• Sonuç bulunamadı

Başlık: YOMESAN'IN KÖPEK VE KEDİ CESTOD'LARINA ETKİSİYazar(lar):GÜRALP, Nevzat;TİGİN, Y.Cilt: 13 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002132 Yayın Tarihi: 1966 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: YOMESAN'IN KÖPEK VE KEDİ CESTOD'LARINA ETKİSİYazar(lar):GÜRALP, Nevzat;TİGİN, Y.Cilt: 13 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002132 Yayın Tarihi: 1966 PDF"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. O. Veteriner Fakültesi Para:::.itoloji ve Helmintoloji Küısüsü

YOMESAN'IN KÖPEK VE KEDt CESTOD'LARINA

ETKİsİ

Nevzat Güralp*

Giriş

Yılmaz Tiğin**

Ev Iıayvanı olarak köpek ve kedi para;,it1crinin yayılı~ ve kdavi-si, insan ve hayvanların, c,;Jcllikle ruminantların sağlığı ile yakın ilgisi bakımından ü;Jerinde fazlaca durulması icab eden bir konudur.

Kedi ve bilhassa köpeklerdt~ bulun;ın ~eritlerin bir çoğunun bu hayvanların barındıkları evin halkı \T geL;indikleri mer'a,

ot-lak kır ~art1arında diğer ehli ve yabani hayvanlar için bir enfeksiyon kaynağı olması hususu, bu para"itlcre kaqı daha etkili bir ilaç bu-lunmakta gayret sarfi için ilgili meslek ve müesseseleri daima tahrik ctmi~tir.

Bu ara~tırmalar sonucunda Yomesail, gerek insan ve gerekse ehli hayvanların cestodlarının tedavisinele etkili bir ilaç olarak bir kaç senedenberi ü/~eıinde ısrarla durulmu~tur. Bunu dikkate alarak ilacı biL; de yukarıela bildirilen hayvanların cestodları ü~erinde de-neyerek sonuçlardan meslckda~larımı:;ı haberdar etmeye karar ver-dik.

Yomesan N-(2' chloro-4'-nitroplıenyl)-s- chloro salicylamide terkibinde solgun sarı renkte kokusL:' ve le;,;;etsiz kristal bir tOL;dur. Cestod'lar üzerine vermicid bir etki yapmaktadır. Bu parahitlerin adale ve yapı~ma organbnnı pe1.rali;:,e etmek suretiyle tesirini göster-metediL Konakçı sisteminde absorbe edilmesi çabuk olmadığından e.nniyet hududu geni~tiL

Gönnert ve Schraufstattcr (7), 1'. hydatigena ve D. caninum'la tabii enfeksiyonlu köpeklere 500-2000 mg. jkg. ve tek dOL; halinde Yomesan vererek bunları tedavi ettiklerini bildirmektedirler. Hecht

* .'\.Ü. Veteriııer Fakültesi Parazitoloji ,.e Helmintoloji Kürsüsü I'roksiirü.Ankara-Türkiye.

** /\.Ü. Veteriner Fakülte>i Parazitoloji ve Helminoloji Kürsüsü Dr. Asistaııı. Ankara-Türkiye.

(2)

251 Nevzat Güralp - Y,lmaz Tiğİıı

ve Gloxhuber (g), köpek ve kedilerin kilo sıkletlerine vasati 250 mg.

ve oralolarak verdikleri Yomesan'ın bu hayvanlarda ekseriya

kus-ma meydana getirdiğini, bununla beraber kedilerin' bazı münferit

olaylarda 500--IOOO mg.jkg. a tahammül gösterdiklerini

yazmakta-dırlar. Aynı ara~tırıcılar (g), iki kediyc ı00 mg. /kg. ve bir kediye 25°

mg.jkg. Yomesan'ı devamlı olarak i 2 gün arka arkaya vermişler ve

her üç kedide de bari,~ şekilde kilo kaybı görmüşlerdir. Bu hayvanlar

i4 günlük mü~ahede periyodu sonunda normal kilolarını tekrar

almışlardır. Kedilerin idrarları albumin bakımından menfi

bulun-mu~, kanlarının al ve ak yuvarlar tablosunda patolojik bulguya

rast-lanmamıştır. Hecht ve Gloxhuber (g), üç köpeğe 100 mg.jkg.

Yome-san'ı oralolarak birine 96 diğer ikisine ise 84 defa vermişlerdir.

Hay-vanlar bu doza bariL; bir araz göstermeden ve genel durumlarında hiç

bir bozukluk olmadan dayanmışlardır. Kanın al ve akyuvar

tablosun-da patolojik değişiklik görülmemi~, idrarlarında albumine

ra~t-lanmaml~tır.

Kurclec ve Rijavec (ıo), deneysel olarak E. granulosus'la üç

aylık enfekte dört köpeğin üçünün kilo sıkletine 100 mg. Yomesan'ı

sütle, aynı d07;daki ilacı ise bir köpeğe at eti ile birlikte vererek

yap-tıkları deneyler sonunda, ilk üç köpeğin otopsisinde bu parazitlere

rastlamamışlar, muhtemelen ilacı kusmuş olan dördüncüde ise 2500

E. granulosus görmüşlerdir. Aynı yazarlar (I o), D. caninum'lu üç

köpeğin kilo sıkletlerine verdikleri i00 mg. Yomesan'ın, gaita

mu-ayenesi sonuçlarına göre bu parazitleri elimine ettiğini tesbit

etmiş-lerdir. Cacho, Ramirez ve Mc Gregor (2) E. granulosus'la suni

ola-rak enfekte köpeklere, 10-12 hafta sonra 25°, 500 ve 750 mg.jkg.

Yomesan vermişler, bu parazitlere etkisini

%

8g olarak tesbit ederek

son dozun ideal olduğunu bildirmi~lerclir. De1ak ve arkadaşları (4),

yirmi dört saat perhizi müteakip köpeklerin kilo sıkletine IOO mg.

verdikleri Yomesan'ın E. granulosus'a etkisiz olduğunu

görmü~ler-dir. 300 mg. jkg. kullanıldığı hallerde aynı ilaç bu cestodlara

%

33.3, 500 mg.jkg. verildiği zaman ise

%

76.9 etkili olmuştur.

