• Sonuç bulunamadı

Türk sinemasının 59 yıllık tarihi:Agah Özgüç'ün hazırladığı sözlük 4 bine yakın filmografiyi içeriyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk sinemasının 59 yıllık tarihi:Agah Özgüç'ün hazırladığı sözlük 4 bine yakın filmografiyi içeriyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Agâh Özgüçün hazırladığı sözlük 4 hine yakın fılm ografıyi içeriyor

Türk sinemasının 59 yıllık tarihi

Türk Filmleri Sözlüğü (1914-1973) Birinci

cilt / Agâh Özgüç_____________________

SESAM Yayınları-355 S./50.000 TL.

FATMA ORAN r u r k rİLMUMI SOZLÜOu t tuttuğunuz bu kitabın

“ İçinde dört bine yakın filmog- rafî ile Türk sinemasınuı elli do­ kuz yıllık tarihini önünüze seren bu kitabın ilginç bir hikâyesi var. Ve gerçekten de bu hikâye başlı- başına bir serüvendir. Bu kitapla ilgili serüven dört beş yıl öncesin­ den başlar. Bütünüyle elinizde hazırlanmasında ilk katkısı olan kişi, sinema eleştirmeni dostum Giovanni Scog- namillo’dur. Başlangıçta ortaklaşa hazırlanması dü­ şünülen bu kitapta 1914-1964 yılları arasında çevril­ miş tüm filmler yer alacaktı. Scognamillo’nun daha önceden hazırladığı 1914-19£9 yılları arasındaki fil- mografilerle benim özel arşivimdeki filmografiler bir araya getirilerek işe başlandı. Ne var ki Scognamil­ lo’nun derledikleriyle benim çeşitli kaynaklardan ya­ rarlandığım filmografiler arasında bir hayli tutarsız­ lıklar vardı. Örneğin, Sansür Kurulu’nca tasdik edil­ miş bazı senaryolar -onaylandıkları için- sanki çev­ rilmiş gibi gösterilmiş, yanlarına da yönetmenleri ve oyuncuları sıralanmıştı. Daha çok bu tutarsızlıklar, 1950-59 yıllan arasındaki filmografilerdeydi. Bundan

böyle bu yanlışları temizleyip ayıklamak için filmog- rafilerde adı geçen yönetmenler ve oyuncularla tek tek konuşmak gerekiyordu. Bu, gerçekte özellikle bir sabır işiydi. Üstelik tek bir kişinin yapabileceği bir iş değil, ekip çalışması gerektiren bir araştırma işiy­ di bu...”

İşte on altı yıl önce Agâh Ö zgüç tarafından yazılan bu satırlar, “ Türk Filmleri Sözlüğü” nün (şubat 1973) ilk basımından yapılan alıntılardır.

İlk baskısı 1973 yılında gerçekleştirilen sözlüğün, as­ lına bakılırsa yalnızca bir ‘taslak’ olduğunu söylüyor Agâh Özgüç. Ama eksikleri ve bazı yanlışları içeren on altı yıl önceki bu ‘taslak’ olmasaydı, kuşkusuz Türk Filmleri Sözlüğü’nün ikinci basımı kesinlikle yapı­ lamazdı.

Türk sinemasının altmış yıllık film tarihini içeren fil- mografya dizini, kronolojik ve alfabetik bir sıraya göre düzenlendi. Konularının yanı sıra filmlerin altlarına içte ve dışta kazandığı ödüller, eleştiri notları, alıntılar ve kaynaklar eklendi. Dört bine yakın filmografya içinde, elbette konuları saptanamayan ve saptanması da müm­ kün olmayan filmler de görülecektir. Ama gerek film­ lerde gerek filmlerin konularındaki eksikliğin bu ikin­ ci basımda en aza indirildiğini de öğreniyoruz Agâh Öz- güç’ten...

