bu dönemde kaplı olarak bitkilerin yetiĢtirildiği cam seralar evlere bitiĢiktir. Farklı bitki türlerinin getirilmesine devam edilmiĢ ve bitkileri çok büyük para karĢılığında el değiĢtirmiĢtir. Orkide türleri, FuĢya, Amarillys gibi kokulu ve çiçekli bitkiler çoğunlukla tercih edilmiĢtir. Palmiye, Kamelya, Aspidistra gibi türlere konut ve saraylarda artık sürekli olarak yer verilmiĢtir. 1890‟larda Howea forsteriana, Nephrolepsis exaltata gibi türler tüm dünyada ev bitkisi olarak yaygınlaĢmıĢtır (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.5).

19. yüzyıl ortalarında, lale, sümbül gibi soğanlı bitki yetiĢtiriciliği ile Hollanda, hobi amaçlı çiçek yetiĢtiriciliğini bir endüstri haline gelmiĢtir. 19. yüzyıl sonlarına doğru, Rhododendron, Magnolia gibi çiçekli çalılar Tibet, Çin, Burma gibi ülkelerden getirilerek Avrupa‟da tanıtılmıĢtır. 1920‟lerde ise, botanik bahçeleri, seralar ve fidanlıklar yaygınlaĢmaya baĢlamıĢtır (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.5).

19. yüzyıl‟ın sonlarında belirlenen Victoria döneminde, Ġngiltere ve Kuzey Amerika‟da iç mekan çiçekçiliği, popüler, zarif ve zararsız bir zevk unsuruydu. Bitkiler odalara canlılık kattı ve onlara bakan insanlara huzur verdi (ġekil 2). Evlerde, otellerde, tiyatrolarda ve halka açık mekanlarda büyük boyda tropik bitkiler yer aldılar (Çalık, 1996, s.11).

(37)

Şekil 2: Victoria Dönemine Ait Ġç Mekan Bitki Düzenlemesi (Manaker, 1998)

II. Dünya SavaĢının bitimi ile birlikte günlük yaĢamın pek çok alanında köklü değiĢimlerin oluĢu, iç mekan bitkilerinin kullanımında da etkili olmuĢtur. YaĢamdan beklentilerin değiĢimi, kadın ve erkek için eĢit iĢ ve yaĢam koĢulları ve refah istekleri ülkelerin genel politikalarını belirlemiĢtir. Önceleri lüks olarak değerlendirilen istekler, gereklilik olarak görülmeye baĢlamıĢtır. Evlerde daha iyi ve rahat yaĢam koĢullarının sağlanması, merkezi ısıtma, modern tekniklerle aydınlatılan evler, insanlar için olduğu kadar bitkiler için de uygun hale gelmiĢtir. Ġç mekanda estetik amaçlı bitki kullanımına olanak verecek mimari tasarımlar geliĢtirilmiĢtir. Örneğin Ġsveçli mimarlar, soğuk iklim kuĢağından gelmelerine karĢın, iç mekanda estetik amaçlı bitki kullanımını baĢlatan ve bu amaçla geniĢ pencereli yaĢama mekanları tasarlayan ilk mimarlardır. 1940‟ların sonunda, Amerika ve Avrupa‟ da evlerde pek çok bitkiye yer verilmiĢtir. DeğiĢik türler için Philodendron, Peperomia ve Afrika menekĢesinin pek çok çeĢitleri üretilmiĢtir (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.5).

Bu dönemde, bitkileri iç mekana taĢıyanlar, mimar ve tasarımcılardır. Avrupa‟da Ġsveçliler savaĢ sonrası modern konutlarda geliĢmiĢ merkezi ısıtma sistemlerini evlerde kullanmak koĢuluyla, tropikal bitkilere en fazla yer veren kiĢiler olarak bu konuda öncü olmuĢlardır. Merkezi ısıtma ve gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkının dengelendiği

(38)

GeçmiĢte hobi veya sosyal statüyü gösterme amaçlı olarak kullanılan iç mekan bitkileri, artık günümüzde bir sektör tarafından üretilmekte, pazarlanmakta ve konut, ticari yapılar, kamu alanları olamk üzere pek çok farklı iĢleve sahip mekanlarda kullanılmaktadır. Amaca uygun olarak kullanılan iyi örnek uygulamalarına karĢın, çoğunlukla iç mekan bitkileri konut, alıĢveris merkezi, büro gibi mekanlarda rastgele ya da mimari yapının olanak vermediği koĢullarda barınmaya çalıĢmaktadır. Oysa günümüzde iç mekanda bitki kullanımı, önemle üzerinde durulması gereken bir konudur (Yazgan ve diğerleri, 2003, s.5).