Yu-karıda bildiren dozlarda Yomesan köpeklerde toksik bir etki

yap-mamıştır. Yazarlara (4) göre, sondozda Yomesan kullanılan

köpek-lerde E. granulosus'lar lıenüz gelişmemişlerdi. Forbes (5), suni ola

rak E. granulosus ve T hydatigena ilc enfekte ettiği köpekleri n kilo

sıkletlerine Yomesan'ı 50, 100 ve 150 mg. ve 24 saat açlığı müteakip

vermiştir. Birinci dozda verilen ila!,: T. hydatigena'lı köpekleri n

%

66 sında tam bir etki meydana getirmiş, son iki doz mezkur

ten-yaya

%

i00 tesirli olmuştur. Aynı yazar (5), E. granulosus'la

enfek-te ettiği köpeklere bu cestod olgunlaşmadan ve enfeksiyondan sonraki 40

(3)

parazit-Yoıııesaıı'ııı Köpek '"C Kedi Cc.tod"larına Etki,i 255

kre etkisinin az olduğunu bildirmektedir. Yomesan üç lıayvanda

ezilerek at eti ile birlikte, diğerlerinde ise jelatin "kapsül ıçinde veril-miştir.

Forbes (5), ba~ka bir deneyde yukarıda bildirilen iki tür

ces-tod'la enfekte köpeklere Yomesan'ı tablet şeklinde kullanmıştır.

Bunun için bir köpeğe ı 00 mg.jkg. iki köpekten birisine 200 mg.jkg.

Yomesan'ı yirmi dört saat ara ile iki doz olarak, diğerine aym miktar

ilacı yirmi dörder saat aralıklarla dört defa, dördüncü hayvana ise

Yomesan 200 mg./kg. ve fakat on ikişer saat ara ile beş defa

veril-miştir. Bu hayvanların hepsi yukarıdaki dozlarda verilen ilaca

tole-rans göstermişlcr, otopsilerinde T. hydatigcna'ya rastlanmamış,

E. granulosus'a ise ilacın belirli ve müsbet tesiri görülmemiştir.

Gregor (8), türleri belirtiImiyen şerit taşıyan 73 köpeğc

büyüklük-lerine göre Soo mg. lik Yomesan tabletlerinden ı -2 veya dört,

kedi-lere ise ı-2 adet vererek yaptığı çalışmada köpeklerin

%

9ı .8. inin ve kedilerin

%

97 sinin birincitedavi ile şeritlerini attığını bildirmektedir. Kullanılan dozun yarısı hayvanlara verildikten bir saat sonra, geriye kalan kısmı içirilmiştir. Bir vak'a hariç, tedaviye mukavemet eden altı

köpeğin dördünde ikinci defa Yomesan verilişinden sonra klinikman

iyileşme görülmüş, diğer köpeğin tenyalarının düşürülmesi için isc

beş tedaviye ilı tiyaç hasıl olmuştur.

ilk tedaviye mukavemet eden altı köpeğin bqine dörder

tab-let verilmişti ki hu her kiloya 50 mg:Yomesarı demektir.

Babos, Körmöczy ve Lehoczki (I), E. granulosus'la enfekte ı 3

köpeğeıon iki saat perhizden sonra 300- Soo mg./kg. Yomesan veya

aynı aktiv maddeyi taşıyan "Deverınin /\" verdikten 48 saat sonra

öldürülen onbir köpeğin altısında 2-9 cestod bulmuşlardır.

Yazar-lara (ı) göre, yukarıda bildirilen ilaç birer saat ara ile iki doz olarak

verilirse tedavi daha etkili olmaktadır. Bu şekilde tedavi edilen 28

köpeğin sadece birinin otopsisinde parazite rastlanmıştır.

Deneysel olarak, 2-3 haftalık enfekte köpeklere verilen 300-5°0

mg.jkg. Yomesan E. granulosus'a etkisiz kalmış, enfeksiyondan

dört hafta sonra aynı dozların kullanıldığı köpeklerde ise aynı ilaç

tesirli görülmüştür. On iki saat perhizi müteakip 200 mg.jkg. ve

bi-rer saat ara ile iki doz olarak verilen Yomesan, Taenia ve D.

cani-num'ları elimine etmiştir. Aynı yazarlar (ı), Taenia ve

Echinococcus'-un kontrolii için 500 mg.jkg. Yomesan vcrilmesini tavsiye

etmek-tedirler. Turner (ı ı), Yomesan'ı D. caninum'a karşı on beş köpek

ve sekiz kedide denemiştir. On iki saat perhizi müteakip ilaç

köpek-lere ı ıo mg.jkg., kedilere ise ı-2 tablet (500--ıooo mg.) olarak

(4)

256 ~cvz;ıt Güralp - Yılmaz 'l'iğin

dan fazlasını 4 6 halta sonra yeniden tedavi edilmek zorunluğu

hasıl olmuştur.

İkinci tedavide 220 mg. /kg. Yomesan kullanılmıştır. Son doz

verilen köpeklerden bir tanesi tedaviden sekiz, diğeri ise on bir hafta

sonra aynı şikayetlc tekrar getirilmişler, bunlarda yine D. caninum

enfeksiyonu tespit edilmiştir. Köpeklerden biri kiloya 580 mg. aktiv

madde isabet edecek şekilde Yomes;ın'la tedavi edilmiştir.

Yomesan'ın tabkt halinde kullanıldı,ğı kedilerde Turner (I i)

kusma görmüş ve bunun önüne geçmek için tedaviden bir saat

önce sedativ kullanmak icab etmiştir. Yukarıda hildirilen dozla tedavi

edilen kedilcrin hepsinin de 3-4 hafta sonra gaitalarında D.

cani-num halkalarına rastlanmıştır. Bunlardan iki kt~dide yaklaşık olarak birer ay aralıkla ve bildirilen dozun dört misli kullanılarak beş defa

tedavi zorunluğunde kalındığını yazar (I i) bildirmektcdir. Cox ve

Mullce (3), dokuz küpektc Yomcsan tablcderini Taenia türlerine

deneyerek bunun sekizinde <LO i00 sonuç aldıklarını yazmaktadırlar.

