Türk Kütüphaneciler Derneği’nin 60.Yılı: XVI. Dönem /
24 Eylül 1994 – 27 Eylül 1996 (Bazı Çağrışımlarla)
60th Year of Turkish Librarians’ Association
Hasan DUMAN
Öz
Türk Kütüphaneciler Derneği XVI. Dönem Genel Kurulunda görev alan Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerinin (23 Eylül 1994-27 Eylül 1996) çalışmaları özetlenmektedir. Bu süreçte TKD’nin yeniden yapılanması, çalışma gruplarının etkinliğinin artırılması, şubeler, Kültür Bakanlığı ve IFLA ile ilişkilerin geliştirilmesi yönünde yapılan çalışmalar anlatılmıştır.
Anahtar sözcükler: Türk Kütüphaneciler Derneği, Kütüphanecilik, Türkiye
Abstract
A historical account of the works of the Administrative Board of Turkish Librarians’ Association during the period of September 23’rd 1994-September 27’th 1996, wherein a series of important decisions concerning the intensification of the relations with IFLA as well as the reorganization of the Association were undertaken.
Keywords: Turkish Librarians’ Association, Librarianship, Turkey.
Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD)’nin kuruluşunun kırkıncı yılı nedeniyle (30 Kasım - 01 Aralık 1989, Ankara) düzenlenen Kurultay bildirisinde, mesleğimize ömrünü verenlerden hocamız Prof. Dr. Osman Ersoy; “Ben Türk Kütüphaneciler Derneğini mesleğimizin en büyük güvencesi olarak görüyorum. Nasıl ki bir çocuk aile yuvasını sığınacak, güvenecek bir yer bilirse, ben de Derneği kendim ve meslektaşlarım için öylesine kutsal bir kurum olarak algılıyorum. Bundan ötürü, Derneğin her çeşit sorunu, olumlu-olumsuz durumu, sizler gibi, beni de etkiliyor ve ilgilendiriyor” diyerek, devamla A. E. Markley’in “Türk Kütüphaneciliğinin Gelişmesinde Türk Kütüphaneciler Derneğinin Rolü” makalesinde Derneğin kütüphanecilik mesleğinin gelişmesindeki rolünü şöyle nakletmektedir: 1. Kütüphanecilikle ilgili yasal sorunlar,
2. Kütüphanecilerin eğitim reformuna katılması, 3. Kütüphane hizmetlerinin standartlaştırılması.
Hocamız Prof. Dr. Osman Ersoy da yıllar önce “Kütüphaneciliğimizin Sorunları” adlı araştırmasında kütüphaneciliğimizi etkileyen sorunları, buna yakın görüşleriyle dile getirir ve bunları üçe ayırır; 1) Kanun ve Yönetmelikler; 2) Kütüphaneler arası İşbirliği ve İhtisaslaşma; 3) Türk Kütüphaneciler Derneği.
Tarafsız bir kurum olarak, gelişmiş ülkelerdeki örnekleri gibi (American Library Association, Library Association, DBI vb.) Türk Kütüphaneciler Derneğini mesleğimizi etkileyen önemli bir sorun ve etken olarak görüyorum.
Yukarıda her iki meslektaşımızın önemli gördükleri, mesleğimizi etkileyen sorunların çözümü konusunda, yararlı olmak adına, Genel Müdür ve Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı sıfatıyla görevlerde bulundum ve sorumluluk aldım. Bu durumu, benim açımdan olduğu kadar mesleğimiz açısından da bir şans veya şanssızlık olarak algılamak mümkündür. Bunun takdiri ise belgelere dayanan faaliyetlerimizi ve çalışmalarımızı objektif olarak değerlendirecek meslektaşlarımıza ait bir keyfiyettir. Bu vesile ile TKD XVI. Dönem Genel Kurulunda görev alan Genel Merkez Yönetim Kurulu (23 Eylül 1994 - 27 Eylül 1996) olarak etkinliklerimizi meslektaşlarımızla paylaşmanın yararlı olacağını düşünüyorum.
