e
*»
+
19 Nisan 1998
M O t
a
/A
HABER
7
Taha AKYOL
Profesör
Başgil'e saygı
PR O F. A li Fuat Başgil, Anayasa hukukunun ve m uhafazakar - liberal düşüncenin bizdeki büyük isim lerinden biridir. 17 Nisan 1967'de vefat ettiğine göte, aradan fam 31 yıl geçm iş.
H ukukçu A li Fuat Başgil, sosyolog M üm taz Tur han gibi büyük isimlerden sonra fikren sığlaşıp siya set esnaflığına doğru sürüklenen m erkez sağ, 17 N i san 1993'te vefat eden Ö zal'dan sonra da siyaseten ve zihnen m ecalsiz, hatta yönsüz hale geldi!
Sol da eski klişeleşm iş vecizelerd en kurtulup 'ye n i' b ir felsefi d e rin lik kazanam ad ı; aydın gele neğine oturan C H P 'n in bugünkü G en el Sekrete rine b akın ız!
İşte, sağı da solu da m ecalsiz düşen dem okrasi m iz 'yönetem iyor' ve askeri vesayet altında zaten...
Bakalım , bundan sonra siyasi kültürüm üz Latin Am erika türü bir ‘fiyesta1 ve ’yoksulluk kültürü’ne doğru alçalışını sürdürecek m i, yoksa siyasete yön ve anlam kazandırıcı yeni fikir hareketleri ortaya ç ı kacak mı?
Fakat yeni fikirler, yoktan uydurulam az. Kaliteli yeni fikir, birikm iş fikirlerin ve yaşanm ış deneylerin sentezleri olarak ortaya çıkar. İşte bu noktada rah metli A li Fuat Başgil'i son derece önem li buluyorum . Başgil, günüm üz dünyasına yön veren liberal değerleri 1 9 4 0 'lard a savunm uş, bu g ün lerim ize, hatta yarın larım ıza ışık tutmuş bir hukuk bilgini ve düşünürdür.
Recep Pekettin ’İnkılap Dersleri’nde liberalizm in ve dem okrasinin 'kötü' olduğu öğretilmiş kuşaklara seslenen Prof. Başgil, 1948 yılında Vatan gazetesin de, tek parti rejim inin bir ’Tek M eclis M utlakiyeti’ ol duğunu yazm ıştır:
’Başım a inen haksız b ir yum ruğun sahibi kim olu rsa o lsu n , bunun ben ce ehem m iyeti yoktur. H aksız yum ruk ister bir hakim iyet hakkına dayanan bir hüküm dar yum ruğu, ister arkasını m illet manevi şahsına dayam ak suretiyle hükm eden bir şahıs veya züm re yum ruğu olsun, bu m üsavidir...
M u tla k iy e t, h ü k ü m ran lığ ın (e g em en liğ in ) şah sf v e y a k o lle k tif o lm asın d an d e ğ il, k u vvet d engesizliğinden, hak ve hü rriyetin tem inatsızlı- ğından d o ğ a r...’
Başgil'e göre, bunun tem elinde, 'devletçi' 1924 Anayasası vardı:
’D evletçilik prensipleştirilerek m illi hayatın her safhasına hakim bir ilke haline konulunca bundan ü ç türlü kötülük doğm aktadır ki, bunlar otorita- rizm , totalitarizm ve bürokratizm dir...’ (1)
BİLİM VE HÜR DÜŞÜNCE
V e böyle bir ’resmi üniform alı hakikattin elinde ’geri bir otoritarizm e saplanm ış’ eğitim sistem im iz
için Başgil'in yine 1948'deyazdıklan:
M etod bakım ından okullanm ızda orta çağlan im rendiren bir kitabilik ve Skolastisizm hüküm sür m ekte; yaratıcı zekayı işletme usulü yerine, hafıza doldurm a ve gençlerde zararlı bir ruhi konfonmizm ve bir otom atizm yaratm a usulü tercih ve tatbik edilm ektedir.1 (
2
)Sonra 14 M ayıs 1950'de tarihim izin ilk hür se çim li iktidarı... Tek parti devrinde çoraklaşm ış siyasi kültürüm üzün, İnönü - Menderes kavgasına kilitlen m esi... V e 27 M ayıs 1961 'de askeri cunta... Başgil y i ne liberal hürriyetleri savunm akta ve zihinsel 'oto- m atizm 'i eleştirmektedir.
V e '27 M ayis'çı gençler, Prof. Başgil'in üniversiteden atılm ası için kam panya aç mışlardır!