Sekiz köpeğin üçünün kilo sıkletine i00 mg., üçünün i50 mg.,

iki-sinin ise 200 mg. Yomcsan verilmiştir.

Friedl (6), türlerini bildirmediği tenyalara karşı muhtelif yaş

ve ağırlıktaki on yedi köpeğe 1/3-7 Yomesan tableti, dürt kediye

ise aynı ilaçtan i .:')-2 tablet vermiştir. On yedi küpeğin on. üçü,

dört kedinin ise üçü tck dozla tedavi edilmişlerdir. Yazarın (6)

ka-naatine göre, Yomcsan'ın etkisiz kaldığı tenya vak'aları takriben •

%

2-3 dür.

Materyal ve Metot

Deneylerimizde köpek ve kedileı'in muhtelif cestodlarına karşı

Yomesan çeşitli dozlarda kullanılmıştır.' ezerinde çalışılan hayvan-ların bir kısmı bu parazitlerle tabiı, büyük bir kısmı ise suni olarak enfekte edilmişlerdir.

Tedaviye alınan köpekler muhtelif yaş (1.5 aylık -- 3 yaş) ve

ağırlıkta (2.800-1 i .500 kg.) bulunuyorlardı. Sunı olarak enfekte

edi-lecek köpeklerin gaitaları ayrı ayrı muayene edilerek cestod taşımadık-ları tesbit edilmiş olmasına rağmen, buntaşımadık-ların her kilo sıkletine 2 mg.

bromhydrate d'arecolin(' verilerek her hangi bir ihtimale kaqı tedavi edilmişlerdir. Bu hayvanlar enfekte edildikten sonra ayrı ayrı

kafes-lerde muhafaza edilerek halka veya yumurta çıkarmaları

beklen-miştir. Gaitada bunların mevcudiyeti makroskopik olarak ve

mikros-kop muayenesiylc tesbit edildik'ten sonra, bu lıayvanlar aşağıda

(5)

Yonıcsaıı'ın Köpek ve Kedi Cestod'larına Etkisi 257

ları bildirilen Yomesan'la tedavi edilmi~lerdiL Sadece ekinokokla enfekte bir köpek, ta~ıdığı parazitler' tenasüli olgunluğa eri~meden ve otuz günlük iken tedavi edilmi~tiL

Bütün deney hayvanlarında Yomesan aynı yol ve ~ekilde kulla-nılml~tır. Tedavi edilecek kedi ve köpekler tartılarak verilecek ilaç miktarı hesaplanmıştır. Yomesan kullanılmadan ıB saat evvel kö-pek ve kedilerin yemi kesilmiş, bunların sadece su içmelerine mü-saade edilmiştir. Tedaviden üç saat önce bunlara 250-500 cc. süt verilmi~ ve sonradan toz halindeki ilaç kıyma ile karı~tırılarak bir defada kullanılmıştır.

Dü~ecek cestodlan görmek için hayvanların altları her gün temizlenmi~, kafeslerin altına karton konularak cestodlar toplan-ml~tlL Dü~en bu ~eritler muayene edilerek scolex ta~ıyıp taşımadık-ları tesbit edilmiştiL

, Denemede kullanılan bütün hayvanların bir kedi hariç olmak üzere tedaviden 2-7 gün sonra ethcr'le uyu tu larak otopsileri yapıl-mı~, barsaklarında bulunan cestod, zincir ve scolcx'leri toplanarak sayım ve te~hisleri yapılmıştır.

Dü~meyen ~eritleri vt'ya sco1ex'lerini toplamak için ekinokokla enfekte köpekler hariç diğerlerinin barsaklarının içinden tazyikli su geçirilmek suretiyle hir küvcttc toplanmıştır. Bunu müteakip bu barsaklann bir ucu I.üt makasla açılar~ık ~o cm. lik kısımlara ayrılmı~, bunların her biri, içinde fizyolojik su bulunan küvetlere ayrı ayn konarak bq saat bekletildikten sonra hem su ve hem de barsak parçaları lupla muayene edilerek bulunan şerit veya scolex'Jeri toplanmıştIL

Aynı şekilde barsağın içinden geçirilen su petri kutularına alı-narak ve siyah zemin üzerinde lupla bakılarak muayene edilmi~, bulunan halka ve scolex'ler toplanmıştır. Elde edilen bu materyal boraksh karminle boyanarak te~hisleri yapılml~tır.

Dipylidiuın caninum'la enfekte köp-ek ve kedi ile diğer deney hayvanları aynı bölmede muhafaza edildiklerinden, reenfeksiyon-lara veya ba~ka cestadlada enfekte diğer hayvanların bu parazitle bula~masına mani olmak için her gün vücutlarının ve bulundukları odanın her tarafına shelltox adlı insektisit püskürtülerek pirelerden temizlenmiştir.

Yomesan köpeklerde Dipylidium caninum, Echinococcus gra-nulosus, Polycephalus multiceps ve Taenia hydatigena'ya, kedilerde ise joyeuxiella pasqualei ve D. caninum'a karşı kuııanılml~tır.

(6)

258 ~cyzat Güralp ..- Y,lmaz Ti~in

D. caninum'lu kedi ve köpekler tabii şartlarda, yukarıda türle-ri belirtilen diğer cestodlarla ise geri kalan hayvanlar, suni olarak enfekte edilmişlerdir.

Köpekler 1'. hydatigena ilc Ankara mezbahasında kesilen ko-yunlardan elde edilen taze halde ve canlı Cysticercus tenuieoIIis'lerIe enfekte edilmiştir. Bu sistiserkler hayvanların dillerinin arkasına bırakılarak çiğnemeye meydanverilmeden yutturulmuşlardır.

1'. hydatigena ile yapılan denemede, dokuz köpek kullanılmıştır. Bunların yedisi beşer, ikisi ise onar C. tenuicollis'k enfekte edilmiş-lerdir.

Beşer adet sistiserklc enfekte edilen yedi köpeğin üçü kontrol olarak bırakılmış, dört köpeğin üçünün kilo sıkletine i 00 mg. bir

tanesinin ise 15° mg. -Yomesan verilmiştir.

Onar adet C. terıuicollis'Ic enfekte köpeğin birisinin kilosuna

200, diğerinde ise 300 İng. Yümesan kullaııılmıştır.

i 00 mg. jkg. ilaç verilen klıpekicI'in biri tedaviden iki gün,

di-ğerleri ise bir hafta sonra ölrliirüIerek otopsileri yapılmıştır.

Üç köpek Ankara mezbahasında kesilen koyunlardan elde edilen 75 canlı Coenurus cerebralis scü!ex'i ile enfekte edilmiştir. Bu sco-lex'Ier küçük .idatin kapsüller içinde hayvanlara yutturulmuştur. Gaitada Polycephalus multiceps hedkalan görüldükten sonra, köpek-lcrin birisine i00 mg. jkg. diğerine 200 mg. jkg. üçüncüsüne ise 250

mg.jkg. Yomesan hesabıanarak' verilmiş ve tedaviden bir hafta son-ra hayvanların otopsileri yapılm'ştır.

Dört köpek Ankara mczbahasından temin edilen taze sığır ka-raciğerindeki fertil ekinokok keselerinden toplanan scolex'lerIe en-fekte edilmişlerdir. Bunun için de ekinokok kistlerinin açılması ile scolex ihtiva ed(~n su bir epürvete konarak çökmesi beklenmiştir. Üstteki sıvı bir saat sonra dökülerek kalan çöküntü 1.5 cm. kutrun-da 25 cc. lik tüplere alınmıştır. Üzerine kafi miktar fizyol~jik su ila-ve edikrek bu tüpler iyice~ çalkalanıp karıştırıldıktan sonra pipetlc üç ayrı zamanda scolex taşıy;ın sıvı l£ıma birer damla konmuş, üzer-leri lamelle kapatılarak l1likroskopta sayımları yapılmıştır. Bu sayım-ların ortalaması ahnmak suretiyle her tüpteki mayiin her damlasının ihtiva ettiği scoIcx sayısı her tüp için ayrı ayrı tesbit edilmiştir.

Köpekler ağızları açıldıktan sonra, damlalıkla verilen scolex taşıyan sıvıyı kolaylıkla yutmuşlardır. Bu teknikle, dört köpeğin her birine onar bin canlı scoIex verilmiştir. Bu hayvanların biri kont-rOL olarak bırakılmış, diğeri 3° günlük iken 300 mg. jkg. Yemesan

(7)

Yomesan'ın Kiipek ve Kedi Cestod'larına Etkİsİ 259 .

ile tedavi edilmi~tir. Geriye kalan iki köpeğe ise bu parazitler

olgun-la~ıp gaitada yumurtaları görüldükten (9ı-93 gün) sonra birisine

300 mg.jkg., diğerine 500 mg.jkg. Yomesan verilmi~tir. Köpeklerin

tedaviden bir hafta sonra otopsileri yapılarak ilacın etkisi tesbit edil-mi~tir.

E. granulosus'la enfekte köpeklerin otopsilerinden sonra

barsak-lar dı~arı alınarak 37°C. lik suya konmuş, bu suya

%

o.ı amcoline

hydrobromide ilave edilmiştir. Çalışanların bulaşmalarına mani

ol-mak için buna ayrıca % io fQrmol mahlulünden bir miktar konarak

barsaklar dört saat bu su içinde bekletilmiştir. Bu müddet sonunda

barsaklar yirmişer santim uzunlukta kesilerek açılmış, bir bistüri

ile kazınarak muhteviyat" ayrı bir kapta toplanmıştır. Gerek bu muh-teviyat ve gerekse barsakların içinde bekletildiği su, kalın bir

süzgeç-ten geçirilip lüzumsuz kısımlar atıldıktan sonra küçük miktarlar

halinde petri kutularında alınarak steroskobik mikroskop altında

muayene edilmiş, bulunan E. granulosus'lar toplanarak sayılmıştır.

Yomesan, tabii enfekte üç köpekte D. caninum'a karşı kilo

sık-lete i00, i50 ve 300 mg. verilerek kullanılmıştır. Her üç köpek te

tedaviden bir hafta sonra öldürülmüşlerdir.

Yomesan'ı iki kedide kullanmak imkanını bulduk. Bunlar

iki-şer aylık 885 ve i920 gm. ağırlığında yerli hayvanlardı. Birisi D. ca

ninum'la tabii enfekte olup bunun kilo sıkletine 250 mg. Yomesan

verilmi~tir. Diğer kediye Ceyhan Harasından getirilen ve

J.

pasqua-lei cysticercoid'leri ile enfekte iki kertcnkcle (Hemidactylus turcicus)

yedirilmek suretiyle enfekte edilip gaitasında bunun yumurtalarını

tesbitten sonra 250 mg.jkg. Yomesan verilmiştir. Tedaviden sonraki

38 inci günde bu kedinin gaitasında yeniden halka görülmesi üzerine

bu defa hayvanın kilo sıkletine 500 mg. ilaç verilmi~tir. Yirmi üç

gün sonra dı~kıda yine

J.

pasqualei halkalarına rastlanmış bu defa

kedinin kilo sıkletine 750 mg. Yomesan verilmiştir. Son tedaviden sonra

birer hafta aralıklarla gaita muayenesine devam edilip hayvan 80

gün mü~ahede altında bırakılmış, bu müddet içinde gaitada

yumur-ta veya cestod halkalarına rastlanmayınca hayvan serbest

bırakıl-mıştır.

Tedavi deneylerinden ayrı olarak bir köpek ve bir kediye

yuka-rıda bildirilen tekniğe uyarak kilo sıkletlerine birer gram

Yome-san verilmiş ve ilacın toksik etkisi üzerinde durulmuştur. Bu

hayvan-larda ilaçtan mütevellit kilo kaybı olup olmadığı, yukarıdaki dozda

verilen Yomesan'ın klinikman kötü bir hale sebebiyet verip

vermedi-ği ve kan tablolarında meydana gelecek deği~iklik üzerinde

(8)

. 260 Nevzat Güralp Y,lnıaz Tiğin

müddetle müşahede altında kalmış, tedaviden evvcI ve ilaç verildik-ten beş saat sonra kan muayeneleri yapılmıştır.