Bahçeçilik 3500 yıl önce, insanların ilk defa toplu olarak yerleĢtikleri FIRAT nehri vadisinde ortaya çıkmıĢtır. Ġlk mahsüller yenilebilir olanlar, daha sonrakiler ise tedavi edici özelliği olanlardır. Dönemin taĢtan oyulmuĢ sanat eserleri bitkilerin özellikle meyve ağaçlarının sandıklarda yetiĢtiğini gösterir. Süs bahçeciliği daha sonra geliĢtirilmiĢ olan Ģehir uygarlığının bir ürünüdür. Nebuchadnezzar tarafından M.Ö.605‟te tekrar kurulmuĢ olan BABĠL‟in Asma Bahçeleri (M.Ö.814-810), taĢtan yapılma tekneleri içinde ve teraslarda yetiĢen bitkilere en iyi klasik örnektir (Manaker , 1987, s.9).

(39)

4.1.2.

İç Mekan Bitkileri

4.1.2.1. İç Mekan Bitkilerinin Tanımı

Ġç mekan bitkilerinin tanımı yapılırken kaplar içinde ( salon ya da seralarda ) yetiĢtirilen bitkiler olarak tanımlansa da, gerçekte iç mekan bitkilerine kesin bir tanımlama yapılamamaktadır. YetiĢme koĢullarına göre bitkiler iç ya da dıĢ mekanda kullanılabilir. Örneğin; Akdeniz Bölgesi‟nde doğal ya da park ve bahçede kullanılan bir bitki (Ficus elastica), Ankara gibi farklı bir yetiĢme ortamında saksı ya da kap içinde iç mekan bitkisi olarak kullanılabilir. Bahçe çiçeği olarak bilinen lale, nergis gibi soğanlı bitkiler, çakıllarla düzenlenmiĢ bir saksı içinde iç mekanda değerlendirilebilir (MEGEP, 2007, s.3 ) .

Ġç mekan bitkileri; doğal olarak yetiĢtikleri ekolojik ortamlardan çıkarılarak saksı veya çeĢitli kaplar içerisinde yapay olarak sağlanan, kendi yetiĢme ve geliĢme ortamlarına benzer iç mekanlarda yaĢamlarını sürdürebilen, çiçek veya yaprak veya her ikisine sahip olan bitkilerdir (Ulus, 1993, s.3).

Ancak böyle bir tanımlama somut değil, soyut olmaktadır. Gerçekte bitkiler aleminde böyle bir sınıf ve ayrım sözkonusu değildir. Zira dıĢ mekanda yani açıkta yetiĢen herhangi bir bitki, uygun ortam ve koĢullar sağlandığı taktirde iç mekanda da yetiĢebilmektedir. ġunuda asla unutmamak gerekir ki, iç mekanda yetiĢen bitkiler ile dıĢ mekanda yetiĢenler arasında yetiĢme faktörleri açısından farklılıklar vardır. DıĢ mekanda açıkta yetiĢen bitkiler tabiatın doğal gücünden (yağmurundan, güneĢ ıĢığından, toprakta yenilenebilen besin maddelerinden) faydalanırken, iç mekan bitkilerinin bu ekolojik istekleri bizler tarafından karĢılanmazsa, bitkiler kısa sürede öleceklerdir (Ulus, 1993, s.3).