Başgil bu gençlere hita ben şunları yazm aktadır:
’T erakki ve tekam ül (ge lişm e ve evrim ), eleştiri ru h u n d an d o ğ a r. K o nfo r- m izm , y a n i g ö ren eğ e ve şu u rsu zca telk in lere bağla n ış ava m ın ra h a t d ö şeğ i d ir... Fakat fik ir ad am ı, ha kikat d iye su n u lan şey le ri in ce b ir e le ştiri sü zg e cin den g e çirir... Eleştiri ruhu, y a ra tıc ı m ille tle rin ru h u d u r. K onform izm de tem b el ve u yu şu k m ille tle rin ninni b eşiğ id ir...’
Başgil aynı yazısınd a 27 M ayısçı gençlere Descartes, Kepler, G alile , Copernik, La-
mark gibi bilim sel düşünce öncülerinin eleştirel zih niyete sahip olduklarını hatırlatmaktadır.
A m a, ’d e v le tçi se ç k in le r’, g erçekten yo b a z o lan T ica n ile rle liberal - m uhafazakar O rd . Prof. A li Fuat B aşg il'i aynı kefeye koym uş, ’m ü rte ci’ d iye dam galam ıştır!
Ö yleyse, 'söyletmen vurun!' Başgil ise demektedir ki:
’Beni m ürtecililde suçlayanlar... düşünem iyorlar ki, bilim , bir takım bilgileri ezberlem ek ve ezber bil gileri tekrarlam ak değildir. Bilim , her şeyden evvel yaratıcı eleştiridir. Eleştiri olm ayan m em lekette, bi lim doğup yaşayam az...’ (3)
BAĞNAZLIK VE DEMOKRASİ
Bir ’psikolojik harekat’ halinde 27 M ayıs cuntası nın ve ’devletçi seçkinler’in yürijttüğü o bağnaz'söy-2 7
Mayıs cuntası tarafından
Balmumcu hapishanesine atıldı
ğında Başgil, 67 yaşındaydı!
Sonra tahliye edildi ve '147'ler'
listesi içinde üniversiteden atıldı.
Hakaretlere uğradı.1961 seçim
lerinde AP listesinden bağımsız
senatör seçildi. Meclis açıldığın
da, C H P dışındaki M eclis ço
ğunluğunun
Cumhurbaşkanı
adayı Prof. Başgil'di. Fakat An
kara'da cuntacılardan Sıtkı Ulay
ve arkadaşları, Başgil'i adaylık
tan ve Senatörlükten çekilmeye
mecbur ettiler! Silahlar, Org.
Gürsel'i Cumhurbaşkanı seçtirdi.
letm en vu ru n !' kam panyasının karşısınd a, Başgil şunları yazm ıştır:
’Doğu'da ve Batı'da, hem en bütün dünya m illet lerini tanıdım . Kendi m illetim i de gayet iyi tanınm . Bütün tanıdıldanm arasında en m üsam ahasız, m a alesef kanaate karşı en m erham etsiz, hülasa en bağ naz, m aalesef biz Türkleriz. M oda fildriere en çok ve en çabuk kapılan da b iziz...
Fikirden korkm ayınız, okuyucum ! Em in olunuz ki, yeryüzünde zararlı tek fikir, tenkit süzgecinden geçm eyendir...’ (4)
M enderes'in Kars'ı Ruslara sattığını, gençleri öl dürüp cesetlerinden sabun yaptığını ilan eden bu ’psiko lo jik harekatta karşı konuşup yazabilm ek kolay değildi.
27 M ayıs cuntası tarafın dan Balm um cu hapishanesi ne atıldığında Başgil, 67 ya şındaydı! Sonra tahliye edildi ve ’147'ler’ listesi içinde üni versiteden atıldı. Hakaretlere uğradı.
1961 seçim lerinde A P lis tesinden bağım sız senatör se ç ild i. M eclis açıld ığ ın d a, C H P dışındaki M eclis çoğun luğunun Cum hurbaşkanı adayı Prof. B aşg il'd i. Fakat Ankara'da cuntacılardan Sıtkı U lay ve arkadaşları, Başgil'i adaylıktan ve Senatörlükten çekilm eye m ecbur ettiler! Si lahlar, O rg. G ürsel'i Cum hur başkanı seçtirdi.
Prof. Başgil İsviçre'de, tek parti dönem ini ve 27 M ayıs'ı eleştiren, am a aynı za manda D P iktidarını da eleştiren bir kitap yazdı.(5) Yaıgılandı, beraat etti.
BAŞGİL 'MÜRTECİ' MİDİR?