1914’ten 1973’e kadar olan süreyi kapsayan Türk Filmleri Sözlüğü, baskıya girip yayımlandığında, sine­ mamız da 75. yılına girmiş oldu. Bu altmış yıllık süre içinde 3359 film üretilmiştir ve bu arada da akla hemen şöyle bir soru gelebilir: Neden Türk sinemasının alt­

Müjde Ar, yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı “Asiye”de

mış yılı? Bu filmografya 1973 yılında kalmayıp son on beş yılı da içine alarak günümüze, yani 1989’lara kadar gelemez miydi?

Sanmıyoruz. Agâh Özgüç, Türk sinemasının son on beş yılını da bu cilde aldığı takdirde, yetmiş beş yıllık bir tarihin tek bir kitapta toplanması epey ‘zor’ olacaktı. Bu zorluk ise 1973 yılından sonraki dönemlerde Türk filmleriyle ilgili belgelerin daha bol olması nedeniyle bir cilde sığmaması kuşkusundan kaynaklanıyordu. Çünkü 1973-89 yıllarım kapsayan Türk sinemasının son on beş yıllık sürede çekilen film sayısı, altmış yıla be­ deldi; film sayısı üç binin üzerine taşmıştı. Bu sayıya eleştiri kaynaklarını ve gerekli dipnotlarını da ekledi­ ğinde, Agâh Ö zgüç’ün yetmiş beş yıllık bir filmograf­ ya çalışmasını ancak iki ayrı ciltte toplaması mümkün olacaktı. Öyle de oldu.

Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kronolojik Türk Sinema Tarihi (1914-1988) adlı önem­ li bir saptama uğraşından sonra bu yıl da Türkiye Si­ nema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) tarafın­ dan yayımlanan Türk Filmleri Sözlüğü’nü (1914-1973) bize kazandıran Agâh Özgüç, 1961’lerden beri büyük bir sabır ve inatla sinemamız için savaş veren araştır­ macı bir gazetecimiz...

Özgüç’ün yaptığı iş, toplumumuzun kendine özgü ni­ telikleri; unutkanlığı, değerbilmezliği, nankörlüğü ve alışkanlıkları göz önüne alındığında daha da çok önem kazanıyor...

Özgüç’ün öteki kitapları:

Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney-Afa Y. Arkadaşım Yılmaz Güney-Broy Y.

Türk Sinemasında Cinselliğin Tarihi-Broy Y. Türk Sinemasında Ön Kadın-Broy Y. Şiirlerle Sinema-Habora Y.

Cahide-Broy Y.

Not: ikinci cildi sonbaharda yayımlanacak olan Türk Filmleri Sözlüğü, yalnızca SESAM’da satılıyor.

C U M H U R İ Y E T K İ T A P

S A Y I 21

S A Y F A 1 7

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

NASA’n›n morötesi dalgaboylar›na duyarl› Gökada Evrim Kaflifi (GALEX) uydusu, Araba Tekeri’nin de, görünür çap›n›n iki kat›na kadar uzanan daha genifl bir

mimarisinin görkemi, sanatçıların özenle renklendirdiği duvarlar, tavanlar, palmetler ya da yapımında cömertçe kullanılan altın yaldızın karşı konulmaz

Ancak orga- nik gıda üreticileri için yıkama sırasında bu tür maddelerin kullanımı bir seçenek değil, çünkü organik üretimde kullanılacak mad- delerin organik üretime

Gayretli münakkidim 4 üncü yanlış olarak Şinasi’nin Tercümanı ahval ve Tasviri efkâr’ daki makalelerinin bugün bile istifade ve ibret verecek kıymette

Edward Blak’ın üç oğlundan Almanya’da eğitim gören Ed­ mond Blak, Osmanlı ordusunda subaylık yapmış ve Blak Paşa olarak tanınmıştır. Blak Paşa,

Sayfalarını çevirirken Piyer Loti’- tıin muhayyilesini dirilmiş görüyorum ve muhtelif formalara sıkıştırılmış re­ simler arasında dünyanın bir çok

Vaktile, benim de kalem yar­ dımımla milliyetçi “Turan,, gazete­ sini çıkarmış olan Zekeriya Beyin Türk ordusunu, Türk milliyetper­ verlerini ve Türk

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil