• Sonuç bulunamadı

Anasınıfı Öğrencilerinde Piktogramı Algılama-Okuma-Kullanma Durumları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anasınıfı Öğrencilerinde Piktogramı Algılama-Okuma-Kullanma Durumları"

Copied!
94
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

ANASINIFI ÖĞRENCİLERİNDE PİKTOGRAMI

ALGILAMA – OKUMA – KULLANMA DURUMLARI

AYSUN ATİLA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

UYGULAMALI SANATLAR GRAFİK EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(4)
(5)

I

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren on iki (12) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Aysun Soyadı : ATİLA Bölümü : Grafik Eğitimi İmza : Teslim tarihi : 13.10.2017 TEZİN

Türkçe Adı : Anasınıfı Öğrencilerinde Piktogramı Algılama-Okuma-Kullanma Durumları

İngilizce Adı : İn Kindergarten Students Use Of The Pictogrami Perception-Reading

(6)

II

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Aysun ATİLA İmza:

(7)

III

JÜRİ ONAY SAYFASI

Aysun Atila tarafından hazırlanan “Anasınıfı Öğrencilerinde Piktogramı Algılama-Okuma-Kullanma Durumları” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Uygulamalı Sanatlar Grafik Eğitimi Anabilim Dalı Grafik Eğitimi'nde Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Tutku Dilem KALAFAT ALPARSLAN

Sanat ve Tasarım Fakültesi, Grafik Tasarım Bölümü, Gazi Üniversitesi……….

Başkan: Doç. Ayşegül TÜRK

Üye: Yrd. Doç. Dr. Burak TARLAKAZAN

Üye: Yrd. Doç. Dr. Tutku Dilem ALPASLAN

Tez Savunma Tarihi:

Bu tezin Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Uygulamalı Sanatlar Grafik Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Ülkü ESER ÜNALDI Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(8)

IV

(9)

V

TEŞEKKÜR

Bu çalışmanın anasınıfı öğrencilerine katkı sağlamasını umarak, araştırmanın ortaya çıkmasında, geliştirilmesinde ve sonuçlanmasında büyük emeği geçen, benden zamanını ve bilgilerini esirgemeyen, hem öğretmenim olarak hem de danışmanım olarak iyi yüreği ile bana kendimi şanslı hissettiren Sayın Yrd. Doç. Dr. Tutku Dilem KALAFAT ALPASLAN’a teşekkür ederim.

Ayrıca benden desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen sevgili aileme, sabırları, fedakârlıkları, emekleri ve beni hiç yalnız bırakmadıkları için teşekkür ederim.

(10)

VI

ANASINIFI ÖĞRENCİLERİNDE PİKTOGRAMI

ALGILAMA – OKUMA – KULLANMA DURUMLARI

(Yüksek Lisans Tezi)

Aysun ATİLA

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Haziran 2017

ÖZ

Bu araştırmada anasınıfı öğrencilerinin piktogramı algılama-okuma-kullanma durumları incelenmiştir. Araştırmanın uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı sosyo-ekonomik düzeyleri farklı seçilmiş üç okulun toplam yetmiş sekiz anasınıfı öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma alt amaçlara uygun olarak SPSS (Statistical Packagefor Social Sciense) istatistik programından yararlanılarak bilgisayar programına aktarılmıştır. Gözlem sonucunda elde edilen veriler, araştırmanın amacına uygun olarak alt amaçlarda yer alan sorular esas alınarak değerlendirilmiştir. Veriler analiz edilerek ortalama ve standart sapma değerleri hesaplanarak tablolaştırılmıştır. Ayrıca Normal Dağılım Testi ve ANOVA Tukey Testi ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Bu bilgiler esas alınarak edinilen bulgulara göre yorumlar yapılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde; anasınıfı

(11)

VII

öğrencilerinin piktogramı algılama-okuma-kullanma durumlarında öğrencilerin başarılı davranışlar sergilediği gözlemlenmiştir. Öğrencilerin cinsiyet özelliklerine ve okullarının sosyo-ekonomik düzeylerine göre bu durumlarda anlamlı bazı farklılıklar görülmüştür. Anasınıfı öğrencilerinin girdikleri her ortamda, kullandıkları bu iletişim aracının ne olduğunun farkında olmasalar da aktif bir şekilde piktogramları kullandıkları görülmüştür. Yapılan benzer araştırmalarda farklı yaş seviyelerinde ki bireylerin yaşantılarında piktogramların aktif bir şekilde yer aldığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Benzer araştırmaların yanı sıra bütün yaş seviyesindeki insanlarda olduğu gibi, bu araştırmanın sonucunda anasınıfı öğrencilerinin de piktogram aracılığı ile iletişim kurdukları sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Anasınıfı Öğrencileri, Piktogram, Anasınıfı Görsel Algı Sayfa Adedi : 71

(12)

VIII

KİNDERGARTEN STUDENTS USE OF THE PİCTOGRAMİ

PERCEPTİON READİNG

(M. Sc. Thesis)

Aysun ATİLA

GAZİ UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

June 2017

ABSTRACT

This study intends to kindergarten students in the pictogram detection-reading-use conditions examined.Study of the application, the Ministry of Education depend on selected the different socioeconomic status of parents was conducted on three of the kindergarden seventy-eight students. Study findings, on the data obtained from participants performed using SPSS 21.0 software package as a result of the analysis was obtained. Data were analyzed by calculating the mean and standard deviation values are tabulated. Schools themselves were compared. This comparison was realised with Normal Distribution of this comparison test and ANOVA Tukey test. It was made into tables. According to the findings obtained were commented. When the results obtained in the research; it was observed that the students successed about use of pictogrami perception reading. According to the sex characteristics of the students and the socio-economic levels o their schools there were significant differences in these sitvations. This communication tool used by kindergarten.

(13)

IX

They actively used the pictogram even though they do not know vhat it is. Similar researches have shown that indivitvals of different age levels are actively used this program well. As a result of this rescarch as people of all ages, in kindergarten students communicated each other by pictogram.

Key Words : Kindergarten Students, Pictogram, Kindergarten Visual Perception

Page Number : 71

(14)

X

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU ... I

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI ... II

JÜRİ ONAY SAYFASI ... III

TEŞEKKÜR ... IV

ÖZ ... VI

ABSTRACT ... VIII

İÇİNDEKİLER ... X

TABLOLAR LİSTESİ ... XIV

ŞEKİLLER LİSTESİ ... XV

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ ... XVIII

BÖLÜM I ... 1

1. GİRİŞ ………. 1

1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. Araştırmanın Amacı ... 4 1.3.Araştırmanın Önemi ... 4 1.4. Sayıltılar ……… 5 1.5. Sınırlılıklar... 5 1.6. Tanımlar……… 5 1.7. İlgili Araştırmalar ... 5

(15)

XI

BÖLÜM II ... 7

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 7

2.1. Piktogram Nedir?... 7

2.2. Piktogramın Tarihsel Gelişimi... 9

2.3. Piktogram Tasarımı ... 14

2.3.1. Piktogram tasarımın unsurları ... 15

2.3.1.1. Dikkat çekicilik ... 16

2.3.1.2. Sadelik ... 16

2.3.1.3. Görsel özellik ... 17

2.3.1.4. Endüstriyel ve ekonomiklik ... 17

2.4. İçerik ve Oluşumlarına Göre Piktogramlar ... 17

2.4.1.Yer, zaman ve konuya göre ... 17

2.4.2. Evrensel ilkelere göre ... 18

2.5. Günlük Hayatta Piktogram Kullanımının Önemi ... 20

2.6. Piktogramların Yönlendirme Sistemi ... 22

BÖLÜM III ... 25

3. OKUL ÖNCESİ ÇOÇUKLARDA SANATSAL GELİŞİM BASAMAKLARI ... 25

3.1. Şema Öncesi Dönem (4-7 Yaş Arası İlk Benzetme Çabaları) ... 26

3.1.1. Şema öncesi dönemde kompozisyon ve mekan algısı ... 26

3.1.2. Şema öncesi dönemde oran orantı ... 27

3.1.3. Şema öncesi dönemde tamamlama ve canlandırma ... 27

3.2. Görsel Algılama Gücü ... 28

3.2.1. Çocuklarda görsel algı ... 28

BÖLÜM IV... 30

(16)

XII 4.1. Araştırmanın Modeli ... 30 4.2. Çalışma Grubu ... 30 4.3. Verilerin Toplanması ... 31 4.4. Verilerin Çözümlenmesi ... 32

BÖLÜM V ... 33

5. BULGULAR VE YORUMLAR ... 33

5.1. Birebir Gözlem Formu Uygulaması Sonuçları... 33

5.1.1. Tekden koleji ilköğretim okulu anasınıfı ... 34

5.1.2. Mustafa Müjgan Boydak ilköğretim okulu anasınıfı ... 38

5.1.3. Mustafa Tatar ilköğretim okulu anasınıfı ... 41

5.1.4. 3 farklı okulun öğrencilerinin piktogramı algılama-okuma-kullanma durumlarının sosyo-ekonomik açıdan değerlendirilmesi ... 42

5.1.5. 3 farklı okuldaki erkek ve kız öğrencilerin piktogramı okuma ve kullanma durumlarının farklarının değerlendirilmesi ... 47

5.2. Öğrencilerin Doğal Ortamlarında Uygulanan Toplu Gözlem Sonuçları ... 50

BÖLÜM VI... 57

6. SONUÇ VE TARTIŞMA... 57

6.1. Sonuç ve Tartışma... 57

6.1.1. Algılama Durumlarının Değerlendirilmesi ... 58

6.1.2. Okuma Durumlarının Değerlendirilmesi ... 58

6.1.3. Kullanma Durumlarının Değerlendirilmesi ... 59

6.1.4. Sosyo-Ekonomik Farklılıkların Değerlendirilmesi ... 60

6.1.5. Cinsiyet Farklılıkların Değerlendirilmesi ... 60

6.2. Öneriler ………... 61

KAYNAKLAR ... 62

(17)

