• Sonuç bulunamadı

Prof. Aksoy'un kaybının gerçek nedeni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Prof. Aksoy'un kaybının gerçek nedeni"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof, Aksoy^im Kaybının Gerçek Nedeni

AYYUK ERENBERK

Atatürkçü Düşünce Derneği Üyesi

Sevgili Muammer A ksoy’un bize gösterdiği yol, birlikten ve

özveriden geçmektedir. Gerçek Atatürkçüler, yürekli ve

özverili olmazlarsa, aydınlık ufuklara doğru gidiş önlenir.

--- --- --- --- ;---.---^ ^ - r t

---Anayasa profesörü, büyük hukukçu Muam­ mer Aksoy, eğitim sorunu, öğretmen sorunu, petrol sorunu, orman sorunu ve önüne çıkan bütün yurt sorunlarının çözümünü kendisine görev kabul etmiş, geri bırakılmış ülkesinde aydın olmanın kolay olmadığına inanmış, Ata­ türkçülük yolunda inançlı, inatçı ve yürekli, hatta bu yolda Anadolu deyimi ile “gözünü budaktan sakınmayan” bir kişiydi. Onu tanı­ mak büyük kıvanç, ancak tanıdıktan sonra yi­ tirmek çok zor.

İnanıyorum ki ona kurşun sıkan el, onu ger­ çekten tanısaydı, yurdunu bir parça sevseydi, böyle bir eylemi değil gerçekleştirmek, düşün­ mekten bile utanırdı.

Onu yitirmemizden bir gün önce, Atatürk­ çü Düşünce Derneği Genel Merkezi’ndeki gö­ rüşmemizde her sözün sonu laikliğe geliyor­ du. Prof. Münci Kapani’nin Cumhuriyet’te çı­ kan laiklikle ilgili yazısını gecikerek okudu­ ğu için kendisine kızıyor, bu kadar güzel bir yazının geç okunmasını kabul edemiyordu. Dernek yönetim kurulunca hazırlanmış bulu­ nan bildirinin birkaç kez basımevinden geri getirilip düzeltilmiş olması bile kendisini tat- niin efttılyof,'daha iyi ve daha güzel olması­ nı, halkı ve yetkilileri uyarması gerektiğiniı vur­ guluyordu.

Olaydan 25 gün Önce de Atatürkçü Düşünce Derneği Kurucular Kurulu’nun, YÖK’ün tür­

ban konusundaki tutumunun tartışıldığı top­ lantısında, laiklik konusunda SHP Genel Baş­ kanı Erdal İnönü’yü uyardığını belirtti (An­ cak üzüntüsünden anlaşılıyordu ki bu uyarı­ dan pek iyi sonuç alamamıştı.) “ İlericiler de bu tehlikeyi görmüyor” diyordu. Herkese gi­ dip tehlikenin büyüklüğünü anlatacağını bü­ tün heyecanı ile anlatıyordu.

Kendisine, laiklikle ilgili savaşımın güçlü­ ğünü yükleniş şekli nedeni ile başka bir bü­ yük kayıp olan, Prof.Seha Meray’ı anımsata­ rak karşı devrimcileri sevindirecek bir olaydan çekinmesini söylediğim zaman “Merak etme­ yin, kalbimi sıkı kontrol ettiriyorum ve ken­ dimi koruyorum. Onlar Seha için bir kere er­ ken sevindiler bir daha sevindirmeyeceğim” dedi.

Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inan­ mış ve bütün bir toplumu etkileyebilecek, bir siyasi partiyi bırakınız, bir derneği bile loko­ motif gibi çok büyük bir hızla çekip götüre­ cek, halkın arzuladığı tipte bir kişi olan Mu­ ammer Aksoy’un, Atatürk devrimlerinin he­ yecanlı ateşini yeniden yakacak bir hareket oluşturmasını kabul etmeyen karşı devrimci­ ler bü hareketi başladığı anda söndürmek dü­ şüncesi ile onu katlettiler.