TKD’nin mevcut durumundan hepimiz rahatsızdık. Olumsuzluklarda TKD dışı faktörler önemli rol oynamış olabilirdi. Çoğu çevrede bir Bakanlığın yan kuruluşu gibi algılanıyor, Bakanlığa satılan yayınlarla ayakta duruyordu ve birden yalnızlaşıvermişti. TKD’nin bu karamsar durumdan kurtulmasını sağlayacak çalışmalara ihtiyacı vardı. İşte bu amaç ve şevkle işe koyulduk:
1. TKD Genel Merkez bürolarının yeniden tefriş ve donanımından (odalar parkelerle kaplandı, masalar, dolaplar temin edilerek yerleştirildi), Bilgisayar (Ebsco) ve MARC formatına dayalı yazılım (Bliss-Bilkent Üniv.) temini ile işe başladık: TKD büro hizmetleri İnternet bağlantısı, bilgisayar, yazıcı CD sürücüsü ile güçlendirilerek daha hızlı, sıcak ve konforlu hale getirilmeye çalışıldı.
2. Mesleki yayınlar yerleştirildi, Enformasyon ve Dokümantasyon Hizmetleri (EDH) Vakfı Kütüphanesi taşınarak özellikle öğrencilerin (ki DTCF Kütüphanesi uzun süre kapalı kalmıştı) yararlanmasına sunuldu.
3. Bir süredir zamanında çıkarılamayan (ekonomik durum ve yazı yetmezliği, vb.) Dernek yayınları yeterince pazarlanamamış ve satılamamıştı. Abonelik kesinleşmediğinden Derneğin 400 TL. borcu vardı ve IFLA aidatı da ödenmemişti. Türk Kütüphaneciliği Dergimizde yeniden yapılanmaya gidildi, yazı sıkıntısı giderildi, reklâmlar alındı, satılanların bedeli tahsil edildi, en önemlisi fiziksel durum ve içerikte de değişikliklerle hakemli bir dergi haline getirilerek, kuralları belirlendi ve yayın ilkeleri tespit edildi. Özel sayılar (IFLA’95-İstanbul gibi) çıkarıldı ve yayın sayısı artırıldı.
4. Şubelerle daha yakın ve organik bağlar tesisi yoluna gidildi. İl merkezinde şube açılmadan ilçelere onay verilmemesi prensibi getirildi. Ayrıca yıllık aidatlar standart olmaktan çıkarılarak gelire göre toplanması ilkesi benimsendi.
5. Kütüphaneciliğimizin ve bilgi hizmetlerinin sorunları saptanarak kitap halinde bastırılarak Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Eğitim Bakanı ve Kültür Bakanlarına, müsteşar ve genel müdürlere, basın-yayın organları ve bazı köşe yazarlarına birer mektupla sunuldu; kendileri, TKD tarafından özel mektuplarla Kütüphane Haftalarımızın açılışlarına davet edildiler. Anılan yayın, birer mektupla Başbakanlık Personel Başkanlığı, DPT, Maliye ve İçişleri Bakanlıklarına da gönderildi. Ayrıca bu sorunlar Türk Kütüphaneciliği’nde de yayınlandı.
6. Kütüphane Haftalarının her yıl aynı yerde kutlanmasında vazgeçilerek, okuyucu ve araştırıcının ayağına gidilmesi (Beşevler-Milli Eğitim Şura Salonu gibi) ve haftaların birer ana temasının (Düşünce Özgürlüğünün Olmazsa Olmazı; Bilgi Edinme Özgürlüğü; Entelektüel Mülkiyet Hakları Nedir, Ne Değildir-XXXI/1995-XXXII/1996) olması kararlaştırıldı ve uygulandı. İlk haftanın konuşmaları da kitaplaştırıldı (“Bilgi Edinme Özgürlüğü” Hazl. Yaşar Tonta - Ahmet Çelik. Ankara, TKD, 1996.)
7. Önemli işlerimizden birisi de çalışmalarından ve statüsünden memnun olmadığımız TKD’de “yeniden yapılanma” çalışmalarına gidilmesi oldu. Kurulan çalışma grubumuz (Y. Tonta / Başkan, A. Berberoğlu, A. Kaygusuz) ile hemen işe koyulduk. İlk iş durumun, sorunların ve beklentilerin tespiti ile çözüm önerilerinin raporlaştırılmasıydı. Ayrıca TKD’nin üye veri tabanının da güncellenmesi amacıyla iki ayrı form gönderilerek (07/01/1995/01) bilgilerin güncellenmesi, eleştiri, görüş ve önerilerinin derlenmesi yoluna gidildi.