XIII

EK 1. Gözlem Formu: Bireysel Gözem Formu………... 66 EK 2. Numaralandırılmış Piktogram Örnekleri ……… 67 EK 3. Öğrencilerin Doğal Ortamlarında Gözlem İçin Kullanılan Piktogramlar …... 68 EK 4. Öğrencilerin Doğal Ortamlarında Uygulanan Gözlem İçin Kullanılan Gözem

Formu ………. 69 EK 5. Anasınıflarında Araştırma Yapabilmek İçin Milli Eğitim Bakanlığı’ndan

(18)

XIV

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Tekden Koleji İlköğretim Okulu Anasınıfı Öğrencilerinin Birebir Uygulanan Gözlem Formunda Bulunan, Piktogram Örneklerini Algılama – Okuma – Kullanma Durumlarının Değerlendirilmesi. ... 34

Tablo 2. Mustafa Müjgan Boydak İlköğretim Okulu Anasınıfı öğrencilerinin Birebir Uygulanan Gözlem Formunda Bulunan, Piktogram Örneklerini Algılama – Okuma – Kullanma Durumlarının Değerlendirilmesi. ... 38

Tablo 3. Mustafa Tatar İlköğretim Okulu Anasınıfı Öğrencilerinin Birebir Uygulanan Gözlem Formunda Bulunan, Piktogram Örneklerini Algılama–Okuma–Kullanma Durumlarının Değerlendirilmesi. ... 41

Tablo 4. Gözlem Yapılan Üç Ayrı Anasınıfı Öğrencilerinin Birebir Uygulanan Gözlem Formunda Bulunan, Piktogram Örneklerini Algılama-Okuma-Kullanma Durumlarının Okullar Arasındaki Farklılıklarının Karşılaştırılması. Sosyo-Ekonomik Farklılıkların Değerlendirilmesi. ... 43

Tablo 5. Gözlem Yapılan Üç Ayrı Anasınıfında Birebir Gözlemlenen Bütün Öğrencilerin, Gözlem Formunda Bulunan Piktogram Örneklerini Okuma – Kullanma Durumlarında Cinsiyet Farklılıklarının Karşılaştırılması. ... 48

Tablo 6. Gözlem Yapılan Üç Ayrı Anasınıfı Öğrencilerinin Doğal Ortamlarında Uygulanan Toplu Gözlem Formunda Bulunan, Piktogram Örneklerini Algılama-Okuma-Kullanma Durumlarının Değerlendirilmesi. ... 51

(19)

XV

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Evrenselleşmiş piktogram örnekleri ... 8

Şekil 2. Lascaux Mağarası çizimlerine örnek ... 9

Şekil 3. Lascaux Mağarası çizimlerine örnek ... 10

Şekil 4. Hitit hiyeroglifleri ... 10

Şekil 5. 1964 Tokyo Olimpiyat Oyunları piktogramları ... 12

Şekil 6. 1972 Münih Olimpiyat Oyunları piktogramları ... 13

Şekil 7. 1980 Moskova Olimpiyat Oyunları piktogramları ... 13

Şekil 8. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları piktogramları ... 14

Şekil 9. Benzer restaurant piktogramları ... 15

Şekil 10. 2012 Londra Olimpiyatları için hazırlanan silüet piktogram seti ... 18

Şekil 11. Trafik işaretleri – Parketme işaretleri ... 19

Şekil 12. Trafik işaretleri –Tehlike uyarı işaretleri ... 19

Şekil 13. Trafik işaretleri –Trafik tanzim işaretleri ... 20

Şekil 14. Tekstilde kullanılan piktogramlar ... 22

Şekil 15. Çocuk hastaneleri için tasarlanan piktogram örnekleri ... 23

Şekil 16. Yönlendirme piktogramları örnekleri ... 24

Şekil 17. Tuvalet yönlendirme piktogramları örnekleri ... 24

(20)

XVI

Şekil 19. Birebir gözlem formunda yer alan 3 numaralı piktokram örneği - Dikkat işareti piktogramı ... 35 Şekil 20. Birebir gözlem formunda yer alan 6 numaralı piktogram örneği - Engellilere aittir piktogramı ... 36 Şekil 21. Birebir gözlem formunda yer alan 7 numaralı piktogram örneği - Şiddet ve korku içerir- 7 yaş üstü için uygundur piktogramları ... 37 Şekil 22. Birebir gözlem formunda yer alan 9 numaralı piktogram örneği - Bebekler için uygun değildir piktogramı... 37 Şekil 23. Birebir gözlem formunda yer alan 10 numaralı piktokram örneği - Yürüyen merdiven (Yukarı) piktogramı ... 39 Şekil 24. Birebir gözlem formunda yer alan 1 numaralı piktokram örneği - Yaya geçidi piktogramı ... 46 Şekil 25. Birebir gözlem formunda yer alan 2 numaralı piktogram örneği - Havaalanı piktogramı ... 46 Şekil 26. Birebir gözlem formunda yer alan 4 numaralı piktogram örneği - Dur işareti piktogramı ... 49 Şekil 27. Birebir gözlem formunda yer alan 5 numaralı piktogram örneği - Bay bayan tuvalet piktogramı ... 50 Şekil 28. Birebir gözlem formunda yer alan 8 numaralı piktogram örneği - Telefonla

konuşmak yasaktır piktogramı ... 50 Şekil 29. Öğrencilerin doğal ortamlarında uygulanan toplu gözlem formu 1 numaralı

piktogram örneği- Buraya oturmak yasaktır piktogramı ... 53 Şekil 30. Öğrencilerin doğal ortamlarında uygulanan toplu gözlem formu 2 numaralı

piktogram örneği- Koşmak yasaktır piktogramı ... 54 Şekil 31. Öğrencilerin doğal ortamlarında uygulanan toplu gözlem formu 3 numaralı

piktogram örneği- Buraya çöp atmak yasaktır piktogramı ... 54 Şekil 32. Öğrencilerin doğal ortamlarında uygulanan toplu gözlem formu 4 numaralı

(21)

XVII

Şekil 33. Öğrencilerin doğal ortamlarında uygulanan toplu gözlem formu 5 numaralı

(22)

XVIII

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

Megep : Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi

SPSS : Statistical Packet for The Social Scienses BSTS : Eğitim Terimleri Sözlüğü

(23)

1

BÖLÜM I

1. GİRİŞ

Araştırmanın bu bölümünde problem durumu, araştırmanın amacı, araştırmanın önemi, sayıltılar, sınırlılıklar, tanımlar konusunda bilgi verilmiştir.

1.1. Problem Durumu

Grafik tasarım algılanabilir ve görülebilir bir yüzey üzerinde, bir mesajı, bir düşünceyi iletmek kaygısıyla, metnin veya görsellerin organize edildiği bir tasarım sürecidir. Grafik tasarım sürecinde denge, ritim, orantı, boşluk, doku, renk gibi estetik ilkeleri bir uyum içinde kullanılarak, işlenmek istenen mesaj ulaştırılmak istenen kitlelere anlaşılır ve yalın bir biçimde sunulur. Bu süreç birçok farklı ortamda ve birçok farklı yöntemle uygulanabilir. Grafik tasarım bir görsel iletişim sanatıdır. Birinci işlevi de bir mesaj iletmek ya da bir ürün ya da hizmeti tanıtmaktır. Grafik tasarım terimi ilk kez 20. Yüzyılın ilk yarısında metal kalıplara oyularak yazılan, çizilen ve daha sonra da çoğaltılmak üzere basılan görsel malzemeler için kullanılmıştır. Teknoloji geliştikçe sadece basılı malzemeler değil; film aracılığıyla perdeye yansıtılan, video ve bilgisayarlar yardımıyla üretilen görsel malzemeler de grafik tasarım kapsamı içine girmiş ve bu terimin anlamı oldukça genişlemiştir. Bugünün grafik tasarımcısı; kaligrafi sanatçılarının, baskı ustalarının ve zanaatçılarının geleneğini sürdüren bir meslek adamıdır (Becer, 2005, s.203).

Bir mesajın karmaşık ve gereksiz bütün ayrıntılarından arındırılıp sadeleştirilerek, düzenli, planlı ve anlaşılabilir bir biçimde sunulması iletişimi güçlendirir. Mesajı sadeleştirmek için kullanılan yöntemlerden biri grafik tasarımın önemli bir ürünü olan sembollerdir. Semboller

(24)

2

görsel iletişimin önemli unsurlarındandır. Tarihte bazı topluluk ve kültürler kendilerine özgü bir dil olarak sembolleri kullanmıştır.

Uçar (2008, s. 21)’in belirttiği üzere “Sembol ve işaretlerle gerçekleştirdiğimiz iletişimi, yazı ile iletişimle kıyasladığımızda belirgin farklılıklara rastlayabiliriz. Semboller ve şekiller ile iletişimin, yazı ile iletişimden en belirgin farklılıkları olarak;

1. Akılda kalıcılığı,

2. Kolay öğrenilebilirliği hızlı anlamlandırılabilmesi, 3. Evrensel anlam ve algı boyutlarına sahip olmasıdır.”

Semboller derin bir anlam ve içerik zenginliğine sahiptir ve oluşumlarına, kullanım alanlarına göre sınıflandırılırlar.

1. Konu aldıkları nesneyi doğrudan temsil eden sembollere imge bağlantılı semboller (Piktogram) denir.

2. Konuşma seslerini simgeleyen sembollere fonogram denir.

3. Konu aldıkları nesneyi algılanabilen kavramlarla ifade eden sembollere kavram bağlantılı semboller (İdeogram) denir.

Bir de ne gerçek nesneleri ne de kavramları temsil eden harfler, sayılar, noktalama işaretleri gibi diğer semboller vardır.