Sonuç

1- romesan'ın kopeklerdeki ces/odlara etkisi

A- Dipylidium caninum'la tabii enfekte üç köpeğin ikisinin kilo sıkleıine verilen 100 ve 150 mg. Yomesan'dan 21saat, 300 mg.

jkg. verilenin ise tedaviden beş saat sonra gaitalarında D. caninum halkaları bulunmuş, hiç birinde scolex tesbit edilememiştir. Köpek-ler, tedaviden üç gün sonra yapılan dlŞkl muayenelerinde her üçü de cestod bakımından menfi bulununca ilaç verildkten bir hafta son-ra otopsileri yapılmıştır. ı00 mg. jkg. verilende 72 adet, 150 mg.jkg. Yomensan kullanılan ikinci köpektc ise 66 adet D. caninum scolex ve zincirleri bulunınuştur. Bu ziııcirie:.j tqkil eden halkaların yapı-lan muayenesinde bunların yumurta taşımayan, gelişmemiş kısım-lar olduğu anlaşılmıştır. Bu iki dozda vnilen ilacın, D. caninuın'un sadece olgun halkalarını düşürüp, scolex ve zincirin geri kalan genç halkalarına etkiyemediği anlaşılmıştır.

Buna mukabil 300 mg. /kg. Yomesan verilen üçüncü köpeğin otopsisinde hiç bir scolex veya halkaya restianmaması, bu dozun mezkür cestod'a

%

100 tesir ettiğini göstermiştir.

B- Polycephalus multiceps'le enfekte köpeklerin gaitalarında halkalar görüldükten sonra hu hayvanların kilo sıkletim~ 100, 200

ve 250 mg. Yomesan verilmiş, bir hafta sonraki otopsilerinde halka ve scolex'e rastlanmamıştır. Bu dozlarda kullanılan Yomesan'ın mez-kur parazite tam etkidiği bu suretle tesbit edilmiştir. Bu parazit zincirlerine tedaviden sonraki 24 saat ic;inde, gaitada rastlanmıştır.

C. Beşer adet Cysticercus tenuicoIIis'le enfekte edilip i00 mg. jkg. Yemesan verilen ü(; köpeğin birisi tedaviden 48 saat sonra öl-dürülmüş, otopsisinde, bir adet halka taşımayan T. hydatigena scolex'inc rastlanmıştır. Aynı doz ila(; verilen iki köpeğin tedaviden bir hafta sonra yapılan otopsilerinde ise bu tenyaya ait ne halka ve nede scolex görülmüştür. Aynı şekilde beş sistiserkle enfekte edilip iSo mg. /kg. Yomesan verilen dördüncü köpeğin aynı müddet so-nundaki otopsisinde de yine scolex veya halkaleıra rastlanmamıştır.

Kontrololarak bırakılan ve heşer adet Cysticercııs tcnııicol-lis ile enfekte üç ki'ıpcğin birisinin post mortem muayenesinde dört, diğn ikisinin ise beşer adet T. hydatigena'ya rastlanmıştır.

(9)

Yomesan'in Köpek ve Kedi Cestod'lanna Etkisi 261

Onar adet Cysticercus tenuicollis ile enfekte iki köpeğin

biri-sinin her kilosuna 200 mg, diğerinin ise 300 mg. Yomesan

verildik-ten bir hafta sonraki otopsilerinde scolex ve halka bulunamaml~tlr.

Bu suretle i00 mg. fkg. verilen Yomesan, T. hydatigena'lı üç

köpeğin ikisinde tam bir etki, diğerinde ise' % 80 bir tesir

göster-mi~tir. Bu tenyaya kaqı kullanılan daha yüksek Yomesan dozlarının

ise bu cestodların hepsini (%100) elimine ettiği tesbit edilmi~tir.

T. hydatigena'lar bütün köpeklerde tedaviden sonraki ilk 24

saat içinde dı~arı atılmı~lardır.

D-Onbin

E.

granolosus scolex'i ile enfekte edilip 3° gün sonra

300 mg. fkg. Yomesan verilen köpeğin tedaviden bir hafta sonraki

otopsisinde i i6 adet E. granulosus bulunmu~tur. Bu suretle ilacın

3° günlük parazitelere etkisi

%

81.35 olarak teshit edilmi~tir.

Aynı miktar scolex ile enfekte edilip E. granulosus'lar

olgun-la~tıktan (9i gün) sonra 300 mg. fkg. Yomesan verilen köpeğin

otop-sisinde 140 adet parazite rastlanmı~, ilacın etkisinin % 77.49 olduğu

anla~ılml~tlr. Buna mukabilolgun E. gi'anulosus ta~ıyan (enfeksi-.

yondan 93 gün sonra) 500 mg. jkg. Yomesan verilen üçüncü köpekte

ise otopsi sonuncunda hiç bir E. granulosus'a rastlanmaması ilacın

son dozda kullanıldığı hallerde bu parazitin olgunlarına

%

100 etkili

olduğunu göstermektedir. Bu deney serisinde kontrololarak bırakılan

köpektc ise 622 olgun E. granulosus sayılmıştır. (Tablo 1.)

2- ramesan'ın kedilerdeki astadlara etkisi

A- Dipylidium caninum'la enfekte kedinin kilo sıkletine 250

mg. Yomesan verildikten bir hafta sonra yapılan otopsisinde bu

hay-vanda mezkCır parazitin halka ve scolex'lerine rastlanmamı~, bu'

su-retle yukarıdaki dozda verilen ilacın kedideki bu cestod'a etkisinin

tam olduğu anlaşılmıştır.

B-

J.

pasqualei ile enfekte edilen ikinci kedinin 25° mg. fkg.