8. Çalışma grubunun raporu XXXI. Kütüphane Haftasından önce (29.03.1995) Genel Yönetim Kurulunda görüşülerek bir açık oturumda tartışıldı. Sonuçlar şubelerimizle, eski genel başkanlarımız ve diğer bazı kişi ve kuruluşların yetkilileriyle (üniversite kütüphane ve dokümantasyon daire başkanları, bilgi ve belge bölüm başkanları, mevcut ve önceki genel müdürler, çeşitli kütüphane müdürleri, ÜNAK, ayrıca incelemek ve görüş bildirmek isteyenler) de paylaşılarak onlardab da görüş ve önerileri istendi (02.08.1995/185).
9. Daha sonra görüş ve öneri sahibi meslektaşlarımızın katılımı ile bir gündem çerçevesinde toplantı yoluna gidildi (01.02.1996/57). Davetliler; S. Aslan, İ. Binark, A. Çelik, E. Erkan, N. Ertürk, T. Gülle, O. Gürdal, İ. Karaer, A. Kaygusuz, Z. Kızılkan, T. Sağlamtunç, M. Soluk, M. Şan, Y. Tonta, B. Yılmaz, ve A. Berberoğlu idi. Nihayet faaliyet dönemimiz sona ermeden TKD’de “Yeniden Yapılanma” çalışmalarının sonucu, XVII. Genel Kurul Toplantısından (27.09.1996) bir gün önce 26.09.1996’da Milli Kütüphanede yapılan bir açık oturum ile değerlendirildi. Hocamız Özer Soysal’ın başkanlığında; Y. Tonta, yeniden yapılanmayı gerektiren nedenlerden; S. Aslan, TKD’nin güçsüzlüğünden yola çıkarak yapılacak değişikliklerden; A. F. Kartal, STK
açısından TKD’den beklentilerden ve A. Berberoğlu,, TKD Genel Merkezi ve Şubeler arasındaki ilişkilerden söz ettiler. Böylece, TKD Tüzük değişikliği için bilinçli bir ortam oluştu. Daha önce bu yönde Genel Kurul toplantılarında bazı değişiklikler yapılmış ancak sonuçlar yayınlanmamıştı.
10. TKD yayın faaliyetleri, “bağış makbuzları” ile yürütüldüğünden, ayrıca üretilecek mal ve hizmetler için fatura kesilmesi gereği/ zorunluluğundan hareketle, bir “iktisadi işletme” kurarak TKD Genel Merkezini Kurumlar Vergisi mükellefi haline getirmekle kalmadık, üretilecek mal ve hizmetlerden doğacak vergiler için Maliye Bakanlığına başvurarak “Vergi Bağışıklığı” aldık. TKD tarihinde ilk defa İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından da denetlendi, hayırlı oldu!
11. “Internet95 Konferansı”nın organizasyonu için Yönetim Kurulumuzdan Yaşar Tonta ve Müjgan Şan’nın katkıları sonucu, toplantıya katılınların 1/3’ü kütüphanecilerden oluşmuş ve ayrıca önemli bir kitap Türkçeye çevrilerek (Y. Tonta ve arkadaşları: Internet El Kitabı ) TKD tarafından yayımlanmıştır.
12. Kültür Bakanlığınca yürütülen Derleme Kanunu Tasarıları için katkı sağlanmıştır (yeni düzenlenmiş Fransız Derleme Kanunu Türkçeye çevrilmiştir). Ayrıca bazı halk kütüphaneciliğinde ileri gitmiş ülkelerin kanunları da temin ve tercüme edilmiştir. 13. Kültür Bakanlığının halk kütüphanelerindeki yönetim görevi değişikliklerinde
meslek unsurunun yeterince dikkate alınmadığı konusundaki kaygıları içeren mektup, Kültür Bakanına iletilmiştir (25.05.1996).