İmge bağlantılı semboller olan piktogramlar çevresel grafik tasarımının bir ürünüdür. Çevresel grafik tasarım, bilgilendirme tasarımı kapsamında ele alınır. Çevresel grafik tasarım kendi içinde çeşitli alt başlıkları olan, geniş ve disiplinler arası bir uygulama alanıdır ve piktogramlar bu uygulamalardan biridir.

“Çevresel grafik tasarım; doğal ve yapılandırılmış çevrede yönlendirme, bilgi verme, tanımlama, tercüme etme ve mekan duygusunu arttırma gibi işlevleri olan iletişim dizgelerinin içerdiği grafik öğelerin planlanması, tasarlanması ve sunumudur. Çevresel grafik tasarım, iki ve üç boyutlu biçimler, grafikler ve işaretler kullanarak özel bir çevre duygusu ve atmosfer oluşturmaya yarar” (Karamustafa, 2003, s.30).

Çevresel grafik tasarım kapsamında piktogramlar özellikle büyük ve karmaşık mekanlarda insanları yönlendirmek ve bilgilendirmek amacıyla kullanılmaktadır. Günlük hayatta pek çok yerde karşılaşılan piktogramlar, her kültür, eğitim ve yaş seviyesindeki insanı yönlendirme ve bilgilendirme işlevini üstlenen çevresel grafik tasarımın önemli bir uygulama alanıdır.

(25)

3

Piktogram yaşamın her anında karşılaşılan her bir sembolün genel adıdır. Yani herhangi bir nesne, mekan, kavram, işaret ve işleyişin resmedilerek sembol haline getirilmesidir. Piktogramlar anlatılmak istenileni doğrudan belirten birer imge şeklinde tasarlanır. Ayrıntılardan arındırılarak, yalınlaştırılmış oldukları için piktogramlar dolaysız iletişimde bulunmaktadır. “Artık yaşantımızın her anında ayrılmaz bir parçamız olan işaretler, semboller, piktogramlar görsel evrenimizin vazgeçilmez birer parçalarıdır. Sokakta, trafikte, evimizde televizyonumuzun kumandasında, alışveriş alanlarında, ambalajlarda kısacası hayatımızın her anında onlarla birlikteyiz. Onlar bizi yönlendirir. Bilgilendirir ve ikaz ederler” (Ketenci, 2006, s. 268). Bu nedenle, piktogramların en önemli özelliği farklı insan kitleleri tarafından rahatlıkla anlaşılabilir olmasıdır. 1972 Münih Olimpiyatları için piktogram tasarımı yapan OtlAicher’e göre “piktogramlar farklı kültürlerden ve farklı meslek gruplarından insanların anlayacağı şekilde tasarlanmalı, tabuları çiğnememeli, tarafsız, okunabilir ve anlaşılabilir olmalıdır.” (Başer, 1994, s. 16).

Piktogramlar evrensel nitelikler taşır, kişilerin dili, dini ve ırkı ne olursa olsun anlam bakımından herkeste aynı çağrışımı uyandırmalıdır. Yaş ve kültür grupları her ne olursa olsun, bu işaretleri her birey rahatlıkla anlamalıdır. Bir yetişkinin anlayabildiği gibi okuma yazma bilmeyen küçük bir çocuğu yönlendirme konusunda da sıkıntı yaşanmamalı her seviyeye ulaşabilmelidir. Her yaş grubu ve her ekonomik koşuldaki bireyler için kullanılabilmelidir. Bu nedenle yetişkin insanlardaki etkilerinin yanı sıra okuma yazma bilmeyen anaokulu seviyesindeki çocuklar üzerindeki etkilerinin de araştırılmasının, birçok alanda piktogramlarla karşılaşan bu çocukların yalnız kaldıkları zaman yönlerini bulmakta sıkıntı yaşamamaları, piktogram okuması yaparak kolaylıkla yönlendirilmeleri, tehlike barındıran eşya ve ortamlardan uzak durmalarını sağlayan piktogramları algılamaları ve zarar görmemeleri, görsel algı ve görsel algı geliştirici uygulamaların geliştirilmesi açısından faydalı olacağı düşünülmektedir.

Bu düşünceler doğrultusunda anasınıfı seviyesindeki çocukların, eğitim amaçlı kullandıkları görsel materyallerde, oyuncaklarının üzerinde ve ambalajlarında ve bulundukları ortamlarda daha birçok nesne üzerine karşılaştıkları piktogram örneklerini algılayabilme, okuyabilme, ve kullanabilme yeterliliklerinin araştırılması gerektiği düşünülmektedir.

(26)

4 1.2. Araştırmanın Amacı

Piktogramların çeşitleri alanlarda ve durumlarda kullanılması üzerine birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada da piktogramların anasınıfı öğrencilerinde kullanımı üzerinde durulmuştur. Bu araştırmanın genel amacı; herhangi bir yaş grubu sınırlaması olmayan piktogram uygulamalarını, anasınıfı öğrencilerinin algılama, okuma ve kullanma durumlarını ortaya koymaktır.

Bu genel amaç doğrultusunda araştırılan alt amaçlar şunlardır: Anasınıfı seviyesindeki çocuklar;

1. Yaşadıkları çevrede, birçok alanda kullanılan piktogramları algılayabiliyorlar mı? 2. Bu piktogramların ne anlama geldiğini biliyor ve doğru okuma yapabiliyorlar mı? 3. Karşılaştıkları piktogram örneklerini kullanabiliyorlar mı?

4. Piktogramı algılama- okuma- kullanma durumlarında sosyo-ekonomik farklılıklar var mı? 5. Piktogramı algılama – okuma – kullanma durumlarında cinsiyet özelliklerinden dolayı anlamlı farklılık gösteriyorlar mı?

6. Gördükleri piktogram örneklerini, yaşantılarıyla eşleştirip kullanım alanlarına dair çağrışımlar ve örneklendirmeler yapabiliyorlar mı?

7. Sürekli kullandıkları alanlarda piktogram yönlendirmeleri ile oluşan farklılıkları algılayabiliyorlar mı?

8. Sürekli kullandıkları alanlarda piktogram yönlendirmelerine uyarak davranış değişikliği gösteriyorlar mı?

1.3. Araştırmanın Önemi Bu araştırmanın:

1. Anasınıfı öğrencilerinde piktogramı algılama, okuma, kullanma durumlarının ortaya konmasını açısından,

2. Durumların değerlendirilip, değerlendirme sonucunda, elde edilen verilerin ihtiyaç doğrultusunda gerekli uygulamaların gerçekleştirilmesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir.

(27)

5 1.4. Sayıltılar

Araştırmada gözlemlenen öğrencilerin araştırmayı içten ve samimi yönlendirdikleri varsayılmaktadır.

1.5. Sınırlılıklar

1. Araştırma verileri Kayseri İli’nde bulunan, araştırmacı tarafından sosyo-ekonomik düzeylerine göre seçilen üç farklı ilköğretim okulunun anasınıflarında (Mustafa Müjgan Boydak İlköğretim Okulu Anasınıfı, Mustafa Tatar İlköğretim Okulu Anasınıfı, Tekden Koleji Anasınıfı) araştırmacının gözlemleri ve görüşlerinden elde edilen bilgiler ile sınırlıdır. 2. Belirlenen okulların anasınıflarından otuz dokuzu kız ve otuz dokuzu erkek toplam yetmiş sekiz anasınıfı öğrencisi ile sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Çalışmada geçen bazı tanımlar aşağıda verilmiştir.

Piktogram: “Piktogram, bir kavram veya fikri görsel hale dönüştürmek için sembollerle yalınlaştırılarak oluşturulan resimsel yazı şeklidir” (Becer, 2005, s. 197).

Piktograf: “İlkel yazılarda olduğu gibi bir fikri gösteren bir resim; hiyeroglif” (Aydın, s 103) Anasınıfı: “Genellikle beş yaşını bitirmiş olan çocukları ilkokul öğrenimine hazırlamak üzere kimi ilkokullarda açılan ve anaokulu eğitimi ilkelerine dayalı bir programa göre

etkinlikte bulunan sınıflara verilen ad.” (BSTS, 1974).

1.7. İlgili Araştırmalar

Bugüne kadar piktogramların birçok alanda kullanımları ve etkileri hakkında bazı araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalara örnek olarak aşağıdaki çalışmalar gösterilebilir. Bu araştırmalar kapsamında daha önce piktogramların çeşitli alanlarla kullanımları üzerinde durulmuştur. Piktogramların özel alt sınıflar tarafından kullanımları, piktogram kullanımının günlük yaşantımızdaki yeri ve önemi değerlendirilmiş, insanlar üzerinde oluşturdukları etkiler araştırılmıştır.

1. Mürüvvet BAŞER – 1994 Yüksek Lisans Tezi- Görsel iletişimde piktogram ve sembollerin insan üzerindeki etkileri.

(28)

6

2. Erkan DÜNDAR – 2009 Yüksek Lisans Tezi- Ortaöğretim kurumlarında sanat eğitimi alan öğrenciler için interaktif cd ortamında piktogram eğitimi.

3. Özlem KUM – 2011 Yüksek Lisans Tezi- Konut pazarlanmasında piktogramlardan yararlanılmasına yönelik bir uygulama.

4. Aslı ESKİ – 2004 Yüksek Lisans Tezi- Kentsel mekanlarda yer alan işaret sistemlerinin grafik tasarım açısından incelenmesi ve Ankara Mogan Parkı için uygulamalar.

5. Taner AKGÜN – 2004 Yüksek Lisans Tezi- Özel alt sınıflara toplumsal uyum becerilerinin kazandırılması sürecinde grafik resimleri ile piktogramların eğitime katkısı ve bir uygulama önerisi.

6. Ebru TAŞ – 2014 Yüksek Lisans Tezi- Kentsel alanlarda yer alan piktogramların bilgilendirme işlevleri ve tasarım açısından incelenmesi.