(40)

ve fiziksel olayların etkisiyle ana kayanın parçalanmasından arta kalan maddelerden oluĢmuĢtur. Bu inorganik kısımların büyüklüğü, çakıl taĢı ile aĢırı derecede küçük kil, kolloit parçacıkları arasında değiĢir ki, toprağın yapısı da farkı büyüklükteki bu parçacıkların oranları nisbetinde değiĢir. Toprağın organik kısmı hem canlı, hem de cansız organizmalardan ibarettir. Böcekler, tırtıllar, mantarlar, bakteriler ve bitki kökleri genellikle canlı maddeleri; bozunma olayının çeĢitli safhalarındaki hayvan ve bitki kalıntıları, organik maddelerin cansız kısmını oluĢturmaktadır. Bozunma kalıntıları genellikle kolloid yapıda olup, su ve besin maddelerinin tutulmasına katkıda bulunur (Çelem, Arslan, 1995, s.14).

Toprağın sıvı kısmı (toprak çözeltisi), içinde değiĢik miktarlarda erimiĢ besin maddelerini ve aynı zamanda oksijen ve karbondioksidi kapsayan sudan oluĢmuĢtur. Toprağın gaz kısmı, iyi bir bitki büyümesi için önemlidir. Drenajı kötü, su ile iyice doymuĢ topraklarda su, toprak havasının yerini alır. Böylece bitki kökleri ve bazı gerekli aerobik mikroorganizmalar, yaĢamları için zorunlu olan oksijenden yararlanmaz (Çelem, Arslan, 1995, s.14).

Saksı, toprak karıĢımı (harç), hava ve sulama suyunun kolaylıkla iĢleyebileceği geçirgenlikte olmalıdır. Saksı toprağı sadece tınlı ya da killi nitelikte olması iç mekan bitkilerinin çoğu için yeterli olmamaktadır. Genellikle saksı toprak karıĢımı, hafif (kumlu-tınlı) bahçe toprağının, torf (turba) ya da yaprak çürüntüsünden elde edilen kompost, yanmıĢ ahır gürbesi ve iri dere kumu ile karıĢtırılması ile hazırlanmaktadır. Bu karıĢımdaki oranlar bitki türlerine göre değiĢmektedir. Örneğin Açelya ve Afrika

(41)

menekĢesinde torf ya da yaprak kompostu, kaktüsler de ise kum oranı yüksek tutulur (Yazgan, 1990, s.10).

Bazı bitkiler ise topraksız karıĢım denen, yanlızca torf ya da yaprak kompostunda yetiĢtirilebilmektedir. Turba ya da torf; fazla yağıĢlı, düĢük sıcaklıktaki ve su birikimi olan yerlerde yetiĢen bitkilerin kısmen ayrıĢması sonucu oluĢan bir çeĢit organik topraktır. Turbalar bitki türleri ve bulundukları yüksekliklere göre değiĢik asit ya da alkali reaksiyon gösterebilir. OluĢtukarı yerin bitki örtüsüne göre 4 ana grupta toplanabilir. Önem sırasına göre; Sphagnum yosunu, Hypnum yosunu, KamıĢsaz turbası ve orman alt turbası olarak sıralanabilir. Avrupa ve Amerika‟da en çok kullanılanı Sphagnum yosunudur. Ancak bunlar ülkemizde az olduğu ya da hiç bulunmadığı için pratikte kullanılmaktadır (Yazgan, 1990, s.10).

Yaprak kompusu; bazı bitkilerin özellikle ağaçların (akçaağaç, meĢe, kayın, çınar, karaağaç gibi )yapraklarının havasız bir ortamda (genellikle toprak altında) amonyum sülfat gibi azotlu bir bileĢik kapsayan yapay gürbe ilave edilip çürütülmesinden elde edilen bir organik materyaldır. Hazırlanmasından 12-18 ay sonra kullanılabilir hale gelmektedir. Ġçerisinde bulunan yabancı ot tohumları, nematodlar, zararlı böcek ya da hastalık mantarlarının yok edilebilmesi için sterilize edilmeden kullanılmamalıdır (Yazgan, 1990, s.10).

4.1.3.1.2.

Sıcaklık

Sıcaklık, bitkilerin geliĢmesi ve bazı fizyolojik olayların cereyan etmesinde etkili olan klimatik bir faktördür. Bitkilerin faal olmadığı latend devrede bile, organlarındaki bio-kimyasal sürecin devam etmesi sıcaklığa bağlıdır ( Çepel, 1985, s.175).