14. IFLA’nın ana programlarından “IFLA PAC (Preservation and Conservation) Core Programme” ile yakından ilgilenilmiş, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine de hizmet verecek bir bölge merkezinin (Türkiye’de) oluşturulması için IFLA ve Kültür Bakanlığına öneri götürülmüştür.
15. Dernek çalışmalarına gönüllü katılmak isteyenlere Genel Merkez bünyesinde çalışma ortamı hazırlanmış ve bu konuya özel bir önem verilmiştir.
16. TKD olarak TÜYAP ve Ankara Kitap Fuarlarına iştirak edilmiştir.
17. Yönetim Kurulunca saptanan ilkeler doğrultusunda hazırlanan bir yönetmelikle, ilki 1995 yılında başlamak üzere, her yıl “Bilgi Hizmetleri” alanında yararlılık gösterenlere ödüller verilmesi kabul edilmiştir. 1995 yılı “Üstün Hizmet Ödülleri” Dr. M. Cunbur, M. Gökman, L. Şenalp, S. N. Özerdim ve M. T. Acaroğlu’na Verilmiştir.
18. Gerek Kültür Bakanlığı, TİKA ve TÜRKSOY Genel Müdürlüğü (06.03.1995/50) gerekse UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Kütüphanecilik, Arşiv ve Dokümantasyon İhtisas Komitesine sunduğumuz bazı projelerimiz şunlar olmuştur.
a) Ulusal ve uluslararası düzeyde uzman ve birikimlerden yararlanarak “Türkiye Ulusal Enformasyon/Bilgi Politikası”nın oluşturulması (İstanbul Şubemizin girişimiyle),
b) “Ulusal ve Uluslararası Sorunlarımız Açısından Bilgi Merkezlerinde Yeniden Yapılanma”nın ayrı bir proje olarak ele alınması,
c) Değişen ve gelişen şartlara göre “Ulusal Bilgi Merkezleri Koleksiyon Geliştirme Politikası”nın ortaya konulması,
d) “Halk Kütüphaneleri Politikamız ve Yeni Stratejiler”,
e) 1300 sayfalık “Türkiye Konu Başlıkları”nın yayımlanması (İstanbul Şubemizin girişimi ile),
f) İslam Dini ve İlimleriyle ilgili eserler için kullanabilen ve yetersiz kalan Dewey Onlu Tasnif Sistemi (Dewey Decimal Classification)nin “297 İslam Dini” bölümünün, genişletilmiş Türkçe ve İngilizce baskısının yapılarak, tüm dünya kütüphane ve kütüphanecilerinin yararlanılmasına sunulması (ve ISO’dan onay alınması), g) Bilimsel ve teknik yönden birlikte çözüm üretmemiz gereken, dil ve kültür
bağımız olan kardeş Türk devlet ve topluluklarıyla gerekli işbirliğinin kurulması ve devamı için Ortak Konsey/Birlik oluşturulması (Türksoy Genel Müdürü/ Azerbaycan Kültür Bakanı Polat Bülbüloğlu ile bir Kurultayda bizzat görüşülerek, Mart 1996’daki“Bakanlar Konseyi” toplantısına başvurumuzun ele alınacağı öğrenilmiştir),
h) Habitat II Ankara Komisyonuna sunulan rapor (Ankara Şubemiz eliyle/M. Toplu ve D. Bayır), ülkemizde yerleşim planlarının salt fiziksel yapının planlanması ile kalmaması, eğitim ve kültürel yapıların yeterince değerlendirilmesi konusunda İmar ve Toplu Konut Yasalarında yapılacak değişikliklerle okul, halk ve çocuk kütüphaneleri binaları yapılırken göz önünde tutulacak ölçütler açısından veri tabanı oluşturulmasına katkı için “Habitat II Türkiye Ulusal Raporu ve Eylem Planı”na katkı önerisinin götürülmesi (1996).
19. Akademik yılın başlaması ve Genel Seçim ortamına girilmesi nedeniyle basın-yayın organlarına gönderilmesini düşündüğümüz “Türk Kamuoyuna Açıklamalarımız” hazırlanmış olmasına karşın gerçekleştirilemedi (31.10.1995/232).