7. Ertuğrul ERBEY – 2014 Yüksek Lisans Tezi- Günlük hayatta piktogram ve ikonların önemi ve kullanıcı üzerindeki etkileri.

Bu araştırmada benzer çalışmalardan farklı olarak anasınıfı seviyesindeki öğrencilerin, piktogramı algılama-okuma-kullanma durumları araştırılarak değerlendirilmiştir.

(29)

7

BÖLÜM II

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Araştırmanın bu bölümünde piktogramın tanımı ve tarihi, piktogramların kullanım alanları, piktogram tasarımında dikkat edilmesi gerekenler ve piktogramların özellikleri hakkında bilgiler verilmiştir.

2.1. Piktogram Nedir?

Piktogram uluslararası iletişimi kolaylaştıran, bir nesne ve bu nesnelerin anlamını ifade eden, grafik sembollere verilen genel isimdir. Piktogramlar yazının yerine görsel simgelerin kullanıldığı bir iletişim dilidir. Piktogram, bir kavram veya fikri görsel hale dönüştürmek için sembollerle yalın şekilde oluşturulan resimsel-yazı şeklidir. Latince Pictus, (Resim) ve Yunanca Gramme, (Yazı) sözcüklerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. Buna göre tam olarak sözcük anlamı “resim-yazı” olarak tanımlanabilir (Başer, 1994, s. 13). Piktogram, neyin nerede bulunduğunu, ne amaca yönelik olduğunu gösteren, bir başka deyişle bir mekânın, eylemin, uyaranın, yaptırımın, hizmetin insanlara ulaşabilmesini kolaylaştıran görsel işaretler veya işaret sistemleridir. Hiç yazı kullanmadan ya da çok az sözle, ağırlıklı olarak görsel bir imge ile herkesin (değişik yaş, dil ve kültürden) kolayca zaman yitirmeden algılayabileceği bildirişim araçlarıdır (Çavuşoğlu, 1996, s. 1).

Piktogramlarda verilmek istenen mesaj simgesel işaretler ve semboller aracılığıyla anlatılır. Piktogramlar işaret ve sembollerden oluşur fakat piktoramlar yalnızca sembol değildir. Piktogram ifede ettiği nesnenin ve durumun anlamını üstlenir. Her sembol bir piktogram değildir. Bazı sembolleri anlayabilmek için önceden anlamlarını öğrenmek gereklidir ama piktogramların ifade ettiği anlamı anlayabilmek için bir ön bilgiye ihtiyaç duyulmamaktadır.

(30)

8

Örneğin; (+) ve (-) işaretleri birer matematik sembolüdür ama piktogram değildir, çünkü bu işaretlere bakan bir kişi bunların anlamını bilmeden önce öğrenmek zorundadır. Piktografik işaretler ise öğrenilmek için değil, anlaşılmak için üretilen tasarımlardır. Karayollarında kullanılan işaretler birer piktograftır ve görüldüğü anda anlaşılması gerekir (Tepecik, 2002, s. 66).

Şekil 1. Evrenselleşmiş piktogram örnekleri

Çevresel grafik tasarım bağlamında piktogramlar özellikle büyük ve karmaşık mekanlardaki yönlendirme ve işaretleme dizgelerinde kullanılmaktadır. Piktogramlar, havalimanı, tren istasyonu, otogar, alışveriş merkezi, iş merkezi, müze, otel, hastane vb. gibi pek çok kamusal mekanda insanları yönlendirmek ve bilgilendirmek amacıyla kullanılır. Bu nedenle, piktogramların farklı insan kitleleri tarafından rahatlıkla anlaşılabilir olması oldukça önemlidir.

1972 Münih Olimpiyatları için piktogram tasarımı yapan Otl Aicher’e göre “Piktogramlar farklı kültürlerden ve farklı meslek gruplarından insanların anlayacağı şekilde tasarlanmalı, tabuları çiğnememeli, tarafsız, okunabilir ve anlaşılabilir olmalıdır.” (Başer, 1994, s. 16). Piktogramlar, topluma hizmet eden her alanda kullanılmaktadır. Simgesel işaretler, toplumda yaygın hizmet veren alanlarda evrensel bir dil oluşturmak ve iletişim engellerini ortadan kaldırmak amacıyla kullanılmaktadır. Her gün, her insan bilinçli veya bilinçsiz bu işaretlerden faydalanmaktadır. Girdiğimiz her ortamda, trafik işretleri postane, ulaşım

(31)

9

yerleri, hastane ve otellerde kullanılan işaretler, sigara içilmez levhaları, acil çıkış kapı levhaları ve hatta evimizde kullandığımız nesneler üzerinde hemen her gün karşımıza çıkan simgesel işaretler piktogramlardır. Piktogramlar hayatımızın önemli ve vazgeçilmez bir parçasıdır.

2.2. Piktogramın Tarihsel Gelişimi

Resmin benzetme ve canlandırma gücü tarih boyunca insanları etkilemiştir. Mağara yaşamından tarım dönemine geçen insanoğlu toplumun diğer üyelerine bilgi üretmek için önceleri duman, ateş ve ışık, daha sonları sembolik işaretler kullanmıştır. Yazının ilk belirtileri olarak kabul edilen bu şekiller kalıcı bir iletişimi simgelemektedir (Teber, 1982, s. 298).

Piktogramlar insanların varoluş sürecinde ortaya çıkan ve günümüze kadar gelen en eski iletişim dillerinden biridir. Mağara duvarlarına oyularak çizilen hayvan figürleri insanoğlunun en eski görsel eserleridir (Fransa’da Lascaux Mağarası İ.Ö. 15000). Bu resimlerde av sahneleri ve el resimleri vardır ve imgelerin insan üzerinde etkisine ilişkin şekil çizilerek yapılmış ilk görsel iletişim örnekleridir (şekil 2 - şekil 3).

(32)

10 Şekil 3. Lascaux Mağarası çizimlerine örnek

Bu kazınan şekiller, zaman içerisinde gelişerek günümüzde yoğun şekilde kullanılan piktogramlara dönüşmüştür. Bir tür görsel iletişim haline gelen piktogramlar, görme yetisinin algılamadaki öneminden dolayı insanlar arası iletişim ve etkileşimde büyük rol oynamıştır. Bu yüzden yazının bulunmasından sonra bile görsel piktogramların kullanımına devam edilmiştir.

Mezopotamya Uygarlığı’ nın kurucuları Sümerler ilk yazı sistemini geliştiren toplumdur. IV. Uruk döneminde bulunduğu sanılan ‘Çivi Yazısı’ insanlık tarihinin dönüm noktasından biri olarak kabul edilmektedir. Çivi yazısının gelişimindeki ilk basamak piktogramlardır. Tarihteki ünlü ‘Hammurabi Kanunları’ da taş üzerine çivi yazısı ile yazılmıştır (İ.Ö 1930-1880). MÖ 3000 civarında Mısırlılar, hiyeroglif denilen yazı sistemi geliştirirler. İlkel yazılarda bir fikri ortaya koyan hiyeroglifler bu işaretlere örnektir (şekil 4).

(33)

11

Mısır, Mezopotamya, Çin ve Orta Asya toplumlarının geliştirmiş olduğu yazı sistemleri, piktografik düzenlemelerin çok geliştirilmiş ve soyut hale sokulmuş biçimleriydi. Piktografik işaretler kelimelerin yerine resimlerin kullanıldığı eski bir yazı türüdür. Yaklaşık 12000 yıl önce mağara duvarlarında başlayan ve farklı mekânlarda biçimlenerek evrensel bir boyut kazanan piktogram ve semboller, daha ileri tarihlerde ticaretin gelişmesiyle tanıtıcı işaretler olarak kullanılmaya başlanmıştır. 14. ve 15. yüzyıllarda ortaya çıkan lonca sistemi ile birlikte tanıtım işaretleri, taklit ve kalitesiz mallara karşı kullanılan zorunlu bir “garanti belgesi” haline gelmiştir. Semboller özellikle 18. yüzyılda deniz taşımacılığı alanında çeşitlenerek yaygınlaşmıştır (Maden, 1985, s. 5).

19. Yüzyılda uluslararası ortak bir dil yaratmak isteyen bilim adamları, önceleri çin yazısı üzerinde yoğunlaşıp bu yazı türünü piktografik işaretlere dönüştürmeyi düşünmüş, ancak tüm dünya ülkeleri tarafından anlaşılması zor olur düşüncesiyle vazgeçilmiştir. 1881 yılında düzenlenen uluslararası işaretler ve semboller konferansında, ünlü tasarımcı Otto Neurath tarafından, kısa adı ISOTYP olan, Uluslararası Resim Eğitimi Tipografik Sistemi adlı bir piktograf standardı oluşturulmuştur. Bu standardın amacı dünya insanları için, objelerin asıl görüntüsünü bozmayarak, biçimleri basitleştirip “BAK VE ÖĞREN” metodunu geliştirmekti. (Tepecik, 2002, s. 67).

1881 yılındaki konferanstan sonra, piktogram tasarımları iki üslup içinde gelişti. Birincisi; bilgiyi ve görsel hisleri oluşturan, sembol olduğu kadar piktogramlarla da bilgiyi birleştiren bir grafik tasarım sitemidir. İkinci üslup ise; tasarımcı Rudolf Modley tarafından sunulan ve uluslararası günlük kullanıma uygulanan piktografik işaretlerdir (Mc.Cormicks’den aktaran, Tepecik, 2002, s. 67)

Pek çok Avrupa ülkesinin yol işaretlerinde resimli sembollerin kullanımını kabul ettiği 1909 yılında piktograflar modern evrelerine geçmiş, piktograflar trafik işaretlerinde kanunla zorunlu kılınmıştır. İyi piktografların tasarımı zaman, stil, kültür ve dile bağlı olmamalıdır. Birçok grafik tasarımcı yıllardır piktogram tasarımı üzerinde çalışmaktadır ancak “1964 Tokyo Olimpiyatlarında, Katzumie tarafından yapılan piktogram tasarımları gerçek grafik mükemmelliğe sahip olan ilk sistemdir (Aydın, 2006, s. 103). Gerçek anlamda ilk piktogramlar 1964'de Tokyo olimpiyat oyunları için, uyum ve yer bulma işaretleri Masaru Katsumie ile Yoshiro Yamashita tarafından tasarlanmıştır (şekil 5). Bunlar gerçekten iyi örnekler olarak sayılmıştır. Rudolf Modley, Masaru için "Uluslararası piktogramlar ve yerel sembollerin gelişimi arasındaki ana güçtür" demiştir. Masuru'nun geliştirdiği semboller doğal ve sadeliğinden dolayı büyük yankı yaratmıştır (Eski, 2004, s. 21).