Sıcaklığın fotosentez olayındaki etkisi, ıĢığa oranla daha azdır. Ancak buna göre, araĢtırmalara bitkilerin fotosentez yapmaya baĢlamaları için belirli bir sıcaklık derecesi gerekmektedir. Nitekim, sıcaklığın 30 °C‟ye eriĢtiğinde, fotosentezin en yüksek hızına eriĢtiği, fotosentez hızının 30 °C‟den itibaren azalmaya baĢladığı ve 40-45 °C‟de sıfıra düĢtüğü yapılan araĢtırmalardan ortaya çıkmıĢtır ( Çepel, 1985, s.175).

(42)

dayıl ısınma, pencere ve duvar hacmine bağlı olduğundan dıĢ mekanlardan büyük farklılıklar gösterir. Öte yandan, klima sistemleri de iç mekanlardaki sıcaklıkları arzu edildiği Ģekilde değiĢtirebilmektedirler (Ulus, 1993, s.9).

Sıcaklık da ıĢık gibi iç mekan bitkilerinin dengeli bir büyüme yapabilmeleri için gereklidir. Sıcaklık isteği türlere göre değiĢir ve belli derecelerin altına düĢerse süs bitkilerinin ölmesi kaçınılmaz olur. Ancak iç mekan bitkilerinin sıcaklık istekleri birbirine göre büyük farklılıklar gösterir. Bazı tropik bitkiler 10 °C‟nin altındaki sıcaklıklardan zarar görurken bazı süs bitkileri 0 °C‟ye kadar olan sıcaklıklardan etkilenmezler (Atalay, 2004, s.72).

Sıcaklık gereksinimlerine göre, iç mekan süs bitkileri genel olarak üç grup altında toplanabilir (Çizelge 1).

a. Yüksek sıcaklığa gereksinim gösteren bitkiler: Tropikal kökenli olan bu bitkiler, kıĢın 16-20 °C yazın ise 18-25 °C sıcaklık, genel olarak % 80-85 orantılı nem ve çoğunlukla yarı gölge veya gölge yerlerde iyi bir geliĢme gösterirler.

b. Orta derecede sıcaklığa gereksinim gösteren bitkiler: Bu süs bitkileri, kıĢın 8-15 °C, yazın ise 8-15-18 °C veya daha yüsek sıcaklıkta aydınlık ve havadar yerlere gereksinme gösterirler.

c. DüĢük sıcaklığa gereksinim duyan bitkiler: Bunlar, kıĢın 5-8 °C sıcaklıktaki iç mekanlarda, yazın ise bahçelerde yetiĢtirilebilen bitkilerdir. Bu bitkiler için en uygun yaz mevsimi sıcaklığı 15-20 °C‟dir ( Oral, 1991, s.9).

(43)

Çizelge 1. Bazı İç Mekan Süs Bitkilerinin Sıcaklık Gereksinimleri (°C) ( Oral, 1991, s.9). YÜKSEK KıĢın: 16-20° Yazın: 18-25° ORTA KıĢın: 8-15° Yazın: 15-18° DÜŞÜK KıĢın: 5-8° Yazın: 15-20° Ananas comosus Anthurium andreanum Aphelandra squarrosa Caladium bicolor Codiaeum variegatum Cordyline fruticosa Dieffenbachia Dracaena Guzmannia lingulata Maranta leuconeura Neoregelia carolinae Phalaenopsis sp. Philodendron erubescens Spathiphyllum wallisii Vriesea splendens Begonya rex Chlorophytum comosum Cyclamen persicum

Ficus benjamina 'Daniella' Ficus benjamina 'Starlight' Ficus benjamina Ficus elastica Ficus lyrata Ficus pumila Monstera deliciosa Nephrolepsis exaltata Primula obconica Saintpaulia İonantha Sansevieria „trifasciata Tredescantia albiflora Aloe arborescens Asparagus plumosus Asparagus sprengeri Bougainvillea glabra var. Sanderiana Fatsia japonica Fuchsia hybrida Helxine soloirolii