Yomesan verildikten 24 saat sonra gaitasında bu cestod halkalarına

rastlanmış, ancak scolex teshit edilememi~tir. Daha sonraki

muaye-nelerde dışkıda ne halka ve nede yumurta tesbit edilmiş, 38 inci

günde ise gaitada yeniden halkaların görülmesi üzerine bu defa 500

mg. jkg. Yomesan tekrar verilmi~tir. Ertesi günü yapılan

muayene-de gaitada y:ine halka vG yumurtalar bulunmu~, ancak scolex'e

rastlanmamıştır. Rutin muayeneler bundan sonra menfi olmu~, ancak

ikinci tedaviden 23 gün sonra dışkıda yine.l. pasqualei halka ve

yu-murtalarının 'görülmesi üzerine kediyc üçüncü defa ve dozunu

(10)

262 \'evzat Güralp - Yılmaz Tiğin

bu doz dahi kedide herhangi yan bir etki meydana getirmemiştir.

O

çüncü tedavi yapıldıktan bir gün sonra dışkıda halkalara

rastlan-mış, scolex bütün araştırmamıza rağmen tesbit edilememiştir. Son

tedaviden sonra birer hafta aralıkla dışkı muayenesine devam

edile-rek hayvan 80 gün müşahede altında kalmış bu müddet içinde

J.

pas

qualei halka ve yumurtalarına rastlanmamıştır. Bu sonuç

alındık-tan sonra kedideki.l. pasqualei'nin son Yomesan dozu ile tam olarak

tedavi edildiği anlaşılmıştır. (Tablo 1.)

TABLO ı.

Muhtelif dozlarda kullanılan Yomesan'ın köpek ve kedilerdeki cestodlara etkisi

Verilen ilaç Otopside rastlanan Eıki % Hayvanın türü Miktarı Parazit türü dozu mg.jkg. parazit miktarı olarak

Köpek Dipylidiurn caninLım 100 72 O

150 66 O

300 O 100

Köpek Polycephalus multiceps 100 O 100

200 O 100

250 O 100

Köpek i Taenia hydatigena 100" i 110

2 100 n ıon i 150 n 100 ı 200 o 100 ı 300 O 100 ı Kontrol 4 i :) i 5

Köpek Echinococcus granulosus 300 •••• llCı 81.35

300 140 77 .49

500 O 100

Kontrol 622

Kedi Dipylidiurn caninum 250 O 100 Kedi Joyeuxiella pasqualei 250 •••••• O

500 O

i.'lO 100

Kilo sıkletlerine ı gm. Yomesan verilen bir köpek ve kedi de

ilaçtan mütevellit kilo kaybı ve iştahasızlık görülmemiş, klinik

belirti-ler normalbulunmuştur. Her iki hayvanın kan muayenesı

sonuç-•• Tedaviden 2 gün sonra <?topsisi yapılmıştır. •••• Enfeksiyondan 30 gün sonra tedavi edilmiştir . •••• Otopsi yapılamamıştır.

(11)

Yomesan'ın Köpek ve Kedi Cestod'larına Etkisi 263

ları, erythrocyte ve leucocyte sayımları ile heamoglobin miktarının

normal hudutlar içinde seyrettiğini göstermiştir.

Tartışnıa

Kurclee ve Rijavec (ıo), 100 mg.jkg. verdikleri Yomesan'la

üç köpekteki D. caninum'ları elimine ettiklerini gaita muayenesi

sonuçlarına istinaden bildirmektedirler. Biz aynı paraziti ta1ıyan

üç köpeğin ikisinin kilo sıkletlerine i00 ve i50 mg. kullandığımız

aynı ilacın bu para-zitlere tesirsiz kaldığını gördük. Tedaviden üç

gün sonra gaita muayenesinde bu hayvanlarda D. caninum halka ve

yumurtalarına rastlamayınca bir hafta sonra yaptığımız bu iki

kö-peğin otopsisinde sırasıyle 72 ve 66 scolex ta1ıyan parazite rastladık.

Ancak bunların olgun halkalarının dışarı atılmı1 olduğunu gördük.

300 mg.jkg. verdiğimiz üçüncü köpeğin otopsisinde ise hiç bir

pa-razi te rastlanmamı1tır. Kanaatimizce D. caninum'lu iki köpek te kul-'Ianılan ilk iki doz bu hayvanlardaki parazitlerin olgun zincirlerini

dÜ1ürmü1' scolex ve genç halkalara tesirsiz kalmıştır. Bu bakımdan,

cestodlarla tedavi deneylerinde erken gaita muayenesi sonuçlarının

fazla bir değer ta1ımadığı anla1ılmı1tır.Babos, Körmöczy ve Lehoczki

(I), bircr saat ara ile iki doz halinde 200 mg.jkg. verilen Yomesan'ın

D. caninum'ları elimine ettiğini bildirmekte, Gönnert ve

Schraufs-tiitter (7), tek doz halinde 500-2000 mg.jkg. verdikleri aynı ilacın

D. caninum ve T. hydatigena'lı- köpekleri tedavi ettiğini

yazmakta-dırlar. Kanaatimizce tek doz olarak 300 mg. fkg. verilen- Yomesan,

köpeklerdeki D. caninum'ları % 100 elimine cdcbilmektedir. Turner

(I i) de, D. caninum'a kaqı aynı ilacı iı

°

ıng. /kg. vererek yaptığı de-neylerde köpeklerin

%

40 dan fazlasını 4-6 hafta sonra yeniden tedavi

zorunluğunda kaldığını anlatmaktadır. Bu sonuçlar da az çok

yu-karıdaki mÜ1ahedemizi teyit etmekte, bu dozda kullanılan ilaçla

mezkfır 1eritlerin bir kısmının ancak olgun halkalarının

dÜ1ürüldü-ğü ve geçen müddet içinde geli1en parazitlerin tekrar yumurta

istih-saline ba11adığını göstermektedir.