20. 1995 yılının başlarında, TKD tarafından IFLA organlarında boşalan üyelikler için ilk kez adaylarımız saptanarak, hem IFLA’nın Türkiye üyesi olan kurumlara ve hem de IFLA merkezine bildirilmiştir. Daha sonra “IFLA’95 İstanbul Konsey ve Genel Konferans”ında (Ağustos 1995) seçilerek, mesleğimizi ve ülkemizi temsil eden arkadaşlarımız şunlardır;
a) Parlamento Kütüphaneleri Bölümü Daimi Üyeliği: Hilmi Çelik (2. kez seçildi), b) Bilgi Teknolojisi Bölümü Gözlemci Üyeliği: Serhat Çakır,
ç) Eğitim- Öğretim: Yaşar Tonta,
d) Bölgesel Etkinlikler (Asya-Okyanusya): Hansın Tunçkanat,
e) Kütüphane Teorisi ve Araştırma Bölümü Daimi Komite Üyeliği: Aysel Yontar, f) Bilgi Erişim ve İfade Özgürlüğü Komitesi: Tayfun Gülle.
21. 1989 Yılını Türkiye kütüphanecilik tarihinde bir bakıma dönüm noktası olarak alabiliriz. 24-27 Mayıs 1989’da İstanbul’da yapılan “COMLIS III” Toplantısından/ başarısından güç alarak, ülkemiz ve mesleğimiz açısından önem arz eden IFLA Konseyi ve Konferanslarından birinin Türkiye’de yapılması için, IFLA üyesi olarak TKD ve hükümetimiz adına Kültür Bakanının davet mektupları (20 Ağustos 1989), Paris’te ilgili/yetkililere (tarafımdan) sunulmuştur.
22. Türk kütüphaneciliğinin, 1978-1979 yıllarındaki kısa süreli atılımlarının ardından gelen 1986-1996 yılları, gerek yurt içinde gerekse yurtdışında önemli atılım ve açılımların yılları olmuştur, diyebiliriz.
a) Mesleki yayınlar, standartlaşma ve yasal düzenleme girişimleri, Türkiye Kütüphane ve Bilgi Merkezleri Danışma Kurulu oluşturulması, Kültürel Değişim Programları (KDP), sorunlara yaklaşım ve çözüm üretimi, uluslararası ilişkiler, ilk göze çarpanlardır.
b) 24-27 Mayıs 1989 İstanbul’da “COMLIS III”, aynı yıl Paris’te 55. IFLA Konseyi ve Genel Konferansına katılım ile Türkiye için davet mektubunun sunulması, ertesi yıl, 1995 İstanbul için karar verilmesi.
c) Bu dönemde IFLA yetkililerinin ülkemizi arka arkaya ziyaretleri, toplantıya yakın tarihlerde (Mayıs-Temmuz 1995 aylarında) “IFLA’95 İstanbul Ulusal Yürütme Kurulu”nun bazı üyelerinin de çeşitli vesilelerle yurtdışında tanıtım ve ilişkilerin geliştirilmesi (H. Çelik ve T. Aybaş, Crimia’95 İkinci Uluslar arası Konferansı’na katılmak üzere Kırım; TKD Genel Başkanı H. Duman ve M. Akbulut “COMLIS IV Toplantısı” için Tahran; “IFLA’95 Ulusal Yürütme Kurulu”nca görevlendirilen Y.Tonta ise, İngiliz Kütüphaneciler Derneği’nin Manchester’da yapılan yıllık toplantısına katılmışlardır). Dışa açılım bunlar olsa gerek!
d) IFLA yetkililerinin yerinde incelemeleri ve görüşmeleri sonucu durumumuz olumlu bulunarak, Ağustos 1995’te İstanbul’da adeta mesleğimizin olimpiyatı gerçekleştirilmiştir.