4.1.3.1.3. Işık

Ġç mekanda yetiĢen süs bitkileri de doğadaki diğer bitkiler gibi özümleme yapabilmeleri, büyüme ve geliĢmeleri için ıĢığa gereksinim duyarlar. Bu bitkilerin büyük bir kısmının kökeni tropical ormanlara dayanır ve yetersiz ıĢık koĢullarına uyum gösterirler. Sözgelimi Bromeliadlar, Sansevieria, Philodendron, Eğreltiler, Palmiyeler ve yaprakları için yetiĢtirilen diğer bitkiler uzun süre yetersiz ıĢık altında yaĢayabilir, üstelik iyi bir geliĢme bile gösterebilir. Ancak iç mekan bitkilerinin çoğunluğu en iyi Ģekilde ıĢıklandırılmıĢ yerlere konulmayı gerektirir. Çünkü, iç mekanlardaki ıĢık Ģiddeti dıĢarıdakine (açıktakine) ve hatta ağaçların altındakine oranla daha azdır (Oral, 1991, s.11).

(44)

Genellikle tüm bitkiler büyüme ve geliĢimleri için ıĢığa gereksinim duyarlar. Bitkilerin ıĢık istekleri bitki çeĢidine göre değiĢmektedir. Bu durum, özellikle sınırlı ekolojik koĢullara sahip iç mekanlarda yetiĢecek bitkiler için önem taĢır. Çok ıĢık isteyen bitkiler, her zaman direkt güneĢ ıĢığına dayanır anlamına gelmediği gibi, az ıĢık ya da gölge isteyen bitkiler de ıĢıklı ortamda yetiĢebilir. Ama en iyisi bitkinin kendi isteğine uygun yerin seçilmesidir (Yazgan, 1990, s 11).

Bir çok bitki için direkt güneĢ ıĢığı olmaksızın bitkiye nüfus eden ıĢık daha uygun olmalıdır. Bu duruma göre iç mekanda bulundurulacak bitkileri ıĢık isteklerine göre, güneĢli, doğrudan güneĢ ıĢığı almayan bol ıĢıklı, az ıĢıklı ya da yarı gölge ve gölge ortam isteyen bitkiler olarak kaba bir sınıflandırma yapılabilir (Yazgan, 1990, s 11).

Bu sınıflandırmaya göre iç mekanda ıĢık isteği bakımından bitkinin yerleĢtirilebileceği yerin seçiminde iç mekanın bulunduğu yön etkili olmaktadır. Yakın bir bina ya da ağaçlıkla kapanmamıĢ kuzey bakarlı bir pencere kenarı iç mekanda bitki için uygun yetiĢme ortamıdır. Fakat genellikle kuzey bakarlı pencereler komĢu binalara baktığından ancak bu koĢullara uyabilecek gölge bitkileri yetiĢtirilebilir. Doğu ya da batı bakarlı pencereler ise çoğu iç mekan bitkileri için genellikle en iyi koĢulları sağlar. Güney bakarlı pencerelerdeyse yanlızca yüksek ıĢık Ģiddeti ve gün sıcaklığını

seven bitkiler iyi yetiĢebilir. Çoğunlukla gölge, direkt güneĢ ıĢığına göre çiçek saksısı için bir avantajdır. Toprak fazla ısınmadığından kökler yanmaz (Yazgan, 1990, s 11).

Bitkiler, vegatif ve generatif geliĢmelerini sağlamak için çeĢitlere göre belli bir gün uzunluğuna gereksinim duyarlar. IĢıklı dönemlerde karanlık oluĢturularak gün

(45)

uzunluğu yapay olarak değiĢtirilebilir. Karanlık dönemlerde ıĢık ilave edilebilir. Böylece çiçeklenme düzeni sağlanabilir. Buna göre; bazı bitkiler kısa gün bitkisi ( 11 saaten az gün ıĢığı isteyen bitkiler ), bazılarıysa uzun gün bitkisi (gece günden kısa olduğundan tomurcuklananlar) olarak sınıflandırılabilir. Örneğin; Poinsettia

Pulcherrima kısa gün bitkisidir. Çiçeklenmesi buna bağlıdır. 8 saatlik gün ıĢığı yeterli

olmaktadır. Aksi halde çiçeklenme olmamaktadır (Yazgan, 1990, s 11).

4.1.3.1.3.1.