Forbes (5), T. hydatigena'lı köpeklere i00 ve 1:)0 mg.jkg.

ver-diği Yomesan'ın mezkur tenyaya

%

i00 tesirli olduğunu, Cox ve

Mul-lee (3), türlerini bildirmedikleri tenyalara kar1ı 100 -200 mg.jkg.

kullandıkları aynı ilacın dokuz köpeğin sekizinde

%

100 etkili

bulun-duğunu yazmaktadırlar. Friedl (6)a göre ise, Yomesan'ın etkisiz

kal-dığı tenya vak'aları

%

2-3 dür. DeneyIeı'imizde biz, 6

T.hydatigena'-lı köpeğe 100-300 mg.jkg. verdiğimiz Yomesan'la

%

80-100

(12)

kö-264 :'ievzai Güralp - Yılın!,z 'fiğin "

pekte bu etki

%

80 bulunduğu halde, geriye kalan beşinde bu tesir

%

100 olmuştur. Polycephalus multiceps'li köpeklerde

kullandığı-mız 100-25° mg. jkg. Yomesan ise bu parazitlere

%

100 tesirli

gö-rülmüştür.

Cacho, Ramirez ve Mc Gregor (2), E. granulosus'la 1O-ı2

./

haftalık enfekte köpeklere verdikleri ~2.Jo,500 ve 75° mg. (kg.

Yome-san dozları içinde sonuncunun en idealolduğunu, Delak ve

arkadaş-ları (4), 300 mg. (kg. kullanılan ilacın E. granulosus'a

%

33.3, 500

mg. (kg. verildiği zaman ise bu parazitin gelişmemiş şekline

%

76.9

etkili bulunduğunu yazmakta, Forbes (5), enfeksiyondan sonraki

40 gün içinde 50, ı 00 ve 15° mg. (kg. olarak verdiği Yomesan'ın E.

granulosus'a etkisinin az olduğunu, Babos ve arkadaşları (I),

ekino-kakla enfeksiyondan dört hafta sonra 300-.')00 mg. (kg. verilen

Yome-san'ın köpeklerde tesirli bulunduğunu yazmaktadırlar.

Biz enfeksiyondan 3° gün sonra 30o mg. (kg. verdiğimiz

Yome-san'ın bir aylık ekinokoklara etkisini

%

81.35, ikinci köpekte

para-zitler 9ı günlük ve artık olgunlaşmışken aynı dozda kullandığımız

ilacın etkisini

%

77 .49 bulduk." Üçüncü köpekte ekinokoklar 93

günlük ve olgun halde iken JOO mg. jkg. kullandığımız Yomesan'ın

etkisinin

%

i00 olduğunu tesbit ettik.

Gregor (8), türleri belirtilmeyen şerit taşıyan kedilere birer

saat ara ile iki defada (1-2 tablet) 500-1000 mg. verdiğiYomesan'ın bu hayvanlardaki parazitlere

%

97 bir tesir gösterdiğini, Turner (I i),

kedilerdeki D. caninum'a kaqı sekiz kediye 500-1000 mg. Yomesan'ı

tablet halinde vererek bunların hepsinde kusma tesbit ettiğini

bil-dirmektedirler. Kedilerin hepsinin de 3-4 hafta sonra gaitalarında

D. caninum halkalarına rastlanmıştır. Biz, D. caninum'lu bir

kedi-nin "kilo sıkletine 250 mg. (kg. verdiğimiz Yomesan'la bu parazite karşı

%

i00 bir sonuç aldık.

J.

pasqualei taşıyan ikinci kedide ise,

sırasiyle verdiğimiz 25° ve 500 mg. (kg. dan iyi bir netice

sağlaya-madık. Ancak bu hayvanda kullandığımız 750 mg. (kg. Yomcsan

dozundan % i00 bir sonuç aldık. Bildirilen dozlarda kullandığımız

ilaçtan mütevellit, iki kedide de kusma veya herhangi kötü bir hal

görmedik.

Hecht ve" Gloxhuber (9), köpek ve kedilerin kilo sikletlerine

250 mg. verdikleri Yomesan'ın ekseriya kusma meydana

getirdiği-ni, bununla beraber, kedilerin münferit olaylarda 500- i000 mg. (kg.

ilaca tahammül gösterdiklerini, üç köpeğe ı 00 mg.jkg Yomesan'ı

bi-rine 96, diğer ikisine ise 84 defa vererek yaptıkları deneylerde

hayvanların gencl durumlarında hiç bir bozukluk görmediklerini,

(13)

rastlamadık-Yome,an'\Il Köpek ve Kedi Ceslnd'larına Etki,i 265

larını anlatmaktadırlar. Biz deneye tabi tuttuğumuz onaltı köpekte

100-1000 mg. jkg. ve üç kedide 250-1000 mg.jkg. kullandığımız

Yomesan dozlarından mütevellit kilo kaybı, kusma veya kan

tablo-sunda her hangi bir değişiklik görmedik.

Öze t

Yamesan'ı köpek ve kedilerdeki cestod'lara karşı denedik. İlaç

köpeklerdeki D. caninum'a 300 mg.jkg. verildiği haııerde

%

100

etkili bulunmuş, P. multiceps'e karşı 100-25° mg.jkg. tam tesirli

olmuştur. T. hydatigena'lı üç köpeğe 100 mg.jkg. verilen Yomesan

%

80-100 tesir etmiş, daha yüksek dozlarda ise ilaç bu parazite

da-ima tam bir etki göstermiştir.

E. granulosus'la 30 günlük enfckte bir köpeğe 300 mg.jkg.

ve-rilen Yomesan bir aylık parazitlere

%

81.35, aynı dozda ve fakat

91 günlük ve olgun ekinokoklara ise

%

77.49 tcsidi bulunmuştur.

93 günlük olgun ekinokok taşıyan köpeğe 500 mg.jkg. verilen

Yo-mesan ise bu parazitlerin hepsini (% 100) elimine etmiştir.

D. caninum'lu bir kediye 250 mg. fkg. verilen Yomesan bu

pa-razite

%

100 etkidiği halde,

J.

pasq ualei taşıyan kcdide tam tesir

75° mg. fkg. Yomesan 'la elde edilmiştir.

Köpek ve kedilere 1000 mg.jkg. verilen ilaç bu hayvanlarda

toksik reaksiyon ve yan etkiler meydana getirmediği gibi bu

hayvan-ların kan tablolarında patolojik herhangi bir değişikliğe sebcp

ol-mamıştır.

