• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.2. Piktogramın Tarihsel Gelişimi

Resmin benzetme ve canlandırma gücü tarih boyunca insanları etkilemiştir. Mağara yaşamından tarım dönemine geçen insanoğlu toplumun diğer üyelerine bilgi üretmek için önceleri duman, ateş ve ışık, daha sonları sembolik işaretler kullanmıştır. Yazının ilk belirtileri olarak kabul edilen bu şekiller kalıcı bir iletişimi simgelemektedir (Teber, 1982, s. 298).

Piktogramlar insanların varoluş sürecinde ortaya çıkan ve günümüze kadar gelen en eski iletişim dillerinden biridir. Mağara duvarlarına oyularak çizilen hayvan figürleri insanoğlunun en eski görsel eserleridir (Fransa’da Lascaux Mağarası İ.Ö. 15000). Bu resimlerde av sahneleri ve el resimleri vardır ve imgelerin insan üzerinde etkisine ilişkin şekil çizilerek yapılmış ilk görsel iletişim örnekleridir (şekil 2 - şekil 3).

10 Şekil 3. Lascaux Mağarası çizimlerine örnek

Bu kazınan şekiller, zaman içerisinde gelişerek günümüzde yoğun şekilde kullanılan piktogramlara dönüşmüştür. Bir tür görsel iletişim haline gelen piktogramlar, görme yetisinin algılamadaki öneminden dolayı insanlar arası iletişim ve etkileşimde büyük rol oynamıştır. Bu yüzden yazının bulunmasından sonra bile görsel piktogramların kullanımına devam edilmiştir.

Mezopotamya Uygarlığı’ nın kurucuları Sümerler ilk yazı sistemini geliştiren toplumdur. IV. Uruk döneminde bulunduğu sanılan ‘Çivi Yazısı’ insanlık tarihinin dönüm noktasından biri olarak kabul edilmektedir. Çivi yazısının gelişimindeki ilk basamak piktogramlardır. Tarihteki ünlü ‘Hammurabi Kanunları’ da taş üzerine çivi yazısı ile yazılmıştır (İ.Ö 1930- 1880). MÖ 3000 civarında Mısırlılar, hiyeroglif denilen yazı sistemi geliştirirler. İlkel yazılarda bir fikri ortaya koyan hiyeroglifler bu işaretlere örnektir (şekil 4).

11

Mısır, Mezopotamya, Çin ve Orta Asya toplumlarının geliştirmiş olduğu yazı sistemleri, piktografik düzenlemelerin çok geliştirilmiş ve soyut hale sokulmuş biçimleriydi. Piktografik işaretler kelimelerin yerine resimlerin kullanıldığı eski bir yazı türüdür. Yaklaşık 12000 yıl önce mağara duvarlarında başlayan ve farklı mekânlarda biçimlenerek evrensel bir boyut kazanan piktogram ve semboller, daha ileri tarihlerde ticaretin gelişmesiyle tanıtıcı işaretler olarak kullanılmaya başlanmıştır. 14. ve 15. yüzyıllarda ortaya çıkan lonca sistemi ile birlikte tanıtım işaretleri, taklit ve kalitesiz mallara karşı kullanılan zorunlu bir “garanti belgesi” haline gelmiştir. Semboller özellikle 18. yüzyılda deniz taşımacılığı alanında çeşitlenerek yaygınlaşmıştır (Maden, 1985, s. 5).

19. Yüzyılda uluslararası ortak bir dil yaratmak isteyen bilim adamları, önceleri çin yazısı üzerinde yoğunlaşıp bu yazı türünü piktografik işaretlere dönüştürmeyi düşünmüş, ancak tüm dünya ülkeleri tarafından anlaşılması zor olur düşüncesiyle vazgeçilmiştir. 1881 yılında düzenlenen uluslararası işaretler ve semboller konferansında, ünlü tasarımcı Otto Neurath tarafından, kısa adı ISOTYP olan, Uluslararası Resim Eğitimi Tipografik Sistemi adlı bir piktograf standardı oluşturulmuştur. Bu standardın amacı dünya insanları için, objelerin asıl görüntüsünü bozmayarak, biçimleri basitleştirip “BAK VE ÖĞREN” metodunu geliştirmekti. (Tepecik, 2002, s. 67).