Yapay Işık

GüneĢ ıĢığının yetersiz olduğu durumda yapay ıĢık kullanılması, genellikle baĢvuruların bir yoldur. Yapay ıĢık, güneĢ ıĢığına benzerse de, 4-5 saatlik ıĢığına eĢdeğer bir ıĢıklandırma için aynı süre yapay ıĢık kullanılması yeterli olmaz. Sağlıklı bitki yetiĢtirmek için yaklaĢık 12-16 saat yapay ıĢıklandırma yapmak gerekir. Yapay ıĢıklandırma genellikle floresans tüplerle yapılır. Bunların tesisi ekonomik olduğu gibi, akkor lambalar kullanıldığında görülen fazla sıcaklık da bunlarda oluĢmaz (Oral, 1991, s.13).

Yapay ıĢıklandırma en iyi geliĢen bitkiler Afrika menekĢesi, orkideler ve begonyalardır. Diğer birçok bitki de belirli ölçülerde olmak üzere yapay ıĢığa iyi uyum gösterebilir. Bunlar arasında yaprakları için yetiĢtirilen birçok bitki (özellikle yaprakları alaca renkte olanlar) sayılabilir (Oral, 1991, s.13).

Akkorlu lambalar yukarıda değinilen nedenlerden dolayı daha az baĢarılı olmalarına karĢın, özellikle geniĢ alanları ve bahçeleri ıĢıklandırmak veya gece belli bir grup bitkiye spot olarak ıĢıklandırmak amacıyla daha fazla kullanım alanı bulmuĢlardır. Akkorlu lambaların ısıtma dezavantajı, soğuk ıĢınlı ampuller kullanılmasıyla ortadan kalkmıĢtır. Lambadan belirli bir uzaklıkta (30 cm uzaklıkta) bitkiyi muhafaza etmek koĢuluyla herhangi bir masa lambasına takılı 75 watt‟lık bir ampul ile de bitki geliĢimini bir miktar iyileĢtirmek olanaklıdır (Oral, 1991, s.13).

(46)

Celosia argentae “Plumosa” Chrysanthemum İndicum Cordyline „fruticosa “Kiwi” Crassula coccinea Crassula socialis Dudleya pulverulenta Hoya carnosa “Variegata” Nerium oleander Punica granatum var. nana

Fittonia verschaffeltii “Janita” Hedera helix “California” Monstera deliciosa

Nephrolepsis exaltata “Bostoniensis”

Philodendron “Medisa” Philodendron erubescens “Red Emerald” Schlumbergera truncata Philodendron bipinnatifidum Philodendron scandens Schefflera arboricola “Luciana” Selaginella martensii Soleirolia soleirolii Spathiphyllum “Euro Gigant”

4.1.3.1.4. Nisbi Nem

Bitki köklerinin suya olan gereksiniminin yanısıra, toprak üstü aksamı da neme gereksinim gösterir. Nem isteği, bitkinin bulundurulduğu yerin nisbi nemine, sıcaklık ve ıĢık durumuna, bitkinin cinsine, yaĢına, büyüklüğüne, mevsime bitkinin geliĢme ya da dinlenme devresinde bulunmasına göre değiĢir. Örneğin kaktüs ve sukkulentler kuru havadan rahatsız olmazlar. Buna karĢın doğal yaĢam ortamında nisbi nemin yüksek olduğu orman bitkiler (Orkide, Eğrelti v.s.) ile pek çok dekoratif bitki yüksek nem ister.

Ficus (Kauçuk) türleri gibi derimsi yaprakları olan bitkiler, kuru havaya dayanıklıdır.

(47)

nem ister. Sürgün ve genç yapraklar, yüksek sıcaklıkta oluĢmalarına karĢın sıcaklık ile nemi birlike isterler (Çelem ve Arslan, 1995, s.12).

Bitkilerde solunum ve özümlemenin olabilmesi, hava nisbi neminin ( su buharı miktarı ) düzenli seviyesine bağlıdır. Her bitkinin yaĢam olaylarının gerçekleĢmesi için gereken bir nisbi nem miktarı vardır. Topraktaki su kadar, havadaki nisbi nem miktarı da büyüme ve geliĢmede önem taĢır (Yazgan,1990,s.11).