Suınınary

The .A.nthelıniiıtic Activity of Yoınesan Against Tapeworıns in Dogs and Cats

Yomesan has been used at different dose levcls against dog

and cat tapeworms. The drug was found 100 % effective against D.

caninum in dogs when administered 3°0 mg.jkg., whereas with the

doses of 100-25° mg.jkg. the same drug was completely eliminated

P. multiceps in three dogs.

In do gs artificiaııy infected with T. hydatigena, Yomesan was

80-100

%

effective with 100 mg.jkg; but higher doses completely

e1iminated the same tapeworm in three others.

Yomesan when administered 300 mg.jkg. to one dog infected

(14)

effec-266 Neyzat Güralp - Y,lmaz Tiğin

tive, whereas with the same dose level the same drug was 77 .49

%

effectiye to 9i day-old mature E. granulosus in the second one.

Soo mg. jkg. Yomesan complctcly cradicated 93 day-old mature E.

granulosus in the third.

Although 2S0 mg. jkg. of the drug climinated aıı tapeworms

in one cat naturaııy infected with D. caninum, in another cat

infec-ted with.J. pasqualei as high as 7.')0 mg.jkg. was found necessary to

obtain the same result.

No toxic reactions or side effect \Vas obseved; and no

patholo-gical changes occurred in the blood picturc of the dogs and ca ts

when i000 mg. jkg.of Yomesan was administered.

Literatür

i - Babos, S., Körınöezy, G. and Lehoezki,

z.

(1964): Össze-hasonlito vizsgrilatok aDevermin A (Chinoin) es a romesan (Bayer) ebek galandfirgessege elleni hatasarııl, kulonos tekintetlel az echino-coccosisra. Magyar Aııator. Lapja., 19, 472-474. (Helminth.

Abst., 1965, 34, 138-139')

2 - Caeho Lopez, W.N., Ramirez Miller, A. and Arnao De

Me Gregor, M. (I 963): Terapia comparativa del romesan y el bromhidrato de arecolina en la echinococcosis canina. Anales CientiC

Lima., i, 275-29°. (Helminth. Abst., 1965, 34. 3S8.)

3 - Cox, D.D. and Mullee, M.T. (1965): Anthelmintic activity ~f

romesan against taenıa spp. in dogs.

.1.

Parasit., Si, (2, sect. 2), 30.

4 - Delak, M., Kodrnja, E., Riehter, S.i Vrazie, O. (1963):

/strazivanje djelatnosti N-( 2' -Klor-4' -nitrofenil) -5- Klorsalici-lamida na trakavicavost pasa uzrakovanu S Echinococcus /"ranulosus.

Yet. Arhiv., 33, 57-62. .

S - Forbes, L.S. (1963): The eJjieiency~lN-(2'-ehlor-4'-nitrophen..yl) ~ s-ehlor-salicylamid against Taenia hydatigena and Eehinoeoecus granulosus in..fections in dogs. Yet. Rec., 7S, 32 1-32.4.

6 - Friedl, L.W. (I 965): Tolerance and effeet of romesan in smail

animal praetice. Yet. Med. Rev., 2. 147-149.

7 - Gönnert, R. und Sehraufstatter, E. (I 960): Experimentelle

Untersuchungen mit N- (2'-elzlor-4' -nitrophenYl)-s-chlorsalicylamid,-einem neuen Bandwurmmittel. Arzneim. -Forsch., i I, 881-884.

8 - Gregor, W. W. (1963): A clinical assessment of s-ehlora N-(2'-chloro-4' -nitrophen)'l) saliC)'lamide as a teaniaeide for dogs and eats.

(15)

Yomesaıı'ın Köpck "C Kedi Ccslod'lanııa Etkisi 267

9 - Hec~t, G. und Gloxhuber, C. (1960): Experimentelle

Untersuc-hungen mit N-( 2' -chlor -4' -nitropheııyl)- 5-chlorsalicylamid, einem neuen Bandwurmmittel, Arzneim-forsch., i i, 884-885.

lO - Kurelec, B. i. Rijavec, M. (I96i ): O mogucnosti lijeeenja tra-kauieavosti pasa i kokosi romesanom. Vet. Glasn., 15, 602-606.

(Helminth. Abst., 1963, 32, 375.)

i i - Turner, T. (I 964): A taeniacide for dogs and cats. Vet. Rec.,

76, 186.

Referanslar

Benzer Belgeler

Deneme süresince elde edilen günlük ortalama canlı ağırlık artışlarına (GOCAA) ilişkin değerlere (Tablo 6) toplu halde bakıldığında (0-56. günler) kaba yem olarak

Dış kalite özelliklerinden yummta ağırlığı ile; özgül ağırlık, kabuk ağırlığı, ortalama kabuk kalınlığı, küt ve ekvatoral bölge kabuk kalınlıkları arasında

Bu çalışmada da süte ORÇ katılmasının pıhtılaşııı,ı süresı üzerine önemli bir etkisinin (p&lt;O.OOi) olduğu ve eıkinin ORÇ'nin bileşiminde alkalileştirici hir

Üzet: Bu çalışmada dLşkl bakısı ilc Kırıkkale yöresi koyunlarında bulunan helmint türleri ve bunların yayılışı belirlenmıştır Anıştırıııada koyunların

Tüm olgularda önce huzağı sahiplerinden hastalığın geçmişi ile ilgili ananınez alındı. Daha sonra klinik ımı- ayeneleri yapıldı. Klinik muayenede topailık. eklemin

Yumurta verimi için kuııanılan model eşitlik ı.. d: modeldeki hilinmeyen parametrelerini, t: 14' er günIi.ik yumurılama periyotlarını,

Bazı beden ölçüleri yardımı ile canlı ağırlık tahmini için çeşitli oran tipi tahmin metotları kullanılı11lştır. Aşa- ğıda bu metotlar kısaca

IV no'lu i~Jetmede ise, i ya~ından küçük sığırlarda aylara göre benzer seropozitillik oranlarınm tespiti (Tablo 3), keza söz konusu işletmede hir ya~ından büyük ve