• Sonuç bulunamadı

Avni Arbaş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Avni Arbaş"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

• ••

A V N İ A R B A Ş

fu la

I

2 --V 0

2

C u m h u riyet dönem i Türk Resim sanatının ustalarından

Avni A rbaş 5 0 . S anat Yılını T ü rkiye İş Bankası Kibele

S anat G alerisi'nde açılan bir re tro s p e k tif sergi ile

ku tladı. S anatçının İstan b u l'd a başlayan, 3 0 yıl P a ris 'te

geçen ve şu anda Foça'daki atö lyes in d e süregiden

sanat yaşam ını, anılarını söyleştik, genç san atçılara

ö ğ ü tlerin i dinledik.

V

A vni A rb aş 'ın babası ^ A lb a y M e h m e t N uri B ey * - _

Sizde bu denli yoğun insan sevgisini oluşturan duygularda anılarınızı zorlarsak...

Babam! On yaşımda kaybettiğim ba­ bam tüm yaşamımda benim bir öğretme- nimdi. İyi bir pedagogmuş da, bana hep işle ilgili sırlarını anlatarak (belki bunlar gerçek bile değildi) kendime güvenimi sağladı, sır saklama özelliğini kazandım. Ancak bana öğrettiği en önemli şey insan sevgisidir. Bu sevgidir Nazım Hikmet’i anlamama, Mustafa Kemal'i hümanist yönüyle resmetmeme olanak veren. Fo­ ça’daki atölyemde bir yangın çıktı. Ref­ leks olarak evden babamın fotoğrafını ve Orhan Peker’in bir eşek resmini almış­ tım. Çok sevdiğim Orhan Peker’in artık yaşamadığını ve liretemeyeceğini düşün­ düm. Tüm bu değerleri kendisi de resim yapan babam Albay Mehmet Nuri’den edindim.

Güzel Sanatlar Akademisi Resim bö­ lümü Leopold Levy Atölyesi’nden 1946 yılında Fransa bursunu kaza­ nıp Paris’e gittikten sonra 1977 yılı­ na kadar yurtdışında yaşadınız. Ge­ rek tüm sanatçdarın arayışlar içeri­ sinde olduğu Paris günlerinizde, ge­ rek 194l’de Liman sergisindeki re­ simlerinizde, belki de 30 yd sonra bambaşka bir çehre ile karşılaştığı­ nız İstanbul’da ürettiklerinizde deği­ şim değil, bir süreklilik gözleniyor. Çünkü bu resimlerdeki ortak özellik doğadan öte insana yöneliş. Yanılı­ yor muyum?

Haklısınız. Çünkü benim için önemli olan peyzaj değil insandır. Ben Türkiyeli bir ressamım, ancak her şeyden önce hü­ manistim. Yaşadıklarımı resmederim. İs­ ter Paris’te, ister özlemle aradığım eski İs­ tanbul’da olsun içimden gelen resmi yapa­ rım. İnsan, hayvan, peyzaj... Tüm yapıtla­ rımda dayandığım ideoloji hümanizmdir.

Babam ın bana ö ğ re ttiğ i en

önem li şey insan sevgisidir.

Bu sevgidir N azım H ikm et'i

an lam am a, M ustafa K em al'i

hüm anist yönüyle

res m e tm em e olanak veren.

E V İN İYEM

(2)

Genç s a n atç ılar hem en para ve şö hret ka zan m ay

be klem em e lile r. Önem li olan ö zg ür olarak resim

y a p a b ilm ek tir.

V a z o d a Ç içe kle r

Kuvayi Milliye Atları resim serüveni­ nizde çok önemli bir yere sahip. Bu resimlerde de babanızın etkisi var mı?

Babam Kuvayi Milliye’ye mensup bir süvari zabitiydi. Atlar, çocukluğumdan beri tutkumdu. Nazım Hikmet’le Paris’te­ ki dostluğumuz, onun ünlü şiiri, Kuvayi Milliye Atlan dizisini gerçekleştirmeme neden olmuştur. Atlar sürekli fırçamın ucundadır. Daha önce de yaptığım cirit oyununu resmedeceğim şimdilerde.

Resimlerinizin tümüne baktığımızda portrelerin önemi yadsınamaz. İlk eşiniz Zerrin Hanım’ın portrelerin­ deki hüzün, ikinci eşiniz Henriet- te’nin değişik dönemlerine ait port­

releri, çocuk resimlerinizdeki

umut...