e) IFLA merkezince davetimizin kabulü üzerine (1990), önce TKD Genel Merkezince doğrudan yürütülen organizasyon faaliyetleri, daha sonra 1993 yılından itibaren “IFLA El Kitabı”’na göre, ismini aşağıda saydığımız üyelerimiz/meslektaşlarımızdan oluşan “Ulusal Yürütme Kurulu” eliyle sürdürülmüştür: N. Tuncer, İ Çakın, H. Çelik, A. Sernikli, T. Acar, O.T. Aybaş, B. U. Yurdadağ, M. Alpay, M. Akbulut, T. Sağlamtunç/G. Yalçın, H. Duman. Başlangıcından sonuna kadar TKD Genel
Başkanı bu Kurulun içinde yer almış – aynı zamanda Sergi Komitesi Başkanı - ve çalışmalarımız, meslektaşlarımızın özverileri sayesinde, Kültür Bakanlığı ve Tanıtma Fonu desteğiyle yürütülmüştür.
f) “Geleceğin Kütüphaneleri” ana teması ile toplanan 61. IFLA Konseyi ve Genel Konferansımıza, 25 Ağustos 1995 tarih ve 8 nolu IFLA Express’e göre, 1765 yabancı ve 625 Türk delege ile 201’i refakatte ve 48’i de günlük kayıt yaptırarak, 103 ülkeden 2639 kişi katılmıştır. 800’ü Türkiye’den olmak üzere katılımcıların sayısı 3100 dolayında gerçekleşmiş ve son yılların en iyi rakamına ulaşılmıştır. IFLA’95 İstanbul’un beklenenin üzerinde güzel geçişi yurtdışında hala dillerdedir! Ancak, yayıncılarımızın dışarıda kaldıklarını ve kırgın olduklarını sonradan öğrendik! g) “IFLA’95 İstanbul”un selameti açısından tek yasal üye kabul ettiğimiz TKD’nin
Genel Başkanlığını kabul ettim ve 24 Eylül 1994 gününden 5 Ocak 1996 ‘ya kadar süren mesaimde saat 07.00-19.00 arasında aralıksız TKD Genel Merkezinde çalıştığımı da bu vesile ile ifade etmek isterim.
h) Sonunda bu önemli etkinlikte Bakanlar Kurulu Kararı ile IFLA’nın üyesi ve bu büyük organizasyonun gerçek sahibi olan TKD’nin, olayın hazırlayıcısı, yetkili ve sorumlusu olarak, pek çok kurum - kütüphane ve kişi adı anılmasına rağmen, TKD adının (Prof. Dr. T. S. Halman hariç) anılmaması, TKD ve mesleğimiz açısından üzücü olmuştur; (Zeynep Hanım Konağı’nda verilen Kapanış Yemeği ile IFLA Genel Başkanı’nın “Teşekkür Belgesi”nin sahibinden gizlenmesi de buna dahildir). Bunu, tarih önünde kaydetmek bizim görevimizdir; takdirini ise, kütüphanecilik ve kültür tarihçilerine bırakırız.
i) Bu satırların yazarı olarak belirtmeliyim ki “IFLA’95- İstanbul Etkinlikleri” meslek hayatımın en onurlu deneyimi olduğu kadar benim için bir o kadar da acılı bir dönem olmuştur. İsteyenlere arşivler açıktır. Bugüne kadar çeşitli vasıtalarla “IFLA’95 - İstanbul”a ilişkin dile getirilen ve yazılan bazı bilgiler ise, gerçekleri tam olarak yansıtmamaktadır!
j) “IFLA’95 İstanbul” nasıl hazırlandı, hangi aşamalardan geçerek gerçekleşti?