(34)

12

Şekil 5. 1964 Tokyo Olimpiyat Oyunları piktogramları

Olimpiyat bölgesindeki sporcu ve izleyiciler kendilerine rehberlik edecek evrensel işaretlere ihtiyaç duyar. Olimpiyat oyunları piktogramları bu gereksinimden dolayı ortaya çıkmıştır. İlk örneklerinde uluslararası iletişimi sağlayacak bir çeşit Esperanto niteliğinde ortaya çıkan semboller, ilerleyen yıllarda olimpiyatların yapıldığı şehirlerde, kullanılan poster, kitap, para, pul ve biletlerde hem dekoratif bir görsel eleman, hem de ev sahibi ülkenin hazırladığı kimlik programının önemli bir parçası olarak işlev görmeye başlamıştır (Bağlı, 1997, s. 19). 1964 Tokyo ve 1972 Münih Olimpiyatlarıyla başlayan yerleşmiş tasarım sürecinde olimpik oyunlar için piktogram hazırlamak gelenekselleşmiştir. 1972 Münih Olimpiyatları’nın ardından, Montreal’deki (Kanada) olimpiyat komitesi Aicher’in piktogramlarını, üzerinde hiçbir değişiklik yapmadan kullanma kararı almış böylece aynı sistem 1976 yılında da kullanılmıştır.

Birçok farklı ülkede gerçekleşen olimpiyat oyunları için farklı olimpiyat oyunları piktogramları tasarlanmıştır (şekil 6 - 7 - 8).

(35)

13

Şekil 6. 1972 Münih Olimpiyat Oyunları piktogramları

(36)

14 Şekil 8. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları piktogramları

Dünyada evrensel bir dil oluşturmak amacıyla ünlü grafik tasarımcıların tasarlamış olduğu piktogram işaretleri piktografik tasarım ilkeleri göz önünde bulundurularak kabul görmüş ve geçmişten günümüze kadar uzanmıştır. Teknolojik gelişmeler ve yeni uygulama alanları göz önünde bulundurularak güncellenen ve geliştirilen piktogram örneklerini günümüzde de kullanılmaktadır. Piktogramlar geçmişin, günümüzün ve hatta geleceğin önemli iletişim araçlarıdır. Bu iletişimin ilk temelleri duvarlara resim çizme yoluyla başlamış, zamanla bu resimler geliştirilerek, her kültürde farklı bir tasarımla ele alınmış sonuçta ortak bir dil yaratma çabasıyla günümüzdeki piktogramlara ulaşılmıştır. Piktogramların ciddi anlamda kullanıldıkları ilk yıllardan günümüze kadar amaçlarının hiç değişmediği ve insanların ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettikleri görülmektedir.

2.3. Piktogram Tasarımı

Piktogram tasarımında tasarımcının ele alması gereken ilk şart; tasarlayacağı piktografik işaretin evrensel bir anlam taşımasıdır. Tasarımcı işareti genel olarak kabul görmüş biçimlerden yola çıkarak tasarlamalıdır. Piktogramda kullanılacak işaretler dünyanın her yerinde aynı anlama gelen sembollerle oluşturulmalıdır. Örneğin; yakınlarda bir yerde yemek yenileceğini ifade eden restaurant piktogramlarının bütün mekanlarda kullanımı

(37)

15

birebir aynı görsellerle ile ifade edilmezken tüm uluslar için aynı çağrışımı yapan birbirlerine çok yakın görseller kullanılarak ifade edilmektedir ( şekil 9 ).

Şekil 9. Benzer restaurant piktogramları

Toplumumuzda; “Bir simge ne kadar çok unsura sahip olursa, o kadar çok şey anlatır” biçiminde yanlış bir düşünce egemendir. Karmaşık simgeler; değişik boyutlar ve zeminler üzerinde işlev dışı kalmaya ve unutulmaya mahkumdur. Ayrıntılı bir düşünce ya da kavramı yalın bir görsel biçime dönüştürmek, yani özetlemek simge tasarımının temel ilkesidir (Becer, 2009, s. 195). Piktogram tasarımı yapılırken bu unsurlar dikkate alınmalı ve karmaşaya yer verilmemelidir.

2.3.1. Piktogram Tasarımın Unsurları

Piktogramlar kolay ve çabuk anlaşılır olmalıdır. Piktogramlarda bir işaret karekteri bulunmalıdır resimleme bulunmamalıdır. Piktogramlar ilk bakıldığında insanları yanılgısız aynı düşünceye yönlendirmelidir. Piktogramlar eğitim yönünden tarafsız olmalı, yani farklı meslek grupları, farklı kültür gruplarından insanlar tarafından anlaşılmalıdır. Piktogramlar tabuları çiğnememelidir, dilin gramer yapısıyla eşdeğer olmalı o değerlere göre geliştirilmelidir (Stiebner-Urban, 1982, s. 261).

Kriterlere uyulmadan oluşturulacak piktogramlar arasında belli bir sistem olmayacağı için farklı karakterlerde farklı anlamlar ortaya çıkacaktır. Piktogram tasarımı yapılırken piktogramların taşıması gereken özellikler göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Piktogramlar kavramsal ve nesnel bir oluşum ile tasarlanmalıdır.

(38)

16

Piktogram toplumda evrensel bir dil oluşturacağı için, tasarım aşamasında birçok önemli özelliği göz önünde bulundurmak gerekmektedir.

2.3.1.1. Dikkat Çekicilik

Bir piktogram tasarımında en önemli özelliklerden biri dikkat çekici olmasıdır. İnsanların dikkatini kolayca çekebilmeli ve farkındalık yaratabilmelidir. Kamyon tentesinden, kartvizite kadar birçok değişik yüzey ve boyutta okunabilir, görülebilir nitelikte olmalıdır. Biçimsel olarak karmaşık şekillerin kafa karıştırıcı olmalarının yanı sıra fazla soyutlaştırılmış anlatımların da biçimsel bozulmaya uğramaları dikkat çekicilik açısından önemlidir. Biçimin fazla bozulmaya uğramaması ve çok soyut anlatıma kaçılmaması gerekir. Piktogram tasarımları uluslararası bir dil olduğu için ISO standartlarına uygun olmalıdır.

2.3.1.2. Sadelik

Birçok simge; zayıf ışık şartları ve görsel mesajlarla yüklü çevre koşulları altında etkilerini kaybetmektedir. Yalın tasarımlar ise, bu şartlar içinde güçlendirici ve etkileyici bir işlev görür. Yalın tasarımlar, karmaşık tasarımlara oranla daha kolay öğrenilmekte ve hatırlanabilmektedir.

Piktogram tasarımında sadelik kavramı iletişim standardı açısından önemlidir. Piktogram tasarımında sade ve yalın bir dil kullanmak anlatılmak istenen mesajın daha net algılanmasını sağlar. Tasarımda gereksiz ayrıntılara, kalabalık sembollere ve resimsel anlatımlara yer vermek algı dağınıklığına ve farklı anlamlar çıkarılmasına sebep olabilir. Piktogram ilk bakışta vermek istediği mesajı en yalın şekilde ifade etmelidir. “Bir piktogramın dünyanın herhangi bir yerinde aynı mesajı vermesi ve birlik içinde olması gerekmektedir. Biçimin fazla deformasyona uğramaması, gereksiz detaylardan ayıklanmış olması, sadelik açısından önemlidir” (Tepecik, 2002, s. 69).

Piktogram tasarımında renk kullanımı da sadelik ilkesi açısından önemlidir. Birkaç rengin bir arada kullanılması da yine dikkati dağıtacaktır. Zıt renklerin aynı ağırlıkta kullanılması da sadelik açısından sakıncalı olabilir. Tasarımda kullanılan çizgilerin net, renklerin dengeli kullanımı sadelik kavramını güçlendirecektir. Piktogramlar tek renk ile basıldıklarında temel özelliklerini yitirmemelidir. Tasarımlarda aşırı renk kullanmamaya özen gösterilmelidir.

(39)

17 2.3.1.3. Görsel Özellik

Piktogram tasarımında kullanılan görseller toplumun her kesimine hitap edecek nitelikte ve estetik beğeniyi karşılar nitelikte olmalıdır. Tasarımında sanat dilini barındırmalı ve akılda kalıcılığı artıran özelliklere sahip olmalıdır.

Piktogram tasarımında renk, biçim özellikleri arandığına göre estetik beğeni de aranacaktır. Estetik beğeni insanların konuştuğu ortak dil kadar önemlidir. Toplumun her kesimine hitap edebilen piktografik tasarımların biçimleri, sanat dilinin tüm ayrıntılarını yansıtan ve akılda kalıcılığı artıran tüm özelliklere sahip olmalıdır. Yönlendirme yaparken sanatsal duyarlılık içermelidir (Tepecik, 2002, s. 69).

2.3.1.4. Endüstriyel ve Ekonomiklik

Uluslararası Standartlar Birliği (ISO) piktogram tasarımlarını belirli standartlara kavuşturmuştur. Örneğin; televizyonların açma kapama düğmelerinde standart bir simge vardır ve bu işaret dünyanın her tarafında aynıdır. Dolayısıyla endüstriyel üretim açısından önemlidir (Tepecik, 2002, s. 70)

Piktogramlar tasarlanırken yaş, dil, ırk, kültür seviyesi, sosyo-ekonomik seviye ayırmadan toplumun bütün bireylerine hitap etmesi gerektiğini göz önünde bulundurarak tasarlanmalı ve etkili bir iletişim sağlanmalıdır. Bu tür işaretler endüstriyel ürünlerin ve üretimin ortak kullanılması da göz önünde bulundurularak tasarlanmalıdır.

2.4. İçerik ve Oluşumlarına Göre Piktogramlar 2.4.1. Yer, Zaman ve Konuya Göre

Dünya üzerinde ortak kullanılan bir dili temsil ettiği için bütün dünyayı ilgilendiren bazı etkinlikler kapsamında tasarlanan piktogramlar, bu etkinliklerin veya etkinliğin gerçekleştirildiği yerin adını alabilir ve bu isimle anılır. Örneğin; olimpiyat oyunlarına tüm dünya ülkelerinden sporcular ve izlenimciler katılır. Bu tarz etkinliklerde olimpiyat oyunlarının düzenlendiği ülkenin dilini bütün katılımcıların bilmesi mümkün olmayabilir ve bu insanların günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri, dertlerini anlatabilmeleri için piktogramlar devreye girer. Bu tarz etkinlikler için tasarlanan piktogramlar tasarlandıkları etkinlik adı ve yer belirtmek maksatlı etkinliklerin gerçekleştirileceği bölgenin adı ile de adlandırılabilir (şekil 10).

(40)

18

Şekil 10. 2012 Londra Olimpiyatları için hazırlanan silüet piktogram seti

2.4.2. Evrensel İlkelere Göre

Olimpiyat piktogramları gibi trafik işaretleri de tüm dünyaca kabul görmüş işaretlerden oluşur. Dünyanın neresine giderseniz gidin bütün trafik işaretleri aynı anlamları taşır. Renk ve biçimleri belirlenmiş ve bir standart oluşturulmuştur.

Trafik işaretlerinde özel bir mesaj iletmek için biçim ve renklerden yararlanılır. Daire biçimindeki trafik işaretleri yasaklama üçgen biçimindeki işaretler uyarma, kare biçiminde olanlar ise bilgilendirme amacı güder. Trafik işaretlerinde kullanılan her renk simgesel bir anlatım unsurudur; kırmızı geçme yasağını, yeşil geçiş serbestliğini simgeler. Sarı ise uyarma amaçlıdır. Isıyı simgelemede yine renkten yararlanılır; kırmızı sıcağı, mavi soğuğu temsil eder (Becer, 2009, s. 199)

(41)

19

Şekil 11. Trafik işaretleri – Parketme işaretleri

(42)

20 Şekil 13. Trafik işaretleri –Trafik tanzim işaretleri

Tüm üretim ve tüketim ürünleri üzerinde de aynı şekilde standart bir anlatım söz konusudur. Örneğin; bir teknolojik ürünün kullanma kılavuzunda belirli birkaç dil seçeneği ile ortak dil dediğimiz piktografik anlatımlar yer alır. Dünyanın neresinde tüketilirse tüketilsin ürünü kullanan tüketicinin zorluk yaşamaması için, ürün üzerindeki işaret ve semboller anlaşılır nitelikte standart bir dil ile; yani piktogramlar ile ifade edilmiştir. Piktografik simgeler özel bir kültürden bağımsız olarak tasarlanmalı ve dünya insanına hitap etmelidir.

Evrensel amaçlı piktogramlarda;

1. Piktogram bir tabuyu ya da inancı rencide etmemelidir.

2. Piktogram çok çeşitli eğitim seviyesindeki insanlar tarafından algılanabilmelidir. 3. Piktogram zorluk çekmeden anlaşılabilmelidir (Tepecik, 2002, s. 71).

2.5. Günlük Hayatta Piktogram Kullanımının Önemi

Tasarımcı Roger Whitehouse görsel iletişim sistemlerinde yer alan piktogramların kullanım alanının çok yaygın olduğunu ve insanların piktogramlara çok kolay uyum sağladığını düşünmektedir. Bunun sebeplerini ise şöyle açıklamıştır:

1. Piktogramlar sözcüklere oranla daha çok izleyiciye ulaşabilmektedir. 2. Piktogramları anlamak kelimeleri okumaktan daha az zaman almaktadır.

(43)

21

3. Piktogramları anlamak için özel bir dil gerekmemektedir (Artantaş, 2007, s. 49).

Piktogramlar, sözlerin, yazının ve seslerin yerini alarak daha etkili bir iletişim sağlamaktadır. Örneğin; Trafikte sağa dönüş işareti, “Sağa Dönüş” yazan bir levhadan daha etkilidir. Çünkü grafik simge görsel muhakemeyi harekete geçirir. Sürücü, dönüş yönünü görür ve hemen ona uyum sağlar. Yazıyla belirtilen “Sağa Dönüş” levhası ise sürücüyü entelektüel muhakemeye iter: Sürücü, levhanın bildirdiği direktifi uygulamadan önce, sözcüğün anlamını yorumlamaya çalışır. Kavram ile bağlantılı bir simge, imge ile bağlantılı bir simgeye oranla daha zor anlaşılır. Buna karşın, konu aldığı nesne ya da kavramı algılanabilir formlara dönüştürdüğü için kolay öğrenilir ve çabuk hatırlanır (Artantaş, 2007, s. 20). Piktogramlar günlük yaşantımızın vazgeçilmezleri arasına girmiştir: Havaalanından, yemek için girdiğimiz lokanta, kullandığımız ürünlere kadar geniş bir alanda kullanılmaktadır. Piktogramların kullanım alanları genişletilerek insanlar için kısa yoldan kolay bilgi edinilmesi hedeflenmiştir. İnsanın olduğu her yerde iletişim olacağı için, piktogramlar iletişim açısından her alanda kolaylık sağlamaktadır. Bugün piktogramlar olmasaydı, trafik yavaşlar, büyük hava limanlarında büyük karışıklıklar olurdu (Başer, 1994, s. 15).

Piktogramlar görsel iletişimin her kategorisinde kullanılmaktadır. Her an karşı karşıya olduğumuz bu piktogramlar bizi kimi zaman uyarır, kimi zaman bilgilendirir, kimi zaman yönlendirir. Örneğin; tekstil sektöründe kullanılan piktogramlar (şekil 14) tüketiciye bilgi vermek amacı taşır. Bu piktogramlarla ürünü kullanırken, yıkarken, ütülerken uygulanacak işlemler hakkında bilgi ediniriz. Ürünün hassasiyet özelliklerine göre bilgi edinir bu doğrultuda kullanırsak daha uzun süreli kullanım sağlarız. Günümüzde kullanılan piktogram ve semboller ile bu örnekleri çoğaltmamız mümkündür. Piktogramlar hayatın her alanında hayatı kolaylaştırmak ve işleri hızlandırmak için kullanılmaktadır.

Evrensel boyutlar kazanan piktogram ve semboller bir bakıma, “Bir resim, bin sözcükten daha etkilidir” sözünü haklı kılmaktadır. Örneğin, bir kravatın nasıl bağlanacağını karşısındakine öğretmeye çalışan bir kimse az sonra görecektir ki, karşısındaki kişi anlamamakta, kendisi de bunu anlatmayı bir türlü becerememektedir. Yapılan tarifler yazıya dökülse bile yeterince etkili olamamaktadır. Oysa bu işi bir dizi resimle görsel olarak anlatmak daha verimli ve açıklayıcı olacaktır (Başkan, 1988, s. 68 - 69).

Günlük hayatta piktogramların kullanılması iletişim kurulmasını kolaylaştırmış, bunun sonucunda anlaşmazlıklar, zaman ve maddi kayıplar ile daha birçok olumsuzlukların yaşanmasını engellenmiştir.

(44)

22 Şekil 14. Tekstilde kullanılan piktogramlar

2.6. Piktogramların Yönlendirme Sistemi

Yönlendirme sistemi olarak kullanılan piktogramlar, genellikle kalabalık insan topluluklarının bir arada bulunduğu ortak paylaşım alanlarında kullanılmaktadır. Resmi daireler, üniversiteler, okullar, hastaneler, müzeler, alışveriş merkezleri, hava alanları, terminaller gibi toplumsal kullanım alanlarıdır. Bu alanlarda kullanılan piktogramlar, (şekil 16-17-18) insanları yönlendirir nitelikte ve uniform (bir örnek) yapıya sahip olmalıdır. Yönlendirme sistemleri kural olarak, binanın amacına göre sanat estetik veya bilimsel prensiplere dayandırılarak oluşturulur (Stiebner- Urban, 1982, s. 308).

Yönlendirme sistemi piktogramlarını oluşturan tasarımcılar, büyüklerin yanı sıra çocukları da unutmamışlar ve onlara yönelik bazı piktogramlar oluşturmuşlardır. Bunlara bir örnek

(45)

23

hastanelerde kullanılan piktogramlardır. Çocukların hastane ve doktor korkuları göz önünde bulundurularak, Guilermo Gonzales Ruiz ile Gabriel Ezcurra tarafından onlar için hastaneleri daha sempatik hale getirecek bir dizi piktogram tasarımı yapılmıştır. Bu piktogramlar Buenos Aires çocuk hastanesinde kullanılmaktadır (Başer, 1994, s.19) (şekil 15).