1881 yılındaki konferanstan sonra, piktogram tasarımları iki üslup içinde gelişti. Birincisi; bilgiyi ve görsel hisleri oluşturan, sembol olduğu kadar piktogramlarla da bilgiyi birleştiren bir grafik tasarım sitemidir. İkinci üslup ise; tasarımcı Rudolf Modley tarafından sunulan ve uluslararası günlük kullanıma uygulanan piktografik işaretlerdir (Mc.Cormicks’den aktaran, Tepecik, 2002, s. 67)

Pek çok Avrupa ülkesinin yol işaretlerinde resimli sembollerin kullanımını kabul ettiği 1909 yılında piktograflar modern evrelerine geçmiş, piktograflar trafik işaretlerinde kanunla zorunlu kılınmıştır. İyi piktografların tasarımı zaman, stil, kültür ve dile bağlı olmamalıdır. Birçok grafik tasarımcı yıllardır piktogram tasarımı üzerinde çalışmaktadır ancak “1964 Tokyo Olimpiyatlarında, Katzumie tarafından yapılan piktogram tasarımları gerçek grafik mükemmelliğe sahip olan ilk sistemdir (Aydın, 2006, s. 103). Gerçek anlamda ilk piktogramlar 1964'de Tokyo olimpiyat oyunları için, uyum ve yer bulma işaretleri Masaru Katsumie ile Yoshiro Yamashita tarafından tasarlanmıştır (şekil 5). Bunlar gerçekten iyi örnekler olarak sayılmıştır. Rudolf Modley, Masaru için "Uluslararası piktogramlar ve yerel sembollerin gelişimi arasındaki ana güçtür" demiştir. Masuru'nun geliştirdiği semboller doğal ve sadeliğinden dolayı büyük yankı yaratmıştır (Eski, 2004, s. 21).

12

Şekil 5. 1964 Tokyo Olimpiyat Oyunları piktogramları

Olimpiyat bölgesindeki sporcu ve izleyiciler kendilerine rehberlik edecek evrensel işaretlere ihtiyaç duyar. Olimpiyat oyunları piktogramları bu gereksinimden dolayı ortaya çıkmıştır. İlk örneklerinde uluslararası iletişimi sağlayacak bir çeşit Esperanto niteliğinde ortaya çıkan semboller, ilerleyen yıllarda olimpiyatların yapıldığı şehirlerde, kullanılan poster, kitap, para, pul ve biletlerde hem dekoratif bir görsel eleman, hem de ev sahibi ülkenin hazırladığı kimlik programının önemli bir parçası olarak işlev görmeye başlamıştır (Bağlı, 1997, s. 19). 1964 Tokyo ve 1972 Münih Olimpiyatlarıyla başlayan yerleşmiş tasarım sürecinde olimpik oyunlar için piktogram hazırlamak gelenekselleşmiştir. 1972 Münih Olimpiyatları’nın ardından, Montreal’deki (Kanada) olimpiyat komitesi Aicher’in piktogramlarını, üzerinde hiçbir değişiklik yapmadan kullanma kararı almış böylece aynı sistem 1976 yılında da kullanılmıştır.

Birçok farklı ülkede gerçekleşen olimpiyat oyunları için farklı olimpiyat oyunları piktogramları tasarlanmıştır (şekil 6 - 7 - 8).

13

Şekil 6. 1972 Münih Olimpiyat Oyunları piktogramları

14 Şekil 8. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları piktogramları

Dünyada evrensel bir dil oluşturmak amacıyla ünlü grafik tasarımcıların tasarlamış olduğu piktogram işaretleri piktografik tasarım ilkeleri göz önünde bulundurularak kabul görmüş ve geçmişten günümüze kadar uzanmıştır. Teknolojik gelişmeler ve yeni uygulama alanları göz önünde bulundurularak güncellenen ve geliştirilen piktogram örneklerini günümüzde de kullanılmaktadır. Piktogramlar geçmişin, günümüzün ve hatta geleceğin önemli iletişim araçlarıdır. Bu iletişimin ilk temelleri duvarlara resim çizme yoluyla başlamış, zamanla bu resimler geliştirilerek, her kültürde farklı bir tasarımla ele alınmış sonuçta ortak bir dil yaratma çabasıyla günümüzdeki piktogramlara ulaşılmıştır. Piktogramların ciddi anlamda kullanıldıkları ilk yıllardan günümüze kadar amaçlarının hiç değişmediği ve insanların ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettikleri görülmektedir.

Benzer Belgeler