Nasıl geçti, ülkede ve dünyada yansımaları nedir? Türkiye ve meslek adına kazançlarımız, varsa kayıplarımız nelerdir?” sorularına, cevap arayan master veya doktora tezlerinin bugüne kadar yapılmasını görmeyi çok isterdim! Çünkü Türkiye yeniden bu yıl ev sahipliği için IFLA nezdinde başvuruda bulunmuştur. Gerçekleştirilen bir deneyim vardır. Eksiği - fazlası, hatası ve sevaplarıyla yaşanmıştır. En doğru şekilde incelenmeli, gerçekler bilinmeli ki varsa hatalar tekrarlanmamalı, başarılarına ise başarı katılmalıdır ki ilerisi için ışık olsun! Bu önemli mesleki sorunu ve yorumu, Türk Kütüphanecilerine ve Kütüphaneciliğine bırakıyorum. Kütüphaneciliğimiz ve meslektaşlarımızın uluslar arası ilişkilere ve toplantılara ilgilerinin giderek arttığını ve yerleştiğini, eskiden bir veya iki kişinin katıldığı etkinliklere günümüzde, meslektaşlarımın gruplar halinde ve özel turlar
23. XVI. Dönemde, yukarıda andığım faaliyetlerimiz sırasında beni hiç yalnız bırakmayan, üzerlerine düşen görevler için gerçekten büyük özveri ile çalışan, meslektaşlarına ve mesleğimize önemli katkılarda bulunan Genel Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarımdan özellikle Yaşar Tonta, Ali Berberoğlu (ki TKD Genel Başkanlığını bırakmak zorunda kaldığım son 8 ayda bu görevi başarı ile üstlenen merhum meslektaşım, mesai arkadaşım), Bülent Yılmaz, Ayhan Kaygusuz, Müjgan Şan ve idari görevlerde bize yardımcı olan burslu öğrencimiz Sönmez Çelik’e, bu vesile ile tekrar sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
24. Son olarak 7 Ocak 1995 tarihinde başlattığımız TKD’de Yeniden Yapılanma çağrısına, TKD’nin bir üyesi olarak 23.01.1995 günü yazıp arkadaşlarıma teslim ettiğim cevap metnimi aynen vererek, görüşlerime son veriyor, TKD mensuplarına ve siz arkadaşlarıma nice üstün başarılı, sağlıklı yıllar diliyorum.
Soru/Cevap Formu
“Sayın Üyemiz,
Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Merkezi bünyesinde “Derneğin Yeniden Yapılanması” konusunda araştırma yapacak bir çalışma grubu oluşturulmuştur. Bu çalışmanın sağlıklı sonuçlar verebilmesi için üyelerimizin görüşlerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Lütfen TDK ile ilgili beklenti, eleştiri, görüş ve önerilerinizi bize iletiniz. (Adınızı yazmak zorunda değilsiniz). 23.01.1995 ”
1. “TKD tüm meslektaşları (branşlarına, uzmanlıklarına göre) çatısı altında toplayabilmeli, temsil edebilmelidir.
2. Mesleğimize ilgi duyan, kamuoyunda, yörede isim yapmış, katkısı olabilecek, kanaat liderleri de üye yapılmalı, taban genişletilmelidir. Üye kütüğü güncelleştirilmelidir. 3. Başı derde giren, sıkıntıya düşenlerin hakkını koruyacak, gözetecek, güven verecek
bir duruma getirilmelidir. Statik değil dinamik olmalıdır.
4. Sadece kütüphanecilerin değil, sektörümüzdeki işverenlerin, hedef kitleyi oluşturan okuyucu ve araştırıcıların da sesi olmalıdır.
5. Kişi ve kurumlara yol gösterici, standart ve ölçü koyabilecek, sözü-sesi dikkate alınan, gelişmiş ülkelerdeki örneklerine (ALA, LA, DBI vb.) uygun/paralel bir yapılanmayı gerçekleştirmelidir; bilgi, teknoloji, mal ve hizmet üretmeli, yaymalı, alanımıza önderlik, rehberlik edebilecek düzeye elbirliğiyle çıkarılmalıdır.
6. Başta Dergi olmak üzere yayınlarını geniş bir meslektaş ve araştırmacı-okuyucu, yönetici, yayıncı vb. gruplarına ulaştırabilmeli, temsilcileri, sesleri olabilmelidir. 7. Yayıncılık teknolojisi ve işletmecilik ilkelerini yakalayabilmelidir.
8. Bölgemiz ve taraf olduğumuz uluslar arası konularla da ilgilenebilmelidir.
9. Övgü ve yergilerinde haklı, yerinde, dozunda ve hassas olmaya özen gösterilmeli; belli bir politik görüşe, kişi ve kurumlara yaslanmadan (aynı mesafede) varlığını ve icraatını sürdürmeye kararlı olmalıdır.
En yetkili yerde olan birisinin bunları yazması, bu azmin ve kararlılığın ifadesi olarak görülmelidir. Katkılara ihtiyacımız vardır. Teşekkür ederim.