(46)

24 Şekil 16. Yönlendirme piktogramları örnekleri

Şekil 17. Tuvalet yönlendirme piktogramları örnekleri

(47)

25

BÖLÜM III

3. OKUL ÖNCESİ ÇOÇUKLARDA SANATSAL GELİŞİM

BASAMAKLARI

Bir bireyin sanat yoluyla kendisini ifade edebilmesi gelişim sürecinde sağlıklı bir ilerleme açısından önemlidir. Avusturyalı ünlü sanat eğitimcisi Victor Lowenfeld sanat yoluyla bireyin kendisini ifade etmesinin, sağlıklı bir duyusal gelişme açısından temel önemi olduğuna inanmıştır. Lowenfeld'e göre “Çocuk bildiğini değil, gördüğünü çizer". Zihin gelişimi, kimlik sorunu ve yaratıcılık bu gelişmenin sağlıklı olmasıyla paraleldir. “Bu resimler çocuğun toplumsal, zihinsel, bedensel, ruhsal, çizgisel, yaratıcı tüm yaşantısının göstergesidir. Dışarıdan herhangi bir etki bu gelişmenin doğal akışını engeller” (Kırışoğlu, 1991, s. 81). Birçok araştırmacı çizgisel gelişim evrelerini belirlemiştir. Bu evrelerin isimlendirilmesi birçoğunda benzerlikler göstermektedir.

Lowenfeld’e göre bu gelişim basamaklar halinde ilerler ve bu basamaklar gelişimin doğal sonuçlarıdır. Günümüzde en çok kabul gören yaklaşım Lowenfwld’in sıralamasıdır. Bu basamaklar şunlardır:

1. Basamak: Karalama Dönemi (2-4 yaş) 2. Basamak: Şema Öncesi Dönem (4-7 yaş) 3. Basamak: Şematik Dönem (7-9 yaş) 4. Basamak: Gerçekçilik Dönemi (9-11 yaş) 5. Basamak: Mantık Dönemi (11-13 yaş) 6. Basamak: Ergenlik krizi (13 yaş ve ötesi)

(48)

26

3.1. Şema Öncesi Dönem (4-7 Yaş Arası İlk Benzetme Çabaları)

Bu dönemde çocuklar karalamalardan öteye geçip anlamlı çizgiler ve çizimler oluşturmaya başlarlar. Dış dünya ile ilişkilerinin kuvvetlendiği bu dönemde çocuklar etraflarında gördükleri nesneleri çizebilirler. Özellikle 5-6 yaşlarında çocuklar duygu ve düşüncelerini çizerek ifade edebilirler. Bu yaşlardaki çocukların en çok dikkatini çeken figür insan figürüdür. Bu yaşlarda bir çocuk genellikle büyük kafalı insan figürleri çizer. Zamanla kalem kontrolü gelişir ve çizimler de gelişir. Bu dönemde çocuklar düşündükleri ve çizdikleri arasında bir bağ kurmaya çalışırlar ve kendilerine göre şemalar oluşturup bu şemalarla nesneleri bütünleştirirler. Örneğin; bütün dört ayaklı hayvanları genellerler, bütün ağaç figürleri aynıdır. Bunlar çocuktaki ilk benzetme çabalarıdır (Ulutaş, 2014 s. 197)

Kız çocukların çizimleri ve erkek çocukların çizimleri bu dönemde ayırt edilebilir özellikler taşımaya başlar. Kız çocukları ve erkek çocukları kendi cinsleriyle ilgili ilgi alanlarını resimlere yansıtırlar. Bir erkek çocuğunun çizimlerinde daha çok araba, uçak figürü yer alırken, kız çocuğunun çizimlerinde kalpler, çizdikleri kız figürünün saçlarının, tokasının ayrıntıları mevcuttur (Ulutaş, 2014 s. 197).

Şema öncesi dönemde çocuklar yaptıkları resimleri açıklayarak anlatma gereği duyarlar. Bu dönemlerde resimler canlı renklere boyanır. Fakat renklerle biçimlerin bir bağlantısı yoktur, tamamen kendi tercihleri doğrultusunda renk seçimi yaparlar.

Renk üzerinde incelemede bulunan uzmanlar, kız çocuklarının renk seçimine erkek çocuklarından daha fazla önem verdikleri sonucuna varmışlardır. Gözlemler bazı çocukların kırmızı, sarı ve portakal rengi gibi sıcak renkleri ısrarla kullanmalarına karşılık, bazılarının da siyah, mavi, yeşil ya da kahverengi gibi soğuk renkleri seçtiklerini göstermektedir. Araştırmalarını renk konusunda yoğunlaştıran uzmanlar, sıcak renkleri seçen çocukların çoğunlukla sevecen, uyumlu ve iş birliğine önem veren kişiler oldukları, buna karşılık sürekli olarak soğuk renkleri seçen anaokulu çocukları ise iddiacı, çekingen, güçlükle kontrol edilebilen ve uyumsuz davranışlarıyla dikkati çeken çocuklar olduklarını belirtmektedir (Yavuzer’den aktaran Alakuş, Mercin, 2011 s. 135).

Şema öncesi evrede çocuklar için ev önemli bir yer tutar. Özellikle çocuklar mutlu bir çocukluk geçiriyor, ailesini seviyor ve ailesi de çocuğu seviyorsa çocuk bunu bacasından duman çıkan evini çizerek anlatır (Buyurgan, 1998).

3.1.1. Şema Öncesi Dönemde Kompozisyon ve Mekan Algısı

Birden fazla elemanın anlamlı bir şekilde bir zeminde konumlanmasına kompozisyon denir. Şema öncesi dönemdeki çocukların resimlerinde kullandıkları figürlerle yan yana olma ilişkisi vardır fakat önde-arkada ilişkisi yoktur. Çünkü çizimlerini iki boyutlu yüzeylerde

(49)

27

gerçekleştirirler. Bu dönemde çocuklar çizimlerinde gökyüzünün konumunu, çiçeklerin konumunu nesnelerin konumunu belirleyebilirler. Havada olması gereken nesneleri gökyüzüne, çimleri zemin çizgisine yerleştirmeyi başarabilirler. Bu dönemde hem nesnelerin birbirleri ile uyumunu hem de mekandaki yerleşimlerini yapabilirler. Önceki dönemlerde havalarda uçuşan nesneler artık zeminle bağlantılıdır.

3.1.2. Şema Öncesi Dönemde Oran Orantı

Bu dönemdeki çocukların çizdikleri figürlerin boyutları genellikle gerçekle uyumludur. Herhangi bir figür çizilirken o figürün kendi içindeki oran ve orantı birbiriyle ve gerçeğiyle uyumludur. Fakat diğer figürlerle arasında bir orantı yoktur. Her figür sadece kendi içinde orantılıdır. Bir araba çizerken arabanın tekerlekleri kapısı direksiyonu kendi içinde orantılı olabilir fakat yanına arabayla aynı büyüklükte bir kuş çizebilir. Bunların yanı sıra önem verdikleri nesneleri ve kişileri de büyük figürlerle ifade ederler. Lowenfeld bu durumun çocuğun nesne ile olan duygusal ilişkisinden kaynaklandığını öne sürüyor (Ulutaş, 2014 s. 201).

Aynı anda bir evin, bir arabanın içini ve dışını gösterirler. Kimi araştırmacılar buna öyküleştirme (narrative) adını verirler. Verworn bu tür resimlere eş zamanlı (simultaneous) anlatım der (Kırışoğlu 1991, s. 90-91).

3.1.3. Şema Öncesi Dönemde Tamamlama ve Canlandırma

Bu dönemde çocuklar resimlerinde bazı nesneleri bütün ayrıntıları ile oluşturma çabasında olurlar. Örneğin; bir arabanın dört tekerini, egzozunu ve hatta egzoz varsa dumanını da çizerek araba figürünü tamamlarlar. Bir çiçeğin sapındaki yapraklarını, yaprakların damarlarını, bir ağaç varsa o ağacın meyvelerini çizerek bu figürleri tamamlarlar.

Bazı cansız figürlere ağız, göz ve el, kol çizerek bu figürleri de canlandırırlar. Gülen çiçek, ağlayan ağaç gibi bazı figürlere kişilik yükleyebilirler. Piaget’e göre insan düşüncesinde animizm (canlandırıcılık) özelliğinin ağır bastığı dönem işlem öncesi dönemdir. Animizm kısaca doğadaki cansız nesneleri canlıymış gibi göstermek olarak tanımlanabilir (Ulutaş, 2014 s. 203-204).

(50)

28 3.2. Görsel Algılama Gücü

Algı, duyu verilerini örgütleyip yorumlayarak çevremizdeki nesne ve olaylara anlam verme sürecine verilen isimdir. Gözümüzün önündeki nesneleri duyu organlarımız yoluyla alır izler ve yorumlarız, bu süreçte görsel algılama çok önemlidir. Görme diğer işlemlerden önce gerçekleşir ve görsel algılama ile kavrama daha önce oluşur (Ulutaş, 2014 s. 214).

Buna göre algılama süreci, iletilerin hedef tarafından duyu organları aracılığı ile farkına varılması sürecidir ve gönderilerin iletileri anlama ya da anlamamanın temelidir. Algılar bireyin sosyo-kültürel durumuna, eğitimine, edinilmiş deneylere, estetik deneylere ve içinde bulunduğu toplumun olgularına göre belirlenir (Baymur, 1987, s.120).

İletişimde algılamanın başlangıcı dikkattir. Her an duyu organlarına yüzlerce uyarı gelir ama bunlardan pek azı algılanır. Dikkatin bir varlığa ya da bir olaya çevrilerek yalnız buna ait uyarıcıların algılanmasına, iç uyarıcılar ve çevreden gelen etkiler neden olur. İç uyarıcılar gereksinme, ilgi, merak ve duygu gibi insanın iç yapısından gelen uyarıcılardır. Çevreden gelen etkiler ise uyarıcının şiddeti, uyarıcının biçimi, aşırı zıtlıklar, tekrarlar, devinen uyarıcılar ve yeniliklerdir (Başaran, 1991, s. 36-37).