Ġç mekanda nem miktarı doğal ortamdakine uymaz. Ancak özel yetiĢtirme ortamı olan yerlerde (Örneğin; Seralarda) diğer ekolojik koĢullar gibi nisbi nem miktarı da sağlanabilir. Ev ve iĢ yeri gibi iç mekanlarda ıĢık ve sıcaklık, nemi alıcı özellikte olduğundan bitkilerin transpirasyonlarını (terleme) arttırarak büyük ölçüde zarar görmelerine neden olur. Transpirasyonun hızlanması ile örneğin, Peperomia ve

Saintpaulia (Afrika MenekĢesi) gibi bitkilerde genç yapraklar buruĢur ve dökülür

(Yazgan,1990,s.11).

Genellikle, çoğu iç mekan bitkileri için optimum nisbi nem oranı % 60-70 arasındadır. Nem oranının düĢük olması, aĢağıda belirtilen pratik yöntemlerle giderilebilir ;

- Bir püskürtücü ile bitki yapraklarına kireçsiz ılık su püskürtme,

- Çakıl ya da turba v.b. organik materyal dolu bir kaba bitki saksısını oturtma, - Radyatör yanına ya da üzerine içi su dolu bir kap koyma,

- Bitkinin yapraklarını yıkama ya da nemli pamuklu bir bezle silme,

- Grup halinde bulunan bir kaç saksı çevresine turba sarma gibi pratik çözümler kuru havanın sorun olduğu iç mekanlarda yararlı olabilir (ġekil 3-4-5-6) (Yazgan,1990,s.11).

Toprağın nem düzeyi mikroorganizmaların iĢlerliğini etkilediğinden, bitki geliĢimini de dolaylı biçimde etkiler. Son derece düĢük ya da son derece yüksek nem düzeylerinde, toprak nitrifikasyon reaksiyonunun oluĢunu sağlayan

(48)

Şekil 3 : Bitkiyi saksısı ile birlikte içi nemli kum dolu ikinci bir kaba koymak bitki civarındaki havayı nemlendireceğinden, nem açısından olumlu katkı sağlar ( Çelem, Arslan, 1995, s.13).

Şekil 4 : Bitkiyi, içi su dolu ikinci bir kaba ters olarak konulmuĢ boĢ saksı üzerine yerleĢtirmek de bu konuda olumlu sonuç verecektir ( Çelem, Arslan, 995, s.13).

Şekil 5 : Bir baĢka yöntem ise, bitkiyi içi nemli çakıl dolu ikinci bir kaba koymaktır (Çelem, Arslan, 1995, s.13).

Şekil

Şekil 1: 1857 Yılına Ait Sera Örneği (Yazgan, 2003, s.4)
Şekil 2: Victoria Dönemine Ait Ġç Mekan Bitki Düzenlemesi (Manaker, 1998)
Şekil 5 : Bir baĢka yöntem ise, bitkiyi içi nemli çakıl dolu ikinci bir kaba koymaktır   (Çelem, Arslan, 1995, s.13)
Şekil 6 : Bitkinin yapraklarına hergün sabah ya da akĢam saatlerinde su püskürtmek  sıkca kullanılan bir yöntemdir (Çelem, Arslan, 1995, s.13)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

(1) oxLDL may induce radical-radical termination reactions by oxLDL-derived lipid radical interactions with free radicals (such as hydroxyl radicals) released from

專案說明會當日餐敘情形 數位圖書館專案經理需要具備的能力?

Ordered probit olasılık modelinin oluĢturulmasında cinsiyet, medeni durum, çocuk sayısı, yaĢ, eğitim, gelir, Ģans oyunlarına aylık yapılan harcama tutarı,

Laparoskopik sleeve gastrektomi (LSG) son yıllarda primer bariatrik cerrahi yöntem olarak artan sıklıkla kullanılmaktadır. Literatürde, LSG’nin kısa dönem sonuçları

Yuvarlak kıkırdak halkaların üzerindeki epitel tabaka, mukus bezleri içeren yalancı çok katlı silli silindirik epitel (Şekil 3.11.a), yassı kıkırdaklar üzerindeki epitel

Ayrıca, hidrofilleştirme işleminin ananas lifli kumaşlar üzerine etkisinin değerlendirilebilmesi için direk ham kumaş üzerine optimum ozonlu ağartma şartlarında

The researchers used the descriptive-analytical approach to analyze the content of the mathematics book for the sixth scientific grade for the academic year 2020/2021 AD,