Bu kıyımın organize bir örgüt işi olduğu açıktır. Bunu Aksoy’un bir bankanın avukat­ lığını yapmasına bağlamayı düşünmek bile,

olayı çeşitlendirerek saptırmaktan başka bir şey değildir.

Yaşadığımız çağın belası oldukları hakkın­ da kuşku bulunmayan, düşünce ve hukuk ta­ nımayan bu örgütlerin çıkarlarının ya da gö­ rüşlerinin karşısına çıkacak, çıkartılacak her türlü örgütlenmeye tahammülleri yoktur. Bun­ lar, ister dinci (şeriatçı), ister aşırı milliyetçi ya da ister çıkarcı olsunlar, düşündükleri tek şey, kendi görüşlerini ya da çıkarlarını egemen kılmaktır.

Aksoy’u katledenler ve olayı lanetlemeyen- ler, Atatürkçü düşüncenin savunucusu olarak yönetime gelip bu düşüncenin tam tersini uy­ gulayanlar, Atatürk’ün ölümünden beri onun fikirlerini ve kurduğu müesseseleri yıkmaya ça­ lışanlar, hukuksal ve toplumsal gelenekleri çiğ­ neyip Atatürk’ün vasiyetini yok edenler, laiklik ilkesini ayetler ve dini bilgilere dayandırarak açıklamaya çalışan sözde Atatürkçüler şunu iyi bilsinler ki Muammer Aksoy’un kaybına karşı gerçek Atatürkçülerin içinden daha bir bilinçli ve daha bir bilenmiş olarak Atatürk1 ün gösterdiği yolda ilerleyen ve engelleyeme­ yecekleri kadar çok Muammer Aksoy’lar çı­ kacaktır. Bu Aksoylar Atatürkçü çağdaş Türki­ ye’yi yaratma güçlerini gerçek ilimden almak­ tadırlar. Bu sebeple ne kadar güç olursa ol­ sun ve ne kadar uzun zaman gerektirirse ge­ rektirsin utku Atatürkçü düşüncenin olacak­ tır. Buna inancımız tamdır.

Sevgili Muammer Aksoy’un bize gösterdi­ ği yol, birlikten ve özveriden geçmektedir. Ger­ çek Atatürkçüler birleşmezler, örgütlenmez­ ler, yürekli ve özverili olmazlarsa, Türkiye1 nin aydınlık ufuklara doğru gidişi, önlenir. Atatürkçüler mutlaka birleşmeli.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tarihsel materyalizm anlayışının çıkış noktası, insanlık tarihi boyunca kurulmuş bütün toplumsal sistemlerde din, hukuk, siyaset, düşünce

Eylemin ahlâki değeri üretği faydaya göre değerlendiriliyorsa, sonucu bilmeden ahlâken doğru eylemi nasıl seçeriz. Karşımızda, üretkleri fayda bakımından eşit olan

(3) Doğru eylemde bulunmak farklı ahlaki temelleri olan farklı yükümlülükleri

“İnsanlar, ev yapa yapa mimar, lir çala çala lirist olurlar; aynı şekilde Adil şeyleri yapa yapa adil, ölçülü davrana davrana ölçülü, yiğitçe davrana davrana

Bilim insanla- rı EEG sayesinde hem de neredeyse gerçek zamanlı olarak beyin- de hangi duyguların ve düşüncelerin hâkim olduğunu (uyku ha- li, öfke, heyecan gibi temel

Bu olanakların ortadan kaldırılmasına neden ola­ cak sindirici, baskılar yaratıcı ve sonunda tüm özgürlüklerin orta­ dan kalkmasına neden olacak inanç ve istek

Teofilin uygulanan başka bir deneysel iskemik priapizm modelinde kavernozal düz kas hücre- lerinde ADA düzeyi azalmış olarak saptamış ve yine kavernozal düz

Ya bizim yanımızda bekle ……… kendi sınıfına gidip orada bekle. Havuza girebilirsiniz ………..…. havuz bonenizi takmalısınız. Oynamayı çok istiyorum ……….. bu