3.2.1. Çocuklarda Görsel Algı

Lowenfeld ve Münz’ün çalışmalarında, çocukların yaptığı resimler görsel ve dokunsal olarak iki ayrı algılama biçiminin sonucu olarak açıklanmaktadır. Görsel tipte bir çocuk önce yaşantısını görme duyusu ile ilgili yanıyla sınırlar belirlenmektedir, kabaca dış çizgilerini çizer (eskiz gibi), ikinci gözlem aşamasında yaşantısının bütün olarak bıraktığı izlenim bölümleri çözümlenmektedir. Üçüncü aşamada ise bu parçaları yeni bir form içinde düzenlemektedirler. Lowenfeld bu tip çocuk için ayrıntıların soyut olarak gözlemlenmesinin hemen hiç söz konusu olmayacağını belirtmektedir. “Görsel çocuk için yaşantının ayrıntılarının bilincinde olmak ve bu ayrıntılardaki değişiklikleri görebilmek önemlidir; çünkü bu ayrıntılar kendini çevreleyen dış gerçeklikte var olan etkilerin sonucudur” (San, 1977, s. 75).

“Okul öncesi dönemde görsel algılama becerilerinin desteklenebilmesi, çocukların küçük yaşta duyarlılıklarının artırılması ve duyarlılıklarını nasıl kullanacaklarının öğretilebilmesi için çocuklara zengin görsel uyaranlar ve deneyimler sağlanmalıdır. Çocuk bu sayede bakmayı ve görmeyi öğrenmekte, yaşadığı ve bulunduğu çevre hakkında bilgi toplamakta, kendisinin yapabileceklerinin farkına varmaktadır” (Harber’den aktaran Ulutaş, 2014, s. 214).

(51)

29

Çocukların gördükleri ve duydukları her şeyi bir yetişkin gibi anlamasını ve algılamasını bekleyemeyiz. Fakat onlarla konuşarak, onlara hikayeler okurken resimler üzerinde durarak, görsellerle anlatılmak istenen yargıyı vurgulayarak, doğru noktaların üzerinde durarak, çocukların algı düzeylerini yönlendirebiliriz. Bu yöntemlerle çocuklarda bir ön öğrenme ortamı sayılarak farklı algı düzeyleri oluşturulabilir (Falck, 2001).

Okul öncesi dönemde çocuklar görsel algılama sayesinde benzerlikleri ve farklılıkları ayırt edebilmektedir. Nesneleri renklerine şekillerine ve benzerliklerine, farklılıklarına göre ayırt edip sınıflandırabilir ve eşleştirebilirler. Bazı nesneleri gördükleri mekanlarla bağdaştırıp nesneyi mekana göre konumlandırabilir ve görsel hafızalarına bu şekilde kodlayabilirler. Çocuklar gördüklerini belirgin özellikleri ile kodlayarak zihinlerinde tutarlar (Ulutaş, 2014 s. 214). Çocuklar girdikleri her mekanda etraflarında bulunan görsel resim, simge ve nesneleri yorumlayarak bazı kavramlarla birleştirip bir anlam bütünlüğü oluşturup, bu anlamlarla yaşantılarında benzetmeler yapar, bağlantılar kurarlar. Bu görsel nesneler arasında piktogramları da değerlendirilebiliriz. Piktogramlar bütün insanlarına olduğu gibi bu dönem yaş aralığındaki çocuklara da hitap etmektedir. Bazı piktogram örnekleri, tasarımında kullanılan renklerle, bazıları işaretleri ve şekilleriyle, bazı örnekler de kullanıldığı yere göre çocukların algılarını çekebilmekte ve çocuklar tarafından da kullanılmaktadır. Alışveriş merkezlerinde, okullarda ve eğitim faaliyeti gösteren kütüphane, dershane, kurs gibi diğer mekanlarda, trafikte, havaalanlarında ve toplu taşıma araçlarında, birçok ortamda bulunan bu görsel iletişim araçları çocukların ilgisini ve merakını çekmektedir. Bu şekilde piktogramlar, diğer uyarıcı göreller gibi çocukların görsel hafızalarına lodlanıp, zihinlerinde kalıcı hale gelmektedir.

(52)

30

BÖLÜM IV

4. YÖNTEM

Bu bölümde “Anasınıfı öğrencilerinin piktogramı algılama, okuma, kullanma durumları” konulu araştırmanın yöntemlerine değinilmiştir ve nitel araştırma modeli uygulanmıştır. Öğrencilerle önce toplu sonra tekli görüşmeler yapılarak değerlendirilmiştir. Değerlendirme çalışmasında gözlemlenen öğrencilerin bilgileri ölçülerek değerlendirme tamamlanmıştır.

4.1. Araştırmanın Modeli

Araştırmada anasınıfı öğrencilerinin günlük yaşantı sürecinde piktogramlara karşı algı durumlarını ölçmeye yönelik bir araştırma olduğu için doğal ortamlarında uygulanma olanağı sunan gözlem yöntemi kullanılmaktadır.

Gözlem, araştırma sürecinde temel tekniklerden biridir. Gerçekte gözlem işi, insanoğlunun günlük hayatının büyük kısmını oluşturur. Bilgilerin, en az günlük yaşamın gerektirdiği bilgilerin birçoğu gözlem yoluyla kazanılır. Gözlemin asıl aracı göz olmakla beraber, gözleme işi sadece gözün değil, bütün duyu organlarının katıldığı bir etkinliktir. Gözlem, bir ya da birden fazla kimsenin gerçek hayat içinde olup bitenleri bir plan dahilinde izlemesi ve kaydetmesidir (Kaptan,1995, s. 150).

4.2. Çalışma Grubu

Araştırmanın evreni, anasınıfı seviyesindeki öğrenciler, örneklemini ise Kayseri ilinde bulunan Mustafa Müjgan Boydak İlköğretim Okulu Anasınıfı, Mustafa Tatar İlköğretim

(53)

31

Okulu Anasınıfı ve Tekden Koleji Anasınıfı’nda eğitim gören 39’u kız ve 39’u erkek toplam 78 anasınıfı öğrencisi oluşturmaktadır.

4.3. Verilerin Toplanması

Araştırmanın temel dayanağı olan verilerin, gözlem tekniğiyle elde edilmesi amaçlanmıştır. Gözlem yapabilmek için hazırlanan materyaller uzman görüşüne sunularak geliştirilmiştir. Gözlem sürecinden sonra elde edilen bulgularla genel bir yargıya ulaşılmıştır.

Öğrencilerin anasınıfı seviyesinde olmaları ve okuma yazma bilmemeleri nedeniyle araştırmada anket tekniği yerine gözlem tekniği tercih edilmiştir.

Öğrencilerle birebir görüşülmek üzere hazırlanan 10 piktogram örneği 20x20 cm ebatlarında kartlarla, kart gösterme tekniği kullanılarak öğrencilere sunulmuştur. Sunulan 10 piktogram örneğinden oluşan gözlem formu uygulanarak, öğrencilerden alınan cevaplar araştırmacı tarafından kaydedilmiştir.

Öğrencilerin doğal ortamlarında, doğal davranışlarının gözlemlenebilmesi için sınıflarına ve diğer kullanım alanlarına sınıf içinde kullanılmaya uygun 40x40 cm ebatlarında 5 farklı piktogram örneği yerleştirilerek öğrenciler gözlem altına alınmıştır. Bu 5 farklı piktogram örneği öğrencilerin doğal ortamlarına uygun şekilde yerleştirilmiş ve öğrencilerin bu piktogramlara karşı algı durumları, okuma ve kullanma durumları gözlemci tarafından kaydedilmiştir.

Gözlem formunun hazırlanmasında ve uygulanmasında aşağıdaki yollar izlenmiştir. 1. Konu ile ilgili ayrıntılı literatür taraması yapılmıştır.

2. Buna göre gözlem formunda kullanılacak piktogram örnekleri ve yöneltilecek sorular belirlenmiştir.

3. Oluşturulan gözlem formu hedef kitle üzerinde araştırmacı tarafından uygulanarak anasınıfı öğrencilerinin tutumları saptanmıştır.

4. Gözlemler sonucu elde edilen veriler, bulgular kısmında, amaçlar doğrultusunda toparlanarak analiz edilmiştir.

Şekil

Şekil 1. Evrenselleşmiş piktogram örnekleri
Şekil 2. Lascaux Mağarası çizimlerine örnek
Şekil 4. Hitit hiyeroglifleri
Şekil 5. 1964 Tokyo Olimpiyat Oyunları piktogramları
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

İki sessiz harfin yan yana geldiği kelimelerde bol okuma, do ğru heceleme yapma ve çok vurgulu söylenerek hissettirilen sesi tahtaya bakmadan deftere yazma çalı

Diğer dillerde olduğu gibi Türkçe' de konuşma, yazı dili, edebiyat dili, sanat ve kültür dili, ticaret dili ve bilim dili olarak ilgili sahada iletişim ve aktarına

-Yılda 6 ile 20 kitap arasında okuyan kişiler orta düzeyde okuyan okur tipi ve -Yılda 21 kitaptan fazla okuyan okurlar ise çok okuyan okur tipi şeklinde ifade

Araştırmada uygulanan egzersiz çalışmalarının çocukların koordinasyon gelişimine bir etkisi olup olmadığını belirlemek için, Kiphard and Schilling tarafından

Şekil 4.4 R4 deneyi sırasında ölçülen debi, su Şekil 4.5 R4 deneyi yaklaşım akım hızı, kritik hız seviyesi ve oyulmanın değişimi ve akım şiddetinin boyutsuz

Yıllık Üretim ile firmaların alanı arasındaki korelasyon: Yıllık üretim ile firmaların yerleşim alanı büyüklüğü arasında güçlü bir ilişki bulunmuştur..

Mümkün mertebe yerel malzemeler ve yol inşaatında kullanılmaya elverişli malzemeler (molozlar, cüruflar, inşaat atıkları gibi) kullanılmaya çalışılır

Merkezî kısım daha ziyade pnömatolitik safhada teşekkül etmiş olup ortoklas, plagioklas, kuars, muskovit, siyah turmalin ve biotit ihtiva eder.. Kenar kısımda ise damarlar