(3)

Yaşadı-* ** * ** * ■ - : , » • ■ ■■■■

ğım çevre, etkilendiğim insanlar ve bu in­ sanların gerçek kimlikleri... Örneğin Ata­ türk’ün kahraman kimliğinin ötesinde benim için önemli olan hümanist ruhunu yansıtan resimler ürettim. İlk eşimi kızı­ mızı dünyaya getirirken kaybettim ve kı­ zıma onun ismini verdim. Çocuklar be­ nim için çok önemlidir. Çevremdeki dostlarımın çocuklarının portreleridir tü­ mü. Benim dostlanm kimi zaman kırk yıl­ lık arkadaşlanm kimi zaman da köydeki balıkçılar olabilir. Torunum Derya doğ­ madan bir çocuk portresi yap- _ mıştım. Öylesine Derya’ya

benzedi ki, beni şaşırttı.

Uzun yıllar sonra yurdunuza dönün­ ce nasü bir Tür­ kiye ile karşdaş-

tınız? j| Hayal kırıklı- j ğı! Çok kirlen- I miş insanlarla karşılaştım. ‘Pa­ ra’ tüm değerle­ rin önüne geç­ miş. Türkiye’yi M

Atatürk kurdu, t Uğur Mumcu gibiler savundu. Ama 1980

sonrası bu değerlerden maalesef uzakla­ şıldı. İkinci bir kurtuluş savaşı içindeyiz ve maalesef bu sefer düşmanımız içer­ den. Dahili düşman harici düşmandan çok daha tehlikelidir. Atatürk portelerini yinelemem, ressam olarak tek silahım fır­ çamla, kurtancımızı anımsatmak içindir.

50. sanat yılını dolduran bir usta ola­ rak genç ressamlara önerileriniz ne­ lerdir?

Ben otuz yılı aşkın bir süredir Türki­ ye’de aynı galeri ile çalışırım. Ressamın belli bir galerisi olması çok önemlidir. Sanatçı para ile uğraşmamalıdır, bu ne- fe denle atölye satışın­ dan kaçınmalıdır. Hem ruh sağlığı açısmdan, hem de vakit kaybıdır. Müzayedeler sa­ natçının fiyatını oluşturur. Genç sanatçılar he-_t men para ve şöh-V ret kazanmayı lf b ek lem em e liler. ' Önemli olan özgür olarak resim yapabil­ mektir. ^ 3

-Flu t Ç alan Çocuk

H e n rie tte 'in P o rtre s i

O tu ra n K adın (Z e r r in A rb aş )

A vni A rb a ş 'ın lito g ra file rin d e n biri

H b »

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun üstünde en büyük me­ ziyeti, herkesin bildiği gibi, so­ nuna kadar Atatürkçü kalmış olması, sonuna kadar gericili­ ğin karşısında bulunmuş olma­ sı,

Epey müddettenberi hakkında soruşturmalar yapılmakta olan Halit Ziya ile şoför Karakin dün Adliye’ye verilmişler ve ikinci Sullı Ceza Hâkimi tarafından

Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kronolojik Türk Sinema Tarihi (1914-1988) adlı önem­ li bir saptama uğraşından sonra bu yıl da Türkiye Si­

D’après l’ordre du sultan Moustafa, les pages de la Petite chambre durent se transporter dans l’ancien scraï, et alors cette chambre fi •'ul-ù-fail fermée ; plus

İşte Beyoğlu dramatik belgeseli yakın tarihimizi bile çözümleyemeyecek duruma geldiğimizin belgesi sayılabilir. Nostalji, bu­ günden düşmanca hesap sormaya

Basın gerçek değere gereken eleştiriyi getirdiği, boyalı basın yok denecek kadar az olduğu (bizde ise ciddi basın yok denecek kadar az) hükümet gerçek sanatçıları

Can Kıraç, hayal ettiği öz­ gürlük ile karşılaştığı özgür­ lüğün çok farklı olduğunu da vurguluyor. Toplum içinde, aile sorumlulukları devam ederken bir

Bu yılki fuarın bir özelliği de De­ koratif Sanat Eserlerine yer ver­ mesi, antika eserlerin yanı sıra günümüzde yapılan çeşitli eşya­ ların da sergilenm