Başgil, tek parti ideolojisine ve 27 M ayıs'a karşı 'geriye' dönüp saltanatı ve teokrasiyi m i savunu yordu?! A ksin e, 'ile riy i' görüp ’liberal devletti ve ’liberal dem okrasi’yi savunuyordu.
İşte daha 1948'de ya zd ık la rı:
’Liberal devlette vatandaş gayedir. H üküm et ve tem sil ettiği otorite ise sırf bir vasıtadan ibarettir... Bu sebeple liberal rejim lerde hüküm etin faaliyet ve selahiyet sahası ile ferdin hayat sahası ideal bir sınırla birbirinden ayrılır. H üküm et huzur ve em niyet üreticisi kalır. Vatandaş ise servet ve refah, terakki, ilim ve m edeniyet üreticisi rolü a lır...
L ib era l d em o k rasin in b irlik n o k tası, fe rt ve ferd in h ü rriy e tid ir’(6)
B aşg il'in 19 4 8 'd e yazd ığ ı bu satırlar, bugün kü m edeni d ü n yan ın tem el d eğ e rle rin i ya n sıt m aktadır.
B a şg il'in ö n e m li b ir e seri de ’ D in ve La- ik ’tir.(7 ) ’M eselenin hal çaresin i nazariyattan z i yade realitelerde ve hayatın akışın d a aram ak la zım g eld iğ ini’ sö yleyerek doğru b ir metod ortaya koym uştur. M ateryalizm i de din devleti fik rin i de eleştiren ve T ü rk toplum unun O sm an lI'd an beri gelişim seyrin i a n a liz eden Başg il, laikliğ i b ir ’iti dal ve m uvazene re jim i’ o larak alg ılam ış, din - d e vle t ayrışm asın ın ’h ayatın ta b ii se yri iç in d e ’ o luşm asını savunm uş ve İslam ın dem okratik bir la ik lik le bağdaşabileceğini gösterm iştir.
Bu yaklaşım m etoduyla Başgil, çağ ım ızın en b ü yü k lib e ra l filo z o fu F rie d ric h vo n H a y e k 'e benzem ektedir.
Prof. B aşg il'in A n ayasa hukuku konusundaki iki c iltlik ders kitab ı(8), hala hukuk kültürüm üzün önem li eserlerinden b irid ir. ’G e n çle rle Başbaşa’ ad lı eseri gençler için son derece yararlı b ir reh ber kitap çıktır.(9)
Pro f. B aşg il, ta rih im izd e k i iki b ü yü k çağdaş çizg id e n , Prof. Em re Kongar'ın te rim le riyle , ’dev letçi - se ç k in c i’ d eğ il, ’lib eral g e le n e kçi’ akım a m ensuptur, zaten C H P 'ye karşı D P 'yi tutm uştur. Fakat hür d üşünceli gerçek b ir aydın olduğu için D P 'yi de eleştirm iş, D P 'n in baskı p o litikaların ın ya n lışlığ ın ı anlatm ış, Cum hurbaşkanı Bayatta ve Başbakan M enderes'e, derhal İsm et Paşa ile bir seçim koalisyonu kurm alarını önerm iş, am a Ba- ya r bunu reddetm iştir.(IO )
B aşg il'in çizg isin e karşı o la b ilirsin iz, bu nor m a l... Fakat ö nem li o lan , ü lkem izd e her çizg in in Başgil kalitesin d e fik ir kayn akların a sahip olm a s ı, siyasi kü ltü rü m ü zü n ze n g in lik ve kalite ka zan m a sıd ır. Zaten fikirle rin renginden ve yö nün den daha ö nem li o la n , kalitesi ve düşünm e m e todudur.
H ocam B aşg il'i rahm etle, sayg ıyla anıyo rum .
1) Başgil, İlm in Işığında G ü n ü n M e se lele ri, Yağmur yynv. İstanbul 1960, sf. 14, 70.
2) Başgil, D em ok ra si Yolunda, Yağmur yynv. İstanbul 1961, sf. 87.
3) Başgil, İlm in Işığında, sf. 158.
4 ) A g e ,sf. 178
5) Başgil, 2 7 M a yıs İh tila li ve Seb ep leri, İstanbul 1966. 6) Başgil, D em ok ra si Yolunda, sf. 103, 141.
7) Başgil, D in ve Laiklik, Yağmur yynv. 3. baskı, 1977. 8) O rd. Prof. D r. A li Fuad Başgil, Esas Teşkilat H ukuku,
İstanbul 1960, ik i cilt.
9) Başgil, G e n çle rle Başbaşa, Yağmur yynv. İstanbul 1978. 10) Prof. Rıfkı Salim Burçak, O n Yılın A nıları, sf. 776.
Taha Toras Arşivi